Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

7. En masumundan hastalıklı derecesine kadar, kitap edinme ve biriktirme biçimleri, onu saklama, koruma, değerlendirme, ondan yararlanma çeşitliliğine dair iki çift laf edeceğim. Kitaba ilginin en sıhhatli hâli, okumak için ona sahip olmaktır. Okur veya seçkin okuyucu diye vasıflandırdığımız bu türden insanlar, okumanın ayrıcalıklı ve soylu bir uğraş olduğunu bilirler. Batı dünyasında "bibliyofil" denen bu kişiler için dilimizde "kitap muhibbi", "kitapsever" sıfatları uygun görülmektedir. Onlar kitabı severler, sevdirmeye çalışırlar. Önemli bulduklarını çocukları yahut yakınları, eşi dostu, akrabası da okusun diye saklarlar. Biriktirmek için kitap almazlar. Zevklerine, dünya görüşlerine veya belli bir amaca yönelik kitap alırlar ve hemen çoğunu okurlar. Hayatlarına kattıkları kitapları başkalarına tavsiye etmeyi, ödünç vermeyi de ihmal etmezler. Kıskanç değildirler. Kitap hediye etmekten hoşlanırlar. Evlerinde mütevazı bir kitaplıkları vardır. Bu parçada kitap ile ilgili; I. Sadece okumak ve okunmayı sağlamak için elde edilmelidir; II. Kıymet bilirler tarafından temin edilmeli ve korunmalıdır, III. Sahip olunan düşünceye ve zevke uygun olanları tercih edilmelidir yargılarından hangisi veya hangileri parçanın ana düşüncesidir? A A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III

ll vodafone TR FI 00:57 31. Oğuz Atay, Cumhuriyet Dönemi roman ve hikâye ya- zarlarındandır. Toplumla entelektüelin çatışmasını en iyi şekilde yansıtan sanatçılar arasında yer alır. Romanları ve oyunlarındaki kişiliklerin hemen hemen tamamı arada kalmışlığın portresidir, diyebiliriz. Onun en önemli proje- lerinden biri de Türkiye'nin psikolojisini çıkarmaktır. Fakat genç denilebilecek bir yaşta hayata veda ettiği için de bazı eserlerini tamamlayamamıştır. Ölümünden sonra iki cilt olarak basılan "Tutunamayanlar" romanı Türk edebiyatın- daki postmodernist eserlerden biridir. →] Bu parçadan hareketle Oğuz Atay ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Farklı türde edebî eserler vermiştir. B) Bazı eserleri tamamlanamamıştır. C) Erken yaşlarda hayatını kaybetmiştir. D) Roman kişileri hayatından izler taşır. E) Kahramanları arafta olan kişilerdir. 1 %69 X C

96% L 02:11 .vodafone TR TeL: EdiL Bir sınıftaki beş arkadaş; matematik, fizik ve biyoloji ders- lerinden aldıkları performans ödevleriyle ilgili aşağıdaki bilgileri veriyorlar. Erdi: "Aysel matematikten performans ödevi almıştır." Ayşe: "Ben fizik dersinden performans ödevi almadım, Muhammed ise biyoloji dersinden ödev aldı." Muhammed: "Erdi biyolojiden, Ahmet ise fizik dersinden ödev almıştır." Aysel: "Ben ve Muhammed, matematik dersinden ödev aldık." Ahmet: "Ben ve Ayşe ödevimizi fizik dersinden aldık." Bu beş arkadaştan birinin verdiği bilgi yanlış iken, diğer dördünün verdiği bilgi doğrudur. Üç dersten de en az bir kişi ödev almıştır ve her bir kişi sadece bir dersten performans ödevi almıştır. Buna göre; Erdi, Ayşe, Muhammed, Aysel ve Ahmet'in aldıkları performans ödevileri sırasıyla aşağıdakiler- den hangisinde doğru verilmiştir? A) Biyoloji, Fizik, Matematik, Matematik, Fizik B) Fizik, Biyoloji, Matematik, Fizik, Biyoloji C) Biyoloji, Fizik, Biyoloji, Matematik, Fizik D) Biyoloji, Fizik, Matematik, Fizik, Matematik E) Matematik, Fizik, Matematik, Biyoloji, Matematik x →]

il vodafone TR FI 01:21 35. Bağırsak mikrobiyomu, çoğu faydalı olan yüz binlerce mikroorganizmadan meydana gelir. Bağışıklık sistemini düzenlemek, yiyeceklerin parçalanmasını sağlamak ve vitaminlerin sentezlenmesine yardımcı olmak gibi çeşitli işlevleri vardır. Özellikle çocukluk döneminde çok fazla yağ ve şeker tüketiminden sonra sağlıklı yiyecekler yen- se dahi hayat boyunca bağırsak mikrobiyomunu olumsuz olarak etkilenir. 1 %79 Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Bağırsak mikrobiyomu, mikroorganizmaların oluştur- duğu vücut için yararlı bir organizmadır. B) Gereğinden fazla tüketilen yağ ve şeker, bağırsak mikrobiyomunu olumsuz yönde etkilemektedir. C) Şekerli yiyecekler, çocukluk döneminde ileriki yaşlara göre daha kolay sindirilmektedir. →] D) Çocukken tüketilen yiyecekler, ileriki yaşlarda da bedensel sağlığı etkilemektedir. E) Yiyeceklerin ve vitaminlerin sindirilmesi için bağırsak mikrobiyomuna ihtiyaç duyulmaktadır. X C

6 il vodafone TR Tala FI 01:22 26. Bitkisel proteinler, hayvansal proteinlere kıyasla kişiyi çok daha uzun süre tok tutmaktadır. Gönüllü insanlarla yapı- lan bir araştırmada, ilk grup hayvansal protein içeren köfte yerken ikinci grup kuru fasulye ve mercimek gibi yüksek proteinli baklagiller, üçüncü grup ise düşük proteinli bak- lagiller yediler. Bu deneyi gerçekleştiren bilim insanları, yüksek düzeyde protein içeren baklagilleri tüketen katı- lımcıların kendilerini çok daha uzun süre tok hissettiklerini saptadılar. →] 1 %79 Aşağıdakilerden hangisi bu araştırmayı yapan bir araştırmacının sorguladığı sorulardan biri olamaz? A) Hangi protein çeşidi insanları daha fazla tok tutar? B) Hayvansal proteinlerin tok tutma süresi nedir? C) Baklagillerdeki proteinlerin besleyiciliği nedir? D) Yüksek protein içeren gidalar hangileridir? E) Protein içeren gidaların sağlığa yararları nelerdir? Diğer sayfaya geçiniz. X C

il vodafone TR FI 01:22 →] 24. (1) Hollanda'daki araştırma ekibi, kaldırım taşlarının üre- timinde kullanılan betonlara titanyum dioksit eklediğinde nitrojen oksitin %45 oranında temizlendiğini ortaya koydu. (II) Ve fotokatalitik bir madde olan titanyum dioksitin nitro- jen oksit moleküllerini hapsettiğini tespit etti. (III) Hollan- da'da uygulanmaya ve yaygınlaşmaya başlayan bu kal- dırım taşları, standart beton taşlardan daha pahalıdır. (IV) Fakat kullanımı arttığında özellikle şehirlerin yoğun alanlarındaki uygulamaların hava kirliliğini oldukça azal- tacağı düşünülmektedir. (V) Yani işin özeti kaldırım taşları havayı temizleyebilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Hapsedilen nitrojen oksitlerin ise güneş ışığı enerjisi sayesinde titanyum dioksit " tepkimeye girerek, çevreye zararsız olan nitratlara dönüp, yüzeye çıkarak, yağmurla birlikte suya karışıp gittiği görüldü." cümlesi ge- tirilebilir? A) I B) II 1 %79 C) III X D) IV E) V C 26.

ll vodafone TR FI 01:24 10. Kaslarımızda soğuğa karşı dayanıksızlığa neden olan alfa-aktinin-3 isimli proteinin bazı insanlarda bulunmadı- ğı tespit edildi. Bu proteinin eksik olmasının nedeniyse binlerce yıl önce Afrika'dan, Avrupa ve Rusya'ya göçen insanlarda iklim koşullarına uyum sağlamak için bu prote- inin mutasyona uğramasıdır. Yaklaşık 1,5 milyar insanda eksik olduğu tespit edilen bu proteinin bu kişilerde soğu- ğa karşı çok yüksek bir direnç sağladığı öğrenildi. Diğer insanlardaki eksiklik, vücudu soğuğa karşı savunmasız bırakması. 1%80 Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir? A) Insanların sürekli üşümesindeki temel sebepler ara- sında neler olduğunu düşünüyorsunuz? B) Hangi insanların üşümesindeki sebep vitamin eksikli- gidir? C) Proteinler, insanların sağlıkları için ne gibi faydalar sağlamaktadır? →] D) Bazı insanlar soğuğa karşı dayanıklıyken neden bazı insanlar hafif serin havada bile üşür? E) Soğuk havaların derecesi ile üşüme arasında nasıl bir bağlantı vardır? X C 1

2. Divan şiirinden başka şiir olmaz, ondaki güzelliklerden başka güzellik olmaz diyenlerden değilim. Anladığım kadar Avrupa şiirini de severim; bugünkü şiiri de severim. Ama bana öyle geliyor ki divan şiirini sevmeyen, ondaki sesi duymayan bir Türk, Avrupa şiirini de yeni şiiri de gerçekten sevemez. Şiir ne kalıba girerse girsin, hangi dille, hangi çağda yazılırsa yazılsın bütün farklılıklar, bütün değişmeler arasında aynı kalan bir özü vardır şiirin. O özü divan şiirin- de duyamayan başka şiirde de duyamaz. Bu parçada vurgulanan asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Herkes divan şiirini tanıyıp sevmelidir. B) Divan şiirini bilmeden modern şiir yazılamaz. C) Dünyanın her yerinde şairler hep aynı konuları işlemiş- lerdir. D) Ulusal şiirimizi anlayıp sevmeden Batı şiirini sevip an- lamamız mümkün değildir. E) Divan şiiri, Türk şiirinin en nitelikli örneklerini içerir. Y NO: 10 9 5.

ll vodafone TR FL B 00:58 1 @ %69 29. Bedenimiz, günlük görevlerini yerine getirmemize yar- dimci olan ve kusursuz bir şekilde bir araya gelmiş birçok parçadan oluşmaktadır. Bazı parçalar ise temel görevle- rinden farklı çoğumuzun bilmediği muhteşem kabiliyetlere sahiptir. Gözler, besin maddesinin şeklini ve renk tonlarını beynimize farklı bir kodlama kullanarak iletmektedir. Bu durumda, beyin bu bilgiyi geçmiş deneyimleri ile birleştire- rek besin maddelerinin aromasını ve tadını oluşturur. Sev- diğimiz bir yemeğin yalnızca görselini dahi gördüğümüzde beynimizde tadını ve kokusunu oluşturmamızın hatta ağ- zımızın sulanmasının sebebi de budur. TÜRKÇE TESTİ Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir? A) Birçok organın asıl görevinin dışında çeşitli görevler- de bulunması bazı insanlara mahsus bir özelliktir. B) Her insanda görsel anlamda algılama farklı olduğu için yiyeceklerin kokusu ve tadı değişebilmektedir. →] C) insanların gözleri diğer canlılara göre fotoğrafçı bir özelliğe sahip olduğu için yiyecekleri daha kolay algılar. D) Her canlı türü yiyecekleri beynine kodladığı için yiyeceklerin görselini görmesiyle tadını damağında hissedebilir E) Görsel kodlama yöntemi ile yiyeceklerin tadını ve kokusunu hissetmemiz mümkündür. X C

6. 2. paragraf hengs cumle ile bas br? (1) Reşat Nuri edebiyatımızda dönüm noktası sa- yılabilecek sanatçılardandır. (II) Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin'in ve Türk edebiyatının en çok oku- nan romanlarından biridir. (III) Eser, Milli mücade- lenin sonlarına doğru yayımlanmıştır. (IV) O yıllar- da aydınlar arasında Anadolu'ya karşı büyük bir ilgi vardı. (V) Romanda olayların Anadolu'da geç- mesi, romanın da aynı ilgiyi görmesinde önemli rol oynamıştır. (VI) Romanın baş kahramanı olan Feride, idealist bir öğretmendir. A) I. Ch B) II. C) III. D) IV. E) V.

II. cümleyle III. cümle yer değişmeli. 33. Yüzyıllar boyunca, insan bilincinin doğası üzerine tartışmalar, filozoflanın özel alanıyla sınırlı kaldı. Ancak son yıllarda bilinç üzerine yazılmış çok sayıda kitap bir gösterge olarak kabul edilirse artık bilim insanları da oyuna girmiş durumda. Bilincin doğası, sonunda felsefi bir sorun olmaktan çıkıp deneyler yoluyla çözülebilecek bilimsel bir sorun hâline geldi, diyebilir miyiz? Bu konuyla ilgili birçok soru gibi bunun da yanıtı, sorunun kime sorulduğuna bağlı olarak değişiyor. Ancak bu, çok eski, "kaygan" konuya duyulan bilimsel ilginin önem kazandığı görülüyor. Ama şimdiye kadar bu konuda çok sayıda kuram öne sürülmüş olsa da bilimsel alanda sağlam verilere yeni yeni rastlanıyor. Bu parçada "insan bilinci"yle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Felsefeciler ve bilim adamlarının farklı yöntemlerle açıklamaya çalıştığı B) Önceden sadece felsefenin ilgi alanındayken artık bilim insanlarının da ilgilendiği bir konu olduğu C) Bilimsel metotlarla elde edilen verilerin, felsefi düşünceyle elde edilenlere göre daha sağlıklı olduğu D) Hem filozofların hem de bilim insanlarının tüm çabalarına rağmen aydınlatılamadığı E) Sahip olduğu niteliklerden dolayı açıklamaya yönelik bilimsel calismalane

SUPA 30. Psikologlar; ön yargılar yerine, belirli görüşme yöntemleriyle, yalan söyleyenlerin yalanlarını ortaya çıkaracak şekilde yanıt vermelerini sağlamanın yollarını araştırıyor. Bunun daha umut vadeden bir yaklaşım olduğunu düşünüyorlar çünkü bu yaklaşımın yalan söyleyenlerle doğru söyleyenler arasındaki davranışsal farklılıkları belirginleştirdiğine inanıyorlar. Bir insanın, yalan söyleme belirtileri olabilecek cevapları veya ifadeleri provoke etmek için nasıl sorgulanabileceğini saptamak; buradaki en önemli nokta. Bu nedenle de stratejik sorular geliştirmenin gerçeği ortaya çıkarmada yardımcı olacağı düşünülüyor. 2003 yılında DePaulo ve meslektaşlarının özetlediği 120 davranış çalışmasına göre; yalancıların daha gergin göründükleri, hikâyelerinin canlılık göstermediği ve genellikle dürüst açıklamalarda yer alacak ayrıntılara yer vermedikleri sonucuna varıldı. DePaulo; analiz ettiği başka çalışmalardan da kişilerin yalanını, doğrudan %54 oranında ayırt edebildikleri sonucunu çıkardı. 10 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? De Paulo A Tanık gösterme Nicel veri E) Gerekçeli yargı Açıklama Q)Karşılaştırma

12. Allah, insanların hür iradeleriyle yapacakları seçimle- rin yerlerini, şekil ve zamanlarını ezeli ilmiyle bilir ve bu bilgisine göre diler. Yine Allah, bu dilemesine göre takdir eder, zamani gelince kulun seçimi doğrultusun- da o fiili yaratır. Bu durumda Allah'ın ilmi, kulun seçi- mine müdahil olmayıp Allah'ın ezelî mânada bir şeyi bilmesinin kulun irade ve seçimi üzerinde zorlayıcı bir etkisi yoktur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulan- maktadır? A) Her kul Allah'ın karşısında acizdir. B) Allah'ın yaratmasında kulların seçimleri etkilidir. C)Yaratılmış olan her şey kulun seçiminden bağım- sızdır. D) İnsanın, kendi yaşamındaki hiçbir olayda etkisi yoktur. önem Eğer kullan özell Par A) B) D 16. E

34. Gündelik yaşamımızda çok farklı uğraş alanlarımız vardır. Birçoğu da el emeği göz nurudur. Dikiş nakış, dokuma, boyama, demleme, pişirme... Yazmak da bunlar gibidir. Zihnimizde filizlenen düşünceleri bir- birine çatar, ularız. Onları duyumsamalarımızla bir araya getirip ince işçilikle kâğıda dokuruz. Beğenme- diklerimizi siler, düzeltiriz. Bir taslak kâğıdına baktı- ğınızda görülen silgi izleri, üstü çizilmiş ifade ya da cümleler görürsünüz. Hepsi de kumaşın üstündeki makas izleri gibi parlar orada. Bu parçanın yazarının 1. Yazılı anlatım uğraşlarını fil dişi bir kuleye ko- yup gündelik işlerden ayırmak doğru değildir. II. Bir öykünün nitelikli oluşunun ona sarf edilen emek ile bir ilişkisi yoktur. fa III. Yaşam içindeki çok emek isteyen işlerimizin yarattığı bilişsel deneyimler, yazma sürecinde yaptıklarımızla benzer nitelikler taşır. yargılarından hangilerini söylemesi beklenmez? A) Yalniz I (B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız All E) II ve I ayıncılık

TYT af Denemesi. 34 ya- Bu oji- ern ra- adı. en- an, ul- iş aç V En Yayınları 11. Okuyabilen ve dinleyebilen insanlar için dünyayı ve çevre- mizdeki insanları yeniden keşfetmemizin bir yoludur kitaplar. lyi bir kitap, okul kitapları gibi yalnızca okumayı, yazmayı ve bilgi sahibi olmayı değil, görmeyi de öğretir bize. Evet... Bi- lindiği gibi, kimi zaman bir kitabı baştan sona okumak ge- rekmeyebilir. Belli bir bölümü, belki tek bir öyküsü ya da şiir kitabıysa tek bir şiiri bile görmemizi sağlar. Daha önce gör- mediğimiz şeyleri birdenbire görebiliriz. Kendimizi keşfede- riz, bir başkasını, ötekileri... Belki yaşamın başka güzellikle- rini ayırt ederiz. Bu durum belki de dünyada olup bitenleri, o insanı küçük, büyük yapan savaşı, açlık ve sömürüyü gös- terir bize. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle kitaplarla ilgili, 1. Toplumu yeniden yapılandırması, II. Farkındalık oluşturması III. Yaşam gerçeklerine dikkat çekmesi durumlarından hangilerine gönderme yapılmıştır? AT Yalnız D) I ve II Yalnız II E) II ve III CTYalnız III (

sonuca rlerinin leştir bam Eutari getir n va ret- eleri yeni aları 2. NAVIGASY 2019 yılı Oscar Ödülleri'nde Güney Kore yapımı ve İngiliz- ce olmayan "Parazit” adlı film, en iyi film ödülünü alarak bir tarih yazdı ve gözleri yıldan yıla büyüyen Güney Kore film endüstrisine çevirdi. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıda- kilerden hangisidir? A) Oscar Ödül Töreni'ne Güney Kore yapımı bir film ilk kez katılmıştır. B) Parazit adlı film, Güney Kore'de geçen bir olayı konu almaktadır. C) Güney Kore, Oscar Ödül Töreni'nde ilk kez bu seviyede bir ödül almıştır. D) Oscar Ödülleri'nde bu zamana kadar ödül alan tüm film- lerin dili İngilizcedir. E) 2019 yılı öncesinde Güney Kore'de vizyona giren filmler İngilizce çekilmiştir. 5 49