Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

11. I. Yazdıklarımı basılmış, hiç tanıyıp bilmediğim kimse- lere de açılmış bulduğum günlerden bu yana elli iki yıl geçmiş. Biz yazarlar, kahramanlarımızın ne hissettikleri ile meşgul olmaktan kendi hissettiklerimizi ciddi olarak ihmal ettiğimizi fark etmiyoruz bile. Aslında sanat dedikleri de bu değil mi: Başkalarını başkalarına anlatmak için kendini ihmal etmeyi göze almak. IV. Yaşamamış gibi değil de çok şey yaşamış ama böylesine bir soru ile karşılaşma ihtimalini hesap etmediği için üzerlerinde gerektiği gibi düşünmemiş hissettim demek daha doğru. V. Yazıyla, hatta nerdeyse yaza yaza düşünmeyle yaşanmış bu yarım asırdan sonra, önüme bir ses kayıt aygıtı konup "Hadi bize dünden bugüne yazar- lık hayatınızı anlatın." denince kendimi anlatı labi- rentlerinde hiçbir şey yaşamamış gibi hissettim. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) B) H Dal TYT Türkçe Denemeleri D) IV EXV |||.. YAYI

11. 1. yaşamın hüzünlü ve karamsar yanından çok II. ele aldığını görüyoruz III. daha çok hayatından bezmiş IV. keyifli yanını V. insanı kullanan ressamın Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi birin- ci olur? A) I. B) II. & III. D) IV. E) V. · @

TYT / Fen Bili 5. Bir göld rilmiştir Görse gö mi II. bil 56 III. fo olayl A) YE Öka tezl mel A) B) to D) Ya TV TYT/Türkçe 29 ve 30. sorulan aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Insanlar, bir taraftan atmosfere sera gazları ve diğer kirle- ticileri salarken diğer taraftan yeryüzünde önemli değişik- likler meydana getirmektedir. Zirai alanların hızla genişle- mesi, ormanlık alanların hızla yok edilmesi, yarı kurak alanların çölleştirilmesi ve şehirleşme, insan eliyle yeryü- zünde yapılan en önemli değişikliklerdir. Bütün bu değişik- likler, küresel iklim sistemi üzerinde önemli etkilere sahip- tir ancak bu etkiler, farklı farklı olabilmektedir. Örneğin ormansızlaştırma faaliyetleri atmosferdeki karbondioksit miktarını, dolayısıyla sera etkisini artırıcı bir etkiye sahip- ken çölleştirme, atmosfere geçen toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla Güneş'ten yeryüzüne gelen enerjiyi azaltarak küresel ısınmayı yavaşlatan bir etkiye sahip olabilmektedir. Şehirleşme, şehir isi adalarının yanı şehirlerde çevrelerine göre daha sıcak alanların oluşma- sına yol açmaktadır. 29. Bu parag rilen zararlar 3 mez? ve III 30. Bu paragrafa göre insanların doğaya verdiği zararla- rin küresel iklim sistemi üzerindeki etkileri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? NKR22231202-TYT Deneme Sınavı ve farklı kimlikl zarların metinlerin yerlerine nakletm ironisi onu diğer ridir. Yapıtlarını, okumaya başlay kurgulamıştır. Be gin kılan bir kurm alan, bir lunapar ışıkların sönüp g bir atmosferle ka Bu metinde anl Bolano'nun ya hangisine ulas A) Ormansızlaştırma faaliyetlerinin atmosferdeki karbon- dioksit miktarını artırması B) Sera etkisini artırıcı etkenlerle çölleştirmeye yönlendir- mesi Toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla Güneş'ten yeryüzüne gelen enerjiyi azaltması D) Zrai alan genişletmeleriyle küresel ısınmayı yavaşlatan bir etki yaratması ELşehirleşmeye ağırlık vererek sıcak alanların oluşması- na yol açması Atronik bir an zoru, kolayl C) Derinlerde D Değişmeye Atasözlerin 32. Düzyazıları Aupçuluğunu zihin coğra zılarına Vu kadar onur ma sancıla havayı bul vatandaşı görgüsüne kentler ça isteğini; o başka bir 10 Bu parag gisine d ALSiir-dr natçic By Gezile almış Gunl D+Gezr oldu eSiirle göst

12. Yaşar Kemal, Türk edebiyatı ve dilinin büyük ustalarından biri- dir. Türkçenin şiirini duyuran büyük bir yazardır. Yaşar Kemal'in okuru; onun kullandığı sözcüklerin, deyimlerin, atasözlerinin, alkışların, yakarışların üzerinde durmadan okur. Oysa Yaşar Kemal o tatlı anlatımının akışına nice bölgesel sözler, deyimler, söyleyişler katmıştır. Şu var ki Yaşar Kemal o bölgesel sözleri bir ortak dil sözü düzeyine çıkarmıştır. Onun için okur anlamasa bile anladığını sanır, pek ayrımında olmaz bu sözlerin. Çünkü bir ırmaktır akan, içindeki yaratıkların, taşların, çakılların, kum- ların kimilerini ilk kez görmüşse bile kişi yadırgar mı? Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmekte- dir? A) Yaşar Kemal'in yapıtlarında özgün bir anlatımı yakaladı- ğından B) Yaşar Kemal'in yapıtlarıyla toplumsal değişime katkı sağ- ladığından C) Yaşar Kemal okurunun kültür düzeyi yüksek bir kitle oldu- ğundan D) Yaşar Kemal'in yerel dile ait unsurları kültür diline kazan- dırdığından E) Yaşar Kemal'in sözcük dağarcığının ve anlatımının yeter- siz olduğundan

32. insansız kara araçları arazi ve ortam haritalandırma, bir araziye ilişkin tüm bilgilerin toplanması, faydalı yük iletimi, bomba imha, arama-kurtarma, zehirli kimyasal maddelerin tespiti ve taşınması, devriye, sınır gözetleme, yasa dışı sınır ihlallerini tespit etme, gözlem ve keşif yapma gibi insanlar için Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülmelidir? A) çok önemli durumlarda kullanılıyor B) sıra dışı sayılan görevlerde kullanılıyor -C) oldukça yorucu olan işlerde kullanılıyor D) zor ve tehlikeli olan görevlerde kullanılıyor E) yaşamsal zorunluluk olan alanlarda kullanılıyor.

1 i B B 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. B Türkçe II. Dünya Savaşı'nda Almanlar; ordu içi haberleşmede Alman bankacılarının kullandığı "Enigma" (bilmece) adli daktilo benzeri, oldukça karmaşık bir şifreleme cihazını yaygın olarak kullandilar. Hitler'in kurmayları, "Enigma"ya çok güveniyor, onun şifresinin kırılmasının mümkün ol- mayacağını düşünüyorlardı. Ne var ki savaş sırasında şifreler Müttefikler tarafından kınılmıştı. "Enigma" şif- relerini ilk olarak Polonyalılar kırdı. Ardindan Ingilizler "Enigma"nin analizi üzerinde çalıştılar. İngiliz şifre kiri- cıları; ülkedeki en yetenekli matematikçilerden, satranç oyuncularından ve bulmaca ustalarından oluşan bir ekip. Yaklaşık yarım milyon Alman mesajını çözen müttefik- ler, Atlantik'teki Alman "U-boat" savaşında, Normandiya Çıkarması'nda ve Afrika Çöl Savaşlarında büyük avan- taj elde etti. Almanların en büyük kozu, müttefiklerin bir silahı haline gelmiş ve kırılan şifreler savaşın seyrini de- ğiştirmişti. Savaş bittiğinde ordunun envanterine kayıtlı yaklaşık yüz bin "Enigma" vardı ve bunlar, neredeyse tüm dünyada bugünkü güvenlik sistemlerinin temelini oluşturacaktı. 39. Bu parçada Enigma ile ilgili aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A Sifrelerinin kimler tarafından kırıldığına B) Hangi amaçla kullanıldığına C) Niçin tercih edildiğine D) işleyiş sisteminin nasıl olduğuna Savaşın kaderini etkilediğine 40. Bu parçadan hareketle, 1. Farklı yetenekteki insanlar, "Enigma"nın kırılmasın da ortaklaşa çalışmıştır. D) I ve II II. "Enigma", modern güvenlik sistemlerinin ilham kay- nağı olmuştur. III. "Enigma", savaş sırasında askeri amaçlarla kullanıl- mak üzere tasarlanmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II El ve t C) Yalnız III TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.

11. Eserlerimde aynı temaları ele aldığımı söylüyorlar. Zaten bir şeyimi beğenmiyor, hep bunlardan söz ediyorlar. Yok, orijinal bir anlatımım yokmuş. Frenk yazarları taklit ediyormuşum. Ru- meli ağzı ile yazıyormuşum, daha neler neler... Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yazarın eleştiri- len yönlerinden biri değildir? A) Başka yazarlara öykünmesi B) Rumeli ağzıyla yazması C) Özgün bir üslubunun olmaması D) Aynı temaları işlemesi E) Devrik cümlelerde israr etmesi

9. Okuma, tutkuların en soylusudur. Ekmek nasıl bedeni bes- lerse o da öylece ruhu besler. Alphonse Karr, okuma için "tatlı tatlı kendinden geçme" demiştir. Bir kitap her zaman güve- nilebilecek bir dosttur. Yas içindeki bir ahbabina, Alphonse Daudet, "Güzel kitaplar okuyun." diye yazmıştır. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuma teknikleri C) Okur alışkanlıkları B) Eleştirel okuma D) Okumanın etki gücü E) Okumanın iletişime katkıları

ayınız. da ina sahip Dian arak hem erlendirip letişimi gi, kişinin e çıkarır. diye duyarım." ilerin leriyle 1 nmak görüş Dort Sh 4 14 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir nesil, tarih filmleriyle büyüdü. O filmleri izleyenler gördükleriyle yetindilerse tarih bilgileri yok demektir. Bırakın filmi, tarih romanı okuyarak bile tarih öğrenilmez. Bunlar tarihe dikkat çeken, onu sevdiren araçlardır yalnızca. "Ezberci eğitime karşıyız!" diye bir ezber vardır hani... Bunu söyleyenler, tarihin kronolojiden ibaret olmadığından, öğrencilere tarih felsefesi ve medeniyet tarihi öğretilmesi gerektiğinden dem vururlar Haklıdırlar. Lakin aynı nedenle hazırlandığı iddia edilen filmlere veya dizilere ve onun mahsulü olan gençlere bakınız. Tarih hakkındaki bilinçlenme ve aydınlanma bir tarafa, çocuklar önemli ve meşhur hadiselerin hangi asırda meydana geldiğinden, hatta kendilerinin Kaçıncı yüzyılda yaşadıklarından habersizler. 39. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? Asta yazarlar, sürekli dilin öneminden söz ediyorlar fakat içerik zenginliğinin etkisini görmezden geliyorlar. Hep aynı konuyu irdeleyen bir denemecinin tekrara düşme tehlikesi içinde olduğu söylenebilir. Bu şairimiz de yeni sözler söyleme sevdasıyla bilinmedik sözcükler ve kimsenin anlayamayacağı imgeler peşinde koşuyor. D Toplum için sanat" anlayışı ile hareket eden öykücüler, çoğunlukla toplumun kırsal kesimlerini anlatmıştır. Genelde suya sabuna dokunmayan konuları ele alan bu yazarın, toplum gözünde ve edebiyat dünyasında kalıcı olması söz konusu değildir. 40 Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerin hangisidir? Tarih ilmini dizi ve sinema filmleriyle öğretmek, kitle iletişim araçlarının en zararlı yönüdür. BY Bilinçli izleyiciler, tarih ile tarihi film arasındaki farklılığı rahatlıkla görebilmektedir. C) Tarih öğretimindeki eksikliklerin, televizyon dünyasıyla tamamlanacağını düşünmek doğru değildir. Geçmişinden ders çıkarmak isteyen bir kimse, ders kitapları yerine alternatif öğretim metotlarına yönelmelidir. E) Ezber yönteminin tarih öğretiminde işlevselliği yoktur, ezbercilik yerine dizi ve film gibi alanların kullanımıyla aktif katılım sağlanmalıdır. UcDort Besk TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ

3. Bugün faydasını bilsek de bilmesek de aromaterapiyi, geleneklerimizin bir parçası olarak her gün kullanıyoruz. Hasta olan bir arkadaşımıza güzel kokan çiçekler götü- rürüz. Rahatlamak için gül veya ıhlamur ağacının altına otururuz. Ateşimiz varsa veya soğuk algınlığı yaşıyorsak göğsümüze okaliptüs yağı süreriz. Tarçınlı bir çay boğa- zımıza iyi gelir. Kendimizi dinlendirmek için banyomuza bazı kokular koyarız. Çok eski bir tarihi olmasına kar- şın günümüzde aromaterapi çok yeni bilinmeye başlan- mıştır. Bugün bilebildiğimiz en eski tip kitabı Çin'de MÖ 2000 yılında basılan, İmparator Kiwang-Ti tarafından yazılmış kitaptır. Esansiyel yağlar hakkında verdiği bilgi- ler bugünküne uymaktadır ama bundan da önce kokulu yağların bilinmesi ve kullanılması eski Mısır'dadır. Bu yağların kullanımı ve koruyucu özellikleri yüksek rahipler ve simyacılar tarafından çok iyi bilinmekteydi. MÖ 4500 yıllarında kokulu yağlar, kokulu kabuk ve kökler, baha- ratlar, aromatik sirkeler mutfakta, tarım alanında ve ilaç olarak kullanılmıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- şılamaz? A Bilinen en eski tip kitabı Çin'de basılmıştır. B Gül ve ıhlamur kokusunun sakinleştirici bir etkisi var- dır. Yeni yeni popüler olan aromaterapinin kaynağı mi- lattan öncelerine dayanmaktadır. DY Aromaterapi, geleneklerimizden getirdiğimiz alış- kanlıkla hâlâ bilinçli olarak kullanılmaktadır. MÖ 4500 yıllarında kokulu-yağlar ve birçok aromatik tat Mısır'da pek çok alanda kullanılmıştır.

A JIN 18. Türk edebiyatında üretken kimliği ile dikkat çeken Pınar Kür, sayısız esere imza atmıştır. Kendini her kitabında biraz daha aşmaya, farklı bir şeyler üretmeye, daha önce söylenmemiş şeyler söylemeye adamış ve önündeki farklı yükseklikteki ba- samakları kâh küskünlükle kâh neşeyle ama asla kişiliğinden ve beklentilerinden ödün vermeden tırmanmış bir yazardır o. Ailesinde küçük yaşlardan itibaren yazmaya özendirilip yürek- lendirilen sanatçının yetiştiği ortamın etkisiyle hem Doğu hem de Batı kültüründen beslenerek sanatsal yanını inşa ettiği an- laşılmaktadır. Sanatçı, annesinin ve babasının kütüphanesin- deki kitapları okuyarak yetişmiş; kendisi için gerçek bir okul addettiği Paris'te yeni çıkan akımları, çağdaş arayışları görmüş- tür. 19. PARETIN PLE 200 SP Bu parçadan sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? 5 ÖZDER YAYINL A Belirli bir yazınsal türün sınırları içinde kalmadığı B Yazılarında farklı kültürleri sentezlediği Sanatçı kimliğinin oluşmasında yakın çevresinin etkili ol- duğu V D Yaşamı boyunca belli bir sanatsal çizgiyi koruduğu Eserlerinde kendini tekrar etmekten kaçındığı 1. Küresel sera gazı salımlarının yaklaşık üçte ikisi insan tü- ketiminin doğrudan ve dolaylı biçimlerine dayanıyor. 20

Türk Edebiyatı E LAR gisi Kuta- sembolik Kuntolatu Odgurmuş i taşa ka- Cevap C göçebe İslamiyet'i kabul etmemiş Türkler arasında İslam dinini yaymak ve öğretmek için yola çıkan ilk Türk mutassavvıfı Ahmet Yesevi, bunu Türk kültürünün bilinen ve alışılan ögelerini kullanarak yapmaya çalışmıştır. Yazı- li olmayan gelenekten beslenen bu öğretiler; şiir şeklinde, Türklerin asıl ölçüsüyle söylenmiştir. Böylece anlat- mak istedikleri daha kolay ve geniş bir çevreye yayılmış, yadırganmadan dilden dile aktarılabilmiştir. 1. EFSAN REŠŤ ST T Bu parçada verilen bilgilere göre Hoca Ahmet Yesevi çalışmalarında aşağıdaki yöntemlerden hangisini kullanmamıştır? A) Öğretilerini nazım şeklinde söyle- me B) Sade bir dil kullanma C) Sözlü geleneğe dayanma (D) Hece ölçüsü anlayışıyla eser ver- me E) Mesnevi nazım biçiminden yarar- lanma 3.

endirildi. erin sayıs -2018 y eğişimlerine anan e yaşaya Güney A kelerde Arastim yor. slika alit Ka tarihi Jukp ur. A ir d rile cok e (Osmanlı İmparatorluğu 1914'te, Balkan bozgunu ile Avrupa'daki son topraklarını da kaybetmiş, zengin Avrupalıların elinden yarı yarıya sömürgeleşmiş, çağın geri- sinde kalmış, gelişememiş ve neredeyse ömrünü tüketmiş bir Doğulu devlettir. Avrupa'daki harbin başlamasından üç ay sonra Almanların itelemesiyle âdeta bir kaza esiriymiş gibi kendini harbin alevleri arasında bulmuştur. Boğazın elinde bulunması, İngiliz ve Fransızların yardımına muhtaç Çarlık Rusya'sını zor duruma sokmuştur. Eğer yardım alamamak yüzünden Rusya çökerse doğuda serbest kalacak Alman ordulanı karşısında İngiliz ve Fransızların dayanıması zor. İşte İtilaf Devletleri Çanakkale saldırısına iten başlıca sebep de bu. Osmanlı İmparatorluğu'nu saf dışı etmek, taraf tutma konusunda tereddüt geçiren Balkan ülkelerini kendi yanlarına çekmek gibi diğer sebepler de sebepler arasındadır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı- Jamax2 A) Osmanlı Devleti'nin kurtuluşu için başlatılan Kurtuluş Savaşı'nın zafer getirdiğine Istanbul Boğazı'nın Osmanlıda olmasının bazı devletler zor durumda bıraktığına Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın etkisiyle kendini savaşın ortasında bulduğuna D) Çanakkale saldırısına girişen devletlerin çeşitli gerekçele- rinin bulunduğuna E) Balkan ülkelerinin Osmanlının saf dışı edilmesiyle İtilaf Devletleri tarafına geçebileceğine MİNİ /benimhocam

VAYINLA 18. Turk edebiyatında Dretken kimliği ile dikkat çeken Pinor Xür, sayısız exere imza atmıştı Mendin py, forkl bir seylor Deannaye, o illibice paylanm m şeyler söylemeye adamış ve önündoki farklı yükseklikteki ba- samaklan kah küskünlükle kåh noseyle ama asla kigillinden ve beklentilorinden ödün vermeden tırmanmış bir vardır o. Alplinde koror yalandemitionren youm-va Grendwmp yürek- lendirilen sanatçının yaturugronanin etkisiyle hom Doguhom de Batı kültüründen baslenerek sanatsal yanını Inga ettii an- laşılmaktadır. Sanatçı, annesinin ve babasının kütüphonorin. deki kitapları okuyarak yetişmiş; kendisi için gerçek bir okul addettiği Paris'te yeni çıkan akımları, çağdaş arayışlanı görmüş. Bu parçadan sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A Belirli bir yazınsal türün sınırları içinde kalmadığı B) Yazılarında farklı kültürleri senterledig C) Sannica Kimili! Inin Olu maunda yakın çevres Dvajamı boyunca belli bir sonatsal çizgiyi koruduğu El Eserlerinde kundiol tekrar etmekten kaçındığ 20.

4. Denizin dibindeki kayalıkları kavramak için on bir ça- pası, rüzgârı bulutlardan almak için Antil sivrisineğin- den daha fazla kanadı ve duyargaları vardır. Devasa borazanları andıran yüz yirmi topundan çıkan soluğu yıldırımlara kibirle karşılık verir. Okyanus birbirlerine ürkütücü bir şekilde benzeyen dalgalarıyla yolunu şaşırtmak istese de, geminin bir ruhu, kendisine her zaman kuzeyi göstererek rehberlik eden bir pusulası vardır. Fenerleri karanlık gecelerde yıldızların yerini tutar. Rüzgâra karşı yelkenleri ve halatları; suya karşı tahtası, kayalıklara karşı demiri, bakırı, kurşunu; ka- ranlıklara karşı ışığı, enginliklere karşı pusulasının ib- resi vardır. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Betimleme B) Tartışma C) Açıklama D) Öyküleme E) Somutlama

Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1 Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden olan Kafka; mo- dernist, bağımsız ve bir o kadar yalnız bir yazardır. Aşklarını mektuplarda yaşayan karamsar bir âşık... Franz Kafka; ka- ramsar, ikonik ve özgün bir yazar. 41 yıllık hayatında yaşa- dıklarını, ailesi ile ilişkilerini ve aşklarını kitaplarına kendine özgü bir tarzda yansıtan Alman edebiyatının önemli bir ismi... Orta Avrupa'da dünyaya gelen ve 1. Dünya Savaşı'nın olum- suz etkilerini iliklerine kadar hissederek eserlerinde savaşın çirkin yüzünü edebî bir dille tasvir eden yalnız adam... Ölme- den önce aramadığı ve bulmadığı ünü öldükten sonra gelmiş, içine kapanık âşık... Adına kitaplar yazılan ve filmler çekilen ender yazarlardan. Öyküleri, romanları ve sevgililerine yazdığı mektupları ile şahsına münhasır bir yazar olan Kafka'yı anlat- mak için kelimeler yetersiz olabilir. Bu parçadan Kafka ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? A) Yaşamı boyunca özlemini çektiği şöhrete kavuşamadı- ğına B) Yenilikçi, özgür ve özgün tavrıyla klasikleştiğine C) Hayatını konu alan farklı türde eserlerin bulunduğuna D) Kendine özgü nitelikleri olan simgeleşmiş bir yazar oldu- ğuna E) Eserlerini kötümser bir bakış açısıyla kaleme aldığına 6. INIAVA AS