Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

29. Kumral Ada Mavi Tuna romanı, aşk ve savaş olmak üzere iki ana izlek etrafında kurgulanır. Eserde insanın kendi- siyle mücadelesinin dış dünyadaki mücadelesinden daha zor olduğu, eleştirel ve yer yer ironik bir üslupla ele alı- nir. Toplumsal çatışmalar ve kutuplaşmalar, kişisel aynı zamanda toplumsal boyutta birçok probleme dönüşerek gerek toplumu gerekse bireyi çıkmaza sürüklemiştir. Bü- tün toplumsal iç savaşlar insan ruhunda çatışmalara, bö- lünmelere ve travmalara yol açar. Romanda özellikle güç- lü kişilikten yoksun bireylerin bu tür olumsuzlukları daha derinden yaşadığı görülür. Toplumsal çatışmalar, bireyi kendisine yabancılaştırdığı gibi insanları birlikten yoksun bırakarak onların zamanla içi boş kalabalıklara dönüşme- sine neden olur. Bu da toplum ve fert bağlamında birçok değer kayıplarıyla sonuçlanır. Eserde toplumsal çatışma- ların sebebini "insanların sorgulamadan yaptıkları eylem- lerde" gören yazar; iç dünyadaki savaşın çıkış yolu olarak aşkı, dışarıdaki savaştan kurtulmanın yolu olarak ise birlik olmayı görür. Bu parçada bahsedilen romandaki kişilerin "ruhsal ça- tışma, bölünme ve travma gibi olumsuz etkileri derinden yaşamaları"nın nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal çatışmaların insan ruhuna yansımaları B) Birlik duygusunun giderek zayıflaması C) Toplumsal kutuplaşmanın etkisinin artması D) Bireylerin kişilik açısından gelişmemiş olması E) Kişilerin eylemlerinden sorumlu tutulmaması

30. • Mors kodu, radyo cihazları ile yayımlanmak isten- diğinde diğer iletişim araçlarından daha basit bir düzenek olması yeterli olduğundan amatör radyo meraklıları arasında kısa sürede popüler konulardan biri oldu. 2003 yılına kadar amatör radyo lisansı ala- bilmek için mors kodu bilme zorunluluğu vardı ama bu zorunluluk Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından kaldırıldı. • Havacılıkta pilotlar radyo navigasyon yardımları alırlar. Pilotların kullandığı istasyonların elverişli ol- duğundan emin olunması için mors kodu ile bir dizi tanımlama harfi iletilir. Deniz kuvvetleri ve havacılık alanı, üyelerine hâlâ mors kodu eğitimi vermektedir çünkü VOR ve NDB'ler gibi radyo navigasyon cihaz- ları hâlâ mors kodu ile tanımlanmaktadır. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı alanlara ilişkin ortak bir paydanın olduğu B) Aynı sonucu pekiştirmek için farklı örnekler verildiği C) Birbirinden bağımsız konularda bilgilendirme yapıldığı D) Zıt görüşlerin aslında birbirini desteklediği E) Aynı durumun farklı üsluplarla değerlendirildiği

22. Günde iki kez diş fırçalamak, diş ipi ve ağız çalkalama suyu kullanmak dâhil akla gelen tüm önlemleri aldığımız- da bile dayanılmaz acılara sebep olabilen ve bizleri farklı diş tedavilerine yönlendiren diş çürüklerinden kurtulma- mız imkânsız gibi görünebilir. (1) Ancak çürüklerin başrol oyuncusu olan bakteri türüyle giriştiğimiz mücadele, yakın gelecekte diş çürüklerini tarihin tozlu sayfalarına gönde- rebilir. (II) Ağzımızda yaşayan bakteri türlerinden biri olan streptococcus mutansın yaşamsal faaliyetleri, diş çürükle- rinin başlıca sebebidir. (III) Diş plağında bulunan bu bak- teriler karbonhidratlı yiyeceklerdeki sükrozu dönüştürerek laktik asit üretir. (IV) Tükürüğümüzde bulunan bikarbonat, fosfat ve kalsiyum gibi bileşenler ağzımızda oluşan asit- lerin önemli bir kısmını hızlıca nötrlese de streptococcus mutans bakterileri etrafında asit birikmeye devam eder. (V) Diş fırçalarken ıskalanan asitli bir bölge, zamanla dişin dış katmanını aşındırarak çürüğe yol açar. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I JELE B) II C) III D) IV E) V

28. Duygular, sosyal yaşamda önemli bir figür olarak karşımı- za çıkmaktadır. 1970'li yıllarda sosyoloji disiplini içinde öz- gün bir alt alan olarak bir ölçüde bilişsel olana ve rasyonel olana aşırı vurgu yapmaya eğilimli bir sosyolojiye bilinçli bir reaksiyon şeklinde ortaya çıkan duygu sosyolojisinin gelişimi, sosyal yaşamı anlayabilmek açısından son dere- ce önemlidir. Bu parçada duygu sosyolojisi ile ilgili aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Sosyolojiye karşı tepki olarak ortaya çıktığına B) Toplumsal yaşamı anlamak için gerekli olduğuna C) Sosyolojiden bağımsız bir şekilde ilerlediğine D) Akılcılığa karşı 1970'li yıllarda geliştirildiğine E) Kendine özgü yaklaşımıyla bir alt dal olarak görüldü- ğüne

Soru 6 Edebiyatın kendini yeniden yaratma süreci, edebiyatın yararlı, po- litik, ahlaki ölçütlerin etki alanından çıkarılması için de yeni yollar açmaya başladı. Edebiyat, artık kan ve ter olmaktan çıkıp dilin ya- rattığı, kullandığı anlatım teknikleriyle kimlik kazanan bir gerçekliğe dönüştü. Bununla birlikte o gerçeklik, insanı canevinden yakalama konusunda kendisinden öncekilerden geride durmayıp yalnızca yol- larını değiştirdi. Hayata benzeyen edebiyatın önüne, edebiyatın an- lattığı hayatlar geçmeye başladı. Bu parçada edebiyatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenmemiştir? en mopy Aus A) Didaktik yaklaşımdan uzaklaştığı + B) Değişim sürecinden geçtiği Etkileyici içeriklerden uzaklaştığı D) Sahici olmanın önemini koruduğu E) Dilişçiliğinin ve anlatımın ön planda olduğu

Soru 13 Çok satmak, yalnızca kendi ülkesiyle yetinmeyip dünyaya açılmak, dolayısıyla binlerce okurunu yüz binlere, belki milyonlara çıkarmak, nitelikli edebiyat içinde saydığımız yazarları da etkiliyor. Etkileme- mesi düşünülebilir mi? Nitelikli bir okur kitlesine sahip yazarlar, bun- lardan etkilenmeyebilir ama kitaplarının çok satılma şansına sahip olduğunu gören yazarların pek çoğu, bu anafordan çıkamıyor. Yazı- lanların niteliği de böylece değişiyor. Bu parçada yazar, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? Birçok yazarın çok satmayı ve tanınmayı istemesinden dolayı sa- natından ödün vermesinden B) Popüler edebiyat ürünlerinin çok satmasından C) Yazarların, yazdıklarının niteliğini artıracak çabayı göstermeme- lerinden D) Ünlü yazarların, ünlerini artırmak için alışılmış olanın dışına çık- mamalarından E) Çok satan eserlerin değerli olduğunun düşünülmesinden os puertor

Soru 12 "Doğru okuma" okuduğumuz bir romandan ne alabileceksek ya da ne bekliyorsak onu bulup aldığımızda öteki romanlara beklemeden geçme isteği duyurur. Demek ki bir romanın hikâyesinin ilgi çekici olması ve olay örgüsünün okuru sonuna kadar çekmesi önemli de olabilir, önemsiz de. Romanın başından sonuna kadar hikâyesine kapılma esrikliğinden uzak, yalnızca dilini ya da kullandığı teknikleri nasıl kotardığına bakarak da o romandan haz alabiliriz. Böyle olma- saydı merakla okunan hikâyeleri olmayan, öncelikle hikâye anlatma- yan romanları Suç ve Ceza'yı, Ses ve Öfke'yi nasıl okuyabilirdik? Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Değişik yöntemlerle kurgulanmış metinler, okurlarda okuma iste- ği uyandırır. B) Sanatsal yaratıların başarısı, büyük ölçüde, yaşananlara farklı açılardan bakmasına bağlıdır. C) Klasikleşmiş eserler, evrensel değerleri göstermeyi başaranlar- dır. D) Roman, okuru etkileme gücünü dil ve anlatımından alır. Nitelikli okur, eserin hikâyesine ihtiyaç duymaksızın anlatımın- dan tat alır. Paragraf Yorumu 35

Soru 2 Günümüz öyküsünün önemli sorunlarından biri, ayrıntılardan değil; günlük hayatın bilinen ilişkilerinden ve davranışlarından yararlan- masıdır. Oysaki hemen akla gelmeyen ayrıntılar, yazılanın niteliğini yükseltir. Bunun için hem yaşam deneyimi hem güçlü gözlemcilik hem de masa başında nitelikli düşünce üretimi gerekir. Oysa baş- kalarının da görebileceği ayrıntılar üstüne kurulan öyküler, gitgide uzayan ortalama bir çizgi çekilmesine neden olur. Bundan kurtulmak için anlatıyı ötekilerden ayırt eden yoğun bir işçilik gerekir. Bu parçada günümüz öyküsüyle ilgili olarak asıl söylenmek is- tenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuyucuda, anlatılanları yaşıyormuş duygusu uyandırmadığı B) Yaratıcılıktan yoksun, basmakalıp ve yüzeysel bir anlatımı olduğu Anlatılanların, gerçek yaşamdakine çok benzer olduğu D) Kalıplaşmış içeriklere yer verilirken sıra dışı konuların işlenmediği E) Herkesin anlayabileceği düzeyde oluşturulduğu

TASARI EĞITIM YAYINLARI 19, Yeni dünya düzeni yabancılaşmayı küreselleştirmiş; dünya insanlarına dayatılan tüketim, nükleer silah- lanma, ırkçlık, cinayet, savaş ve şiddet, adaletsizlik, insan hakları, ekolojik ve çevre sorunlarına dek gi- den bir yabancılaşma giderek küresel bir yabancılaş- maya dönüşmüştür. Tüm bu başat dinamikler temel olarak 90'lı yıllarla birlikte dünyanın her yerinde göz- lenen özgürleşme hareketlerinin patlamasını getir- miştir/Kuşkusuz bu sorunlar güncel sanatın çözülen toplumsal bağlara, içine kapanan ve iyice sanal or- tamlarda yalnızlaşan insanlara, bir türlü ulaşamadığı izleyici kitlesine ulaşmasını sağlamıştır. Ve toplumun her şeyden önce sokak ve sokağın ürettiği yaratıcılı- ğın ve yarattığı sosyal bağların farkına varmasına ve yeni alternatif arayışlarına neden olmuştur. ngol Bu parçada yer alan sözleri söyleyen bir yazarın aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklene- mez? A Sanat toplumsal kırılmaların yaşandığı her dö- nemde tarihsel dinamiklere koşut olarak bir öz- gürleşme alanı açmıştır. B) 90'li yıllar sanatın yapması gereken ile yaptığı arasındaki çelişkilerin ve özünde sanat ile ne ya- pılabileceği sorularının yanıtının bulunduğu bir dönem olarak nitelendirilebilir. C) 90'li yıllarda sanat kendi dilinin dışındaki sokağın dilinin etkisini yeniden sorgulamaya başlamıştır. D) Sanat başından beri hegomonyaya eklemlenmiş ve kurumsallaşmış bir yapının, hem içinde hem de onun sürdürülebilir bir parçası olmuştur. E) 9011 yıllar sanatın kendi bağımsız estetik alanın- dan topluma dönük ve yaşamı içeren yeni arayış- larını topluma taşımasına tanıklık etmiştir.

Soru 4 Yazarın bir kişiliği, bir kimliği vardır elbette ama yarattığı öykü ya da roman kişilerinin kendisinden tamamıyla bağımsız, bambaşka kişi- ler olduğunu da unutmaması gerekir. Biz, yazarın duygularını ya da düşüncelerini değil; okuduğumuz öykünün ya da romanın kişilerinin duygularını ve düşüncelerini merak ediyoruz, bizi onlar ilgilendiriyor. Kurmaca kişilerin duyguları olacak elbette hatta bizimki kadar güçlü biçimde dile getirilecek. Sahici kişiler tasarlayıp yaratan yazar, o ki- şilerin davranışlarına, konuşmalarına yansıyanları inandırıcı biçimde canlandıracağı gibi, duyguların kendisini en çok gösterdiği iç dünya- ya ilişkin de olgun gözlemler yapmak zorundadır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Yazar, kahramanlarını kendi gerçeklikleri içinde yansıtmalıdır. B Başarılı yazar, kahramanlarını kendisiyle özdeşleştirerek yaratır. C)Yazar, kahramanlarını düş gücüyle biçimlendirirken gerçekçi ol- malarına dikkat etmelidir. DY Bir yazarın karakter çizmedeki başarısı, gözlem gücüne bağlıdır. E) Her kahraman, eserde, kendine özgü duygu ve düşüncelerle var olmalıdır.

1. Şair, içinden geldiği çalkantılı, sıkıntılı yaşamın i duyarlılığını taşımalı şiirine. Varsın bir avuç insan beğensin o şiiri. Saman alevi gibi parlayıp sönen göstermelik manzumeler yerine, mutlu azınlığın : beğendiği şiirlerdir kalıcı olan.. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? Şiirle şair arasında görüş yakınlığı bulunmu- yorsa o şiirin modası çabuk geçer. B) Şair, moda olup bir süre sonra hiç okunmaya- cak yapıllann peşinden koşmamalı. C) Belli bir zamanda hoşa gidecek şlirler yazmak. gerçek sanatçının işi olmamalı. D) Şair, içinde yaşadığı sıkıntılı yaşamı duyumalı okuruna. E) Kısa sürede etkileyiciliğini yitirmeyen, belli bir kesim tarafından zevkle okunan şürler kalıcı şiirlerdir..

Bu parçadan "MOXIE" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? db 33. Geçtiğimiz sene Mars'a gönderilen Perseverance uzay aracı, içerisinde kısaca MOXIE olarak adlandırılan ve Mars'ta oksijen üretmek için tasarlanan bir cihaz da taşıyordu. Bilim insanları cihazın 1,5 yıl içinde farklı mevsimlerde ve saatlerde yedi kez test edildiğini ve tüm testlerin başarılı olduğu açıkladı. MOXIE, bir saat içinde, Mars atmosferindeki karbondioksitten insan tüketimine uygun yaklaşık 6 gram oksijen üretti. Bu değer yeryüzündeki ortalama büyüklükte bir ağacın üretimine karşılık geliyor. Cihazın farklı mevsimlerde ve günün farklı saatlerinde yapılan testleri başarıyla geçmesi, durmaksızın çalışabilecek daha büyük ölçekli sistemlerin de Mars'ta oksijen üretebileceğini gösteriyor. Hatta bu sistem astronotların Dünya'ya dönmesi için kullanılacak roketlere de oksijen sağlayabilecek. Bilim insanları bu sonuçtan sonra birkaç yüz ağacınkine denk bir hızda oksijen üretecek bir sistemin geliştirilebileceğini ve insanlı bir Mars görevine hazırlık yapmak amacıyla önceden Mars'a gönderilebileceğini düşünüyor. A) Ortaya koyduğu sonuç, bilim insanlarının ufkunu açıcı bir nitelik taşımaktadır. Farklı iklim koşullarında ve değişik şartlarda çalışabilmektedir. ÖZDEBİ YAYINLA C) Mars'ın doğal kaynaklarından yararlanma amacıyla kullanılmıştır. D) Perseverance'in Mars üzerine araştırmalarının en önemli aşamasını gerçekleştirmiştir. Üreteceği oksijenin değişik amaçlarla kullanılması düşünülmektedir. 34.

gi Cozum en öteye de üre- dışında onun Mondros Ateşkesi'nden sonra Müslümanların kurduğu an- cak "milli varlığa düşman" olarak kabul edilen; İslam Teali, Kürt Teali, İngiliz Muhipleri, Wilson Prensipleri . . . . cemiyetlerinin; I. ulusal egemenliğe karşı çıkmaları, II. manda ve himayeyi benimsemeleri, III. azınlıklar tarafından kurulmaları özelliklerinden hangilerine sahip oldukları söylenebilir? A) Yalnız I C) Yalnız III -D) I ve II B) Yalnız II B.th EX, Ilve III E) Topl dan 5. Ey Se le H C

TYT Deneme-01 20 yüzyıl felsefesinin mimarı kabul edilen Wittgens- tein, Dilimin sınırları düşünce dünyamın sınırlarıdır." der. Wittgenstein'ın bu sözüyle ilgili olarak, 1. Kelime hazinesinin düşünce üzerindeki önemi vurgulanmaktadır. + II. Dilin, düşünceyi biçimlendirdiği ve ona şekil ver- diği iletisini taşımaktadır. + doy III. Dil ve düşünce arasındaki ilişkinin düş gücünün zenginliğiyle de ilgili olduğu yargısını içermekte- dir. IV. Düşüncenin sınırlarıyla kişinin sahip olduğu keli- me bilgisi arasında doğru orantı olduğu hissettiril- mektedir. çıkarımlarından hangiler yapılabilir? A) I ve II D) II ve IV B) I, II ve IV bef E) C) II ve III e-V ilorin gönüllü olarak katıldıkları bir et-

enilikler onu diğer mıştır. Sanatsal yatımıza getirmiş veye taşımıştır. masi, burada hem nsız edebiyatını FSH ehner bivom dog gilardan hangisi ON nebrigag qay on sb ilk kez kullanan Hesi de yıkılmaya Amebie" lalg ünlendiren fak- ibbsM (A dendiğinde akla ndan ilgilenen Mutsysho Briavea bluso? (0 (smasy Fizil 118 emlidey unan Sorgun, Dr. (II) Sorgun ğer tarafında Uzun yıl- K sayılardan am ediyorlar. cekici özelliği ESI. (V) Gölün ile kuş sesleri cafa dinlemek ziyaret etmeli. pişman olan den hangisi E)V. UĞUR 8 A 26. Star Wars efsanesi 41 yıl önce bugün başlamıştı. Seriyi trin ölümsüz kılan, filmlerin salt iyiliği savunmamasıdır. İyi ve the kötü arasında bir dengeden söz eder, denge, evrenin nudevamlılığı için gereklidir. Psikoloji açısından bakıldığın- ols da filmler sadece "iyi/kötü"nün savaşını değil "id/ego" the çarpışmasını da anlatır Çünkü "iyi" olanların yani Jedi'in Ysb katı kuralları vardır. "Kötü" olarak resmedilen Sith'in Xoise baştan çıkartıcı serbestliği. Ana karakterin hüzünlü dönüşümü, bütün serinin kalbini oluşturur ve yediden yetmişe her izleyeni duygulandırır Dünya sinemasında na bu kadar ilgi toplamış bir film serisi daha yoktur desek abartmış olmayız. Txomonolyögte Bu parçada Star Wars ile ilgili olarak aşağıdakilerden DETTE WIVO (8 hangisine değinilmemiştir? sbais 110 ed ev A) Başarısında nelerin etkili olduğuna The B) Seyircinin iç dünyasındaki tesirine C) Dünya sinemasında yarattığı etkilere D) Edebî bir eserden sinemaya uyarlandığına E) Farklı kuşaklara hitap ettiğine Uliana 8 10 27. Herkesin olduğu gibi çocukların da başta edebiyat olmak üzere sanat tüketme hakları vardır. Çocukların ön öğrenme eksikliği nedeniyle yetişkinlerden farklı olarak onlara yönelik özel bir edebiyatla bu ihtiyaç karşılanmaktadır. Günümüzde çocuk edebiyatı, edebi- nun yatın da ötesine geçmiştir. Çocuk edebiyatının ötesinde the "çocuk yayıncılığı" olarak adlandırmak belki daha doğru Xemolacaktır. Çocuk kitaplarının tasarımı çok önemlidir. sb Çocuk, kitabı vitrinde gördüğünde beğenmeli ve satın -02 almaya istek duymalı. Bu durum da kitabın biçimsel sm özelliklerinden doğmalıdır. svitri siansa Xistslo iblen ibrex Xessay ila sa movileg nebstud missvitri neb Bu parçadan yola çıkarak bexihsxeq elmiğihev nnsinsani ldig uğublo 1eisi nabned ebminehli2 16V 19İSİ sy ab teliebliğibsmnslaorl I. Kitap hacimli olmamalıdır. II. Harfler gözü yormayacak büyüklükte ve bas ve baskısı niniel temiz olmalıdır. Sub finsy III. Kitap dayanıklı ve mat bir kâğıda basılmalıdır. ✓et IV. Yazım, noktalama, söz dizimi bakımından yanlışsız olmalıdır. Ssivim ilideyib hibsinim V. Konuların işlenişi bilimsel değerlere uygun olmalıdır. Su numaralanmış yargılardan hangisi bir çocuk kitabı- idenin biçimsel özelliği olarak değerlendirilemez? Siber A) I. 15 B) II.sy nh C) III. chist D) IV. E) V. Diğer sayfaya geçiniz. Gele

-TYT- A Oulunduğu kültürün, unduğu medeniyetin oluşur.sbnimiled ged no Xilys ablil ile ilgili olarak asıl erden hangisidir? d bleibnelelsx) anduğu kültürden çok o etten etkilenir. konulmasında kültür ve nedeniyetle yoğrulmuş- 6N BUON mlar, ürünlerini ortaya ko- in etkisini dâhil etmezler. tek bir kültüre ait ürün- mox her zaxh9H mlamak için onların dâhil terli olacaktır. Bemetr qibe ton INDEX i igrab absor bipsas sbrie616 191 aratorlarına yazmış olduk- lâ Çin arşivlerinde bulun- nlarda olduğu gibi iç ve dış i sistem kurulmuştu Ülke abçı" adı verilen haberciler haberleşme görevi "ulak" ydi. Göktürkler haberleş- e edilen "ateş kuleleri" de elerde yakılan işaret ateşi, sin hazır olması çağrısını kâğıdın bulunmasıyla anmaya başlandı. Fakat ğıyla ulaştırılması uzun anmaya devam edildi. hangisine değinilme- im yöntemlerine yla iletişim araçlarının çeşitli yazışmalarının nması ile diğer iletişim na leşme için farklı yön- JAY208 11 UĞUR A A 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. ex demisine elvilib nianegep im nobis H IDE Yaklaşık beş yüz yıllık bir gelenek olan Türk kahvesi tüketimi, ülkemizde günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bununla birlikte, 1980 sonrasında gelenek- elms niği sel Türk kahvesinin yanında hazır kahvelerin tüketime isto girmesiyle kahve kültürünün değişime uğradığı ve amu 2000'lerden itibaren ülkemizde Batılı kahve tüketim alış- ev kanlıklarının yaygınlaştığı görülmektedir. Son yıllarda nns sayısı hızla artan marka kahve dükkânları nedeniyle -01 değişen kahve tüketim alışkanlıkları, yeni kahve türle- rine ve kahve dükkânlarına olan ilgiyi artırmaktadır. illileonö iğibes obrese id ninhid nenüşüb slyö8 Silblaignar nebiolisbioses xilloxö 18say 19ğib lideb nheheblis Üloup soebsa slosti (A 37. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durul- Blog total maktadır? ibablemeneg stTürk kahvesinin yanında zamanla farklı kahveler de yaygınlık kazanmıştır. Pane nopuloso El 18V B) Türk kahvesi, Batılı kahvelerin yanında popülerliğini Xihessy nexeiep pie sbrismo 18 (3 kaybetmiştir. C)/Türk kahvesi, Türklere özgü olduğu -2nBY zamanla sahiplenmiştir. hee D) Farklı Kahvelerin yaygınlık kazanmasının sebebi Turk kahvesinin içiminin zor olmasıdır. müE) Türk kahvesi Osmanlılar Dönemi'nde yaygınlık ülüge Kazanıp günümüze kadar gelmiştir. müx ibizaminsbig mununuanu stem elyümülőd blauguhalde yerbancitan leileo.nsani Y 38. Bu parçada kahve ile ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? Hazır kahvelerin ne zaman ortaya çıktığına B) Zamanta farklı türlerinin ortaya çıktığına C) Son zamanlarda marka kahvelerin yaygınlaştığına D) Ülkemizdeki işimine E) Kahve tüketiminin farklılaşma nedenine Diğer sayfaya geçiniz. b best ideos from UIHITI tes 75 years... Feat da dree