Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAY
4.
Sahip olduğun mal mülk, statü, ait olduğun sınıf, cinsiyet,
din ve etnik kimlik seni sen yapan unsurlardır. Sen tüm
bunların ve her birinin diğerleriyle etkileşiminin toplamı-
sın. Senin farklılığın ve ayrıcalığın budur. Bir yaşamın
ayrıcalığı her kimsen o olmaktır.
Bu parçadaki altı çizili cümleyle aşağıdaki yargılardan
hangist arasında ilişki kurulabilir?
A Kimliği belirleyen özellikler, kişinin yaşamını benzer-
sizleştirir ve ona değer katar.
BY Kendini gerçekleştirmek isteyen birey öncelikle sahip
olduklarının değerini bilmelidir.
C) Her hayat, içerdiği benzersiz deneyimlerle diğerlerin-
den ayrılır ve anlam kazanır.
D) Bir insanın kimliğini belirleyen ve etkileyen faktörler
Hem genetik hem de çevreseldir.
1900 (3
Einsan, kimliğini oluşturan unsurları değiştiremediği için
bunlarla yaşamaya alışmalıdır.
nanın yolu, başkala
(2017 LYSI
SE
ORMA
NLAI
NLAI
NLA
ORMA
RM
NLA
ORM
NLA
ORM
NLA
NLA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAY 4. Sahip olduğun mal mülk, statü, ait olduğun sınıf, cinsiyet, din ve etnik kimlik seni sen yapan unsurlardır. Sen tüm bunların ve her birinin diğerleriyle etkileşiminin toplamı- sın. Senin farklılığın ve ayrıcalığın budur. Bir yaşamın ayrıcalığı her kimsen o olmaktır. Bu parçadaki altı çizili cümleyle aşağıdaki yargılardan hangist arasında ilişki kurulabilir? A Kimliği belirleyen özellikler, kişinin yaşamını benzer- sizleştirir ve ona değer katar. BY Kendini gerçekleştirmek isteyen birey öncelikle sahip olduklarının değerini bilmelidir. C) Her hayat, içerdiği benzersiz deneyimlerle diğerlerin- den ayrılır ve anlam kazanır. D) Bir insanın kimliğini belirleyen ve etkileyen faktörler Hem genetik hem de çevreseldir. 1900 (3 Einsan, kimliğini oluşturan unsurları değiştiremediği için bunlarla yaşamaya alışmalıdır. nanın yolu, başkala (2017 LYSI SE ORMA NLAI NLAI NLA ORMA RM NLA ORM NLA ORM NLA NLA
Turkcell
X
14:08
Deneme 15
22./Eleştirisiz bir şiir olarak Türk şiirinin bugün yazılagelen şiirin
içerdiği bilgi ve değer her neyse, o açığa çıkarılamamış ve
tartışma ortamına sunulamamıştır, dolayısıyla her şair aynı
zamanda eleştirmen olmak zorunda bırakılmıştır.
%67
Tanzimat'tan başlattığımız eleştiri tarihimizi ne kadar geri
götürebiliriz? Yusuf Has Hacip'in 11. yüzyılda yazdığı
Kutadgu Billig adlı mesnevide şairler ile ilgili kısım önemlidir:
"Sonra söz dizenler, insanları öven veya yeren bu şairler.
Bunların dili kılınçtan daha keskindir ve kalplerinin yolu ise
kildan incedir..." Bu cümle bir eleştiri cümlesi değil midir
the nihayetinde? Yine 11. yüzyılda Mercimek Ahmet'in
Kâbusnâme'sinde şairler kısmında yazma biçimi önerilirken
söze zulmedilmemesi gerektiği söylenerek bugün dahi geçerli
bir eleştiri yapılmamış mıdır?
Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerin hangisi
söylenemez?
A) Şiir ortamında değerlerin hak ettiği gibi oluşması eleştirel
çalışmalarla mümkün olur.
B) Şairlerin aynı zamanda şiirin kuramsal yanlarıyla
uğraşmaları bir edebiyatın niteliğini yükseltir.
C) Eleştiri tarihimizin bundan yaklaşık bin yıl öncesine
götürülebilecek kadar eski bir geleneği vardır.
D) Şairler, ürünlerini değerlendiren bir eleştiri ortamı
bulamadıkları için buradaki boşluğu kendileri doldurmaya
çalışmışlardır.
E) Cağdaş eleştirinin bizdeki ilk örneklerinin Tanzimat
Dönemi'nde verildiği kabul edilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Turkcell X 14:08 Deneme 15 22./Eleştirisiz bir şiir olarak Türk şiirinin bugün yazılagelen şiirin içerdiği bilgi ve değer her neyse, o açığa çıkarılamamış ve tartışma ortamına sunulamamıştır, dolayısıyla her şair aynı zamanda eleştirmen olmak zorunda bırakılmıştır. %67 Tanzimat'tan başlattığımız eleştiri tarihimizi ne kadar geri götürebiliriz? Yusuf Has Hacip'in 11. yüzyılda yazdığı Kutadgu Billig adlı mesnevide şairler ile ilgili kısım önemlidir: "Sonra söz dizenler, insanları öven veya yeren bu şairler. Bunların dili kılınçtan daha keskindir ve kalplerinin yolu ise kildan incedir..." Bu cümle bir eleştiri cümlesi değil midir the nihayetinde? Yine 11. yüzyılda Mercimek Ahmet'in Kâbusnâme'sinde şairler kısmında yazma biçimi önerilirken söze zulmedilmemesi gerektiği söylenerek bugün dahi geçerli bir eleştiri yapılmamış mıdır? Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Şiir ortamında değerlerin hak ettiği gibi oluşması eleştirel çalışmalarla mümkün olur. B) Şairlerin aynı zamanda şiirin kuramsal yanlarıyla uğraşmaları bir edebiyatın niteliğini yükseltir. C) Eleştiri tarihimizin bundan yaklaşık bin yıl öncesine götürülebilecek kadar eski bir geleneği vardır. D) Şairler, ürünlerini değerlendiren bir eleştiri ortamı bulamadıkları için buradaki boşluğu kendileri doldurmaya çalışmışlardır. E) Cağdaş eleştirinin bizdeki ilk örneklerinin Tanzimat Dönemi'nde verildiği kabul edilmektedir.
re
ola çıkar ve
"ürür. Bir
ünün,
bilincindeki
gilendiği bir
en
deviren
ran prens
nbul'un
gibi
wat bir ülke
ünü
arımız.
atın temel
msuzdur
J
= kaynağı
-1, belli
nettir.
msıdığı
7
at
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Nabokov'u okumak için okumayı bilmek yeterli değildir,
aynı zamanda "Nabokovca" da bilmek gerekir. Bilimsel
Rus zekâsıyla Ingilizcenin dil cambazlığını
yoğurduğunuzda ortaya Nabokovca çıkar. Alışık
olmayan bünyede rahatsızlık yaratan Nabokov'un,
okurlan ilk etapta Nootropic ilaçlara yönlendirmesi
muhtemeldir. ilk defa Nabokov okuyacak birinin şu
hususlara dikkat etmesi gerekir. Sürekli kullanılan
kelimelerin bambaşka anlamlara büründüğünü görmek,
o kelimelerin oluşturduğu cümlelerin hızına okurken
yetişmek fakat anlam olarak yetişememek zekânızdan
şüphe etmenize neden olmasın. Okuduğunuz yazar,
sizin bildiğiniz yazarlardan biri değildir. Nabokovca
söylemek gerekirse "Sevgili okur, senin burada
yapabileceğin hiçbir şey yok! Çünkü karşındaki kişi
Nabokov."
37. Bu parçadan Nabokov ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Sözcükleri bilinen anlamlarının dışında kullandığına
Kapalı anlatımı yüzünden yapıtlarının dar bir okur
çevresinkaşamadığna
C) Alışılageldik yazar tiplemesine uymayan bir tarzının
olduğuna
Yapıtlarının anlaşılmamasından okurları sorumlu
tutmanın doğru olmadığına
E) Yapıtlarının tam olarak anlaşılması için üslup
özelliklerinin bilinmesi gerektiğine
38. Bu parçada geçen altı çizili sözle, Nabokovile ilgili
olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Bilimsel konuları esprili bir dille anlatmayı başardığı
B) Sanat anlayışı üzerinde farklı ulusların etkisinin
elduğu
Bilim ile sanatın verilerini bir potada eritmeyi
başardığı
D) Rus halkının yaşamından aldığı konuları İngilizce
olarak anlattığı
E) Şaşırtmacalarla ve söz-oyunlarıyla yüklü bir
anlatımının olduğu
Den
39-40. soruları
cevaplayınız.
iklim değişikliği üz
Çölü'nü ağaçland
Projeye göre okya
pompa ve borular
damla sulama yö
ulaştırılıyor. Ağaç
alanlarına Cye
Ayrıca, ağaç örtü
arasında yağış c
işinlarının uzaya
belirtiliyor. Oluş
karbon depolay
gerçekleştirece
olarak da kulla
neredeyse sta
savunuluyor. A
havadaki nem
Afrika'da çekin
sürüleri bitkile
toprağı nemle
söylüyor uzm
esen rüzgârla
deniz yaşam
39. Bu parçada
aşağıdaki y
A) Hazırlanı
özellikle
B) Ortaya c
uygular
11
C) Etkisini
düşünü
Diklim da
doğal
barınd
E) Uygul
bölge
uygu
40. Bu par
A) Sah
küre
düş
B) Çö
var
sa
C) Sa
va
be
D) O
k
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
re ola çıkar ve "ürür. Bir ünün, bilincindeki gilendiği bir en deviren ran prens nbul'un gibi wat bir ülke ünü arımız. atın temel msuzdur J = kaynağı -1, belli nettir. msıdığı 7 at 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Nabokov'u okumak için okumayı bilmek yeterli değildir, aynı zamanda "Nabokovca" da bilmek gerekir. Bilimsel Rus zekâsıyla Ingilizcenin dil cambazlığını yoğurduğunuzda ortaya Nabokovca çıkar. Alışık olmayan bünyede rahatsızlık yaratan Nabokov'un, okurlan ilk etapta Nootropic ilaçlara yönlendirmesi muhtemeldir. ilk defa Nabokov okuyacak birinin şu hususlara dikkat etmesi gerekir. Sürekli kullanılan kelimelerin bambaşka anlamlara büründüğünü görmek, o kelimelerin oluşturduğu cümlelerin hızına okurken yetişmek fakat anlam olarak yetişememek zekânızdan şüphe etmenize neden olmasın. Okuduğunuz yazar, sizin bildiğiniz yazarlardan biri değildir. Nabokovca söylemek gerekirse "Sevgili okur, senin burada yapabileceğin hiçbir şey yok! Çünkü karşındaki kişi Nabokov." 37. Bu parçadan Nabokov ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Sözcükleri bilinen anlamlarının dışında kullandığına Kapalı anlatımı yüzünden yapıtlarının dar bir okur çevresinkaşamadığna C) Alışılageldik yazar tiplemesine uymayan bir tarzının olduğuna Yapıtlarının anlaşılmamasından okurları sorumlu tutmanın doğru olmadığına E) Yapıtlarının tam olarak anlaşılması için üslup özelliklerinin bilinmesi gerektiğine 38. Bu parçada geçen altı çizili sözle, Nabokovile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilimsel konuları esprili bir dille anlatmayı başardığı B) Sanat anlayışı üzerinde farklı ulusların etkisinin elduğu Bilim ile sanatın verilerini bir potada eritmeyi başardığı D) Rus halkının yaşamından aldığı konuları İngilizce olarak anlattığı E) Şaşırtmacalarla ve söz-oyunlarıyla yüklü bir anlatımının olduğu Den 39-40. soruları cevaplayınız. iklim değişikliği üz Çölü'nü ağaçland Projeye göre okya pompa ve borular damla sulama yö ulaştırılıyor. Ağaç alanlarına Cye Ayrıca, ağaç örtü arasında yağış c işinlarının uzaya belirtiliyor. Oluş karbon depolay gerçekleştirece olarak da kulla neredeyse sta savunuluyor. A havadaki nem Afrika'da çekin sürüleri bitkile toprağı nemle söylüyor uzm esen rüzgârla deniz yaşam 39. Bu parçada aşağıdaki y A) Hazırlanı özellikle B) Ortaya c uygular 11 C) Etkisini düşünü Diklim da doğal barınd E) Uygul bölge uygu 40. Bu par A) Sah küre düş B) Çö var sa C) Sa va be D) O k
Syamı yazarlığına ve
laştım. Her
Bir iki ufak
amladım. Dosya
Altı ay kadar sonra
O görüştük,
görmek inanılmaz
romanmış
zerinde çok
şılaştığımız fakat
m gerçekçiliğiyle
kü ben ne
ündelik
düşünüyorum.
ştim.
ağıdakilerden
orluklar
meden bu kadar
en önce
olduğu gibi
n söz eder
ok dikkat
dıklarından
anmada
nuz?
ak gerektiği
ma yararlı
di?
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Her edebiyat, kendi çağının karakterinden yola çıkar ve
kendi zamanının ruhunu ete kemiğe büründürür.
dönemin edebiyat anlayışı o dönemin kulturunun,
üretim tarzının, yaygın kabullerinin yazarının bilincindeki
tezequrferinin kasıtlı veya kasıtsız olarak sergilendiği bir
galeridir. Kahraman, kilıktan kılığa, karakterden
karaktere bürünür, Kâh boğayı tek yumrukta deviren
Boğaç Han yahut prensesi ejderhadan kurtaran prens
kâh issiz adaya düşen Robinson veya Uç Istanbul'un
Adnan Bey'i olur. Bu durum, geçmişte olduğu gibi
modern zamanlar da böyledir. Modern edebiyat bir ülke
olsaydı vatandaşlarının hatırı sayılır bir bölümünü
"lüzumsuz adamlar" oluştururdu, diyor bir yazarımız.
Haklıdır bu yargısında. Çünkü modern edebiyatın temel
karakteri "lüzumsuz adam"dır. Peki, niçin lüzumsuzdur
bu adam? Aidiyet hissi o kadar düşüktür ki onu
tanımlamak için kendisinden başka bir referans kaynağı
bulmak çok zordur. Kendisine bir faydası var mı, belli
değildir ama başkasına bir faydası olmadığı çok nettir
Zamanın ruhuna ve aslında ruhsuzluğuna şahit
olabileceğimiz bir ibret aynasıdır "lüzumsuz adam"
35. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılabilir?
O
Edebiyat yapıtları, ortaya çıktıkları dönemin yansıdığı
bir aynadır.
B) Edebiyat yapıtlarında hayali olaylara gerçeklik
izlenimi kazandırılır.
C) Edebiyat yapıtlarında kişiler değişse de anlatılan
konular hep aynı kalır.
D) Edebiyat yapıtlarında yazarlar, kişiliklerini
kahramanlar aracılığıyla yansıtır.
E) Edebiyat yapıtları yarar sağlamak için değil, sanat
yapmak amacıyla kaleme alınır.
36. Bu parçada geçen "lüzumsuz adam" sözüyle,
modern zamanlarla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaratıcılığın ortadan kalkması
B) İnsanların sağlıklı iletişim kuramaması
Niteliksizliğin yaşama hâkim olması
D) Bireyselliğin ön planda olması
E) Çıkar sağlama eğiliminin yaygınlaşmas
37 38
cevap
Naboka
aynı zar
Rus zel
yoğurd
olmaya
okurla
muhte
husus
kelim
o keli
yetiş
şüph
sizin
söyl
yap
Nab
37.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Syamı yazarlığına ve laştım. Her Bir iki ufak amladım. Dosya Altı ay kadar sonra O görüştük, görmek inanılmaz romanmış zerinde çok şılaştığımız fakat m gerçekçiliğiyle kü ben ne ündelik düşünüyorum. ştim. ağıdakilerden orluklar meden bu kadar en önce olduğu gibi n söz eder ok dikkat dıklarından anmada nuz? ak gerektiği ma yararlı di? 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her edebiyat, kendi çağının karakterinden yola çıkar ve kendi zamanının ruhunu ete kemiğe büründürür. dönemin edebiyat anlayışı o dönemin kulturunun, üretim tarzının, yaygın kabullerinin yazarının bilincindeki tezequrferinin kasıtlı veya kasıtsız olarak sergilendiği bir galeridir. Kahraman, kilıktan kılığa, karakterden karaktere bürünür, Kâh boğayı tek yumrukta deviren Boğaç Han yahut prensesi ejderhadan kurtaran prens kâh issiz adaya düşen Robinson veya Uç Istanbul'un Adnan Bey'i olur. Bu durum, geçmişte olduğu gibi modern zamanlar da böyledir. Modern edebiyat bir ülke olsaydı vatandaşlarının hatırı sayılır bir bölümünü "lüzumsuz adamlar" oluştururdu, diyor bir yazarımız. Haklıdır bu yargısında. Çünkü modern edebiyatın temel karakteri "lüzumsuz adam"dır. Peki, niçin lüzumsuzdur bu adam? Aidiyet hissi o kadar düşüktür ki onu tanımlamak için kendisinden başka bir referans kaynağı bulmak çok zordur. Kendisine bir faydası var mı, belli değildir ama başkasına bir faydası olmadığı çok nettir Zamanın ruhuna ve aslında ruhsuzluğuna şahit olabileceğimiz bir ibret aynasıdır "lüzumsuz adam" 35. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? O Edebiyat yapıtları, ortaya çıktıkları dönemin yansıdığı bir aynadır. B) Edebiyat yapıtlarında hayali olaylara gerçeklik izlenimi kazandırılır. C) Edebiyat yapıtlarında kişiler değişse de anlatılan konular hep aynı kalır. D) Edebiyat yapıtlarında yazarlar, kişiliklerini kahramanlar aracılığıyla yansıtır. E) Edebiyat yapıtları yarar sağlamak için değil, sanat yapmak amacıyla kaleme alınır. 36. Bu parçada geçen "lüzumsuz adam" sözüyle, modern zamanlarla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaratıcılığın ortadan kalkması B) İnsanların sağlıklı iletişim kuramaması Niteliksizliğin yaşama hâkim olması D) Bireyselliğin ön planda olması E) Çıkar sağlama eğiliminin yaygınlaşmas 37 38 cevap Naboka aynı zar Rus zel yoğurd olmaya okurla muhte husus kelim o keli yetiş şüph sizin söyl yap Nab 37.
TYT/ Türkçe
26. Çok genç, otuz üç yaşında bir yazarın ikinci romanı bu.
Romanın başkişisinin ilginç ve karmaşık kişiliği yanı sıra
bilinç akışı, iç monologlar gibi anlatım özellikleri
bakımından da yazarın dünya edebiyatıyla belki en çok
ilişkilendirilmesi gereken romanı. Edebiyat, sinema,
tiyatro ürünleri üzerine yazılan yazılarda söz konusu
yapıtın öyküsünün özet olarak bile anlatılmasını anlamlı
bulmam. Okuyan, izleyen kişinin kendisi bunu
ogrenecektir. Bu nedenle roman kahramanının
karmaşık kişiliğine de bağlı olarak farklı, düşündürücü
bir aşk öyküsünün bulunduğunu söylemekle yetineyim
ben.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi soylenebilir?
A) Genç yazarların romanlarını eleştirmeyi doğru
bulmamaktadır.
B) Evrenselliği yakalamanın yolunun yerellikten
geçtiğine inanmaktadır.
6161060, 616
C) Yazarların roman kişileri aracılığıyla kişisel görüşlerini
okura sunmasına karşıdır.
D) Farklı anlatım teknikleri kullanmanın romanın
anlaşılırlığını zorlaştırdığını düşünmektedir.
E) Sanatsal yaratılarla ilgili olarak yönlendirici bir tutum
içine girilmemesi gerektiğini savunmaktadır.
2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/ Türkçe 26. Çok genç, otuz üç yaşında bir yazarın ikinci romanı bu. Romanın başkişisinin ilginç ve karmaşık kişiliği yanı sıra bilinç akışı, iç monologlar gibi anlatım özellikleri bakımından da yazarın dünya edebiyatıyla belki en çok ilişkilendirilmesi gereken romanı. Edebiyat, sinema, tiyatro ürünleri üzerine yazılan yazılarda söz konusu yapıtın öyküsünün özet olarak bile anlatılmasını anlamlı bulmam. Okuyan, izleyen kişinin kendisi bunu ogrenecektir. Bu nedenle roman kahramanının karmaşık kişiliğine de bağlı olarak farklı, düşündürücü bir aşk öyküsünün bulunduğunu söylemekle yetineyim ben. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi soylenebilir? A) Genç yazarların romanlarını eleştirmeyi doğru bulmamaktadır. B) Evrenselliği yakalamanın yolunun yerellikten geçtiğine inanmaktadır. 6161060, 616 C) Yazarların roman kişileri aracılığıyla kişisel görüşlerini okura sunmasına karşıdır. D) Farklı anlatım teknikleri kullanmanın romanın anlaşılırlığını zorlaştırdığını düşünmektedir. E) Sanatsal yaratılarla ilgili olarak yönlendirici bir tutum içine girilmemesi gerektiğini savunmaktadır. 2
21. Anıttepe'den Tandoğan Meydanı'na uzanan Gençlik
Caddesi o zamanlar bu kadar işlek değildi. Babam gibi
işe arabayla gidip gelen az sayıda mahalle sakininin
araçları dışında pek tekerlek dönmezdi. Upuzun cad-
denin ortalarında, üç katlı bir apartmanın bahçe katın-
da oturuyorduk. Sanırım sekiz-dokuz yaşlarındaydım.
İşten yakasını bir türlü kurtaramayan babamın yolunu
beklerken salonun penceresine kurulup boş caddeyi,
daha çok da karşı kaldırımdaki Anıtkabir'e renk katan
turuncu meyveli çitlembikleri seyretmeyi çok severdim.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Kahraman bakış açısıyla anlatılmıştır.
B) Sade, içten ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
Anlatımında betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır.
Özetleme tekniğinden yararlanılmıştır.
E) Gündelik hayattan bir kesite yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Anıttepe'den Tandoğan Meydanı'na uzanan Gençlik Caddesi o zamanlar bu kadar işlek değildi. Babam gibi işe arabayla gidip gelen az sayıda mahalle sakininin araçları dışında pek tekerlek dönmezdi. Upuzun cad- denin ortalarında, üç katlı bir apartmanın bahçe katın- da oturuyorduk. Sanırım sekiz-dokuz yaşlarındaydım. İşten yakasını bir türlü kurtaramayan babamın yolunu beklerken salonun penceresine kurulup boş caddeyi, daha çok da karşı kaldırımdaki Anıtkabir'e renk katan turuncu meyveli çitlembikleri seyretmeyi çok severdim. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Kahraman bakış açısıyla anlatılmıştır. B) Sade, içten ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Anlatımında betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır. Özetleme tekniğinden yararlanılmıştır. E) Gündelik hayattan bir kesite yer verilmiştir.
RUMO
4. (I) Yazarın öykülerinde genellikle sağlam bir kuruluş var.
(II) Anlatımı yalın, dili de oldukça temiz, işlek, akıcı. (III)
Yurt dışında yaşamasına karşın insanlarımızın özellikle-
rini iyi vakalıyor (IV) Onların ruhsal dünyalarını, özlem-
lerini, eğilimlerini başarıyla yansıtıyor.(V) Ele aldığı kişi-
ler aracılığıyla yaşamdaki çelişkileri ustaca yansıtıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "bir
şeyin, olağanın tersine olarak yapıldığı" anlamı vardır?
A) I.
BH.
C) III.
D) IV.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
RUMO 4. (I) Yazarın öykülerinde genellikle sağlam bir kuruluş var. (II) Anlatımı yalın, dili de oldukça temiz, işlek, akıcı. (III) Yurt dışında yaşamasına karşın insanlarımızın özellikle- rini iyi vakalıyor (IV) Onların ruhsal dünyalarını, özlem- lerini, eğilimlerini başarıyla yansıtıyor.(V) Ele aldığı kişi- ler aracılığıyla yaşamdaki çelişkileri ustaca yansıtıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "bir şeyin, olağanın tersine olarak yapıldığı" anlamı vardır? A) I. BH. C) III. D) IV.
1
32. Evet, böyle talepler geldiği oluyor. Fakat, genellikle
kabul etmiyorum bunları. Politikacılar ya da sanatçılar
yapmıyor bunu. Çünkü onlar zaten göz önünde olan
insanlar. Daha çok meşhur olmak isteyenler yapıyor.
Çok sıcak bakmıyorum tabii, beni itiyor. Ama bazen
de "Aa, hakikaten iyi fikir!" dediğim oluyor.
Motivasyon
PRO Denemeleri
Bu parça, bütünüyle ele alındığında aşağıdaki
sorulardan hangisine bir yanıt olabilir?
20
Neden gündemdeki insanlar sizden röportaj
talebinde bulunmuyor?
B) En çok görüşme talebi kimlerden geliyor?
C) Röportaj yaparken nelere öncelik veriyorsunuz?
2 D) Size söyleşi talepleri geliyor mu, geldiğinde
tavrınız ne oluyor?
E) Neden çok seçici davranıyorsunuz?
33. Tutum terimi, toplumsal psikolojide genel olarak bir
bireye atfedilen ve onun psikolojik bir obje ile ilgili
düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde
oluşturan bir eğilime işaret etmek için kullanılmaktadır.
Bu tanımdan anlaşıldığı gibi, tutum bir bireye aittir ve
onun bir nesneye ilişkin düşünce, duygu ve
davranışlarına bir bütünlük, bir tutarlılık verir.
Tonımdaki "bir hireve atfedilen" ifadesi ise tutumun
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1 32. Evet, böyle talepler geldiği oluyor. Fakat, genellikle kabul etmiyorum bunları. Politikacılar ya da sanatçılar yapmıyor bunu. Çünkü onlar zaten göz önünde olan insanlar. Daha çok meşhur olmak isteyenler yapıyor. Çok sıcak bakmıyorum tabii, beni itiyor. Ama bazen de "Aa, hakikaten iyi fikir!" dediğim oluyor. Motivasyon PRO Denemeleri Bu parça, bütünüyle ele alındığında aşağıdaki sorulardan hangisine bir yanıt olabilir? 20 Neden gündemdeki insanlar sizden röportaj talebinde bulunmuyor? B) En çok görüşme talebi kimlerden geliyor? C) Röportaj yaparken nelere öncelik veriyorsunuz? 2 D) Size söyleşi talepleri geliyor mu, geldiğinde tavrınız ne oluyor? E) Neden çok seçici davranıyorsunuz? 33. Tutum terimi, toplumsal psikolojide genel olarak bir bireye atfedilen ve onun psikolojik bir obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilime işaret etmek için kullanılmaktadır. Bu tanımdan anlaşıldığı gibi, tutum bir bireye aittir ve onun bir nesneye ilişkin düşünce, duygu ve davranışlarına bir bütünlük, bir tutarlılık verir. Tonımdaki "bir hireve atfedilen" ifadesi ise tutumun
37. Bence yazarlık; üç öğün beslendiğimiz gibi sürekli kitap
okumak, gezmek, araştırmak, sorgulamák, yaşama ve
çevreye eleştirel gözle bakabilme vb. eylemlerle oluşup
gelişiyor. Yetenek bile yazar olabilmek için tek başına
yeterli olmuyor. Yazarlık atölyelerinde yetişenler, tek bir
tornadan çıkma sanatçılar olma tehlikesiyle kuşatılmazlar
mi?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözler-
den herhangi biri ile ilişkilendirilemez?
A) Kişisel farklılığı yok sayma
B) Duyguları önemsemeyip dışlama
C) Düzenli olarak gerçekleştirme
D) Bir işin teorik eğitimini verme
E) Sorgulayıcı bakış açısına sahip olma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37. Bence yazarlık; üç öğün beslendiğimiz gibi sürekli kitap okumak, gezmek, araştırmak, sorgulamák, yaşama ve çevreye eleştirel gözle bakabilme vb. eylemlerle oluşup gelişiyor. Yetenek bile yazar olabilmek için tek başına yeterli olmuyor. Yazarlık atölyelerinde yetişenler, tek bir tornadan çıkma sanatçılar olma tehlikesiyle kuşatılmazlar mi? Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözler- den herhangi biri ile ilişkilendirilemez? A) Kişisel farklılığı yok sayma B) Duyguları önemsemeyip dışlama C) Düzenli olarak gerçekleştirme D) Bir işin teorik eğitimini verme E) Sorgulayıcı bakış açısına sahip olma
Batarya ya da biriktireç olarak da bilinen akümülatör,
elektrik enerjisi üreten bir kaynaktır. Akü olarak yay-
gınlaşan bu cihaz enerjinin depolanmasını ve gerek-
tiğinde kullanılmasını sağlar. Günümüzde daha çok
araçlarda kullanılan bu cihaz birçok alanda da kulla-
nılabilir. Denizaltı elektrikli motorlarında da kullanılır.
Otomotiv sektöründeki akü yeniden doldurulabilir bir
özelliğe sahiptir. Motoru çalıştıran marşın desteklen-
mesinde kullanılır. Aküleri telefon bataryaları gibi de
düşünmeniz aklınızda kalıcı olmasını sağlayabilir.
Akünün kullanım alanını genişledikçe birçok alanda
tasarruf yapılacaktır. Enerjinin depolanması, ihtiyaç
durumlarında akülerin kullanılabileceğini ifade eder.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden bahsedil
memiştir?
2.
A) Akülerin tekrar kullanılabilme özellikleri vardır.
B) Akünün kullanımı her zaman tasarruf sağlamayabi-
lir.
Enerjinin depolanmasında da akülerden yararlanı-
labilir.
D) Aküler denizaltı elektrikli motorlarında da kullanılır.
VE) Enerji depolamaya gerek duyulduğunda aküler kul-
lanılabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Batarya ya da biriktireç olarak da bilinen akümülatör, elektrik enerjisi üreten bir kaynaktır. Akü olarak yay- gınlaşan bu cihaz enerjinin depolanmasını ve gerek- tiğinde kullanılmasını sağlar. Günümüzde daha çok araçlarda kullanılan bu cihaz birçok alanda da kulla- nılabilir. Denizaltı elektrikli motorlarında da kullanılır. Otomotiv sektöründeki akü yeniden doldurulabilir bir özelliğe sahiptir. Motoru çalıştıran marşın desteklen- mesinde kullanılır. Aküleri telefon bataryaları gibi de düşünmeniz aklınızda kalıcı olmasını sağlayabilir. Akünün kullanım alanını genişledikçe birçok alanda tasarruf yapılacaktır. Enerjinin depolanması, ihtiyaç durumlarında akülerin kullanılabileceğini ifade eder. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden bahsedil memiştir? 2. A) Akülerin tekrar kullanılabilme özellikleri vardır. B) Akünün kullanımı her zaman tasarruf sağlamayabi- lir. Enerjinin depolanmasında da akülerden yararlanı- labilir. D) Aküler denizaltı elektrikli motorlarında da kullanılır. VE) Enerji depolamaya gerek duyulduğunda aküler kul- lanılabilir.
2. Endülüs Emevileri İspanya'da birçok su kanalı, kütüphane,
camii ve medrese inşa etmişlerdir.
Bu bilgiye bakarak aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Islam kültürünün Avrupa'da yayılma imkânı bulduğuna
B) Endülüs Emevileri'nin imar ve bayındırlık faaliyetlerine
önem verdiğine
C) Bölgenin ekonomik ve bilim alanında kalkınmasına çalı-
şıldığına
D) Islam mimarisine ait örneklere Ispanya'da rastlanabile-
ceğine
E) Endülüs Emevileri'nin İspanya'da yerleşik hayatı başlat-
tığına
N
K
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Endülüs Emevileri İspanya'da birçok su kanalı, kütüphane, camii ve medrese inşa etmişlerdir. Bu bilgiye bakarak aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Islam kültürünün Avrupa'da yayılma imkânı bulduğuna B) Endülüs Emevileri'nin imar ve bayındırlık faaliyetlerine önem verdiğine C) Bölgenin ekonomik ve bilim alanında kalkınmasına çalı- şıldığına D) Islam mimarisine ait örneklere Ispanya'da rastlanabile- ceğine E) Endülüs Emevileri'nin İspanya'da yerleşik hayatı başlat- tığına N K
TYT/Türkçe
21. (1) insanlar bazen kendilerine direkt faydasını göreme-
mildikleri bilimlerin veya araştırmaların ne işe yaradığını an-
sbsylayamıyorlar. (1) Bilinmezlikleri bilinir hâle getirmenin he-
yecanı ve önemini anlamayan biriyle zaten konuşacak
ibo pek bir şeyimiz yok demektir. (III) Örneğin sabahtan ak-
60 şama dek laboratuvarında oturup ne işe yarayacağı bel-
sõeli olmayan mineraller sentezleyen bir malzeme bilimci-
up nin insanlığa faydası ne? (IV) Ya da kelebek kanadın-
coup daki bilmem ne proteini ile timsah yumurtasının içinde-
zarda bulunan bilmem ne proteininin evrimsel akra-
balığını araştırmak ne işe yarar? (V) "Temel araştırma"
dediğimiz ve genellikle sadece meraka dayalı olarak ya-
pilan ama evrene ve doğaya dair nice sırrı keşfetmemi-
Mezi sağlayan bu çalışmaların anlamsız olduğunu düşün-
anmek, yeryüzündeki en vizyonsuz düşüncelerden biri ol-
sa gerek.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B II
C) III
22.
D) IV
E) V
5
-10
-? Hiç sanmam. Bu kalan cümlelerden en yaygın olanı
mamak İste bütün mesele bu!" cümle-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 21. (1) insanlar bazen kendilerine direkt faydasını göreme- mildikleri bilimlerin veya araştırmaların ne işe yaradığını an- sbsylayamıyorlar. (1) Bilinmezlikleri bilinir hâle getirmenin he- yecanı ve önemini anlamayan biriyle zaten konuşacak ibo pek bir şeyimiz yok demektir. (III) Örneğin sabahtan ak- 60 şama dek laboratuvarında oturup ne işe yarayacağı bel- sõeli olmayan mineraller sentezleyen bir malzeme bilimci- up nin insanlığa faydası ne? (IV) Ya da kelebek kanadın- coup daki bilmem ne proteini ile timsah yumurtasının içinde- zarda bulunan bilmem ne proteininin evrimsel akra- balığını araştırmak ne işe yarar? (V) "Temel araştırma" dediğimiz ve genellikle sadece meraka dayalı olarak ya- pilan ama evrene ve doğaya dair nice sırrı keşfetmemi- Mezi sağlayan bu çalışmaların anlamsız olduğunu düşün- anmek, yeryüzündeki en vizyonsuz düşüncelerden biri ol- sa gerek. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B II C) III 22. D) IV E) V 5 -10 -? Hiç sanmam. Bu kalan cümlelerden en yaygın olanı mamak İste bütün mesele bu!" cümle-
A
34. Ağaçkakanların besin ararken gagalarını defalarca ağaç-
ların gövdesine vurması, bilim insanlarına bu kuşların
beyinlerini nasıl koruduklarını düşündürüyor. Araştırmacı-
lar bu konuda yeni hipotezler kurup bunları test etmeye
devam ediyor. Geçmişteki hipotezler genellikle kafatasla-
Anin sarsıntı şokunu emen bir kask gibi davrandığn üze-
rinde duruyordu. Buna göre altın alınlı ağaçkakan kafasını
korumak icin dört farklı adaptasyon geçirmiştir: özelleşmiş
bir gaga tam kararında beyin SIVISI ve biri süngerimsi di-
ğeri nal şeklinde iki özel kemik.
A A
*
A
21 ud
Aşağıdakilerden hangisi bu araştırmada belirtilen
eski hipotezi desteklemez?
A) Ağaçkakanın ilk savunma hattı olan gagası iki katman-
dan oluşur: dıştaki sert ve içteki esnek katman. Dış
katman kat bir kabuk gorevi gorurken içteki yumuşak
katman darbe sarsıntısını emer ve beynine bir şey ol-
maz.
B) Ağaçkakanlarda üst gaga alt gagadan biraz daha
uzundur. Bu çıkıklık sayesinde, darbenin oluşturduğu
kuvvetler gözlerin tam ortasına toplanmak yerine kafa
çeperine yayılır. Bu da beynin sarsıntıdan zarar gör-
mesini engeller.
35. (1) Tevfik F
gibi ünlü e
tiği Serve
dergisind
yanında,
dergide
dan yaz
C) Gagadan ileriye geçen titreşimler ağaçkakanın gözle-
rinin ortasındaki süngerimsi kemikle karşılaşırlar. Bu
kemikteki hava cepleri, kuvvetlerin yayılıp dağılma-
sına yardımcı olarak gagalamanın yarattığı darbenin
etkisini ve beyinde oluşabilecek herhangi bir hasarı
azaltır.
BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ
D) Süngerimsi kemiği geçen titreşimler ağaçkakanın ka-
fatası ile bevri arasındaki sıvı dolu boşluğa gelir. Titre-
şimle az sıvı çinde iyi iletilmediklerinden sıvı, darbeyi
azaltır ve bu durumda da beyin sarsıntıdan etkilen-
mez.
E) Ağaçkakanlar, kafalarını bir çekiç gibi kullanarak ağaç
gövdelerine azami kuvvet aktarır. Bunun sonucunda
etki-tepki yasasının çıkması gerekir ama çok sert ol-
mayan ağaç gövdelerini gagalamaları ve şiddetli beyin
sarsıntısına yol açmayacak küçüklükte bir kafaya sa-
hip olmaları onları korur.
okuyuc
lan, bu
için; Ba
tercüm
ruluşu
Verne
de ve
sonra
Bu
am:
A)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 34. Ağaçkakanların besin ararken gagalarını defalarca ağaç- ların gövdesine vurması, bilim insanlarına bu kuşların beyinlerini nasıl koruduklarını düşündürüyor. Araştırmacı- lar bu konuda yeni hipotezler kurup bunları test etmeye devam ediyor. Geçmişteki hipotezler genellikle kafatasla- Anin sarsıntı şokunu emen bir kask gibi davrandığn üze- rinde duruyordu. Buna göre altın alınlı ağaçkakan kafasını korumak icin dört farklı adaptasyon geçirmiştir: özelleşmiş bir gaga tam kararında beyin SIVISI ve biri süngerimsi di- ğeri nal şeklinde iki özel kemik. A A * A 21 ud Aşağıdakilerden hangisi bu araştırmada belirtilen eski hipotezi desteklemez? A) Ağaçkakanın ilk savunma hattı olan gagası iki katman- dan oluşur: dıştaki sert ve içteki esnek katman. Dış katman kat bir kabuk gorevi gorurken içteki yumuşak katman darbe sarsıntısını emer ve beynine bir şey ol- maz. B) Ağaçkakanlarda üst gaga alt gagadan biraz daha uzundur. Bu çıkıklık sayesinde, darbenin oluşturduğu kuvvetler gözlerin tam ortasına toplanmak yerine kafa çeperine yayılır. Bu da beynin sarsıntıdan zarar gör- mesini engeller. 35. (1) Tevfik F gibi ünlü e tiği Serve dergisind yanında, dergide dan yaz C) Gagadan ileriye geçen titreşimler ağaçkakanın gözle- rinin ortasındaki süngerimsi kemikle karşılaşırlar. Bu kemikteki hava cepleri, kuvvetlerin yayılıp dağılma- sına yardımcı olarak gagalamanın yarattığı darbenin etkisini ve beyinde oluşabilecek herhangi bir hasarı azaltır. BAHÇEŞEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ D) Süngerimsi kemiği geçen titreşimler ağaçkakanın ka- fatası ile bevri arasındaki sıvı dolu boşluğa gelir. Titre- şimle az sıvı çinde iyi iletilmediklerinden sıvı, darbeyi azaltır ve bu durumda da beyin sarsıntıdan etkilen- mez. E) Ağaçkakanlar, kafalarını bir çekiç gibi kullanarak ağaç gövdelerine azami kuvvet aktarır. Bunun sonucunda etki-tepki yasasının çıkması gerekir ama çok sert ol- mayan ağaç gövdelerini gagalamaları ve şiddetli beyin sarsıntısına yol açmayacak küçüklükte bir kafaya sa- hip olmaları onları korur. okuyuc lan, bu için; Ba tercüm ruluşu Verne de ve sonra Bu am: A)
PARAGRAF
12. (I) Yüce ve erdemli şeylere inanıyoruz ama hayatımızda
bunların nesnel bir karşılığı yok, hatta 'hayatın gerçekleri'
çoğu zaman bu yüce değerlerin aleyhine işliyor.
(1) Değerlerimizle hayatın gerçeklerini yakınlaştırmak
zorundayız. (III) Bütünüyle yüce değerlerimize uygun bir
yaşam inşa etmeliyiz ama bunu başaramıyorsak bile
değerlerimizle gerçekler arasındaki açıyı daraltmalıyız.
(IV) Örneğin toplumsal yaşayışta baksızlığa karşı çıkan
insanın başına bir şey gelmesini engellemeliyiz. (V) Bunu
engelleyemediğimiz sürece "haksızlığa karşı çıkmak" sadece
"ütopik bir yüce değer" olarak kalacaktır.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerden
hangisidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
14.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
PARAGRAF 12. (I) Yüce ve erdemli şeylere inanıyoruz ama hayatımızda bunların nesnel bir karşılığı yok, hatta 'hayatın gerçekleri' çoğu zaman bu yüce değerlerin aleyhine işliyor. (1) Değerlerimizle hayatın gerçeklerini yakınlaştırmak zorundayız. (III) Bütünüyle yüce değerlerimize uygun bir yaşam inşa etmeliyiz ama bunu başaramıyorsak bile değerlerimizle gerçekler arasındaki açıyı daraltmalıyız. (IV) Örneğin toplumsal yaşayışta baksızlığa karşı çıkan insanın başına bir şey gelmesini engellemeliyiz. (V) Bunu engelleyemediğimiz sürece "haksızlığa karşı çıkmak" sadece "ütopik bir yüce değer" olarak kalacaktır. Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerden hangisidir? A) I B) II C) III D) IV E) V 14.
lamasın-
arasında
cömertçe
n sesleri
in birçok
sanki ko-
ur?
kelime-
anlar ve
ş siya-
üstü bir
ancak
memiş-
nde bir
ektaşi-
bulun-
a ama
mli bir
efede
y'dan
görül-
18. "Bir nehrin kıyılarına setler yaparak onun akışını düzenleyebi
lirsiniz, kanallar açarak sulama alanını genişletebilirsiniz, tegrih
havuzlarıyla suyunu süzebilirsiniz, bu nehrin hepsi sizi gayenize
götürür fakat nehri tersine akitamazsınız. Böyle bir müdahale.
nehrin tabiatına uygun olmadığı için değil, sizi ters yüz çevirir."
Aşağıdaki parçalardan hangisi Peyami Safa'nın bu parça-
daki dil ile ilgili görüşlerine uzak düşmektedir?
A) Milletlerin dili ile ilgili politikaları vardır ve bunlar gereklidir
de. Dille ilgili bir yaklaşım sergilenirken dikkatli olunmalıdır.
Dil, içinde bir milletin tarihini, hafızasını, kültürünü her şeyini
barındırır. Bu nedenle dile yapılacak bir müdahale, milletin
hafızasını etkilemektir. Bu unutulmamalıdır.
B) Kültürün temel unsuru olan dil aynı zamanda düşüncenin
de kaynağıdır. İnsan kelimelerle düşünür, kelimelerle ifade
eder. Kelime hazinesi sınırlı insanın düşünce dünyası dar,
geniş olanın düşünce dünyası geniş olur. Duygu ve düşün-
cedeki genişlik ve derinlik ancak dille sağlanabilir. İşte bu
amaca ulaşabilmek için dilin her kaliba girmesi ve çok aksi
bir yönde de olsa gelişip değişmesi gereklidir. Bu değişimin
olası sonucundan korkulmamalıdır.
C) Dil, üzerinde hassasiyetle çalışılması gereken bir alandır.
Eski tarihlerden itibaren dil; filozofların, bilim insanlarının,
filologların, psikologların, sosyologların ilgilendikleri önemli
bir alan olmuştur. Bu çalışmalarda dikkat edilmesi gereken
şey, dilin işleyişine ters bir duruma düşmemektir. Çünkü
dilden ziyade bundan olumsuz etkilenecek olan, o dili kul-
lananlar olacaktır.
D) Kültürün ana unsuru dildir. Bir milletin fertleri arasındaki
duygu ve düşünce birliği ortak bir dille sağlanabilir. Top-
lumun dini, tarihi, edebiyatı, sanatı, duygu ve düşünceleri,
felsefesi, müziği, ahlak kuralları, yeme-içme, giyim-kuşam,
gelenek ve görenek gibi bütün kültür değerleri dil ile hayat
bulur. Toplumun hayat damarıdır, dil. Hayatın akışına uy-
mayan dildeki değişiklik, toplumun yaşam damarının kesil-
mesidir.
E) Bugün dil sayesinde, atalarımızın binlerce yıllık tecrübe
ve birikimlerinden faydalanabilmekteyiz. Bir milleti ezel-
den ebede taşıyan kültürdür, kültürün de en önemli unsuru
dildir. Gelecek nesiller dillerini öğrenerek sadece dillerini
öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda atalarından kalan ka-
rakteristik yaşam biçimlerini, içinde yaşadıkları toplumun
kendine has özelliklerini de öğrenmiş oluyorlar. Dille bu
işlevini yerine getiremeyecek bir biçimde oynandığını, dilin
değiştirildiğini düşünün bir kere. Neler olur?
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lamasın- arasında cömertçe n sesleri in birçok sanki ko- ur? kelime- anlar ve ş siya- üstü bir ancak memiş- nde bir ektaşi- bulun- a ama mli bir efede y'dan görül- 18. "Bir nehrin kıyılarına setler yaparak onun akışını düzenleyebi lirsiniz, kanallar açarak sulama alanını genişletebilirsiniz, tegrih havuzlarıyla suyunu süzebilirsiniz, bu nehrin hepsi sizi gayenize götürür fakat nehri tersine akitamazsınız. Böyle bir müdahale. nehrin tabiatına uygun olmadığı için değil, sizi ters yüz çevirir." Aşağıdaki parçalardan hangisi Peyami Safa'nın bu parça- daki dil ile ilgili görüşlerine uzak düşmektedir? A) Milletlerin dili ile ilgili politikaları vardır ve bunlar gereklidir de. Dille ilgili bir yaklaşım sergilenirken dikkatli olunmalıdır. Dil, içinde bir milletin tarihini, hafızasını, kültürünü her şeyini barındırır. Bu nedenle dile yapılacak bir müdahale, milletin hafızasını etkilemektir. Bu unutulmamalıdır. B) Kültürün temel unsuru olan dil aynı zamanda düşüncenin de kaynağıdır. İnsan kelimelerle düşünür, kelimelerle ifade eder. Kelime hazinesi sınırlı insanın düşünce dünyası dar, geniş olanın düşünce dünyası geniş olur. Duygu ve düşün- cedeki genişlik ve derinlik ancak dille sağlanabilir. İşte bu amaca ulaşabilmek için dilin her kaliba girmesi ve çok aksi bir yönde de olsa gelişip değişmesi gereklidir. Bu değişimin olası sonucundan korkulmamalıdır. C) Dil, üzerinde hassasiyetle çalışılması gereken bir alandır. Eski tarihlerden itibaren dil; filozofların, bilim insanlarının, filologların, psikologların, sosyologların ilgilendikleri önemli bir alan olmuştur. Bu çalışmalarda dikkat edilmesi gereken şey, dilin işleyişine ters bir duruma düşmemektir. Çünkü dilden ziyade bundan olumsuz etkilenecek olan, o dili kul- lananlar olacaktır. D) Kültürün ana unsuru dildir. Bir milletin fertleri arasındaki duygu ve düşünce birliği ortak bir dille sağlanabilir. Top- lumun dini, tarihi, edebiyatı, sanatı, duygu ve düşünceleri, felsefesi, müziği, ahlak kuralları, yeme-içme, giyim-kuşam, gelenek ve görenek gibi bütün kültür değerleri dil ile hayat bulur. Toplumun hayat damarıdır, dil. Hayatın akışına uy- mayan dildeki değişiklik, toplumun yaşam damarının kesil- mesidir. E) Bugün dil sayesinde, atalarımızın binlerce yıllık tecrübe ve birikimlerinden faydalanabilmekteyiz. Bir milleti ezel- den ebede taşıyan kültürdür, kültürün de en önemli unsuru dildir. Gelecek nesiller dillerini öğrenerek sadece dillerini öğrenmekle kalmıyor, aynı zamanda atalarından kalan ka- rakteristik yaşam biçimlerini, içinde yaşadıkları toplumun kendine has özelliklerini de öğrenmiş oluyorlar. Dille bu işlevini yerine getiremeyecek bir biçimde oynandığını, dilin değiştirildiğini düşünün bir kere. Neler olur? Diğer sayfaya geçiniz.
2
E) Farklı topluluklarda benzer sanat türleri oluştuğu
Toplumlardaki kültürel değişiklikleri inceleyen
bilim insanları, Eskimo dilinin sözcükleri üzerinde
yapılan bir araştırmada savaşla ilgili tek bir sözcüğe
rastlamamış. Buradan şöyle bir yargıya varmışlar.
Eskimolar, savaşçı bir toplum değildir.
Bu parçada anlatılanlara dayanarak aşağıdakil-
erden hangisine ulaşılabilir?
A) İklimin toplumsal yapıyı etkilediğine
B)
Kültürün devamlılığının dille mümkün olduğuna
C Dil ve düşünce arasında etkileşim olduğuna
DY Her toplumun ortak kültürel değerlere sahip ol-
duğuna
E) Farklı dillerde benzer sözcükler bulunduğuna
5
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2 E) Farklı topluluklarda benzer sanat türleri oluştuğu Toplumlardaki kültürel değişiklikleri inceleyen bilim insanları, Eskimo dilinin sözcükleri üzerinde yapılan bir araştırmada savaşla ilgili tek bir sözcüğe rastlamamış. Buradan şöyle bir yargıya varmışlar. Eskimolar, savaşçı bir toplum değildir. Bu parçada anlatılanlara dayanarak aşağıdakil- erden hangisine ulaşılabilir? A) İklimin toplumsal yapıyı etkilediğine B) Kültürün devamlılığının dille mümkün olduğuna C Dil ve düşünce arasında etkileşim olduğuna DY Her toplumun ortak kültürel değerlere sahip ol- duğuna E) Farklı dillerde benzer sözcükler bulunduğuna 5