Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

3. - 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(1) 90'lı yıllarda Türkiye'de yayıncılığın en zayıf yanlarından biri,
nitelikli biyografi kitaplarının yayımlanmamasıydı. (II) Kuşku-
suz, bunda tek suçlu yayıncılar değildi; isim yapmış araştırma-
ci yazarlar da biyografiye fazla ilgi göstermiyordu. (III) Zaman-
la, sanatçının kendini anlattığı, daha az araştırmayla ortaya
çıkan, nehir söyleşi formunda yaşam öyküleri yayımlanmaya
başlandı. (IV) Son yıllarda işin uzmanları tarafından sıkı çalış-
malar sonucu yazılan, her okura hitap edecek düzeyde olduk-
ça nitelikli biyografiler yayımlandı. (V) Bunlardan biri, resimleri
çok sevilen ve hayat hikâyesi hep merak edilen ama hakkın-
da fazla bir şey bilinmeyen Osman Hamdi Bey'in biyografi-
siydi. (VI) Ressamın en ünlü tablolarından Kaplumbağa Ter-
biyecisi ile aynı adı taşıyan kitapta alt başlık olarak "Osman
Hamdi Bey'in Romanı" sözü kullanılmış. (VII) Alt başlıkta ge-
çen "roman" sözcüğü, kurgusal bir metinle karşılaşacağım
hissini vermişti bana fakat Kaplumbağa Terbiyecisi tam an-
lamıyla "temiz yazılmış" bir biyografi.
3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. cümlede bir eksiklikten söz edilmiştir.
B) III. cümlede yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir.
C) IV. cümlede olumlu bir gelişmeden söz edilmiştir.
D) V. cümlede, IV. cümlede ileri sürülen görüşe örnek ve-
rilmiştir.
E) VI. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. - 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) 90'lı yıllarda Türkiye'de yayıncılığın en zayıf yanlarından biri, nitelikli biyografi kitaplarının yayımlanmamasıydı. (II) Kuşku- suz, bunda tek suçlu yayıncılar değildi; isim yapmış araştırma- ci yazarlar da biyografiye fazla ilgi göstermiyordu. (III) Zaman- la, sanatçının kendini anlattığı, daha az araştırmayla ortaya çıkan, nehir söyleşi formunda yaşam öyküleri yayımlanmaya başlandı. (IV) Son yıllarda işin uzmanları tarafından sıkı çalış- malar sonucu yazılan, her okura hitap edecek düzeyde olduk- ça nitelikli biyografiler yayımlandı. (V) Bunlardan biri, resimleri çok sevilen ve hayat hikâyesi hep merak edilen ama hakkın- da fazla bir şey bilinmeyen Osman Hamdi Bey'in biyografi- siydi. (VI) Ressamın en ünlü tablolarından Kaplumbağa Ter- biyecisi ile aynı adı taşıyan kitapta alt başlık olarak "Osman Hamdi Bey'in Romanı" sözü kullanılmış. (VII) Alt başlıkta ge- çen "roman" sözcüğü, kurgusal bir metinle karşılaşacağım hissini vermişti bana fakat Kaplumbağa Terbiyecisi tam an- lamıyla "temiz yazılmış" bir biyografi. 3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede bir eksiklikten söz edilmiştir. B) III. cümlede yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir. C) IV. cümlede olumlu bir gelişmeden söz edilmiştir. D) V. cümlede, IV. cümlede ileri sürülen görüşe örnek ve- rilmiştir. E) VI. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
4. İstanbul'un
gu zafer nedeniyle büyük törenler ve
zamana kadar şehrin muhtelif yerlerinde saklı bulunan büyük
küçük herkesin, en ufak bir rahatsızlığa uğramadan serbest-
çe dolaşmalarını emretti. Savaş korkusu ile şehirden kaçmış
olanların evlerine dönmelerini ve herkesin, önceden olduğu
gibi evinde kendi örf ve âdetleriyle dinine uygun olarak yaşa-
masını buyurdu.
Bu gelişmelerin gayrimüslimlerde;
etnik kimlik ve kökenlerini koruması,
II. deve olan bağlılıklarının artması,
III. mezhep birliklerinin sağlanması
durumlarından hangilerinin ortaya çıkmasına neden
olduğu söylenebilir?
A) Yalnız I
-D) II ve II
6.
B) I ve II
C) I ve III
E) I, II ve III
5. Osmanlı Devleti'nde merkeziyetçiliğe ayrı bir önem verilerek
devletin bütünlüğü uzun yıllar korunmuştur.
Osmanlı Devleti'nde atılan adımlardan hangisi buna
yönelik değildir?
A) Pençik sisteminden devşirme sistemine geçilmesi
B) Vergi sisteminin oluşturulması
C) Devşirme kökenli devlet adamlarının sadrazamlık maka-
mına getirilmesi
Beşik ulemalığı sisteminin getirilmesi
E) Kazaskerlik ve defterdarlık gibi makamların oluşturulması
Osmanlı De eti'nde dirlik topraklarının maaş ve hizmet
bırakıldığına,
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. İstanbul'un gu zafer nedeniyle büyük törenler ve zamana kadar şehrin muhtelif yerlerinde saklı bulunan büyük küçük herkesin, en ufak bir rahatsızlığa uğramadan serbest- çe dolaşmalarını emretti. Savaş korkusu ile şehirden kaçmış olanların evlerine dönmelerini ve herkesin, önceden olduğu gibi evinde kendi örf ve âdetleriyle dinine uygun olarak yaşa- masını buyurdu. Bu gelişmelerin gayrimüslimlerde; etnik kimlik ve kökenlerini koruması, II. deve olan bağlılıklarının artması, III. mezhep birliklerinin sağlanması durumlarından hangilerinin ortaya çıkmasına neden olduğu söylenebilir? A) Yalnız I -D) II ve II 6. B) I ve II C) I ve III E) I, II ve III 5. Osmanlı Devleti'nde merkeziyetçiliğe ayrı bir önem verilerek devletin bütünlüğü uzun yıllar korunmuştur. Osmanlı Devleti'nde atılan adımlardan hangisi buna yönelik değildir? A) Pençik sisteminden devşirme sistemine geçilmesi B) Vergi sisteminin oluşturulması C) Devşirme kökenli devlet adamlarının sadrazamlık maka- mına getirilmesi Beşik ulemalığı sisteminin getirilmesi E) Kazaskerlik ve defterdarlık gibi makamların oluşturulması Osmanlı De eti'nde dirlik topraklarının maaş ve hizmet bırakıldığına,
7.
Çeviri dendiğinde akla gelen şey, bir metnin başka bir dile
aktarılmasıdır. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ne var ki bu, ya-
pılan işi bütünüyle karşılamaz. Çünkü başka dile aktarılan
sadece bir metin değil, metnin yazarı ve düşünce iklimidir
aynı zamanda. Bunu yaparken çevirmen metne damgası-
ni vurur. Bu bakımdan çevirmen, metni mekanik biçimde
aktaran değil, gölgesi çevirinin üzerinde dolaşan bir yazar-
dır. Çeviri yaparken metnin bütününün ritmini ve lezzetini
koruyarak metni yeniden yazar.
Bu parçadan çevirmenle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
X
Metni kendi anlayışı çerçevesinde yeniden yorumladığı
B) Metnin yazarıyla iletişim içinde olması gerektiği
Metni aslına bağlı kalarak olduğu gibi aktardığı
D) Düşünce yapısına uygun metinleri çevirdiği
Metni çevirirken yansız bir tutum takındığı
X
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Çeviri dendiğinde akla gelen şey, bir metnin başka bir dile aktarılmasıdır. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ne var ki bu, ya- pılan işi bütünüyle karşılamaz. Çünkü başka dile aktarılan sadece bir metin değil, metnin yazarı ve düşünce iklimidir aynı zamanda. Bunu yaparken çevirmen metne damgası- ni vurur. Bu bakımdan çevirmen, metni mekanik biçimde aktaran değil, gölgesi çevirinin üzerinde dolaşan bir yazar- dır. Çeviri yaparken metnin bütününün ritmini ve lezzetini koruyarak metni yeniden yazar. Bu parçadan çevirmenle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? X Metni kendi anlayışı çerçevesinde yeniden yorumladığı B) Metnin yazarıyla iletişim içinde olması gerektiği Metni aslına bağlı kalarak olduğu gibi aktardığı D) Düşünce yapısına uygun metinleri çevirdiği Metni çevirirken yansız bir tutum takındığı X 9
32. Haldun Taner, hem "entelektüel hikâye tarzı"nı hem de
sosyal gerçekçileri tasvip etmez. Çünkü o kendi deyişiy-
le "herkesin anlayabileceği halkçbir üslup" peşindedir.
Sanatını gruplaşmanın, grup dayanışmalarının dışında
tutmak ister. Batı özentili gruplaşmalar olarak nitelediği
edebî grupları eleştirir. Taner, modern öykünün geldiği
yeri, imkânlarını iyi bilmesine karşın geleneksel anlayışa
şıkı sıkıya bağlıdır. Ne biçimsel anlamda yenilik arayı-
şi içerisinde ne de dilde bir gerilim, şiirsellik peşindedir.
Çoğunlukla düz, sade bir anlatımı yeğler. Öykülerinde
nakilci tavır baskındır. Bu anlamda onun öykücülüğünü
* bağımsız, özgün bir adacık olarak nitelemek gerekir. O,
seçkinci edebiyat anlayışının dışında, halka inen, çok
okunan bir edebiyatın peşinde olmuştur. Hiç şüphesiz
"hikâyeci-gazeteci" yazar kuşağındandır. Bu, dergi ka-
nallarına mesafeli, daha çok okunmayı amaçlayan bir
yazarlık tutumunu tanımlar. Açıkça "üç bin satan bir ede-
biyat dergisinde öykü yazmaktansa elli-altmış bin satan
gazetelerde öykü yayımlamak" istediğini belirtir.
********
Bu parçadan yola çıkarak "Haldun Taner" için
seçkin bir zümreye hitap etmek istemez.
II. Hikâye diline devrik cümlelerle birlikte ahengi ge-
ning tirmiştir.
ll. Geleneksel anlatının değerlerini önemser.
IV Halk tarafından okunan bir yazar olma amacını
taşımıştır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız
B) Yalniz III
Dl vell
E) II ve tv
ve TV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. Haldun Taner, hem "entelektüel hikâye tarzı"nı hem de sosyal gerçekçileri tasvip etmez. Çünkü o kendi deyişiy- le "herkesin anlayabileceği halkçbir üslup" peşindedir. Sanatını gruplaşmanın, grup dayanışmalarının dışında tutmak ister. Batı özentili gruplaşmalar olarak nitelediği edebî grupları eleştirir. Taner, modern öykünün geldiği yeri, imkânlarını iyi bilmesine karşın geleneksel anlayışa şıkı sıkıya bağlıdır. Ne biçimsel anlamda yenilik arayı- şi içerisinde ne de dilde bir gerilim, şiirsellik peşindedir. Çoğunlukla düz, sade bir anlatımı yeğler. Öykülerinde nakilci tavır baskındır. Bu anlamda onun öykücülüğünü * bağımsız, özgün bir adacık olarak nitelemek gerekir. O, seçkinci edebiyat anlayışının dışında, halka inen, çok okunan bir edebiyatın peşinde olmuştur. Hiç şüphesiz "hikâyeci-gazeteci" yazar kuşağındandır. Bu, dergi ka- nallarına mesafeli, daha çok okunmayı amaçlayan bir yazarlık tutumunu tanımlar. Açıkça "üç bin satan bir ede- biyat dergisinde öykü yazmaktansa elli-altmış bin satan gazetelerde öykü yayımlamak" istediğini belirtir. ******** Bu parçadan yola çıkarak "Haldun Taner" için seçkin bir zümreye hitap etmek istemez. II. Hikâye diline devrik cümlelerle birlikte ahengi ge- ning tirmiştir. ll. Geleneksel anlatının değerlerini önemser. IV Halk tarafından okunan bir yazar olma amacını taşımıştır. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız B) Yalniz III Dl vell E) II ve tv ve TV
m
ti,
ri
ri
e
+
C
Türkçe Deneme -9
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Benden yazar olur mu? Zor sual Aziz'im. "Adaklı" sözcüğü-
nün içini boşaltan bir topluma neyi nasıl anlatacaksın? Sev-
daların yavan yaşandığı bir toplulukta yazar ve şair ne håle
düşer, hiç düşündün mü? İki sığ cümle ve cümlenin sonun-
da izdivaç etmeye aday çift... "Nişanlı" deyiverirler artık. Ni-
şanlı! Acem halısı yanında makine halısının kibirli duruşunu
gördünüz mü? Ninelerimizin eskimiş, pörsümüş halılarına
kim bakıyor artık? Oysa o motiflerde gizli değil miydi koca
bir mazi? ----
39. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) Bazı sözcüklerin anlamının kavranamamasından
B) Insanların geçmiş ile bağlarını koparmasından
C) Yeni diye adlandırılan ürünlerin kalitesizliğinden
D) Eski eşyaların gözden çabuk çıkarılmasından
E) Yazma eyleminin yeterince önemsenmediğinden
RI
URKÇE G
DEO
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
m ti, ri ri e + C Türkçe Deneme -9 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Benden yazar olur mu? Zor sual Aziz'im. "Adaklı" sözcüğü- nün içini boşaltan bir topluma neyi nasıl anlatacaksın? Sev- daların yavan yaşandığı bir toplulukta yazar ve şair ne håle düşer, hiç düşündün mü? İki sığ cümle ve cümlenin sonun- da izdivaç etmeye aday çift... "Nişanlı" deyiverirler artık. Ni- şanlı! Acem halısı yanında makine halısının kibirli duruşunu gördünüz mü? Ninelerimizin eskimiş, pörsümüş halılarına kim bakıyor artık? Oysa o motiflerde gizli değil miydi koca bir mazi? ---- 39. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır? A) Bazı sözcüklerin anlamının kavranamamasından B) Insanların geçmiş ile bağlarını koparmasından C) Yeni diye adlandırılan ürünlerin kalitesizliğinden D) Eski eşyaların gözden çabuk çıkarılmasından E) Yazma eyleminin yeterince önemsenmediğinden RI URKÇE G DEO
Zinsser, "İyi yazmanın sırrı her cüm-
leyi en basit öğelerine ayırmaktır."
diyor. Yazdığınız cümleyi daha
güzel yapmak için gösterdiğiniz
dilinizin
anlatım
çaba, bazen
niteliğini güçlendirirken bazen de
onu bozmaya başlar Gereksiz
sözcükler de tıkıştırılmış mı cümle-
nize, kullandığınız sözcük en uygu-
nu mu, cümle olur olmaz uzatılmaya
mi çalışılmış, yüklemin taşıdığı
anlam bir de zarflarla mı verilmiş, Sı-
fatlarla süslenmeye mi çalışılmış,
hemen bakınız. Bunlardan arın-
dırdığınız cümle hâlâ anlamını
taşıyor ve size güzel geliyorsa, ilk
kilometre taşını koymuşsunuz de-
mektir.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan
hangisine karşılık olarak söylen-
miş olabilir?
A) Bir öyküyü ya da romanı yaz-
maya nasıl başlarsınız?
B) Yazdığınız cümleleri sık sık
değiştirir misiniz?
C) Sizce, iyi yazmanın sırrı nedir?
D) Öykülerinizde dil unsurlarını
nasıl kullanıyorsunuz?
E) Yazdıklarınız geliştirmek için
neler yapıyorsunuz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Zinsser, "İyi yazmanın sırrı her cüm- leyi en basit öğelerine ayırmaktır." diyor. Yazdığınız cümleyi daha güzel yapmak için gösterdiğiniz dilinizin anlatım çaba, bazen niteliğini güçlendirirken bazen de onu bozmaya başlar Gereksiz sözcükler de tıkıştırılmış mı cümle- nize, kullandığınız sözcük en uygu- nu mu, cümle olur olmaz uzatılmaya mi çalışılmış, yüklemin taşıdığı anlam bir de zarflarla mı verilmiş, Sı- fatlarla süslenmeye mi çalışılmış, hemen bakınız. Bunlardan arın- dırdığınız cümle hâlâ anlamını taşıyor ve size güzel geliyorsa, ilk kilometre taşını koymuşsunuz de- mektir. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylen- miş olabilir? A) Bir öyküyü ya da romanı yaz- maya nasıl başlarsınız? B) Yazdığınız cümleleri sık sık değiştirir misiniz? C) Sizce, iyi yazmanın sırrı nedir? D) Öykülerinizde dil unsurlarını nasıl kullanıyorsunuz? E) Yazdıklarınız geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
sörü
ji ve
ada
etik
daş
mci
ok-
şlık
nin
ncü
bi-
mli
ay
a-
e
li-
re
B
TYT TYT
40. Düzyazı Ayracı kitabına aldığı yazıları bir taraftan eleştirmeni,
diğer taraftan da okuru mutlu edecek gündelik kültür ve sanat
olaylarının izdüşümü gibidir. Sanatçının bunca yazı yazması-
nın sırrını bu kitabın sunuşundaki "Okuduğum, sevdiğim her
kitabın bana kattıklarını başkalarıyla bölüşmek duygusu, beni
yazı yazmaya iten birinci nedendir." ifadesi açığa kavuşturur.
1965'te başlayıp 2001'de biten 237 yazının geniş bir perspektifi
içeren boyutta olduğunu görürsünüz. Bu yazılar, aynı zamanda
sanatçıya atfedilen sadece şiir eleştirmenidir yanlış savını da
tashih eder niteliktedir. Diğer taraftan bu ve diğer eleştiri ya-
zıları aslında sanatçı için bir imkân kapısını aralar. Hassas ve
narin kişiliğinden yazmak istemediği konuları yazarların yazdık-
larını eleştirerek bir nevi yazmış gibi bir tatmine de varır. Eleştiri
elindeki maşadır, tutmak istediği kadarını ve ateşin yakıcılığını
hissettirmek istediği oranı okuyucuya ulaştırır.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Döneminin kültür ve sanat gelişmelerini takip eden bir yazar
olduğu
B) Eleştiriyi, kimi konulara yönelik görüşlerini iletmede bir araç
olarak kullandığı
C) Okuduğu kitapların kendisinde bıraktığı etkileri yazıları aracı-
Tiğyla okurları ile paylaştığı
D) Salt şiir eleştirmeni olduğu iddiasının doğru olmadığını dile
getiren yazılar kaleme aldığı
E) Belli bir süreç içinde yazdığı kültür ve sanat konulu yazılarını
Düzyazı Ayracı adlı kitabında bir araya getirdiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
sörü ji ve ada etik daş mci ok- şlık nin ncü bi- mli ay a- e li- re B TYT TYT 40. Düzyazı Ayracı kitabına aldığı yazıları bir taraftan eleştirmeni, diğer taraftan da okuru mutlu edecek gündelik kültür ve sanat olaylarının izdüşümü gibidir. Sanatçının bunca yazı yazması- nın sırrını bu kitabın sunuşundaki "Okuduğum, sevdiğim her kitabın bana kattıklarını başkalarıyla bölüşmek duygusu, beni yazı yazmaya iten birinci nedendir." ifadesi açığa kavuşturur. 1965'te başlayıp 2001'de biten 237 yazının geniş bir perspektifi içeren boyutta olduğunu görürsünüz. Bu yazılar, aynı zamanda sanatçıya atfedilen sadece şiir eleştirmenidir yanlış savını da tashih eder niteliktedir. Diğer taraftan bu ve diğer eleştiri ya- zıları aslında sanatçı için bir imkân kapısını aralar. Hassas ve narin kişiliğinden yazmak istemediği konuları yazarların yazdık- larını eleştirerek bir nevi yazmış gibi bir tatmine de varır. Eleştiri elindeki maşadır, tutmak istediği kadarını ve ateşin yakıcılığını hissettirmek istediği oranı okuyucuya ulaştırır. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Döneminin kültür ve sanat gelişmelerini takip eden bir yazar olduğu B) Eleştiriyi, kimi konulara yönelik görüşlerini iletmede bir araç olarak kullandığı C) Okuduğu kitapların kendisinde bıraktığı etkileri yazıları aracı- Tiğyla okurları ile paylaştığı D) Salt şiir eleştirmeni olduğu iddiasının doğru olmadığını dile getiren yazılar kaleme aldığı E) Belli bir süreç içinde yazdığı kültür ve sanat konulu yazılarını Düzyazı Ayracı adlı kitabında bir araya getirdiği
2. "Nihat hızlı yaşadı." cümlesindeki "hızlı" sözcü-
ğü görevi yönünden aşağıdaki cümlelerin
hangisindeki "doğru" sözcüğü ile özdeştir?
A) Bu zamanda doğru insanı bulmak çok zor.
B) Biz doğruları söylemekten çekinmeyiz.
C) Doğrusu bunu yapacağınız aklımıza gelmez-
di.
D) Ailem doğrudan hiçbir zaman ayrılmadı.-
E) Senden rica ediyorum; bizimle doğru konuş.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. "Nihat hızlı yaşadı." cümlesindeki "hızlı" sözcü- ğü görevi yönünden aşağıdaki cümlelerin hangisindeki "doğru" sözcüğü ile özdeştir? A) Bu zamanda doğru insanı bulmak çok zor. B) Biz doğruları söylemekten çekinmeyiz. C) Doğrusu bunu yapacağınız aklımıza gelmez- di. D) Ailem doğrudan hiçbir zaman ayrılmadı.- E) Senden rica ediyorum; bizimle doğru konuş.
36. Düşü ve duruşu olan yazarlar vardır. Kimi bir toplum düşü ku-
rar, kimi de medeniyet... Onlar asla toplum manzarasına kıyıdan
bakmazlar; toplum için toplumla savaşırlar, kendileriyle sava-
şırlar, dille savaşırlar. Onlar gelenekle beslenmiş, ondan güç
almış, aklını ve hayalini harmanlayabilmiş, modern bir ülkenin
muştulayıcılarıdır. En karakteristik özellikleridir bocalamak,
tutunamamak. Çünkü menfaatperest değillerdir hayalperest-
liklerinin aksine. Düşmeden düşünülmeyeceğini bilirler. Eser
yazmanın sıkıntısını, sancısını iyi bilirler. Dilleri kendilerine hastır,
ayırt ediliverirler dilleriyle de tavırlarıyla olduğu kadar. Düşlerini,
duruşlarını okura iletirken ya tenkit ve tarizde bulunurlar ya da
inandıkları düşü methederek okuru o düşe davet ederler.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen yazarların
bir özelliği değildir?
A) Özgün bir söyleyişe sahip olma
B) Eleştirel bir üslup kullanmaktan kaçınma
C) Toplumsal sorumluluk almaktan kaçmama
D) Kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeme
E) Modern bir ülke yaratma yolundan görev üstlenme
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Düşü ve duruşu olan yazarlar vardır. Kimi bir toplum düşü ku- rar, kimi de medeniyet... Onlar asla toplum manzarasına kıyıdan bakmazlar; toplum için toplumla savaşırlar, kendileriyle sava- şırlar, dille savaşırlar. Onlar gelenekle beslenmiş, ondan güç almış, aklını ve hayalini harmanlayabilmiş, modern bir ülkenin muştulayıcılarıdır. En karakteristik özellikleridir bocalamak, tutunamamak. Çünkü menfaatperest değillerdir hayalperest- liklerinin aksine. Düşmeden düşünülmeyeceğini bilirler. Eser yazmanın sıkıntısını, sancısını iyi bilirler. Dilleri kendilerine hastır, ayırt ediliverirler dilleriyle de tavırlarıyla olduğu kadar. Düşlerini, duruşlarını okura iletirken ya tenkit ve tarizde bulunurlar ya da inandıkları düşü methederek okuru o düşe davet ederler. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen yazarların bir özelliği değildir? A) Özgün bir söyleyişe sahip olma B) Eleştirel bir üslup kullanmaktan kaçınma C) Toplumsal sorumluluk almaktan kaçmama D) Kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeme E) Modern bir ülke yaratma yolundan görev üstlenme Diğer sayfaya geçiniz.
MOMENTUM
28. Kaygı, zaman zaman herkesin deneyimlediği işlevsel bir duy-
gudur. En temel görevi de tehlikelere ve karşılaşma ihtima-
limiz olan olumsuz durumlara karşı motivasyonumuzu ge-
liştirmektir. Örneğin yoğun bir trafikte kendimizi tehlikeye
atıp karşıya geçmek yerine üst geçidi kullanmak, salgın has-
talık dönemlerinde maske takmak kaygı duygusunun olum-
lu etkileridir. Gireceği sınavla ilgili hiç kaygı yaşamayan bi-
ri, gerekli motivasyonu asla yakalayamaz. Kaygısız kişiler,
projelerini, ödevlerini zamanında yetiştiremez. Bir anlamda
hayatımızı sürdürebilmek için içimizde bizi harekete geçiren,
uyaran bir sinyalizasyon sistemi olan kaygının belli bir sevi-
yeye kadar bize hizmet ettiğini, bizi hayatta tuttuğunu, teh-
likelerden koruduğunu ve daha fazla çaba gösterebilmemiz
için bize çalışma enerjisi yüklediğini söyleyebiliriz.
Bu parçanın yazarının kaygı ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisini söylemesi beklenmez?
A) Kaygı duygusundan yoksun kişilerin tehlikeli sonuçlar
doğurabilecek kritik görevlerden uzak tutulması gerekir.
B) Başarılı bir öğrencilik hayatı için, dozunda bir kaygı duy
gusuna sahip olmanın yararı zannedildiğinden fazladır.
C) Çok sevmeme rağmen heyelan olabileceği kaygısıyla
dağ yürüyüşlerine katılmaktan kendimi alıkoyuyorum.
D) Bir ebeveynin, eve gelmesi gereken saati geçiren çocu-
ğu için kaygılanmasından daha doğal bir durum yoktur.
E) Yağmurlu havalarda yıldırım düşme ihtimaline rağmen
ağaç altına sığınanları anlamakta güçlük çekiyorum.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
MOMENTUM 28. Kaygı, zaman zaman herkesin deneyimlediği işlevsel bir duy- gudur. En temel görevi de tehlikelere ve karşılaşma ihtima- limiz olan olumsuz durumlara karşı motivasyonumuzu ge- liştirmektir. Örneğin yoğun bir trafikte kendimizi tehlikeye atıp karşıya geçmek yerine üst geçidi kullanmak, salgın has- talık dönemlerinde maske takmak kaygı duygusunun olum- lu etkileridir. Gireceği sınavla ilgili hiç kaygı yaşamayan bi- ri, gerekli motivasyonu asla yakalayamaz. Kaygısız kişiler, projelerini, ödevlerini zamanında yetiştiremez. Bir anlamda hayatımızı sürdürebilmek için içimizde bizi harekete geçiren, uyaran bir sinyalizasyon sistemi olan kaygının belli bir sevi- yeye kadar bize hizmet ettiğini, bizi hayatta tuttuğunu, teh- likelerden koruduğunu ve daha fazla çaba gösterebilmemiz için bize çalışma enerjisi yüklediğini söyleyebiliriz. Bu parçanın yazarının kaygı ile ilgili aşağıdakilerden han- gisini söylemesi beklenmez? A) Kaygı duygusundan yoksun kişilerin tehlikeli sonuçlar doğurabilecek kritik görevlerden uzak tutulması gerekir. B) Başarılı bir öğrencilik hayatı için, dozunda bir kaygı duy gusuna sahip olmanın yararı zannedildiğinden fazladır. C) Çok sevmeme rağmen heyelan olabileceği kaygısıyla dağ yürüyüşlerine katılmaktan kendimi alıkoyuyorum. D) Bir ebeveynin, eve gelmesi gereken saati geçiren çocu- ğu için kaygılanmasından daha doğal bir durum yoktur. E) Yağmurlu havalarda yıldırım düşme ihtimaline rağmen ağaç altına sığınanları anlamakta güçlük çekiyorum.
ÖĞRETİCİ METİNLER
7.
Hacı Bayram Camii o zaman da bugünkü durumun-
da olmakla birlikte yanındaki Augustos Tapınağı
yöresinde şimdi başka kalıntılar, eski görünümü az
çok değiştirmiş bulunuyor. Ankara'daki yaşantılarım-
dan en önemlisi, Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya
gelişinde onu karşılamamız ve sonra kendisinin
bizim okulumuzu ziyaret etmesi; benim, 23 Nisan
1920 tarihinde açılan ilk Türkiye Büyük Millet Mec-
lisindeki memurluğumdur. Millî Mücadele yıllarında
Ankara'dan iki kez ayrılıp iki kez yine oraya döndüm.
Bu parçayla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi
söylenemez?
A) Anlatım ve içerik bakımından anı türünün özellik-
lerini taşımaktadır.
B) Dilin göndergesel işlevinden faydalanılmıştır.
Nesnel anlatımlı cümleler kullanılmıştır.
D) Geçmişte yaşanan olaylar kurgulanarak anlatıl-
mıştır.
EXKişisel hayatı konu alan öğretici metinlere ömektir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI HIZ VE RENK SORU BANKASI
HIN
V
E
RENK
K
33
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ÖĞRETİCİ METİNLER 7. Hacı Bayram Camii o zaman da bugünkü durumun- da olmakla birlikte yanındaki Augustos Tapınağı yöresinde şimdi başka kalıntılar, eski görünümü az çok değiştirmiş bulunuyor. Ankara'daki yaşantılarım- dan en önemlisi, Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya gelişinde onu karşılamamız ve sonra kendisinin bizim okulumuzu ziyaret etmesi; benim, 23 Nisan 1920 tarihinde açılan ilk Türkiye Büyük Millet Mec- lisindeki memurluğumdur. Millî Mücadele yıllarında Ankara'dan iki kez ayrılıp iki kez yine oraya döndüm. Bu parçayla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez? A) Anlatım ve içerik bakımından anı türünün özellik- lerini taşımaktadır. B) Dilin göndergesel işlevinden faydalanılmıştır. Nesnel anlatımlı cümleler kullanılmıştır. D) Geçmişte yaşanan olaylar kurgulanarak anlatıl- mıştır. EXKişisel hayatı konu alan öğretici metinlere ömektir. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI HIZ VE RENK SORU BANKASI HIN V E RENK K 33
5.
DOHGRIN
VAYINLAN
(1) Her gün kullandığımız arabalardan ya da metro
trenlerinden iletişimde kullandığımız, interne-
te girip oyun oynadığımız ve fotoğraf çektiğimiz
cep telefonlarına kadar ya da harika köprülerden
mükemmel gökdelenlere kadar hatta evimizde
kullandığımız suya kadar günlük hayatımızın ne-
redeyse tamamı birer mühendislik çalışmasının
ürünüdür.
(II) Dolayısıyla, mühendisliğin gerçekten ne olduğu-
nu ve insanlık için neden bu kadar önemli oldu-
ğunu merak ediyor olabilirsiniz. Zihniniz bu tür-
den diğer başka sorularla dolu olabilir ve bütün
bu sorulara cevap arıyor olabilirsiniz.
(III) O halde, çok temel olarak, mühendisler bizim her
gün kullandığımız şeyleri tasarlayan insanlardır.
(IV) Muhtemelen "mühendislik" kelimesini ve ne ka-
dar önemli olduğunu daha önceden bir yerlerde
duydunuz ve şuan bir mühendislik öğrencisi ol-
mayı düşünüyorsunuz.
(V) Bütün bu soruların cevabı bizim günlük hayatı-
mızda gizlidir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
6.
E) V
ktrin Yayınları
(1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. DOHGRIN VAYINLAN (1) Her gün kullandığımız arabalardan ya da metro trenlerinden iletişimde kullandığımız, interne- te girip oyun oynadığımız ve fotoğraf çektiğimiz cep telefonlarına kadar ya da harika köprülerden mükemmel gökdelenlere kadar hatta evimizde kullandığımız suya kadar günlük hayatımızın ne- redeyse tamamı birer mühendislik çalışmasının ürünüdür. (II) Dolayısıyla, mühendisliğin gerçekten ne olduğu- nu ve insanlık için neden bu kadar önemli oldu- ğunu merak ediyor olabilirsiniz. Zihniniz bu tür- den diğer başka sorularla dolu olabilir ve bütün bu sorulara cevap arıyor olabilirsiniz. (III) O halde, çok temel olarak, mühendisler bizim her gün kullandığımız şeyleri tasarlayan insanlardır. (IV) Muhtemelen "mühendislik" kelimesini ve ne ka- dar önemli olduğunu daha önceden bir yerlerde duydunuz ve şuan bir mühendislik öğrencisi ol- mayı düşünüyorsunuz. (V) Bütün bu soruların cevabı bizim günlük hayatı- mızda gizlidir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV 6. E) V ktrin Yayınları (1
5
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter.
Bu atasözüyle vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden
hangisidir?
Doğadaki her olay sebep sonuç ilişkisi içindedir.
B Bir işi yaparken inançla yol alanlar mükafatını görür.
Allah, yarattıklarıyla birlikte onun rızkını da yaratır.
Hayvanlar, doğada var olan besinlere zahmetsizce
ulaşabilir.
E Doğa, kendisiyle savaşmayana istediğini verecek
kadar bereketlidir.
7. Ca
se
de
B
le
B
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5 Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter. Bu atasözüyle vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? Doğadaki her olay sebep sonuç ilişkisi içindedir. B Bir işi yaparken inançla yol alanlar mükafatını görür. Allah, yarattıklarıyla birlikte onun rızkını da yaratır. Hayvanlar, doğada var olan besinlere zahmetsizce ulaşabilir. E Doğa, kendisiyle savaşmayana istediğini verecek kadar bereketlidir. 7. Ca se de B le B
6.
Kriptoloji birkaç asır öncesinde çok az sayıda kişinin bilip
katkı sağladığı özel bir alandı. Bugün ise günlük haya-
tımız dijital dünya ile o kadar iç içe hâle geldi ki dijital
cihazları kullanmadan neredeyse bir gün bile geçiremez
olduk. Her ne kadar farkında olmasak da televizyon, te-
lefon, tablet ve bilgisayar gibi tüm cihazlar çalışmak için
kriptografiye bel bağlamış durumda. Şifre bilimi olarak
da bilinen kriptoloji; mesajların belli bir sisteme göre şif-
relenmesi, bu mesajların güvenlikli bir ortamda alıcıya
iletilmesi ve iletilmiş mesajın deşifre edilmesi anlamına
geliyor. İlk başta karmaşık ve fazla teknik bir alan gibi
görünse de basit temeller üzerine inşa edilmiş bir bilim
dalı olan kriptolojinin temellerini ve çalışma mantığını
anlamak günümüz dünyasında güvenli iletişim ve veri-
lerimizi kötü niyetli kişilerden korumak için son derece
önemli.
Bu parçadan kriptoloji ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisine ulaşılamaz?
A) Günlük hayatta kullandığımız birçok cihazın çalışma
sisteminde etkin olduğuna
B) Yakın bir geçmişte çok fazla kişi tarafından ne oldu-
ğunun bilinmediğine
C) İnsanlar arası iletişim ve veri alışverişlerinde önemli
bir güvenlik unsuru olduğuna
D) Basit bir mantık üzerine oturtulmuş bir bilim dalı oldu-
ğuna
E) İnsanoğlunun kullandığı en güvenilir şifreleme sis-
temi olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Kriptoloji birkaç asır öncesinde çok az sayıda kişinin bilip katkı sağladığı özel bir alandı. Bugün ise günlük haya- tımız dijital dünya ile o kadar iç içe hâle geldi ki dijital cihazları kullanmadan neredeyse bir gün bile geçiremez olduk. Her ne kadar farkında olmasak da televizyon, te- lefon, tablet ve bilgisayar gibi tüm cihazlar çalışmak için kriptografiye bel bağlamış durumda. Şifre bilimi olarak da bilinen kriptoloji; mesajların belli bir sisteme göre şif- relenmesi, bu mesajların güvenlikli bir ortamda alıcıya iletilmesi ve iletilmiş mesajın deşifre edilmesi anlamına geliyor. İlk başta karmaşık ve fazla teknik bir alan gibi görünse de basit temeller üzerine inşa edilmiş bir bilim dalı olan kriptolojinin temellerini ve çalışma mantığını anlamak günümüz dünyasında güvenli iletişim ve veri- lerimizi kötü niyetli kişilerden korumak için son derece önemli. Bu parçadan kriptoloji ile ilgili aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? A) Günlük hayatta kullandığımız birçok cihazın çalışma sisteminde etkin olduğuna B) Yakın bir geçmişte çok fazla kişi tarafından ne oldu- ğunun bilinmediğine C) İnsanlar arası iletişim ve veri alışverişlerinde önemli bir güvenlik unsuru olduğuna D) Basit bir mantık üzerine oturtulmuş bir bilim dalı oldu- ğuna E) İnsanoğlunun kullandığı en güvenilir şifreleme sis- temi olduğuna
6. Servetifünun romanının önemli isimlerinden olan sanat-
çı, insanın iç dünyasını dönemin ruhuna uygun biçimde
hüzünle yoğurarak sunmuştur. Dönemin ünlü romanla-
rından Aşk-ı Memnu'da görülen "yasak aşk" ilişkisine
benzer içeriğin yer aldığı, aynı zamanda edebiyatımızda
ilk psikolojik roman olarak kabul edilen ünlü yapıtında
Süreyya, Suat ve Necip'le bu sarmalı oluşturmuştur.
Psikolojik tahlillerde oldukça başarılı olan sanatçı, men-
sur şiir örneği de vermiştir.
30
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Halit Ziya Uşaklıgil
B) Hüseyin Cahit Yalçın
C) Mehmet Rauf
D) Hüseyin Rahmi Gürpınar
E) Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Servetifünun romanının önemli isimlerinden olan sanat- çı, insanın iç dünyasını dönemin ruhuna uygun biçimde hüzünle yoğurarak sunmuştur. Dönemin ünlü romanla- rından Aşk-ı Memnu'da görülen "yasak aşk" ilişkisine benzer içeriğin yer aldığı, aynı zamanda edebiyatımızda ilk psikolojik roman olarak kabul edilen ünlü yapıtında Süreyya, Suat ve Necip'le bu sarmalı oluşturmuştur. Psikolojik tahlillerde oldukça başarılı olan sanatçı, men- sur şiir örneği de vermiştir. 30 Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Halit Ziya Uşaklıgil B) Hüseyin Cahit Yalçın C) Mehmet Rauf D) Hüseyin Rahmi Gürpınar E) Ahmet Hikmet Müftüoğlu
4.
Bir çocuğu dünyaya getirmek, onu yetiştirmek ve gelece-
ğe hazırlamak gerçekten büyük bir sorumluluktur. Aynı
zamanda bir çocuğun büyümesine eşlik etmek gerçek-
ten de büyüleyici bir şeydir. Çünkü çocuklar bize dünya-
nın en seçkin unvanını kazandırırlar: ebeveynlik. Ancak
bir çocuğa ebeveynlik yapmak bir insan için en zor gö-
revlerden biridir. Üstelik geçmişten günümüze ebeveyn-
lik anlayışlarındaki değişimleri de dikkate alırsak ebe-
veynliğin giderek daha da zorlaştığını görebiliriz. Öyle ki
çoğu ebeveyn neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ilişkin
açık bir fikre sahip değildir. Bir yandan çocuğun sağlık-
li ve doğru şekilde yetiştirilmesinin sorumluluğu, diğer
yandan pedagojik doğru ve yanlışların ne olduğuna iliş-
kin kafa karışıklığı ebeveynler açısından büyük bir stres
yüküdür.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Açık fikirli anne-babaların çocuklarını geleneksel
ebeveynlerden daha iyi yetiştirebileceğine
B) Ebeveyn olmanın dünyadaki en önemli ve zor görev-
lerden biri olduğuna
C) Çağımızda anne-baba olmanın geçmişe nazaran
daha da zorlaştığına
D) Bir çocuğun büyümesinde ve hayata hazırlanma-
sında rol oynamanın çok etkileyici olduğuna
E) Anne-babaların doğru ve yanlış davranışları tespit et-
mekte kafa karışıklığı içinde olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Bir çocuğu dünyaya getirmek, onu yetiştirmek ve gelece- ğe hazırlamak gerçekten büyük bir sorumluluktur. Aynı zamanda bir çocuğun büyümesine eşlik etmek gerçek- ten de büyüleyici bir şeydir. Çünkü çocuklar bize dünya- nın en seçkin unvanını kazandırırlar: ebeveynlik. Ancak bir çocuğa ebeveynlik yapmak bir insan için en zor gö- revlerden biridir. Üstelik geçmişten günümüze ebeveyn- lik anlayışlarındaki değişimleri de dikkate alırsak ebe- veynliğin giderek daha da zorlaştığını görebiliriz. Öyle ki çoğu ebeveyn neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ilişkin açık bir fikre sahip değildir. Bir yandan çocuğun sağlık- li ve doğru şekilde yetiştirilmesinin sorumluluğu, diğer yandan pedagojik doğru ve yanlışların ne olduğuna iliş- kin kafa karışıklığı ebeveynler açısından büyük bir stres yüküdür. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Açık fikirli anne-babaların çocuklarını geleneksel ebeveynlerden daha iyi yetiştirebileceğine B) Ebeveyn olmanın dünyadaki en önemli ve zor görev- lerden biri olduğuna C) Çağımızda anne-baba olmanın geçmişe nazaran daha da zorlaştığına D) Bir çocuğun büyümesinde ve hayata hazırlanma- sında rol oynamanın çok etkileyici olduğuna E) Anne-babaların doğru ve yanlış davranışları tespit et- mekte kafa karışıklığı içinde olduğuna