Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

7, n a 7 i i UĞUR 27. Herkesin olduğu gibi çocukların da başta edebiyat olmak üzere sanat tüketme hakları vardır. Çocukların ön öğrenme eksikliği nedeniyle yetişkinlerden farklı olarak onlara yönelik özel bir edebiyatla bu ihtiyaç yatın da ötesine geçmiştir. Çocuk edebiyatının ötesinde karşılanmaktadır. Günümüzde çocuk edebiyatı, edebi- "çocuk yayıncılığı" olarak adlandırmak belki daha doğru olacaktır. Çocuk kitaplarının tasarımı çok önemlidir. Çocuk, kitabı vitrinde gördüğünde beğenmeli ve satın almaya istek duymalı. Bu durum da kitabın biçimsel özelliklerinden doğmalıdır. Bu parçadan yola çıkarak 1. Kitap hacimli olmamalıdır. II. Harfler gözü yormayacak büyüklükte ve baskısı temiz olmalıdır. III. Kitap dayanıklı ve mat bir kâğıda basılmalıdır. IV. Yazım, noktalama, söz dizimi bakımından yanlışsız olmalıdır. V. Konuların işlenişi bilimsel değerlere uygun olmalıdır. numaralanmış yargılardan hangisi bir çocuk kitabı- nın biçimsel özelliği olarak değerlendirilemez? C) III. A) I. B) II. D) IV. E) V.

TÜRKÇE TESTİ 38. Kurşun kalem yapan yaşlı bir adam, yaptığı kalem- leri satıcıya vermek için kutuya koyarken içlerinden birini kenara ayırdı ve ona "Olabileceğin en iyi kalem olmak istiyorsan şu beş şeyi asla unutma!" diyerek şu öğütleri verdi: • Hayatta başarılı olmak için öncelikle kendini, seni kullanmayı bilen bir kişinin ellerine almasına izin vermelisin. Zaman zaman ucunu açacaklar ve bu sana aci verecek fakat daha iyi bir kalem olmak için buna katlanmalısın. • Yaptığın yanlışlara üzülme, yeniden yazma fırsa- tin olacak daima. Bu fırsatları kaçırma! Seni sen yapan en önemli parçanın, içindeki kur- şun olduğunu unutma! Üzerinde dolaştığın her yüzeye kendine ait bir işa- ret bırakmalısın ve yazmaya devam etmelisin. Bu parçada kurşun kalem ustasının kaleme ver- diği öğütlere göre, kalemin başarı için sahip ol- ması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? Gerçekçi olmak Sabırlı olmak C) Umudunu korumak Özünü hatırlamak Özgün olmak 40. Benim ziyaret yol go titrek b A 39. Temelleri Yunan ve Latin yazarlar tarafından atılan deneme, bir yazınsal tür olarak on altıncı yüzyılda şekillenir. Fransızca "essai" kelimesinin karşılığı olan bu türün en belirleyici özelliği, öne sürülen dü- pluluğunun olmayısıdır. Ya- gözlük "Çok zi zer duran okum caks maz beni Bak yine dun dol Co şıla gü ni Al ris B 9

Fuzuli'nin çağdaşı İngiliz şiir ve oyun yazarı Shakespeare'in zamanın ruhunu zamansızlıkla anlatmasındaki güç hatta sihir müthiş. Otuz yıl sonra onun Hamlet adlı oyununu yeni- den okuduğumda fark ettim bunu. 16. yüzyılın İngiltere'si için şöyle sözler söylemiş: 1 Kim sineye çeker kırbacını zamanın? Kim sabredebilir kibirlinin küstahlığına, aşkın hor gö- rülmesine? Kim tahammül eder yetkinin kötüye kullanılmasına, yargıdaki acze, vefanın satılık olmasına? Bu sözde soru cümlelerinin yanıtları içinde aslında: Kimse bunlara katlanmamalı, katlanıyorsa zaten "kimse", "kişi" değil, kölesidir koşulların; kanıksamıştır olduğundan farklı görünmeyi. Peki, niçin? 3. Shakespeare'in eleştirdikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Aşkın küçümsenmesi B) Sadakatsizlik C) Hukukun zayıflığı D) Makam vermede ayrımcılık yapılmasí E) Elde edilen yasal gücün yasa dışı kullanımı

6. (1) Batı anlayışına dönük resim sanatı 19. yüzyılda başladı. (II) Ondan önce belli kurallar içinde sürdürü- len "minyatür" adı verilen resim sanatı vardı. (III) Min- yatür el yazması kitaplara metni aydınlatmak amacıy- la nakkaşlar tarafından yapılıyordu. (IV) En önemlisi nakkaşlar belirli sınırlar içinde düşünmek zorundaydı. (V) Bu durumda günümüzdeki bir ressamın yapıtına yaklaşımıyla nakkaşın yaklaşımı arasında çok büyük farklılık vardı. (VI) Resim yapmasının tek nedeni el nhe yazması kitapları minyatürlerle bezemekti. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturabilmek için cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve III B) I ve V D) III ve VI C) II ve IV E) IV ve V

2. Osmanlı Dönemi'nde, İslam kültüründe yazıya verilen değer ve ayrıca geçmişin kültür birikiminin aydınla- tılması, değerlendirmesi ve gelecek kuşaklara akta rılması yazı sayesinde olması sebebiyle hat sanatı önem kazanmıştır. Özellikle Osmanlı kültürü içinde hat sanatı çok ilerlemiş Osmanlı hattatları, altı asır süren Osmanlı Döneminde, aklâm-ı sitte denilen sülüs, ne- sih, rika, talik, divani ve siyakat yazılarını zenginleştirip geliştirmişlerdir. Bu yazılar XIX. ve XX. yüzyıllarda en parlak seviyeye erişmiş ve o gün Osmanlı hâkimiye- tindeki Suriye, Irak, Mısır gibi ülkelerde de bu Osmanlı hat üslubu benimsenmiştir. Hat sanatında üslup sahibi gerçek sanatkârları, sadece yazısı güzel olanlardan ayırmak için değişik sıfatlar verilirdi. Hattatlar, estetik değere sahip örnekler verebilmek için âdetâ birbirleriy- le yarışmışlardır. Hattatların ortaya koydukları levha ve kitabeler "eserlerde kullanılan hattın türü, hattın oluş- turduğu form, hattın dizilimi ve hatta kullanılan teknik- ler" gibi pek çok açıdan sınıflandırılabilirler. Bu parçada hat sanatı ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? TÜMLER YAYI A) Yazı çeşitlerine B) Hat sanatının kullanıldığı ülkelere C) Ortaya çıktığı dönemin koşullarına D) Levha ve kitabeleri sınıflandırma anlayışına E) Hat sanatına önem verilme sebebine 15.

10. Sanayileşme sürecinde, geniş aileden çekirdek al- leye doğru yönelimde olan aile yapısı, geçiş ailesi olarak tanımlanabilir. Günindi ve Giren'e göre geçiş ailesine, daha çok tarıma bağlı üretimden sanayi- leşmiş bir üretime doğru hızlı bir geçişin olduğu, nu- fusun hızla arttığı, toplumsal yapı ve yaşam biçimi kavramlarının hızla geliştiği toplumlarda rastlanmak- tadır. Yasalarda bireysel miras haklarının tanınması, artan nüfusla beraber toprakların küçük parçalara ayrılması, sanayileşmeyle beraber insan gücüne ih- tiyacın azalması ve köyden kente göç olgusu... gi- bi nedenlerle bireyler sanayi merkezlerinde geçiş ai- lesi olarak adlandırılan aile yapısını oluşturmuşlar- dır. Geçiş ailesi, geniş ve çekirdek aile özelliklerini birlikte taşıyan bir aile biçimidir. Köyden kente göç eden aileler çekirdek aile görünümündedir. Fakat geniş aile özelliklerini de korumaktadır. Bu parçadan hareketle makale ile ilgili; tanımlamalara yer verildiği, tanık göstermeden yararlanıldığı, sanatsal bir dil kullanıldığı, bir konuda bilgi verme amacı taşıdığı ifadelerinden hangileri söylenemez? A) Yalnız T B) Yalnız II Dll velli C) Yalniz III E) III ve IV

4. (1) Taş Devri mağara resimlerini sanat eseri olarak değerlendirmek mümkün değildir. (II) Bunlar büyük olasılıkla mistik amaçlarla yapılıyordu. (III) Avinin veya düşmanının tasvirini yapmak, onun üzerine egemenlik kurma gösterisi demekti. (IV) Bu, bir ba- kıma mağara devri insanının gücünü de gösteriyordu. (V) Bunun, bebeklere iğneler batırılarak yapılan "vudu" ayinlerinden büyük bir farkı yoktur. Numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Çünkü bunların yaratıcılarının sanatsal kaygılar güt- tüğü söylenemez." cümlesi getirilirse paragrafın anlam akışı bozulmaz? A) I B) II C) III D) IV E) V

insanla- e ilişkisi, İnsanı mal, bu e çizer. anının okuru san- pılır. ının enci esi 771- ak T. DENİZİ PRO Osmanlı Dönemi konut dokusunu günümüze kadar koruyan bir yer olan Cumalıkızık, Bursa'nın Yıldırım ilçesine bağlı bir mahalle. Uludağ'ın eteklerinde daracık taş sokakları, özgün dokusunu yitirmemiş otantik evleri ve köy havasını koruyan atmosferiyle Cumalıkızık, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunuyor. Osmanlı'nın erken dönem sivil mimari örneklerine ev sahipliği yapan köyün kuruluşu 1300'lü yıllara dayanı- yor. Uludağ etekleri ile vadiler arasında sıkışıp kalan köylere "kızık" adı verilmiştir. Diğer kızık köylerindeki köylülerin eskiden cuma namazı için toplandığı en bilinen yer olduğundan bu köyün "Cumalıkızık" adıyla anıldığı söylenir. Bir başka söylence de Osman Bey'in köyün kurulduğu günün, cuma günü olması sebebiyle bu köye "Cumalıkızık" adını vermiş olduğudur. 37. Bu parçada Cumalıkızık ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Adının nereden geldiği ile ilgili rivayetlere B) UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunduğuna C Osmanlının sivil mimarisini yaşattığına D) Eski köy havasını koruyan bir yerleşim yeri olduğuna E) Mimari yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çektiğine EN

98 - Çevre bilincinin düşünsel, duygusal ve davranışsal yönleri vardır. Bir başka deyişle çevre bilinci; çevreyle ilgili kararlanı, ilkeleri, yorumları içeren düşüncelerden, bu düşüncelerin hayata aktarılması olan davranışlardan ve duygulardan oluşmaktadır. Böylesine kapsamlı bir kavramın gelişimi de kuşkusuz basit bir süreçle oluşmamaktadır. İnsanoğlunun çevreyle etkileşime girmesiyle ivme kazanan bu süreç, hayat boyu sürmektedir. Çevre bilinci, kişilik gelişimine paralel olarak çeşitli etkenlerin karşılıklı etkileşimi ile gelişmektedir. Cevre bilincinin geliştirilmesinde aile, eğitim kurumları, kitle iletişim araçları ve sivil toplum kuruluşlarının da büyük işlevleri vardır. Çevre bilinci, hayat boyu gelişebilen, dinamik bir yapıdadır. Fakat çocukluk döneminde atılacak temel büyük önem taşımaktadır. 49. Bu parçada "çevre bilinci" ile ilgili aşağıdakilerin hangisinden bahsedilmemiştir? A Gelişiminde en büyük payın topluma ait olduğundan B) Gelişiminin yaşam boyu sürdüğünden Gelişiminde rol oynayan birtakım faktörlerin varlığından Le E) Kişilik gelişimiyle ilişkili olduğundan Bazı yönlerinin olduğundan

A 23. Kuşkusuz yazı ile hayat arasında bir ilişki vardır. Eser ba- zen o hayattan doğar. O eseri ancak yaşayanlar yazabilir. Ömer Seyfettin edebiyatımızdaki hayat sanat örtüşmesine ve dönemin belirlediği sanatçı kimliğine iyi örneklerden biri- dir. Onun yaşadıkları neredeyse yazdıklarını belirlemiş de- nilebilir. Ömer Seyfettin, öykülerinde, çocukluk yıllarından, askerlik hatıralarından, çevresinde gözlemlediği olay ve in- sanlardan yararlanmış, hayatı tümüyle bir öykücü gözüyle algılamıştır. TYT Deneme Sınavı 1. Onda sanat ve hayat hep iç içe olmuştur. II. Öykücülüğü meslek edinen bir sanatçıdır. D III. Yaşadıklarını eserlerinin çıkış noktası yapmıştır. DIV. Hayattaki gözlem ve tanıklıklarını sanatının malzemesi yapmıştır. Bu parçadan Ömer Seyfettin ile ilgili olarak numara- lanmış cümlelerden hangisi söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) IIl ve IV C)Yalnız III

CARI Erozyonun şiddeti arazi eğimine, toprağın yapısına, yıllık yağış miktarına ve iklime göre değişir. Fakat erozyonun etkisini güçlü kılan en önemli faktör, toprağı koruyan bit- ki örtüsünün yok edilmesidir. Çünkü bitkilerin yaprak ve gövde gibi kısımları, yağmur damlalarını bir nevi şemsiye gibi tutarak büyük miktarda suyun toprağa hızlı bir şekil- de çarpması yerine daha geniş bir alana daha yavaş bir şekilde ulaşmasını sağlar. Bitkiler aynı zamanda kökleri sayesinde toprağın suyla birlikte taşınmasını engeller. Böylece toprak erozyonunun şiddeti azalır. 13 GÜNDE 28. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla- bilir? A) Erozyonun yoğunluğunu artıran etmene B Bitkilerin erozyonu artırmadaki işlevine CAşırı suların toprağı verimsizleştirme gerekçesine klim değişikliğinin bitkiler üzerindeki etkisine E) Arazi eğiminin toprak kaymasını önleyici rolüne Modern uygarlığın temel dinamilil

ght Emitting Dio- na sahip, işık ya- or LED lambala- otomobiller. Far an ampullerden reten halojen lambalar, çok için daha az alojen ve xe- erkesçe bili lambaların rden han- aşa- aler de n- n 3 CARI 35-36, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kant; ödev etiğinde esas olarak ahlaki açıdan doğru ve yanlı şın anlamını belirlemek, ahlaklılığın en yüksek ilkesini ortaya koymak ister. O, bu bağlamda bir bakkal örneği üzerinden üç tür eylemi birbirinden ayırır. Bunlardan birincisi, bakkalın müş- terilerine farklı fiyat uygulamasında karşılık bulan ödeve aykırı eylemdir. O, söz konusu eylemin dürüstlük ilkesini çiğneyen bir eylem olarak etik olmadığını söyler. İkinci eylem tipi, ödeve uygun eylemdir. Bakkalın bütün müşterilerine aynı fiyatı uy- gulaması, ödeve uygun eylemin bir örneğidir. Eylemin ödeve uygunluğu, bakkalın çıkarından ya da başka bir doğal eğilimden kaynaklanabilir. Kant, bu yüzden onun gerçek bir etik içeriğe veya değere sahip olmadığını söyler. Kant'ın onayladığı üçüncü eylem türü, ödevden dolayı olan eylemdir. Buna göre bakkal, şuurlu ve dürüst olarak herkese eşit davranırsa onun eylemi, ödevden dolayı eylem olur. 13 GÜNDE I. Mahalle manavının sürekli olan müşterisine meyve ve seb- zelerde fiyat indirimi yapması II. Teknik direktörün ayrım gözetmeksizin hak eden futbolcu- suna formayı vermesi III. Öğretmenin bütün öğrencilerine bilinçli bir tutumla aynı il- giyi göstermesi 35. Bu parçadan hareketle numaralanmış ifadelerden han- gileri ödevden dolayı eylem kapsamına girer? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) ve III

d non'lara gö Bu parçada LED lambalarıyla ilgili asagidakilerden han gisine değinilmemistic A) Kuffarum süresinin ne kadar olduğuna a)-nevar niğinin yakıt tüketimini azalttığına türlerinden ayrilan yönlerinin bulunduğuna DAit olduğu aygıta ekonomik katkı sağladığına Tlektrik akımını tam olarak iletmediğine 34. Son yıllarda yapılan araştırmalar, akademik başarıya ulaşa- bilmek için anne-babasından güven verici geri bildirimler alan çocukların, gerçekçi davrandıklarını ve bu nedenle de benlik saygılarının yüksek olduğunu göstermektedir. Ben- lik saygıları yüksek olan çocuklar yaptıkları etkinliklerin birçoğunda diğer çocuklardan daha başarılı olmaktadırlar. Çünkü bu çocuklara aileleri tarafından, gerçekleştireme- yecekleri hedefler yerine gerçekleştirebilecekleri hedefler verilmekte ve doğal olarak bu hedefleri gerçekleştirebildik leri için de çevreden olumlu geri bildirimler almaktadırlar. Sosyal çevreden kopuk ailelerde yetişen, benlik saygısı dü- şük çocuklar ise başarısızlıkları neticesinde bir öğrenilmiş çaresizlik yaşamaktadırlar. Yaptıkları her etkinlikte başarısız olacakları endişesine kapılırlar, başarısızlık durumunda ki nanmamak için hiçbir şey yapmama eğilimine girerler, ba- zen de disipline uymayan davranışlara yeltenirler. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A Ailenin sosyal yaşam düzeyi ile okul başarısı arasında anlamlı bir ilişki vardır. B) Coedklarda güven duygusunu artırmanın yollarından biri, onlara gerçekleştirebilecekleri hedefler vermek- tir. Benlik saygısı yüksek olan çocukların aileleri, çevrele- Tine karşı gerçekçi davranışlar sergilemektedir. D) Özbenliği zayıf olan çocukların yaşadığı çaresizlik, za- manla onların davranışlarına yansımaktadır. E) Güven verici ana-baba tutumu, çocuğun akademik ba- şarısını olumlu etkilemektedir. C13 GÜNDE TYT TÜRKÇE kay! vevi eyle öde 1 10 11. 111

nedenlerle bu duruma düşmektedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aym olumsuz durumun farklı sebeplerine yer verilmek- tedir. B) Farklı görüşlere ortak çözüm yolları önerilmektedir. C) Istenmeyen duruma neden olan çevresel faktörler dile getirilmektedir. D) Kişisel başarısızlıkların ortaya çıkaracağı olumsuzluk- lar sıralanmaktadır. E) Avni düşüneeyi pekiştirmek için farklı alanlardan örnek- ler verilmektedir. 27. Maske kullanımı virüs sonucu ortaya çıkan belirli solunum yolu hastalıklarının önlenmesine ve kontrolüne yönelik kap- samlı önlemler paketinin bir parçasını oluşturur. Uzmanlar, Covid-19'dan korunmak için takılan maskenin kişiye sahte bir güvenlik hissi vermekten başka bir işe yaramadığını, bu Y maskelerin toz gibi büyük parçacıkları filtrelemeye yaradı- ğını belirtiyor. Sorun, Covid-19 virüsünü taşıyan partikülle- rin küçük olması ve cerrahi maskelerden geçebilmesi. Bu maskeler, eğer hastaysanız diğer insanlara biraz koruma sağlayabiliyor ancak sizi diğer hasta insanlardan korumak için işe yaradıklarını söylemek zor. Virüs içeren küçük par- çacıkların %95'ini filtreleyen N95 maskeleri ise sadece doğ- ru takıldıklarında koruma sağlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) N95 maskelerinin diğer maskelere göre daha fazla süz- me işlemi yaptığına B) Cerrahi maskelerin kişiyi karşısındakinden korumada yetersiz kaldığına C)Virüsten korunmak için maske dışında önlemlerin alın- ması gerektiğine D) Havadaki küçük parçacıkların maskelerden geçebildik- lerine E) Maskenin hastalıkların yayılmasına karşı önlem olarak kullanıldığına www.krakademi.com

"KÇE TESTİ 15. Hiçbir yazı tarafsız, edilgen değildir ve hepsi, içinde okuru değiştirmeye yönelik bir iddia, düşünce, ileti taşır. Kuşkusuz yazıda yazarın ille de iddiasını kesinliğe ulaştırması bekle- nemez. Ortaya koyduğu olay üzerine düşünüyor olması bi le yeterlidir. Bu sesli düşünmeden bizim de haberdar olma- mizi ister. Bu sesli düşüncede bile bize iletilen bir şey vardır, yazar bu niyetle düşüncelerini bizimle paylaşır. Değilse bu- nu yazmak için bir gerekçesi kalmaz. Bu parçadan "yazarlık eylemi"yle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılabilir? A) Toplumsal sorunların çözüm yolları ancak yazınsal ürün- ler yoluyla ortaya konabilir. B) Yazarlar, tanık oldukları durumlara yeni anlamlar yükle- yen sıra dışı kimselerdir. C) Bir sanat eserinin ortaya çıkmasında kaçış ve arayış duy- gularının etkisi yadsınamaz. D) Yazar, uğraştığı işlerle yaşamını anlamlı kıldığına inanan kişidir. E) Sadece kişisel hazlarını tatmin için yazdığını söyleyen bir sanatçı yoktur. 6. İkide bir konan

1. Şiirin görevi şairinin; hayallerini, özlemlerini ve iç dünyasını anlatmaktan ibaret değildir. Şiir, bu şe- kilde sadece şairinin dünyasına hapsolamaz. Şi- irin, insanı anlatmak gibi bir önemli görevi vardır. Evet, şiir insanın düşünce evrenini, beklentilerini, hayatta karşılaştığı zorlukları öne çıkararak yan- sıtmalıdır. Şiire merkez olarak insan oturmalıdır, insandan uzaklaşmadan şiir oluşturulmalıdır. Bir bütün olarak insana odaklanmayan şiir sadece şairinin mırıltılarından ibaret kalır. Ona da şiir de- ğil, "hayat hikâyesi" denir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? İnsanın duygusal hâllerinin şiirde yer alması gerektiği B) Şairlerin, iç dünyalarını, olduğu gibi yansıta- madığı C) Şiirin, insan unsurunu öne çıkaran bir işlevi ol- duğu D) Şiirde eskiye oranla toplumun daha az anla- tıldığı E) İnsanı en güzel ve gerçekçi yansıtan türün şiir olduğu