Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

A IZ. ev nca unda bir n ar byut iyor. 3 rin 6 3. o Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır. O D Y B Hikâyelerimle ilgili çalışmalarımın birçoğu, yeniden düzenleme ve tekrar yazma evrelerinde. Uzun bir süreden beri de yeni bir hikâye üzerinde çalışıyorum. Bu hikâyemde yakın tarihimizden bir kesitle, yaşamakta olduğumuz çağın olanaklarmı karşılaştıran bir konuyu, şimdiye kadar hiç denenmemiş bir yöntemle yazmaya çalışıyorum. Düğüm attığım yerde hikâye yeniden başlıyor gibi... Hikâye içinde hikâye yani. Az kaldı, bitmek üzere. Yakında okuyucularımla buluşacak hepsi. ODAKLA Kütüphan sağlanar içindeki okumak Kütüph 5. sonucu olarak ve sa konu çok gere veri Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir? A) Hikâye yazmanın en önemli yöntemi sizce nedir? B) Hikâye çalışmalarınız şu an ne durumda? Sizi hikâye yazmaya iten nedenler hangileridir? D) Hikâyeciliğimizin yakın tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz? E) Hikâyeye düğüm atmakla ilgili düşünceleriniz nelerdir? 4. Yayımlandıktan bir süre sonra büyük beğeni toplamış ve yirmi dokuz dile çevrilmiş olan 6.27 Treni, Aysel Bora'nın özenli çevirisiyle rahatça okunuyor. Fransız yazar Jean-Paul Diderlaurant, iki mutsuz insanın özne olduğu ve kelimelerle hayatlarını sağaltmaya çalıştıkları bir dünyanın hikâyesini anlatıyor. Alt metne dikkat edildiğinde bircok mooi Bu ul A

2. Gökyüzündeki pek çok yıldız, ikili ve hatta çoklu yıldız sistemlerinin üyeleridir. Çoklu yıldız sistemlerindeki gezegenlerin aynı anda birden fazla yıldızın etrafında dolanması da mümkündür. Bugüne kadar iki yıldızın etrafında dolanan gezegenler keşfedilmişse de aynı anda üç ya da daha fazla yıldızın etrafında dolanan bir gezegen tespit edilememişti. Nevada Üniversitesinden Dr. Jeremy Smallwood ve arkadaşları, yakın zamanlarda aynı anda üç yıldızın etrafında dolanan bir gezegenin varlığına dair bulgular elde ettiklerini açıkladılar. thex 10 Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) Çoklu Yıldız Sistemlerinde Gezegenler B) Gezegenler Kendi Yıldızlarını mı Seçer? Üç Yıldızın Etrafında Dolaşan Gezegen Keşfedildi D) Gökyüzünde Yıldız Avı Sezonu E) Güneş Sisteminin En Yeni Gezegenine Dair İzler 1 1

-1 Genel Tarama Testi 22. Ölüm insanoğlunun gerçekleşmesinin gecikmesini istediği ama daima hayatında, hayatının her aşamasında onunla yaşayan bir olgudur. Ölüm, en fazla ayrılığa denktir ve di- limize pelesenktir bizim. Maça "Ölmeye geldik." diye gide- riz. Yavuklumuzu "ölesiye" severiz. Bağlandığımız lidere "Öl de, ölelim." deriz. "Ölmek var, dönmek yok."tur, "ölümüne" destekleriz. "Ölüm çıksın ki!" diye yemin eder, "Ölümü öp!" diye ısrar ederiz. Ölüm, unutmaya çalıştığımız bir bela de- ğil kavuşmaya can attığımız bir yavukludur sanki. Mayınlı sime tarlada büyümüş çocuklar gibiyiz. Ölümle o kadar içli dışlı, yan yana, kol kola yetiştik ki üzerimize gelse bile yıkılmıyor, em katlanıyoruz. Her canlı bir gün tadacak diye teselli oluyoruz. simionisme 09 Simp Bu parçaya göre insanın ölüm karşısındaki tavrı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Ölümden korktuğu için daima onu hatırlama isteğini duy- duğu BY Kadere karşı gelemeyeceğini bildiğinden ölüme karşı te- dirgin olduğu CÖlüm karşısındaki çaresizliğini kanıksamaya dönüştür- düğü D) Ölümün kendi başına geleceği gerçeğinden uzak yaşa- dığı E Ölümünü geciktirmek için elinden geleni yapmaya çalış- tığı 24.

Testi plandiriniz. lunan Nem- nik çöküntü nik set gö- üz ölçümü de deniz ları tuzlu e 9,8'dir. ektedir. se 451 r. Ay- suları ftop- efali 5. Genel Tarama Testi 5,6 ve 7. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Genç kardeşim, siz bence henüz bir şair olamamışsınız. Şi- irlerinizde çok gürültü var. Bu da yaşınızın getirdiği bir şey aslında. Yaşamınızın şiire yansıyan yanı. Diyeceğim şu ki gürültünün kendisi güzel ama sanatla pek bir ilişkisi yok. Bu durum, şiirinizi olumsuz yönde etkiliyor. Onun için size öne- rim, şiirinizde coşkuyu en aza indirgemeniz. Kendi çizginizi oluşturmaya çalışın. Duygu ve akıl şiirlerinizde ön plana çık- sın. Şiiri güzelleştirebilmek uğruna uzayıp giden tumturaklı dizeleri, anlaşılması güç mecaz oyunlarını bir yana bırakın. Eğer bunu başarabilirseniz o zaman size şair diyebilirim. Bu parçadaki altı çizili söz ile, 1.7şiirde coşku dolu sözlerin bulunması, II. akıl ve duygunun ikinci plana atılması, III. şiirin çok anlamlılıktan uzak olması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız T B) Yalnız II C)Yalnız III DI ve II VASU (168 Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki sözleri söyleyen 6. en kişinin genç şaire vereceği bir öğüt olamaz? elAY Özgün ol. EYI ve III B) Lirizmi sınırlandır. Abartılı söz oyunlarından kaçın. D) Duygu ile aklı dengele. E) Ahengi ön planda tut.

1 2.-3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Fuzuli'nin çağdaşı İngiliz şiir ve oyun yazarı Shakespeare'in zamanın ruhunu zamansızlıkla anlatmasındaki güç hatta sihir müthiş. Otuz yıl sonra onun Hamlet adlı oyununu yeni- den okuduğumda fark ettim bunu. 16. yüzyılın İngiltere'si için şöyle sözler söylemiş: Kim sineye çeker kırbacını zamanın? Kim sabredebilir kibirlinin küstahlığına, aşkın hor gö- rülmesine? Kim tahammül eder yetkinin kötüye kullanılmasına, yargıdaki acze, vefanın satılık olmasına? Bu sözde soru cü erinin yanıtları içinde aslında: Kimse bunlara katlanmamalı, katlanıyorsa zaten "kimse", "kişi" değil, kölesidir koşulların; kanıksamıştır olduğundan farklı görünmeyi. Peki, niçin? 2. Bu parçadaki altı çizili söz ile Shakespeare'in vurgula- nan özelliği aşağıdakilerden hangisidir? Aklasikliği C) üretkenliği E) çağdaşlığı B) yenilikçiliği D) kararlılığı Bu SORLI Shakespeare'in eleştirdikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Aşkın küçümsenmesi (B) Sadakatsizlik C) Hukukun zayıflığı D) Makam vermede ayrımcılık yapılması E) Elde edilen yasal gücün yasa dışı kullanımı Diğer Sayfaya Geçiniz.

39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Günümüzde bankacılık işlemlerinden alışverişe kadar pek Ancak internetin sunduğu bu kolaylıklar güvenlik açıkla- çok faaliyet internet üzerinden kolaylıkla yapılabilmektedir. n, verilerin çalınması gibi pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu noktada blockchain teknolojisinin güven- lik açıklarına karşı korumalı ve bir ağ üzerinde şifrelenen verilerin yönetimini sağlayan dağınık bir veri tabanı oluşu, bu kronikleşmiş sorunların çözülmesinin yanı sıra günümüz ekonomilerinde yaşanan pek çok soruna da çözümler sun- maktadır. 39. Bu parçadan hareketle blockchain teknolojisinden yararlanılmasının temel nedeni aşağıdakilerden han- gisidir? A) Internet üzerinden yapılan işlemlerde doğacak güvenlik sorunlarını engellemek B) insanların internet üzerinden yaptıkları alışverişlerin gü- venirliğini test etmek C) nemet teknolojisinin güvenlik alt yapısındaki zaaflan müşteriyle paylaşmak D) Insanların internetten yaptıkları alışverişlerde daha tem- kinli olmalarını sağlamak E) İnternette karşılaşılan kimi teknik sorunlara anında ve kalıcı çözümler getirmek + 40. Bu parçadan; 1. İnternetin günlük hayatta yapılması gereken birtakım iş- lemlerde kolaylık sağladığı, II. İnternet üzerinden yapılan işlemlerin kimi zaman olum- suzluklar doğurduğu, III. Internette güvenli bir ortam yaratmak adına bazı tekno- lojilerin geliştirildiği ifadelerinden hangileri çıkarılabilir? A) Yalnız I D) II ve III B) I ve II E) I, II ve III C) I ve Ill Diğer teste geçiniz.

A A A 21. Ben, Kirke romanında Miller, Yunan mitolojisinin sihir ve büyü kullanarak denizcileri domuza dönüştürmesiyle nam salmış cadısı Kirke'nin hikâyesini yeniden ele almaktadır. Miller, Kirke'nin geleneksel "cadı" imgesini kullanır ancak bu imgenin doğasında belirgin değişiklikler yapar. Miller, yüzyıl- lar boyunca söz hakkı verilmemiş Kirke'ye kendi hikâyesini anlatması, deneyimlerini aktarması için bir şans tanır. Gele- neksel anlatıların aksine Kirke; kıskançlık, öfke, çaresizlik, mutsuzluk, acıma, aşk hatta postpartum depresyonu gibi çok çeşitli duygu durumları yaşayan, gelişen ve değişen bir karakter olarak karşımıza çıkar. Bu parçada Miller'in söz edilen romanındaki karakteri üzerinde değişiklikler yapmakla aşağıdakilerden hangi- sini amaçladığı söylenebilir? A) Cadı imgesini ortadan kaldırarak ve ona kıskançlık, öfke, çaresizlik gibi insani duygular katarak onun sıra- dan bir insandan farkının olmadığını ortaya koymak B) Yunan mitolojisindeki görüntüsünü kökten değiştirmek ve toplumun benimseyebileceği bir kahraman hâline ge- tirmek C) Cadı imgesi üzerinde bazı değişiklikler yaparak onun do- ğaüstü gücünü kullanmasına geniş imkânlar sağlamak D) Yunan mitolojisindeki kötü imajının altında yatan neden- leri kanıtlarıyla birlikte toplumla paylaşmak Ni E) Cadı imgesinin doğasında birtakım düzeltmeler yaparak bu imgenin kullanımında ve bu imgeye olan bakış açı- sında kültürel bir değişiklik elde etmek

34. Kitabımı az insanlar ve az yıllar için yazıyorum. Uzun ömürlü wraNEA MORUE olabilmesi için daha sağlam bir dille yazılması gerekirdi. Di- limizin bugüne kadarki değişmelerine bakınca elli yıl sonra aynı şekilde kalacağını kim umabilir? Dilimiz, her gün eli- mizden kayıp gidiyor; benim yaşadığım yıllar içerisinde yarı yarıya değişti. Şimdi "Artık olgunlaştı." diyoruz, her çağ ken- di dili için öyle der. Hep böyle kaçıp değiştiği sürece ben dilimizin bugünkü hâlinde kalmasını istemem. Bu düşüncelere sahip birisi için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Dil konusunda eksikliklerinin farkındadır. B) Dilin sürekli değişmesinden yakınır. C) Dildeki değişim sürecini takip eder. D) Kalıcı eserler yazma derdinde değildir. E) Dilin canlı bir varlık olduğunu savunur. 36. +

control ojisi", ojidir. vas- rliğin mesi ama erde erin 32. İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet'in Avru- pa'nın kültür ve sanatına gösterdiği ilgiyi Gentille Bellini, Constanzio di Ferrara, Matteo di Pasti gibi Avrupalı ressam ve heykeltıraşları çağırtıp Bellini'ye yağlı boya portresini, Constanza da Ferrara'ya da üzerinde büstü ve atlı portresi bulunan madalyonları yaptırtarak göstermiştir. Bu dönemde sarayındaki tasvir sanatçıları da Avrupalı sanatçılardan ne kadar etkilendiklerini o dönemde kendi eserleriyle göster- mişlerdir. Bu parçadan hareketle Fatih Sultan Mehmet ile ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Toplumları ayakta tutan unsurun sanat olduğuna inanır. B) Sanatın ve sanatçının korunmasını önemser. C) Toplumların kültürel alışverişlerde bulunmasını doğal karşılar. D) Sanatsal gelişmelere açık olmak gerektiğini düşünür. E) Yeniliklerin, kültüre katkıda bulunacağını ileri sürer.

7. (1) Arkeolojik kalıntılar yörede çömlekçiliğin geçmişinin çok eskilere dayandığını gösteriyor. (II) Avanos'un bu konudaki çevredeki diğer yerleşimlerin arasından sivrilmesinin nedeni özel toprağı. (III) İlçe sınırlarından geçen Kızılırmak'ın yata- ğından alınan toprak, çömlek yapımına çok uygun. (IV) Ki- zılırmak, toprağı doğal yolla eliyor ve çömlekçilik için uygun çamurun ortaya çıkmasını sağlıyor. (V) Kilin doğada fazla- sıyla bulunması, kolay çıkarılıp hazırlanması hammadde maliyetini düşürüyor. Bu parçadaki numaralandırılmış cümleler için aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede çıkarım yapılmıştır. B) II. cümlede Avanos'un bir ayrıcalığından bahsedilmiştir. C) III. cümlede gerekçe anlamı vardır. D) IV. cümlede bir yarardan bahsedilmiştir. E) V. cümlede tespit yapılmıştır.

7. Türkiye'de edebî eleştiri, uzun bir emekleme döneminin sonunu müjdeleyen işığı hâlâ görememiştir. Eleştirinin etkin ve kapsamlı bir bütünlük göstermemesinin nedeni akademik çalışma eksikliğidir. Edebiyat dergilerinin sayfalarında kalan eleştiri, geleneğin oluşmasında yeterli olmayıp disiplinler arası bir geçiş sağlayamamaktadır. Bizde edebî anlamda eleştiri oluşmamasının bir başka nedeni de edebî dergi ve yayımların satış politikasını ön planda tutarak yetkin bir eleş- tiri örneği ortaya koyamamalarıdır. Burada okurun beklentisi öne çıkarılarak edebî eleştiriden ve onu oluşturan kuramlar- dan ödün verilmektedir. Bu parçaya göre edebî eleştirinin yetkinlik gösterememe- sinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilimselliğin ön planda tutulmayıp okur beklentisine yöne- linmesi BÜniversitelerde eleştiriye önem verilmesi C) Eleştiri kuramlarının yetersizliği DYNitelikli okurların görüşlerinin yok sayılması Ülke olarak eleştiriye bakışımızın olumsuzluğu TAKTİKLERLE PARAGRA BENİM HOCAM 17

15. Moğol ilinde Oğuz Kağan soyundan il Han'ın hükümdarlığı sırasında Tatar Türklerinin hükümdanı Sevinç Han, Moğol ülkesine savaş ilan eder, İl Hanin idaresindeki orduyu bozguna uğratır. İl Han'ın ülkesinde bulunan bütün insanları öldürür. Sadece İl Han'ın küçük oğlu Kıyan ve eşi ile yeğeni Nüküz ile eşi kurtulmayı başarır. Buradan kurtulmayı başaran bu kişiler, onları kimsenin bulamayacağı bir yere kaçmaya çalışır. Yabani koyunların yürüdüğü yolları izleyerek yüksek bir yerde bulunan bir geçide varırlar. Bu geçitten geçtikten sonra içeride akarsuların, pınarların, farklı bitki ve çalıların, meyve ağaçlarının bulunduğu bir alana varırlar. Tann'ya şükrederler ve burada kalmaya karar verirler. Dağın doruğunda bulunan bu yere, dağın kemeri anlamına gelen ergene kelimesini aynı zamanda dik anlamına gelen kon kelimesini birleştirerek Ergenekon adını verirler. Kıyan ve Nüküz'ün oğulları burada geniş bir aile oluştururlar. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İlahi bakış açısı ve üçüncü kişili anlatım vardır. ✓ B) Olaylar özetleme tekniği kullanılarak aktarılmıştır. Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. V 2012 Dolağanüstü unsurlara yer verilmemiştir. E) Kullanılan sözcükler farklı yorumlanmaya açıktır. $ M E 18.

24-25, soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkiye'de Marksist Sosyalizm temelinde toplumsal temaların şiire girmesi Nazım Hikmet ile başlamıştır. Şiirde biçim ola- rak da serbest ölçüyü, serbest uyağı, düzensiz misraları tercih eden Nazım Hikmet, Türk şiirine yeni bir soluk getir- miş, etkisini uzun süre devam ettirecek ve sanat açısından çok güzel ürünlerin verilmesini sağlayacak bir şiir anlayı- şının temellerini atmış ve öncülüğünü yapmıştır. Şairin kendi fildişi kulesindeki entelektüel boyutundan çok, halka öncü- lük eden aydın boyutunu öne çıkaran fütüristlerin, şiirin muhtevasında gittiği değişim doğal olarak şiirin biçimine de etki etmiştir. Türkiye'deki toplumsal ger- çekçiler fütürizmin etkisiyle şiir dilinde kapalılığa gitmemişlerdir; açık,, anlaşılır bir dil kullanmışlardır. Üslupları sanatlı değildir. Söz sanatlarına, imgelere, keli- me oyunlarına şiirlerinde yok denecek kadar az yer ayırırlar. Muhataplarının halk olması onları bu tercihe yönelt- miştir. Fütürizmin Türkiye'deki temsil- cileri de üslup konusunda ne yazık ki Mayokovski'nin izinden giderler. Yazık, çünkü şiirde amaç olan salt bireysellik olmadığı gibi salt toplumsallık da değildir. BENIM HOCAM Deneme-12 24 Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Bildiğimiz yazarları (öylece caddede ya da sokakta görmek ayrı bir keyif. B) Anlatımında bireysellikten dem vursa da aslında toplumun kendisidir, sanatçı, C) Korkusuna yenik düşen şairler bil- dikleri her şeyi yanlarına alıp kendi- lerini soyutlarlar. D) Her konuda bilgisi olan aydın, bildik- lerini ulu orta anlatmaktan çekinme- melidir. E) Aldığımız her nefeste biraz daha sonumuza yaklaşıyorsak, iyilikten geri durmayalım. 25. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini söylemiş olamaz? A) Şiir, tek başına ne toplumsaldır ne de bireyseldir. B) Ülkemizdeki fütüristler toplumcu olmak adına sanattan uzaklaşmıştır. C) Şiirde imge ve anlam kapalılığı da olmalıdır. D) Okur, sanatçıyı değil; sanatçı okuru anlamak ve anlatmak zorundadır. E) Gerçek anlamda şiiri idrak edemeyen şairler şiiri tek boyutuyla ele alır.

Avrupa'da XVII. yüzyılda başlayan Bilimsel Devrim, bilgi değil "cehalet devrimi"ydi. Devrimi tetikleyen kritik gelişme, insanların en önemli soruların cevaplarını bilmedikleri gerçeğini keşfetmeleriydi. Nitekim modern bilimin mottosu, Latince ignoramus, yani "Bilmiyoruz."dur. Eski bilgi gelenekleri, sadece iki tür cehaletin varlığın: kabul ediyordu. Bunlardan birincisi, bireyin cehaletiydi. Bir şeyi bilmiyorsa tek yapacağı, gidip bilen birine, örneğin bir rahibe sormaktı; kimsenin, bilmediği bir şeyi araştırıp keşfetmesi söz konusu değildi. İkinci tür cehalet ise bilgi geleneğinin insanların refahı açısından önemsiz saydığı şeyler hakkındaki cehaletti, örümceklerin nasıl ağ ördüğü gibi. Modern bilim ise en önemli sorularla ilgili kolektif bir cehaletin var olduğunu baştan kabul ettiği için yeni bilgilere ulaşmayı hedefler. Bunu da gözlemler yaparak ve bunları kapsayıcı teorilere dönüştürerek gerçekleştirir. Eldeki bir teoriyi çürüten kanıtlar bulursa da onu terk edip yeni kanıtları açıklayan farklı bir teori geliştirmekte duraksamaz. Ancak teori üretimiyle yetinmez, bu teorileri yeni teknolojiler geliştirmek için de kullanır. Böylece modern bilimin cehaletimizi itiraf etmesi, onu önceki geleneklerden daha dinamik, esnek ve sorgulayıcı kıldığı gibi dünyanın nasıl işlediğini anlama ve onu ihtiyaçlarımıza göre değiştirme kabiliyetimizi de artırmıştır. 31. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi modern bilim devriminin, bilgi geleneklerinden farklı olan yönlerinden biri değildir? A) Ürettiği bilgiyle yeni teknolojiler geliştirmesi BÖğrenmeyi bir otoriteye değil, araştırma bulgularına dayandırması C) Mevcut kabulleriyle yeni kanıtlar uyuşmadığında ilkini reddetmesi uların te hakları hiçbitişi, Ru Dinsanların refahına değil, saf bilgi edinme hedefine yönelmesi E) Teorilerini bilimsel süreçlere dayan hak define üretmesi

deniyle, yediğimiz poliklorine bite- nin, doğurganlık bir madde olan vebileceği için rekir. Bu ne- ile kirlenme edilmemeli- aliklar risk angisi- sa da dir; GÜR YAYINLARL lar, bu gücü mışlardır. aynı 29. Yorgunluk, toplumun yaygın bir şikâyetidir. Her zaman hissed lebilir ve enerji yokluğu anlamına gelir. Herhangi bir fiziksel v psikiyatrik hastalığın belirtisi olabileceği gibi hasta olmayan zamanda canlı organizmaların hayatta kalma yollarındandır. Or insanlarda da geçici de olsa sıkça görülebilir. Yorgunluk, a ganizmanın enerji kaynakları ve depolarını etkin kullanmak için yorgunluk hissine ihtiyacı vardır. İnsanda var olan enerji düzeyi alt sınıra ulaştığında yorgunluk hissi ortaya çıkar ve kişi dinlen- me ihtiyacı duyar. Kişi dinlendikçe bozulan enerji kendini onarır ve kişi, kendini yeniden zinde hisseder. Bu doğal yorulma-din- lenme döngüsü sağlıklı kişilerde sorunsuzca işler. Bu parçadan yorgunluk ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? veya A) Bireyde enerji kaynaklarının organize şekilde işlemesine olanak sağladığına + B) Bireyin yeterli düzeyde yapacağı dinlenme eylemiyle orta- dan kalkabildiğine + Fiziki ve ruhsal çeşitli rahatsızlıkların görünür belirtilerinden olabildiğine Ortadan kaldırmak adına alınabilecek tedbirlerin çeşitliliğine Her canlıda organizmayı korumak adına şekillenip ortaya çıktığına Diğer sayfaya geçiniz.

Yüz yüze etkileşimin önemli bir parçası olan dokunma, temel iletişim kanallarından biridir. Nörobiyoloji alanında hayvanlar üzerinde yürütülen çalışmalar, strese daya- düzenleme becerisinin, erken dönemde sağlanan fizik- nıklığın ve nihai olarak olumsuz yaşam deneyimlerini sel temasla ilişkili olabileceğine işaret etmektedir. Anne- bebek katılımcıları ile yürütülen çalışmalarda, annenin dokunarak sağladığı fiziksel temasın bebeğin beyninde yer alan oksitosin ve glukokortikoid gibi hormonal sistemleri biçimlendirdiği gözlenmiştir. Bu sistemlerin, bebeklerin yaşam boyu bağ kurma, stres yönetme ve stresi azaltma gibi gereksinimlerini karşıladığı düşünül- düğünde anne-bebek iletişiminde dokunmanın önemi anlaşılmaktadır. Bu parçadan anne-bebek etkileşiminde dokunma ile ilgili; × Çeşitli fizyolojik sonuçlarının olduğu, Hayatın her aşamasında etkilerinin görüldüğü, . İletişimin en önemli unsuru olarak düşünüldüğü durumlarından hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız D)tve Il B) Yalnız II C)Yalnız E) I, II ve III Y