Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

21. Tik, genelde belli bir bağlama yerleşmeden ani ve birbiri ar- dina gerçekleşen hızlı hareket ya da ses olarak tanımlana- bilir. Motor tikler arasında, gözlerin hızlı şekilde kırpılması ve- ya kafanın ani biçimde hareket ettirilmesi bulunurken sesli tikler arasında ise boğaz temizleme ve islık çalma gibi dav- ranışlar yer alıyor. Sıklıkla anksiyete, obsesif kompulsif bo- zukluklar, DEHB ve depresyon gibi ilave davranış bozukluk- larının eşlik ettiği tik bozuklukları; bu sebeple sık sık sosyal izolasyona yol açabiliyor. En bilinen tik bozukluklarından bi- ri de hem motor hem de sesli tikler sergileyen bireyleri tarif eden "Tourette" sendromudur. Tikler, genelde ilk olarak ço- cukluk döneminde ortaya çıkıyor. Tahminlere göre tikler, ço- cukların yüzde dört kadarını etkiliyor ve bu çocukların yak- laşık yüzde biri de Tourette sendromunun tanı ölçütlerini kar- şılıyor. Çoğu tik sendromlu insanda yetişkinliğe girilirken ra- hatsızlığın işaretleri hafifliyor. AUD nud mitige Hog Hoo absisties [A Bu parçadan hareketle "tik" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine ulaşılabilir? blog 200 C strounce Belli bir nedene bağlı olmaksızın aniden ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. BY Bir Bir uyarıcıyla bedensel bir hareketin tekrarlanması biçi- ceb minde kendini göstermektedir. Bazı örneklerinin, psikolojik sendromlar nedeniyle orta- heya çıktığına dair veriler bulunmaktadır. Kişiler olgunluk dönemine geçtiğinde vakaların büyük kışmında belirtiler eski şiddetini kaybetmektedir. E) Tourrette, bu rahatsızlığın en yaygın ve çoklu sendrom- Marla ortaya çıkan türüdür. 1bbsp161

bir k NCE yeni. esine nar. nat Şa. ek an 22:39 n S 6 PARAGRAFTA KONU VE ANA DÜŞÜNCE 1. Gelişen teknoloji ve artan veri, bu verinin cihazdan cihaza akta- ildığı ana yollardan biri olan USB bağlantısında da bazı değişik- likleri gündeme getirdi. Standardın geleceğini belirleyen USB 3.0 Promoter grubu, bu yeni ihtiyacı karşılamak amacıyla saniyede 10 gigabit veri aktarımına izin veren USB 3.1 standardı üzerinde ça- lışmaya başladığını geçtiğimiz aylarda açıkladı. Geçen süre içinde konuya dair ilginç başka bazı detaylar da belirginleşmeye başla- di. Örneğin USB 3.1 bağlantıları, gittikçe küçülen ve incelen cihaz- lara uyum sağlamak üzere daha da küçük hâle gelecek. Dahası, USB yuvalarının artık taktığınız yönü umursamayacağı söyleniyor. Yani kabloyu taktım, ucu yanlış geldi, çevirdim, bir daha taktım derdi ortadan kalkacak. Geçen yıldan itibaren Apple cihazların- da yaygınlaşmaya başlayan Lightning bağlantı sistemi de ben- zer özelliğe sahip. Bu parçaya göre USB 3.1 bağlantı ürününün, 1. Verileri daha hızlı aktarma II. Yeni teknolojik ürünlere uygun olma III. Bağlantı ucunu daha işlevsel kılma özelliklerinden hangilerine sahip olduğu söylenebilir? B) I ve II A) Yalnız I D) II ve III LTE O E) I ve III 3. C) I, II ve III Eskide gelmin biri, g yan b da k avar sin gi e me sa n Paraf Yayınları ta

Orta-Zor LER kli ! andı. ce, ni 7 na tlik enin en Sınavda Bu Tarz Sorarlar FABER CASTELL 5.-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sarayburnu'ndan Yedikule'ye kadar deniz kıyısında kalenin temeli önüne 20 zira genişliğinde bir set yapıldı. Böylece kaleden dışarıda büyük bir yol oldu. Bütün gemiciler o yerden iplere asıla asıla gemilerini çekerek Sarayburnu'ndan içeri girerlerdi. Bayram Paşa, kalenin içinde ve dışında, kalenin üzerinde veya kaleye bitişik ne kadar eşraf ve ileri gelenlerin evleri varsa hepsini istimlak edip yıktırdı. Bu umumi yollarla kale çepeçevre genişledi. O sırada ben İstanbul Kalesi'ni adımla ölçtüğüm için beyan edeyim: Yedikule'den dışarı hendek kenarınca Eyüp Kapısı'na gelinceye kadar 8.810 adım ve 6 kapıdır.

2. Hiçbir edebiyat ben gerçek anlamda sanat değeri ta- şırım, demez. Eksiğini ortaya koyacak belirtileri açık açık göstermez. Göstermediği gibi onu gerçek an- lamda edebiyat ürünü saymamızı gerektirecek düz- mece gerçeklerle ya da yapay özelliklerle yüklüdür. Bir doğa betimlemesi, bir iki temel duygusallık, birkaç düşünce kırıntısı onu bize, iyi bakmadığımız zaman, tam anlamıyla bir edebiyat ürünü olarak göstermeye yetecektir. Edebiyat eleştirmenine işte bu anlamda Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz? A) büyük gereksinim duyulur; o, sanat eserinin de- erini ortaya koyar. Ba B) eleştirmene saldırılar başlar, eleştirileri kabul edil- mez. C) büyük görev düşer; o, iyi bir eserin özelliklerini okuyucuya sunar. D) sorumluluk düşer; o, eserleri derinlemesine ince- leyerek okuyucuya sunar. E) ihtiyaç vardır; o, okuyucunun gözlerini açar.

TYT / Türkçe 30. "Nobel Edebiyat Ödülü altılı ganyan değildir. Ödül almak istemiyorum. Ödül bittiğiniz anlamına gelir. Her şeyden önemlisi iyi okurlarımın olması. Hangi ödülü, nişanı veya olumlu eleştiriyi alırsam alayım, gidip parasını kendi cebinden vererek kitaplarımı alan insanların yanında bütün bunların, bu ödüllerin hiçbir anlamı yok." Bu cümleler, Nobel Edebiyat Ödülü bahislerinin zirvesini yıllardır kimselere bırakmayan Japon yazar Haruki Murakami'ye ait. 2000'lerin başından beri ödüle aday gösterilen, 2010'dan bugüne kadar da bahisçilerin favorisi olan Murakami'nin Nobel alamaması artık bir espriye dönüşmüş durumda. Popüler Japon Twitter hesabı, "Kış mevsiminin geldiğini Haruki Murakami'nin Nobel Edebiyat Ödülü'nü kaybetmesinden anlıyorum." diyor. Tokyo'da bir restoranda her yıl sayıları değişen Murakami hayranları veya 'Harukistler' bir araya gelip sonuçların açıklanmasını Tokyo saatiyle gece yarısında canlı izliyor ve sevdikleri yazarın kaybetmesinin hüznünü paylaşıyor, ardından bir okuma kulübü edasıyla Murakami kitaplarını aralarında tartışıyorlar. İngiltere merkezli Ladbrokes bahis şirketi, adayların bahis oranlarını açıkladığı andan itibaren dünya çapında yayınlar "Murakami Nobel'i niye almalı? Niye almamalı? Murakami'ye Nobel niye verilsin ki, vazgeçin bu sevdadan, bakın onun umurunda değil." içerikli makaleleri birbiri ardına servis ediyor... Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılamaz? 31. A) Japon bir yazarın Nobel Edebiyat Ödülüne aday olduğuna B) Haruki Murakami için Nobel Edebiyat Ödülü'nü almanın önemli olmadığına Palme Yayınevi C) Edebiyat meraklılarının Haruki Murakami için bahislerde bulunduğuna imjord D) 2000'lerin başından beri Nobel Edebiyat Ödülü'ne en layık sanatçının yalnızca Murakami olduğuna E) Murakami'nin Nobel'e aday gösterilmesinin farklı görüşleri doğurduğuna Gü ne olr du "G de O C

e ne kadar ik kriz, hayat ve içtenlikle orduk Köy- anlar sizi le birbirimi- yılır, bence Hortumlu Soru 10 Dil her zaman ve her yerde çok önemli sayılmış. Öylesine ki, İslamiyet 'oku' emriyle başlar. Dört İncil'den biri olan Yuhanna İncili'nin ilk ayetin- de 'Önce kelam vardı' diye yazılıdır. Tarihteki bütün devlet adamlarına bakın: Hepsi birer dil ve hitabet ustasıdır. Dilin önemi üzerine söylene- cek daha çok söz var. Yine de bu kadarı bile yeter. (Tuğrul Şavkay) Yukarıdaki paragrafa en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir? Dilin Önemi B) Türkçe Elden Gidiyor C) Dilimize Sahip Çıkalım D) Dil Yanlışları

9 Biz çocuklarımızı ninnilerle, laylaylarla büyüten, onlan türkülerle evlen- diren, türkülerle askere gönderen, gurbette kallanlara türküler yakan, türkülerle hüzünlenen, coşan, ölenlerinin arkasından ağıtlar yakan bir milletiz. Türkülerimiz Türkçemizin katmer katmer açildiği güzelleştiği çiçek bahçelerimizdir. Efsanelerimiz, masallanmiz, destanlarımız da öyle. Ama türkülerin insanları etkileme gücü onlardan fazla. Millet hayatımızda onların güzelliğini ve önemini anlatmak için saatler lazım (Y.B.BAKILER) Yukarıdaki paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir? Turkülerin ortaya çıkışı Türkülerin kültürümüzdeki yeri Türkülerde işlenen konular D) Türkü dinlemenin gerekliliği Soru orked Samic karsis 2

ve sunde dem rmak T. miştir ir an 30. Yunan mitolojisi, evrenin başlangıçta boş ve sonsuz bir mekân olduğu temelinde yükselir. Bu boş ve sonsuz mekân, aynı zamanda Yunan mitolojisinin ilk tanrısı Khaos'tur. Yani her şeyin üstünde ve her şeyden önce Khaos vardır. Günlük yaşamda sıkça kullandığımız "kaos" sözcüğünün "kargaşa, karışıklık" anlamlarına gelene kadar sarf ettiği yolu varın siz düşünün. Khaos'tan, ilk tanrıça Gaia yani yeryüzü var olur. Kocası olmayan Gaia, Meryem Ana gibi, kendiliğinden Uranos'u yani gökyüzünü doğurur. Gaia ile onun doğurduğu Uranos'un birleşmelerinden ise altısı kız, altısı erkek Titanlar meydana gelir. Bu on iki Titan arasından saygı gören bir ihtiyar şeklinde tasavvur edileni, aynı zamanda bütün akarsuların atası kabul edilir. Yer kabuğunu çepeçevre saran ve tanrısal akıntı olarak nitelenen bu Titan'a aynı mitoloji Okeanus der. "Okyanus" diye mi okudunuz? Oradan gelir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yunan mitolojisinin evren yaklaşımı günümüz biliminin verileriyle örtüşmektedir. B) Hristiyan inancındaki Meryem Ana inanışı Yunan mitolojisinden kaynaklanmaktadır. C) Kaos kelimesi, başlangıçta evrendeki her şeyin karmaşa içinde oluşunu ifade etmektedir. D) Yunan mitolojisinde "altı" rakamına özel bir önem verilmektedir. E) Günlük yaşamda kullandığımız kimi sözcükler Yunan mitolojisinden dilimize geçmiştir. 31. Ker ele re bil ge Ş S F

3. Hayatta başarı kazanmak, üne kavuşmak istemişti. Hem de yalnız ressam olarak değil. Politika alanında çalışmak da iste- mişti. Olmamıştı. Çünkü bunun için yeteri kadar cesaretli değildi. Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Hayatta istediğimiz her şeyi elde edemeyiz. B) İnsan, her alanda başarılı olamaz. C) Cesaret, başarılı olmanın ön koşulla- rından biridir. D) İsteklerimizi çekinmeden dile getirme- liyiz.

nafikir, Başlık) 1 anlattığına göre once- ası zamanla sahilden dacık oluşmuştur. Kız- M.Ö. 410'da söz edilir girip çıkan gemileri ada üzerine bir kule inşa in bulunduğu adaya aşlanını kontrol eden bir yani M.Ö. 341'de Yunan için, mermer sütunlar en hangisidir? Soru Online Türkçe Test. D 4 Bir toplumda ahlakın ilerlemesini, düzelmesini istiyor musunuz? O top- lumda edebiyat, sanat merakı uyandırmaya, geliştirmeye çalışın. Çocuklara, gençlere şiirler, hikayeler, romanlar okut- turun, onlan tiyatrolara, sinemalara gönderin. O hikayelerin, romanların, oyunların insanları ile tanışsınlar, onların hayatlarını hayallerinde yaşa- sınlar, öğrensinler onların içlerini, böylece gerçekteki insanlan da daha iyi anlarlar Çocuğunuz büyüyünce ne olacaksa olsun, küçükten siz ona edebiyatı sevdirmeye bakın. İlim, bilgi sonradan gelecektir. (Nurullah Ataç, Edebiyat Konuşmalan) Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A Bir toplumda ahlâkın ilerlemesi o toplumun sanata ve edebiyata verdiği değere bağlıdır. B) Çocuklara, gençlere hikayeler, romanlar okutmalıyız. e) Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren edebiyatı sevdirmeliyiz. D) Çocuklar ilim ve bilgiyi sonradan kazanırlar. 2 App

2 www.onlineturkcetest.com Soru 5 Herhalde siz de dikkat etmişsinizdir. Günümüzde iyi konuşan kadar iyi dinleyen de azaldı Çünkü ortamın, biraz da çağın acele, hoyrat ve sav- ruk üslubu konuşan kadar dinleyeni de ister istemez etkiliyor. Konuşan iyi konuşsa boş konuşmasa dinleyen de iyi niyetle dinlemeye kararlı olsa bile, bir kere çevredeki radyo, televizyon, trafik ve konuşma gürül- tüleri dikkatinizi bulandırıyor, konsantrasyonunuzu dağıtıyor. Bu gürültü ortasında konuşan avaz avaz bağırır, siz kulağınızı elinizle yelkenleyip dinlemeye uğraşırken ortada ne tabii konuşma tinisi ne yerine göre ses yükseltip alçaltma nüansı ne de dinleyende o konuşulanları şurup gibi içme zevki kalıyor. O "bayram havası" der, siz "mangal tahtası" anlarsı- niz (Haldun Taner, Milliyet gazetesi) Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? Günümüzde iyi dinleyenlerin sayısı da tıpkı iyi konuşanlar gibi azaldı. Radyo, televizyon, trafik vb. gürültüler dikkatimizi çok dağıtıyor. lyi bir konuşma ve dinleme etkinliğinin gerçekleşmesi ortamın uy- gunluğuna bağlıdır. D) Gürültülü ortamlarda insanlar seslerini duyurabilmek için avaz avaz bağırmak zorunda kalıyor.

Soru 3 Kültürümüzün koruyucusu dildir. Dili korumak, kültürü korumak demek- tir. Bu yüzden konuşurken veya yazarken yabancı sözcüklere mümkün olduğunca yer vermemeliyiz. Ama ne yazık ki çevremize baktığımızda durumun hiç de böyle olmadığını görüyoruz. Çarşıya çıkmak acı veriyor artık insana, mağazaların, dükkânların adları ya İngilizce sözcüklerden oluşuyor ya da Türkçe isimler bile İngilizce sözcükmüş gibi yazılıyor, insanlar, konuşurken aralara yabancı sözcükler sıkıştırmayı marifet sayıyorlar. Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? *) Dil kültürün koruyucusudur. B) Yabancı sözcükleri hiçbir zaman kullanmamalıyız. -) Mağazaların isimlerini Türkçe sözcüklerden seçmeliyiz. Kültürümüzü korumak istiyorsak dilimize sahip çıkmalıyız. Sc ilet sin net dir. yık an da Ya Y

Marin arth. lere anin işa de na. ol- ya isi T. va 7- 1- 29. Sunucu: BY Sunucu: A Genç bir heykeltıraşa niçin "İstemiyor san heykel yapmak zorunda değilsin. Içinden gelmiyorsa kendini boşuna zorlama." dediniz? Usta Öğretici: Yaptığı heykelin, canlı bir kar leopanının görünümünden hiçbir farkının olmadı ğını söyledi çünkü. lyi ama bu yapılan heykel, benim haya- timda gördüğüm en gerçekçi kar leo- pan heykeli. Usta Öğretici: Realist olmakla övünen bu heykeltıraş, doğadaki hiçbir varlığı bire bir kopyala- makla başarılı olamayacağını öğrenme- li. Sanatta başarılı olmak için taklitten öteye gidebilmek gerekir. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki usta öğreticinin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Gerçekliğin sanatta yer alması sanatı geriye götür- mez, aksine sanatı ileriye taşır. B) Sanat; temelinde farklı anlayışların ve akımların yer aldığı, önemli bir uğraş alanıdır. C) Bir sanat eseri; doğada henüz ortaya çıkarılmamış, yanerilmamış, kullanılmamış güzellikleri ortaya çıka- rabilmelidir. D) Sanater, yaşamın içinden çekip çıkararak ele aldığı unsura kendinden bir şeyler katabilmeyi, onu kendi düş gücüne göre şekillendirebilmeyi başarabilmeli- dir. E) Sanat, yolda dolaştırılan bir aynaya benzer; kendine yansıyan ne varsa onu olduğu gibi, yalansız dolansız bir biçimde aktarır.

4. Toplumun içinden biri olduğunu unutmamalı, onun acılarıyla üzülmeli, sevinçleri ile avunmalıdır. Kendi içindeki dünyadan başka bir dünyaya gözlerini açamayan sanatçı, ne kadar sanatçı olabilir ki? Unut- mamalı ki milletleri uyandıran sanatçılardır. Bir devri kapatıp ülkeyi güzel günlere taşıyan onların eserleri- dir. Hiçbiri kendini toplumdan soyutlayamaz, soyutla- mamalıdır. Bu parçanın başına aşağıdaki yargılardan hangisi getirilmelidir? A) Sanatçılar bireysel duygularını dile getiriyor. B) Bir milleti uyandıran, şairlerin şiirleridir. C) Her sanatçı yetiştiği ortamın özelliklerini taşır. D) Sanatçı toplumsal duyguları sanatın önüne geçir- memelidir. E) Sanatçılar toplumsal duyarlılığa sahip olmalıdır.

2. 1994'ten beri Amerika'da yaşayan ve Lehigh Üniversitesi Kü- tüphanesinde arşiv ve nadir kitaplar bölümünde çalışan yazar, Alınyazım Kılavuzu, Kara Kalem Requiem ve Süslü Nesir adlı eserleriyle öykü dilini perçinlemişti. Gül Öksüren Melek öykü- sünde ise kendi çizgisini derinleştiriyor. Sokağın diliyle kuruyor yazınsal gerçekliği; Türkçenin sarp yerlerine çıkıyor, işlenme- miş, yoz kalmış topraklarında geziyor. Yanardöner bir dil bekli- yor okuru Gül Öksüren Melek'te. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Öykü türünde eserler vermiştir. Eserleriyle dil tutumunu sağlamlaştırmıştır. C) Öykülerinde öğretici ögelere yer vermiştir. D) Özgün bir üsluba sahiptir. E) Doğal ve değişken bir dili vardır, S

3. Giyimine onun kadar dikkat eden bir başkasıyla karşılaşmak mümkün mü, diye düşünüyorum. Bu dikkatin onu zaman zaman bir palyaço görünümüne soktuğunun bilmem farkında mıydı? Her sabah penceremin önünden geçerken burnunu kaldırması, boynunu öte yana kırması beni küçümsediğini hissettirir gibiydi. Bir gün, nasıl olduysa, onunla yüz yüze konuşma fırsatı buldum. Sözlerinin sımsıcaklığı, doğrusu içimi ısıttı. Bu parçada sözü edilen kişi, aşağıdaki özelliklerinden hangisiyle nitelendirilemez? A) Huysuzluk yapan B) Titiz davranan C) Gülünç görünen D) Kibirli izlenimi veren E) Söylediklerinde içten olan 103