Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Okuduğum kitaplardan birinde, "Yayımlanan ilk yazı bir
bilettir, bir yolculuğa çıktığınızı söyler." deniyordu. Ben
de onlardanım, bir kez çıktım yola; durmayı, bırakmayı,
durakların birinde inmeyi, vazgeçmeyi, geri dönmeyi hiç
düşünmedim. Biletin hakkını vermek ve onu yolun
sonuna kadar kullanmak istedim. Yolun buraya kadar
olan bölümünde işlerin fena gitmediğini düşünüyorum.
Yol beni haksız çıkarmadı, sanırım ben de onun
saygınlığını korudum, hakkını ödedim.
25. Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili ola-
rak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A)Herkesin anlayabileceği düzeyde yapıtlar ortaya
koyduğu
B)Yapılarının odağına kendini yerleştirdiği
C)Yapıtlarını gözlem gücüyle biçimlendirdiği
D)Anlatımda yeni yöntemler denediği
E)Kararlılıkla nitelikli yapıtlar ortaya koyduğuna inandığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Okuduğum kitaplardan birinde, "Yayımlanan ilk yazı bir bilettir, bir yolculuğa çıktığınızı söyler." deniyordu. Ben de onlardanım, bir kez çıktım yola; durmayı, bırakmayı, durakların birinde inmeyi, vazgeçmeyi, geri dönmeyi hiç düşünmedim. Biletin hakkını vermek ve onu yolun sonuna kadar kullanmak istedim. Yolun buraya kadar olan bölümünde işlerin fena gitmediğini düşünüyorum. Yol beni haksız çıkarmadı, sanırım ben de onun saygınlığını korudum, hakkını ödedim. 25. Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili ola- rak aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A)Herkesin anlayabileceği düzeyde yapıtlar ortaya koyduğu B)Yapılarının odağına kendini yerleştirdiği C)Yapıtlarını gözlem gücüyle biçimlendirdiği D)Anlatımda yeni yöntemler denediği E)Kararlılıkla nitelikli yapıtlar ortaya koyduğuna inandığı
A
Türkçe
25. Tuşba adıyla uzun süre Urartu Devleti'nin başkentliğini yapan
şehrin kalesi olan Van Kalesi, Urartu Kralı I. Sarduri tarafından
MÖ 840-825 tarihleri arasında kurulmuştur. Kale'de Urartular-
dan sonra Osmanlı'ya kadar Pers yazıtı dışında herhangi bir
kalıntı gelmemiştir. Doğu tarafındaki sur ve kuleler, kuzeybatıya
bakan kale giriş kapısı, tahkimat ve diğer beden duvarları, Yu-
karı Kale, Süleyman Han Camisi ve minaresi ile askerî amaçlı
kerpiç ve taştan çeşitli yapılar, Osmanlı Dönemi'nden kalma-
dır. Osmanlı Dönemi'nde Kale tamamen askerî amaçlı olarak
kullanılmıştır. Asıl şehir, Kale'nin güneyinde kurulmuştur. Bu-
rası da surlarla çevrilmiş, 1915'te Rus işgaline kadar kullanılan
cami, kilise ve şapel, tahrip olmuş hâliyle günümüze ulaşmıştır.
Birkaç yıl önce UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dâhil
edilen Van Kalesi'nde bulunan yapıları görmek için dünyanın
birçok yerinden gelen ziyaretçiler, yapılan yürüyüş yolları saye-
sinde rahatlıkla Kale'nin zirvesine ulaşabiliyor.
Bu parçadan hareketle Van Kalesi ile ilgili olarak
1. Hâkim medeniyetler tarafından farklı amaçlarda kulla-
nılmıştır.
U 3000 yıla yakın bir geçmişe sahiptir.
III. Değişik dinlere mensup kişilerin ibadet edebilecekleri
mabetleri bünyesinde barındırmıştır.
IV UNESCO tarafından koruma altına ve restorasyona
alınmış bir yapıdır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve II
B) ve Ill
A
D) I, II ve III
GIl ve IV
E) II, III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A Türkçe 25. Tuşba adıyla uzun süre Urartu Devleti'nin başkentliğini yapan şehrin kalesi olan Van Kalesi, Urartu Kralı I. Sarduri tarafından MÖ 840-825 tarihleri arasında kurulmuştur. Kale'de Urartular- dan sonra Osmanlı'ya kadar Pers yazıtı dışında herhangi bir kalıntı gelmemiştir. Doğu tarafındaki sur ve kuleler, kuzeybatıya bakan kale giriş kapısı, tahkimat ve diğer beden duvarları, Yu- karı Kale, Süleyman Han Camisi ve minaresi ile askerî amaçlı kerpiç ve taştan çeşitli yapılar, Osmanlı Dönemi'nden kalma- dır. Osmanlı Dönemi'nde Kale tamamen askerî amaçlı olarak kullanılmıştır. Asıl şehir, Kale'nin güneyinde kurulmuştur. Bu- rası da surlarla çevrilmiş, 1915'te Rus işgaline kadar kullanılan cami, kilise ve şapel, tahrip olmuş hâliyle günümüze ulaşmıştır. Birkaç yıl önce UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dâhil edilen Van Kalesi'nde bulunan yapıları görmek için dünyanın birçok yerinden gelen ziyaretçiler, yapılan yürüyüş yolları saye- sinde rahatlıkla Kale'nin zirvesine ulaşabiliyor. Bu parçadan hareketle Van Kalesi ile ilgili olarak 1. Hâkim medeniyetler tarafından farklı amaçlarda kulla- nılmıştır. U 3000 yıla yakın bir geçmişe sahiptir. III. Değişik dinlere mensup kişilerin ibadet edebilecekleri mabetleri bünyesinde barındırmıştır. IV UNESCO tarafından koruma altına ve restorasyona alınmış bir yapıdır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II B) ve Ill A D) I, II ve III GIl ve IV E) II, III ve IV
29. Büyük şehir dışında yaşadıysanız yağmur kuru toprağa
düştüğünde çıkan o toprağımsı kokuyu hemen tanırsı-
nız. Yapılan yeni bir araştırma, inanılmaz ölçüde hoş
olan bu kokuyu streptomyces bakterilerinin ürettiği ve
geosmin adı verilen organik bir bileşenin yaydığı ve bu
kokunun sadece bizi değil orman canlılarını da cezbetti-
ğini ortaya koydu. Bakterilerin bu bileşenleri yaymasının
elbette bir sebebi var. Streptomyces bakterileri üremeye
hazır olduğu zaman, yeni doğan bakterileri uzaklara ve
geniş alanlara yayabilen sporlar üretiyor. Geosmin de
sporların oluşum sürecinin bütünleyici bir parçası. Orman
canlıları kokunun cazibesine kapılarak sporların yayıl-
masını sağlıyor ve streptomyces bakterilerinin yaşam
döngüsünü tamamlıyor. Bir daha yağmuru kokladığınız-
da kokladığınız şeyin, kendi çapında bütün bir yaşam
döngüsü olduğunu hatırlayarak keyfini çıkarabilirsiniz.
Bu parçada,
X. Orman canlılarının toprağımsı kokuyu sevmelerinir
nedeni nedir?
II. Streptomyces bakterilerinin toprağımsı kokuyu yay
ma sebebi nedir?
III. Orman canlılarının bu döngüdeki yeri nedir?
IV. Yağmur yağdığında oluşan kokunun sebebi nedir"
sorularından hangilerinin cevabı vardır?
A) I vel
B) I, III ye IV
D) II, III ve IV
C) II ve IV
E) III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Büyük şehir dışında yaşadıysanız yağmur kuru toprağa düştüğünde çıkan o toprağımsı kokuyu hemen tanırsı- nız. Yapılan yeni bir araştırma, inanılmaz ölçüde hoş olan bu kokuyu streptomyces bakterilerinin ürettiği ve geosmin adı verilen organik bir bileşenin yaydığı ve bu kokunun sadece bizi değil orman canlılarını da cezbetti- ğini ortaya koydu. Bakterilerin bu bileşenleri yaymasının elbette bir sebebi var. Streptomyces bakterileri üremeye hazır olduğu zaman, yeni doğan bakterileri uzaklara ve geniş alanlara yayabilen sporlar üretiyor. Geosmin de sporların oluşum sürecinin bütünleyici bir parçası. Orman canlıları kokunun cazibesine kapılarak sporların yayıl- masını sağlıyor ve streptomyces bakterilerinin yaşam döngüsünü tamamlıyor. Bir daha yağmuru kokladığınız- da kokladığınız şeyin, kendi çapında bütün bir yaşam döngüsü olduğunu hatırlayarak keyfini çıkarabilirsiniz. Bu parçada, X. Orman canlılarının toprağımsı kokuyu sevmelerinir nedeni nedir? II. Streptomyces bakterilerinin toprağımsı kokuyu yay ma sebebi nedir? III. Orman canlılarının bu döngüdeki yeri nedir? IV. Yağmur yağdığında oluşan kokunun sebebi nedir" sorularından hangilerinin cevabı vardır? A) I vel B) I, III ye IV D) II, III ve IV C) II ve IV E) III ve IV
TÜRKÇE TESTI
karar
ak en
n hiç
iredir
adaşı
Züçük
iğiniz
ti ve
ekrar
maya
steye
ayale
ğını,
ayatı
bizde
ngisi
eden
r.
erine
için
endi
ayat
ANTALYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
2022-2023 ÖĞRETİM YILI
28, Dilimizin zenginlik ve güzelliğinin farkında olmayanlar;
dil dağarcığını edebî geçmişinin eserleriyle, bu
eserlerdeki kelime
Onlardaki binbir çeşit üslubun tadına varmaları da
deyimlerle dolduramaz.
mümkün değildir. Sadece sokakta konuşulan dille
yetinen insanlarımızın; havadaki ses
dalgalarıyla, rengârenk elbiseler içinde ve kendi kültür
ve görüntü
geçmişlerinin zengin çağrışımlarıyla evlerimizin içine
doluşan yabancılara hayran bakışlarla bakmalarından
ve onların kelimelerine özenmelerinden daha tabii ne
olabilir?
ve
Yukarıdaki paragrafta asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yüzyıllar boyunca tüm duygularını dil ve
edebiyatımızla ifade eden insanlarımız, artık
dilimizin güzelliğinin farkında değildir.
B) Bir dilin kelimeleri bize o dili kullanan milletlerin
duygularını, düşüncelerini, ortak dil bilincini ve
kültürünü verir.
C) Dilimizin zenginliğinden habersiz olanlar, iletişim
ve medya yoluyla hayatımıza giren yabancılara
benzemeye çalışır.
D) Insanlığın bütün güç ve kabiliyetlerini, kültürel
birikimini geçmişten geleceğe taşımasına yarayan
dil, zenginliğini yitirmemeli.
E) Kendi kültür geçmişlerinin zengin çağrışımlarıyla
toplumumuzda yer edinen yabancılar, bizi millî
değerlerimizden uzaklaştırır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TÜRKÇE TESTI karar ak en n hiç iredir adaşı Züçük iğiniz ti ve ekrar maya steye ayale ğını, ayatı bizde ngisi eden r. erine için endi ayat ANTALYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2022-2023 ÖĞRETİM YILI 28, Dilimizin zenginlik ve güzelliğinin farkında olmayanlar; dil dağarcığını edebî geçmişinin eserleriyle, bu eserlerdeki kelime Onlardaki binbir çeşit üslubun tadına varmaları da deyimlerle dolduramaz. mümkün değildir. Sadece sokakta konuşulan dille yetinen insanlarımızın; havadaki ses dalgalarıyla, rengârenk elbiseler içinde ve kendi kültür ve görüntü geçmişlerinin zengin çağrışımlarıyla evlerimizin içine doluşan yabancılara hayran bakışlarla bakmalarından ve onların kelimelerine özenmelerinden daha tabii ne olabilir? ve Yukarıdaki paragrafta asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yüzyıllar boyunca tüm duygularını dil ve edebiyatımızla ifade eden insanlarımız, artık dilimizin güzelliğinin farkında değildir. B) Bir dilin kelimeleri bize o dili kullanan milletlerin duygularını, düşüncelerini, ortak dil bilincini ve kültürünü verir. C) Dilimizin zenginliğinden habersiz olanlar, iletişim ve medya yoluyla hayatımıza giren yabancılara benzemeye çalışır. D) Insanlığın bütün güç ve kabiliyetlerini, kültürel birikimini geçmişten geleceğe taşımasına yarayan dil, zenginliğini yitirmemeli. E) Kendi kültür geçmişlerinin zengin çağrışımlarıyla toplumumuzda yer edinen yabancılar, bizi millî değerlerimizden uzaklaştırır.
31. Bir kimse son derece zeki olabilir ama bir gram bilgeliğe
bile sahip olmayabilir. Bilgelik ile bilgi birbirinden çok
farklı şeylerdir. Bilgi birçok kaynaktan, kitaplardan,
okullardan, medyadan ve deneyimlerden elde edilir.
Bilgelik ise kişinin bilgiyi nasıl kullandığıdır. Bilgelik
bilerek, isteyerek yapılan bir seçimdir. Belirli bir biçimde
hareket etmeyi ya da hiçbir harekette bulunmamayı
seçmektir.
Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki paragraftan
çıkarılamaz?
A) /Bilgelik her zaman bir eylemde bulunmayı
gerektirmez.
B Bilgelik, bilginin bütün kaynaklarına ulaşmak
demektir.
Bilginin uygulamaya konulması, bilgelik ile ilgili bir
durumdur.
Bilgiye ulaşmanın tek bir kaynağı veya yöntemi
yoktur.
E Bilge olmak insanın bilinçli olarak yaptığı bir
tercihtir.
ANTALYA IL MILLI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Bir kimse son derece zeki olabilir ama bir gram bilgeliğe bile sahip olmayabilir. Bilgelik ile bilgi birbirinden çok farklı şeylerdir. Bilgi birçok kaynaktan, kitaplardan, okullardan, medyadan ve deneyimlerden elde edilir. Bilgelik ise kişinin bilgiyi nasıl kullandığıdır. Bilgelik bilerek, isteyerek yapılan bir seçimdir. Belirli bir biçimde hareket etmeyi ya da hiçbir harekette bulunmamayı seçmektir. Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki paragraftan çıkarılamaz? A) /Bilgelik her zaman bir eylemde bulunmayı gerektirmez. B Bilgelik, bilginin bütün kaynaklarına ulaşmak demektir. Bilginin uygulamaya konulması, bilgelik ile ilgili bir durumdur. Bilgiye ulaşmanın tek bir kaynağı veya yöntemi yoktur. E Bilge olmak insanın bilinçli olarak yaptığı bir tercihtir. ANTALYA IL MILLI
32. İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu
düşün: Insanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması
kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi
nesnelerde geçerli değil; merhamet, şefkat, tevazu gibi
şeyler için de böyle. Eğer herhangi bir "şey" insanların
istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar kıymet
kazanır. O "şey"den istifade edilmezse artık o "taş"tır ve
gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar
taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına
yarasın. Sana yaramadığı hâlde sende olan hem senin
hem başkasının aleyhinedir.
Yukarıdaki paragrafta yazarın asıl vurgulamak
istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın ihtiyacı olmayan şeyi yemesi açgözlülüktür.
B) Bir şey, insanın yararına sunulduğu oranda
değerlidir.
İşine yaradığı hâlde
İşine yaradığı
cömertliktir.
hâlde elinde olanı dağıtması
İnsan, ihtiyacı olandan fazlasını biriktirmelidir.
E) Merhamet, şefkat ve tevazu; insan için birer
ihtiyaçtır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: Insanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil; merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Eğer herhangi bir "şey" insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar kıymet kazanır. O "şey"den istifade edilmezse artık o "taş"tır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı hâlde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Yukarıdaki paragrafta yazarın asıl vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanın ihtiyacı olmayan şeyi yemesi açgözlülüktür. B) Bir şey, insanın yararına sunulduğu oranda değerlidir. İşine yaradığı hâlde İşine yaradığı cömertliktir. hâlde elinde olanı dağıtması İnsan, ihtiyacı olandan fazlasını biriktirmelidir. E) Merhamet, şefkat ve tevazu; insan için birer ihtiyaçtır.
13.-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ernest Hemingway'in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanı
tüm zamanların en beğenilen romanlarındandır. Filmiere, ti-
yatrolara, şarkılara konu olan roman, İspanya iç savaşında bir
köprüyü uçurmak için görevlendirilen bir grubun dört günlük
hikayesini anlatır. 1936'da Florida'da savaş muhabiri Martha
Gellhorn ile tanışıp birlikte İspanya'ya giden Hemingway, is-
panya iç savaşı sırasında muhabirlik yaparak romanda ge-
çen pek çok olaya tanıklık etmiştir. Ölümle yaşam, cesaretle
korku, çaresizlikle umut kol koladır. Romani okurken savaşın
nasıl bir cinayet olduğunu görmek bir yana, içinizde hisse-
dersiniz. Cümleler kalbinize işler, direnişçiler dürbünün ucun-
da bir düşman askeri görünce sizin de içiniz ürperir; savaşın
nasıl bir cinayet olduğunu okurken mideniz ağzınıza gelir. Bu
roman hem bir savaş romanıdır hem bir felsefi romandır hem
bir aşk romanıdır hem de bir serüven romanıdır. Bunu oku-
run yaklaşımı belirler. Fransız gazetesi Le Monde'un "Yüzyılın
Yüz Kitabı" listesinde sekizinci sırada yer alan roman, sade-
ce İspanya'nın değil tüm insanlığın ve direnenlerin romanıdır.
13. Bu parçada Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanla ilgi-
li aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Karşıt duyguların iç içe yaşandığına
B) Yazarının yaşamından izler taşıdığına
C) Anlattığı konuyu okura duyumsattığına
D) Farklı açılardan okunmaya uygun olduğuna
E) Bir yarışmada kendi türünde sıralamaya girdiğine
E
14. Bu parçadan Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanla il-
gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı sanat kollarındaki yapıtlara esin kaynağı olmuş-
tur.
B) Ulusal bir konuyu işlese de evrensel bir nitelik kazan-
mıştır.
C) Her dönemde sevilerek okunan romanlar arasına gir-
miştir.
DJ
D) İspanya'da yazılmasına rağmen asününü Fransa'da
kazanmıştır.
E) Savaş karşıtı romanlar arasında, en tanınmış eserler-
dendir.
15. e
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13.-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ernest Hemingway'in Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanı tüm zamanların en beğenilen romanlarındandır. Filmiere, ti- yatrolara, şarkılara konu olan roman, İspanya iç savaşında bir köprüyü uçurmak için görevlendirilen bir grubun dört günlük hikayesini anlatır. 1936'da Florida'da savaş muhabiri Martha Gellhorn ile tanışıp birlikte İspanya'ya giden Hemingway, is- panya iç savaşı sırasında muhabirlik yaparak romanda ge- çen pek çok olaya tanıklık etmiştir. Ölümle yaşam, cesaretle korku, çaresizlikle umut kol koladır. Romani okurken savaşın nasıl bir cinayet olduğunu görmek bir yana, içinizde hisse- dersiniz. Cümleler kalbinize işler, direnişçiler dürbünün ucun- da bir düşman askeri görünce sizin de içiniz ürperir; savaşın nasıl bir cinayet olduğunu okurken mideniz ağzınıza gelir. Bu roman hem bir savaş romanıdır hem bir felsefi romandır hem bir aşk romanıdır hem de bir serüven romanıdır. Bunu oku- run yaklaşımı belirler. Fransız gazetesi Le Monde'un "Yüzyılın Yüz Kitabı" listesinde sekizinci sırada yer alan roman, sade- ce İspanya'nın değil tüm insanlığın ve direnenlerin romanıdır. 13. Bu parçada Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanla ilgi- li aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Karşıt duyguların iç içe yaşandığına B) Yazarının yaşamından izler taşıdığına C) Anlattığı konuyu okura duyumsattığına D) Farklı açılardan okunmaya uygun olduğuna E) Bir yarışmada kendi türünde sıralamaya girdiğine E 14. Bu parçadan Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı romanla il- gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı sanat kollarındaki yapıtlara esin kaynağı olmuş- tur. B) Ulusal bir konuyu işlese de evrensel bir nitelik kazan- mıştır. C) Her dönemde sevilerek okunan romanlar arasına gir- miştir. DJ D) İspanya'da yazılmasına rağmen asününü Fransa'da kazanmıştır. E) Savaş karşıtı romanlar arasında, en tanınmış eserler- dendir. 15. e
22 ve 23. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bizde hikâye Tanzimat'la başlar, demek yanlıştır.
önce
Edebiyatımıza baktığımızda Tanzimat'tan
kıssadan hisse tarzında birçok hikâye olduğunu
görürüz. Edebiyatımızda "Batı tarzı hikâye" Tanzimat'la
başlar, dersek doğru olur. Diğer türlere baktığımızda
da aynı yaklaşımın izlerini görürüz. Bizde ilk tiyatroyu
Şinasi yazmıştır, demek geleneksel tiyatromuzu hiçe
saymaktır.
22. Bu parçada geçen altı çizili sözün cümleye kattığı
anlam aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?
A) Geldiğinden beri onlara hiçbir şey ikram etmedi.
B) Öne sürdüğü düşünceler çok sığ ve değersizdi.
C) Onun için yaptığım fedakârlıkları görmezden geldi.
PSöylediklerinden bir şey anlamadığımı ifade ettim.
Kendisine yöneltilen suçlamaları hiç konuşmadan
dinledi.
23. Bu parçada yazarın asıl eleştirdiği aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Edebiyatımızda, türlerin başlangıcının Tanzimat'ta
aranması
B) Hikâye türünün Tanzimat ile başladığı düşüncesinin
yanlışlığı
C) Geleneksel Türk tiyatrosunun bazı kesimlerce hiçe
sayılması
D) Türlerin başlangıcıyla ilgili edebiyatımızdaki
tartışmalar
E Aydınlarca; hikâye ve tiyatroya, gereken ilginin
gösterilmemesi
ANTALYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22 ve 23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bizde hikâye Tanzimat'la başlar, demek yanlıştır. önce Edebiyatımıza baktığımızda Tanzimat'tan kıssadan hisse tarzında birçok hikâye olduğunu görürüz. Edebiyatımızda "Batı tarzı hikâye" Tanzimat'la başlar, dersek doğru olur. Diğer türlere baktığımızda da aynı yaklaşımın izlerini görürüz. Bizde ilk tiyatroyu Şinasi yazmıştır, demek geleneksel tiyatromuzu hiçe saymaktır. 22. Bu parçada geçen altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Geldiğinden beri onlara hiçbir şey ikram etmedi. B) Öne sürdüğü düşünceler çok sığ ve değersizdi. C) Onun için yaptığım fedakârlıkları görmezden geldi. PSöylediklerinden bir şey anlamadığımı ifade ettim. Kendisine yöneltilen suçlamaları hiç konuşmadan dinledi. 23. Bu parçada yazarın asıl eleştirdiği aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyatımızda, türlerin başlangıcının Tanzimat'ta aranması B) Hikâye türünün Tanzimat ile başladığı düşüncesinin yanlışlığı C) Geleneksel Türk tiyatrosunun bazı kesimlerce hiçe sayılması D) Türlerin başlangıcıyla ilgili edebiyatımızdaki tartışmalar E Aydınlarca; hikâye ve tiyatroya, gereken ilginin gösterilmemesi ANTALYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
abii
ze
bu
bii.
min
gini
lik
ele
rci
ile
yu
A İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
36. 1900'lerden sonra yavaş yavaş azalan konaklar,
İstanbul'un kültüründe, İstanbullu bireyin yetişmesinde
önemli mekânlardı. Bu büyük yapılar içerisinde
geniş aile biçiminde yaşanır, böylesi bir mekânda
büyüyen çocuklar apartman çocukları gibi yalnızca
anne-baba ve kardeşlerin tesiriyle kendini oluşturan
bireyler olmazlardı. Geniş yapıların da oluşturduğu bu
imkânlarla, anne-babanın sürekli denetiminden uzak
çocukların, onlara bir miktar sorumluluk da yükleyen
bir özgürlüğü vardı. Çocuklar kendileri olarak ve toplum
içinde bulunarak yetişirler, konakta birlikte yaşadıkları
büyükanne ve büyükbabalarının, diğer akrabalarının
davranışlarını görerek ve mukayese ederek görgü
sahibi olurlardı.
Yukarıdaki metinde asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşanılan mekânlar, bireyin kişilik gelişiminde
önemli bir yere sahiptir.
B) Konaklarda çocuklar, birçok rol modeli bir arada
görme imkânı da bulmaktadır.
C) Eski mimaride geniş aile yapısına uygun yapılar
şehirleşmenin temelini oluşturur.
D) Ebeveyn denetiminden uzak yetişen çocuklarda
karakter oluşturma sıkıntısı yaşanır.
E) Konak yaşamı, yarının bireylerinde bir sorumluluk
duygusunu da beraberinde getirir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
abii ze bu bii. min gini lik ele rci ile yu A İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 36. 1900'lerden sonra yavaş yavaş azalan konaklar, İstanbul'un kültüründe, İstanbullu bireyin yetişmesinde önemli mekânlardı. Bu büyük yapılar içerisinde geniş aile biçiminde yaşanır, böylesi bir mekânda büyüyen çocuklar apartman çocukları gibi yalnızca anne-baba ve kardeşlerin tesiriyle kendini oluşturan bireyler olmazlardı. Geniş yapıların da oluşturduğu bu imkânlarla, anne-babanın sürekli denetiminden uzak çocukların, onlara bir miktar sorumluluk da yükleyen bir özgürlüğü vardı. Çocuklar kendileri olarak ve toplum içinde bulunarak yetişirler, konakta birlikte yaşadıkları büyükanne ve büyükbabalarının, diğer akrabalarının davranışlarını görerek ve mukayese ederek görgü sahibi olurlardı. Yukarıdaki metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşanılan mekânlar, bireyin kişilik gelişiminde önemli bir yere sahiptir. B) Konaklarda çocuklar, birçok rol modeli bir arada görme imkânı da bulmaktadır. C) Eski mimaride geniş aile yapısına uygun yapılar şehirleşmenin temelini oluşturur. D) Ebeveyn denetiminden uzak yetişen çocuklarda karakter oluşturma sıkıntısı yaşanır. E) Konak yaşamı, yarının bireylerinde bir sorumluluk duygusunu da beraberinde getirir.
ÖZDEBİR
YAYINLARI
5-
1-
MIL A
28.
1. Balkan Savaşı'nda dört cephede birden savaşmak zorunda
kalan Osmanlı Devleti karşısında Bulgaristan, Kırklareli ve Edir-
ne'yi alıp Çatalca'ya kadar ilerlemiştir. Yunanistan, Selanik'i ve
Ege Adaları'nı işgal etmiş; Sırbistan, Üsküp ve Manastır'ı işgal
ederken Karadağ ise İşkodra'yı ele geçirmiştir.
Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Balkan devletleri Osmanlı Devleti'yle eş zamanlı olarak sa-
vaşmıştır.
B) Osmanlı Devleti büyük toprak kayıplarına uğramıştır.
C) Yunanistan, Ege'de önemli bir güç konumuna ulaşmıştır.
D) Bulgaristan'ın fazla toprak kazanması Avrupalı devletlerin
tepkisini çekmiştir.
E) İstanbul işgal tehlikesi altında kalmıştır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ÖZDEBİR YAYINLARI 5- 1- MIL A 28. 1. Balkan Savaşı'nda dört cephede birden savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti karşısında Bulgaristan, Kırklareli ve Edir- ne'yi alıp Çatalca'ya kadar ilerlemiştir. Yunanistan, Selanik'i ve Ege Adaları'nı işgal etmiş; Sırbistan, Üsküp ve Manastır'ı işgal ederken Karadağ ise İşkodra'yı ele geçirmiştir. Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Balkan devletleri Osmanlı Devleti'yle eş zamanlı olarak sa- vaşmıştır. B) Osmanlı Devleti büyük toprak kayıplarına uğramıştır. C) Yunanistan, Ege'de önemli bir güç konumuna ulaşmıştır. D) Bulgaristan'ın fazla toprak kazanması Avrupalı devletlerin tepkisini çekmiştir. E) İstanbul işgal tehlikesi altında kalmıştır
3-
a
r
3.
1. Terlemeyle birlikte vücutta gerçekleşen su kaybı yüzün-
den kan hacmi de bir miktar azalır ve tüm dokulara kanla
yeterli miktarda oksijen ve besin taşınabilmesi için kalp ve
akciğerlerin çalışma temposu artar.
II. Bu nedenle kalp hastalığı olanların ve yaşlıların aşırı sıcak
havalarda dışarıya çıkması sakıncalıdır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca en doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Terlemeyle birlikte vücutta gerçekleşen su kaybı yüzün-
den kan hacminin azalması dokulara giden oksijen ve be-
sinin azalmasına neden olur ve bu durum daha çok kalp
hastaları ve yaşlıları etkiler.
B) Yaşlıların ve kalp hastalığı olanların terlemeyle birlikte vü-
cutlarındaki su kaybı nedeniyle kalp ve akciğerlerinin daha
fazla çalışacak olmasından dolayı aşırı sıcak havalarda di-
şarıya çıkmaları doğru değildir.
C) Aşırı sıcak havalardan yaşlıların ve kalp hastalarının daha
çok etkilenmesinin nedeni terlemeyle birlikte vücutlarında
gerçekleşen su kaybı ve buna bağlı besin yetersizliğidir.
D) Tüm dokulara oksijen ve besin taşıyan kan aşırı sıcak ha-
valarda terlemeyle birlikte su kaybı nedeniyle azalacağın-
dan kalp hastalığı olanların bu havalarda dışarıya çıkma-
ları sakıncalıdır.
Terlemeyle birlikte vücutta gerçekleşen su ve mineral kaybı
yüzünden kan hacmi de azalacağından vücuttaki dokula-
rına yeterli miktarda oksijen ve besin taşınabilmesi ama-
cıyla yaşlıların ve kalp hastalarının sıcak havalarda dışarıya
çıkmaktan kaçınmaları gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3- a r 3. 1. Terlemeyle birlikte vücutta gerçekleşen su kaybı yüzün- den kan hacmi de bir miktar azalır ve tüm dokulara kanla yeterli miktarda oksijen ve besin taşınabilmesi için kalp ve akciğerlerin çalışma temposu artar. II. Bu nedenle kalp hastalığı olanların ve yaşlıların aşırı sıcak havalarda dışarıya çıkması sakıncalıdır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca en doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Terlemeyle birlikte vücutta gerçekleşen su kaybı yüzün- den kan hacminin azalması dokulara giden oksijen ve be- sinin azalmasına neden olur ve bu durum daha çok kalp hastaları ve yaşlıları etkiler. B) Yaşlıların ve kalp hastalığı olanların terlemeyle birlikte vü- cutlarındaki su kaybı nedeniyle kalp ve akciğerlerinin daha fazla çalışacak olmasından dolayı aşırı sıcak havalarda di- şarıya çıkmaları doğru değildir. C) Aşırı sıcak havalardan yaşlıların ve kalp hastalarının daha çok etkilenmesinin nedeni terlemeyle birlikte vücutlarında gerçekleşen su kaybı ve buna bağlı besin yetersizliğidir. D) Tüm dokulara oksijen ve besin taşıyan kan aşırı sıcak ha- valarda terlemeyle birlikte su kaybı nedeniyle azalacağın- dan kalp hastalığı olanların bu havalarda dışarıya çıkma- ları sakıncalıdır. Terlemeyle birlikte vücutta gerçekleşen su ve mineral kaybı yüzünden kan hacmi de azalacağından vücuttaki dokula- rına yeterli miktarda oksijen ve besin taşınabilmesi ama- cıyla yaşlıların ve kalp hastalarının sıcak havalarda dışarıya çıkmaktan kaçınmaları gerekir.
TYT / TÜRKÇE
31. Duke-NUS Tıp Fakültesinde yürütülen araştırmada, iki
gruba ayrılan öğrencilerin ilk grubu 6,5 saatlik kesintisiz
gece uykusunu deneyimlerken diğer grup 5 saatlik gece
uykusu ve 1,5 saatlik öğlen uykusu düzenine sokuldu. Araş-
tırma, ilk gruptakilerin performans ve ruh hâllerinde, düzenli
bir şekilde her gece 9 saat uyuyanlara oranla düşüş kayde-
dildiğini gösteriyor. Ancak ikinci grupta yer alan katılımcıların
dikkat ve hafıza konusunda daha iyi oldukları, kendilerini
daha dinç ve sağlıklı hissettikleri anlaşıldı.
Bu parçaya göre yapılan araştırmayla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Gündüz uykusu, insanların sağlığı üzerinde olumsuz et-
kiye sahiptir.
BAz uyumak, insanlarda birtakım ruhsal sorunlara yol
açabilir
C) Parali uyku, düzenli uykuya göre kişiyi daha çok dinlen-
direbilir.
D) İnsanlarm-uyku süresi, kişiden kişiye değişir.
E) Aralıklı uyumak, insanların gün içindeki performansını
düşürebilir.
33. Inte
ola
taş
lev
tele
büt
ma
sa
hal
şın
SU
lam
din
tür
ya
ad
mi:
ter
için
BL
alı
A)
B
D)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE 31. Duke-NUS Tıp Fakültesinde yürütülen araştırmada, iki gruba ayrılan öğrencilerin ilk grubu 6,5 saatlik kesintisiz gece uykusunu deneyimlerken diğer grup 5 saatlik gece uykusu ve 1,5 saatlik öğlen uykusu düzenine sokuldu. Araş- tırma, ilk gruptakilerin performans ve ruh hâllerinde, düzenli bir şekilde her gece 9 saat uyuyanlara oranla düşüş kayde- dildiğini gösteriyor. Ancak ikinci grupta yer alan katılımcıların dikkat ve hafıza konusunda daha iyi oldukları, kendilerini daha dinç ve sağlıklı hissettikleri anlaşıldı. Bu parçaya göre yapılan araştırmayla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Gündüz uykusu, insanların sağlığı üzerinde olumsuz et- kiye sahiptir. BAz uyumak, insanlarda birtakım ruhsal sorunlara yol açabilir C) Parali uyku, düzenli uykuya göre kişiyi daha çok dinlen- direbilir. D) İnsanlarm-uyku süresi, kişiden kişiye değişir. E) Aralıklı uyumak, insanların gün içindeki performansını düşürebilir. 33. Inte ola taş lev tele büt ma sa hal şın SU lam din tür ya ad mi: ter için BL alı A) B D)
ash3 siginnebloe
24. Oğuz Atay Beyaz Mantolu Adam adlı öyküsünde sıra dışı kah-
/ramanıyla varoluşu, insanı ve kalabalığı sorgulamıştır. Beyaz
manto giyen adam kalabalık içinde yalnız fakat o kalabalık ol-
madan da tek başına var olamayan, hayat denen cehennemde,
kimliksiz, nerdeyse kendine yabancı biridir. Ya da toplumun ken-
disine biçtiği rolü oynayamamış, oynamak istememiş; kendisine
deli denmesini göze alabilecek kadar sıra dışı bir öykü kişisidir.
Bu parçada beyaz manto giyen adam ile ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Bir yazarın kurgusu ile ortaya çıkmıştır.
B) Insanlardan uzak kalamamaktadır.
xial C) Kendi kişiliğini oluşturabilmiş değildir.
D) Sıradanlıktan uzak bir insandır.
(E) Toplumla uyumluymuş gibi davranmaktadır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ash3 siginnebloe 24. Oğuz Atay Beyaz Mantolu Adam adlı öyküsünde sıra dışı kah- /ramanıyla varoluşu, insanı ve kalabalığı sorgulamıştır. Beyaz manto giyen adam kalabalık içinde yalnız fakat o kalabalık ol- madan da tek başına var olamayan, hayat denen cehennemde, kimliksiz, nerdeyse kendine yabancı biridir. Ya da toplumun ken- disine biçtiği rolü oynayamamış, oynamak istememiş; kendisine deli denmesini göze alabilecek kadar sıra dışı bir öykü kişisidir. Bu parçada beyaz manto giyen adam ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Bir yazarın kurgusu ile ortaya çıkmıştır. B) Insanlardan uzak kalamamaktadır. xial C) Kendi kişiliğini oluşturabilmiş değildir. D) Sıradanlıktan uzak bir insandır. (E) Toplumla uyumluymuş gibi davranmaktadır. Diğer sayfaya geçiniz.
19:59 t t...
A
CAP/TYT-2/Türkçe Testi
B.
A
gO . a (13)
Kisa filmler ilk kez, 1895-1896 yıllarında, hemen he-
men aynı anda Paris, Londra, Berlin, Brüksel ve New
York'ta gösterime girdi. Bundan sonra ise sinemanın
etkisi olağanüstü oldu. 1910'lara gelindiğinde ABD nü-
fusunun yaklaşık %20'si, her hafta gösterime konulan
kısa filmleri seyrediyordu.. Sinemanın bu başarısı,
öncelikle, film piyasasının alt ve alt/orta sınıf halk kitle-
sini hedef alarak, onlan karlı bir biçimde eğlendirmek
dışında başka hiçbir şey amaçlamamasından ileri ge-
liyordu.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Amerikan film endüstrisi, "beş sentlik haftalık gös-
terimlere büyük yatırımlar yaparken inanılmaz ka-
zançlar sağladı
B) Avrupa sosyal demokrasisi ise sinemanın bu başa-
risini, kaçış arayışındaki tümpen proleteryanın bir
sapması olarak niteledi
C) Amerikan sinemasının tecame Avropa sineması,
daha elit tabakalara yönelmeyi seçmiş oldu
D) Ancak savaşın ortalarında, sanatçıların ciddi bi-
çimde ilgilenmeye başladıkları sinema, 20. yüzyıl
sanatını derinden etkiled
A
19. Realizmin alt bag
akımında gözler
ramanin yaptig
nn ne olduğudur
iç monolog tekn
lan romanlarda
buna sebep ola
Bu parçanın
ğıdakilerden
A) Bilinçaltına
etmek, bir
B) Kahrama
gusu gibi
rultusunc
C) Kahrama
bebi aç
üzerind
D) Bunlar
çaltında
üzerinc
E) Kahram
ranoya
yan in
E) Sinema, daha sonrasında televizyon ve video ara-
cılığıyla, 20. yüzyıl sanatına büsbütün egemen 20. Bazı top
olan gelişmelerin en önemlisidir
le edildi
Içerik us
yayımla
Ken Pa
mizi bi
bir yer
da ne
miş ve
Bu si
söyle
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19:59 t t... A CAP/TYT-2/Türkçe Testi B. A gO . a (13) Kisa filmler ilk kez, 1895-1896 yıllarında, hemen he- men aynı anda Paris, Londra, Berlin, Brüksel ve New York'ta gösterime girdi. Bundan sonra ise sinemanın etkisi olağanüstü oldu. 1910'lara gelindiğinde ABD nü- fusunun yaklaşık %20'si, her hafta gösterime konulan kısa filmleri seyrediyordu.. Sinemanın bu başarısı, öncelikle, film piyasasının alt ve alt/orta sınıf halk kitle- sini hedef alarak, onlan karlı bir biçimde eğlendirmek dışında başka hiçbir şey amaçlamamasından ileri ge- liyordu. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Amerikan film endüstrisi, "beş sentlik haftalık gös- terimlere büyük yatırımlar yaparken inanılmaz ka- zançlar sağladı B) Avrupa sosyal demokrasisi ise sinemanın bu başa- risini, kaçış arayışındaki tümpen proleteryanın bir sapması olarak niteledi C) Amerikan sinemasının tecame Avropa sineması, daha elit tabakalara yönelmeyi seçmiş oldu D) Ancak savaşın ortalarında, sanatçıların ciddi bi- çimde ilgilenmeye başladıkları sinema, 20. yüzyıl sanatını derinden etkiled A 19. Realizmin alt bag akımında gözler ramanin yaptig nn ne olduğudur iç monolog tekn lan romanlarda buna sebep ola Bu parçanın ğıdakilerden A) Bilinçaltına etmek, bir B) Kahrama gusu gibi rultusunc C) Kahrama bebi aç üzerind D) Bunlar çaltında üzerinc E) Kahram ranoya yan in E) Sinema, daha sonrasında televizyon ve video ara- cılığıyla, 20. yüzyıl sanatına büsbütün egemen 20. Bazı top olan gelişmelerin en önemlisidir le edildi Içerik us yayımla Ken Pa mizi bi bir yer da ne miş ve Bu si söyle
1. SERİ
PARAGRAF KAM
8. Her hastalığı iyileştirmek için doğada bir şey bulunur diyen
Hipokrat'tan hareketle midir bilinmez ama aromaterapiyi
(koku tedavisi) geleneklerimizin bir parçası olarak kullanı-
yoruz. Hasta olan bir arkadaşımıza güzel kokan çiçekler
götürüyor, rahatlamak için gül veya ıhlamur ağacının altına
oturuyor, ateş veya soğuk algınlığı yaşıyorsak göğsümüze
okaliptus yağı sürüyoruz. Aromaterapi,
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse
"Aromaterapi kavramına yönelik algının göreceli olduğu"
sonucuna ulaşılır?
kimileri tarafından en çok estetik açıdan, kimileri tara-
fından yaşlanmayı geciktirici ve gençleşmeyi sağlayıcı
etkisinden, kimilerince de rahatlatıcı etkisinden fayda-
lanmak amacıyla kullanılmıştır.
B) çok ölçülü ve kontrollü bir şekilde kullanılmalı ve bun-
dan kaynaklı reaksiyonlara dikkat edilmelidir ayrıca tıpta
kullanılan ilaçların yerini almaz, onlara yardımcı olarak
kullanılır.
C) önceleri Mısır'da her firavun tarafından savaş ve çar-
pışma öncesi öfke duygularını artıcı olarak halk tarafın-
dan ise yemeklerde hem yemeğe koku katması hem de
yiyene şifa olması amaçlarıyla kullanılırdı.
D çok eski bir tarihi olmasına karşın günümüzde yeni bi-
linmeye başlandığından bazıları tarafından heyecanla,
bazılarınca şüpheyle, bazılarınca alaycı, çoğunlukla da
bekleyip görelim şeklinde karşılanmaktadır.
E) her ne kadar eski devirlerde birçok doktorun ilaç olarak
kullandığını biliyorsak da ancak geçen yüzyılın sonunda
Fransız bilim insanı Prof. Gattfossee tarafından isim-
lendirilmiştir.
9. Ba
P
E
S
1.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. SERİ PARAGRAF KAM 8. Her hastalığı iyileştirmek için doğada bir şey bulunur diyen Hipokrat'tan hareketle midir bilinmez ama aromaterapiyi (koku tedavisi) geleneklerimizin bir parçası olarak kullanı- yoruz. Hasta olan bir arkadaşımıza güzel kokan çiçekler götürüyor, rahatlamak için gül veya ıhlamur ağacının altına oturuyor, ateş veya soğuk algınlığı yaşıyorsak göğsümüze okaliptus yağı sürüyoruz. Aromaterapi, Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse "Aromaterapi kavramına yönelik algının göreceli olduğu" sonucuna ulaşılır? kimileri tarafından en çok estetik açıdan, kimileri tara- fından yaşlanmayı geciktirici ve gençleşmeyi sağlayıcı etkisinden, kimilerince de rahatlatıcı etkisinden fayda- lanmak amacıyla kullanılmıştır. B) çok ölçülü ve kontrollü bir şekilde kullanılmalı ve bun- dan kaynaklı reaksiyonlara dikkat edilmelidir ayrıca tıpta kullanılan ilaçların yerini almaz, onlara yardımcı olarak kullanılır. C) önceleri Mısır'da her firavun tarafından savaş ve çar- pışma öncesi öfke duygularını artıcı olarak halk tarafın- dan ise yemeklerde hem yemeğe koku katması hem de yiyene şifa olması amaçlarıyla kullanılırdı. D çok eski bir tarihi olmasına karşın günümüzde yeni bi- linmeye başlandığından bazıları tarafından heyecanla, bazılarınca şüpheyle, bazılarınca alaycı, çoğunlukla da bekleyip görelim şeklinde karşılanmaktadır. E) her ne kadar eski devirlerde birçok doktorun ilaç olarak kullandığını biliyorsak da ancak geçen yüzyılın sonunda Fransız bilim insanı Prof. Gattfossee tarafından isim- lendirilmiştir. 9. Ba P E S 1.
ve
şe
en
m
7-
J.
A
TÜRKÇE
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Tedavi edilmediği zaman büyük sağlık sorunlarına yol açan ve
son yıllarda hızla artış gösteren demir eksikliğinin birçok nedeni
bulunmaktadır. Anne sütü yerine mamaların tercih edilmesi, inek
sütüne bir yaşından önce geçilmesi bebeklerde; sürekli hazır
gıdalarla beslenmek çocuklarda; çay ve kahve tüketiminin fazla
olması, fırında fazla pişirilmiş kırmızı et yeme alışkanlığı yetişkin-
lerde bu nedenler arasında sayılabilir. Ayrıca bir uzman tarafından
ve kişiye özel hazırlanmamış diyet programları sonucu ortaya
çıkan yanlış beslenmeler de günümüzde yetişkinler için demir
eksikliği nedenlerine eklenmiştir.
39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi demir eksikliğinin
nedenlerinden biri değildir?
Beslenme ihtiyacını sürekli hazır gıdalarla giderme
BY Yanlış bir programa göre beslenme
CÇay ve kahveyi aşırı miktarda tüketme
DY Kırmızı et yemeyi bir alışkanlığa dönüştürme
Anne sütünden zamanından önce ayrılma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ve şe en m 7- J. A TÜRKÇE 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tedavi edilmediği zaman büyük sağlık sorunlarına yol açan ve son yıllarda hızla artış gösteren demir eksikliğinin birçok nedeni bulunmaktadır. Anne sütü yerine mamaların tercih edilmesi, inek sütüne bir yaşından önce geçilmesi bebeklerde; sürekli hazır gıdalarla beslenmek çocuklarda; çay ve kahve tüketiminin fazla olması, fırında fazla pişirilmiş kırmızı et yeme alışkanlığı yetişkin- lerde bu nedenler arasında sayılabilir. Ayrıca bir uzman tarafından ve kişiye özel hazırlanmamış diyet programları sonucu ortaya çıkan yanlış beslenmeler de günümüzde yetişkinler için demir eksikliği nedenlerine eklenmiştir. 39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi demir eksikliğinin nedenlerinden biri değildir? Beslenme ihtiyacını sürekli hazır gıdalarla giderme BY Yanlış bir programa göre beslenme CÇay ve kahveyi aşırı miktarda tüketme DY Kırmızı et yemeyi bir alışkanlığa dönüştürme Anne sütünden zamanından önce ayrılma