Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Bir heykeli anlamak ve anlatmak için biçimden başka bir şe-
ye gereksinim olmaması gerektiğini savunan Saim Bugay,
heykellerine isim koymaktan geri durmuştur. Altına iliştirilen
metinlerin, yapılacak açıklamaların, heykelin başarısızlığına
işaret ettiğine inanan sanatçı, bu düşüncesini "Heykelde an-
fatılan neyse sözü de bundan ibaret kalmalı. Öyle bir heykel
yapacaksın ki onu ben anlayacağım, altına yazmayacaksın!"
sözleriyle ifade eder. Heykelin çok daha fazla şey söyleye-
bilmesini, dilinin zenginleşmesini isteyen Bugay; bu yüzden
de ilgisini takıdan kuklaya, sinemadan tiyatroya ve gölge oyu-
nuna kadar farklı alanlara yönlendirir. Heykellerini hiçbir kli-
şeye bağlı kalmadan, kuralları sadece kendisi koyarak ya-
pan Bugay, izleyiciyi de o kuralları sezip oyuna katılmaya da-
vet eder. Ona göre izleyici, oyuna ortak olmadan heykellerin
sözlerini duyamaz.
Bu parçaya göre Saim Bugay in heykellere isim verme-
ye karşı çıkmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Heykel sanatının, başka sanat dallarından geri kalır bir
yanı olmadığını düşünmesi
B) Heykelin anlatımının, ait olduğu sanatın olanaklarından
güç alması gerektiğine inanması
C) Mutlaka mesaj verme kaygısını, sanatın varlık nedenine
aykırı olarak değerlendirmesi
D) Sanatçının kendi eserini adlandırırken çoğu zaman öz-
nel davranabileceğinden korkması
E) Her heykelin zaman içinde yeni yeni adlandırmalara ko-
nu olabileceğini düşünmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bir heykeli anlamak ve anlatmak için biçimden başka bir şe- ye gereksinim olmaması gerektiğini savunan Saim Bugay, heykellerine isim koymaktan geri durmuştur. Altına iliştirilen metinlerin, yapılacak açıklamaların, heykelin başarısızlığına işaret ettiğine inanan sanatçı, bu düşüncesini "Heykelde an- fatılan neyse sözü de bundan ibaret kalmalı. Öyle bir heykel yapacaksın ki onu ben anlayacağım, altına yazmayacaksın!" sözleriyle ifade eder. Heykelin çok daha fazla şey söyleye- bilmesini, dilinin zenginleşmesini isteyen Bugay; bu yüzden de ilgisini takıdan kuklaya, sinemadan tiyatroya ve gölge oyu- nuna kadar farklı alanlara yönlendirir. Heykellerini hiçbir kli- şeye bağlı kalmadan, kuralları sadece kendisi koyarak ya- pan Bugay, izleyiciyi de o kuralları sezip oyuna katılmaya da- vet eder. Ona göre izleyici, oyuna ortak olmadan heykellerin sözlerini duyamaz. Bu parçaya göre Saim Bugay in heykellere isim verme- ye karşı çıkmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Heykel sanatının, başka sanat dallarından geri kalır bir yanı olmadığını düşünmesi B) Heykelin anlatımının, ait olduğu sanatın olanaklarından güç alması gerektiğine inanması C) Mutlaka mesaj verme kaygısını, sanatın varlık nedenine aykırı olarak değerlendirmesi D) Sanatçının kendi eserini adlandırırken çoğu zaman öz- nel davranabileceğinden korkması E) Her heykelin zaman içinde yeni yeni adlandırmalara ko- nu olabileceğini düşünmesi
13. Mehmet Kaplan; gerçek edebiyatın, edebî metnin kendisi
olduğunu dolasıyla her edebî metnin ayrı ayrı ele alınması
gerektiğini söyler. Ona göre şiir incelemesi, o zamana kadar
yapıldığı gibi, mesalâ bir şiirin ölçüsünü, nazım şeklini ve
edebî sanatlarını bulup söylemek değildir. Ona göre bu
ayrıntılar, sanatçının dünya, hayat, toplum, doğa ve insan
karşısındaki tavrını keşfetmeye yardımcı olduğu ölçüde
önemlidir. Bu nedenle onun bu konudaki ilk denemesi olan
Şiir Tahlilleri ayrı bir şiir inceleme yöntemiyle yazılmıştır.
Mehmet Kaplan, Şiir Tahlilleri'nin ön sözünde, tahlillerden
ulaştığı sonuçların herhangi bir kesinlik ifade etmediğini
ileri sürer ve başka tahlillerin kendi yaptığından farklı
olabileceğini belirtmeyi ihmal etmez.
Bu parçaya göre, Mehmet Kaplan'ın şiir tahlilleri
konusundaki tutumu
Edebi eserlere farklı açlardan bakılabilir.
11. Edebî eserin değeri kişisel yoruma açık olmasındadır.
III Edebî eser, kendine özgü bir okuma yöntemi gerektirir.
yargılarından hangilerini örneklendirir?>>>
Yalnız
B) Yalnız II.
BYT ve II
E) II ve III
C) Yalniz ttt
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. Mehmet Kaplan; gerçek edebiyatın, edebî metnin kendisi olduğunu dolasıyla her edebî metnin ayrı ayrı ele alınması gerektiğini söyler. Ona göre şiir incelemesi, o zamana kadar yapıldığı gibi, mesalâ bir şiirin ölçüsünü, nazım şeklini ve edebî sanatlarını bulup söylemek değildir. Ona göre bu ayrıntılar, sanatçının dünya, hayat, toplum, doğa ve insan karşısındaki tavrını keşfetmeye yardımcı olduğu ölçüde önemlidir. Bu nedenle onun bu konudaki ilk denemesi olan Şiir Tahlilleri ayrı bir şiir inceleme yöntemiyle yazılmıştır. Mehmet Kaplan, Şiir Tahlilleri'nin ön sözünde, tahlillerden ulaştığı sonuçların herhangi bir kesinlik ifade etmediğini ileri sürer ve başka tahlillerin kendi yaptığından farklı olabileceğini belirtmeyi ihmal etmez. Bu parçaya göre, Mehmet Kaplan'ın şiir tahlilleri konusundaki tutumu Edebi eserlere farklı açlardan bakılabilir. 11. Edebî eserin değeri kişisel yoruma açık olmasındadır. III Edebî eser, kendine özgü bir okuma yöntemi gerektirir. yargılarından hangilerini örneklendirir?>>> Yalnız B) Yalnız II. BYT ve II E) II ve III C) Yalniz ttt
9. "Zihin denetimi", bir kişinin veya bir grubun davranışını kont-
rol etmek veya değiştirmek için, isteği ve bilgisi dışında mağ-
dura uygulanan tüm yöntemlere verilen addır. Başkasının
nasıl davranacağını ve zihninden neler geçirdiğini bilme he-
vesi; evrensel insanlık hâllerinden biri olmakla beraber bu
durum, ruhsal rahatsızlıkların yeşerdiği bir fideliktir aynı za-
Stot
manda. "Başkalarının her şeyi denetlediği" veya "zihinlerin
okunabildiği" şeklindeki fikirler; ciddi ruhsal rahatsızlıkların
sinyalleridir. Bu nedenle "zihin denetimi" konusunda düşün-
ce geliştirmek, altında ruhsal rahatsızlık kaynar kazanının
bulunduğu bir ip üstünde yürümek gibidir.
Bu parçanın yazarının "zihin denetimi" ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Başkalarının onayı olmadan üzerlerinde kontrol sağla-
mayı amaçlamaktadır.
B) İnsanların düşünce ve planlarıyla ilgili bilgi sahibi olabil-
me arzusunun bir sonucudur.
C) Bazı zihinsel problemlerin tetikleyici etkisiyle ortaya çı-
mucompagn
kan bir rahatsızlıktır.
D) Bu tür arayışlar, kişiyi sıkıntılı bir ruhsal atmosfere sürük-
leme potansiyeli taşımaktadır.
E) Yalnız bir bölgede değil, her yerde ve her toplumda gö-
rülebilecek bir durumdur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. "Zihin denetimi", bir kişinin veya bir grubun davranışını kont- rol etmek veya değiştirmek için, isteği ve bilgisi dışında mağ- dura uygulanan tüm yöntemlere verilen addır. Başkasının nasıl davranacağını ve zihninden neler geçirdiğini bilme he- vesi; evrensel insanlık hâllerinden biri olmakla beraber bu durum, ruhsal rahatsızlıkların yeşerdiği bir fideliktir aynı za- Stot manda. "Başkalarının her şeyi denetlediği" veya "zihinlerin okunabildiği" şeklindeki fikirler; ciddi ruhsal rahatsızlıkların sinyalleridir. Bu nedenle "zihin denetimi" konusunda düşün- ce geliştirmek, altında ruhsal rahatsızlık kaynar kazanının bulunduğu bir ip üstünde yürümek gibidir. Bu parçanın yazarının "zihin denetimi" ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Başkalarının onayı olmadan üzerlerinde kontrol sağla- mayı amaçlamaktadır. B) İnsanların düşünce ve planlarıyla ilgili bilgi sahibi olabil- me arzusunun bir sonucudur. C) Bazı zihinsel problemlerin tetikleyici etkisiyle ortaya çı- mucompagn kan bir rahatsızlıktır. D) Bu tür arayışlar, kişiyi sıkıntılı bir ruhsal atmosfere sürük- leme potansiyeli taşımaktadır. E) Yalnız bir bölgede değil, her yerde ve her toplumda gö- rülebilecek bir durumdur.
5.
1. Nobel ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia
Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık romanı, gerçeklik
kavramına kattığı olağan dışı boyutla, yayımlandığı
1967'den bugüne edebiyat dünyasındaki değerini
korumaya devam ediyor.
II. Marquez'in 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü
almasını sağlayan roman, edebiyat dünyasına
yazarın kazandırdığı "büyülü gerçekçilik" akımının
en ihtişamlı örneğini oluşturuyor.
O
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in, 1982
yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasını sağlayan
Yüzyıllık Yalnızlık romanında gerçeklik kavramına
kattığı olağan dışı boyutla, yayımlandığı 1967 yılından
bugüne kadar edebiyat dünyasındaki değerini
korumaya devam ediyor.
B) Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in edebiyat
dünyasına "büyülü gerçekçilik" akımının en görkemli
örneğini sunarak 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü
aldığı Yüzyıllık Yalnızlık romanı, gerçeklik kavramına
kattığı olağan dışı boyutla edebiyat dünyasındaki
önemini korumaya devam ediyor.
C) Márquez'in 1967 yılından bugüne edebiyat
dünyasındaki değerini korumaya devam eden, 1982
yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Yüzyıllık Yalnızlık
romanı, yazarın gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı
boyutla "büyülü gerçeklik" akımının en görkemli örneği
kabul ediliyor.
Edebiyat dünyasına kazandırdığı "büyülü gerçeklik"
akımının en ihtişamlı örneğini sergileyen, Kolombiyalı
Gabriel Garcia Marquez'in 1982 yılında Nobel Edebiyat
Ödülü'nü almasını sağlayan Yüzyıllık Yalnızlık romanı,
1967'den bugüne kadar edebiyat dünyasındaki değerini
korumaya devam ediyor. T
Gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı boyutla,
yayımlandığı 1967'den bugüne kadar edebiyat
dünyasındaki yerini korumaya devam eden, 1982
yılında Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'e
Nobel Edebiyat Ödülü kazandıran Yüzyıllık Yalnızlık
romanı, yazarın edebiyat dünyasına kazandırdığı
"büyülü gerçeklik" akımın en ihtişamlı örneğini
oluşturuyor.
TYT
6.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. 1. Nobel ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık romanı, gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı boyutla, yayımlandığı 1967'den bugüne edebiyat dünyasındaki değerini korumaya devam ediyor. II. Marquez'in 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasını sağlayan roman, edebiyat dünyasına yazarın kazandırdığı "büyülü gerçekçilik" akımının en ihtişamlı örneğini oluşturuyor. O Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in, 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasını sağlayan Yüzyıllık Yalnızlık romanında gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı boyutla, yayımlandığı 1967 yılından bugüne kadar edebiyat dünyasındaki değerini korumaya devam ediyor. B) Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in edebiyat dünyasına "büyülü gerçekçilik" akımının en görkemli örneğini sunarak 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığı Yüzyıllık Yalnızlık romanı, gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı boyutla edebiyat dünyasındaki önemini korumaya devam ediyor. C) Márquez'in 1967 yılından bugüne edebiyat dünyasındaki değerini korumaya devam eden, 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Yüzyıllık Yalnızlık romanı, yazarın gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı boyutla "büyülü gerçeklik" akımının en görkemli örneği kabul ediliyor. Edebiyat dünyasına kazandırdığı "büyülü gerçeklik" akımının en ihtişamlı örneğini sergileyen, Kolombiyalı Gabriel Garcia Marquez'in 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasını sağlayan Yüzyıllık Yalnızlık romanı, 1967'den bugüne kadar edebiyat dünyasındaki değerini korumaya devam ediyor. T Gerçeklik kavramına kattığı olağan dışı boyutla, yayımlandığı 1967'den bugüne kadar edebiyat dünyasındaki yerini korumaya devam eden, 1982 yılında Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'e Nobel Edebiyat Ödülü kazandıran Yüzyıllık Yalnızlık romanı, yazarın edebiyat dünyasına kazandırdığı "büyülü gerçeklik" akımın en ihtişamlı örneğini oluşturuyor. TYT 6.
32. Kerouac, Paris'te Satori'de, kökenini araştırma amacıyla
çıktığı Fransa seyahatini anlatıyor. Gerçeklere dayalı bir
metin bu; yazar, ne anlatacağını daha ilk sayfalarda hatta
kitabın adıyla açık ediyor okuruna. Gizlisi saklısı olmadığı
gibi aldığı nefesten daha büyük, daha yüce bir iddiası da
yok... Geleneksel anlatının giriş-gelişme-sonuç odaklı -ve
yaşam akışından hayli uzak- formüllerine inat, Paris'te
Satori'de sonuç girişte yer alıyor, lafa özetle başlanıyor.
Bir aydınlanma anlatılan ama neye dair değil nasıl olduğu
önemli. Zira Kerouac için mühim olan, vardığı nokta değil;
tuttuğu yolun ta kendisi: "Paris hakkında yazdığım yeni
roman 30.000 kelime kadar ve onu olduğu gibi, kurşun
kalemle nasıl yazdıysam öyle bırakacağım."
Bu parçadan hareketle sözü edilen yazarla ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
ADEserini çalakalem yazdığına
B) Sıra dışı bir teknik uyguladığına
C) Kendine özgü bir yazar olduğuna
S
Yaşamın içinden gelen bir metin yazdığına
E) Herkesin anlayabileceği bir dil kullandığına
II
TYT
33.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. Kerouac, Paris'te Satori'de, kökenini araştırma amacıyla çıktığı Fransa seyahatini anlatıyor. Gerçeklere dayalı bir metin bu; yazar, ne anlatacağını daha ilk sayfalarda hatta kitabın adıyla açık ediyor okuruna. Gizlisi saklısı olmadığı gibi aldığı nefesten daha büyük, daha yüce bir iddiası da yok... Geleneksel anlatının giriş-gelişme-sonuç odaklı -ve yaşam akışından hayli uzak- formüllerine inat, Paris'te Satori'de sonuç girişte yer alıyor, lafa özetle başlanıyor. Bir aydınlanma anlatılan ama neye dair değil nasıl olduğu önemli. Zira Kerouac için mühim olan, vardığı nokta değil; tuttuğu yolun ta kendisi: "Paris hakkında yazdığım yeni roman 30.000 kelime kadar ve onu olduğu gibi, kurşun kalemle nasıl yazdıysam öyle bırakacağım." Bu parçadan hareketle sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? ADEserini çalakalem yazdığına B) Sıra dışı bir teknik uyguladığına C) Kendine özgü bir yazar olduğuna S Yaşamın içinden gelen bir metin yazdığına E) Herkesin anlayabileceği bir dil kullandığına II TYT 33.
Belge Garnal
TYT / TÜRKÇE
16. 70'lere damga vuran şarkılar...
70'lere damga vuran şarkılar, 1970'ler Türkiye'sinin siyaset-
ten sanata uzayan hareketli bir zaman dilimi. Elbette bu dö-
nemin zihniyetini, zevkini yansıtan sanat ürünlerinin başında
dönem insanlarının okuduğu kitaplar ve dinlediği şarkılar gelir.
Hele şarkılar, zevk tarihimizin de birer belgeseli ve belgesi
niteliğindedir. Ancak bu özelliği popüler olmuş şarkılardan
ziyade marjinal grupların, seçkin azınlıkların dinlediği şar-
kılarda bulabileceğimizin farkında olan bir müzik eleştirmeni
çok değerli bir albüm hazırladı. Keyifle dinlediğim albümün
adı Anılar: 1970'ler (Türkçe Aranjmanlar) olan bu albümde
gençler o yıllarda neler dinliyordu acaba sorusunun karşılı-
ğını bulacaksınız. O dönemde dillerden düşmeyen şarkıları
dinlerken o dönemi yaşamış olanlar eminim bütün şarkılara
eşlik edecek. Listede bugün de çok ünlü olan ve sahneye
çıkan Ajda Pekkan ve Nilüfer de yer alıyor. Ayten Alpman'ın
Ben Böyleyim, Hümeyra'nın Sevdim Seni Bir Kere, Tanju
Okan'ın Aşkı Bulacaksın adlı şarkılarını 70'li yılları yaşayıp
da bilmeyen yoktur sanırım. Dario Moreno'nun Aşkımız Bitti
adlı şarkısrise bende özel bir yere sahip.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) Birtakım varsayımların üzerinden yorumlar yapılmakta-
dir.
B) Kanıtlanması mümkün olmayan görüşler üzerinden çıka-
fımlara gidilmektedir.
C) Bazı nesnel verilerin yorumunda öznel ve yanlı davranıl-
dığı görülmektedir.
17. Ine
ka
lik
ör
DKendi içinde tutarsızlık barındırmaktadır.
E) İki farklı dönemin sanatsal anlayışları karşılaştırılmakta- İ
11.1
m
gi
gi
er
K
tü
B
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Belge Garnal TYT / TÜRKÇE 16. 70'lere damga vuran şarkılar... 70'lere damga vuran şarkılar, 1970'ler Türkiye'sinin siyaset- ten sanata uzayan hareketli bir zaman dilimi. Elbette bu dö- nemin zihniyetini, zevkini yansıtan sanat ürünlerinin başında dönem insanlarının okuduğu kitaplar ve dinlediği şarkılar gelir. Hele şarkılar, zevk tarihimizin de birer belgeseli ve belgesi niteliğindedir. Ancak bu özelliği popüler olmuş şarkılardan ziyade marjinal grupların, seçkin azınlıkların dinlediği şar- kılarda bulabileceğimizin farkında olan bir müzik eleştirmeni çok değerli bir albüm hazırladı. Keyifle dinlediğim albümün adı Anılar: 1970'ler (Türkçe Aranjmanlar) olan bu albümde gençler o yıllarda neler dinliyordu acaba sorusunun karşılı- ğını bulacaksınız. O dönemde dillerden düşmeyen şarkıları dinlerken o dönemi yaşamış olanlar eminim bütün şarkılara eşlik edecek. Listede bugün de çok ünlü olan ve sahneye çıkan Ajda Pekkan ve Nilüfer de yer alıyor. Ayten Alpman'ın Ben Böyleyim, Hümeyra'nın Sevdim Seni Bir Kere, Tanju Okan'ın Aşkı Bulacaksın adlı şarkılarını 70'li yılları yaşayıp da bilmeyen yoktur sanırım. Dario Moreno'nun Aşkımız Bitti adlı şarkısrise bende özel bir yere sahip. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Birtakım varsayımların üzerinden yorumlar yapılmakta- dir. B) Kanıtlanması mümkün olmayan görüşler üzerinden çıka- fımlara gidilmektedir. C) Bazı nesnel verilerin yorumunda öznel ve yanlı davranıl- dığı görülmektedir. 17. Ine ka lik ör DKendi içinde tutarsızlık barındırmaktadır. E) İki farklı dönemin sanatsal anlayışları karşılaştırılmakta- İ 11.1 m gi gi er K tü B
26. Divan şiirinde şekil bakımından kasidenin nazım birimi
beyittir ve genellikle 33-99 beyit arasında yazılır. İlk beytin
misraları kendi arasında kafiyelenir, daha sonraki beyitlerin
ilk misraları serbesttir, ikinci misraları ilk beytin kafiyesiyle
aynı olur. Kasidelerin diğer önemli bir şekil özelliği de çeşitli
bölümlerden oluşmasıdır. Bahar, kış, sevgili tasvirleri,
Ramazan ayı, bayram gibi konuların ele alındığı ve
kasideye giriş mahiyetinde olan ilk bölümün adı nesibdir.
Daha sonra girizgâh, methiye, fahriye, dua bölümleri gelir
ve her birisinin kasidenin yüzyıllar içinde gelişmesiyle çeşitli
değişikliklere uğradığı görülür.
Bu parçada sözü edilen nazım biçimi ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Gerçek yaşamı yansıtabildiğine
B) Divan şiirinde çokça tercih edildiğine
Zaman içerisinde değişim gösterdiğine
D) Kafiye dizilişinin belli kurallara göre yapıldığına
E) Bölümlere ayrılabildiğine ve bunlara adlar verilebildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Divan şiirinde şekil bakımından kasidenin nazım birimi beyittir ve genellikle 33-99 beyit arasında yazılır. İlk beytin misraları kendi arasında kafiyelenir, daha sonraki beyitlerin ilk misraları serbesttir, ikinci misraları ilk beytin kafiyesiyle aynı olur. Kasidelerin diğer önemli bir şekil özelliği de çeşitli bölümlerden oluşmasıdır. Bahar, kış, sevgili tasvirleri, Ramazan ayı, bayram gibi konuların ele alındığı ve kasideye giriş mahiyetinde olan ilk bölümün adı nesibdir. Daha sonra girizgâh, methiye, fahriye, dua bölümleri gelir ve her birisinin kasidenin yüzyıllar içinde gelişmesiyle çeşitli değişikliklere uğradığı görülür. Bu parçada sözü edilen nazım biçimi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Gerçek yaşamı yansıtabildiğine B) Divan şiirinde çokça tercih edildiğine Zaman içerisinde değişim gösterdiğine D) Kafiye dizilişinin belli kurallara göre yapıldığına E) Bölümlere ayrılabildiğine ve bunlara adlar verilebildiğine
Altı nehrin ve üç sıradağın ötesinde, bir gö-
renin bir daha unutamadığı bilge kent Zora
yükselir. Zora'nın unutulmaz olmasının nede-
ni, hatırlanan diğer kentler gibi anılarda ola-
ğandışı bir imge bırakması değildir. Zora, her
birinde özel güzellikler, nadir şeyler sunan so-
kaklarıyla değil, sokaklar boyunca evlerin, ev-
lerdeki kapı ve pencerelerin her türlü düzen-
sizliği ve kaotik belirsizliği dışlayan kusursuz
dizilişiyle akılda kalır. Zora'nın sırrı, tek bir no-
tasının bile yerinden oynatılamadığı, değiştiri-
ruları aşağıdaki parç
cevaplayınız.
W
ni izleyen yeni şekiller üzerinde kurulmasında
A
R
lemediği bir müzik partisyonundaki gibi birbiri-
gizlidir. Zora'yı ezbere bilen biri, uyuyamadığı
gecelerde kentin yollarında yürüdüğünü ha-
yal eder ve kentin kusursuz düzeninin siirsel
duraklarını adımlar: Bakır saat, berberin çiz-
gili perdesi, dokuz fıskiyeli çeşme, köşedeki
kahve, limana giden kestirme yol bunlardan
bazılarıdır. Zora'da insanlığın varoluşunun bir
arşivi gizlidir aslında. Akla gelebilecek her fi-
kirle bu düzenin her noktası arasında belleğin
anlık çağrışımlar yapmasına yarayacak bir
benzerlik veya zıtlık ilişkisi kurulabilir. Zora'yı
ezbere bilenlerin dünyanın en bilge kişileri ka-
bul edilmesi de bundandır.
15. Bu parçaya göre Zora'yı ezbere bilmenin insanı
dünyanın en bilge kişisi kılmasının nedeni aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Zura'nın, üzerine düşünen insanların hafızaların-
da ve yaşamlarında somut ve kalıcı izler bırak-
ması
2. İyilik tar
liğin değ
Bu
h
Zora'nın, sahip olduğu geniş kültürel mirası ve
zengin bilgi birikimiyle insanlığın ortak hafızasını
temsil etmesi
Zora'yı unutulmaz kılan temel
hangisidir?
C) Zora'nın, yaratıcı hayal gücünü harekete geçi-
recek nitelikte fiziki ve sosyal atmosfere sahip
olması
Düşünce ve bilim tarihine mal olmuş icat ve ke-
şifler yapan birçok kişinin Zora'da doğup yaşa-
ması
Sakinlerinin Zora'yı diğer tüm kadim kentlerden
daha köklü ve çok kültürlü olarak tanıtması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Altı nehrin ve üç sıradağın ötesinde, bir gö- renin bir daha unutamadığı bilge kent Zora yükselir. Zora'nın unutulmaz olmasının nede- ni, hatırlanan diğer kentler gibi anılarda ola- ğandışı bir imge bırakması değildir. Zora, her birinde özel güzellikler, nadir şeyler sunan so- kaklarıyla değil, sokaklar boyunca evlerin, ev- lerdeki kapı ve pencerelerin her türlü düzen- sizliği ve kaotik belirsizliği dışlayan kusursuz dizilişiyle akılda kalır. Zora'nın sırrı, tek bir no- tasının bile yerinden oynatılamadığı, değiştiri- ruları aşağıdaki parç cevaplayınız. W ni izleyen yeni şekiller üzerinde kurulmasında A R lemediği bir müzik partisyonundaki gibi birbiri- gizlidir. Zora'yı ezbere bilen biri, uyuyamadığı gecelerde kentin yollarında yürüdüğünü ha- yal eder ve kentin kusursuz düzeninin siirsel duraklarını adımlar: Bakır saat, berberin çiz- gili perdesi, dokuz fıskiyeli çeşme, köşedeki kahve, limana giden kestirme yol bunlardan bazılarıdır. Zora'da insanlığın varoluşunun bir arşivi gizlidir aslında. Akla gelebilecek her fi- kirle bu düzenin her noktası arasında belleğin anlık çağrışımlar yapmasına yarayacak bir benzerlik veya zıtlık ilişkisi kurulabilir. Zora'yı ezbere bilenlerin dünyanın en bilge kişileri ka- bul edilmesi de bundandır. 15. Bu parçaya göre Zora'yı ezbere bilmenin insanı dünyanın en bilge kişisi kılmasının nedeni aşağı- dakilerden hangisidir? A) Zura'nın, üzerine düşünen insanların hafızaların- da ve yaşamlarında somut ve kalıcı izler bırak- ması 2. İyilik tar liğin değ Bu h Zora'nın, sahip olduğu geniş kültürel mirası ve zengin bilgi birikimiyle insanlığın ortak hafızasını temsil etmesi Zora'yı unutulmaz kılan temel hangisidir? C) Zora'nın, yaratıcı hayal gücünü harekete geçi- recek nitelikte fiziki ve sosyal atmosfere sahip olması Düşünce ve bilim tarihine mal olmuş icat ve ke- şifler yapan birçok kişinin Zora'da doğup yaşa- ması Sakinlerinin Zora'yı diğer tüm kadim kentlerden daha köklü ve çok kültürlü olarak tanıtması
erin altına
na şiirim-
medyada
usak çok
u derme
meden,
-aylaşa-
bugüne
di yazı-
epimiz
dizeri
zelerle
Sılı şiir
nebi-
ndi-
zan-
çok
da
ya
-la
ği
TÜR
28. Dünyanın her yanında iklim değişiyor. İklim değişikliği sonucunda
az yerde iklim daha soğuk ve yağışlı olmaya başlarken ülkemiz
gibi Akdeniz'in çevresinde bulunan ülkelerde iklimler genellikle
daha sıcak ve kurak oluyor. Dünya tarihindeki ilk iklim değişikliği
bu değil, iklim daha önce de değişti. Ancak şu anda yaşadığımız
boyutta değişiklikler en azından son 25 milyon yıldır görülmedi,
Görülen değişiklikler de şu an yaşadığımız gibi 100-150 senede
değil yüz binlerce senede meydana geldiğinden doğanın ve tüm
canlıların değişime ayak uydurmak için yeterli zamanı olmuştu.
Şu anda yaşanan değişikliklerin iki önemli unsuru, daha önce
görülmemiş bir hızda meydana gelmeleri ve doğal nedenlerle so
değil insanlığın kömür, petrol ve doğal gaz yakarak atmosfere
karbondioksit salması sonucunda yaşanmasıdır.
yer
nin
tar
na
se
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Iklim, son 25 milyon yıldır herhangi bir değişime uğramamış-
tır.
Iklim değişikliğinin küresel ölçekte meydana gelmesinin ana
nedeni insan faaliyetleridir.
C) Günümüzde insan kaynaklı etmenler kadar doğal etmenler
de iklim değişikliğine neden olmaktadır.
30
Rom
da s
da
DY Geçmişten günümüze iklimde meydana gelen değişimler pek
çok canlı türünün yok olmasına neden olmuştur.
E) İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere ulaşan karbondioksit sa-
lınımları günümüzdeki iklim değişikliğinin başlıca sebebini
oluşturmaktadır.
ec
d
e
ta
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
erin altına na şiirim- medyada usak çok u derme meden, -aylaşa- bugüne di yazı- epimiz dizeri zelerle Sılı şiir nebi- ndi- zan- çok da ya -la ği TÜR 28. Dünyanın her yanında iklim değişiyor. İklim değişikliği sonucunda az yerde iklim daha soğuk ve yağışlı olmaya başlarken ülkemiz gibi Akdeniz'in çevresinde bulunan ülkelerde iklimler genellikle daha sıcak ve kurak oluyor. Dünya tarihindeki ilk iklim değişikliği bu değil, iklim daha önce de değişti. Ancak şu anda yaşadığımız boyutta değişiklikler en azından son 25 milyon yıldır görülmedi, Görülen değişiklikler de şu an yaşadığımız gibi 100-150 senede değil yüz binlerce senede meydana geldiğinden doğanın ve tüm canlıların değişime ayak uydurmak için yeterli zamanı olmuştu. Şu anda yaşanan değişikliklerin iki önemli unsuru, daha önce görülmemiş bir hızda meydana gelmeleri ve doğal nedenlerle so değil insanlığın kömür, petrol ve doğal gaz yakarak atmosfere karbondioksit salması sonucunda yaşanmasıdır. yer nin tar na se Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Iklim, son 25 milyon yıldır herhangi bir değişime uğramamış- tır. Iklim değişikliğinin küresel ölçekte meydana gelmesinin ana nedeni insan faaliyetleridir. C) Günümüzde insan kaynaklı etmenler kadar doğal etmenler de iklim değişikliğine neden olmaktadır. 30 Rom da s da DY Geçmişten günümüze iklimde meydana gelen değişimler pek çok canlı türünün yok olmasına neden olmuştur. E) İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere ulaşan karbondioksit sa- lınımları günümüzdeki iklim değişikliğinin başlıca sebebini oluşturmaktadır. ec d e ta
yan
ele
you
rev
thig
dik
lir.
13. Gözi çukur olursa insanun
Reşki vü kibri çok olur anun
Göz karası zekâ alâmetidür
Surh olursa şecâat âyetidür
Gözleri gök olanda olmaz edeb
Gözi çakır bahâdur olsa aceb
İçerik özelliklerinden hareketle bu dizelerin
aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alındığı
söylenebilir?
A) Fütüvvetnâme
B) Ruznâme
Surnâme
D) Sakinâme
Kıyafetnâme
obalstone
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
yan ele you rev thig dik lir. 13. Gözi çukur olursa insanun Reşki vü kibri çok olur anun Göz karası zekâ alâmetidür Surh olursa şecâat âyetidür Gözleri gök olanda olmaz edeb Gözi çakır bahâdur olsa aceb İçerik özelliklerinden hareketle bu dizelerin aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alındığı söylenebilir? A) Fütüvvetnâme B) Ruznâme Surnâme D) Sakinâme Kıyafetnâme obalstone
30
18. İyi çizerlerde sanat bilinci vardır. Bu çizerler daima, bir
şekilde işin sanatsal kısmına ağırlık vermek isterler/Tek-
rardan kaçmanın yolunu arar, gelişmeye çalışırlar. Doğ-
rusu ben de bunu yapmazsam çok utanıyorum. İçimden
bir ses "Sen de iyi alıştın!" diye konuşuyor. Hep gizli bir
el dürtüyor beni: "Yeni bir şeyler yap." diye. kosu) bei
durtujor.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) İyi bir çizer olmanın genelgeçer bir yöntemi var mıdır?
B) Çizerlerin sanatsal yöne ağırlık vermesi vazgeçilmez
koşul mudur? -
C) Karikatüristleri sanatçı olarak görmeyen aydınlar hak-
kındaki görüşünüz nedir?
D) Eserlerinizdeki özgünlüğe ulaşmanızın sırrı nedir?
E) Sanatta esinlenmenin doğru olduğunu düşünüyor
musunuz? ?
DE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30 18. İyi çizerlerde sanat bilinci vardır. Bu çizerler daima, bir şekilde işin sanatsal kısmına ağırlık vermek isterler/Tek- rardan kaçmanın yolunu arar, gelişmeye çalışırlar. Doğ- rusu ben de bunu yapmazsam çok utanıyorum. İçimden bir ses "Sen de iyi alıştın!" diye konuşuyor. Hep gizli bir el dürtüyor beni: "Yeni bir şeyler yap." diye. kosu) bei durtujor. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) İyi bir çizer olmanın genelgeçer bir yöntemi var mıdır? B) Çizerlerin sanatsal yöne ağırlık vermesi vazgeçilmez koşul mudur? - C) Karikatüristleri sanatçı olarak görmeyen aydınlar hak- kındaki görüşünüz nedir? D) Eserlerinizdeki özgünlüğe ulaşmanızın sırrı nedir? E) Sanatta esinlenmenin doğru olduğunu düşünüyor musunuz? ? DE
5. Sosyal medya; dijital ortamda herkesin fikrini özgürce dile ge-
tirebildiği, bilgi paylaşımının tek taraflı olmadığı bir platformdur.
Sosyal medya kullanıcıları internetin yaygınlaşmasına paralele
olarak günümüzde inanılmaz derecede artmıştır. Dünyada her
5 kişiden 2'si internet kullanırken ülkemizde her 5 internet kul-
lanıcısının dördü, sosyal medya kullanmaktadır. Gene dünya-
da her 3 kişiden birinin sosyal medya hesabı varken ülkemizde
her iki kişiden birinin sosyal medya hesabı bulunmaktadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Karşılaştırma
Çoğullaştırmalar
C) Bir kavramı açıklamasıyla verme
D) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma
E) Sayısal verilerden yararlanma
V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Sosyal medya; dijital ortamda herkesin fikrini özgürce dile ge- tirebildiği, bilgi paylaşımının tek taraflı olmadığı bir platformdur. Sosyal medya kullanıcıları internetin yaygınlaşmasına paralele olarak günümüzde inanılmaz derecede artmıştır. Dünyada her 5 kişiden 2'si internet kullanırken ülkemizde her 5 internet kul- lanıcısının dördü, sosyal medya kullanmaktadır. Gene dünya- da her 3 kişiden birinin sosyal medya hesabı varken ülkemizde her iki kişiden birinin sosyal medya hesabı bulunmaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşılaştırma Çoğullaştırmalar C) Bir kavramı açıklamasıyla verme D) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma E) Sayısal verilerden yararlanma V
O
E
Jo. Japon araştırmacılar, Ay'da astronotlar tarafından üs ola-
rak kullanılabilecek; 50 kilometre boyunca uzanan bir
mağara keşfettiler. Japon Havacılık ve Uzay Keşfi Ajansı
(JAXA) keşfedilen büyük yer altı mağarasının gelecekte
astronotlar için Ay üssü olarak kullanılabileceğini ümit
ettiklerini açıkladı 3,5 milyar yıl önce lavlardan oluştuğu
düşünülen mağaranın içine gelecekte bir uzay üssü ku-
rulması hâlinde astronotları Güneş'in yaydığı radyasyon
blive kozmik ışınlardan koruyabileceği düşünülüyor.
C
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Güneş ışınlarının astronotlara zarar verebildiği
BY Ay'daki mağaranın oluşumunun çok eskiye dayandığı
Ay'da, geçici konaklama yerinin inşa edilme ihtima-
li olduğu
D) Diğer gezegenlerde de Ay'dakine benzer üs kurula-
bileceği
?
Ay'daki mağaranın konaklama yeri inşasına uygun
olduğu
12
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
O E Jo. Japon araştırmacılar, Ay'da astronotlar tarafından üs ola- rak kullanılabilecek; 50 kilometre boyunca uzanan bir mağara keşfettiler. Japon Havacılık ve Uzay Keşfi Ajansı (JAXA) keşfedilen büyük yer altı mağarasının gelecekte astronotlar için Ay üssü olarak kullanılabileceğini ümit ettiklerini açıkladı 3,5 milyar yıl önce lavlardan oluştuğu düşünülen mağaranın içine gelecekte bir uzay üssü ku- rulması hâlinde astronotları Güneş'in yaydığı radyasyon blive kozmik ışınlardan koruyabileceği düşünülüyor. C Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Güneş ışınlarının astronotlara zarar verebildiği BY Ay'daki mağaranın oluşumunun çok eskiye dayandığı Ay'da, geçici konaklama yerinin inşa edilme ihtima- li olduğu D) Diğer gezegenlerde de Ay'dakine benzer üs kurula- bileceği ? Ay'daki mağaranın konaklama yeri inşasına uygun olduğu 12
ap-
önce
algıla-
urum;
emez.
aklan-
olma-
flörün
top-
tu-
izin
msal
ke-
si
Synapse Education Publishing
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Verem, mycobacterium tuberculosis denilen bakteri-
nin neden olduğu, genellikle akciğerleri etkileyen bir
hastalıktır. Verem mikrobu, hastanın öksürmesi sıra-
sında havaya karışır. Bu nedenle, mikrobun hasta ile
uzun süre ve yakın teması olan kişilere bulaşma riski
oldukça yüksektir. Vücuduna verem mikrobu giren
kişide hastalık oluşma olasılığı hayat boyu % 5-10
arasındadır. Bağışıklık sisteminde zayıflama gibi çe-
şitli faktörlere bağlı olarak bu risk artabilir. Üç hafta
veya daha uzun süre devam eden öksürük, kanlı
balgam, göğüs ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı,
iştahsızlık, ateş, titreme ve gece terlemeleri, hemen
her veremlinin-dile getirdiği en önemli şikâyetlerdir.
Ama veremde kesin tanı, ancak yapılacak testlerle.,
ve balgamda verem mikrobunun görülmesiyle konur.
Verem hastasının, birden fazla ilacı düzenli ve yeterli
süre ullanması gerekir. Tedavi sürecinde ilaçları re-
çeteye uygun kullanmak çok önemlidir. Tedavi erken
sonlandırılırsa kişi tekrar hastalanabilir. İlaçlar uygun
kullanılmazsa hâlâ canlı olan bakteriler bu ilaçlara
dirençli hâle gelebilir. İlaçlara dirençli veremi tedavi
etmek daha zor ve daha pahalıdır.
39. Bu parçadan, "verem" ile ilgili olarak,
Verem, bulaşıcı bir hastalıktır.
Verem hastalığının teşhisi ve tedavisi kolaydır.
Verem mikrobu bulaşan her insan, hasta olur.
IV. Veremin tedavisi mümkundur
yargılarından hangilerine kesinlikle ulaşılabilir?
VT.
A) I ve III
D) II ve IV
B) I ve IV
C) II ve I
E) If ve IV
40. Bu parçada "verem" ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinil
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ap- önce algıla- urum; emez. aklan- olma- flörün top- tu- izin msal ke- si Synapse Education Publishing 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Verem, mycobacterium tuberculosis denilen bakteri- nin neden olduğu, genellikle akciğerleri etkileyen bir hastalıktır. Verem mikrobu, hastanın öksürmesi sıra- sında havaya karışır. Bu nedenle, mikrobun hasta ile uzun süre ve yakın teması olan kişilere bulaşma riski oldukça yüksektir. Vücuduna verem mikrobu giren kişide hastalık oluşma olasılığı hayat boyu % 5-10 arasındadır. Bağışıklık sisteminde zayıflama gibi çe- şitli faktörlere bağlı olarak bu risk artabilir. Üç hafta veya daha uzun süre devam eden öksürük, kanlı balgam, göğüs ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık, ateş, titreme ve gece terlemeleri, hemen her veremlinin-dile getirdiği en önemli şikâyetlerdir. Ama veremde kesin tanı, ancak yapılacak testlerle., ve balgamda verem mikrobunun görülmesiyle konur. Verem hastasının, birden fazla ilacı düzenli ve yeterli süre ullanması gerekir. Tedavi sürecinde ilaçları re- çeteye uygun kullanmak çok önemlidir. Tedavi erken sonlandırılırsa kişi tekrar hastalanabilir. İlaçlar uygun kullanılmazsa hâlâ canlı olan bakteriler bu ilaçlara dirençli hâle gelebilir. İlaçlara dirençli veremi tedavi etmek daha zor ve daha pahalıdır. 39. Bu parçadan, "verem" ile ilgili olarak, Verem, bulaşıcı bir hastalıktır. Verem hastalığının teşhisi ve tedavisi kolaydır. Verem mikrobu bulaşan her insan, hasta olur. IV. Veremin tedavisi mümkundur yargılarından hangilerine kesinlikle ulaşılabilir? VT. A) I ve III D) II ve IV B) I ve IV C) II ve I E) If ve IV 40. Bu parçada "verem" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinil
E) Yaşadığı dönemin sanatsal birikimine hâkim olma-
ları gerektiğinden
39. Benden önce yazılan, emek harcanan her esere saygı
duyuyorum. Okuyucu olarak benimsediğim edebiyat
ölçütlerine karşı çıkıp yeni ufuklar açacak bir yazar ol-
mak istiyorum.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
takgret
A) Edebiyat birikimini oluşturanların çabasını takdir et-
tiği
B) Hem okur hem de yazarlık özelliği taşıdığı
C) Okuyuculuk ve yazarlık ölçütlerinin birbirinden
farklı olduğu
D) Yazar olarak özgünlüğü amaç edindiği
E) Yazarlık yönünün okuyuculuk yönünden daha nes-
nel olduğu
TÜRKÇE
8
5x2
10.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E) Yaşadığı dönemin sanatsal birikimine hâkim olma- ları gerektiğinden 39. Benden önce yazılan, emek harcanan her esere saygı duyuyorum. Okuyucu olarak benimsediğim edebiyat ölçütlerine karşı çıkıp yeni ufuklar açacak bir yazar ol- mak istiyorum. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? takgret A) Edebiyat birikimini oluşturanların çabasını takdir et- tiği B) Hem okur hem de yazarlık özelliği taşıdığı C) Okuyuculuk ve yazarlık ölçütlerinin birbirinden farklı olduğu D) Yazar olarak özgünlüğü amaç edindiği E) Yazarlık yönünün okuyuculuk yönünden daha nes- nel olduğu TÜRKÇE 8 5x2 10.
malar göster
cukluk döne
8
davranışları s
kan yeme
lir. Boyun
pac, depre-
enç kizlar
sık görül
üm yaşa
ipin har
nç kızlar
yaşantı-
ocuklara S
ir. Yine
bağının
yeme
kilerin
ğinin
surlar
olan
eme
SÖZ
uk-
za,
ia
+
3.
BENIM HOCAM
Anne babalanın çocuklarına karşı t
ve düzenli olarak gösterdikleri d
kalıpları, onların ruhsal uyumu aç
belirleyici rol oynar. Anne babanın olum
lu ve destekleyici tutumlan çocuğun gel
şimine katkı sağlarken olumsuz ve kisit
layıcı tutumları bazı ruhsal problemlerin
ortaya çıkmasına neden olur. Allere
çocuğa karşı gösterilen tutumlar, aile
yapısıyla birlikte çocuğun kişilik gelişimi
üzerinde oldukça büyük rol oynamakta-
dır. Yapılan bir çalışmada lise öğrencile-
rinin utangaçlıkları algılanan anne baba
tutumları ile ilişkili olduğu sonucuna ula-
şılmıştır. Anne babalarının tutumlarını
otoriter algılayanların utangaçlıklarının
demokratik algılayanlardan anlamlı
düzeyde yüksek bulunmuştur. Ayrıca
problem çözme yaklaşımlarından düşü-
kaçıngan, değerlendirici, kendine
güvenli ve planlı yaklaşımların utangaçlık
ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu sonu-
cuna ulaşılmıştır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin
hangisine ulaşılabilir?
aindan
AEbeveynlerin çocuklarına verdiği eği-
tim, çocuğun okulda gördüğü eğitim-
le bütünleşerek belli bir seviyeye
gelir.
B) Çocuğun belli bir karakter kazanma-
sında anne baba tutumları kadar
çocuğun iyi bir akademik eğitim gör-
mesi de önemlidir.
C) Anne baba tutumları, belli bir tutarlı-
likta olursa çocuğun utangaç veya
içe kapanık olması beklenmez.
D) Olumsuz anne baba tutumları, çocu-
ğu birçok açıdan ve psikolojik bakım-
dan kötü bir durumun içine atabilir.
ET Çocuğun psikolojik rahatsızlık yaşa-
masının temel nedeni ailesinden
olumsuz kişilikleri model almasıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
malar göster cukluk döne 8 davranışları s kan yeme lir. Boyun pac, depre- enç kizlar sık görül üm yaşa ipin har nç kızlar yaşantı- ocuklara S ir. Yine bağının yeme kilerin ğinin surlar olan eme SÖZ uk- za, ia + 3. BENIM HOCAM Anne babalanın çocuklarına karşı t ve düzenli olarak gösterdikleri d kalıpları, onların ruhsal uyumu aç belirleyici rol oynar. Anne babanın olum lu ve destekleyici tutumlan çocuğun gel şimine katkı sağlarken olumsuz ve kisit layıcı tutumları bazı ruhsal problemlerin ortaya çıkmasına neden olur. Allere çocuğa karşı gösterilen tutumlar, aile yapısıyla birlikte çocuğun kişilik gelişimi üzerinde oldukça büyük rol oynamakta- dır. Yapılan bir çalışmada lise öğrencile- rinin utangaçlıkları algılanan anne baba tutumları ile ilişkili olduğu sonucuna ula- şılmıştır. Anne babalarının tutumlarını otoriter algılayanların utangaçlıklarının demokratik algılayanlardan anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Ayrıca problem çözme yaklaşımlarından düşü- kaçıngan, değerlendirici, kendine güvenli ve planlı yaklaşımların utangaçlık ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu sonu- cuna ulaşılmıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? aindan AEbeveynlerin çocuklarına verdiği eği- tim, çocuğun okulda gördüğü eğitim- le bütünleşerek belli bir seviyeye gelir. B) Çocuğun belli bir karakter kazanma- sında anne baba tutumları kadar çocuğun iyi bir akademik eğitim gör- mesi de önemlidir. C) Anne baba tutumları, belli bir tutarlı- likta olursa çocuğun utangaç veya içe kapanık olması beklenmez. D) Olumsuz anne baba tutumları, çocu- ğu birçok açıdan ve psikolojik bakım- dan kötü bir durumun içine atabilir. ET Çocuğun psikolojik rahatsızlık yaşa- masının temel nedeni ailesinden olumsuz kişilikleri model almasıdır.