Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

30. Her yazar kesinlikle kendi yaşantısından beslenir. Bu nedenle kendi yaşantımla örtüsmeyen hiçbir eseri yazmış olmavi iste medim. Ancak edebi niteliği yüzünden kıskandığım, özendiğim çok kitap oldu tabii. Bunlardan biri Ahmet Hamdi Tanpinarin Huzurudur herhalde. Peyami Safa'nın Biz insanlar gibi bir esed de yazmış olmayı çok isterim. Bu sözler aşağıdakilerden hangisine karşılık olarak söy- lenmiş olabilir? A) Tüm eserlerinizde kendi hayatınızı mı yansıttınız? B) Eserleriniz yaşantıya mı dayanır yoksa kurmacaya mı? C) Eserlerinizin bir özentiden yola çıktığını düşünüyor musu nuz? Q DV Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir eser var mı? E) Daha çok sevdiğiniz kitapların benzerlerini mi yazmaya çalıştınız? TYT "Pembe Deneme 5" - 2201/05 8

37. Yakın zamanlara kadar(makro yaklaşımın hâkim oldu- ğu klasik sosyolojide son dönemlerde önemli değişimler yaşanmıştır. Faaliyet sahasında genişlemeye giderek topluma bütüncül yaklaşımın yanı sıra mikro alanlarla da ilgilenmeye başlamıştır. Öteden beri devam edege- len sosyolojinin toplumu bireye karşı önceleyen kuram- sal inşasına karşın yakın dönemde yüz yüze ilişkilerin ve etkileşimlerin toplumsal belirlenimdeki katkıları da benimsenmiştir. Modern sosyoloji olarak adlandırılan bu yeni yaklaşım hem kendisiyle bir yüzleşme gerçek- leştirmiş hem de yeni bir sosyolojik perspektifi literatüre kazandırmıştır. Bu sosyolojik perspektif içerisinde toplu- mun en alt birimi olan kişinin toplumsal yapıyı ilgilendi- ren hayatı da mercek altına alınmaya başlamıştır. r? gi- a- ür- asi asi 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin klasik sosyolojinin ilgi alanlarından biri olduğu söy- lenemez? 530 A) Sosyal medya kullanımında yaş ve meslek analizle- inin tespiti B) Ekonomik durumla tüketim alışkanlıkları arasındaki bağ C) Dışarıdan gelen göçlerin bir şehrin kültürel yapısına etkisi D) iş hayatında sorun yaşayan birinin ailesine yaklaşım biçimi E) Kültürel değişimlerin aile hayatında meydana getir- diği farklılıklar 39

e TI ki: in tik bu la- an ere an rak ağı kta ma- aya- nda atti carşı Deneme-11, 19. Dil gelişimi kuramları, çocukların istekle- rine yön veren seslenmeleri taklit etme- lerini içeren davranışçı yaklaşım kuramı, yetişkinlerin model alındığı sosyal etki- leşim kuramı ve Chomsky'nin temsilcisi olduğu psikolinguistik yaklaşım kuramı- dir. Chomsky'e göre çocuk doğuştan gelen bir yetenekle dili kullanmaktadır. İnsanlar iç dil kapasitesi ile doğmakta ve çevrelerinde konuşulan dili, doğuştan getirilen dil yetisi ile keşfedip içselleştir- mektedirler. Çocuklarda gözlemlenen dil gelişimine bakıldığı zaman; yaş gereği öğrenilmesi mümkün olmayan karmaşık süreçlerin çok kısa bir zaman diliminde edinilmesi ve bunların büyük bir ben- zerlik göstermesi, bu görüşü doğrular niteliktedir. Bu açıdan bakıldığı zaman Chomsky'nin bu kuramının özel bir konu- ma sahip olması kaçınılmazdır. BENIM HOCAM Bu parçaya göre aşağıdakilerden han- gisi psikolinguistik kuramla örtüşür? A) Biyolojik altyapısı olan insan, çevre- sindekilere ihtiyaç duymadan konu- şabilir. B) Konuşma için çevre faktörü kalıtım özelliklerinden önemlidir. C) Çevre veya biyolojik donanım, tek başına konuşma yetisi kazandırmaz. D) Insan, kendisine verilen ödül ve ceza- ya göre konuşma yetisini kazanır. E) Dili zengin kullanmak için bireyin kalıt- sal özelliklerinin iyi olması gerekir.

piyi en- e- an et A 31. Çevre okuryazarlığı, kişileri çevreyle ilgili sorunları fark edip ele almaya hazırlar. Çevre okuryazarı kişiler, tespit ettikleri sorunları ortadan kaldırmaya yönelik yaklaşım sergilerler. Bu açıdan toplumda bu türden bireylerin ması önemlidir. Çevre okuryazarı olan kişiler, bireysel olarak ya da başkalarıyla çevre hakkında bilinçli karar- lar alabilir; alınan bu kararlar doğrultusunda da güçlü bir iradeyle hareket ederler. Bu kişiler; farklı oranlarda çe- şitli çevresel kavramların, sorunların bilgisine vakıftırlar Çevreye yönelik bilişsel ve duygusal eğilimlere oldukları bilgi ve anlayışı uygulamak için uygun davranış ve sahip becerilerine sahiptirler. A Bu parçaya göre çevre okuryazarları aşağıdakiler- den hangisiyle nitelendirilemez? A) Eylemci C) Duyarlı B) Çözüm odaklı D) Donanımlı E) Yeniliğe açık A 32.

E) Çocu kurmasının sonu 12.-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir coğrafyacıya "Ada nedir?" diye sorduğu- nuzda nasıl bir cevap alırsınız? Coğrafi konu- mu, yüzey şekilleri, yüz ölçümü, nüfusu ve ik- limi incelenen, her yanı suyla çevrili olan kara parçasıdır ada onun için. Peki, bir yazar için adanın anlamı nedir? Yazar, öncelikle ada diye tanımlanan yer biçiminin doğal yapısın- da bulunan birtakım özelliklere, bu özelliklerin kendisine sağlayacağı anlatım imkânlarına ilgi duyar. Mesela bütün adalarda dışarıdan ayrılmış, kendiyle sınırlanmış olma hâli var- dır. Her ada, bir bakıma bütünden ayrılmış, dünyayı veya ana karayı uzağında, dışında bırakmıştır. Adada yaşayan bir kimse için dört bir yanını çepeçevre kuşatan denizlerin öte- sindeki dünya, "dışarı"dır. Ada-dünya ilişkisin- de göze çarpan bu içeri-dışarı karşıtlığı bütün adalar için geçerlidir. Çünkü her ada, alabil- diğine geniş, sonsuz, karmaşık dış dünya ile karşılaştırıldığında, sınırları belli olan bir ya- şama alanıdır. Yazar da ada dendiği zaman kendini bu yaşam alanının içinde bulur. Tanımlanmas 14. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Örneklemeye yer verilmiştir. BY Karşılaştırma yapılmıştır. Tanımlamaya başvurmuştur. Dr Genellemelere başvurulmuştur. Benzetmelerden yararlanılmıştır.

sağ- çev- dün- diği slu- ver az 24. Hayvan sevgisinin verili, başka bir deyişle doğustan sahip olduğumuz duygulardan biri olduğu doğrudur. Başka canl fara karşı abartılı tepkilerle ürkütülmemiş çocukların ve özel likle bebeklerin, bütün hayvanlara karşı doğal bir yakınlık gös terdiğine herkes tanık olmuştur. Içten bir sevgi ile dolu olan çocuklar, zamanla sokakta yaşayan dört ayaklı komşularımı zın "aslında masum olmadığı" konusunda olumsuz duyğu larla doldurulur ve çoğunlukla anlamsız, karşılığı bulunma- yan bir korku geliştirmekten kendilerini alıkoyamazlar. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? MOMENTUM ABütün canlılar, kendilerinden başka varlıklara karşı olum- lu duygularla dünyaya gelir. B) Bebeklerdeki hayvan sevgisi, karşılandaki canlılar ta- rafından da aynı karşılığı görür. C) insanlarda hayvan korkusunun gelişmesinde çevresel yönlendirmelerin rolü büyüktür. We HO D) Abartılı tepkilerimiz, hayvanların da bize karşı saldırgan- laşmasına neden olmaktadır. E) Hayvan korkusu, doğru bir yaklaşımla zaman içerisinde tümüyle ortadan kaldırılabilir.

Bu parça iki paragrafa ayrilmak isterse ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I B) III C) V D) V E) VI Mutsuzların yaygın olduğu bir toplumda, mutlu görü- nen az insanın da gerçekten mutlu olması düşünüle- mez. Çünkü sosyal yaşamın birer ögesi olan insanlar, birbirlerinin mutluluk kaynağıdır. Elbette kaynaklardan bazılarının zayıflaması, mutluluk dengesini bozacaktır. Örneğin, her gün sofrasında istediğini bulan bir zen- ginin, aç komşularına yeterince yardım etmemesi, başka insancıl sorumluluklarını yapmamış olması o zengini de mutsuzluğa itecektir. Buna rağmen kendini hâlâ mutlu görüyorsa aklından zoru var demektir. Gü- nümüzde akrabasının, dostunun, komşusunun hatta başka ülke insanının tasasını, kivancını paylaşmayan, başkaları ile yardımlaşmayan kişinin mutlu olması dü- şünülemez. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Diğer Sayfaya Geçiniz. A) Mutluluk ve mutsuzluk iç içe geçmiş iki yaşamsal ögedir. B) insanlar arasındaki mevcut iletişim, sadece mutlu- luk üzerine olmalıdır. CMutsuzluk olgusunun temelinde insanlardaki do- yumsuzluk bulunmaktadır. D) Birbirleriyle yardımlaşan ve birbirini mutlu eden in- sanların mutsuz olması söz konusu değildir. E) Mutlu olmak adına insanlar hayat boyu mücadele vermekte, mutsuzluğun koşullarını ortadan kaldır- maya çalışmaktadır.

26 Kimi uslu öğütler vererek, kimi ateş püskürerek sanat- çıların artık çocukluğu bırakmalarını, yüzyıllardır de- nenmiş yollara girmelerini istiyorlar. Dediklerine bakılır- sa şiirde olsun; resimde, mimarlıkta olsun yeni çığırlar, insan zevkinde bir düşme olduğunu gösteriyormuş. Önüne geçilmezse dünyada güzellik kalmayacakmış. Dünküler, ölmez eserler yaratmanın yolunu bulmuşlar; bugünkülerin işi onlara uymak olmalıymış. Böyle eski- ye benzemenin, araştırmalardan kaçıp kafayı tembel- leştirmenin adını "klasik" olmak koymuşlar. Hâlbuki iyi bir sanatçı olmanın koşulu; denenmemişi denemek, klasik yöntemleri bırakıp yepyeni metotlarla okuyucuya seslenebilmektir. Bu sözleri söyleyen kişinin asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Değerli bir sanatçı, özgünlüğü ve değişikliğiyle ken- dini ispatlar. B) Her eseri beğenme yanılgısına düşülmemelidir. C) Başarıyı taklit etmek acizlerin işidir. D) Klasik eserlerin başarısını yakalamak mümkün de- ğildir. E) Her sanatçı, değişime ayak uydurmayı bilmelidir. 28. 7

22. Atını çektiler bindi. Koşturdu anasının evine geldi. Alından indi anasının ağzını aradı. Seg- rek burada söylemiş, görelim hanım ne söyle- miş: Kalkıp ana yerimden doğruldum Yelesi kara cins atıma sıçrayıp bindim Çapraz yatan Ala Dağ eteğine vardım Kudretli Oğuz ellerinde düğün dernek var- mış oraya vardım Yemek içmek arasında Ak boz atlı bir haberci geldi Çok zamanmış Egrek derler bir yiğit esirmiş Kadir Tanrı yol vermiş çıkıp gelmiş Büyük Küçük kalmadı o yiğide karşı gitti Ana ben de varayım mı ne dersin? dedi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Manzum mensur karışık şekilde oluştu- rulmuştur. B) - Sade, anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Bir olay örgüsü içinde diyaloglardan yarar- lanılmıştır. D) Kahramanları gerçekçi nitelikler taşır. E) Olağanüstü olaylar ayrıntılarıyla anlatıl- mıştır. 24. Edebiya öykü ya açısınd elde et maya ile ilgil aktara Bunum Bu pa akışır melic A) B) O D) E)

at olarak ayrı an bir e duğu bir eşitli ve CI ve man 12 39.-40. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. (1) Çeviri eleştirisi, özgün metnin ve çeviri metnin karşılaştırmalı çözümlemesinin düzenli olarak yapılmasını içerir. (11) Bu çözümleme sadece kaynak ve çeviri metni değil, metinlerin ait oldukları dizgelerin de göz önüne alınmasını gerektirir. (III) Karşılaştırmalı çözümlemenin gayesi, çeviri metnin hangi unsurların etkisi altında yönlendirilerek dilsel göstergelerce hedef dile aktarıldığını ve kaynak metinden sapmaların sebeplerini araştırmaktır. (IV) Çağdaş çeviri kuramlarında ve çalışmalarında benimsendiği şekliyle genel çeviri kuramı, oldukça verimli ve gerekli bir sahadır. (V) Günümüzde çeviri eleştirisi, sadece öznel zevklerin ve sezilerin bir aktarımı olmaktan sıyrılmıştır. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırmalı çözümleme, kaynak metinden sapmaların nedenleri üzerinde durmaktadır. B) Orijinal metnin ve tercüme metnin karşılaştırmalı analizinin düzenli olarak yapılması, çeviri eleştirisinin kapsamındadır. C) Tercüme metin, birtakım unsurların tesiri altında yönlendirilerek dilsel göstergelerce hedef dile aktarılmaktadır. D) Öznel zevk ve sezilerin aktarılması, günümüz çeviri eleştirisinde artık ilgi görmemektedir. E) Özgün metin ile çeviri metnin karşılaştırmalı çözümlemesi, kaynak ve çeviri metnin yanında metinlerin ait oldukları dizgelerin de hesaba katılmasını gerektirir. b molekülleri ile ilgil orden hangisi doğru molekülIO u alsiyum yuvar tasyum HE hikh bir insanda hangisinin ger- n artması süzülmenin ya- artmasi

TYT/Türkçe 22. Herkes Brian May'i ünlü rock grubu Queen'in efsanevi gitaristi olarak tanıyor olabilir ancak o, aynı zamanda Imperial Collegede fizik ve matematik alanlarında çift ana dal yapmış, Matematik Bölümünü birincilikle bitirmiş bir bilim insanıdır/Astrofizik doktorasına sahip olan Bri- an May, popüler bilim ve amatör astronomi alanında dü- zenlediği etkinliklerin yanı sıra, NASA'nın Plüton'u araş- tırmak üzere gönderdiği "New Horizons" uzay aracının kontrol grubunda yer almaktadır. Bu alandaki son görevi ise NASA'nın Plüton keşif araçlarının rotasının belirlen- mesidir. Bu araçların, Plüton uçuşları sırasında Oort Bulutu'nun bulunduğu bölgeler hakkında yeni bulgular ortaya çıkarabileceğini düşünen Brian May, bu konu hakkında 2015 yılına kadar Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarında çalışmıştır. Bu alanda gelişim sağlanmasına emek verdiğinden dolayı NASA'nın Plūton geçişi hakkındaki bir basın konferansında, kendi- sine özellikle teşekkür edilmiştir. Bu parçada Brian May ile ilgili aşağıdakilerden han- gisine değinilmemiştir? A Matematik alanında da eğitim gördüğüne B) Astronomi bilgisinin amatör düzeyde olduğuna CT Pluton keşif araçlarıyla ilgili bir öngörüde bulundu- ğuna D) Hem müzisyen hem fizikçi olarak başarı elde ettiğine E) New Horizons göreviyle NASA'ya katkıda bulundu- guna 23. a y B rc ha B) D+ E) A la m

TEST Paragrafta Yardımcı Düşünceler - IV 1. Yunanca "dokuz" anlamına gelen "enne" ve "nok- ta, şekil" anlamına gelen "gram" kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulan enneagram", "dokuz nokta" anlamına gelmekte olup Ichazo tarafından modern dünyaya sunulmuştur. 1960'lardan bugü- ne ise birçok psikiyatr tarafından bilimsel çalışma- lara konu olmuştur. Ona göre kişilik tipleri, temelde belirgin bir biçimde birbirinden ayrılan, dokuz farkli düşünme, hissetme ve eyleme geçme tarzından oluşur. Enneagram, her insanın bu dokuz yapıdan birinin baskınlığı ile doğduğunu söyler. Bu yapı, kişinin temel mizacını gösterir. Aynı zamanda en- neagrama göre insanların bu mizaç yapılarından birinin özelliklerine sahip olmakla beraber kendi yapılarından farklı bir diğer yapıdan etkilenebile- ceğini de ifade eder. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? insanlar bazı karakter özelliklerini doğuştan edinirler. PEnneagram, Yunancadaki bazı kelimelerin bir- leşiminden oluşan bir kavramdır. Ichazo, insanların dokuz kişilik tipinden birine sahip olduğunu savunur. Enneagram, psikoloji haricinde diğer alanların da ilgi odagnolmuştur. E) Enneagrama göre, dokuz kisilik şekli arasında ortak noktalar bulunabilir.

Türk halkının diline sahip çıkarak dilden sözcük atılması anlayışına izin vermediğine Bir dilin, o dildeki kelimelerin oluşup yerleşebilmesi için A uzun zaman gerektiğine 7. D) ina meleri dilden Palme Yayınevi Tiyatronun geniş salonunda, gösteriden sonra bir kok- teyl verildi. Kokteyle katılan genç sanatçıları uzaktan gözlemledim. Başarıyı elde etmenin ağırbaşlı ve sessiz mutluluğu içindeydiler. Birkaçıyla da sohbet ettim. Bu gençler, öyle televizyon kanallarında reklam edilip bir gün- de şöhret ve kazanca ulaşan sanat fukaraları gibi o kanal senin bu kanal benim dolaşarak medyatik olmaya meraklı değiller. Onlar, sanatın yüce bir hedef, başarıya ulaşmanın bir çile olduğunun bilincindeler. Bu parçadan, sözü edilen gençlerle ilgili aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Sanat alanında belli bir başarı noktasına geldikleri B) Kendilerini reklam etme gibi bir dertlerinin olmadığı Sanatın ulaşılması gereken bir değer olduğunun bilin- cinde olmaları seve D) Un kazanmanın verdiği bir öz güven içinde oldukları Başarıya ulaşmanın sıkıntılı bir yoldan geçtiğinin farkın- da olmaları Düm 9. MO di öze iç m r

Daha çok lanmalarında büyük değişiklikler yapılabilir. D) Edebiyata gönül veren bir insan, okuduğu romanların değiştirilerek sinemaya uyarlanmasını kabul edemez. E) Her şeyin orijinali güzelken edebî eserleri ticari kaygılar uğruna değiştirmek yanlıştır. "Laf olsun, beri gelsin." diyerek yazılan öykülerin birer laf- tan başka bir şey olmadığını söylememiz gerek. Bu sayede eleştirmenlerin dikkatini çekmeye çalışan genç sanatçılar, içi boş konuşmalarına muhatap bulamayınca tüm lafları ceplerine koyup alıcı aramaya çıkıyorlar edebiyat pazarla- rinda. Alıcısı olmayan lafların bir müddet sonra form değiş- tirdiğini görüyorsunuz. Laftan ibaret öyküler birer romana, öykü parçacıkları şiire dönüyor edebiyat enkazı yurdumda. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Genç yazarların maddi imkânsızlıklar yüzünden değer- siz eserlerini bir an önce ellerinden çıkarmaya çalıştık- larına B) Edebiyatın, niteliksiz yazarlarca mal alım satımı yapılan mekânlara dönüştürüldüğüne C) İçerik ve üslubuna dikkat edilmeden yazılan eserlerin ilgi görmeyeceğine İçi boş öykülerin, eleştirmenlerin dikkatini kolay kolay çekemediklerine E) Değersiz metinlerin göz boyamak amacıyla türleri de- ğiştirilip yeniden sunulduğuna

erini e zun in di r rinin atı smi lerinin K cor. ardan 26 ve 27. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Roger Waters'ın ve grubu Pink Floyd'un efsane şarkısı Another Brick In The Wall, yıllardır eğitime isyan edenlerin marşıydı. Oysa bu şarkının bilinenden çok farklı bir anlamı ve ortaya çıkış gerekçesi var: Grup; 1977'de stadyumlarda konserler veriyordu. Ön sıralarda kendilerini rahatsız eden gürültücü hayranlarından birine tükürüp konseri yarıda bırakan Roger Waters, dinleyicileriyle kendi arasına mesafe koymaya karar verdi ve etrafına duygusal bir bariyer koydu. Metaforik olarak özel hayatındaki tuğlalardan biri olan bu olay, yabancılaşmayı konu alan The Wall albümüne de esin kaynağı oldu. Şarkıdaki nakarat olan, "We don't need no education." cümlesi çift anlamlıydı ve "Eğitime ihtiyacımız yok." dışında "Biz iyi bir eğitim sistemi istiyoruz." anlamına geliyordu. Roger Waters, "Eğitimi benden daha çok savunan birini bulamazsınız. Şarkı, bizim üzerimizde haksız ve yanlış kontrolü olan insanlara karşı bir isyandı." demiştir. 27. Bu parçada söz edilen Another Brick in the Wall ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Çıkış öyküsünün şarkıdan ilginç olduğu B) Sozlerinin tamamen yanlış biçimde yorumlandığı CHEnteresan metaforlar içeren bir şarkı olduğu D) Mesajlarının evrensel özellikler taşıdığı E) Eğitime isyan edenlerce çok sevildiği De Sher

5. Antalya'nın Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi; ikinci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 33'üncü kişisel sergisiyle tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve ressam Ege Aydan'ı ağırlayıp Aydan'ın pandemi dönemin- de ve hemen öncesinde yaptığı sulu boya çalışmalardan oluşan sergisine, 26 Kasım'a kadar ev sahipliği yapacak. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Antalya'nın Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezinde tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve ressam Ege Aydan'ın 33'üncü kişisel sergisi 26 Kasım'a kadar sergilenecek. MIRAY YAYINLARI B) Ege Aydan'ın önceki sergilerinden farklı olarak Antalya'nın Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezindeki bu sergisi bağımsız temaları işleyen bir sergi olacak. Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde Türkan Şoray Kültür Mer- kezinin 33'üncü açılış sergisi 26 Kasım'a kadar devam edecek ve burada Ege Aydan'ın çalışmaları sergilenecek. DY Tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve ressam Ege Aydan'ın 33'üncü Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Mer- kezi sergisinde sulu boya çalışmaları sergilenecek. İkinci kuruluş yıl dönümünde Antalya'nın Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi, Ege Aydan'ın pandemi dönemiyle ilgili sulu boya çalışmalarının sergi- sine ev sahipliği yapacak. MİRAY YAYINLARI 2 C) III. cürblade D) IV. cümled V. cümlede 7. (1) Tüm zama eserin asıl b. dünyalarına dışlanmış bir ne de akıcı W lerin birbirler en önemlisi ediyor. (IV) olması bu r oluyor. (V) eser, yazar bırsızlıkla b Bu parça üslup her A) Yalnız