Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

7.
>
TYT/Türkçe
(1) Fonksiyonel tip; hastalığın altında yatan kök neden-
leri ele almak ve en uygun sağlığa, iyileşmeye kavuş-
mak için hastaları ve hekimleri birlikte çalışmaya teş-
vik eden, bireyselleştirilmiş, hasta merkezli, bilim temel-
li bir modeldir. (II) ilk kez ABD'de 2000'li yılların başın-
da ortaya çıkarak kısa sürede popülerleşmeye başlayan
bu yaklaşım, kişiyle ilgili genetik, biyokimyasal ve çevre-
sel faktörlerin ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.
(III) Semptomların baskılanmasının hasta için akut dö-
nemdeki rahatlatıcı etkisini kabul etmekle birlikte, has-
talıkların derininde yatan sebeplerini araştırır ve düzeltil-
mesini sağlamaya çalışır. (IV) Daha da önemlisi bu has-
talıklara zemin hazırlayan beslenme ve yaşam stili fak-
törlerine işaret ederek koruyucu tıbbi bir çerçeve çizer.
(V) Gün geçtikçe artmakta olan kronik dejeneratif hasta-
lıkların önlenmesi ve tedavisinde sağladığı holistik bakış
açısıyla sağlık finansman modellerinin altından kalkmak-
ta zorlandığı ağır mali yükü hafifletmeye adaydır.
Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde fonk-
siyonel tıp hakkında aşağıdakilerin hangisi söylene-
mez?
AT. cümlede, belirleyici özelliklerine yer verilerek tanı-
mi yapılmıştır.
B) II. cümlede, ne zaman ve nerede doğduğundan, kişi-
yi çok yönlü olarak tanımayı esas aldığından söz
edilmiştir.
CIII. cümlede, hasta merkezli bir yaklaşım olmaktan
çok hastalık odaklı bir yaklaşım üzerine temellendiği
açıklanmıştır.
DXIV. cümlede, gıdalar ve hayat tarzıyla hastalıklar ara-
sindaki ilişkiye dikkat çekilerek koruyucu hekimlik
işlevinden bahsedilmiştir.
E) V. cümlede, sağlık sistemini ekonomik açıdan rahat-
latabileceğine değinilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. > TYT/Türkçe (1) Fonksiyonel tip; hastalığın altında yatan kök neden- leri ele almak ve en uygun sağlığa, iyileşmeye kavuş- mak için hastaları ve hekimleri birlikte çalışmaya teş- vik eden, bireyselleştirilmiş, hasta merkezli, bilim temel- li bir modeldir. (II) ilk kez ABD'de 2000'li yılların başın- da ortaya çıkarak kısa sürede popülerleşmeye başlayan bu yaklaşım, kişiyle ilgili genetik, biyokimyasal ve çevre- sel faktörlerin ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını gerektirir. (III) Semptomların baskılanmasının hasta için akut dö- nemdeki rahatlatıcı etkisini kabul etmekle birlikte, has- talıkların derininde yatan sebeplerini araştırır ve düzeltil- mesini sağlamaya çalışır. (IV) Daha da önemlisi bu has- talıklara zemin hazırlayan beslenme ve yaşam stili fak- törlerine işaret ederek koruyucu tıbbi bir çerçeve çizer. (V) Gün geçtikçe artmakta olan kronik dejeneratif hasta- lıkların önlenmesi ve tedavisinde sağladığı holistik bakış açısıyla sağlık finansman modellerinin altından kalkmak- ta zorlandığı ağır mali yükü hafifletmeye adaydır. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde fonk- siyonel tıp hakkında aşağıdakilerin hangisi söylene- mez? AT. cümlede, belirleyici özelliklerine yer verilerek tanı- mi yapılmıştır. B) II. cümlede, ne zaman ve nerede doğduğundan, kişi- yi çok yönlü olarak tanımayı esas aldığından söz edilmiştir. CIII. cümlede, hasta merkezli bir yaklaşım olmaktan çok hastalık odaklı bir yaklaşım üzerine temellendiği açıklanmıştır. DXIV. cümlede, gıdalar ve hayat tarzıyla hastalıklar ara- sindaki ilişkiye dikkat çekilerek koruyucu hekimlik işlevinden bahsedilmiştir. E) V. cümlede, sağlık sistemini ekonomik açıdan rahat- latabileceğine değinilmiştir.
13. "Çalışmaksa, okumaksa, öğrenmekse bizim bilginlerimiz,
aydınlarımız da Avrupalılar gibi çalışıyor, okuyor, öğreni-
yor, dünyada olup bitenleri merak ediyorlar. Ama Avrupa-
lilar okuduklarını, öğrendiklerini bizden daha iyi anlıyorlar,
içlerine bizden daha iyi sindiriyorlar. Neden bu? Onlar biz-
den daha akıllı da onun için mi? Biz neden akıllı değiliz, da-
ha yaratılırken bir ilence mi uğramışız? Bizim de var aklı-
mız elbette, kimimiz Avrupalılardan da akıllı. Ama işlenmiş
bir akıl değil bizimki. Parlak işler çıkarıyor da şöyle düzen-
li, birbirine uygun işler çıkaramıyor. Bir nesneyi alıp kendi-
ni ona bağlayamıyor. Yoruluyor mu? Bikiyor mu? Nedense
çabucak bırakıyor o nesneyi, başka birine geçiyor.
Bir sohbetten alınan bu parçadan yola çıkılarak soh-
bet türüyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Karşılıklı konuşma havası içinde yazılır.
B Devrik cümleler kullanılır.
Yazarın öznel düşüncelerine yer verilir.
el düşüncele
Güncel olaylar konu edilir.
Didaktiky bir dil kullanmaktan kaçınılır.
16. N
r
id ne
17
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
13. "Çalışmaksa, okumaksa, öğrenmekse bizim bilginlerimiz, aydınlarımız da Avrupalılar gibi çalışıyor, okuyor, öğreni- yor, dünyada olup bitenleri merak ediyorlar. Ama Avrupa- lilar okuduklarını, öğrendiklerini bizden daha iyi anlıyorlar, içlerine bizden daha iyi sindiriyorlar. Neden bu? Onlar biz- den daha akıllı da onun için mi? Biz neden akıllı değiliz, da- ha yaratılırken bir ilence mi uğramışız? Bizim de var aklı- mız elbette, kimimiz Avrupalılardan da akıllı. Ama işlenmiş bir akıl değil bizimki. Parlak işler çıkarıyor da şöyle düzen- li, birbirine uygun işler çıkaramıyor. Bir nesneyi alıp kendi- ni ona bağlayamıyor. Yoruluyor mu? Bikiyor mu? Nedense çabucak bırakıyor o nesneyi, başka birine geçiyor. Bir sohbetten alınan bu parçadan yola çıkılarak soh- bet türüyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Karşılıklı konuşma havası içinde yazılır. B Devrik cümleler kullanılır. Yazarın öznel düşüncelerine yer verilir. el düşüncele Güncel olaylar konu edilir. Didaktiky bir dil kullanmaktan kaçınılır. 16. N r id ne 17
B
B
ens
Rğitimdu Nitallkil Ayfe
B
B
21. Doğrusu bunu çok saçma buluyorum. Şair bir duyarlık
yakalıyor ve istiyor ki başkaları da o duyarlığı paylaşsın
onunla ama paylaşılamaması şairin kabahati değildir.
Sanattan çok şey bekliyoruz. Oysa sanatın böyle kaygı-
ları yoktur. Biz şairler, düşünceyle yazmıyoruz; sözcük-
lerle yazıyoruz. Sözcükleri de kullanırken sözcüklerin
gölgelerini kullanıyoruz, yani imgeyi. Düşünce şiiri diye
bir şeyi kavrayamam. O zaman düzyazı yazılsın derim.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Dilin size yetmediğini düşündüğünüz anlar oldu
mu?
B) Şairin, şiirin anlaşılmasını sağlamak ve şiiri topluma
sevdirmek gibi bir ödevi var mıdır?
C Şiir, genel olarak anlama yaslanıyor diyebilir miyiz?
D) Sizce anlaşılmayan şiir sevilebilir mi?
E) Toplumsal konulara girmeyen bir şair ve eseri başa-
rıyı yakalayabilir mi?
23
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B B ens Rğitimdu Nitallkil Ayfe B B 21. Doğrusu bunu çok saçma buluyorum. Şair bir duyarlık yakalıyor ve istiyor ki başkaları da o duyarlığı paylaşsın onunla ama paylaşılamaması şairin kabahati değildir. Sanattan çok şey bekliyoruz. Oysa sanatın böyle kaygı- ları yoktur. Biz şairler, düşünceyle yazmıyoruz; sözcük- lerle yazıyoruz. Sözcükleri de kullanırken sözcüklerin gölgelerini kullanıyoruz, yani imgeyi. Düşünce şiiri diye bir şeyi kavrayamam. O zaman düzyazı yazılsın derim. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Dilin size yetmediğini düşündüğünüz anlar oldu mu? B) Şairin, şiirin anlaşılmasını sağlamak ve şiiri topluma sevdirmek gibi bir ödevi var mıdır? C Şiir, genel olarak anlama yaslanıyor diyebilir miyiz? D) Sizce anlaşılmayan şiir sevilebilir mi? E) Toplumsal konulara girmeyen bir şair ve eseri başa- rıyı yakalayabilir mi? 23
Türkçe
30. Gazeteci:
(1)
Yetkili:
- Gerçekten de öyle... Bu serada yetiştirilen lalenin
hikâyesi 16. yüzyılda İstanbul'da, Osmanlı bahçelerin-
de başladı. Laleler, 17. yüzyılda Hollanda'ya gönderildi.
Onlar bu lalelerden farklı çeşitler üretip lalelerin ticare-
tine başladılar. Hollanda lalelerinin temelinde bizim la-
lemiz vardır.
Gazeteci:
(11)----
Yetkili:
31. Batı'da bizden daha çok kita
insanlar çok okuyor, bu da d
kişi okuyor. Oysa bizde du
birden fazla kişi sindire se
eğer sevmişse bir kitabi
arkadaşına veriyor. Onl
dolaşıyor, insanların gö
delik hayatlarının bir pa
nun, Yaşar Kemal'in
rımızı süslediğini hat
Bu parçanın yazar
çıkmaktadır?
- Anadolu topraklarına geldiğimizden bu yana Türkle-
rin kendilerine heyecan veren bu çiçekle özel olarak ilgi-
lendiğinden şüphe yok; bu, bütün tarihi argümanlardan
rahatlıkla görülebilir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
(A) Bizim, lale ticaretine Hollandalılardan önce başla-
dığımız doğru mudur?
II. Lale Devri ile Türklerin çiçeklere karşı olan ilgisi
daha da artmış mıdır?
A) Insanımızın y
B) Batı'da bizde
rüşüne
B) 1. "İstanbul lalesi" yüzyıllar sonra evine döndü, diye-
bilir miyiz?
II. Lalenin Türk kültürü için ayrı bir öneminin olduğu
söylenebilir mi?
C) I. İstanbul lalesinin çok nadir görülen özel bir tür ol-
duğunu söyleyebilir miyiz?
II. Türklerin Jaleye olan ilgisinin altında hangi sebep-
ler yatıyor olabilir?
C) Anadolu ins
rüşüne
D) Batı'daki
görüşüm
E) Anadol
şüne
D) I. Lalenin ana vatanının Hollanda olduğuna dair gö-
rüşlere katılıyor musunuz?
II. Türkler laleye niçin dinî ve tasavvufi anlamlar yük-
lemiştir?
E) I. Hollanda'da lalenin bu kadar yaygın ve revaçta ol-
masını neye bağlıyorsunuz?
II. Türklerin lale ile Orta Asya'ya dek uzanan bir iliş-
kilerinin olduğu varsayılabilir mi?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Türkçe 30. Gazeteci: (1) Yetkili: - Gerçekten de öyle... Bu serada yetiştirilen lalenin hikâyesi 16. yüzyılda İstanbul'da, Osmanlı bahçelerin- de başladı. Laleler, 17. yüzyılda Hollanda'ya gönderildi. Onlar bu lalelerden farklı çeşitler üretip lalelerin ticare- tine başladılar. Hollanda lalelerinin temelinde bizim la- lemiz vardır. Gazeteci: (11)---- Yetkili: 31. Batı'da bizden daha çok kita insanlar çok okuyor, bu da d kişi okuyor. Oysa bizde du birden fazla kişi sindire se eğer sevmişse bir kitabi arkadaşına veriyor. Onl dolaşıyor, insanların gö delik hayatlarının bir pa nun, Yaşar Kemal'in rımızı süslediğini hat Bu parçanın yazar çıkmaktadır? - Anadolu topraklarına geldiğimizden bu yana Türkle- rin kendilerine heyecan veren bu çiçekle özel olarak ilgi- lendiğinden şüphe yok; bu, bütün tarihi argümanlardan rahatlıkla görülebilir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? (A) Bizim, lale ticaretine Hollandalılardan önce başla- dığımız doğru mudur? II. Lale Devri ile Türklerin çiçeklere karşı olan ilgisi daha da artmış mıdır? A) Insanımızın y B) Batı'da bizde rüşüne B) 1. "İstanbul lalesi" yüzyıllar sonra evine döndü, diye- bilir miyiz? II. Lalenin Türk kültürü için ayrı bir öneminin olduğu söylenebilir mi? C) I. İstanbul lalesinin çok nadir görülen özel bir tür ol- duğunu söyleyebilir miyiz? II. Türklerin Jaleye olan ilgisinin altında hangi sebep- ler yatıyor olabilir? C) Anadolu ins rüşüne D) Batı'daki görüşüm E) Anadol şüne D) I. Lalenin ana vatanının Hollanda olduğuna dair gö- rüşlere katılıyor musunuz? II. Türkler laleye niçin dinî ve tasavvufi anlamlar yük- lemiştir? E) I. Hollanda'da lalenin bu kadar yaygın ve revaçta ol- masını neye bağlıyorsunuz? II. Türklerin lale ile Orta Asya'ya dek uzanan bir iliş- kilerinin olduğu varsayılabilir mi?
TYT/Türkçe
35. Turizm sektörü, hem üreten hem de tüketen
açısından insan odaklı bir sektördür. Sektörün bu
özelliği, insanların kendilerini nasıl hissettiklerini ve
karşılarında bulunan insanlara bunu nasıl aktardıkları
açısından çok önemlidir. Rekabetin artmasıyla
birlikte, insanların çok yoğun saatlerde çalışması, iş
ve iş dışındaki rollerinin çatışmasına neden olabilir.
Bu çatışma, insanların işlerinin gereklerini yerine
getirememesi ya da iş dışındaki hayatlarında olumsuz
sonuçların ortaya çıkması gibi etkilere sahiptir.
Çalışanlar, çalıştıkları süre içerisindeki olumsuzlukları
ortadan kaldırmak veya hiç oluşmamasını
sağlamak için çeşitli alternatifler arar. Boş zaman
değerlendirmek de bu alternatiflerden biridir. Bu
gibi zamanlarda boş zaman bir ihtiyaç durumudur.
İş ve boş zaman süreçlerinin dengeli olmaması
durumunda çatışma meydana gelir. İş ve oş zaman
süreçleri birbirini tamamladığı sürece çalışanlar daha
kaliteli ve sağlıklı bir hayat sürdürür.
I. Boş zaman insan hayatından bağımsız
düşünülemez ve hiçbir şekilde ayrım (dil, din,
renk vb.) yapılamaz.
A
II. Çalışanın uzun süre boş zaman geçirmesi iş
kalitesinin düşmesine neden olur.
III. İş ve boş zamanın çatışması durumu
çalışanlarda olumsuz duygu, düşünce ve
davranış hâllerine neden olur.
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen
kişinin kullanabileceği ifadelerdir?
A) Yalnız
I
B) Yalnız II
DII ve III
C) I ve N
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 35. Turizm sektörü, hem üreten hem de tüketen açısından insan odaklı bir sektördür. Sektörün bu özelliği, insanların kendilerini nasıl hissettiklerini ve karşılarında bulunan insanlara bunu nasıl aktardıkları açısından çok önemlidir. Rekabetin artmasıyla birlikte, insanların çok yoğun saatlerde çalışması, iş ve iş dışındaki rollerinin çatışmasına neden olabilir. Bu çatışma, insanların işlerinin gereklerini yerine getirememesi ya da iş dışındaki hayatlarında olumsuz sonuçların ortaya çıkması gibi etkilere sahiptir. Çalışanlar, çalıştıkları süre içerisindeki olumsuzlukları ortadan kaldırmak veya hiç oluşmamasını sağlamak için çeşitli alternatifler arar. Boş zaman değerlendirmek de bu alternatiflerden biridir. Bu gibi zamanlarda boş zaman bir ihtiyaç durumudur. İş ve boş zaman süreçlerinin dengeli olmaması durumunda çatışma meydana gelir. İş ve oş zaman süreçleri birbirini tamamladığı sürece çalışanlar daha kaliteli ve sağlıklı bir hayat sürdürür. I. Boş zaman insan hayatından bağımsız düşünülemez ve hiçbir şekilde ayrım (dil, din, renk vb.) yapılamaz. A II. Çalışanın uzun süre boş zaman geçirmesi iş kalitesinin düşmesine neden olur. III. İş ve boş zamanın çatışması durumu çalışanlarda olumsuz duygu, düşünce ve davranış hâllerine neden olur. Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin kullanabileceği ifadelerdir? A) Yalnız I B) Yalnız II DII ve III C) I ve N E) I, II ve III
22. Adana'ya üst yandan gelenler, bozkırların nasıl boyun
büktüğünü görürler. Aşağı baksanız gözleriniz kararır.
O kadar yukarıdasınız, geçide göklerden bakar gibisi-
niz. Yukarı baksanız başınız döner, o kadar çukurdası-
nız; insanlığın gözünü ilk açtığı zaman kendini bulduğu
yedi kat yerin dibinden, mağaralardan bakar gibisiniz.
Kendinden geçer gibi büküle büküle sürünen yolun Ha-
cıkırı'na geldiği zaman, Çakıt'a yol verdiğini görürsü-
nüz. Siz Çukurova'yı işte böyle yaman bir pencereden
dağlarına, göklerine, ovasına yakışır ululuktaki bu dört
köşe yırtıktan seyredersiniz. Denizle ovayı, yerle göğü
birleşmiş gibi gösteren bu bakış, yukarılardan uçurum-
lara bakmanın şaşkınlığını değil uzaklardan Selçuk
kervansarayına erişmenin vaadini, eminliğini arttırır.
Torosları artık klasik bir Türk minaresinden iner gibi
inersiniz.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Kişileştirme yapılmıştır.
B) Hâkim bakış açılı bir anlatım vardır.
C) Gözlem gücüne dayalı ayrıntılara yer verilmiştir.
D) Çoğullaştırma ve ikilemeye yer verilmiştir.
E) Birbirine karşıt durumlara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Adana'ya üst yandan gelenler, bozkırların nasıl boyun büktüğünü görürler. Aşağı baksanız gözleriniz kararır. O kadar yukarıdasınız, geçide göklerden bakar gibisi- niz. Yukarı baksanız başınız döner, o kadar çukurdası- nız; insanlığın gözünü ilk açtığı zaman kendini bulduğu yedi kat yerin dibinden, mağaralardan bakar gibisiniz. Kendinden geçer gibi büküle büküle sürünen yolun Ha- cıkırı'na geldiği zaman, Çakıt'a yol verdiğini görürsü- nüz. Siz Çukurova'yı işte böyle yaman bir pencereden dağlarına, göklerine, ovasına yakışır ululuktaki bu dört köşe yırtıktan seyredersiniz. Denizle ovayı, yerle göğü birleşmiş gibi gösteren bu bakış, yukarılardan uçurum- lara bakmanın şaşkınlığını değil uzaklardan Selçuk kervansarayına erişmenin vaadini, eminliğini arttırır. Torosları artık klasik bir Türk minaresinden iner gibi inersiniz. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Kişileştirme yapılmıştır. B) Hâkim bakış açılı bir anlatım vardır. C) Gözlem gücüne dayalı ayrıntılara yer verilmiştir. D) Çoğullaştırma ve ikilemeye yer verilmiştir. E) Birbirine karşıt durumlara yer verilmiştir.
28. Yahya Kemal, Beşir Ayvazoğlu'nun kitaplarında yeniden
keşfedilmeyi bekliyor. Örneğin bir "Yahya Kemal filmi"
çekmek isteyen çıkarsa sağlam bir kaynağı hazır bula-
cak: Beşir Ayvazoğlu Bozgunda Fetih Rüyası adlı roma-
nında, şairin hayatını tastamam ve tam da beyaz per-
deye aktarılacak bir üslupla kaleme almış. Daha önce
de yazarın asıl önemli çalışması olan Yahya Kemal
'Eve Dönen Adam' adlı ansiklopedik biyografisi; uzun
yıllar önce küçücük, sarı kapaklı bir kitap biçiminde ya-
yımlanmıştı. Cismi küçüktü ama şair hakkında yazılmış
en derli toplu kitaplardan biriydi. Yahya Kemal'in dokuz
yıl yaşadığı Paris'ten yepyeni bir şiir, tarih, vatan ve mil-
let anlayışıyla "eve" dönüşünü anlatıyordu.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
29. Platon, Devle
taşların eğiti
lerin ne old
A) Yahya Kemal, Paris'e gitmeden önce vatan, millet ve
tarih temalı şiirler yazmamıştır.
B) Bozgunda Bir Fetih Rüyası isimli eser, sinematogra-
fik özellikler sergilemektedir.
C) Beşir Ayvazoğlu, Yahya Kemal'e diğer şairlere kı-
yasla özel bir önem göstermiştir.
masından
algıların
geometri
ğidir. Or
nır. Du
li olara
bilim
fizik
D) Eve Dönen Adam adlı biyografi, Yahya Kemal'in ha-
yatını bütün yönleriyle anlatmaktadır.
E) Beşir Ayvazoğlu'nun kitaplarında her okur, farklı bir
Yahya Kemal profili bulabilmektedir.
bire
Ba
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
28. Yahya Kemal, Beşir Ayvazoğlu'nun kitaplarında yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Örneğin bir "Yahya Kemal filmi" çekmek isteyen çıkarsa sağlam bir kaynağı hazır bula- cak: Beşir Ayvazoğlu Bozgunda Fetih Rüyası adlı roma- nında, şairin hayatını tastamam ve tam da beyaz per- deye aktarılacak bir üslupla kaleme almış. Daha önce de yazarın asıl önemli çalışması olan Yahya Kemal 'Eve Dönen Adam' adlı ansiklopedik biyografisi; uzun yıllar önce küçücük, sarı kapaklı bir kitap biçiminde ya- yımlanmıştı. Cismi küçüktü ama şair hakkında yazılmış en derli toplu kitaplardan biriydi. Yahya Kemal'in dokuz yıl yaşadığı Paris'ten yepyeni bir şiir, tarih, vatan ve mil- let anlayışıyla "eve" dönüşünü anlatıyordu. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? 29. Platon, Devle taşların eğiti lerin ne old A) Yahya Kemal, Paris'e gitmeden önce vatan, millet ve tarih temalı şiirler yazmamıştır. B) Bozgunda Bir Fetih Rüyası isimli eser, sinematogra- fik özellikler sergilemektedir. C) Beşir Ayvazoğlu, Yahya Kemal'e diğer şairlere kı- yasla özel bir önem göstermiştir. masından algıların geometri ğidir. Or nır. Du li olara bilim fizik D) Eve Dönen Adam adlı biyografi, Yahya Kemal'in ha- yatını bütün yönleriyle anlatmaktadır. E) Beşir Ayvazoğlu'nun kitaplarında her okur, farklı bir Yahya Kemal profili bulabilmektedir. bire Ba
er-
ve
yu
Z-
en
le
<-
Çekirdek yer gibi, ayaküstü okunarak tüketilecek
metinler değil benim öykülerim. Benim yazarken
gösterdiğim özeni ve saygıyı, okurumun, yazdıkla-
rıma göstermesini beklemek de benim hakkım diye
eüşünüyorum. Beni anlamak kendisini anlamaktır
çünkü. Tuttuğum projektörle aydınlanan kuyu onun
iç aynasıdır. Öykülerimin ancak bu biçimde ölmeye-
ceğini düşünüyorum.
ONNEC
Bu parçada görüşlerini dile getiren bu sanatçı
için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
9 Yapıtlarında insanı anlattığı ve onun iç dünyasını
aydınlatmaya çalıştığı
B) Okurun kendisini anlamadığını düşündüğü
CYÖykülerinin geleceğe kalmasını istediği
Yapıtlarının eğlence amaçlı olmaktan çok, anla-
şılması emek gerektiren özellikte olduğu
B) Yapıtlarını özenli yazdığı ve okuyucudan da aynı
titizliği beklediği
Abanguis
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
er- ve yu Z- en le <- Çekirdek yer gibi, ayaküstü okunarak tüketilecek metinler değil benim öykülerim. Benim yazarken gösterdiğim özeni ve saygıyı, okurumun, yazdıkla- rıma göstermesini beklemek de benim hakkım diye eüşünüyorum. Beni anlamak kendisini anlamaktır çünkü. Tuttuğum projektörle aydınlanan kuyu onun iç aynasıdır. Öykülerimin ancak bu biçimde ölmeye- ceğini düşünüyorum. ONNEC Bu parçada görüşlerini dile getiren bu sanatçı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 9 Yapıtlarında insanı anlattığı ve onun iç dünyasını aydınlatmaya çalıştığı B) Okurun kendisini anlamadığını düşündüğü CYÖykülerinin geleceğe kalmasını istediği Yapıtlarının eğlence amaçlı olmaktan çok, anla- şılması emek gerektiren özellikte olduğu B) Yapıtlarını özenli yazdığı ve okuyucudan da aynı titizliği beklediği Abanguis
bazı bölgelerin
Anadolu'nun,
an değil göç
cak bir payı
a bu bakım-
sar Kemal,
er hâle ge-
ndan çok
ara çek-
in, bas-
plarının
ziraat
bere-
alıy-
cok
r?
26. Şahinlere çok meraklı olan bir krala onu çok seven eşi tara-
fından iki şahin hediye edilir. Kralın usta şahin eğiticileri, he-
men bu güzel kuşları eğitmek için işe koyulur. Birkaç hafta
içinde şahinlerden biri gökyüzünde süzülüp herkesi kendine
hayran bırakırken diğeri ilk geldiği günden beri üzerinde dur-
duğu daldan bir türlü ayrılıp uçamaz. Birçok eğitici; bilgisini,
becerisini ortaya koysa da bu tuhaf davranışlı şahini uçur-
mayı başaramaz. Sonunda ülkenin bir başka ucundan yaş-
lı, bilge bir eğitici gelir ve kuşla ilgilenmeye başlar. Ertesi sa-
bah bu inatçı şahinin gökyüzünde görkemli bir şekilde süzül-
düğünü gören kral, çok şaşırır ve bilge eğiticiye bunu nasıl
başardığını sorar. Bilge eğitici, "Çok kolay oldu, kralım!" der,
"Sadece kuşun tünediği dalı kestim."
Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A) Cesaret, tehlikeli durumların üzerine gitmek değil; gerek-
li olanı göze almaktır.
B) Rahata düşkünlük, niteliksizliğin en önemli sebeplerin-
den biridir.
C) Yeteneklerimizi deneyimleyebilmek, birtakım riskleri gö-
ze almayı gerektirir.
Başarı, herkesin gittiği yolun güvenilir olduğuna inana-
bilmek demektir.
E Hayatta karşılaşabileceği zorlukları göze almayan, baş-
kasına yararlı olamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bazı bölgelerin Anadolu'nun, an değil göç cak bir payı a bu bakım- sar Kemal, er hâle ge- ndan çok ara çek- in, bas- plarının ziraat bere- alıy- cok r? 26. Şahinlere çok meraklı olan bir krala onu çok seven eşi tara- fından iki şahin hediye edilir. Kralın usta şahin eğiticileri, he- men bu güzel kuşları eğitmek için işe koyulur. Birkaç hafta içinde şahinlerden biri gökyüzünde süzülüp herkesi kendine hayran bırakırken diğeri ilk geldiği günden beri üzerinde dur- duğu daldan bir türlü ayrılıp uçamaz. Birçok eğitici; bilgisini, becerisini ortaya koysa da bu tuhaf davranışlı şahini uçur- mayı başaramaz. Sonunda ülkenin bir başka ucundan yaş- lı, bilge bir eğitici gelir ve kuşla ilgilenmeye başlar. Ertesi sa- bah bu inatçı şahinin gökyüzünde görkemli bir şekilde süzül- düğünü gören kral, çok şaşırır ve bilge eğiticiye bunu nasıl başardığını sorar. Bilge eğitici, "Çok kolay oldu, kralım!" der, "Sadece kuşun tünediği dalı kestim." Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Cesaret, tehlikeli durumların üzerine gitmek değil; gerek- li olanı göze almaktır. B) Rahata düşkünlük, niteliksizliğin en önemli sebeplerin- den biridir. C) Yeteneklerimizi deneyimleyebilmek, birtakım riskleri gö- ze almayı gerektirir. Başarı, herkesin gittiği yolun güvenilir olduğuna inana- bilmek demektir. E Hayatta karşılaşabileceği zorlukları göze almayan, baş- kasına yararlı olamaz.
26 ve 27. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Fazıl Say; şairlerin, yazarların esintisiyle iyi besteler
yapan başarılı bir piyanist ve besteci. Son çalışması
"Şu Dünyanın Sırrı"nda da okuduğumuz, beğendiğimiz
metinlerin ses dünyasına yansımasını ustaca bize
iletiyor. Böylece edebiyatla müzik birleşiminden yepyeni
bir dünya yaratmış oluyor. Albümünün kapağında, "Bu
toprakların şiirlerini bilmek gerek. Yüzyıllar sonrasında
bile aynı seslerin armonisiyiz sanki. Bu buluşma tarihin
içinde yolculuk gibi. Bu şiirleri bestelerken kendimi
şairlerin denizinde buldum. Şimdi her birinin şiiri, benim
denizimde." diyor. Bestelerinin herkeste başka başka
duygular, çağrışımlar uyandıracağı kanısındayım.
lyi bir şiir okuru, bu metinleri mutlaka okumuştur
diyorum. Okumayan var mıdır sorusunun kesin bir
yanıtı yok. Okumayanlar, besteleri dinledikten sonra
bu metinleri okuma gereği duyacaklar mı? Bence evet.
Iki türün, edebiyatla müziğin bileşkesinde ayrı bir zevki
yaşayacaklarından kuşkum yok. Albümde bestelerin
metinlerine ve şairlerin yaşamına da yer verilerek
okuyarak dinleme olanağı da sunuluyor.
D
26. Bu parçadan hareketle Fazıl Say'la ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Son albümündeki bestelerin çağrışımlara açık olduğu
B) Yeni yapıtının yetiştiği toprakların geleneksel şiirinden
etkiler içerdiği
C) Üretkenlikleriyle öne çıkan bir sanatçı olduğu
D) Albümlerinin geniş toplumsal kesimlerde yankılar
uyandırdığı
E) Son albümünde yer verdiği bestelerin metinleriyle
ilgili bilgilerin de bulunduğu
27. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her çağa özgü farklı bir şiir geleneğinin oluşması
B) Geleneksel değerlerin yüzyıllar içinde dönüşüme
uğraması
C) Sanatçıların benzer yazınsal türlerde yapıtlar vermesi
D) Tarihi değerlere sahip çıkan bir geleneğin oluşması
E) Şiirsel geleneğin uyum içinde asırlarca sürmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26 ve 27. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Fazıl Say; şairlerin, yazarların esintisiyle iyi besteler yapan başarılı bir piyanist ve besteci. Son çalışması "Şu Dünyanın Sırrı"nda da okuduğumuz, beğendiğimiz metinlerin ses dünyasına yansımasını ustaca bize iletiyor. Böylece edebiyatla müzik birleşiminden yepyeni bir dünya yaratmış oluyor. Albümünün kapağında, "Bu toprakların şiirlerini bilmek gerek. Yüzyıllar sonrasında bile aynı seslerin armonisiyiz sanki. Bu buluşma tarihin içinde yolculuk gibi. Bu şiirleri bestelerken kendimi şairlerin denizinde buldum. Şimdi her birinin şiiri, benim denizimde." diyor. Bestelerinin herkeste başka başka duygular, çağrışımlar uyandıracağı kanısındayım. lyi bir şiir okuru, bu metinleri mutlaka okumuştur diyorum. Okumayan var mıdır sorusunun kesin bir yanıtı yok. Okumayanlar, besteleri dinledikten sonra bu metinleri okuma gereği duyacaklar mı? Bence evet. Iki türün, edebiyatla müziğin bileşkesinde ayrı bir zevki yaşayacaklarından kuşkum yok. Albümde bestelerin metinlerine ve şairlerin yaşamına da yer verilerek okuyarak dinleme olanağı da sunuluyor. D 26. Bu parçadan hareketle Fazıl Say'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Son albümündeki bestelerin çağrışımlara açık olduğu B) Yeni yapıtının yetiştiği toprakların geleneksel şiirinden etkiler içerdiği C) Üretkenlikleriyle öne çıkan bir sanatçı olduğu D) Albümlerinin geniş toplumsal kesimlerde yankılar uyandırdığı E) Son albümünde yer verdiği bestelerin metinleriyle ilgili bilgilerin de bulunduğu 27. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Her çağa özgü farklı bir şiir geleneğinin oluşması B) Geleneksel değerlerin yüzyıllar içinde dönüşüme uğraması C) Sanatçıların benzer yazınsal türlerde yapıtlar vermesi D) Tarihi değerlere sahip çıkan bir geleneğin oluşması E) Şiirsel geleneğin uyum içinde asırlarca sürmesi
an
E
r
N
1
M
h
er H
a O
|-
C
k
A
M
263
Bir oyuncu, karşı sahaya doğru topu attığında karş
sahadaki takım arkadaşıyla kaleci arasında rakip
takımdan bir oyuncu bulunmazsa ofsayt olur. Bir
oyuncu, kendi ceza sahasında rakip takimin oyun-
cularından birine kural dışı bir hareket yaptığında
hakem penaltı vuruşu yapılması için oyunu durdu-
rabilir.
Bu parçadan
penaltı ve ofsayt oyundaki kural ihlali neticesin-
de gerçekleşir.
I. ofsayt olması için karşı sahadaki takım arkada-
sıyla kaleci arasında rakip takımdan bir oyun-
curun olmaması gerekir,
NJ. penaltı için kaleci ile karşı takımdan bir oyuncu-
qun ona olan yakınlığının ilgisi yoktur,
IV. penalti, ceza sahası içindeki kural ihlali duru-
munda verilir,
V. vuruşun ofsayt olması için ceza sahası dışında
gerçekleşmemesi gerekir
yargılarından hangisine ulaştamaz?
CN
DNX
BIL
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
an E r N 1 M h er H a O |- C k A M 263 Bir oyuncu, karşı sahaya doğru topu attığında karş sahadaki takım arkadaşıyla kaleci arasında rakip takımdan bir oyuncu bulunmazsa ofsayt olur. Bir oyuncu, kendi ceza sahasında rakip takimin oyun- cularından birine kural dışı bir hareket yaptığında hakem penaltı vuruşu yapılması için oyunu durdu- rabilir. Bu parçadan penaltı ve ofsayt oyundaki kural ihlali neticesin- de gerçekleşir. I. ofsayt olması için karşı sahadaki takım arkada- sıyla kaleci arasında rakip takımdan bir oyun- curun olmaması gerekir, NJ. penaltı için kaleci ile karşı takımdan bir oyuncu- qun ona olan yakınlığının ilgisi yoktur, IV. penalti, ceza sahası içindeki kural ihlali duru- munda verilir, V. vuruşun ofsayt olması için ceza sahası dışında gerçekleşmemesi gerekir yargılarından hangisine ulaştamaz? CN DNX BIL E) V
2020 Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Seçici Kurulunun
kararıyla;
• kelimelerle şeyler arasındaki duygu, susku ve
sezgi aralıklarına senfonik bir düzen içinde
yepyeni bir edebî mecra kazandırdığı,
• edebiyatın asli niteliği olan anlamı biçimlendirmek
üzere dil içi sessizliği ihya ederek okuru
söylenemeyenle buluşturduğu,
• hayatın hızına, hırsına ve kötücül çağrılarına
direnen bu dili, varoluşun bir mucizesi hâlinde
Türkçeye armağan ettiği,
• taşranın tekinsiz, sürekli kendini tekrarlayan
atmosferini aşmak üzere destan ve masal
anlatısından miras bir tevekkülü onurlandırdığı,
insanın basit, yalın ve örselenmemiş
gerçekliğindeki iyilik halini hatırlatan anlatısıyla
edebiyatımıza toplumun değişik katmanlarından
okurlar kazandırdığı
için ödülün verileceği kişi belirlenmiştir.
22. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Küçük ve uzak yerlerin güven vermeyen tekdüze
yaşamından kurtulmak
B) Kalabalık şehir hayatına yeni bir bakış açısı
kazandırmak
C) Insan ruhuna seslenen kalıcı metinler yazmak
D) Yaşamın anlamının ne olduğuna dair derinlikli
anlatılar ortaya koyabilmek
E) Toplumun değişik kesimlerine başarıyla seslenmek
23. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi söz
konusu ödülün belirlenme gerekçelerinden biri
değildir?
A) Yaşamdaki kötülüklere rağmen iyimser bir dile sahip
olunması
B) Okurlara değişik anlam dünyalarının kapısının
açılması
C) Türkçeye kendine özgü nitelikleri olan yeni sözcükler
kazandırılması
D) Yazın dünyamıza farklı toplumsal kesimlerden
okurlar kazandırılması
E) Geleneksel yazınsal türlerden başarıyla
yararlanılması
P02-SS 31TYT04
10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2020 Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Seçici Kurulunun kararıyla; • kelimelerle şeyler arasındaki duygu, susku ve sezgi aralıklarına senfonik bir düzen içinde yepyeni bir edebî mecra kazandırdığı, • edebiyatın asli niteliği olan anlamı biçimlendirmek üzere dil içi sessizliği ihya ederek okuru söylenemeyenle buluşturduğu, • hayatın hızına, hırsına ve kötücül çağrılarına direnen bu dili, varoluşun bir mucizesi hâlinde Türkçeye armağan ettiği, • taşranın tekinsiz, sürekli kendini tekrarlayan atmosferini aşmak üzere destan ve masal anlatısından miras bir tevekkülü onurlandırdığı, insanın basit, yalın ve örselenmemiş gerçekliğindeki iyilik halini hatırlatan anlatısıyla edebiyatımıza toplumun değişik katmanlarından okurlar kazandırdığı için ödülün verileceği kişi belirlenmiştir. 22. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Küçük ve uzak yerlerin güven vermeyen tekdüze yaşamından kurtulmak B) Kalabalık şehir hayatına yeni bir bakış açısı kazandırmak C) Insan ruhuna seslenen kalıcı metinler yazmak D) Yaşamın anlamının ne olduğuna dair derinlikli anlatılar ortaya koyabilmek E) Toplumun değişik kesimlerine başarıyla seslenmek 23. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi söz konusu ödülün belirlenme gerekçelerinden biri değildir? A) Yaşamdaki kötülüklere rağmen iyimser bir dile sahip olunması B) Okurlara değişik anlam dünyalarının kapısının açılması C) Türkçeye kendine özgü nitelikleri olan yeni sözcükler kazandırılması D) Yazın dünyamıza farklı toplumsal kesimlerden okurlar kazandırılması E) Geleneksel yazınsal türlerden başarıyla yararlanılması P02-SS 31TYT04 10
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları
Roland Barthes, bir yazısında "Nedir edebiyat?" sorusunu
şöyle yanıtlamış: "Edebiyat çözmeyi kabul ettiğimiz bir şif-
redir." Orhan Arıburnu'nun kısacık şiirini gel de hatırlama!
"Kaşın şifre / Gözün şifre / Gülmen konuşman şifre / Seni
çözmek için / Şifre müdürü mü olmalı" Bir şifre saydınız mı
şiiri, öyküyü, romanı; o zaman iş bir uzmanlık olmaya baş-
lar.
7.
Bu parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yolları-
oynin hangisinden yararlanılmıştır?
A) Öyküleme
B) Kişileştirme
C) İlişki kurma
SOD) Sayısal verilerden yararlanma
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları Roland Barthes, bir yazısında "Nedir edebiyat?" sorusunu şöyle yanıtlamış: "Edebiyat çözmeyi kabul ettiğimiz bir şif- redir." Orhan Arıburnu'nun kısacık şiirini gel de hatırlama! "Kaşın şifre / Gözün şifre / Gülmen konuşman şifre / Seni çözmek için / Şifre müdürü mü olmalı" Bir şifre saydınız mı şiiri, öyküyü, romanı; o zaman iş bir uzmanlık olmaya baş- lar. 7. Bu parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yolları- oynin hangisinden yararlanılmıştır? A) Öyküleme B) Kişileştirme C) İlişki kurma SOD) Sayısal verilerden yararlanma E) Karşılaştırma
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Arap harflerinden yeni Türk harflerine geçişte yaşanan ya-
zım sorunları, yalnızca Arapça ve Farsça kelimelerle sınırlı
değildir. Yeni harfler ile Batı kökenli kelimelerin Türkçenin
ses düzenine göre yazımı da bir sorun olarak karşımızda
durmaktadır. Bu şartlarda yapılacak iş, bunların yazımlarını
yeni Türk harfleri çerçevesinde Türkçenin ses düzenine uy-
geçişte yaşanan sorunlar, yazımla ilgili olduğu kadar söy-
gun hâle getirmektir. Arap harflerinden yeni Türk harflerine
leyişle de ilgilidir. Bu sebeple yazım kılavuzları gibi söyle-
bu eserlerin özellikle eğitim kurumlarında ve toplumun her
yişle ilgili bir eser de yayımlanmalıdır. Yayımlanacak olan
kesiminde benimsenmesi için gerekli özverinin de gösteril-
mesi gerekmektedir.
37. Bu parçada üzerinde durulan asıl sorun aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Türkçeye çevrilen sözcüklerin yazımlarındaki hassasi-
yetin söyleyiş özelliklerinde gösterilmemesi
B) Batı kökenli sözcüklerin dilimize çevrilirken ses uyumu-
nun dikkate alınmaması
C) Eserlerde, sözcüklerin seçiminde yabancı ya da yerli ay-
rımının yapılmamasının Türkçeye zarar veriyor olması
D) Bazı yabancı kökenli sözcüklerin, Türkçeye uyum sağla-
yabilmesi için gerekli özenin gösterilmemesi
Türkçe ses özelliklerine uymayan sözcüklerin yabancı
dillerden Türkçeye çevrilmesi
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
YAYIN DENİZİ PRO
A) Bazı yabancı sözcüklerin Türkçede tam karşılığı olmadı-
ğı için bu sözcüklerin yazımında sorunlar ortaya çıkmak-
tadır.
YAYIN DENİZİ
B) Batı dillerinden Türkçeye geçen sözcüklerde söyleyiş ve
yazım bakımından bazı sıkıntılar ortaya çıkmaktadır.
CTürkçeye yabancı dillerden giren sözcüklerin söyleyiş
sorunlarını giderebilecek herhangi bir eser ortaya kon-
mamıştır.
39 ve
D) Yabancı sözcüklerin dilimizdeki söyleyiş sorunlarını gi-
derecek çalışmalar, toplumun her kesimi tarafından ka-
bul görecek özellikte olmalıdır.
c
PRO 6'l1 TYT Deneme - 1
E) Türkçeye yabancı dillerden giren sözcüklerin sorunu,
sadece yazımla ilgili değildir.
Sos
kiş
int
tac
ge
üz
lu
a
n
E
39
X
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Arap harflerinden yeni Türk harflerine geçişte yaşanan ya- zım sorunları, yalnızca Arapça ve Farsça kelimelerle sınırlı değildir. Yeni harfler ile Batı kökenli kelimelerin Türkçenin ses düzenine göre yazımı da bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bu şartlarda yapılacak iş, bunların yazımlarını yeni Türk harfleri çerçevesinde Türkçenin ses düzenine uy- geçişte yaşanan sorunlar, yazımla ilgili olduğu kadar söy- gun hâle getirmektir. Arap harflerinden yeni Türk harflerine leyişle de ilgilidir. Bu sebeple yazım kılavuzları gibi söyle- bu eserlerin özellikle eğitim kurumlarında ve toplumun her yişle ilgili bir eser de yayımlanmalıdır. Yayımlanacak olan kesiminde benimsenmesi için gerekli özverinin de gösteril- mesi gerekmektedir. 37. Bu parçada üzerinde durulan asıl sorun aşağıdakiler- den hangisidir? A) Türkçeye çevrilen sözcüklerin yazımlarındaki hassasi- yetin söyleyiş özelliklerinde gösterilmemesi B) Batı kökenli sözcüklerin dilimize çevrilirken ses uyumu- nun dikkate alınmaması C) Eserlerde, sözcüklerin seçiminde yabancı ya da yerli ay- rımının yapılmamasının Türkçeye zarar veriyor olması D) Bazı yabancı kökenli sözcüklerin, Türkçeye uyum sağla- yabilmesi için gerekli özenin gösterilmemesi Türkçe ses özelliklerine uymayan sözcüklerin yabancı dillerden Türkçeye çevrilmesi 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? YAYIN DENİZİ PRO A) Bazı yabancı sözcüklerin Türkçede tam karşılığı olmadı- ğı için bu sözcüklerin yazımında sorunlar ortaya çıkmak- tadır. YAYIN DENİZİ B) Batı dillerinden Türkçeye geçen sözcüklerde söyleyiş ve yazım bakımından bazı sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. CTürkçeye yabancı dillerden giren sözcüklerin söyleyiş sorunlarını giderebilecek herhangi bir eser ortaya kon- mamıştır. 39 ve D) Yabancı sözcüklerin dilimizdeki söyleyiş sorunlarını gi- derecek çalışmalar, toplumun her kesimi tarafından ka- bul görecek özellikte olmalıdır. c PRO 6'l1 TYT Deneme - 1 E) Türkçeye yabancı dillerden giren sözcüklerin sorunu, sadece yazımla ilgili değildir. Sos kiş int tac ge üz lu a n E 39 X
Di anlamlandır-
lam evreni ise
an çağrışımlar
nsıdığı eylem-
arıdır. Sanatın
zenginleşme-
- farkındalığa
se ancak sa-
Bu anlayıştan
sel gelişimin
dakilerden
kıp da fark
lediği için
zellikleri,
durumu
urduğu
ebilir.
YAYIN DENİZİ PRO
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız
kişiler arasındaki uyumu sağlayan kurumlar kültür kurum
Insan toplumlarının bütün fertlerini birbirine bağlayan,
larıdır ve bu kurumların tamamı da Ziya Gökalp'in tably.
le "hars"ı yani kültürü oluşturur. Kültür, bir cemiyetin sahip
içindeki her türlü bilgiyi, alakaları, kıymet ölçülerini ve zihni.
olduğu maddi ve manevi kıymetlerden oluşur ve toplumun
la beraber o toplum üyelerinin genelinde ortak olan ve onu
yet ile her türlü davranış şekillerini içine alır. Bütün bunlar.
diğer toplumlardan ayırt eden özel hayat tarzını oluşturur
Bu bağlamda kültürün toplum bireylerinin sosyal etkileşim
ve ma.
yoluyla nesiller boyu aktarıldığını, insanların mad
nevi yaşam tasarımlarını kapsadığını, içeriğiyle gerek toplu.
farklılaştırdığını, toplumdaki değerlerin, normların ve sosyal
ma gerekse bireye kimlik kazandırarak diğer toplumlardan
kontrol unsurlarının belirlediği iç içe geçmiş sistemler bütü.
nü olduğunu görmekteyiz.
yanı
35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin kültürün
bir parçası olduğu söylenemez?
A) İngilizlerin kraliyet dönemine uzanan Viktoryen tarzda
kıyafetlerini günümüzde az da olsa kullanıyor olması
B) Fransa'da Rokfor peynirinin, kaz ciğerinin ve baget ek-
meğinin çok fazla tüketilmesi
C) Türklerin düğün geleneklerine göre gelinin at ile kendi
evinden alınıp damat evine getirilmesi
D) Madagaskarlıların ölen yakınlarını her beş ya da yedi
yılda bir mezarına giderek ölüleri mezarlarından çıkar.
maları
E) Afrika'da yaşayan toplumların eğitim düzeylerini arttır.
mak için yabancı ülkelerde kaleme alınan önemli eserle-
ri kendi dillerine çevirmeleri
36. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kültürün bir
özelliği değildir?
A) Bir toplumu diğer toplumlardan ayıran özelliklere sahiptir.
B Birlikte yaşayan toplulukların birbirleriyle uyum içinde
yaşamalarını sağlamaktadır.
C) içinde yer alan özelliklerle bireylere kendine özgü bir ni-
telik kazandırmaktadır.
D) İçinde, bir toplumun genelinde kabul gören maddi ve
manevi ögeleri barındırmaktadır.
E) Nesilden nesile aktarılırken dönemin şartlarına göre çe-
şitli değişikliklere uğrayabilmektedir.
6'lı TYT Deneme - 1
PRO
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Di anlamlandır- lam evreni ise an çağrışımlar nsıdığı eylem- arıdır. Sanatın zenginleşme- - farkındalığa se ancak sa- Bu anlayıştan sel gelişimin dakilerden kıp da fark lediği için zellikleri, durumu urduğu ebilir. YAYIN DENİZİ PRO 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız kişiler arasındaki uyumu sağlayan kurumlar kültür kurum Insan toplumlarının bütün fertlerini birbirine bağlayan, larıdır ve bu kurumların tamamı da Ziya Gökalp'in tably. le "hars"ı yani kültürü oluşturur. Kültür, bir cemiyetin sahip içindeki her türlü bilgiyi, alakaları, kıymet ölçülerini ve zihni. olduğu maddi ve manevi kıymetlerden oluşur ve toplumun la beraber o toplum üyelerinin genelinde ortak olan ve onu yet ile her türlü davranış şekillerini içine alır. Bütün bunlar. diğer toplumlardan ayırt eden özel hayat tarzını oluşturur Bu bağlamda kültürün toplum bireylerinin sosyal etkileşim ve ma. yoluyla nesiller boyu aktarıldığını, insanların mad nevi yaşam tasarımlarını kapsadığını, içeriğiyle gerek toplu. farklılaştırdığını, toplumdaki değerlerin, normların ve sosyal ma gerekse bireye kimlik kazandırarak diğer toplumlardan kontrol unsurlarının belirlediği iç içe geçmiş sistemler bütü. nü olduğunu görmekteyiz. yanı 35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin kültürün bir parçası olduğu söylenemez? A) İngilizlerin kraliyet dönemine uzanan Viktoryen tarzda kıyafetlerini günümüzde az da olsa kullanıyor olması B) Fransa'da Rokfor peynirinin, kaz ciğerinin ve baget ek- meğinin çok fazla tüketilmesi C) Türklerin düğün geleneklerine göre gelinin at ile kendi evinden alınıp damat evine getirilmesi D) Madagaskarlıların ölen yakınlarını her beş ya da yedi yılda bir mezarına giderek ölüleri mezarlarından çıkar. maları E) Afrika'da yaşayan toplumların eğitim düzeylerini arttır. mak için yabancı ülkelerde kaleme alınan önemli eserle- ri kendi dillerine çevirmeleri 36. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kültürün bir özelliği değildir? A) Bir toplumu diğer toplumlardan ayıran özelliklere sahiptir. B Birlikte yaşayan toplulukların birbirleriyle uyum içinde yaşamalarını sağlamaktadır. C) içinde yer alan özelliklerle bireylere kendine özgü bir ni- telik kazandırmaktadır. D) İçinde, bir toplumun genelinde kabul gören maddi ve manevi ögeleri barındırmaktadır. E) Nesilden nesile aktarılırken dönemin şartlarına göre çe- şitli değişikliklere uğrayabilmektedir. 6'lı TYT Deneme - 1 PRO
TYT/Türkçe
38. Sanat eserlerinde gördüğümüz doğadır, insandır, ha-
yattır ve sanatçı eserinde bize bunu yansıtır, bir ayna
tutar dünyaya sanki. Platon'un Devlet diyaloğunda
Sokrates, Glaukon'a ressamın yaptığı işi anlatmaya
çalışırken şunları söyler:
●
●
İstersen bir ayna al eline, dört bir yana tut; bir anda
yaptın gitti güneşi yıldızları dünyayı, kendini, evin
bütün eşyasını, bitkileri, bütün canlı varlıkları.
Ressamın yaptığı iş de dünyaya bir ayna tutmaktır.
Şair de ressamdan farklı değildir.
Tragedya şairinin de yaptığı benzetme değil mi?
Bu parçada Sokrates'in Glaukon'a yaptığı açıkla-
maya göre tragedya şairinin sahip olması gereken
özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur?
(-)
Şair gibi olmak
B) Doğal gerçeklik
Ressamı andırmak
B) Kurgusal bütünlük
Yaşamı taklit etmek
39. Sevdiğim yazarların, şairlerin, tabii Necatigil'in de dil
ve üslubumun, anlatım tekniklerimin ve edebiyata ba-
kışımın gelişmesine katkıları oldu. Metinlerimiz üzerine
birlikte calısma yorum yapm
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 38. Sanat eserlerinde gördüğümüz doğadır, insandır, ha- yattır ve sanatçı eserinde bize bunu yansıtır, bir ayna tutar dünyaya sanki. Platon'un Devlet diyaloğunda Sokrates, Glaukon'a ressamın yaptığı işi anlatmaya çalışırken şunları söyler: ● ● İstersen bir ayna al eline, dört bir yana tut; bir anda yaptın gitti güneşi yıldızları dünyayı, kendini, evin bütün eşyasını, bitkileri, bütün canlı varlıkları. Ressamın yaptığı iş de dünyaya bir ayna tutmaktır. Şair de ressamdan farklı değildir. Tragedya şairinin de yaptığı benzetme değil mi? Bu parçada Sokrates'in Glaukon'a yaptığı açıkla- maya göre tragedya şairinin sahip olması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? (-) Şair gibi olmak B) Doğal gerçeklik Ressamı andırmak B) Kurgusal bütünlük Yaşamı taklit etmek 39. Sevdiğim yazarların, şairlerin, tabii Necatigil'in de dil ve üslubumun, anlatım tekniklerimin ve edebiyata ba- kışımın gelişmesine katkıları oldu. Metinlerimiz üzerine birlikte calısma yorum yapm