Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

apacak. gı aşağı- ay Kültür ressam 'a kadar alya'nın zindeki ak. ir Mer- devam ecek. an'ın Mer- aşa n'ın rgi- 7. (1) Tüm zamanların en çok satan romanları arasında olan bu eserin asıl başarısı, okuyucularına yaşamak istedikleri hayal dünyalarına gitme fırsatı sunmasıdır. (II) Toplum tarafından dışlanmış bir çocuğun hayal dünyasındaki Büyülü yolculuğunu ne de akıcı ve etkileyici bir şekilde anlatmış yazar. (III) Kelime- lerin birbirleriyle uyumu, cümlelerin net ifadelerle dolu oluşu ve en önemlisi sizi durmaya zorlamayan anlam akışı, insanı mest ediyor. (IV) Bir de çocuğun hayallerinin insana tanıdık geliyor olması bu romanın bir çırpıda okunmasının en temel sebebi oluyor. (V) Kısacası zorlama hiçbir unsura rastlamadığımız bu eser, yazarın bu yıl yayımlamayı planladığı yeni romanını sa- bırsızlıkla beklememizi sağlamıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri hem üslup hem içerikle ilgilidir? A) Yalnız I (B) Yalnız II D) II ve IV E) ve V C) Il ye IV Diğer sayfaya geçiniz.

erin an n rih ağı 40. Göçebe, at üzerinde giderken yanında kendi dilini götürür; şarkılarını götürür; oyunlarını götürür. Yani yükte hafif ne varsa onları birer kültür ögesi olarak götürür. Bu hareket süreci içinde mimari yaratmaz, başka somut eserler yaratamaz ama canlı bir edebiyat yaratır. Hem yeniliklere açık ve değişmeye elverişli olmak hem de benliğini sürdürebilmek, göçer kültürün özelliğidir. Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Türk kültürünün tarih boyunca devam etmesi, göçebelikten vazgeçilmemesiyle sağlanmıştır. B) Büyük bir medeniyet kurup sürdürmüş milletler, öçebe halklar arasından çıkmıştır. C) Göçebeler, maddi üretim anlamında çok zayıf olsa da kültür ve edebiyatta üstünlüklere sahiptir. D) Sözlü edebiyat ürünleri, onu üreten halkın göçebeliği bitmeden yazıya geçirilemez. E) Göçebelerin sürekli hareket etmesi sayesinde halklar arasında dil etkileşimi sağlanmıştır.

P 20 18 TEST 24 3 5. 3 Yardımcı Düşünceler Yazar, Yıldızlar ve Gölgeler başlıklı değerlendirmesinde eserin yalnızca kusurlu yönlerini tespit etmekle kalmamış, genç yazarın çıkmış olduğu bu yolda başarıyı yakalayabilmesi için yerine getirmesi gereken şartları da sıralamıştır. Buna göre, Şüküfe Nihal Hanım, son dönemlerde yapmaya başladığı gibi eserlerinde sade dil ve hece veznini tercihe devam etmelidir. Toplumsal hayatta yaşanan değişimler ile dil ve edebiyatta yaşanan gelişmelere kayıtsız kalmamalıdır. Başkalarını taklit etmeye çalışmadan kendi ruhunun samimi duygularını dile getirmelidir. Ayrıca, sanatkârın sade dil ve milli vezinle yazacağı eserlerinde, duygularını çok daha samimi ve etkili bir biçimde ifade edebileceği dile getirilir. AUT 81629 Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, yazarın Şükûfe Nihal'e verdiği öğütler arasında yer almaz? A) Dilini, halkın anlayabileceği seviyede tutmaya devam etmelidir. abay B) Diğer sanatçılara öykünmekten kaçınmamalıdır. C) Insanliğin geçirdiği değişimlere önem vermelidir. Şiirlerinde kendi milletine ait ölçüyü kullanmaktan vazgeçmemelidir. E) Dil ve edebiyatta yaşanan ilerlemelere ilgisiz kalmamalıdır. 7. SEN YAYINLARI

6. Ekseri çalışmaları tarih alanında olup en hafif tabiriyle bir sosyal bilimler dehası olan Mehmet Fuat Köprülü, Türk folkloru ve halk edebiyatı alanında disiplinler arası sosyal bilimler idrak ve icrası ile birçok önemli çalışmaya imza atmıştır. Yaşadığı devrin her türlü kaynak ve imkânına sahip olması kendisinin en büyük şansı olmuş ve bu 20 şans, ortaya birçoğu hâlen daha aşılamamış abidevi eserler çıkarmıştır. Ind Bu parçada "Mehmet Fuat Köprülü” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kendisine sunulan olanaklar, araştırmaları için kolaylıklar sağlamıştır. B) Halk kültürüne ve Türk tarihine yönelmesini, yaşadığı dönemin koşulları belirlemiştir. C Bazı eserleri, o alanda yapılan en yetkin çalışma olma özelliğini günümüzde dahi korumayı başarmıştır. D) Bazı alanların birbirinden yararlanabileceğini iddia ve ispat etmiştir. LE Çoğunlukla tarih ile ilgili araştırmalar yapmış olsa da halk bilimine de ilgi duymuştur. shie FESE 1

B B 24. Ötekilerin tarihini yazmaya adanmış bir hayatı olan Ryszard Kapuściński'nin deneyimlerini ve gözlemlerini samimiyetle paylaştığı bir kitap Bu İş Siniklere Göre Değil. Üçüncü dünya ülkelerinin zorlu şartlarında uzun yıllar görev yapan Polonyalı ünlü gazeteci, "sinizm"in gazetecilikle bağdaşmadığına vurgu yaparken kendi gerçekliğini dayatan medya dünyasına da eleştiriler getiriyor. Kitap, çağımızın büyük anlatıcılarından birinin eşine az rastlanır deneyimlerinden yararlanma fırsatı veriyor. Yalnızca gazeteciler ve gazeteci adayları için değil, dört bir yandan haberle kuşatılan okurlar tarafından da eksikliği hissedilen dürüst gazetecilik anlayışının çarpıcı bir özetini sunuyor. Bu parçada ele alınan eserle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yok sayılanların sözcüsü bir yazara ait olduğu B) Kaleme alan kişinin tecrübelerine dayandığı C) Gazeteciliğin dürüstlükle bağını vurguladığı D) Üçüncü dünya ülkelerinin acılarını yansıttığı E) Medya dünyasıyla ilgili eleştiriler de içerdiği

Bir bakıma edebi eser, zamanının ve mekânının mahsulüdür. İyi bir edebi eser, bizim yaşadığımız devirden ayrı ve belirli bir çağda ortaya çıkmıştır, evrensel nitelik ve ölçülere sahiptir. Eski edebiyatla ilgili bir eseri incelerken tarihî hayal gücümüzü kullanmanın yanı sıra, onun çağdaşlarının görüşlerini ve bakış açılarını da dikkate alabilmeliyiz. Bu bize, bir edebî eseri tarihî ve akli bağlamı içerisinde görebilmemiz için sözlük kullanımına ilâve olarak, edebiyatın arka planı diye isimlendirilen politik gelişmeler, sosyal durumlar, dinî fikir ve uygulamalar, felsefik kavramlar ile de kendimizi aydınlatmamız gerektiğini ifade eder. Bu parçada, 5. 1. Başarılı bir edebî eser herkesçe kabul gören kriterlere uygunluk gösterir. Edebî eserler bir açıdan hayat bulduğu yerin ve zamanın ürünüdür. III. Dikkatli incelendiğinde bütün eserler sosyal ve kültürel bir mirasa sahiptir. yargılarından hangilerine yer verilmiştir? A) Yalnız T D) I ve II B) Yalnız II E) I ve III C) Yalnız III 7. La EN YAYINLARI Ki

agrafta Anlam ve Anlatım 1- r. r. e p t- j- Sk incilik R 35 DGS PRESTİJ SERİSİ 7. Üşümeyi oldum bittim sevmem: ellerimizi kollarımızı dilediğimizce oynatmak, kaygısızca çıkıp dolaşmak nerede, büzülmek nerede... Ama soğuktan şimdiki gibi sakınmazdım. Odanın ta bir ucunda bir pencere aralanmış, sofada bir kapı açık bırakılmış diye kor- kanlara gününe göre ya kızar ya gülerdim. Yaşlılık ne de çabuk gelip çatarmış! Ben de onlara döndüm. So- kakta kar gördüm mü ocak başını bırakmayı bir türlü göze alamıyorum. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarı- lamaz? A) Öznel yargılara yer vermiştir. B) Anlatımı güçlendirmek için benzetmelerden yarar- lanmıştır. C) Daha önce eleştirdiği kişiler gibi davranmaktadır.L D) Artık yaşlandığını düşünmektedir. Üşümekten hiç hoşlanmamaktadır.cine

1 1923'te tamamladığı Beyaz Üzerine adlı tablosunda Vasili Kandinsky, bilincinin yarattığı müziği yorumlamıştır. Şekil ve renklerin soyut gösterisi olan bu tablo, müzikal bir besteyle karşılaştırılabilir. Gelenekleri aşıp soyut ve modern resmin temellerini atar. Izleyicinin zihninde derin bir aşk ve maneviyat duygusu canlandırmak için şekil ve form arasındaki ilişkiyi grafik ve geometrik biçimlere dayandırır. Bu özgür ve özgün bir ifade şeklidir. Beyaz Üzerine de beyaz zemindeki geometrik kurgudaki beyaz, yaşamda birçok olasılığı temsil ederken siyah, yokluğu ve ölümü simgeler. Zira sivri siyah çizgiler tabloyu kapsar. Arka planın renkli bileşimi, kargaşayı yani yaşamdaki siyah beyaz fırsatların paramparçalığını hissettirir. Çünkü Kandinsky için biçim yani dış, izleyicinin ruhuna temas eder ve böylece iç ortaya çıkar. Kullandığı daireler, insanda daha çok içsel etkiye ulaşabilecek güce sahiptir. İçindeki müzikle ölüm ve yaşam arasındaki karmaşayı anlattığı Beyaz Üzerine tablosu, 20. yüzyıla damgasını vuran en önemli eseridir. 7 Son cumle D sikly 33. Bu parçada Beyaz Üzerine adlı tabloyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? cumle A) Resimseverleri etkilediğine Benzerleriyle kıyaslanabileceğine C) İçeriğinin taşıdığı sembolik yönlereson umbe D) Sanatçının diğer yapıtları arasındaki yerine- E) Geometrik şekillerin resimdeki niteliklerine son cümle özgün dur benzeri yakı 34. Bu parçaya göre, Vasili Kandinsky ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Tablolarının ölümünden sonra ilgi gördüğü B) Yaşamının son döneminde resim anlayışını değiştirdiği C) Resimle ilgili formel bir eğitim aldığı D) Tablolarının toplumsal yönü bulunduğu E) Geleneksel resim anlayışının dışında olduğu

SONO (1) Türk roman geleneğinde roman kahramanı olarak karşı- 4. laştığımız yazarların çokluğu dikkat çekicidir. (II) Yazar baş-d kişiler olarak adlandırabileceğimiz bu durum Batı roman 11 geleneğinde Türk romanındaki yoğunlukta görülmez. (III) Türk roman geleneğinde yazar, aydın figürünün bir çeşidi olarak görülmüştür. (IV) Yazarlığın işlevi, aydın olmanın ge- gorektirdiği toplumsal bilinç ve misyon çerçevesinde değer- lendirilmiştir. (V) Bu tür bir rol verilerek kişileştirilmiş yazar karakterler, yazarın sesi olmuştur bizde. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde Türk roman geleneği ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? rinin peşi yapmayan ti, mutlul caktır. A) I. cümlede roman kahramanı olarak yazarların seçildi- ği belirtilmiştir. ✔ B) II. cümlede Batı roman geleneğinden farklı bir yönünün olduğundan söz edilmiştir. ✓ C) III. cümlede yazarlara nasıl bir gözle bakıldığı açıklan- mıştır. Bu cür hangi A) D) IV. cümlede yazarlara aydın olma misyonunun yüklen- diği ortaya konmuştur. E) V. cümlede yazar karakterlerin topluma kazandırdığı de- ğerler dile getirilmiştir.

Olayları başkalarının açısından değerlendirebilen insan huzurludur. C) Kendimizi mutlu hissetmek için her zaman doğru- nun yanında olmalıyız. D) İnsanın özverili davranabilmesi için sürekli çaba sarf etmesi gerekir. E) Insanları değerlendirirken tek yönlü düşünmek, ki- şinin kendisini korumasına yardımcı olur. 10. Fethi Karakaş sanatçı olan dostlarının eserleri için desenler yaparken naif çizgisini devam ettirmiştir. İnsanın yalnızlığını, kimsesizliğini, öfkesini, kederini, aşkını yansıtan şiir ve öykülerde firatif tarzda çalışır. (1) Yazarın veya şairin sözcüklerle kurduğu bağlantıyı Karataş çizgi ve desenleriyle devam ettirir. Âşık olu- nan kadının dalgalanan saçları trenin çıkardığı duman ile birleşir. (2) Nesneye anlam katan insan, insanı ça- tışmaya sürükleyense nesnedir. Nesne ve insan ara- sındaki ilişkiyi çizgi ve nesnelerle vurgular. (3) Böy- lece imgenin imaja dönüşmesinin tanıklığını gerçekçi sanatçıların şiir ve öyküleriyle baştan yapılandırır. 1. Çizdiği figür, mutlaka bir nesneyle ilişki içindedir. 11. Edebiyattan nesneye giden bir yol da çizmektedir. III. Sokakta sağlı sollu dizilmiş evlerin geometrik for- mu, bir kapana dönüşerek bu formun dışındaki işçiyi yutmaya, yok etmeye hazırlanmaktadır. C) D) E) Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için 1, ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı cümlelerden hangileri getirilmelidir? 328 #1 || ||| 2 || III 111 || 3 ||| TI ||| /yediiklimyayıncılık 1 Yediiklim Sana Yeter! VE Se E r

PARAGRAF 21. - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Edebiyat bir arayıştır, okuyan ve yazan için. Okuyan aradığını bulmak, acısını dindirebilmek veya kendine yeni acılar bulmak, hayatında eksik olanı aramak, daha önce bulduysa bulduğunu bir daha tatmak için okurken; yazar, bir türlü anlatamadığını, bir türlü kuramadığını, bu kez kurmak ve bu süreçte yaşadığı acıyı ve hazzı bir kez daha yaşamak için yazmaktadır. Belki bu çırpınıp didinmelerdir, hayatı yaralayan. Edebiyata uzak duran- lar için böyle bir yaradan söz edilemez belki hatta onlar adına bir yaradır bu hayatlarını edebiyattan uzak dü- şündükleri için. 22. DENEME-1 Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangising ulaşılabilir? A) Edebiyat, okurun da yazarın da bir amaç içinde ol uğu bir alandır. Yazarın tek amacı, edebiyattan uzak duranları ede biyata çekmektir. C) OKUYUCU, edebî eserde başkalarına ait hayatları merak eder D) Hayattaki çırpınışlar ve yaralanmalardır edebiyatı besleyen. E) Yazarın yazma sebebi, okuyucusunun hayatında eksik olanı tamamlamaktır. PARA Hie ve

agrafta Anlam ve Anlatım orsa- şün- arça- ların inde man- olla- len ru- ba ki- in ir. ni, ir. yı 1- /yediiklimyayıncılık 11. (1) Kuşlar bizlerden çok daha geniş bir dünyayı du- yar ve görebilir. (II) Hava olaylaını tahmit etmez ade- ta bilir, havadaki çok hafif basınç değişimini bile fark edebilir hatta fırtına çıkacağını bile önceden keşfe- debilirler. (III) Öyle ki göç eden kuşlar kendilerinden yaklaşık 1.000 km uzaklıkta olan bir fırtınayı veya gök gürültüsünü duyabilirler. (IV) Kuşların doğadaki dengeyi sağlamakta çok büyük bir yeri vardır: yırtıcı kuşlar, fare, tavşan gibi çabuk çoğalan kemirgen hay- vanları avlayıp çoğalmalarına ve ekilen sebze, meyve gibi yiyeceklerimize zarar vermelerine engel olurlar. (V) Genellikle vücut sıcaklıkları 40 °C'nin üstündedir ve hem üşümemek hem de sıcak havayı çok fazla his- setmemek için tüylerinden yardım alırlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 1. cümlede kuşların duyu organlarının insanların- kinden daha gelişmiş olduğundan bahsedilmekte- dir. B). cümlede kuşların hava olaylarına olan duyarlılı- ğı vurgulanmıştır. C) . cümlede kendinden önceki cümleyi destekle- yen ve tüm kuşları kapsayan bir örnek verilmiştir. D) IV. cümlede kuşların insanlara sağladığı faydalar- dan söz edilmektedir. E) V. cümlede kuş tüylerinin vücutları için hangi işlev- lerde kullanıldığı açıklanmıştır. XXIO (1) 8 nani vid Ge de de m b il

es tos tan uğunu etinin sime, nsa malar un 5. Öznel iyi oluşa ilişkin erken dönem çalışmalar yalnızca negatif duygulanım ya da akıl hastalıklarının bulunmadığı bir durumu tanımlarken yeni çalışmalar kavramın kapsamını genişletmiştir. İlgili alanyazında öne çıkan araştırmacılardan Diener'e göre öznel iyi oluş, görece yüksek düzeyde pozitif duygulanım ve düşük düzeyde negatif duygulanımın yanında bireyin kendi yaşamına ilişkin pozitif değerlendirmelerini de gerektirmektedir. Diğer bir ifadeyle, öznel iyi oluş üç önemli bileşenden oluşmaktadır. Bunlar, bireyin kendi yaşamını nasıl değerlendirdiği ve ne sıklıkla pozitif ve negatif duygulanım yaşadığıdır. Birey kendi yaşamına baktığında olumlu bir değerlendirme yapabiliyor, pozitif duyguları daha fazla ve negatif duyguları daha az deneyimliyorsa o bireyin yüksek düzeyde bir öznel iyi oluşa sahip olduğu söylenebilir. Bu parçadan öznel iyi oluş ile ilgili çıkarılacak en kapsamlı yargı aşağıdakilerin hangisidir? PA) Birçok araştırmacı tarafından ele alınan bir kavram olduğu B) Olumlu veya olumsuz düşüncelerin doğal karşılanması gerektiği C) Negatif duyguların tesiriyle ortaya çıktığı D) Son yıllarda bilim çevreleri tarafından ele alınmaya başlandığı E) Kişinin kendi yaşamına ve duygularına dair izlenimlere göre belirlendiği

A 23. "Gün gelecek, soğuk hava gelsin, kar yağsın diye dua- cı olacaksın." deselerdi, "Burnunun kızarıp donmasını, kulaklarının ayazdan yanmasını özleyeceksin." deseler- di "Yok," derdim, "beni tanımamışsınız." Güler geçerdim. "Siz hangi mevsimi isterseniz alın, beni yazın sıcağıyla kundaklayın." derdim. Oysa şimdi birçok insan gibi ben de "Acaba kar yağmayacak mı, soğuklar İstanbul'a hiç uğramayacak mı?" diye dertlenmeye başladım. Sen mi- sin güzelim kışları insan eliyle çamura, batağa, trafik si- kışıklığına, yokluğa yoksulluğa ve şehir çilesine dönüş- türmemizin acısını mevsime kızarak çıkartan, sen misin durmadan şikâyet eden!.. Al sana iklim değişikliği! Al sa- na kuraklık! Bu-parçanın yazarı için aşağıdakilerin hangisi söy- lenemez? X A) K /değişikliğinden, kuraklıktan insanları sorumlu tutmaktadır. B) Kıştan yakınmasının asıl nedeni kent yaşamında kar- şılaştığı sorunlardır. C) Kışın getmeyeceği kaygısına kapılması kendisi için şaşırtıcı bir değişikliktir. D) Geçmişteki tutumundan pişmanlık duymaktadır. E) Yaz mevsimini, diğer mevsimlere yeğ tutmaktadır.

23. Birçoğu tarafından açıktan söylenmese de bireyselliği savunan sanatçılar arasında "estetiğin sosyal sorunlarla çatıştığı, toplumsallığı reddettiği” görüşü yaygındır. Bu kanı, bireyselliği savunan sanatçıların görüşü olmasına rağmen giderek bazı iyi niyetli, toplumcu sanatçılarda da oluşmaya başlamıştır. Açıkçası bazı toplumcu sanatçıların bu düşünce kurnazlığına yenik düşmeleri şaşılacak cinsten bir gelişme. Tabii bu durum biraz da bireyselliği şiar edinmiş yazarların dayanaksız dahi olsa tezlerini etkili şekilde savunabilmelerinden kaynaklanıyor. Estetik kavramını kendi tekellerine almayı başararak toplumcu sanatın başka kaygıları edinmesinden dolayı estetiği ihmal ettiğini ileri sürerler. oben esin slob Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? isbigses 1.00 A) Sanattaki estetik kavramının belli bir sanatçı grubun tasarrufunda görülmesi (A am B) Toplumcu sanatçıların estetiği ihmal etmelerinin loteeb bireysel yazarlar tarafından eleştirilmesi sinsen 18 C) Toplumcu yazarların estetik dışındaki ölçütleri ön plana çıkarmaları D) Toplumcu sanatçıların eserlerinde estetik ve yararlılık ray dengesinin zayıf kalması E) Bireyselliği benimseyen yazarların, ulaştıkları estetik düzeyle toplumcu sanatçıları etkilemesi insanl

20. Öğrencilerin okuyup, araştırma yapıp ödev ya da tez yazmasına artık gerek kalmayacak sanki. Telefonları- na indirecekleri ücretsiz bir uygulamaya tezlerini yazdı- rabilecekler. Henüz yapay zekâ imzalı bir tez örneği gör- medim ancak Guardian'da yazdığına göre Elon Musk'ın fonladığı OpenAl Foundation tarafından geliştirilen Chat- GPT adlı uygulama, öğrenciler için öylesine güzel ve tu- tarlı tezler yazmaya başlamış ki İngiltere'de üniversiteler komisyonlar toplayarak bu programın değerlendirme sis- temleri açısından ne anlama geldiğini sorgulamış. Ha- beri derleyen gazetecinin konuştuğu uzmanlar uygula- manın "oyun değiştirici" olduğu konusunda israrlı. Tedbir alınması gerektiğini vurguluyorlar ki tedbir gerçekten de şart. Alınmazsa ----. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getiri- lemez? X A) eğitim kalitesinin her yerde daha düşmesi, özel- likle bizim gibi ülkelerde konusuna hiç hâkim olma- yan master ve doktorali insanların sayısının geomet- rik olarak artması kaçınılmaz olur B) YÖK ya da Üniversiteler Arası Kurul da konuyu masaya yatırır, doçentlik sınavlarını yeniden günde- mine alır, profesörlük raporlarının yazılma biçimlerini gözden geçirir C) bir grup programcının yarattığı ve kendi kendine de öğrenebilen uygulamanın sorduğu birkaç soru- ya verilen cevaplarla üretilen makale veya kitaplar benim diye sunulur D) akademik ilerlemenin yapay zekâ makalelerinden beklenmesi, akademik yetkinliğin iyice ortadan kalk- ması önlenemez E) intihal (aşırma) orantısal olmaktan çıkar, total håle dönüşür ve akademik disiplinin de ahlakın da sonu gelir 21