Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

a koca
eğen
8.
Londra Üniversitesinde yapılan bir araştırmada aşikâr bir
sağlık sorunu olmayan bir grup insan ve kalp krizi geçiren
232 kişi incelenmiştir. Kalp hastası olan grupta %11 olan dü-
zenli egzersiz alışkanlığı, sağlık sorunu olmayan grupta %26
olarak bulunmuştur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi
yanlıştır?
A) Bilgi aktarımı söz konusudur.
B) Kurallı cümlelere yer verilmiştir.
C) Çoğullaştırmalara başvurulmuştur.
D) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır.
E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
parçalarım
yiz? Boa
uzanan
larında
suları
Bu p
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
a koca eğen 8. Londra Üniversitesinde yapılan bir araştırmada aşikâr bir sağlık sorunu olmayan bir grup insan ve kalp krizi geçiren 232 kişi incelenmiştir. Kalp hastası olan grupta %11 olan dü- zenli egzersiz alışkanlığı, sağlık sorunu olmayan grupta %26 olarak bulunmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) Bilgi aktarımı söz konusudur. B) Kurallı cümlelere yer verilmiştir. C) Çoğullaştırmalara başvurulmuştur. D) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır. E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. parçalarım yiz? Boa uzanan larında suları Bu p
eğişkenliği dikkate
eserlerde gerçek
tilanların yaşanıp
ansitamayacakla-
de acıları, mutlu-
tıları, uyumluluk
ileri yani nesnel
mettir. Ancak ro-
erin bulunduğu
roman açısın-
ayal, yalan ve
ak ve bulma-
çinde aramak
15
enen aşağı-
alınanların
diği
hiçbir şe-
1
ekçi bir N
Y
yansıt- A
Y
n ger-
nde
sa-
E
V
i
Y
A
R
G
1
(1) Yağış, sıcaklık, buharlaşma gibi iklim elemanları, göl-
lere katılan yüzeysel akışlar, yeraltı suları ve tektonik ha-
reketler ile sulama, içme suyu gibi nedenlerle ülkemizdeki
göllerin seviyelerinde zaman zaman değişimler gözlen-
mektedir. (II) Genel olarak ülkemizin kuzeydoğusundaki
göllerin seviyeleri artış eğilimindeyken güneybatısındaki
göllerin seviyelerinde azalmalar tespit edilmiştir. (III) Ayrica
Türkiye göllerinde en yüksek seviyelere ilkbahar aylarında
ulaşılmaktadır. (IV) İlkbaharda kuzeybatı ve güneybatıdaki
göllerde maksimum seviyelere erişilirken yaz mevsiminde-
ki yüksek seviyeler genellikle ülkenin doğusundaki göllerde
gözlenmektedir. (V) Bu mevsimsel artış ve azalışlar daha
çok meteorolojik parametreler ile sulama ve içme suyu
amaçlı faydalanmaların sonucudur.
Sor
19. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin h. isine ulaşı-
lamaz
içn.
"
sula. amaçlı nilan sular, ülke izdeki
sev, sine doğr etki etmektea.
B) Ülker. doy da ye. lan gölle. u seviyesi az
aylarına ük.
'n. Öste ektedir.
C) İlkbahar. 7dc öldeki seviyesir. Velme
sinin öne 90
vsim yağışlaro.
7
D) "kemi. gün
'Sh
K alan yerin su seviyel
ri. zeyo uda are öre ha düşüktür.
E) Çeşit etkenlere ay lak ülkemizdeki göllerin su
seviyele değişke ik goute. ektedir.
20. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
B) II. cümlede, çoğunlukla karşılaşılan bir durum ifade
edilmiştir.
III. cümle, kesinlik ifade etmektedir.
D) IV. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır.
E) V. cümlede, yargı bir gerekçeye bağlanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eğişkenliği dikkate eserlerde gerçek tilanların yaşanıp ansitamayacakla- de acıları, mutlu- tıları, uyumluluk ileri yani nesnel mettir. Ancak ro- erin bulunduğu roman açısın- ayal, yalan ve ak ve bulma- çinde aramak 15 enen aşağı- alınanların diği hiçbir şe- 1 ekçi bir N Y yansıt- A Y n ger- nde sa- E V i Y A R G 1 (1) Yağış, sıcaklık, buharlaşma gibi iklim elemanları, göl- lere katılan yüzeysel akışlar, yeraltı suları ve tektonik ha- reketler ile sulama, içme suyu gibi nedenlerle ülkemizdeki göllerin seviyelerinde zaman zaman değişimler gözlen- mektedir. (II) Genel olarak ülkemizin kuzeydoğusundaki göllerin seviyeleri artış eğilimindeyken güneybatısındaki göllerin seviyelerinde azalmalar tespit edilmiştir. (III) Ayrica Türkiye göllerinde en yüksek seviyelere ilkbahar aylarında ulaşılmaktadır. (IV) İlkbaharda kuzeybatı ve güneybatıdaki göllerde maksimum seviyelere erişilirken yaz mevsiminde- ki yüksek seviyeler genellikle ülkenin doğusundaki göllerde gözlenmektedir. (V) Bu mevsimsel artış ve azalışlar daha çok meteorolojik parametreler ile sulama ve içme suyu amaçlı faydalanmaların sonucudur. Sor 19. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin h. isine ulaşı- lamaz içn. " sula. amaçlı nilan sular, ülke izdeki sev, sine doğr etki etmektea. B) Ülker. doy da ye. lan gölle. u seviyesi az aylarına ük. 'n. Öste ektedir. C) İlkbahar. 7dc öldeki seviyesir. Velme sinin öne 90 vsim yağışlaro. 7 D) "kemi. gün 'Sh K alan yerin su seviyel ri. zeyo uda are öre ha düşüktür. E) Çeşit etkenlere ay lak ülkemizdeki göllerin su seviyele değişke ik goute. ektedir. 20. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur. B) II. cümlede, çoğunlukla karşılaşılan bir durum ifade edilmiştir. III. cümle, kesinlik ifade etmektedir. D) IV. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. E) V. cümlede, yargı bir gerekçeye bağlanmıştır.
7. Yazılarını toplumsal amaçlarla kaleme alıyor; bu
nedenle iletiyi satır aralarına sıkıştırmıyor, anlat-
mak istediklerini gölgeler kaygısıyla söz sanatları-
na, üslup inceliklerine hiç yüz vermiyor.
Bu parçada geçen "iletiyi satır aralarına sıkıştır-
mıyor" sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Anlama yeterince önem vermemek
B) Öğretici bir nitelik taşımak
✓
C) Mesajını açıkça ortaya koymak V
D) Anlatımda anlaşılırlığı ve ayrıntıları önemse-
mek
E) Gerçekleri her yönüyle anlatmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Yazılarını toplumsal amaçlarla kaleme alıyor; bu nedenle iletiyi satır aralarına sıkıştırmıyor, anlat- mak istediklerini gölgeler kaygısıyla söz sanatları- na, üslup inceliklerine hiç yüz vermiyor. Bu parçada geçen "iletiyi satır aralarına sıkıştır- mıyor" sözü ile anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Anlama yeterince önem vermemek B) Öğretici bir nitelik taşımak ✓ C) Mesajını açıkça ortaya koymak V D) Anlatımda anlaşılırlığı ve ayrıntıları önemse- mek E) Gerçekleri her yönüyle anlatmak
yor; aynı
x yaşam
kendine
letin ta-
nin da-
ile bu-
elecek
tenen
D
a pra-
rdan
işim
cül
cak
8
gerçek bir kış uykusu değildir,
şukluk hâlidir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi-
si dista kalır?
A) L
B) II
C) III
IV
E) V
(23. İzlenimci eleştiriye göre eleştiri “kitaplardan zevk al-
mak, onlarla duyguları inceltmek ve zenginleştirmek
sanatı"dır. İnsanın davranışları, zevkleri, duyguları,
dikkatini çeken şeyler yaşla ve yenileşen hayat şekil-
leri ile değiştiğine göre, eleştiride kuralların ve dokt-
rinlerin, değişmez yöntemlerin yeri yoktur. Sevmek,
hoşa gitmenin sonucu olduğuna göre, bugün sevi-
len bir eserin yarın da sevileceği kesin olarak söy-
lenemez. Eserlerin ve türlerin sınıflaması da yoktur.
Var olan, bir eseri okuduğumuz zaman duyduğumuz
zevktir. Bu zevk de eserin değerinin tek ölçüsüdür.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
eleştiri türünü destekler niteliktedir?
A) Eleştirmenler, toplumsal sorunların altını çizerse
görevlerini yerine getirmiş olurlar.
B) Eleştirmenlerin ilk görevi yazarı değil, eseri de-
taylı şekilde incelemektir.
C) Nitelikli bir eleştirmen, okurun zevk dünyasıyla
yazarın hayallerini birleştirebilendir.
D) Bireysel duyguları anlatan eserler, eleştirmenler-
den tam not alır.
O
E İyi bir eleştirmen, okudukları arasından kendi ru-
huna hitap edip onu etkileyen yönleri anlatan kim-
sedir
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
yor; aynı x yaşam kendine letin ta- nin da- ile bu- elecek tenen D a pra- rdan işim cül cak 8 gerçek bir kış uykusu değildir, şukluk hâlidir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si dista kalır? A) L B) II C) III IV E) V (23. İzlenimci eleştiriye göre eleştiri “kitaplardan zevk al- mak, onlarla duyguları inceltmek ve zenginleştirmek sanatı"dır. İnsanın davranışları, zevkleri, duyguları, dikkatini çeken şeyler yaşla ve yenileşen hayat şekil- leri ile değiştiğine göre, eleştiride kuralların ve dokt- rinlerin, değişmez yöntemlerin yeri yoktur. Sevmek, hoşa gitmenin sonucu olduğuna göre, bugün sevi- len bir eserin yarın da sevileceği kesin olarak söy- lenemez. Eserlerin ve türlerin sınıflaması da yoktur. Var olan, bir eseri okuduğumuz zaman duyduğumuz zevktir. Bu zevk de eserin değerinin tek ölçüsüdür. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen eleştiri türünü destekler niteliktedir? A) Eleştirmenler, toplumsal sorunların altını çizerse görevlerini yerine getirmiş olurlar. B) Eleştirmenlerin ilk görevi yazarı değil, eseri de- taylı şekilde incelemektir. C) Nitelikli bir eleştirmen, okurun zevk dünyasıyla yazarın hayallerini birleştirebilendir. D) Bireysel duyguları anlatan eserler, eleştirmenler- den tam not alır. O E İyi bir eleştirmen, okudukları arasından kendi ru- huna hitap edip onu etkileyen yönleri anlatan kim- sedir Diğer sayfaya geçiniz.
(1) Cahit Külebi, genel olarak hayatı, yaşamayı, dünya
güzelliklerini seven, dışa dönük bir mizaca sahiptir. (1) Bir
başka ifadeyle o, bütün değerleriyle bu dünya güzellikleri-
ne sıkı sıkıya bağlı bir insandır. (III) Şiirlerinde bu mizacin
çeşitli yansımalarını görmek mümkündür. (IV) Ancak kimi
zaman Külebi'nin yaşama sevincinin kırıldığı ve karam-
sarlığın ön plana çıktığı da bir gerçektir. (V) Insan ve top-
lumun yozlaşması, yaşlılık ve ölüm, yalnızlık, çaresizlik,
qurbet gibi çeşitli olumsuzluklar şairin yaşama sevincini
sarsarak içine kapanmasına zemin hazırlar. (VI) Bunlar
göz önünde bulundurulduğunda onun hayata karşı duru-
şunda ikilik olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri ken-
dinden önceki cümlenin bir açıklaması niteliğindedir?
A) II ve III
B) II ve V
D) IV ve VI
C) III ve IV
E) V ve VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(1) Cahit Külebi, genel olarak hayatı, yaşamayı, dünya güzelliklerini seven, dışa dönük bir mizaca sahiptir. (1) Bir başka ifadeyle o, bütün değerleriyle bu dünya güzellikleri- ne sıkı sıkıya bağlı bir insandır. (III) Şiirlerinde bu mizacin çeşitli yansımalarını görmek mümkündür. (IV) Ancak kimi zaman Külebi'nin yaşama sevincinin kırıldığı ve karam- sarlığın ön plana çıktığı da bir gerçektir. (V) Insan ve top- lumun yozlaşması, yaşlılık ve ölüm, yalnızlık, çaresizlik, qurbet gibi çeşitli olumsuzluklar şairin yaşama sevincini sarsarak içine kapanmasına zemin hazırlar. (VI) Bunlar göz önünde bulundurulduğunda onun hayata karşı duru- şunda ikilik olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri ken- dinden önceki cümlenin bir açıklaması niteliğindedir? A) II ve III B) II ve V D) IV ve VI C) III ve IV E) V ve VI
E) Yazar yazdıklarının etkili
önce kendi anlar.
12. Ergen yaşamın en dayanılmaz yanı toplumsal hayatımı
sürdürebilmem için takınmam gereken maskelerdi.
Kendi başıma kurduğum dünyayı günlük hayatın içinde
karşılaştığım insanların arasına çıkaramıyordum. Ken-
dime kurduğum dünya ile neredeyse yer altında sahte
para basan biri gibiydim. Edebiyat beni bu halimden
kurtardı. Beni dünya yüzüne çıkardı. Yer altındaki hayal
dünyamı edebiyatla yeryüzüne çıkarıp insanlarla pay~
laştım. Ne kadar anlaşabildiğimiz ise ayrı mesele.
Bu parçadan yazarla ilgili aşağıdaki yargıların
hangisine varılamaz?
A) Farklı biri olmak için sergilediği davranışlar
gençlik çağında onu rahatsız etmiştir.
B) Yaşadıklarını başkalarıyla paylaşmak konu-
sunda cesur davranmamıştır.
CV Kendine apayrı bir dünya kurmuştur.
D) Edebiyat onu kendisi kılabilmiştir.
E) Edebiyat onun insanları çok sevmesini sağla-
mıştır.
13. Çok hoşunuza giden bir deneyimi, yaşamınızın belirli
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E) Yazar yazdıklarının etkili önce kendi anlar. 12. Ergen yaşamın en dayanılmaz yanı toplumsal hayatımı sürdürebilmem için takınmam gereken maskelerdi. Kendi başıma kurduğum dünyayı günlük hayatın içinde karşılaştığım insanların arasına çıkaramıyordum. Ken- dime kurduğum dünya ile neredeyse yer altında sahte para basan biri gibiydim. Edebiyat beni bu halimden kurtardı. Beni dünya yüzüne çıkardı. Yer altındaki hayal dünyamı edebiyatla yeryüzüne çıkarıp insanlarla pay~ laştım. Ne kadar anlaşabildiğimiz ise ayrı mesele. Bu parçadan yazarla ilgili aşağıdaki yargıların hangisine varılamaz? A) Farklı biri olmak için sergilediği davranışlar gençlik çağında onu rahatsız etmiştir. B) Yaşadıklarını başkalarıyla paylaşmak konu- sunda cesur davranmamıştır. CV Kendine apayrı bir dünya kurmuştur. D) Edebiyat onu kendisi kılabilmiştir. E) Edebiyat onun insanları çok sevmesini sağla- mıştır. 13. Çok hoşunuza giden bir deneyimi, yaşamınızın belirli
TYT-TÜRKÇE
30. "Metinler arası bir ilişki kuracağım bir kitap okuyayım da
onu sonradan uyduracağım bir hikâyeye yerleştiririm."
demiyorum. Zihnimde zaten bir sürü kitap, tarihte veya
günümüzde gerçekleşmiş olaylar ve kendi uydurduklarım
cirit atıyor. Benim de tahmin edemeyeceğim bir anda,
bunlar birbiriyle ilişkiye geçiyor. Böylece öykülerimin
içeriği ile biçimi, yapısı aynı anda zihnimde şekilleniyor.
Öykü şekillenince beni yazmaya zorluyor. Ben kendimi
sadece kayda geçiren biri gibi hissediyorum.
Bu sözleri söyleyen birisinin aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenmez?
A) Oykü için gerekli unsurlar hafızamda şekillenince
yazmaya başlıyorum.
B) Öykülerimi yazıya geçirmeden önce planlı bir çalışma
içerisine girmiyorum.
C) Öykülerim genellikle benden bağımsız bir şekilde
meydana geliyor.
D Kaleme aldığım öykülerin içeriği, üslubu farklı
zamanlarda hafızamda yer ediyor.
E) Hafızamda yer eden olaylar, birikimler planlı bir şekilde
yazıya aktarılmiyor
31. Zihinsel engelli bireyler; çevresindeki uyaranları
algılayamaz, algılananları değerlendiremez. Bu kişilerin
kavramlaştırma, düşünme, öğrenme ve öğrenilenleri
deneyimleme özelliği sınırlıdır. Çalışmalar, zekâ geriliğinin
oluşumunda biyolojik etkenler kadar psikolojik ve sosyal
risk faktörlerinin de rol oynadığını göstermiş; zekâ
geriliğinin genel toplumun %1-3'ünde olduğunu ortaya
koymuştur. Zekâ geriliği olanların yaklaşık %85'i hafif
düzeyde, %10'u orta düzeyde, %3-4'ü ağır düzeyde olup
Istinim
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT-TÜRKÇE 30. "Metinler arası bir ilişki kuracağım bir kitap okuyayım da onu sonradan uyduracağım bir hikâyeye yerleştiririm." demiyorum. Zihnimde zaten bir sürü kitap, tarihte veya günümüzde gerçekleşmiş olaylar ve kendi uydurduklarım cirit atıyor. Benim de tahmin edemeyeceğim bir anda, bunlar birbiriyle ilişkiye geçiyor. Böylece öykülerimin içeriği ile biçimi, yapısı aynı anda zihnimde şekilleniyor. Öykü şekillenince beni yazmaya zorluyor. Ben kendimi sadece kayda geçiren biri gibi hissediyorum. Bu sözleri söyleyen birisinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Oykü için gerekli unsurlar hafızamda şekillenince yazmaya başlıyorum. B) Öykülerimi yazıya geçirmeden önce planlı bir çalışma içerisine girmiyorum. C) Öykülerim genellikle benden bağımsız bir şekilde meydana geliyor. D Kaleme aldığım öykülerin içeriği, üslubu farklı zamanlarda hafızamda yer ediyor. E) Hafızamda yer eden olaylar, birikimler planlı bir şekilde yazıya aktarılmiyor 31. Zihinsel engelli bireyler; çevresindeki uyaranları algılayamaz, algılananları değerlendiremez. Bu kişilerin kavramlaştırma, düşünme, öğrenme ve öğrenilenleri deneyimleme özelliği sınırlıdır. Çalışmalar, zekâ geriliğinin oluşumunda biyolojik etkenler kadar psikolojik ve sosyal risk faktörlerinin de rol oynadığını göstermiş; zekâ geriliğinin genel toplumun %1-3'ünde olduğunu ortaya koymuştur. Zekâ geriliği olanların yaklaşık %85'i hafif düzeyde, %10'u orta düzeyde, %3-4'ü ağır düzeyde olup Istinim
minin olmadığı yerde şiddet doğar.
E) Yaşamın gizli sevgiyle çözülür. ✓
9. Doğrusunu söylemek gerekirse Gönül Kıvılcım, daha
ilk kitabında göz doldurmuştu. Gelişmeye açık, ileride
kendisinden beklenenleri boşa çıkarmayacak bir ya-
zar izlenimi bırakmıştı. Kıvrak bir yazardı ilkin. Kimi
dağılmaları olsa da özenliydi. Konusuna yaklaşımın-
da, bunu işleyişinde yürekliydi. Demem o ki dikkati
çekmeye yetmişti "Kasaba ve Yalanlar". Bu yüzden
yeni kitabına uzanırken güven duymamak elde değil.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıda-
ki yargılardan hangisine varılamaz?
A) İlk yapıtının yarattığı güven ikinci yapıtını oku-
mamızı kolaylaştırıyor.
B) Konuyu ele alış tarzı cesurcadır.
(C) Yapıtları kimi açıdan eleştirilse de savruk bir
yazar değildir.
D) Kendisinden umulanları yerine getirecek ka-
pasitede biridir.
E) Gerek işlediği konuya yaklaşımıyla gerek üs-
Aubuyla samimi bir yazardır. ✔
10. İnsanlara yardımcı olabilmek için önce onları doğru
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
minin olmadığı yerde şiddet doğar. E) Yaşamın gizli sevgiyle çözülür. ✓ 9. Doğrusunu söylemek gerekirse Gönül Kıvılcım, daha ilk kitabında göz doldurmuştu. Gelişmeye açık, ileride kendisinden beklenenleri boşa çıkarmayacak bir ya- zar izlenimi bırakmıştı. Kıvrak bir yazardı ilkin. Kimi dağılmaları olsa da özenliydi. Konusuna yaklaşımın- da, bunu işleyişinde yürekliydi. Demem o ki dikkati çekmeye yetmişti "Kasaba ve Yalanlar". Bu yüzden yeni kitabına uzanırken güven duymamak elde değil. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıda- ki yargılardan hangisine varılamaz? A) İlk yapıtının yarattığı güven ikinci yapıtını oku- mamızı kolaylaştırıyor. B) Konuyu ele alış tarzı cesurcadır. (C) Yapıtları kimi açıdan eleştirilse de savruk bir yazar değildir. D) Kendisinden umulanları yerine getirecek ka- pasitede biridir. E) Gerek işlediği konuya yaklaşımıyla gerek üs- Aubuyla samimi bir yazardır. ✔ 10. İnsanlara yardımcı olabilmek için önce onları doğru
IZ.
şar.
e
ir.
bir
i
asi
37. 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Marie-Louise von Franz, peri masallarındaki arketipik dişi
modellerinin davranışlarını incelediği kitabında Batı'da 17.
yüzyıla dek peri masalları ile asıl ilgili olanların çocuklardan
çok yetişkinler olduğuna dikkat çeker. Daha eğitimsiz olan
kırsal kesimin, nesiller süren ortak çalışması ile üretilen ve
fantastik ögeler içeren bu hikâyeler, akılcılığın yükselişi
sonucu yetişkinlerin ilgi alanından çıkar ve masallar âdeta
çocuklara terk edilir. Bu durum, masal içeriklerini de belli bir
şekilde etkiler. Masalları anlatan çoğunlukla anneler farz
edilse de hikâyelerde eril güçlerin baş tacı edildiğini; kız
çocuklarına rol modeli olabilecek kadın karakterlerin, onlara
ilham ve cesaret verecek dişil güçlerin olabildiğince silik,
edilgen tipler olarak çizildiğini görmemek mümkün değildir.
Bu hâlleri ile masallar ataerkil yapının kendini tekrarladığı,
mevcut toplumsal cinsiyet rollerinin ailenin küçük üyelerine
benimsetildiği hikâyecikler olarak iş görür. Tabii söz uçar, yazı
kalır. Yazıya geçen ve filme uyarlanan masalların
geçirdiği evrimlere bu gözle de bakmak gerekir.
merevo
37. Bu parçada sözü edilen masallarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Marie-Louise von Franz tarafından masalların araştırıldığına
B) Bazı masalların yazılırken farklı bir şekle evrildiğine
(C) Bazı masallarda kahramanların pasifleştiğine
Ana hatlarıyla içeriğinin değişmediğine
E) Beyaz perdeye uyarlanan masalların olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
IZ. şar. e ir. bir i asi 37. 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Marie-Louise von Franz, peri masallarındaki arketipik dişi modellerinin davranışlarını incelediği kitabında Batı'da 17. yüzyıla dek peri masalları ile asıl ilgili olanların çocuklardan çok yetişkinler olduğuna dikkat çeker. Daha eğitimsiz olan kırsal kesimin, nesiller süren ortak çalışması ile üretilen ve fantastik ögeler içeren bu hikâyeler, akılcılığın yükselişi sonucu yetişkinlerin ilgi alanından çıkar ve masallar âdeta çocuklara terk edilir. Bu durum, masal içeriklerini de belli bir şekilde etkiler. Masalları anlatan çoğunlukla anneler farz edilse de hikâyelerde eril güçlerin baş tacı edildiğini; kız çocuklarına rol modeli olabilecek kadın karakterlerin, onlara ilham ve cesaret verecek dişil güçlerin olabildiğince silik, edilgen tipler olarak çizildiğini görmemek mümkün değildir. Bu hâlleri ile masallar ataerkil yapının kendini tekrarladığı, mevcut toplumsal cinsiyet rollerinin ailenin küçük üyelerine benimsetildiği hikâyecikler olarak iş görür. Tabii söz uçar, yazı kalır. Yazıya geçen ve filme uyarlanan masalların geçirdiği evrimlere bu gözle de bakmak gerekir. merevo 37. Bu parçada sözü edilen masallarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Marie-Louise von Franz tarafından masalların araştırıldığına B) Bazı masalların yazılırken farklı bir şekle evrildiğine (C) Bazı masallarda kahramanların pasifleştiğine Ana hatlarıyla içeriğinin değişmediğine E) Beyaz perdeye uyarlanan masalların olduğuna
1.
Eskiden her toplumda, o toplumun maddi kültür yapısına ve yaşayış tarzına uygun giyim kuşam şekilleri, barınaklar, çamaşır
yıkama, yemek pişirme usulleri bulunurken bugünkü teknik gelişmeler ve moda, aradaki birçok ayrılığı silerek onları medeni
imkânlar ölçüsünde ortak şekillenmelere bağlamıştır. Aynı şekilde eskiden sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını, sağlık sorunlarını
din ve sihre bağlı farklı yollarla karşılamaya çalışan insanlar, bugün bu ihtiyaçları için tıbbin, bilimin ve tekniğin ortak imkân ve
uygulamalarından yararlanmaktadır.
Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı zorlayıcı tarihî ve sosyal şartlar altında milletler, bir medeniyet alanından başka bir medeniyet alanına geçebilir.
B) Medeniyet alanındaki gelişmeler, teknolojideki buluş ve yenilikler kültür değerlerinin şekillenmesinde ve değişmesinde rol
oynar.
C) İlkel toplumlarda, kültürün bütün ögeleri bulunmayabilir fakat millet safhasına erişmiş olan toplumlarda bu ögelerin hepsi
tamamlanmıştır.
D) Bir medeniyet ortaklığına sahip olan ve bu ortak medeniyetin nimetlerinden yararlanan milletler bile kendi kültürlerini koru-
mada titizlik göstermek zorundadır.
E) Bir topluma kişilik kazandıran değer ölçülerini, başka değer ölçülerinden oluşmuş bir sistem içinde eritmek, kültürün öz-
günlüğünü yok edip taklitçiliğe yönelmek demektir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Eskiden her toplumda, o toplumun maddi kültür yapısına ve yaşayış tarzına uygun giyim kuşam şekilleri, barınaklar, çamaşır yıkama, yemek pişirme usulleri bulunurken bugünkü teknik gelişmeler ve moda, aradaki birçok ayrılığı silerek onları medeni imkânlar ölçüsünde ortak şekillenmelere bağlamıştır. Aynı şekilde eskiden sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını, sağlık sorunlarını din ve sihre bağlı farklı yollarla karşılamaya çalışan insanlar, bugün bu ihtiyaçları için tıbbin, bilimin ve tekniğin ortak imkân ve uygulamalarından yararlanmaktadır. Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı zorlayıcı tarihî ve sosyal şartlar altında milletler, bir medeniyet alanından başka bir medeniyet alanına geçebilir. B) Medeniyet alanındaki gelişmeler, teknolojideki buluş ve yenilikler kültür değerlerinin şekillenmesinde ve değişmesinde rol oynar. C) İlkel toplumlarda, kültürün bütün ögeleri bulunmayabilir fakat millet safhasına erişmiş olan toplumlarda bu ögelerin hepsi tamamlanmıştır. D) Bir medeniyet ortaklığına sahip olan ve bu ortak medeniyetin nimetlerinden yararlanan milletler bile kendi kültürlerini koru- mada titizlik göstermek zorundadır. E) Bir topluma kişilik kazandıran değer ölçülerini, başka değer ölçülerinden oluşmuş bir sistem içinde eritmek, kültürün öz- günlüğünü yok edip taklitçiliğe yönelmek demektir.
rol oynaması
11. Hikâyelerini, Maupassant tarzında kaleme almıştır. Hikâye
lerini tezli olarak ve toplumu yüceltmek amacıyla yazan ilk
yazarımızdır. Bugün hemen hemen her kesimden insanın
rahatlıkla okuduğu hikâyeleriyle "milli bir his oluşturma" amacı
na ulaşmıştır. Günlük konuşma dilini kullanması, hikâyelerine
canlı ve etkileyici bir özellik vermiştir.
Bu parçada tanıtılan Milli Edebiyat Dönemi hikâyecisi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ömer Seyfettin
B) Refik Halit Karay
C) Halide Edip Adıvar
D) Reşat Nuri Güntekin
E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
12. Aşağıdakilerd
öyk
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
rol oynaması 11. Hikâyelerini, Maupassant tarzında kaleme almıştır. Hikâye lerini tezli olarak ve toplumu yüceltmek amacıyla yazan ilk yazarımızdır. Bugün hemen hemen her kesimden insanın rahatlıkla okuduğu hikâyeleriyle "milli bir his oluşturma" amacı na ulaşmıştır. Günlük konuşma dilini kullanması, hikâyelerine canlı ve etkileyici bir özellik vermiştir. Bu parçada tanıtılan Milli Edebiyat Dönemi hikâyecisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Ömer Seyfettin B) Refik Halit Karay C) Halide Edip Adıvar D) Reşat Nuri Güntekin E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu 12. Aşağıdakilerd öyk
Tarih boyunca çeşitli toplumlar, ilişki içinde bulundukları
toplumlarla kültürel alışverişte bulunmuş; bu alışverişlerin
en açık, en belirgin tanığı da dildeki yansımalar olmuştur.
Dildeki bu verilerden yola çıkarak bir toplumun, tarihin
hangi döneminde, hangi toplumlardan ne gibi alanlarda
etkilendiğini belirlemek kolaydır. Milletlerin kültür tarihini
bu açıdan incelediğimizde farklı toplumlarla çeşitli alan-
lardaki etkileşimleri kesin olarak belirlenebilmektedir.
Bu parçada üzerinde durulan düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Milletlerin farklı şekillerde kullandıkları dil, iletişimin
temel ögesidir.
B) Kültür tarihi araştırmalarında, toplumsal etkileşimin
belirlenmesinde söz varlığı, güvenilir kaynakların
başında gelir.
C) Toplumların tüm kültür ve bilgi birikimleri, yaşam de-
neyimleri dillerinin zenginleşmesini sağlar.
D) Toplumlar, uygarlıkta kendilerinden üstün kabul ettik-
leri toplumları çeşitli açılardan taklit ederler.
E) Bir toplumun ekonomisi, bilim ve düşünce üretiminin
düzeyi ne ise dilinin gelişmişlik düzeyi de odur.
De
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Tarih boyunca çeşitli toplumlar, ilişki içinde bulundukları toplumlarla kültürel alışverişte bulunmuş; bu alışverişlerin en açık, en belirgin tanığı da dildeki yansımalar olmuştur. Dildeki bu verilerden yola çıkarak bir toplumun, tarihin hangi döneminde, hangi toplumlardan ne gibi alanlarda etkilendiğini belirlemek kolaydır. Milletlerin kültür tarihini bu açıdan incelediğimizde farklı toplumlarla çeşitli alan- lardaki etkileşimleri kesin olarak belirlenebilmektedir. Bu parçada üzerinde durulan düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) Milletlerin farklı şekillerde kullandıkları dil, iletişimin temel ögesidir. B) Kültür tarihi araştırmalarında, toplumsal etkileşimin belirlenmesinde söz varlığı, güvenilir kaynakların başında gelir. C) Toplumların tüm kültür ve bilgi birikimleri, yaşam de- neyimleri dillerinin zenginleşmesini sağlar. D) Toplumlar, uygarlıkta kendilerinden üstün kabul ettik- leri toplumları çeşitli açılardan taklit ederler. E) Bir toplumun ekonomisi, bilim ve düşünce üretiminin düzeyi ne ise dilinin gelişmişlik düzeyi de odur. De
TYT DENEME SINAVI
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
04
"Othello sendromu" terimini ilk kez İngiliz psikiyatrist
John Todd, Shakespeare'in Othello isimli oyunundan
esinlenerek kullanmıştır. Bu sendrom, "ölümcül
kıskançlık" veya "sanrılı kıskançlık" olarak da bilinir ve
psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilir. Bu sendroma
yakalanan bireyler, toplum tarafından kabul edilmeyen
davranışlara imza atabilir. Kıskandığı kişiyi kısıtlamak,
sürekli takip etmek, onun haklarına müdahil olmak gibi
olumsuz davranışlar sergileyen kişilerde bu sendrom;
anksiyete, kişilik bozuklukları ve beyin hastalıkları
sebebiyle ortaya çıkabilmektedir. Othello sendromu,
kişinin psikolojik geçmişine ve sendromun seviyesine
bağlı olarak bilişsel davranışçı terapiyle veya ilaç
tedavisiyle kontrol altına alınabilir.
3/A
BB
38. Bu parçada Othello sendromu ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Terim olarak ilk kez kullanan kişinin bu terime bir
sanat eserinin etkisiyle isim verdiğine
(B) Terapi ya da ilaç kullanımıyla tedavi edilebilen bir
psikolojik hastalık olduğuna
C) Sosyal anlamda insanların olumsuz karşılayabileceği
davranışlara neden olduğuna
Ortaya çıkmasında çeşitli psikolojik durumların etkili
olabildiğine
OP01-SS.34TYT04
09
Giderilmesine yönelik uygulamaların kişiden kişiye
değişiklik gösterdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT DENEME SINAVI 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 04 "Othello sendromu" terimini ilk kez İngiliz psikiyatrist John Todd, Shakespeare'in Othello isimli oyunundan esinlenerek kullanmıştır. Bu sendrom, "ölümcül kıskançlık" veya "sanrılı kıskançlık" olarak da bilinir ve psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilir. Bu sendroma yakalanan bireyler, toplum tarafından kabul edilmeyen davranışlara imza atabilir. Kıskandığı kişiyi kısıtlamak, sürekli takip etmek, onun haklarına müdahil olmak gibi olumsuz davranışlar sergileyen kişilerde bu sendrom; anksiyete, kişilik bozuklukları ve beyin hastalıkları sebebiyle ortaya çıkabilmektedir. Othello sendromu, kişinin psikolojik geçmişine ve sendromun seviyesine bağlı olarak bilişsel davranışçı terapiyle veya ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilir. 3/A BB 38. Bu parçada Othello sendromu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Terim olarak ilk kez kullanan kişinin bu terime bir sanat eserinin etkisiyle isim verdiğine (B) Terapi ya da ilaç kullanımıyla tedavi edilebilen bir psikolojik hastalık olduğuna C) Sosyal anlamda insanların olumsuz karşılayabileceği davranışlara neden olduğuna Ortaya çıkmasında çeşitli psikolojik durumların etkili olabildiğine OP01-SS.34TYT04 09 Giderilmesine yönelik uygulamaların kişiden kişiye değişiklik gösterdiğine
3
24. 25. ve 26 soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Folklorik kitre bebeğin imal edilişi, kolay gibi gözükse de
ortaya çıkarılış aşamaları meşakkat ve sabır ister. İki farklı
teknik kullanılıp ilk teknik, başa kumaş gerildikten sonra yüz
hatlarına iğne ile anlam kazandırılmasıdır. Bu teknikle kişi
daha özgün eserler çıkarabilmektedir. İkinci teknikte ise başı
oluşturmak için telin üzerine pamuk katları zamk özelliği
bulunan kitre ile yapıştırılır. Bu sayede yüz ortaya
çıkartılmakta ve işin can damarı da hâlledilmektedir. Pamuk
kuruduktan sonra ise boyama işlemine geçilir. Kitre bebeğin
parmak, el ve ayaklarının yapımı da ayrı bir özen
istemektedir. El ve ayak için ince tel üzerine parmaklar ayrı
ayrı kitre ve pamukla sarılır. Daha sonra parmaklar bir araya
getirilerek iplikle bağlanır. Pamukla etlendirilip parmaklara
hareket verilir. Ayaklara kalın tel, kollara ise daha ince tel
kullanılır. Bu eklenen tellerin üzerine yumuşak pelür kâğıdı
sarılır ki teller görünür olmasın. Vücuda ait kol, bacak ve
eller yapıldıktan sonra hepsi bağlanarak birleştirilir. Beden,
kâğıtla netleştirilir; etlendirilip kuruduktan sonra boyanır.
Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de kitre bebekler
yapılırken insan vücudunun 1/7 oranında referans
alınmasıdır. Kitre bebek yapımında son aşamaysa bebeğe
kostümün hazırlanmasıdır.
SİVRİ DENEME-8
25, Bu parçada sözü edilen kitre bebeklerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
AYapım aşamalarına
B) Hangi malzemelerin kullanıldığına
C) Fiziksel özelliklerine
D) tina gösterilmesi gereken yerlere
E) Birçok teknikle yapıldığına
tası
saturday
Soru Gözümü
sory cozur
enemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3 24. 25. ve 26 soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Folklorik kitre bebeğin imal edilişi, kolay gibi gözükse de ortaya çıkarılış aşamaları meşakkat ve sabır ister. İki farklı teknik kullanılıp ilk teknik, başa kumaş gerildikten sonra yüz hatlarına iğne ile anlam kazandırılmasıdır. Bu teknikle kişi daha özgün eserler çıkarabilmektedir. İkinci teknikte ise başı oluşturmak için telin üzerine pamuk katları zamk özelliği bulunan kitre ile yapıştırılır. Bu sayede yüz ortaya çıkartılmakta ve işin can damarı da hâlledilmektedir. Pamuk kuruduktan sonra ise boyama işlemine geçilir. Kitre bebeğin parmak, el ve ayaklarının yapımı da ayrı bir özen istemektedir. El ve ayak için ince tel üzerine parmaklar ayrı ayrı kitre ve pamukla sarılır. Daha sonra parmaklar bir araya getirilerek iplikle bağlanır. Pamukla etlendirilip parmaklara hareket verilir. Ayaklara kalın tel, kollara ise daha ince tel kullanılır. Bu eklenen tellerin üzerine yumuşak pelür kâğıdı sarılır ki teller görünür olmasın. Vücuda ait kol, bacak ve eller yapıldıktan sonra hepsi bağlanarak birleştirilir. Beden, kâğıtla netleştirilir; etlendirilip kuruduktan sonra boyanır. Dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de kitre bebekler yapılırken insan vücudunun 1/7 oranında referans alınmasıdır. Kitre bebek yapımında son aşamaysa bebeğe kostümün hazırlanmasıdır. SİVRİ DENEME-8 25, Bu parçada sözü edilen kitre bebeklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AYapım aşamalarına B) Hangi malzemelerin kullanıldığına C) Fiziksel özelliklerine D) tina gösterilmesi gereken yerlere E) Birçok teknikle yapıldığına tası saturday Soru Gözümü sory cozur enemesi
1. (1) Kristot Kolomb, çağındaki pek az insan gibi dünytnin
yuvarlak olduğuna inanıyor ve hep batıya doğru gidilirse
doğuya, hayalini kurduğu yere, Hindistan'a, ulaşılacağı-
ni düşünüyordu: Hindistan, sonsuz zenginlikler, baha-
vat, altın ve değerli taşlar, eşi benzeri bulunmaz ürünler,
ipekliler kaynağıydı. () Sonunda Kolomb, sürekli aklını
kurcalayan bu tasarısını gerçekleştirmek için ne yapıp
edip Portekiz Krahi II. Juan's ikna etti, 3 Ağustos 1497'de.
emrindeki üç gemiyle İspanya'dan denize açıldı ve 12
Ekim'de bugünkü Bahama Adaları'na ulaştı. (lil) Ancak
Kolomb, Hindistan Adalarına ulaştığını sandı ve var-
diği bu adayı "San Salvador" diye adlandırdı. (IV) Bu
başarılı yolculuk Kolomb'un şöhretini artırınca 1493'te
17 gemiyle ikinci ve 1498'de 6 gemiyle üçüncü yolcu-
luğuna çıktı. (V) Bu son yolculuğunda Amerika kıtasına
ayak bastı ama buranın Amerika olduğunu bilmiyordu,
bu gerçeği bilmeden öldü; Kristof Kolomb'un başka bir
kita bulduğunu sonradan, bir İtalyan denizci Amerigo
Vespucci fark edecekti.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisindeki açıklama yanlıştır?
A) t. cümlede Kolomb'un Hindistan'a gitmek istemesi-
nin sebebi belirtilmiştir.
B) II. cümleden Kristof Kolomb'un kararlı olduğu sonu-
cuna ulaşılabilir.
C) III. cümlede bir yanılgıdan söz edilmektedir.
D) IV. cümlede sayısal verilerden yararlanılmıştır.
E) V. cümlede tahmine dayalı bir yargı söz konusudur.
polimal
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. (1) Kristot Kolomb, çağındaki pek az insan gibi dünytnin yuvarlak olduğuna inanıyor ve hep batıya doğru gidilirse doğuya, hayalini kurduğu yere, Hindistan'a, ulaşılacağı- ni düşünüyordu: Hindistan, sonsuz zenginlikler, baha- vat, altın ve değerli taşlar, eşi benzeri bulunmaz ürünler, ipekliler kaynağıydı. () Sonunda Kolomb, sürekli aklını kurcalayan bu tasarısını gerçekleştirmek için ne yapıp edip Portekiz Krahi II. Juan's ikna etti, 3 Ağustos 1497'de. emrindeki üç gemiyle İspanya'dan denize açıldı ve 12 Ekim'de bugünkü Bahama Adaları'na ulaştı. (lil) Ancak Kolomb, Hindistan Adalarına ulaştığını sandı ve var- diği bu adayı "San Salvador" diye adlandırdı. (IV) Bu başarılı yolculuk Kolomb'un şöhretini artırınca 1493'te 17 gemiyle ikinci ve 1498'de 6 gemiyle üçüncü yolcu- luğuna çıktı. (V) Bu son yolculuğunda Amerika kıtasına ayak bastı ama buranın Amerika olduğunu bilmiyordu, bu gerçeği bilmeden öldü; Kristof Kolomb'un başka bir kita bulduğunu sonradan, bir İtalyan denizci Amerigo Vespucci fark edecekti. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisindeki açıklama yanlıştır? A) t. cümlede Kolomb'un Hindistan'a gitmek istemesi- nin sebebi belirtilmiştir. B) II. cümleden Kristof Kolomb'un kararlı olduğu sonu- cuna ulaşılabilir. C) III. cümlede bir yanılgıdan söz edilmektedir. D) IV. cümlede sayısal verilerden yararlanılmıştır. E) V. cümlede tahmine dayalı bir yargı söz konusudur. polimal
Bugünün konuşmacıları, yalnız söz söyleme ihtiyacı
duyarak değil, sözü en güzel biçimde söylemeyi öğrene-
rek konuşmalıdır; nitekim büyük ve ünlü konuşmacılar
yalnız değil, bilenlerdir.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere düşüncenin akışı-
na göre, aşağıdakilerden hangisinde verilenler sıra-
sıyla getirilmelidir?
A) halkı etkilemeyi - onları yönlendirmeyi de
B) söyleyecek sözü olanlar onu başkalarına en iyi
biçimde sunmayı da
C) insanlara bir şeyler söylemeyi - bunları nedenleriyle
açıklamayı da
D) başkalarına yardımcı olmak isteyenler - bunun için
harekete geçmeyi de
E) etkili bir biçimde konuşmayı - sözlerinin ne anlama
geldiğini de
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bugünün konuşmacıları, yalnız söz söyleme ihtiyacı duyarak değil, sözü en güzel biçimde söylemeyi öğrene- rek konuşmalıdır; nitekim büyük ve ünlü konuşmacılar yalnız değil, bilenlerdir. Bu cümlede boş bırakılan yerlere düşüncenin akışı- na göre, aşağıdakilerden hangisinde verilenler sıra- sıyla getirilmelidir? A) halkı etkilemeyi - onları yönlendirmeyi de B) söyleyecek sözü olanlar onu başkalarına en iyi biçimde sunmayı da C) insanlara bir şeyler söylemeyi - bunları nedenleriyle açıklamayı da D) başkalarına yardımcı olmak isteyenler - bunun için harekete geçmeyi de E) etkili bir biçimde konuşmayı - sözlerinin ne anlama geldiğini de