Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

10 1. Şiirlerinde katıksız bir içtenlik, güçlü bir duyuş ve
seziş, kendine özgü bir ses yapısı vardır.
II. Türkçesi temiz ve yalındır.
III. Yazınımızın her türündeki başarılı örneklerine kar-
şın, yazarın en güçlü yanı bence ozanlığıdır.
IV. Yapmacıktan, taklitten kaçma, sade bir güzellik
arama çabası hemen her şiirinde kendini gösterir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı ve
kurallı bir paragraf oluşturmak istersek sıralama
nasıl olur?
A) III-I-II-IV
CH-II-III-IV
B) I-II-I-IV
DHV-11-1-111
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10 1. Şiirlerinde katıksız bir içtenlik, güçlü bir duyuş ve seziş, kendine özgü bir ses yapısı vardır. II. Türkçesi temiz ve yalındır. III. Yazınımızın her türündeki başarılı örneklerine kar- şın, yazarın en güçlü yanı bence ozanlığıdır. IV. Yapmacıktan, taklitten kaçma, sade bir güzellik arama çabası hemen her şiirinde kendini gösterir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı ve kurallı bir paragraf oluşturmak istersek sıralama nasıl olur? A) III-I-II-IV CH-II-III-IV B) I-II-I-IV DHV-11-1-111
5.
Türkçe
Borges; öyküye farklı bir bakış açısı getirirken edebiyatı,
kültürü, sanatı öyküsünün öznesi yapar; dünyanın
bütün dillerine, kültürlerine, yazarlarına, sanatçılarına,
şairlerine, sonra ansiklopedilerine, masallarına uzanır ve
bütün bunları imgelere dönüştürerek, kendisi olmayı da
başararak öyküye boca eder.
A
PALME
YAYINEVİ
7.
Bu cümleden Borges ve öyküleriyle ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Malzeme bakımından evrensel bir nitelik taşıdığına L
BY Masalsi unsurları eserlerinin çıkış noktası yaptığına
C) Konuyu imge yardımıyla hikâyeye dönüştürdüğüne
D) Sanat hayatında özgün bir yazar olduğuna
E) Öykülerinin kaynağını farklı anlatmalardan
oluşturduğuna
TYT
1. Mevlana Mesnevi'sir
mesafeli olmamızı sc
kendine dışarıdan ba
II. Mevlana'nın insana
temelinde insanın ke
yapabilmesi yatmak
III. Çevresine ve kendis
bireylerin gerçek se
IV. İnsanın gerçeği aran
hem kendisine hem
güzellikte gizlidir.
V. İnsanın gerçeği bul
kendisine ve çevres
mümkündür.
Yukarıda numaralanmı
anlamca birbirine en ya
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Türkçe Borges; öyküye farklı bir bakış açısı getirirken edebiyatı, kültürü, sanatı öyküsünün öznesi yapar; dünyanın bütün dillerine, kültürlerine, yazarlarına, sanatçılarına, şairlerine, sonra ansiklopedilerine, masallarına uzanır ve bütün bunları imgelere dönüştürerek, kendisi olmayı da başararak öyküye boca eder. A PALME YAYINEVİ 7. Bu cümleden Borges ve öyküleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Malzeme bakımından evrensel bir nitelik taşıdığına L BY Masalsi unsurları eserlerinin çıkış noktası yaptığına C) Konuyu imge yardımıyla hikâyeye dönüştürdüğüne D) Sanat hayatında özgün bir yazar olduğuna E) Öykülerinin kaynağını farklı anlatmalardan oluşturduğuna TYT 1. Mevlana Mesnevi'sir mesafeli olmamızı sc kendine dışarıdan ba II. Mevlana'nın insana temelinde insanın ke yapabilmesi yatmak III. Çevresine ve kendis bireylerin gerçek se IV. İnsanın gerçeği aran hem kendisine hem güzellikte gizlidir. V. İnsanın gerçeği bul kendisine ve çevres mümkündür. Yukarıda numaralanmı anlamca birbirine en ya
1 Tabiat insansız yaşayabilir ama insan tabiatsız yaşa-
yamaz.
Bu cümleden çıkarılacak en doğru yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Tabiattan uzak yaşamak insana hüzün verir.
B) Tabiatı anlamlı kılan en önemli değer insandır.
e) İnsanın tabiata, tabiatın insana gereksinimi vardır.
DY Tabiat olmadan insan, varlığını devam ettiremez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1 Tabiat insansız yaşayabilir ama insan tabiatsız yaşa- yamaz. Bu cümleden çıkarılacak en doğru yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Tabiattan uzak yaşamak insana hüzün verir. B) Tabiatı anlamlı kılan en önemli değer insandır. e) İnsanın tabiata, tabiatın insana gereksinimi vardır. DY Tabiat olmadan insan, varlığını devam ettiremez.
PAL
ilerden
S
kültürün
bi kültürel
Masalın
asını teşkil
4.
Eduardo Galeona'nın yazma süreciyle ilgili çok güzel bir
ifadesi vardır: "Kelimeler gelip kapımı çaldıklarında onları
içeriye alıyorum."
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak
istenen düşünceyle aynı doğrultudadır?
A) Bir sanatçıyı yazmaya iten en önemli güç, konu ve
kişilerdir.
B) Bir eseri anlatacak sözcükler, günlük hayattan
seçildiğinde eser başarılı olur.
C) Bir yazara başarı getiren en önemli unsur, dile
hâkimiyetidir.
O
D) Yazarı eyleme geçiren unsur, anlatacaklarına araç
olan sözcüklerin kafasında belirmesidir.
E) Sözcüklerin anlatım gücünün zenginliği, yazarı eser
verme konusunda mecbur bırakır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
PAL ilerden S kültürün bi kültürel Masalın asını teşkil 4. Eduardo Galeona'nın yazma süreciyle ilgili çok güzel bir ifadesi vardır: "Kelimeler gelip kapımı çaldıklarında onları içeriye alıyorum." Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenen düşünceyle aynı doğrultudadır? A) Bir sanatçıyı yazmaya iten en önemli güç, konu ve kişilerdir. B) Bir eseri anlatacak sözcükler, günlük hayattan seçildiğinde eser başarılı olur. C) Bir yazara başarı getiren en önemli unsur, dile hâkimiyetidir. O D) Yazarı eyleme geçiren unsur, anlatacaklarına araç olan sözcüklerin kafasında belirmesidir. E) Sözcüklerin anlatım gücünün zenginliği, yazarı eser verme konusunda mecbur bırakır. Diğer sayfaya geçiniz.
17. Her zaman çok güçlü olduğuma inanmıştım, kendimi buna
inandırmışım daha doğrusu. Günlerden bir gün uyandığım-
da fark ettim ki ben de harcanabiliyorum. Kendimi diğer
kişilerden farklı gördüğüm için onlar adına önemli biri oldu-
ğum yanılgısına saplanmışım. Çocukluk, ergenlik, cahillik,
ne derseniz deyin! Kademe kademe aşılması gereken bir
yolculuk bu sanırım. Güzel, tatlı bir rüya... Şimdilerde etra-
fımdaki yeni yetmeleri gördükçe aklıma o günlerim geliyor
ve tebessüm edemeden yapamıyorum. Işin acı tarafı, 23
24 yaşında olup hâlâ ergence düşünenler var, ne acı! 30
yaşını aşmış ama bunun farkına varamamış kişilerin du-
rumu ise en vahim olanı sanırım. Herkesin kendi kibrinde
kavrulma süresi değişiyor olsa gerek. Bir şeyleri ispat pe-
şinde koşmak, zaman kaybıdır. Sorumluluk alıp yapması
gerekeni yapmalı insan.
Parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdakilerden
hangisi böyle düşünen bir kişinin ifade biçimi olamaz?
1.
Hatalar yapılabilir; önemli olan kişi, hatalardan ders
çıkarıp gelişime açık olmalı ve sorumluluk bilincinde
olmalıdır.
TÜRKÇE
u. İnsan yere düşmemek için var gücüyle çalışmalı, insan
kendini ispat ettiği sürece mutlu olabilir.
III. Kaç yaşında olursak olalım kişi yaşının gerektirdiği
olgunluk seviyesine ulaşmış olmalı.
A) Yalnız 1
B Yalniz
D) I ye II
E) II ve III
C) Yalnız III
rin Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. Her zaman çok güçlü olduğuma inanmıştım, kendimi buna inandırmışım daha doğrusu. Günlerden bir gün uyandığım- da fark ettim ki ben de harcanabiliyorum. Kendimi diğer kişilerden farklı gördüğüm için onlar adına önemli biri oldu- ğum yanılgısına saplanmışım. Çocukluk, ergenlik, cahillik, ne derseniz deyin! Kademe kademe aşılması gereken bir yolculuk bu sanırım. Güzel, tatlı bir rüya... Şimdilerde etra- fımdaki yeni yetmeleri gördükçe aklıma o günlerim geliyor ve tebessüm edemeden yapamıyorum. Işin acı tarafı, 23 24 yaşında olup hâlâ ergence düşünenler var, ne acı! 30 yaşını aşmış ama bunun farkına varamamış kişilerin du- rumu ise en vahim olanı sanırım. Herkesin kendi kibrinde kavrulma süresi değişiyor olsa gerek. Bir şeyleri ispat pe- şinde koşmak, zaman kaybıdır. Sorumluluk alıp yapması gerekeni yapmalı insan. Parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdakilerden hangisi böyle düşünen bir kişinin ifade biçimi olamaz? 1. Hatalar yapılabilir; önemli olan kişi, hatalardan ders çıkarıp gelişime açık olmalı ve sorumluluk bilincinde olmalıdır. TÜRKÇE u. İnsan yere düşmemek için var gücüyle çalışmalı, insan kendini ispat ettiği sürece mutlu olabilir. III. Kaç yaşında olursak olalım kişi yaşının gerektirdiği olgunluk seviyesine ulaşmış olmalı. A) Yalnız 1 B Yalniz D) I ye II E) II ve III C) Yalnız III rin Yayınları
37. 38. soruları parçaya göre cevaplayınız.
Sanatın ne olduğu ve nasıl anlaşılabileceğine dair tartış-
malar yüzyıllardır insanların kafasını meşgul eden konular-
dan biri olmuş ve neredeyse hiçbir dönem kalabalıkların,
yığınların beğenisini yitirmemiştir. Insanüstü, hatta bir ba-
kıma Tanrı vergisi sayılabilecek özellikleri yardımıyla, hep
yüksek bir mertebede kalabilmeyi başarmış olan sanat, bu
durumuna açıklama olabilecek gerekçelere de fazlasıyla
sahiptir. Sanatta bireyselliği ve özgünlüğü kabul ediyorsak,
kişiden kişiye değişen kriterleri de peşinen kabul ediyoruz
demektir. Bu karmaşanın, sanatın olmazsa olmaz koşulla-
rindan biri olduğu, bunun tersini düşünmenin ise mesele-
nin özüne aykırı olduğu gerçeği de her zaman göz önünde
tutulmalıdır. Çağlar boyunca, farklı coğrafya, farklı kültür,
farklı
yaşam koşulları ve belki en önemli faktör olarak farklı
insan yapıları sebebiyle oluşan çeşitlilik hem sanatı hem
sanatı tanımlama şekillerini de çok çeşitlendirmiştir.
37. Bu parçada sanatla ilgili aşağıdakilerin hangisine deği-
nilmemiştir?
A Tanımlama çabalarının sürdüğüne
PÖzel yetenek gerektirdiğine
Popülaritesini her zaman koruduğuna
D) Farklı türlerinin bulunduğuna
E) Hep yüksek zümrenin ilgisini çektiğine
Doktrin Yayınları
38. Bu parçadaki altı çizili düşünceyi desteklemek için
aşağıdaki açıklamalardan hangisi kullanılabilir?
A) Platon sanatı tanımlarken sanatın "evrendeki varlıkla-
rin yansıması" olduğunu söyler.
B) Aristo sanatı "doğanın her şeyiyle taklit edilmesi" ola-
rak açıklamayı uygun bulmuştur.
C) Hegel'e göre sanat "En ilkellerin ürünlerinden en yüce
tapınaklara kadar uzanır ve yaşamın dışında kalır."
Paul Gauguin sanatı "bireye özgü sanatsal tercihlerin
çılgınca arayışı" olarak açıklamaya çalışmıştır.
E) Freud, sanatın "bir insana giden en kısa yol" olduğunu
söyleyerek sanat hakkındaki görüşlerini belirtir.
G
C
39.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37. 38. soruları parçaya göre cevaplayınız. Sanatın ne olduğu ve nasıl anlaşılabileceğine dair tartış- malar yüzyıllardır insanların kafasını meşgul eden konular- dan biri olmuş ve neredeyse hiçbir dönem kalabalıkların, yığınların beğenisini yitirmemiştir. Insanüstü, hatta bir ba- kıma Tanrı vergisi sayılabilecek özellikleri yardımıyla, hep yüksek bir mertebede kalabilmeyi başarmış olan sanat, bu durumuna açıklama olabilecek gerekçelere de fazlasıyla sahiptir. Sanatta bireyselliği ve özgünlüğü kabul ediyorsak, kişiden kişiye değişen kriterleri de peşinen kabul ediyoruz demektir. Bu karmaşanın, sanatın olmazsa olmaz koşulla- rindan biri olduğu, bunun tersini düşünmenin ise mesele- nin özüne aykırı olduğu gerçeği de her zaman göz önünde tutulmalıdır. Çağlar boyunca, farklı coğrafya, farklı kültür, farklı yaşam koşulları ve belki en önemli faktör olarak farklı insan yapıları sebebiyle oluşan çeşitlilik hem sanatı hem sanatı tanımlama şekillerini de çok çeşitlendirmiştir. 37. Bu parçada sanatla ilgili aşağıdakilerin hangisine deği- nilmemiştir? A Tanımlama çabalarının sürdüğüne PÖzel yetenek gerektirdiğine Popülaritesini her zaman koruduğuna D) Farklı türlerinin bulunduğuna E) Hep yüksek zümrenin ilgisini çektiğine Doktrin Yayınları 38. Bu parçadaki altı çizili düşünceyi desteklemek için aşağıdaki açıklamalardan hangisi kullanılabilir? A) Platon sanatı tanımlarken sanatın "evrendeki varlıkla- rin yansıması" olduğunu söyler. B) Aristo sanatı "doğanın her şeyiyle taklit edilmesi" ola- rak açıklamayı uygun bulmuştur. C) Hegel'e göre sanat "En ilkellerin ürünlerinden en yüce tapınaklara kadar uzanır ve yaşamın dışında kalır." Paul Gauguin sanatı "bireye özgü sanatsal tercihlerin çılgınca arayışı" olarak açıklamaya çalışmıştır. E) Freud, sanatın "bir insana giden en kısa yol" olduğunu söyleyerek sanat hakkındaki görüşlerini belirtir. G C 39.
16. (1) Mitler ilk oluş öyküleridir yani evrenin nasıl yaratıldığı,
insanların nasıl var edildiği gibi ilk insan için büyük bir bi-
linmez sayılan sorulara cevaplar bulup hayatın sürekliliğini
sağlamak amacıyla yaratılan hikâyelerdir. (II) Bugün in-
san, modern bilimin geldiği son noktada sorduğu hemen
her soruya cevap bulabiliyor ve kendini, korkularını tatmin
edebiliyor. (III) Fakat ilkel insanın çok az sayılabilecek bilgi-
si, hayat tecrübesi göz önüne alındığında dünya, yaratılış,
ölüm gibi meseleler onun için büyük bir sırdır. (IV) Bugün
dahi tüm bildiklerine rağmen insan anlamlandıramadığına,
temellendiremediğine karşı korku ve tedirginlik duyar. (V) il-
kel insanda bu korku ve tedirginliklerin bizimki ile kıyaslana-
mayacak kadar yoğun olduğunu söyleyebiliriz. (VI) Tam da
bu noktada hayatta kalabilmek, neslin devamını sağlamak
için insanlar hikâyeler anlatmaya başladı ve süreç içerisin-
de anlattığı hikâyelere inandı.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V E) VI
18. (1
p
S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. (1) Mitler ilk oluş öyküleridir yani evrenin nasıl yaratıldığı, insanların nasıl var edildiği gibi ilk insan için büyük bir bi- linmez sayılan sorulara cevaplar bulup hayatın sürekliliğini sağlamak amacıyla yaratılan hikâyelerdir. (II) Bugün in- san, modern bilimin geldiği son noktada sorduğu hemen her soruya cevap bulabiliyor ve kendini, korkularını tatmin edebiliyor. (III) Fakat ilkel insanın çok az sayılabilecek bilgi- si, hayat tecrübesi göz önüne alındığında dünya, yaratılış, ölüm gibi meseleler onun için büyük bir sırdır. (IV) Bugün dahi tüm bildiklerine rağmen insan anlamlandıramadığına, temellendiremediğine karşı korku ve tedirginlik duyar. (V) il- kel insanda bu korku ve tedirginliklerin bizimki ile kıyaslana- mayacak kadar yoğun olduğunu söyleyebiliriz. (VI) Tam da bu noktada hayatta kalabilmek, neslin devamını sağlamak için insanlar hikâyeler anlatmaya başladı ve süreç içerisin- de anlattığı hikâyelere inandı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 18. (1 p S
3.
Vissarion Belinski, 36 yıllık kısa yaşamında Rus edebiyatında
silinmez izler bırakan pek çok eser ve çalışmaya imza atmış
ancak birçoğunu okurla buluşturamadan yaşamını yitirmiş-
tir. Yaşamı kısa sürse de edebi alandaki düşünce ve eserle-
riyle çağdaş Sovyet edebiyatının dal budak salmasında öna-
yak olmuş ve Rus edebiyatına önemli isimler kazandırmış bir
yazardır. Askeri bir doktorun oğlu olarak orta hâlli bir ailede
dünyaya gelmiştir. Kısa yaşamı süresinde yazarlık ve eleştir-
menlik merdiveninde bir yukarı çıkan bir aşağı inen Vissarion
Belinski'nin ölümünün ardından önemli yapıtları kitap hâlini
almıştır. Başlıca eserlerinden biri olan Gogol'e Mektup kita-
bı, yazarın en çok bilinen yapıtıdır. Ölümünün ardından bası-
lan diğer eserleri ise şunlardır; Russian Thinkers, My Past and
Thoughts ve His Life and Correspondence. Dostoyevski'nin
keşfedilmesinde büyük katkıları olan Rus eleştirmen Vissari-
on Belinski, Rus edebiyatı başta olmak üzere, dünya edebi-
yatını etkileyen önemli isimler arasında yer almaktadır.
Bu parçadan Vissarion Belinski ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılamaz?
A Adının geniş kitleler tarafından ölümünden sonra duyul-
duğu
B) Çağdaş Sovyet edebiyatının gelişmesinde önemli bir rol
oynadığı
Yazarlık ve eleştirmenlik kariyerinde inişli çıkışlı süreçler
geçirdiği
D) Bazı kitaplarının ölümünden sonra yayımlandığı
E)Kisa yaşamasına rağmen dünya edebiyatında izler bırak-
tigi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Vissarion Belinski, 36 yıllık kısa yaşamında Rus edebiyatında silinmez izler bırakan pek çok eser ve çalışmaya imza atmış ancak birçoğunu okurla buluşturamadan yaşamını yitirmiş- tir. Yaşamı kısa sürse de edebi alandaki düşünce ve eserle- riyle çağdaş Sovyet edebiyatının dal budak salmasında öna- yak olmuş ve Rus edebiyatına önemli isimler kazandırmış bir yazardır. Askeri bir doktorun oğlu olarak orta hâlli bir ailede dünyaya gelmiştir. Kısa yaşamı süresinde yazarlık ve eleştir- menlik merdiveninde bir yukarı çıkan bir aşağı inen Vissarion Belinski'nin ölümünün ardından önemli yapıtları kitap hâlini almıştır. Başlıca eserlerinden biri olan Gogol'e Mektup kita- bı, yazarın en çok bilinen yapıtıdır. Ölümünün ardından bası- lan diğer eserleri ise şunlardır; Russian Thinkers, My Past and Thoughts ve His Life and Correspondence. Dostoyevski'nin keşfedilmesinde büyük katkıları olan Rus eleştirmen Vissari- on Belinski, Rus edebiyatı başta olmak üzere, dünya edebi- yatını etkileyen önemli isimler arasında yer almaktadır. Bu parçadan Vissarion Belinski ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılamaz? A Adının geniş kitleler tarafından ölümünden sonra duyul- duğu B) Çağdaş Sovyet edebiyatının gelişmesinde önemli bir rol oynadığı Yazarlık ve eleştirmenlik kariyerinde inişli çıkışlı süreçler geçirdiği D) Bazı kitaplarının ölümünden sonra yayımlandığı E)Kisa yaşamasına rağmen dünya edebiyatında izler bırak- tigi
17 ve 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplan-
dırınız.
Yaşar Kemal'in romanlarını yazarken her harfi nasıl hassas
şekilde kullandığını, onların tozunu alıp sağını solunu kontrol
ettikten sonra hepsini tek tek inceleyerek yerlerine koyduğunu
incelemelerim sonucu öğrendim. Yaşar Kemal, öyle titiz ve
sabırla çalışır ki onun bu emeğini fark edince sesinin gök kub-
bede hoş bir seda olarak baki kalacağına kanaat getirirsiniz.
Bu tutumu yalnızca romanları için değil, kaleme aldığı her tür
için de geçerlidir. Çünkü onun her kelimesi çok uzun yollardan
ve derinlerden gelir. Bütün çapaklarından arınmıştır, önceden
kurulmuş cümleler arasından titizlikle seçildikten sonra yeni
söylenmişçesine pırıl pırıl, çoğunlukla şaşırtıcı, hayranlık uyan-
diricidir. Eserlerinin elden ele dolaşması, bu kadar tutulması
bundandır.
17. Bu parçada Yaşar Kemal'le ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A Eserlerindeki sabır ve emeğe
B) Romanlarının içeriğinin orijinalliğine
e) Eserlerini oluştururken kılı kırk yardığına
D) Başarılı bir üslubunun olduğuna
E) Eserlerinin okurlarınca beğenildiğine
18. Bu parçaya göre, Yaşar Kemal'in eserlerinin kalıcılığının
temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
Üslubunun yüzeysellikten uzak olması
Eserleri ve konuşmaları arasındaki tutarlılık
CYazarlığı büyük bir zevkle yapması
Gereksiz unsurlara yer vermemesi
Yazma sürecindeki titiz ve özenli üretkenlik
BYS-TYT Deneme 3-2302/03
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17 ve 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplan- dırınız. Yaşar Kemal'in romanlarını yazarken her harfi nasıl hassas şekilde kullandığını, onların tozunu alıp sağını solunu kontrol ettikten sonra hepsini tek tek inceleyerek yerlerine koyduğunu incelemelerim sonucu öğrendim. Yaşar Kemal, öyle titiz ve sabırla çalışır ki onun bu emeğini fark edince sesinin gök kub- bede hoş bir seda olarak baki kalacağına kanaat getirirsiniz. Bu tutumu yalnızca romanları için değil, kaleme aldığı her tür için de geçerlidir. Çünkü onun her kelimesi çok uzun yollardan ve derinlerden gelir. Bütün çapaklarından arınmıştır, önceden kurulmuş cümleler arasından titizlikle seçildikten sonra yeni söylenmişçesine pırıl pırıl, çoğunlukla şaşırtıcı, hayranlık uyan- diricidir. Eserlerinin elden ele dolaşması, bu kadar tutulması bundandır. 17. Bu parçada Yaşar Kemal'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Eserlerindeki sabır ve emeğe B) Romanlarının içeriğinin orijinalliğine e) Eserlerini oluştururken kılı kırk yardığına D) Başarılı bir üslubunun olduğuna E) Eserlerinin okurlarınca beğenildiğine 18. Bu parçaya göre, Yaşar Kemal'in eserlerinin kalıcılığının temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir? Üslubunun yüzeysellikten uzak olması Eserleri ve konuşmaları arasındaki tutarlılık CYazarlığı büyük bir zevkle yapması Gereksiz unsurlara yer vermemesi Yazma sürecindeki titiz ve özenli üretkenlik BYS-TYT Deneme 3-2302/03
TEST/34
Öykü yazmak sadece öykücünün işidir. Canı her isteyen in-
san öykü yazamaz, yazmamalı da. Öyküyü hayatının anlamı
olarak adlandıran kişi öykücüdür. Birkaç yıl yazmasa dahi
kafasında sürekli bir şeyler kurar öykü yazarı. Yaşam biçimi,
çevresi, ortamı değiştikçe onun da kafasına yeni öykü to-
humları serpilir. Başına gelen, iyi olsun kötü olsun, her olayı
öykü hâline getirebilir böylelikle.
Bu parçadan öykücü ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine ulaşılamaz?
diaria
A) Sürekli bir şeyler yazma tutkusuyla dolu olduğuna
B) Hayatındaki her değişikliği yeni bir öyküye dönüştürebi-
leceğine
Mutlulukların dışında acıları da öykü hâline getirebilece-
gine
DÖykü yazabilmek için öyküyü hayatının odak noktası
yapması gerektiğine
Einsanların içinden geçenleri ortaya koyduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEST/34 Öykü yazmak sadece öykücünün işidir. Canı her isteyen in- san öykü yazamaz, yazmamalı da. Öyküyü hayatının anlamı olarak adlandıran kişi öykücüdür. Birkaç yıl yazmasa dahi kafasında sürekli bir şeyler kurar öykü yazarı. Yaşam biçimi, çevresi, ortamı değiştikçe onun da kafasına yeni öykü to- humları serpilir. Başına gelen, iyi olsun kötü olsun, her olayı öykü hâline getirebilir böylelikle. Bu parçadan öykücü ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? diaria A) Sürekli bir şeyler yazma tutkusuyla dolu olduğuna B) Hayatındaki her değişikliği yeni bir öyküye dönüştürebi- leceğine Mutlulukların dışında acıları da öykü hâline getirebilece- gine DÖykü yazabilmek için öyküyü hayatının odak noktası yapması gerektiğine Einsanların içinden geçenleri ortaya koyduğuna
SY
30
3. 1. Kurtuluş imkânı göremeyen askerler bir sabah vakti ka-
leden fırlayarak düşmanı yarıp Budin'e doğru yöneldiler.
Bu gazi ve cengaver koç Budin'de büyük bir şöhret ka-
zandı ancak ne yazık ki aynı yılın kurban bayramında ke-
sildi!
II.
III. 17. yüzyılda Macaristan'ın Sobatzka Kalesi'nin Osmanlı
muhafızları çok sevdikleri bir koçu özenle besliyorlardı.
IV. Onlarla beraber fırlayan koç da sahiplerini yalnız bırak-
mamış, iri boynuzları ile önüne çıkan düşman askerini
yaralayarak kendini tutturmadan askerlerle beraber Bu-
din'e gelmişti.
V. İkinci Viyana Kuşatması ile başlayan felaketli devirde ka-
le Almanlar tarafından kuşatıldı.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş-
turacak biçimde sıralandığında baştan üçüncü cümle
hangisi olur?
A) I
(B) IL
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SY 30 3. 1. Kurtuluş imkânı göremeyen askerler bir sabah vakti ka- leden fırlayarak düşmanı yarıp Budin'e doğru yöneldiler. Bu gazi ve cengaver koç Budin'de büyük bir şöhret ka- zandı ancak ne yazık ki aynı yılın kurban bayramında ke- sildi! II. III. 17. yüzyılda Macaristan'ın Sobatzka Kalesi'nin Osmanlı muhafızları çok sevdikleri bir koçu özenle besliyorlardı. IV. Onlarla beraber fırlayan koç da sahiplerini yalnız bırak- mamış, iri boynuzları ile önüne çıkan düşman askerini yaralayarak kendini tutturmadan askerlerle beraber Bu- din'e gelmişti. V. İkinci Viyana Kuşatması ile başlayan felaketli devirde ka- le Almanlar tarafından kuşatıldı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında baştan üçüncü cümle hangisi olur? A) I (B) IL C) III D) IV E) V
4.
Tarih merakı kısaca, "Eskiden ne oldu?" sorusuna cevap ara-
makla başlar. Tarih kitapları, bu merak açlığını gidermekte
pek az işe yararlar. Tarih yazıcıları kendilerince veya yaşa-
dıkları devre hakim olan ortak kanaat gereğince hadiseleri
önemli - önemsiz diye tasnif edip önemsiz ayrıntıları ihmal
etmişlerdir. Dolayısıyla "Eskiden neler oldu?" sorusuna tam
bir cevap bulmak fiilen imkânsızdır. Tarihçilerimiz hâlâ bu
yanlışlığın farkına varıp düzeltmiş değillerdir. Büyük devlet
adamlarının hikâyelerini anlatırken bile tarihçiler muazzam
boşluk bırakırlar.
Bu parçada tarih yazarlarının hangi yönü eleştirilmekte-
dir?
A) Geçmişi anlamayı kolaylaştıracak detayları atlamaları
B) Eskinin yaşanmışlıklarına takılıp kalmaları
C) Araştırmalarını büyük devlet adamlarıyla sınırlandırmala-
DY Tarih adına, ortak kanaatlerin dışına çıkamamaları
E) Halkın kafasındaki sorulara tatmin edici cevaplar bula-
mamaları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Tarih merakı kısaca, "Eskiden ne oldu?" sorusuna cevap ara- makla başlar. Tarih kitapları, bu merak açlığını gidermekte pek az işe yararlar. Tarih yazıcıları kendilerince veya yaşa- dıkları devre hakim olan ortak kanaat gereğince hadiseleri önemli - önemsiz diye tasnif edip önemsiz ayrıntıları ihmal etmişlerdir. Dolayısıyla "Eskiden neler oldu?" sorusuna tam bir cevap bulmak fiilen imkânsızdır. Tarihçilerimiz hâlâ bu yanlışlığın farkına varıp düzeltmiş değillerdir. Büyük devlet adamlarının hikâyelerini anlatırken bile tarihçiler muazzam boşluk bırakırlar. Bu parçada tarih yazarlarının hangi yönü eleştirilmekte- dir? A) Geçmişi anlamayı kolaylaştıracak detayları atlamaları B) Eskinin yaşanmışlıklarına takılıp kalmaları C) Araştırmalarını büyük devlet adamlarıyla sınırlandırmala- DY Tarih adına, ortak kanaatlerin dışına çıkamamaları E) Halkın kafasındaki sorulara tatmin edici cevaplar bula- mamaları
2021-TYT/Türkçe
30. Yaşar Kemal'in kahramanları her şeyden önce ve her
şeyden çok bizim insanımızdır; bu yüzden yapmacıksız-
dır, rol yapmazlar. Yaşadıkları çevre ile kurmuş oldukları
ilişkiden dolayı kadın, erkek, çocuk bütün kahramanların
öncelikle bu topraklarla derin bir ilişki içinde olduklarını
okuruz onun yazdıklarında. Bu ilişki ise bir yandan onun
yazdıklarının hakikatini ele verirken öbür yandan da Ya-
şar Kemal'in insanlar ve doğa üzerinden bu memleketle
kurmuş olduğu samimi bağı ortaya koyar. Bundan öte
Yaşar Kemal'in anlattıklarının geri planında kalan, dile
gelmeyen hatta belki görülmeyen ama derin bir biçimde
sadece hissedilen bir başka gerçek kümesinin farkına da
varabiliriz. Berna Moran'ın onu tekdüze ve çokça siyasal
özellikler gösteren köy romancılarından ayırıp bir ölçüde
"Anadolu romancıları" arasında saymasının nedeni de
Yaşar Kemal'in yazısına sinmiş hâldeki bu sezgisel iç-
tenliktir.
3
Bu parçadaki altı çizili sözle Yaşar Kemal ile ilgili an-
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kahramanlarını her kesimden seçmiş olması
B) Öğretilerini örtük bir biçimde okura aktarması
C) Politik içerikten ve tekdüze anlatımdan uzak durması
D) Satır aralarında Anadolu'ya ait sıcak duygularını yan-
sıtması
E) Anadolu sevgisini samimi ve realist biçimde, açıkça
ortaya koyması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2021-TYT/Türkçe 30. Yaşar Kemal'in kahramanları her şeyden önce ve her şeyden çok bizim insanımızdır; bu yüzden yapmacıksız- dır, rol yapmazlar. Yaşadıkları çevre ile kurmuş oldukları ilişkiden dolayı kadın, erkek, çocuk bütün kahramanların öncelikle bu topraklarla derin bir ilişki içinde olduklarını okuruz onun yazdıklarında. Bu ilişki ise bir yandan onun yazdıklarının hakikatini ele verirken öbür yandan da Ya- şar Kemal'in insanlar ve doğa üzerinden bu memleketle kurmuş olduğu samimi bağı ortaya koyar. Bundan öte Yaşar Kemal'in anlattıklarının geri planında kalan, dile gelmeyen hatta belki görülmeyen ama derin bir biçimde sadece hissedilen bir başka gerçek kümesinin farkına da varabiliriz. Berna Moran'ın onu tekdüze ve çokça siyasal özellikler gösteren köy romancılarından ayırıp bir ölçüde "Anadolu romancıları" arasında saymasının nedeni de Yaşar Kemal'in yazısına sinmiş hâldeki bu sezgisel iç- tenliktir. 3 Bu parçadaki altı çizili sözle Yaşar Kemal ile ilgili an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kahramanlarını her kesimden seçmiş olması B) Öğretilerini örtük bir biçimde okura aktarması C) Politik içerikten ve tekdüze anlatımdan uzak durması D) Satır aralarında Anadolu'ya ait sıcak duygularını yan- sıtması E) Anadolu sevgisini samimi ve realist biçimde, açıkça ortaya koyması
2021-TYT/Türkçe
32. J.D. Salinger bir zamanlar, "Yazar olmadan önce bir
okurdunuz." demiş. Aynı şekilde bütün oyuncular işe
önce seyirci olarak başlar. Her seyircinin koltuğunda
hareketsiz kalmasına ve boğazında bir şeylerin düğüm-
lenmesine yol açan o özel anlar yaratılmalıdır. Bu anları
yaratmak tek başına hiç kimsenin kontrolünde değildir;
onların yaratılışı oyuncular, yönetmen, teknik ekip ve se-
yircilerin paylaştığı bir süreçtir. Oyuncu, bu durumu fark
edip "Bu özel anları yaratmak benim görevim." demenin
mantıksızlığını anlamak zorundadır. Onun yerine bütün
yapabileceğinin, sahnelenen oyuna en iyi şekilde ha-
zırlanıp tiyatroya gelmek olduğunun farkına varmalıdır.
Oyuncunun bu amaca ulaşmak için neler yapması ge-
rektiğini belirlemesi ve sonrasında bunlar alışkanlık hâli-
ne gelene kadar bunları istikrarlı bir şekilde uygulaması,
- ona her zaman ne yapması gerektiğini ve gerçek görevini
bilmenin hazzını yaşatacaktır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre bir tiyatro
oyuncusunun oyunla ilgili süreçlerde soracağı soru-
lardan biri olamaz?
33.
A) Seyircinin oyuna çekilmesi için gereken samimiyeti
gösterdim mi?
B) Oyunun etkileyiciliğini artıracak farklı sahneler hazır-
layabilir miyim?
Kendimi seyirci olarak izlediğimde ne kadar beğenir-
dim?
D) Oyunu oynamaktan çok yaşamak için yapabileceğim
şeyler nelerdir?
Nesil
E) Seyircinin verdiği olumlu tepkileri devam ettirmek
için neler yapabilirim?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2021-TYT/Türkçe 32. J.D. Salinger bir zamanlar, "Yazar olmadan önce bir okurdunuz." demiş. Aynı şekilde bütün oyuncular işe önce seyirci olarak başlar. Her seyircinin koltuğunda hareketsiz kalmasına ve boğazında bir şeylerin düğüm- lenmesine yol açan o özel anlar yaratılmalıdır. Bu anları yaratmak tek başına hiç kimsenin kontrolünde değildir; onların yaratılışı oyuncular, yönetmen, teknik ekip ve se- yircilerin paylaştığı bir süreçtir. Oyuncu, bu durumu fark edip "Bu özel anları yaratmak benim görevim." demenin mantıksızlığını anlamak zorundadır. Onun yerine bütün yapabileceğinin, sahnelenen oyuna en iyi şekilde ha- zırlanıp tiyatroya gelmek olduğunun farkına varmalıdır. Oyuncunun bu amaca ulaşmak için neler yapması ge- rektiğini belirlemesi ve sonrasında bunlar alışkanlık hâli- ne gelene kadar bunları istikrarlı bir şekilde uygulaması, - ona her zaman ne yapması gerektiğini ve gerçek görevini bilmenin hazzını yaşatacaktır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre bir tiyatro oyuncusunun oyunla ilgili süreçlerde soracağı soru- lardan biri olamaz? 33. A) Seyircinin oyuna çekilmesi için gereken samimiyeti gösterdim mi? B) Oyunun etkileyiciliğini artıracak farklı sahneler hazır- layabilir miyim? Kendimi seyirci olarak izlediğimde ne kadar beğenir- dim? D) Oyunu oynamaktan çok yaşamak için yapabileceğim şeyler nelerdir? Nesil E) Seyircinin verdiği olumlu tepkileri devam ettirmek için neler yapabilirim?
MUBA YAYINLARI
22. Yeni kuşaklara hitap edecek eğitim sistemi öyle
yapılandırılmalı ki öğrenci edebiyata da felsefeye de
inancını yitirmesin. Bir gence sürekli olarak zamanın
ayıkladığı yazarların yüceltilerek sunulduğunu
düşünün, öyle yazarlar ki yaşamanın içinde yok,
kimse sözünü etmiyor onun ne bir dergi ne bir
derleme; salt okulunda var. Nasıl inansın o yazara,
nasıl inansin edebiyata! Ya da bir filozofun karmaşık
bir çevirisi... Öyle olunca felsefeye de inanmaz olur,
onu da bir okul zorunluluğu gibi görür sadece. Oysa
edebiyatla da felsefeyle de ancak sevgiyle, ilgiyle
bütünleşebiliriz.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Günümüz eğitim sistemindeki sorunlar,
öğrencilerin felsefe ve edebiyat gibi alanlara olan
ilgisini olumsuz yönde etkilemektedir.
B) Felsefi metinlerdeki dil sorunları, öğrencileri
felsefeden uzaklaştırmaktadır.
C) Edebiyat ve felsefenin sevilmesi, onlara ilgi
duyulması, sağlam yapılandırılmış bir eğitim
sistemi ile mümkündür.
D) Edebiyat dünyasının içinde yer almayan yazarın
inandırıcılığından söz edemeyiz.
E) Okul zorunluluğu olarak görülen bir edebiyat ve
felsefeden yarar beklenemez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
MUBA YAYINLARI 22. Yeni kuşaklara hitap edecek eğitim sistemi öyle yapılandırılmalı ki öğrenci edebiyata da felsefeye de inancını yitirmesin. Bir gence sürekli olarak zamanın ayıkladığı yazarların yüceltilerek sunulduğunu düşünün, öyle yazarlar ki yaşamanın içinde yok, kimse sözünü etmiyor onun ne bir dergi ne bir derleme; salt okulunda var. Nasıl inansın o yazara, nasıl inansin edebiyata! Ya da bir filozofun karmaşık bir çevirisi... Öyle olunca felsefeye de inanmaz olur, onu da bir okul zorunluluğu gibi görür sadece. Oysa edebiyatla da felsefeyle de ancak sevgiyle, ilgiyle bütünleşebiliriz. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Günümüz eğitim sistemindeki sorunlar, öğrencilerin felsefe ve edebiyat gibi alanlara olan ilgisini olumsuz yönde etkilemektedir. B) Felsefi metinlerdeki dil sorunları, öğrencileri felsefeden uzaklaştırmaktadır. C) Edebiyat ve felsefenin sevilmesi, onlara ilgi duyulması, sağlam yapılandırılmış bir eğitim sistemi ile mümkündür. D) Edebiyat dünyasının içinde yer almayan yazarın inandırıcılığından söz edemeyiz. E) Okul zorunluluğu olarak görülen bir edebiyat ve felsefeden yarar beklenemez.
Hayatım boyunca, okuduğum bir kitabı elime alıp da bir kez
daha okumayı, izlediğim bir filmi sonra bir kez daha izlemeyi
beceremedim. Çünkü ---- Aynı kitabı birkaç kez okuyan ve aynı
filmi döne döne izleyen insanları da bu açıdan, ya vakti bol olan
da hafiza problemi yaşayan kimseler olarak düşündüm.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
getirilebilecek en genel yargı aşağıdakilerin hangisidir?
ya
2.
panel
PANE
A) aynı şeyleri döne döne yapmaktan hayatım boyunca hiç
haz almadım.
Bonlar için ikinci kez harcayacağım zamanım hiç olmadı.
defalarca okunacak ya da izlenecek derecede beni etkile-
yen bir kitaba ve filme hiç denk gelmedim.
D okuduğum her kitabı ve izlediğim her filmi hiç unutamaya-
cak kadar özümsedim.
5.
E okuma ve izleme eylemlerimde zamandan tasarruf etme-
yi, onları yaşamımda kalıcı hâle getirmeyi ilke edindim.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Hayatım boyunca, okuduğum bir kitabı elime alıp da bir kez daha okumayı, izlediğim bir filmi sonra bir kez daha izlemeyi beceremedim. Çünkü ---- Aynı kitabı birkaç kez okuyan ve aynı filmi döne döne izleyen insanları da bu açıdan, ya vakti bol olan da hafiza problemi yaşayan kimseler olarak düşündüm. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre getirilebilecek en genel yargı aşağıdakilerin hangisidir? ya 2. panel PANE A) aynı şeyleri döne döne yapmaktan hayatım boyunca hiç haz almadım. Bonlar için ikinci kez harcayacağım zamanım hiç olmadı. defalarca okunacak ya da izlenecek derecede beni etkile- yen bir kitaba ve filme hiç denk gelmedim. D okuduğum her kitabı ve izlediğim her filmi hiç unutamaya- cak kadar özümsedim. 5. E okuma ve izleme eylemlerimde zamandan tasarruf etme- yi, onları yaşamımda kalıcı hâle getirmeyi ilke edindim.