Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Zeytinde yarı sık dikimler, 1970 ve 1980'li yıllarda İspanya ve İtalya'da dekara 20-40 ağaç olacak
şekilde başlamıştır. Daha sonra italya, İspanya ve İsrail'de, 1990'lı yılların başlarında, dekara 150
ağaçtan fazla ağacın dikildiği ve meyvenin makine ile hasat edildiği süper sık dikime geçiş başla-
mıştır. Bu ülkeleri Fas, ABD, Avustralya, Portekiz, Fransa, Arjantin gibi ülkeler takip etmiştir. Sık
dikim zeytin yetiştiriciliği yapılan alanların toplamı 35.000 hektarı geçtiği ve bunun 20.000 hekta-
rının İspanya'da bulunduğu tahmin edilmektedir. Sık dikim zeytin yetiştiriciliği, yüksek verimlilikte
yağ elde etmek için yapılan bir sistemdir. Günümüzde zeytinciliğin gelişmiş olduğu ülkelerde,
süper sık dikim zeytin yetiştiriciliği, hızla klasik yetiştiriciliğin yerini almaktadır.
D
5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Zeytin yağı üretiminde verimi artırmak
için sık dikim zeytin yetiştiriciliği tercih
edilmiştir.
B) Sik dikim zeytin yetiştiriciliğinde İspanya
önemli bir paya sahiptir.
CSüper sık dikim zeytin yetiştiriciliği belirli Y
ülkelerde klasik yetiştiriciliği bitirmiştir.
A
R
D) Fas, ABD, Avustralya, Portekiz gibi ül-
kelerde verimi artırmak için ürün hasadı
makine ile yapılmaktadır.
E) Sık dikim zeytin yetiştiriciliğinde İtalya ve
ispanya lokomotif görevi üstlenmiştir.
G
1
A
Y
1
N
L
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Zeytinde yarı sık dikimler, 1970 ve 1980'li yıllarda İspanya ve İtalya'da dekara 20-40 ağaç olacak şekilde başlamıştır. Daha sonra italya, İspanya ve İsrail'de, 1990'lı yılların başlarında, dekara 150 ağaçtan fazla ağacın dikildiği ve meyvenin makine ile hasat edildiği süper sık dikime geçiş başla- mıştır. Bu ülkeleri Fas, ABD, Avustralya, Portekiz, Fransa, Arjantin gibi ülkeler takip etmiştir. Sık dikim zeytin yetiştiriciliği yapılan alanların toplamı 35.000 hektarı geçtiği ve bunun 20.000 hekta- rının İspanya'da bulunduğu tahmin edilmektedir. Sık dikim zeytin yetiştiriciliği, yüksek verimlilikte yağ elde etmek için yapılan bir sistemdir. Günümüzde zeytinciliğin gelişmiş olduğu ülkelerde, süper sık dikim zeytin yetiştiriciliği, hızla klasik yetiştiriciliğin yerini almaktadır. D 5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Zeytin yağı üretiminde verimi artırmak için sık dikim zeytin yetiştiriciliği tercih edilmiştir. B) Sik dikim zeytin yetiştiriciliğinde İspanya önemli bir paya sahiptir. CSüper sık dikim zeytin yetiştiriciliği belirli Y ülkelerde klasik yetiştiriciliği bitirmiştir. A R D) Fas, ABD, Avustralya, Portekiz gibi ül- kelerde verimi artırmak için ürün hasadı makine ile yapılmaktadır. E) Sık dikim zeytin yetiştiriciliğinde İtalya ve ispanya lokomotif görevi üstlenmiştir. G 1 A Y 1 N L
21. "... Adam meşin minderini paltosunun altına sokup cadde-
ye doğru yürüyünce o da arkasına takıldı. Caddeyi geçti-
ler. Kurtuluş'tan yana saptilar. Herhâlde aşağıda, dere bo-
yundaki evlerden birinde oturuyordu. Yanından geçen bir
kız yüzüne tatlı tatlı baktı. Dönmedi. Onun dilencisi vardı.
Yavaş yürüyordu. İlerde, ışıklar seyrelince içinde bir karar-
sızlık başladı. Niye buralara gelmişti? Neden o deminki kı-
zın ardından gitmemişti sanki? Adamın evini öğrenip de ne
yapacaktı? Yarın sabah belki onunla birlikte bir kız okulu-
nun önünde duracaklardı. Sonra? Durdu. Dilenci yürüyor-
du. İlerde bir yan sokağa saptı..."
Aylak Adam adlı romandan alınan bu parçayla ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İç konuşmalara yer verilmiştir.
B) Kahramanın davranışlarındaki amaçsızlık vurgulanmış-
tır.
C) Modernizmi esas alan bir bakış açısıyla yazılmıştır.
D) Kahramanın sürekli kendini sorgulayan bir davranış için-
de olduğu gösterilmiştir.
E) Mekânın insan davranışlarını biçimlendirici etkisi öne çı-
karılmıştır.
AYT022122
24. C
6
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. "... Adam meşin minderini paltosunun altına sokup cadde- ye doğru yürüyünce o da arkasına takıldı. Caddeyi geçti- ler. Kurtuluş'tan yana saptilar. Herhâlde aşağıda, dere bo- yundaki evlerden birinde oturuyordu. Yanından geçen bir kız yüzüne tatlı tatlı baktı. Dönmedi. Onun dilencisi vardı. Yavaş yürüyordu. İlerde, ışıklar seyrelince içinde bir karar- sızlık başladı. Niye buralara gelmişti? Neden o deminki kı- zın ardından gitmemişti sanki? Adamın evini öğrenip de ne yapacaktı? Yarın sabah belki onunla birlikte bir kız okulu- nun önünde duracaklardı. Sonra? Durdu. Dilenci yürüyor- du. İlerde bir yan sokağa saptı..." Aylak Adam adlı romandan alınan bu parçayla ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) İç konuşmalara yer verilmiştir. B) Kahramanın davranışlarındaki amaçsızlık vurgulanmış- tır. C) Modernizmi esas alan bir bakış açısıyla yazılmıştır. D) Kahramanın sürekli kendini sorgulayan bir davranış için- de olduğu gösterilmiştir. E) Mekânın insan davranışlarını biçimlendirici etkisi öne çı- karılmıştır. AYT022122 24. C 6
TYT/Türkçe
24. 1. Obezitenin halkı en çok etkileyen sağlık sorunları ara-
sında yer alması artık günümüzün bir gerçeğidir. Obe-
zitenin toplumsal açıdan birincil sağlık problemi olarak
değerlendirilmesi gerektiği, tüm gelişmiş ve gelişmekte
olan toplumlar tarafından bilinmektedir. Dünyada en
çok ölüm nedeni olan kalp krizleri ve kalp hastalıkları-
nın önlenmesinde de birincil olarak obezitenin önlen-
mesinin son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz.
II. Dünyadaki genel verilere bakıldığında, yetişkinler ara-
sındaki obezite oranının %35'lere vardığını yani her üç
kişiden birinin obez olduğunu, kalp hastalıklarına yaka-
lanma ve kalp krizi olasılığının da bu kişilerde çok yük-
sek olduğunu söylemek mümkündür. Diğer bir husus
ise obez insanların yaklaşık olarak %35'inin kan basın-
ci normale göre yüksektir. Obez insanlardaki hipertan-
siyon da yine kalp krizinde önemli bir nedendir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A Bir olguyla ilgili sorundan ve soruna yönelik çözüm ara-
yışlarından söz etmektedirler.
B iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu-
Jamaktadırlar.
Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.
D) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar.
E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta-
dırlar
2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 24. 1. Obezitenin halkı en çok etkileyen sağlık sorunları ara- sında yer alması artık günümüzün bir gerçeğidir. Obe- zitenin toplumsal açıdan birincil sağlık problemi olarak değerlendirilmesi gerektiği, tüm gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlar tarafından bilinmektedir. Dünyada en çok ölüm nedeni olan kalp krizleri ve kalp hastalıkları- nın önlenmesinde de birincil olarak obezitenin önlen- mesinin son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz. II. Dünyadaki genel verilere bakıldığında, yetişkinler ara- sındaki obezite oranının %35'lere vardığını yani her üç kişiden birinin obez olduğunu, kalp hastalıklarına yaka- lanma ve kalp krizi olasılığının da bu kişilerde çok yük- sek olduğunu söylemek mümkündür. Diğer bir husus ise obez insanların yaklaşık olarak %35'inin kan basın- ci normale göre yüksektir. Obez insanlardaki hipertan- siyon da yine kalp krizinde önemli bir nedendir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A Bir olguyla ilgili sorundan ve soruna yönelik çözüm ara- yışlarından söz etmektedirler. B iki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgu- Jamaktadırlar. Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler. D) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta- dırlar 2
36. Telefon bağımlılığı her geçen gün büyük bir sorun hâline
geliyor öyle ki telefona bakmadan 10 dakika durmak nere-
deyse imkânsız! İnsanların çoğu bu durumdan rahatsız ve
telefona ayırdığı süreyi azaltmak istiyor. Akıllı telefon üreti-
cileri de bu durumun farkında. Bu yüzden telefonun bağım-
lılık yapıcı özelliklerini tam tersi yönde kullanan uygulamalar
geliştirildi. Örneğin, Forest (Orman) adlı uygulama telefonu
kullanmamayı oyunlaştırdı. Telefonu ne kadar az kullanırsa-
nız oyunda diktiğiniz sanal ağaçlar o kadar büyüyor. Tele-
fonu kullandıkça ağaçlar kurumaya başlıyor. Uygulamanın
asıl etkileyici tarafıysa sanal ağaçları büyüterek kazandığı-
nız puanları sponsorların da desteğiyle gerçek ağaç dikmek
için kullanabilmeniz. Böylece hem işinize ve ailenize daha
fazla zaman ayırabiliyor hem de sizin adınıza dikilen ağaç-
larla dünyayı daha güzel bir yer hâline getirebiliyorsunuz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
lamaz?
- 11-
A) Dijital iletişimin insan için vazgeçilmez bir hâl aldığına
B) İnsanların teknolojik bağımlılıktan uzaklaşmak istediğine
C) Yeni uygulamalarla ağaç bakımlarının telefonla yapıla-
bildiğine
D) Çevreci uygulamalar sayesinde doğaya katkıda bulu-
nulduğuna
E) Teknolojik aletlerin insan psikolojisi üzerinde etkili oldu-
guna
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. Telefon bağımlılığı her geçen gün büyük bir sorun hâline geliyor öyle ki telefona bakmadan 10 dakika durmak nere- deyse imkânsız! İnsanların çoğu bu durumdan rahatsız ve telefona ayırdığı süreyi azaltmak istiyor. Akıllı telefon üreti- cileri de bu durumun farkında. Bu yüzden telefonun bağım- lılık yapıcı özelliklerini tam tersi yönde kullanan uygulamalar geliştirildi. Örneğin, Forest (Orman) adlı uygulama telefonu kullanmamayı oyunlaştırdı. Telefonu ne kadar az kullanırsa- nız oyunda diktiğiniz sanal ağaçlar o kadar büyüyor. Tele- fonu kullandıkça ağaçlar kurumaya başlıyor. Uygulamanın asıl etkileyici tarafıysa sanal ağaçları büyüterek kazandığı- nız puanları sponsorların da desteğiyle gerçek ağaç dikmek için kullanabilmeniz. Böylece hem işinize ve ailenize daha fazla zaman ayırabiliyor hem de sizin adınıza dikilen ağaç- larla dünyayı daha güzel bir yer hâline getirebiliyorsunuz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı- lamaz? - 11- A) Dijital iletişimin insan için vazgeçilmez bir hâl aldığına B) İnsanların teknolojik bağımlılıktan uzaklaşmak istediğine C) Yeni uygulamalarla ağaç bakımlarının telefonla yapıla- bildiğine D) Çevreci uygulamalar sayesinde doğaya katkıda bulu- nulduğuna E) Teknolojik aletlerin insan psikolojisi üzerinde etkili oldu- guna Diğer sayfaya geçiniz.
B
B
35. (1) Nitelikli bir eleştirmen yokluğu her şeyin başı mı acaba
diye düşündüğüm oluyor bazen. (II) Politikanın ilgileri en
kaba çizgilere çektiği günlerde, bir Ülkü Tamer şiirinin in-
celiklerini ve tadına doyulmaz güzelliklerini; değil ortalama
okurların, şiire yakın durduğunu sananların ilgisine sunmak
için bile yalınkılıç eleştirmenler gerekir. (III) Bir Joyce'u, bir
Faulkner'i, Şolohof'a karşı korumak, değerlendirmek işi-
ni kim üstüne alabilir ya da alsa bile bu yükün altında kim
ayakta durabilir? (IV) Söz bu noktaya gelip dayanınca
Ataç'ın hatırlanması kaçınılmaz bir şey. (V) Yeni yetişenler
üzerindeki etkileriyle, eleştiriyi incelemeden uzak tuttuğu,
söyleşi çerçevesi içinde kaldığı için az mı yerilmişti Ataç!
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Oysa bugün belki, özlemini çektiğimiz incelemeci-
lerden de daha önemli bir görevi olduğu açıkça görülüyor."
cümlesi getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B B 35. (1) Nitelikli bir eleştirmen yokluğu her şeyin başı mı acaba diye düşündüğüm oluyor bazen. (II) Politikanın ilgileri en kaba çizgilere çektiği günlerde, bir Ülkü Tamer şiirinin in- celiklerini ve tadına doyulmaz güzelliklerini; değil ortalama okurların, şiire yakın durduğunu sananların ilgisine sunmak için bile yalınkılıç eleştirmenler gerekir. (III) Bir Joyce'u, bir Faulkner'i, Şolohof'a karşı korumak, değerlendirmek işi- ni kim üstüne alabilir ya da alsa bile bu yükün altında kim ayakta durabilir? (IV) Söz bu noktaya gelip dayanınca Ataç'ın hatırlanması kaçınılmaz bir şey. (V) Yeni yetişenler üzerindeki etkileriyle, eleştiriyi incelemeden uzak tuttuğu, söyleşi çerçevesi içinde kaldığı için az mı yerilmişti Ataç! Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Oysa bugün belki, özlemini çektiğimiz incelemeci- lerden de daha önemli bir görevi olduğu açıkça görülüyor." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
a da
midir.
aşan
Cırlar
ma-
ettiği
e en
bu
rtak
anın
01-
Bu
ma-
aha
nda
ona
lim
na-
ski
da
ne
la-
$-
Ankara Yayıncılık
3. Deneme
B KİTAPÇIĞI
23. Amazon ormanları birçok yerli kabileye ev sahip.
liği yapıyor. Yerli kabilelerin yaşadıkları bölgelerin
yakınlarına yapılan yol da bölgenin değerlenme.
sini ve iş insanlarının bölgeye talebinin artma-
sına neden olmuş. Bu durumun sonucu olarak
da çiftçiler ve yasa dışı ağaç kesenler, yerlilerin
yaşadığı bölgeye göz dikmiş durumda. Bu gruplar
silahlılar ve zaman zaman bölgede görev yapan
RAPUI yetkililerine bile zarar veriyorlar.
Survival International'dan J. Watson'a göre Bre-
zilya'daki Amazon ormanlarında hâlâ dış dünyay-
la iletişime hiç geçmemiş kabileler var. İletişime
geçmek yerliler için hastalık kapma riski de oluş
turuyor. Grip gibi hastalıklar bile bağışıklık sistem-
lerinin zayıf olduğu tahmin edilen yerli kabileler
için öldürücü olabiliyor. Watson: "Aslında yerlilerle
ilgili hiçbir şey bilmeye ihtiyacımız yok ama onlar
kaybettiklerimizin -muazzam insan çeşitliliğinin-
bir sembolü." diyor.
@
Bu iki parçadan hareketle "Amozon yerlileri" ile
ilgili çıkarılabilecek ortak düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
A Yaşam haklarının kanunlarla korunmaya alındığı
BEkonomik getirisi yüksek olan bir coğrafyada
yaşadıkları
D
C) Bilim insanları tarafından incelendikleri
DRVarlıklarının tehlike altında olduğu
Bulaşıcı hastalıkların yerli kabilelerde birçok can
aldığı
24. Gülmek ve gülümsemek farklı durumlanı yansıtan ve
farklı mekanizmalara dayanan
bir dildir Bilme
Gülmek sosyal
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
a da midir. aşan Cırlar ma- ettiği e en bu rtak anın 01- Bu ma- aha nda ona lim na- ski da ne la- $- Ankara Yayıncılık 3. Deneme B KİTAPÇIĞI 23. Amazon ormanları birçok yerli kabileye ev sahip. liği yapıyor. Yerli kabilelerin yaşadıkları bölgelerin yakınlarına yapılan yol da bölgenin değerlenme. sini ve iş insanlarının bölgeye talebinin artma- sına neden olmuş. Bu durumun sonucu olarak da çiftçiler ve yasa dışı ağaç kesenler, yerlilerin yaşadığı bölgeye göz dikmiş durumda. Bu gruplar silahlılar ve zaman zaman bölgede görev yapan RAPUI yetkililerine bile zarar veriyorlar. Survival International'dan J. Watson'a göre Bre- zilya'daki Amazon ormanlarında hâlâ dış dünyay- la iletişime hiç geçmemiş kabileler var. İletişime geçmek yerliler için hastalık kapma riski de oluş turuyor. Grip gibi hastalıklar bile bağışıklık sistem- lerinin zayıf olduğu tahmin edilen yerli kabileler için öldürücü olabiliyor. Watson: "Aslında yerlilerle ilgili hiçbir şey bilmeye ihtiyacımız yok ama onlar kaybettiklerimizin -muazzam insan çeşitliliğinin- bir sembolü." diyor. @ Bu iki parçadan hareketle "Amozon yerlileri" ile ilgili çıkarılabilecek ortak düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A Yaşam haklarının kanunlarla korunmaya alındığı BEkonomik getirisi yüksek olan bir coğrafyada yaşadıkları D C) Bilim insanları tarafından incelendikleri DRVarlıklarının tehlike altında olduğu Bulaşıcı hastalıkların yerli kabilelerde birçok can aldığı 24. Gülmek ve gülümsemek farklı durumlanı yansıtan ve farklı mekanizmalara dayanan bir dildir Bilme Gülmek sosyal
sorgu-
Küreselleşme; yerel kimlikleri doğrudan etkilemekte, bu doğrultuda toplumlar kendilerini
layıp analiz etmekte ve böylece bir değişim, dönüşüm içine girerek yeniden yapılanmaya çalış-
maktadır. Sınırların ortadan kalkmaşi, hedeflerde ve ortak paydalarda buluşmalar, daha benzer
alanlarda insanların kendilerini ifade etmelerini sağlamaya başlamıştı Giderek artan bir ivmeyle
ortaya çıkan bu durum, çok daha yüksek oranda bir benzeşmeye de yol açmakta ve müzikal farklı-
lıkları da ortadan kaldırmaktadır. Küreselleşme ile ortaya çıkan benzeşme ve aynı bireylerin kendi
alanlarında yerel kimliklerine tutunma çabaları, çelişik bir durum da ortaya çıkarmaktadır. ----
SU
G
b
4. Bu parçada boş bırakılan yere anlatımın
akışına göre aşağıdakilerden hangisi ge-
tirilmelidir?
A) Bu değişime ayak uyduramayan toplum-
lar tarih sahnesinden silinmektedir
B) Tüm bunlara karşın bireyler, müzikle ken-
dilerini ifade etmeye çalışmaktadırlar
G Farklıkların ortaya çıkması insanlardaki
bilinç düzeyini geliştirmektedir
D) İnsanlardaki kimlik arayışı onları öz kim-
liklerinden uzaklaştırmaktadır
EXYaşanan bu olumsuzlukları müziğin orta-
dan kaldırdığı düşünülmektedir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
sorgu- Küreselleşme; yerel kimlikleri doğrudan etkilemekte, bu doğrultuda toplumlar kendilerini layıp analiz etmekte ve böylece bir değişim, dönüşüm içine girerek yeniden yapılanmaya çalış- maktadır. Sınırların ortadan kalkmaşi, hedeflerde ve ortak paydalarda buluşmalar, daha benzer alanlarda insanların kendilerini ifade etmelerini sağlamaya başlamıştı Giderek artan bir ivmeyle ortaya çıkan bu durum, çok daha yüksek oranda bir benzeşmeye de yol açmakta ve müzikal farklı- lıkları da ortadan kaldırmaktadır. Küreselleşme ile ortaya çıkan benzeşme ve aynı bireylerin kendi alanlarında yerel kimliklerine tutunma çabaları, çelişik bir durum da ortaya çıkarmaktadır. ---- SU G b 4. Bu parçada boş bırakılan yere anlatımın akışına göre aşağıdakilerden hangisi ge- tirilmelidir? A) Bu değişime ayak uyduramayan toplum- lar tarih sahnesinden silinmektedir B) Tüm bunlara karşın bireyler, müzikle ken- dilerini ifade etmeye çalışmaktadırlar G Farklıkların ortaya çıkması insanlardaki bilinç düzeyini geliştirmektedir D) İnsanlardaki kimlik arayışı onları öz kim- liklerinden uzaklaştırmaktadır EXYaşanan bu olumsuzlukları müziğin orta- dan kaldırdığı düşünülmektedir
e
Z
3
4. Sadece göz hizasını değil göz temasını da gittikçe kay-
bediyor modern dünyada insanlar. Hiyerarşik bir organa
dönüşüyor göz, varlığın nişanı olmaktan hızla sıyrılıyor.
Salt estetik zevkin değil bilginin de etkin ve organik ak-
tarma merkezi olan göz, şimdilerde bambaşka bir konu-
ma evriliyor. Işığı kısılıyor, nurundan sıyrılıyor ve teknik
bir yapıya itiliyor.
FIS
Bu parçadaki altı çizili sözle "göz" ile ilgili asıl anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geri dönütün en doğru biçimini ortaya koyduğu
B) Bilgiyi iletmede en basit ve etkili yol olduğu
Kalıcı bilgi edinmede çok önemli bir yeri olduğu
D) İnsanın kişilik özelliklerini en doğru şekilde yansıttığı
E) Sağlıklı ve sıcak bir iletişim kurmada çok önemli rol
oynadığı 2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e Z 3 4. Sadece göz hizasını değil göz temasını da gittikçe kay- bediyor modern dünyada insanlar. Hiyerarşik bir organa dönüşüyor göz, varlığın nişanı olmaktan hızla sıyrılıyor. Salt estetik zevkin değil bilginin de etkin ve organik ak- tarma merkezi olan göz, şimdilerde bambaşka bir konu- ma evriliyor. Işığı kısılıyor, nurundan sıyrılıyor ve teknik bir yapıya itiliyor. FIS Bu parçadaki altı çizili sözle "göz" ile ilgili asıl anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Geri dönütün en doğru biçimini ortaya koyduğu B) Bilgiyi iletmede en basit ve etkili yol olduğu Kalıcı bilgi edinmede çok önemli bir yeri olduğu D) İnsanın kişilik özelliklerini en doğru şekilde yansıttığı E) Sağlıklı ve sıcak bir iletişim kurmada çok önemli rol oynadığı 2
36 baginda Türk sinemacilan, toplumsal bir araç
olan sinemann an demi hedefini gerçekleştirememiş, yani
yok keleri Simleriyle buluşturamamışlardı. 90'ların
Bu dönemde Istanbul Kanatlarmun Altında, Eşkıya, Ağır
anda sinemamız, seyircisini bulmuş görünmektedir.
Roman gibi filmler azimsanamayacak sayıda seyirciyi
salonlara çekmiştir. Türk sineması, yeni yüzyılı seyircisiyle
karlayan Kahpe Bizans ve Güle Güle gibi popüler yapım
ar le sesini gür bir şekilde duyurabilmiştir. Bu gelişme; film
lenin genel bedeniye seslenmesi, gözde oyunculara dayan-
ması ve en teknolojilerle üretilmesi sonucu sağlanmıştır.
Bu parçadan, Türk sinemasıyla ilgili aşağıdakilerin
hangisi çıkarılamaz?
A) Son dönemlerde seyirci sayısında artış görüldüğü
B) Oyuncu ağırlıklı sinemadan yönetmen ağırlıklı sinema-
ya geçildiği
C) Toplum zevkine uygun filmler üretilmeye başlandığı
D) Sinemanın topluma ulaşmasında popüler sanatçıların
rolü olduğu
E) Son dönem filmlerinin çekim ve yapım aşamalarında,
gelişmiş teknik araçlar kullanıldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36 baginda Türk sinemacilan, toplumsal bir araç olan sinemann an demi hedefini gerçekleştirememiş, yani yok keleri Simleriyle buluşturamamışlardı. 90'ların Bu dönemde Istanbul Kanatlarmun Altında, Eşkıya, Ağır anda sinemamız, seyircisini bulmuş görünmektedir. Roman gibi filmler azimsanamayacak sayıda seyirciyi salonlara çekmiştir. Türk sineması, yeni yüzyılı seyircisiyle karlayan Kahpe Bizans ve Güle Güle gibi popüler yapım ar le sesini gür bir şekilde duyurabilmiştir. Bu gelişme; film lenin genel bedeniye seslenmesi, gözde oyunculara dayan- ması ve en teknolojilerle üretilmesi sonucu sağlanmıştır. Bu parçadan, Türk sinemasıyla ilgili aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Son dönemlerde seyirci sayısında artış görüldüğü B) Oyuncu ağırlıklı sinemadan yönetmen ağırlıklı sinema- ya geçildiği C) Toplum zevkine uygun filmler üretilmeye başlandığı D) Sinemanın topluma ulaşmasında popüler sanatçıların rolü olduğu E) Son dönem filmlerinin çekim ve yapım aşamalarında, gelişmiş teknik araçlar kullanıldığı
11. Esendal 1920 sonrası kaleme aldığı öykülerinde, kişilerin
iç dünyalarını, ruh hâllerini, bunalımlarını, ihtiraslarını sun-
ma endişesinde değildir. Öykülerini daha çok günlük ve do-
ğal yaşamdan seçtiği kesitler ve bazı ruhsal durumlar üze-
rine kurgular. Psikolojik hâli sezdirme doğrudan doğruya
kişilerin konuşmaları ve davranışlarına dayanır, yani kişinin
psikolojik durumunu aracısız olarak okura sunar. Psikolo-
jik durumun yorumu anlatıcıya değil, okuyucunun sezgisi-
ne bırakılmıştır. Yazar, ferdin psikolojisini realist bir anlayış
içinde sezdirmeyi amaçlamaktadır.
Buna göre Esendal ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
A) Olay öykücülüğü anlayışına bağlı kalmıştır.
B) Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdürmüştür.
C) Bireyin iç dünyasını esas alan öyküler yazmıştır.
P
D) Toplumcu gerçekçi bir anlayışa sahiptir.
E) Durum öykücülüğü anlayışına uygun öyküler yazmıştır.
ludnatel
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. Esendal 1920 sonrası kaleme aldığı öykülerinde, kişilerin iç dünyalarını, ruh hâllerini, bunalımlarını, ihtiraslarını sun- ma endişesinde değildir. Öykülerini daha çok günlük ve do- ğal yaşamdan seçtiği kesitler ve bazı ruhsal durumlar üze- rine kurgular. Psikolojik hâli sezdirme doğrudan doğruya kişilerin konuşmaları ve davranışlarına dayanır, yani kişinin psikolojik durumunu aracısız olarak okura sunar. Psikolo- jik durumun yorumu anlatıcıya değil, okuyucunun sezgisi- ne bırakılmıştır. Yazar, ferdin psikolojisini realist bir anlayış içinde sezdirmeyi amaçlamaktadır. Buna göre Esendal ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Olay öykücülüğü anlayışına bağlı kalmıştır. B) Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdürmüştür. C) Bireyin iç dünyasını esas alan öyküler yazmıştır. P D) Toplumcu gerçekçi bir anlayışa sahiptir. E) Durum öykücülüğü anlayışına uygun öyküler yazmıştır. ludnatel
Dünyaya gelindiği andan itibaren bir öğrenme süreci içine
girilir ve bu süreç yaşamın sonuna dek devam eder. Öğreni-
lenler, kişinin birikimini (potansiyelini) oluştururken öğreni-
lenlerin belli bir amaca yönelik kullanılması da performansı
ortaya koyar, Başka bir deyişle performans; kişinin akıl, duy-
gu ve davranış düzeyinde daha önceden kazanmış olduk-
larının, belli bir durum ve belli bir zaman içinde eylemsel
olarak ortaya koyduğu şeklidir. İnsanın performansının en iyi
olduğu durum, onun potansiyelinin tümünü eyleme dönüştü-
rebildiğinde gerçekleşir. Ancak çeşitli iç ve dış etkenler nedeniy-
le gerçek potansiyelin performansa dönüşmesi zaman zaman
güçleşir. Öğrenci performansını ve başarısını ölçmenin en yay-
gın yolu ise sınavlardır. Her ne kadar sınav eğitimin kaçınılmaz
bir parçasıysa da bu değerlendirme yöntemi bazen öğrenciler
için bir dizi soruna neden olabilmektedir. Türkiye eğitim siste-
minde de sınavın önemli bir değerlendirme aracı olduğu düşü-
nüldüğünde birçok öğrencinin sınavlarıyla ilgili bir dizi sorunlar
yaşaması kaçınılmazdır. Bu sorunlardan biri de kaygıdır.
Bu parçadan hareketle,
I. İnsan birikiminin tümünü eyleme döktüğü an perfor-
mansının en iyi olduğu andır.
II. Öğrenci başarıları sınavlar ve diğer ölçme araçları ile de-
ğerlendirilen bir süreçtir.
Ili. Öğrencilerin sınavlarla ilgili en temel sorunlarından biri
kaygıdır.
IV. Performans belirli bir birikimlerin eylemsel olarak or-
taya konmasıdır ve buradan çıkan başarıdır.
numaralanmış cümlelerin hangisi ile ilgili bilgiler yer al-
maktadır?
A) Yalnız I
B) ve III
D) Il ve IV
(B)
E) III ve IV
C) II ve III
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dünyaya gelindiği andan itibaren bir öğrenme süreci içine girilir ve bu süreç yaşamın sonuna dek devam eder. Öğreni- lenler, kişinin birikimini (potansiyelini) oluştururken öğreni- lenlerin belli bir amaca yönelik kullanılması da performansı ortaya koyar, Başka bir deyişle performans; kişinin akıl, duy- gu ve davranış düzeyinde daha önceden kazanmış olduk- larının, belli bir durum ve belli bir zaman içinde eylemsel olarak ortaya koyduğu şeklidir. İnsanın performansının en iyi olduğu durum, onun potansiyelinin tümünü eyleme dönüştü- rebildiğinde gerçekleşir. Ancak çeşitli iç ve dış etkenler nedeniy- le gerçek potansiyelin performansa dönüşmesi zaman zaman güçleşir. Öğrenci performansını ve başarısını ölçmenin en yay- gın yolu ise sınavlardır. Her ne kadar sınav eğitimin kaçınılmaz bir parçasıysa da bu değerlendirme yöntemi bazen öğrenciler için bir dizi soruna neden olabilmektedir. Türkiye eğitim siste- minde de sınavın önemli bir değerlendirme aracı olduğu düşü- nüldüğünde birçok öğrencinin sınavlarıyla ilgili bir dizi sorunlar yaşaması kaçınılmazdır. Bu sorunlardan biri de kaygıdır. Bu parçadan hareketle, I. İnsan birikiminin tümünü eyleme döktüğü an perfor- mansının en iyi olduğu andır. II. Öğrenci başarıları sınavlar ve diğer ölçme araçları ile de- ğerlendirilen bir süreçtir. Ili. Öğrencilerin sınavlarla ilgili en temel sorunlarından biri kaygıdır. IV. Performans belirli bir birikimlerin eylemsel olarak or- taya konmasıdır ve buradan çıkan başarıdır. numaralanmış cümlelerin hangisi ile ilgili bilgiler yer al- maktadır? A) Yalnız I B) ve III D) Il ve IV (B) E) III ve IV C) II ve III Diğer sayfaya geçiniz.
6. Çeviri yaparken belli bir aktarma güçlüğü ile karşılaşıp
yeni bir kavram türetiyorlar. Bunu yaparken de kav-
ramların akrabalarını gözetmiyorlar. Söz gelimi "ko-
medya" için "güldürü" diye bir sözcük türetilmiş. "Tra-
gedya" için de "ağlatı" mı denmeli? "İhracat", zaman-
la soyutluk kıvamına gelmiş bir sözcüktü, Türkçeleş-
mişti. Şimdi "dış satım" deniyor. Bu yeni sözcüğü fiil
olarak kullanmak imkânsız gibi bir şey. Örneğin "Ge-
lişmiş ülkeler teknoloji ihraç eder." cümlesinde "ihraç
eder" yerine "dışsatar" mi denmeli?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Yeni sözcükler türetilirken daha sistemli, bütüncül
düşünülmelidir.
B) Dile yerleşmiş bir sözcük, yabancı kökenli de olsa
kullanılmaya devam edilmelidir.
MOUHRY
C) Bir dili zenginleştirmenin yollarından biri de yaban-
ci dillerden alınan kavramlara yeni karşılıklar bul-
maktır.
D) Başka dillerden alınmış bir sözcük halkın diline
yerleşmişse o sözcüğün dilden atılması zorlaşır.
E) Bir dilin zenginliği sözcüklerin, düşünceleri eksiksiz
karşılayabilmesine bağlıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Çeviri yaparken belli bir aktarma güçlüğü ile karşılaşıp yeni bir kavram türetiyorlar. Bunu yaparken de kav- ramların akrabalarını gözetmiyorlar. Söz gelimi "ko- medya" için "güldürü" diye bir sözcük türetilmiş. "Tra- gedya" için de "ağlatı" mı denmeli? "İhracat", zaman- la soyutluk kıvamına gelmiş bir sözcüktü, Türkçeleş- mişti. Şimdi "dış satım" deniyor. Bu yeni sözcüğü fiil olarak kullanmak imkânsız gibi bir şey. Örneğin "Ge- lişmiş ülkeler teknoloji ihraç eder." cümlesinde "ihraç eder" yerine "dışsatar" mi denmeli? Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Yeni sözcükler türetilirken daha sistemli, bütüncül düşünülmelidir. B) Dile yerleşmiş bir sözcük, yabancı kökenli de olsa kullanılmaya devam edilmelidir. MOUHRY C) Bir dili zenginleştirmenin yollarından biri de yaban- ci dillerden alınan kavramlara yeni karşılıklar bul- maktır. D) Başka dillerden alınmış bir sözcük halkın diline yerleşmişse o sözcüğün dilden atılması zorlaşır. E) Bir dilin zenginliği sözcüklerin, düşünceleri eksiksiz karşılayabilmesine bağlıdır.
22. Dünya'nın kendi çevresinde dönmesini, gündüz ve gece
olarak deneyimleriz ama bugün biliyoruz ki gece ve gün-
düz gibi ayrı var oluşlar yoktur; Dünya'nın Güneş'e dönük
yüzü aydınlanıp gündüzü yaşarken Güneş'in aydınlatmadı-
ğı arka yüzü karanlıkta ve ışıksız olacağından geceyi de-
neyimler. Güneş'in, Dünya üzerinde aynı noktada tepede
olduğu peş peşe iki zaman aralığı bir gün uzunluğundadır.
Buna güneş günü denir ve süresi 24 saat kabul edilir. Aynı
süre (aynı yıldızın tepeden geçişinden geçişine olan süresi)
uzak yıldızlara göre hesaplanırsa (bir yıldız aynı konumu-
na, örneğin en tepeye tekrar ulaşırsa) bu süre dört dakika
daha kısadır: 23 saat 56 dakika 4 saniye. Buna yıldız günü
denir. Güneş günü şüresinin 3 dakika 56 saniye daha uzun
olmasının nedeni oir gün boyunca Dünya'nın Güneş çevre-
sindeki hareketi nedeniyle yol alması. Bu sırada aynı nokta
yıldızlara göre dönüşünü geride bırakmışken Güneş'in aynı
konuma (örneğin en tepeye) tekrar gelmesi için Dünya'nın,
ek olarak dört dakika süreyle biraz daha dönmesi gerekir.
Bu parçaya göre güneş gününün yıldız gününe göre
uzun olmasının sebebi nedir?
A) Yıldızın konumunun Güneş'e göre daha uzak olması
? B) Dünya'nın Güneş'teki aynı konuma daha geç ulaşması
C) Dünya'nın Güneş etrafındaki hızının daha yavaş olması
D) Yıldızla Dünya arasındaki mesafenin tam ölçülememesi
É) Yıldızın hareketinden dolayı konumunda sapma mey-
dana gelmesi
G
tepede
ili
dino pes pase
zamor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Dünya'nın kendi çevresinde dönmesini, gündüz ve gece olarak deneyimleriz ama bugün biliyoruz ki gece ve gün- düz gibi ayrı var oluşlar yoktur; Dünya'nın Güneş'e dönük yüzü aydınlanıp gündüzü yaşarken Güneş'in aydınlatmadı- ğı arka yüzü karanlıkta ve ışıksız olacağından geceyi de- neyimler. Güneş'in, Dünya üzerinde aynı noktada tepede olduğu peş peşe iki zaman aralığı bir gün uzunluğundadır. Buna güneş günü denir ve süresi 24 saat kabul edilir. Aynı süre (aynı yıldızın tepeden geçişinden geçişine olan süresi) uzak yıldızlara göre hesaplanırsa (bir yıldız aynı konumu- na, örneğin en tepeye tekrar ulaşırsa) bu süre dört dakika daha kısadır: 23 saat 56 dakika 4 saniye. Buna yıldız günü denir. Güneş günü şüresinin 3 dakika 56 saniye daha uzun olmasının nedeni oir gün boyunca Dünya'nın Güneş çevre- sindeki hareketi nedeniyle yol alması. Bu sırada aynı nokta yıldızlara göre dönüşünü geride bırakmışken Güneş'in aynı konuma (örneğin en tepeye) tekrar gelmesi için Dünya'nın, ek olarak dört dakika süreyle biraz daha dönmesi gerekir. Bu parçaya göre güneş gününün yıldız gününe göre uzun olmasının sebebi nedir? A) Yıldızın konumunun Güneş'e göre daha uzak olması ? B) Dünya'nın Güneş'teki aynı konuma daha geç ulaşması C) Dünya'nın Güneş etrafındaki hızının daha yavaş olması D) Yıldızla Dünya arasındaki mesafenin tam ölçülememesi É) Yıldızın hareketinden dolayı konumunda sapma mey- dana gelmesi G tepede ili dino pes pase zamor.
Tes-
ni al-
MR'I,
sko-
= in-
ydi.
len
70-
iz-
71-
y-
a,
1-
7.
1. Sinema dendiğinde akla ilk gelen genellikle filmler,
oyuncular ve yönetmenlerdir.
II. Sinema bu unsurlarla birlikte filmlerin üretim, da-
ğıtım ve gösterimleri ile ilgili tüm kurumları içine
alan daha karmaşık bir kavramdır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Sinema dendiğinde yalnızca filmler, oyuncular ve
yönetmenler akla gelse de sinema; bu unsurlarla
birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gösterimleri ile il-
gili tüm kurumları içine alan karmaşık bir kavramdır.
B) Sinema dendiğinde akla ilk gelen kimi zaman film-
ler, oyuncular ve yönetmenler olsa da sinema; bu
unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gös-
terimlerini içine alan karmaşık bir kavramdır.
C) Sinema dendiğinde akla ilk gelen genellikle filmler,
oyuncular ve yönetmenler olsa da sinemanın bu
unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gös-
terimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan daha kar-
maşık bir kavram olduğu düşünülür.
D) Sinema dendiğinde akla ilk gelen her zaman film-
ler, oyuncular ve yönetmenler olsa da sinema; bu
unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gös-
terimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan bir kav-
ramdır.
E) Sinema dendiğinde akla ilk gelen genellikle filmler,
oyuncular ve yönetmenler olsa da sinema; bu un-
surlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve göste-
rimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan daha kar-
maşık bir kavramdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Tes- ni al- MR'I, sko- = in- ydi. len 70- iz- 71- y- a, 1- 7. 1. Sinema dendiğinde akla ilk gelen genellikle filmler, oyuncular ve yönetmenlerdir. II. Sinema bu unsurlarla birlikte filmlerin üretim, da- ğıtım ve gösterimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan daha karmaşık bir kavramdır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Sinema dendiğinde yalnızca filmler, oyuncular ve yönetmenler akla gelse de sinema; bu unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gösterimleri ile il- gili tüm kurumları içine alan karmaşık bir kavramdır. B) Sinema dendiğinde akla ilk gelen kimi zaman film- ler, oyuncular ve yönetmenler olsa da sinema; bu unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gös- terimlerini içine alan karmaşık bir kavramdır. C) Sinema dendiğinde akla ilk gelen genellikle filmler, oyuncular ve yönetmenler olsa da sinemanın bu unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gös- terimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan daha kar- maşık bir kavram olduğu düşünülür. D) Sinema dendiğinde akla ilk gelen her zaman film- ler, oyuncular ve yönetmenler olsa da sinema; bu unsurlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve gös- terimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan bir kav- ramdır. E) Sinema dendiğinde akla ilk gelen genellikle filmler, oyuncular ve yönetmenler olsa da sinema; bu un- surlarla birlikte filmlerin üretim, dağıtım ve göste- rimleri ile ilgili tüm kurumları içine alan daha kar- maşık bir kavramdır.
TYT
5.
(1) Elektrik mühendisi, bilim insanı ve mucit Nikola Tes-
la; öldüğü güne dek 700'ü aşkın buluşun patentini al-
mış ve ulaşılması güç bir rekora imza atmıştı. (II) MR'I,
florasan lambayı, mikrodalga fırını, elektron mikrosko-
bunu, neon ışıklarını ve hızölçeri icat eden Tesla; in-
düksiyon motoru ve alternatif akımı da bulan kişiydi.
(III) "Elektriğin mucize adamı" olarak nitelendirilen
dâhinin, zamanın ötesindeki fikirleri, bugünkü otomo-
bil teknolojisine yön vermeye devam ediyor. (IV) "Yüz-
de yüz elektrik gücüyle çalışan bir otomobil yaptığımı-
zı görse Nikola Tesla, gururla başını sallar ve bizi onay-
ladığını söylerdi." diyor Tesla Motors. (V) 2006 yılında,
bu dâhinin doğumunun 150'nci yıl dönümünden yal-
nızca birkaç gün sonra, dünyanın ilk elektrikli otomo-
bili Tesla Roadster'ı satışa sunarak ona saygı duruşun-
da bulunmayı da ihmal etmediler.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde Nikola Tes-
la ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, öne çıktığı unvanları sıralanarak çalış-
malarıyla ilgili kişisel bir görüş dile getirilmiştir.
B) II. cümlede, icatlarının çeşitliliği vurgulanmıştır.
C) III. cümlede, çağını aşan düşüncelerinin günümüz-
de ilham kaynağı olduğu belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, henüz gerçekleşmemiş bir idealine
yer verilmiştir.
E) V. cümlede, güncel bir icadın kendisine duyulan
hürmetin göstergesi olduğundan söz edilmiştir.
7.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 5. (1) Elektrik mühendisi, bilim insanı ve mucit Nikola Tes- la; öldüğü güne dek 700'ü aşkın buluşun patentini al- mış ve ulaşılması güç bir rekora imza atmıştı. (II) MR'I, florasan lambayı, mikrodalga fırını, elektron mikrosko- bunu, neon ışıklarını ve hızölçeri icat eden Tesla; in- düksiyon motoru ve alternatif akımı da bulan kişiydi. (III) "Elektriğin mucize adamı" olarak nitelendirilen dâhinin, zamanın ötesindeki fikirleri, bugünkü otomo- bil teknolojisine yön vermeye devam ediyor. (IV) "Yüz- de yüz elektrik gücüyle çalışan bir otomobil yaptığımı- zı görse Nikola Tesla, gururla başını sallar ve bizi onay- ladığını söylerdi." diyor Tesla Motors. (V) 2006 yılında, bu dâhinin doğumunun 150'nci yıl dönümünden yal- nızca birkaç gün sonra, dünyanın ilk elektrikli otomo- bili Tesla Roadster'ı satışa sunarak ona saygı duruşun- da bulunmayı da ihmal etmediler. Bu parçada numaralanmış cümlelerde Nikola Tes- la ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, öne çıktığı unvanları sıralanarak çalış- malarıyla ilgili kişisel bir görüş dile getirilmiştir. B) II. cümlede, icatlarının çeşitliliği vurgulanmıştır. C) III. cümlede, çağını aşan düşüncelerinin günümüz- de ilham kaynağı olduğu belirtilmiştir. D) IV. cümlede, henüz gerçekleşmemiş bir idealine yer verilmiştir. E) V. cümlede, güncel bir icadın kendisine duyulan hürmetin göstergesi olduğundan söz edilmiştir. 7.
CAP
Sanatın para ettiği, sanatçıya çıkar sağladığı ortamlar-
da, ilgi çekmek için aykırılıklardan yararlanmanın önlen-
mesi olanaksızdır. Çünkü başarıya, dolayısıyla paraya
giden en kestirme yol, insanın köpeği Isırmasından
geçer Büyük sanatçılar için böyle bir şey söz konusu
değildir. Sanatsal başarının karşı konamayan ilgi çekme
gücü, aykırılıkların gelip geçici etkileriyle ölçüştürüle-
mez. Günümüzde "sıradan" olana duyulan düşmanlık,
"anormallik"lerden, "aykırılık"lardan yararlanma yarışı,
hem sanatın para etmeye başladığının, bir çırpıda köşe-
yi dönme özleminin hem de büyük sanatçı yokluğunun
göstergesidir.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Gerçek sanatçıların olmadığı yerde sanatta sapma-
ların olabileceği
B) Paranın olduğu yerde aykırılıkların da olduğu
C) Büyük sanatçıların kazanç uğruna sanat çizgisini
değiştirmedikleri
D) Sanatçının ilgi çekmek için kuralları çiğnediği
E) Paraya önem verenlerin, aykırılıklardan yararlandığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
CAP Sanatın para ettiği, sanatçıya çıkar sağladığı ortamlar- da, ilgi çekmek için aykırılıklardan yararlanmanın önlen- mesi olanaksızdır. Çünkü başarıya, dolayısıyla paraya giden en kestirme yol, insanın köpeği Isırmasından geçer Büyük sanatçılar için böyle bir şey söz konusu değildir. Sanatsal başarının karşı konamayan ilgi çekme gücü, aykırılıkların gelip geçici etkileriyle ölçüştürüle- mez. Günümüzde "sıradan" olana duyulan düşmanlık, "anormallik"lerden, "aykırılık"lardan yararlanma yarışı, hem sanatın para etmeye başladığının, bir çırpıda köşe- yi dönme özleminin hem de büyük sanatçı yokluğunun göstergesidir. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Gerçek sanatçıların olmadığı yerde sanatta sapma- ların olabileceği B) Paranın olduğu yerde aykırılıkların da olduğu C) Büyük sanatçıların kazanç uğruna sanat çizgisini değiştirmedikleri D) Sanatçının ilgi çekmek için kuralları çiğnediği E) Paraya önem verenlerin, aykırılıklardan yararlandığı