Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

önünden
ca daha
ğlu, eşi
i aşkın
mizah
lur. El
unca
ktan
ep
KTO KARATAY
ÜNİVERSİTESİ
K
26. (1) Sanattaki güzel ve sanatsal güzellik bilmecesini çözmek
için iki bin beş yüz yıldan beri bitip tükenmez çabalar sarf
edilmiştir. (II) Betimleyici, çözümleyici, eleştirici ve spekülatif
açılardan konuya yönelen çabalar birbirini izleyip durmuştur.
(III) Platon için "güzel"; meydana gelmeyecek ve yok olmaya-
cak, başka bir şeye dönüşmeyen, tek ve kendinde var olan,
sonsuz bir şey yani yüksek "ide" idi.((V) Bu bilmece, çözüle-
mezliği oranında araştırmacıları hep cezbetmiştir. (V) Bu bil-
meceyle beraber sanat yapıtının güzellikle, gerçeklikle, onu
seyredenle, son olarak onu meydana getirenle olan ilişkisi
sürekli ele alınmıştır.
M
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
min akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III D) IVE) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
önünden ca daha ğlu, eşi i aşkın mizah lur. El unca ktan ep KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ K 26. (1) Sanattaki güzel ve sanatsal güzellik bilmecesini çözmek için iki bin beş yüz yıldan beri bitip tükenmez çabalar sarf edilmiştir. (II) Betimleyici, çözümleyici, eleştirici ve spekülatif açılardan konuya yönelen çabalar birbirini izleyip durmuştur. (III) Platon için "güzel"; meydana gelmeyecek ve yok olmaya- cak, başka bir şeye dönüşmeyen, tek ve kendinde var olan, sonsuz bir şey yani yüksek "ide" idi.((V) Bu bilmece, çözüle- mezliği oranında araştırmacıları hep cezbetmiştir. (V) Bu bil- meceyle beraber sanat yapıtının güzellikle, gerçeklikle, onu seyredenle, son olarak onu meydana getirenle olan ilişkisi sürekli ele alınmıştır. M Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- min akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IVE) V
r?
n.
ra-
tlu
en
yok
zıl-
na-
gisi
ra-
eti-
siz
Elu
m
✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
20. Tarkiye'de bilinçli bir seyirci kitlesinin oluşumunda rol
oynayan temel faktör ne olmuştur?
mite
●
Düzeyli filmler talep eden Türk seyircisinin bu talebini
karşNamak üzere neler yapılmıştır?
Türk sinemasına azalan ilgiyi artırmak için yürütülen
çalışmalar nasıl sonuçlanmıştır?
Festivaller ve televizyon programları, Türk seyircisinin
talebinde ne gibi değişikliklere yol açmıştır?
Aşağıda verilen cevaplardan hangisi, bu sorulardan
herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Yönetmenler teknik kaliteyi yükseltiyor ve sanatsal
çabalar deniyordu ama seyirciyle aralarında açılan
mesafeyi kapatamıyorlardı. Kültür Bakanlığının da
devreye girmesiyle teknik yatırımlar gerçekleştirildi,
laboratuvarlar kuruldu, alet parkları oluşturuldu.
Hollywood'un büyük yapımcı firmaları, Türkiye'de tem-
şilcilikler açtı, yatırımlara yöneldi.
Festivaller ve çoğalan televizyon kanallarıyla dünya
sinemasının ilginç örneklerini gören seyirci, ülkeler
arasında sinema düzeyini kıyaslıyor ve Türk yönet-
menlerden de uluslararası düzeyde kaliteli filmler bek-
liyordu.
C) Ilkin altı filmlik bir "film haftası" olarak başlayan
Istanbul Film Festivali, kısa sürede dünyanın diğer
büyük film festivalleriyle kıyaslanabilecek düzeye gel-
miş, izleyiciden olağanüstü ilgi görmüştü. Birçok ülke-
den örneklerin yer aldığı, ustaların toplu gösterilerinin
gerçekleştirildiği, konferanslarla sinema ve sorunların
üzerine tartışıldığı sinema günleri, bilinçli bir seyirci
kitlesinin oluşumunda önemli bir rol oynadı.
Bir süre sonra, hemen bütün yönetmenler kendi yolla-
rinda yürümeye başladılar. Bu yürüyüşte 70'lerin orta-
Marında işe başlayan Ömer Kavur; kendine özgü, "kişi-
sel" bir sinema kurabilen, moda akımlarından uzak,
bireysellikten hareketle evrensel temalara yönelen
özgün bir yönetmen olarak diğerlerinden bir adım öne
çıktı.
EX Yeşilçam'ın yıllardır yakındığı altyapı sorunu büyük
ölçüde çözümlendi. Teknik elemanların düzeyi yüksel-
di. Televizyon ve reklam sektörünce çok sayıda film
üretilmeye başlandı ve bütün bunlar Türk seyircisinin,
Türk sinemasına bakışını olumlu yönde etkiledi. Bu da
herkes için yeni ve güçlü bir umut oldu.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
r? n. ra- tlu en yok zıl- na- gisi ra- eti- siz Elu m ✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 20. Tarkiye'de bilinçli bir seyirci kitlesinin oluşumunda rol oynayan temel faktör ne olmuştur? mite ● Düzeyli filmler talep eden Türk seyircisinin bu talebini karşNamak üzere neler yapılmıştır? Türk sinemasına azalan ilgiyi artırmak için yürütülen çalışmalar nasıl sonuçlanmıştır? Festivaller ve televizyon programları, Türk seyircisinin talebinde ne gibi değişikliklere yol açmıştır? Aşağıda verilen cevaplardan hangisi, bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Yönetmenler teknik kaliteyi yükseltiyor ve sanatsal çabalar deniyordu ama seyirciyle aralarında açılan mesafeyi kapatamıyorlardı. Kültür Bakanlığının da devreye girmesiyle teknik yatırımlar gerçekleştirildi, laboratuvarlar kuruldu, alet parkları oluşturuldu. Hollywood'un büyük yapımcı firmaları, Türkiye'de tem- şilcilikler açtı, yatırımlara yöneldi. Festivaller ve çoğalan televizyon kanallarıyla dünya sinemasının ilginç örneklerini gören seyirci, ülkeler arasında sinema düzeyini kıyaslıyor ve Türk yönet- menlerden de uluslararası düzeyde kaliteli filmler bek- liyordu. C) Ilkin altı filmlik bir "film haftası" olarak başlayan Istanbul Film Festivali, kısa sürede dünyanın diğer büyük film festivalleriyle kıyaslanabilecek düzeye gel- miş, izleyiciden olağanüstü ilgi görmüştü. Birçok ülke- den örneklerin yer aldığı, ustaların toplu gösterilerinin gerçekleştirildiği, konferanslarla sinema ve sorunların üzerine tartışıldığı sinema günleri, bilinçli bir seyirci kitlesinin oluşumunda önemli bir rol oynadı. Bir süre sonra, hemen bütün yönetmenler kendi yolla- rinda yürümeye başladılar. Bu yürüyüşte 70'lerin orta- Marında işe başlayan Ömer Kavur; kendine özgü, "kişi- sel" bir sinema kurabilen, moda akımlarından uzak, bireysellikten hareketle evrensel temalara yönelen özgün bir yönetmen olarak diğerlerinden bir adım öne çıktı. EX Yeşilçam'ın yıllardır yakındığı altyapı sorunu büyük ölçüde çözümlendi. Teknik elemanların düzeyi yüksel- di. Televizyon ve reklam sektörünce çok sayıda film üretilmeye başlandı ve bütün bunlar Türk seyircisinin, Türk sinemasına bakışını olumlu yönde etkiledi. Bu da herkes için yeni ve güçlü bir umut oldu.
J
un
SİVRİ PARAGRAF-3
10. Ezber, bilmek değildir; hafızaya emanet edilen her şeyi
saklamaktır. İnsan, kendiliğinden bildiği her şeyi ustasına
sormadan, kitaptaki yerini aramadan istediği gibi kullanır.
Tamamıyla kitaptan bir bilgi çok sıkıcı bir bilgidir. Böyle bir
bilgi bir süs olarak kullanılabilir ama temel bilgi olarak değil.
Nitekim Platon, gerçek felsefenin sağlam irade, inanç ve
dürüstlük; amaçları başka olan öteki bilimlerinse sadece süs
olduğunu söyler.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Felsefe dışındaki bilimler bilgiyi güzelleştirerek sunar.
B) Gerçek bilgi, kişinin sindirdiği ve kendi yorumuyla
birleştirip sunduğu bilgidir.
e) Felsefe, bilginin nereden geldiğiyle değil; nasıl
kullanıldığıyla ilgilenir.
D) Ezberlenen ve hafızaya emanet edilen bilginin kişiye çok
fazla yararı yoktur.
E) Bilimsel bilgide yorum olmadığı için bilimsel bilgi
felsefecilerin ilgisini çekmez.
11. Finlandiya, soğuk bir iklim ülkesidir. Karanlık kışlarında ha
sıcaklığı güneyde bazen -30°C, kuzeyde ise -40°C'ye kac
düsebilmekt
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
J un SİVRİ PARAGRAF-3 10. Ezber, bilmek değildir; hafızaya emanet edilen her şeyi saklamaktır. İnsan, kendiliğinden bildiği her şeyi ustasına sormadan, kitaptaki yerini aramadan istediği gibi kullanır. Tamamıyla kitaptan bir bilgi çok sıkıcı bir bilgidir. Böyle bir bilgi bir süs olarak kullanılabilir ama temel bilgi olarak değil. Nitekim Platon, gerçek felsefenin sağlam irade, inanç ve dürüstlük; amaçları başka olan öteki bilimlerinse sadece süs olduğunu söyler. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Felsefe dışındaki bilimler bilgiyi güzelleştirerek sunar. B) Gerçek bilgi, kişinin sindirdiği ve kendi yorumuyla birleştirip sunduğu bilgidir. e) Felsefe, bilginin nereden geldiğiyle değil; nasıl kullanıldığıyla ilgilenir. D) Ezberlenen ve hafızaya emanet edilen bilginin kişiye çok fazla yararı yoktur. E) Bilimsel bilgide yorum olmadığı için bilimsel bilgi felsefecilerin ilgisini çekmez. 11. Finlandiya, soğuk bir iklim ülkesidir. Karanlık kışlarında ha sıcaklığı güneyde bazen -30°C, kuzeyde ise -40°C'ye kac düsebilmekt
40. Sanatçılar, kendilerinden öncekilerin izlerine basarak yürü-
mezler. Bunun için de kendilerinden öncekilerin koyduğu
kuralları aşmaya çalışırlar. Bu da edebiyatın dokusunda
yenileşmeler yaratır. Eskimiş, yaşarlığını yitirmiş yöntemle-
rin yerini yenileri alır. Öyle ki bir zaman gözde olan kimi
türlerin defteri kapanabilir, onların yerini bir başka tür alır.
İşte edebiyatın her çağda ve dönemde doğru, geçerli bir
tanımının olmayışı bundandır.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak
söylenmiş olabilir?
Edebi
A) Edebiyatın değişmez bir tanımının olmayışı neye bağ-
lanabilir?
sonom
B) Bazı yazı türlerinin yok olması edebiyatın gelişimini
engeller mi?
C) Sanatçılığın ilk şartı özgün olmak mıdır?
D) Yazarlar ve şairlerin özgünlüğe bakışı nasıldır?
EX Edebiyatın tanımının yapılamayışı ciddi sorunlar yara-
tır mı?
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
TESTİNE GEÇİNİZ.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
40. Sanatçılar, kendilerinden öncekilerin izlerine basarak yürü- mezler. Bunun için de kendilerinden öncekilerin koyduğu kuralları aşmaya çalışırlar. Bu da edebiyatın dokusunda yenileşmeler yaratır. Eskimiş, yaşarlığını yitirmiş yöntemle- rin yerini yenileri alır. Öyle ki bir zaman gözde olan kimi türlerin defteri kapanabilir, onların yerini bir başka tür alır. İşte edebiyatın her çağda ve dönemde doğru, geçerli bir tanımının olmayışı bundandır. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olarak söylenmiş olabilir? Edebi A) Edebiyatın değişmez bir tanımının olmayışı neye bağ- lanabilir? sonom B) Bazı yazı türlerinin yok olması edebiyatın gelişimini engeller mi? C) Sanatçılığın ilk şartı özgün olmak mıdır? D) Yazarlar ve şairlerin özgünlüğe bakışı nasıldır? EX Edebiyatın tanımının yapılamayışı ciddi sorunlar yara- tır mı? TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. TESTİNE GEÇİNİZ.
e,
¡é só 00
n-
in
O-
e-
eri
na
de
a-
bi
bir
Ü-
✔FEN BİL
36. Insanı insan yapan en önemli ögelerden biri onun sosyal
donanımıdır. Ülke olarak teknolojide gelişmiş olabilirsiniz,
yurdu bilgisayar ağıyla örebilirsiniz. Ama bütün bunlar-
dan daha önemli olan, nitelikli insanın yaratılabilmesidir.
Bu da ancak kültür ve bilgi donanımıyla sağlanabilir. Bu
bakımdan okullarımızda Türkçe, edebiyat, felsefe ve man-
tık dersleri eğitim-öğretim sürecindeki gençlerin sorunlara
doğru bakabilmelerini, düşünce boyutlarının genişlemesini
ve düşüncelerini yazı ve konuşma yoluyla ifade edebilme-
lerini sağlayan en önemli derslerdir. Yani,
----
Parçanın akışına göre yukarıdaki boşluk aşağıdaki
cümlelerin hangisiyle tamamlanamaz?
A) bu donanım bireyin kendini gerçekleştirmesinde önem-
lidir.
B) sorun odaklı bu dersler okul ortamında göz ardı edil-
memelidir.
C) insanın kişiliğini, kimliğini oluşturan bu donanım kay
naklarıdır.
D) bu derslerin insanı biçimlendirmede katkıları yadsına-
maz.
E) son dönemlerde bu derslere yeteri kadar önem verilme-
miştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e, ¡é só 00 n- in O- e- eri na de a- bi bir Ü- ✔FEN BİL 36. Insanı insan yapan en önemli ögelerden biri onun sosyal donanımıdır. Ülke olarak teknolojide gelişmiş olabilirsiniz, yurdu bilgisayar ağıyla örebilirsiniz. Ama bütün bunlar- dan daha önemli olan, nitelikli insanın yaratılabilmesidir. Bu da ancak kültür ve bilgi donanımıyla sağlanabilir. Bu bakımdan okullarımızda Türkçe, edebiyat, felsefe ve man- tık dersleri eğitim-öğretim sürecindeki gençlerin sorunlara doğru bakabilmelerini, düşünce boyutlarının genişlemesini ve düşüncelerini yazı ve konuşma yoluyla ifade edebilme- lerini sağlayan en önemli derslerdir. Yani, ---- Parçanın akışına göre yukarıdaki boşluk aşağıdaki cümlelerin hangisiyle tamamlanamaz? A) bu donanım bireyin kendini gerçekleştirmesinde önem- lidir. B) sorun odaklı bu dersler okul ortamında göz ardı edil- memelidir. C) insanın kişiliğini, kimliğini oluşturan bu donanım kay naklarıdır. D) bu derslerin insanı biçimlendirmede katkıları yadsına- maz. E) son dönemlerde bu derslere yeteri kadar önem verilme- miştir.
34.
Bu öykü kitabını, romanlarımı yazarkenki ruh hâlimle,
kaygılarımla yazmadım zaten. Roman yazarken arka plan-
daki düşünceleri gizlemeye gayret ediyorum. Romanların
tezlerini mümkün olduğunca derinlere gömmeye çalışıyo-
rum. Bazı ayrıntıların işaret ettiği gerçekleri fark edilmeye-
cek kadar silikleştiriyorum. Ancak bu kitaptaki öyküleri
böyle bir kaygıya kapılmadan yazdım. Her şey çok daha
açık. Yani kafamda öykülerimle romanlarım ayrı yerlerde
duruyor ve romanlar daha çok yer kaplıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın giriş cümlesi ola-
----
bilir?
A) Beni romanlarımla tanıyan okurlara bir de öykü kitabı
yazdım.
FEN BİLİM
B) Romanlarımı yazarken kendimden çıkıyor, başka bir
ruh hâline giriyorum.
C) Romanda başarı sağladığıma inandığım için öykü türü-
nü denemeye karar verdim.
D) Öykülerimin romanlarıma benzemesine özen göster-
dim. ord
E) Ben kendimi öykücüden çok romancı olarak görüyo-
rum.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Bu öykü kitabını, romanlarımı yazarkenki ruh hâlimle, kaygılarımla yazmadım zaten. Roman yazarken arka plan- daki düşünceleri gizlemeye gayret ediyorum. Romanların tezlerini mümkün olduğunca derinlere gömmeye çalışıyo- rum. Bazı ayrıntıların işaret ettiği gerçekleri fark edilmeye- cek kadar silikleştiriyorum. Ancak bu kitaptaki öyküleri böyle bir kaygıya kapılmadan yazdım. Her şey çok daha açık. Yani kafamda öykülerimle romanlarım ayrı yerlerde duruyor ve romanlar daha çok yer kaplıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın giriş cümlesi ola- ---- bilir? A) Beni romanlarımla tanıyan okurlara bir de öykü kitabı yazdım. FEN BİLİM B) Romanlarımı yazarken kendimden çıkıyor, başka bir ruh hâline giriyorum. C) Romanda başarı sağladığıma inandığım için öykü türü- nü denemeye karar verdim. D) Öykülerimin romanlarıma benzemesine özen göster- dim. ord E) Ben kendimi öykücüden çok romancı olarak görüyo- rum.
2022-TYT/ Türkçe
33. Her çağda insan, düşündükleri ve ürettikleriyle bir sonraki
çağın hızlanmasına ve uygarlığın gelişmesine katkıda
bulunur. Kuşaktan kuşağa miras kalan bu birikim, bazen
sözlü ve yazılı edebiyat kılığında günümüze ulaşır. Bazen
de el emeği bir dokuma, bir av aleti, bir vazo veya bir hey-
kel ile bütünleşerek o dönem insanını anlatır bize. Bütün
bunlar araştırmacıların sabırla, dikkatle ve özveriyle çalış-
maları sonucunda gerçekleşir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Insanlığın ilerlemesi, yüzyıllar boyu oluşan kültür biriki-
miyle gerçekleşir.
B) Çeşitli kültürel ürünler korunarak çağdan çağa aktarılır.
X Sanat ürünleri geçmişle gelecek arasında önemli bir
önemli bi
bağ kurar.
D) Insanlık, uygarlığın gelişmesini, bilim insanlarının
buluşlarına borçludur.
E) Eski çağlardan günümüze kalmış sanat ürünleri,
uzmanların çalışmalarıyla anlam kazanır.
ARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2022-TYT/ Türkçe 33. Her çağda insan, düşündükleri ve ürettikleriyle bir sonraki çağın hızlanmasına ve uygarlığın gelişmesine katkıda bulunur. Kuşaktan kuşağa miras kalan bu birikim, bazen sözlü ve yazılı edebiyat kılığında günümüze ulaşır. Bazen de el emeği bir dokuma, bir av aleti, bir vazo veya bir hey- kel ile bütünleşerek o dönem insanını anlatır bize. Bütün bunlar araştırmacıların sabırla, dikkatle ve özveriyle çalış- maları sonucunda gerçekleşir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? A) Insanlığın ilerlemesi, yüzyıllar boyu oluşan kültür biriki- miyle gerçekleşir. B) Çeşitli kültürel ürünler korunarak çağdan çağa aktarılır. X Sanat ürünleri geçmişle gelecek arasında önemli bir önemli bi bağ kurar. D) Insanlık, uygarlığın gelişmesini, bilim insanlarının buluşlarına borçludur. E) Eski çağlardan günümüze kalmış sanat ürünleri, uzmanların çalışmalarıyla anlam kazanır. ARI
7-
si
7-
1.
k
a,
er
r
7
i
1
✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
31. Tarih öncesi çağlarda yaşamış insanlar tarafından bırakıl-
mış ayak izlerini keşfeden bilim insanları, insanlığın Ameri-
ka kıtasına sanılandan daha önce ayak bastığına dair güç
lü bir kanıt elde etti. Keşfin yapıldığı bölgede 60'tan fazla
ayak izi bulan ekibe göre insanlık Amerika'ya 23 bin ila 21
bin yıl arasında bir dönemde gelmiş. Science dergisinde
yayımlanan makalede bu dönemin, son Buzul Çağı'nın
zirve dönemine denk geldiği belirtiliyor. Günümüzde New
Mexico adı verilen bölgede yapılan araştırmalarda keşfe-
dilen ayak izleri, genel kabul gören Amerika'ya ayak basış
tarihini 10 bin yıl daha erkene çekiyor. Fakat bazı arkeolog-
lar ayak izlerinin yaşına dair daha kesin analizler yapılması
gerektiğini düşünüyor. Bunun yanı sıra geçmiş aylarda ya-
pılan bir başka araştırmada da Meksika'daki bir mağarada
yapılan keşiflerde insanlığın 30 bin yıl önce Amerika'da var
olduğuna dair işaretlerin bulunduğu duyurulmuştur.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Insanlığın Amerika'ya geliş tarihi hakkında araştırmalar
yapılmaktadır.
B) Bazı araştırmacılar, insanlığın ortaya çıkışıyla ilgili
yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlarla ilgili daha
detaylı çalışmadan sonra karar verilmesi gerektiğini
sayunmaktadır.
Yapılan araştırmaya göre, insanlığın Amerika'ya gelişi
son Buzul Çağı'nın zirve dönemidir.
D) Yapılan bir araştırma sonucunda insanlığın Amerika'ya
genel kabul gören ayak basış tarihinin değiştiği ifade
edilmiştir.
E) Bilim insanları araştırmanın yapıldığı bölgede 60'tan
fazla ayak izi bulmuştur.
2022
33. H
ça
b
S
C
H
E
T
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7- si 7- 1. k a, er r 7 i 1 ✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 31. Tarih öncesi çağlarda yaşamış insanlar tarafından bırakıl- mış ayak izlerini keşfeden bilim insanları, insanlığın Ameri- ka kıtasına sanılandan daha önce ayak bastığına dair güç lü bir kanıt elde etti. Keşfin yapıldığı bölgede 60'tan fazla ayak izi bulan ekibe göre insanlık Amerika'ya 23 bin ila 21 bin yıl arasında bir dönemde gelmiş. Science dergisinde yayımlanan makalede bu dönemin, son Buzul Çağı'nın zirve dönemine denk geldiği belirtiliyor. Günümüzde New Mexico adı verilen bölgede yapılan araştırmalarda keşfe- dilen ayak izleri, genel kabul gören Amerika'ya ayak basış tarihini 10 bin yıl daha erkene çekiyor. Fakat bazı arkeolog- lar ayak izlerinin yaşına dair daha kesin analizler yapılması gerektiğini düşünüyor. Bunun yanı sıra geçmiş aylarda ya- pılan bir başka araştırmada da Meksika'daki bir mağarada yapılan keşiflerde insanlığın 30 bin yıl önce Amerika'da var olduğuna dair işaretlerin bulunduğu duyurulmuştur. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Insanlığın Amerika'ya geliş tarihi hakkında araştırmalar yapılmaktadır. B) Bazı araştırmacılar, insanlığın ortaya çıkışıyla ilgili yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlarla ilgili daha detaylı çalışmadan sonra karar verilmesi gerektiğini sayunmaktadır. Yapılan araştırmaya göre, insanlığın Amerika'ya gelişi son Buzul Çağı'nın zirve dönemidir. D) Yapılan bir araştırma sonucunda insanlığın Amerika'ya genel kabul gören ayak basış tarihinin değiştiği ifade edilmiştir. E) Bilim insanları araştırmanın yapıldığı bölgede 60'tan fazla ayak izi bulmuştur. 2022 33. H ça b S C H E T
TY130
35. (...) "Yarın tüm gün deliksiz bir uyku çekerim. Pazartesi
günü yine aynı terane. Bitmek bilmeyen planlar, program-
lar, raporlar, toplantı tutanakları vesaire vesaire. Bitmeyen
iş yapmışlar. Keşke bitmeyen maaş da yapsalar. Bizimki
anlık bitenlerden. Karta yüklüyorlar. Paranın kokusunu al-
madan, elimizle şöyle kazandığımızı tutmadan kayboluyor.
Koskocaman bir boşluk tutuyoruz elimizde."
Kendini böyle dile getiren birisi için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Yaptığı işten pek memnun değildir.
B) Aldığı para yeterli gelmemektedir.
C) Aynı işleri yapmaktan bunalmıştır.
D) Kol gücüne dayanan bir işte çalışmaktadır.
E) Pazar gününü iple çekmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TY130 35. (...) "Yarın tüm gün deliksiz bir uyku çekerim. Pazartesi günü yine aynı terane. Bitmek bilmeyen planlar, program- lar, raporlar, toplantı tutanakları vesaire vesaire. Bitmeyen iş yapmışlar. Keşke bitmeyen maaş da yapsalar. Bizimki anlık bitenlerden. Karta yüklüyorlar. Paranın kokusunu al- madan, elimizle şöyle kazandığımızı tutmadan kayboluyor. Koskocaman bir boşluk tutuyoruz elimizde." Kendini böyle dile getiren birisi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaptığı işten pek memnun değildir. B) Aldığı para yeterli gelmemektedir. C) Aynı işleri yapmaktan bunalmıştır. D) Kol gücüne dayanan bir işte çalışmaktadır. E) Pazar gününü iple çekmektedir.
TYT/TÜRKÇE
8. Azizler filmi, patolojik bir yalnızlığın içinde kıvranan ve bu
derdine çare arayan insanlarla dolu dünyanın içinde
kendisine ait zaman ve mekân isteyen, yalnız kalmayı
arzulayan yegâne bir karakteri işlemektedir. Azizler'de,
teknolojinin ve sosyal medyanın günlük yaşam içinde yoğun
biçimde kullanıldığı ve çağımızda insanlar arasındaki
doğrudan iletişimin çok daha sorunlu hâle geldiği defalarca
belirtiliyor. Yönetmen kardeşler, bu iletişim sorununun yeni
nesle etkisini filmdeki iki çocuğun içler acısı hâliyle
betimlemeyi tercih ediyorlar. Popüler kültüre erken yaşta
fazlasıyla maruz kalan Caner'in dengesizlikleri ve sorunlu
anne babasının para makinesine dönüşen Cansu'yu
fenomen hâline getiren aile içi travmaları, filmin kurmaya
çalıştığı evrenin ruhunu açık etmek için birer katalizör işlevi
görüyor Azizler, çoğunlukla izleyicisini sıkan ve sevimli
bulmadığımız doğruları büyük bir doğrulukla söylemekten
çekinmeyen çarpıcı bir film.
Bu parçadan Azizler ile ilgili olarak
1. Filmin seyirci üzerinde bıraktığı etki
II. Yönetmenlerin konuyu anlatma şekli
III. Oyuncuların karakter özelliklerindeki değişim
özelliklerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
DIT
DI ve II
E) I vettl
10. E
Yalnız III
9. "Musluğu kapamış mıydım, acaba lambayí söndürdüm mü,
kapıyı kilitledim mi yoksa kilitlemeden mí evden çıktım?" Bu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜRKÇE 8. Azizler filmi, patolojik bir yalnızlığın içinde kıvranan ve bu derdine çare arayan insanlarla dolu dünyanın içinde kendisine ait zaman ve mekân isteyen, yalnız kalmayı arzulayan yegâne bir karakteri işlemektedir. Azizler'de, teknolojinin ve sosyal medyanın günlük yaşam içinde yoğun biçimde kullanıldığı ve çağımızda insanlar arasındaki doğrudan iletişimin çok daha sorunlu hâle geldiği defalarca belirtiliyor. Yönetmen kardeşler, bu iletişim sorununun yeni nesle etkisini filmdeki iki çocuğun içler acısı hâliyle betimlemeyi tercih ediyorlar. Popüler kültüre erken yaşta fazlasıyla maruz kalan Caner'in dengesizlikleri ve sorunlu anne babasının para makinesine dönüşen Cansu'yu fenomen hâline getiren aile içi travmaları, filmin kurmaya çalıştığı evrenin ruhunu açık etmek için birer katalizör işlevi görüyor Azizler, çoğunlukla izleyicisini sıkan ve sevimli bulmadığımız doğruları büyük bir doğrulukla söylemekten çekinmeyen çarpıcı bir film. Bu parçadan Azizler ile ilgili olarak 1. Filmin seyirci üzerinde bıraktığı etki II. Yönetmenlerin konuyu anlatma şekli III. Oyuncuların karakter özelliklerindeki değişim özelliklerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II DIT DI ve II E) I vettl 10. E Yalnız III 9. "Musluğu kapamış mıydım, acaba lambayí söndürdüm mü, kapıyı kilitledim mi yoksa kilitlemeden mí evden çıktım?" Bu
TYT/Türkçe
37-38. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
5
3. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi evden ya
da uzaktan çalışma modelinde ortaya çıkan sorun
lardan biri değildir?
A) Çalışanların farklı şirketlere de hizmet vermesi
B) Qalışanların ev ortamının rehavetine kapılması
CÇalışanlara belli mesai saatleri yerine günün her saa
tinde iş verilebilmesi
Pandeminin iş yerlerini ve okulian Issızlaştırdığı dönemde
bilgisayar ve telefonlara yerleşen aplikasyonlar milyarlarca
kişiyi pek çok şeyin "uzaktan da yapılabileceğine ikna etti.
Onlarca yıl boyu "öksüz" kalan hizmetler bir anda sektörel
standartiara dönüştü. Ev ile başlayan uzak kavramı zaman-
la her yer kapsama alanına aldı. Ancak ilk başlarda herke-
si memnun eden bu dönüşüm, zamanla kendi problemleri-
ni doğurdu. Bugün birçok şirket dzellikle "beyaz yaka" olarak
adlandırılan grubunda uzaktan çalışma düzenini sürdürüyor.
Beraberinde gelen yeni dert selinde çalışanların farklı bir şir-
kette de (gizli) çalışması, ev ortamındaki konforun getirdiği
motivasyon ve verim düşüklüğü, buna bağlı işveren deneti-
minin zorlayıcı şartlarından uzak olma, çalışanlar arasındaki
koordinasyon ve iletişim kopukluğu, çalışanları sosyal hayat-
tan koparması gibi uzayıp giden bir liste var. Tabii, eskiye
dönüş de kolay değil. Zira özellikle genç kuşakta çalışanların
bir kısmı artık ofis ortamına dönmektense çalışmamayı ter-
cih ediyor. Dahası özellikle yazılım, tasarım gibi alanlarda-
ki uzmanlar, döviz getirisi sebebiyle yurt dışındaki şirketlere
"uzaktan" hizmet vermeye başladığı için iç pazarda kriz dere-
cesinde bir eleman kıtlığını tetikledi.
B
D) Çalışanlar arasında yeterli iletişim ve eş güdümün
olmaması
E) Çalışanları toplum hayatının dışına iterek yalnızlaş
tırması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 37-38. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 5 3. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi evden ya da uzaktan çalışma modelinde ortaya çıkan sorun lardan biri değildir? A) Çalışanların farklı şirketlere de hizmet vermesi B) Qalışanların ev ortamının rehavetine kapılması CÇalışanlara belli mesai saatleri yerine günün her saa tinde iş verilebilmesi Pandeminin iş yerlerini ve okulian Issızlaştırdığı dönemde bilgisayar ve telefonlara yerleşen aplikasyonlar milyarlarca kişiyi pek çok şeyin "uzaktan da yapılabileceğine ikna etti. Onlarca yıl boyu "öksüz" kalan hizmetler bir anda sektörel standartiara dönüştü. Ev ile başlayan uzak kavramı zaman- la her yer kapsama alanına aldı. Ancak ilk başlarda herke- si memnun eden bu dönüşüm, zamanla kendi problemleri- ni doğurdu. Bugün birçok şirket dzellikle "beyaz yaka" olarak adlandırılan grubunda uzaktan çalışma düzenini sürdürüyor. Beraberinde gelen yeni dert selinde çalışanların farklı bir şir- kette de (gizli) çalışması, ev ortamındaki konforun getirdiği motivasyon ve verim düşüklüğü, buna bağlı işveren deneti- minin zorlayıcı şartlarından uzak olma, çalışanlar arasındaki koordinasyon ve iletişim kopukluğu, çalışanları sosyal hayat- tan koparması gibi uzayıp giden bir liste var. Tabii, eskiye dönüş de kolay değil. Zira özellikle genç kuşakta çalışanların bir kısmı artık ofis ortamına dönmektense çalışmamayı ter- cih ediyor. Dahası özellikle yazılım, tasarım gibi alanlarda- ki uzmanlar, döviz getirisi sebebiyle yurt dışındaki şirketlere "uzaktan" hizmet vermeye başladığı için iç pazarda kriz dere- cesinde bir eleman kıtlığını tetikledi. B D) Çalışanlar arasında yeterli iletişim ve eş güdümün olmaması E) Çalışanları toplum hayatının dışına iterek yalnızlaş tırması
dutamama
ardım. Köy-
üyüklerimiz
ğin böğürt-
kten sonra
anayan ya-
Eli bir şekil-
evresinde-
acısını ta-
ğinde yine
nin soktu-
em birkaç
muzun şiş-
hangisi
tır.
iştir.
miştir.
5
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bir zamanlar satış rekorları kıran bir roman türünün yazarı
olarak ona özenen çok kişi vardı. Ucuz bir türü yığınlara sev-
dirdiği için değil, çok para kazandırdığı için... Nitekim roman-
cılığını kendi de önemsemiş değildi, bunu bir para kazan-
ma aracı sayardı. O günlerde daha çok plajlarda okundu-
ğu için "insanı bronzlaştıran romanlar" diye adlandırılan bu
kolay okunur anlatımı, incir çekirdeğini doldurmayan içeri-
ğiyle bestseller türünün Türkiye'deki ilk temsilcilerinden Esat
Mahmut Karakurt, aslında romanını değil, yaşamını önem-
serdi. Galatasaray'da bir öğrencisi onun gözüne girmek için
kompozisyonlarında hocasının romanlarındaki gibi cümleler-
le doldurunca dolgun bir not ve övücü iki laf beklerken hoca-
nın hışmına uğramış. Karakurt ona "Himbil adam! Başka
özenecek yazar mı bulamadın? Ben o kitapları ekmek parası
için yazıyorum, Sen de edebiyat sanıyorsun." diye kükremiş.
5. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak
1. Öz eleştiri yapabilen
Açık sözlü
III. İdealist
IV. Sanat tutkusu olan
nitelendirmelerinden hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I
(B) Yalnız II
B
ve II
C) Yalnız III
E) II ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
dutamama ardım. Köy- üyüklerimiz ğin böğürt- kten sonra anayan ya- Eli bir şekil- evresinde- acısını ta- ğinde yine nin soktu- em birkaç muzun şiş- hangisi tır. iştir. miştir. 5 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir zamanlar satış rekorları kıran bir roman türünün yazarı olarak ona özenen çok kişi vardı. Ucuz bir türü yığınlara sev- dirdiği için değil, çok para kazandırdığı için... Nitekim roman- cılığını kendi de önemsemiş değildi, bunu bir para kazan- ma aracı sayardı. O günlerde daha çok plajlarda okundu- ğu için "insanı bronzlaştıran romanlar" diye adlandırılan bu kolay okunur anlatımı, incir çekirdeğini doldurmayan içeri- ğiyle bestseller türünün Türkiye'deki ilk temsilcilerinden Esat Mahmut Karakurt, aslında romanını değil, yaşamını önem- serdi. Galatasaray'da bir öğrencisi onun gözüne girmek için kompozisyonlarında hocasının romanlarındaki gibi cümleler- le doldurunca dolgun bir not ve övücü iki laf beklerken hoca- nın hışmına uğramış. Karakurt ona "Himbil adam! Başka özenecek yazar mı bulamadın? Ben o kitapları ekmek parası için yazıyorum, Sen de edebiyat sanıyorsun." diye kükremiş. 5. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak 1. Öz eleştiri yapabilen Açık sözlü III. İdealist IV. Sanat tutkusu olan nitelendirmelerinden hangileri yapılabilir? A) Yalnız I (B) Yalnız II B ve II C) Yalnız III E) II ve IV
TYT/Türkçe
421
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Romanın ömrünü tamamladığına ve öldüğüne dair birta-
kım görüşler ortalığı kapladı. Bunlar asılsız rivayetler. Hatta
roman, kimilerinin iddia ettiği gibi krizde filan da değil. Tam
tersi, oldukça sağlıklı, canlı, neşeli, merak ve hayatla dolu
olarak uzun ömrünün tadını çıkarıyor. Kılık ve kişilik değiştiri--
yor, maskeler takıyor, başka kimliklere bürünerek bizi şaşırtı-
yor. Başka yazış yöntemlerinden, denemeden, ansiklopedik
söylemden, kendi geleneğinden ve metafizikten yaratıcılıkla
yararlanıyor. Bunlar, romanı 19. yüzyılın çerçevesine hapse-
bu çağın sanatı olmadığı sanılıyor.
den bakış açısından görülemiyor tabii. Onun için de romanın
WAY
5
B
aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçaya göre romanın öldü sanılmasının nedeni
19. yüzyıldakinden çok farklı yazılıyor olması
BGeleneksel kalıpların dışına çıkılamaması
C)Yaratier-olmayan yazarların elinde kalması
-D) Çağın ihtiyaçlarına cevap verememesi
E) Okurların yeterince tigi göstermemesi
E ONE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 421 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Romanın ömrünü tamamladığına ve öldüğüne dair birta- kım görüşler ortalığı kapladı. Bunlar asılsız rivayetler. Hatta roman, kimilerinin iddia ettiği gibi krizde filan da değil. Tam tersi, oldukça sağlıklı, canlı, neşeli, merak ve hayatla dolu olarak uzun ömrünün tadını çıkarıyor. Kılık ve kişilik değiştiri-- yor, maskeler takıyor, başka kimliklere bürünerek bizi şaşırtı- yor. Başka yazış yöntemlerinden, denemeden, ansiklopedik söylemden, kendi geleneğinden ve metafizikten yaratıcılıkla yararlanıyor. Bunlar, romanı 19. yüzyılın çerçevesine hapse- bu çağın sanatı olmadığı sanılıyor. den bakış açısından görülemiyor tabii. Onun için de romanın WAY 5 B aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçaya göre romanın öldü sanılmasının nedeni 19. yüzyıldakinden çok farklı yazılıyor olması BGeleneksel kalıpların dışına çıkılamaması C)Yaratier-olmayan yazarların elinde kalması -D) Çağın ihtiyaçlarına cevap verememesi E) Okurların yeterince tigi göstermemesi E ONE
BEAN
1
a
a
r
7
a
2
ar
T
apphOT TYT-SSOS
7. Çocuk modernleşmesi, çocuk ve yetişkin ayrımlaşması
(farklılaşması) yanında yetişkinliğin biçimlenmesine de
yön veren (destekleyen) sosyal ve kültürel bir harekettir.
Batı'da çocuk modernleşmesi, okullaşma ve sanayi toplu-
muna paralel olarak (aynı zaman içinde) ortaya çıkmıştır.
15. yy.dan itibaren başlayan çocuk modernleşmesi kökleş-
IV
miş (geleneksel) çocukluk algısının sorgulanmasına zemin
hazırlamıştır (uygun ortam yaratmıştır).
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anla-
mı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır?
AST
BAU
chi
D) IV
EW
20.
9.
BUR
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
BEAN 1 a a r 7 a 2 ar T apphOT TYT-SSOS 7. Çocuk modernleşmesi, çocuk ve yetişkin ayrımlaşması (farklılaşması) yanında yetişkinliğin biçimlenmesine de yön veren (destekleyen) sosyal ve kültürel bir harekettir. Batı'da çocuk modernleşmesi, okullaşma ve sanayi toplu- muna paralel olarak (aynı zaman içinde) ortaya çıkmıştır. 15. yy.dan itibaren başlayan çocuk modernleşmesi kökleş- IV miş (geleneksel) çocukluk algısının sorgulanmasına zemin hazırlamıştır (uygun ortam yaratmıştır). Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? AST BAU chi D) IV EW 20. 9. BUR
11. Sadece etrafımızda olup bitenlerin kaydını tutmak,
etrafımızdaki gelişmelere paralel metinler ortaya koy
mak sanatsal anlamda devrimci bir tanıklığa dönüşmez.
Olup biteni olması gereken hâle sokar sanat eseri. En
azından bunun yolunu açar, işaretler taşır; yoksa fotoğraf
makinelerinin objektifinden bir farkı kalmaz sanatçının.
Sanatçı dönüştürür; insanı geriye götüren her türlü içsel
ve dışsal hamlenin akışına bırakmaz kendini. Sanatçının
uyanıklığı, yaratma enerjisinden gelir. Bu yüzden yeni
bir şey yaparken yıkmaktan korkmaz; hatasızlık yolunda
yürümeye çalışırken kusurlarını bir mücevhere dönüştür-
mekten sakınmaz
Bu parçada sanatla ilgili olarak asıl anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumun gözünden kaçan, önemsenmeyen durumla-
Tini gözler önüne serer.
B) Kusursuzluk peşinde koşarak insanlara ideal insan
tipini buldurmaya çalışır.
C)Yenilik adına yaptığı çalışmalarla her çağda yerini
korumayı bilir. X
XX
X²
xxa
Gerçekleri olduğu gibi aktarmak yerine sanatçıdaki
izdüşümlerini yansıtır. XX
Nesneye yeni bir görüntü kazandırarak insanın hayal
dünyasının sınırlarını belirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. Sadece etrafımızda olup bitenlerin kaydını tutmak, etrafımızdaki gelişmelere paralel metinler ortaya koy mak sanatsal anlamda devrimci bir tanıklığa dönüşmez. Olup biteni olması gereken hâle sokar sanat eseri. En azından bunun yolunu açar, işaretler taşır; yoksa fotoğraf makinelerinin objektifinden bir farkı kalmaz sanatçının. Sanatçı dönüştürür; insanı geriye götüren her türlü içsel ve dışsal hamlenin akışına bırakmaz kendini. Sanatçının uyanıklığı, yaratma enerjisinden gelir. Bu yüzden yeni bir şey yaparken yıkmaktan korkmaz; hatasızlık yolunda yürümeye çalışırken kusurlarını bir mücevhere dönüştür- mekten sakınmaz Bu parçada sanatla ilgili olarak asıl anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumun gözünden kaçan, önemsenmeyen durumla- Tini gözler önüne serer. B) Kusursuzluk peşinde koşarak insanlara ideal insan tipini buldurmaya çalışır. C)Yenilik adına yaptığı çalışmalarla her çağda yerini korumayı bilir. X XX X² xxa Gerçekleri olduğu gibi aktarmak yerine sanatçıdaki izdüşümlerini yansıtır. XX Nesneye yeni bir görüntü kazandırarak insanın hayal dünyasının sınırlarını belirler.
az unsurla-
da Batı ile
klar görü-
rın ötesin-
alnız bunu
Çok ge-
ğerlendir-
dünya gö-
teki eser-
zarlarının
kullanılan
i okuyup
olarak
tkinlikti
r.
enilir.
iz III
5
Fazıl Hüsnü Dağlarca, doksan dokuzdan bir eksik ya da
bir fazla yapıt verdi demiştik. Şimdi bir olay kurgulayalım,
bu yapıtların ne anlam taşıdığını anlatmak için: Dünyada
bir felaket olsa ve Dağlarca'nınkiler dışında bütün Türk-
çe yapıtlar yok olsa, sonraki kuşaklar ya da bir grup dil
bilimci, Türkçeyi bu yapıtlarla yeniden kurmak istese...
Eldeki yapıtlar sayesinde ya bir eksik ya bir fazla söz-
ve gü-
cükle Türkçe, kaybolduğu andaki dil zenginliğine
zelliğine yeniden kavuşur. Dağlarca, Türkçe için bu güç
te yapıtlar vermiş şairlerimizdendir.
Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili olarak asıl
anatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ürethen bir şair olup çok sayıda şiir kitabının olduğu
B) Şiirlerinde kullandığı sözcüklerin Türkçe olmasına
özen gösterdiği
C) Türkçeyi türlü anlam incelikleriyle çok iyi kullanan bir
şair olduğu
Türkçenin söz varğını şiirlerinde büyük ölçüde kul-
landığı
E) Türkçenin gelişimine katkıda bulunan şairlerden biri
olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
az unsurla- da Batı ile klar görü- rın ötesin- alnız bunu Çok ge- ğerlendir- dünya gö- teki eser- zarlarının kullanılan i okuyup olarak tkinlikti r. enilir. iz III 5 Fazıl Hüsnü Dağlarca, doksan dokuzdan bir eksik ya da bir fazla yapıt verdi demiştik. Şimdi bir olay kurgulayalım, bu yapıtların ne anlam taşıdığını anlatmak için: Dünyada bir felaket olsa ve Dağlarca'nınkiler dışında bütün Türk- çe yapıtlar yok olsa, sonraki kuşaklar ya da bir grup dil bilimci, Türkçeyi bu yapıtlarla yeniden kurmak istese... Eldeki yapıtlar sayesinde ya bir eksik ya bir fazla söz- ve gü- cükle Türkçe, kaybolduğu andaki dil zenginliğine zelliğine yeniden kavuşur. Dağlarca, Türkçe için bu güç te yapıtlar vermiş şairlerimizdendir. Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili olarak asıl anatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Ürethen bir şair olup çok sayıda şiir kitabının olduğu B) Şiirlerinde kullandığı sözcüklerin Türkçe olmasına özen gösterdiği C) Türkçeyi türlü anlam incelikleriyle çok iyi kullanan bir şair olduğu Türkçenin söz varğını şiirlerinde büyük ölçüde kul- landığı E) Türkçenin gelişimine katkıda bulunan şairlerden biri olduğu