Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

E) Toplumcy sanatçıların fantastik anlatımdan etki-
lendiği
20. Şiir, her okuyuşta farklı ipuçları verebilmelidir ve bir fo-
toğrafın farklı karelerini sunabilmelidir. Bir şair, bir kere
okunup rafa kalkması için kitap yazmaz. Özlendikçe
tekrar tekrar okunması için yazar. Şiir; tek tipleşme-
yi, gereksiz anlamsal kapalılığı, yıllarca aynı girizgâhı
kullanmayı reddeder. Kendinin devamı ve kendinin
ezberi olan yaklaşımı siler. Her şiir farklı bir anlayışın,
biçim ve anlam örgüsünün izleğiymiş gibi okuyucu
karşısına çıkmalıdır.
Bu parçadan hareketle şiirle ilgili,
1. Her okunuşta farklı bir anlamla karşımıza çıkar.
II. Okuyucuya vermek istediği bir mesajı vardır.
III. Anlaşılabilirlik ve özgünlük önemli özellikleridir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
(Aalnız 1
D) I ve II
B) Yalpiz II
E) I ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E) Toplumcy sanatçıların fantastik anlatımdan etki- lendiği 20. Şiir, her okuyuşta farklı ipuçları verebilmelidir ve bir fo- toğrafın farklı karelerini sunabilmelidir. Bir şair, bir kere okunup rafa kalkması için kitap yazmaz. Özlendikçe tekrar tekrar okunması için yazar. Şiir; tek tipleşme- yi, gereksiz anlamsal kapalılığı, yıllarca aynı girizgâhı kullanmayı reddeder. Kendinin devamı ve kendinin ezberi olan yaklaşımı siler. Her şiir farklı bir anlayışın, biçim ve anlam örgüsünün izleğiymiş gibi okuyucu karşısına çıkmalıdır. Bu parçadan hareketle şiirle ilgili, 1. Her okunuşta farklı bir anlamla karşımıza çıkar. II. Okuyucuya vermek istediği bir mesajı vardır. III. Anlaşılabilirlik ve özgünlük önemli özellikleridir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? (Aalnız 1 D) I ve II B) Yalpiz II E) I ve III C) Yalnız III
e ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
40. Sözlü ürünler; yazının kullanımından önce insanın,
duygu ve düşüncelerini, beden dili ve müzikle ortaya
koyduğu dil ürünleridir. Diğer milletlerin edebiyatında
olduğu gibi Türklerin edebiyatında da sözlü edebiyatın
doğuşu dinsel temellere dayanır. Sözlü edebiyat
ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde, dinsel
törenlerde üretilmeye başlamış; kuşaktan kuşağa
aktarılarak yaşatılmıştır. Edebiyat ürünleri içinde
ilk doğan tür olan şiir, sözlü edebiyatın anlatımında
önemli bir rol oynar. Sözlü edebiyat döneminde sığır,
şölen, yuğ gibi törenlerde saygın bir kişiliğe sahip
olan ozanlar; kopuz çalarak koşuklar, yırlar (türkü) ve
sagular söylemiştir. Bu dönemde kullanılan Türkçenin
saf, katışıksız ve özgün olduğu görülür. Duygu ve
düşüncelerin anlatımında akıcılık, içtenlik ve güçlü
benzetme ögeleri vardır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
ASözlü edebiyat ürünlerinin insan yaşamındaki
öhemine
B) Ozanların din adamlığı yönünün bulunduğuna
C) Dinin, Türklerin sözlü edebiyatı üzerindeki etkisine
D) Duyguları ifade etmede şiirin en eski tür olduğuna
E) 86zlü edebiyat döneminde arı bir Türkçe
kullanıldığına
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü 40. Sözlü ürünler; yazının kullanımından önce insanın, duygu ve düşüncelerini, beden dili ve müzikle ortaya koyduğu dil ürünleridir. Diğer milletlerin edebiyatında olduğu gibi Türklerin edebiyatında da sözlü edebiyatın doğuşu dinsel temellere dayanır. Sözlü edebiyat ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde, dinsel törenlerde üretilmeye başlamış; kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır. Edebiyat ürünleri içinde ilk doğan tür olan şiir, sözlü edebiyatın anlatımında önemli bir rol oynar. Sözlü edebiyat döneminde sığır, şölen, yuğ gibi törenlerde saygın bir kişiliğe sahip olan ozanlar; kopuz çalarak koşuklar, yırlar (türkü) ve sagular söylemiştir. Bu dönemde kullanılan Türkçenin saf, katışıksız ve özgün olduğu görülür. Duygu ve düşüncelerin anlatımında akıcılık, içtenlik ve güçlü benzetme ögeleri vardır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? ASözlü edebiyat ürünlerinin insan yaşamındaki öhemine B) Ozanların din adamlığı yönünün bulunduğuna C) Dinin, Türklerin sözlü edebiyatı üzerindeki etkisine D) Duyguları ifade etmede şiirin en eski tür olduğuna E) 86zlü edebiyat döneminde arı bir Türkçe kullanıldığına TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
To
mar
rdürr
Tini e
i orta
olarak
arak er
değersizleşip
mak ister
ne-
21. Aile, insan türünün sürekliliğini sağlayan, ilk toplum-
sallaşma sürecini oluşturan, karşılıklı ilişkileri belirli
kurallara bağlayan, toplum kültürünü kuşaktan kuşa-
ğa aktaran, biyolojik, psikolojik, ekonomik, hukuksal
yönleri bulunan toplumsal bir kurumdur. Aile içinde
sevgi, mutluluk, neşe, kızgınlık, üzüntü, korku gibi
duyguların aktarılması ancak bireyler arası etkileşim
ile olur. Karşısındaki ile empati yapma, onu anlama
veya anlayamama gibi aile işlevlerinin sağlıklı veya
sağlıksız olmasında çok önemli yeri olan davranışla-
rin temelinde iletişim vardır. Aile iletişimi ise, genellikle
zamanının büyük bir kısmını aynı mekânda geçiren
bireyler arası mesajların paylaşılmasıyla zamanla ge-
lişen, organizesi doğal olarak oluşan etkileşim meka-
nizmasıdır.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı-
labilir?
C/
A Aile, karşılıklı ilişkileri belirli kurallara bağlayan ilk
oplumsal kurumdur.
B) Aile sevgi, mutluluk, üzüntü gibi duyguların en yo-
ğun yaşandığı yerdir.
C) Aile içi iletişim düşüncelerin karşılıklı paylaşımıyla
gelişen bir durumdur.
D) Karşısındaki ile empati yapamamak duyguların
paylaşılmasını olumsuz etkiler.
E) Aile bireyin her türlü toplumsal ihtiyacını giderebi-
leceği kadar güçlü bir kurumdur.
31422
26
23. Ateş, te
insanl
öneml
/benimhocam
lere n-
bu de
ve ya
likle
bulus
Dola
rak
mali
insa
cirle
olu
ve
şe
de
ço
pa
d
y
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
To mar rdürr Tini e i orta olarak arak er değersizleşip mak ister ne- 21. Aile, insan türünün sürekliliğini sağlayan, ilk toplum- sallaşma sürecini oluşturan, karşılıklı ilişkileri belirli kurallara bağlayan, toplum kültürünü kuşaktan kuşa- ğa aktaran, biyolojik, psikolojik, ekonomik, hukuksal yönleri bulunan toplumsal bir kurumdur. Aile içinde sevgi, mutluluk, neşe, kızgınlık, üzüntü, korku gibi duyguların aktarılması ancak bireyler arası etkileşim ile olur. Karşısındaki ile empati yapma, onu anlama veya anlayamama gibi aile işlevlerinin sağlıklı veya sağlıksız olmasında çok önemli yeri olan davranışla- rin temelinde iletişim vardır. Aile iletişimi ise, genellikle zamanının büyük bir kısmını aynı mekânda geçiren bireyler arası mesajların paylaşılmasıyla zamanla ge- lişen, organizesi doğal olarak oluşan etkileşim meka- nizmasıdır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı- labilir? C/ A Aile, karşılıklı ilişkileri belirli kurallara bağlayan ilk oplumsal kurumdur. B) Aile sevgi, mutluluk, üzüntü gibi duyguların en yo- ğun yaşandığı yerdir. C) Aile içi iletişim düşüncelerin karşılıklı paylaşımıyla gelişen bir durumdur. D) Karşısındaki ile empati yapamamak duyguların paylaşılmasını olumsuz etkiler. E) Aile bireyin her türlü toplumsal ihtiyacını giderebi- leceği kadar güçlü bir kurumdur. 31422 26 23. Ateş, te insanl öneml /benimhocam lere n- bu de ve ya likle bulus Dola rak mali insa cirle olu ve şe de ço pa d y
tes,
ün-
ic-
eyi
ik
t-
Deneme Sınavı - 04
13. Insanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. Bir
dost, bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır. Ama
her şey bir dosta söylenemez kil Bu nedenle, hele bir
insan yazarsa ve içinin gizli kıvrımlarını görmeyi bili-
yorsa masasının başına geçip kalemi eline almadan
edemez. İşte günlük dediğimiz, yazarın kendi kendisiyle
alçak sesle konuşmasından doğmuştur. Bazı günlükler
dışa dönük yazarların elinden çıkmıştır. Bunlar daha çok
türlü olayları; sanat, siyaset, edebiyat adamları hakkın-
daki düşünceleri; dedikoduları; yerilen, beğenilen şeyleri
ele alır. Bazı günlükler de içe dönük yazarların âdeta
içlerinden kopmuş yapraklardır. Bunlar; şuurun alaca
karanlığından, iç dünyanın derinliklerinden kopmuş ha-
yaletler, parıltılar, ayaklanmalar, yatışmalarla doludur.
Insafsız bir iç tahlili, bu günlüklerin belli başlı özelliği
olarak görülür.
RA
Bu parçaya göre içe dönük yazarlarca kaleme alı-
nan günlükleri dışa dönük yazarlarca kaleme alınan
günlüklerden ayıran temel unsur aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kaleme alındıkları dönemin toplumsal şartları
BOkur kitlesini oluşturanların yetkinlik düzeyleri
taya çıkmalarında etkili olan edebî anlayışlar
Dapsamında yer alan temel ögeler
Kaleme alındıkları dil ve anlatım özellikleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
tes, ün- ic- eyi ik t- Deneme Sınavı - 04 13. Insanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. Bir dost, bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır. Ama her şey bir dosta söylenemez kil Bu nedenle, hele bir insan yazarsa ve içinin gizli kıvrımlarını görmeyi bili- yorsa masasının başına geçip kalemi eline almadan edemez. İşte günlük dediğimiz, yazarın kendi kendisiyle alçak sesle konuşmasından doğmuştur. Bazı günlükler dışa dönük yazarların elinden çıkmıştır. Bunlar daha çok türlü olayları; sanat, siyaset, edebiyat adamları hakkın- daki düşünceleri; dedikoduları; yerilen, beğenilen şeyleri ele alır. Bazı günlükler de içe dönük yazarların âdeta içlerinden kopmuş yapraklardır. Bunlar; şuurun alaca karanlığından, iç dünyanın derinliklerinden kopmuş ha- yaletler, parıltılar, ayaklanmalar, yatışmalarla doludur. Insafsız bir iç tahlili, bu günlüklerin belli başlı özelliği olarak görülür. RA Bu parçaya göre içe dönük yazarlarca kaleme alı- nan günlükleri dışa dönük yazarlarca kaleme alınan günlüklerden ayıran temel unsur aşağıdakilerden hangisidir? A) Kaleme alındıkları dönemin toplumsal şartları BOkur kitlesini oluşturanların yetkinlik düzeyleri taya çıkmalarında etkili olan edebî anlayışlar Dapsamında yer alan temel ögeler Kaleme alındıkları dil ve anlatım özellikleri
Yazar, öykülerinde ağırlıklı olarak eskiyle bağlarını
koparmış; yeniye de uyum sağlayamamış, kutsalsız,
boşluktaki bireyin toplumsal yapıdan kopuşunu
anlatmıştır. Yazar, edebî ve kültürel birikime bağlı bir
kimlik içinde, slogana, mesajcılığa ve kolaya kaçmadan,
insanın değişmeyen yanlarını; kültürel, tarihsel
birikimlerimizden de beslenerek kabullenilebilir bir
paydayla öyküleştirmiştir. O, kamerasının odağını
günlük yaşama çevirmiştir. Ancak kadrajındaki ham
malzemeyi kendi tezgâhında dokuyarak yeni bir yüze
kavuşturmuştur. Gerçeği ucuzca tüketmeden ve
bayağılaştırmadan, estetize ederek sanat katına
yükseltmiş; sonuçta, inandırıcı bir öykü dünyası kurmayı
başarmıştır. Bireyin iç dünyasını, iç zenginliklerini
anlatırken öykü sanatının ulaştığı imkânları sonuna
kadar değerlendirmiştir. Tasvir olayına geleneksel
anlamların yanında, değişik işlevler de yükleyen yazar,
"ayrıntı"nın önemini kavrayan öykücülerimizdendir. Bir
gülüş ya da bir nesne, hikâyenin bağlamı içinde önemli
bir yere sahip olabilir.
39. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada-sözü edilen
yazarın öykülerinin bir özelliği değildir?
Evrensellik
B) Gerçekçilik
C) Farklılık Y
D) Yalınlık
E) Sanatsallık
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yazar, öykülerinde ağırlıklı olarak eskiyle bağlarını koparmış; yeniye de uyum sağlayamamış, kutsalsız, boşluktaki bireyin toplumsal yapıdan kopuşunu anlatmıştır. Yazar, edebî ve kültürel birikime bağlı bir kimlik içinde, slogana, mesajcılığa ve kolaya kaçmadan, insanın değişmeyen yanlarını; kültürel, tarihsel birikimlerimizden de beslenerek kabullenilebilir bir paydayla öyküleştirmiştir. O, kamerasının odağını günlük yaşama çevirmiştir. Ancak kadrajındaki ham malzemeyi kendi tezgâhında dokuyarak yeni bir yüze kavuşturmuştur. Gerçeği ucuzca tüketmeden ve bayağılaştırmadan, estetize ederek sanat katına yükseltmiş; sonuçta, inandırıcı bir öykü dünyası kurmayı başarmıştır. Bireyin iç dünyasını, iç zenginliklerini anlatırken öykü sanatının ulaştığı imkânları sonuna kadar değerlendirmiştir. Tasvir olayına geleneksel anlamların yanında, değişik işlevler de yükleyen yazar, "ayrıntı"nın önemini kavrayan öykücülerimizdendir. Bir gülüş ya da bir nesne, hikâyenin bağlamı içinde önemli bir yere sahip olabilir. 39. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada-sözü edilen yazarın öykülerinin bir özelliği değildir? Evrensellik B) Gerçekçilik C) Farklılık Y D) Yalınlık E) Sanatsallık
cevaplayınız.
arçaya göre
Yazar, öykülerinde ağırlıklı olarak eskiyle bağlarını
koparmış; yeniye de uyum sağlayamamış, kutsalsız,
boşluktaki bireyin toplumsal yapıdan kopuşunu
anlatmıştır. Yazar, edebî ve kültürel birikime bağlı bir
kimlik içinde, slogana, mesajcılığa ve kolaya kaçmadan,
insanın değişmeyen yanlarını; kültürel, tarihsel
birikimlerimizden de beslenerek kabullenilebilir bir
paydayla öyküleştirmiştir. O, kamerasının odağını
günlük yaşama çevirmiştir. Ancak kadrajındaki ham
malzemeyi kendi tezgâhında dokuyarak yeni bir yüze
kavuşturmuştur. Gerçeği ucuzca tüketmeden ve
bayağılaştırmadan, estetize ederek sanat katına
yükseltmiş; sonuçta, inandırıcı bir öykü dünyası kurmayı
başarmıştır. Bireyin iç dünyasını, iç zenginliklerini
anlatırken öykü sanatının ulaştığı imkânları sonuna
kadar değerlendirmiştir. Tasvir olayına geleneksel
anlamların yanında, değişik işlevler de yükleyen yazar,
"ayrıntı"nın önemini kavrayan öykücülerimizdendir. Bir
gülüş ya da bir nesne, hikâyenin bağlamı içinde önemli
bir yere sahip olabilir.
40. Bu parçadan sözü edilen yazarla ligili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A ideolojik ya da didaktik tavırlardan uzak durduğuna
B) Geleneği reddetmediğine
C) Günlük yaşamdaki nesneleri belli durumları anlatmak
için sembol olarak kullandığına
D) Bireyin psikolojisine yönelik ayrıntıları başarıyla
anlattığına
E) Toplumla çatışan ve yaşamda aradığını bulamayan
bireyi ele aldığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
cevaplayınız. arçaya göre Yazar, öykülerinde ağırlıklı olarak eskiyle bağlarını koparmış; yeniye de uyum sağlayamamış, kutsalsız, boşluktaki bireyin toplumsal yapıdan kopuşunu anlatmıştır. Yazar, edebî ve kültürel birikime bağlı bir kimlik içinde, slogana, mesajcılığa ve kolaya kaçmadan, insanın değişmeyen yanlarını; kültürel, tarihsel birikimlerimizden de beslenerek kabullenilebilir bir paydayla öyküleştirmiştir. O, kamerasının odağını günlük yaşama çevirmiştir. Ancak kadrajındaki ham malzemeyi kendi tezgâhında dokuyarak yeni bir yüze kavuşturmuştur. Gerçeği ucuzca tüketmeden ve bayağılaştırmadan, estetize ederek sanat katına yükseltmiş; sonuçta, inandırıcı bir öykü dünyası kurmayı başarmıştır. Bireyin iç dünyasını, iç zenginliklerini anlatırken öykü sanatının ulaştığı imkânları sonuna kadar değerlendirmiştir. Tasvir olayına geleneksel anlamların yanında, değişik işlevler de yükleyen yazar, "ayrıntı"nın önemini kavrayan öykücülerimizdendir. Bir gülüş ya da bir nesne, hikâyenin bağlamı içinde önemli bir yere sahip olabilir. 40. Bu parçadan sözü edilen yazarla ligili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A ideolojik ya da didaktik tavırlardan uzak durduğuna B) Geleneği reddetmediğine C) Günlük yaşamdaki nesneleri belli durumları anlatmak için sembol olarak kullandığına D) Bireyin psikolojisine yönelik ayrıntıları başarıyla anlattığına E) Toplumla çatışan ve yaşamda aradığını bulamayan bireyi ele aldığına
2021-ALES/3/SÖZEL
39-42. sorulan aşağıdaki parçaya göre
cevaplayiniz.
Nedensellige dair bir çalışma yapma fikri zihnimde
ikea-1970 yılında. Henri Ellenberger'in akli
rahatsizliklarie-ligili bir makelesini okuduğumda uyandı.
Depresif, manik ve paranoyak kişilerin konu edildiği
bu makalede Ellenberger, depresyondaki kişinin uzun
süredir belirlenimai bir nedenselliğin etkisi altında
olduğunu tespit eder Dresif kişi çevresindeki hiçbir
şeyi denetleyemediğini düşünerek yaşadıklarının
kendisinden bağımsız olarak gerçekleştiğine
inanmaktaydı. Hiçbir şeyin belirli bir düzen uyarınca
gerçekleşmeyip geleceğin kestirilemez ve endişe verici
ihtimallerle dolu olduğunu varsayan panik kişi ise
öteden beni olasılıkçı bir nedensellik anlayışı
gütmekteydi. Paranoyak kişi için de hiçbir şeyin rastlantı
neticesi olmayip her seyin aleyhindeki tehditkår düşünce
ve filler sonucunda gerçekleştiği bir kasıtlılık...
nedenselliği söz konusuydu. Bu makaleden yola çıkarak
tarihsel dönemlerde de kişilerin nedenselliği çeşitli
biçimlerde algılayabileceğini ve bunu bir edebi zemine
oturtarak incelemem gerektiğini düşündüm. Bu fikir de
edebiyatta modernizm akımını en iyi tanımlayan
eserlerin yazarlarının -James Joyce, Marcel Proust,
Virginia Woolf- olay örgüsüne dayalı romanları
reddederek karakterierin te vasamuna odaklanan
romanlar yarattığını anlamamla oluştu. Ancak
yoğunlaşınca gördüm ki bu yazarların eserlerinde
karakterlerin toplumsal, biyolojik ve psikolojik etkenlere
bağlı dışsal baskılar ve belirli güdüleri nedenselliği
merkeze alan romancılarınki gibi kuvvetli bir etkiye
sahip değildi. Nihayet fark ettim ki insan davranışlarının
nedenselliği, tek bir kitaba odak alınamayacak denli
kapsamlı bir konuydu.
40. Bu parçaya göre James Joyce, Marcel Proust ve
Virginia Woolf'un ortak özellikleri arasında
aşağıdakilerden hangisi yok álma?
A) Benimsedikleri edebi yaklaşımın belirgin örneklerini
vermeleri
B) Bireylerin nedensellik karesindaj
sergilediğini tespit etmiştir.
B) Romanlarında eylem odak kurgudan uzak dumalan
M
hayatlarını ele almalan
düştincesine sahipmaz.
hangist soylenebil
A) Geleceğin tahor
seçim yapmaktan
enseitik
aşağıdakilerin
farklı olasılıkları içinde
fyle ilişkili olmasından endişe duymaktadır.
kurum veya a rastlantıyla açıklanamayacak kadar
39. Bu parçaya göre Ellenberger ve yaptığı çalışma ÖSYM'ye aittiro S
ilgili aşağıdakilerden hangisi sovenebr?
A) Psikolojik rahatsızlıkların giderilmesinde b
kullanılması gerektiğini belirtmiştir.
arm telif yazılı izni olmaksızın
Hiçbir kişi,
duygu ve düşüncelerin
çekinmektedir.
2021-ALFSO
Pum yaşananların belirli bir ritmik düzene tabi
olmaksızın birbirini izlediğini öne sürmektedir.
E) Olayların gerçekleşmesinde etkisi olmadığını,
sonuçlarına çaresizce maruz kaldığını düşünmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2021-ALES/3/SÖZEL 39-42. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Nedensellige dair bir çalışma yapma fikri zihnimde ikea-1970 yılında. Henri Ellenberger'in akli rahatsizliklarie-ligili bir makelesini okuduğumda uyandı. Depresif, manik ve paranoyak kişilerin konu edildiği bu makalede Ellenberger, depresyondaki kişinin uzun süredir belirlenimai bir nedenselliğin etkisi altında olduğunu tespit eder Dresif kişi çevresindeki hiçbir şeyi denetleyemediğini düşünerek yaşadıklarının kendisinden bağımsız olarak gerçekleştiğine inanmaktaydı. Hiçbir şeyin belirli bir düzen uyarınca gerçekleşmeyip geleceğin kestirilemez ve endişe verici ihtimallerle dolu olduğunu varsayan panik kişi ise öteden beni olasılıkçı bir nedensellik anlayışı gütmekteydi. Paranoyak kişi için de hiçbir şeyin rastlantı neticesi olmayip her seyin aleyhindeki tehditkår düşünce ve filler sonucunda gerçekleştiği bir kasıtlılık... nedenselliği söz konusuydu. Bu makaleden yola çıkarak tarihsel dönemlerde de kişilerin nedenselliği çeşitli biçimlerde algılayabileceğini ve bunu bir edebi zemine oturtarak incelemem gerektiğini düşündüm. Bu fikir de edebiyatta modernizm akımını en iyi tanımlayan eserlerin yazarlarının -James Joyce, Marcel Proust, Virginia Woolf- olay örgüsüne dayalı romanları reddederek karakterierin te vasamuna odaklanan romanlar yarattığını anlamamla oluştu. Ancak yoğunlaşınca gördüm ki bu yazarların eserlerinde karakterlerin toplumsal, biyolojik ve psikolojik etkenlere bağlı dışsal baskılar ve belirli güdüleri nedenselliği merkeze alan romancılarınki gibi kuvvetli bir etkiye sahip değildi. Nihayet fark ettim ki insan davranışlarının nedenselliği, tek bir kitaba odak alınamayacak denli kapsamlı bir konuydu. 40. Bu parçaya göre James Joyce, Marcel Proust ve Virginia Woolf'un ortak özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yok álma? A) Benimsedikleri edebi yaklaşımın belirgin örneklerini vermeleri B) Bireylerin nedensellik karesindaj sergilediğini tespit etmiştir. B) Romanlarında eylem odak kurgudan uzak dumalan M hayatlarını ele almalan düştincesine sahipmaz. hangist soylenebil A) Geleceğin tahor seçim yapmaktan enseitik aşağıdakilerin farklı olasılıkları içinde fyle ilişkili olmasından endişe duymaktadır. kurum veya a rastlantıyla açıklanamayacak kadar 39. Bu parçaya göre Ellenberger ve yaptığı çalışma ÖSYM'ye aittiro S ilgili aşağıdakilerden hangisi sovenebr? A) Psikolojik rahatsızlıkların giderilmesinde b kullanılması gerektiğini belirtmiştir. arm telif yazılı izni olmaksızın Hiçbir kişi, duygu ve düşüncelerin çekinmektedir. 2021-ALFSO Pum yaşananların belirli bir ritmik düzene tabi olmaksızın birbirini izlediğini öne sürmektedir. E) Olayların gerçekleşmesinde etkisi olmadığını, sonuçlarına çaresizce maruz kaldığını düşünmek
I
Ol
7
22. Biyolojik silah olarak geliştirilen organofosfatlar,
günümüzde çiftliklerdeki, alışveriş merkezlerindeki ve
okullardaki böcekleri kontrol altında tutmak amacıyla
kullanılıyor. Organofosfatlar, sinir sistemlerinin
çalışmasını engelleyerek böceklerin ölmesine sebep
oluyor. Günümüzde organofosfatlar kimyasal böcek
ilaçlarında öldürücü maddelerin yaklaşık %50'sini
oluşturuyor. Sinir gazı olarak geliştirildikleri için
organofosfatların insan beynini de etkilemesi şaşırtıcı
sonucunda, dünya genelindeki pek çok ülke bu böcek
değil. Geçmişte bu konu üzerinde yapılan çalışmalar
öldürücülerin kullanımına çeşitli sınırlandırmalar
getirmişti. Ancak araştırmacıların insanlar, hayvanlar ve
hücre kültürleri üzerinde yaptığı çalışmalar bugün
güvenli olarak kabul edilen maruz kalma seviyelerinin
bile tehlikeli olduğunu gösteriyor.
Bu parçadan "organofosfatlarla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Böcek ilaçlamada yaygın bir kullanımının olduğuna
B) Savaşlarda kullanılmak amacıyla üretildiğine
C) Zararlarına yönelik tedbir alındığına
D) Kullanılmasının ekonomik avantajlarının olduğuna
E) İnsan için kimi zararlı yönlerinin sonradan fark
edildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
I Ol 7 22. Biyolojik silah olarak geliştirilen organofosfatlar, günümüzde çiftliklerdeki, alışveriş merkezlerindeki ve okullardaki böcekleri kontrol altında tutmak amacıyla kullanılıyor. Organofosfatlar, sinir sistemlerinin çalışmasını engelleyerek böceklerin ölmesine sebep oluyor. Günümüzde organofosfatlar kimyasal böcek ilaçlarında öldürücü maddelerin yaklaşık %50'sini oluşturuyor. Sinir gazı olarak geliştirildikleri için organofosfatların insan beynini de etkilemesi şaşırtıcı sonucunda, dünya genelindeki pek çok ülke bu böcek değil. Geçmişte bu konu üzerinde yapılan çalışmalar öldürücülerin kullanımına çeşitli sınırlandırmalar getirmişti. Ancak araştırmacıların insanlar, hayvanlar ve hücre kültürleri üzerinde yaptığı çalışmalar bugün güvenli olarak kabul edilen maruz kalma seviyelerinin bile tehlikeli olduğunu gösteriyor. Bu parçadan "organofosfatlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Böcek ilaçlamada yaygın bir kullanımının olduğuna B) Savaşlarda kullanılmak amacıyla üretildiğine C) Zararlarına yönelik tedbir alındığına D) Kullanılmasının ekonomik avantajlarının olduğuna E) İnsan için kimi zararlı yönlerinin sonradan fark edildiğine
B.
Yaşlılık devresi sırasında, zihin hayatında birtakım değiş-
meler olur. Bunların en önemlisi, her türlü patolojik sü-
reçten bağımsız olarak zihin etkinliğinin önemli ölçüde
azalmasıdır. Bu azalma, özellikle, hafıza ve dikkat yete-
neklerinde görülür. Ribot Kanunu'nun ortaya koyduğu
gibi, en uzun saklanan hatıralar, en eski hatıralardır. Hat-
ta gençlik hatıraları, çoğu zaman bilinç alanının tümünü
kaplar ve bir çeşit tekel kurar. Bundan ötürü
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yaşlılar gençlere göre durağan bir yaşamı tercih ede-
rek hareketlerini kısıtlarlar.
B) yaşlılıkta yeni bilgi edinme, yaşlılık öncesi devresine
oranla daha güçtür.
C) yaşlıların hatıraları onların yaşama bağlanmasında
etkin rol üstlenir.
D) yaşlılıkta karşılaşılan durum ve olaylar, yaşamın ge-
ri kalanını olumsuz etkiler.
E) yaşlılık insanın kendini tanıması ve anlaması açısın-
dan bulunmaz bir dönemdir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B. Yaşlılık devresi sırasında, zihin hayatında birtakım değiş- meler olur. Bunların en önemlisi, her türlü patolojik sü- reçten bağımsız olarak zihin etkinliğinin önemli ölçüde azalmasıdır. Bu azalma, özellikle, hafıza ve dikkat yete- neklerinde görülür. Ribot Kanunu'nun ortaya koyduğu gibi, en uzun saklanan hatıralar, en eski hatıralardır. Hat- ta gençlik hatıraları, çoğu zaman bilinç alanının tümünü kaplar ve bir çeşit tekel kurar. Bundan ötürü Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) yaşlılar gençlere göre durağan bir yaşamı tercih ede- rek hareketlerini kısıtlarlar. B) yaşlılıkta yeni bilgi edinme, yaşlılık öncesi devresine oranla daha güçtür. C) yaşlıların hatıraları onların yaşama bağlanmasında etkin rol üstlenir. D) yaşlılıkta karşılaşılan durum ve olaylar, yaşamın ge- ri kalanını olumsuz etkiler. E) yaşlılık insanın kendini tanıması ve anlaması açısın- dan bulunmaz bir dönemdir.
76
Artık kendimi tutamayıp ikide bir iç çekiyor, durup dururken
hüzünleniyor ya da gözlerimi bir noktaya dikerek dalıp dalıp
gidiyordum. Bu hâlim dikkatini çekmiş olmalı ki "Sana neler
oluyor böyle gürgen?" diye sordu bir gün köknar. "Daha önce
de söyledim ya insanlardan korkuyorum. Hem de bu korkum,
dallarım uzadıkça artıyor." "Iyi de yalnızca sen misin korkan?"
dedi köknar. "Şu gürgenler insanlardan korkmuyor mu sanki?
Şu kestaneler, şu ladinler, şu çamlar korkmuyor mu? Hatta
epeyce yaşlı olduğu hâlde, ta oradaki çalılıkların içinde duran
ak sakallı meşe bile korkmuyor mu?" Susmuştum gene. Ne
yapacağımı, ne düşüneceğimi bilmiyordum. "Bence korkunun
ecele faydası yok." dedi köknar öfkeli bir sesle. "Keşke insan-
lar dünyayı sevmeyi öğrense, yaşadıkları topraklarda misafir
olduklarını anlayıncaya ve çocuklarına daha yeşil bir gelecek
hazırlamanın bilincine erişinceye kadar ne yazık ki bu katliam
böylece sürüp gidecek!"
Bu parçada kişileştirilen köknar aşağıdakilerin hangisiyle
nitelendirilebilir?
A) lyimser
D) Heyecanlı
B) Korkak
C) Sitemkâr
E) Vurdumduymaz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
76 Artık kendimi tutamayıp ikide bir iç çekiyor, durup dururken hüzünleniyor ya da gözlerimi bir noktaya dikerek dalıp dalıp gidiyordum. Bu hâlim dikkatini çekmiş olmalı ki "Sana neler oluyor böyle gürgen?" diye sordu bir gün köknar. "Daha önce de söyledim ya insanlardan korkuyorum. Hem de bu korkum, dallarım uzadıkça artıyor." "Iyi de yalnızca sen misin korkan?" dedi köknar. "Şu gürgenler insanlardan korkmuyor mu sanki? Şu kestaneler, şu ladinler, şu çamlar korkmuyor mu? Hatta epeyce yaşlı olduğu hâlde, ta oradaki çalılıkların içinde duran ak sakallı meşe bile korkmuyor mu?" Susmuştum gene. Ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilmiyordum. "Bence korkunun ecele faydası yok." dedi köknar öfkeli bir sesle. "Keşke insan- lar dünyayı sevmeyi öğrense, yaşadıkları topraklarda misafir olduklarını anlayıncaya ve çocuklarına daha yeşil bir gelecek hazırlamanın bilincine erişinceye kadar ne yazık ki bu katliam böylece sürüp gidecek!" Bu parçada kişileştirilen köknar aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilebilir? A) lyimser D) Heyecanlı B) Korkak C) Sitemkâr E) Vurdumduymaz
a işaretleyiniz.
Raunt
1
Nedendir bilmem, zaman geçtikçe doğru ve yanlış
kavramları bulanıklaşmaya başladı bende. Her dev-
rin kendi doğru ve yanlışlarının olduğuna inanırım
ancak her zaman her yerde doğru veya yanlış diye
yargılayacağınız şeylerin sayısı bir elin parmaklarını
geçmez herhâlde. Her devrin, kendi yargısıyla gel-
diğine inanıyorum. Bugün doğru olan bir şey, yarın
yanlış olabiliyor. Bundan yüz yıl evvel hastalara ilaç
diye reçete edilen bir şeyin günümüzde yasaklan-
ması gibi. O kadar çok uzağa gitmeye gerek yok.
İki sene önceki pandemi dönemi ile şimdiye bak-
mak bile yeterli. O hâlde her şey değişiyor. Hele
ki günümüzde neredeyse her gün farklı bir devirde
uyanıyoruz. (...) Doğru ve yanlışların gereksiz oldu-
ğunu savunmuyorum. Her devrin yargısı, o devrin
manasını ortaya çıkarmak için gereklidir. O meş-
hur Mesnevi hikâyesinde olduğu gibi rüzgâr esiyor.
Bazen fırtına, bazen yel. Ben ise onun karşısında
sivrisinek olmamaya çalışıyorum. Ancak çoğunluk-
la savruluyoruz tabii. "Olsun, o zaman da rüzgârın
götürdüğü yerlerde zaman geçiriyoruz." desek de
tabii savrulmanın yorgunluğu bir miktar hepimizde
oluyor. Devir çok hızlı değişiyor. Geride kalanlar
eleniyor. Yenisini ise hemen idrak etmek zor. Hem
yeni esen rüzgâra ayak uyduracaksın hem de kendi
dan değerlerinden ödün vermeyeceksin. Bizimkisi de bir
ip cambazlığı.
3.
Bu parçanın yazarının anlatımıyla ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Vermek istediği mesajı güçlendirmek için ben-
zetme yaptığı
B) İleri sürdüğü görüşü pekiştirmek için örnekler
verdiği
C) Görüşünü desteklemek için tanık göstermeden
yararlandığı
D) Ele aldığı konuyla ilgili görüşlerini sohbet havası
içinde aktardığı
E) Ele aldığı konuya dikkat çekmek için açıklama-
lar yaptığı
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
a işaretleyiniz. Raunt 1 Nedendir bilmem, zaman geçtikçe doğru ve yanlış kavramları bulanıklaşmaya başladı bende. Her dev- rin kendi doğru ve yanlışlarının olduğuna inanırım ancak her zaman her yerde doğru veya yanlış diye yargılayacağınız şeylerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez herhâlde. Her devrin, kendi yargısıyla gel- diğine inanıyorum. Bugün doğru olan bir şey, yarın yanlış olabiliyor. Bundan yüz yıl evvel hastalara ilaç diye reçete edilen bir şeyin günümüzde yasaklan- ması gibi. O kadar çok uzağa gitmeye gerek yok. İki sene önceki pandemi dönemi ile şimdiye bak- mak bile yeterli. O hâlde her şey değişiyor. Hele ki günümüzde neredeyse her gün farklı bir devirde uyanıyoruz. (...) Doğru ve yanlışların gereksiz oldu- ğunu savunmuyorum. Her devrin yargısı, o devrin manasını ortaya çıkarmak için gereklidir. O meş- hur Mesnevi hikâyesinde olduğu gibi rüzgâr esiyor. Bazen fırtına, bazen yel. Ben ise onun karşısında sivrisinek olmamaya çalışıyorum. Ancak çoğunluk- la savruluyoruz tabii. "Olsun, o zaman da rüzgârın götürdüğü yerlerde zaman geçiriyoruz." desek de tabii savrulmanın yorgunluğu bir miktar hepimizde oluyor. Devir çok hızlı değişiyor. Geride kalanlar eleniyor. Yenisini ise hemen idrak etmek zor. Hem yeni esen rüzgâra ayak uyduracaksın hem de kendi dan değerlerinden ödün vermeyeceksin. Bizimkisi de bir ip cambazlığı. 3. Bu parçanın yazarının anlatımıyla ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Vermek istediği mesajı güçlendirmek için ben- zetme yaptığı B) İleri sürdüğü görüşü pekiştirmek için örnekler verdiği C) Görüşünü desteklemek için tanık göstermeden yararlandığı D) Ele aldığı konuyla ilgili görüşlerini sohbet havası içinde aktardığı E) Ele aldığı konuya dikkat çekmek için açıklama- lar yaptığı Diğer sayfaya geçiniz.
kilovu t
6. Arkadaşım yazım klavuzunu çantasından hiç ayırmaz-
di.
II. Yapamadığı soruları birebir etütler alarak öğretmeniyle
çözüyordu.
1. Gençler yağmura yakalanıp sırılsıklam olmuşlardı.
V. Katolog çekimleri yapmak için Maldivler oldukça uygun-
du. Katalog
W.Araştırmaları yaparken olağanüstü birçok olayla karşı-
laştık.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yazın yanlışı
yoktur
A) V
CHT DYIV
B) II
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kilovu t 6. Arkadaşım yazım klavuzunu çantasından hiç ayırmaz- di. II. Yapamadığı soruları birebir etütler alarak öğretmeniyle çözüyordu. 1. Gençler yağmura yakalanıp sırılsıklam olmuşlardı. V. Katolog çekimleri yapmak için Maldivler oldukça uygun- du. Katalog W.Araştırmaları yaparken olağanüstü birçok olayla karşı- laştık. Numaralanmış cümlelerin hangisinde yazın yanlışı yoktur A) V CHT DYIV B) II E) V
Edebiyat, duygu ve düşüncelerin estetik zevk uyan-
dıracak biçimde aktarımıdır; ----
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamla-
nırsa cümlede bilgi yanlışlığı olur?
A) bu aktarım sözlü ya da yazılı biçimde olabilir.
B) bu aktarımda kurmaca başat ögelerden biridir.
C) üslup bu aktarımda okuyucuyla belirlenir.
D) bu aktarım sosyal yapıdan bağımsız oluşmaz.
E) bu aktarımda edebiyat, diğer bilimlerle ilişki için-
dedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Edebiyat, duygu ve düşüncelerin estetik zevk uyan- dıracak biçimde aktarımıdır; ---- Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamla- nırsa cümlede bilgi yanlışlığı olur? A) bu aktarım sözlü ya da yazılı biçimde olabilir. B) bu aktarımda kurmaca başat ögelerden biridir. C) üslup bu aktarımda okuyucuyla belirlenir. D) bu aktarım sosyal yapıdan bağımsız oluşmaz. E) bu aktarımda edebiyat, diğer bilimlerle ilişki için- dedir.
Seviye
1.
1.-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Günlük hayatımızda problemlerimizi çözmek
için yaşantımızı etkileyen pek çok karar veririz.
Karşılaştığımız problemler, televizyonda hangi
kanalı seyretsem gibi basit de olabilir, hangi mesleği
seçmeliyim gibi çok önemli de olabilir. Yanlış bir
karar verilirse zaman ve kaynaklar boşa gidebilir,
bu nedenle nasıl doğru karar verildiğini öğrenmek
önemlidir. En iyi kararı vermek aslında problem
çözmektir. Genellikle bir problemin birden fazla
çözümü vardır. Problem çözme, amaca ulaşabilmek
için alternatifler arasından en uygun yolu belirlemektir.
En uygun çözüm ise farklı koşul ve durumlar için
değişiklik gösterebilir. Bu nedenle farklı kişiler ve
problemler için çözüm önerileri de farklılık gösterebilir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Örneklendirme
B) Koşula bağlılık
C) Tanımlama
D) Karşılaştırma
Benzetme
2.
Bu parçaya göre, problem çözme ile ilgili olarak
aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
t
A) Basit veya karmaşık konuları olabilir.
[
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Seviye 1. 1.-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Günlük hayatımızda problemlerimizi çözmek için yaşantımızı etkileyen pek çok karar veririz. Karşılaştığımız problemler, televizyonda hangi kanalı seyretsem gibi basit de olabilir, hangi mesleği seçmeliyim gibi çok önemli de olabilir. Yanlış bir karar verilirse zaman ve kaynaklar boşa gidebilir, bu nedenle nasıl doğru karar verildiğini öğrenmek önemlidir. En iyi kararı vermek aslında problem çözmektir. Genellikle bir problemin birden fazla çözümü vardır. Problem çözme, amaca ulaşabilmek için alternatifler arasından en uygun yolu belirlemektir. En uygun çözüm ise farklı koşul ve durumlar için değişiklik gösterebilir. Bu nedenle farklı kişiler ve problemler için çözüm önerileri de farklılık gösterebilir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Örneklendirme B) Koşula bağlılık C) Tanımlama D) Karşılaştırma Benzetme 2. Bu parçaya göre, problem çözme ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? t A) Basit veya karmaşık konuları olabilir. [
9 ve 10. soruyu aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Günümüzde romanı yeni biçimler, kurgular ve yalın
mekánlarla çözen yazarlar var. Son yıllarda sizin de be-
lirttiğiniz nedenlerle mekânsal betimlemelerin epey sınırlı
tutulduğunu görüyorum. Oysa ben sınırlayıcı moda akım-
lara yakın duran biri değilim. Bana göre mekán, atmosferi
belirleyen en önemli öge hatta romanın ham maddesi,
toprağıdır. Son romanımda yarattığım ada ülkesi, belki
de gerçekten hayal ettiğim ve yaşamak istediğim yerdi.
Yazarken orada yaşadım, ayrıntıları gözlemiş gibi düşleyip
özlediğim bir toplum düzenini hiç olmazsa bir romanda
kurguladım. Yarattığım bu ideale yakın ülke rüyalarıma
bile girdi. Elmas savaşları döneminin kargaşasını gördüm
örneğin, çatılardaki dönerli kristal güneş enerjisi kürelerini
ve vadideki yeşillere boğulmuş kentin güzelliğini de.
9. Bu parçada konuşan yazarın günümüz romanına dair
eleştirdiği tutum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Biçimsel değişikliklere karşı çok açık olmamaları
B) Kurguyu romanın tek önemli ögesi haline getirmeleri
C) yer tasvirlerini fazla detaya girmeden yapmaları
D) Farklı atmosferler oluşturmakta yetersiz kalmaları
E) Popüler olan anlayışların izinde gitmeleri
10. Bu parçada sözü edilen yazar için aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Edebiyatın popüler akımlar ve yüzeysel modalara
kapılmasının yarattığı tahribatın giderilemeyeceğini
düşünmektedir.
B) Mekân ögesini merkeze yerleştirdiği son romanında,
özgün bir roman tekniği kullanarak bir ilke imza atmıştır.
C) Çok katmanlı bir yapıya sahip olan romanında yaptığı
mekân betimlemeleri, romanın türünde belirsizleşmeye
neden olmuştur.
b) idealize ettiği bir toplum sistemini ele aldığı son roma-
ini yazarken yarattığı atmosferle âdeta bütünleşmiştir.
E) Günümüz romanındaki yenilik arayışı ve denemelerine
karşın roman kurgusunda klasik yapının korunması
gerektiğini düşünmektedir.
11.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9 ve 10. soruyu aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Günümüzde romanı yeni biçimler, kurgular ve yalın mekánlarla çözen yazarlar var. Son yıllarda sizin de be- lirttiğiniz nedenlerle mekânsal betimlemelerin epey sınırlı tutulduğunu görüyorum. Oysa ben sınırlayıcı moda akım- lara yakın duran biri değilim. Bana göre mekán, atmosferi belirleyen en önemli öge hatta romanın ham maddesi, toprağıdır. Son romanımda yarattığım ada ülkesi, belki de gerçekten hayal ettiğim ve yaşamak istediğim yerdi. Yazarken orada yaşadım, ayrıntıları gözlemiş gibi düşleyip özlediğim bir toplum düzenini hiç olmazsa bir romanda kurguladım. Yarattığım bu ideale yakın ülke rüyalarıma bile girdi. Elmas savaşları döneminin kargaşasını gördüm örneğin, çatılardaki dönerli kristal güneş enerjisi kürelerini ve vadideki yeşillere boğulmuş kentin güzelliğini de. 9. Bu parçada konuşan yazarın günümüz romanına dair eleştirdiği tutum aşağıdakilerden hangisidir? A) Biçimsel değişikliklere karşı çok açık olmamaları B) Kurguyu romanın tek önemli ögesi haline getirmeleri C) yer tasvirlerini fazla detaya girmeden yapmaları D) Farklı atmosferler oluşturmakta yetersiz kalmaları E) Popüler olan anlayışların izinde gitmeleri 10. Bu parçada sözü edilen yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Edebiyatın popüler akımlar ve yüzeysel modalara kapılmasının yarattığı tahribatın giderilemeyeceğini düşünmektedir. B) Mekân ögesini merkeze yerleştirdiği son romanında, özgün bir roman tekniği kullanarak bir ilke imza atmıştır. C) Çok katmanlı bir yapıya sahip olan romanında yaptığı mekân betimlemeleri, romanın türünde belirsizleşmeye neden olmuştur. b) idealize ettiği bir toplum sistemini ele aldığı son roma- ini yazarken yarattığı atmosferle âdeta bütünleşmiştir. E) Günümüz romanındaki yenilik arayışı ve denemelerine karşın roman kurgusunda klasik yapının korunması gerektiğini düşünmektedir. 11.
2. Dikenli çöl kertenkelesi ya da iki noktali dikenli kerten-
kele, böcekler ve nadir olarak bazı bitkilerle beslenir.
Arizona'daki Sonoran Çölü'nde yaşadığı için Arizona
kertenkelesi olarak da bilinen kertenkele, 3n kromozoma
sahip tek hayvandır. Çöl hayatına uyumu, diğer kertenke-
lelerin yaptığı gibi soğuk mevsimlerde rengini daha koyuya
değiştirmekle sağlar. Böylece güneş ısısını daha çok eme-
bilir. Ilıman mevsimlerde daha açık renge bürünerek güneş
radyasyonunun da çoğunu yansıtır. Genellikle bulunduğu
yerlerin rengini alarak kamufle olur ve kolayca görülmez.
Bütün çöl kerkenkeleleri gibi, dikenli çöl kertenkelesi de
zamanının çoğunu oyuklarda geçirir. Oyuklar çölün sıca-
ğına nazaran daha serin yerlerdir.
Bu parçada dikenli çöl kertenkelesi ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yaşadığı bölgeye adaptasyon şekline
B) Bulunduğu ortamı nasıl değiştirdiğine
Genellikle bulunmayı tercih ettiği yere
D) Ne türden besinlerle beslendiğine
E) Diğer hayvanlardan ayrılan yönüne
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Dikenli çöl kertenkelesi ya da iki noktali dikenli kerten- kele, böcekler ve nadir olarak bazı bitkilerle beslenir. Arizona'daki Sonoran Çölü'nde yaşadığı için Arizona kertenkelesi olarak da bilinen kertenkele, 3n kromozoma sahip tek hayvandır. Çöl hayatına uyumu, diğer kertenke- lelerin yaptığı gibi soğuk mevsimlerde rengini daha koyuya değiştirmekle sağlar. Böylece güneş ısısını daha çok eme- bilir. Ilıman mevsimlerde daha açık renge bürünerek güneş radyasyonunun da çoğunu yansıtır. Genellikle bulunduğu yerlerin rengini alarak kamufle olur ve kolayca görülmez. Bütün çöl kerkenkeleleri gibi, dikenli çöl kertenkelesi de zamanının çoğunu oyuklarda geçirir. Oyuklar çölün sıca- ğına nazaran daha serin yerlerdir. Bu parçada dikenli çöl kertenkelesi ile ilgili aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yaşadığı bölgeye adaptasyon şekline B) Bulunduğu ortamı nasıl değiştirdiğine Genellikle bulunmayı tercih ettiği yere D) Ne türden besinlerle beslendiğine E) Diğer hayvanlardan ayrılan yönüne