Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

en hikayesi, -ürütmekte- 7, matema- en başan- zanmanın ini soyut- er, diğer dedir. Olmayıp rdir. atik gi- er üre- A Y A Y 1 N L A R 1 TÜRKÇE TESTİ 37 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Yakın bir zaman önce Asabiyeci adıyla yayımlanan kı- sa romanı sayesinde bir kez daha andığımız Machado de Assis, Latin Amerika edebiyatının öncü ve büyük yazarla- nindan biridir. (II) Yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1839 yı- linda Rio'da doğan Assis, iyi bir eğitim-alamaz ama hem okumaya meraklıdır hem de dil konusunda yeteneklidir. Latinceyi bir din adamından, Fransızcayı göçmen bir fırıncıdan öğrenen sanatçı, bir kitapçıda çalışmaya baş- lar ve ilk şiirini 15 yaşındayken yayımlar. (IV) Gazetelerde dizgicilik ve düzeltmenlik yaparken bir süre sonra gaze- telerin yazar kadrosuna girmeyi başarır. (V) Okuyup yaz- dığı diller hanesine İngilizceyi de eklemesi onun kariyeri- nin dönüm noktası olur (V Gerçekten de Shakespeare, Lord Byron ve Jonathan Swift gibi İngiliz yazarların As- sis'in tarzını oluşturup tanınmasında ciddi bir etkisi var- dır. (VII) Yine bir dostunun yardımıyla öğrendiği Almanca, onu Alman felsefesiyle ve romantiklerle tanıştırır. 37. Bu parçadan Machado de Assis'le ilgili aşağıda- kilerin hangisine ulaşılabilir? A) Edebî kişiliğinin oluşmasında farklı kişilerin etki- sinin olduğuna B) Yazı hayatı boyunca az sayıda edebî eser kale- me aldığına C) Geçimini, aynı dönemde çeşitli işlerde çalışarak sürdürdüğüne D) İngilizceyi öğrenmeden önceki eserlerinin daha yalın bulunduğuna Kending Kendinden sonraki şair ve yazarlar üzerinde etki- si olduğuna

Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. a göre TÜRKÇE TESTİ beslenmeyen de "cadi ma- eydoğu Asya da, 9-16 cm n kuyrukları kuyrukları nurken kuy- lerine göre sahiptirler. ler ağaçta ca tutkalla n ayırma- tutunma ara sahip gisine 5 3. Nereye giderseniz gidin, nereden bakarsanız bakın, dünya gençliğinin en önemli sorunlarından biri işsizlik Emeğe dayalı isler azalıyor Robotlar ve yapay zekâ destekli akıllı uygulamalar, insan gücüne olan talebi her geçen gün azaltıyor. Daha da önemlisi, üretim maliyetle- rini kısmak için üç kişinin yaptığı iş, bir kişiye yaptırılıyor. Çok önemli bir başka ayrıntı ise diplomalı sayısı arttıkça "vasıfsız işler" olarak nitelendirilen sıradan işleri yapmak isteyenlerin sayısının azalması. Yani bir yandan müthiş bir işsizlik söz konusuyken öte yandan tarlada domates, bahçede portakal toplayacak, dağda çobanlık yapacak eleman bulmak mümkün olmuyor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Eğitimli nüfusun artması, kimi iş kollarındaki eleman ihtiyacına olumsuz etkide bulunmaktadır. + Günümüzde beden gücüne dayalı islerde çalışma ola- nağı, her geçen gün daha zor hâle gelmektedir. Teknolojik gelişmelerin sonucunda, insanın bedensel emeğinden çok zihinsel emeğine duyulan ihtiyaç ön plandadır. D) İşsizlik, farklı coğrafyalarda yaşayan gençlerin ortak sorunlarının başında gelmektedir. + E) Kimi iş alanlarında, ekonomik kaygılar nedeniyle bir kişi, başka kişilerin alması gereken sorumlulukları da yüklenmektedir.+ TYT/TU 5. ( C

1. 5. YOUTUBE 1. DERS Aşağıdakilerde esas al PLANET Dünyadaki önemli düşünce hareketlerinin arka planını edebi- yat eserleri hazırlamıştır. Bunlar, bir felsefe biliminin ilkeleri ile ele alınmış olsaydı bir edebiyat eserinin yaptığı etkiyi oluştur- ması beklenemezdi. Edebiyat ve felsefe iki ayrı disiplin olmakla birlikte, bu iki bilim arasındaki ilişki düzlemi ve etkileme süreç- leri hep tartışma konusu olmuştur. Şurası muhakkak ki felsefe düşünceyi oluşturur, edebiyat da bu düşünceyi kurgular. İşte bu bakımdan düşüncenin yaygınlaşması ve etkili olmasında edebiyat daha belirleyici olmaktadır. 1.1. OKUMA (Edel İlişkisi Bu parçaya göre edebiyatın felsefeye olan katkısı aşağıda- kilerden hangisidir? nebano A) Düşüncenin kitlelere etkili biçimde yayılmasını sağlaması B) Felsefenin herkesçe bilinir olmasının yolunu açması C) Pek çok düşüncenin somutlaşmasına aracı olması D) Felsefenin anlaşılmayan yönlerini anlaşılır kılması LE) Toplumun aynası olarak kişileri düşünmeye yöneltmesi che tsu 1.

30. İlk defa uçakla yolculuk edecek biri havaalanında nereye gidip ne yapacağına, bagajlarını nereye vereceğine, uçağa nasıl gideceğine dair karışıklık yaşar. Deneyimle birlikte bagajını ne zaman ve nereye vereceğine, nerede ve hangi işlemden sonra güvenlik ve pasaport kontrolünden geçeceğine, nereden ve ne zaman uçağa gideceğine ilişkin süreci öğrenir. Artık bir kez öğrenildikten sonra bu süreçte yapılması gerekenler, dünyadaki tüm havaalanlarında kullanılabilir hale gelmek üzere şekillenir. Aynı durum maça gitme, iş hayatına katılma gibi her sosyal olay için geçerlidir. Bu parça "insan"la ilgili aşağıdaki tespitlerden hangisini örneklendirmek için kullanılabilir? A) Çevresindeki dünyada gerçekleşen olayları bir bilim insanı gibi deneysel yöntemler üzerinden anlamaya çalıştığını BYGünlük yaşamdaki karmaşık bilgi işleme sürecini sadeleştirmek ve azaltmak için tüm bilişsel kestirme yollarını kullandığını C) Belirli sosyal durumlarla ilgili tecrübe kazandıkça bu durumlarda nasıl davranacağına ilişkin tutumlar geliştirdiğini D) Diğer kişiler, olaylar ve varlıklar hakkında kapsamlı bir sonuca ulaşmak için ciddi miktarda enerji harcadığını E) Herhangi bir tepkisini, davranışının altında yatan kişilik özelliğiyle uyuşacak şekilde açıklamaya çalıştığını

19:24 A Türkçe 32. Cicero ve bazı Batılı kaynaklara göre tarihin kurucusu olarak tanınan Herodot'u ilk antropolog olarak kabul etmek gerekir. Çünkü Herodot, Akdeniz çevresindeki ülkeler konusunda görüp işittiklerini yazmakla yetinmemiş; bu ülkelerde yaşayan insanların tarih açısından niçin farklı olduğu sorusuna güvenilir bir cevap aramıştır. Herodot; bu toplumların fiziksel özelliklerde, törede, davranışlarda, teknolojide, politika düzeyinde nasıl farklı olduklarını büyük bir ustalıkla anlatmıştır. Başka bir deyişle onların kültürlerini incelemiş; tarihî olayları kültür farklarıyla açıklamaya çalışmış ve bu açıklamaları yaparken de öncülleri, çağdaşları ve ardıllarına oranla ilgilendiği toplumlara objektif bir tavırla yaklaşmıştır. Halklar arasındaki benzerlikler ve farklılıklar insanların toplumdaki yaşam pratikleri SURES A W. Sosyokültürel sistemlerle doğal çevre arasındaki ilişkiler Toplumsal gelişmelerin birey üzerindeki etkileri D) Il ve ill Bu parçada söz edilen Herodot'un antropolog olarak nitelendirilmesinin nedeninden hareketle antropolojinin konusunun yukarıdakilerden hangileri olduğu söylenebilir? -A) Yalnız it -B) Valnız-IV -Etive t C) I ve Il LTE 40 A 33. Yemek yer engelleme tadını alm Psycholog katılımcıla sırada bir sayıyı akı katılımcıl derecele sayıyı ak işlem ya daha dü yiyecek yerken daha fa gözlen Bu pa harek A) Bi ya O B) E G D) E

Kimi zaman ortada tek bir fotoğraf vardır; bu fotoğ- rafın kompozisyonu öylesine güçlü ve zengin, içeriği öylesine ışıl ışıldır ki tek fotoğraf bile tek başına bir öykü oluşturabilir. Ne yazık ki buna çok az rastlanır. Bir araya geldiklerinde bir konudan çıkarılabilecek ögeler, çoğu zaman hem mekânda hem de zamanda dağınıktır ve onları zorla bir araya getirmek, bir "sah- neleme" ve bana sorarsanız bir aldatmaca olur. Ama konunun hem çekirdeğinin hem de aynı zamanda çı- kan kıvılcımların fotoğrafları çekilebilirse bu bir resimli öykü olur, birkaç fotoğrafa dağılmış tamamlayıcı öge- leri yeniden bir araya getirme işlevini de sayfa üstlenir. Bu parçaya göre resimli öykünün tanımı aşağıda- kilerden hangisidir? A) Uygulanacak belirli bir planı, uyulacak bir çalışma düzeni olmayan; bedence çevik ve esnek olmayı gerektiren bir eylemdir. B) Fotoğrafçı, gelişen olayın henüz karşısındayken herhangi bir şeyi atlamadan, onun karşısındaki sahnenin anlamını bütünüyle canlandırabilmesidir. C) Beynin, gözün ve yüreğin birlikte çalışmasıyla eyle- min içeriğini betimlemek ve edinilen izlenimleri baş- kalarına iletmektir. D) Fotoğraf sanatçısının yaşamın bize sunduğu ham malzemeyi, durmadan kesip ayırarak ama bazı şeyleri seçerek yaptığı ayıklamadır. E) Hareket hâlindeki dünyanın karşısında durağan kalmayarak çevremizi dolaşıp anlık gözlemleri pay- laşabilmektir.

25. Adana'nın Yumurtalık Lagünü'nde, Türkiye'de Halep çamının gözlendiği yegâne noktadayım. Bir Arap bülbülü grubunun sergilediği gösteriyi izliyorum. Neşeyle daldan dala konarak serenat yaparken çok mutlu görünüyorlar. Arkadaşımın söyledikleri yankılanıyor kulaklarımda: "Kuşlar bir alanın yaşanabilir olup olmadığının göstergesidir. Yaşanabilir hale geldiğinde ise ilk gelenler yine kuşlar olur. Bir alanda ne kadar çok kuş türü varsa orası biyolojik çeşitlilik açısından o kadar zengindir." Bu kadar kuş türünün olması, Yumurtalık Lagünü'nün de hâlâ yaşanabilir bir doğal alan olduğunu gösteriyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yaşanabilir her alanda kuş çeşitliliğinin fazla olduğunu söyleyemeyiz. B) Bozulmakta olan bir doğa parçasını önce kuşlar terk eder. C) Doğal bitki örtüsünün bozulması sadece kuşları değil, diğer hayvanları da etkiler. D) Bir doğal alanın zarar görmemesi için hassas olunmalıdır. E) Kuş çeşitlerinin sayısı tam olarak bilinememektedir.

1 4. A) I C) III D) IV E) V Deri işlemeciliğinin ilk kez hangi ---- ve nerede ya- pıldığı tam olarak bilinmiyor. Atalarımızın Taş Dev- ri'nden beri deriyi çeşitli şekillerde kullandığını bili- yoruz. Ancak derinin ---- kullanılmaya başlanması, hayvanların evcilleştirildiği dönem olarak bilinen Ne- olitik'e rastlıyor. A) dönemde - işlenip B) çağda - keşfedilip ülkede kurutulup Dyörede - tasarlanıp üründe - temizlenip Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? ERSİTEYE DOĞRU Diğer sayfaya geçini

TYT DENEME SINAVI 05 A 26. Liderlik kavramı ile ilgili net bir tanım henüz yapılabilmiş değildir. Liderlik ile ilgili olarak yapılan her çalışmada, kavramın değişik boyut ve yönleri araştırılmakta ve farklı açılarına ışık tutulmaya çalışılmaktadır (Karadağ, Başaran ve Korkmaz, 2009). Bu nedenle, liderlik hakkında binlerce sayfa yazılmasına, araştırma yapılmasına rağmen bu sözcük hâlâ tam anlamıyla açıklığa kavuşturulamamıştır (Turan ve Bektaş, 2014: 294-295). Henüz lider ve liderlik için genelgeçer bir tanım ve özellikler listesi verilememektedir (Demirel, 2013). Bir makaleden alınan bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Sayısal olarak ölçülebilen verilerin istatistiksel çözümlemeleri yapılmıştır. B) Ortaya konan görüşü destekleyen başka araştırmalara gönderme yapılmıştır. C)Yapılan anket sonucuna dayanarak kesin yargılarda bulunulmuştur. D) Yapılan araştırmalarda elde edilen veriler sayısal olarak ifade edilmiştir. E) Kendi içerisinde tutarsızlıkları olup nesnellikten uzak yanları vardır. 28

SEDEF SERİSİ OP02-SS.31TYT05 / TÜRKÇE A 30. Türk sineması, gerçekçi sinema örneklerinin en iyilerini tartışmasız 90'lardan sonra vermiştir. 80'li yılların bunalımından kurtulmak isteyen genç bağımsız sinemacıların çektiği ve ağırlıklı olarak gerçekçi yaklaşımlar sundukları filmler, sadece Türk sinemasının canlanma sebeplerinden biri olmamış; 70'lerden beri dünyadaki festivallere uzak kalan sinemamızı da yurt dışında temsil etmeye başlamışlardır. Bu parçada sözü edilen dönemle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Türk sineması 90'lardan önce sinema festivallerinde boy gösterirdi. B) Gerçekçi sinema 90'lardan sonra ilk örneklerini vermiştir. 80'li yıllarda Türk sineması bağımsız genç sinemacıların çektiği filmlerle canlanmıştır. D 90'lardan sonra bağımsız genç sinemacılar gerçekçi filmlerle sinemamızı yurt dışında temsil etmiştir. E) 80'li yılların bunalımlı filmleri yurt dışındaki festivallerde ülkemizi temsil etmiştir.

şarılı şler bu a, ve yeni 1 VİP Yayınları Göçmen deneyiminin en büyük hikâye anlatıcılarından ünlü Yunan yönetmen Theo Angelopoulos, filmlerinde seyirciyi bu soruna farklı bir pencereden baktırmayı başarı. (11) Eserlerinde sıklıkla ülkeler arası sınırlar ve göç hakkında hikâyelere yer verir. (III) Özellikle Balkanlar'daki mültecilerin ve vatansızların sorunlarını, o güne değin hafızalarında yaşattıkları bir yere geri dönünce orada yabancı ve istenmeyen ilan edilen insanları anlatır: (IV) Göçmenlerin deneyimlerini kendine özgü melankolik üslubuyla işlediği filmlerinden belki de en akılda kalanı, 2004 yapımı Ağlayan Çayır'dır. (V) Bu uzun film; amacını anlatmak için sıkça başvurduğu sisli bir sembolizmle, incelikli görsel kompozisyonlar ve unutulmaz güzellikteki sahneleriyle, kısa sürede bir film olmaktan çıkıp görsel bir şiire dönüşür. 8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde değerlendirme söz konusu değildir? A) e II B) Ive III D) III ye IV EN/OV E) IV ve V C) II ve III

t, 1- e DERS MARKET M 7. test-9 Eski Türkçe; Kök Türk, Uygur ve Karahanlı devirlerini içine alın Türkler bu zaman içinde birbirlerinden ayrı bölgelerde yeni kültür merkezleri meydana getirmelerine rağmen hep bu dile bağlı kalmışlardır. Kök Türklerden sonra gelen Uy- gur ve Karahanlı devirleri Türk milletinin yeni medeniyet ve dinlerle tanıştığı zamanlardır. Kök Türklerin bıraktığı Orhun Kitabeleri de denen Kök Türk Yazıtları, Uygurlardan kalan dini ve hukukî metinler, Karahanlılar devrinde yazılan ve İslami Türk edebiyatının başlangıcını meydana getiren Ku- tadgu Bilig, Divân-ı Lugati't Türk ve Atabetü'l Hakayık gibi eserler Eski Türkçe ile yazılmıştır. Bu parçadan Eski Türkçe ile ilgili olarak J. Hangi dönemleri kapsadığı II. Türklerin belirli bir dönemde kullandıkları III. İslamiyetin kabulünden sonra terk edildiği ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? B) Yalniz II A) Yalnız I D) I ve'll E) ILve-HI C) Yalnız III

erde 2. Milli Edebiyat akımının başlattığı hareketlerden biri de bize özgü masalları, destanları, halk hikâyelerini yeniden canlandırma ve değerlendirme çabası olmuştur. Z. Gö- kalp, Türk masallarını yeniden işlemiş; Ö. Seyfettin ma- sallardan, efsanelerden konular almış; F. Köprülü, Nas- rettin Hoca fıkralarını koşuk biçiminde yazmıştır. Daha sonraki kuşaklar da bu girişimi günümüze kadar sürdür- müşlerdir. Bu parçada Milli Edebiyat akımının hangi özelliği vur- gulanmaktadır? A) Konuşma diline yönelme B) Halkın hoşlanacağı konuları seçme C) Gülünç olaylara yer verme D) Kendi kaynaklarımızdan yararlanma E) Nesir çalışmalarına ağırlık verme

. 1. Bunların başında aruz ölçüsü yerine, heceyi benimseme girişimi gelir. II. Millî Edebiyat Dönemi'nde şiirde köklü deği- şimler olmuştur. III. O zamana değin aruz ölçüsünün içerisine si- kışmış şiirimize, hecenin esnekliği içinde şiirsel değeri pek yüksek olmayan yeni örnekleri bu kitapta görürüz. IV. Ne var ki bu ilk örnekler duygusallıktan yoksun, sade dille yazılan basit örneklerdir. V. Bu konu Mehmet Emin Yurdakul'un 1897'de yayımladığı Türkçe Şiirler adlı kitabıyla iyice belirginleşir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı birbü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

3. Insan, yeryüzünde birlikte yaşadığı türlerden farklı olarak kendini tanıyabilme ve geliştirebilme potansiyeline sahip bir varlıktır. Bu cümlenin ardından "insanın kendini tanıyabilmesi ve geliştirebilmesi için kendini güvende hissedeceği bir ortama ve özgürlüğe ihtiyacı vardır." diyen biri aşağıdakilerden hangisini amaçlamaktadır? A) İşaret edilen durumun insanlara farklı biçimlerde yön verdiğini aktarmak B) Tespit edilen özelliğin uzun vadedeki olumsuz yönlerine dikkat çekmek C) Açıklanan gelişmenin sorgulanabilir olması gerektiğini vurgulamak (D) Sözü edilen yeteneğin ortaya çıkması için belli koşulların gerektiğini ifade etmek E) Aktarılan düşüncenin insanda ortaya çıkardığı değişimleri sıralamak

el yap kendi kendi piya -0- B 2 (1) Galeo'nun matematiksel tage birdenbire ortaya çık miş değildir. (1) Tarihsel olarak birbirini takip eden Aristo teles fizig. metus fizigi ve matematikaof fizik evreler Galileo'nun eserlerinde de bulunur. () Onun ilk yapıla fizik, 16. yüzyil Avrupa üniversitelerinde öğretildiği big nina Aristotelesçi yaklagim egemendir, kozmolog ya da miyle yer almıştır. (IV) Aristoteles fiziğinin ilkelerini açıkça savunduğu bu yapıtlarını Argimet fiziğinin belli bir yoru muna dayandırmiştir. (V) Galileo'nun ilk dönemlerde yazdığı La Bilancetta (Küçük Denge) adlı yapıtı Arşimet'in kavrayış biçim ve tekniklerinden esinlenif, (VI) dalileo'nun Pisa Üniversitesi matematik kürsüsüne profesör olarak kabul edilmesini sağlayan bu yapitin ana konusu suya daldırılan katı cisimlerin ağırlık merkezleridir. (VII) Galileo'nun ilk Italyanca çalışması olan bu eser, günümüz fiziğinde hidrostatik (sıvıların dengesi) olarak bilinen alanla ilgilidir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV DYV EVI 6. (1) Son yıllarda geliştirilen emniyet sistemleri sayesinde demiryolu kazaları daha da azalma eğiliminde. (II) Demir- volu kazaları, beni kasabamıza bir eğitim vagonunun