Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

O
Hz. Osman'dan sonra Müslümanların çoğunun isteğiyle
halifeliğe Hz. Muhammed'in damadı Hz. Ali getirilmiştir.
Ancak Emevi ailesi üyeleri Hz. Osman'ı öldürenleri
yakalayıp cezalandırmadığını söyleyerek onun
halifeliğini kabul etmemiştir. Hz. Ali'nin halifeliğini
tanımayan Emevilere, Hz. Ayşe'nin yanı sıra önde gelen
Müslümanlardan Talha ve Zübeyr de katılmıştır.
Bu durumun aşağıdakilerden hangisi üzerinde etkili
olduğu savunulabilir?
A) Yeni ordugah şehirlerinin kurulması
B) Bağımsız devlet anlayışının korunamaması
C) Fetih hareketlerinin duraksaması
D) Mısır'da bağımsız Türk devletlerinin kurulması
E) Bizans'ın İslam Devleti üzerine sefere çıkması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
O Hz. Osman'dan sonra Müslümanların çoğunun isteğiyle halifeliğe Hz. Muhammed'in damadı Hz. Ali getirilmiştir. Ancak Emevi ailesi üyeleri Hz. Osman'ı öldürenleri yakalayıp cezalandırmadığını söyleyerek onun halifeliğini kabul etmemiştir. Hz. Ali'nin halifeliğini tanımayan Emevilere, Hz. Ayşe'nin yanı sıra önde gelen Müslümanlardan Talha ve Zübeyr de katılmıştır. Bu durumun aşağıdakilerden hangisi üzerinde etkili olduğu savunulabilir? A) Yeni ordugah şehirlerinin kurulması B) Bağımsız devlet anlayışının korunamaması C) Fetih hareketlerinin duraksaması D) Mısır'da bağımsız Türk devletlerinin kurulması E) Bizans'ın İslam Devleti üzerine sefere çıkması
33. Bilim insanlarına göre en eski dövme bulgusu MÖ 8000
yıllarına tekabül ediyor. Bugün bildiğimiz anlamı ile
estetik bir ifade tarzı hâline gelene kadar dövme, pek
çok farklı anlam ifade etmiştir insanlık için. İlk insanlar;
kimi zaman avları, düşmanları ya da rakiplerini
korkutmak için, kimi zaman bedenlerine hastalıkların
girmesini engellediğine inandıkları için vücutlarına
müdahale etmişler. Kimi kültürlerde, kötü insanları
toplumdan dışlamak için kullanılan dövmeler; başka bir
toplumda soyluların simgelerinden biri olabilmiş. İlkel
kabilelerde kabilenin simgesi ya da totemi olabilen
dövmeler, Roma gibi imparatorluklarda kölelerin kime
ait olduğunu gösteren birer mülk belgesi hâlini almış.
Antropolog Strauss, Maori yerlilerinin dövmelerinden
söz ederken "Dövme, yalnızca bedene bir resim
işlemek değil; grubun bütün geleneklerini ve felsefesini
zihne kazımaktır." demiş.
Bu parçada dövme ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
hakkında bir bilgi yoktur?
A) Ortaya çıkışı
Kullanım amaçları
B) Günümüzdeki işlevi
XK
Yapmiş şekil
Kültürel işlevi
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. Bilim insanlarına göre en eski dövme bulgusu MÖ 8000 yıllarına tekabül ediyor. Bugün bildiğimiz anlamı ile estetik bir ifade tarzı hâline gelene kadar dövme, pek çok farklı anlam ifade etmiştir insanlık için. İlk insanlar; kimi zaman avları, düşmanları ya da rakiplerini korkutmak için, kimi zaman bedenlerine hastalıkların girmesini engellediğine inandıkları için vücutlarına müdahale etmişler. Kimi kültürlerde, kötü insanları toplumdan dışlamak için kullanılan dövmeler; başka bir toplumda soyluların simgelerinden biri olabilmiş. İlkel kabilelerde kabilenin simgesi ya da totemi olabilen dövmeler, Roma gibi imparatorluklarda kölelerin kime ait olduğunu gösteren birer mülk belgesi hâlini almış. Antropolog Strauss, Maori yerlilerinin dövmelerinden söz ederken "Dövme, yalnızca bedene bir resim işlemek değil; grubun bütün geleneklerini ve felsefesini zihne kazımaktır." demiş. Bu parçada dövme ile ilgili aşağıdakilerden hangisi hakkında bir bilgi yoktur? A) Ortaya çıkışı Kullanım amaçları B) Günümüzdeki işlevi XK Yapmiş şekil Kültürel işlevi E
AAA
a
nin
k
ut
TYT DENEME SINAVI 04
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Otobiyografiler, çoğu zaman devrine ve onu kaleme
alan şaire/yazara/sanatçıya dair sunduğu perspektiflerle
dikkat çeken kitaplardır. Kişinin kendisi, yakın çevresi
ve ilgili olduğu alana dair yorumları; otobiyografilerin
en dikkat çeken yanı, aynı zamanda bu türü özel kılan
yönüdür. Bu anlamda otobiyografilerin dünyada da
Türkiye'de de ciddi bir karşılık bulduğu söylenebilir. Öte
taraftan bu tür metinlerin karşılaştığı sorunlardan biri
onu kaleme alan kişinin ciddiyeti, meselelere yaklaşımı
ve ortaya koyduğu bakış açısıyla ilgilidir. Bu tür metinler
genellikle üzerinde titizlikle durulduğu ve birçok defa
elden geçtiği için zamanla kişiden uzaklaşır, ciddi bir
metin hâlini alır. Bu da elbette yazar ile onun gerçek
yaşantısı arasındaki mesafenin de artmasına neden
olur. Bu tür bir sorunun da (Elbette buna bir üslup tercihi
de denebilir.) okurla metin arasına belirli setler çektiğini
söylemek mümkün.
39. Bu parçada altı çizili sözden otobiyografiyle ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Gerçek yaşamı yansıtır.
B) Anlattıklarına itiraz edilemez.
Yazarları birbirine mesafelidir.
D) Çoğunlukla sorunlara yol açabilir.
E) Tarihsel bir belge sayılamaz.
40. Bu parçaya göre, otobiyografilerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
AÇeşitli bakış açıları kazandırma gücüne sahiptir.
bir dille kaleme alınır.
0 atm
esind
vor
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AAA a nin k ut TYT DENEME SINAVI 04 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Otobiyografiler, çoğu zaman devrine ve onu kaleme alan şaire/yazara/sanatçıya dair sunduğu perspektiflerle dikkat çeken kitaplardır. Kişinin kendisi, yakın çevresi ve ilgili olduğu alana dair yorumları; otobiyografilerin en dikkat çeken yanı, aynı zamanda bu türü özel kılan yönüdür. Bu anlamda otobiyografilerin dünyada da Türkiye'de de ciddi bir karşılık bulduğu söylenebilir. Öte taraftan bu tür metinlerin karşılaştığı sorunlardan biri onu kaleme alan kişinin ciddiyeti, meselelere yaklaşımı ve ortaya koyduğu bakış açısıyla ilgilidir. Bu tür metinler genellikle üzerinde titizlikle durulduğu ve birçok defa elden geçtiği için zamanla kişiden uzaklaşır, ciddi bir metin hâlini alır. Bu da elbette yazar ile onun gerçek yaşantısı arasındaki mesafenin de artmasına neden olur. Bu tür bir sorunun da (Elbette buna bir üslup tercihi de denebilir.) okurla metin arasına belirli setler çektiğini söylemek mümkün. 39. Bu parçada altı çizili sözden otobiyografiyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Gerçek yaşamı yansıtır. B) Anlattıklarına itiraz edilemez. Yazarları birbirine mesafelidir. D) Çoğunlukla sorunlara yol açabilir. E) Tarihsel bir belge sayılamaz. 40. Bu parçaya göre, otobiyografilerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AÇeşitli bakış açıları kazandırma gücüne sahiptir. bir dille kaleme alınır. 0 atm esind vor
A
ÇAP/AYT-2 Türk Dili ve Edebiyatı
Sosyal Bilimler-1 Testi
Öğrenmeyi çoğu zaman ayrıştırarak yapıyoruz. Ama
sonrasında bütünleştirmeden ogrenmeyi gerçekten ta-
mamlamak pek olası değil. Bütünleştirme yapmadan
gerçek dönüşümler sağlamak bir hayalden ibarettir.
Dili düşünün. Bir bebeğin konuşmayı öğrenme yolcu-
luğunda yaptığı ilk şeyler doğrudan ayrıştırmayla ilgili-
dir. İnsan sesiyle diğer sesleri ayırmayı öğrenir/Tani-
dığı insanların seslerini ayırt etmeyi öğrenir. O seslerin
içindeki boşlukları yakalayarak kelime ve cümle fre-
kanslarını anlamaya başlar. Kelimeleri sıklığına göre
yakalayıp daha sık kullanılan önemli kelimeleri diğer
kelimelerden ayrıştırmayı öğrenin Öncül çalışmalar
Ghep ayrıştırmayla ilgilidir. Ama sürekli ayrıştırma mo-
dunda sabitlenirse elinde binlerce parça öylece kalive-
rir çünkü gerçekten öğrenmesi için bütünleştirmeyi de
bilmesi gerekir.
3.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı-
labilir?
A) İnsan sesiyle diğer sesleri ayırabilen bir bebek
konuşmayı da mutlaka öğrenecektir.
B) Dil öğrenmek için önemli kelimelerin ayrıştırılarak
tekrar edilmesi gerekmektedir.
C) Tam öğrenme öğrendiklerimizi duygu, düşünce ve
yaşamımızla birleştirdiğimiz zaman gerçekleşir.
D Öğrenme yaşamda geçici değişiklikler yaratırken
gerçek öğrenme yaşamı tamamen değiştirir.
E) İnsan öğrenme sürecinde ne kadar etkin olursa öğ-
renme o oranda kalıcı hâle gelir.
Fiziksel d
Arkadaşla
içiyoruz.
tanışmak
de herha
takip ett
sini, hat
profili de
kendisin
Bu kişiy
insanla
DID orada s
lattıkla
4.
CAP
yine ki
isterse
sinde
de yar
baktığ
riyla e
rebiliy
Bu p
hang
A) S
O
B) F
C
C) S
D)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A ÇAP/AYT-2 Türk Dili ve Edebiyatı Sosyal Bilimler-1 Testi Öğrenmeyi çoğu zaman ayrıştırarak yapıyoruz. Ama sonrasında bütünleştirmeden ogrenmeyi gerçekten ta- mamlamak pek olası değil. Bütünleştirme yapmadan gerçek dönüşümler sağlamak bir hayalden ibarettir. Dili düşünün. Bir bebeğin konuşmayı öğrenme yolcu- luğunda yaptığı ilk şeyler doğrudan ayrıştırmayla ilgili- dir. İnsan sesiyle diğer sesleri ayırmayı öğrenir/Tani- dığı insanların seslerini ayırt etmeyi öğrenir. O seslerin içindeki boşlukları yakalayarak kelime ve cümle fre- kanslarını anlamaya başlar. Kelimeleri sıklığına göre yakalayıp daha sık kullanılan önemli kelimeleri diğer kelimelerden ayrıştırmayı öğrenin Öncül çalışmalar Ghep ayrıştırmayla ilgilidir. Ama sürekli ayrıştırma mo- dunda sabitlenirse elinde binlerce parça öylece kalive- rir çünkü gerçekten öğrenmesi için bütünleştirmeyi de bilmesi gerekir. 3. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı- labilir? A) İnsan sesiyle diğer sesleri ayırabilen bir bebek konuşmayı da mutlaka öğrenecektir. B) Dil öğrenmek için önemli kelimelerin ayrıştırılarak tekrar edilmesi gerekmektedir. C) Tam öğrenme öğrendiklerimizi duygu, düşünce ve yaşamımızla birleştirdiğimiz zaman gerçekleşir. D Öğrenme yaşamda geçici değişiklikler yaratırken gerçek öğrenme yaşamı tamamen değiştirir. E) İnsan öğrenme sürecinde ne kadar etkin olursa öğ- renme o oranda kalıcı hâle gelir. Fiziksel d Arkadaşla içiyoruz. tanışmak de herha takip ett sini, hat profili de kendisin Bu kişiy insanla DID orada s lattıkla 4. CAP yine ki isterse sinde de yar baktığ riyla e rebiliy Bu p hang A) S O B) F C C) S D)
2020-TYT/Türkçe
27. Birçok kişiyle diyaloğu olan ve iletişim hâlinde bulu
nan kişilerin sosyal çevresi olduğunu sanırız. Kim
seyle görüşmeyen kişilerin de asosyal olduğunu
düşünürüz. Bir baba veya annenin evde çocuklarıyla
geçirecekleri 2 saatlik dilimde bilgisayar, TV, telefon
meşguliyeti arasında iletişimleri sadece "Bugün nasıl
geçti?"de kalıyorsa bu, o ailenin asosyal olduğunu
gösterir. Sosyal çevresi ile iletişimini kesmiş, içine
kapanmış ve kimse ile görüşmeyen kişilere halk ara-
sında "asosyal kişi" denir. Asosyalliğin tanımı her ne
kadar bu şekilde yapılıyor olsa da psikolojide asosyal
kişilik bozukluğunun tanımı, kişinin sosyal çevresi ile
yeterince ve kaliteli bir etkileşim içinde bulunamama-
si diye de ifade edilebilir.
Bu parçadan hareketle
1. Sözleşip buluşan arkadaşların oturdukları ka-
fede birbirleriyle değil telefonlarıyla ilgilenme-
leri
II. Ev gezmesine giden ailelerin konuşmak yeri-
ne o gün televizyonda dönen diziyi izlemeleri
III. Bir araya gelen arkadaşların internet kafeye
oturup birlikte interaktif oyun oynamaları
durumlarından hangileri asosyallik olarak örnek-
lenebilir?
A) Yalnız !
B) Yalnız II
D) II ve III
C) I ve II
E) I, II ve III
29
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2020-TYT/Türkçe 27. Birçok kişiyle diyaloğu olan ve iletişim hâlinde bulu nan kişilerin sosyal çevresi olduğunu sanırız. Kim seyle görüşmeyen kişilerin de asosyal olduğunu düşünürüz. Bir baba veya annenin evde çocuklarıyla geçirecekleri 2 saatlik dilimde bilgisayar, TV, telefon meşguliyeti arasında iletişimleri sadece "Bugün nasıl geçti?"de kalıyorsa bu, o ailenin asosyal olduğunu gösterir. Sosyal çevresi ile iletişimini kesmiş, içine kapanmış ve kimse ile görüşmeyen kişilere halk ara- sında "asosyal kişi" denir. Asosyalliğin tanımı her ne kadar bu şekilde yapılıyor olsa da psikolojide asosyal kişilik bozukluğunun tanımı, kişinin sosyal çevresi ile yeterince ve kaliteli bir etkileşim içinde bulunamama- si diye de ifade edilebilir. Bu parçadan hareketle 1. Sözleşip buluşan arkadaşların oturdukları ka- fede birbirleriyle değil telefonlarıyla ilgilenme- leri II. Ev gezmesine giden ailelerin konuşmak yeri- ne o gün televizyonda dönen diziyi izlemeleri III. Bir araya gelen arkadaşların internet kafeye oturup birlikte interaktif oyun oynamaları durumlarından hangileri asosyallik olarak örnek- lenebilir? A) Yalnız ! B) Yalnız II D) II ve III C) I ve II E) I, II ve III 29
TY
28. Psikoloji alanında yürütülen çalışmalarla insan davranışlarını ve
zihinsel süreçlerini tanımlamak, açıklamak, tahmin etmek ve va-
nilan sonuçlardan yararlanarak insanlık yararına düzenlemeler
yapmak asıl amaçtır. Ebbinghaus'un ifadesiyle "geçmişi uzun
ama tarihi kisa" olan psikoloji, giderek daha karmaşık gözüken
insan özelliklerini mercek altına almakta ancak bunu yaparken
kendini diğer dallardan ayıran kontrollü ve sistematik olarak yü-
rütülen gözlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Psikoloji biliminin gelişmesi için daha çok uzun bir sürece ve
araştırmalara ihtiyaç vardır.
B) Bir bilim dalı olarak psikolojinin insanı uzun süre mercek al-
tina alması gerekmektedir.
C) insanın zihinsel süreci, psikoloji biliminin açıklayamayacağı
karmaşıklıktadır.
D) Psikolojinin yeni bir bilim dalı olmasına rağmen insan psiko-
lojisi, insanlıkla yaşıttır.
E) Psikoloji çalışmalarından elde edilen veriler diğer bilim dal-
larında da kullanılmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TY 28. Psikoloji alanında yürütülen çalışmalarla insan davranışlarını ve zihinsel süreçlerini tanımlamak, açıklamak, tahmin etmek ve va- nilan sonuçlardan yararlanarak insanlık yararına düzenlemeler yapmak asıl amaçtır. Ebbinghaus'un ifadesiyle "geçmişi uzun ama tarihi kisa" olan psikoloji, giderek daha karmaşık gözüken insan özelliklerini mercek altına almakta ancak bunu yaparken kendini diğer dallardan ayıran kontrollü ve sistematik olarak yü- rütülen gözlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Psikoloji biliminin gelişmesi için daha çok uzun bir sürece ve araştırmalara ihtiyaç vardır. B) Bir bilim dalı olarak psikolojinin insanı uzun süre mercek al- tina alması gerekmektedir. C) insanın zihinsel süreci, psikoloji biliminin açıklayamayacağı karmaşıklıktadır. D) Psikolojinin yeni bir bilim dalı olmasına rağmen insan psiko- lojisi, insanlıkla yaşıttır. E) Psikoloji çalışmalarından elde edilen veriler diğer bilim dal- larında da kullanılmalıdır.
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Mükemmel anne-baba olmaya çalışmak ebeveynlerin
kendilerine yaptığı haksızlıktır. Çünkü anne babala-
nin çocuk gelişimiyle ilgili her şeyi bilmeleri bekle-
nemez. Annenin, annelik rolünü yerine getirmesiyle
ilgili kendine duyduğu güven önemlidir ve çocuğu
ile iletişimini etkiler. Anne-babalik rolüne güvenme-
yen ebeveynler sık sık çocuğa bakma ve onu eğitme
biçimlerini değiştirirler ya da hiçbir esneklik göster-
meden hareket ederler. Bu tür tutumlar çocuklarda
güvensizliğe neden olur. Birçok ebeveyn ideal an-
ne-baba olmak için bazı yollara başvurur ve bu du-
rum zaman zaman doğallığın yitirilmesine neden
olabilir. İnternetten yapılan araştırmalar, çocuk eği-
timi için okunan kitaplar vb. pek çok yol... Okumak,
araştırmak, fikir almak tabii ki yanlış değildir ama
önemli olan anne baba olarak doğal olabilmektir.
39. Bu parçadan hareketle aşağıdaki davranışlardan
hangisi anne babaların doğal olmayan davranış-
ları arasında sayılabilir?
A) Tuvalet eğitimini tamamlamış olmasına rağmen
tuvaletinin geldiğini haber vermeyen bir çocuğa,
babasının birden kızması
B) Ödevini yapmayan çocuğunu cezalandıracağını
söyleyen bir babanın keyifli bir gününde olduğu
için ceza vermekten vazgeçmesi
pC) Çocuğunun yeni doğan kardeşini kıskanmasın-
dan kaynaklanan bebek gibi konuşması durumu-
na annesinin gülerek tepki vermesi
Ankara Yayıncılık
D) Teknolojik aygıtların çocuklara zarar verdiğini
okuyan bir annenin çocuğunu bunlardan tama-
men arındırılmış bir ortamda bulundurması
E) Hayvancılıkla geçinen bir ailede babanın, çocuk-
larına hayvanlarla nasıl iletişim kuracaklarını gös-
termeye başlaması
A) Köt
ma
B) Bir
rur
lid
C) Ba
ma
ha
D) G
gu
ra
E) G
d
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Mükemmel anne-baba olmaya çalışmak ebeveynlerin kendilerine yaptığı haksızlıktır. Çünkü anne babala- nin çocuk gelişimiyle ilgili her şeyi bilmeleri bekle- nemez. Annenin, annelik rolünü yerine getirmesiyle ilgili kendine duyduğu güven önemlidir ve çocuğu ile iletişimini etkiler. Anne-babalik rolüne güvenme- yen ebeveynler sık sık çocuğa bakma ve onu eğitme biçimlerini değiştirirler ya da hiçbir esneklik göster- meden hareket ederler. Bu tür tutumlar çocuklarda güvensizliğe neden olur. Birçok ebeveyn ideal an- ne-baba olmak için bazı yollara başvurur ve bu du- rum zaman zaman doğallığın yitirilmesine neden olabilir. İnternetten yapılan araştırmalar, çocuk eği- timi için okunan kitaplar vb. pek çok yol... Okumak, araştırmak, fikir almak tabii ki yanlış değildir ama önemli olan anne baba olarak doğal olabilmektir. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdaki davranışlardan hangisi anne babaların doğal olmayan davranış- ları arasında sayılabilir? A) Tuvalet eğitimini tamamlamış olmasına rağmen tuvaletinin geldiğini haber vermeyen bir çocuğa, babasının birden kızması B) Ödevini yapmayan çocuğunu cezalandıracağını söyleyen bir babanın keyifli bir gününde olduğu için ceza vermekten vazgeçmesi pC) Çocuğunun yeni doğan kardeşini kıskanmasın- dan kaynaklanan bebek gibi konuşması durumu- na annesinin gülerek tepki vermesi Ankara Yayıncılık D) Teknolojik aygıtların çocuklara zarar verdiğini okuyan bir annenin çocuğunu bunlardan tama- men arındırılmış bir ortamda bulundurması E) Hayvancılıkla geçinen bir ailede babanın, çocuk- larına hayvanlarla nasıl iletişim kuracaklarını gös- termeye başlaması A) Köt ma B) Bir rur lid C) Ba ma ha D) G gu ra E) G d
15. (1) Genel çizgileriyle Türk evi; zemin katı taş duvarlı,
birinci katı tahta hatıllar arasına yerleştirilen
kerpiçlerle-tuğlalarla örülmüş bir yapıdır./(II) Zemin katta,
"elibelinde" adı verilen verevine yerleştirilmiş dayaklarla
desteklenen çıkmalar vardır. (III) Pencereler birinci katta
ya hiç yer almaz ya da kafesler veya tahta kepenklerle
küçültülmüş olur. (IV) Bazı evlerde sokağa bakan en dış
kapı, içerinin ve dışarının görülmesine izin vermeyen
penceresiz yüksekçe taş duvarların çevrelediği bir dış
bahçeye açılır. (V) Bu kapının hemen bitiminde evin
avlusuna açılan ikinci bir kapı bulunur. (VI) Cümle kapısı,
çoğunlukla içinde bir kuyu bulunan, taşla kaplı, nadiren de
toprak olan avluya veya taşlığa çıkmak içindir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Betimleme yapılmıştır.
B) Açıklamadan yararlanılmıştır.
Örnek verilmiştir.
Nesnellik söz konusudur.
E) Beetme yapılmıştır.
DGS - 2014
Cevan C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. (1) Genel çizgileriyle Türk evi; zemin katı taş duvarlı, birinci katı tahta hatıllar arasına yerleştirilen kerpiçlerle-tuğlalarla örülmüş bir yapıdır./(II) Zemin katta, "elibelinde" adı verilen verevine yerleştirilmiş dayaklarla desteklenen çıkmalar vardır. (III) Pencereler birinci katta ya hiç yer almaz ya da kafesler veya tahta kepenklerle küçültülmüş olur. (IV) Bazı evlerde sokağa bakan en dış kapı, içerinin ve dışarının görülmesine izin vermeyen penceresiz yüksekçe taş duvarların çevrelediği bir dış bahçeye açılır. (V) Bu kapının hemen bitiminde evin avlusuna açılan ikinci bir kapı bulunur. (VI) Cümle kapısı, çoğunlukla içinde bir kuyu bulunan, taşla kaplı, nadiren de toprak olan avluya veya taşlığa çıkmak içindir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Betimleme yapılmıştır. B) Açıklamadan yararlanılmıştır. Örnek verilmiştir. Nesnellik söz konusudur. E) Beetme yapılmıştır. DGS - 2014 Cevan C
Gazeteler yakın ve uzak geçmişin ya da günün haber ve
olaylarının verilmesinde, kanaat ve fikirlerin geniş halk
kitlelerine ulaştırılmasında, ülkenin ana davaları üzerinde
halkın dikkatini toplamada ve okurlarının genel kültürlerini
artırmada son derece önemli rol oynamaktadır. Bu işle-
vinin yanı sıra gazetelerin çeşitli mal ve hizmetlerin tanı-
tımında ve duyurulmasında kullanıldıkları ve bu amaçla
takip edildikleri de bir gerçektir. Lippmann'ın, gazeteleri
herkesin her gün okuduğu tek kitap diye nitelemesi de ga-
zetenin insanoğlunun hayatındaki yerine işaret etmektedir.
Bu parçaya göre,
I. Edebî nitelikli yazıları barındırdığı
II. Toplumun dikkatini önemli meselelere çektiği
I. Tarihî ve güncel olayları geniş kitlelere duyurduğu
yukarıdakilerden hangileri gazetenin özelliklerinden
biri değildir?
A) Yalnız II
D) I ve II
B) Yalnız I
E) II ve III
C) Yalnız
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Gazeteler yakın ve uzak geçmişin ya da günün haber ve olaylarının verilmesinde, kanaat ve fikirlerin geniş halk kitlelerine ulaştırılmasında, ülkenin ana davaları üzerinde halkın dikkatini toplamada ve okurlarının genel kültürlerini artırmada son derece önemli rol oynamaktadır. Bu işle- vinin yanı sıra gazetelerin çeşitli mal ve hizmetlerin tanı- tımında ve duyurulmasında kullanıldıkları ve bu amaçla takip edildikleri de bir gerçektir. Lippmann'ın, gazeteleri herkesin her gün okuduğu tek kitap diye nitelemesi de ga- zetenin insanoğlunun hayatındaki yerine işaret etmektedir. Bu parçaya göre, I. Edebî nitelikli yazıları barındırdığı II. Toplumun dikkatini önemli meselelere çektiği I. Tarihî ve güncel olayları geniş kitlelere duyurduğu yukarıdakilerden hangileri gazetenin özelliklerinden biri değildir? A) Yalnız II D) I ve II B) Yalnız I E) II ve III C) Yalnız
gibi
e
B
12
C)Kararli davranma
D) Azimli olmak
EUmudunu kaybetmemek
32. Eyjafjallajökull Yanardağı, 1821 yılından sonra yaklaşık 200
yıllık sessizliğin ardından ilk olarak 20 Mart'ta, aynı adlı
buzulu yararak lav püskürtmeye başlamıştı. Yanardağda ikinci
bir patlamanın ardından oluşan kül bulutu görüş mesafesini
engelleyince önce uçakların İzlanda üzerinden geçişi
yasaklandı. İzlanda'nın ardından benzer önlemlere Norveç ve
İskoçya da başvurdu. Norveçli yetkililer, kuzeyde Bodoe ile
Tromsö arasındaki hava sahasının kapatılabileceğini duyurdu.
Önlemin daha güneydeki Trondheim'e doğru genişletilmesinin
gündemde olduğu belirtildi. İzlandalı uzmanlar, atmosferde
hızla yayılan kül bulutunun bugün İsveç, Finlandiya, Rusya,
İngiltere ve Danimarka'da uçuşları engellemesini beklediklerini
açıkladılar.
Bu parçada İzlanda'da bulunan Eyjafjallajökull
Yanardağı'nın patlamasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Hava trafiğindeki etkilerine
B)Birçok yerde aynı anda yapılan benzer değişikliklere
Atmosferde oluşturduğu farklılığa
D) Hissedildiği bölgelerde alınan tedbirlere
E) Neden olabileceği bazı olumsuzluklara
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
gibi e B 12 C)Kararli davranma D) Azimli olmak EUmudunu kaybetmemek 32. Eyjafjallajökull Yanardağı, 1821 yılından sonra yaklaşık 200 yıllık sessizliğin ardından ilk olarak 20 Mart'ta, aynı adlı buzulu yararak lav püskürtmeye başlamıştı. Yanardağda ikinci bir patlamanın ardından oluşan kül bulutu görüş mesafesini engelleyince önce uçakların İzlanda üzerinden geçişi yasaklandı. İzlanda'nın ardından benzer önlemlere Norveç ve İskoçya da başvurdu. Norveçli yetkililer, kuzeyde Bodoe ile Tromsö arasındaki hava sahasının kapatılabileceğini duyurdu. Önlemin daha güneydeki Trondheim'e doğru genişletilmesinin gündemde olduğu belirtildi. İzlandalı uzmanlar, atmosferde hızla yayılan kül bulutunun bugün İsveç, Finlandiya, Rusya, İngiltere ve Danimarka'da uçuşları engellemesini beklediklerini açıkladılar. Bu parçada İzlanda'da bulunan Eyjafjallajökull Yanardağı'nın patlamasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Hava trafiğindeki etkilerine B)Birçok yerde aynı anda yapılan benzer değişikliklere Atmosferde oluşturduğu farklılığa D) Hissedildiği bölgelerde alınan tedbirlere E) Neden olabileceği bazı olumsuzluklara Diğer sayfaya geçiniz.
TYT/TÜRKÇE
26. Yeni bir şairi biz dille öğreniyoruz. Peki şair bu dili
nereden buluyor? Geleneksel dilleri öğrenmiş olmasından
ama sonrasında yeni, ayrı bir dil ortaya koyarak... Ben,
kendi edebiyatımızı elbette iyice okudum. Hatta ilk
şiirlerimde Nâzım Hikmet'in etkisi oldu, daha sonra da
Ahmet Haşim'in. Özellikle de Ahmet Haşim'in etkisi
büyüktür. Ama benim şiirimle Ahmet Haşim'in şiirlerini ayrı
ayrı yerlere koyabilirsiniz. Bu etki, onu taklit ettiğim anlamına
gelmez. Ahmet Haşim'in dünyası, beni çok ilgilendirmiştir
ve ben de öyle bir dünya kurmaya çalışmışımdır. Bunun
için kendi dünyamızın dışındaki isimlerin şiirlerini, yabancı
dilleri merak ettim ve yabancı dilde yazılan şiirleri okumaya
başladım. Öğrenmeye çalıştım. Böylece Türk şiirinde daha
önce gidilmemiş yerleri denedim. Eğer dikkat ederseniz
benim şiirim, avangard [öncü] bir şiirdir. Gelenekle hiç
alakası yoktur. Bu avangardlık dünya şiirini iyice öğrenmem
sonucu oldu. Çünkü şairlere, dünyadaki şiirlere bakmadan,
insan bir yerlere gelemez. Önce önümdekilere bakıyorum,
Önümdekileri öğreniyorum, ondan sonra başka kaynaklara
sokuluyorum. Benim Türk şiirindeki yapılarla ve konularla
çok uzaktan ilgim vardır ve elimden geldiğince dünya şiirinin
çizgilerini belirtmek istemişimdir.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şairin
düşüncesi olabilir?
A) Sadece kendinden önce yazılanları özümseyen bir şair
kendi şiir anlayışını ortaya koyar.
B) Şair, sadece toplumda adı duyulmuş şairleri sürekli
okursa kendi şiirini zenginleştirir.
C) Geniş okur kitlelerince sürekli alkışlanan bir şair,
sanatında gelişim gösteremez.
D) Geniş kitlelerce takdir edilmek isteyen bir şair, şiirin
kurallarına sıkı sıkıya uymak zorunda değildir.
E) Şairleri ve şiir dünyasını tanıyarak yeni bir şiir dili bulan
bir şair, sanatında özgün ve özeldir.
27. İstifleme
kişinin sa
panik duy
vardır ve
olan şeyle
tarihi geç
hastalığı c
için bir sü
ciddi sıkın
kompülsif
hastalığı
yaşarlar.
kokular o
onlarda c
uyarsa da
dolayı aill
Bu parça
aşağıda
A) Eşyal
rahats
B) Çok c
C) Bağı
karşı
D) Yakı
bağı
E) Bu h
orta
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜRKÇE 26. Yeni bir şairi biz dille öğreniyoruz. Peki şair bu dili nereden buluyor? Geleneksel dilleri öğrenmiş olmasından ama sonrasında yeni, ayrı bir dil ortaya koyarak... Ben, kendi edebiyatımızı elbette iyice okudum. Hatta ilk şiirlerimde Nâzım Hikmet'in etkisi oldu, daha sonra da Ahmet Haşim'in. Özellikle de Ahmet Haşim'in etkisi büyüktür. Ama benim şiirimle Ahmet Haşim'in şiirlerini ayrı ayrı yerlere koyabilirsiniz. Bu etki, onu taklit ettiğim anlamına gelmez. Ahmet Haşim'in dünyası, beni çok ilgilendirmiştir ve ben de öyle bir dünya kurmaya çalışmışımdır. Bunun için kendi dünyamızın dışındaki isimlerin şiirlerini, yabancı dilleri merak ettim ve yabancı dilde yazılan şiirleri okumaya başladım. Öğrenmeye çalıştım. Böylece Türk şiirinde daha önce gidilmemiş yerleri denedim. Eğer dikkat ederseniz benim şiirim, avangard [öncü] bir şiirdir. Gelenekle hiç alakası yoktur. Bu avangardlık dünya şiirini iyice öğrenmem sonucu oldu. Çünkü şairlere, dünyadaki şiirlere bakmadan, insan bir yerlere gelemez. Önce önümdekilere bakıyorum, Önümdekileri öğreniyorum, ondan sonra başka kaynaklara sokuluyorum. Benim Türk şiirindeki yapılarla ve konularla çok uzaktan ilgim vardır ve elimden geldiğince dünya şiirinin çizgilerini belirtmek istemişimdir. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şairin düşüncesi olabilir? A) Sadece kendinden önce yazılanları özümseyen bir şair kendi şiir anlayışını ortaya koyar. B) Şair, sadece toplumda adı duyulmuş şairleri sürekli okursa kendi şiirini zenginleştirir. C) Geniş okur kitlelerince sürekli alkışlanan bir şair, sanatında gelişim gösteremez. D) Geniş kitlelerce takdir edilmek isteyen bir şair, şiirin kurallarına sıkı sıkıya uymak zorunda değildir. E) Şairleri ve şiir dünyasını tanıyarak yeni bir şiir dili bulan bir şair, sanatında özgün ve özeldir. 27. İstifleme kişinin sa panik duy vardır ve olan şeyle tarihi geç hastalığı c için bir sü ciddi sıkın kompülsif hastalığı yaşarlar. kokular o onlarda c uyarsa da dolayı aill Bu parça aşağıda A) Eşyal rahats B) Çok c C) Bağı karşı D) Yakı bağı E) Bu h orta
OX1 LTE *
11:56 AM
(1) Sanat, kişisel bir uğraş ve üretim olmasına karşın
toplumsal bir öze sahiptir çünkü sanatın oluşumundaki
etken faktörler toplumsaldır. (II) Sanatın ortaya çıkışında
birer kaynak olarak görülen dit, kimlik, inanç, düşünce,
teknik gibi aktörler toplumsal özellikleriyle var olur ve bir
toplum ortamında varlık kazanıp gelişir. (H) Sanatın var
olma koşullarından biri ve belki de en önemlisi
toplumdur. (IV) Bu açıdan sanat bir toplumun dili olarak
ortaya çıkar ve ait olduğu topluma dair önemli bir
referans kaynağı olarak işlev görür. (V) Bu da gösteriyor
ki sanat toplumdan bağımsız bir şekilde ortaya çıkıp
ayakta kalamaz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi
aynı düşünceyi aktarmaktadır
A) I ve Il
B) Lve-V
D) III ve V
E) IV Ve V
GIl ve V
%140
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
OX1 LTE * 11:56 AM (1) Sanat, kişisel bir uğraş ve üretim olmasına karşın toplumsal bir öze sahiptir çünkü sanatın oluşumundaki etken faktörler toplumsaldır. (II) Sanatın ortaya çıkışında birer kaynak olarak görülen dit, kimlik, inanç, düşünce, teknik gibi aktörler toplumsal özellikleriyle var olur ve bir toplum ortamında varlık kazanıp gelişir. (H) Sanatın var olma koşullarından biri ve belki de en önemlisi toplumdur. (IV) Bu açıdan sanat bir toplumun dili olarak ortaya çıkar ve ait olduğu topluma dair önemli bir referans kaynağı olarak işlev görür. (V) Bu da gösteriyor ki sanat toplumdan bağımsız bir şekilde ortaya çıkıp ayakta kalamaz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır A) I ve Il B) Lve-V D) III ve V E) IV Ve V GIl ve V %140
dir.
in
m
LİMİT YAYINLARI
DENEME 05
33. Yaşını başını almış, olgunluğunun zirvesindeydi ama
çocuksu tarafını kaybetmemişti. İnsan ilişkilerinde son
derece ölçülü, bir o kadar da özgürdü. Etkileyici bir
kişilik, gözlemci bir dimağdı. Yazın dünyasındaki
eserleri, hayatının doğal yansımasıydı. Kurduğu
cümleleri mantık süzgecinden geçirmekte mahirdi. Her
anını dolu dolu geçirir, yaptıklarının kişiliğini
gölgelemesine müsaade etmezdi. İnsanlarla arasına
kalın duvarlar örenleri, hayatında yok sayardı. Günlük
yazıları geniş çevrelerce takip edilen, yazma
konusunda bitmez tükenmez bir enerji sahibi biriydi.
Bu parçada söz edilen kişiyle ilgili;
I. yazılarının farklı kesimler tarafından benimsendiği,
gerçekçi bir tutum takındığı,
III. kişiliğinin ön planda olmasını öncelediği,
IV. toplumsal değerleri korumada hassas olduğu,
Vkendisini çevresinden soyutladığı
ifadelerinden hangileri söylenemez?
B) I ve IV
3
A) I ve III
D) III ve IV
E) I ve
C) ve Ill
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
dir. in m LİMİT YAYINLARI DENEME 05 33. Yaşını başını almış, olgunluğunun zirvesindeydi ama çocuksu tarafını kaybetmemişti. İnsan ilişkilerinde son derece ölçülü, bir o kadar da özgürdü. Etkileyici bir kişilik, gözlemci bir dimağdı. Yazın dünyasındaki eserleri, hayatının doğal yansımasıydı. Kurduğu cümleleri mantık süzgecinden geçirmekte mahirdi. Her anını dolu dolu geçirir, yaptıklarının kişiliğini gölgelemesine müsaade etmezdi. İnsanlarla arasına kalın duvarlar örenleri, hayatında yok sayardı. Günlük yazıları geniş çevrelerce takip edilen, yazma konusunda bitmez tükenmez bir enerji sahibi biriydi. Bu parçada söz edilen kişiyle ilgili; I. yazılarının farklı kesimler tarafından benimsendiği, gerçekçi bir tutum takındığı, III. kişiliğinin ön planda olmasını öncelediği, IV. toplumsal değerleri korumada hassas olduğu, Vkendisini çevresinden soyutladığı ifadelerinden hangileri söylenemez? B) I ve IV 3 A) I ve III D) III ve IV E) I ve C) ve Ill
- Flaubert'in 19 yaşında yazdığı, ülkemiz
okuru tarafından bilinmeyen novellası
(kısa roman) Kasım, Elif Gökteke'nin titiz
ve akıcı çevirisiyle yayımlandı.
Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıka-
Tilabilecek yargı aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Yazar, 19 yaşından önce roman yaz-
mamıştır.
B) Yazarın Kasım'dan önce dilimize çevri-
len eseri yoktur.
C) Yazarın ilk kez dilimize özenli bir çevi-
risi yapılmıştır.
D) Yazarın okurlarımızca tanınmayan bir
yapıtı yayımlanmıştır.
Xazar,
Yazar,
başarılı bir dil kullanmıştır.
Kasım adlı eserin çevirisinde
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
- Flaubert'in 19 yaşında yazdığı, ülkemiz okuru tarafından bilinmeyen novellası (kısa roman) Kasım, Elif Gökteke'nin titiz ve akıcı çevirisiyle yayımlandı. Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıka- Tilabilecek yargı aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Yazar, 19 yaşından önce roman yaz- mamıştır. B) Yazarın Kasım'dan önce dilimize çevri- len eseri yoktur. C) Yazarın ilk kez dilimize özenli bir çevi- risi yapılmıştır. D) Yazarın okurlarımızca tanınmayan bir yapıtı yayımlanmıştır. Xazar, Yazar, başarılı bir dil kullanmıştır. Kasım adlı eserin çevirisinde
TYT / TÜRKÇE
30. Seyirciye tiyatro kültürü verecek olan yine tiyatrolardır. Gerçi tiyat-
ro bir okuldur ancak bu okulun ve verdiği dersin niteliği, oynanan
oyunların seçimi, sahne düzeni önemlidir. Önemli olan klasikleri
oynamak değildir; önemli olan gösterilerin niteliği çeviri oyunsa
bunun dili, sahne düzeni, üslubu ve yorumu gibi tiyatro adamları-
nın sorumluluğundaki işlerin yerine getirilmesidir. Muhsin Ertuğrul
bir düzineyi aşkın "Hamlet" oynatmış ve oynamıştır ama hiçbirinde
farklı bir çevirinin gerekliliğini düşünmemiş, buna takılmamıştır. Bu
oyunların iyi oynanmış, yorumlanmış olduğunu kabul etmiş olsak
bile Türk seyircisi hiçbir zaman Shakespeare dehasının soluğunu
gerektiği gibi duyamadı, bütün bu gösterimler onlar için seyredil-
mesi doğru ve zorunlu olan bir laf kalabalığından ileriye gitmedi.
Önemli olan sunuştur. Sanatçı iyiyi verdikçe halk bunu nasıl değer-
lendirebileceğini bilir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Halkta tiyatro kültürünün oluşmasında en büyük rol oyuncula-
rındır.
B) Tiyatro, bir yandan eğlendirirken diğer yandan eğiterek insanı
hayata hazırlayan bir okuldur.
C) Çeviri tiyatro eserleri sahneye aktarılırken karakterlerin ruh ve
duygu dünyasının seyirciye geçirilmesi daha önemlidir.
Klasik kabul edilen tiyatroları dilimize uyarlarken sözcük seçi-
minde titiz davranılmalıdır.
32. Ah
od
ve
E) Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunda iz bırakmış, ken-
dinden sonrakilere örnek olmuş bir isimdir.
du
Sa
d
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE 30. Seyirciye tiyatro kültürü verecek olan yine tiyatrolardır. Gerçi tiyat- ro bir okuldur ancak bu okulun ve verdiği dersin niteliği, oynanan oyunların seçimi, sahne düzeni önemlidir. Önemli olan klasikleri oynamak değildir; önemli olan gösterilerin niteliği çeviri oyunsa bunun dili, sahne düzeni, üslubu ve yorumu gibi tiyatro adamları- nın sorumluluğundaki işlerin yerine getirilmesidir. Muhsin Ertuğrul bir düzineyi aşkın "Hamlet" oynatmış ve oynamıştır ama hiçbirinde farklı bir çevirinin gerekliliğini düşünmemiş, buna takılmamıştır. Bu oyunların iyi oynanmış, yorumlanmış olduğunu kabul etmiş olsak bile Türk seyircisi hiçbir zaman Shakespeare dehasının soluğunu gerektiği gibi duyamadı, bütün bu gösterimler onlar için seyredil- mesi doğru ve zorunlu olan bir laf kalabalığından ileriye gitmedi. Önemli olan sunuştur. Sanatçı iyiyi verdikçe halk bunu nasıl değer- lendirebileceğini bilir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Halkta tiyatro kültürünün oluşmasında en büyük rol oyuncula- rındır. B) Tiyatro, bir yandan eğlendirirken diğer yandan eğiterek insanı hayata hazırlayan bir okuldur. C) Çeviri tiyatro eserleri sahneye aktarılırken karakterlerin ruh ve duygu dünyasının seyirciye geçirilmesi daha önemlidir. Klasik kabul edilen tiyatroları dilimize uyarlarken sözcük seçi- minde titiz davranılmalıdır. 32. Ah od ve E) Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunda iz bırakmış, ken- dinden sonrakilere örnek olmuş bir isimdir. du Sa d C
33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Şüphesiz iyi bir bilim
insanı; makalelerinde kendi düşüncelerini geri plana iter,
bilimsel gerçekleri ön plana çıkarır." düşüncesine uzak
düşmektedir?
A) Yerel gerçeklik, cisimlerin fiziksel özelliklerinin ölçüm-
den bağımsız şekilde var olduğunu ve fiziksel etkile-
şimlerin ışıktan daha hızlı iletilemeyeceğini öngören
evrensel bir klasik fizik görüşüdür. Beli teoremi, bu gö-
rüşün kuantum mekaniğinin öngörüleri ile çeliştiğini
söyler.
B) Tatlısu kaynaklanı, iklim değişikliği sebebiyle hızla ısı-
niyor. Üstelik 25 yıla yayılan ölçümlerin sonuçlarına göre
tatlısuların ısınma hızı, okyanuslarınkinden ve atmosfe-
rinkinden çok daha büyüktür.
C) Uruguay'in yenilenebilir enerji stratejisindeki en önemli
noktalardan biri, yenilenebilir enerji kaynaklarını çeşitli
tutmaları yani tek bir kaynağa bel bağlamamalarıdır.
Bu da ülkenin yakın gelecekte inanılmaz bir şekilde
büyüyeceğini ve iyi işlere imza atacağını gösteriyor.
D) Plūton'un bazı bölgeleri karanlık ve çok kraterli gö-
rünüyor, bu da ileri yaş işareti sayılıyor. Bu bölgelerin
renginin, Güneş ışınlarına maruz kalınca tolinler ola-
rak bilinen katranımsı bileşiklere dönüşen donmuş
metandan kaynaklanabileceği düşünülüyor.
E) Güneş'ten başka bir yıldızın yörüngesinde dolanan
gezegenleri öte gezegen olarak adlandırıyoruz. 1988
yılında ilk öte gezegenin keşfinden itibaren 11 Aralık
tarihine kadar 2030 öte gezegen bulundu. Bu geze-
genler 1288 farklı yıldız sisteminde yer almaktadır.
SUPARA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Şüphesiz iyi bir bilim insanı; makalelerinde kendi düşüncelerini geri plana iter, bilimsel gerçekleri ön plana çıkarır." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Yerel gerçeklik, cisimlerin fiziksel özelliklerinin ölçüm- den bağımsız şekilde var olduğunu ve fiziksel etkile- şimlerin ışıktan daha hızlı iletilemeyeceğini öngören evrensel bir klasik fizik görüşüdür. Beli teoremi, bu gö- rüşün kuantum mekaniğinin öngörüleri ile çeliştiğini söyler. B) Tatlısu kaynaklanı, iklim değişikliği sebebiyle hızla ısı- niyor. Üstelik 25 yıla yayılan ölçümlerin sonuçlarına göre tatlısuların ısınma hızı, okyanuslarınkinden ve atmosfe- rinkinden çok daha büyüktür. C) Uruguay'in yenilenebilir enerji stratejisindeki en önemli noktalardan biri, yenilenebilir enerji kaynaklarını çeşitli tutmaları yani tek bir kaynağa bel bağlamamalarıdır. Bu da ülkenin yakın gelecekte inanılmaz bir şekilde büyüyeceğini ve iyi işlere imza atacağını gösteriyor. D) Plūton'un bazı bölgeleri karanlık ve çok kraterli gö- rünüyor, bu da ileri yaş işareti sayılıyor. Bu bölgelerin renginin, Güneş ışınlarına maruz kalınca tolinler ola- rak bilinen katranımsı bileşiklere dönüşen donmuş metandan kaynaklanabileceği düşünülüyor. E) Güneş'ten başka bir yıldızın yörüngesinde dolanan gezegenleri öte gezegen olarak adlandırıyoruz. 1988 yılında ilk öte gezegenin keşfinden itibaren 11 Aralık tarihine kadar 2030 öte gezegen bulundu. Bu geze- genler 1288 farklı yıldız sisteminde yer almaktadır. SUPARA