Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Ne anlatıyor Bekir Yıldız? Köylerden şehirlere gittikçe
hızlanan göçün yurt dışına, özellikle Almanya'ya
akıtılışını, Anadolu insanının yabancı dünyalarda
yaşayışını, kendini kurtarma çabasını, geleneklerinin,
alıştıkları hayatın dışına düşmüş insanların acısını
anlatıyor. Ama bu yalnızca bir yönü yazarın. Üstelik de
gerçekleri yansıtışına, çok önemli bir sorunu ele alışına
karşın, pek başarılı olduğu söylenemez bu yönüyle.
Bekir Yıldız'ın büyüklüğü Doğu'yu, Doğu'da yaşayan
insanlarımızı anlatırken beliriyor. Acı, sarsıcı, insanı
karabasan gibi saran olayları; toplumsal ilişkileri; yalın,
gerçekçi bir anlatışla sergileyişi çok güçlü bir etki
yaratıyor okurda.
Bu parçaya göre, Bekir Yıldız'ı başarılı kılan özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?,
A) Henüz el değmemiş konulara yönelmesi
B) Doğu insanının hayat hikâyesine yoğunlaşması
C) Olayları sade ve realist bir şekilde aktarması,
D) İnsanın iç dünyasına yönelik meselelere eğilmesi
E) Toplumsal bir yara hâline gelen olguları işlemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ne anlatıyor Bekir Yıldız? Köylerden şehirlere gittikçe hızlanan göçün yurt dışına, özellikle Almanya'ya akıtılışını, Anadolu insanının yabancı dünyalarda yaşayışını, kendini kurtarma çabasını, geleneklerinin, alıştıkları hayatın dışına düşmüş insanların acısını anlatıyor. Ama bu yalnızca bir yönü yazarın. Üstelik de gerçekleri yansıtışına, çok önemli bir sorunu ele alışına karşın, pek başarılı olduğu söylenemez bu yönüyle. Bekir Yıldız'ın büyüklüğü Doğu'yu, Doğu'da yaşayan insanlarımızı anlatırken beliriyor. Acı, sarsıcı, insanı karabasan gibi saran olayları; toplumsal ilişkileri; yalın, gerçekçi bir anlatışla sergileyişi çok güçlü bir etki yaratıyor okurda. Bu parçaya göre, Bekir Yıldız'ı başarılı kılan özelliği aşağıdakilerden hangisidir?, A) Henüz el değmemiş konulara yönelmesi B) Doğu insanının hayat hikâyesine yoğunlaşması C) Olayları sade ve realist bir şekilde aktarması, D) İnsanın iç dünyasına yönelik meselelere eğilmesi E) Toplumsal bir yara hâline gelen olguları işlemesi
UPARA
27. Salvador Dali; Batı resim geleneğini yakından tanıyan,
dikkatli ve titiz bir ressamdır. Öğrenciliğinde akademik res-
min yöntem ve kurallarını büyük bir kolaylıkla kavramış;
çeşitli sanat dergileri aracılığıyla kübizm, fütürizm ve me-
tafizik resim gibi eğilimleri yakından izlemiştir. Özellikle
1928'e değin Chirico başta olmak üzere metafizik res-
samların düşsel gerçekçiliğinden ve nesnelerin gizem-
sel dünyasına gösterdikleri ilgiden etkilenmiş ancak
kendi yolunu kendisi çizmiştir. Düşsel bir gerçekçilik (re-
alizm) anlayışıyla fütürizm arasında orta bir yol aramıştır.
Ancak Sigmund Freud'un kuramlarını öğrendikten son-
ra, bilinçaltı imgelerin akıl dışı dünyasını olduğu gibi be-
timlemeye yönelik bir üslup geliştirmeye başlamıştır.
Bu parçadan Salvador Dali ile ilgili,
1. Resim sanatında kendine özgü bir tarz
geliştirdiğine
II. Titiz ve dikkatli kişiliğinden dolayı belli bir akımın
etkisinde kalmadığına
III. Sigmund Freud'un psikanaliz kuramını öğrendikten
sonra resim anlayışında köklü bir değişim yaptığına
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
UPARA 27. Salvador Dali; Batı resim geleneğini yakından tanıyan, dikkatli ve titiz bir ressamdır. Öğrenciliğinde akademik res- min yöntem ve kurallarını büyük bir kolaylıkla kavramış; çeşitli sanat dergileri aracılığıyla kübizm, fütürizm ve me- tafizik resim gibi eğilimleri yakından izlemiştir. Özellikle 1928'e değin Chirico başta olmak üzere metafizik res- samların düşsel gerçekçiliğinden ve nesnelerin gizem- sel dünyasına gösterdikleri ilgiden etkilenmiş ancak kendi yolunu kendisi çizmiştir. Düşsel bir gerçekçilik (re- alizm) anlayışıyla fütürizm arasında orta bir yol aramıştır. Ancak Sigmund Freud'un kuramlarını öğrendikten son- ra, bilinçaltı imgelerin akıl dışı dünyasını olduğu gibi be- timlemeye yönelik bir üslup geliştirmeye başlamıştır. Bu parçadan Salvador Dali ile ilgili, 1. Resim sanatında kendine özgü bir tarz geliştirdiğine II. Titiz ve dikkatli kişiliğinden dolayı belli bir akımın etkisinde kalmadığına III. Sigmund Freud'un psikanaliz kuramını öğrendikten sonra resim anlayışında köklü bir değişim yaptığına yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III
6. Düşüncelerini bir havuzda biriktiremeyen bir sanatçı
çok değerli kumaşını elbise yapıp mağazasında sergi
leyemeyen bir markaya benzer oysa kumaş ne kada.
güzel ve değerli olursa olsun, elbise hâline gelmedikçe
müşterilerin dikkatini çekmez.
Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle
anlamca aynı doğrultudadır?
A) Bir düşünce, ancak çevresel faktörler dikkate alındı
ğında yayılma olanağı bulur.
B) Somut ifadeler, verilmek istenen mesajın her zaman
daha iyi anlaşılmasını sağlar.
C) Beylik sözlerle ortaya konan düşüncelerin etki gücü
oldukça sınırlıdır.
D) Ete kemiğe bürünen fikirler, siyah zeminde beyaz bir
fon gibidir.
E) Dağınık düşünceler, ancak başkasının düşüncesiyle
bir düzene sokulur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Düşüncelerini bir havuzda biriktiremeyen bir sanatçı çok değerli kumaşını elbise yapıp mağazasında sergi leyemeyen bir markaya benzer oysa kumaş ne kada. güzel ve değerli olursa olsun, elbise hâline gelmedikçe müşterilerin dikkatini çekmez. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle anlamca aynı doğrultudadır? A) Bir düşünce, ancak çevresel faktörler dikkate alındı ğında yayılma olanağı bulur. B) Somut ifadeler, verilmek istenen mesajın her zaman daha iyi anlaşılmasını sağlar. C) Beylik sözlerle ortaya konan düşüncelerin etki gücü oldukça sınırlıdır. D) Ete kemiğe bürünen fikirler, siyah zeminde beyaz bir fon gibidir. E) Dağınık düşünceler, ancak başkasının düşüncesiyle bir düzene sokulur.
lerden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
3
A)
B)
D)
E)
11
|||
111
11
1
1
1
11
111
Il numaralı cümle
11
1
1
11
24. Tarih b
okum
da o
22. (1) Bir grup fizikçi, uzun ömürlü ve devasa köpük balon-
lar yapmayı sağlayacak bir formül geliştirmeyi başardı.
(II) Geliştirilen formül, en az 12 cm çapında balonlar ya-
pılabilmesine olanak tanıyordu. (III) Hatta bazıları içine
bir insan sığabilecek kadar büyüyebiliyordu. (IV) Köpük
balonlar, değişken renkli sıvı bir zarla çevrelenmiş hava
paketleri olarak tanımlanıyordu. (V) Marangoni etkisi olarak
adlandırılan ve moleküllerin balonun yüzeyinde hareket
etmesini etkileyen bir olgu, balonların yüzeyinin bütün
hâlde bu kadar büyük kalmasına yardımcı oluyordu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
de
fo
E) V
T
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? 3 A) B) D) E) 11 ||| 111 11 1 1 1 11 111 Il numaralı cümle 11 1 1 11 24. Tarih b okum da o 22. (1) Bir grup fizikçi, uzun ömürlü ve devasa köpük balon- lar yapmayı sağlayacak bir formül geliştirmeyi başardı. (II) Geliştirilen formül, en az 12 cm çapında balonlar ya- pılabilmesine olanak tanıyordu. (III) Hatta bazıları içine bir insan sığabilecek kadar büyüyebiliyordu. (IV) Köpük balonlar, değişken renkli sıvı bir zarla çevrelenmiş hava paketleri olarak tanımlanıyordu. (V) Marangoni etkisi olarak adlandırılan ve moleküllerin balonun yüzeyinde hareket etmesini etkileyen bir olgu, balonların yüzeyinin bütün hâlde bu kadar büyük kalmasına yardımcı oluyordu. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV de fo E) V T
TYT - Türkçe
34. Orta Çağ Avrupa'sinda, el yazması kitaplarda baş
harfler, karma bir renkle boyanarak süslenirdi. Bu is
için çok güzel kırmızı bir renk veren ve Latince ad
"minium" olan kurşun oksit kullanilirdi. Minyatür
kelimesi buradan türemiştir. Bizde ise eskiden resme
"nakış" ya da "tasvir" denirdi. Minyatür daha çok
kağıt, fil dişi ve benzeri maddeler üzerine yapilirdi.
Minyatürün bir Doğu sanatı olduğunu, Batiya
Doğu'dan geldiğini ileri sürenler de vardir. Doğu ve Batı
minyatürleri; resim sanatı yönünden hemen hemen
birbirinin aynısı olmakla birlikte renk ve biçimlerde,
konularda ayrılıklar görülür. Minyatür, kitaplan
resimlemek için yapıldığından boyutları küçük
tutulmuştur. Bu, ortak bir özelliktir. Doğu ve Türk
minyatürlerinin başka özellikleri de vardır. Bu
minyatürlerin çevresi, çoğu kez "tezhip" denen
bezemeyle süslenirdi. Minyatürde sulu boyaya benzer
bir boya kullanılırdı. Bilinen en eski minyatürler, Mısır'da
rastlanan ve papirüs üzerine yapılan minyatürlerdir.
Daha sonraki dönemlerde Yunan, Roma, Bizans ve
Süryani el yazmalarının da minyatürlerle süslendiği
görülür. Hıristiyanlık yayılınca minyatür, özellikle el
yazması İncil'leri süslemeye başladı.
1. Hangi amaçla yapıldığına
II. Türk ve Doğu minyatürlerinin öne çıkan özelliklerine
III. Daha çok hangi dönemlerde kullanıldığına
IV. Son dönemlerde büyük değişimler geçirdiğine X
Bu parçada minyatür sanatıyla ilgili numaralanmış
unsurlardan hangilerine değinilmemiştir?
A) Yalnız III
D) Il ve Ill
B) Lve 11
E) Ill ve IV
e) ve IV
LÍMIT
16
b
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - Türkçe 34. Orta Çağ Avrupa'sinda, el yazması kitaplarda baş harfler, karma bir renkle boyanarak süslenirdi. Bu is için çok güzel kırmızı bir renk veren ve Latince ad "minium" olan kurşun oksit kullanilirdi. Minyatür kelimesi buradan türemiştir. Bizde ise eskiden resme "nakış" ya da "tasvir" denirdi. Minyatür daha çok kağıt, fil dişi ve benzeri maddeler üzerine yapilirdi. Minyatürün bir Doğu sanatı olduğunu, Batiya Doğu'dan geldiğini ileri sürenler de vardir. Doğu ve Batı minyatürleri; resim sanatı yönünden hemen hemen birbirinin aynısı olmakla birlikte renk ve biçimlerde, konularda ayrılıklar görülür. Minyatür, kitaplan resimlemek için yapıldığından boyutları küçük tutulmuştur. Bu, ortak bir özelliktir. Doğu ve Türk minyatürlerinin başka özellikleri de vardır. Bu minyatürlerin çevresi, çoğu kez "tezhip" denen bezemeyle süslenirdi. Minyatürde sulu boyaya benzer bir boya kullanılırdı. Bilinen en eski minyatürler, Mısır'da rastlanan ve papirüs üzerine yapılan minyatürlerdir. Daha sonraki dönemlerde Yunan, Roma, Bizans ve Süryani el yazmalarının da minyatürlerle süslendiği görülür. Hıristiyanlık yayılınca minyatür, özellikle el yazması İncil'leri süslemeye başladı. 1. Hangi amaçla yapıldığına II. Türk ve Doğu minyatürlerinin öne çıkan özelliklerine III. Daha çok hangi dönemlerde kullanıldığına IV. Son dönemlerde büyük değişimler geçirdiğine X Bu parçada minyatür sanatıyla ilgili numaralanmış unsurlardan hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız III D) Il ve Ill B) Lve 11 E) Ill ve IV e) ve IV LÍMIT 16 b
bi
ülü
ulut
ok
m
20. (1) Müzikte ritim duygusunun doyurulması esastır. (II) İster
sözlü ister enstrümantal olsun bir müzik parçasının etkisi
-büyük ölçüde- ritmik olmasından ileri gelir. (III) Müzikte
ritmin oluşturulması için notaların armonik bir şekilde
sıralanması gerekir. (IV) Yani nota bilgisinin sessel uyumla
bütünleştirilmesi şarttır. (V) Beethoven ve Mozart, bunların
en tanınmış olanlarıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
önce "Ritmin notalarla en uygun şekilde klasik müzik
sanatçıları tarafından kurgulandığı görülmektedir." cümlesi
getirilebilir?
A) IV
UcDört
Bes
B) I
C) II
D) V
E) III
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bi ülü ulut ok m 20. (1) Müzikte ritim duygusunun doyurulması esastır. (II) İster sözlü ister enstrümantal olsun bir müzik parçasının etkisi -büyük ölçüde- ritmik olmasından ileri gelir. (III) Müzikte ritmin oluşturulması için notaların armonik bir şekilde sıralanması gerekir. (IV) Yani nota bilgisinin sessel uyumla bütünleştirilmesi şarttır. (V) Beethoven ve Mozart, bunların en tanınmış olanlarıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Ritmin notalarla en uygun şekilde klasik müzik sanatçıları tarafından kurgulandığı görülmektedir." cümlesi getirilebilir? A) IV UcDört Bes B) I C) II D) V E) III Diğer sayfaya geçiniz.
TYT - Türkçe
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bulutları Beklerken filmi, 1900'lü yılların başlarında
ülkelerinden göç eden ve Türkiye'ye yerleşen Rum
göçmenlerin öyküsünü Ayşe üzerinden anlatmaya
çalışmaktadır. Ayşe, 50 yıl kadar önce Karadeniz'den
göç etmiş Rum bir ailenin kızıdır; göç sırasında evlatlık
alınmış ve erkek kardeşini de geride bırakmak zorunda
kalmıştır. Film, Ayşe'nin kardeşi Nico'ya karşı hissettiği
suçluluk duygusunu ve göçle birlikte hayatı değişen
Ayşe'nin öyküsünü anlatmaktadır. Ayşe yani Eleni, abla
dediği Selma adlı bir kadınla 50 sene yaşamıştır. Onu
öz ablası gibi gören Ayşe'nin bu gerçeğini yaşadığı
köydeki halk dahi bilmemektedir. Hatta Selma dahi
Ayşe'ye dair birtakım bilgilerden yoksundur. Anlatımda
karaktere ait bazı bilgilerin filmin başlangıcında
verilmemesi, klasik anlatı yapısından farklı bir özellik
olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle filmin
başlangıcından bitişine dek izleyicinin nedensel
motivasyonu üzerinde düşünme eğilimi artmaktadır.
Ayşe; ablası ile hayatını idame ettirmeye çalışan, kendi
ayakları üzerinde duran, insanlara karşı korunaklı ve
duvarları olan bir karakterdir. Hayat, ona böyle olmasını
gerektiğini öğretmiştir. Köyün kadınları Ayşe'yi
sevmelerine rağmen genel itibarıyla ona karşı
mesafelidirler, bunu sağlayansa Ayşe'dir. Zaman
zaman köyün kadınları ile iletişim kuran Ayşe, bazen
köyün kadınları ile dağa çıkarak çalı çırpı toplamaktadır.
LİMİT YAYINLARI
13
40. Bu parçadan hareketle Ayşe karakteriyle ilgili
aşağıdaki sıfatlardan hangisi kullanılabilir?
A) Gururlu
C) Kirilgan
3
DENEME
E) Değişime kapalı
B) Gayretli
D) Kaygılı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - Türkçe 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bulutları Beklerken filmi, 1900'lü yılların başlarında ülkelerinden göç eden ve Türkiye'ye yerleşen Rum göçmenlerin öyküsünü Ayşe üzerinden anlatmaya çalışmaktadır. Ayşe, 50 yıl kadar önce Karadeniz'den göç etmiş Rum bir ailenin kızıdır; göç sırasında evlatlık alınmış ve erkek kardeşini de geride bırakmak zorunda kalmıştır. Film, Ayşe'nin kardeşi Nico'ya karşı hissettiği suçluluk duygusunu ve göçle birlikte hayatı değişen Ayşe'nin öyküsünü anlatmaktadır. Ayşe yani Eleni, abla dediği Selma adlı bir kadınla 50 sene yaşamıştır. Onu öz ablası gibi gören Ayşe'nin bu gerçeğini yaşadığı köydeki halk dahi bilmemektedir. Hatta Selma dahi Ayşe'ye dair birtakım bilgilerden yoksundur. Anlatımda karaktere ait bazı bilgilerin filmin başlangıcında verilmemesi, klasik anlatı yapısından farklı bir özellik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle filmin başlangıcından bitişine dek izleyicinin nedensel motivasyonu üzerinde düşünme eğilimi artmaktadır. Ayşe; ablası ile hayatını idame ettirmeye çalışan, kendi ayakları üzerinde duran, insanlara karşı korunaklı ve duvarları olan bir karakterdir. Hayat, ona böyle olmasını gerektiğini öğretmiştir. Köyün kadınları Ayşe'yi sevmelerine rağmen genel itibarıyla ona karşı mesafelidirler, bunu sağlayansa Ayşe'dir. Zaman zaman köyün kadınları ile iletişim kuran Ayşe, bazen köyün kadınları ile dağa çıkarak çalı çırpı toplamaktadır. LİMİT YAYINLARI 13 40. Bu parçadan hareketle Ayşe karakteriyle ilgili aşağıdaki sıfatlardan hangisi kullanılabilir? A) Gururlu C) Kirilgan 3 DENEME E) Değişime kapalı B) Gayretli D) Kaygılı
kitaplarda baş
süslenirdi. Bu iş
ve Latince adi
ch. Minyatür
e eskiden resme
ür daha çok
wine yapılırdı.
Bati'ya
dir. Doğu ve Bati
men hemen
biçimlerde,
aplan
Küçük
ve Türk
Bu
enen
Cava
waya benzer
rler, Mısır'da
ürlerdir.
zans ve
endiği
kle el
elliklerine
-
ne x
nmiş
ve IV
LIMIT
35-36, sorulan aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Iletişim kavramı; genel anlamda kaynaktan aliciya yar
bir insandan diğer insana farklı zaman ve mekanlarda
duygu, düşünce, bilgi taşıyan simge ve işaretleri iletme
süreci olarak tanımlanir. Sözlü iletişim ise kaynağın bir
dil kullanmak kaydı ile aliciya göndereceği mesaj
kodladığı ve aktardiği iletişim türüdür. Karşılıkl
diyaloğun en belirleyici unsuru olan sözlü iletişim:
müzik, video gibi görsel ve işitsel araçlan da
içermektedir. Sözlü iletişim mutlaka bir dile ihtiyac
duyarken iletişim doğrudan ve dolaylı olarak farklı söz
insanlar sözl
iletişim
ile duygu ve düşüncelerini ifade edebilmekte, bilim ve
ve sembollerden meydana gelir. Insa
katılıp yeni bilgi ve yetenek
sanat faaliyetlerine
kazanmaya büyük katkı sağlayabilmektedir. Insanların
yüz yüze yaptıkları her türlü konuşma,
resmi veya resmi olmayan toplantı, sohbet veya hitap;
birbirleriyle
sözlü iletişim olarak nitelendirilmektedir. Sözlü
iletişimde dil kadar dinleme de önemlidir. Sözlü
Sözlü iletişimin kurulması için insanın önce duyması ve
iletişimin temel iki özelliği, dil ve dinleme kavramlandır,
duyduklarını ses ile kelimelere yansıtıp karşıya
aktarması gerekmektedir.
35. Bu parçadan hareketle sözlü iletişimle ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Dil, simge ve alfabeden müteşekkildir.
BY Duygu ve düşünceleri anlatma aracıdır.
Dille beraber dinleme olgusu da önemlidir.
Nen
36. Bu parçaya göre sözlü iletişimin önemli olmasını
sağlayan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamın canlılığını olduğu gibi yansıtması
B) insan doğasına en uyumlu iletişim türü olması
C) Fikirlerin ve hislerin dışa vurumuna imkân tanıması
DKültürel birikimin kuşaktan kuşağa aktarımında
görev alması
EX Ciddi ve gayriciddi anlatımı beraber kullanan tek
letişim türü olma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kitaplarda baş süslenirdi. Bu iş ve Latince adi ch. Minyatür e eskiden resme ür daha çok wine yapılırdı. Bati'ya dir. Doğu ve Bati men hemen biçimlerde, aplan Küçük ve Türk Bu enen Cava waya benzer rler, Mısır'da ürlerdir. zans ve endiği kle el elliklerine - ne x nmiş ve IV LIMIT 35-36, sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Iletişim kavramı; genel anlamda kaynaktan aliciya yar bir insandan diğer insana farklı zaman ve mekanlarda duygu, düşünce, bilgi taşıyan simge ve işaretleri iletme süreci olarak tanımlanir. Sözlü iletişim ise kaynağın bir dil kullanmak kaydı ile aliciya göndereceği mesaj kodladığı ve aktardiği iletişim türüdür. Karşılıkl diyaloğun en belirleyici unsuru olan sözlü iletişim: müzik, video gibi görsel ve işitsel araçlan da içermektedir. Sözlü iletişim mutlaka bir dile ihtiyac duyarken iletişim doğrudan ve dolaylı olarak farklı söz insanlar sözl iletişim ile duygu ve düşüncelerini ifade edebilmekte, bilim ve ve sembollerden meydana gelir. Insa katılıp yeni bilgi ve yetenek sanat faaliyetlerine kazanmaya büyük katkı sağlayabilmektedir. Insanların yüz yüze yaptıkları her türlü konuşma, resmi veya resmi olmayan toplantı, sohbet veya hitap; birbirleriyle sözlü iletişim olarak nitelendirilmektedir. Sözlü iletişimde dil kadar dinleme de önemlidir. Sözlü Sözlü iletişimin kurulması için insanın önce duyması ve iletişimin temel iki özelliği, dil ve dinleme kavramlandır, duyduklarını ses ile kelimelere yansıtıp karşıya aktarması gerekmektedir. 35. Bu parçadan hareketle sözlü iletişimle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Dil, simge ve alfabeden müteşekkildir. BY Duygu ve düşünceleri anlatma aracıdır. Dille beraber dinleme olgusu da önemlidir. Nen 36. Bu parçaya göre sözlü iletişimin önemli olmasını sağlayan aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamın canlılığını olduğu gibi yansıtması B) insan doğasına en uyumlu iletişim türü olması C) Fikirlerin ve hislerin dışa vurumuna imkân tanıması DKültürel birikimin kuşaktan kuşağa aktarımında görev alması EX Ciddi ve gayriciddi anlatımı beraber kullanan tek letişim türü olma
14. İnsanın iç yaşantısında olup bitenleri bir yaradan
çıkarır gibi hikâye eder. Sözün en güzelini söylemek için
Türkçenin bütün imkânlarını kullanır. Bazı insanlar, ağızla-
rından çıkan sözcüklerin kendilerini dinleyenlerin gözünde
canlanmasını sağlamakta ustadır. Mesela kediden bahset-
se kedinin gelip dizlerimize yumulduğunu zannederiz. Su
dese suyun düştüğü yerde bıraktığı o kırılgan sesi duyarız.
Hüseyin Su'nun cümlelerinde gözümüzde canlanan, sonra
da kalbimize ve zihnimize tesir eden bir şeyler var.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) Sayıp dökmelerden yararlanma
B) Benzetmelere başvurma
Örneklemede bulunma
Krallo
Öznel anlatımdan yararlanma
E) Genellemelerden yararlanma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
14. İnsanın iç yaşantısında olup bitenleri bir yaradan çıkarır gibi hikâye eder. Sözün en güzelini söylemek için Türkçenin bütün imkânlarını kullanır. Bazı insanlar, ağızla- rından çıkan sözcüklerin kendilerini dinleyenlerin gözünde canlanmasını sağlamakta ustadır. Mesela kediden bahset- se kedinin gelip dizlerimize yumulduğunu zannederiz. Su dese suyun düştüğü yerde bıraktığı o kırılgan sesi duyarız. Hüseyin Su'nun cümlelerinde gözümüzde canlanan, sonra da kalbimize ve zihnimize tesir eden bir şeyler var. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Sayıp dökmelerden yararlanma B) Benzetmelere başvurma Örneklemede bulunma Krallo Öznel anlatımdan yararlanma E) Genellemelerden yararlanma
19. "Biz ta o zaman bu Beyt'i (evi), insanlar için bir sevap
kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İb-
rahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbra-
him ile İsmail'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf
edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de
rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!" Ve o vakit
İbrahim "Ey Rabbim, burasını güvenli bir belde kıl, hal-
kından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli
meyvalarla rızıklandır" diye yalvardı. Allah buyurdu ki:
"küfredeni dahi rızıklandırır da hayattan biraz nasip al-
dırırım, sonra da onu ateş azabına uğratırım ki, orası
ne yaman bir duraktır!" (Bakara Sûresi: 125-126)
Bu âyetlerde anlatılan yer ve belde ile aşağıdaki-
lerden hangisi kastedilmiştir?
A) Mescid-i Harâm ve Mekke
B) Mescid-i Nebî ve Medine
C) Mescid-i Aksa ve Kudüs
D Emeviye Câmiî ve Şam
E) Nizamiye Medresesi ve Bağdat
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. "Biz ta o zaman bu Beyt'i (evi), insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İb- rahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbra- him ile İsmail'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!" Ve o vakit İbrahim "Ey Rabbim, burasını güvenli bir belde kıl, hal- kından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvalarla rızıklandır" diye yalvardı. Allah buyurdu ki: "küfredeni dahi rızıklandırır da hayattan biraz nasip al- dırırım, sonra da onu ateş azabına uğratırım ki, orası ne yaman bir duraktır!" (Bakara Sûresi: 125-126) Bu âyetlerde anlatılan yer ve belde ile aşağıdaki- lerden hangisi kastedilmiştir? A) Mescid-i Harâm ve Mekke B) Mescid-i Nebî ve Medine C) Mescid-i Aksa ve Kudüs D Emeviye Câmiî ve Şam E) Nizamiye Medresesi ve Bağdat
Eleştiri yazarken dostlarımızı kayıracaksak bu işi yapmanın,
Bu
‒‒‒
eleştirmenim diye ortada gezmenin ne anlamı var? -
durum gerçekten başarıyı hak etmiş sanatçılara haksızlık
etmek değil midir? Ayrıca dostum dediğimiz bu kişilerin
yanlışlarını yüzlerine söylememek, onların bu yanlışları
düzeltmelerine yardımcı olmamak dostluğa sığar mı?
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Eleştirmen özel yaşamını bildiği bir insan nasıl
eleştirebilir?
BY Yazdıklarını beğenmediğimiz hâlde sırf arkadaşız diye
övmek olur mu?
Dosta düşmana karşı aynı öznel tavrı takinması
gerekmez mi eleştirmenin?
takunn
Gün gelip de onları kayırdığımız, onlara haksız övgüler
yazdığımız anlaşılmazsa ne âlâ!
E) Sıf taraf tutuyor demesinler diye dostlarımıza da
baksızlık etmek doğru değil.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Eleştiri yazarken dostlarımızı kayıracaksak bu işi yapmanın, Bu ‒‒‒ eleştirmenim diye ortada gezmenin ne anlamı var? - durum gerçekten başarıyı hak etmiş sanatçılara haksızlık etmek değil midir? Ayrıca dostum dediğimiz bu kişilerin yanlışlarını yüzlerine söylememek, onların bu yanlışları düzeltmelerine yardımcı olmamak dostluğa sığar mı? Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Eleştirmen özel yaşamını bildiği bir insan nasıl eleştirebilir? BY Yazdıklarını beğenmediğimiz hâlde sırf arkadaşız diye övmek olur mu? Dosta düşmana karşı aynı öznel tavrı takinması gerekmez mi eleştirmenin? takunn Gün gelip de onları kayırdığımız, onlara haksız övgüler yazdığımız anlaşılmazsa ne âlâ! E) Sıf taraf tutuyor demesinler diye dostlarımıza da baksızlık etmek doğru değil.
ları için mutlu bir
D) Yaşamıyla şiiri arasında sarsılmaz bir bağ oluştu
rak çağdaşlarından farklı bir şiir anlayışına yönelir
E) Okurda estetik haz uyardımayı yeğlese de neyi an-
latması gerektiğinin bilincindedir
26. Mars'taki Depremlerin Kaynağı Gök Taşı Çarpmaları
InSight adlı uzay aracı, yaklaşık dört yıldır Mars'ta görev
yapıyor. Kızıl Gezegen'in iç yapısını inceleyen cihaz, bu-
güne kadar 1.300'ün üzerinde deprem tespit etti. Ge-
çen sene 24 Aralıkta 4 büyüklüğünde bir deprem tespit
etmişti. Başlangıçta depremin kaynağı bilinmiyordu.
Ancak Mars'ın etrafında dolanan Reconnaissance uydu-
sunun depremin öncesinde ve sonrasında çektiği fotoğraf-
larda depremin olduğu bölgede yeni bir krater oluştuğu
gözlemlendi. InSight'ın topladığı veriler kullanılarak yapı-
lan, depremin merkez üssü ile ilgili tahminler de sarsın-
tinin kaynağının gök taşı çarpması olduğunu doğruladı.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
SUPARA
A) Bilim insanlarının Mars araştırmalarına bakış açıları
karşılaştırılmaktadır.
B) Güncel bir konunun uzay araştırmaları üzerindeki
etkilerine değinilmektedir.
C) Depremlerle ilgili istatistiki verilerin gerçeği yansıtma-
dığı ortaya konulmaktadır.
D) Mars'taki depremlerle ilgili nicel verilere dayalı bilgiler
verilmektedir.
E) Kimi varsayımlar üzerinden yanlı değerlendirmeler
yapılmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ları için mutlu bir D) Yaşamıyla şiiri arasında sarsılmaz bir bağ oluştu rak çağdaşlarından farklı bir şiir anlayışına yönelir E) Okurda estetik haz uyardımayı yeğlese de neyi an- latması gerektiğinin bilincindedir 26. Mars'taki Depremlerin Kaynağı Gök Taşı Çarpmaları InSight adlı uzay aracı, yaklaşık dört yıldır Mars'ta görev yapıyor. Kızıl Gezegen'in iç yapısını inceleyen cihaz, bu- güne kadar 1.300'ün üzerinde deprem tespit etti. Ge- çen sene 24 Aralıkta 4 büyüklüğünde bir deprem tespit etmişti. Başlangıçta depremin kaynağı bilinmiyordu. Ancak Mars'ın etrafında dolanan Reconnaissance uydu- sunun depremin öncesinde ve sonrasında çektiği fotoğraf- larda depremin olduğu bölgede yeni bir krater oluştuğu gözlemlendi. InSight'ın topladığı veriler kullanılarak yapı- lan, depremin merkez üssü ile ilgili tahminler de sarsın- tinin kaynağının gök taşı çarpması olduğunu doğruladı. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? SUPARA A) Bilim insanlarının Mars araştırmalarına bakış açıları karşılaştırılmaktadır. B) Güncel bir konunun uzay araştırmaları üzerindeki etkilerine değinilmektedir. C) Depremlerle ilgili istatistiki verilerin gerçeği yansıtma- dığı ortaya konulmaktadır. D) Mars'taki depremlerle ilgili nicel verilere dayalı bilgiler verilmektedir. E) Kimi varsayımlar üzerinden yanlı değerlendirmeler yapılmaktadır.
0.
TYT/TÜR
29. Bir gereksinim olmaktan çok geleneklerin biçimlendirdi-
Oi yemek yeme alışkanlığı, hızlı yemek yiyerek, yemek
sırasında başka şeylerle ilgilenerek ya da zamansızlık
tan yakınarak, geçiştirilerek yeni alışkanlıklara dönüşü-
yor. Çağdaş toplumlarda yeme alışkanlıklarındaki deği-
şimler, yeme bozukluklarına kadar varan birçok sorunu
karşımıza çıkarıyor. Yeme bozuklukları; iştahsızlık, kus-
ma ve aşırı yeme olarak sıralanıyor. Bilim insanları, bu
tür sorunların altında yatan yalnızca toplumsal değil ay-
rica psikolojik ve fiziksel nedenleri de araştırıyorlar. Bir
hastanın normal yeme alışkanlığını tekrar kazanabilmesi
için farklı bilim dallarından uzmanların bir arada çalışma-
si gerekiyor. Yeme bozukluğunun nasıl başladığı ve ne
yöne kayacağı ise kişiye göre değişiyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Yeme alışkanlığının, değişimden kaynaklı birçok so-
runu beraberinde getirebildiğine
B) Yeme bozukluğunun kendini iştahsızlık, kusma ve
aşırı yeme şeklinde gösterdiğine
C) Değişkenlerin durumuna bağlı olarak yeme alışkan-
lığının yeni bir yöne evrilebildiğine
D) Yeme bozukluğu yaşayanların, tekrar normal hâle
gelmesinin mümkün olmadığına
E) Yeme bozukluğunun ardında, birden çok nedenin
olabileceğine
●
III
Yeryüzündeki teleskoplarla yapılan gözlemlerin
kalitesi, teleskopların bulunduğu ortam koşullarına
göre değişir. Bu durum, teleskopların kurulacağı
bölgelerin özenle seçilmesini gerektirir. Teleskop-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
0. TYT/TÜR 29. Bir gereksinim olmaktan çok geleneklerin biçimlendirdi- Oi yemek yeme alışkanlığı, hızlı yemek yiyerek, yemek sırasında başka şeylerle ilgilenerek ya da zamansızlık tan yakınarak, geçiştirilerek yeni alışkanlıklara dönüşü- yor. Çağdaş toplumlarda yeme alışkanlıklarındaki deği- şimler, yeme bozukluklarına kadar varan birçok sorunu karşımıza çıkarıyor. Yeme bozuklukları; iştahsızlık, kus- ma ve aşırı yeme olarak sıralanıyor. Bilim insanları, bu tür sorunların altında yatan yalnızca toplumsal değil ay- rica psikolojik ve fiziksel nedenleri de araştırıyorlar. Bir hastanın normal yeme alışkanlığını tekrar kazanabilmesi için farklı bilim dallarından uzmanların bir arada çalışma- si gerekiyor. Yeme bozukluğunun nasıl başladığı ve ne yöne kayacağı ise kişiye göre değişiyor. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Yeme alışkanlığının, değişimden kaynaklı birçok so- runu beraberinde getirebildiğine B) Yeme bozukluğunun kendini iştahsızlık, kusma ve aşırı yeme şeklinde gösterdiğine C) Değişkenlerin durumuna bağlı olarak yeme alışkan- lığının yeni bir yöne evrilebildiğine D) Yeme bozukluğu yaşayanların, tekrar normal hâle gelmesinin mümkün olmadığına E) Yeme bozukluğunun ardında, birden çok nedenin olabileceğine ● III Yeryüzündeki teleskoplarla yapılan gözlemlerin kalitesi, teleskopların bulunduğu ortam koşullarına göre değişir. Bu durum, teleskopların kurulacağı bölgelerin özenle seçilmesini gerektirir. Teleskop-
21. (1) UV indeksi (UVI), güneşin yaydığı ve dünyanın atmosfe-
rine nüfuz eden ve güneş yanığına yol açan ultraviyole rad-
yasyonu ölçen uluslararası standart ölçektir. (II) UVI değeri
ne kadar yüksekse güneş ışınlarının cilde ve gözlere vere-
ceği zarar da o kadar büyüktür ve hasar daha kısa zamanda
gerçekleşir. (III) Meteoroloji Genel Müdürlüğünün web say-
fasında UV indeksi "gün içerisinde, güneş tam tepede iken
yer yüzeyine ulaşması beklenen ve insan sağlığına zararlı
olabilecek UV radyasyon miktarının, O'dan 15'e kadar uzanan
bir ölçek üzerinde sınıflandırılması" şeklinde tanımlanıyor.
(IV) 1992'de Kanadalı bilim insanları tarafından geliştirilen
indeks, daha sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya
Meteoroloji Orgütü tarafından 1994'te standardize edilerek
uygulamaya geçmiş. (V) Cep telefonlarındaki hava durumu
aplikasyonlarında da UV indeksine yer veriliyor.
III
P
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
AYI BY II
DIV
E
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. (1) UV indeksi (UVI), güneşin yaydığı ve dünyanın atmosfe- rine nüfuz eden ve güneş yanığına yol açan ultraviyole rad- yasyonu ölçen uluslararası standart ölçektir. (II) UVI değeri ne kadar yüksekse güneş ışınlarının cilde ve gözlere vere- ceği zarar da o kadar büyüktür ve hasar daha kısa zamanda gerçekleşir. (III) Meteoroloji Genel Müdürlüğünün web say- fasında UV indeksi "gün içerisinde, güneş tam tepede iken yer yüzeyine ulaşması beklenen ve insan sağlığına zararlı olabilecek UV radyasyon miktarının, O'dan 15'e kadar uzanan bir ölçek üzerinde sınıflandırılması" şeklinde tanımlanıyor. (IV) 1992'de Kanadalı bilim insanları tarafından geliştirilen indeks, daha sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Meteoroloji Orgütü tarafından 1994'te standardize edilerek uygulamaya geçmiş. (V) Cep telefonlarındaki hava durumu aplikasyonlarında da UV indeksine yer veriliyor. III P Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? AYI BY II DIV E E) V
9-
e-
e
at
n
L
E
28. Muhabir:
(1)
Yazar:
-
TÜRKÇE TESTI A TYT
Fikirlerine önem verdiğim arkadaşlarımın bazen böyle
önerileri oluyor. Once refleks olarak itiraz ediyorum açıkça-
sı. Biraz tartıştıktan sonra ikna olursam belli düzenlemeler
yapma gereksinimi duyuyorum çünkü içten içe onun oraya
uygun olmadığını fark ediyorum ben de.
Muhabir:
(11) --
Yazar:
- Öyle törensel, olmazsa olmazları olan bir çalışma düze-
nim yok açıkçası. Fakat genellikle sessizlikte, çoğu kez ge-
celeri el ayak çekilince yazmayı seviyorum. Yine de sıklıkla
bir yazıyı teslim tarihi yüzünden dışanda bir kafede, kulağım-
da müzikle yazdığım da oluyor. Yazarken sadece yazıya
odaklanıyorum, zaman zaman arka planda müzik de oluyor.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Metinlerinizden belli bölümleri çıkarmaya nasıl karar
veriyorsunuz?
II. Yazılarınıza odaklanırken neler yapmaktan hoşlanır-
Sınız?
B) I. Yazılarınızda düzeltmeler yaparken kimlerden yar-
dım alırsınız?
II. Kitaplarınıza yoğunlaşmak için tercih ettiğiniz bir za-
man var mı?
C) I. En başından tasarlayıp da yazmaktan vazgeçtiğiniz
eseriniz oldu mu?
l.ue vamor.
-
II. Çalışmayı sizin için zevkli hâle getiren bir ortamınız
var mı?
1. İyi bir yazarın kendi metinleriyle ilgili tavsiyelere ihti-
yacı olur mu?
1.ye vyma.
II. Yazının yalnızlığı gerektiren bir uğraş olduğuna ina-
nir misiniz?
2.ye vyma.
E) I. Kitaplanınızı yazarken görüşlerinden yararlandığınız
kişiler var mı?
II. Size göre yazmaya uygun bir ortam hangi özellikle-
re sahip olmalıdır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9- e- e at n L E 28. Muhabir: (1) Yazar: - TÜRKÇE TESTI A TYT Fikirlerine önem verdiğim arkadaşlarımın bazen böyle önerileri oluyor. Once refleks olarak itiraz ediyorum açıkça- sı. Biraz tartıştıktan sonra ikna olursam belli düzenlemeler yapma gereksinimi duyuyorum çünkü içten içe onun oraya uygun olmadığını fark ediyorum ben de. Muhabir: (11) -- Yazar: - Öyle törensel, olmazsa olmazları olan bir çalışma düze- nim yok açıkçası. Fakat genellikle sessizlikte, çoğu kez ge- celeri el ayak çekilince yazmayı seviyorum. Yine de sıklıkla bir yazıyı teslim tarihi yüzünden dışanda bir kafede, kulağım- da müzikle yazdığım da oluyor. Yazarken sadece yazıya odaklanıyorum, zaman zaman arka planda müzik de oluyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Metinlerinizden belli bölümleri çıkarmaya nasıl karar veriyorsunuz? II. Yazılarınıza odaklanırken neler yapmaktan hoşlanır- Sınız? B) I. Yazılarınızda düzeltmeler yaparken kimlerden yar- dım alırsınız? II. Kitaplarınıza yoğunlaşmak için tercih ettiğiniz bir za- man var mı? C) I. En başından tasarlayıp da yazmaktan vazgeçtiğiniz eseriniz oldu mu? l.ue vamor. - II. Çalışmayı sizin için zevkli hâle getiren bir ortamınız var mı? 1. İyi bir yazarın kendi metinleriyle ilgili tavsiyelere ihti- yacı olur mu? 1.ye vyma. II. Yazının yalnızlığı gerektiren bir uğraş olduğuna ina- nir misiniz? 2.ye vyma. E) I. Kitaplanınızı yazarken görüşlerinden yararlandığınız kişiler var mı? II. Size göre yazmaya uygun bir ortam hangi özellikle- re sahip olmalıdır?
"Sarı laleler aldım" sözleri dökülüyor dudaklarımdan Yıldız
Parkı'nda gezinirken. Benim hiç sarı lalelerim olmadı. Yıldız
Parkı sarı lalelerle bezenmiş. Bazıları kibirli, "Ben güzelim"
der gibi bazıları "Ben bittim, benim yaşamım buraya kadar."
Ben lale olsaydım ne derdim, bittim mi, yaşama merhaba
mı? İstanbul'da hafif rüzgâr esiyor, yağmur da atıştırıyor. Yıl-
dız Parkı'nda laleler bir sağa bir sola sallanıyor. Belki de bir
geçmişe, bir geleceğe... Bitti diyorum kendi kendime, bitti.
Keşke her bitti dediğimiz bitse, her geçti dediğimiz geçse...
Yüreğimiz nasıl da huzur bulur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenmez?
A) Karşıtlık ilgisinden yararlanılmıştır.
B) Alıntılarla anlatım içselleştirilmiştir.
C) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
D) Örneklerle anlatım somutlanmıştır.
E) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Sarı laleler aldım" sözleri dökülüyor dudaklarımdan Yıldız Parkı'nda gezinirken. Benim hiç sarı lalelerim olmadı. Yıldız Parkı sarı lalelerle bezenmiş. Bazıları kibirli, "Ben güzelim" der gibi bazıları "Ben bittim, benim yaşamım buraya kadar." Ben lale olsaydım ne derdim, bittim mi, yaşama merhaba mı? İstanbul'da hafif rüzgâr esiyor, yağmur da atıştırıyor. Yıl- dız Parkı'nda laleler bir sağa bir sola sallanıyor. Belki de bir geçmişe, bir geleceğe... Bitti diyorum kendi kendime, bitti. Keşke her bitti dediğimiz bitse, her geçti dediğimiz geçse... Yüreğimiz nasıl da huzur bulur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenmez? A) Karşıtlık ilgisinden yararlanılmıştır. B) Alıntılarla anlatım içselleştirilmiştir. C) Kişileştirmeye başvurulmuştur. D) Örneklerle anlatım somutlanmıştır. E) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.