Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![ların yanıtla-
alarıyla olan
ireyin benlik
m dönemleri
son, yaşamı
sayacak bi-
ou sekiz döō-
miştir. Ona
eken belirli
şmalar bu-
e aşağıda-
la beraber
dedir.
ilim insanı
mıştır.
Srdüğünü,
mdır.
başladığı
ektedir.
ulma ara-
eçilemez
unluk ya
usu olan
lmış bir
yer bi-
a temel,
k bir ya-
mandan
düşün-
arıtılmış
ykünün
dir. (VI)
nün ya-
nci pa-
poler
UDA
22. Herkesçe bilinen gemi Titanic'in neden battığına dair
geçen yüz yıl boyunca birçok teori ortaya atıldı. Kimi-
leri geminin kaptanı Edward John Smith'i dikkatsizlikle
suçlarken bazı bilim insanları bu buz dağlarını öngör-
menin mümkün olmadığını söyledi. Bugün yapılan son
araştırmalar bile yeni teknolojilerin dahi buz dağlarının
yerini belirlemekte yetersiz kalabileceğini öne sürüyor.
Amerikalı bilim insanı Timothy Foecke, 2006 yılında
o dönemde batması imkânsız olarak gösterilen dev
geminin, buz dağına çarptıktan sadece birkaç saat
sonra batma nedeninin, perçin çivilerinin sağlam ol-
mamasına bağlı olabileceği görüşünü ortaya attı. Buz
dağı kazasının neden önlenemediği gizemini korusa
da herkesin bildiği ve değiştiremediği bir gerçek var-
di: Titanic'te bulunan filikalar tüm yolcuları kurtarmaya
yetecek sayıda değildi. Geminin tam kapasitesi 3 bin
547 kişi olmasına rağmen geminin sahip olduğu top-
lam filika sayısı 1178 kişilikti. Kazada bu büyük ihmal
nedeniyle 1500'ün üzerinde yolcu hayatını kaybetti,
ayrıca 700'ün üzerinde insan yaralandı. Titanik'in en-
kazı, 1985 yılında Kanada'nın Newfoundland bölgesi-
nin 645 kilometre açığında, deniz bilimci Robert Bal-
lard tarafından bulundu.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Geminin batma nedeni hâlâ tam olarak bilineme-
mektedir.
B) Bilim insanları dağlarının öngörülmesinin gü-
nümüzde bile mümkün olmadığını söylemektedir-
C) Gemiyi yapan kişi veya kişilerin güvenlik önlemle-
fini alma konusunda eksikliği konusunda herkes
hemfikirdir.
D) Geminin enkazı bir deniz bilimci tarafından yıllar
sonra Kanada civarında bulunmuştur.
E) Eilika ve can yeleği sayısının yetersizliği ölü sayısı-
nın artmasındaki en önemli etkendir.
C
C](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222140145205969-5260526.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerların yanıtla-
alarıyla olan
ireyin benlik
m dönemleri
son, yaşamı
sayacak bi-
ou sekiz döō-
miştir. Ona
eken belirli
şmalar bu-
e aşağıda-
la beraber
dedir.
ilim insanı
mıştır.
Srdüğünü,
mdır.
başladığı
ektedir.
ulma ara-
eçilemez
unluk ya
usu olan
lmış bir
yer bi-
a temel,
k bir ya-
mandan
düşün-
arıtılmış
ykünün
dir. (VI)
nün ya-
nci pa-
poler
UDA
22. Herkesçe bilinen gemi Titanic'in neden battığına dair
geçen yüz yıl boyunca birçok teori ortaya atıldı. Kimi-
leri geminin kaptanı Edward John Smith'i dikkatsizlikle
suçlarken bazı bilim insanları bu buz dağlarını öngör-
menin mümkün olmadığını söyledi. Bugün yapılan son
araştırmalar bile yeni teknolojilerin dahi buz dağlarının
yerini belirlemekte yetersiz kalabileceğini öne sürüyor.
Amerikalı bilim insanı Timothy Foecke, 2006 yılında
o dönemde batması imkânsız olarak gösterilen dev
geminin, buz dağına çarptıktan sadece birkaç saat
sonra batma nedeninin, perçin çivilerinin sağlam ol-
mamasına bağlı olabileceği görüşünü ortaya attı. Buz
dağı kazasının neden önlenemediği gizemini korusa
da herkesin bildiği ve değiştiremediği bir gerçek var-
di: Titanic'te bulunan filikalar tüm yolcuları kurtarmaya
yetecek sayıda değildi. Geminin tam kapasitesi 3 bin
547 kişi olmasına rağmen geminin sahip olduğu top-
lam filika sayısı 1178 kişilikti. Kazada bu büyük ihmal
nedeniyle 1500'ün üzerinde yolcu hayatını kaybetti,
ayrıca 700'ün üzerinde insan yaralandı. Titanik'in en-
kazı, 1985 yılında Kanada'nın Newfoundland bölgesi-
nin 645 kilometre açığında, deniz bilimci Robert Bal-
lard tarafından bulundu.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Geminin batma nedeni hâlâ tam olarak bilineme-
mektedir.
B) Bilim insanları dağlarının öngörülmesinin gü-
nümüzde bile mümkün olmadığını söylemektedir-
C) Gemiyi yapan kişi veya kişilerin güvenlik önlemle-
fini alma konusunda eksikliği konusunda herkes
hemfikirdir.
D) Geminin enkazı bir deniz bilimci tarafından yıllar
sonra Kanada civarında bulunmuştur.
E) Eilika ve can yeleği sayısının yetersizliği ölü sayısı-
nın artmasındaki en önemli etkendir.
C
C
![7.
(1) Modern homo sapiens, ilk olarak 250.000 ila 350.000
yıl önce evrimleşti. (II) Ancak tarım ve elde edilen bit-
kilerin evcilleştirilmesi gibi uygarlıklara doğru giden ilk
adımlar yalnızca 10.000 yıl önce başladı. (III) İlk uygar-
lıklar ise yaklaşık 6400 yıl önce ortaya çıktı. (IV) Bütün
bu tarih göz önüne alındığında insanların uygarlığı çok
sonradan keşfettiğini söylemek mümkündür. (V) Peki,
insanların uygarlığı keşfetmesi neden bu kadar uzun
sürmüş olabilir?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
kesinlik söz konusudur?
EX
A)
BY CHI V
B)
cyni
D)
9.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222144243542793-225186.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7.
(1) Modern homo sapiens, ilk olarak 250.000 ila 350.000
yıl önce evrimleşti. (II) Ancak tarım ve elde edilen bit-
kilerin evcilleştirilmesi gibi uygarlıklara doğru giden ilk
adımlar yalnızca 10.000 yıl önce başladı. (III) İlk uygar-
lıklar ise yaklaşık 6400 yıl önce ortaya çıktı. (IV) Bütün
bu tarih göz önüne alındığında insanların uygarlığı çok
sonradan keşfettiğini söylemek mümkündür. (V) Peki,
insanların uygarlığı keşfetmesi neden bu kadar uzun
sürmüş olabilir?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
kesinlik söz konusudur?
EX
A)
BY CHI V
B)
cyni
D)
9.
![7.
Divan edebiyatı boyunca pek çok Leyla ile Mecnun, Yusuf u
Züleyha mesnevisi ile ve Hüdhüd kuşunun hikâyesini anlatan
Gülşenname gibi eserlerle karşılaştığımız hâlde Tanzimat
sonrasında, Tevfik Fikret'in Promete, Yahya Kemal'in Biblos
Kadınları adlı şiirlerini görüyoruz; daha çağdaş şairlerden
Melih Cevdet Anday'ın bir kitabı Kolları Bağlı Odysseus, Edip
Cansever'in bir kitabı Nerde Antigone adını taşır.
Bu cümle aşağıdakilerden hangisini kanıtlamada örnek
olarak kullanılabilir?
A) Şairlerimiz, yüzyıllar boyunca daha önce yazılmış şiirleri
taklit etmekten kurtulamamışlardır.
}
B) Tanzimat sonrasında şiirimiz ulusal kültür ve değerlere
daha çok yönelmiştir.
C)) Şiirde daima geçerli olan doğrular yoktur, çoğu zaman
moda ve bireysel ilgiler belirler şiirin genel görünümünü.
D) Her milletin şiiri birbirinden etkilenmiş, kimi temaları
dışarıdan aldığı gibi kimi temaları başka edebiyatlara
ödünç vermiştir.
E) Bir edebiyatın nerelerden etkilendiğini ve beslendiğini
eser adlarına bakarak da anlayabiliriz.
X](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222141525910851-641346.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7.
Divan edebiyatı boyunca pek çok Leyla ile Mecnun, Yusuf u
Züleyha mesnevisi ile ve Hüdhüd kuşunun hikâyesini anlatan
Gülşenname gibi eserlerle karşılaştığımız hâlde Tanzimat
sonrasında, Tevfik Fikret'in Promete, Yahya Kemal'in Biblos
Kadınları adlı şiirlerini görüyoruz; daha çağdaş şairlerden
Melih Cevdet Anday'ın bir kitabı Kolları Bağlı Odysseus, Edip
Cansever'in bir kitabı Nerde Antigone adını taşır.
Bu cümle aşağıdakilerden hangisini kanıtlamada örnek
olarak kullanılabilir?
A) Şairlerimiz, yüzyıllar boyunca daha önce yazılmış şiirleri
taklit etmekten kurtulamamışlardır.
}
B) Tanzimat sonrasında şiirimiz ulusal kültür ve değerlere
daha çok yönelmiştir.
C)) Şiirde daima geçerli olan doğrular yoktur, çoğu zaman
moda ve bireysel ilgiler belirler şiirin genel görünümünü.
D) Her milletin şiiri birbirinden etkilenmiş, kimi temaları
dışarıdan aldığı gibi kimi temaları başka edebiyatlara
ödünç vermiştir.
E) Bir edebiyatın nerelerden etkilendiğini ve beslendiğini
eser adlarına bakarak da anlayabiliriz.
X
![t
A
A
A
C
25. Ben kendini, kendisinden ve çevresinden uzakta tuta-
bilen, sadece kelimelerin saltanat ve sefasını sürmek
isteyen sanatçıları her zaman yadırgamışımdır. Usta şair
iseler hayranlık duymuş ama hiçbir zaman içten seveme-
mişimdir. Kendimi ve zamanımı hiçe sayan bir sanatçı
olmaktansa eserlerinde çağından kopmamış, çağının
gölgesini satırlarında sürüklemiş bir sıra adamı olmayı
tercih ederim. Şiir duygulardan değil, kelimelerden doğar.
Ama seçtiği kelimelere şair, katıldığı çekim alanı içinde
bulunduğu şeyleri koyacaktır.
Böyle diyen bir şairin aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenemez?
A) Dünyada insandan başka, insana görev gayesinden
başka hiçbir şey yoktur; bu itibarla sanat, var olabilmek
için insanlara faydalı olmak zorundadır.
B) Yüreği duygulu, kafası işleyen bir sanatçı, bugünün
toplum olaylarına ilgisiz kalamaz; toplumsal psikolojinin
etkileri genellikle az veya çok, edebiyatta yer bulur.
C) Düzenden, yerleşmiş düzenden yana olan yazarlar hiç
hoşlanmazlar başka yazarların, şairlerin bilinen patika
ların, asfaltların dışında dolaşmalarından.
D) Insanlar kolaylık isterler; sıkıntı, yorgunluk gereksizdir;
düz olmalıdır yürüdüğümüz yollar, edebiyat da.
E) Burjuvazinin edebiyattaki rolü artık bitmiştir, onun üs-
tünlüğünü hazırlayan koşullar ortadan kaybolmakta ve
artık aşılmış bulunmaktadır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222142358970473-4737924.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelert
A
A
A
C
25. Ben kendini, kendisinden ve çevresinden uzakta tuta-
bilen, sadece kelimelerin saltanat ve sefasını sürmek
isteyen sanatçıları her zaman yadırgamışımdır. Usta şair
iseler hayranlık duymuş ama hiçbir zaman içten seveme-
mişimdir. Kendimi ve zamanımı hiçe sayan bir sanatçı
olmaktansa eserlerinde çağından kopmamış, çağının
gölgesini satırlarında sürüklemiş bir sıra adamı olmayı
tercih ederim. Şiir duygulardan değil, kelimelerden doğar.
Ama seçtiği kelimelere şair, katıldığı çekim alanı içinde
bulunduğu şeyleri koyacaktır.
Böyle diyen bir şairin aşağıdakilerden hangisini söy-
lemesi beklenemez?
A) Dünyada insandan başka, insana görev gayesinden
başka hiçbir şey yoktur; bu itibarla sanat, var olabilmek
için insanlara faydalı olmak zorundadır.
B) Yüreği duygulu, kafası işleyen bir sanatçı, bugünün
toplum olaylarına ilgisiz kalamaz; toplumsal psikolojinin
etkileri genellikle az veya çok, edebiyatta yer bulur.
C) Düzenden, yerleşmiş düzenden yana olan yazarlar hiç
hoşlanmazlar başka yazarların, şairlerin bilinen patika
ların, asfaltların dışında dolaşmalarından.
D) Insanlar kolaylık isterler; sıkıntı, yorgunluk gereksizdir;
düz olmalıdır yürüdüğümüz yollar, edebiyat da.
E) Burjuvazinin edebiyattaki rolü artık bitmiştir, onun üs-
tünlüğünü hazırlayan koşullar ortadan kaybolmakta ve
artık aşılmış bulunmaktadır.
![33. Sözlüklere dalmak güzeldir, dil bilgisi kitapları arasında
dolaşmak da güzeldir. Fakat birkaç ciltle sınırlı sözcükler
ve dil bilgisi kitapları asla dilin kendisi değildir. Sözlükler bir
dilin bütün kelimelerini içine alsa bile nihayet bir sözcükler
listesinden ibarettir. Dil bilgisi kitapları ise bir kurallar
sıralamasından başka nedir ki! Önce biz insanlar, sonra
yazarlar, şairler bir dil bilgisi kitabında yer alan söz dizimi
kurallarını sayısız örneklerle zenginleştirir; bir sözlükte
yer alan binlerce sözcüğü sayısız örgüler içinde bir araya
getiririz. Bunları sözlüklerden ve dil bilgisi kitaplarından
bağımsız yaparız, binlerce yıldan beri böyledir bu.
Aşağıdaki önermelerden hangisi bu parçanın yaza-
rının bakışıyla örtüşür?
A) Sözlükler de dil bilgisi kitapları gibi kurallar içerir.
B) Diğer insanlar gibi şair ve yazarlar da dilin kuralları-
nı korurlar.
C) Dil bilgisi kitaplarında dilin kullanımı ile ilgili zengin
örnekler vardır.
D) Sözlükler ve dil bilgisi kitapları dili ele alış bakımın-
dan her toplumda farklıdır.
Dil:
Dil;
sözlüklerle, kurallarla sınırlanamayan sayısız
örüntüler evrenidir.
E
Diğer Sayfaya Geçiniz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222142749335286-2165298.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler33. Sözlüklere dalmak güzeldir, dil bilgisi kitapları arasında
dolaşmak da güzeldir. Fakat birkaç ciltle sınırlı sözcükler
ve dil bilgisi kitapları asla dilin kendisi değildir. Sözlükler bir
dilin bütün kelimelerini içine alsa bile nihayet bir sözcükler
listesinden ibarettir. Dil bilgisi kitapları ise bir kurallar
sıralamasından başka nedir ki! Önce biz insanlar, sonra
yazarlar, şairler bir dil bilgisi kitabında yer alan söz dizimi
kurallarını sayısız örneklerle zenginleştirir; bir sözlükte
yer alan binlerce sözcüğü sayısız örgüler içinde bir araya
getiririz. Bunları sözlüklerden ve dil bilgisi kitaplarından
bağımsız yaparız, binlerce yıldan beri böyledir bu.
Aşağıdaki önermelerden hangisi bu parçanın yaza-
rının bakışıyla örtüşür?
A) Sözlükler de dil bilgisi kitapları gibi kurallar içerir.
B) Diğer insanlar gibi şair ve yazarlar da dilin kuralları-
nı korurlar.
C) Dil bilgisi kitaplarında dilin kullanımı ile ilgili zengin
örnekler vardır.
D) Sözlükler ve dil bilgisi kitapları dili ele alış bakımın-
dan her toplumda farklıdır.
Dil:
Dil;
sözlüklerle, kurallarla sınırlanamayan sayısız
örüntüler evrenidir.
E
Diğer Sayfaya Geçiniz.
![20.
Kuşkusuz Türkiye, bilinen diplomatik girişimlerden zi-
yade daha insani diplomasiyi öne çıkarıyor. Tarihinin ve
coğrafyasının da bir gereği olarak Türkiye, günümüzde
tek yönlü, kapalı bir siyaset uygulamak yerine tam aksine
cömert bir politika ile yaklaşıyor. Bilgi birikimini, teknolo-
jik gelişmişliğini, sinemasını, edebî eserlerini, mimari ve
kültürel ürünlerini ve eğitim kurumlarını dünyanın farklı
ülkeleriyle paylaşıyor.
E
----
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
AKüresell
A) Küreselleşen dünyada artık kültürlerarası ve diplomatik
ilişkiler eğitim ve bilim yoluyla sağlanıyor.
B) Kendi ülkesinin sınırları dışında nitelikli bir eğitim alan
bir kişinin dünyaya daha zengin ve seçkin bakmaması
imkânsızdır.
C) Dünyanın saygın üniversitelerinin Türkiye'de açtıkları
bütünleşik ve çift diploma programlarına ilgi oldukça
arttı.
D) Türkiye'nin, Kalkınma Planlarına uluslararası öğrenciler
için ek ödenekler koyarak büyük destekler vermeye
başladığı görülüyor.
E) Türkiye, bilim ve kültür merkezleriyle, sanayisiyle, tek-
nolojik altyapısıyla, büyüyen ve gelişen ekonomisiyle
insani bir politika sergiliyor.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222140942910497-4737924.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler20.
Kuşkusuz Türkiye, bilinen diplomatik girişimlerden zi-
yade daha insani diplomasiyi öne çıkarıyor. Tarihinin ve
coğrafyasının da bir gereği olarak Türkiye, günümüzde
tek yönlü, kapalı bir siyaset uygulamak yerine tam aksine
cömert bir politika ile yaklaşıyor. Bilgi birikimini, teknolo-
jik gelişmişliğini, sinemasını, edebî eserlerini, mimari ve
kültürel ürünlerini ve eğitim kurumlarını dünyanın farklı
ülkeleriyle paylaşıyor.
E
----
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
AKüresell
A) Küreselleşen dünyada artık kültürlerarası ve diplomatik
ilişkiler eğitim ve bilim yoluyla sağlanıyor.
B) Kendi ülkesinin sınırları dışında nitelikli bir eğitim alan
bir kişinin dünyaya daha zengin ve seçkin bakmaması
imkânsızdır.
C) Dünyanın saygın üniversitelerinin Türkiye'de açtıkları
bütünleşik ve çift diploma programlarına ilgi oldukça
arttı.
D) Türkiye'nin, Kalkınma Planlarına uluslararası öğrenciler
için ek ödenekler koyarak büyük destekler vermeye
başladığı görülüyor.
E) Türkiye, bilim ve kültür merkezleriyle, sanayisiyle, tek-
nolojik altyapısıyla, büyüyen ve gelişen ekonomisiyle
insani bir politika sergiliyor.
![B
31. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir estetiğini ören en önemli
unsurlardan biri, "rüya"dır. Onun şiirlerinde rüya, ikinci
bir hayat gibidir. İç içe girmiş iki oda gibi, gerçek
yaşamla rüya yaşamı yan yana durmaktadır. Tanpınar'a
göre şiirde rüya, gerçek yaşamdan çok daha ayrı, daha
geniş imkânlı, son derece hızlı ve tesadüfe bağlı bir
hayattır. Rüya, Tanpınar'ın şiir dışındaki eserlerine de
kaynaklık etmiştir. Onun Abdullah Efendi'nin Rüyaları ve
Rüyalar isimli biri büyük, diğeri küçük iki hikâyesi
bulunmaktadır. Şiir görüşlerinin Valery'yi tanıdıktan
sonra şekillendiğini söyleyen Tanpınar, bu estetiğin de
rüya ile beraber şiir üzerine uzun çalışmalara
dayandığını söyler. Tanpınar'ın rüya hâliyle ilgilenmesi,
sadece Valery'den gelen bir etkilenme değildir. Onun
üzerinde çocukluğunu geçirdiği Kerkük ve Musul'da
damlarda yatarak yıldızlı gecelerde gökyüzünü seyre
dalmasının da etkisi vardır. Ne İçindeyim Zamanın şiiri,
bu yönden de önemlidir.
I. Rüyada yaşananları, gerçek yaşamın bir parçası
olarak algıladığı
II. Rüyaları gerçek yaşamın sıkıntılarından kaçmak
için araç olarak kullandığı
III. Şiir dışındaki yapıtlarında da rüyayı bir öge olarak
kullandığ
IV. Sanat görüşlerinin temelinde bir sanatçının
bulunduğu
Bu parçadan Ahmet Hamdi Tanpınar'la ilgili olarak
yukarıda verilenlerden hangilerine ulaşılamaz?
A) I ve II
Bve III
C) Yalnız II
D) II ve IV
E) Yalnız IV](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222135509265042-1424363.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
31. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir estetiğini ören en önemli
unsurlardan biri, "rüya"dır. Onun şiirlerinde rüya, ikinci
bir hayat gibidir. İç içe girmiş iki oda gibi, gerçek
yaşamla rüya yaşamı yan yana durmaktadır. Tanpınar'a
göre şiirde rüya, gerçek yaşamdan çok daha ayrı, daha
geniş imkânlı, son derece hızlı ve tesadüfe bağlı bir
hayattır. Rüya, Tanpınar'ın şiir dışındaki eserlerine de
kaynaklık etmiştir. Onun Abdullah Efendi'nin Rüyaları ve
Rüyalar isimli biri büyük, diğeri küçük iki hikâyesi
bulunmaktadır. Şiir görüşlerinin Valery'yi tanıdıktan
sonra şekillendiğini söyleyen Tanpınar, bu estetiğin de
rüya ile beraber şiir üzerine uzun çalışmalara
dayandığını söyler. Tanpınar'ın rüya hâliyle ilgilenmesi,
sadece Valery'den gelen bir etkilenme değildir. Onun
üzerinde çocukluğunu geçirdiği Kerkük ve Musul'da
damlarda yatarak yıldızlı gecelerde gökyüzünü seyre
dalmasının da etkisi vardır. Ne İçindeyim Zamanın şiiri,
bu yönden de önemlidir.
I. Rüyada yaşananları, gerçek yaşamın bir parçası
olarak algıladığı
II. Rüyaları gerçek yaşamın sıkıntılarından kaçmak
için araç olarak kullandığı
III. Şiir dışındaki yapıtlarında da rüyayı bir öge olarak
kullandığ
IV. Sanat görüşlerinin temelinde bir sanatçının
bulunduğu
Bu parçadan Ahmet Hamdi Tanpınar'la ilgili olarak
yukarıda verilenlerden hangilerine ulaşılamaz?
A) I ve II
Bve III
C) Yalnız II
D) II ve IV
E) Yalnız IV
![8. Hammurabi Kanunları "dişe diş, göze göz" şeklin-
de değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlık-
ta cezayı içeren kanunlardır.
Buna göre Hammurabi Kanunlarının;
N
Kisas,
II. fidye,
III. caydırıcılık X
esaslarından hangilerini taşıdığı savunulabilir?
B) Yalnız II
A) Yalnız I
D) I ve III
XB
E) I, II ve III
C) I ve II
10.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222133957300933-2459602.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler8. Hammurabi Kanunları "dişe diş, göze göz" şeklin-
de değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlık-
ta cezayı içeren kanunlardır.
Buna göre Hammurabi Kanunlarının;
N
Kisas,
II. fidye,
III. caydırıcılık X
esaslarından hangilerini taşıdığı savunulabilir?
B) Yalnız II
A) Yalnız I
D) I ve III
XB
E) I, II ve III
C) I ve II
10.
![2. Niġbolu Zaferi, Osmanlı Devleti'nin Anadolu'da bu-
lunan Türk beylikleri üzerindeki etkisini ve saygın-
liğini artırmıştır. Bu arada Mısır'da bulunan halife
de kendisine gönderilen zafernameye verdiği ce-
vapta, Yıldırım Bayezid'e, "Anadolu'nun Sultanı"
anlamında Sultan-ı İklim-i Rum unvanı ile hitap et-
miştir.
Bu bilgilere dayanarak Niğbolu Zaferi'nin Os-
manlı Devleti'nde,
Anadolu'da Türk siyasi birliğini sağlama,
II. Baharat Yolu üzerinde egemenlik kurma,
III. Akdeniz'de hâkimiyet kurma
politikalarından hangilerine doğrudan katkı yap-
tığı savunulabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
TEAS PRESS Eğitim](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222093249915766-4351938.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2. Niġbolu Zaferi, Osmanlı Devleti'nin Anadolu'da bu-
lunan Türk beylikleri üzerindeki etkisini ve saygın-
liğini artırmıştır. Bu arada Mısır'da bulunan halife
de kendisine gönderilen zafernameye verdiği ce-
vapta, Yıldırım Bayezid'e, "Anadolu'nun Sultanı"
anlamında Sultan-ı İklim-i Rum unvanı ile hitap et-
miştir.
Bu bilgilere dayanarak Niğbolu Zaferi'nin Os-
manlı Devleti'nde,
Anadolu'da Türk siyasi birliğini sağlama,
II. Baharat Yolu üzerinde egemenlik kurma,
III. Akdeniz'de hâkimiyet kurma
politikalarından hangilerine doğrudan katkı yap-
tığı savunulabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
TEAS PRESS Eğitim
![11. Gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan gülme
eylemi, dev bir endüstri yaratmış durumda. Mizah ki-
tapları ve dergileri, filmler, diziler, internetin yaygınlaş-
masıyla mizahı merkezine alan sosyal medya hesap-
ları insanların gülmesinden hatırı sayılır miktarda para
kazanmaktalar. Hatırı sayılır derken oldukça büyük bir
ekonomiden söz ediyoruz.
adlı eserini oluşturan makaleleri yazarken bir nebze ol-
--. Henri Bergson, Gülme
sun bu eksikliği gidermeye çalışmıştı. Ondan başka da
gülme eylemini gündemine alıp etraflıca bir çalışma ya-
pan yazar olmadı. Gazetelerde birkaç köşe yazısı, inter-
netteki bloglarda birkaç amatör deneme, hepsi bu.
‒‒‒‒
Deneme Sınavı - 02
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu ekonomiden sadece gülmeyi unutan insanların
yararlanması da çok ilginç olsa gerek
B) Hal böyleyken gülme eyleminin dinamikleri üzerine
kafa yoranların bu kadar az olması şaşırtıcı
C) Bu sebeple son zamanlarda bazı yayınevleri mizah
içerikli eserlere ağırlık vermeye başladılar
D) Satın alinan gülme eylemi, insanların hayatındaki
belli bir eksikliği tamamlıyor olsa gerek
E) İnsanın doyum hissine hitap eden hiçbir etkinlik, gül-
menin oluşturduğu boşluğu dolduramıyor](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222094629306157-2005042.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler11. Gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan gülme
eylemi, dev bir endüstri yaratmış durumda. Mizah ki-
tapları ve dergileri, filmler, diziler, internetin yaygınlaş-
masıyla mizahı merkezine alan sosyal medya hesap-
ları insanların gülmesinden hatırı sayılır miktarda para
kazanmaktalar. Hatırı sayılır derken oldukça büyük bir
ekonomiden söz ediyoruz.
adlı eserini oluşturan makaleleri yazarken bir nebze ol-
--. Henri Bergson, Gülme
sun bu eksikliği gidermeye çalışmıştı. Ondan başka da
gülme eylemini gündemine alıp etraflıca bir çalışma ya-
pan yazar olmadı. Gazetelerde birkaç köşe yazısı, inter-
netteki bloglarda birkaç amatör deneme, hepsi bu.
‒‒‒‒
Deneme Sınavı - 02
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu ekonomiden sadece gülmeyi unutan insanların
yararlanması da çok ilginç olsa gerek
B) Hal böyleyken gülme eyleminin dinamikleri üzerine
kafa yoranların bu kadar az olması şaşırtıcı
C) Bu sebeple son zamanlarda bazı yayınevleri mizah
içerikli eserlere ağırlık vermeye başladılar
D) Satın alinan gülme eylemi, insanların hayatındaki
belli bir eksikliği tamamlıyor olsa gerek
E) İnsanın doyum hissine hitap eden hiçbir etkinlik, gül-
menin oluşturduğu boşluğu dolduramıyor
![B
B
33.-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Yazarken de iyi karakter yazacağım diye kendimi zorlamıyo-
rum hiçbir şekilde. Ben gerçek karakterler yazıyorum; hayatın
köşesinde, kıyısında olan insanları veya gözümüzün önünde
olan görmezden geldiğimiz insanları yazmaya çalışıyorum. Hiç
kimse iyi değildir tam anlamıyla ya da kötü değildir. Ben griyi
arıyorum. Onun için de karakterler bazı yerlerde iyi, bazı yer-
lerde kötü. Ama bu mutlak bir iyilik de değil aslında. Karakte-
rin içinde bulunduğu durumlarda, o anda iyi de olabilirsin kötü
de olabilirsin. Ona biz karar vermiyoruz, ona karakter de karar
vermiyor. Karakteri kurtarmak diye bir şey yok yani. Bir karakte-
ri yazarken onu kurtarmaya çalışmıyorum, onu iyi göstermeye
çalışmıyorum. Hepimizin gördüğü ama görmezden geldiği şeyi
yazıyorum. Baskıya, şiddete, acıya, eziyete direnme şekli belki
de bu belirsizlik, yersizlik, zamansızlık, iyilik ve kötülük.
33. Bu parçada yazar, karakterlerini oluştururken aşağıdakiler-
den hangisini yapmadığını söylemiştir?
A)
Subjektif bakış açısını kullanmak
B) Sadece tek yönlerini ele alıp aktarmaya çalışmak
C) Okuyucusunun ahlak anlayışını göz ardı etmek
D) Hayata dair kötü şeyleri bir şekilde yansıtmayı istemek
E) Herkese örnek olacak özellikleri göz önünde tutmak
m
34. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen yazarın roma-
nında kullanacağı karakter olamaz?
A) Karmaşadan uzak duran ama haksızlıklara ses çıkarmak-
tan çekinmeyen bir anne
Gür Yayınevi
B) Acımasızlığıyla ün salmış ama evlatlarına toz kondurmayan
köy ağası
O
CY Her olaya iyi yönden bakan ama yaşadığı aşk acısıyla dep-
resyona giren bir delikanlı
GKY-DS-02202301 - TYT
D) Küçüklükten beri sorunlu, sonunda hapishane köşelerine
düşen, her koşulda acımasız bir adam
E) Mala, mülke zarar vermekten çekinirken engelli park yerine
park edilmiş arabaları anahtarla çizen bir genç kız
Gür Yayınevi
3](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222111729968385-2324551.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
B
33.-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Yazarken de iyi karakter yazacağım diye kendimi zorlamıyo-
rum hiçbir şekilde. Ben gerçek karakterler yazıyorum; hayatın
köşesinde, kıyısında olan insanları veya gözümüzün önünde
olan görmezden geldiğimiz insanları yazmaya çalışıyorum. Hiç
kimse iyi değildir tam anlamıyla ya da kötü değildir. Ben griyi
arıyorum. Onun için de karakterler bazı yerlerde iyi, bazı yer-
lerde kötü. Ama bu mutlak bir iyilik de değil aslında. Karakte-
rin içinde bulunduğu durumlarda, o anda iyi de olabilirsin kötü
de olabilirsin. Ona biz karar vermiyoruz, ona karakter de karar
vermiyor. Karakteri kurtarmak diye bir şey yok yani. Bir karakte-
ri yazarken onu kurtarmaya çalışmıyorum, onu iyi göstermeye
çalışmıyorum. Hepimizin gördüğü ama görmezden geldiği şeyi
yazıyorum. Baskıya, şiddete, acıya, eziyete direnme şekli belki
de bu belirsizlik, yersizlik, zamansızlık, iyilik ve kötülük.
33. Bu parçada yazar, karakterlerini oluştururken aşağıdakiler-
den hangisini yapmadığını söylemiştir?
A)
Subjektif bakış açısını kullanmak
B) Sadece tek yönlerini ele alıp aktarmaya çalışmak
C) Okuyucusunun ahlak anlayışını göz ardı etmek
D) Hayata dair kötü şeyleri bir şekilde yansıtmayı istemek
E) Herkese örnek olacak özellikleri göz önünde tutmak
m
34. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen yazarın roma-
nında kullanacağı karakter olamaz?
A) Karmaşadan uzak duran ama haksızlıklara ses çıkarmak-
tan çekinmeyen bir anne
Gür Yayınevi
B) Acımasızlığıyla ün salmış ama evlatlarına toz kondurmayan
köy ağası
O
CY Her olaya iyi yönden bakan ama yaşadığı aşk acısıyla dep-
resyona giren bir delikanlı
GKY-DS-02202301 - TYT
D) Küçüklükten beri sorunlu, sonunda hapishane köşelerine
düşen, her koşulda acımasız bir adam
E) Mala, mülke zarar vermekten çekinirken engelli park yerine
park edilmiş arabaları anahtarla çizen bir genç kız
Gür Yayınevi
3
![Biz, yüz yıldan beri edebiyatımızın, yenileşme
geçirdiğini, değiştiğini sanıyoruz. Divan edebiyatını
bırakmışız da Batı âlemininkine benzer bir edebi-
yat kurmuşuz. Oysa bu süreçteki değişme ancak
görünüştedir, edebiyatımızın özü değişmemiştir,
Blyedebiyat anlayışımız değişmemiştir. Batı âlemin-
den birtakım kalıplar aldık, o kalıplara gene eski
bildiğimizi döküp duruyoruz. Bugünkü şiirlerin ço-
ğu, divan gazellerinden ancak dilce ayrıdır gene o
mehtap gene o gül gene o bülbül...
nobe
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakı-
nılmaktadır?
8.
08
A) Edebiyatımızdaki değişmenin uzun zaman al-
masından
BY Divan edebiyatının göz ardı edilmesinden
C) Divan edebiyatının, özgünlüğünü koruyama-
masından
ebracle
D Siirimizin içeriğinin özgün olmamasından
E Batı edebiyatındaki biçim özelliklerinin taklit
edilmesinden](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222133442051447-1429035.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerBiz, yüz yıldan beri edebiyatımızın, yenileşme
geçirdiğini, değiştiğini sanıyoruz. Divan edebiyatını
bırakmışız da Batı âlemininkine benzer bir edebi-
yat kurmuşuz. Oysa bu süreçteki değişme ancak
görünüştedir, edebiyatımızın özü değişmemiştir,
Blyedebiyat anlayışımız değişmemiştir. Batı âlemin-
den birtakım kalıplar aldık, o kalıplara gene eski
bildiğimizi döküp duruyoruz. Bugünkü şiirlerin ço-
ğu, divan gazellerinden ancak dilce ayrıdır gene o
mehtap gene o gül gene o bülbül...
nobe
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakı-
nılmaktadır?
8.
08
A) Edebiyatımızdaki değişmenin uzun zaman al-
masından
BY Divan edebiyatının göz ardı edilmesinden
C) Divan edebiyatının, özgünlüğünü koruyama-
masından
ebracle
D Siirimizin içeriğinin özgün olmamasından
E Batı edebiyatındaki biçim özelliklerinin taklit
edilmesinden
![nda,
Bu
yol,
i de
ası:
sol
ga-
yı,
m
3. Edebiyat, insana hayat karşısında bir birikim ve biling
aktarır. Yaşananlan yorumlar, gelecek tasarımında bu-
lunur. Okuru uyanır, sarsar ve yüce, erdemli duygulara
çağırır. Edebiyatçının üretim aşamasında böyle bir niyeti
olmasa bile sonuç budur. Çünkü edebiyat kişisel olarak
üretilir ama toplumsal olarak tüketilir. Bu yönüyle ede-
biyat, gücünü "hayata müdahale"den alır. Bu güçten
kastımız; toplumu, insanı değiştirme, dönüştürme, ona
hissetmediği duyguları sezdirme kabiliyetidir. Edebiyat;
adalet arayışımızın, dünyayı anlama, kavrama serüveni-
mizin, nihayet kendimize varma çabamızın bir sonucu-
dur. Çağımızda aklın, zekânın her şeyi kavramada yeter-
siz olduğu görüldü. Ben tüm bu olup biten haksızlıklara,
zulümlere karşı yine de en büyük gücün edebiyat oldu-
ğunu düşünüyorum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Edebiyatın dünyayı değiştirme gücüne sahip oldu-
ğuna gerçekten inanıyor musunuz?
B) Günümüzde edebiyatın gerçek işlevinden uzaklaştığı
düşüncesine katılıyor musunuz?
C) Edebiyat, temelde bireysel bakış açısına mı yoksa
toplumsal bakış açısına mı yaslanmalıdır?
D) Sizce edebî eserler gerçeklere mi yoksa duygu ve ha-
yale mi dayanmalı?
E) Edebiyatın gündelik hayattan kopuk bir sanat olduğu
düşüncesine katılıyor musunuz?](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222131330959034-1026147.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelernda,
Bu
yol,
i de
ası:
sol
ga-
yı,
m
3. Edebiyat, insana hayat karşısında bir birikim ve biling
aktarır. Yaşananlan yorumlar, gelecek tasarımında bu-
lunur. Okuru uyanır, sarsar ve yüce, erdemli duygulara
çağırır. Edebiyatçının üretim aşamasında böyle bir niyeti
olmasa bile sonuç budur. Çünkü edebiyat kişisel olarak
üretilir ama toplumsal olarak tüketilir. Bu yönüyle ede-
biyat, gücünü "hayata müdahale"den alır. Bu güçten
kastımız; toplumu, insanı değiştirme, dönüştürme, ona
hissetmediği duyguları sezdirme kabiliyetidir. Edebiyat;
adalet arayışımızın, dünyayı anlama, kavrama serüveni-
mizin, nihayet kendimize varma çabamızın bir sonucu-
dur. Çağımızda aklın, zekânın her şeyi kavramada yeter-
siz olduğu görüldü. Ben tüm bu olup biten haksızlıklara,
zulümlere karşı yine de en büyük gücün edebiyat oldu-
ğunu düşünüyorum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Edebiyatın dünyayı değiştirme gücüne sahip oldu-
ğuna gerçekten inanıyor musunuz?
B) Günümüzde edebiyatın gerçek işlevinden uzaklaştığı
düşüncesine katılıyor musunuz?
C) Edebiyat, temelde bireysel bakış açısına mı yoksa
toplumsal bakış açısına mı yaslanmalıdır?
D) Sizce edebî eserler gerçeklere mi yoksa duygu ve ha-
yale mi dayanmalı?
E) Edebiyatın gündelik hayattan kopuk bir sanat olduğu
düşüncesine katılıyor musunuz?
![(1) Yirminci yüzyılın ikinci yarısı, Latin Amerika edebiya-
tının dünya edebiyatına damgasını vurduğu bir dönem
olmuştur. (II) 1980'lerden sonra edebiyatta bir yenilik
olarak konuşulan en önemli konu ise Latin Amerika ede-
biyatının bir karakteri olan "büyülü gerçekçilik" akımıy-
di. (III) Gabriel García Márquez, Miguel Angel Asturias,
Alejo Carpentier, Jean Rulfo büyülü gerçekçilik yaklaşı-
mının parlak örneklerini vermişlerdi. Gabriel García
Márquez'in 1982'de Nobel Ödülü almasından sonra bu
akım, edebiyatta gündem olmuştur. (V) Bu kadar yoğun
tartışılmasına rağmen büyülü gerçekçiliğin tanımını yap-
mak, sınırlarını çizmek o kadar da kolay değil.
4.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ki-
şisel görüşe yer verilmemiştir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222131411341289-1026147.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler(1) Yirminci yüzyılın ikinci yarısı, Latin Amerika edebiya-
tının dünya edebiyatına damgasını vurduğu bir dönem
olmuştur. (II) 1980'lerden sonra edebiyatta bir yenilik
olarak konuşulan en önemli konu ise Latin Amerika ede-
biyatının bir karakteri olan "büyülü gerçekçilik" akımıy-
di. (III) Gabriel García Márquez, Miguel Angel Asturias,
Alejo Carpentier, Jean Rulfo büyülü gerçekçilik yaklaşı-
mının parlak örneklerini vermişlerdi. Gabriel García
Márquez'in 1982'de Nobel Ödülü almasından sonra bu
akım, edebiyatta gündem olmuştur. (V) Bu kadar yoğun
tartışılmasına rağmen büyülü gerçekçiliğin tanımını yap-
mak, sınırlarını çizmek o kadar da kolay değil.
4.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ki-
şisel görüşe yer verilmemiştir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
![5.
Dostoyevski eserlerinde ağırlıklı olarak suç, aşk, günah,
başkaldın, ahlak, merhamet, ezenler-ezilenler temalarını
işler. Dostoyevski'nin kahramanları içten içe yanan, ka-
baran, yaralı, çelişkili insanlardır. İnanç ve inkâr, günah
ve sevap, kusur ve erdem arasında gidip gelirler. Karak-
terlerin meseleleri kendileriyledir. Dostoyevski moder-
nizmin kapısındaki yeni şehirlileri, en alttakileri anlatır.
Felsefi ve insani sorunları metinlerinin merkezine otur-
tup, insan mutluluğunun önündeki engelleri eserlerine
taşıyarak insan düşüncesindeki kaosu belgeler. Onun
eserlerinde doğa, toplumsal olaylar hep kişinin iç dün-
yasını açık etmek için kullanılır.
7.
Bu parçaya göre Dostoyevski ile ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Eserlerindeki kahramanların ikilik yaşayan karakterler
olduğu
B) Sınıfsal olarak toplumun alt kesiminden insanları yan-
sıttığı
C) Eserlerinde insanın düşünce dünyasındaki karmaşayı
ortaya koyduğu
D) Eserlerinin odağına insani meseleleri yerleştirdiğine
E) Eserlerindeki kişileri yakın çevresinden esinlenerek
kurguladığı](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222131359559005-1026147.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5.
Dostoyevski eserlerinde ağırlıklı olarak suç, aşk, günah,
başkaldın, ahlak, merhamet, ezenler-ezilenler temalarını
işler. Dostoyevski'nin kahramanları içten içe yanan, ka-
baran, yaralı, çelişkili insanlardır. İnanç ve inkâr, günah
ve sevap, kusur ve erdem arasında gidip gelirler. Karak-
terlerin meseleleri kendileriyledir. Dostoyevski moder-
nizmin kapısındaki yeni şehirlileri, en alttakileri anlatır.
Felsefi ve insani sorunları metinlerinin merkezine otur-
tup, insan mutluluğunun önündeki engelleri eserlerine
taşıyarak insan düşüncesindeki kaosu belgeler. Onun
eserlerinde doğa, toplumsal olaylar hep kişinin iç dün-
yasını açık etmek için kullanılır.
7.
Bu parçaya göre Dostoyevski ile ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Eserlerindeki kahramanların ikilik yaşayan karakterler
olduğu
B) Sınıfsal olarak toplumun alt kesiminden insanları yan-
sıttığı
C) Eserlerinde insanın düşünce dünyasındaki karmaşayı
ortaya koyduğu
D) Eserlerinin odağına insani meseleleri yerleştirdiğine
E) Eserlerindeki kişileri yakın çevresinden esinlenerek
kurguladığı
![6. Ünlü romancımız Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu ro-
manında Anadolu'ya öğretmen olarak giden Feride'nin
hikâyesi işlenmiştir. Roman yayımlandıktan kısa bir süre
sonra İstanbul'da yüzlerce genç kız, Anadolu'ya öğret-
men olarak gitmek için yetkililere başvurmuştur.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Edebiyatın toplumsal hayatı yansıtan bir ayna olduğu
B Edebiyatın toplumsal hayatı etkilemede önemli güce
sahip olduğu
CEdebî türler içinde en etkileyici türün roman olduğu
D) Çalıkuşu romanının döneminin sosyal hayatını başa-
rılı bir biçimde yansıttığı
E) Toplumsal değişimlerin edebiyata yön verdiği](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230222131543862230-1026147.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6. Ünlü romancımız Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu ro-
manında Anadolu'ya öğretmen olarak giden Feride'nin
hikâyesi işlenmiştir. Roman yayımlandıktan kısa bir süre
sonra İstanbul'da yüzlerce genç kız, Anadolu'ya öğret-
men olarak gitmek için yetkililere başvurmuştur.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Edebiyatın toplumsal hayatı yansıtan bir ayna olduğu
B Edebiyatın toplumsal hayatı etkilemede önemli güce
sahip olduğu
CEdebî türler içinde en etkileyici türün roman olduğu
D) Çalıkuşu romanının döneminin sosyal hayatını başa-
rılı bir biçimde yansıttığı
E) Toplumsal değişimlerin edebiyata yön verdiği