Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

19.
• Danimarkalı büyük fizikçi Niels Bohr'un etrafında
toplanan bir grup, "Kopenhag Yorumları" adı
verilen bir dizi yorumlama biçimi geliştirdi ve
kuantum mekaniğini tanımladı. Bohr'a göre iki
tane fizik vardı. Biri klasik fizikti, büyük nesneler
bu fiziğin kanunlarına tabiydi. Diğeri ise "kuantum
fiziği"ydi, atom altı parçacıklar gibi küçük nesneler
de bu fiziğin kurallarına uyuyordu. İki tür fizik
birbirinin rakibi veya düşmanı değildi, aralarında
çelişkiler çıksa da bunlar aslında birbirinin
"tamamlayıcısı"ydı. Kuantum fiziği artık
tamamlanmıştı, ona eklenecek veya
bulunabilecek yeni bir şey kalmamıştı.
• Albert Einstein'a göre doğada iki ayrı fizik kanunu
olamazdı; kanun tek bir tane olmalı, büyük küçük
ayrımı yapmadan evrendeki her şeyi izah
edebilmeliydi. Bu kanunları henüz bulamamıştık.
Dolayısıyla "kuantum fiziği" diye bir şey yoktu,
fizik vardı ve kuantum teorisi de tamamlanmış
falan değildi, eksikti. Einstein kalan ömrünü,
"Kuantum tamamlanmıştır." fikrini çürütmeye ve iki
fiziği bir araya getirecek "büyük birleşik teori"yi
aramaya adadı.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Birbirine karşıt görünen fikirlerin aslında birbirini
desteklediğini ispatlamaktadırlar.
B) Aynı bilim insanının zamanla düşüncelerinde
değişiklik görülebileceğini savunmaktadırlar.
C) Bir konuyla ilgili birbiriyle uyuşmayan bilimsel
görüşlerin var olabileceğini göstermektedirler.
D) Bilim insanlarının farklı üsluplarla da olsa aynı
düşünceleri paylaştıklarını öne sürmektedirler.
E) Bilimsel konularda hiçbir bakış açısının bir diğeriyle
aynı olamayacağını tanık gösterme yoluyla
kanıtlamaktadırlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. • Danimarkalı büyük fizikçi Niels Bohr'un etrafında toplanan bir grup, "Kopenhag Yorumları" adı verilen bir dizi yorumlama biçimi geliştirdi ve kuantum mekaniğini tanımladı. Bohr'a göre iki tane fizik vardı. Biri klasik fizikti, büyük nesneler bu fiziğin kanunlarına tabiydi. Diğeri ise "kuantum fiziği"ydi, atom altı parçacıklar gibi küçük nesneler de bu fiziğin kurallarına uyuyordu. İki tür fizik birbirinin rakibi veya düşmanı değildi, aralarında çelişkiler çıksa da bunlar aslında birbirinin "tamamlayıcısı"ydı. Kuantum fiziği artık tamamlanmıştı, ona eklenecek veya bulunabilecek yeni bir şey kalmamıştı. • Albert Einstein'a göre doğada iki ayrı fizik kanunu olamazdı; kanun tek bir tane olmalı, büyük küçük ayrımı yapmadan evrendeki her şeyi izah edebilmeliydi. Bu kanunları henüz bulamamıştık. Dolayısıyla "kuantum fiziği" diye bir şey yoktu, fizik vardı ve kuantum teorisi de tamamlanmış falan değildi, eksikti. Einstein kalan ömrünü, "Kuantum tamamlanmıştır." fikrini çürütmeye ve iki fiziği bir araya getirecek "büyük birleşik teori"yi aramaya adadı. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birbirine karşıt görünen fikirlerin aslında birbirini desteklediğini ispatlamaktadırlar. B) Aynı bilim insanının zamanla düşüncelerinde değişiklik görülebileceğini savunmaktadırlar. C) Bir konuyla ilgili birbiriyle uyuşmayan bilimsel görüşlerin var olabileceğini göstermektedirler. D) Bilim insanlarının farklı üsluplarla da olsa aynı düşünceleri paylaştıklarını öne sürmektedirler. E) Bilimsel konularda hiçbir bakış açısının bir diğeriyle aynı olamayacağını tanık gösterme yoluyla kanıtlamaktadırlar.
33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yapısalcılık nedir?"
sorusuna cevap vermektedir?
A) Yapısalcılığın kökenleri, İsviçreli dil bilimci Ferdinand
de Saussure'ün Genel Dil Bilim Dersleri'nde aktardığı
dil bilim kuramına dayandırılır. Saussure'e göre, her
dilin kendine özgü bir yapısı vardır. Bütünü anlamak
için her bir anlama işaret eden ses ya da sembolleri
çözümlemek, bir terimi sadece herhangi bir sesin
herhangi bir kavramla birleşmesi saymak hem yetersiz
hem de yanıltıcı olacaktır.
B) Yapısalcılık, olay ya da düşüncenin tarihsel/evrimsel
gelişiminden çok, belli bir zaman dilimi içindeki
yapısını, bu üst yapıyı, anlamı oluşturan alt birimler
arasındaki karşılıklı ilişkileri ele alan kuramsal yaklaşım
olarak ifade edilebilir. Yapısalcılık, süreçle değil; o anla
ilgilenir. Yapıyı, sistemin bütünlüğü içinde, belirli bir
kesite dair, o an ve durumu oluşturan eş zamanlı
ögelerin ilişkileri üzerinden çözümleme girişimidir.
C) Saussure, yapısalcılıkta dilin art zamanlı değil, eş
zamanlı yani tarihin belli bir kesitine ait bir yapı olarak
incelenmesi gereken bir göstergeler sistemi olduğunu
söyler. Her gösterge, bir gösteren (ses imgesi veya
grafik eş değeri) ve bir gösterilenden (kavram ya da
anlam) oluşur. Bu iki bileşen arasındaki ilişki keyfi
olduğundan göstergeler ancak birbirleri arasındaki
farklılıklar üzerinden okunabilir.
D) Michel Foucault, yapısalcılığın linguistik ve benzeri
kesin tanımlı disiplinlerin dışına çıktığı zaman tam
olarak ne olduğunun uygulayıcıları tarafından dahi
muğlak olduğuna inanır. Bu kavramın temellerini
aydınlatmak için yapısalcılık ve biçimciliğin kökenlerini
birlikte ele alır.
Yapısalcılık, dil bilim başta olmak üzere diğer insan
bilimlerini etkilemiş, 20. asrın en önemli düşünce
akımlarından biri olmuştur. Edebiyat alanında
yapısalcılığın öncüsü, eleştiriye sistematik bir yapı
getirilmesi gerektiğini, eleştirinin de edebiyatın bir
parçası olması gerekçesiyle keyfi değil, edebiyatın
kendisi gibi belli yasalara dayanması gerektiğini
söyleyen Northrop Frye'dir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yapısalcılık nedir?" sorusuna cevap vermektedir? A) Yapısalcılığın kökenleri, İsviçreli dil bilimci Ferdinand de Saussure'ün Genel Dil Bilim Dersleri'nde aktardığı dil bilim kuramına dayandırılır. Saussure'e göre, her dilin kendine özgü bir yapısı vardır. Bütünü anlamak için her bir anlama işaret eden ses ya da sembolleri çözümlemek, bir terimi sadece herhangi bir sesin herhangi bir kavramla birleşmesi saymak hem yetersiz hem de yanıltıcı olacaktır. B) Yapısalcılık, olay ya da düşüncenin tarihsel/evrimsel gelişiminden çok, belli bir zaman dilimi içindeki yapısını, bu üst yapıyı, anlamı oluşturan alt birimler arasındaki karşılıklı ilişkileri ele alan kuramsal yaklaşım olarak ifade edilebilir. Yapısalcılık, süreçle değil; o anla ilgilenir. Yapıyı, sistemin bütünlüğü içinde, belirli bir kesite dair, o an ve durumu oluşturan eş zamanlı ögelerin ilişkileri üzerinden çözümleme girişimidir. C) Saussure, yapısalcılıkta dilin art zamanlı değil, eş zamanlı yani tarihin belli bir kesitine ait bir yapı olarak incelenmesi gereken bir göstergeler sistemi olduğunu söyler. Her gösterge, bir gösteren (ses imgesi veya grafik eş değeri) ve bir gösterilenden (kavram ya da anlam) oluşur. Bu iki bileşen arasındaki ilişki keyfi olduğundan göstergeler ancak birbirleri arasındaki farklılıklar üzerinden okunabilir. D) Michel Foucault, yapısalcılığın linguistik ve benzeri kesin tanımlı disiplinlerin dışına çıktığı zaman tam olarak ne olduğunun uygulayıcıları tarafından dahi muğlak olduğuna inanır. Bu kavramın temellerini aydınlatmak için yapısalcılık ve biçimciliğin kökenlerini birlikte ele alır. Yapısalcılık, dil bilim başta olmak üzere diğer insan bilimlerini etkilemiş, 20. asrın en önemli düşünce akımlarından biri olmuştur. Edebiyat alanında yapısalcılığın öncüsü, eleştiriye sistematik bir yapı getirilmesi gerektiğini, eleştirinin de edebiyatın bir parçası olması gerekçesiyle keyfi değil, edebiyatın kendisi gibi belli yasalara dayanması gerektiğini söyleyen Northrop Frye'dir.
TYT - Türkçe
30. İç girişimcilik; büyük işletmeler içinde bir fikri, risk
alarak ve yenilik yolu ile karlı nihai ürüne dönüştürme
sorumluluğu alma işidir. Aynı zamanda işletme ve
kurum içinde yapılan her türlü girişimcilik faaliyetleridir.
Firmanın kendi içinde yeni pazarlar bulması, yeni
teknolojiler kullanması, otomasyona geçmesi vb.
durumlar iç girişimcilik sayılır. İç girişimcilik, var olan
işin hayatta kalmasını sağlayacak en önemli faktördür.
Gelişen teknolojilere, piyasada görülen ihtiyaçlara
yönelerek ürün veya hizmet geliştirip değiştirilebilir ve
işletme bu sayede yenilenebilir.
1. Bilinen bir lastik bayisinin kår oranını göz önünde
bulundurup işletmesini kapatarak otomotiv
bayiliğine yönelmesi
II. Yıllardır kahve üretip satan ünlü bir firmanın,
bulunduğu şehirde kahve değirmeni üretimine
başlaması
III. Giyim eşyaları satan marka bir mağazanın internet
mağazacılığına da yönelmesi
IV. Bisiklet firmasının bir fabrikayla iş birliği yaparak
kask üretim işine girişmesi
Yukarıdakilerden hangileri bu parçada anlatılan "iç
girişimcilik" tanımını örnekler?
A) Yalnız II
D) III ve IV
B) Yalnız IV
E) II, III ve IV
C) I ve il
32.
31. Dünya edebiyatının dev isimlerinden Gabriel García
Márquez; kitaplarının yazım süreçlerine dair ipuçlarını
verdiği, aynı zamanda da donanımını meydana getiren
okuma kültürünü yansıttığı otobiyografik eserine,
Anlatmak İçin Yaşamak adını vermiştir. Bu kitabın
I İMİT YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - Türkçe 30. İç girişimcilik; büyük işletmeler içinde bir fikri, risk alarak ve yenilik yolu ile karlı nihai ürüne dönüştürme sorumluluğu alma işidir. Aynı zamanda işletme ve kurum içinde yapılan her türlü girişimcilik faaliyetleridir. Firmanın kendi içinde yeni pazarlar bulması, yeni teknolojiler kullanması, otomasyona geçmesi vb. durumlar iç girişimcilik sayılır. İç girişimcilik, var olan işin hayatta kalmasını sağlayacak en önemli faktördür. Gelişen teknolojilere, piyasada görülen ihtiyaçlara yönelerek ürün veya hizmet geliştirip değiştirilebilir ve işletme bu sayede yenilenebilir. 1. Bilinen bir lastik bayisinin kår oranını göz önünde bulundurup işletmesini kapatarak otomotiv bayiliğine yönelmesi II. Yıllardır kahve üretip satan ünlü bir firmanın, bulunduğu şehirde kahve değirmeni üretimine başlaması III. Giyim eşyaları satan marka bir mağazanın internet mağazacılığına da yönelmesi IV. Bisiklet firmasının bir fabrikayla iş birliği yaparak kask üretim işine girişmesi Yukarıdakilerden hangileri bu parçada anlatılan "iç girişimcilik" tanımını örnekler? A) Yalnız II D) III ve IV B) Yalnız IV E) II, III ve IV C) I ve il 32. 31. Dünya edebiyatının dev isimlerinden Gabriel García Márquez; kitaplarının yazım süreçlerine dair ipuçlarını verdiği, aynı zamanda da donanımını meydana getiren okuma kültürünü yansıttığı otobiyografik eserine, Anlatmak İçin Yaşamak adını vermiştir. Bu kitabın I İMİT YAYINLARI
3
n
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Kişisel hijyen; bireyin sağlığını sürdürmek için yaptığı
bakım, bedenini temiz ve sağlıklı tutmak için yaptığı
tüm uygulamalardır. Hastalıkların oluşmasını
engellemek için yapılan kişisel koruyucu önlemlerin
başında kişisel hijyen uygulamaları gelmektedir. Bireyin
kendi çabasıyla alacağı bazı önlemler onun daha
sağlıklı bir yaşam sürdürmesine yardımcı olmaktadır. El
yıkama; hastalıklardan korunmak için en kolay, ucuz ve
etkili yöntemdir. 1846 yılında Kadın Hastalıkları ve
Doğum Uzmanı Ignaz Semmelweis tarafından hasta
ölümlerinin önlenmesinde el yıkamanın önemine dikkat
çekilmiştir çünkü ellerde geçici flora grubunda yer alan
mikroorganizmalar kalıcı floranın aksine sıklıkla hastane
enfeksiyonuna neden olabilmektedir. Bu
enfeksiyonların önlenmesinde etkenlerin çapraz bulaş
yolunu kırdığı için el yıkama oldukça önemlidir. Hastane
enfeksiyonları hastanelerde hastalar, tibbi personel,
sağlık çalışanları ve ziyaretçiler için büyük risk
oluşturur. Dünya verileri hastane enfeksiyonu sıklığının
%13-17 arasında olduğunu göstermektedir. Bu oranın
%50'den fazlasının sorumluluğu, özellikle çok basit ve
ucuz bir önlem olan "el yıkama" kültürüne karşı ilgisiz
kalan hastane çalışanlarına aittir. Gelişmiş ülkelerde
hastane enfeksiyonu nedeniyle ölüm ilk on ölüm
nedeni arasında gösterilmektedir. Bu problemin
çözümünde sorumluluk ise hastane yönetimindedir.
DENEME 12
38. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
LİMİT YAYINLARI
Kişisel hijyen, dünya genelinde çözüm bekleyen bir
sağlık sorunudur.
El yıkama alışkanlığı, koruyucu hekimliğin ilk
basamaklarında yer alır.
C) El yıkamanın kamu sağlığı üzerindeki etkileri
araştırmalara konu olmuştur.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ve temizlik algısı
arasında doğru bir orantı vardır.
E) Kişisel hijyen, üzerinde daha çok durulup
yaygınlaştırılması gereken bir konudur.
s
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3 n 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kişisel hijyen; bireyin sağlığını sürdürmek için yaptığı bakım, bedenini temiz ve sağlıklı tutmak için yaptığı tüm uygulamalardır. Hastalıkların oluşmasını engellemek için yapılan kişisel koruyucu önlemlerin başında kişisel hijyen uygulamaları gelmektedir. Bireyin kendi çabasıyla alacağı bazı önlemler onun daha sağlıklı bir yaşam sürdürmesine yardımcı olmaktadır. El yıkama; hastalıklardan korunmak için en kolay, ucuz ve etkili yöntemdir. 1846 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ignaz Semmelweis tarafından hasta ölümlerinin önlenmesinde el yıkamanın önemine dikkat çekilmiştir çünkü ellerde geçici flora grubunda yer alan mikroorganizmalar kalıcı floranın aksine sıklıkla hastane enfeksiyonuna neden olabilmektedir. Bu enfeksiyonların önlenmesinde etkenlerin çapraz bulaş yolunu kırdığı için el yıkama oldukça önemlidir. Hastane enfeksiyonları hastanelerde hastalar, tibbi personel, sağlık çalışanları ve ziyaretçiler için büyük risk oluşturur. Dünya verileri hastane enfeksiyonu sıklığının %13-17 arasında olduğunu göstermektedir. Bu oranın %50'den fazlasının sorumluluğu, özellikle çok basit ve ucuz bir önlem olan "el yıkama" kültürüne karşı ilgisiz kalan hastane çalışanlarına aittir. Gelişmiş ülkelerde hastane enfeksiyonu nedeniyle ölüm ilk on ölüm nedeni arasında gösterilmektedir. Bu problemin çözümünde sorumluluk ise hastane yönetimindedir. DENEME 12 38. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? LİMİT YAYINLARI Kişisel hijyen, dünya genelinde çözüm bekleyen bir sağlık sorunudur. El yıkama alışkanlığı, koruyucu hekimliğin ilk basamaklarında yer alır. C) El yıkamanın kamu sağlığı üzerindeki etkileri araştırmalara konu olmuştur. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ve temizlik algısı arasında doğru bir orantı vardır. E) Kişisel hijyen, üzerinde daha çok durulup yaygınlaştırılması gereken bir konudur. s
21. Kendisinden farklı olanı, uzak olanı, tanımlayamadığını
korku ve kaygılarının gölgesinde hemen "öteki" leşti-
ren insanoğlunun, tarih içerisinde yapmış olduğu yol-
culuk boyunca "öteki" yle hep bir mücadele içerisinde
olduğu ve onu hep önyargılarının içerisine hapsettiği
görülmektedir. İnsanoğlunun kimi zaman efsanelerle
kimi zaman mitlerle süslediği bu ön yargıların, bazen
büyük savaşlara ve yıkımlara yol açtığı da bilinmekte-
dir. İnsanoğlu bugün hâlâ farklı olanın "öteki" leştirildi-
ği dünyamızda, birtakım siyasi ve ekonomik ihtirasların
da güdümünde, yıkımlarını sürdürmeye devam etmek-
tedir.
Bu parçada yazar insanın ötekileştirilmesi ile ilgili neyi
anlatmak istemiştir?
A) İnsanların ötekileştirme davranışının içsel güdüler-
den ileri geldiğini
B) Günümüzdeki insanların birbirilerine "öteki" mua-
melesi yaptığını
20
Cinsanoğlunun "öteki" leştirme davranışının nereden
kaynaklandığını
D) Geçmişten bugüne insanın farklı olana karşı uygu-
ladığı davranış biçimlerini
E) Ötekileştirme davranışının insanlar arası ilişkilere
olan olumsuz etkilerini
ayinlari.com
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Kendisinden farklı olanı, uzak olanı, tanımlayamadığını korku ve kaygılarının gölgesinde hemen "öteki" leşti- ren insanoğlunun, tarih içerisinde yapmış olduğu yol- culuk boyunca "öteki" yle hep bir mücadele içerisinde olduğu ve onu hep önyargılarının içerisine hapsettiği görülmektedir. İnsanoğlunun kimi zaman efsanelerle kimi zaman mitlerle süslediği bu ön yargıların, bazen büyük savaşlara ve yıkımlara yol açtığı da bilinmekte- dir. İnsanoğlu bugün hâlâ farklı olanın "öteki" leştirildi- ği dünyamızda, birtakım siyasi ve ekonomik ihtirasların da güdümünde, yıkımlarını sürdürmeye devam etmek- tedir. Bu parçada yazar insanın ötekileştirilmesi ile ilgili neyi anlatmak istemiştir? A) İnsanların ötekileştirme davranışının içsel güdüler- den ileri geldiğini B) Günümüzdeki insanların birbirilerine "öteki" mua- melesi yaptığını 20 Cinsanoğlunun "öteki" leştirme davranışının nereden kaynaklandığını D) Geçmişten bugüne insanın farklı olana karşı uygu- ladığı davranış biçimlerini E) Ötekileştirme davranışının insanlar arası ilişkilere olan olumsuz etkilerini ayinlari.com
TYT - Türkçe
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Antibiyotikler, süt sığırcılığında özellikle mastitis
tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Hayvancılıkta en
çok kullanılan antibiyotikler; beta-laktamlar,
tetrasiklinler, aminoglikozitler, makrolidler ve
sülfonamidlerdir. Çeşitli ülkelerde süt ve süt
ürünlerindeki antibiyotik kalıntı problemi; aynı ülkede
yetiştiricilerin konuya ilişkin eğitim düzeylerine, yasal
düzenlemelere ve denetim etkinliklerine göre önemli
derecede değişebilmektedir. Son yıllarda halk sağlığı
ve gıda güvenliği konularında toplumda oluşan bilinç,
süt kalitesine olan ilgiyi artırmıştır. Süt kalitesinin
belirlenmesinde bakteri ve somatik hücre sayısı ile
antibiyotikler başta olmak üzere kimyasal kalıntılar
önemli kalite göstergeleri arasında yerini almıştır. Süt
endüstrisinde antibiyotik kalıntı analizleri için kullanılan
hızlı test kitlerinin kolay uygulanabilir, geniş
spektrumda sonuç verebilen ve düşük maliyetli
olmaları istenmektedir.
DENEME 12
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
YAYINLARI
A) Kimyasal kalıntıların tespiti, süt endüstrisi açısından
gereklidir.
B) Süt endüstrisindeki kimyasal kalıntıların tahlili,
meşakkatli bir süreçtir.
C) Antibiyotik kullanımı, gıda güvenliği konusunda
tartışmalı bir konumdadır.
DX Süt ürünlerinde kullanılan antibiyotikler, halk
sağlığını büyük oranda olumsuz etkilemektedir.
Süt kalitesinin belli bir seviyede tutulması,
üreticilerin eğitilmesiyle mümkündür.
A
Soru N
1
2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - Türkçe 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Antibiyotikler, süt sığırcılığında özellikle mastitis tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Hayvancılıkta en çok kullanılan antibiyotikler; beta-laktamlar, tetrasiklinler, aminoglikozitler, makrolidler ve sülfonamidlerdir. Çeşitli ülkelerde süt ve süt ürünlerindeki antibiyotik kalıntı problemi; aynı ülkede yetiştiricilerin konuya ilişkin eğitim düzeylerine, yasal düzenlemelere ve denetim etkinliklerine göre önemli derecede değişebilmektedir. Son yıllarda halk sağlığı ve gıda güvenliği konularında toplumda oluşan bilinç, süt kalitesine olan ilgiyi artırmıştır. Süt kalitesinin belirlenmesinde bakteri ve somatik hücre sayısı ile antibiyotikler başta olmak üzere kimyasal kalıntılar önemli kalite göstergeleri arasında yerini almıştır. Süt endüstrisinde antibiyotik kalıntı analizleri için kullanılan hızlı test kitlerinin kolay uygulanabilir, geniş spektrumda sonuç verebilen ve düşük maliyetli olmaları istenmektedir. DENEME 12 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? YAYINLARI A) Kimyasal kalıntıların tespiti, süt endüstrisi açısından gereklidir. B) Süt endüstrisindeki kimyasal kalıntıların tahlili, meşakkatli bir süreçtir. C) Antibiyotik kullanımı, gıda güvenliği konusunda tartışmalı bir konumdadır. DX Süt ürünlerinde kullanılan antibiyotikler, halk sağlığını büyük oranda olumsuz etkilemektedir. Süt kalitesinin belli bir seviyede tutulması, üreticilerin eğitilmesiyle mümkündür. A Soru N 1 2
E ANA DÜŞÜNCENN
ICE
Avve
RS
D
XX
2
MWA
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz
edilmektedir?
A
3. İskeletler üzerinde yapılan çalışmalarda eski toplumlara
ilişkin antropolojik, demografik ve patolojik verilere
ulaşılmaktadır ve toplumların yaşam biçimleri bu
sayede ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Moleküler
biyolojinin ortaya çıkması ve genetik bilimin de
ilerlemesiyle birlikte, kazıdan çıkartılan insan iskeleti
üzerinde yapılan moleküler analizler, antropoloji
çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır.
Antropologlar, antropolojide uzun süredir araştırılan
soruların yanı sıra, daha geleneksel tekniklerle ele
alınamayan sorular üzerine ek kanıtlar sağlamak için
moleküler biyolojideki yeni tekniklerin potansiyelini
keşfetmişlerdir. Hem antropoloji hem de diğer alanlarda
yapılan antik DNA çalışmalarında titiz testler
yapılamamaktaydı. Son yıllarda antik DNA
çalışmalarının artmasıyla, antropolojik araştırmalarda
antik DNA yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır.
A) Antropoloji biliminin kapsamından
B) Antropoloji ile diğer bilimler arasındaki ilişkilerden
C) Moleküler biyolojinin antropolojiye getirdiği
açılımlardan
D) DNA çalışmalarının sosyal bilimlere etkisinden
E) Antik DNA çalışmalarının sonuçlarından
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E ANA DÜŞÜNCENN ICE Avve RS D XX 2 MWA Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A 3. İskeletler üzerinde yapılan çalışmalarda eski toplumlara ilişkin antropolojik, demografik ve patolojik verilere ulaşılmaktadır ve toplumların yaşam biçimleri bu sayede ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Moleküler biyolojinin ortaya çıkması ve genetik bilimin de ilerlemesiyle birlikte, kazıdan çıkartılan insan iskeleti üzerinde yapılan moleküler analizler, antropoloji çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Antropologlar, antropolojide uzun süredir araştırılan soruların yanı sıra, daha geleneksel tekniklerle ele alınamayan sorular üzerine ek kanıtlar sağlamak için moleküler biyolojideki yeni tekniklerin potansiyelini keşfetmişlerdir. Hem antropoloji hem de diğer alanlarda yapılan antik DNA çalışmalarında titiz testler yapılamamaktaydı. Son yıllarda antik DNA çalışmalarının artmasıyla, antropolojik araştırmalarda antik DNA yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır. A) Antropoloji biliminin kapsamından B) Antropoloji ile diğer bilimler arasındaki ilişkilerden C) Moleküler biyolojinin antropolojiye getirdiği açılımlardan D) DNA çalışmalarının sosyal bilimlere etkisinden E) Antik DNA çalışmalarının sonuçlarından
7
e
7
-
t
-
-
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bazı tarihçiler, çeşitli sebeplerle bilinçli olarak öznelliği tercih
eder. Seçerek veya bazıları hakkındaki bilgileri karartarak ol
gular üzerinde bilinçli bir tasarrufta bulunan tarihçilere örnek
olarak vakanüvisleri hatırlayabiliriz. Resmî devlet tarihçileri
olan vakanüvislerin amacı, tahtta oturanın yaptıklarını güzel
göstermek, övgüye değer gördükleri gelişmeleri öne çıkara-
rak hükümdarı ve onun yardımcılarını yüceltmekti. Yazılanlar,
resmî ilişkiler çerçevesinde kaleme alındığı için vakanüvislerin
özenle dokunmuş nakışlar işlemeleri kaçınılmazdı. Bu nedenle
bugüne kadar tarihin bilimsel temellendirilmesinin nasıl yapı-
labileceği konusunda yüzlerce yazı yazılmış, tarihin bilim olup
olmadığı da pek çok yazıda ve bilimsel toplantıda tartışılmıştır.
karekök
39. Bu parçada "özenle dokunmuş nakışlar işlemek" sözüy-
le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A Anlatımı son derece çekici kılmak
B) Dalkavuklukta çok başarılı olmak X
C) İlgi çekici noktaları öne çıkarmak
D) Genel kabulleri doğru yansıtmak X
E) Sanatını halkın emrine vermek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7 e 7 - t - - 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bazı tarihçiler, çeşitli sebeplerle bilinçli olarak öznelliği tercih eder. Seçerek veya bazıları hakkındaki bilgileri karartarak ol gular üzerinde bilinçli bir tasarrufta bulunan tarihçilere örnek olarak vakanüvisleri hatırlayabiliriz. Resmî devlet tarihçileri olan vakanüvislerin amacı, tahtta oturanın yaptıklarını güzel göstermek, övgüye değer gördükleri gelişmeleri öne çıkara- rak hükümdarı ve onun yardımcılarını yüceltmekti. Yazılanlar, resmî ilişkiler çerçevesinde kaleme alındığı için vakanüvislerin özenle dokunmuş nakışlar işlemeleri kaçınılmazdı. Bu nedenle bugüne kadar tarihin bilimsel temellendirilmesinin nasıl yapı- labileceği konusunda yüzlerce yazı yazılmış, tarihin bilim olup olmadığı da pek çok yazıda ve bilimsel toplantıda tartışılmıştır. karekök 39. Bu parçada "özenle dokunmuş nakışlar işlemek" sözüy- le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Anlatımı son derece çekici kılmak B) Dalkavuklukta çok başarılı olmak X C) İlgi çekici noktaları öne çıkarmak D) Genel kabulleri doğru yansıtmak X E) Sanatını halkın emrine vermek
nig
9-8
CELAL AYDIN
Yayınları
Test 20
IG
Türkçe hiç bu kadar keyfi kullanılmamış, bu kadar
Batı kökenli kelimelere açık olmamıştı. Her gün
Türkçe olmayan bir başka kelimeyle karşılaşıyo-
ruz. "Konfirme edilmemiş haber" ne demek? Hadi
az çok yabancı dil bilen kimseler için komfirme
(confirme) yabancı gelmeyebilir. Bugünlerde gen-
ci, yaşlısı, kulağı gözü televizyonda olan şu kadar
milyon halk, bu sözden ne anlayacak?----Henüz
doğrulanmamış bilgi veya kesinleşmiş habere
göre, dese herkes anlayacak. Teyit edilmemiş ha-
ber, bilgi de benim kabulüm.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli-
dir?
A) Sunucunun Türkçe "doğrulamak" fiilini bilme-
mesine imkân var mı?
B) Televizyon sunucusunun kelime dağarcığını
kaç izleyici anlayabilir?
Sunuculuğun doğru Türkçe kullanımını gerek-
tirdiğini kaç kişi bilecek?
D) Yabancı kelimelerin Türkçe telaffuzunu kaç su-
nucu doğru şekilde yapabilecek?
E) Televizyon haberlerini öz Türkçe kelimeler kul-
lanarak kaç sunucu sunabilecek?
AYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nig 9-8 CELAL AYDIN Yayınları Test 20 IG Türkçe hiç bu kadar keyfi kullanılmamış, bu kadar Batı kökenli kelimelere açık olmamıştı. Her gün Türkçe olmayan bir başka kelimeyle karşılaşıyo- ruz. "Konfirme edilmemiş haber" ne demek? Hadi az çok yabancı dil bilen kimseler için komfirme (confirme) yabancı gelmeyebilir. Bugünlerde gen- ci, yaşlısı, kulağı gözü televizyonda olan şu kadar milyon halk, bu sözden ne anlayacak?----Henüz doğrulanmamış bilgi veya kesinleşmiş habere göre, dese herkes anlayacak. Teyit edilmemiş ha- ber, bilgi de benim kabulüm. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir? A) Sunucunun Türkçe "doğrulamak" fiilini bilme- mesine imkân var mı? B) Televizyon sunucusunun kelime dağarcığını kaç izleyici anlayabilir? Sunuculuğun doğru Türkçe kullanımını gerek- tirdiğini kaç kişi bilecek? D) Yabancı kelimelerin Türkçe telaffuzunu kaç su- nucu doğru şekilde yapabilecek? E) Televizyon haberlerini öz Türkçe kelimeler kul- lanarak kaç sunucu sunabilecek? AYINLARI
2. Eyüp'te Eski Eserleri Koruma Derneğinin, Feshane Caddesi'ne
bakan yüzünde sevimli bir kuş evi var. Sığırcıklar, telaşa düşmüş;
kuş evine çalı çırpı taşırken yoldan akan araba seline aldırmıyor.
Oysa bu semt; camileri, çeşmeleri, türbeleri, külliyeleri ile ne ka-
dar da dingin! Buraya gelenler pek çok mezarın bulunduğu Cülus
Yolu'ndan geçerek Eyüp Sultan Camisi'nin avlusunu dolduruyor.
Güvercinlerin kanat sesleri arasında, Eyüp Sultan'ın ve Akşem-
seddin'in dinî hikâyelerini fısıldıyorlar birbirlerine. Eyüp, taşların
ellerle sevildiği, sadece güvercinlerin, kumruların değil, insanların
da dem çektiği; sesin yakarış ve şükür olduğu bir yer. Eyüp'ün
güneşi gören yüzüne biraz uzaktan -Cibali'den, Ayvansaray'dan,
Balat'tan, Fener'den- bakmak ise apayrı bir güzellik.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İkilemeye yer verme
B) Kişileştirmeye başvurma
C) Sayıp dökmelerden yararlanma V
D) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanma
Öneri nitelikli cümleler kullanma
Par
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Eyüp'te Eski Eserleri Koruma Derneğinin, Feshane Caddesi'ne bakan yüzünde sevimli bir kuş evi var. Sığırcıklar, telaşa düşmüş; kuş evine çalı çırpı taşırken yoldan akan araba seline aldırmıyor. Oysa bu semt; camileri, çeşmeleri, türbeleri, külliyeleri ile ne ka- dar da dingin! Buraya gelenler pek çok mezarın bulunduğu Cülus Yolu'ndan geçerek Eyüp Sultan Camisi'nin avlusunu dolduruyor. Güvercinlerin kanat sesleri arasında, Eyüp Sultan'ın ve Akşem- seddin'in dinî hikâyelerini fısıldıyorlar birbirlerine. Eyüp, taşların ellerle sevildiği, sadece güvercinlerin, kumruların değil, insanların da dem çektiği; sesin yakarış ve şükür olduğu bir yer. Eyüp'ün güneşi gören yüzüne biraz uzaktan -Cibali'den, Ayvansaray'dan, Balat'tan, Fener'den- bakmak ise apayrı bir güzellik. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İkilemeye yer verme B) Kişileştirmeye başvurma C) Sayıp dökmelerden yararlanma V D) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanma Öneri nitelikli cümleler kullanma Par
"Sanat eseri sanatçının duygularının ifadesinden ibarettir."
yaklaşımı doğru değildir. Elbette sanat eserinde,
sanatçının iç âleminden yansımaların bulunması normaldir.
Nihayetinde sanatın özünde, sanatçının içsel yolculuğu
belirleyici rol oynamaktadır. Ne var ki sanat eserinden aklí
ve mantığı dışlamak, son derece yanlış bir tutumdur.
Sanatçı en başta, eserini inşa ederken belli bir mantık
örgüsünü eserde egemen kılmaktadır. Bu mantık örgüsüne
bağlı olarak anlatacaklarını akıl terazisinde tartmaktadır.
APOST
Bu parçaya göre sanat eseri ile ilgili olarak
✓₁. Sanat yapıtının salt hisleri dile getirdiği görüşü yanlıştır.
y. Sanat yapıtındaki mantıksal tutarsızlıklar,
okuyucunun esere dahil olmasını engeller.
III. Sanat eserinin başarısında duygudan çok aklın rolü
vardır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
E) I ve III
C) Yalnız III
1.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Sanat eseri sanatçının duygularının ifadesinden ibarettir." yaklaşımı doğru değildir. Elbette sanat eserinde, sanatçının iç âleminden yansımaların bulunması normaldir. Nihayetinde sanatın özünde, sanatçının içsel yolculuğu belirleyici rol oynamaktadır. Ne var ki sanat eserinden aklí ve mantığı dışlamak, son derece yanlış bir tutumdur. Sanatçı en başta, eserini inşa ederken belli bir mantık örgüsünü eserde egemen kılmaktadır. Bu mantık örgüsüne bağlı olarak anlatacaklarını akıl terazisinde tartmaktadır. APOST Bu parçaya göre sanat eseri ile ilgili olarak ✓₁. Sanat yapıtının salt hisleri dile getirdiği görüşü yanlıştır. y. Sanat yapıtındaki mantıksal tutarsızlıklar, okuyucunun esere dahil olmasını engeller. III. Sanat eserinin başarısında duygudan çok aklın rolü vardır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) I ve III C) Yalnız III 1.
D Bazı değerlerin yaşanan zamana göre değiştiği
E) Belli dönemde suçun tanımını siyasi güçlerin be-
lirlediği
34. Sanat, zamana, topluma bağlı bir ürünse sanatın
değişik alanlarında aşağı yukarı aynı zamanlarda
aynı bakış açılarının, aynı anlayışların belirmesine
şaşmamak gerek. Geçmiş de bize bunu gösteriyor
Tolstoy, Flaubert, Monetler birlikte çalıştılar; özünde
birbirine benzeyen duyguları, düşünceleri farklı dil-
lerle, farklı şekillerle, farklı sanat dallarında yansıttı-
lar.
2
DEN
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Aynı zamanda yaşayan sanatçıların aynı bakış
açılarında olduğuna
+
BY Bir anlayışın farklı sanat dallarını etkilediğine
Sanatların özde aynı, ifadede farklı olduğuna +
D) Günümüz sanatının farklı açılımlara yöneldiğine
E) Sanatın toplumdan ve zamandan etkilendiğine
BAŞAT TYT TÜRKÇE DENEME (5
dükkânı
rin ilav
şekilde
"komp
ve hav
13
sağlar
relerin
35. Bu p
hang
A) m
m
B k
D) m
E) y
d
36. Bu
den
A)
B)
n
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D Bazı değerlerin yaşanan zamana göre değiştiği E) Belli dönemde suçun tanımını siyasi güçlerin be- lirlediği 34. Sanat, zamana, topluma bağlı bir ürünse sanatın değişik alanlarında aşağı yukarı aynı zamanlarda aynı bakış açılarının, aynı anlayışların belirmesine şaşmamak gerek. Geçmiş de bize bunu gösteriyor Tolstoy, Flaubert, Monetler birlikte çalıştılar; özünde birbirine benzeyen duyguları, düşünceleri farklı dil- lerle, farklı şekillerle, farklı sanat dallarında yansıttı- lar. 2 DEN Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Aynı zamanda yaşayan sanatçıların aynı bakış açılarında olduğuna + BY Bir anlayışın farklı sanat dallarını etkilediğine Sanatların özde aynı, ifadede farklı olduğuna + D) Günümüz sanatının farklı açılımlara yöneldiğine E) Sanatın toplumdan ve zamandan etkilendiğine BAŞAT TYT TÜRKÇE DENEME (5 dükkânı rin ilav şekilde "komp ve hav 13 sağlar relerin 35. Bu p hang A) m m B k D) m E) y d 36. Bu den A) B) n
10. İşi sanat yanı üzerinde yazarken düşünmem. Biraz,
metafizik olarak baktığın, hiçbir şeyi fark etmediğin ve
denbire her şeyin kafana üşüştüğü bir andır şiir yazdı-
ğın an. Aklında nicedir var olan şeyler, artık dışarı çık-
mak için çırpınmaktadırlar ve ne yaptığını çok fazla bil-
mediğin bir andır o. Metni yazdıktan belli bir zaman
sonra dönüp tekrar çalışırım onun üstünde. Bu, kesin bir
gerekliliktir şiir için. Çünkü şiirin ham hâliyle değişen
hâlini yan yana koyduğunuzda ciddi bir fark olduğunu
görüyorsunuz.
Bu parçada şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenmemiştir?
lyi bir şiirin kolay yazılmadığı
B)
Şiirin, bir birikim sonucu oluştuğu
C) Her isteyenin şiir yazamayacağı
D) Şiir yazarken fizikötesine de yönelindiği
E) Bir anda yazılan şiirlerin nitelikli olmadığı
-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. İşi sanat yanı üzerinde yazarken düşünmem. Biraz, metafizik olarak baktığın, hiçbir şeyi fark etmediğin ve denbire her şeyin kafana üşüştüğü bir andır şiir yazdı- ğın an. Aklında nicedir var olan şeyler, artık dışarı çık- mak için çırpınmaktadırlar ve ne yaptığını çok fazla bil- mediğin bir andır o. Metni yazdıktan belli bir zaman sonra dönüp tekrar çalışırım onun üstünde. Bu, kesin bir gerekliliktir şiir için. Çünkü şiirin ham hâliyle değişen hâlini yan yana koyduğunuzda ciddi bir fark olduğunu görüyorsunuz. Bu parçada şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenmemiştir? lyi bir şiirin kolay yazılmadığı B) Şiirin, bir birikim sonucu oluştuğu C) Her isteyenin şiir yazamayacağı D) Şiir yazarken fizikötesine de yönelindiği E) Bir anda yazılan şiirlerin nitelikli olmadığı -
getirile
ALL
BH C) IV
6. Teknolojik gelişmelerin, mektubun önemini
azalttığını söyleyenler var. Elektronik araçla-
rın genişlediğini, insanları mektuplaşmaktan
uzaklaştırdığını söylüyorlar. Telefon varken niye
mektuplaşalım, diyorlar. Çeşit çeşit telefonları
görünce onlara hak vermemek insanın elinden
gelmiyor. ---- Mektuplaşmanın mesajlaşmaktan
farklı olduğunu düşünürsek yüzyılların ürünü
shq mektupların elektronik iletişim araçlarına kolay
kolay teslim olacağını sanmıyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirile-
bilir?
alley A) Fakat teknoloji bu hızla ilerlerse bugün o çok
sevilen telefonların da yakın zamanda tarih
olacağını görebiliyorum
B) Ancak mektuplaşmanın heyecanını bilme-
yen yeni neslin beni anlayabileceğini de
zannetmiyorum
Mektuplaşmanın yeniden canlanacağı gün-
leri bekliyorum
Yalnız her çağın kendine özgü koşullarla
geldiğini de iyi biliyorum
Ama ben mektuplaşmanın bir tutku olduğunu
düşünüyorum
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
getirile ALL BH C) IV 6. Teknolojik gelişmelerin, mektubun önemini azalttığını söyleyenler var. Elektronik araçla- rın genişlediğini, insanları mektuplaşmaktan uzaklaştırdığını söylüyorlar. Telefon varken niye mektuplaşalım, diyorlar. Çeşit çeşit telefonları görünce onlara hak vermemek insanın elinden gelmiyor. ---- Mektuplaşmanın mesajlaşmaktan farklı olduğunu düşünürsek yüzyılların ürünü shq mektupların elektronik iletişim araçlarına kolay kolay teslim olacağını sanmıyorum. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirile- bilir? alley A) Fakat teknoloji bu hızla ilerlerse bugün o çok sevilen telefonların da yakın zamanda tarih olacağını görebiliyorum B) Ancak mektuplaşmanın heyecanını bilme- yen yeni neslin beni anlayabileceğini de zannetmiyorum Mektuplaşmanın yeniden canlanacağı gün- leri bekliyorum Yalnız her çağın kendine özgü koşullarla geldiğini de iyi biliyorum Ama ben mektuplaşmanın bir tutku olduğunu düşünüyorum
de temel kurallardan
gerekse karşımızda-
mektir. Ağzımızdan
iz ne kadar uyumlu
muz kişiler de söyle-
acaklardır. Öte yan-
eden hareketlerine
gimiz ipuçları da bir
amamıza yardımcı
jestler kullanarak
sağlıklı bir iletişim
etişime başlarken
en oluşup oluşma-
sanatının hakkını
lardandır. Ayrıca
ndi ihtiyaçlarımızı
tüm kanalların
iriz.
iletişimle ilgili
sine değinilme
en her insana
yacağına
Iması gerektiği-
ili birtakım şif-
m şartlarının
ne
TERE KOSE
Deneme
11. Stanley Kubrick'in başyapıtlarından "2001 Uzay
Yolu Macerası" filminin en etkileyici sahnesinde,
astronot Dave Bowman, HAL süper bilgisayarını
devre dışı bırakmak için hafıza kartlarını bir
bir çıkartırken HAL, "Yapma Dave, zihnim yok
oluyor, hissediyorum, hissediyorum bunu!" der.
Internet ve özellikle arama motorlarına bağımlı-
lığımız arttıkça bizler de artan biçimde hissetmi-
yor muyuz beynimizde bir şeylerin değiştiğini?
Beynimizin çalışmasındaki değişikler, en başta,
her türlü bilgiye çok daha kolay ve hızlı ulaşabil-
memizden kaynaklanıyor. Aklımız, artık, daldan
dala atlamaya, bir konuyu çabucak gözden
geçirip bir diğerine geçmeye alışıyor. Bunun da
en olumsuz etkilerinden biri, kitap okuma, daha
doğrusu okuyamama (1) üzerine oluyor. Eskiden
-bir kitabi saatlerce keyifle okurken, artık bir-
kaç sayfa okuduktan sonra dikkatimiz dağılıyor,
başka bir şeye geçme ihtiyacı duyuyoruz. Bu,
benim de kendimde ve çevremde gözlemlediğim
gerçekten endişe verici bir değişim.
Bu parçada anlatılanlarla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi çıkarılamaz?
Günümüzde, düşünerek ve içe sindirerek
okumanın yerini seçici, ayıklayıcı bir okuma
almıştır.
B) Internet, beynimizin sakin ve kesintisiz bir
derin okuma sırasında aktifleşen, anlam
çıkarma ve bağlantılar kurma becerilerinin
giderek devre dışı kalmasına yol açıyor.
C) Beyinlerimiz artık neredeyse kesik kesik çalı-
şıyor, başlıklar ya da özet yeterli görülüyor.
D) Internet, kişinin gerçek dünyada kendini zor-
layacak sıkıntılı durumlar yerine, hayal dün-
yasında kendi kendine yeterli ve rahat
olduğu duygusunu güçlendirmektedir.
E) Beynimiz İnternet kullanırken bilgileri yüzey-
sel olarak öğrendiği için derin düşünmeyi
ihmal ediyor ve bu da öğrenme kapasitemize
zarar veriyor.
TERE
12.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
de temel kurallardan gerekse karşımızda- mektir. Ağzımızdan iz ne kadar uyumlu muz kişiler de söyle- acaklardır. Öte yan- eden hareketlerine gimiz ipuçları da bir amamıza yardımcı jestler kullanarak sağlıklı bir iletişim etişime başlarken en oluşup oluşma- sanatının hakkını lardandır. Ayrıca ndi ihtiyaçlarımızı tüm kanalların iriz. iletişimle ilgili sine değinilme en her insana yacağına Iması gerektiği- ili birtakım şif- m şartlarının ne TERE KOSE Deneme 11. Stanley Kubrick'in başyapıtlarından "2001 Uzay Yolu Macerası" filminin en etkileyici sahnesinde, astronot Dave Bowman, HAL süper bilgisayarını devre dışı bırakmak için hafıza kartlarını bir bir çıkartırken HAL, "Yapma Dave, zihnim yok oluyor, hissediyorum, hissediyorum bunu!" der. Internet ve özellikle arama motorlarına bağımlı- lığımız arttıkça bizler de artan biçimde hissetmi- yor muyuz beynimizde bir şeylerin değiştiğini? Beynimizin çalışmasındaki değişikler, en başta, her türlü bilgiye çok daha kolay ve hızlı ulaşabil- memizden kaynaklanıyor. Aklımız, artık, daldan dala atlamaya, bir konuyu çabucak gözden geçirip bir diğerine geçmeye alışıyor. Bunun da en olumsuz etkilerinden biri, kitap okuma, daha doğrusu okuyamama (1) üzerine oluyor. Eskiden -bir kitabi saatlerce keyifle okurken, artık bir- kaç sayfa okuduktan sonra dikkatimiz dağılıyor, başka bir şeye geçme ihtiyacı duyuyoruz. Bu, benim de kendimde ve çevremde gözlemlediğim gerçekten endişe verici bir değişim. Bu parçada anlatılanlarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi çıkarılamaz? Günümüzde, düşünerek ve içe sindirerek okumanın yerini seçici, ayıklayıcı bir okuma almıştır. B) Internet, beynimizin sakin ve kesintisiz bir derin okuma sırasında aktifleşen, anlam çıkarma ve bağlantılar kurma becerilerinin giderek devre dışı kalmasına yol açıyor. C) Beyinlerimiz artık neredeyse kesik kesik çalı- şıyor, başlıklar ya da özet yeterli görülüyor. D) Internet, kişinin gerçek dünyada kendini zor- layacak sıkıntılı durumlar yerine, hayal dün- yasında kendi kendine yeterli ve rahat olduğu duygusunu güçlendirmektedir. E) Beynimiz İnternet kullanırken bilgileri yüzey- sel olarak öğrendiği için derin düşünmeyi ihmal ediyor ve bu da öğrenme kapasitemize zarar veriyor. TERE 12.
ONEL YAYINLARI
DENEME 5
33. Tarımda Çiftçiye Destek
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür-
lüğü 21.04.2021 tarihinde bir yazı paylaştı ve bu yazıyla
fide ve fidan kullanımı konusunda çiftçiye destek verece-
ğini açıkladı. Verilen karar çok yerinde ve yüz güldürücü
elbette ama gerçekçi olmak gerekirse eksiklikler var bu
planlamada. Açıklanan "destekler" elbette önemli. An-
cak böylesi kararların "arka planı"nı dikkate almazsak
çok sayıda örneğini gördüğümüz gibi ulaşmak istediği-
miz sonuçların çok gerilerinde kalabiliriz. Bu açıdan des-
tekler, bir dizi önlemle güçlendirilmeli ki bu güzel girişim
istenen sonuca ulaşabilsin.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A Bakanlığın yaptığı girişimin olumsuz sonuçları açık-
Janmıştır.
BY Çiftçiye verilmek istenen desteğin sonuçsuz kalacağı
anlatılmıştır.
Bakanlıkça alınan karar üzerine yapıcı eleştiri yapıl-
mıştır.
DTarımla ilgili uygulamaların her zaman yeterli olduğu
vurgulanmıştır.
EÇiftçinin maddi değil, manevi desteğe ihtiyacı olduğu
belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ONEL YAYINLARI DENEME 5 33. Tarımda Çiftçiye Destek Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür- lüğü 21.04.2021 tarihinde bir yazı paylaştı ve bu yazıyla fide ve fidan kullanımı konusunda çiftçiye destek verece- ğini açıkladı. Verilen karar çok yerinde ve yüz güldürücü elbette ama gerçekçi olmak gerekirse eksiklikler var bu planlamada. Açıklanan "destekler" elbette önemli. An- cak böylesi kararların "arka planı"nı dikkate almazsak çok sayıda örneğini gördüğümüz gibi ulaşmak istediği- miz sonuçların çok gerilerinde kalabiliriz. Bu açıdan des- tekler, bir dizi önlemle güçlendirilmeli ki bu güzel girişim istenen sonuca ulaşabilsin. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A Bakanlığın yaptığı girişimin olumsuz sonuçları açık- Janmıştır. BY Çiftçiye verilmek istenen desteğin sonuçsuz kalacağı anlatılmıştır. Bakanlıkça alınan karar üzerine yapıcı eleştiri yapıl- mıştır. DTarımla ilgili uygulamaların her zaman yeterli olduğu vurgulanmıştır. EÇiftçinin maddi değil, manevi desteğe ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.