Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

(Recallede)
11. Ta'lim-i Edebiyat her gün okuyorum. Bana senin maka-
len değil, hayalin bile bir ders-i edebdir. Yazdığın şeyler-
den istifade ettiğim gibi seni düşünmekten de müstefid
olurum çünkü memleketimizde benim istidadımı bi-hak-
kın takdir edenlerin -ikincisi diyemem- birincilerindensin.
Aile-i edebiyat içinde bir yetim olduğum hâlde Kemal ile
sen bana peder, birader oldunuz. Seni daha öğrenmedi-
ģime nasıl hükmedersin, bilemem.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bir mektuptan alınmıştır.
B) Muhataba olan sevgi ve hürmet dile getirilmektedir.
C) Söz oyununa başvurulmuştur.
D) Muallim Naci'ye yazılmıştır.
E) Bir değerlendirme yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(Recallede) 11. Ta'lim-i Edebiyat her gün okuyorum. Bana senin maka- len değil, hayalin bile bir ders-i edebdir. Yazdığın şeyler- den istifade ettiğim gibi seni düşünmekten de müstefid olurum çünkü memleketimizde benim istidadımı bi-hak- kın takdir edenlerin -ikincisi diyemem- birincilerindensin. Aile-i edebiyat içinde bir yetim olduğum hâlde Kemal ile sen bana peder, birader oldunuz. Seni daha öğrenmedi- ģime nasıl hükmedersin, bilemem. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir mektuptan alınmıştır. B) Muhataba olan sevgi ve hürmet dile getirilmektedir. C) Söz oyununa başvurulmuştur. D) Muallim Naci'ye yazılmıştır. E) Bir değerlendirme yapılmıştır.
1.
(Roman, Hika
Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen
kavramla uyuşmamaktadır?
A) Yazarların, başka yazarlara ait metinlerden aldığı parçaları
kendi yapıtının içinde eriterek yeniden yazması. (Kolaj)
B) Yazarın, bir davranışı, hareketi, sözü vb. düzenli ya da
düzensiz olarak yapıt boyunca yinelemesi. (Leitmotiv)
C) Yaşamdan alınan gerçeklik parçalarının, mantıksal bir
sırayla ve biçimsel değişikliklerle bir bütünlük içinde bir
araya getirilmesi. (Kurgu)
D) Yazarların, farklı kesimlere ve hayat görüşüne sahip kişileri
karşılıklı bir mücadele içinde sunması. (Çatışma)
E) İç konuşmadaki düzenli mantık zincirinden çıkılarak
kahramanın düşüncelerinin düzensiz şekilde, arka arkaya
verilmesi. (Bilinç Akışı)
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. (Roman, Hika Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır? A) Yazarların, başka yazarlara ait metinlerden aldığı parçaları kendi yapıtının içinde eriterek yeniden yazması. (Kolaj) B) Yazarın, bir davranışı, hareketi, sözü vb. düzenli ya da düzensiz olarak yapıt boyunca yinelemesi. (Leitmotiv) C) Yaşamdan alınan gerçeklik parçalarının, mantıksal bir sırayla ve biçimsel değişikliklerle bir bütünlük içinde bir araya getirilmesi. (Kurgu) D) Yazarların, farklı kesimlere ve hayat görüşüne sahip kişileri karşılıklı bir mücadele içinde sunması. (Çatışma) E) İç konuşmadaki düzenli mantık zincirinden çıkılarak kahramanın düşüncelerinin düzensiz şekilde, arka arkaya verilmesi. (Bilinç Akışı) 4.
an, Hikâye)
7
7
1
25
4. Mihriye Hanım hastane lafını duyunca büsbütün kendini
bıraktı. Holdeki iskemlelerden birine çökerek avaz avaz
ağlamaya başladı. Nurettin Bey de haysiyetine dokunulmuş
gibi yüzünü buruşturarak "Ne münasebet?" dedi. "Evinde
herhâlde hastaneden iyi bakılır!" Doktor omuzlarını silkerek
gitti. Raif Efendi evvela hastaneye gitmeyi istiyor, "Orada hiç
olmazsa kafamı dinlerim!" diyordu. Yalnız kalmak istediği her
hâlinden belliydi fakat etrafındakilerin bunu ne kadar şiddetle
reddettiklerini görünce o da sesini çıkarmaz oldu. Yüzünde
ümitsiz bir tebessümle "Beni orada da rahat bırakmazlar
ki!" diye mırıldandı. Bir gün, hâlâ aklımdadır, bir cuma günü
akşamı Raif Efendi'nin başucundaki iskemleye oturmuş, hiç
konuşmadan, onun göğsü hırıldayarak nefes alışını seyredi-
yordum. Odada başka kimse yoktu. Yanı başındaki komodinin
üzerinde, ilaç şişelerinin arasında duran büyük bir cep saati
odayı madeni bir sesle dolduruyordu. Hasta, çukura kaçan
gözlerini açarak "Bugün biraz iyiyim!" dedi.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
B) İç monoloğa başvurulmuştur.
C) Üçüncü kişili anlatım söz konusudur.
D) Geriye dönüş tekniğinden yararlanılmıştır.
E) Anlatımda gözlemci ve tanrısal anlatıcının bakış açısından
yansımalar vardır.
biri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
an, Hikâye) 7 7 1 25 4. Mihriye Hanım hastane lafını duyunca büsbütün kendini bıraktı. Holdeki iskemlelerden birine çökerek avaz avaz ağlamaya başladı. Nurettin Bey de haysiyetine dokunulmuş gibi yüzünü buruşturarak "Ne münasebet?" dedi. "Evinde herhâlde hastaneden iyi bakılır!" Doktor omuzlarını silkerek gitti. Raif Efendi evvela hastaneye gitmeyi istiyor, "Orada hiç olmazsa kafamı dinlerim!" diyordu. Yalnız kalmak istediği her hâlinden belliydi fakat etrafındakilerin bunu ne kadar şiddetle reddettiklerini görünce o da sesini çıkarmaz oldu. Yüzünde ümitsiz bir tebessümle "Beni orada da rahat bırakmazlar ki!" diye mırıldandı. Bir gün, hâlâ aklımdadır, bir cuma günü akşamı Raif Efendi'nin başucundaki iskemleye oturmuş, hiç konuşmadan, onun göğsü hırıldayarak nefes alışını seyredi- yordum. Odada başka kimse yoktu. Yanı başındaki komodinin üzerinde, ilaç şişelerinin arasında duran büyük bir cep saati odayı madeni bir sesle dolduruyordu. Hasta, çukura kaçan gözlerini açarak "Bugün biraz iyiyim!" dedi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. B) İç monoloğa başvurulmuştur. C) Üçüncü kişili anlatım söz konusudur. D) Geriye dönüş tekniğinden yararlanılmıştır. E) Anlatımda gözlemci ve tanrısal anlatıcının bakış açısından yansımalar vardır. biri
10. Aşağıdaki parçalardan hangial tanrısal (hakim) anlatıcının
bakış açısıyla verilmiştir?
A) Çocuk eve geldiğinde, araba da evlerin arkasındaki avluya
girmek üzere idi. Evlerin yüzü çaya bakıyordu. Bu taraf
hafif bir eğimle suya kadar inerdi. Suyun öbür tarafında
ise birden dikleşiyor ve dağlara doğru yükselen orman
da buradan başlıyordu.
B) Yolda Asel'e rastlayamadım. Evlerinin önüne vardığımda,
sanki bütün yolu koşarak geçmişim gibi soluk soluğay-
dim. Ne dışarda ne de avluda kimsecikler yoktu. Kapının
önünde oyerli bir at duruyordu, o kadar.
Avucumun içinde soğuk, hareketsiz ama nemli duran elini
çekti, bu gerçekten acıklı sahnenin geçtiği koridorda bir
ok gibi gözden kayboldu. Akşam yemeğini yerken Kont
bana önceden hiç aklıma getiremediğim bir işkence
hazırlamıştı.
D) Sokakta rastgele yürümeye başladım. Ortalık tenha,
dükkânların çoğu kapalıydı. Yanımdan, buğulu camlarıyla
tramvaylar, minibüsler geçiyordu. Yürüdüm... Kararmış
yüzlü evler, parke kaldırımlar başladı...
E) Mümtaz bir daha buluşup buluşmayacaklarını sormadığı-
na pişmandı. İçinde onu bir daha görmemek ihtimalinin
verdiği korku vardı. Bu korku ile, geldikleri yollardan
biraz mahzun fakat kalbi hiç tanımadığı bir dostluğa
açılmış döndü.
1
10
11
le
RI
0
n
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Aşağıdaki parçalardan hangial tanrısal (hakim) anlatıcının bakış açısıyla verilmiştir? A) Çocuk eve geldiğinde, araba da evlerin arkasındaki avluya girmek üzere idi. Evlerin yüzü çaya bakıyordu. Bu taraf hafif bir eğimle suya kadar inerdi. Suyun öbür tarafında ise birden dikleşiyor ve dağlara doğru yükselen orman da buradan başlıyordu. B) Yolda Asel'e rastlayamadım. Evlerinin önüne vardığımda, sanki bütün yolu koşarak geçmişim gibi soluk soluğay- dim. Ne dışarda ne de avluda kimsecikler yoktu. Kapının önünde oyerli bir at duruyordu, o kadar. Avucumun içinde soğuk, hareketsiz ama nemli duran elini çekti, bu gerçekten acıklı sahnenin geçtiği koridorda bir ok gibi gözden kayboldu. Akşam yemeğini yerken Kont bana önceden hiç aklıma getiremediğim bir işkence hazırlamıştı. D) Sokakta rastgele yürümeye başladım. Ortalık tenha, dükkânların çoğu kapalıydı. Yanımdan, buğulu camlarıyla tramvaylar, minibüsler geçiyordu. Yürüdüm... Kararmış yüzlü evler, parke kaldırımlar başladı... E) Mümtaz bir daha buluşup buluşmayacaklarını sormadığı- na pişmandı. İçinde onu bir daha görmemek ihtimalinin verdiği korku vardı. Bu korku ile, geldikleri yollardan biraz mahzun fakat kalbi hiç tanımadığı bir dostluğa açılmış döndü. 1 10 11 le RI 0 n
8. Bilgisayar biliminde akıllı üstlenicilerin konusu v
insanlığın son icadı olan yapay zekâ, çevresini
tanımlayan ve hedefe ulaşmada başarı şansını
azami seviyeye çıkarmak için harekete geçen akıllı
makine olarak da belirtilebilir. Sürekli bir araştır.
ma içinde olan yapay zekânın kapsamı konusunda
arasındaki bir bayrak yarışına döndü. Bu yarışta
net bir fikir birliği yoktur. Bu konu bilim adamları
zincirin son halkası, daha önceki halkalarla ilgilidir.
Bu halkalar arasındaki bağ bilinmeden şimdiki bilgi
durumunu anlama olanağı zorlaşır. Yapay zeka
çalışmaları gelişi güzel bir etkinlik değildir, bilim-
sel bir incelemedir; konusunu belirlemede, olayları
incelemede seçicidir. Yapay zekâ araştırmaları bü-
tün akıllar ve zihinler için kabul edilebilir özelliklere
sahiptir, olayları olduğu gibi bildirir. Araştırmalarda
varılan sonuçların değişmez bir nitelik kazanabil-
simmesi, başkalarına bildirilebilmesi, kuşaktan kuşağa
aktarılabilmesi yapay zekâ çalışmalarının insanlar
arasında bağ oluşturabilmesi için bütün araştırma-
ların akıl ve mantık ilkelerine uygun olması gerekir.
ve
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
hangisine varılamaz?
Mater
A) Yapay zekâ araştırmalarının ortaya koyduğu
bilgiler her yerde, herkes tarafından aynı kabul
edilir.
B) Yapay zekâ çalışmaları, elde edilen verileri ge-
leceğe aktaran teknikleri bulmaya çalışırken
çelişkili hükümlere yer veremez.
C) Yinelenmeyen, neden-sonuç bağına dayanma-
yan hiçbir bilgi yapay zekânın alanına giremez.
D) Yapay zekâ ile ilgili her bilim insanının yaptığı
araştırma, aynı konuda yapılan diğer araştır-
malardan yararlanmadan sonuca ulaşamaz.
E) Insanlık tarihi, yapay zekâ ile başarıya ulaşma-
da en önemli, en etkili, en hızlı değişim süreci-
ne girmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Bilgisayar biliminde akıllı üstlenicilerin konusu v insanlığın son icadı olan yapay zekâ, çevresini tanımlayan ve hedefe ulaşmada başarı şansını azami seviyeye çıkarmak için harekete geçen akıllı makine olarak da belirtilebilir. Sürekli bir araştır. ma içinde olan yapay zekânın kapsamı konusunda arasındaki bir bayrak yarışına döndü. Bu yarışta net bir fikir birliği yoktur. Bu konu bilim adamları zincirin son halkası, daha önceki halkalarla ilgilidir. Bu halkalar arasındaki bağ bilinmeden şimdiki bilgi durumunu anlama olanağı zorlaşır. Yapay zeka çalışmaları gelişi güzel bir etkinlik değildir, bilim- sel bir incelemedir; konusunu belirlemede, olayları incelemede seçicidir. Yapay zekâ araştırmaları bü- tün akıllar ve zihinler için kabul edilebilir özelliklere sahiptir, olayları olduğu gibi bildirir. Araştırmalarda varılan sonuçların değişmez bir nitelik kazanabil- simmesi, başkalarına bildirilebilmesi, kuşaktan kuşağa aktarılabilmesi yapay zekâ çalışmalarının insanlar arasında bağ oluşturabilmesi için bütün araştırma- ların akıl ve mantık ilkelerine uygun olması gerekir. ve Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? Mater A) Yapay zekâ araştırmalarının ortaya koyduğu bilgiler her yerde, herkes tarafından aynı kabul edilir. B) Yapay zekâ çalışmaları, elde edilen verileri ge- leceğe aktaran teknikleri bulmaya çalışırken çelişkili hükümlere yer veremez. C) Yinelenmeyen, neden-sonuç bağına dayanma- yan hiçbir bilgi yapay zekânın alanına giremez. D) Yapay zekâ ile ilgili her bilim insanının yaptığı araştırma, aynı konuda yapılan diğer araştır- malardan yararlanmadan sonuca ulaşamaz. E) Insanlık tarihi, yapay zekâ ile başarıya ulaşma- da en önemli, en etkili, en hızlı değişim süreci- ne girmiştir.
sinde
ükleri
ilaya-
eceği
klara
emek
u.
inca
diye
kler
00:43
WhatsApp
en-
se
ra-
de
n,
in
D
5.
D
(1) Insanoğlunun sınırı olmayan tüketim
alışkanlığı, evrensel bir kültüre dönüşe-
rek yaşamsal öneme sahip her türden
kaynağı yok olma tehlikesiyle karşı kar-
şıya bırakmıştır. (II) Canlılığı tehdit eden
bu tehlikenin insanlık tarafından fark
edilmesi günümüzde en önemli atfedilen
sürdürülebilirlik kavramını insanoğlunun
hayatına dâhil etmiştir. (III) Yalnız bugü-
nü değil, insanlığın geleceğini de tehdit
eden bu tehlike; bilimsel verilerle ortaya
konan senaryolarla çok daha ciddiye
alınmış; ülkeleri, kurumları, sivil toplum
örgütlerini ve bireyleri sürdürülebilirlik
konusunda daha duyarlı hâle getirmiştir.
(IV) Buna bağlı olarak kendini insanlığın
geleceği konusunda sorumlu gören ülke,
kişi ve kurumlar sürdürülebilirliği tüm
yönleri ile tartışmaya ve sürdürülebilirlik
adına ilkeler ve kıstaslar geliştirme çaba-
sına girmişlerdir. (V) Günümüzde söz
konusu çabalar, toplumsal duyarlılığın
göstergesine hatta toplumsal saygınlık
aracına dönüşmüştür.
Bu parçada numaralandırılmış cüm-
leler için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez
A) I. cümlede tüketim alışkanlığının bir
olası sonucundan bahsedilmiştir.
B) II. cümlede sürdürülebilirlik kavramı-
nın hayatımıza nasıl girdiği anlatıl-
mıştır.
6.
BENİM HOCAM
C) III. cümlede sürdürülebilirlik konu-
sunda insanlığın çok daha hassas-
laştığı belirtilmiştir.
D) IV. cümlede sürdürülebilirliğin pren-
siplerinin ve kıstaslarının belirlendiği
vurgulanmıştır.
E) V. cümlede sürdürülebilirlik çalışma-
larının toplumsal itibar göstergesi
olduğundan söz edilmiştir.
LTE 63
1.
Azınlık kav
ya sahip
etnik bak
Müslümar
kısımlandı
limler her
karşılaşm
hissetmer
II. Osmanlı
olaylar,
rek Rum
nın azın
rak gör
olmustu
Numaralan
dakilerden
A) 1. cüml
varsayı
B) D cüml
ortaya
C) I. cün
pekişt
D) I. cüm
sunul
E) 1. cür
lerle
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
sinde ükleri ilaya- eceği klara emek u. inca diye kler 00:43 WhatsApp en- se ra- de n, in D 5. D (1) Insanoğlunun sınırı olmayan tüketim alışkanlığı, evrensel bir kültüre dönüşe- rek yaşamsal öneme sahip her türden kaynağı yok olma tehlikesiyle karşı kar- şıya bırakmıştır. (II) Canlılığı tehdit eden bu tehlikenin insanlık tarafından fark edilmesi günümüzde en önemli atfedilen sürdürülebilirlik kavramını insanoğlunun hayatına dâhil etmiştir. (III) Yalnız bugü- nü değil, insanlığın geleceğini de tehdit eden bu tehlike; bilimsel verilerle ortaya konan senaryolarla çok daha ciddiye alınmış; ülkeleri, kurumları, sivil toplum örgütlerini ve bireyleri sürdürülebilirlik konusunda daha duyarlı hâle getirmiştir. (IV) Buna bağlı olarak kendini insanlığın geleceği konusunda sorumlu gören ülke, kişi ve kurumlar sürdürülebilirliği tüm yönleri ile tartışmaya ve sürdürülebilirlik adına ilkeler ve kıstaslar geliştirme çaba- sına girmişlerdir. (V) Günümüzde söz konusu çabalar, toplumsal duyarlılığın göstergesine hatta toplumsal saygınlık aracına dönüşmüştür. Bu parçada numaralandırılmış cüm- leler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez A) I. cümlede tüketim alışkanlığının bir olası sonucundan bahsedilmiştir. B) II. cümlede sürdürülebilirlik kavramı- nın hayatımıza nasıl girdiği anlatıl- mıştır. 6. BENİM HOCAM C) III. cümlede sürdürülebilirlik konu- sunda insanlığın çok daha hassas- laştığı belirtilmiştir. D) IV. cümlede sürdürülebilirliğin pren- siplerinin ve kıstaslarının belirlendiği vurgulanmıştır. E) V. cümlede sürdürülebilirlik çalışma- larının toplumsal itibar göstergesi olduğundan söz edilmiştir. LTE 63 1. Azınlık kav ya sahip etnik bak Müslümar kısımlandı limler her karşılaşm hissetmer II. Osmanlı olaylar, rek Rum nın azın rak gör olmustu Numaralan dakilerden A) 1. cüml varsayı B) D cüml ortaya C) I. cün pekişt D) I. cüm sunul E) 1. cür lerle
TYT / TÜRKÇE
A
25. Kendimizle olan diyaloğumuzda kullandığımız sözcükler ve
bu sözcüklerin seçiminin önemi sugötürmez bir gerçektir.
Ve yine kişinin özünü kuvvetlendirmenin en iyi yolu da
sıklıkla kendimize iyi olduğumuzu tekrar etmekten geçer.
Bir başka deyişle kendimizin en iyi dostu, yine bizzat ken-
dimizizdir. İçsel diyaloğumuzda kendimizi mutsuz edecek,
yaralayıcı cümlelerden vazgeçerek bu diyalogta daha
olumlu, onaylayıcı ve yapıcı ifadeler kullanmayı başarmak
zorundayız. Asıl önemli olan, bu yapıcı tutumun benliği-
mize yerleşmesini sağlayarak kendi içimizde onu doğal
hâle getirmektir. Yani artık olumlu bir insan olmayı başara-
bilmektir. İşte yaşama biçimimizi doğrulayan bu ifadelere
yapıcı onaylar adı verilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının düşün-
cesini destekleyen yapıcı onaylara bir örnek değildir?
A) Dokunduğum her şey, beraberinde bana başarıyı da
müjdeliyor.
B) Düşüncelerim; kendimi güvenli, sağlıklı ve sevildiğimi
hissettiğim bir dünya yaratıyor.
C) Kendimi seviyorum ve kendi yaşam biçimimi iç dün-
yamda onaylamayı her zaman başarabiliyorum.
D) Bir işe başlama konusunda var olan isteğimi başarısız
olma korkusundan dolayı zaman zaman sınırlandır-
mam gerekebiliyor.
E Mutlu, başarılı, dinç ve sevilen bir birey olabilmeyi
başarmak kendimi bütünüyle güvende hissettiriyor.
8
i
ZA
G
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE A 25. Kendimizle olan diyaloğumuzda kullandığımız sözcükler ve bu sözcüklerin seçiminin önemi sugötürmez bir gerçektir. Ve yine kişinin özünü kuvvetlendirmenin en iyi yolu da sıklıkla kendimize iyi olduğumuzu tekrar etmekten geçer. Bir başka deyişle kendimizin en iyi dostu, yine bizzat ken- dimizizdir. İçsel diyaloğumuzda kendimizi mutsuz edecek, yaralayıcı cümlelerden vazgeçerek bu diyalogta daha olumlu, onaylayıcı ve yapıcı ifadeler kullanmayı başarmak zorundayız. Asıl önemli olan, bu yapıcı tutumun benliği- mize yerleşmesini sağlayarak kendi içimizde onu doğal hâle getirmektir. Yani artık olumlu bir insan olmayı başara- bilmektir. İşte yaşama biçimimizi doğrulayan bu ifadelere yapıcı onaylar adı verilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının düşün- cesini destekleyen yapıcı onaylara bir örnek değildir? A) Dokunduğum her şey, beraberinde bana başarıyı da müjdeliyor. B) Düşüncelerim; kendimi güvenli, sağlıklı ve sevildiğimi hissettiğim bir dünya yaratıyor. C) Kendimi seviyorum ve kendi yaşam biçimimi iç dün- yamda onaylamayı her zaman başarabiliyorum. D) Bir işe başlama konusunda var olan isteğimi başarısız olma korkusundan dolayı zaman zaman sınırlandır- mam gerekebiliyor. E Mutlu, başarılı, dinç ve sevilen bir birey olabilmeyi başarmak kendimi bütünüyle güvende hissettiriyor. 8 i ZA G
28. Gazeteci:
Doç. Dr. Minara Alsiyeva Çınar:
Sürgünlere, baskılara rağmen taviz vermediler.
Dini kimliklerini daima korudular. Her ne kadar
Sovyetler Birliği döneminde ibadet etmek tüm halklara
yasaklandıysa da Ahıska Türkleri ibadetlerini evlerinde
gizlice yerine getirdiler. Dini kitapları ellerinden alındı.
Dolayısıyla bu kitaplarda yer alan konuları nesilden
nesile aktarmak, canlı tutmak hayli zorlaştı. Hafızalarda
kalan bilgilerle yetindiler. Ancak hiçbir zaman başka bir
dine yönelmediler.
Gazeteci:
II. ----
Doç Dr. Minara Alsiyeva Çınar:
- Bu konuda hayli başarılı olduklarını düşünüyorum.
Dillerini koruyabilmek, bana kalırsa bunların içinde en
önemlisidir. Her ne kadar Rusçadan etkilenseler ve diğer
topluluklar gibi Rus kültürü içinde yaşamak zorunda
kalsalar da tüm baskılara rağmen dillerini koruyabildikleri
için asimile olmadılar. Elbette ki sadece dillerini değil örf
ve âdetlerini de yaşatmaya gayret ettiler.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) . Ahıska Türkleri, Sovyetler Birliği'nin dinî yönden
baskılarına karşı nasıl bir tavır sergiledi?
II. Ahıska Türkleri Sovyet Rusya'nın tutumuna rağmen
kültürlerine sahip çıkabildiler mi?
BY I. Sovyet baskısı, Ahıska Türklerinin dinî inançları
üzerinde ne ölçüde etkili oldu?
II. Ahıska Türkleri'nin dil ve edebiyat yönünden
gelişmişlik düzeyi nedir?
C) 1. Sovyetler Birliği'nin uyguladığı komünist rejim Ahıska
Türkleri'ni nasıl etkiledi?
II. Ahıska Türkleri'nin kendi kültürlerine sahip
çıkmasındaki temel motivasyon neydi?
DY 1. Dinî yönden baskılara maruz kalan Ahıska
Türkleri'nin mücadelesinden söz eder misiniz?
Kafa Dengs
29.
II. Ahıska Türkleri'nin dillerini korumaya çalışmalarının
ası nedeni nedir?
1. Ahıska Türkleri'nin tüm baskılara rağmen dinlerine
sahip çıkma çabasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
II. Diline sahip çıkıp bunu koruyabilmenin Ahıska
Türklerine nasıl bir faydası olmuştur?
gell
tara
Anc
nea
ciha
sis
cih
ya
se
m
a:
g
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
28. Gazeteci: Doç. Dr. Minara Alsiyeva Çınar: Sürgünlere, baskılara rağmen taviz vermediler. Dini kimliklerini daima korudular. Her ne kadar Sovyetler Birliği döneminde ibadet etmek tüm halklara yasaklandıysa da Ahıska Türkleri ibadetlerini evlerinde gizlice yerine getirdiler. Dini kitapları ellerinden alındı. Dolayısıyla bu kitaplarda yer alan konuları nesilden nesile aktarmak, canlı tutmak hayli zorlaştı. Hafızalarda kalan bilgilerle yetindiler. Ancak hiçbir zaman başka bir dine yönelmediler. Gazeteci: II. ---- Doç Dr. Minara Alsiyeva Çınar: - Bu konuda hayli başarılı olduklarını düşünüyorum. Dillerini koruyabilmek, bana kalırsa bunların içinde en önemlisidir. Her ne kadar Rusçadan etkilenseler ve diğer topluluklar gibi Rus kültürü içinde yaşamak zorunda kalsalar da tüm baskılara rağmen dillerini koruyabildikleri için asimile olmadılar. Elbette ki sadece dillerini değil örf ve âdetlerini de yaşatmaya gayret ettiler. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) . Ahıska Türkleri, Sovyetler Birliği'nin dinî yönden baskılarına karşı nasıl bir tavır sergiledi? II. Ahıska Türkleri Sovyet Rusya'nın tutumuna rağmen kültürlerine sahip çıkabildiler mi? BY I. Sovyet baskısı, Ahıska Türklerinin dinî inançları üzerinde ne ölçüde etkili oldu? II. Ahıska Türkleri'nin dil ve edebiyat yönünden gelişmişlik düzeyi nedir? C) 1. Sovyetler Birliği'nin uyguladığı komünist rejim Ahıska Türkleri'ni nasıl etkiledi? II. Ahıska Türkleri'nin kendi kültürlerine sahip çıkmasındaki temel motivasyon neydi? DY 1. Dinî yönden baskılara maruz kalan Ahıska Türkleri'nin mücadelesinden söz eder misiniz? Kafa Dengs 29. II. Ahıska Türkleri'nin dillerini korumaya çalışmalarının ası nedeni nedir? 1. Ahıska Türkleri'nin tüm baskılara rağmen dinlerine sahip çıkma çabasını nasıl değerlendiriyorsunuz? II. Diline sahip çıkıp bunu koruyabilmenin Ahıska Türklerine nasıl bir faydası olmuştur? gell tara Anc nea ciha sis cih ya se m a: g E
AYT
5. Eğitimde dil öğretiminin ister ana dil ister yabancı dil
olsun, eksik ya da kötü yapılmasının zararlı sonuçlar
doğurduğu bir gerçektir. Bunlar; kavramların bilinme-
den kullanılması sözcüklerin yanlış kullanılması, an-
lamlarının bilinmemesi ve bu yüzden de dilin yozlaş-
masıdır. Yozlaşmanın bir başka nedeni de yalan yan-
lış kullanılan yabancı sözcüklerdir. Arapça, Farsça ye-
rine İngilizceli, Almancalı yeni bir dil oluşuyor. Özellik-
le yabancı dille eğitim yapan okullarda ya da üniversi-
telerde okuyan gençler karmakarışık bir dil kullanır ol-
dular.
Bu parçada dil öğretimi ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Yabancı dilden gelen sözcüklerin doğru kullanıl-
madığına
BY Ana dilde öğretimin yetersizliğinin olumsuzluklar
yarattığına
C) Sözcüklerin yerli yersiz kullanılmasının dili yozlaş-
tırdığına
D) Yeni kuşağın karmaşık bir dil kullanmaya başladı-
ğına
Juauto slu
E) Dil eğitimi veren kurumların sayıca yetersizliğine
är söylenen ya da
7.
TU
8.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYT 5. Eğitimde dil öğretiminin ister ana dil ister yabancı dil olsun, eksik ya da kötü yapılmasının zararlı sonuçlar doğurduğu bir gerçektir. Bunlar; kavramların bilinme- den kullanılması sözcüklerin yanlış kullanılması, an- lamlarının bilinmemesi ve bu yüzden de dilin yozlaş- masıdır. Yozlaşmanın bir başka nedeni de yalan yan- lış kullanılan yabancı sözcüklerdir. Arapça, Farsça ye- rine İngilizceli, Almancalı yeni bir dil oluşuyor. Özellik- le yabancı dille eğitim yapan okullarda ya da üniversi- telerde okuyan gençler karmakarışık bir dil kullanır ol- dular. Bu parçada dil öğretimi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yabancı dilden gelen sözcüklerin doğru kullanıl- madığına BY Ana dilde öğretimin yetersizliğinin olumsuzluklar yarattığına C) Sözcüklerin yerli yersiz kullanılmasının dili yozlaş- tırdığına D) Yeni kuşağın karmaşık bir dil kullanmaya başladı- ğına Juauto slu E) Dil eğitimi veren kurumların sayıca yetersizliğine är söylenen ya da 7. TU 8.
6.
Dil eğitimi veren kurumların sayıca yetersizliğine
Nazım ve nesir yoluyla, duruma göre söylenen ya da
yazılan zarif, ölçülü, ahenkli, dil kurallarına uygun veya
bu çerçevedeki sözlerden bahseden ilme edebiyat de-
nir. Edebiyat kelimesi aslında terbiye, nezaket, zarafet
ve kıvama erme anlamlarına gelen edep kökünden
gelmektedir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi edebi-
yatın özellikleri arasında sayılmaz?
Zorif
A) Zarif ve ölçülü bir söyleyişe sahip olması.
B) Anlaminin edep kökünden gelmiş olması
C) Dil kurallarına uygun, ahenkli bir anlatımı olması
D) Sadece düzyazı biçiminin olması
E) Nezaketli bir söyleyişin benimsenmesi
8.
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Dil eğitimi veren kurumların sayıca yetersizliğine Nazım ve nesir yoluyla, duruma göre söylenen ya da yazılan zarif, ölçülü, ahenkli, dil kurallarına uygun veya bu çerçevedeki sözlerden bahseden ilme edebiyat de- nir. Edebiyat kelimesi aslında terbiye, nezaket, zarafet ve kıvama erme anlamlarına gelen edep kökünden gelmektedir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi edebi- yatın özellikleri arasında sayılmaz? Zorif A) Zarif ve ölçülü bir söyleyişe sahip olması. B) Anlaminin edep kökünden gelmiş olması C) Dil kurallarına uygun, ahenkli bir anlatımı olması D) Sadece düzyazı biçiminin olması E) Nezaketli bir söyleyişin benimsenmesi 8. E
4.
1
Her yazar, kendi çevresinden aldığı birikimleri di-
ğer kuşağa taşımalıdır.
D) Yazarın köy ya da kent yaşamına yönelmesi belli
bir etkiyle oluşur.
E) Sanatçı neyi yazabilecek durumdaysa onu değiş-
tirmeden yazmalıdır.
İnsan kendine karşı sorumludur. Bu durum kendi çıka-
rını gözetmekle karıştırılmamalıdır. Kendine karşı so-
rumlu olmak, davranışlarının sonuçlarından sorumlu
olmaktır. Kendi bilincini edinen kişi, yaptıklarının sonu-
cunu düşünür, onları ölçme gereği duyar, vereceği ka-
rarların sonucunu hesaba katar. Sorumluluk duygusu
edinememiş olan insanlara başkalarına karşı sorumlu-
luk duyması öğretilemez.
Bu parçaya göre sorumluluğun tanımı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) İnsanın, eylemlerini özgür iradesiyle seçmesi ve
karar vermesidir.
Bİnsanın, özgürce seçtiği eylemlerinin sonucunu üst-
lenmesidir.
C) İnsanın, eyleminden önce ve sonra yargıda bulu-
nan iç sesidir.
D) Evrensel ahlak yasasına uygun olan eylem biçimi-
dir.
E) Kişinin öncelikle kendi beklentilerini gerçekleştir-
mesidir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. 1 Her yazar, kendi çevresinden aldığı birikimleri di- ğer kuşağa taşımalıdır. D) Yazarın köy ya da kent yaşamına yönelmesi belli bir etkiyle oluşur. E) Sanatçı neyi yazabilecek durumdaysa onu değiş- tirmeden yazmalıdır. İnsan kendine karşı sorumludur. Bu durum kendi çıka- rını gözetmekle karıştırılmamalıdır. Kendine karşı so- rumlu olmak, davranışlarının sonuçlarından sorumlu olmaktır. Kendi bilincini edinen kişi, yaptıklarının sonu- cunu düşünür, onları ölçme gereği duyar, vereceği ka- rarların sonucunu hesaba katar. Sorumluluk duygusu edinememiş olan insanlara başkalarına karşı sorumlu- luk duyması öğretilemez. Bu parçaya göre sorumluluğun tanımı aşağıdaki- lerden hangisidir? A) İnsanın, eylemlerini özgür iradesiyle seçmesi ve karar vermesidir. Bİnsanın, özgürce seçtiği eylemlerinin sonucunu üst- lenmesidir. C) İnsanın, eyleminden önce ve sonra yargıda bulu- nan iç sesidir. D) Evrensel ahlak yasasına uygun olan eylem biçimi- dir. E) Kişinin öncelikle kendi beklentilerini gerçekleştir- mesidir. Diğer sayfaya geçiniz.
3), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır.
Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
3.
Köy ya da kent diye bir ayrım yapmak, romanda hem
doğru hem gerekli değil. Roman diye bir tür varsa bu-
nun konusu insandır, insanın yaşadıklarıdır, onun çev-
residir. Her yazar; yaşadıklarını, bildiklerini, düşündük-
lerini yazar. Ben köyde yaşarım, köyü bilirim. Bunun
için konusu köy olan romanlar yazarım. Kenti bilenler
de kenti yazar. Doğru olan da budur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yazarlar; ister istemez yaşadığı, yetiştiği çevreyi ta-
şırlar eserlerine.
B) Bir yazarın kalıcı olması, çevresini anlatmasına bağ-
lıdır.
C) Her yazar, kendi çevresinden aldığı birikimleri
ğer kuşağa taşımalıdır.
D) Yazarın köy ya da kent yaşamına yönelmesi belli
bir etkiyle oluşur.
E) Sanatçı neyi yazabilecek durumdaysa onu değiş-
tirmeden yazmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır. Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. Köy ya da kent diye bir ayrım yapmak, romanda hem doğru hem gerekli değil. Roman diye bir tür varsa bu- nun konusu insandır, insanın yaşadıklarıdır, onun çev- residir. Her yazar; yaşadıklarını, bildiklerini, düşündük- lerini yazar. Ben köyde yaşarım, köyü bilirim. Bunun için konusu köy olan romanlar yazarım. Kenti bilenler de kenti yazar. Doğru olan da budur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarlar; ister istemez yaşadığı, yetiştiği çevreyi ta- şırlar eserlerine. B) Bir yazarın kalıcı olması, çevresini anlatmasına bağ- lıdır. C) Her yazar, kendi çevresinden aldığı birikimleri ğer kuşağa taşımalıdır. D) Yazarın köy ya da kent yaşamına yönelmesi belli bir etkiyle oluşur. E) Sanatçı neyi yazabilecek durumdaysa onu değiş- tirmeden yazmalıdır.
Test 28
11. (1) Hâlâ bir "buzul çağı"nın içindeyiz. (II) Mevcut
iklimimiz, bir "buzul arası" döneme karşılık gelmek-
sbtedir. (III) Bizim "buzul arası" dönemimiz, içinde
bulunduğunu düşündüğümüz "Dördüncü Buzul
ame Çağı'nda 10.000 yıl önce başladı. (IV) Ne zaman
biteceği konusunda değişik tahminler var. "Buzullar
arası dönemler'in 12.000 ile 50.000 yıl arasında
olduğu düşünülüyor. (V) Ancak bu hesaplamalarda
insan etkeni dışarıda bırakılmıştır ve insanın do-
ğaya müdahalesi hiçbir çağda günümüzdeki kadar
fazla olmadığı da kesin bir gerçektir.
Bu parçanın anlam bütünlüğü bakımından,
01 yukarıda numaralanmış yerlerden hangisine
01 "Coğrafyacılar bir buzul çağını Dünya'nın tarihinde
kutuplarda buz takkeleri bulunan bir dönem olarak
tanımlıyor." cümlesinin getirilmesi gerekir?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
12. I. Büyükşehir Belediyesi bu yıl birbirinden renkli
Juva
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Test 28 11. (1) Hâlâ bir "buzul çağı"nın içindeyiz. (II) Mevcut iklimimiz, bir "buzul arası" döneme karşılık gelmek- sbtedir. (III) Bizim "buzul arası" dönemimiz, içinde bulunduğunu düşündüğümüz "Dördüncü Buzul ame Çağı'nda 10.000 yıl önce başladı. (IV) Ne zaman biteceği konusunda değişik tahminler var. "Buzullar arası dönemler'in 12.000 ile 50.000 yıl arasında olduğu düşünülüyor. (V) Ancak bu hesaplamalarda insan etkeni dışarıda bırakılmıştır ve insanın do- ğaya müdahalesi hiçbir çağda günümüzdeki kadar fazla olmadığı da kesin bir gerçektir. Bu parçanın anlam bütünlüğü bakımından, 01 yukarıda numaralanmış yerlerden hangisine 01 "Coğrafyacılar bir buzul çağını Dünya'nın tarihinde kutuplarda buz takkeleri bulunan bir dönem olarak tanımlıyor." cümlesinin getirilmesi gerekir? A) I B) II C) III D) IV E) V 12. I. Büyükşehir Belediyesi bu yıl birbirinden renkli Juva
eneme-21
2730
Bulutlar, içlerindeki gaz hâlindeki su moleküllerinin hava
soğudukça havada asılı durumda bulunan küçük katı par-
çacıkların üzerinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Atmosferde
yükseldikçe havanın basıncı azalır. Bunun sonucunda
genleşirken yani hacmi artarken sıcaklığı düşer. Daha dü-
şük sıcaklıklarda havanın tutabileceği su buharı miktarı da
azalır. Doygunluk noktasına ulaşıldığında havada küçük
su damlacıkları oluşmaya başlar.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerin hangisinde en
doğru biçimde verilmiştir?
A) Hava basıncının azalma nedenleri X
Bulutların görülebilme koşulları X
CSıcaklığa bağlı nem dengesi
D Su damlacıklarının doygunluk seviyesi X
Bulutların oluşum süreci
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eneme-21 2730 Bulutlar, içlerindeki gaz hâlindeki su moleküllerinin hava soğudukça havada asılı durumda bulunan küçük katı par- çacıkların üzerinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Atmosferde yükseldikçe havanın basıncı azalır. Bunun sonucunda genleşirken yani hacmi artarken sıcaklığı düşer. Daha dü- şük sıcaklıklarda havanın tutabileceği su buharı miktarı da azalır. Doygunluk noktasına ulaşıldığında havada küçük su damlacıkları oluşmaya başlar. Bu parçanın konusu aşağıdakilerin hangisinde en doğru biçimde verilmiştir? A) Hava basıncının azalma nedenleri X Bulutların görülebilme koşulları X CSıcaklığa bağlı nem dengesi D Su damlacıklarının doygunluk seviyesi X Bulutların oluşum süreci
1.
"Pinokyo, dünyanın en ünlü çocuk romanlarından biri. Ya-
zarı bir İtalyan. Pinokyo ne zaman yalan söylese burnu
uzuyor." Bu eseri çevirmeye girişmeden, Pinokyo üzerine
bildiklerim bu kadardı. Çocukluğumda okuduğum kitaplar
arasında yoktu nedense. Bu benim için büyük bir kayıp.
Pinokyo'nun hayal dünyasından çocuk yaşlarda uzak kal-
mak.
Bu parçadan Pinokyo adlı kitapla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yazıldığı türe
C) Seslendiği düzeye
B) İçeriğindeki ögelere
D) Dil özelliklerine
E) Yazarının milletine
FKPSS)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. "Pinokyo, dünyanın en ünlü çocuk romanlarından biri. Ya- zarı bir İtalyan. Pinokyo ne zaman yalan söylese burnu uzuyor." Bu eseri çevirmeye girişmeden, Pinokyo üzerine bildiklerim bu kadardı. Çocukluğumda okuduğum kitaplar arasında yoktu nedense. Bu benim için büyük bir kayıp. Pinokyo'nun hayal dünyasından çocuk yaşlarda uzak kal- mak. Bu parçadan Pinokyo adlı kitapla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazıldığı türe C) Seslendiği düzeye B) İçeriğindeki ögelere D) Dil özelliklerine E) Yazarının milletine FKPSS)
ari,
liği
le-
ne
bi
sals
n
SI
A
31. Saklı bir şekilde mesaj iletme ihtiyacı Antik Çağ'dan beri
hep vardır. Ancak bu hiç de kolay bir mesele değildir. Bir
haberi sadece ilgili kişiye gizlice iletmek her zaman zordur.
Yıllarca insanlar savaşlar sırasında mesajlarının, düşmanın
eline geçmeden müttefikine ulaşması için çabalamışlardır.
Bilim bu noktada da insanoğlunun problemine çözüm bul-
muştur; "Şifre bilimi kriptografi, Yunanca 'cryptòs' gizli, saklı
graphein' yazı anlamına gelir." Kriptografi, saklı (ya da
şifrelenmiş) bir mesajın sadece onaylı alıcısı tarafından alı-
nip o kişinin şifreyi kaldırıp okuması için metotlar geliştirir.
Tarihteki ilk kriptografi örneklerine Antik Yunan ve Sparta'da
rastlarız. Savaş sırasında gizli mesajları iletmek için bul-
dukları yöntem şöyledir: Silindir şeklinde uzun ve kalın
tahta bir çubuk alırlar ve çubuğa şerit şeklindeki parşömen
rulosunu sararlar. Düşey bir şekilde mesajı yazarlar. Sonra
parşömeni sarılı olduğu tahtanın üstünden çıkardıklarında
artık mesaj şifrelenmiştir. Ellerinde ince, uzun, üzerinde şif-
reli mesaj yazılı parşömen rulosu kalmıştır. Mesajı deşifre
etmek için, alıcı aynı yarıçapta ve uzunlukta silindir tahta
parçasına sahip olmalıdır. Onaylı alıcı parşömen rulosunu
alır, tahtaya sarar ve mesajı okur.
Hangi ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığına
İlk olarak hangi millet tarafından kullanıldığına
III. Çeşitlerinin neler olduğuna
Çalışma yönteminin nasıl olduğuna
Deneme - 3
Bu parçada kriptografi ile ilgili yukarıdakilerden hangi-
lerine değinilmemiştir?
A) Yalnız II
B) I ve III
Yalnız III
EXHII ve IV
C) Ive II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ari, liği le- ne bi sals n SI A 31. Saklı bir şekilde mesaj iletme ihtiyacı Antik Çağ'dan beri hep vardır. Ancak bu hiç de kolay bir mesele değildir. Bir haberi sadece ilgili kişiye gizlice iletmek her zaman zordur. Yıllarca insanlar savaşlar sırasında mesajlarının, düşmanın eline geçmeden müttefikine ulaşması için çabalamışlardır. Bilim bu noktada da insanoğlunun problemine çözüm bul- muştur; "Şifre bilimi kriptografi, Yunanca 'cryptòs' gizli, saklı graphein' yazı anlamına gelir." Kriptografi, saklı (ya da şifrelenmiş) bir mesajın sadece onaylı alıcısı tarafından alı- nip o kişinin şifreyi kaldırıp okuması için metotlar geliştirir. Tarihteki ilk kriptografi örneklerine Antik Yunan ve Sparta'da rastlarız. Savaş sırasında gizli mesajları iletmek için bul- dukları yöntem şöyledir: Silindir şeklinde uzun ve kalın tahta bir çubuk alırlar ve çubuğa şerit şeklindeki parşömen rulosunu sararlar. Düşey bir şekilde mesajı yazarlar. Sonra parşömeni sarılı olduğu tahtanın üstünden çıkardıklarında artık mesaj şifrelenmiştir. Ellerinde ince, uzun, üzerinde şif- reli mesaj yazılı parşömen rulosu kalmıştır. Mesajı deşifre etmek için, alıcı aynı yarıçapta ve uzunlukta silindir tahta parçasına sahip olmalıdır. Onaylı alıcı parşömen rulosunu alır, tahtaya sarar ve mesajı okur. Hangi ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığına İlk olarak hangi millet tarafından kullanıldığına III. Çeşitlerinin neler olduğuna Çalışma yönteminin nasıl olduğuna Deneme - 3 Bu parçada kriptografi ile ilgili yukarıdakilerden hangi- lerine değinilmemiştir? A) Yalnız II B) I ve III Yalnız III EXHII ve IV C) Ive II