Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

ndaki
ahar
mlica
ncisi
'nda
ettiği
göre
an-
BTS 6
7. Gazeteler, dergiler, radyolar ve televizyonlar programların
tie hâlindeki kullanıcılara dağıtıldığı iletişim ortamlarıdır.
Bu araçların hepsi de kitle kullanıcılarına programlarını
tek merkezden ulaştırılan iletişim araçlarıdır. Bu şekildeki
kitlelere haber sunumu aynı zamanda okur, dinleyici veya
izleyicilerin çoğu tarafından en çok ilgi duyulması beklenen
ve istenen konulara karar verme meselesidir. Kitlenin terci-
hi, ortamın ve haber ürününün seçimiyle sınırlıdır. ---.
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirildiğinde "yapılmasının gerekli-
liği" anlamı çıkar?
A) Üst bilgiye ulaşmak için çalışmanın yanında hızlı olma-
si gerektiği de ortaya çıkmıştır
B) Değiştirme özgürlüğü olmasına rağmen geliştirilen bağ
liliklar nedeniyle kişiler o iletişim araçlarından kolay ay-
rilamazlar
C) Jeriğin çekiciliği karşısında kitle iletişim araçlarının gü-
cü kitleler tarafından bir kez daha hissedilmis olur
D) Kişiler iletişim kanalıyla ilgili tercih yaptıktan sonra or-
tam onlara ne sunarsa onu kabullenmek durumundadır-
lar
E) Daha kaliteli yayınlar oluşturmak için kendini yenileyen
iletişim araçları, okuyucu ve takipçileri ile yakın iletişim
hâline geçerler
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ndaki ahar mlica ncisi 'nda ettiği göre an- BTS 6 7. Gazeteler, dergiler, radyolar ve televizyonlar programların tie hâlindeki kullanıcılara dağıtıldığı iletişim ortamlarıdır. Bu araçların hepsi de kitle kullanıcılarına programlarını tek merkezden ulaştırılan iletişim araçlarıdır. Bu şekildeki kitlelere haber sunumu aynı zamanda okur, dinleyici veya izleyicilerin çoğu tarafından en çok ilgi duyulması beklenen ve istenen konulara karar verme meselesidir. Kitlenin terci- hi, ortamın ve haber ürününün seçimiyle sınırlıdır. ---. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirildiğinde "yapılmasının gerekli- liği" anlamı çıkar? A) Üst bilgiye ulaşmak için çalışmanın yanında hızlı olma- si gerektiği de ortaya çıkmıştır B) Değiştirme özgürlüğü olmasına rağmen geliştirilen bağ liliklar nedeniyle kişiler o iletişim araçlarından kolay ay- rilamazlar C) Jeriğin çekiciliği karşısında kitle iletişim araçlarının gü- cü kitleler tarafından bir kez daha hissedilmis olur D) Kişiler iletişim kanalıyla ilgili tercih yaptıktan sonra or- tam onlara ne sunarsa onu kabullenmek durumundadır- lar E) Daha kaliteli yayınlar oluşturmak için kendini yenileyen iletişim araçları, okuyucu ve takipçileri ile yakın iletişim hâline geçerler
değiştirmek
uş yükler
aya iyilikten
stalığı
ha derine
bir yere
izden
iz gerek.
ce
sal
CIMIZI
ar.
en
me
inti
BBB
polimal
TÜRKÇE
19. Biz, şiirde ihtilal yapan bir nesiliz. Düşününüz, büyük şair
Ahmet Haşim'in, "Zucac-i sanat ü fikretle yükselirler hep
diye yazdığı bir zamanda birkaç genç çıkıyor, Arap ve
konuşulan
Acem notasını bir yana atıp hece vezniyle ve
Istanbul Türkçesiyle şiir denemelerine başlıyor. Bu
örneksiz işi kolay sanmayınız. Galiba yaptığımız en güzel
ve en güç iş budur: Şiirin sözünü ve sesini değiştirmek.
O zamanlar bir ay evvel yazdığımız bir manzumenin dilini
bir ay sonra eski buluyorduk. Bizim nesil hiçbir şey
yapmamış olsa bile büyük eserleri yapacak büyük
sanatkârlara şiirin ana harcını, Türk dilini elekten geçirdi.
yoğurdu, hazırladı.
Bu parçada düşüncelerini dile getiren şair, kendisini
hangi konuda başarılı olarak görmektedir?
A) Söz sanatlarını yoğun bir şekilde kullanarak yeni nesle
örnek olmak
B) Kendi nesline, insanın istediği takdirde her şeyi
başarabileceğini göstermek
C) Edebiyat alanında kısa sürede ekol konumuna gelmek
D) Karşısında herhangi bir örnek olmadığı hâlde dilde ve
üslupta, o güne kadar başarılamayan sadeliği
gerçekleştirmek
E) Düşünsel anlam içeren şiirler yazarak geniş kitleleri
etkilemek
TYT 0:
21. Çağlar
gürül
sufi b
şairlit
Söz
öyle
yön
olm
Or
ak
A
20. Çeşitli uzmanların, bilim adamlarının, akademisyenlerin
yazdığı Türk Edebiyatı Tarihi'nin bir özelliğinden öncelikle
söz etmek gerekiyor. Tek kişinin yazdığı edebiyat
tarihlerinde, değişik yazarlara aynı dünya görüşü, aynı
yöntem, aynı edebiyat anlayışı açısından bakılınca
yazarlar arasındaki fark ovrintida ortaya çıkan cesitlilik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
değiştirmek uş yükler aya iyilikten stalığı ha derine bir yere izden iz gerek. ce sal CIMIZI ar. en me inti BBB polimal TÜRKÇE 19. Biz, şiirde ihtilal yapan bir nesiliz. Düşününüz, büyük şair Ahmet Haşim'in, "Zucac-i sanat ü fikretle yükselirler hep diye yazdığı bir zamanda birkaç genç çıkıyor, Arap ve konuşulan Acem notasını bir yana atıp hece vezniyle ve Istanbul Türkçesiyle şiir denemelerine başlıyor. Bu örneksiz işi kolay sanmayınız. Galiba yaptığımız en güzel ve en güç iş budur: Şiirin sözünü ve sesini değiştirmek. O zamanlar bir ay evvel yazdığımız bir manzumenin dilini bir ay sonra eski buluyorduk. Bizim nesil hiçbir şey yapmamış olsa bile büyük eserleri yapacak büyük sanatkârlara şiirin ana harcını, Türk dilini elekten geçirdi. yoğurdu, hazırladı. Bu parçada düşüncelerini dile getiren şair, kendisini hangi konuda başarılı olarak görmektedir? A) Söz sanatlarını yoğun bir şekilde kullanarak yeni nesle örnek olmak B) Kendi nesline, insanın istediği takdirde her şeyi başarabileceğini göstermek C) Edebiyat alanında kısa sürede ekol konumuna gelmek D) Karşısında herhangi bir örnek olmadığı hâlde dilde ve üslupta, o güne kadar başarılamayan sadeliği gerçekleştirmek E) Düşünsel anlam içeren şiirler yazarak geniş kitleleri etkilemek TYT 0: 21. Çağlar gürül sufi b şairlit Söz öyle yön olm Or ak A 20. Çeşitli uzmanların, bilim adamlarının, akademisyenlerin yazdığı Türk Edebiyatı Tarihi'nin bir özelliğinden öncelikle söz etmek gerekiyor. Tek kişinin yazdığı edebiyat tarihlerinde, değişik yazarlara aynı dünya görüşü, aynı yöntem, aynı edebiyat anlayışı açısından bakılınca yazarlar arasındaki fark ovrintida ortaya çıkan cesitlilik
7. Baskı makinesinin insanın yaşamına girdi-
ği günden beri şiir, dinleyenlerini kolay elde
etmek için kullandığı öykümsü, türkümsü
ögeleri yavaş yavaş bırakarak eskiye oran-
la daha az bir okuyucu topluluğuyla yetinir
duruma gelmiştir. Bugün hangi ülkede olur-
sa olsun şairler diğer sanatçılardan daha
az tanınmakta, değer görmektedir. Toplum,
onların günlük yaşamıyla, topluma ve sanat
dünyasına yön veren görüşleriyle, yapıtlarıyla
daha az ilgilenmektedir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine deği-
nilmemiştir?
A) Şairlerin bazı unsurları yavaş yavaş terk
ettiğine
B) Matbaanın bulunuşundan sonra şiir oku-
yucusunun azaldığına
C) Hiçbir ülkede şairlerin öteki sanatçılar ka-
dar ilgi görmediğine
YARG
D) Şairlerin toplumu etkileme güçlerini tama- 1
men yitirdiklerine
E) Şlirin, günümüzde eskisinden daha az
okuyucuya ulaştığına
YAYIN
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Baskı makinesinin insanın yaşamına girdi- ği günden beri şiir, dinleyenlerini kolay elde etmek için kullandığı öykümsü, türkümsü ögeleri yavaş yavaş bırakarak eskiye oran- la daha az bir okuyucu topluluğuyla yetinir duruma gelmiştir. Bugün hangi ülkede olur- sa olsun şairler diğer sanatçılardan daha az tanınmakta, değer görmektedir. Toplum, onların günlük yaşamıyla, topluma ve sanat dünyasına yön veren görüşleriyle, yapıtlarıyla daha az ilgilenmektedir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine deği- nilmemiştir? A) Şairlerin bazı unsurları yavaş yavaş terk ettiğine B) Matbaanın bulunuşundan sonra şiir oku- yucusunun azaldığına C) Hiçbir ülkede şairlerin öteki sanatçılar ka- dar ilgi görmediğine YARG D) Şairlerin toplumu etkileme güçlerini tama- 1 men yitirdiklerine E) Şlirin, günümüzde eskisinden daha az okuyucuya ulaştığına YAYIN
(1) Güzelliklere ancak sanat boyutuna geçmekle
erişilebilir. (II) Her sanat eserinde güzellik kendisini
hissettirir ancak kesin bir dille tanımlanamaz. (III)
Kendisine "Güzellik nedir?" diye soran birine, Picas-
so'nun verdiği cevap şaşırtıcıdır: "Ben nerden bile-
yim?" (IV) Bu cevap biraz da kendisine "Aşk nedir?"
diye sorulduğunda "Ben ol da bil!" karşılığını veren
Mevlana'nın cevabına benzemektedir. (V) Güzellik,
her sanat eserinin temelindedir ama her biri kendi-
since ve başka türlü olmak kaydıyla.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cüm-
lelerden hangisidir?
A) I.
B II.
10040
C) III.
D) IV.
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(1) Güzelliklere ancak sanat boyutuna geçmekle erişilebilir. (II) Her sanat eserinde güzellik kendisini hissettirir ancak kesin bir dille tanımlanamaz. (III) Kendisine "Güzellik nedir?" diye soran birine, Picas- so'nun verdiği cevap şaşırtıcıdır: "Ben nerden bile- yim?" (IV) Bu cevap biraz da kendisine "Aşk nedir?" diye sorulduğunda "Ben ol da bil!" karşılığını veren Mevlana'nın cevabına benzemektedir. (V) Güzellik, her sanat eserinin temelindedir ama her biri kendi- since ve başka türlü olmak kaydıyla. Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cüm- lelerden hangisidir? A) I. B II. 10040 C) III. D) IV. E) V
Refik Halit okumak, en azından insanın mizah yete-
neğini geliştirir. İnsanlara, olaylara, çevremize hatta
kendimize bıyık altından gülerek bakabilmemizi
sağlar. Artık hayatımızdan eksilmiş olan nükteyi,
ironiyi, ince mizahı yeniden hatırlatır. Kısacası, ruh
sağlığımıza iyi gelir Refik Halit. En önemlisi de mu-
halif olabilmeyi, muhalif kalabilmeyi, dünyaya böyle
bir tepeden bakabilmeyi öğretir. İlk Adım'ı, Bir Ömür
Boyunca'yı, Minelbab İlelmihrab'ı okuyanlar bilir; ha-
yatı sürgünlerde, mahrumiyetlerde geçerken bile gü-
lümsemeyi, olup biteni tersinden, komik tarafından
okumayı başarabilmiştir Refik Halit. Talih, onu galiba
biraz da yazacak malzemesi bol olsun diye pek kar-
maşık ve pek trajikomik hadiselerle karşılaştırmış,
çektiği sıkıntılar karşısında bir nevi ödüllendirmiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak
asıl aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
A) Mizah yazıları yazdığı
B) Hayatının sürgünlerde geçtiği
e) Farklı türlerde yapıtlar verdiği
D) Hayatı ciddiye almadığı
Hayata eleştirel tarzda yaklaşmayı öğrettiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Refik Halit okumak, en azından insanın mizah yete- neğini geliştirir. İnsanlara, olaylara, çevremize hatta kendimize bıyık altından gülerek bakabilmemizi sağlar. Artık hayatımızdan eksilmiş olan nükteyi, ironiyi, ince mizahı yeniden hatırlatır. Kısacası, ruh sağlığımıza iyi gelir Refik Halit. En önemlisi de mu- halif olabilmeyi, muhalif kalabilmeyi, dünyaya böyle bir tepeden bakabilmeyi öğretir. İlk Adım'ı, Bir Ömür Boyunca'yı, Minelbab İlelmihrab'ı okuyanlar bilir; ha- yatı sürgünlerde, mahrumiyetlerde geçerken bile gü- lümsemeyi, olup biteni tersinden, komik tarafından okumayı başarabilmiştir Refik Halit. Talih, onu galiba biraz da yazacak malzemesi bol olsun diye pek kar- maşık ve pek trajikomik hadiselerle karşılaştırmış, çektiği sıkıntılar karşısında bir nevi ödüllendirmiştir. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak asıl aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Mizah yazıları yazdığı B) Hayatının sürgünlerde geçtiği e) Farklı türlerde yapıtlar verdiği D) Hayatı ciddiye almadığı Hayata eleştirel tarzda yaklaşmayı öğrettiği
"1980 Sonrası Türk Şiiri" adlandırması şiir sergüzeştimi-
zin en anlamlı buluşudur. O tarihten sonra şiirimize ken-
di perspektifinden damgasını vuran özgün bir grup ya
da anlayış ortaya çıkmadı. Dolayısıyla bu milattan sonra
yazılan her şiir, herhangi bir zorlamaya maruz kalmak-
Sızın bu dönem içinde değerlendirilebiliyor; bence de
doğrusu bu. Bugün bazı arkadaşların İkinci Yeni şiirine
ya da öncekilere öykünen şiir yazma çabası kanaatimce
mantıklı değil. Belli bir dönemin, duyarlılığın ve dil bağ-
lamının ürünleri olan şiirler, üstlerine düşen misyonu ta-
mamladılar. Konuşuldu, eleştirildi, beğenildi, antolojilere
girdi ve sonuçta edebiyat tarihindeki yerini aldılar. Oysa
1980 sonrası şiiri bana bu vadide dilediğimce at koştur-
ma imkânı veriyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şa-
irin düşüncesi olabilir?
A) Bugünün şiiri genellemeci bir nitelik sergilediğinden
belli bir grup ya da anlayışa dayalı şiir devri kapan-
mıştır.
B) Bugünün şiiri; II. Yenicilerin klişelerden uzak, içsel ve
bireyci anlayışlarının temelleri üzerinde şekillenmek-
tedir.
C) 1980 öncesi Türk şiiri, devrimci nitelik taşımadığın-
dan şiirimize herhangi bir yenilik getirmekten uzaktır.
D) Belli bir anlayış doğrultusunda eser veren bir şair,
gerektiğinde şiir çizgisinden ödün vermeyi de bilme-
lidir.
E) Türk şiirinde arayışlar dönemi, 1980 kuşağı şairleri-
nin aynı edebî anlayışta birleşmeleriyle sona ermiş-
tir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"1980 Sonrası Türk Şiiri" adlandırması şiir sergüzeştimi- zin en anlamlı buluşudur. O tarihten sonra şiirimize ken- di perspektifinden damgasını vuran özgün bir grup ya da anlayış ortaya çıkmadı. Dolayısıyla bu milattan sonra yazılan her şiir, herhangi bir zorlamaya maruz kalmak- Sızın bu dönem içinde değerlendirilebiliyor; bence de doğrusu bu. Bugün bazı arkadaşların İkinci Yeni şiirine ya da öncekilere öykünen şiir yazma çabası kanaatimce mantıklı değil. Belli bir dönemin, duyarlılığın ve dil bağ- lamının ürünleri olan şiirler, üstlerine düşen misyonu ta- mamladılar. Konuşuldu, eleştirildi, beğenildi, antolojilere girdi ve sonuçta edebiyat tarihindeki yerini aldılar. Oysa 1980 sonrası şiiri bana bu vadide dilediğimce at koştur- ma imkânı veriyor. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şa- irin düşüncesi olabilir? A) Bugünün şiiri genellemeci bir nitelik sergilediğinden belli bir grup ya da anlayışa dayalı şiir devri kapan- mıştır. B) Bugünün şiiri; II. Yenicilerin klişelerden uzak, içsel ve bireyci anlayışlarının temelleri üzerinde şekillenmek- tedir. C) 1980 öncesi Türk şiiri, devrimci nitelik taşımadığın- dan şiirimize herhangi bir yenilik getirmekten uzaktır. D) Belli bir anlayış doğrultusunda eser veren bir şair, gerektiğinde şiir çizgisinden ödün vermeyi de bilme- lidir. E) Türk şiirinde arayışlar dönemi, 1980 kuşağı şairleri- nin aynı edebî anlayışta birleşmeleriyle sona ermiş- tir.
4. (1) Ekosistemler, kararlı gözükmekle birlikte, zamanla
değişim geçirirler. (II) Bu değişim, ekosistemde bulunan
canlı organizmaların çevreyi değiştirmelerinden meyda-
na gelir. (III) Bu değişikliklerin bazısı, çevreyi yeni tip or-
ganizmalar için daha uygun ve mevcut organizmalar için
daha az uygun yapma eğilimindedir. (IV) Yeni bir toplu-
luk, ekosistemde orijinal topluluğun yerini alır. (V) Zaman
geçtikçe bu topluluk da başka bir toplulukla kademeli
olarak yer değiştirir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Böylece, bir ekosistemin orijinal organizmaları di-
ğer çeşitlerle kademeli olarak yer değiştirirler." cümlesi
getirilebilebilir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. (1) Ekosistemler, kararlı gözükmekle birlikte, zamanla değişim geçirirler. (II) Bu değişim, ekosistemde bulunan canlı organizmaların çevreyi değiştirmelerinden meyda- na gelir. (III) Bu değişikliklerin bazısı, çevreyi yeni tip or- ganizmalar için daha uygun ve mevcut organizmalar için daha az uygun yapma eğilimindedir. (IV) Yeni bir toplu- luk, ekosistemde orijinal topluluğun yerini alır. (V) Zaman geçtikçe bu topluluk da başka bir toplulukla kademeli olarak yer değiştirir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Böylece, bir ekosistemin orijinal organizmaları di- ğer çeşitlerle kademeli olarak yer değiştirirler." cümlesi getirilebilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V
ettiğim zaman, at
()
"Ben bir eserimde at
çalmanın kötü bir şey olduğunu söylemeye kalkmam. Bu,
yargıçların işidir () benim değil."
Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere,
aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri
sıraşıyla getirilmelidir?
A) (₁) (...) (₂) (,)
()(0)6)()
BG) (6) (6) (₂)
D)(:) (,)(:) (₁)
ORG
15. Zaman, bir erguvan ağacının öz suyu olabilir mi? Nisan
yağmurlarının buğusunu ufkumuza bir perde gibi seren ve
orada dünyanın en yaslı ve en neşeli gölgelerini ağırlayan...
Vaktin oğlu olmak, görünmezin arıları henüz oğul vermeden
erguvanın oğlu olmak demektir. Rüzgâr, sadece o bilir bir
aynaya dönen suların dilinin altındaki baklayı seyrederek
ömrünü geçirenin kalbini. Bir de ben, yani bir cam üfleme
ustasının çırağı bile olamayan ben bilirim bilinmez sanılan o
şeyi. Bilmemek bilmekten iyi olsa da...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
B) Farklı cümle türleri kullanılmıştır.
Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
PT Kişileştirme söz konusudur.
1. kişili anlatım vardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ettiğim zaman, at () "Ben bir eserimde at çalmanın kötü bir şey olduğunu söylemeye kalkmam. Bu, yargıçların işidir () benim değil." Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sıraşıyla getirilmelidir? A) (₁) (...) (₂) (,) ()(0)6)() BG) (6) (6) (₂) D)(:) (,)(:) (₁) ORG 15. Zaman, bir erguvan ağacının öz suyu olabilir mi? Nisan yağmurlarının buğusunu ufkumuza bir perde gibi seren ve orada dünyanın en yaslı ve en neşeli gölgelerini ağırlayan... Vaktin oğlu olmak, görünmezin arıları henüz oğul vermeden erguvanın oğlu olmak demektir. Rüzgâr, sadece o bilir bir aynaya dönen suların dilinin altındaki baklayı seyrederek ömrünü geçirenin kalbini. Bir de ben, yani bir cam üfleme ustasının çırağı bile olamayan ben bilirim bilinmez sanılan o şeyi. Bilmemek bilmekten iyi olsa da... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. B) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. Karşılaştırmalara yer verilmiştir. PT Kişileştirme söz konusudur. 1. kişili anlatım vardır. Diğer sayfaya geçiniz.
24. Resim eleştirmenliği yapmamayı isterdim. Keşke bu işe hiç
bulaşmasaydım, diyorum. Çünkü resim alanında renklilik
yok denecek kadar az. Çoğu belli dünya görüşüne ait
ve birbiriyle alakalı birkaç isim, ürettiklerinin niteliğine
bakmadan kendilerini ressam olarak tanıtıyorlar. Ne
kimse onları biliyor ne onların kendilerini tanıtma kaygıları
var. Zira dünyayı ait oldukları çevreden ibaret biliyorlar
ve o çevrede de yeteri kadar biliniyor hatta ne çizseler
alkışlanıyorlar.
Bu parçada;
1. yadırgama, V
II. küçümseme,
III. özenme
C
tutumlarından hangileri en belirgindir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve Ill
2011
C) ve II
E) ve INC
Johal
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Resim eleştirmenliği yapmamayı isterdim. Keşke bu işe hiç bulaşmasaydım, diyorum. Çünkü resim alanında renklilik yok denecek kadar az. Çoğu belli dünya görüşüne ait ve birbiriyle alakalı birkaç isim, ürettiklerinin niteliğine bakmadan kendilerini ressam olarak tanıtıyorlar. Ne kimse onları biliyor ne onların kendilerini tanıtma kaygıları var. Zira dünyayı ait oldukları çevreden ibaret biliyorlar ve o çevrede de yeteri kadar biliniyor hatta ne çizseler alkışlanıyorlar. Bu parçada; 1. yadırgama, V II. küçümseme, III. özenme C tutumlarından hangileri en belirgindir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve Ill 2011 C) ve II E) ve INC Johal
C) Her yazar belli bir çağın aktarıcısıdır.
D) Ülkemizde nedense çok az roman yazılıyor.
E) Romanın eğitici yönünün olmasını önemsiyoruz.
10. Günümüzde yaşam koşullarının ne kadar değiştiğinin
hepimiz tanığıyız. Bu yaşam biçimi, bu çağın insanına
ne ağır şeyler okuma ne de oturup ağır şeyler yazma
izni veriyor. Bu yüzden artık roman değil de öykü ya da
şiir gibi türler revaçta. Herkes bu konuda farklı şeyler
söylüyor ama bence bu konuyla ilgili en güzel söz,
Milas Kundera'ya ait: "Roman 21. yüzyıla yakışmıyor.”
Bence de roman 21. yüzyıla yakışmıyor.
Bu parçadaki altı çizili sözün söylenmesine yol
açan durum aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Romanın artık hiç yazılmaması
B) Roman okumanın çok zor olması
C) Romanın beklentileri karşılamaması
DY Romandaki temel özelliklerin değişmesi
E) Yaşam koşullarının insanları yormasi
3D YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
C) Her yazar belli bir çağın aktarıcısıdır. D) Ülkemizde nedense çok az roman yazılıyor. E) Romanın eğitici yönünün olmasını önemsiyoruz. 10. Günümüzde yaşam koşullarının ne kadar değiştiğinin hepimiz tanığıyız. Bu yaşam biçimi, bu çağın insanına ne ağır şeyler okuma ne de oturup ağır şeyler yazma izni veriyor. Bu yüzden artık roman değil de öykü ya da şiir gibi türler revaçta. Herkes bu konuda farklı şeyler söylüyor ama bence bu konuyla ilgili en güzel söz, Milas Kundera'ya ait: "Roman 21. yüzyıla yakışmıyor.” Bence de roman 21. yüzyıla yakışmıyor. Bu parçadaki altı çizili sözün söylenmesine yol açan durum aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Romanın artık hiç yazılmaması B) Roman okumanın çok zor olması C) Romanın beklentileri karşılamaması DY Romandaki temel özelliklerin değişmesi E) Yaşam koşullarının insanları yormasi 3D YAYINLARI
SIRALAMA-YER DEĞİŞTİRME
5. (1) Türk kültürü, tarihin ilk evrelerinden günümüze kadar
bazı yabancı kültürlerle karşılaşmış ve karşılaştığı bu kül-
türlerle karşılıklı olarak etkileşmiştir. (II) Türk toplumu bu
toplumlardaki değerlerini alarak dünya uygarlığına katılmak
isterken farklı ulusların kültür ögelerini de almıştır. (III)Bu
durumun bir sonucu olarak bir etki ve onun yansımasıyla
karşılaşırız. (IV) Yabancı kültürlerin Türk kültürüne girme-
siyle Türklerde dönemsel olarak o kültür ögelerinin daha
yoğun olarak görünürlük kazanmasından söz edilebilir
(V) Örneğin İran'dan geçerken Fars kültürü Selçuklularda
kendini hissettirirken Tanzimat Dönemi'yle birlikte Fransız
kültürü öne çıkmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Bu durum, Türk kültürüne, yabancı değerlerin gir-
mesiyle sonuçlanmıştır" cümlesi getirildiğinde parçanın
anlam bütünlüğü sağlanır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
7.1. Bilgis
hiçbi
II. Gün
dona
şur
veril
III. Don
ları,
lirle
IV. Bu
yer
Jam
V. Bin
yaz
ver
Numar
turaca
olur?
A) I
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SIRALAMA-YER DEĞİŞTİRME 5. (1) Türk kültürü, tarihin ilk evrelerinden günümüze kadar bazı yabancı kültürlerle karşılaşmış ve karşılaştığı bu kül- türlerle karşılıklı olarak etkileşmiştir. (II) Türk toplumu bu toplumlardaki değerlerini alarak dünya uygarlığına katılmak isterken farklı ulusların kültür ögelerini de almıştır. (III)Bu durumun bir sonucu olarak bir etki ve onun yansımasıyla karşılaşırız. (IV) Yabancı kültürlerin Türk kültürüne girme- siyle Türklerde dönemsel olarak o kültür ögelerinin daha yoğun olarak görünürlük kazanmasından söz edilebilir (V) Örneğin İran'dan geçerken Fars kültürü Selçuklularda kendini hissettirirken Tanzimat Dönemi'yle birlikte Fransız kültürü öne çıkmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu durum, Türk kültürüne, yabancı değerlerin gir- mesiyle sonuçlanmıştır" cümlesi getirildiğinde parçanın anlam bütünlüğü sağlanır? A) I B) II C) III D) IV E) V 7.1. Bilgis hiçbi II. Gün dona şur veril III. Don ları, lirle IV. Bu yer Jam V. Bin yaz ver Numar turaca olur? A) I
APOIEMI
23. Tamamlanmamış roman ifadesi, büyük ölçüde kendi kendi-
m olduğu için çoğu zaman detaylı
APOTEMI
24. Sadık Yalsizuçanlar, Deli Toman'ndan
zuplan, sokakta yaşayanlan, sokak ha
bredan merkeze al
21. Tik, genelde belli bir bağlama yerleşmeden ani ve birbiri ar-
dina gerçekleşen hızlı hareket ya da ses olarak tanımlana-
bilin Motor tikler arasında, gözlerin hızlı şekilde kırpılması ve-
ya kafanın ani biçimde hareket ettirilmesi bulunurken sesli
tikler arasında ise boğaz temizleme ve ıslık çalma gibi dav-
ranışlar yer alıyor. Sıklıkla anksiyete, obsesif kompulsif bo-
zukluklar, DEHB ve depresyon gibi ilave davranış bozukluk-
larının eşlik ettiği tik bozuklukları; bu sebeple sık sık sosyal
izolasyona yol açabiliyor. En bilinen tik bozukluklarından bi-
ri de hem motor hem de sesli tikler sergileyen bireyleri tarif
eden "Tourette" sendromudur. Tikler, genelde ilk olarak ço-
cukluk döneminde ortaya çıkıyor. Tahminlere göre tikler, ço-
cukların yüzde dört kadarını etkiliyor ve bu çocukların yak-
laşık yüzde biri de Tourette sendromunun tanı ölçütlerini kar-
şılıyor. Çoğu tik sendromlu insanda yetişkinliğe girilirken ra-
hatsızlığın işaretleri hafifliyor.
Bu parçadan hareketle "tik" ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılabilir? Wasilanes
A) Belli bir nedene bağlı olmaksızın aniden ortaya çıkan bir
rahatsızlıktır.
B) Bir uyarıcıyla bedensel bir hareketin tekrarlanması biçi-
minde kendini göstermektedir.
22. Çizgi roman, t
de bu alanın
bilen çok yö
roman örnek
bu çok yönl
karan veya
rak hikâye
leri de çok
la uyuşan
sedilmiyc
leştiği es
ha verim
C) Bazı örneklerinin, psikolojik sendromlar nedeniyle orta-
ya çıktığına dair veriler bulunmaktadır.
D) Kişiler olgunluk dönemine geçtiğinde vakaların büyük
kısmında belirtiler eski şiddetini kaybetmektedir.
E) Tourrette, bu rahatsızlığın en yaygın ve çoklu sendrom
larla ortaya çıkan türüdür.
Aşağıd
tekler
A) Çi
a
S
B) i-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
APOIEMI 23. Tamamlanmamış roman ifadesi, büyük ölçüde kendi kendi- m olduğu için çoğu zaman detaylı APOTEMI 24. Sadık Yalsizuçanlar, Deli Toman'ndan zuplan, sokakta yaşayanlan, sokak ha bredan merkeze al 21. Tik, genelde belli bir bağlama yerleşmeden ani ve birbiri ar- dina gerçekleşen hızlı hareket ya da ses olarak tanımlana- bilin Motor tikler arasında, gözlerin hızlı şekilde kırpılması ve- ya kafanın ani biçimde hareket ettirilmesi bulunurken sesli tikler arasında ise boğaz temizleme ve ıslık çalma gibi dav- ranışlar yer alıyor. Sıklıkla anksiyete, obsesif kompulsif bo- zukluklar, DEHB ve depresyon gibi ilave davranış bozukluk- larının eşlik ettiği tik bozuklukları; bu sebeple sık sık sosyal izolasyona yol açabiliyor. En bilinen tik bozukluklarından bi- ri de hem motor hem de sesli tikler sergileyen bireyleri tarif eden "Tourette" sendromudur. Tikler, genelde ilk olarak ço- cukluk döneminde ortaya çıkıyor. Tahminlere göre tikler, ço- cukların yüzde dört kadarını etkiliyor ve bu çocukların yak- laşık yüzde biri de Tourette sendromunun tanı ölçütlerini kar- şılıyor. Çoğu tik sendromlu insanda yetişkinliğe girilirken ra- hatsızlığın işaretleri hafifliyor. Bu parçadan hareketle "tik" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine ulaşılabilir? Wasilanes A) Belli bir nedene bağlı olmaksızın aniden ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. B) Bir uyarıcıyla bedensel bir hareketin tekrarlanması biçi- minde kendini göstermektedir. 22. Çizgi roman, t de bu alanın bilen çok yö roman örnek bu çok yönl karan veya rak hikâye leri de çok la uyuşan sedilmiyc leştiği es ha verim C) Bazı örneklerinin, psikolojik sendromlar nedeniyle orta- ya çıktığına dair veriler bulunmaktadır. D) Kişiler olgunluk dönemine geçtiğinde vakaların büyük kısmında belirtiler eski şiddetini kaybetmektedir. E) Tourrette, bu rahatsızlığın en yaygın ve çoklu sendrom larla ortaya çıkan türüdür. Aşağıd tekler A) Çi a S B) i-
B
6
Ne yazık ki Türk havacılığının simgelerinden Hezarfen
Ahmet Çelebi'nin gerçek bir karakter olup olmadığı
konusu şaibelidir.
Hezarfen Çelebi sadece Evliya Çelebi'nin
Seyahatname adlı eserinde zikredilir fakat Evliya
Çelebi'nin bu eserinde, havada cinlerin dövüş etmesi
olayına şahit olduğu gibi kulağa gerçekçi gelmeyen
birçok hikâye de vardır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde geçen
Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Türk havacılığının en önem-
li sembollerinden birisi olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
B) Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eseri bilimsel
yönden problemli bilgiler içerdiği için Hezarfen Ahmet
Çelebi hakkındaki rivayetine güvenmemiz çok zordur.
Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden gerçek-
leştirdiği uçuş denemesi, Evliya Çelebi'nin Seyahatna-
mesinde detaylarıyla anlatılmıştır.
DGerçek dışı birçok olayı Seyahatname adlı yapıtında
aktaran Evliya Çelebi'nin Hezarfen Ahmet Çelebi'den
bahsetmesi çok olağan bir durumdur.
E) Hezarfen Ahmet Çelebi'den eserinde söz eden Evliya
Çelebi, alanında uzman önemli bir gezgin ve sözüne
itibar edilen değerli bir araştırmacıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B 6 Ne yazık ki Türk havacılığının simgelerinden Hezarfen Ahmet Çelebi'nin gerçek bir karakter olup olmadığı konusu şaibelidir. Hezarfen Çelebi sadece Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde zikredilir fakat Evliya Çelebi'nin bu eserinde, havada cinlerin dövüş etmesi olayına şahit olduğu gibi kulağa gerçekçi gelmeyen birçok hikâye de vardır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde geçen Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Türk havacılığının en önem- li sembollerinden birisi olduğu tartışılmaz bir gerçektir. B) Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eseri bilimsel yönden problemli bilgiler içerdiği için Hezarfen Ahmet Çelebi hakkındaki rivayetine güvenmemiz çok zordur. Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden gerçek- leştirdiği uçuş denemesi, Evliya Çelebi'nin Seyahatna- mesinde detaylarıyla anlatılmıştır. DGerçek dışı birçok olayı Seyahatname adlı yapıtında aktaran Evliya Çelebi'nin Hezarfen Ahmet Çelebi'den bahsetmesi çok olağan bir durumdur. E) Hezarfen Ahmet Çelebi'den eserinde söz eden Evliya Çelebi, alanında uzman önemli bir gezgin ve sözüne itibar edilen değerli bir araştırmacıdır.
SINAVI
10. Bazı yazarlar, kurgularını bir kere planladıktan sonra
kendilerini kıstırılmış hissederler ve değişiklik yapmak-
tan korkarlar. Birinin "Kıstırılmış hissetmeyin, yapmak
istediğiniz bütün değişiklikleri yapın." demesi ne kolay
olur. Ama bu doğru değildir. "Planınıza yüzde yüz sa-
dık kalın." da denemez. Yolda kalmakla yoldan çıkmak
arasında her zaman bir gerilim vardır. Bu bir yazarın
tüm meselesi olmalıdır. Kurgunuzun çizdiği yoldan faz-
la ayrılacak olursanız öyle temel değişiklikler yapmanız
gerekebilir ki hikâyeyi yeniden düşünmek zorunda kala-
bilirsiniz. Bu sizi hikâyenin içinden çıkılmaz bir durum-
da bırakabilir. Ne yöne gideceğinizi kestiremeyebilir ve
yolunuzu tamamen kaybedebilirsiniz. Bu yüzden yoldan
fazla ayrılmamak gerekir.
Bu parçaya göre yazarların asıl meselesi aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Kurgunun planlandığı yolda kendilerini kapana kıstı-
rılmış hissetmeleri
B) Kurguladıkları planı yaratıcı olmak adına esnetebil-
meleri
C) Kurguladıkları plana yüzde yüz sadık kalmaları
D) Kurguladıkları planın yoldan çıkmaya başladığını
hissettiklerinde onu yeniden yola çekebilmeleri
E) Kıstırılmış hissettiklerinde kurguyu özgür bırakmaları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SINAVI 10. Bazı yazarlar, kurgularını bir kere planladıktan sonra kendilerini kıstırılmış hissederler ve değişiklik yapmak- tan korkarlar. Birinin "Kıstırılmış hissetmeyin, yapmak istediğiniz bütün değişiklikleri yapın." demesi ne kolay olur. Ama bu doğru değildir. "Planınıza yüzde yüz sa- dık kalın." da denemez. Yolda kalmakla yoldan çıkmak arasında her zaman bir gerilim vardır. Bu bir yazarın tüm meselesi olmalıdır. Kurgunuzun çizdiği yoldan faz- la ayrılacak olursanız öyle temel değişiklikler yapmanız gerekebilir ki hikâyeyi yeniden düşünmek zorunda kala- bilirsiniz. Bu sizi hikâyenin içinden çıkılmaz bir durum- da bırakabilir. Ne yöne gideceğinizi kestiremeyebilir ve yolunuzu tamamen kaybedebilirsiniz. Bu yüzden yoldan fazla ayrılmamak gerekir. Bu parçaya göre yazarların asıl meselesi aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Kurgunun planlandığı yolda kendilerini kapana kıstı- rılmış hissetmeleri B) Kurguladıkları planı yaratıcı olmak adına esnetebil- meleri C) Kurguladıkları plana yüzde yüz sadık kalmaları D) Kurguladıkları planın yoldan çıkmaya başladığını hissettiklerinde onu yeniden yola çekebilmeleri E) Kıstırılmış hissettiklerinde kurguyu özgür bırakmaları
TEST O TYT
4. 1. "Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi..." misralanyla baş-
layan şiirinde Saba; dertliler, ümitsizler, terfi etmiş memurlar,
sınıf geçmiş öğrenciler, kadın erkek, genç yaşh insanlar için
adeta bir dünya cenneti hayal eder; temenni eder bir bakıma.
II. Hür ve değerli yaratışlara her zaman imkan veren idealizma-
nın üstün bir ömeği olan Schiller şöyle demiştin "... Aklın,
kendi yelki ve gücüne sahip olarak ileri hürriyete kavuşma-
sından doğan ruh hâletini, gerçek bir sanat eserinin, insanın
varlığından kopup ayrıldığı bir an olarak kabul etmemiz gere-
kir."
wo
III. Eleştirinin ve muhalefetin olmadığı yerde sanatın ve bilimin
sağlıklı gelişemeyeceğine inanan Hilmi Yavuz'un "Edebiyat
ve Sanat Üzerine Yazıları okuyucuyu çeşitli alanlarda
düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.
IV. Alphonse Daudet; sanatın kavramsal, işlevsel açılardan anla-
mi ve uygulama hususundaki anlayışlar, toplumlarda farklı
biçimlerde görüldüğünü söylemektedir.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde dolaylı anlatıma baş-
vurulmuştur?
A) Yalnız 1
D) II ve lil
B) Yalnız IV
C) I ve Il
E) lil ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEST O TYT 4. 1. "Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi..." misralanyla baş- layan şiirinde Saba; dertliler, ümitsizler, terfi etmiş memurlar, sınıf geçmiş öğrenciler, kadın erkek, genç yaşh insanlar için adeta bir dünya cenneti hayal eder; temenni eder bir bakıma. II. Hür ve değerli yaratışlara her zaman imkan veren idealizma- nın üstün bir ömeği olan Schiller şöyle demiştin "... Aklın, kendi yelki ve gücüne sahip olarak ileri hürriyete kavuşma- sından doğan ruh hâletini, gerçek bir sanat eserinin, insanın varlığından kopup ayrıldığı bir an olarak kabul etmemiz gere- kir." wo III. Eleştirinin ve muhalefetin olmadığı yerde sanatın ve bilimin sağlıklı gelişemeyeceğine inanan Hilmi Yavuz'un "Edebiyat ve Sanat Üzerine Yazıları okuyucuyu çeşitli alanlarda düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor. IV. Alphonse Daudet; sanatın kavramsal, işlevsel açılardan anla- mi ve uygulama hususundaki anlayışlar, toplumlarda farklı biçimlerde görüldüğünü söylemektedir. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde dolaylı anlatıma baş- vurulmuştur? A) Yalnız 1 D) II ve lil B) Yalnız IV C) I ve Il E) lil ve IV
evaplayınız.
eden Kör
a duran ayni
-ori de filmdi.
Seyyar
a kitap, "Ben
erdi. Bu kez
Anlamadım
- "Lütfen
Sini oyun
anlamamak
akışmaz!
e edebildiği
iden dillendi:
ak:
itap, yanitta
O zaman ben,
wat dilim ile
D sinemaya
ak uyarlanmış
rli değil bu.
ulaşılamaz?
nak olarak
DOFOV
ir bütün
de
ya elverişli
in edebiyat
a
ama
edir?
Türkçe
39-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
ww
2000'li yılların Iskandinav komedi sineması dendiğinde
kahkaha attırmak yerine hafiften kıkırdatan, soğukkanlı,
neredeyse somurtkan bir mizah anlayışı gelir akla. En
azından dünya çapında başarılı olan Roy Andersson, Bent
Hamer. Aki Kaurismaki gibi büyük yönetmenler açısından.
Ancak son yıllarda Ruben Östlund'un başarısıyla, özellikle
de İsveçli yönetmenin Kare ve Hüzün Üçgeni'yle üst üste iki
Altın Palmiye kazanmasıyla başka bir damar ağır basmaya
başlamış gibi görünüyor. Adını andığımız yönetmenlerin
ayaklan yere basan, ağırbaşlı komedilerinin aksine
Östlund'un filmlerinde, neredeyse ergence bir isyan
duygusuyla olaylan aşın uçlara götürme eğilimindeki
karakterler ve bu israr üzerinden üretilen, gerektiğinde
sarsıcı bir şiddetten, şok etkisinden ya da izleyiciyi
tiksindirmekten kaçınmayan bir mizah anlayışı göze
çarpıyor.
..
39.-Bu parçaya göre.Östlund ile ilgili aşağıdakilerden
hangist söylenemez?
A) Yeni bir mizah anlayışı geliştirdiği
B) Olaylanı abartılı bir yaklaşımla verdiği
Alışılmamış durumlara yer verdiği
DOlaylan iğrenç bir noktaya taşıdığı
E) Kişilerini karşıt refleksleriyle ele aldığı
40. Bu parçaya göre Roy Andersson, Bent Hamer, Aki
Kaurismaki gibi yönetmenlerin filmleri
aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Değer yargılanına saygı duyan
B) Mesafeli bir gülmeceyi yeğleyen
Toplumsal beklentileri karşılayan.
D) Bireysel açmazlara yoğunlaşan
Komikliği geri plana atan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
evaplayınız. eden Kör a duran ayni -ori de filmdi. Seyyar a kitap, "Ben erdi. Bu kez Anlamadım - "Lütfen Sini oyun anlamamak akışmaz! e edebildiği iden dillendi: ak: itap, yanitta O zaman ben, wat dilim ile D sinemaya ak uyarlanmış rli değil bu. ulaşılamaz? nak olarak DOFOV ir bütün de ya elverişli in edebiyat a ama edir? Türkçe 39-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ww 2000'li yılların Iskandinav komedi sineması dendiğinde kahkaha attırmak yerine hafiften kıkırdatan, soğukkanlı, neredeyse somurtkan bir mizah anlayışı gelir akla. En azından dünya çapında başarılı olan Roy Andersson, Bent Hamer. Aki Kaurismaki gibi büyük yönetmenler açısından. Ancak son yıllarda Ruben Östlund'un başarısıyla, özellikle de İsveçli yönetmenin Kare ve Hüzün Üçgeni'yle üst üste iki Altın Palmiye kazanmasıyla başka bir damar ağır basmaya başlamış gibi görünüyor. Adını andığımız yönetmenlerin ayaklan yere basan, ağırbaşlı komedilerinin aksine Östlund'un filmlerinde, neredeyse ergence bir isyan duygusuyla olaylan aşın uçlara götürme eğilimindeki karakterler ve bu israr üzerinden üretilen, gerektiğinde sarsıcı bir şiddetten, şok etkisinden ya da izleyiciyi tiksindirmekten kaçınmayan bir mizah anlayışı göze çarpıyor. .. 39.-Bu parçaya göre.Östlund ile ilgili aşağıdakilerden hangist söylenemez? A) Yeni bir mizah anlayışı geliştirdiği B) Olaylanı abartılı bir yaklaşımla verdiği Alışılmamış durumlara yer verdiği DOlaylan iğrenç bir noktaya taşıdığı E) Kişilerini karşıt refleksleriyle ele aldığı 40. Bu parçaya göre Roy Andersson, Bent Hamer, Aki Kaurismaki gibi yönetmenlerin filmleri aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilebilir? A) Değer yargılanına saygı duyan B) Mesafeli bir gülmeceyi yeğleyen Toplumsal beklentileri karşılayan. D) Bireysel açmazlara yoğunlaşan Komikliği geri plana atan