Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

E TESTI
in akışına göre
nesneyi
m. Böy-
şünme-
çabali-
niğinin
da bu-
söy-
22
Engh
TURKCE TES
elde etmeyi sağlayan odaklanma tekniklerinin, geng
rin sinalpotanında ariş sağjadió, zelizay gürgending
gözlenmigic
Hazırlayamadığınız bir ödevignendiseleniver deli
Ancak bu durum zagiz için hiç değil, çünk kay
sinirsel devrelerde asama yaratıp hafizayı olumsuz a
liyor. Gün içinde kaygı ve depresyon duygulanya bin
yüksek oranda kortisol hormonu salinim, beyin hüce
rinde sinapsis (beyin hücreleri arasında bağlantys sag
yan köprüler) kaybina da neden oluyor. Bu da an yara
mini ve hatırlamayı güçleştiriyor.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy
lenebilir?
A) Parkli görüşlerin aslında aynı çözüm önerilerinde birleş
ğini göstermektedirler.
B) iki farklı konuya ilişkin bilimsel görüşler olduğunu vurgu
lamaktadırlar.
Ayni olguyu, bilinmeyen yönleriyle değerlendirip ele al
maktadırlar.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadırlar.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar.
24.
Sonbahar insanı değişime zorlar bir dönüm mevsimidir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E TESTI in akışına göre nesneyi m. Böy- şünme- çabali- niğinin da bu- söy- 22 Engh TURKCE TES elde etmeyi sağlayan odaklanma tekniklerinin, geng rin sinalpotanında ariş sağjadió, zelizay gürgending gözlenmigic Hazırlayamadığınız bir ödevignendiseleniver deli Ancak bu durum zagiz için hiç değil, çünk kay sinirsel devrelerde asama yaratıp hafizayı olumsuz a liyor. Gün içinde kaygı ve depresyon duygulanya bin yüksek oranda kortisol hormonu salinim, beyin hüce rinde sinapsis (beyin hücreleri arasında bağlantys sag yan köprüler) kaybina da neden oluyor. Bu da an yara mini ve hatırlamayı güçleştiriyor. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy lenebilir? A) Parkli görüşlerin aslında aynı çözüm önerilerinde birleş ğini göstermektedirler. B) iki farklı konuya ilişkin bilimsel görüşler olduğunu vurgu lamaktadırlar. Ayni olguyu, bilinmeyen yönleriyle değerlendirip ele al maktadırlar. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadırlar. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. 24. Sonbahar insanı değişime zorlar bir dönüm mevsimidir
kçe
kiti-
kla-
yor.
cek-
Kar
ekir
an-
ba-
Der
atı-
si
si
2
8. Akseder tellerimde ahengin
Ben ki nårin, elemli bir udum
Hep senin rayihan, senin rengin
Senin üzgün sesinle mesudum
Aşağıdakilerden hangisi içerdiği duygu yönünden
bu şiire anlamca en yakındır?
A) Aşk derdiyle hoşem el çek ilacumdan tabib
Kilma derman kim helåküm zehri dermánundadur
B) Gülmek ol gonceye münasibdir
Ağlamak bu dil-i hazine gerek
C) Bülbüller öter güller açar şád gönül yok
Hiç böyleliğin görmemişiz fasl-1 baharın
D) Hangi kapıyı çalsam kimseler yok
Hangi omza dokunsam yabancı çıkar
E) Çiziyorum havaya dünyamı bir çiçekle
Ve hayran bakıyorum bu rüya gibi şekle
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
kçe kiti- kla- yor. cek- Kar ekir an- ba- Der atı- si si 2 8. Akseder tellerimde ahengin Ben ki nårin, elemli bir udum Hep senin rayihan, senin rengin Senin üzgün sesinle mesudum Aşağıdakilerden hangisi içerdiği duygu yönünden bu şiire anlamca en yakındır? A) Aşk derdiyle hoşem el çek ilacumdan tabib Kilma derman kim helåküm zehri dermánundadur B) Gülmek ol gonceye münasibdir Ağlamak bu dil-i hazine gerek C) Bülbüller öter güller açar şád gönül yok Hiç böyleliğin görmemişiz fasl-1 baharın D) Hangi kapıyı çalsam kimseler yok Hangi omza dokunsam yabancı çıkar E) Çiziyorum havaya dünyamı bir çiçekle Ve hayran bakıyorum bu rüya gibi şekle Diğer sayfaya geçiniz.
irk
y-
ve
ak
a
İkilemelerden yara
E) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır
21 Divan şiirinin tamamında sevilen ay parçasıdır, zaman
21X24
zaman güneştir. Boyu Tubâ ağacı, yahut servi, saçları
sümbül veya misktir. Yanakları gül ya da laleyi andırır.
Gözleri nergis gibi baygın bakar. Kaşları yay, kirpikle-
i oktur. Gamzesi kılıç veya hançer olup âşığın bağrına
saplanır. Bunların dışında âşık - maşûk – aşk üçgeni var-
dır. Buna bazen rakip de eklenir. Bu şiirde aşk esastır.
Gerek ilahî gerekse beşerî aşkı andıran platonik aşk he-
men birçok beytin esasını oluşturur. Yani divan şiiri da-
ima aşıktır. Sevilen ise her zaman vefasız ve cefakârdır.
Daima nazlanır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula-
şılabilir?
A) Divan edebiyatında işlenen aşk konusu beşerî ve
ilahi aşktan ibarettir
B) Divan edebiyatının bazı ortak kalıpları vardır ve bu
kalıpların dışına asla çıkılmaz.
C) Divan şiirinde sevilen, daima yüceltilmiş ve her za-
man peşinden koşulan olmuştur.
D) Divan şairleri sürekli aynı konuları işleyip aynı çevre-
yi anlatmıştır.
E) Divan şiirinde benzetme doğa unsurlarından fayda-
lanılarak yapılmaktadır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
irk y- ve ak a İkilemelerden yara E) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır 21 Divan şiirinin tamamında sevilen ay parçasıdır, zaman 21X24 zaman güneştir. Boyu Tubâ ağacı, yahut servi, saçları sümbül veya misktir. Yanakları gül ya da laleyi andırır. Gözleri nergis gibi baygın bakar. Kaşları yay, kirpikle- i oktur. Gamzesi kılıç veya hançer olup âşığın bağrına saplanır. Bunların dışında âşık - maşûk – aşk üçgeni var- dır. Buna bazen rakip de eklenir. Bu şiirde aşk esastır. Gerek ilahî gerekse beşerî aşkı andıran platonik aşk he- men birçok beytin esasını oluşturur. Yani divan şiiri da- ima aşıktır. Sevilen ise her zaman vefasız ve cefakârdır. Daima nazlanır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- şılabilir? A) Divan edebiyatında işlenen aşk konusu beşerî ve ilahi aşktan ibarettir B) Divan edebiyatının bazı ortak kalıpları vardır ve bu kalıpların dışına asla çıkılmaz. C) Divan şiirinde sevilen, daima yüceltilmiş ve her za- man peşinden koşulan olmuştur. D) Divan şairleri sürekli aynı konuları işleyip aynı çevre- yi anlatmıştır. E) Divan şiirinde benzetme doğa unsurlarından fayda- lanılarak yapılmaktadır. Diğer sayfaya geçiniz.
2022-TYT/Türkçe
SE
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Doğrusu 1950 kuşağı yazarları, Sait Faik'ten ne kadar
etkilendiklerini her fırsatta söylemişlerdir ama onların
yazmaya başladığı 1950 sonlarında Sait Faik hayatta
değildi ve Türkiye bambaşka bir çağa giriş yapmıştı.
Dolayısıyla 1950 kuşağı yazarlarında Sait Faik'ten ziyade
Fransız varoluşçu yazarların etkisinden söz edilegeldi
bugüne dek Tarihsel olarak aynı muafiyet Oktay Akbal icin
geçerli değildi. Usta olarak gördüğü yazarın etkisiyle tıpkı
Onun gibi tahkivevi öteleyen durum öyküleri yazdı. Bununla
birlikte Sait Faik'in tehlikeli paltosunu çıkarıp yoluna devam
edebildi. Bunun nedenini iki noktada görünür kılmak
mümkündür kanaatimce. Öncelikle Sait Faik'in dilindeki
-hayranları tarafından şiirsel diye nitelendirilerek temize
çıkarılan- savrukluktan eser yoktu Akbal'ın ilk öykülerinde
bile. Sait Faik'in son dönemindeki gibi gerçeküstü
yönelimler fazla değildi Akbal'ın öykülerinde ama hayal
dünyasını daha çarpıcı imgelerle ifade edebilmenin
yollarını bulmuştu.
37. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A)
1950 kuşağının yenilikçi yazarları Sait Faik'ten büyük
ölçüde etkilenmiştir.
Oktay Akbal, tahkiye tekniğini sürdürmeyi bırakarak
durum öykücülüğüne yönelmiştir.
C) Sait Faik'in son öykülerinde gerçeküstü yönelimler
daha belirgindir.
D) 1950 kuşağı yazarları üzerinde Sait Faik'ten çok,
Fransız varoluşçuların etkisi konuşulmuştur.
E) Sait Faik'in etkisinde yazanlar, 1950 sonlarında
yazmaya başlamışlardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2022-TYT/Türkçe SE 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Doğrusu 1950 kuşağı yazarları, Sait Faik'ten ne kadar etkilendiklerini her fırsatta söylemişlerdir ama onların yazmaya başladığı 1950 sonlarında Sait Faik hayatta değildi ve Türkiye bambaşka bir çağa giriş yapmıştı. Dolayısıyla 1950 kuşağı yazarlarında Sait Faik'ten ziyade Fransız varoluşçu yazarların etkisinden söz edilegeldi bugüne dek Tarihsel olarak aynı muafiyet Oktay Akbal icin geçerli değildi. Usta olarak gördüğü yazarın etkisiyle tıpkı Onun gibi tahkivevi öteleyen durum öyküleri yazdı. Bununla birlikte Sait Faik'in tehlikeli paltosunu çıkarıp yoluna devam edebildi. Bunun nedenini iki noktada görünür kılmak mümkündür kanaatimce. Öncelikle Sait Faik'in dilindeki -hayranları tarafından şiirsel diye nitelendirilerek temize çıkarılan- savrukluktan eser yoktu Akbal'ın ilk öykülerinde bile. Sait Faik'in son dönemindeki gibi gerçeküstü yönelimler fazla değildi Akbal'ın öykülerinde ama hayal dünyasını daha çarpıcı imgelerle ifade edebilmenin yollarını bulmuştu. 37. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) 1950 kuşağının yenilikçi yazarları Sait Faik'ten büyük ölçüde etkilenmiştir. Oktay Akbal, tahkiye tekniğini sürdürmeyi bırakarak durum öykücülüğüne yönelmiştir. C) Sait Faik'in son öykülerinde gerçeküstü yönelimler daha belirgindir. D) 1950 kuşağı yazarları üzerinde Sait Faik'ten çok, Fransız varoluşçuların etkisi konuşulmuştur. E) Sait Faik'in etkisinde yazanlar, 1950 sonlarında yazmaya başlamışlardır.
8.) (1) Göç, yaşamın yeryüzüne dağılışını sağlayan
ve farklı ulusları meydana getiren önemli olguların
başında gelmektedir. (II) Din, dil, kültür gibi unsurları
da beraberinde taşıyan göç; sadece bir yere
ulaşmak anlamının dışına çıkmıştır. (III) Toplumların
hafızasında derin bir yeri bulunan göç, insanlık tarihi
kadar eskiye gitmektedir. (IV) Umuda yapılan bir
yolculuk olarak algılanan göç artık yüzünü büyük
şehirlere ve sanayi bölgelerine çevirmiştir. (V) Daha
iyi yaşam koşulları arama, güvenli alanlara ulaşma,
barınabileceği konutlar bulma isteği göçün yönünü bu
bölgelere yöneltmiştir. (VI) Gelen göçlerin düzensiz
olması da büyük şehirlerde ulaşım, eğitim, sağlık,
altyapı gibi alanlarda sorunların doğmasına sebep
olmuştur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
aragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
aşlar?
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8.) (1) Göç, yaşamın yeryüzüne dağılışını sağlayan ve farklı ulusları meydana getiren önemli olguların başında gelmektedir. (II) Din, dil, kültür gibi unsurları da beraberinde taşıyan göç; sadece bir yere ulaşmak anlamının dışına çıkmıştır. (III) Toplumların hafızasında derin bir yeri bulunan göç, insanlık tarihi kadar eskiye gitmektedir. (IV) Umuda yapılan bir yolculuk olarak algılanan göç artık yüzünü büyük şehirlere ve sanayi bölgelerine çevirmiştir. (V) Daha iyi yaşam koşulları arama, güvenli alanlara ulaşma, barınabileceği konutlar bulma isteği göçün yönünü bu bölgelere yöneltmiştir. (VI) Gelen göçlerin düzensiz olması da büyük şehirlerde ulaşım, eğitim, sağlık, altyapı gibi alanlarda sorunların doğmasına sebep olmuştur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci aragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle aşlar? B) III C) IV D) V E) VI
5. Türk'ün Ateşle İmtihant- Halide Edip Adivar
11. Yaban-Yakup Kadri Karaosmanoğlu
III. Sodom ve Gomore-Yakup Kadri Karaosmanoğlu
V. Damga-Reşat Nuri Güntekin
V. Vurun kahpeye-Halide Edip Adivar
Yukanda yazarlarıyla birlikte verilen eserlerden
hangileri Milli Mücadele yıllarını anlatan romaniar-
dan değildir?
A) I ve il
B) I've ill
D) Il ve IV
C) Ive IV
(E) il ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Türk'ün Ateşle İmtihant- Halide Edip Adivar 11. Yaban-Yakup Kadri Karaosmanoğlu III. Sodom ve Gomore-Yakup Kadri Karaosmanoğlu V. Damga-Reşat Nuri Güntekin V. Vurun kahpeye-Halide Edip Adivar Yukanda yazarlarıyla birlikte verilen eserlerden hangileri Milli Mücadele yıllarını anlatan romaniar- dan değildir? A) I ve il B) I've ill D) Il ve IV C) Ive IV (E) il ve V
36. İnsan zihninin garipliklerinden biri de geçmişle kurduğu
bağlantıda ortaya çıkıyor. Yaşanıp geçilmiş olaylar arasın-
dan güzellerini, iyilerini seçip muhafaza etmek insanın ana
eğilimlerinden biri. Bu yüzden anılarına bir sıcaklık duyuyor
insanoğlu. Sıkıntıların üzerine bir perde çekip yaşadığı hoş
zamanları canlı tutmak istediği için geçmiş, kolayca bir
sempatiye konu olabiliyor. Zaman zaman bu ruh durumu
öyle baskın çıkıyor ki insanlar geçmişin bayağılıklarını,
kokuşmuşluğunu sanki önem verilmeye değer birikimlermiş
gibi ele alıyorlar.
Aşağıdaki yargıların hangisi bu parçada eleştirilen bakış
açısıyla örtüşür?
A) İnsan geçmişin bütün izleriyle geleceğini şekillendirir.
B) Yaşanmışlıklar anılarda her yönüyle yer almalıdır.)
C) İnsan, tecrübelerinin tamamıyla değerlidir.
D) Anılarda hatırlanmaya değer şeylere yer verilmelidir.
E) Yaşamımızdaki kötü yaşantılar bize dersler verir.
1-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
36. İnsan zihninin garipliklerinden biri de geçmişle kurduğu bağlantıda ortaya çıkıyor. Yaşanıp geçilmiş olaylar arasın- dan güzellerini, iyilerini seçip muhafaza etmek insanın ana eğilimlerinden biri. Bu yüzden anılarına bir sıcaklık duyuyor insanoğlu. Sıkıntıların üzerine bir perde çekip yaşadığı hoş zamanları canlı tutmak istediği için geçmiş, kolayca bir sempatiye konu olabiliyor. Zaman zaman bu ruh durumu öyle baskın çıkıyor ki insanlar geçmişin bayağılıklarını, kokuşmuşluğunu sanki önem verilmeye değer birikimlermiş gibi ele alıyorlar. Aşağıdaki yargıların hangisi bu parçada eleştirilen bakış açısıyla örtüşür? A) İnsan geçmişin bütün izleriyle geleceğini şekillendirir. B) Yaşanmışlıklar anılarda her yönüyle yer almalıdır.) C) İnsan, tecrübelerinin tamamıyla değerlidir. D) Anılarda hatırlanmaya değer şeylere yer verilmelidir. E) Yaşamımızdaki kötü yaşantılar bize dersler verir. 1-
da etki-
er oldu.
im film-
ettiğim-
gibi. İlk
llar son-
ise hâlâ
a hangi-
yandır-
mıştır.
amadığı
aha son-
an filmler
miçbir za-
."/"Vah-
unç, ne-
ngi çeviri
ini düşü-
abilir mi?
in ulusla-
arşı, işle-
i bir ulu-
olabilirler
Dosto-
yle hiçbir
irler?
ıdakiler-
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi kampında esir düşen,
ölümü bekleyen bazı çocuk ve yetişkinlerin yaptıkları eser-
ler; 1948'de Paris Modern Sanat Müzesinde özel bir salon-
da sergilenmişti. Bu sergide dikkat çeken ilk şey; resimlerin
gizlice ele geçirilen kâğıtlara, heykellerin ise kırık dökük ma-
sa ve sandalye bacakları oyularak yapılmış olmasıydı. Ser-
gilenen eserlerdeki konular kampta kaldıkları süreçte yaşa-
nan korku, işkence ve acı temalı sahnelerden oluşmaktay-
dı. Bu sergide göze çarpan şey; o insanların, umutlarının tü-
kendiği bir zamanda bile onca acı ve işkenceye rağmen ya-
şadıklarını, hissettiklerini anlatmaktan kendilerini alamama-
larıdır. Nazi kampından kurtularak hayatta kalmayı başaran-
lardan biri, o zor ve korku dolu anlarda yaptıkları bu etkinli-
ği "Her gün yaşayabilmek için bunu yapmak zorundaydık."
şeklinde ifade etmiştir.
35. Bu parçada söz edilen kişilerle ilgili aşağıdakilerin
hangisi söylenebilir?
A) Boş zamanlarını sanatsal etkinliklerle doldurarak
verimli hâle getirmişleridir.
B) Sanatsal alanı kullanarak kendilerini gerçekleştir-
me yoluna gitmişlerdir.
+
Ruh dünyalarında yaşadıkları gelgitleri, gelecek ne-
sillere aktarmaya çalışmışlardır.
D) Yaşamda karşılaştıkları güçlüklerle baş etmenin
imkansızlığını vurgulamışlardır.
E) Kendilerine yaşatılanlardan sanat yoluyla öç alma-
ya çalışmışlardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
da etki- er oldu. im film- ettiğim- gibi. İlk llar son- ise hâlâ a hangi- yandır- mıştır. amadığı aha son- an filmler miçbir za- ."/"Vah- unç, ne- ngi çeviri ini düşü- abilir mi? in ulusla- arşı, işle- i bir ulu- olabilirler Dosto- yle hiçbir irler? ıdakiler- 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi kampında esir düşen, ölümü bekleyen bazı çocuk ve yetişkinlerin yaptıkları eser- ler; 1948'de Paris Modern Sanat Müzesinde özel bir salon- da sergilenmişti. Bu sergide dikkat çeken ilk şey; resimlerin gizlice ele geçirilen kâğıtlara, heykellerin ise kırık dökük ma- sa ve sandalye bacakları oyularak yapılmış olmasıydı. Ser- gilenen eserlerdeki konular kampta kaldıkları süreçte yaşa- nan korku, işkence ve acı temalı sahnelerden oluşmaktay- dı. Bu sergide göze çarpan şey; o insanların, umutlarının tü- kendiği bir zamanda bile onca acı ve işkenceye rağmen ya- şadıklarını, hissettiklerini anlatmaktan kendilerini alamama- larıdır. Nazi kampından kurtularak hayatta kalmayı başaran- lardan biri, o zor ve korku dolu anlarda yaptıkları bu etkinli- ği "Her gün yaşayabilmek için bunu yapmak zorundaydık." şeklinde ifade etmiştir. 35. Bu parçada söz edilen kişilerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Boş zamanlarını sanatsal etkinliklerle doldurarak verimli hâle getirmişleridir. B) Sanatsal alanı kullanarak kendilerini gerçekleştir- me yoluna gitmişlerdir. + Ruh dünyalarında yaşadıkları gelgitleri, gelecek ne- sillere aktarmaya çalışmışlardır. D) Yaşamda karşılaştıkları güçlüklerle baş etmenin imkansızlığını vurgulamışlardır. E) Kendilerine yaşatılanlardan sanat yoluyla öç alma- ya çalışmışlardır.
8.
(1) Sevengil'in çizdiği dünya ilk olarak Kafes romanıma sız-
di. (II) Sonra Milliyet için bir yazı dizisinde, Hüseyin Rah-
mi'nin Heybeli günlerini, doğrudan doğruya onun adını
anarak canlandırmaya çalıştım. (III) Epey uğraştım, işin
içinden çıkamadım. (IV) 2010'da Hüseyin Rahmi "Bu Ya-
lan Tango"nun yan kişileri arasındaydı; uzun bir Heybeli
bölümünü mutluluk duyarak yazdım. (V) Sevengil'in mo-
nografisi olmasaydı nasıl yazabilirdim.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden son-
ra "O dönemde Enis Batur Yapı Kredi Yayınları Genel Yö-
netmeni'ydi; Hüseyin Rahmi'nin başkişi olacağı biyogra-
fik bir roman önerdi bana." cümlesi getirilirse anlatımın
akışı bozulmaz?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. (1) Sevengil'in çizdiği dünya ilk olarak Kafes romanıma sız- di. (II) Sonra Milliyet için bir yazı dizisinde, Hüseyin Rah- mi'nin Heybeli günlerini, doğrudan doğruya onun adını anarak canlandırmaya çalıştım. (III) Epey uğraştım, işin içinden çıkamadım. (IV) 2010'da Hüseyin Rahmi "Bu Ya- lan Tango"nun yan kişileri arasındaydı; uzun bir Heybeli bölümünü mutluluk duyarak yazdım. (V) Sevengil'in mo- nografisi olmasaydı nasıl yazabilirdim. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden son- ra "O dönemde Enis Batur Yapı Kredi Yayınları Genel Yö- netmeni'ydi; Hüseyin Rahmi'nin başkişi olacağı biyogra- fik bir roman önerdi bana." cümlesi getirilirse anlatımın akışı bozulmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
7.
(1) Korku hissi oldukça rahatsız edici olduğu için korkuyu
hisseden kişiler bu hissi uyandıran nesne veya durumlar-
dan mümkün olduğu kadar kaçmaya çalışır. (II) Bunun ne-
ticesi olarak da kaçma-kaçınma davranışı kişiyi rahatlatti-
ğı için kişi "Bir kez daha bu tehlikeli durumdan kurtuldum."
yorumunu yaparak bu durumun tehlikeli olup olmadığını
test etme şansını kendisine tanımadan bu düşüncesini
kuvvetlendirmiş olur. (III) Korkuya neden olan durumdan
mümkün olduğunca uzak kalmaya başlandığında insan,
hareket serbestliğini kendi kendine kısıtlar. (IV) Bu kısıt-
lanma da günlük hayatta yerine getirmek zorunda oldu-
ğumuz görevlerimizi, hayatı zengin bir şekilde yaşayarak
tecrübe edebileceğimiz olumlu duyguları engeller. (V) Tüm
bu süreç için şöyle bir örnek verilebilir: Değişik kişilerle ta-
nışıp beğenilemeyeceğini ve eleştirileceğini düşünen bir
genç, davet edildiği partiye orada yaşayacağı kaygı sevi-
yesinin yüksekliğini düşünerek gitmemeyi tercih edebilir.
Bu parçada numaralı cümlelerin hangisinden sonra "Bu
kaçma davranışı kişinin bu ortamı bir kez daha değerlen-
dirme fırsatını, yani geliştirdiği düşüncelerinin gerçekliliği-
ni gözden geçirme fırsatını kişiye tanımaz." cümlesi geti-
rilirse anlatımın akışı bozulmaz?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. (1) Korku hissi oldukça rahatsız edici olduğu için korkuyu hisseden kişiler bu hissi uyandıran nesne veya durumlar- dan mümkün olduğu kadar kaçmaya çalışır. (II) Bunun ne- ticesi olarak da kaçma-kaçınma davranışı kişiyi rahatlatti- ğı için kişi "Bir kez daha bu tehlikeli durumdan kurtuldum." yorumunu yaparak bu durumun tehlikeli olup olmadığını test etme şansını kendisine tanımadan bu düşüncesini kuvvetlendirmiş olur. (III) Korkuya neden olan durumdan mümkün olduğunca uzak kalmaya başlandığında insan, hareket serbestliğini kendi kendine kısıtlar. (IV) Bu kısıt- lanma da günlük hayatta yerine getirmek zorunda oldu- ğumuz görevlerimizi, hayatı zengin bir şekilde yaşayarak tecrübe edebileceğimiz olumlu duyguları engeller. (V) Tüm bu süreç için şöyle bir örnek verilebilir: Değişik kişilerle ta- nışıp beğenilemeyeceğini ve eleştirileceğini düşünen bir genç, davet edildiği partiye orada yaşayacağı kaygı sevi- yesinin yüksekliğini düşünerek gitmemeyi tercih edebilir. Bu parçada numaralı cümlelerin hangisinden sonra "Bu kaçma davranışı kişinin bu ortamı bir kez daha değerlen- dirme fırsatını, yani geliştirdiği düşüncelerinin gerçekliliği- ni gözden geçirme fırsatını kişiye tanımaz." cümlesi geti- rilirse anlatımın akışı bozulmaz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
3. Kişi hangi dili kullanırsa kullansın, şiiri doğru okuyabilmek
okumak durumundadır. Dilinin serüvenini bilmeyen kişi,
için o dilde üretilmiş pek çok şiirden önemli bir bölümünü
eline aldığı ilk şiiri okuyamaz. Şiir ne kadar yeni olursa ol
sun, yazıldığı dilin şiir birikiminden istese de kopamaz. Şi-
ir,dil aracılığıyla söylendiğinden, şairin dili ne kadar özel
de olsa, genel dilin içinde bir dildir. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilebilir?
A) Şiirin yazıldığı dilin şiir birikiminden kopması mümkün
değildir
5.
B)
C) Bu nedenle şiirin içinde oluştuğu kültürü bilmemiz, hat-
ta duyumsamamız gerekir
D) Ömründe hiç şiir okumamış kişide şiir okuyabilir
E) Öyle ise okur, bu genel dile, kendi dilinin şiir birikimi-
ne yabancıysa o şiiri okuyamaz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Kişi hangi dili kullanırsa kullansın, şiiri doğru okuyabilmek okumak durumundadır. Dilinin serüvenini bilmeyen kişi, için o dilde üretilmiş pek çok şiirden önemli bir bölümünü eline aldığı ilk şiiri okuyamaz. Şiir ne kadar yeni olursa ol sun, yazıldığı dilin şiir birikiminden istese de kopamaz. Şi- ir,dil aracılığıyla söylendiğinden, şairin dili ne kadar özel de olsa, genel dilin içinde bir dildir. ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilebilir? A) Şiirin yazıldığı dilin şiir birikiminden kopması mümkün değildir 5. B) C) Bu nedenle şiirin içinde oluştuğu kültürü bilmemiz, hat- ta duyumsamamız gerekir D) Ömründe hiç şiir okumamış kişide şiir okuyabilir E) Öyle ise okur, bu genel dile, kendi dilinin şiir birikimi- ne yabancıysa o şiiri okuyamaz
Yapanlarla erteleyenlerin beyinleri birbirinden çok farklı.
İşi hemen yapanlarla erteleyenler arasındaki derin uçu-
rum nice zamandır araştırmacıların merakını kabartıyor.
Bu konuda bazı sosyal ve psikolojik farklılıklar saptan-
dıysa da şu ana kadar hiç kimse iki gruptaki insanların
beyinlerini karşılaştırmamıştı. Ruhr Üniversinden araştır-
macılar neden bazı insanların işleri doğrudan yapmaktan-
sa ertelemeye meyilli olduğunu analiz ettiler ve manyetik
rezonansla görüntüleme (MR) tekniği kullanarak beyinde,
hacmi ve işlevsel bağlantıları bireylerin kendi davranışla-
rını denetleme becerisiyle ilişkili olan iki adet bölge sap-
tadılar. Yapılan araştırmalar sonucunda kişilerin ne kadar
"yapan" ya da ne kadar "erteleyen" olduğu belirlendi.
Araştırmalar gösteriyor ki kendi eylemlerini denetleme-
de iyi olmayan bireylerin amigdala bölgesi daha büyük.
Araştırmacıların yayımladıkları makalede yaptıkları açıkla-
maya göre, amigdala hacmi daha yüksek olan insanlar
daha çok hal yönelimli oluyor, bu yüzden de geçerli bir
neden olmadığı halde, niyeti eyleme dönüştürmede ve
görevlere başlamada oyalanıyor. Yani bugüne kadar sık
sık tembellikle ya da isteksizlikle suçlanan ertelemeciler
sadece risk almaktan daha çok sakınıyor.
33. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi amigdala
bölgesi büyük olan insanların davranışlarına örnek
gösterilemez?
Kişinin merak ettiği bir romanı bir türlü alıp okumaya
başlayamaması
B) Hazırlanması uzun ve zahmetli bir projenin son güne
bırakılması
Kişinin alınacaklar listesi hazırlayarak alışverişe çıkması
DSınav hazırlık sürecindeki bir öğrencinin ders çalışma-
ya başlamayı geciktirmesi
Ehliyet almak isteyen birinin direksiyon derslerini sı-
nav haftasına bırakması
34. Bu parçaya göre erteleyen insanların erteleme sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
Kişinin başına gelebilecek olumsuz sonuçlardan çe-
kinmesi
B)Bireylerin toplumun ön yargılı tutumlarıyla baş edeme-
mesi
Kişinin kendini yoracak durumlarla uğraşmak isteme-
mesi
İnsanların emeğinin karşılığını hiçbir zaman alamaması
E Kişilerin eylemlerinde yeterli motivasyonu bulamaması
soru
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yapanlarla erteleyenlerin beyinleri birbirinden çok farklı. İşi hemen yapanlarla erteleyenler arasındaki derin uçu- rum nice zamandır araştırmacıların merakını kabartıyor. Bu konuda bazı sosyal ve psikolojik farklılıklar saptan- dıysa da şu ana kadar hiç kimse iki gruptaki insanların beyinlerini karşılaştırmamıştı. Ruhr Üniversinden araştır- macılar neden bazı insanların işleri doğrudan yapmaktan- sa ertelemeye meyilli olduğunu analiz ettiler ve manyetik rezonansla görüntüleme (MR) tekniği kullanarak beyinde, hacmi ve işlevsel bağlantıları bireylerin kendi davranışla- rını denetleme becerisiyle ilişkili olan iki adet bölge sap- tadılar. Yapılan araştırmalar sonucunda kişilerin ne kadar "yapan" ya da ne kadar "erteleyen" olduğu belirlendi. Araştırmalar gösteriyor ki kendi eylemlerini denetleme- de iyi olmayan bireylerin amigdala bölgesi daha büyük. Araştırmacıların yayımladıkları makalede yaptıkları açıkla- maya göre, amigdala hacmi daha yüksek olan insanlar daha çok hal yönelimli oluyor, bu yüzden de geçerli bir neden olmadığı halde, niyeti eyleme dönüştürmede ve görevlere başlamada oyalanıyor. Yani bugüne kadar sık sık tembellikle ya da isteksizlikle suçlanan ertelemeciler sadece risk almaktan daha çok sakınıyor. 33. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi amigdala bölgesi büyük olan insanların davranışlarına örnek gösterilemez? Kişinin merak ettiği bir romanı bir türlü alıp okumaya başlayamaması B) Hazırlanması uzun ve zahmetli bir projenin son güne bırakılması Kişinin alınacaklar listesi hazırlayarak alışverişe çıkması DSınav hazırlık sürecindeki bir öğrencinin ders çalışma- ya başlamayı geciktirmesi Ehliyet almak isteyen birinin direksiyon derslerini sı- nav haftasına bırakması 34. Bu parçaya göre erteleyen insanların erteleme sebebi aşağıdakilerden hangisidir? Kişinin başına gelebilecek olumsuz sonuçlardan çe- kinmesi B)Bireylerin toplumun ön yargılı tutumlarıyla baş edeme- mesi Kişinin kendini yoracak durumlarla uğraşmak isteme- mesi İnsanların emeğinin karşılığını hiçbir zaman alamaması E Kişilerin eylemlerinde yeterli motivasyonu bulamaması soru
24. Roman, esnek bir türdür. Hayatın ve tabiatın çeşitliliği gibi
romanın da zengin bir repertuvarı vardır. İnsan davra-
nışlarının anlık olarak değişebilmesi gibi roman da çok
fazla farklılaşabilen bir karaktere sahiptir. Hayallerimizin
zaman ve mekân tanımaz uçarılığı gibi o da yazarların
hayal evrenlerinin her yerine ve her zamanına gidebilir.
Roman, aynı zamanda duygular ve tepkiler dünyasının
aynasıdır; o sebeple sevgiler, öfkeler, ızdıraplar, isyanlar,
hırslar, idealler, entrikalar, komediler, dramlar ve trajedi-
ler âleminin her türlü tezahürü okurlara onun aynasından
yansıtılarak sunulur. Ele avuca sığmaz bir tür olduğu için-
dir ki romana sınır çizmek, değişmez yöntemler belirle-
mek pek mümkün değildir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Özgünlüğü yakalayamayan bir romanın değer gör-
mesi pek mümkün değildir.
B)) Romanın belirli kalıplarla var olabileceğini düşünmek
✓
doğru bir yaklaşım değildir.
Bir romanın ortaya çıkmasını sağlayan şey, yazarının
hayal ve gerçeği sentezleyebilme yetisidir.
Ancak yazarın ruhunun derinliklerinden kaynağını
alan roman başarıya ulaşabilir.
Roman, bütün duyguları yansıtabildiği ölçüde bir tür
olarak var olur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Roman, esnek bir türdür. Hayatın ve tabiatın çeşitliliği gibi romanın da zengin bir repertuvarı vardır. İnsan davra- nışlarının anlık olarak değişebilmesi gibi roman da çok fazla farklılaşabilen bir karaktere sahiptir. Hayallerimizin zaman ve mekân tanımaz uçarılığı gibi o da yazarların hayal evrenlerinin her yerine ve her zamanına gidebilir. Roman, aynı zamanda duygular ve tepkiler dünyasının aynasıdır; o sebeple sevgiler, öfkeler, ızdıraplar, isyanlar, hırslar, idealler, entrikalar, komediler, dramlar ve trajedi- ler âleminin her türlü tezahürü okurlara onun aynasından yansıtılarak sunulur. Ele avuca sığmaz bir tür olduğu için- dir ki romana sınır çizmek, değişmez yöntemler belirle- mek pek mümkün değildir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Özgünlüğü yakalayamayan bir romanın değer gör- mesi pek mümkün değildir. B)) Romanın belirli kalıplarla var olabileceğini düşünmek ✓ doğru bir yaklaşım değildir. Bir romanın ortaya çıkmasını sağlayan şey, yazarının hayal ve gerçeği sentezleyebilme yetisidir. Ancak yazarın ruhunun derinliklerinden kaynağını alan roman başarıya ulaşabilir. Roman, bütün duyguları yansıtabildiği ölçüde bir tür olarak var olur.
22. Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu
ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin
olmayış durumu ise insanın kendi aklını bir başkasının
kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu
ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun
nedenini de aklın kendisinde değil fakat aklını başkasının
kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığı ve
yürekliliğini göstermeyen insanda aramalıdır.
Bu parçada sözü edilen aydınlanma kavramı,
aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır?
A) İnsanın kendi aklını başkalarına kiralamadan
cesaretini ortaya koymasıdır..
B) Bireyin, aklını kullanma azim ve cesaretini
göstermesidir.
C) Insanın, fikirlerini açık yüreklilikle ve büyük bir cüretle
ifade etmesidir.
D) Kişinin, ahlak kurallarına aykırı davranışlarından
kurtulup olgunlaşmasıdır.
E)
Hataların bilincine varılıp bundan bir netice elde
edilerek yaşama bakmaktır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
22. Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığı ve yürekliliğini göstermeyen insanda aramalıdır. Bu parçada sözü edilen aydınlanma kavramı, aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? A) İnsanın kendi aklını başkalarına kiralamadan cesaretini ortaya koymasıdır.. B) Bireyin, aklını kullanma azim ve cesaretini göstermesidir. C) Insanın, fikirlerini açık yüreklilikle ve büyük bir cüretle ifade etmesidir. D) Kişinin, ahlak kurallarına aykırı davranışlarından kurtulup olgunlaşmasıdır. E) Hataların bilincine varılıp bundan bir netice elde edilerek yaşama bakmaktır.
TYT / TÜRKÇE
✰✰✰
16. D. Hume için hayal gücü, sınırsız bir şey değildir. Belirli
sınırlara sahiptir. O, gerçekten de çok dar sınırlar içine
kapatılmıştır ve usun bu yaratıcı gücünün tümü, duyula-
nn ve deneyimin bize verdiği gereçleri birleştirme, yerini
ya da sırasını değiştirme ya da onları birbirinin yerine
koyma, büyütme ya da küçültme yetisinden başka bir
şey değildir. Örneğin gümüş bir boğa düşündüğümde as-
linda yapıyor olduğum şey gümüşün ve boğanın ideasını
birleştirmektir. İkisini birleştirmek suretiyle yeni bir idea,
gümüş bir boğa ideasını imal etmektir. Ama bunun için
hem gümüşün hem de boğanın ideasına sahip olmam
gerekir. Yoksa gümüş bir boğa ideasını ortaya koymam
da imkânsız olacaktır. Aynı şekilde boynuzlu bir at dū-
şündüğümde boynuz ideasıyla at ideasını birleştiririm.
İşte bu nedenle Hume için hayal gücü belirli sınırlara
tabidir. Çünkü her ne kadar sınırsız gözükse de insan
düşüncesinin içermiş olduğu izlenimlerin bir sınırı vardır.
Bu sınır, tabii ki izlenimlerin çoğaltılması sayesinde ge-
acaktır. Dolayısıyla
nişletilebilir. Ama bir sınır her daim
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) hayal gücü, ideaların birbirleriyle uyumlarından da
uyumsuzluklarından da beslenir.
B) izlenimlerin çokluğu sayesinde hayal güçünün sınırsız
bölgelerine ulaşılabilir.
C) izlenimlerin sınırları, ortaya çıkarılabilecek ideaların
da sınırlarıdır.
D) hayal gücünü sınırlandırmanın zihinsel gelişime zarar
verdiği unutulmamalıdır.
E) hayal etme, aklın ve deneyimin tamamen dışında ge-
lişen bir durumdur.
17.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE ✰✰✰ 16. D. Hume için hayal gücü, sınırsız bir şey değildir. Belirli sınırlara sahiptir. O, gerçekten de çok dar sınırlar içine kapatılmıştır ve usun bu yaratıcı gücünün tümü, duyula- nn ve deneyimin bize verdiği gereçleri birleştirme, yerini ya da sırasını değiştirme ya da onları birbirinin yerine koyma, büyütme ya da küçültme yetisinden başka bir şey değildir. Örneğin gümüş bir boğa düşündüğümde as- linda yapıyor olduğum şey gümüşün ve boğanın ideasını birleştirmektir. İkisini birleştirmek suretiyle yeni bir idea, gümüş bir boğa ideasını imal etmektir. Ama bunun için hem gümüşün hem de boğanın ideasına sahip olmam gerekir. Yoksa gümüş bir boğa ideasını ortaya koymam da imkânsız olacaktır. Aynı şekilde boynuzlu bir at dū- şündüğümde boynuz ideasıyla at ideasını birleştiririm. İşte bu nedenle Hume için hayal gücü belirli sınırlara tabidir. Çünkü her ne kadar sınırsız gözükse de insan düşüncesinin içermiş olduğu izlenimlerin bir sınırı vardır. Bu sınır, tabii ki izlenimlerin çoğaltılması sayesinde ge- acaktır. Dolayısıyla nişletilebilir. Ama bir sınır her daim Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) hayal gücü, ideaların birbirleriyle uyumlarından da uyumsuzluklarından da beslenir. B) izlenimlerin çokluğu sayesinde hayal güçünün sınırsız bölgelerine ulaşılabilir. C) izlenimlerin sınırları, ortaya çıkarılabilecek ideaların da sınırlarıdır. D) hayal gücünü sınırlandırmanın zihinsel gelişime zarar verdiği unutulmamalıdır. E) hayal etme, aklın ve deneyimin tamamen dışında ge- lişen bir durumdur. 17.
1. Depremlerin yıkıcılığı ile ilgili sıkça dile getirilen ---- can kaybına yol açan asıl unsurun depremin kendisi değil, binaların
olduğudur. Bu da dayanıklı binalar inşa etmenin depreme karşı alınması gereken en önemli ---- biri olduğu anlamına
geliyor. Bunun yolu ise öncelikle deprem olgusunun doğru şekilde anlaşılmasından geçiyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
A) tespit - tedbirlerden
B sorun-unsurlardan
C) Gneri-işlerden
D) şikâyet-verilerden
E) konu işleyişlerden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Depremlerin yıkıcılığı ile ilgili sıkça dile getirilen ---- can kaybına yol açan asıl unsurun depremin kendisi değil, binaların olduğudur. Bu da dayanıklı binalar inşa etmenin depreme karşı alınması gereken en önemli ---- biri olduğu anlamına geliyor. Bunun yolu ise öncelikle deprem olgusunun doğru şekilde anlaşılmasından geçiyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? A) tespit - tedbirlerden B sorun-unsurlardan C) Gneri-işlerden D) şikâyet-verilerden E) konu işleyişlerden