Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

cmd
yillardır izliyorum, edebiyata ve deneme
mam neredeyse iç içe oldu. (Bu türle
efalarca okuduğum Azra Erhat'ın Ecce
muptim, Beethoven in 9. Senfonisini, dört
ini ve sözlerini bana çok erken yaşta
ur.) Benim gözümde pek çok iyi yazarın
lerinden biridir deneme. Aldous Huxley
ame, gezi yazılan ve romanlan iç içe bir
ley denemelerinde ortaya attığı görüşleri
kahramanlarına söyletir, romanın
görüşünü eleştirir. Moby Dick bile
ptır, birinci kitap bir macera romani,
macılık üzerine ansiklopedik bilgiler,
vi teması etrafında kurulmuş ama
bahseden, kıssadan hissell edebi
durulan aşağıdakilerden
ligi
ÜSÜ
ci ilişki
i türlere göre farkları
başarı sağlayamamaları
14
36-37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız
Spinosaurus adlı dinozorların günümüzden 95 ila 100
düşünülüyordu. Ancak geçtiğimiz nisan ayında yayımlanan
milyon yıl önce Kuzey Afrika'da kara üzerinde yaşadığı
bir makaleye konu olan çalışmada Fas'ın doğusunda yer
alan Kem Kem bölgesindeki nehir yataklarında bulunan ve
bir "Spinosaurus'a ait olduğu anlaşılan kuyruk kemiğinden
yola çıkılarak bu dinozorların suda yaşadıkları ortaya koyuldu,
Çalışmaya göre, spinosauruslar kuyruklarını birer kürek
gibi kullanarak suda hareket edebiliyordu. Araştırmacılar
aynı bölgede %45'i spinosauruslara ait olan 1200'den
fazla dinozor dişi tespit ettiler. Ağustos ayında yayımlanan
başka bir makaleye göre sayıca bu kadar fazla diş bulmak,
spinosaurusların yalnızca su içmek ya da beslenmek için suya
girmediğini, yaşamlarını su da geçirdiğini kanıtlıyor.
36. Yazarın bu yazıyı yazmaktaki amacı aşağıdakilerin
hangisi olabilir?
A) Soyu tükenen türler hakkında okuru bilgilendirmek
B) Doğru bilinen bir bilginin zamanla değişebileceğini
açıklamak
TYT
C) Fas'taki Kem Kem bölgesinin değişik türlere ev sahipliği
yaptığını anlatmak
D) Spinosauruslarla ilgili araştırmaların yöntemiyle ilgili bilgi
vermek
E) Nesnel verilere dayandırarak dinozorların yaşam
alanlarından söz etmek
37. Bu parçada "Spinosaurus" ile ilgili aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
A) Üzerinde yapılan araştırmanın ne kadar sürede
tamamlandığına
BY Hakkındaki çalışmaların nerede yapıldığına
C) Suda yaşadığının gerekçesinin ne olduğuna
Berühüyle
38-40, soruları aşağıdaki parç
Suçluluk... Bu hissin çağımızın v
En azından çalışır durumda bir
duygusu ağır bir his ama fena
değilse utanma duygusunun H
Yani hâlâ umut var demek. De
suçluluk duymuyorsak asıl a
başımıza büyük bir suç işlem
olabiliriz ama bütün bu suc
önüne geçmek için ne yap
olmak yetmiyor. Olanı bit
zulme onay vermiş, tara
tarafını tutmuşsak mas
etmediğimizi söyleyem
E) Benzerlerinden hangi özellikleriyle ayrıldığına
38. Bu parçada aşağıd
ulaşılamaz?
ürüyle ilgili araştırma sonuçlarının kesinlik taşıdığına
A) Utanabilen ins
B) Toplumsal ve
C) Haksızlık kar
der insan s
E) Suç, bazı a
39.
Diğer sayfaya geçiniz.
TA
Ö
Bu par
yorum
A) Di
y
B)
L
C)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
cmd yillardır izliyorum, edebiyata ve deneme mam neredeyse iç içe oldu. (Bu türle efalarca okuduğum Azra Erhat'ın Ecce muptim, Beethoven in 9. Senfonisini, dört ini ve sözlerini bana çok erken yaşta ur.) Benim gözümde pek çok iyi yazarın lerinden biridir deneme. Aldous Huxley ame, gezi yazılan ve romanlan iç içe bir ley denemelerinde ortaya attığı görüşleri kahramanlarına söyletir, romanın görüşünü eleştirir. Moby Dick bile ptır, birinci kitap bir macera romani, macılık üzerine ansiklopedik bilgiler, vi teması etrafında kurulmuş ama bahseden, kıssadan hissell edebi durulan aşağıdakilerden ligi ÜSÜ ci ilişki i türlere göre farkları başarı sağlayamamaları 14 36-37. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız Spinosaurus adlı dinozorların günümüzden 95 ila 100 düşünülüyordu. Ancak geçtiğimiz nisan ayında yayımlanan milyon yıl önce Kuzey Afrika'da kara üzerinde yaşadığı bir makaleye konu olan çalışmada Fas'ın doğusunda yer alan Kem Kem bölgesindeki nehir yataklarında bulunan ve bir "Spinosaurus'a ait olduğu anlaşılan kuyruk kemiğinden yola çıkılarak bu dinozorların suda yaşadıkları ortaya koyuldu, Çalışmaya göre, spinosauruslar kuyruklarını birer kürek gibi kullanarak suda hareket edebiliyordu. Araştırmacılar aynı bölgede %45'i spinosauruslara ait olan 1200'den fazla dinozor dişi tespit ettiler. Ağustos ayında yayımlanan başka bir makaleye göre sayıca bu kadar fazla diş bulmak, spinosaurusların yalnızca su içmek ya da beslenmek için suya girmediğini, yaşamlarını su da geçirdiğini kanıtlıyor. 36. Yazarın bu yazıyı yazmaktaki amacı aşağıdakilerin hangisi olabilir? A) Soyu tükenen türler hakkında okuru bilgilendirmek B) Doğru bilinen bir bilginin zamanla değişebileceğini açıklamak TYT C) Fas'taki Kem Kem bölgesinin değişik türlere ev sahipliği yaptığını anlatmak D) Spinosauruslarla ilgili araştırmaların yöntemiyle ilgili bilgi vermek E) Nesnel verilere dayandırarak dinozorların yaşam alanlarından söz etmek 37. Bu parçada "Spinosaurus" ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Üzerinde yapılan araştırmanın ne kadar sürede tamamlandığına BY Hakkındaki çalışmaların nerede yapıldığına C) Suda yaşadığının gerekçesinin ne olduğuna Berühüyle 38-40, soruları aşağıdaki parç Suçluluk... Bu hissin çağımızın v En azından çalışır durumda bir duygusu ağır bir his ama fena değilse utanma duygusunun H Yani hâlâ umut var demek. De suçluluk duymuyorsak asıl a başımıza büyük bir suç işlem olabiliriz ama bütün bu suc önüne geçmek için ne yap olmak yetmiyor. Olanı bit zulme onay vermiş, tara tarafını tutmuşsak mas etmediğimizi söyleyem E) Benzerlerinden hangi özellikleriyle ayrıldığına 38. Bu parçada aşağıd ulaşılamaz? ürüyle ilgili araştırma sonuçlarının kesinlik taşıdığına A) Utanabilen ins B) Toplumsal ve C) Haksızlık kar der insan s E) Suç, bazı a 39. Diğer sayfaya geçiniz. TA Ö Bu par yorum A) Di y B) L C)
35. Yaşadığımız yüzyıl içerisinde 1930'lardan başlanarak
en çok tartışılan konulardan birisi "Ys-
dil öğretiminde
bancı bir dili sinifta nasıl öğretiriz?" idi. Birçok teori ve
uygulama dil öğrenimi tarihinde sırasıyla tatbik edil-
di ve iletişime dayalı öğretim en çok tutulan, verimli
olan metotlardan oldu. Bu metoda göre bir ingilizce
öğretmeni, derste ana dili hiçbir zaman kullanmaya-
cak, bütün sınıf içi v
ve dışı faaliyetleri İngilizce olarak
açıklayacak, öğretmen çok zor durumda kalırsa öğ-
rencinin ana diline başvuracaktır. Böyle bir programi
gerçekleştirmek için okul içinde ve okul dışında İngi-
lizce konuşulan bir ortam hazırlamak en ideal durum
olacaktır. Dil öğrenmenin gayesi, okulda veya her-
hangi bir dil kursunda sınıf geçmek değil de yabancı
dili gerçekten anlayabilme, konuşabilme ve yazabil-
me olacaksa bunun en kolay yolu dilin konuşulduğu
ülkeye gidip kendini o yabancı dilin kullanıldığı ortama
bırakma ve dili orada yaşadığı şekli ile öğrenme ola-
caktır.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı-
labilir?
A) Bir dilin öğreniminde o dilin özelliklerinin bilinmesi
dilin öğrenimini kolaylaştırır.
36.N
tir
B) Doğal ortamlar, öğretim ve öğrenim yöntemleri
açısından en olumlu sonuçları verir.
C) Yabancı dili öğrenmekle ilgili her yöntemde küçük
de olsa bir başarı sağlanır.
AYDIN YAYINLARI
D) Yaşadığımız yüzyılda yabancı bir dili öğrenmek
pek mümkün değildir.
E) Bugüne kadar yabancı dili öğrenmek için geliştiri-
len yöntemlerin sayısı oldukça azdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35. Yaşadığımız yüzyıl içerisinde 1930'lardan başlanarak en çok tartışılan konulardan birisi "Ys- dil öğretiminde bancı bir dili sinifta nasıl öğretiriz?" idi. Birçok teori ve uygulama dil öğrenimi tarihinde sırasıyla tatbik edil- di ve iletişime dayalı öğretim en çok tutulan, verimli olan metotlardan oldu. Bu metoda göre bir ingilizce öğretmeni, derste ana dili hiçbir zaman kullanmaya- cak, bütün sınıf içi v ve dışı faaliyetleri İngilizce olarak açıklayacak, öğretmen çok zor durumda kalırsa öğ- rencinin ana diline başvuracaktır. Böyle bir programi gerçekleştirmek için okul içinde ve okul dışında İngi- lizce konuşulan bir ortam hazırlamak en ideal durum olacaktır. Dil öğrenmenin gayesi, okulda veya her- hangi bir dil kursunda sınıf geçmek değil de yabancı dili gerçekten anlayabilme, konuşabilme ve yazabil- me olacaksa bunun en kolay yolu dilin konuşulduğu ülkeye gidip kendini o yabancı dilin kullanıldığı ortama bırakma ve dili orada yaşadığı şekli ile öğrenme ola- caktır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşı- labilir? A) Bir dilin öğreniminde o dilin özelliklerinin bilinmesi dilin öğrenimini kolaylaştırır. 36.N tir B) Doğal ortamlar, öğretim ve öğrenim yöntemleri açısından en olumlu sonuçları verir. C) Yabancı dili öğrenmekle ilgili her yöntemde küçük de olsa bir başarı sağlanır. AYDIN YAYINLARI D) Yaşadığımız yüzyılda yabancı bir dili öğrenmek pek mümkün değildir. E) Bugüne kadar yabancı dili öğrenmek için geliştiri- len yöntemlerin sayısı oldukça azdır.
38. Insani faaliyetler arttıkça atmosferimize salinan
kirleticilerin ve gazların seviyesi de arttı. Benzer şekilde,
ormansızlaşma ve tarım, bir zamanlar yemyeşil olan
gezegenimiz için geniş bitki örtüsü alanlarının
kaldırılmasının yanı sıra salinan gaz türlerinde önemli bir
değişime neden oldu. Fosil yakıtların yakılması söz
konusu olduğunda en büyük endişe, artan CO, çıkışıdır.
Doğal karbon yutağı olan ormanlar, bu CO₂'yi emer ve
Dünya'nın dengede kalmasına yardımcı olur. Bununla
birlikte karbondioksit yan ürünleri arttıkça ormanlar
temizlendi ve kesildi, bu da bu fazla karbonu filtrelemeye
ve tutmaya yardımcı olacak daha az ağaç olduğu
anlamına geliyor. Sonuç olarak karbon havaya salınır ve
bitki örtüsü tarafından emilmek yerine okyanuslar
tarafından emilir. Okyanuslar, büyük miktarda
karbondioksiti emebilir ancak bunun önemli yan etkileri
de çoktur. Karbon ilavesinin neden olduğu kimyasal
reaksiyonlar, suyun iyonik dengesini değiştirir. Bu, daha
asidik bir çözeltiyle, dolayısıyla Dünya denizlerinin
"asitlenmesiyle" sonuçlanır.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki çıkarımlarından
hangisi yapılamaz?
A) Insanlığın faaliyetleri, havanın kirlenmesine sebep
olmuştur.
B) Insanlar, havaya zarar verdikleri gibi yeşil alanı da
tahrip etmişlerdir.
C) Ormansızlaştırma CO, salınımını azaltmıştır.
D) CO₂, ormanlar tarafından emilemeyince bu görevi
okyanuslar yerine getirmeye başlamıştır.
E) Karbonun okyanuslarda emilimi, denizlerin
asitlenmesine yol açmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
38. Insani faaliyetler arttıkça atmosferimize salinan kirleticilerin ve gazların seviyesi de arttı. Benzer şekilde, ormansızlaşma ve tarım, bir zamanlar yemyeşil olan gezegenimiz için geniş bitki örtüsü alanlarının kaldırılmasının yanı sıra salinan gaz türlerinde önemli bir değişime neden oldu. Fosil yakıtların yakılması söz konusu olduğunda en büyük endişe, artan CO, çıkışıdır. Doğal karbon yutağı olan ormanlar, bu CO₂'yi emer ve Dünya'nın dengede kalmasına yardımcı olur. Bununla birlikte karbondioksit yan ürünleri arttıkça ormanlar temizlendi ve kesildi, bu da bu fazla karbonu filtrelemeye ve tutmaya yardımcı olacak daha az ağaç olduğu anlamına geliyor. Sonuç olarak karbon havaya salınır ve bitki örtüsü tarafından emilmek yerine okyanuslar tarafından emilir. Okyanuslar, büyük miktarda karbondioksiti emebilir ancak bunun önemli yan etkileri de çoktur. Karbon ilavesinin neden olduğu kimyasal reaksiyonlar, suyun iyonik dengesini değiştirir. Bu, daha asidik bir çözeltiyle, dolayısıyla Dünya denizlerinin "asitlenmesiyle" sonuçlanır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki çıkarımlarından hangisi yapılamaz? A) Insanlığın faaliyetleri, havanın kirlenmesine sebep olmuştur. B) Insanlar, havaya zarar verdikleri gibi yeşil alanı da tahrip etmişlerdir. C) Ormansızlaştırma CO, salınımını azaltmıştır. D) CO₂, ormanlar tarafından emilemeyince bu görevi okyanuslar yerine getirmeye başlamıştır. E) Karbonun okyanuslarda emilimi, denizlerin asitlenmesine yol açmıştır.
1.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa
Çocuklara yazmak gerçekten de her yazarın kumaşı
olmayabilir. Farklı farklı söyleme yolları arama cesare-
ti, çeşitli algı düzeylerindeki okurla buluşma gözü pek-
liği ve güvenilen bir çocuk kitabı editörünün omuz pe-
riliğini gönülden kabullenme... Bunlar ancak cambaz
ipinde yürüme hevesindeki yazarların harcı.
Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabi-
lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var-
dır?
A) Şimdi oğlu, yaşına başına bakmadan oteli eski gör-
kemli günlerine kavuşturmak için onunla mücade-
le ediyordu.
B) Sayısız kırışığın haritaya çevirdiği yüzünde rengi
belirsiz gözleri bilgelik mi, kötülük mü olduğunu
yıllardır çözemediği garip bir ışıkla parlıyor.
Merdiven altında, çay ocağına bitişik, küçücük,
penceresiz odada yatıp kalkıyor.
D) Mutluluğa ve sevince dair zaten pek kuvvetli olma-
yan duygularını kaybetti birden.
E) Cesareti ve korkusuzluğu onu herkesten ayıran en
önemli özelliği olsa da talihsiz bir kazada bu, onun
sonunu getirdi.
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa Çocuklara yazmak gerçekten de her yazarın kumaşı olmayabilir. Farklı farklı söyleme yolları arama cesare- ti, çeşitli algı düzeylerindeki okurla buluşma gözü pek- liği ve güvenilen bir çocuk kitabı editörünün omuz pe- riliğini gönülden kabullenme... Bunlar ancak cambaz ipinde yürüme hevesindeki yazarların harcı. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde var- dır? A) Şimdi oğlu, yaşına başına bakmadan oteli eski gör- kemli günlerine kavuşturmak için onunla mücade- le ediyordu. B) Sayısız kırışığın haritaya çevirdiği yüzünde rengi belirsiz gözleri bilgelik mi, kötülük mü olduğunu yıllardır çözemediği garip bir ışıkla parlıyor. Merdiven altında, çay ocağına bitişik, küçücük, penceresiz odada yatıp kalkıyor. D) Mutluluğa ve sevince dair zaten pek kuvvetli olma- yan duygularını kaybetti birden. E) Cesareti ve korkusuzluğu onu herkesten ayıran en önemli özelliği olsa da talihsiz bir kazada bu, onun sonunu getirdi. 3.
ne-
nik
ini
ar-
aki
bir
1.
a
J.
B kitapçığı
19. Modern birey, yaşadığı değişimlerin etkisi altında yeni çev-
resel koşullara kendini uyarlamak zorunda kalmaktadır.
Zamanla fiziksel yaşlanma, sağlık sorunları, yalnızlık duygu-
su, içe kapanma gibi bazı özelliklerinde bir artış söz konusu
olurken ölümle ilgili düşünceleri de yoğunlaşmaktadır. Bazı
yaşlıların yaş ilerledikçe algılamaları ve davranışları zayıfla-
maktadır. Nitekim modernleşmeyle birlikte yaşlının biyolojik
yapısı, fiziksel dış görünümü, zihinsel dünyası ve çevresiyle
olan ilişkilerinin boyutlarında farklılıklar söz konusudur. Öyle
ki yaşlının kendisiyle ilgili algısı ve tutumu da modernleşme-
den fazlasıyla nasibini almaktadır. Dolayısıyla modern ilişki-
ler ağı; bireyi, geleneksel toplumun yaşlıya yüklediği olumlu
bağlamından çok farklı bir boyuta yerleştirmektedir. Yaşlılık,
modern dönemde neredeyse insan yaşamının sorun teşkil
eden bir dönemi haline gelmiştir.
Bu parçadan hareketle;
Modern dünyada yaşlılığa yüklenen anlamlar değişik-
lige uğramıştır.
Yaşlılık döneminde insanların zihinsel ve fiziksel özel-
liklerinde bazı farklılıklar oluşmaktadır.
III. Yaşk, insanların değişimlere ayak uydurmakta en
çok zorlandığı dönemdir.
IV Yaşlılık döneminde insanların kendisiyle ilgili düşünce-
lerinde değişiklikler meydana gelmektedir.
numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşılamaz?
D) I ve III
Kayvan
A) Yalnız III
B) Yalnız IV
E) III ve IV
C) live IV
do hasılan kitapların yüzde 70'inin ilk basım
himi: Bunların yüzde
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ne- nik ini ar- aki bir 1. a J. B kitapçığı 19. Modern birey, yaşadığı değişimlerin etkisi altında yeni çev- resel koşullara kendini uyarlamak zorunda kalmaktadır. Zamanla fiziksel yaşlanma, sağlık sorunları, yalnızlık duygu- su, içe kapanma gibi bazı özelliklerinde bir artış söz konusu olurken ölümle ilgili düşünceleri de yoğunlaşmaktadır. Bazı yaşlıların yaş ilerledikçe algılamaları ve davranışları zayıfla- maktadır. Nitekim modernleşmeyle birlikte yaşlının biyolojik yapısı, fiziksel dış görünümü, zihinsel dünyası ve çevresiyle olan ilişkilerinin boyutlarında farklılıklar söz konusudur. Öyle ki yaşlının kendisiyle ilgili algısı ve tutumu da modernleşme- den fazlasıyla nasibini almaktadır. Dolayısıyla modern ilişki- ler ağı; bireyi, geleneksel toplumun yaşlıya yüklediği olumlu bağlamından çok farklı bir boyuta yerleştirmektedir. Yaşlılık, modern dönemde neredeyse insan yaşamının sorun teşkil eden bir dönemi haline gelmiştir. Bu parçadan hareketle; Modern dünyada yaşlılığa yüklenen anlamlar değişik- lige uğramıştır. Yaşlılık döneminde insanların zihinsel ve fiziksel özel- liklerinde bazı farklılıklar oluşmaktadır. III. Yaşk, insanların değişimlere ayak uydurmakta en çok zorlandığı dönemdir. IV Yaşlılık döneminde insanların kendisiyle ilgili düşünce- lerinde değişiklikler meydana gelmektedir. numaralanmış yargılardan hangilerine ulaşılamaz? D) I ve III Kayvan A) Yalnız III B) Yalnız IV E) III ve IV C) live IV do hasılan kitapların yüzde 70'inin ilk basım himi: Bunların yüzde
DENEME-1
vilin getirdiği rekabet kura
telaşında geçen günlük
decek güzelliklerin kaçınm
rakmamıza sebep oldu,
ime geçememesi, kend
ak pasif ve ne yaptığın b
insanı hız ve tüketim kung
nsan, artık yaptıklarının tad,
indan dolayı gerçek anlamda
ak istenen aşağıdakilerden
ar birbirleriyle sürekli rekabe
e geçmemesi çağimizin e
müz insanı, kendinden, in
en uzaklaşmıştır.
ce alışveriş yapan bir nes
www
yolu hızlı hareket etmek
ayfaya Geçiniz
TYT/TÜRKÇE
33.-34. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
(1) Televizyonun Türkiye'ye gelişi Bat/dakine oranla çok
geç gerçekleşti. (11) Deneme yayınlanını ve birkaç saatlik ik
yayınlanı saymazsak Türkiye'nin gerçek anlamda televiz
yonla tanışması 70'li yıllara rastlar. (1) Yapılan çalışmalar,
Türkiye'de televizyon yayıncılığının emekleme yıllarından
itibaren dramaların çok önemli bir yere sahip olduğuna işa
ret ediyor. (IV) Özgün ve yerli program yapımının şimdiye
göre az olduğu ilk yayın yıllarında, TRT'nin satın aldığ
yabancı diziler deyim yerindeyse izleyiciyi ekran bagina
kilitledi. (V) Hatta toplumsal tarih bağlamında belli zaman
dilimlerini "Aşk Gemisi" yılları veya "Dallas" yılları ola-
rak adlandıranlar bile var. (VI) "Görevimiz Tehlike" ya da
"Kaçak" dizilerinin yayımlandığı zamanlar ise caddelerin
boşaldığı ve herkesin evinde ekran başına geçtiği saat-
lerdi. (VII) Yerli dizilerle tanışmamız, televizyon yayınları-
nin 1974 yılından itibaren nitelik ve nicelik olarak gelişme
gösterdiği döneme denk gelir. (VIII) Ilk Türk dizisi "Kay-
nanalar"in TRT tarafından üretildiği dönemde yine TRT,
Yeşilçam'ın ünlü yönetmenlerini Türk edebiyatı kaynak-
larını kullanarak televizyona dizi ve film üretmeye davet
etti. (IX) 1975'te Halit Refiğ'in çektiği ve otuz üçer dakikalık
bölümden oluşan "Aşk-ı Memnu" bu şekilde vücut buldu
ve yayımlandı.
33. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde kar-
şılaştırma yapılmıştır?
A) I, IV ve VI
B) Il ve Vill
D) III, IV ve Vill
C) IV ve IX-
E) V, VI ve VII
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı var-
dir?
A) Türkiye'de televizyon yayıncılığı ilk ne zaman başlamış-
tir?
B) TRT'nin ilk yıllarında yerli yapımlara fazla yer verilmeme-
sinin nedeni nedir?
CYTRT, Yeşilçam'ın ünlü yönetmenlerini neden dizi üretme-
leri için teşvik etmiştir?
D) Türk edebiyatında yapılan roman uyarlamalarının tele-
vizyonculuğa katkısı olmuş mudur?
E) TRT'nin ilk dizisi olan "Kaynanalar" nasıl bir ilgi görmüş-
tür?
35. () Türkiye'de ve dünyada birçol
tinleri, romanian, öyküleri uzun y
gikantiyoe (ty (kemizde de özet
gifler için oldukça verimil bir dön
bu noktadaki en büyük keşfi ise
yılları arasında yazdığı fakat ta
Eşek Sirtindaki Saksağan oldu
misyenler, öğrenciler ve bazene
yepyeni metiniog bulup bugün
Atilgan tarafından yazann notla
romanın ilk yirmi sayfası, bu yw
$
1
M.
1
13
Bu parçanın anlam bütünlü
lanmış cümlelerden hangile
A) I ve Il
B) e III
D) ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DENEME-1 vilin getirdiği rekabet kura telaşında geçen günlük decek güzelliklerin kaçınm rakmamıza sebep oldu, ime geçememesi, kend ak pasif ve ne yaptığın b insanı hız ve tüketim kung nsan, artık yaptıklarının tad, indan dolayı gerçek anlamda ak istenen aşağıdakilerden ar birbirleriyle sürekli rekabe e geçmemesi çağimizin e müz insanı, kendinden, in en uzaklaşmıştır. ce alışveriş yapan bir nes www yolu hızlı hareket etmek ayfaya Geçiniz TYT/TÜRKÇE 33.-34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Televizyonun Türkiye'ye gelişi Bat/dakine oranla çok geç gerçekleşti. (11) Deneme yayınlanını ve birkaç saatlik ik yayınlanı saymazsak Türkiye'nin gerçek anlamda televiz yonla tanışması 70'li yıllara rastlar. (1) Yapılan çalışmalar, Türkiye'de televizyon yayıncılığının emekleme yıllarından itibaren dramaların çok önemli bir yere sahip olduğuna işa ret ediyor. (IV) Özgün ve yerli program yapımının şimdiye göre az olduğu ilk yayın yıllarında, TRT'nin satın aldığ yabancı diziler deyim yerindeyse izleyiciyi ekran bagina kilitledi. (V) Hatta toplumsal tarih bağlamında belli zaman dilimlerini "Aşk Gemisi" yılları veya "Dallas" yılları ola- rak adlandıranlar bile var. (VI) "Görevimiz Tehlike" ya da "Kaçak" dizilerinin yayımlandığı zamanlar ise caddelerin boşaldığı ve herkesin evinde ekran başına geçtiği saat- lerdi. (VII) Yerli dizilerle tanışmamız, televizyon yayınları- nin 1974 yılından itibaren nitelik ve nicelik olarak gelişme gösterdiği döneme denk gelir. (VIII) Ilk Türk dizisi "Kay- nanalar"in TRT tarafından üretildiği dönemde yine TRT, Yeşilçam'ın ünlü yönetmenlerini Türk edebiyatı kaynak- larını kullanarak televizyona dizi ve film üretmeye davet etti. (IX) 1975'te Halit Refiğ'in çektiği ve otuz üçer dakikalık bölümden oluşan "Aşk-ı Memnu" bu şekilde vücut buldu ve yayımlandı. 33. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde kar- şılaştırma yapılmıştır? A) I, IV ve VI B) Il ve Vill D) III, IV ve Vill C) IV ve IX- E) V, VI ve VII Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı var- dir? A) Türkiye'de televizyon yayıncılığı ilk ne zaman başlamış- tir? B) TRT'nin ilk yıllarında yerli yapımlara fazla yer verilmeme- sinin nedeni nedir? CYTRT, Yeşilçam'ın ünlü yönetmenlerini neden dizi üretme- leri için teşvik etmiştir? D) Türk edebiyatında yapılan roman uyarlamalarının tele- vizyonculuğa katkısı olmuş mudur? E) TRT'nin ilk dizisi olan "Kaynanalar" nasıl bir ilgi görmüş- tür? 35. () Türkiye'de ve dünyada birçol tinleri, romanian, öyküleri uzun y gikantiyoe (ty (kemizde de özet gifler için oldukça verimil bir dön bu noktadaki en büyük keşfi ise yılları arasında yazdığı fakat ta Eşek Sirtindaki Saksağan oldu misyenler, öğrenciler ve bazene yepyeni metiniog bulup bugün Atilgan tarafından yazann notla romanın ilk yirmi sayfası, bu yw $ 1 M. 1 13 Bu parçanın anlam bütünlü lanmış cümlelerden hangile A) I ve Il B) e III D) ve V
10:44
TYT/Türkçe
63
32. Determinizme göre insanlar ahlaki eylemlerde bulunur-
ken özgür değildir. Çünkü insan ahlaki eylemlerinde
bulunurken birtakım etkenlerin (psikolojik, toplumsal,
ahlaksal, hukuksal vb.) zorunlu sonucu olarak o eylemi
gerçekleştirir. Bu durumda bir seçim söz konusu değildir.
İnsan yapmış olduğu davranışlarda kendi özgür iradesini
kullanamaz ve davranışlarının sorumluluğunu taşımaz.
Bu parçaya göre aşağıdaki ifadelerden hangisi de-
terminizm örneğidir?
A "Aşk-ı Memnu" romanında Bihter'in tüm hatalarını
annesinin genlerine sahip olduğu için yapmış olması
B) "Felatun Bey ile Râkim Efendi'de Felatun Bey'in Ba-
tılılaşmayı yanlış anladığı için gülünç duruma düş-
mesi
"Karabibik"te, Karabibik'in tarlasını yok pahasına
kaptırmamak için köyün ağasıyla çatışması
D) Akif Bey'de Akif Bey'in vatansever bir asker olduğu
için cephede aktif olarak savaşması
EX "Mai ve Siyah'ta Ahmet Celal'in bütün güzel hayalle-
rine rağmen hayatın acı gerçekleri karşısında yenil-
mesi
p
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10:44 TYT/Türkçe 63 32. Determinizme göre insanlar ahlaki eylemlerde bulunur- ken özgür değildir. Çünkü insan ahlaki eylemlerinde bulunurken birtakım etkenlerin (psikolojik, toplumsal, ahlaksal, hukuksal vb.) zorunlu sonucu olarak o eylemi gerçekleştirir. Bu durumda bir seçim söz konusu değildir. İnsan yapmış olduğu davranışlarda kendi özgür iradesini kullanamaz ve davranışlarının sorumluluğunu taşımaz. Bu parçaya göre aşağıdaki ifadelerden hangisi de- terminizm örneğidir? A "Aşk-ı Memnu" romanında Bihter'in tüm hatalarını annesinin genlerine sahip olduğu için yapmış olması B) "Felatun Bey ile Râkim Efendi'de Felatun Bey'in Ba- tılılaşmayı yanlış anladığı için gülünç duruma düş- mesi "Karabibik"te, Karabibik'in tarlasını yok pahasına kaptırmamak için köyün ağasıyla çatışması D) Akif Bey'de Akif Bey'in vatansever bir asker olduğu için cephede aktif olarak savaşması EX "Mai ve Siyah'ta Ahmet Celal'in bütün güzel hayalle- rine rağmen hayatın acı gerçekleri karşısında yenil- mesi p
3.
Şöyle bir olay nakledilir büyük Alman şairi Rilke
hakkında: Tanndan Öyküler'ine hayran olan
okurlarından Magda Von Hattinberg ile önceleri
mektuplaşıp sonradan görüşen Rilke, bu birliktelikten
mutlu olur ve kadına birlikte yaşamayı önerir. Bir süre
birlikte yaşarlar. Ne var ki kadın, birlikte yaşadıkları
zamanlar Rilke'nin kaleme aldığı şiirlerin başkası
tarafından yazılmış gibi başarısız olduğunu fark eder.
Birlikte yaşamalarının şairin yaratıcılığını olumsuz
yönde etkilediğine inandığından, şairin yalnızlığına
dönmesi gerektiğine karar verir.
Bu parçaya göre, bahsedilen kadının verdiği
kararının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şairin artık düzeyli şiirler yazmaması
B) Evliliklerinin sıradan bir hâl alması
C) Mutsuzluğun şairin özgün yaratımında rol oynaması
D) Şairin zamanla değişmeye başlaması
E) Şiirin ikinci plana düşmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Şöyle bir olay nakledilir büyük Alman şairi Rilke hakkında: Tanndan Öyküler'ine hayran olan okurlarından Magda Von Hattinberg ile önceleri mektuplaşıp sonradan görüşen Rilke, bu birliktelikten mutlu olur ve kadına birlikte yaşamayı önerir. Bir süre birlikte yaşarlar. Ne var ki kadın, birlikte yaşadıkları zamanlar Rilke'nin kaleme aldığı şiirlerin başkası tarafından yazılmış gibi başarısız olduğunu fark eder. Birlikte yaşamalarının şairin yaratıcılığını olumsuz yönde etkilediğine inandığından, şairin yalnızlığına dönmesi gerektiğine karar verir. Bu parçaya göre, bahsedilen kadının verdiği kararının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairin artık düzeyli şiirler yazmaması B) Evliliklerinin sıradan bir hâl alması C) Mutsuzluğun şairin özgün yaratımında rol oynaması D) Şairin zamanla değişmeye başlaması E) Şiirin ikinci plana düşmesi
E
bir kavramdır ama
En iyiye ulaşmak hepimizin hedefidir; hep bunun için
çalışır, çabalar, uğraşırız. "En iyi" soyut
çoğu zaman bir nesnede, bir başarıda, bir kazanımda
somutlaşacağına inanırız. Oysa "en iyi" yoktur, her zaman
"daha iyi" vardır çünkü. "En iyi" gelip geçici bir duraktır "daha
iyisi" gelene kadar oyalandığımız bir durak. Bu bakımdan
en "iyi"nin önündeki en büyük engel "en iyiye ulaştım"
düşüncesidir. İnsanı ilerlemekten alıkoyar ve ilerleyemeyen
her şey geriler.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Daha iyisi yok düşüncesi, en iyinin önündeki en büyük
bariyerdir.
Blyi ve en iyi kavramları kişinin duygu dünyasının
ürünüdür.
C) Insanlığın ilerlemesinin temelinde en iyiye ulaşma isteği
vardır.
D) En iyiye ulaşmanın yarattığı mutluluk uzun süreli değildir.
E) En iyiye ulaşmak ancak daha iyiye inananların hedefi
olabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E bir kavramdır ama En iyiye ulaşmak hepimizin hedefidir; hep bunun için çalışır, çabalar, uğraşırız. "En iyi" soyut çoğu zaman bir nesnede, bir başarıda, bir kazanımda somutlaşacağına inanırız. Oysa "en iyi" yoktur, her zaman "daha iyi" vardır çünkü. "En iyi" gelip geçici bir duraktır "daha iyisi" gelene kadar oyalandığımız bir durak. Bu bakımdan en "iyi"nin önündeki en büyük engel "en iyiye ulaştım" düşüncesidir. İnsanı ilerlemekten alıkoyar ve ilerleyemeyen her şey geriler. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Daha iyisi yok düşüncesi, en iyinin önündeki en büyük bariyerdir. Blyi ve en iyi kavramları kişinin duygu dünyasının ürünüdür. C) Insanlığın ilerlemesinin temelinde en iyiye ulaşma isteği vardır. D) En iyiye ulaşmanın yarattığı mutluluk uzun süreli değildir. E) En iyiye ulaşmak ancak daha iyiye inananların hedefi olabilir.
aya
Cilik gerçek
tadır.
ran,
an, akla
6 ve
ur. Büyülü
olanı
emiş
nırlarını
üyülü
7
lu.
şırdı.
ker,
di
(29)
29 Msmail Dede ile Zekai Dede, birçok türde bestelemiş
oldukları eserlerle klasik Türk musikisi repertuvarının
zenginleşmesine katkıda bulunmuş ve günümüze kadar
gelen bu repertuvarın alındığı ana kaynakların başında
yer almış iki büyük musikişinastır. Klasik Türk musikisinde
"Dede" unvanına sahip birçok kişi bulunduğu hâlde "Dede
Efendi" lakabıyla anılan yegâne kişi XIX. yüzyılın ilk yarısına
damgasını vuran Ismail Dede olmuş; Zekai Dede de "Hoca"
unvanı ile anılan pek az kişiden biri olarak bu yüzyılın
ikinci yarısına mührünü vurmuştur. Her iki Dede'nin musiki
sanatındaki başarısında, mevcut yeteneklerinin yanı sıra.
derinden bağlı oldukları Mevlevi tarikatının musiki anlayışı
da önemli rol oynamıştır. İsmail Dede ile Zekai Dede'nin
mevcudiyetleri, hemen her açıdan çökmeye yüz tutmuş
ibe Osmanlı Devleti'nin, XIX. yüzyılda, musiki sahasında
muhteşem bir zafere imza atmasına vesile olmuştur.
Bu parçaya göre İsmail Dede ve Zekai Dede'nin
bestelerini araştıran birinin aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenmez?
A) Bestelerinde bağlı oldukları tarikatın izlerine sıklıkla
rastlanmaktadır.
BY Yaşadıkları yüzyılda etkilerini güçlü bir şekilde
hissettirmişlerdir.
C) Sahip oldukları unvanlara erişmek için çok sayıda esere
imza atmışlardır.
Klasik Türk musikisine yönelik kabiliyetleri yüksek olan
You kişilerdir.
SVB/
EX Eserleri günümüzün müzik dağarcığının temel ögeleri
niteliğindedir.
ODNO
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
aya Cilik gerçek tadır. ran, an, akla 6 ve ur. Büyülü olanı emiş nırlarını üyülü 7 lu. şırdı. ker, di (29) 29 Msmail Dede ile Zekai Dede, birçok türde bestelemiş oldukları eserlerle klasik Türk musikisi repertuvarının zenginleşmesine katkıda bulunmuş ve günümüze kadar gelen bu repertuvarın alındığı ana kaynakların başında yer almış iki büyük musikişinastır. Klasik Türk musikisinde "Dede" unvanına sahip birçok kişi bulunduğu hâlde "Dede Efendi" lakabıyla anılan yegâne kişi XIX. yüzyılın ilk yarısına damgasını vuran Ismail Dede olmuş; Zekai Dede de "Hoca" unvanı ile anılan pek az kişiden biri olarak bu yüzyılın ikinci yarısına mührünü vurmuştur. Her iki Dede'nin musiki sanatındaki başarısında, mevcut yeteneklerinin yanı sıra. derinden bağlı oldukları Mevlevi tarikatının musiki anlayışı da önemli rol oynamıştır. İsmail Dede ile Zekai Dede'nin mevcudiyetleri, hemen her açıdan çökmeye yüz tutmuş ibe Osmanlı Devleti'nin, XIX. yüzyılda, musiki sahasında muhteşem bir zafere imza atmasına vesile olmuştur. Bu parçaya göre İsmail Dede ve Zekai Dede'nin bestelerini araştıran birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Bestelerinde bağlı oldukları tarikatın izlerine sıklıkla rastlanmaktadır. BY Yaşadıkları yüzyılda etkilerini güçlü bir şekilde hissettirmişlerdir. C) Sahip oldukları unvanlara erişmek için çok sayıda esere imza atmışlardır. Klasik Türk musikisine yönelik kabiliyetleri yüksek olan You kişilerdir. SVB/ EX Eserleri günümüzün müzik dağarcığının temel ögeleri niteliğindedir. ODNO
5.
I
1. Diyabet hastalarında su kaybının yaşamsal bir önem
taşıdığı doktorlar tarafından önemle vurgulanıyor.
II. Vücuttaki kan şekeri su kaybıyla birlikte daha da
yükseliyor ve bunun sonucunda hastalığın kontrolü
zorlaşıyor.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir
durumdan söz edilmektedir.
B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir
olumsuzluktan bahsedilmektedir.
1. cümledeki olgunun, insanları neden daha fazla
etkilediği açıklanmaktadır.
1. cümlede belirtilen olgunun bazı bireylerde
gerçekleşmediği örneklenmektedir.
1. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak
kanıtlandığı gösterilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. I 1. Diyabet hastalarında su kaybının yaşamsal bir önem taşıdığı doktorlar tarafından önemle vurgulanıyor. II. Vücuttaki kan şekeri su kaybıyla birlikte daha da yükseliyor ve bunun sonucunda hastalığın kontrolü zorlaşıyor. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir. B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. 1. cümledeki olgunun, insanları neden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. 1. cümlede belirtilen olgunun bazı bireylerde gerçekleşmediği örneklenmektedir. 1. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlandığı gösterilmektedir.
31. Gazeteci:
Psikolog:
Öfke; düşmanlık içeren düşünceler, fiziksel uyarıl-
ma ve uyumsuz davranışlarla karakterizedir. Örneğin
genellikle bir başkasının saygısız, alçaltıcı, tehlike
içeren, umursanmaz davranışlarına karşı hissedilen
duygu öfkedir.
Gazeteci:
(II)--
Psikolog:
- Öfke duygusunun etkisi altındaki bireyler, olayları ol-
duğundan daha kötü görme eğilimindedirler. Gerçek-
leri olduğu gibi görme yetileri adeta hasar görmüştür.
Bilişsel yeniden yapılandırma adı verilen teknik; işlev-
siz, yardımı olmayan olumsuz duyguların daha işlev-
sel olanlar ile yer değiştirmesine neden olur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
1. Öfke nedir, örneklerle açıklar mısınız?
N. Öfke duygusu, bakış açısını etkileyip değiştirir mi?
BÖfke sadece düşmanlık içeren düşüncelerle mi
örülüdür?
HÖfke insanları nasıl etkisi altına alabilir?
C) 1. Öfke durumlarında insanlar hangi davranışlarda
bulunur?
II. Öfke, insanların gerçeğe ulaşmasında bir engel
oluşturur mu?
D) I. Öfkenin hangi durumlarda ortaya çıktığını anlatır
mısınız?
II. Öfkelenen insanların psikolojisi hangi durumda-
dır?
E) I. insanlar neden ve nasıl öfkelenir?
II. Öfke durumunda beyin işlevini yitirir mi?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Gazeteci: Psikolog: Öfke; düşmanlık içeren düşünceler, fiziksel uyarıl- ma ve uyumsuz davranışlarla karakterizedir. Örneğin genellikle bir başkasının saygısız, alçaltıcı, tehlike içeren, umursanmaz davranışlarına karşı hissedilen duygu öfkedir. Gazeteci: (II)-- Psikolog: - Öfke duygusunun etkisi altındaki bireyler, olayları ol- duğundan daha kötü görme eğilimindedirler. Gerçek- leri olduğu gibi görme yetileri adeta hasar görmüştür. Bilişsel yeniden yapılandırma adı verilen teknik; işlev- siz, yardımı olmayan olumsuz duyguların daha işlev- sel olanlar ile yer değiştirmesine neden olur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? 1. Öfke nedir, örneklerle açıklar mısınız? N. Öfke duygusu, bakış açısını etkileyip değiştirir mi? BÖfke sadece düşmanlık içeren düşüncelerle mi örülüdür? HÖfke insanları nasıl etkisi altına alabilir? C) 1. Öfke durumlarında insanlar hangi davranışlarda bulunur? II. Öfke, insanların gerçeğe ulaşmasında bir engel oluşturur mu? D) I. Öfkenin hangi durumlarda ortaya çıktığını anlatır mısınız? II. Öfkelenen insanların psikolojisi hangi durumda- dır? E) I. insanlar neden ve nasıl öfkelenir? II. Öfke durumunda beyin işlevini yitirir mi?
B
CAP/TYT-4/Türkçe Testi
B
38, 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
1912 yılında Dergah dergisinde Ahmet Haşim'in Bir
Günün Sonunda Arzu adlı şiiri yayımlanır. Edebiyat
dünyasında büyük yankı uyandıran bu şiir, herkesçe
konuşulmaya başlanır şiir, simgeci bir anlayışın ka-
palilik özelliğini fazlasıyla hissettirmektedir. Anlattığı
her şeyi şair, bu şiirinde perde gerisinden vermiştir.
Bu şiirinin ardından Gol Saatleri adlı eseri yayımlanır.
Kitap bir yandan çok beğenilirken sahip olduğu kapa-
lilik özelliğinden ve yeni bir anlayışı temsil etmesinden
dolayı olumsuz eleştiriler de olmaktadır. 1926 yılında
ise usta şair, Piyale adlı eserini çıkartır. Sanatçı bu
dönemde düzyazı alanındaki başarısını da edebiyat
dünyasına göstermektedir. Paris izlenimlerini anlattı-
ğı ve İkdam gazetesinde yayımladığı yazılarını Bize
Göre adlı ile bastıran Ahmet Haşim, bir yandan da
Akşam ve Dergâh'ta çıkan yazılarını Gurebahane-i
Laklakan adıyla kitaplaştırır. Daha sonraki yıllarda
sağlık sorunları için gittiği Frankfurt'u anlatan eserini
Milliyet'te yayımlar. Bu yazılarını Frankfurt Seyahatna-
mesi adıyla kitaplaştırır. Kendisini "şairlerin en garibi"
olarak adlandırılan Ahmet Haşim 1933'te hayata veda
eder. Onun şiiri adeta bir tablo gibidir. Karamsarlık ve
yalnızlık onun için vazgeçilmez konulardır. Onun şii-
rinde ahenk büyük bir öneme sahiptir. Şair kimi zaman
söz konusu ahengi kelimeler ile yakalamaktadır. Divan
kültürünü de şiirinde kullanan Ahmet Haşim, farklı bir
şiir yaratarak birçok şairi etkilemiştir. Şiir dışında Ah-
met Haşim; gezi yazılarında, denemelerinde ve fıkra-
larında sade bir dil kullanmıştır.
CAP
B
39. Bu parçadan hareketle Ahmet Haşim ile ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Şiirlerinde kapalı anlatımı benimsediği
B) Yeniliğe açık bir şair olduğu
Farklı dergi ve gazetelerde eserlerini yayımladığı
D) Birden fazla türde eser verdiği
Bütün eserlerinde sade bir dil kullandığı
40.
39
ve
Sorular
Wocam
CAP/TYT-4
1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1)
lak Bilgini dersini yasal ola
toplam 25 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kad
40. Bu parçada geçen "perde gerisinden vermek" sözüy
le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anlattıklarını olduğundan farklı göstermek
B) Sanatlı ve süslü bir anlatımı benimsemek
Üstü kapalı bir şekilde anlatmak
DX Duygu ve düşüncelerini anlatmaktan kaçınmak
E) Samimi ve doğal anlatımdan uzaklaşmak
Haritadan
nin Bize
vaşan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B CAP/TYT-4/Türkçe Testi B 38, 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 1912 yılında Dergah dergisinde Ahmet Haşim'in Bir Günün Sonunda Arzu adlı şiiri yayımlanır. Edebiyat dünyasında büyük yankı uyandıran bu şiir, herkesçe konuşulmaya başlanır şiir, simgeci bir anlayışın ka- palilik özelliğini fazlasıyla hissettirmektedir. Anlattığı her şeyi şair, bu şiirinde perde gerisinden vermiştir. Bu şiirinin ardından Gol Saatleri adlı eseri yayımlanır. Kitap bir yandan çok beğenilirken sahip olduğu kapa- lilik özelliğinden ve yeni bir anlayışı temsil etmesinden dolayı olumsuz eleştiriler de olmaktadır. 1926 yılında ise usta şair, Piyale adlı eserini çıkartır. Sanatçı bu dönemde düzyazı alanındaki başarısını da edebiyat dünyasına göstermektedir. Paris izlenimlerini anlattı- ğı ve İkdam gazetesinde yayımladığı yazılarını Bize Göre adlı ile bastıran Ahmet Haşim, bir yandan da Akşam ve Dergâh'ta çıkan yazılarını Gurebahane-i Laklakan adıyla kitaplaştırır. Daha sonraki yıllarda sağlık sorunları için gittiği Frankfurt'u anlatan eserini Milliyet'te yayımlar. Bu yazılarını Frankfurt Seyahatna- mesi adıyla kitaplaştırır. Kendisini "şairlerin en garibi" olarak adlandırılan Ahmet Haşim 1933'te hayata veda eder. Onun şiiri adeta bir tablo gibidir. Karamsarlık ve yalnızlık onun için vazgeçilmez konulardır. Onun şii- rinde ahenk büyük bir öneme sahiptir. Şair kimi zaman söz konusu ahengi kelimeler ile yakalamaktadır. Divan kültürünü de şiirinde kullanan Ahmet Haşim, farklı bir şiir yaratarak birçok şairi etkilemiştir. Şiir dışında Ah- met Haşim; gezi yazılarında, denemelerinde ve fıkra- larında sade bir dil kullanmıştır. CAP B 39. Bu parçadan hareketle Ahmet Haşim ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Şiirlerinde kapalı anlatımı benimsediği B) Yeniliğe açık bir şair olduğu Farklı dergi ve gazetelerde eserlerini yayımladığı D) Birden fazla türde eser verdiği Bütün eserlerinde sade bir dil kullandığı 40. 39 ve Sorular Wocam CAP/TYT-4 1. Bu testte sırasıyla, Tarih (1) lak Bilgini dersini yasal ola toplam 25 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kad 40. Bu parçada geçen "perde gerisinden vermek" sözüy le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Anlattıklarını olduğundan farklı göstermek B) Sanatlı ve süslü bir anlatımı benimsemek Üstü kapalı bir şekilde anlatmak DX Duygu ve düşüncelerini anlatmaktan kaçınmak E) Samimi ve doğal anlatımdan uzaklaşmak Haritadan nin Bize vaşan
20. Fizik, kimya ve biyokimyada en temel işlemlerden olan
proton transfer tepkimeleri; suyun öziyonlaşması, asit-baz
nötralizasyon tepkimesi ve enzim katalizi gibi
reaksiyonlarda önemli bir anahtar görevi görür. Proton
transfer tepkimelerinde asidin protonu, bazın
ortaklaşmamış elektronu tarafından transfer edilir. Böylece
oluşan (+) ve (-) yüklerin bir araya gelerek oluşturdukları
tuzlara proton transfer tuzları denir. Proton transfer
tuzlarının, metal iyonları ile reaksiyona girerek
oluşturdukları metal kompleksleri iyonik bileşiklerdir.
Bu parçadan proton transfer tepkimeleriyle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Asit ve bazlarla tepkimeye girip çeşitli enzimler
oluşturmaktadır.
B) Oluşumu için proton transfer tuzları gerekmektedir.
C) Suda çözünebilme niteliği bulunmaktadır.
D) Aktifleşmesi zaman alan bir transfer tepkimesidir.
E) Bazı kimyevi oluşumlarda rol oynamaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. Fizik, kimya ve biyokimyada en temel işlemlerden olan proton transfer tepkimeleri; suyun öziyonlaşması, asit-baz nötralizasyon tepkimesi ve enzim katalizi gibi reaksiyonlarda önemli bir anahtar görevi görür. Proton transfer tepkimelerinde asidin protonu, bazın ortaklaşmamış elektronu tarafından transfer edilir. Böylece oluşan (+) ve (-) yüklerin bir araya gelerek oluşturdukları tuzlara proton transfer tuzları denir. Proton transfer tuzlarının, metal iyonları ile reaksiyona girerek oluşturdukları metal kompleksleri iyonik bileşiklerdir. Bu parçadan proton transfer tepkimeleriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Asit ve bazlarla tepkimeye girip çeşitli enzimler oluşturmaktadır. B) Oluşumu için proton transfer tuzları gerekmektedir. C) Suda çözünebilme niteliği bulunmaktadır. D) Aktifleşmesi zaman alan bir transfer tepkimesidir. E) Bazı kimyevi oluşumlarda rol oynamaktadır.
9.
A
Yanlış anlaşılmamalı, elde etmeyi, ele geçirmeyi,
kavramayı, sahip olmayı değil, bilakis mahrum ol-
duğumuzu/olacağımızı bile bile sevgilinin peşinden
koşmayı, bir ömür boyu hakikatine bile değil, sadece
hayaline kavuşmayı, tekmelenmeyi, itilip kakılmayı,
yerlerde sürünmeyi, hepsinden de ötesi sahip olmak-
tan vazgeçip hiç değilse yakınına düşmeyi, civarında
bulunmayı ister insan.
Aşağıdaki özdeyişlerden hangisi parçadaki dü-
şünceyle uyuşmaz?
A) Bağdat'ı almaya çalışmak Bağdat'ın kendinden
daha mı güzeldi ne! (IV. Murat)
Zaman denen ilaç, "özlem" söz konusu oldu-
ğunda işe yaramıyor. (Cemal Süreya)
Bazen insan öyle bir özlenir ki... Özlenen bilse,
yokluğundan utanır. (Aziz Nesin)
D) Görmeyince tükenseydi sevgiler, insanlar varlı-
ğı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhab-
bet duyar mıydı? (Mevlana)
B)
C)
E)
Ve o kadar gelmedin ki, senden daha çok haya-
lini sever oldum. (Abbas Khari)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. A Yanlış anlaşılmamalı, elde etmeyi, ele geçirmeyi, kavramayı, sahip olmayı değil, bilakis mahrum ol- duğumuzu/olacağımızı bile bile sevgilinin peşinden koşmayı, bir ömür boyu hakikatine bile değil, sadece hayaline kavuşmayı, tekmelenmeyi, itilip kakılmayı, yerlerde sürünmeyi, hepsinden de ötesi sahip olmak- tan vazgeçip hiç değilse yakınına düşmeyi, civarında bulunmayı ister insan. Aşağıdaki özdeyişlerden hangisi parçadaki dü- şünceyle uyuşmaz? A) Bağdat'ı almaya çalışmak Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne! (IV. Murat) Zaman denen ilaç, "özlem" söz konusu oldu- ğunda işe yaramıyor. (Cemal Süreya) Bazen insan öyle bir özlenir ki... Özlenen bilse, yokluğundan utanır. (Aziz Nesin) D) Görmeyince tükenseydi sevgiler, insanlar varlı- ğı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhab- bet duyar mıydı? (Mevlana) B) C) E) Ve o kadar gelmedin ki, senden daha çok haya- lini sever oldum. (Abbas Khari)
1.
1.
Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24)
(25 - 34)
Tarih-1
Coğrafya-1
(35-40) ile ilgili 40
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal B
Freud'un teorilerine karşı sergilediği eleştirel bakış son-
rası onunla yollarını ayırıp kendi fikir ve yargılarının peşin-
den giden, arketip (ilk örnek) denilen olgunun yaratıcısı,
bilinç, bilinçdışı ve rüyalar üzerine oldukça keskin ve net
tespitleri olan ve terapilerinde her insanın eşsiz olduğunu
söyleyen bir psikolog olan Carl Gustav Jung, bilincin sü-
rekli olmadığını söyler. "Bilinç kesiktir, kopuk kopuktur.
İnsan yaşamının bilinçli evreleri bir araya toplansa top-
lam sürenin ancak yarısına ya da üçte ikisine ulaşır, gerisi
bilinçaltı yaşamı oluşturur. Bu bilinçaltı yaşam, uykuda
geçirilen süre ile gündüzleri bilincimizin dışında kalan
saatlerdir. Aslında bilincin belirli bir düzeye ve yoğunlu-
ğa ulaştığı zaman, bilinçaltı zamana göre daha kısadır.
Gerçekte bilinçli olduğumuz çok az zaman vardır. Düş-
lerimizde ortaya çıkanlar bilincin önemsiz kırıntılarından
başka bir şey değildir, insan düş gördüğü zaman dilimin-
de bütünüyle edilgen bir hâldedir." der.
Bu parçada "bilinç"le ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
İnsan hayatının bilinçli evresinin, bilinçaltı evresine
göre daha kısa olduğuna ✓
Bİnsanın uykuda yaşadığı anın bilinç dışı bir zamanı
kapsadığına
Bilincin kayda değer görülmeyen izlerinin sadece
düşlerde ortaya çıktığına
Bilincin insan hayatında devamlı olmayıp belirli ara-
lıklarla yaşandığına
E) İnsanın rüya süresince aktif olamayıp bilinçsiz ve
pasif kaldığına
1
1
1
1
2.
B
B
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. 1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24) (25 - 34) Tarih-1 Coğrafya-1 (35-40) ile ilgili 40 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal B Freud'un teorilerine karşı sergilediği eleştirel bakış son- rası onunla yollarını ayırıp kendi fikir ve yargılarının peşin- den giden, arketip (ilk örnek) denilen olgunun yaratıcısı, bilinç, bilinçdışı ve rüyalar üzerine oldukça keskin ve net tespitleri olan ve terapilerinde her insanın eşsiz olduğunu söyleyen bir psikolog olan Carl Gustav Jung, bilincin sü- rekli olmadığını söyler. "Bilinç kesiktir, kopuk kopuktur. İnsan yaşamının bilinçli evreleri bir araya toplansa top- lam sürenin ancak yarısına ya da üçte ikisine ulaşır, gerisi bilinçaltı yaşamı oluşturur. Bu bilinçaltı yaşam, uykuda geçirilen süre ile gündüzleri bilincimizin dışında kalan saatlerdir. Aslında bilincin belirli bir düzeye ve yoğunlu- ğa ulaştığı zaman, bilinçaltı zamana göre daha kısadır. Gerçekte bilinçli olduğumuz çok az zaman vardır. Düş- lerimizde ortaya çıkanlar bilincin önemsiz kırıntılarından başka bir şey değildir, insan düş gördüğü zaman dilimin- de bütünüyle edilgen bir hâldedir." der. Bu parçada "bilinç"le ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? İnsan hayatının bilinçli evresinin, bilinçaltı evresine göre daha kısa olduğuna ✓ Bİnsanın uykuda yaşadığı anın bilinç dışı bir zamanı kapsadığına Bilincin kayda değer görülmeyen izlerinin sadece düşlerde ortaya çıktığına Bilincin insan hayatında devamlı olmayıp belirli ara- lıklarla yaşandığına E) İnsanın rüya süresince aktif olamayıp bilinçsiz ve pasif kaldığına 1 1 1 1 2. B B