Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![mesele
oktu.
rinde
7, bil-
rebilir
u 40
yeni
pek
tten
jile-
bu
ya
ar.
47
D) Kimi hakiki niteliklerden yoksun dergiler, baski
makyajlı görünümleriyle okuyucu bulmaya çalışır.
E) Başarılı bir dergi hazırlamanın ilk koşulu, toplumdaki insanlar
gibi düşünmeyi beceren bir yazar kadrosu oluşturmaktır.
11. Osmanlı Devleti'nde geleneksel Türk sanatları, Batı sanatı üzerin-
deki etkisini 18. yüzyılın ortalarına kadar sürdürdü. Ancak Batı kar-
şısındaki askerî ve siyasî üstünlük kaybedildikçe "Klasik Dönem"
som adı verilen bu parlak dönem, yerini Avrupa kaynaklı sanat akım-
larının hâkim olduğu "Batılılaşma Dönemi'ne bırakmaya başladı.
relin 19. yüzyıldan itibaren hızlanan Batılılaşma hareketlerinin sanatta
upun ortaya çıkardığı değişimin en somut örnekleri mimaride görüldü.
Osmanlı mimarisi, 19. yüzyılda barok, ampir ve eklektizm gibi
sanat akımlarının etkisiyle zengin bir üslup çeşitliliğine kavuştu.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur?
A) Osmanlı mimarisi, 19. yüzyılda hangi sanat akımlarının etkisin-
mio ninguna leghoss abspieq ua
de kalmıştır?
B) Batılı sanat anlayışı, Osmanlı Devleti'nde en çok hangi alanda
kendisini göstermiştir?ne iniesmesnysx sinsent ll
Osmanlı Devleti'nin Batı karşısında askerî ve siyasî üstünlüğü
kaybetmesi, nasıl bir sonuç doğurmuştur?id illM VI
D) Osmanlı Devleti'nde Batı sanatı, geleneksel Türk sanatlarına
hangi yüzyıldan itibaren üstün olmaya başlamıştır?
Ubrupob inhalipnsr nabrinsipunoa suamulo
E) Osmanlı Devleti'nin yetiştirmiş olduğu dünyaca meşhur
mimarlar, Batılı tarzdaki mimarî anlayışa ayak uydurabilmiş
midir?
Diğer sayfaya geçiniz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219072549478183-4723413.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelermesele
oktu.
rinde
7, bil-
rebilir
u 40
yeni
pek
tten
jile-
bu
ya
ar.
47
D) Kimi hakiki niteliklerden yoksun dergiler, baski
makyajlı görünümleriyle okuyucu bulmaya çalışır.
E) Başarılı bir dergi hazırlamanın ilk koşulu, toplumdaki insanlar
gibi düşünmeyi beceren bir yazar kadrosu oluşturmaktır.
11. Osmanlı Devleti'nde geleneksel Türk sanatları, Batı sanatı üzerin-
deki etkisini 18. yüzyılın ortalarına kadar sürdürdü. Ancak Batı kar-
şısındaki askerî ve siyasî üstünlük kaybedildikçe "Klasik Dönem"
som adı verilen bu parlak dönem, yerini Avrupa kaynaklı sanat akım-
larının hâkim olduğu "Batılılaşma Dönemi'ne bırakmaya başladı.
relin 19. yüzyıldan itibaren hızlanan Batılılaşma hareketlerinin sanatta
upun ortaya çıkardığı değişimin en somut örnekleri mimaride görüldü.
Osmanlı mimarisi, 19. yüzyılda barok, ampir ve eklektizm gibi
sanat akımlarının etkisiyle zengin bir üslup çeşitliliğine kavuştu.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur?
A) Osmanlı mimarisi, 19. yüzyılda hangi sanat akımlarının etkisin-
mio ninguna leghoss abspieq ua
de kalmıştır?
B) Batılı sanat anlayışı, Osmanlı Devleti'nde en çok hangi alanda
kendisini göstermiştir?ne iniesmesnysx sinsent ll
Osmanlı Devleti'nin Batı karşısında askerî ve siyasî üstünlüğü
kaybetmesi, nasıl bir sonuç doğurmuştur?id illM VI
D) Osmanlı Devleti'nde Batı sanatı, geleneksel Türk sanatlarına
hangi yüzyıldan itibaren üstün olmaya başlamıştır?
Ubrupob inhalipnsr nabrinsipunoa suamulo
E) Osmanlı Devleti'nin yetiştirmiş olduğu dünyaca meşhur
mimarlar, Batılı tarzdaki mimarî anlayışa ayak uydurabilmiş
midir?
Diğer sayfaya geçiniz.
![II)
er
ce
er
i,
n
k
al
T.
",
e
e
K
4.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) IV
B) V.
C) VI.
D) VII.
E) VIII.
5.-8. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
(1) Burdur'un batısında, Söğüt Dağı'yla Suludere
Yayladağ yükseltileri arasındaki kapalı havzada
oluşmuş tektonik bir göl. (II) Batısı fay hattı üzerinde
olduğu için kıyı çizgisi dardır ve birdenbire derinleşir;
güneyinde ve kuzeyinde alüvyonların oluşturduğu
delta ovaları var. (III) Kapı Burnu önlerinde 100 met-
reye kadar derinleşen göl, Türkiye'nin en derinlerin-
den biri. (IV) Yağışlar, mevsimlik ve sürekli akarsular
ve yer altı sularıyla beslenen gölde boşalım yalnız
buharlaşmayla oluyor. (V) Tuz, arsenik, sodyum sül-
fat ve klorür miktarı yüksek olduğundan besin mad-
deleri yönünden fakir sayılıyor. (VI) Bu yüzden gölde
su içi bitkileri pek yok. (VII) Deltacıklar kısmen saz-
larla kaplı. (VIII) Gölün kuzeyindeki dağların yüksek
kesimlerinde karaçam ormanları var. (IX) Bunun ha-
ricinde yer yer bozkır bitkileri ve İç Anadolu'ya özgü
meşe toplulukları hâkim. (X) Yine de neredeyse 300
bine yaklaşan kuş nüfusuyla önemli bir sulak alan.
(XI) Nesli tehlike altında olan ve 12 bin civarında
kaldığı düşünülen dikkuyruk ördeğinin bir zamanlar
%70'inin kışladığı bu alanda artık sayıları sadece bir-
kaç bin dikkuyruk ördeği var.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219071806676510-63547.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerII)
er
ce
er
i,
n
k
al
T.
",
e
e
K
4.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) IV
B) V.
C) VI.
D) VII.
E) VIII.
5.-8. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
(1) Burdur'un batısında, Söğüt Dağı'yla Suludere
Yayladağ yükseltileri arasındaki kapalı havzada
oluşmuş tektonik bir göl. (II) Batısı fay hattı üzerinde
olduğu için kıyı çizgisi dardır ve birdenbire derinleşir;
güneyinde ve kuzeyinde alüvyonların oluşturduğu
delta ovaları var. (III) Kapı Burnu önlerinde 100 met-
reye kadar derinleşen göl, Türkiye'nin en derinlerin-
den biri. (IV) Yağışlar, mevsimlik ve sürekli akarsular
ve yer altı sularıyla beslenen gölde boşalım yalnız
buharlaşmayla oluyor. (V) Tuz, arsenik, sodyum sül-
fat ve klorür miktarı yüksek olduğundan besin mad-
deleri yönünden fakir sayılıyor. (VI) Bu yüzden gölde
su içi bitkileri pek yok. (VII) Deltacıklar kısmen saz-
larla kaplı. (VIII) Gölün kuzeyindeki dağların yüksek
kesimlerinde karaçam ormanları var. (IX) Bunun ha-
ricinde yer yer bozkır bitkileri ve İç Anadolu'ya özgü
meşe toplulukları hâkim. (X) Yine de neredeyse 300
bine yaklaşan kuş nüfusuyla önemli bir sulak alan.
(XI) Nesli tehlike altında olan ve 12 bin civarında
kaldığı düşünülen dikkuyruk ördeğinin bir zamanlar
%70'inin kışladığı bu alanda artık sayıları sadece bir-
kaç bin dikkuyruk ördeği var.
![24 Bizim en önemli sorunumuz lise seviyesindeki gençle-
rimize "düşünmeyi öğretememek" sorunudur. lise
düzeyinde çözemediğimiz bir sorun, daha da artarak
üniversiteye aktarılmış oluyor.
1130
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Düşünmeyi öğrenmiş bir gençlik yetiştirmek bizi
güçlü kılıyor, bu yüzden
B) Gençlerimiz bugün, dünyadaki gelişmeleri yeterin-
ce takip edemiyor, çoğunlukla
e) Düşünmeyi öğretmek" bir ulus için modern tek-
nolojileri öğretmekten öncelikli değildir, oysa
D) Düşünmeyi öğrenmeden üniversite kapılarına yığı-
lanlara yer bulmakla da bu sorun çözülmüş olmu-
yor, aslında
E) Lise eğitim programları, öğrencilere pratik bilgileri
kazandırmada yetersiz kalıyor, çünkü](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219071650682950-1240807.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler24 Bizim en önemli sorunumuz lise seviyesindeki gençle-
rimize "düşünmeyi öğretememek" sorunudur. lise
düzeyinde çözemediğimiz bir sorun, daha da artarak
üniversiteye aktarılmış oluyor.
1130
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Düşünmeyi öğrenmiş bir gençlik yetiştirmek bizi
güçlü kılıyor, bu yüzden
B) Gençlerimiz bugün, dünyadaki gelişmeleri yeterin-
ce takip edemiyor, çoğunlukla
e) Düşünmeyi öğretmek" bir ulus için modern tek-
nolojileri öğretmekten öncelikli değildir, oysa
D) Düşünmeyi öğrenmeden üniversite kapılarına yığı-
lanlara yer bulmakla da bu sorun çözülmüş olmu-
yor, aslında
E) Lise eğitim programları, öğrencilere pratik bilgileri
kazandırmada yetersiz kalıyor, çünkü
![sosyolojik
çalışma sahasına girmiş olurlar.
liklerinden sosyologların
32. Derdi olan insanlarla yaşayınca dert sahibi oluyor insan.
un Üniversite yıllarında çok dertli insan tanıdım. Çevremde çok
"Dava Delisi Kerim'ler vardı. Onlara dair çok okumalar
yaptım. O okumalar taşırdı tabii ki bardağı. Bir yol bulup
ben de bir şey söylemeliydim. İfade etmeliydim kendimi. Bu
yolun şiir olduğuna inandım. Şiire başlamam ve ilk şiirlerimi
yayımlamam da o yıllarda oldu. 90'lı yılların başıydı.
"Palandöken", "Kırağı" gibi dergilerde yayımlandı ilk
şiirlerim. 2000'e kadar sürdü bu durum. Sonra "dünyaya
doğru yürümek için bilinçli olarak geri çekildim şiirden.
Çünkü söz hitama erdi diye düşünmeye başlamıştım. Bu
çekiliş dokuz yıl sürdü. Bu zaman zarfında çok misra
kovduğumu hatırlıyorum. Sonra yenildim işte. Döndüm geri.
Demek ki söz hitama ermemiş. Birikenleri, biriktirdiklerimi,
dünyayı, karşı dünyalanı, kaşıyıp duruyorum o günden beri.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Şiir yazmaya ne zaman başladınız?
B) Bir dönem şiire niçin ara verdiniz?
Şiiri bıraktıktan sonra niçin tekrar şiire döndünüz?
Dilk şiirleriniz hangi dergilerde yayımlandı?
5 Okuduklarınızın şiirleriniz üzerinde etkisi oldu mu?
TÜRKÇEMETRE
tonguç KAMPÜS
14](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219073010847357-382237.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelersosyolojik
çalışma sahasına girmiş olurlar.
liklerinden sosyologların
32. Derdi olan insanlarla yaşayınca dert sahibi oluyor insan.
un Üniversite yıllarında çok dertli insan tanıdım. Çevremde çok
"Dava Delisi Kerim'ler vardı. Onlara dair çok okumalar
yaptım. O okumalar taşırdı tabii ki bardağı. Bir yol bulup
ben de bir şey söylemeliydim. İfade etmeliydim kendimi. Bu
yolun şiir olduğuna inandım. Şiire başlamam ve ilk şiirlerimi
yayımlamam da o yıllarda oldu. 90'lı yılların başıydı.
"Palandöken", "Kırağı" gibi dergilerde yayımlandı ilk
şiirlerim. 2000'e kadar sürdü bu durum. Sonra "dünyaya
doğru yürümek için bilinçli olarak geri çekildim şiirden.
Çünkü söz hitama erdi diye düşünmeye başlamıştım. Bu
çekiliş dokuz yıl sürdü. Bu zaman zarfında çok misra
kovduğumu hatırlıyorum. Sonra yenildim işte. Döndüm geri.
Demek ki söz hitama ermemiş. Birikenleri, biriktirdiklerimi,
dünyayı, karşı dünyalanı, kaşıyıp duruyorum o günden beri.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Şiir yazmaya ne zaman başladınız?
B) Bir dönem şiire niçin ara verdiniz?
Şiiri bıraktıktan sonra niçin tekrar şiire döndünüz?
Dilk şiirleriniz hangi dergilerde yayımlandı?
5 Okuduklarınızın şiirleriniz üzerinde etkisi oldu mu?
TÜRKÇEMETRE
tonguç KAMPÜS
14
![30. 1. Fakat bu uyarıcının büyütülmesi, eğitilmesi, gelişti-
rilmesi ve organize edilmesi gerekmektedir.
II. Müziğin bu etkisinin sağlıklı bireylerde olduğu gibi
zihinsel veya farklı bir açıdan sorunlar yaşayan bi-
reylerde de olduğu belirtilmiştir.
III. Antik Çağ'dan itibaren birçok bilim insanı, müziğin
hem zihinsel ve fiziksel gelişimde hem eğitimde
hem de tedavi alanında etkili olduğunu vurgula-
mışlardır.
E
IV. Her çocuğun içinde işittiği bir müziğe fiziksel olarak
cevap vermek için bir uyarıcı vardır.
V. Uyarıcının bu şekilde kullanılır hâle gelmesi, çocu-
ğun bedeninde olduğu kadar zihninde de önemli bir
eğitimsel etkiye sahiptir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218221628428371-3789486.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler30. 1. Fakat bu uyarıcının büyütülmesi, eğitilmesi, gelişti-
rilmesi ve organize edilmesi gerekmektedir.
II. Müziğin bu etkisinin sağlıklı bireylerde olduğu gibi
zihinsel veya farklı bir açıdan sorunlar yaşayan bi-
reylerde de olduğu belirtilmiştir.
III. Antik Çağ'dan itibaren birçok bilim insanı, müziğin
hem zihinsel ve fiziksel gelişimde hem eğitimde
hem de tedavi alanında etkili olduğunu vurgula-
mışlardır.
E
IV. Her çocuğun içinde işittiği bir müziğe fiziksel olarak
cevap vermek için bir uyarıcı vardır.
V. Uyarıcının bu şekilde kullanılır hâle gelmesi, çocu-
ğun bedeninde olduğu kadar zihninde de önemli bir
eğitimsel etkiye sahiptir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
![Ai
7. Sinemayla tiyatronun toplum üzerindeki etki-
leri romana göre daha kısa sürelidir/Roman,
toplumdaki düşünce farklılıklarına rağmen,
toplumun önemli bir kesiminde yaygın bir et-
kiye sahiptir Sinemada işlenen bir olay, kısa
sürede unutulup gider ama aynı olay, roman-
da işlenirse çağlar boyu hafızalarda kalır. Bir-
çok olay sinemaya, tiyatroya taşınmayabilir
fakat hiçbir olay romandan, romancılardan
yakasını kurtaramaz. Romancı hangi olayı is-
terse onu işler. Bunu da kendi bakış açısıyla,
kimsenin etkisi altında kalmadan yapar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine de-
ğinilmemiştir?
A) Romanın, toplumun tamamında bir etkin-
Hiği olduğuna
B) Romanın, tiyatro ve sinemadan daha
uzun ömürlü olduğuna
Romanda işlenen olayların kolay kolay Y
unutulmayacağına
D) Romancının ele alacağı olay konusunda
he's sınırlandırılamayacağına
seti
w
E) Romancinin ele aldığı olayı özgün ve öz-
gürce işleyebileceğine
1
YAYIZ
N](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219063508620511-2854863.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerAi
7. Sinemayla tiyatronun toplum üzerindeki etki-
leri romana göre daha kısa sürelidir/Roman,
toplumdaki düşünce farklılıklarına rağmen,
toplumun önemli bir kesiminde yaygın bir et-
kiye sahiptir Sinemada işlenen bir olay, kısa
sürede unutulup gider ama aynı olay, roman-
da işlenirse çağlar boyu hafızalarda kalır. Bir-
çok olay sinemaya, tiyatroya taşınmayabilir
fakat hiçbir olay romandan, romancılardan
yakasını kurtaramaz. Romancı hangi olayı is-
terse onu işler. Bunu da kendi bakış açısıyla,
kimsenin etkisi altında kalmadan yapar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine de-
ğinilmemiştir?
A) Romanın, toplumun tamamında bir etkin-
Hiği olduğuna
B) Romanın, tiyatro ve sinemadan daha
uzun ömürlü olduğuna
Romanda işlenen olayların kolay kolay Y
unutulmayacağına
D) Romancının ele alacağı olay konusunda
he's sınırlandırılamayacağına
seti
w
E) Romancinin ele aldığı olayı özgün ve öz-
gürce işleyebileceğine
1
YAYIZ
N
![5. (1) Sergide ülkemizin çeşitli dönemlerinde kültürümüzü
etkilemiş, sosyal alışkanlıklarımızı yönlendiren, kısaca
toplumsal hayatımıza etki eden onlarca yüz görüyoruz.
(11) Eserlerini bilip yüzlerini hiç görmediklerimiz, yeni
tanıyıp hayran olduklarımız, eskiden beri áşık
olduklarımız, perde arkasındakiler, her daim hayatın
içindekiler... (III) Hepsi, Türkiye'nin bu en büyük fotoğraf
albümünde bir araya geldi. (IV) Toplumsal belleği de
başarıyla temsil eden bu görkemli albüm, sergiyi ziyaret
edenlerin üzerinde derin bir etki bırakmıştır. (V) YI
sonuna kadar sürecek olan bu serginin farklı ülkelerde
de açılması planlanmaktadır.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219060210374542-4344169.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5. (1) Sergide ülkemizin çeşitli dönemlerinde kültürümüzü
etkilemiş, sosyal alışkanlıklarımızı yönlendiren, kısaca
toplumsal hayatımıza etki eden onlarca yüz görüyoruz.
(11) Eserlerini bilip yüzlerini hiç görmediklerimiz, yeni
tanıyıp hayran olduklarımız, eskiden beri áşık
olduklarımız, perde arkasındakiler, her daim hayatın
içindekiler... (III) Hepsi, Türkiye'nin bu en büyük fotoğraf
albümünde bir araya geldi. (IV) Toplumsal belleği de
başarıyla temsil eden bu görkemli albüm, sergiyi ziyaret
edenlerin üzerinde derin bir etki bırakmıştır. (V) YI
sonuna kadar sürecek olan bu serginin farklı ülkelerde
de açılması planlanmaktadır.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
![30. Aşağıdaki parçalardan hangisi Bir sanatçı
öncelikle topluma karşı sorumlu olduğunu bilir
ve bunu eserlerine yansıtır." düşüncesine uzak
düşmektedir?
1929 yılında yaşanan Büyük Buhran yaklaşık on
yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri başta olmak
üzere bütün dünyayı etkilemiştir. Büyük Buhran,
Amerikalı yazar John Steinbeck'in Gazap Üzümleri
romanına da konu olmuştur.
B Tarık Buğra, millî mücadelenin toplum
hafızasındaki etkisini farklı bakış açısıyla yansıtır.
Yazar, İmparatorluğun yıkıma sürüklenen
durumuna karşı geleceğini önceleyen insanı,
başkişi Küçük Ağa'nın şahsında anlatır.
Nazan Bekiroğlu'nun Nar Ağacı, Balkan Savaşları
vel Dünya Savaşı yıllarında yaşanan bireysel ve
<toplumsal sıkıntıları işleyen bir romandır. Savaşlar,
cepheler, mağlubiyetler, sürgünlerin olduğu acılı
dönemin gölgesi onun romanında yer edinmiştir.
Özellikle dönem değerlendirmesi niteliğindeki
romanlar, tarihi ve kültürü anlamada anahtar rol
oynamaktadır. Peyami Safa'nın Fatih-Harbiye adlı
romanı böylesi bir eserdir.
Bir Bilim Adamının Romanı, Oğuz Atay'ın yapıtları
arasında farklı bir yere sahiptir. Bu eserde
Atay, Mustafa İnan'ın hocalığından hareketle
bir bilim adamının taşıması gereken özellikleri
belirtmektedir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230219055439541576-5384065.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler30. Aşağıdaki parçalardan hangisi Bir sanatçı
öncelikle topluma karşı sorumlu olduğunu bilir
ve bunu eserlerine yansıtır." düşüncesine uzak
düşmektedir?
1929 yılında yaşanan Büyük Buhran yaklaşık on
yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri başta olmak
üzere bütün dünyayı etkilemiştir. Büyük Buhran,
Amerikalı yazar John Steinbeck'in Gazap Üzümleri
romanına da konu olmuştur.
B Tarık Buğra, millî mücadelenin toplum
hafızasındaki etkisini farklı bakış açısıyla yansıtır.
Yazar, İmparatorluğun yıkıma sürüklenen
durumuna karşı geleceğini önceleyen insanı,
başkişi Küçük Ağa'nın şahsında anlatır.
Nazan Bekiroğlu'nun Nar Ağacı, Balkan Savaşları
vel Dünya Savaşı yıllarında yaşanan bireysel ve
<toplumsal sıkıntıları işleyen bir romandır. Savaşlar,
cepheler, mağlubiyetler, sürgünlerin olduğu acılı
dönemin gölgesi onun romanında yer edinmiştir.
Özellikle dönem değerlendirmesi niteliğindeki
romanlar, tarihi ve kültürü anlamada anahtar rol
oynamaktadır. Peyami Safa'nın Fatih-Harbiye adlı
romanı böylesi bir eserdir.
Bir Bilim Adamının Romanı, Oğuz Atay'ın yapıtları
arasında farklı bir yere sahiptir. Bu eserde
Atay, Mustafa İnan'ın hocalığından hareketle
bir bilim adamının taşıması gereken özellikleri
belirtmektedir.
![yapıya
edi ve
an in-
utlaka
baları
luyor.
oşuna
1. Bi-
epleri
rtebe
çalı-
rum
7
32. 1970'lerde dünyaya gelmiş çocuklarda en çok görülen
isimlerden biri Murat'tır. İlkokulda sınıfımızda altı arka-
daşımın adı Murat'tı, ortaokulda dört, lisede üç arkada-
şımla adaştık. Murat isminin o tarihlerde çok sık olması
Cüneyt Arkın'ın "Kara Murat" filmlerinden ve Kara Murat
çizgi romanından kaynaklanıyor olsa gerek. Şüphe yok
ki kelimelerin olduğu gibi isimlerin de enerjileri var ve
bir ömür aynı isimle çağrılan kişi o ismin enerjisi içine
girmektedir. Bir ömür "Mülayim" diye seslenilen kişinin
çok sert bir karaktere sahip olması zor görünüyor. Keli-
melerin ruhunu anlamak için atalarımızın şu sözünü ha-
tırlamamız gerekir: "Bir kişiye kırk gün deli derseniz deli,
veli derseniz veli olur."
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İsim verirken popüler kültürün takip edilmesi gerek-
mektedir.
B) İnsan, ismiyle etkileşim içinde bulunmaktadır.
C) Tarihî isimler diğerlerine göre daha çok tercih edile-
cektir.
D) Sert karakterli insanların isimleri de serttir.
E) İnsana verilen değer, ismiyle hitap edilmesinden
geçer.
Diğer sayfaya geçiniz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218231852948903-2511358.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleryapıya
edi ve
an in-
utlaka
baları
luyor.
oşuna
1. Bi-
epleri
rtebe
çalı-
rum
7
32. 1970'lerde dünyaya gelmiş çocuklarda en çok görülen
isimlerden biri Murat'tır. İlkokulda sınıfımızda altı arka-
daşımın adı Murat'tı, ortaokulda dört, lisede üç arkada-
şımla adaştık. Murat isminin o tarihlerde çok sık olması
Cüneyt Arkın'ın "Kara Murat" filmlerinden ve Kara Murat
çizgi romanından kaynaklanıyor olsa gerek. Şüphe yok
ki kelimelerin olduğu gibi isimlerin de enerjileri var ve
bir ömür aynı isimle çağrılan kişi o ismin enerjisi içine
girmektedir. Bir ömür "Mülayim" diye seslenilen kişinin
çok sert bir karaktere sahip olması zor görünüyor. Keli-
melerin ruhunu anlamak için atalarımızın şu sözünü ha-
tırlamamız gerekir: "Bir kişiye kırk gün deli derseniz deli,
veli derseniz veli olur."
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İsim verirken popüler kültürün takip edilmesi gerek-
mektedir.
B) İnsan, ismiyle etkileşim içinde bulunmaktadır.
C) Tarihî isimler diğerlerine göre daha çok tercih edile-
cektir.
D) Sert karakterli insanların isimleri de serttir.
E) İnsana verilen değer, ismiyle hitap edilmesinden
geçer.
Diğer sayfaya geçiniz.
![27. Yaşadığı asrin, adı ve eseri bilinen ilk kadın şairi olan
Zeyneb Hatun, 15. yy.da yaşamıştır. Fatih Sultan Meh-
met adına bir Divan da tertip ettiği Latîfî'nin tezkirele-
rinden bilinse de bu divanı hâlâ bulunamamıştır. Nihad
Sami Banarlı'nın Türk Edebiyatı Tarihi kitabında hakkın-
da sınırlı bilgilere erişebildiğimiz Zeyneb Hatun'un; asıl
isminin Zeynünnisa olduğu, Kastamonu ya da Amasyalı
bir aileye mensup bir kadı kızı olduğu, babası tarafından
evde eğitim verildiği, Arapça ve Farsçaya hâkim olduğu,
musiki ile ilgilendiği bilinmektedir. Fakat ismini edebiyat
tarihine geçiren en büyük özelliği ise divan edebiyatının
ilk kadın şairi olması ve kendi döneminin karakteristiğine
karşın var olma cesareti göstermesidir belki de.
Bu parçada Zeyneb Hatun'la ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Müzikle ilgilenen eğitimli biri olduğu
B) Divan şiirinin öncü kadın kişiliklerinden biri olduğu
C) Hayatı hakkında yeterli bilgiler bulunmadığı
D) Dönemin fikir akımlarını benimsediği
E) Hakkında başka eserlerden bilgi alındığı](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218231640269401-2511358.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler27. Yaşadığı asrin, adı ve eseri bilinen ilk kadın şairi olan
Zeyneb Hatun, 15. yy.da yaşamıştır. Fatih Sultan Meh-
met adına bir Divan da tertip ettiği Latîfî'nin tezkirele-
rinden bilinse de bu divanı hâlâ bulunamamıştır. Nihad
Sami Banarlı'nın Türk Edebiyatı Tarihi kitabında hakkın-
da sınırlı bilgilere erişebildiğimiz Zeyneb Hatun'un; asıl
isminin Zeynünnisa olduğu, Kastamonu ya da Amasyalı
bir aileye mensup bir kadı kızı olduğu, babası tarafından
evde eğitim verildiği, Arapça ve Farsçaya hâkim olduğu,
musiki ile ilgilendiği bilinmektedir. Fakat ismini edebiyat
tarihine geçiren en büyük özelliği ise divan edebiyatının
ilk kadın şairi olması ve kendi döneminin karakteristiğine
karşın var olma cesareti göstermesidir belki de.
Bu parçada Zeyneb Hatun'la ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Müzikle ilgilenen eğitimli biri olduğu
B) Divan şiirinin öncü kadın kişiliklerinden biri olduğu
C) Hayatı hakkında yeterli bilgiler bulunmadığı
D) Dönemin fikir akımlarını benimsediği
E) Hakkında başka eserlerden bilgi alındığı
![Türkçe
25. Geleneksel sanatlarımızdan biri olan minyatür, Os-
manlıda bir saray sanatı olarak karşımıza çıkar. Yazma
eserlerde konunun daha iyi anlaşılması için icra edilen
bir kitap sanatıdır. Başka bir ifade ile matbaanin icadın-
dan önce yazma eserlerin metinlerini açıklamak üzere
ışık, gölge ve derinliği dikkate almadan yapılan renkli ve
küçük resimli süsleme sanatıdır. Konu olarak; padişah-
ların hayatını, savaşları, seferleri, törenleri, av sahne-
lerini, geçit törenlerini, şehzadelerin sünnet törenlerini
anlatan sanattır. Bir saray sanatı olduğu için padişah
ve saray etrafında şekillenir. Kendine has üslubu var-
dır. Perspektiften arınmış, ışık ve gölgeden yoksundur.
Minyatür sanatı da her sanat dalı gibi zamanla değişime
uğramıştır. Günümüzde hem geleneksel tarzda hem de
modern yorumlarla devam ettirilmektedir.
Bu parçada minyatür sanatıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Köklü bir geçmişi olduğuna
B) Görsellikle ilgili bir sanat olduğuna
C) Üst zümre çevresinde şekillendiğine
D) Zamanla yeni biçimler geliştirildiğine
E) Ressamlar tarafından icra edildiğine
26. Müzik zevkinin zekâ ile bağlantısı olabileceği fikri son
27](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218231614754636-2511358.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTürkçe
25. Geleneksel sanatlarımızdan biri olan minyatür, Os-
manlıda bir saray sanatı olarak karşımıza çıkar. Yazma
eserlerde konunun daha iyi anlaşılması için icra edilen
bir kitap sanatıdır. Başka bir ifade ile matbaanin icadın-
dan önce yazma eserlerin metinlerini açıklamak üzere
ışık, gölge ve derinliği dikkate almadan yapılan renkli ve
küçük resimli süsleme sanatıdır. Konu olarak; padişah-
ların hayatını, savaşları, seferleri, törenleri, av sahne-
lerini, geçit törenlerini, şehzadelerin sünnet törenlerini
anlatan sanattır. Bir saray sanatı olduğu için padişah
ve saray etrafında şekillenir. Kendine has üslubu var-
dır. Perspektiften arınmış, ışık ve gölgeden yoksundur.
Minyatür sanatı da her sanat dalı gibi zamanla değişime
uğramıştır. Günümüzde hem geleneksel tarzda hem de
modern yorumlarla devam ettirilmektedir.
Bu parçada minyatür sanatıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Köklü bir geçmişi olduğuna
B) Görsellikle ilgili bir sanat olduğuna
C) Üst zümre çevresinde şekillendiğine
D) Zamanla yeni biçimler geliştirildiğine
E) Ressamlar tarafından icra edildiğine
26. Müzik zevkinin zekâ ile bağlantısı olabileceği fikri son
27
![24. Her yazı biçimi kendisidir, hiçbiri öbürünün yerine ge-
çemez. Söz gelimi, şiir müziği gereksiz kılamaz; bilim,
felsefeyi alaşağı edemez. Nitekim bunca ateşle bağrıma
bastığım deneme ile öbür yazı alanlarını ortadan kal-
dırmaya yeltenme gibi bir saplantım yok, hiç olmadı da.
Deneme benim vatanım derken, öbür vatanları silip sü-
pürme bağnazlığına düşmeyi, başta kendim, kimselere
yakıştıramam doğrusu.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyle
aynı doğrultudadır?
A) Edebî türler, bir bütün oluşturduğu oranda başarılıdır.
B) Aynı anlatım imkânları edebî eserleri zenginleştir-
mektedir.
C) Öğretici metinlerin diğer metin türlerinden daha fay-
dalı olduğunu söyleyebilirim.
D) Her edebî eser farklıdır ve bir diğeri kadar değerlidir.
E) Bir sanatçı bir türe yönelmeli ve o türü benimseyip
yoluna devam etmelidir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218231345979738-2511358.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler24. Her yazı biçimi kendisidir, hiçbiri öbürünün yerine ge-
çemez. Söz gelimi, şiir müziği gereksiz kılamaz; bilim,
felsefeyi alaşağı edemez. Nitekim bunca ateşle bağrıma
bastığım deneme ile öbür yazı alanlarını ortadan kal-
dırmaya yeltenme gibi bir saplantım yok, hiç olmadı da.
Deneme benim vatanım derken, öbür vatanları silip sü-
pürme bağnazlığına düşmeyi, başta kendim, kimselere
yakıştıramam doğrusu.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyle
aynı doğrultudadır?
A) Edebî türler, bir bütün oluşturduğu oranda başarılıdır.
B) Aynı anlatım imkânları edebî eserleri zenginleştir-
mektedir.
C) Öğretici metinlerin diğer metin türlerinden daha fay-
dalı olduğunu söyleyebilirim.
D) Her edebî eser farklıdır ve bir diğeri kadar değerlidir.
E) Bir sanatçı bir türe yönelmeli ve o türü benimseyip
yoluna devam etmelidir.
![17.
-
- Sana paha biçilmez bir teklifim var.
- Özgürlüğüm mü?
- Hayır, özgürlüğün senden alınabilir. Ben sana bilgi
vadediyorum.
Bu parçada bilginin vurgulanan yönü aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Bireysel bir çaba ile elde edildiği
B) Kalıcı bir kazanım olduğu
C) Birinin yardımıyla kazanıldığı
D) Önceki öğrenmelerle ilgili olduğu
E) İnsana özgü bir nitelik olduğu](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218231018377684-2511358.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler17.
-
- Sana paha biçilmez bir teklifim var.
- Özgürlüğüm mü?
- Hayır, özgürlüğün senden alınabilir. Ben sana bilgi
vadediyorum.
Bu parçada bilginin vurgulanan yönü aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Bireysel bir çaba ile elde edildiği
B) Kalıcı bir kazanım olduğu
C) Birinin yardımıyla kazanıldığı
D) Önceki öğrenmelerle ilgili olduğu
E) İnsana özgü bir nitelik olduğu
![AYT
* Et
Onuther
18 (31
H
14)=
TÜRK DİLİ VE EDEBİY
SOSYAL BİLİMLER-1
5. Halk şiiri, edebiyatımızda yıllardan beri değerini korur. Ondan
bıkmadılar bir türlü. Divan şairlerine, Fecriâticilere laf söyle-
yebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama âşıklara laf söyleyemezsiniz.
Neden? Halk şairlerinin şiirleri samimiymiş, onların sazında
şiirin kaynağı varmış. Genç şairler de âşık gibi şiir söylemeye
başladı mı büyük şair olarak kabul edilir. Kimseyi eleştirmiyo-
rum, hepimiz gençliğimizde o sevdaya tutulduk. İlk eleştiriyi bu
sevdaya tutulmayan_atsın.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A Birçok ünlü şairin halk edebiyatından beslendiğine
B Halk şiirinin edebiyat dünyasında her zaman önemli oldu-
guna
C) Büyük şair olabilmenin koşulunun halk şairi olmaktan geç-
tiğine inanıldığına
Halk şiirinin samimi bir anlatımının olduğuna
Halk şiirinin eleştirilmesinin hoş karşılanmadığına
7.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218131601818785-2329647.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerAYT
* Et
Onuther
18 (31
H
14)=
TÜRK DİLİ VE EDEBİY
SOSYAL BİLİMLER-1
5. Halk şiiri, edebiyatımızda yıllardan beri değerini korur. Ondan
bıkmadılar bir türlü. Divan şairlerine, Fecriâticilere laf söyle-
yebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama âşıklara laf söyleyemezsiniz.
Neden? Halk şairlerinin şiirleri samimiymiş, onların sazında
şiirin kaynağı varmış. Genç şairler de âşık gibi şiir söylemeye
başladı mı büyük şair olarak kabul edilir. Kimseyi eleştirmiyo-
rum, hepimiz gençliğimizde o sevdaya tutulduk. İlk eleştiriyi bu
sevdaya tutulmayan_atsın.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A Birçok ünlü şairin halk edebiyatından beslendiğine
B Halk şiirinin edebiyat dünyasında her zaman önemli oldu-
guna
C) Büyük şair olabilmenin koşulunun halk şairi olmaktan geç-
tiğine inanıldığına
Halk şiirinin samimi bir anlatımının olduğuna
Halk şiirinin eleştirilmesinin hoş karşılanmadığına
7.
![6. Tüm olumsuzlukları birden değiştirmeye çalışmayın. Var olan
sorunları teker teker ele almaya çalışın. Ya da büyük bir sorunu
tümden çözmek için çaba harcamayın. Örneğin, yıl sonunda
tiyatro oyununa çıkmak için korkuyorsanız, sahne korkunuz
ön plana çıktıysa önce samimi arkadaş ortamında repliklerinizi
canlandırmaya çalışın. Küçük başarılar sizi mutlu edecek, daha
büyük başarılar için bir basamak olacak bu küçük başarılar.
Bu parçayı özetleyecek cümle aşağıdakilerin hangisidir?
A) Büyük hedefler almaktan korkmayın, risk cesareti gerektirir.
Önce hayal edin, sonra gerçekleştirmeye başlayın.
Hedefleri büyük tutmak, hayalleri canlı tutar.
D) Ailan küçük adımlar, atılacak büyük adımların garantisidir.
Önce çevrenizi geliştirin sonra dünyayı değiştirin.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218125910192383-2329647.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6. Tüm olumsuzlukları birden değiştirmeye çalışmayın. Var olan
sorunları teker teker ele almaya çalışın. Ya da büyük bir sorunu
tümden çözmek için çaba harcamayın. Örneğin, yıl sonunda
tiyatro oyununa çıkmak için korkuyorsanız, sahne korkunuz
ön plana çıktıysa önce samimi arkadaş ortamında repliklerinizi
canlandırmaya çalışın. Küçük başarılar sizi mutlu edecek, daha
büyük başarılar için bir basamak olacak bu küçük başarılar.
Bu parçayı özetleyecek cümle aşağıdakilerin hangisidir?
A) Büyük hedefler almaktan korkmayın, risk cesareti gerektirir.
Önce hayal edin, sonra gerçekleştirmeye başlayın.
Hedefleri büyük tutmak, hayalleri canlı tutar.
D) Ailan küçük adımlar, atılacak büyük adımların garantisidir.
Önce çevrenizi geliştirin sonra dünyayı değiştirin.
![TÜRKÇE TESTİ
ilk uygarlık ol-
eski evcil kedi,
unmuştur. Ev-
areler olduğu,
Eski Mısır'da
ve kedi öldür-
mektedir. Orta
kle bağlantılı
y Amerika'nın
işareti olarak
onların şans
yıkanmaktan
tek kedi türü
olan kediler,
alanarak te-
saati uyuya-
aşına kadar
şağıdakiler-
evcilleştiril-
tilmiş, kimi A
eştirilmiştir. Y
5 gibi kabul N
luyla evcil-
arak geçi
30. Aşağıdaki parçalardan hangisi, "Çocuklar için ya-
zılmış fabllarda, masallarda çocuklara ders verme-
nin, onları iyilerden yana yönlendirmenin, kötülere
karşı uyanık olmalarını sağlama amacı gütmenin
mantığını anlarım ama büyükler için yazılmış öykü
ve romanlarda yazarın çocuk terbiyecisi gibi kalem
oynatmasını romanın ve öykünün varoluş mantığına
aykırı bulurum." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Ahmet Mithat'ın umurunda değildir edebiyatın
kuralları. Onun tek derdi, okuma işini aydınların
tekelinden kurtarmak, okuru hem entelektüel
hem de ahlaki açıdan geliştirmektir. O yüzden
de romanı da öyküsü de sanatın tartısında hafif
çeker.
B) Balzac, bir soyludur. Fransa'da kendi sınıfının
çöküşüne, burjuvalar ve işçilerden oluşan yeni
bir toplumun yaşama damgasını vurduğu dö-
neme rastlar yazarlığı. Öyle büyük sanatçıdır ki
sınıfının çöküşüne içten içe ağlarken yapıtlarına
tek bir gözyaşı bile damlamaz. O yüzden muhte-
şemdir işte onun yapıtları..
C) Edebiyat sözcüğünün "edeb" kökünden geldiğin-
den hareketle Tanzimat sanatelları, edebiyata
estetikten önce etik sınırlar çizmişlerdir. En rea-
listinde bile bu kaygı, en azından "kültürel değer-
lere ters düşmeme" kaygısı ile gerçek öykü ve
roman öteleniyordu.
D) Edebiyatın işi iyi insan yetiştirmek değildir, okura
kendini iyi hissettirmektir. İki iyi arasındaki fark
edebiyat ile pedagoji arasındaki farktır. Roman,
öykü, tiyatro düşündürmek ister mi? İster. Ama
yazar kimseye şu yoldan gidin, şu yoldan gitme-
yin demez.
E) Toplumda bir sürü kötülük, pislik varken sanatçı
bunları görmesin, görse de göstermesin diyen-
ler, nasıl ikiyüzlü insanlardır! Sanatçı olmadıkları
sürece onları anlayabiliyorum ama gerçek sa-
natçı neyi, nasıl görüyorsa öyle yansıtır. Ahlak
polisi ise asla değildir sanatçı!..](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230218213708160271-4705521.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTÜRKÇE TESTİ
ilk uygarlık ol-
eski evcil kedi,
unmuştur. Ev-
areler olduğu,
Eski Mısır'da
ve kedi öldür-
mektedir. Orta
kle bağlantılı
y Amerika'nın
işareti olarak
onların şans
yıkanmaktan
tek kedi türü
olan kediler,
alanarak te-
saati uyuya-
aşına kadar
şağıdakiler-
evcilleştiril-
tilmiş, kimi A
eştirilmiştir. Y
5 gibi kabul N
luyla evcil-
arak geçi
30. Aşağıdaki parçalardan hangisi, "Çocuklar için ya-
zılmış fabllarda, masallarda çocuklara ders verme-
nin, onları iyilerden yana yönlendirmenin, kötülere
karşı uyanık olmalarını sağlama amacı gütmenin
mantığını anlarım ama büyükler için yazılmış öykü
ve romanlarda yazarın çocuk terbiyecisi gibi kalem
oynatmasını romanın ve öykünün varoluş mantığına
aykırı bulurum." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Ahmet Mithat'ın umurunda değildir edebiyatın
kuralları. Onun tek derdi, okuma işini aydınların
tekelinden kurtarmak, okuru hem entelektüel
hem de ahlaki açıdan geliştirmektir. O yüzden
de romanı da öyküsü de sanatın tartısında hafif
çeker.
B) Balzac, bir soyludur. Fransa'da kendi sınıfının
çöküşüne, burjuvalar ve işçilerden oluşan yeni
bir toplumun yaşama damgasını vurduğu dö-
neme rastlar yazarlığı. Öyle büyük sanatçıdır ki
sınıfının çöküşüne içten içe ağlarken yapıtlarına
tek bir gözyaşı bile damlamaz. O yüzden muhte-
şemdir işte onun yapıtları..
C) Edebiyat sözcüğünün "edeb" kökünden geldiğin-
den hareketle Tanzimat sanatelları, edebiyata
estetikten önce etik sınırlar çizmişlerdir. En rea-
listinde bile bu kaygı, en azından "kültürel değer-
lere ters düşmeme" kaygısı ile gerçek öykü ve
roman öteleniyordu.
D) Edebiyatın işi iyi insan yetiştirmek değildir, okura
kendini iyi hissettirmektir. İki iyi arasındaki fark
edebiyat ile pedagoji arasındaki farktır. Roman,
öykü, tiyatro düşündürmek ister mi? İster. Ama
yazar kimseye şu yoldan gidin, şu yoldan gitme-
yin demez.
E) Toplumda bir sürü kötülük, pislik varken sanatçı
bunları görmesin, görse de göstermesin diyen-
ler, nasıl ikiyüzlü insanlardır! Sanatçı olmadıkları
sürece onları anlayabiliyorum ama gerçek sa-
natçı neyi, nasıl görüyorsa öyle yansıtır. Ahlak
polisi ise asla değildir sanatçı!..