Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

le, dır. zlı- de zel iç- ne ur. U-> re 1- FEN BİLİMLE 96 8. Yazı, insanoğlunun ölümlülüğe karşı bulabildiği redir. Yazı aynı zamanda âdeta zekânın foto Çağdan çağa, elden ele geçe geçe bütün tarihi lir. Onda insan hayatının her yaprağı, üstünde gözlerin ışıkları, düşünen kafaların gölgeleri Güzel yazılmış bir yazıyı okumak, anılarda ka fotoğrafa bakmak gibidir. Ama bu, donup kalmış bir fotoğraf değil konuşan, canlı bir fotoğraftır. Bu parçadan yazı ile ilgili olarak aşağıdakileri gisi çıkarılamaz? A) Kalıcılığı sağladığı BY Bir birikimin sonucu olduğu Yazıldığı gibi kalmayıp varlığını gelişerek sü ğü DDüşünen insanın ürünü olduğu Bilim ve sanata yön verdiği www.fenbilimleriyavink

5. Yaşamınızın geri kalanını kendinizle tanışmak için inşa edin, dönüm noktaları aramayın çünkü hiçbir zaman bula- mayacaksınız. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenen- le anlamca aynı doğrultudağır? A) Geleceği garanti altına almak için geçmişin ipuçlarını toplamak gerekir. B) Geçmişe takılıp kalan insanlar, mevcut fırsatları görme noktasında geride kalır. 7. Anı yaşamak, yaşamın her anını kayıt altına almayı ge- rektirir. D) Kendini gerçekleştirme yolunda atılan adımlar, mutlu bir yaşam sürme ihtimalini güçlendirir. E) Yaşamda kırılma anı aramak yerine, kendini keşfetmek daha olumlu bir davranıştır. (1) TU ne a kon birc va tü ro

Türkçenin tarihi dönemler içinde farklı özellikler kazanma- sının nedenlerinden biri aşağıdakilerden hangisi değildir? A) Göç edilen yerlerin dillerinden etkilenilmesi B) Kabul edilen dinin kültüründen etkilenilmesi C) Sözlü kültürün önemini kaybetmesi D) Cumhuriyetle dilde sadeleşme hareketinin başlaması E) Siyasilerin dil üstünde otorite kurmaları

.vodafone TR 4G X RAF DENEMELERİ AFO12 MI 8. 15:12 (1) Bugün yaşadığımız "dijitalleşme günleri" diye adlandırılan sürecin temelleri 2004 yılında atılmış- tir, desek yanılmış olmayız. (II) 2004 yılıyla birlik- te kullanıma giren Web 2.0 ile birlikte, internet tek- nolojisinde büyük bir devrim gerçekleştirilmiştir. (III) Bu tarihten önce sadece tüketici konumunda olan internet kullanıcısı, artık internette hem tüke- tici hem üretici konumuna gelecek; forumlar, soh- bet ağları, sosyal medya yapılarıyla birlikte inter- net şimdi kullandığımız hâline ulaşmak için geçir- diği evrimin ilk aşamasına geçecektir. (IV) Etkile- şimli bir medyayı mümkün kılan Web 2.0 yapısı, bugün hepimizin kullandığı sosyal ağları doğura- cak; sosyal ağlara ilginin artmasıyla birlikte veri yönetimi, veri gizliliği, içerik yönetimi, ucuz inter- net gibi daha önce hayatımızda olmayan pek çok kavram ve durum yaratacaktır. (V) Bunun yanın- da uzun zamandır karanlık çağını yaşayan ve ge- lişmesi bebek adımlarıyla olan yapay zekâ sistem- leri bu verilerle beslenecek ve makine öğrenme- siyle birlikte yapay sinir ağlarının da geliştirilmesi sayesinde içinde bulunduğumuz makine hüküm- ranlığı iddiası altında günler başlayacaktır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi- sinde Web 2.0'ın, hayatımıza getireceği farklı bir yenilikten söz edilmeye başlanmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V %65

SORU OX Bir Stefan Zweig kitabı okuduğunuzda sadece konuya değil, tin- selliğe de odaklanmalısınız. Sırf buna dikkat edilmediğinden, id- dia ediyorum, Zweig'ın tüm dünyada elden ele dolaşan eseri Satranç olsa da en anlaşılmayanı da o olmuştur. Yazarın Gömü- lü Şamdan'ı ise tuhaf bir masal; sonu kurgu, kendi tarihî bir an- latı olarak süren bir Zweig novellası yani bir uzun öykü. Ancak hacminden fazlasını vadeden, dikkatli bakılıp dikkatli okunması gereken bir metin. Zweig, Dostoyevski'nin Karamazov Kardeş- ler'de yaptığı inanç-din-yaşanan dünya ilişkisini muazzam bir eleştiri ve sembolizm ile sunmuş. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Okuyucu, Zweig kitaplarını okurken nelere dikkat etmelidir? (B) Zweig'in tüm dünyada en çok satılan kitabı hangisidir? C) Zweig'in Gömülü Şamdan adlı yapıtının özellikleri nelerdir? D) Gömülü Şamdan adlı kitap nasıl okunmalıdır? E Zweig'in Gömülü Şamdan'daki eleştirisi neyle ilgilidir? 1. 3. Ka do a E

A) 2.- B) I ve V D) III ve IV E) 1111 --. Şanslıdır çünkü bu kadar şarkı Paris, Londra, New York için bile yazılmamıştır. O şanslı, için- dekiler şanslı. Bu şehirde yaşayanlar herhangi bir gün, herhangi bir zaman bir şarkının içinde kendi- lerini buluvereceklerini bilir, telaş etmeden bekler- lermiş. Hem sıra onlara gelmezse bile onlar bu şe- hirle ilgili herhangi bir şarkının onları da anlattığını kabul eder, kendilerini şarkıya kaptırır giderlermiş. Bu şehrin hem kendisinin hem de şarkılarının ku- cağı misafirlere de açıktır hep. Yeter ki gelenler, kendilerini şarkılara teslim etsin. (1.3) C) II ve IV ve V Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Donyada İstanbul kadar şanslı bir başka şehir yoktur B) İstanbul'daki tarihî yapılar diğer illerdekilerden daha şanslıdır C) İstanbul'da yaşayan sanatçılar daha çok im- kâna sahiptirler D) İstanbul şarkıları besteleyenler çok şanslıdır E) Yolu İstanbul'dan geçen yolcular şanslıdır (1.3) 4 13

3. (1) Son okuduğum kitapta ne bir polisiyedeki heyecan ne de klasik bir romandaki derinlik var. (II) Bir bilim adamının şehir mezarlığında araştırma yaparken başından geçen- leri anlatıyor. (III) Romanın kahramanları ve bunların ara- lanındaki ilişkiler maalesef bir romanda görmek isteyece- ğimiz derinlikte olmadığından okurken bizi doyurmuyor. (IV) Yazarın kitabın sloganı olarak belirlediği "Gerçek olay- lar bize daha az inandırıcı gelir." düşüncesine ben de ka- tiliyorum. (V) Ancak bunun roman boyunca tekrarlaması okuyuculara bıkkınlık verecek eminim. 5. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? you A) I. cümlede, üslupla ilgili bir yargı ortaya konuyor. BY 11. cümlede, yapıtın içeriğinden söz ediliyor. CH. cümlede, olumsuz bir eleştiriye yer veriliyor. DY IV. cümlede, yazarla aynı düşüncenin paylaşıldığı di- le getiriliyor. EV. cümlede, bir ön yargı ortaya konuyor. arı r

2. İlk Çağ uygarlıklarından; ● Frigyalılarda tarım faaliyetlerinin, Fenikelilerde deniz ticaretinin, Lidyalılarda kara ticaretinin, Urartularda hayvancılığın ön plana çıkmasında etkili olan en önemli fak- tör aşağıdakilerden hangisidir? gau A) Ülkelerdeki hızlı nüfus artışı B) Elverişsiz iklim koşulları C) Bölgeler arası etkileşimin az olması D) Uygarlıkların coğrafi konumları E) Geçim kaynaklarının yetersizliği ALTIN KARMA DENEMESİ

1- Ç 1- in t 7 t D 7 B E I iN 1 M HOU 4. (1) Birinci Dünya Savaşı'nın başında 326 gün süren Çanakkale mücadeleleri, sadece Türkiye'nin değil; tüm dünyanın tarihini sonsuza kadar değiştirmişti. (II) Türk askerinin kararlı mücadelesi, dönemin en modern savaş gücünü yenilgiye uğratmıştı. (III) Kilit- bahir Platosu'nu ele geçiremeyen düşman İstanbul'a ulaşan tek su yolu olan Çanakkale Boğazı'nı aşama- mış, örgütsüz ve lidersiz millet erken bir yıkımdan kurtulmuştu (IV) İtilaf Devletleri'nin Rusya'yla bağ- lantı kuramaması ülkedeki krizi derinleştirerek Ekim Devrimi'nin yolunu açmış ve belki de en önemlisi, Mustafa Kemal tarih sahnesine çıkarak İstiklal Harbi için bir umut ve peşinden gidilecek bir lider olmuştu. (V) Canakkale, aslında çok eski çağlardan beri tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir coğrafya. (VI) Asya-Avrupa ve bugünkü anlamıyla kıta tanım- ları literature girmeden asker kıtalarının güzergahı ol- muş. Antik çağlardan günümüze Truva olarak bilinen coğrafyada ilk önemli hadise, MÖ 1184'teki meşhur Troya Savaşı. (VII) Aradan geçen 3204 sene zarfın- da, seyyahlar, azizler, ozanlar, arkeologlar, hırsızlar, mezar kazıcıları, bilim insanları ve tarihçiler hep bu bölgeye taşınmışlar, bu bölgede faaliyet göstermişler. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? A) II B) III C) IV D) V E) VI 197

imler-1 -. Davetli- de oturan unda he- den belli. ma Ko- Kapı bir la yeni anıyor. n. Saat Emiyor erse? medik aki- 1 A VAYT22 A 17. Roman, orta sınıfın önemli keşiflerinden biridir. Ro- manın yazarı da okuru da orta sınıftandır. Bu yüzden romanın bir özelliği de temsil ettiği sınıf gereği diğer edebî türlerden aşağı görülmüş olmasıdır. "Roman yazmak ve okumak için daha az akıl, bilgi ve sanat bilinci gerekir." kanısı uzun süre değişmeden kal- mıştır. Cervantes'in babası bir berber ve çıkıkçıdır, kendisi de askerdir. Henry Fielding orta sınıf bir hu- kukçudur. Samuel Richardson matbaacıdır. Daniel Defoe bir kasabın oğludur ve tüccarlık, gazetecilik gibi işlerinin yanı sıra kumar borcu yüzünden hapse düşmüş tipik bir orta direktir. Jane Austen'in babası orta direk bir öğretmendir; George Eliot bir çiftçinin kızıdır. Thomas Hardy bir taş ustasının oğludur. Lis- te uzayabilir ama Marcel Proust, Leo Tolstoy veya George Sand gibi atadan zengin, seçkin ailelere sa- hip romancıların sayısı çok azdır. Bu parça aşağıdaki düşüncelerden hangisi öne sürülmektedir? A) Aksini örnekleyen bir iki romancı olsa da roman orta sınıf yazarların orta sınıf okurlara seslendiği bir türdür. B) Marcel Proust, Leo Tolstoy ve George Sand orta sınıf okura hitap etmemektedir. C) Romancı, yaşayıp gördüklerini anlattığına göre hangi sosyal sınıfın üyesi ise o sinifi anlatacaktır. D) Orta sınıfın yaşami romana daha çok konu ol- maktadır. E) Hep orta sınıfı anlatan roman, diğer türlerin ya- zarlarınca değersizleştirilmeye çalışılmıştır.

39. 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İnsan, yeryüzündeki büyük serüveninin başladığı gün- den bu yana kendini ifade etmek, paylaşmak, duygu ve düşüncelerini, özlem ve isteklerini dışa vurmak için edebiyatın olanaklarından yararlanmıştır. Edebiyatın en eski ve köklü ifade biçimlerinden biri olan şiirin do- ğuşu da bize bunu gösterir. Ezgili, ritimli sözcüklerle ortaya çıkan şiir, bir gereksinimle girmiş insan yaşa- mina. Şiirin insan yaşamında güçlü bir yer edinmesi- nin sonrasıysa tiyatro, roman, öykü, deneme, eleştiri türlerinin de ortaya çıktığı uzun bir serüvendir. Yaşam, sonsuz bir çeşitlilik ve zenginlik barındırır; acıları, se- vinçleri, umutları, düş kırıklıklarını ve daha pek çok şeyi kapsayan bin bir tür rengi vardır yaşamın. Bu zen- ginlik, sonsuz olanaklar sunar insana. Goethe, bunu şöyle ifade etmiştir: "Şiirin konuları hiç eksik olmaya- caktır çünkü dünya o kadar büyük, o kadar zengin, yaşam o kadar değişik manzaralı ki..." Hiçbir gerçek konu yoktur ki şair onu gereği gibi işlemesini bildiği an- dan itibaren şiirden yoksun olsun. 39. Bu parça ile aşağıdakilerden hangisi arasında bir ilişki kurulamaz? ✓ A) Şiir, birçok türden önce ortaya çıkmış bir türdür. ✓ ✓ B) Şiirde konu sıkıntısı çekilmesi mümkün değildir. C Şiirin edebiyat içinde kendine özgü, ayrıcalıklı bir yeri vardır. D) Yaşamın gerçekliği, şairin ona verdiği desenle, bir V şekilde şiirde yer alır. E) Edebiyat, insanın kendisini ifade etmesi için çeşitli Youche olanaklar sunar.

A AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 16. Bir yılbaşı gecesi Halkevinde toplantı var. Davetli- ler grup grup geliyor. Ortaokul müdürleriyle oturan Müdür Yardımcısı Nihal, kapının her açılışında he- yecanlanıyor. Birini beklediği her hareketinden belli. Kapı açılıyor. Nihal dönüp bakıyor. Jandarma Ko- mutanı'yla annesi geliyorlar. Nihal üzülüyor. Kapı bir daha açılıyor. Mal Müdürü, eşi, henüz ilkokula yeni başlayan kızları görünüyor. Nihal sabırsızlanıyor. Acaba nerede kaldılar? Fakat vakit daha erken. Saat sekiz buçuk bile değil. Nihal saatine bile bakmıyor ki. Hep kötü ihtimaller düşünüyor. Ya gelmezlerse? Sakın ani bir hastaları çıkmasın yahut beklenilmedik bir kaza. A Bu parçadan yola çıkılarak Nihal için aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Sabırsız B) Merakliginde C) Fırsatçı E) Kötümser D) Heyecanlı 17. Roma mani roma edel yazı bilir mis ker ku voo De gi

onu ek en eye erli de Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını Neden akşam oluyorum tren kalkınca Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki Az önceki çiçekler nasıl da diken diken 5. Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Bu misraların bir bütün olarak içerdiği anlam, aşağıdaki cümlelerden hangisiyle ifade edilemez? A) Sevdiklerimden ayrılmak yüreğimi burkuyor, içimde dayanılmaz acılara yol açıyor. B) Ben vedalardan hoşlanmıyorum, sevdiklerimin daima yanımda olmasını istiyorum. €) Kederden, hasretten, özlemden uzak bir yaşantı bana mutluluk verir. D) Kucak dolusu sevmekten, sevdiklerimle bütün olmaktan bir an bile olsun vazgeçmem. E) Sevilenden ayrı düşmek sevene acı veriyorsa bu, sevenin özgeciliğindendir. 7.

9. Almanya'da dışarıdan gelen göçmenlerin artmasına ve çocuk ölümlerinin rağmen, nüfus artış hızı yine de ----. Anlam akışı dikkate alındığında bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getiril- melidir? A) yaşanmamasına - artmıştır Bengellenmesine - durdurulamamıştır e görülmemesine - yükselmiştir D sıklaşmasına - tahminlerin altındadır E azalmasına - düşmüştür 11. (1) Hele tapina becer Yuna hiçbi Dön rek siyl ler ta IT y

ksinimlerini, lama dillerini n olarak son en yazılım k yeni ar olan bir x üzere larımızın, anmış şmaları Je ilgili pay natsal 3. Kentsel tasarımcıların yanı sıra mimarların, iç tasarımcılarının eserleri de kentlerin kimliğini mimarların, peyzaj mimarlarının, çevre meydana getiriyor. kolaylaştırıcı kentler tasarlamak, kentsel II. Insanlığın bugünü ve yarını için daha yaşanabilir ve tasarımcıların başlıca alanları arasında yer alıyor. III. Kentleşme sürecinin sıkıntıları, şehirlerdeki yaşamsal sorunlar; kentsel tasarımın hayatımız için önemini ortaya koyuyor. 1. IV. Bu noktada tasarım odaklı bakış açısı ve estetik kaygı her mesleki alanda dikkat edilmesi gereken belirleyici unsur hâline geliyor. V. Bundan dolayı tasarım ve estetik kaygı, bu işi yapanların vazgeçemeyeceği özelliklerdir. A-v D) III ve IV Kirki Arslan kuşaklar Rumelili go onemli bir Harbi son Tirnovar Balkanla Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturmasriçin aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? then was er ve II B) II ve III E) IV ve V perçinle köy ye C) II ve IV fanta

Sybu şına- larla culda rinin Orül- SÜ- uve -ku- rev da gili al- er e- m - 7 B E N M H D 13. UNESCO, 1972 yılında Paris'te toplanan genel kon feransında, dünyadaki kültürel ve doğal mirasların, geteneksel değişimler, bozulmalar ve yok olma tehli- keleriyle karşılaşmalarının yanı sıra değişen toplum- sal ve ekonomik olguların tehdidi altında bulunduğu ifade edilmiştir. Aynı konferansta, kültürel ve doğal mirasların herhangi bir parçasının bozulmasının veya yok olmasının dünyanın bütün uluslarının mirasına zarar veren bir yoksunluğa yol açtığı belirtilmiştir. Bu mirasların, ulusal düzeyde korunması için önemli kaynaklara gereksinim duyulmasına karşın bulun- dukları ülkenin ekonomik, bilimsel ve teknik kaynak- larının yetersizliği nedeniyle çoğunun tahrip olması göz önünde tutularak UNESCO'nun, ilgili uluslara kültürel ve doğal varlıklarını korumak için destek olacağı söylenmiştir. Konferansta, söz konusu kültü- rel ve doğal zenginliklerin bütün dünya halkları için önemli olduğuna da dikkat çekilmiştir. Böylece tüm dünya da kültürel mirasların bir bütünün parçası ola- rak korunması gerektiği vurgulanmıştır. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Son yıllarda yaşanan toplumsal ve ekonomik gelişmelerin yeryüzündeki doğal ve yapay kültür miraslarını tehdit eder bir hâle geldiğine 4 B) Ülkelerin ekonomik, bilimsel ve teknolojik kay- naklarının yetersizliğinden dolayı kültürel ürün- lerin tahrip olmasının yeni bir kanun oluşmasını hızlandırdığına C) UNESCO'nun düzenlediği bir konferansta, kül- türel ve doğal mirasın parçalarında yaşanacak bozulmanın veya kaybın dünyanın tamamının mirasına zarar verdiğini belirttiğine D) Kültürel ve doğal mirasların, uluslararası düzey- de korunması için UNESCO'nun önemli ekono- mik kaynaklara ihtiyaç duyduğuna E) 1972 yılında UNESCO'nun tüm dünya ülkeleriyle kültürel ve doğal mirasların yok olma tehlikelerine karşın anlaşmalar imzaladığına