Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Çoklu Paragraf - VII
aki parçaya göre cevapla
yana Sait Faikin Oykulert
milk apieindan an azindan
Falk bana göre çevredeki
bize. Biz biraz da onunia
3dmmey ogrenmek de az
yeni açilimlar kazan
bu yeniliğin de bunda
küye getirdiği ye-
P
anlan konu edin-
mesi
nimasi
belirleme has-
eni kurması
146
9.
9-11. soruları aşağıdaki parçaya göre s
layiniz.
bir yazarın, Elias Canetti'nin karamsar bir cümlesi
(1) Agaoglu, Damla Damia'nin ilk sayfasına sevdig
havat, olağan seyrinde akıp gitmektedir. (III) Ve biz
ile bagiar. (1) lik sayfa karamsar olsa da güncede
mak'in oluştuğunu bilerek okuruz günceyi. (IV) Say
akan olayların arka planında adım adim Olmeye Yat
Boyola
falar ilerledikçe yazarın sözcükleri nasıl farki
bir şekilde sıraladığına şaşar kalırsınız. (V) Satiriar
alıp gider sizi oturduğunuz yerden yazarın anılan
arasina.
cevap
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin.
den itibaren yazarın eseri hakkında beğeni içeren
sözler söylenmiştir?
B) II
A) I
C) III
D) IV
E) V
10. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini vur.
gulamaktadır?
Yazarın anlatım tarzının insanı içine çekmesini
B) Ağaoğlu'nun yazarlık serüveninde karşılaştığı
zorlukları
C)/Elias Canetti'nin Ağaoğlu'nu çok etkilemesini
D) Yazma sanatının bir bütün işi olduğunu
E) Her dönemde Ağaoğlu'nun kitaplarının okundu-
gunu
11. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Kişisel düşüncelere yer verilmiştir.
B) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
C) Benzetmeye başvurulmuştur.
D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
E) İkileme kullanılmıştır.
8)
G
D)
Bu
rek
ha
(A)
B)
C)
D)
F
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Çoklu Paragraf - VII aki parçaya göre cevapla yana Sait Faikin Oykulert milk apieindan an azindan Falk bana göre çevredeki bize. Biz biraz da onunia 3dmmey ogrenmek de az yeni açilimlar kazan bu yeniliğin de bunda küye getirdiği ye- P anlan konu edin- mesi nimasi belirleme has- eni kurması 146 9. 9-11. soruları aşağıdaki parçaya göre s layiniz. bir yazarın, Elias Canetti'nin karamsar bir cümlesi (1) Agaoglu, Damla Damia'nin ilk sayfasına sevdig havat, olağan seyrinde akıp gitmektedir. (III) Ve biz ile bagiar. (1) lik sayfa karamsar olsa da güncede mak'in oluştuğunu bilerek okuruz günceyi. (IV) Say akan olayların arka planında adım adim Olmeye Yat Boyola falar ilerledikçe yazarın sözcükleri nasıl farki bir şekilde sıraladığına şaşar kalırsınız. (V) Satiriar alıp gider sizi oturduğunuz yerden yazarın anılan arasina. cevap Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin. den itibaren yazarın eseri hakkında beğeni içeren sözler söylenmiştir? B) II A) I C) III D) IV E) V 10. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini vur. gulamaktadır? Yazarın anlatım tarzının insanı içine çekmesini B) Ağaoğlu'nun yazarlık serüveninde karşılaştığı zorlukları C)/Elias Canetti'nin Ağaoğlu'nu çok etkilemesini D) Yazma sanatının bir bütün işi olduğunu E) Her dönemde Ağaoğlu'nun kitaplarının okundu- gunu 11. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Kişisel düşüncelere yer verilmiştir. B) Konuşma havası içinde yazılmıştır. C) Benzetmeye başvurulmuştur. D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır. E) İkileme kullanılmıştır. 8) G D) Bu rek ha (A) B) C) D) F
4. Bölüm Test 38
Çoklu Paragraf - VII
7-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Ozan olarak yazdıkları bir yana, Sait Faik'in öyküleri,
edebiyatımıza getirdiği yenilik açısından en azından
bir fikir verecektir bize. Sait Faik bana göre çevredeki
ayrıntıları görmeyi öğretir bize. Biz biraz da onunla
öğrendik ayrıntılara inmeyi. Görmeyi öğrenmek de az
şey değildir. Günümüzde öykü yeni açılımlar kazan-
mışsa onun öyküye getirdiği bu yeniliğin de bunda
payı vardır.
7. Bu parçaya göre Sait Faik'in öyküye getirdiği ye-
nilik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumun alt tabakasından insanları konu edin-
mesi
B) Her eserde farklı bir yenilik denemesi
C) Öyküyü şair duyarlığıyla kaleme alması
D) Uygun bir gözlem tarzı ve detayı belirleme has-
sasiyeti
E) İnsanlardan yola çıkan bir anlatı evreni kurması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Bölüm Test 38 Çoklu Paragraf - VII 7-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Ozan olarak yazdıkları bir yana, Sait Faik'in öyküleri, edebiyatımıza getirdiği yenilik açısından en azından bir fikir verecektir bize. Sait Faik bana göre çevredeki ayrıntıları görmeyi öğretir bize. Biz biraz da onunla öğrendik ayrıntılara inmeyi. Görmeyi öğrenmek de az şey değildir. Günümüzde öykü yeni açılımlar kazan- mışsa onun öyküye getirdiği bu yeniliğin de bunda payı vardır. 7. Bu parçaya göre Sait Faik'in öyküye getirdiği ye- nilik aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumun alt tabakasından insanları konu edin- mesi B) Her eserde farklı bir yenilik denemesi C) Öyküyü şair duyarlığıyla kaleme alması D) Uygun bir gözlem tarzı ve detayı belirleme has- sasiyeti E) İnsanlardan yola çıkan bir anlatı evreni kurması
ki-
şa-
son
yle
su-
ari
e-
a-
r-
ir
1
4.
görüşlerini yazıda kullanmanın
belli bir düzeye erişmiş yazarlar tarafından
iyi uygulanabileceği
ilk cümleden son cümleye değin kulağımı tırmalayan
bir kelime, dilimi yoran bir söz olmaz eserlerinde. Bu
bakımdan ince ayardan geçmiş bir makine gibidir
onun metinleri. Ne istenmeyen bir ses vardır ne de
yapıyı olumsuz etkileyen aksaklık. Bu duruma başka
yazarlarda rastlayamıyoruz çoğu kez. Onun bu tu-
tumu, okura zahmetsiz, zevkli bir okuma yolculuğu
sunuyor.
Bu parçaya göre, okurun bu yazarın kitaplarını
kolaylıkla okumasındaki neden aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Popüler temaları tercih etmesi
B) Yazı serüvenini sanatlı bir çizgide devam ettir-
mesi
C) Okuru satırlara bağlayacak olayları konu edin-
mesi
D) Dilin akıcı olması gerektiği fikrini savunan öğretici
metinler yazması
E) Okuyucuyu yormayan, kulağa hoş gelen bir üs-
lupla yazması
DUONYAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ki- şa- son yle su- ari e- a- r- ir 1 4. görüşlerini yazıda kullanmanın belli bir düzeye erişmiş yazarlar tarafından iyi uygulanabileceği ilk cümleden son cümleye değin kulağımı tırmalayan bir kelime, dilimi yoran bir söz olmaz eserlerinde. Bu bakımdan ince ayardan geçmiş bir makine gibidir onun metinleri. Ne istenmeyen bir ses vardır ne de yapıyı olumsuz etkileyen aksaklık. Bu duruma başka yazarlarda rastlayamıyoruz çoğu kez. Onun bu tu- tumu, okura zahmetsiz, zevkli bir okuma yolculuğu sunuyor. Bu parçaya göre, okurun bu yazarın kitaplarını kolaylıkla okumasındaki neden aşağıdakilerden hangisidir? A) Popüler temaları tercih etmesi B) Yazı serüvenini sanatlı bir çizgide devam ettir- mesi C) Okuru satırlara bağlayacak olayları konu edin- mesi D) Dilin akıcı olması gerektiği fikrini savunan öğretici metinler yazması E) Okuyucuyu yormayan, kulağa hoş gelen bir üs- lupla yazması DUONYAYINLARI
3
arak gördü.
nü açaca-
madığına
he
mediğini
la-
im
0
pir
1-
2
Ben,
Yollar'ı yasa dışının alışılmış macerasını anla-
tan bulmaca gibi metinlerin uzağında durmayı yeğle-
yip sıra dışı okumalar yapmak isteyen, bilinçli okura
öneririm. Her ne kadar çarpıcı, heyecanlı ve sürük-
leyici bir yeraltı romanı edalarına girmek istese de
zenginliğini başka alanlarda oluşturmuş bir kitap o
çünkü. Bu zenginlik, kitabın edebî dokusunda gizli
bence. Neden derseniz, okunan her satır, aşılan her
sayfa damağa da dimağa da bir yazınsal çeşni lez-
zeti tattırıyor da ondan derim. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Hem edebî yanımıza hem aklımıza sesleniyor kı-
sacası
B) Maceranin o doyulmaz tadını iliklerinizde hissedi-
yorsunuz.
C) Bazı bölümlerdeki anlatım yanlışlarını görmez-
den gelmezsek tabii.
DY Polisiye maceraların genel çizgisinin dışına çık-
miyor.
Her kesimden insanların zevkle okuyabileceği or-
talama bir kitap yani.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3 arak gördü. nü açaca- madığına he mediğini la- im 0 pir 1- 2 Ben, Yollar'ı yasa dışının alışılmış macerasını anla- tan bulmaca gibi metinlerin uzağında durmayı yeğle- yip sıra dışı okumalar yapmak isteyen, bilinçli okura öneririm. Her ne kadar çarpıcı, heyecanlı ve sürük- leyici bir yeraltı romanı edalarına girmek istese de zenginliğini başka alanlarda oluşturmuş bir kitap o çünkü. Bu zenginlik, kitabın edebî dokusunda gizli bence. Neden derseniz, okunan her satır, aşılan her sayfa damağa da dimağa da bir yazınsal çeşni lez- zeti tattırıyor da ondan derim. ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Hem edebî yanımıza hem aklımıza sesleniyor kı- sacası B) Maceranin o doyulmaz tadını iliklerinizde hissedi- yorsunuz. C) Bazı bölümlerdeki anlatım yanlışlarını görmez- den gelmezsek tabii. DY Polisiye maceraların genel çizgisinin dışına çık- miyor. Her kesimden insanların zevkle okuyabileceği or- talama bir kitap yani.
5.
Aşağıdaki parçalardan hangisi "Kokular nasıl anlam ka-
zanıyor?" sorusuna cevap vermektedir?
A) Kokuların algılanmasında, koku soğancığı ile koku kor-
teksinin bir parçası olan piriform korteksi arasında bir bağ-
lantı olduğu reddedilemez bir gerçektir.
B) Koku duyusuna ait yapılar, beynin ödül ve kaçınma
sistemleriyle çalışır. Bu durum, kokuların yalnızca koku
merkezi tarafından değil; duygulardan ve çekim ya da
kaçınma derecesinin belirlenmesinden sorumlu bölgeler
tarafından da işlendiği anlamına geliyor.
sinyalı
yayınlan
-C) Koku duyusunun eksikliği ya da yeterli koku alınamayı-
şı günlük hayatta olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Kokul
almayla ilgili sorunlar, koku moleküllerinin burun içindeki
koku bölgesine ulaşamamasına ya da oraya ulaşsa bile
beyindeki koku merkezine gidememesine veya gerekli dö-
nüşümü sağlayamamasına bağlı bir olarak görülebiliyor.
D) Kokuyla ilgili anıların nasıl oluştuğu hâlen tamamıyla
anlaşılmış değil. Koku duyusunun parçası olmayan beyin
yapılarının koku anılarının oluşumuna ne derece katkıda
bulunduğunu açıklığa kavuşturmak oldukça zor bir süreç
gibi görünmektedir.
EXŞimdiye kadar koku algısı üzerine yapılan sadece bir-
kaç çalışmada, kemirgenlerdeki koku soğancığı ve koku
korteksi bölgelerinin dışındaki bölgeler analiz edilmiş ama
net bir sonuca varılamamıştır.
4
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Kokular nasıl anlam ka- zanıyor?" sorusuna cevap vermektedir? A) Kokuların algılanmasında, koku soğancığı ile koku kor- teksinin bir parçası olan piriform korteksi arasında bir bağ- lantı olduğu reddedilemez bir gerçektir. B) Koku duyusuna ait yapılar, beynin ödül ve kaçınma sistemleriyle çalışır. Bu durum, kokuların yalnızca koku merkezi tarafından değil; duygulardan ve çekim ya da kaçınma derecesinin belirlenmesinden sorumlu bölgeler tarafından da işlendiği anlamına geliyor. sinyalı yayınlan -C) Koku duyusunun eksikliği ya da yeterli koku alınamayı- şı günlük hayatta olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Kokul almayla ilgili sorunlar, koku moleküllerinin burun içindeki koku bölgesine ulaşamamasına ya da oraya ulaşsa bile beyindeki koku merkezine gidememesine veya gerekli dö- nüşümü sağlayamamasına bağlı bir olarak görülebiliyor. D) Kokuyla ilgili anıların nasıl oluştuğu hâlen tamamıyla anlaşılmış değil. Koku duyusunun parçası olmayan beyin yapılarının koku anılarının oluşumuna ne derece katkıda bulunduğunu açıklığa kavuşturmak oldukça zor bir süreç gibi görünmektedir. EXŞimdiye kadar koku algısı üzerine yapılan sadece bir- kaç çalışmada, kemirgenlerdeki koku soğancığı ve koku korteksi bölgelerinin dışındaki bölgeler analiz edilmiş ama net bir sonuca varılamamıştır. 4
5.
Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra edebiyatımıza giren
türlerden en az ilgi gören edebî tür, mülakattır. Zaten bu
tür, ilk olarak 1891 yılında Fransa'da bir gazetede ortaya
çıkmıştır, ardından 1913 yılında kitap olarak yayımlanarak
dünya literatürüne girmiştir. Bugün kısmen röportaj ya da
söyleşi olarak tanımlayabileceğimiz "edebî mülâkat" aslın-
da bu iki türden ayrılır. Röportaj günümüzde kelime anlamı
olarak daha çok gazetelerde yayımlanan, sorulara dayanan
bir tür olarak, söyleşi de karşılıklı yapılan bir sohbet olarak
görülür. Edebi mülâkatta sadece soru ve cevap okumazsı-
nız. Ortam, verilen tepkilere katılan yorumlar, gözlemler bir
yazar titizliğinde canlı bir üslupla ortaya konur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Paragraf bilgi vermek amacıyla kaleme alınmıştır.
B) Sözcüklerin daha çok ilk anlamlarından yararlanılmıştır.
C) Açıklayıcı anlatımın imkânlarından faydalanılmıştır. V
D) Öğreticilik ve nesnellik esas alınmıştır.
E) Karşıtlıklardan sıkça yararlanılmıştır. V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra edebiyatımıza giren türlerden en az ilgi gören edebî tür, mülakattır. Zaten bu tür, ilk olarak 1891 yılında Fransa'da bir gazetede ortaya çıkmıştır, ardından 1913 yılında kitap olarak yayımlanarak dünya literatürüne girmiştir. Bugün kısmen röportaj ya da söyleşi olarak tanımlayabileceğimiz "edebî mülâkat" aslın- da bu iki türden ayrılır. Röportaj günümüzde kelime anlamı olarak daha çok gazetelerde yayımlanan, sorulara dayanan bir tür olarak, söyleşi de karşılıklı yapılan bir sohbet olarak görülür. Edebi mülâkatta sadece soru ve cevap okumazsı- nız. Ortam, verilen tepkilere katılan yorumlar, gözlemler bir yazar titizliğinde canlı bir üslupla ortaya konur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Paragraf bilgi vermek amacıyla kaleme alınmıştır. B) Sözcüklerin daha çok ilk anlamlarından yararlanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatımın imkânlarından faydalanılmıştır. V D) Öğreticilik ve nesnellik esas alınmıştır. E) Karşıtlıklardan sıkça yararlanılmıştır. V
Sınıf içi veya sınıf dışında öğrencilerin yazmalarını
gerektirecek birçok sebep vardır (;) elektronik-posta,
1
başvuru formu, not alma, alışveriş listesi (...) Bunları
||
yaparken kişinin soru sormak (₁) bilgi almak, bilgi vermek,
|||
bir şey istemek, bir süreci takip etmek gibi çok çeşitli
amacı vardır. Dolayısıyla bunları yazarken de bir hedef
kitlenin olması kaçınılmazdır. Kime neyin () nasıl ve
IV
ne zaman yazılacağının bilinmesi ilgili metnin yeniden
düzenlenmesi (₁) kullanılacak kelimelerin duruma göre
V
seçilmesi açısından önemlidir.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Sınıf içi veya sınıf dışında öğrencilerin yazmalarını gerektirecek birçok sebep vardır (;) elektronik-posta, 1 başvuru formu, not alma, alışveriş listesi (...) Bunları || yaparken kişinin soru sormak (₁) bilgi almak, bilgi vermek, ||| bir şey istemek, bir süreci takip etmek gibi çok çeşitli amacı vardır. Dolayısıyla bunları yazarken de bir hedef kitlenin olması kaçınılmazdır. Kime neyin () nasıl ve IV ne zaman yazılacağının bilinmesi ilgili metnin yeniden düzenlenmesi (₁) kullanılacak kelimelerin duruma göre V seçilmesi açısından önemlidir. Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Diyebiliriz ki, onun kaleme aldığı hikâye ve romanlar insan
merkezlidir. Nicelikten ziyade nitelik açısından insanı her
türlü zenginlikleriyle sunan yazar, kişilerini ideolojik kaydıy
la tipikleştirme yoluna gitmemiş, onları en samimi yönleriyle
birlikte okuyucuya sunmuştur. Kişileri âdeta aynaya bakar
gibi seyrederiz ve onlarda kendimizden bir şeyler mutlaka
buluruz. Sokaktaki insan nasılsa, onun romanlarında ele
aldığı insanları da öyledir. Pekiyi, o, neden insanı roman-
larının odak noktası olarak belirlemiştir? Çünkü ona göre
sanatın çıkış noktası insandır. Sanat, insanın mutluluğuyla,
hürlüğüyle, problemleriyle kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı
çatışmalarla ilgilenir. Türkiye'de sosyal gerçekçilik ya da
köy romanı fırtınaları eserken onu farklı ve ölümsüz sanatçı
yapan da onun bu güçlü birey yönüdür. Yani gelenekler,
tarihî süreç ve kültürel değerler atmosferinde, zayıf ve
güçlü yönleriyle, çelişkileriyle somut insan, yani birey.
Özellikleri bu şekilde anlatılan bir yazarın eserleriyle
ilgili olarak,
1. Eserlerinde insan sevgisi ön plandadır.
II. Dönemindeki düşünüşlerden farklı olarak insanın birey
WANT DISYA
olarak durumunu anlatmıştır.
III. Türk edebiyatında kalıcı olmak için yenilik peşinde koş-
muştur.
yukarıdakilerin hangilerinden söz edilemez?
A) Yalnız
B) Yalniz
140
D) ID 11
E) II ve III
C) Yalnız III
yatmak
çekmiş
olarak
şımın
leriyle
kendi
resmin
yaşan
lerind
7. Bu
den
A)
B)
D)
8. B
F
DENEME
-dükkânı
F
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Diyebiliriz ki, onun kaleme aldığı hikâye ve romanlar insan merkezlidir. Nicelikten ziyade nitelik açısından insanı her türlü zenginlikleriyle sunan yazar, kişilerini ideolojik kaydıy la tipikleştirme yoluna gitmemiş, onları en samimi yönleriyle birlikte okuyucuya sunmuştur. Kişileri âdeta aynaya bakar gibi seyrederiz ve onlarda kendimizden bir şeyler mutlaka buluruz. Sokaktaki insan nasılsa, onun romanlarında ele aldığı insanları da öyledir. Pekiyi, o, neden insanı roman- larının odak noktası olarak belirlemiştir? Çünkü ona göre sanatın çıkış noktası insandır. Sanat, insanın mutluluğuyla, hürlüğüyle, problemleriyle kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı çatışmalarla ilgilenir. Türkiye'de sosyal gerçekçilik ya da köy romanı fırtınaları eserken onu farklı ve ölümsüz sanatçı yapan da onun bu güçlü birey yönüdür. Yani gelenekler, tarihî süreç ve kültürel değerler atmosferinde, zayıf ve güçlü yönleriyle, çelişkileriyle somut insan, yani birey. Özellikleri bu şekilde anlatılan bir yazarın eserleriyle ilgili olarak, 1. Eserlerinde insan sevgisi ön plandadır. II. Dönemindeki düşünüşlerden farklı olarak insanın birey WANT DISYA olarak durumunu anlatmıştır. III. Türk edebiyatında kalıcı olmak için yenilik peşinde koş- muştur. yukarıdakilerin hangilerinden söz edilemez? A) Yalnız B) Yalniz 140 D) ID 11 E) II ve III C) Yalnız III yatmak çekmiş olarak şımın leriyle kendi resmin yaşan lerind 7. Bu den A) B) D) 8. B F DENEME -dükkânı F
34. Sanat, yükselmek için dirence dayanmak zorundadır
Bu durum, resim için, heykel için, müzik ve şiir
için de doğrudur. Sanat, ancak hasta devirlerde
özgürlüğü arar. Kolayca var olmak ister. Kendisi her
kuvvetli buluşta, kalıplarını paramparça etmekten
hoşlanır/İşte bunun için hayatın en taşkın olduğu
devirlerde değil midir ki en heyecanlı dehalar, en
sıkı buluşların ihtiyacı ile kıvranmışlardır. Bereketli
shi Rönesans zamanında, Shakespeare'in, Petrarca'nın,
Michalengelo'nun soneyi; Dante'nin terza-rimayı
kullanmaları bu ihtiyacın en güzel örnekleridir.
İlhamdaki genişleme kuvvetinin yaşamın baskısı ile
die orantılı olmasına şaşmamak lazım.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılamaz?
A
Batı uygarlığı sanat alanında dünyanın en yaratıcı
dehalarını yetiştirmiştir.
Sanat kendini aşmak isteyen, kuralları yıkan bir
öze sahiptir.
C) Sanat, baskıya ve güç koşullara yaratıcılığıyla
direnir.
DYSanatçı, yaşamın zorluklarıyla karşılaştıkça aldığı
ilham artar.
E) Bütün sanatlar kendini yaşamın kıskacından çekip
çıkararak yükselir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Sanat, yükselmek için dirence dayanmak zorundadır Bu durum, resim için, heykel için, müzik ve şiir için de doğrudur. Sanat, ancak hasta devirlerde özgürlüğü arar. Kolayca var olmak ister. Kendisi her kuvvetli buluşta, kalıplarını paramparça etmekten hoşlanır/İşte bunun için hayatın en taşkın olduğu devirlerde değil midir ki en heyecanlı dehalar, en sıkı buluşların ihtiyacı ile kıvranmışlardır. Bereketli shi Rönesans zamanında, Shakespeare'in, Petrarca'nın, Michalengelo'nun soneyi; Dante'nin terza-rimayı kullanmaları bu ihtiyacın en güzel örnekleridir. İlhamdaki genişleme kuvvetinin yaşamın baskısı ile die orantılı olmasına şaşmamak lazım. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A Batı uygarlığı sanat alanında dünyanın en yaratıcı dehalarını yetiştirmiştir. Sanat kendini aşmak isteyen, kuralları yıkan bir öze sahiptir. C) Sanat, baskıya ve güç koşullara yaratıcılığıyla direnir. DYSanatçı, yaşamın zorluklarıyla karşılaştıkça aldığı ilham artar. E) Bütün sanatlar kendini yaşamın kıskacından çekip çıkararak yükselir.
7
TÜRKÇE
22. Dil, zihniyet, aile, sosyal çevre, düşünce ve inançlar
gibi tüm değerler dizgesi toplumsal katkıyla inşa edilir/
Sanatçının, eserini üretirken toplumsal gerçeklikten
bağımsız hareket etmesi düşünülemez. Sanatçı
ait olduğu toplumun kültür kodlarını taşıdığından
edebiyat, içinde doğduğu sosyal yapının tanığı
durumundadır/Toplum sorunlarını dile getirir, bunu
yaparken de toplumsal değişime etkide bulunur.
Toplumsal değişim ve dönüşümde önemli rol oynar,
içinde geliştiği sosyal yapıyı etkiler ve biçimlendirir.
Toplumu etkileyen edebiyat, aynı zamanda toplumdan
etkilenir. Sonuçta edebiyat ve toplum, birbirini etkiler
ve geliştirir.
3
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Sanatçının, eserini yazarken toplum gerçeklerinden
kendini soyutlayamadığına
B) Edebiyatın oluşmasında sosyal çevrenin, zihniyetin,
ailenin, inançların katkısının olduğuna
Edebiyatın, toplumu etkileyip aynı zamanda ondan
etkilendiğine
Sanatçının, toplumun değişmesine katkıda
bulunduğuna
Sanatçının, içinde yaşadığı çevrenin kültür
özelliklerini taşıdığına
24.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7 TÜRKÇE 22. Dil, zihniyet, aile, sosyal çevre, düşünce ve inançlar gibi tüm değerler dizgesi toplumsal katkıyla inşa edilir/ Sanatçının, eserini üretirken toplumsal gerçeklikten bağımsız hareket etmesi düşünülemez. Sanatçı ait olduğu toplumun kültür kodlarını taşıdığından edebiyat, içinde doğduğu sosyal yapının tanığı durumundadır/Toplum sorunlarını dile getirir, bunu yaparken de toplumsal değişime etkide bulunur. Toplumsal değişim ve dönüşümde önemli rol oynar, içinde geliştiği sosyal yapıyı etkiler ve biçimlendirir. Toplumu etkileyen edebiyat, aynı zamanda toplumdan etkilenir. Sonuçta edebiyat ve toplum, birbirini etkiler ve geliştirir. 3 Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Sanatçının, eserini yazarken toplum gerçeklerinden kendini soyutlayamadığına B) Edebiyatın oluşmasında sosyal çevrenin, zihniyetin, ailenin, inançların katkısının olduğuna Edebiyatın, toplumu etkileyip aynı zamanda ondan etkilendiğine Sanatçının, toplumun değişmesine katkıda bulunduğuna Sanatçının, içinde yaşadığı çevrenin kültür özelliklerini taşıdığına 24.
27. Eleştirmen, sanat evrenini yaratamaz ama onun önemli
bir parçasıdır. O, sanat bahçesinin meyve veren ağacı
değil de bahçıvanı gibidir bir bakıma. Ağaç, kendinin
ne olduğunu bilmeden meyve verebilir ama bahçıvan
ağacın ne olduğunu bilmeden ne dibini sulayabilir ne de
ona gerektiği gibi bakabilir. Ağaçlar, meyve verdikleri
için oradadır, bahçıvan ise meyveyi verenden daha
fazla bilgiye sahip olmalıdır ki o bahçenin bir parçası
olabilsin. Sanatçının nasıl sezgiyle beslenen bir yeteneği
varsa eleştirmenin de araştırma ve çabayla beslenen bir
birikimi olmalıdır. Bu yüzden bir eleştirmende bilgisizliği
affetmemiz oldukça zordur.
Bu parçaya göre "sanatçı ve eleştirmen"
karşılaştırmasında aşağıdakilerden hangisi
anlatılmak istenmektedir?
AV Eleştirmen özgünlükten yoksun olan kişidir, bu
yüzden sanatçı eleştirmenden daha yetkindir.
B) Sanatçılar eleştirmenlerden daha üretkendir,
eleştirmenler üretilenin üzerine söz söyleyendir.
Sanatçı, yeteneği sayesinde eser verebilir ama
eleştirmeni yeteneği değil, bilgisi güçlü kılar.
D) Sanatçı ve eleştirmen için önemli olan ilham ve
sezgidir, zaten bu da ancak hissetmekle olur.
E) Sanatçı da eleştirmen de zamanla bilgisi artan ve
bunun verdiği güçle başarılı olan insanlardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Eleştirmen, sanat evrenini yaratamaz ama onun önemli bir parçasıdır. O, sanat bahçesinin meyve veren ağacı değil de bahçıvanı gibidir bir bakıma. Ağaç, kendinin ne olduğunu bilmeden meyve verebilir ama bahçıvan ağacın ne olduğunu bilmeden ne dibini sulayabilir ne de ona gerektiği gibi bakabilir. Ağaçlar, meyve verdikleri için oradadır, bahçıvan ise meyveyi verenden daha fazla bilgiye sahip olmalıdır ki o bahçenin bir parçası olabilsin. Sanatçının nasıl sezgiyle beslenen bir yeteneği varsa eleştirmenin de araştırma ve çabayla beslenen bir birikimi olmalıdır. Bu yüzden bir eleştirmende bilgisizliği affetmemiz oldukça zordur. Bu parçaya göre "sanatçı ve eleştirmen" karşılaştırmasında aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmektedir? AV Eleştirmen özgünlükten yoksun olan kişidir, bu yüzden sanatçı eleştirmenden daha yetkindir. B) Sanatçılar eleştirmenlerden daha üretkendir, eleştirmenler üretilenin üzerine söz söyleyendir. Sanatçı, yeteneği sayesinde eser verebilir ama eleştirmeni yeteneği değil, bilgisi güçlü kılar. D) Sanatçı ve eleştirmen için önemli olan ilham ve sezgidir, zaten bu da ancak hissetmekle olur. E) Sanatçı da eleştirmen de zamanla bilgisi artan ve bunun verdiği güçle başarılı olan insanlardır.
3. . iyi: Yerinde, uygun.
●
kazanmak: Kendinden yana çekmek.
● bulunmak: Bir yerde olmak,
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "iyi, kazanmak, bu-
lunmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak
şekilde kullanılmıştır?
A) Ülkemizde düzenlenen ve dünyanın sayılı liselerinin
de aralarında bulunduğu münazara yarışmasında iyi
bir başarı kazanmak, eğitim camiasında takdirle kar-
şılandı.
B) İyi bir matematik bilgisi, her öğrencide bulunmayacak
bir özellik olduğundan bu öğrencileri kazanmak adına
farklı etkinliklerle her zaman desteklediğimizi onlara
hissettirmeliyiz.
C) İçinde bulunduğu böyle zor bir süreçte bile kazanma
arzusunu hep canlı tutması, onun gençlerimize iyi bir
örnek olduğunu kanıtladı.
D) Her tarafında çöp bulunan bu arazinin çok kısa bir
süre içerisinde iyi bir ekip çalışması sonunda tertemiz
hâle getirilmesiyle ilçemiz, çok güzel bir alan kazandı.
E Tanımadığımız kişilerin bulunduğu ortamlardaki soh-
betlerde gelebilecek sorulara vereceğimiz iyi cevaplar
sayesinde bazılarının dostluğunu kazanma olasılığını
artırırız.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. . iyi: Yerinde, uygun. ● kazanmak: Kendinden yana çekmek. ● bulunmak: Bir yerde olmak, Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "iyi, kazanmak, bu- lunmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Ülkemizde düzenlenen ve dünyanın sayılı liselerinin de aralarında bulunduğu münazara yarışmasında iyi bir başarı kazanmak, eğitim camiasında takdirle kar- şılandı. B) İyi bir matematik bilgisi, her öğrencide bulunmayacak bir özellik olduğundan bu öğrencileri kazanmak adına farklı etkinliklerle her zaman desteklediğimizi onlara hissettirmeliyiz. C) İçinde bulunduğu böyle zor bir süreçte bile kazanma arzusunu hep canlı tutması, onun gençlerimize iyi bir örnek olduğunu kanıtladı. D) Her tarafında çöp bulunan bu arazinin çok kısa bir süre içerisinde iyi bir ekip çalışması sonunda tertemiz hâle getirilmesiyle ilçemiz, çok güzel bir alan kazandı. E Tanımadığımız kişilerin bulunduğu ortamlardaki soh- betlerde gelebilecek sorulara vereceğimiz iyi cevaplar sayesinde bazılarının dostluğunu kazanma olasılığını artırırız.
23. Küçük bir düşünceyi anlatmak için çok sayıda sözcük
kullanma, her zaman her yerde vasatlığın en şaşmaz
işaretidir; buna mukabil çok sayıda düşünceyi birkaç söz-
cüğe giydirmek seçkin kafaların hiçbir zaman aldatmayan
belirtisidir.
Bu düşüncede olan bir yazar, aşağıdaki yargılardan
hangisiyle çelişir?
Düşünce ne kadar geniş çerçevede sunulursa yaza-
rin anlatım gücü ve dehası da aynı ölçüde ortaya çı-
kar.
B) Kişilerin algı kaftanına göre sözcük biçmek çok lü-
zumlu bir eylem değildir.
C) Konunun içeriğine göre seçilen anlatım tarzı yazarın
ufkunun genişliğini bizlere resmeder.
D) Sehlimümteni sanatının gücü sade ve derin anlamlı
olmasından ileri gelir.
E) Fikirlerini süslü sözlere kurban etmeyen düşünürler
geçeği olduğu gibi yansıtmayı başarabilen aydınlar-
dır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Küçük bir düşünceyi anlatmak için çok sayıda sözcük kullanma, her zaman her yerde vasatlığın en şaşmaz işaretidir; buna mukabil çok sayıda düşünceyi birkaç söz- cüğe giydirmek seçkin kafaların hiçbir zaman aldatmayan belirtisidir. Bu düşüncede olan bir yazar, aşağıdaki yargılardan hangisiyle çelişir? Düşünce ne kadar geniş çerçevede sunulursa yaza- rin anlatım gücü ve dehası da aynı ölçüde ortaya çı- kar. B) Kişilerin algı kaftanına göre sözcük biçmek çok lü- zumlu bir eylem değildir. C) Konunun içeriğine göre seçilen anlatım tarzı yazarın ufkunun genişliğini bizlere resmeder. D) Sehlimümteni sanatının gücü sade ve derin anlamlı olmasından ileri gelir. E) Fikirlerini süslü sözlere kurban etmeyen düşünürler geçeği olduğu gibi yansıtmayı başarabilen aydınlar- dır.
6. Diyebiliriz ki, onun kaleme aldığı hikâye ve romanlar insan
merkezlidir, Nicelikten ziyade nitelik açısından insanı her
türlü zenginlikleriyle sunan yazar, kişilerini ideolojik kavaly-
la tipikleştirme yoluna gitmemiş, onları en samimi yönleriyle
birlikte okuyucuya sunmuştur. Kişileri âdeta aynaya bakar
gibi seyrederiz ve onlarda kendimizden bir şeyler mutlaka
buluruz. Sokaktaki insan nasılsa, onun romanlarında ele
aldığı insanları da öyledir. Pekiyi, o, neden insanı roman-
larının odak noktası olarak belirlemiştir? Çünkü ona göre
sanatın çıkış noktası insandır. Sanat, insanın mutluluğuyla,
hürlüğüyle, problemleriyle kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı
çatışmalarla ilgilenir. Türkiye'de sosyal gerçekçilik ya da
köy romanı fırtınaları eserken onu farklı ve ölümsüz sanatçı
yapan da onun bu güçlü birey yönüdür. Yani gelenekler,
tarihî süreç ve kültürel değerler atmosferinde, zayıf ve
güçlü yönleriyle, çelişkileriyle somut insan, yani birey.
Özellikleri bu şekilde anlatılan bir yazarın eserleriyle
ilgili olarak,
1.
Eserlerinde insan sevgisi ön plandadır.
II. Dönemindeki düşünüşlerden farklı olarak insanın birey
olarak durumunu anlatmıştır.
III. Türk edebiyatında kalıcı olmak için yenilik peşinde koş-
muştur.
yukarıdakilerin hangilerinden söz edilemez?
A) Yalnız
B) Yalnız
140
D) I ve II
E) Ive Ill
C) Yalnız III
ken
ard
yatı
çek
ola
Şim
leri
ker
res
ya
len
7. B
d
8.
A
DENEME
-dükkânı-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Diyebiliriz ki, onun kaleme aldığı hikâye ve romanlar insan merkezlidir, Nicelikten ziyade nitelik açısından insanı her türlü zenginlikleriyle sunan yazar, kişilerini ideolojik kavaly- la tipikleştirme yoluna gitmemiş, onları en samimi yönleriyle birlikte okuyucuya sunmuştur. Kişileri âdeta aynaya bakar gibi seyrederiz ve onlarda kendimizden bir şeyler mutlaka buluruz. Sokaktaki insan nasılsa, onun romanlarında ele aldığı insanları da öyledir. Pekiyi, o, neden insanı roman- larının odak noktası olarak belirlemiştir? Çünkü ona göre sanatın çıkış noktası insandır. Sanat, insanın mutluluğuyla, hürlüğüyle, problemleriyle kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı çatışmalarla ilgilenir. Türkiye'de sosyal gerçekçilik ya da köy romanı fırtınaları eserken onu farklı ve ölümsüz sanatçı yapan da onun bu güçlü birey yönüdür. Yani gelenekler, tarihî süreç ve kültürel değerler atmosferinde, zayıf ve güçlü yönleriyle, çelişkileriyle somut insan, yani birey. Özellikleri bu şekilde anlatılan bir yazarın eserleriyle ilgili olarak, 1. Eserlerinde insan sevgisi ön plandadır. II. Dönemindeki düşünüşlerden farklı olarak insanın birey olarak durumunu anlatmıştır. III. Türk edebiyatında kalıcı olmak için yenilik peşinde koş- muştur. yukarıdakilerin hangilerinden söz edilemez? A) Yalnız B) Yalnız 140 D) I ve II E) Ive Ill C) Yalnız III ken ard yatı çek ola Şim leri ker res ya len 7. B d 8. A DENEME -dükkânı-
eis
www.
10
30. Genel anlamıyla reklam; kişilerin, kurumların, mal ve hiz
metlerin kamuya tanıtılıp benimsetilmesi eylemi olarak
tanımlanmaktadır. Pazarlama açısından ele alındığında
reklam; fikirlerin, kurumların, mal ve hizmetlerin kişisel.
olmayan yöntemlerle, reklam şirketlerine ödenen belirli
bir ücret karşılığında hedef kitleye sunulmasıdır. Reklam
kavramı, insanları kendi istekleriyle belirli bir davranışta
bulunmaya -söz gelimi, reklamı yapılan ürünün iyi ürün
olduğuna inandırarak kişiyi satın almaya sevk etmeye-
ikna etmeyi, belirli bir düşünceye yönelmeyi ya da bir
ürüne, hizmete, fikre ve kuruluşa dikkat çekmeyi kap-
samaktadır. Reklam, dikkatleri çekerken hedef kitlesi-
ne vermek istediği bilgiyi, mesajı da aktarmakta; hedef
kitlesinin görüş ve alışkanlıklarını değiştirmeyi, belirli bir
görüş ya da tutumu benimsemelerini sağlamayı hedefle-
mektedir.
Bu parçadan "reklam"la ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Değersiz ürünlerin satışını artırdığı
B) Alıcının fikirlerini ve rutinlerini etkilediği
C) Hizmet veya ürünün bilinir olmasını sağladığı
D) Reklamı yapılan unsura ilgi çekmeyi amaçladığı
E) insanları bir düşünce veya ürünün güvenilirliğine
inandırdığı
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eis www. 10 30. Genel anlamıyla reklam; kişilerin, kurumların, mal ve hiz metlerin kamuya tanıtılıp benimsetilmesi eylemi olarak tanımlanmaktadır. Pazarlama açısından ele alındığında reklam; fikirlerin, kurumların, mal ve hizmetlerin kişisel. olmayan yöntemlerle, reklam şirketlerine ödenen belirli bir ücret karşılığında hedef kitleye sunulmasıdır. Reklam kavramı, insanları kendi istekleriyle belirli bir davranışta bulunmaya -söz gelimi, reklamı yapılan ürünün iyi ürün olduğuna inandırarak kişiyi satın almaya sevk etmeye- ikna etmeyi, belirli bir düşünceye yönelmeyi ya da bir ürüne, hizmete, fikre ve kuruluşa dikkat çekmeyi kap- samaktadır. Reklam, dikkatleri çekerken hedef kitlesi- ne vermek istediği bilgiyi, mesajı da aktarmakta; hedef kitlesinin görüş ve alışkanlıklarını değiştirmeyi, belirli bir görüş ya da tutumu benimsemelerini sağlamayı hedefle- mektedir. Bu parçadan "reklam"la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Değersiz ürünlerin satışını artırdığı B) Alıcının fikirlerini ve rutinlerini etkilediği C) Hizmet veya ürünün bilinir olmasını sağladığı D) Reklamı yapılan unsura ilgi çekmeyi amaçladığı E) insanları bir düşünce veya ürünün güvenilirliğine inandırdığı Diğer sayfaya geçiniz.
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ayn Rand'ın çalışmalarında ortaya koymayı amaçladığı
şey, ideal insan ya da rasyonel bireydir. Rasyonalite birey
olmanın gerekli bir şartı olduğu için rasyonel olmayı birey
olmaktan ayırma olanağı yoktur. Birey, tek bir varlık olarak
ortaya çıkmasına karşın bir birliktir. İnsan olmak, her şey-
den önce birey olmaktır. Kendisi için bir hayat yaratmada
ve kendi karakterini şekillendirmede yalnız başınadır birey.
Birey, kendi hayatını kurarken nasıl bir insan olacağına ka-
rar verir ve toplumun beklentilerinden çok, kendi aklını dik-
kate almak zorundadır. Bireyci kuram, Rand'ın objektivist
felsefesinin en önemli ögelerinden biridir. Bireycilik, hem
etik-politik hem de etik-psikolojik bir kavramdır. Etik-politik
bir kavram olarak bireycilik, insanın kendinde bir amaç ol-
duğu ve başkalarına kurban edilemeyeceği ilkesi ile birey
haklarının üstünlüğü temeline dayanır. Etik-psikolojik bir
kavram olarak da bireycilik, insanın bağımsız bir biçimde
düşünmesi, yargılaması, değerlendirmesi ve kendi aklının
üstünde egemen olacak herhangi bir güç kabul etmemesi
anlayışına dayanmaktadır.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ayn Rand'ın
objektivist felsefesinin özelliklerinden biri değildir?
A) Kendini başkaları için feda etmeyecek bir anlayışı sa-
vunması
B) Bireyin toplumsal beklentilerden büsbütün ayrı hareket
etmesi
C) Rasyonelliği bireyin kendi varlığı için bir koşul sayması
D) Yaşamın ve karakterin temel şekillendiricisi olarak yal-
nızca bireyi görmesi
E) İdeal insanı, rasyonel bencillik ilkesiyle ortaya koyması
endemik-
38. Bu parçadan hareketle Rand'ın objektivist felsefesiyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan temel yeti akıldır.
Herkes kendi çıkarının farkındalığıyla yaşama bakma-
lıdır.
C) Kendi hayatını kuran birey, daha çok kendi aklını esas
alır.
D) Birey bir araç olarak değil, bir amaç uğruna varlık gös-
terir.
E) Kişi, kendi iradesine dayalı olarak hayatına değer katar.
39
39.
4
13
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ayn Rand'ın çalışmalarında ortaya koymayı amaçladığı şey, ideal insan ya da rasyonel bireydir. Rasyonalite birey olmanın gerekli bir şartı olduğu için rasyonel olmayı birey olmaktan ayırma olanağı yoktur. Birey, tek bir varlık olarak ortaya çıkmasına karşın bir birliktir. İnsan olmak, her şey- den önce birey olmaktır. Kendisi için bir hayat yaratmada ve kendi karakterini şekillendirmede yalnız başınadır birey. Birey, kendi hayatını kurarken nasıl bir insan olacağına ka- rar verir ve toplumun beklentilerinden çok, kendi aklını dik- kate almak zorundadır. Bireyci kuram, Rand'ın objektivist felsefesinin en önemli ögelerinden biridir. Bireycilik, hem etik-politik hem de etik-psikolojik bir kavramdır. Etik-politik bir kavram olarak bireycilik, insanın kendinde bir amaç ol- duğu ve başkalarına kurban edilemeyeceği ilkesi ile birey haklarının üstünlüğü temeline dayanır. Etik-psikolojik bir kavram olarak da bireycilik, insanın bağımsız bir biçimde düşünmesi, yargılaması, değerlendirmesi ve kendi aklının üstünde egemen olacak herhangi bir güç kabul etmemesi anlayışına dayanmaktadır. 37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ayn Rand'ın objektivist felsefesinin özelliklerinden biri değildir? A) Kendini başkaları için feda etmeyecek bir anlayışı sa- vunması B) Bireyin toplumsal beklentilerden büsbütün ayrı hareket etmesi C) Rasyonelliği bireyin kendi varlığı için bir koşul sayması D) Yaşamın ve karakterin temel şekillendiricisi olarak yal- nızca bireyi görmesi E) İdeal insanı, rasyonel bencillik ilkesiyle ortaya koyması endemik- 38. Bu parçadan hareketle Rand'ın objektivist felsefesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan temel yeti akıldır. Herkes kendi çıkarının farkındalığıyla yaşama bakma- lıdır. C) Kendi hayatını kuran birey, daha çok kendi aklını esas alır. D) Birey bir araç olarak değil, bir amaç uğruna varlık gös- terir. E) Kişi, kendi iradesine dayalı olarak hayatına değer katar. 39 39. 4 13