Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![10. (1) Filmde en güçlü etkiyi bırakan unsur arka planında
gökyüzü gibi uzanan filmle bütünleşen müziğidir. (II)
Bu filmdeki etki de Philip Glass'ın zamansız, kendine
özgü minimalizm tarzı müziğiyle başarıya ulaşmıştır.
(III) Kemanlar ve piyano sesleri benzer hikayelerle bir
araya gelen üç farklı kadına ayrı ayrı eşlik etmiştir.(IV)
Ve hayatımızda sıradan gibi görünen olaylara bile farklı
bir derinlik katmıştır. (V) Şimdilerde minimalizm yapılmı-
yor, bizim 1970'lerde yaptığımız müzik türüydü ve otuz
yıl önceydi, modası geçti yani. (VI) Editörlerin, gazete-
cilerin bütün müzik türlerini kapsamak amacıyla uydur-
duğu bu tanımı kullanmaları bana çok çılgınca geliyor;
tamamlayıcı olmaktan çok, kafa karıştırıcı bir hal alıyor.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse birinci pa-
ragrafın son cümlesi aşağıdakilerden hangisi olur?
A) I
B) II
D) IV
E) V
C) III
LO OS
YAYIN](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160837449251-5375444.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler10. (1) Filmde en güçlü etkiyi bırakan unsur arka planında
gökyüzü gibi uzanan filmle bütünleşen müziğidir. (II)
Bu filmdeki etki de Philip Glass'ın zamansız, kendine
özgü minimalizm tarzı müziğiyle başarıya ulaşmıştır.
(III) Kemanlar ve piyano sesleri benzer hikayelerle bir
araya gelen üç farklı kadına ayrı ayrı eşlik etmiştir.(IV)
Ve hayatımızda sıradan gibi görünen olaylara bile farklı
bir derinlik katmıştır. (V) Şimdilerde minimalizm yapılmı-
yor, bizim 1970'lerde yaptığımız müzik türüydü ve otuz
yıl önceydi, modası geçti yani. (VI) Editörlerin, gazete-
cilerin bütün müzik türlerini kapsamak amacıyla uydur-
duğu bu tanımı kullanmaları bana çok çılgınca geliyor;
tamamlayıcı olmaktan çok, kafa karıştırıcı bir hal alıyor.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse birinci pa-
ragrafın son cümlesi aşağıdakilerden hangisi olur?
A) I
B) II
D) IV
E) V
C) III
LO OS
YAYIN
![16.
Söz gelimi "naif" kelimesi böyle. Genellikle gerçeklikle
bağı zayıf olan insanları anlatmak için kullanılıyor. Bazen de
iyi niyetli ama biraz safça kişilere yönelik olarak söyleniyor.
Her koşulda, hayatın gerçekleri ile yüzleşemeyen ve hayal
dünyasında yaşayanlar da ima ediliyor kimi zaman. Bazı du-
rumlarda idealistler, romantikler, bazen de edebiyatseverler
kastediliyor bu sözle.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilemez?
A) Dilimizde çoğu zaman, kelimeler bağlamından koparı-
larak olmadık yerlerde, olmadık anlamlarda kullanılabi-
liyor.
B) Dilde durağanlık söz konusu olmadığı için sözcükler fark-
li farklı giysiler giyiyorlar.
C) Dilimiz gitgide fakirleşiyor, onun anlamsal ve yapısal yö-
nü daraltılıyor.
D) Dilde sözcükler anlamsal olarak değişiyor, dönüşüyor
ve kullanıldıkça farklı bir yüze bürünüyor.
E) Dilimizdeki sözcükler öyle zengin anlamlar taşıyor ki söz-
cüklerin kullanıldığı yerleri görüp hayretler içinde kala-
biliyorsunuz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216162514934395-3619317.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler16.
Söz gelimi "naif" kelimesi böyle. Genellikle gerçeklikle
bağı zayıf olan insanları anlatmak için kullanılıyor. Bazen de
iyi niyetli ama biraz safça kişilere yönelik olarak söyleniyor.
Her koşulda, hayatın gerçekleri ile yüzleşemeyen ve hayal
dünyasında yaşayanlar da ima ediliyor kimi zaman. Bazı du-
rumlarda idealistler, romantikler, bazen de edebiyatseverler
kastediliyor bu sözle.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilemez?
A) Dilimizde çoğu zaman, kelimeler bağlamından koparı-
larak olmadık yerlerde, olmadık anlamlarda kullanılabi-
liyor.
B) Dilde durağanlık söz konusu olmadığı için sözcükler fark-
li farklı giysiler giyiyorlar.
C) Dilimiz gitgide fakirleşiyor, onun anlamsal ve yapısal yö-
nü daraltılıyor.
D) Dilde sözcükler anlamsal olarak değişiyor, dönüşüyor
ve kullanıldıkça farklı bir yüze bürünüyor.
E) Dilimizdeki sözcükler öyle zengin anlamlar taşıyor ki söz-
cüklerin kullanıldığı yerleri görüp hayretler içinde kala-
biliyorsunuz.
![TEST
16
PARAGRAFTA ANLA
Amatör tiyatrolara olan ilginin düşük oluşu beni en
dişelendiriyor. Zaten salt komedi olarak anlaşılmaya
başlanmış tiyatro sanatı yeterince bayağılaşmıyor-
muş gibi kendi imkanlarıyla bu sanata gönül vermiş
sanatçı ruhlu kişilere de yeterince destek verilmiyor.
Anca hatır gönül üzerine pahalı bulunmuş bir bilet all-
nabiliyor. Amatör tiyatrolardan yetişmemiş. tepeden
inme birçok oyuncu yetenekleriyle değil fiziki özellik-
leriyle ön plana çıkıyor. Biraz ağız taklidi yapıp azıcık
da ağzınızı yüzünüzü oynattınız mı sözde profesyo-
nel oluyorsunuz. Amatör tiyatrolar ise hålà eski tarz.
Aylar süren çalışmalar, küçücük dekorları bile binbir
güçlükle bulmalar, evden getirilen kostümler, boğaz
tokluğuna sanat yapma telaşı...
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Amatör tiyatrolar profesyonel tiyatroların temelini
oluşturmalıdır.
B) Sanatsal bir saygı bulunmaktadır.
C) Günümüzde tiyatro komedi olarak algılanmakta-
dir.
D) Amatör tiyatroların oyunlarına sadece hatır için
gidilir.
E) Amatör tiyatrolarda oynayanlar çok para kazana-
mazlar,
ISEM](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160710014133-4687290.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTEST
16
PARAGRAFTA ANLA
Amatör tiyatrolara olan ilginin düşük oluşu beni en
dişelendiriyor. Zaten salt komedi olarak anlaşılmaya
başlanmış tiyatro sanatı yeterince bayağılaşmıyor-
muş gibi kendi imkanlarıyla bu sanata gönül vermiş
sanatçı ruhlu kişilere de yeterince destek verilmiyor.
Anca hatır gönül üzerine pahalı bulunmuş bir bilet all-
nabiliyor. Amatör tiyatrolardan yetişmemiş. tepeden
inme birçok oyuncu yetenekleriyle değil fiziki özellik-
leriyle ön plana çıkıyor. Biraz ağız taklidi yapıp azıcık
da ağzınızı yüzünüzü oynattınız mı sözde profesyo-
nel oluyorsunuz. Amatör tiyatrolar ise hålà eski tarz.
Aylar süren çalışmalar, küçücük dekorları bile binbir
güçlükle bulmalar, evden getirilen kostümler, boğaz
tokluğuna sanat yapma telaşı...
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Amatör tiyatrolar profesyonel tiyatroların temelini
oluşturmalıdır.
B) Sanatsal bir saygı bulunmaktadır.
C) Günümüzde tiyatro komedi olarak algılanmakta-
dir.
D) Amatör tiyatroların oyunlarına sadece hatır için
gidilir.
E) Amatör tiyatrolarda oynayanlar çok para kazana-
mazlar,
ISEM
![6. Turist:
(1) ---
Rehber:
-
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya 1985 yılında;
Göreme Milli Parkı, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı
Yeraltı Şehri, Karlık Kilisesi, Aziz Theodore Kilisesi,
Karain Güvercinlikleri ve Soğanlı Arkeolojik Alanı ola-
rak yedi bölüm hâlinde Dünya Miras Listesi'ne dâhil
edilmiştir.
Turist:
-
Rehber:
Erciyes, Hasan Dağ ve Göllüdağ'ın yanı sıra çok
sayıda volkanın patlaması sonucu yöre tüflerle kap-
lanmıştır. Rüzgâr ve suyun bu tüfleri aşındırmasıyla
milyonlarca yılda oluşan Kapadokya, benzersiz jeolojik
yapısı ile Paleolitik Dönem'den beri devamlı yerleşim
alanı olmuş ve Anadolu kültür tarihine tanıklık etmiştir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya ne zaman
Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir?
(II) Kapadokya yöresinin oluşumu nasıl gerçekleşmiştir?
B) (1) Kapadokya Bölgesi'nde bulunan hangi yapılar
ünlüdür?
(II) Kapadokya yöresini hangi dağlar çevreler?
C) (1) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya kaç bölüm hâlin-
de Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir?
(II) Kapadokya yöresinin oluşumu nasıl gerçekleşmiş-
tir?
D) (1) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya kaç yılında
Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir?
(11) Kapadokya bölgesinde hangi doğal afet görülmüş-
tür?
E) (1) Göreme Milli Parkı hangi şehirdedir?
(II) Kapadokya bölgesinde hangi doğal afet görülmüş-
tür?](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160754836397-5156703.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6. Turist:
(1) ---
Rehber:
-
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya 1985 yılında;
Göreme Milli Parkı, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı
Yeraltı Şehri, Karlık Kilisesi, Aziz Theodore Kilisesi,
Karain Güvercinlikleri ve Soğanlı Arkeolojik Alanı ola-
rak yedi bölüm hâlinde Dünya Miras Listesi'ne dâhil
edilmiştir.
Turist:
-
Rehber:
Erciyes, Hasan Dağ ve Göllüdağ'ın yanı sıra çok
sayıda volkanın patlaması sonucu yöre tüflerle kap-
lanmıştır. Rüzgâr ve suyun bu tüfleri aşındırmasıyla
milyonlarca yılda oluşan Kapadokya, benzersiz jeolojik
yapısı ile Paleolitik Dönem'den beri devamlı yerleşim
alanı olmuş ve Anadolu kültür tarihine tanıklık etmiştir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya ne zaman
Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir?
(II) Kapadokya yöresinin oluşumu nasıl gerçekleşmiştir?
B) (1) Kapadokya Bölgesi'nde bulunan hangi yapılar
ünlüdür?
(II) Kapadokya yöresini hangi dağlar çevreler?
C) (1) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya kaç bölüm hâlin-
de Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir?
(II) Kapadokya yöresinin oluşumu nasıl gerçekleşmiş-
tir?
D) (1) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya kaç yılında
Dünya Miras Listesi'ne dâhil edilmiştir?
(11) Kapadokya bölgesinde hangi doğal afet görülmüş-
tür?
E) (1) Göreme Milli Parkı hangi şehirdedir?
(II) Kapadokya bölgesinde hangi doğal afet görülmüş-
tür?
![4. Beyindeki ana konuşma bölgelerinin birbiriyle ve diğer be-
yin alanıyla kurduğu özgül bağlantıların birçoğu ana dilinin
öğrenilmesi sırasında son halini alır. Kullanılan dil, bu bağ-
lantılarla kişinin deneyimine ve ruhsal gelişimine de bağlı
olarak büyük ve belirsiz bir anlam dünyasını sürükler. O
dili üreten kültür ile kişisel birikimin bir uyum hâlinde bu-
lunmasından ötürü dil kullanımının verimliliği ve kişisel dil
becerileri de zamanla artış gösterir. Yani mecazlar, ben-
zetmeler, kıssalar, karşıtlıkların kullanımı gibi üst düzey
dil özellikleri en olgun biçimine ancak ana dilde ulaşabilir.
Sonradan edinilen bir dilde ise gündelik konuşma kolayca
yapılabilirken bilginin içselleştirilmesi ve yeni imgeler üre-
tilmesi büyük oranda kısıtlanacaktır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Her dilin kendi kültür yapısına göre bir imgeler ve
mecazlar dünyası vardır.
B) Hiç kimse ana dili dışında öğrendiği bir dilde tam yet-
kinliğe erişemez.
C) Kültürel zorunluluk, bir bakıma kişiyi o kültürün dilini
öğrenmeye iter.
D) Bir dilin kuralları, başka bir dilin kuralları ile öğrenile-
mez.
E) Yabancı dil öğrenmek isteyen kişiler, o dilin kültürünü
de bilmek zorundadır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160734472006-5156703.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler4. Beyindeki ana konuşma bölgelerinin birbiriyle ve diğer be-
yin alanıyla kurduğu özgül bağlantıların birçoğu ana dilinin
öğrenilmesi sırasında son halini alır. Kullanılan dil, bu bağ-
lantılarla kişinin deneyimine ve ruhsal gelişimine de bağlı
olarak büyük ve belirsiz bir anlam dünyasını sürükler. O
dili üreten kültür ile kişisel birikimin bir uyum hâlinde bu-
lunmasından ötürü dil kullanımının verimliliği ve kişisel dil
becerileri de zamanla artış gösterir. Yani mecazlar, ben-
zetmeler, kıssalar, karşıtlıkların kullanımı gibi üst düzey
dil özellikleri en olgun biçimine ancak ana dilde ulaşabilir.
Sonradan edinilen bir dilde ise gündelik konuşma kolayca
yapılabilirken bilginin içselleştirilmesi ve yeni imgeler üre-
tilmesi büyük oranda kısıtlanacaktır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Her dilin kendi kültür yapısına göre bir imgeler ve
mecazlar dünyası vardır.
B) Hiç kimse ana dili dışında öğrendiği bir dilde tam yet-
kinliğe erişemez.
C) Kültürel zorunluluk, bir bakıma kişiyi o kültürün dilini
öğrenmeye iter.
D) Bir dilin kuralları, başka bir dilin kuralları ile öğrenile-
mez.
E) Yabancı dil öğrenmek isteyen kişiler, o dilin kültürünü
de bilmek zorundadır.
![TÜRKÇE TESTİ
40. Bu parçada Nil Nehi ile ilgil olarak aşağıdaki so-
rulardan hangisinin karşılığı yoktur?
B
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Nil, 6.000 kilometreden fazla uzunluğuyla dünyanın
en uzun nehridir. Ayrıca ana nehri besleyen birkaç
yan kolu da bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi
Habeşistan Platosu'ndan başlayan Mavi Nil'dir.
Küçük kolları ise Brundi, Kenya ve Tazmanya'da
bulunur! Nil'in yaklaşık 3.000 kilometrelik bölümü
yolculuğa elverişlidir. Nil'in kaynağını arayıp bulma
çabaları yüzyıllar boyunca insanların zihnini meşgul
etmiştir. Eski Yunanlılar ve Romalılar olanaksız bir işi
tanımlamak istediklerinde "Nil'in kaynağını aramak"
diye bir deyim kullanırlardı. Çok uzun bir süre bo-
yunca Nil'in kaynağı bulunduğunda Afrika'nın içleriy-
le ilgili bütün sırların ortaya çıkacağına inanılmıştır.
19. yüzyıla gelindiğine bu arayış bir merak olmak-
tan öteye geçmiş, Avrupalı güçlerin yeni sömürge-
ler elde etmek için dünya çapındaki arayışlarının
bir parçası hâline gelmişti/Nil'in gerçek kaynağını
bulan kişi, İngiliz Kâşif John Hanning Speke'ydi.
Speke, 1859'da Nil'in gerçek kaynağı olduğuna
inandığı Victoria Gölü'nü keşfetti. 1862'de buraya
tekrar geldiğinde Nil'in, gölden dışarı aktığı noktayı
buldu.
A
Y
Y
1
N
L
A
Kaynağına kadar ulaşabilen ilk insan kimdir?
Eski çağlarda bu kadar ilgi çekmesinin nedeni
medir?
Hangi Göl'ün sularının uzantısı durumundadır?
Adının geçtiği deyim hangi durumda kullanıl
maktadır?
E) Dünya nehirleri içindeki özelliği nedir?
i nedir?](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160849903868-303042.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTÜRKÇE TESTİ
40. Bu parçada Nil Nehi ile ilgil olarak aşağıdaki so-
rulardan hangisinin karşılığı yoktur?
B
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Nil, 6.000 kilometreden fazla uzunluğuyla dünyanın
en uzun nehridir. Ayrıca ana nehri besleyen birkaç
yan kolu da bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi
Habeşistan Platosu'ndan başlayan Mavi Nil'dir.
Küçük kolları ise Brundi, Kenya ve Tazmanya'da
bulunur! Nil'in yaklaşık 3.000 kilometrelik bölümü
yolculuğa elverişlidir. Nil'in kaynağını arayıp bulma
çabaları yüzyıllar boyunca insanların zihnini meşgul
etmiştir. Eski Yunanlılar ve Romalılar olanaksız bir işi
tanımlamak istediklerinde "Nil'in kaynağını aramak"
diye bir deyim kullanırlardı. Çok uzun bir süre bo-
yunca Nil'in kaynağı bulunduğunda Afrika'nın içleriy-
le ilgili bütün sırların ortaya çıkacağına inanılmıştır.
19. yüzyıla gelindiğine bu arayış bir merak olmak-
tan öteye geçmiş, Avrupalı güçlerin yeni sömürge-
ler elde etmek için dünya çapındaki arayışlarının
bir parçası hâline gelmişti/Nil'in gerçek kaynağını
bulan kişi, İngiliz Kâşif John Hanning Speke'ydi.
Speke, 1859'da Nil'in gerçek kaynağı olduğuna
inandığı Victoria Gölü'nü keşfetti. 1862'de buraya
tekrar geldiğinde Nil'in, gölden dışarı aktığı noktayı
buldu.
A
Y
Y
1
N
L
A
Kaynağına kadar ulaşabilen ilk insan kimdir?
Eski çağlarda bu kadar ilgi çekmesinin nedeni
medir?
Hangi Göl'ün sularının uzantısı durumundadır?
Adının geçtiği deyim hangi durumda kullanıl
maktadır?
E) Dünya nehirleri içindeki özelliği nedir?
i nedir?
![TÜRKÇE TESTİ
kıl yürüt-
u. Aktar-
ararlarını
a kurulu-
milan" bil-
ail Hakkı
Yeni Tür-
enin öne-
ir eğitim,
masında,
s tacı ya-
mesinde
-öğretim,
işi; bilgi
önük bir
li olarak
n olması
ki yönü A
Y
an tipini A
macı in- N
arılarak
erini at-
28. Özellikle gençlik yıllarında eline geçen her şeyi oku-
malı insan. Yalnız "iyi" romanları okumakla gerçek
bir romanın ayrımına varmak mümkün değil. Kö-
tüyü görmeden iyinin değeri anlaşılmıyor. Sanırım
bu, kötü insanlarla çevrili bir dünyada bir avuç iyi
insandan biri ya da birkaçı karşımıza çıktığında ona
sıkı sıkıya sarılmamız gibi bir şey. Kötü romanları
okuyunca iyi romanlardaki yetenek ve birikim bileş-
kesini kavrayabiliyor insan. Romanın sadece dil ve
kurgusal olaylardan oluşmadığını, dili iyi kullanma-
nin bile iyi bir roman yazmaya yetmeyeceğini algılı-
yorsunuz. Romancının; sanatını, roman geleneğini
bilmesi; kurgusunun alt yapısını oluşturacak düzey-
de tarih, toplum bilim, ekonomi, iktisat gibi bilimlere
1
yönelik bilgi dağarcığına da sahip olması gerekir.
Çünkü iyi roman salt yetenekle yazılmıyor; o kısmı
bence de şart ama onu yetkinleştirip olgunlaştıran
bir de emek ve birikim kısmı var.
O Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakile-
rin-hangisidir?
Gerçeği anlatacak bir roman, bir araştırma süre-
ci gerektirdiğinden uzun sürede yazılır.
İyi bir roman yazabilmenin koşulu, romancının
her konuda uzmanlık derecesinde birikimli olma-
sıdır.
Kendi tarihine ve kültürüne sırt çeviren romancı
başarılı olamaz.
Nitelikli romanlar, sanatçının yeteneği ve kültürel
hazinesini oluşturan bilgi birikimleri ile yazılabilir.
Romanlar, ele alıp işlediği konularla bazı bilim
alanlarına kaynaklık edebilir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160827767008-303042.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTÜRKÇE TESTİ
kıl yürüt-
u. Aktar-
ararlarını
a kurulu-
milan" bil-
ail Hakkı
Yeni Tür-
enin öne-
ir eğitim,
masında,
s tacı ya-
mesinde
-öğretim,
işi; bilgi
önük bir
li olarak
n olması
ki yönü A
Y
an tipini A
macı in- N
arılarak
erini at-
28. Özellikle gençlik yıllarında eline geçen her şeyi oku-
malı insan. Yalnız "iyi" romanları okumakla gerçek
bir romanın ayrımına varmak mümkün değil. Kö-
tüyü görmeden iyinin değeri anlaşılmıyor. Sanırım
bu, kötü insanlarla çevrili bir dünyada bir avuç iyi
insandan biri ya da birkaçı karşımıza çıktığında ona
sıkı sıkıya sarılmamız gibi bir şey. Kötü romanları
okuyunca iyi romanlardaki yetenek ve birikim bileş-
kesini kavrayabiliyor insan. Romanın sadece dil ve
kurgusal olaylardan oluşmadığını, dili iyi kullanma-
nin bile iyi bir roman yazmaya yetmeyeceğini algılı-
yorsunuz. Romancının; sanatını, roman geleneğini
bilmesi; kurgusunun alt yapısını oluşturacak düzey-
de tarih, toplum bilim, ekonomi, iktisat gibi bilimlere
1
yönelik bilgi dağarcığına da sahip olması gerekir.
Çünkü iyi roman salt yetenekle yazılmıyor; o kısmı
bence de şart ama onu yetkinleştirip olgunlaştıran
bir de emek ve birikim kısmı var.
O Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakile-
rin-hangisidir?
Gerçeği anlatacak bir roman, bir araştırma süre-
ci gerektirdiğinden uzun sürede yazılır.
İyi bir roman yazabilmenin koşulu, romancının
her konuda uzmanlık derecesinde birikimli olma-
sıdır.
Kendi tarihine ve kültürüne sırt çeviren romancı
başarılı olamaz.
Nitelikli romanlar, sanatçının yeteneği ve kültürel
hazinesini oluşturan bilgi birikimleri ile yazılabilir.
Romanlar, ele alıp işlediği konularla bazı bilim
alanlarına kaynaklık edebilir.
![E) Sadece hastalık değil gendeki olumlu durumun kalite-
sinin de arttınldığına
14. Düşünürler insanı, hayvan ve diğer canlılardan ayıran en
önemli özelliğin akıl ve düş gücü olduğunu belirtmektedir-
ler. Fakat akıl, ürettiği düşünceleri dışa vuramaz, karşısında-
kine iletemez, başkalarına ulaştıramaz ve sessiz kalırsa gö-
revini yerine getirmemiş olur. Görev yapamayan akıl pasla-
nir, kendini geliştiremez, dolayısıyla düşünce üretemez. Dù-
şünce üretmeyen aklın ise varlığı tartışılır, hatta yok sayılır.
İşte aklın ürettiği düşünceyi anında başkalarına ulaştıran, o
düşünceyi diğer insanlann ve toplum bireylerinin kullandığı
değerli bir mücevhere dönüştürerek aklın yeni düşünceler
üretmesini sağlayan temel etken de dildir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Insan düşünebiliyorsa, düşünce üretiyorsa ancak aklı
var demektir.
B) Aklı çok iyi kullanan insanların dil becerileri de yüksek-
tir.
Edebiyat Sokağ
C) Aklın ürettiği düşünceler dil vasıtası ile aktarılır.
D) Üstüne düşen görevi yerine getirmeyen akıl zamanla iş-
levini yitirir.
E) Dil, aklın yeni düşünceler üretmesini sağlayan bir etkiye
sahiptir.
15](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216161323667297-4802211.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerE) Sadece hastalık değil gendeki olumlu durumun kalite-
sinin de arttınldığına
14. Düşünürler insanı, hayvan ve diğer canlılardan ayıran en
önemli özelliğin akıl ve düş gücü olduğunu belirtmektedir-
ler. Fakat akıl, ürettiği düşünceleri dışa vuramaz, karşısında-
kine iletemez, başkalarına ulaştıramaz ve sessiz kalırsa gö-
revini yerine getirmemiş olur. Görev yapamayan akıl pasla-
nir, kendini geliştiremez, dolayısıyla düşünce üretemez. Dù-
şünce üretmeyen aklın ise varlığı tartışılır, hatta yok sayılır.
İşte aklın ürettiği düşünceyi anında başkalarına ulaştıran, o
düşünceyi diğer insanlann ve toplum bireylerinin kullandığı
değerli bir mücevhere dönüştürerek aklın yeni düşünceler
üretmesini sağlayan temel etken de dildir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Insan düşünebiliyorsa, düşünce üretiyorsa ancak aklı
var demektir.
B) Aklı çok iyi kullanan insanların dil becerileri de yüksek-
tir.
Edebiyat Sokağ
C) Aklın ürettiği düşünceler dil vasıtası ile aktarılır.
D) Üstüne düşen görevi yerine getirmeyen akıl zamanla iş-
levini yitirir.
E) Dil, aklın yeni düşünceler üretmesini sağlayan bir etkiye
sahiptir.
15
![EKÇE TESTİ
n
n
1.
k
7
E
i
i
A YAYINLAD
A
- Y
N
i L
21. Romanda yaşanan toplurn, sosyal olaylar, insan psi
kolojisinin gerçekleri, açık ya da gizli sanatçının dün-
ya görüşü yok mudur? Elbette vardır. Ama roman
ne bir toplum kitabı, ne de bir doğrular topluluğudur.
Sanat yapıtını bilgiler, doğrular topluluğu ideolojik
bir yapıt olarak kabul etmek, sanatın varlığını, özünü
görmemektir. Balzac'ı, yaşadığı dönemin toplumsal
olaylarını ve Balzac'ın dünya görüşünü öğrenmek
için okuduğunu kim ileri sürülebilir?
Bu parçada, romanla ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romana, gerçek bir sanat yapıtında olması ge-
rekenin ötesinde anlam yüklemenin yanlışlığı
B) İletisi açıkça belli olmayan romanlar yazılmama-
sının nesnellik açısından önemi
O
c) Romanın, yazıldığı dönemin toplumsal olaylarını
bir tarih kitabı yaklaşımı ile yansıtmasının yan-
lışlığı
D) Yalnız toplumsal içerikli romanların yazılması
anlayışının sanatın tanımı ile bağdaşmadığı
E) Sanatın, toplumun eğitimi ve bilinçlendirilmesi
konusundaki işlevinin abartılmaması gerektiği](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216160800954401-303042.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerEKÇE TESTİ
n
n
1.
k
7
E
i
i
A YAYINLAD
A
- Y
N
i L
21. Romanda yaşanan toplurn, sosyal olaylar, insan psi
kolojisinin gerçekleri, açık ya da gizli sanatçının dün-
ya görüşü yok mudur? Elbette vardır. Ama roman
ne bir toplum kitabı, ne de bir doğrular topluluğudur.
Sanat yapıtını bilgiler, doğrular topluluğu ideolojik
bir yapıt olarak kabul etmek, sanatın varlığını, özünü
görmemektir. Balzac'ı, yaşadığı dönemin toplumsal
olaylarını ve Balzac'ın dünya görüşünü öğrenmek
için okuduğunu kim ileri sürülebilir?
Bu parçada, romanla ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romana, gerçek bir sanat yapıtında olması ge-
rekenin ötesinde anlam yüklemenin yanlışlığı
B) İletisi açıkça belli olmayan romanlar yazılmama-
sının nesnellik açısından önemi
O
c) Romanın, yazıldığı dönemin toplumsal olaylarını
bir tarih kitabı yaklaşımı ile yansıtmasının yan-
lışlığı
D) Yalnız toplumsal içerikli romanların yazılması
anlayışının sanatın tanımı ile bağdaşmadığı
E) Sanatın, toplumun eğitimi ve bilinçlendirilmesi
konusundaki işlevinin abartılmaması gerektiği
![ME-5
atçıya
eri
tir.
ntili
asla
TYT/TÜRKÇE
27. Kazak yazarlardan biri olan Sabit Mukanov'un "Yazar
kendi zamanının sadece gözü ve kulağı değil bununla
birlikte bilgesi ve şerefidir. O yüzden, o gözle görüp
kulağıyla duyduklarını beyaz kâğıda birden dökmez,
öncelikle görüp duyduklarının en önemlilerini kalp ve
ruh süzgecinden geçirip, dengeleyip beyin ve kalbinin
bin derecelik fırınında eritir." demesi boşuna değildir.
Gerçekten de edebiyatın en önemli hedeflerinden biri,
kendi çağını ve çağdaşlarının ruhi varlığını yüksek sanat
yeteneği ile tasvir etmektir. Temel ve hatta sosyal bilimlerin
hiçbirinin bireyle toplum arasındaki ilişkiyi, bireyin kendi iç
dünyasında olan biteni, bunlar arasında gözle görünmeyen
bağlantıları edebiyat kadar nazik, derin, esaslı, etraflı bir
şekilde anlatamayacağı kesindir. Yani belirli bir toplumdaki
tarihi, toplumsal, bireysel gerçekleri anlatmada sanat ve
edebiyatla asla boy ölçüşemez.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
B) Dolaylı anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Mecazır söyleyişlere yer verilmiştir.
D) Kalıplaşmış ifade kullanılmıştır.
E) Karşılaştırma yapılmıştır
28. Ahme
halk
Louhent
fikral
Dilini
hafif
Fikr
yaş
Esk
yer
car
ön
B
VI
A](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216143209381699-3138262.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerME-5
atçıya
eri
tir.
ntili
asla
TYT/TÜRKÇE
27. Kazak yazarlardan biri olan Sabit Mukanov'un "Yazar
kendi zamanının sadece gözü ve kulağı değil bununla
birlikte bilgesi ve şerefidir. O yüzden, o gözle görüp
kulağıyla duyduklarını beyaz kâğıda birden dökmez,
öncelikle görüp duyduklarının en önemlilerini kalp ve
ruh süzgecinden geçirip, dengeleyip beyin ve kalbinin
bin derecelik fırınında eritir." demesi boşuna değildir.
Gerçekten de edebiyatın en önemli hedeflerinden biri,
kendi çağını ve çağdaşlarının ruhi varlığını yüksek sanat
yeteneği ile tasvir etmektir. Temel ve hatta sosyal bilimlerin
hiçbirinin bireyle toplum arasındaki ilişkiyi, bireyin kendi iç
dünyasında olan biteni, bunlar arasında gözle görünmeyen
bağlantıları edebiyat kadar nazik, derin, esaslı, etraflı bir
şekilde anlatamayacağı kesindir. Yani belirli bir toplumdaki
tarihi, toplumsal, bireysel gerçekleri anlatmada sanat ve
edebiyatla asla boy ölçüşemez.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
B) Dolaylı anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Mecazır söyleyişlere yer verilmiştir.
D) Kalıplaşmış ifade kullanılmıştır.
E) Karşılaştırma yapılmıştır
28. Ahme
halk
Louhent
fikral
Dilini
hafif
Fikr
yaş
Esk
yer
car
ön
B
VI
A
![4. Mustafa Kemal'in 24 Nisan 1920'de TBMM'ye ver-
diği önergede "TBMM'nin üstünde bir güç yoktur.
Yasama yürütme yetkileri Meclis'e aittir." ifadesi
yer almıştır.
Buna göre;
1. saltanatın kaldırılması,
II. güçler birliği ilkesinin uygulanması,
III. halifeliğin kaldırılması
gelişmelerinden hangileri bu önergenin uygu-
landığına kanıt olarak gösterilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) We III
C) I ve II
E) I, II ve III](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216152041315047-479813.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler4. Mustafa Kemal'in 24 Nisan 1920'de TBMM'ye ver-
diği önergede "TBMM'nin üstünde bir güç yoktur.
Yasama yürütme yetkileri Meclis'e aittir." ifadesi
yer almıştır.
Buna göre;
1. saltanatın kaldırılması,
II. güçler birliği ilkesinin uygulanması,
III. halifeliğin kaldırılması
gelişmelerinden hangileri bu önergenin uygu-
landığına kanıt olarak gösterilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) We III
C) I ve II
E) I, II ve III
![üzeysel ve sansasyone
rler, aynı zamanda
lar taşımaktadır.
vonun dekoru, kurgu
ktieri, canlandırmalar
niteliğini
kta haber, anchorman
Joular tarafından
hâkim ve bir ev
llikleri.
Ramonet, bu
k adlandırmaktadır.
irmasıyla
ngisidir?
ilgi duyması
um yapılması
masi
çıkarılması
Brülmesi
mda
oğun
www.edding
lerin
1
17.-18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaying
Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu
düşünürsek dünyada deniz kirlenmesinden en çok
etkilenenlerden biri olduğumuz kaçınılmaz bir gerçektir
Karadeniz'l Akdeniz'e, oradan da okyanusa bağlantisiya
deniz ulaşımı açısından dünyanın en önemli noktalarında
kullanan ulaşım araçlarından kaynaklanan ne kadar büyok
birinde bulunuyoruz. Bu da gerek bizden gerekse bu yolu
bir kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzu apaçık
gösteriyor. Özellikle Istanbul ve Çanakkale Boğazlarını
düşündüğümüzde daha önceleri yaşadıklarımız gibi,
kazaları sonucu yaşayacağımız tehlike ve kirliliğin riskini
meydana gelecek deniz kazaları, daha doğrusu tanker
aklımızdan bir gün olsun çıkarmamamız gerekiyor.
17. Bu parçaya göre deniz kirliliğinin temel nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doğaya atılan maddeler
B) Çarpık kentleşme
Co
ODAKLANMA
Petrol ürünlerinin kullanımı
D) Tankerlerin kazalara karışması
E) Akıntının yeterli olmayışı
ODAKLA
19. Aşağıdaki
karşısında
kahramana
düşünces
A) Doğuşt
ve hare
cesare
daktilo
adlı ot
B) Richa
müca
kimile
uçabi
Yaşar
gerçe
başk
O
D) Kafk
başk
alem
özür
anla
E) Jach
sini
anla
hâl
düş](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216151521510860-4432153.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerüzeysel ve sansasyone
rler, aynı zamanda
lar taşımaktadır.
vonun dekoru, kurgu
ktieri, canlandırmalar
niteliğini
kta haber, anchorman
Joular tarafından
hâkim ve bir ev
llikleri.
Ramonet, bu
k adlandırmaktadır.
irmasıyla
ngisidir?
ilgi duyması
um yapılması
masi
çıkarılması
Brülmesi
mda
oğun
www.edding
lerin
1
17.-18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaying
Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu
düşünürsek dünyada deniz kirlenmesinden en çok
etkilenenlerden biri olduğumuz kaçınılmaz bir gerçektir
Karadeniz'l Akdeniz'e, oradan da okyanusa bağlantisiya
deniz ulaşımı açısından dünyanın en önemli noktalarında
kullanan ulaşım araçlarından kaynaklanan ne kadar büyok
birinde bulunuyoruz. Bu da gerek bizden gerekse bu yolu
bir kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzu apaçık
gösteriyor. Özellikle Istanbul ve Çanakkale Boğazlarını
düşündüğümüzde daha önceleri yaşadıklarımız gibi,
kazaları sonucu yaşayacağımız tehlike ve kirliliğin riskini
meydana gelecek deniz kazaları, daha doğrusu tanker
aklımızdan bir gün olsun çıkarmamamız gerekiyor.
17. Bu parçaya göre deniz kirliliğinin temel nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doğaya atılan maddeler
B) Çarpık kentleşme
Co
ODAKLANMA
Petrol ürünlerinin kullanımı
D) Tankerlerin kazalara karışması
E) Akıntının yeterli olmayışı
ODAKLA
19. Aşağıdaki
karşısında
kahramana
düşünces
A) Doğuşt
ve hare
cesare
daktilo
adlı ot
B) Richa
müca
kimile
uçabi
Yaşar
gerçe
başk
O
D) Kafk
başk
alem
özür
anla
E) Jach
sini
anla
hâl
düş
![DENEME-7
32. Efsane yüzücü Marks Spitz, Michael Phelps için "Bu
gezegene ayak basan
en büyük yarışçı." der. "Uçan
Balik lakapli Phelps, 28 madalya ile de olimpiyatların en
çok madalya kazanan sporcusu oldu. Kâğıt üstünde ideal
bir yüzücü nasıl olmalı diye tasarlansa ancak Phelps gibi
bir hayal ortaya çıkabilirdi. Boyu 1,93 ama suyun direnci-
ni azaltan kısa bacak boyu ve çok uzun bir vücudu var.
84 Kilo ağırlığında ama normal insanın 3 katı yemek
yiyor, 5 katı kalori harcıyor. Kalbi normal insanın üç katı
fazla kan pompalıyor. Vücudu çok az laktik asit salgıladı-
ğı için normalden çok daha geç yoruluyor. Ayak numara-
si 48,5 yani adeta doğal bir palet gibi. Sadece bir yüzgeç-
leri eksik... Michael Phelps, bu fiziksel farklılıkları nede-
niyle küçükken akranları tarafından yadırganıp çok kızdı-
rılmış. Phelps'e hiperaktivite teşhisi konunca 7 yaşında
yüzmeye gönderilmiş. Birisi milli formayı giyen iki ablası
da yüzücü olduğundan ona destek vermiş. Phelps, 10
yaşındayken kendi yaş grubunda 100 metre kelebek ülke
rekorunu kırdı ve engellenemez yükselişi başladı. Sayı-
sız başarıya imza attı ve fiziksel farklılıklarımızın utanıla-
cak özelliklerimiz değil gurur duyacağımız yönlerimiz
olduğunu ve muazzam bir çalışmayla bu özelliklerin
nasıl birer avantaja dönüşebileceğini tüm dünyaya gös-
terdi.
Bu parçada Michael Phelps ile ilgili,
1. Elde ettiği başarılar nelerdir?
II. Spora başlamasının sebebi nedir?
xx.
. Onu diğer yüzücülerden ayıran özellikler nelerdir?
IV. Antreman sürecinde neler yapmaktadır?
sorularından hangilerinin cevab yoktur?
A) I ve II
Yalnız III
Il ve Ill
C) II ve IV
Yalniz IV
33. Ortaya
etkiliyse
kadar
tili ve
etmek
psikol
ortaya
rine k
Bu s
olara
A)
D)
F](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216145043636746-4193657.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerDENEME-7
32. Efsane yüzücü Marks Spitz, Michael Phelps için "Bu
gezegene ayak basan
en büyük yarışçı." der. "Uçan
Balik lakapli Phelps, 28 madalya ile de olimpiyatların en
çok madalya kazanan sporcusu oldu. Kâğıt üstünde ideal
bir yüzücü nasıl olmalı diye tasarlansa ancak Phelps gibi
bir hayal ortaya çıkabilirdi. Boyu 1,93 ama suyun direnci-
ni azaltan kısa bacak boyu ve çok uzun bir vücudu var.
84 Kilo ağırlığında ama normal insanın 3 katı yemek
yiyor, 5 katı kalori harcıyor. Kalbi normal insanın üç katı
fazla kan pompalıyor. Vücudu çok az laktik asit salgıladı-
ğı için normalden çok daha geç yoruluyor. Ayak numara-
si 48,5 yani adeta doğal bir palet gibi. Sadece bir yüzgeç-
leri eksik... Michael Phelps, bu fiziksel farklılıkları nede-
niyle küçükken akranları tarafından yadırganıp çok kızdı-
rılmış. Phelps'e hiperaktivite teşhisi konunca 7 yaşında
yüzmeye gönderilmiş. Birisi milli formayı giyen iki ablası
da yüzücü olduğundan ona destek vermiş. Phelps, 10
yaşındayken kendi yaş grubunda 100 metre kelebek ülke
rekorunu kırdı ve engellenemez yükselişi başladı. Sayı-
sız başarıya imza attı ve fiziksel farklılıklarımızın utanıla-
cak özelliklerimiz değil gurur duyacağımız yönlerimiz
olduğunu ve muazzam bir çalışmayla bu özelliklerin
nasıl birer avantaja dönüşebileceğini tüm dünyaya gös-
terdi.
Bu parçada Michael Phelps ile ilgili,
1. Elde ettiği başarılar nelerdir?
II. Spora başlamasının sebebi nedir?
xx.
. Onu diğer yüzücülerden ayıran özellikler nelerdir?
IV. Antreman sürecinde neler yapmaktadır?
sorularından hangilerinin cevab yoktur?
A) I ve II
Yalnız III
Il ve Ill
C) II ve IV
Yalniz IV
33. Ortaya
etkiliyse
kadar
tili ve
etmek
psikol
ortaya
rine k
Bu s
olara
A)
D)
F
![Öyküsin
17. Öykü; söylemin kısalığı, yansıttığı süre ve mekânın
sınırlılığı açısından daha kapsamlı anlatılardan, özellikle
romandan ayrılmak istenmiştir. Çoğu öykü dar bir süre
içinde, tek bir mekânın tek bir olayını anlatır. Elverişli bir
ayrımdır bu. Ama kuralın dışında kalan sayısız öykü
sayabilirsini Hani Muzaffer Hacıhasanoğlu'nun Bir
Fotoğraf Canlanıyor adlı bir öyküsü vardır: On-on iki
sayfada koca bir roman anlatır bize Sonra öyküleri
romane
Centarih içinde ele aldığımız zaman da genellikle
YINLARI
Türkçe
X
birbirlerinden uzaklaştıklarını görüyoruz. Genellikle
Maupassant öyküsü dediğimiz şeyle Sait Faik öyküsü
arasında derin ayrılıklar vardır. Orhan Kemal öyküsü de
ayrılır bu öyküden. Adına yaraşır her öykücü kendi
özgün öyküsünü getiriyor belki de. En azından öykü
türleri her zaman için geçerli bir öykü tanımı yapmamızı
olanaksızlaştıracak ölçüde fazla.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine
başvurulmamıştır?
Karşılaştırma
Örneklendirme
Benzetme
B) Açıklama
D) Tartışma](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216140355556184-4521179.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerÖyküsin
17. Öykü; söylemin kısalığı, yansıttığı süre ve mekânın
sınırlılığı açısından daha kapsamlı anlatılardan, özellikle
romandan ayrılmak istenmiştir. Çoğu öykü dar bir süre
içinde, tek bir mekânın tek bir olayını anlatır. Elverişli bir
ayrımdır bu. Ama kuralın dışında kalan sayısız öykü
sayabilirsini Hani Muzaffer Hacıhasanoğlu'nun Bir
Fotoğraf Canlanıyor adlı bir öyküsü vardır: On-on iki
sayfada koca bir roman anlatır bize Sonra öyküleri
romane
Centarih içinde ele aldığımız zaman da genellikle
YINLARI
Türkçe
X
birbirlerinden uzaklaştıklarını görüyoruz. Genellikle
Maupassant öyküsü dediğimiz şeyle Sait Faik öyküsü
arasında derin ayrılıklar vardır. Orhan Kemal öyküsü de
ayrılır bu öyküden. Adına yaraşır her öykücü kendi
özgün öyküsünü getiriyor belki de. En azından öykü
türleri her zaman için geçerli bir öykü tanımı yapmamızı
olanaksızlaştıracak ölçüde fazla.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine
başvurulmamıştır?
Karşılaştırma
Örneklendirme
Benzetme
B) Açıklama
D) Tartışma
![aksamala
ser ver
gig
elerdir?
Di zorluk
unda
0
x
Bazen anne ve babaların küçük yaştaki çocukları-
nın yorulmasına dayanamadıkları için birçok şeyi onla-
rin yerlerine yaptıkları görülür. (II) Bu tarz bir yaklaşım
çocuğun rahatlığa alışmasına, öz güven eksikliğine ve
ileride büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
(III) İlerleyen yaşlarda bu durumu devam ettirmeye ça-
lışan çocuk, anne-baba-çocuk arasındaki çatışmaların
artmasına neden olur. (IV) Çocukların sorumluluk alma-
malarında artan ve dağınıklaşan ilgileri de önemli bir et-
kendir. (V) Çünkü bir süre sonra anne-baba için de ço-
cuğun sorumluluklarını takip etmek güçleşmeye başlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
ATT BYT
C) III
D) V
EXV
103](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216135448968215-1064350.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleraksamala
ser ver
gig
elerdir?
Di zorluk
unda
0
x
Bazen anne ve babaların küçük yaştaki çocukları-
nın yorulmasına dayanamadıkları için birçok şeyi onla-
rin yerlerine yaptıkları görülür. (II) Bu tarz bir yaklaşım
çocuğun rahatlığa alışmasına, öz güven eksikliğine ve
ileride büyük sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
(III) İlerleyen yaşlarda bu durumu devam ettirmeye ça-
lışan çocuk, anne-baba-çocuk arasındaki çatışmaların
artmasına neden olur. (IV) Çocukların sorumluluk alma-
malarında artan ve dağınıklaşan ilgileri de önemli bir et-
kendir. (V) Çünkü bir süre sonra anne-baba için de ço-
cuğun sorumluluklarını takip etmek güçleşmeye başlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
ATT BYT
C) III
D) V
EXV
103
![TEMPO
SERS
Bedri Rahmi Eyüboğlu, yaşamının çoğunda mil-
li konulara eğilmiştir. Bedri Rahmi Eyüboğlu eser-
lerinde halk folklorünü işlemeye çalışmıştır. Şiirle-
rinde; masallardan, türkülerden yararlanarak, do-
ğa tutkusunu, insan sevgisini, yaşama sevinci-
ni, toplumsal sorunları yansıttı. Bedri Rahmi Eyű-
boğlu edebiyatımızın önemli Türk şairlerinden bi-
ri midir? Bilemiyorum. Önemlidir desem omuz sil-
kersiniz. Adı çok geçmiyor ki kendini hemen be-
ğendirmiyor ki... Ama önemsizdir, küçük bir şairdir
de diyemiyorum. Adının çok geçmemesine, kendi-
ni birdenbire beğendirmemesine bakarsanız. Şair-
ler vardır, yazdıklarının güzelliği, değeri yıllar sonra
anlaşılır. Bu çağda bir iki şair sivriliverir yalnız onla-
rin şiirleri onlar gibi yazanların şiirleri okunur. Bed-
ri Rahmi Eyüboğlu'nun şiirleri ise günümüzün siv-
rilmiş, adları çok anılan şairlerininkine benzemez.
Yalnız kendinin olan bir deyişi var onun. Öyle par-
lak değil, okudukça sarar bizi.
Bu parçaya göre;
1. Başarılı ve kendine güvenen şair, hatırlanmak-
tan çok korkmaz.
II. Şairin adının çok anılmaması, onun önemsiz
olduğunu göstermez.
III. Kalıcılığı yaklamak için ön koşul, döneminde
öne çıkmak değildir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
D) I. ve II.
C) Yalnız III.
E) I. ve III.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230216132330395049-4381080.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTEMPO
SERS
Bedri Rahmi Eyüboğlu, yaşamının çoğunda mil-
li konulara eğilmiştir. Bedri Rahmi Eyüboğlu eser-
lerinde halk folklorünü işlemeye çalışmıştır. Şiirle-
rinde; masallardan, türkülerden yararlanarak, do-
ğa tutkusunu, insan sevgisini, yaşama sevinci-
ni, toplumsal sorunları yansıttı. Bedri Rahmi Eyű-
boğlu edebiyatımızın önemli Türk şairlerinden bi-
ri midir? Bilemiyorum. Önemlidir desem omuz sil-
kersiniz. Adı çok geçmiyor ki kendini hemen be-
ğendirmiyor ki... Ama önemsizdir, küçük bir şairdir
de diyemiyorum. Adının çok geçmemesine, kendi-
ni birdenbire beğendirmemesine bakarsanız. Şair-
ler vardır, yazdıklarının güzelliği, değeri yıllar sonra
anlaşılır. Bu çağda bir iki şair sivriliverir yalnız onla-
rin şiirleri onlar gibi yazanların şiirleri okunur. Bed-
ri Rahmi Eyüboğlu'nun şiirleri ise günümüzün siv-
rilmiş, adları çok anılan şairlerininkine benzemez.
Yalnız kendinin olan bir deyişi var onun. Öyle par-
lak değil, okudukça sarar bizi.
Bu parçaya göre;
1. Başarılı ve kendine güvenen şair, hatırlanmak-
tan çok korkmaz.
II. Şairin adının çok anılmaması, onun önemsiz
olduğunu göstermez.
III. Kalıcılığı yaklamak için ön koşul, döneminde
öne çıkmak değildir.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
D) I. ve II.
C) Yalnız III.
E) I. ve III.