Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

yorsunuz? kle hangi alanlarda mun geleceğini emsil ediliyor mu? başlıca sorunlar neler meden yeterince yer anlarda çalışma la temsil n sorunları olup ngi sorunları 20. Kendimi tekrar etmemek ve kabul görmüş olanı sürdürmenin kolaycılığına kapılmamak için son kitabımda daha önce hiç denemediğim bir yöntemi ve üslubu tercih ettim. Bir yazarın daha önce beğenilmiş tarzını sürdürmesini ticari kaygı olarak görüyorum. Tersini göze alan ne yazık ki çok az. Ben de biraz korktum aslında, okuyucu yadırgayabilirdi. Ama söyleyeceği yeni şeyleri olan yazarın yeni bir üslup, yeni anlatım yöntemleri denemekten çekinmemesi gerektiğine inanıyorum. Bu parçadaki yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Son kitabıyla ticari risk almıştır. B Her kitabında kendini yenilemektedir. CDile getirmek istediği yeni düşünceleri vardır. tçılar, DY Son kitabında farklı bir üslup denemiştir. lişma EX Kolaycılıktan kaçınan, zor olanı göze alan biridir. 22. Leylâ Erbil'ir kısalığına ka anlam derin altyapısının gerekir. Met kavrayabilm araştırmacı bilinçli okur Gecede, K kurmaca v üsluba bağ yazsın, ok yapmayar Bu parça aşağıdak A) Az sö B) Okur NANERS Fark! D) Anla SE

nemesi rdan son- görülme- ceğin bili- ya çıkan n sonla- yalnız- ekteydi. ş, insa- vam et- a göre da in- tır. kadar bir alt şma erek SO- ce- ir. 24. Ekonomik antropoloji bünyesinde yapılan çalışma- lar 1950'lerden 1960'lara kadar olan dönemde cid- di manada gelişmiştir ve artmıştır. Bu süreçte am- pirik verilere dayalı antropolojik bilgilerle ekonomik meselelerde toplumsal boyutu göz ardı etmenin, ampirik olarak ekonomik gerçekliğe uymadığı or- taya konmuştur. Temel olarak, ekonomik mesele- lerin ve davranışların varoluş koşullarına bağlı ola- rak, toplumsal yapı içinde maddi boyutunu gözden kaçırmadan, toplumsal ve kültürel boyutları ile bü- tüncül bir şekilde ele alınması ciddi manada teş- vik edilmiştir. Orta Bu parçaya göre ekonomik antropoloji ile ilgili; I. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren deneysel metot kullanılmaya başlanmıştır. II. İnsanı ilgilendiren ekonominin çok boyutlu ola- rak ele alınması gerektiği üzerinde durur. III. Sorgulanabilir bir yapıya sahiptir. yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız T C) I ve II D) I ve Il E) II ve III

16. 1. Metin Bundan yirmi yıl öncesiyle karşılaştırıldığında bugünkü çocuklar daha çok kitap okuyor. Ne var ki günümüz çocuk- larının kelime hazinesi eskisinden daha zengin değil. Zira onların okudukları kitapların çoğunun bir edebî değeri yok. Bu durum gösteriyor ki önemli olan, pembe dizi kıvamındaki kitapları okumak değil, okuyucusunu bir adım öteye taşıyabi- lecek kitapları okumaktır. II. Metin Çok kitap okuyan bireyler yetiştirmek önemlidir. Ancak bu bireylerin okudukları eserler bir edebî değere sahip değilse okuma alışkanlığı ile hedeflenen noktaya erişilemez. Kişinin okuduğu kitapların sayısından ya da her gün düzenli olarak kitap okumasından daha önemli bir şey vardır ki o da oku- yucunun, düşünce dünyasında yeni ufuklar açabilecek kitap- ları okumasıdır. Bu iki metinde vurgulanmak istenen ortak dü- şünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Günümüzde okuma alışkanlığına sahip çocuk sayısı eskisinden fazladır. B) Okuma alışkanlığına sahip bireylerin kelime ha- zinesi daha zengindir. C) Edebî değere sahip eserleri okuyan kimselerin düşünce dünyası gelişir. D) Edebî açıdan değerli kitaplar okumak, çok oku- maktan daha önemlidir.

TYT/TÜRKÇE 28. Schopenhauer bir keresinde kışın ayazında bir parça Isınabilmek için birbirlerine sokulan kirpilerden söz etmiş. Fakat zor işmiş bir kirpinin başka bir kirpiye sarılması, dikenler ikisinin de canının yakıyormuş. Aksi gibi rüzgâr keskinleşip soğuk arttıkça kirpiler daha fazla yakınlaşmak ihtiyacı duyuyorlarmış. Ve her seferinde canları daha da acıyormuş. Birbirlerine tam olarak ne kadar yakın dururlarsa canları yanmadan isinabileceklerini, uzun deneme ve yanılma seanslarının, sayısız yaralanma ve berelenmenin ardından çözebiliyorlarmış. Burada "kiş ve soğuk" kelimelerinin yerine "toplum", "diken" yerine de "insan tabiatı" kelimelerini koyabilir, dahası "insan kirpilerin" yaşamak adı verilen meşakkatli öğrenme sürecinde sadece birbirleriyle değil, kendi kendileriyle de nasıl mücadele ettiklerini görebilirsiniz. Yukarıdaki parçaya göre yazar, kirpiler üzerinden insanlardaki hangi duyguyu vurgulamıştır? A) Karamsarlık B) Yalnızlık C) Süphe D) Mücadele E) Umutsuzluk w LUG

k- g- n- Dir en iz r- na a- ca a- 3- 8. 1. Google 2008 yılında Flu Trends adlı bir uygulamayı hizme- te sundu. II. Salgınlar ve ne tarafa yönlendikleri hakkında değerli bilgiler veren bu hizmet, önceleri yüksek bir doğruluk oranıyla ça- lişti. III. Grip olan kişilerin İnternet'te griple ilgili aramalar yapmasın- dan yola çıkan şirket, veri trafiğini analiz ederek hangi ülke- lerde grip salgını yaşanacağını henüz salgın başlangıcında tahmin etmeye çalışıyordu. IV. Özellikle 2012-2013 yıllarından sonra yaptığı hatalı tahmin- lerle güvenilirliğini bir hayli yitirdi. V. Google'ı grip salgınlarını tahmin etmede başarısızlığa uğra- tan şey, ayırmanın çoğu zaman mümkün olmadığı kirli veri- lerdi. Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turması için hangileri birbiriyle yer değiştirmelidir? A) I ve III Coo ve V E) II ve III Il ve IV HASAN H SERTER

On ek ne in ir. ir in k 9 13:59 1 n Sarmal i $ # la s pr. 1 na e. ar. esi DENEME-10 23. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Çok paraya sahip olmak insana mutluluk getirir mi, getirmez mi?" sorusuna cevap vermektedir? VOLTE 43 A) Insan dünyaya hazır bir saadet formülüyle gelmemiştir yani mutluluğa çıkan yollar, herkes için aynı değildir. Kişi kendini tanımadan, bir başkasına öykünerek, onun gibi olarak mutlu olamaz. B) Kimse mutlu ve kendisiyle barışık bir ruh hâline kavuş- madan başarıya kavuşamaz. Başarılı olmak, paraya ve zenginliğe ulaşmak için bir basamak olsa da sonucu ga- ranti eden bir olgu değildir. C) Mutluluk da zenginlik de bir şans işidir. Hangi aileye mensup olacağınızı, hangi annenin ve babanın elinde büyüyeceğinizi seçme şansınız olmadığına göre yaşa- mınızın yönetmenliğini filmin orta yerinde almış olmanız, hikâyeyi değiştirmiyor. D) Konfor garanti fakat mutluluğun garantisini veremeyece- ğim. O işler, daha çok taht ve baht meselesi. Şunu da ekleyelim: Günümüzde çoğu kişi, mutluluğu bitmek tü- kenmek bilmeyen bir iştahla bir şeyler satın almakta arı- yor. Oysa bir tanecik hayatımız var ve hayatımız, başka hayatlara daha iyi bir hayata kapı aralamalı. 0 E). Neyi istiyorsan ve neyin peşindeysen osun." diyor Mev- lana. Kişinin değerini de belirleyen sahip olduğu para pul, zenginlik değildir. Bunlar birer araçtır. İnsanı değerli kılan amacıdır. Amacı değerli kılansa insanın fıtratıyla ne kadar uyumlu olduğudur. >(

Turkcell X TYT/TÜRKÇE 13:48 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Evvel zaman içinde güzel hikâyeler anlattığı için herkesin sevdiği bir adam varmış. Bu adam, her sabah köyünden çıkar gidermiş. Her akşam köye döndüğü vakit, gün boyu yorulmuş olan köylüler dinlenmek için etrafını sararlar ve ona "Anlat bize bakalım bugün ne gördün?" derlermiş. O da başlarmış anlatmaya; cinlerden, perilerden, sultanlardan, şehzadelerden bahsedermiş. Etrafındaki adamlar bu masallara doyamazlar, "Anlat bakalım, daha ne gördün?" derlermiş. "Deniz kenarına geldiğim zaman yarı belden yukarı sudan çıkmış ve yeşil saçlarını birer altın tarakla tarayan üç deniz kızı gördüm!" İnsanlar kendilerine bu güzel masalları anlattığı için adamı severlermiş. Bu adam bir sabah yine her günkü gibi köyünden ayrılmış fakat deniz kenarına gelince yarı belden yukarı sudan çıkmış ve yeşil saçlarını birer altın tarakla tarayan üç deniz kızı görmüş. O gün köyüne döndüğü zaman diğer akşamlar gibi etrafını saranlar ona "Anlat ne gördün?" diye sormuşlar. Fakat o, "Hiçbir şey görmedim!" cevabını vermiş. %76 38. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır. B) Neden-sonuç ilişkisine yer verilmiştir. C) Birinci kişili anlatımına yer verilmiştir. D) Diyaloglardan yararlanılmıştır. E) Örneklerden yararlanılmıştır.

8. GURBET ŞAİRİ KEMALETTİN KAMU 1901 yılında Bayburt'ta doğan sanatçı, bir süre Sivas, Kayseri ve Bursa'da yaşadıktan sonra öğre- nim görmek üzere İstanbul'a gitti. Istanbul Erkek Oğretmen Okulunda okurken yazdığı şiirlerden bazıları Süleyman Nazifin gazete- sinde yayımlandı. Istanbul'un işgali üzerine "Gurbet" şiirini yazdı ve sonraki yıllarda bu şiir sayesinde "Gurbet Şairi" olarak anıldı. Ankara'ya gittikten sonra Dergâh dergisinde yazdığı, Milli Mücadele'yi destekleyen şiirlerinden bazıları ders kitaplarına girdi. Varlık ve Oluş dergilerinde de şiirleri yayımlanan şairin az sayıdaki yazıları Hâkimiyet-i Milliye ve Yenigün gazetelerinde yayımlandı. Bu metinden Kemalettin Kamu ile ilgili, 1. Istanbul'a gitmeden önce farklı şehirlerde yaşadığı II. Ankara'da yazdığı şiirlerle yurt çapında tanındığı III. Şiirlerinden bazılarının farklı dergilerde yayımlandığı IV. Yaşamı boyunca sadece şiir türünde eser verdiği yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) I ve II B) I ve III 3 C) II ve IV D) III ve IV

Deneme-18 11. Türk halk edebiyatı amaç, icra, fonksiyon ve üslup üzere üç kola ayrılır. Bu üç koldan biri olan âşık ede yönleriyle tekke, anonim ve âşık edebiyatı olmak biyatı, ilk Türk edebiyatı temsilcisi olan ozan-baks şair tipinin ve bunların olduğu edebiyat geleneğinin, edebiyatının Anadolu'da tasavvufî akımlar ve tekke etkisinde de gelişmiş, İslami kurallara uygun yeni bir terkip olarak çıkmasıyla oluşan bir edebiyattır. Aşık edebiyatı, gelenekler içinde klasikleşmiş bir edebi- yattır. Aşık edebiyatını, yalın bir dil kullanarak şiirleri- ni daha çok hece vezniyle yazan ve sazıyla diyar di- yar gezen âşıkların eserleri meydana getirmektedir. Yaklaşık beş yüz yıllık süreç içinde Anadolu, Rumeli ve Azerbaycan'da gelişen âşık edebiyatı, çoğunlukla manzum eserlerden, bazen de düzyazı-şiir karışımı hikâyelerden meydana gelmiştir. Geniş halk tabaka- larının dil ve duygu inceliğine, heyecanlarına cevap veren bu edebiyatın şairleri için genellikle "saz şairi" veya "âşık" ifadesi de kullanılmaktadır. Bu parçadan âşık edebiyatı ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Türk edebiyatı temsilcilerinden ozan-baksı tipinin yer aldığı edebiyat geleneğinin uzantısı niteliğin- de olduğu B) Anadolu ve Azerbaycan'da gelişip çoğunlukla düzyazılardan meydana gelmiş bir edebiyat akı- mi olduğu C) Gelenek içinde klasikleşerek yalın bir dille şiirle- rini icra eden eğitimli şairlerin eserleriyle şekillen- diği D) Türk halk edebiyatında amaç ve işlev yönleriyle yerinin diğer kollardan çok daha ileride bulundu- ğu E) Anadolu'da tasavvufî akimlar ve tekke edebiyatı- nın etkisinde kalmadan din dışı şiir olarak geliştiği 12.

20. Covid-19 etkileri nedeniyle dünyadaki birçok kül- tür sanat etkinliği yapılamadı. Kimi etkinlikler iptal edilirken kimileri sanal dünyada çevrim içi olarak düzenlendi. İnternet alışverişinin hızla tırmandığı 2020 yılı geride bırakıldı. Karantina günlerinde hayatımızın birçok alanında olduğu gibi okuma alışkanlıklarımızda da değişiklik oldu. Türkiye, Amerika, İtalya başta olmak üzere dün- ya genelindeki raporlara göre e-kitap ve ses- li kitap satışları altın çağını yaşıyor. Italya'da e-kitaplarda yüzde 37, sesli kitaplarda yüzde 94 büyüme görülürken Amerika'da e-kitaplarda yüz- de 12,6 oranında artış görüldü. Ayrıca araştırma- cılara göre yemek ve seyahat kitapları önümüz- deki iki yılın en çok tercih edilen türleri olabilir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden han gisi söylenebilir? A) Güncel bir konuya dair eldeki verileri kullanarak çeşitli detaylar aktarmaktadır. a par B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik birbirine pa- ralel örnekler sunmaktadır. İki farklı konuya dair ortak yaklaşımların buluna- bildiğini vurgulamaktadır. D) Var olan birdurumu farklı yönleriyle değerlendirip farklı sonuçlara bağlamaktadır. E) Gerçek dışı bir üslupla aynı konuyu veriler ekse- ninde detaylarla açıklamaktadır.

39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kuyruklu yıldızlar içinde en önemlisi, şüphesiz Halley Kuyruklu Yıldızı'dır. Halk arasında "yıldız" olarak adlandırılan fakat aslında tozlu-buzlu bir gök taşı olan Halley'e ait gözlemler, milattan önce 240 yıl öncesine kadar dayanır. 2000 yıldan fazla bir zamandan beri Dünya'nın Güneş'e en yakın bulunduğu noktadan her geçişinde izlenir. İlk defa Edmund Halley (1656-1742), bu kuyruklu yıldızın Güneş'in yörüngesinde dönen bir gök taşı olduğunu, Newton'un çekim kanununu ve gezegen yörüngelerini kullanarak tespit eder ve her 76 yılda bir Dünya'nın yakınından geçeceğini hesap eder. Hesaplamalarına göre bir sonraki ziyaretinin 1758 yılında olacağını söyler. Gerçekten de Halley Kuyruklu Yıldızı, 1758'de Dünya semalarından görülürse de Edmund Halley, 1742'de öldüğünden bu ana tanıklık edemez. Halley'in hesaplarının doğru çıkması üzerine bu kuyruklu yıldıza Halley adı verilir. Yıllar sonra 1910'da Halley'in Dünya'ya yaklaşması, dünyada ve halkımız arasında büyük bir heyecan uyandırır ve kıyametin habercisi olarak görülür. O günün Türkiye'sinde de bütün dikkatler gökyüzüne çekilmiştir. Halkın ilk gündemini Halley'in dünyaya yaklaşması oluşturur. Hüseyin Rahmi Gürpınar, halk deyimlerine, örf, âdet, gelenek ve göreneklerine romanlarında yer vermiş; Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç adlı eserini toplumu gözlemleyerek kaleme almıştır. 39. Bu parçadan Halley Kuyruklu Yıldızı'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? AÇok eski zamanlardan beri gözlemlendiği B) Yörüngesini günümüzdeki ortalama bir insan ömrü içerisinde tamamladığı CYBazı yıldızların tozlu-buzlu gök taşlarından oluştuğu Bir bilim insanı tarafından yörüngesinin tespit edildiği Dünya'ya yakın geçişinde yeryüzünde ve ülkemizde korku uyandırdığı

anlışı vardır? nden olan Naili, 17. nsar ve kötümser ruh miştir. de nazım biçimiyle güzel hiciv ahenk kaygısı şiirler yazmıştır. runlu Fazıl'ın edebî enginame", devrin önem taşır. plik gibi görevlerde yakınlaşmasını 12. . Sözden çok anlama önem veren, özellikle gazel alanında etkili olan bu akım, Türk şiirinde 17. yüzyılda görülmeye başlar. Şiire, hayali kavramların, ızdırabın anlatıldığı yeni mazmunlar getiren; bilmeceyi andıran mazmunlar kullanan akım, özellikleri açısından 19. yüzyılda görülen sembolizm akımını andırır. Aşağıdakilerden hangisi yukarıda bazı özellikleri verilen akımın edebiyatımızdaki temsilcilerinden değildir? A) Neşati C) Fehim-i Kadim EŞeyh Galip B) Tatavnalı Mahremi D) Naili 3. nazil » Divan ed Sebkihin Fuzuli'n Nedim' bünyes Bu özellikle A) Bağdatlı C) Naili

bir ma. ta + H 10. Dilimiz son zamanlarda bir tür kuşatma içerisinde Go revieri arasında dille gökyüzünde uçurtmalar uçurmak ve çeşitli hünerler sergilemek de bulunan yazarlardan kimien kendilerini sığlık tuzağına kaptırabiliyor Pek pogu, anlatısının çatısını toplumsal iletişim diliyle oluş turmaya gönül indirebiliyor. Yazınsal bir metin üretile- bilic mi bu yaklaşımla? Tabii ki kısa sürede bir batağa saplanıp kalıyorlar) Bir yazar şunu asla unutmamalı: Bilim, bilim diliyle; felsefe, felsefe diliyle; sanat da sanat diliyle kurgulanabilir ancak. Nasıl ki dış gerçeklik olduğu gibi anlatıldığında yazınsal bir hâle bürünemiyorsa aynı şekilde halk diliyle yazınsal anlatı oluşturmaya kalktığı nızda vasat bir metin ortaya çıkıyor ne yazık ki! Bu parçada; 1. Edebiyat yapıtlarında dilin yanlışsız kullanılması gerektiğine, II. Gündelik dille yazınsal bir metin oluşturulamayaca- ğına, III. Sanatsal ve bilimsel çalışmaların birbirinden farklı amaçlarının olduğuna yargılarından hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III

Evvel zaman içinde güzel hikâyeler anlattığı için herkesin sevdiği bir adam varmış. Bu adam, her sabah köyünden çıkar gidermiş. Her akşam köye döndüğü vakit, gün boyu yorulmuş olan köylüler dinlenmek için etrafını sararlar ve ona "Anlat bize bakalım bugün ne gördün?" derlermiş. O da başlarmış anlatmaya; cinlerden, perilerden, sultanlardan, şehzadelerden bahsedermiş. Etrafındaki adamlar bu masallara doyamazlar, "Anlat bakalım, daha ne gördün?" derlermiş. "Deniz kenarına geldiğim zaman yarı belden yukarı sudan çıkmış ve yeşil saçlarını birer altın tarakla tarayan üç deniz kızı gördüm!" İnsanlar kendilerine bu güzel masalları anlattığı için adamı severlermiş. Bu adam bir sabah yine her günkü gibi köyünden ayrılmış fakat deniz kenarına gelince yarı belden yukarı sudan çıkmış ve yeşil saçlarını birer altın tarakla tarayan üç deniz kızı görmüş. O gün köyüne döndüğü zaman diğer akşamlar gibi etrafını saranlar ona "Anlat ne gördün?" diye sormuşlar. Fakat o, "Hiçbir şey görmedim!" cevabını vermiş. 37. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Hayalî olayları dinlemek insanları huzurlu kılar. B) Gerçeği anlatmak hayalî anlatmaktan daha zordur. C) Gerçeğin olduğu yerde hayale gerek yoktur. D) Masallar eğitim öğretim amacıyla kullanılan metinlerdir. E) Hikâyelerin insanları eğlendiren ve dinlendiren yanı hep vardır.

5. X po 5. ve 6. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız. yo Alp ve Ceyda adlı kişilerin her birine; dinozor, gergedan, su aygırı, timsah ve zebra yapbozlarının her birinden bi- rer tane veriliyor. Verilen yapbozları tamamlayan Alp ve Ceyda'nın bu yapbozları tamamlama sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: ▸ Her ikisi de dinozor ve gergedan yapbozlarını art arda tamamlamıştır. Her ikisinin de aynı sırada tamamladığı tek yapboz, üçüncü sıradadır. ▸ Alp'in ilk sırada tamamladığı yapbozu, Ceyda son sıra- da tamamlamıştır. Zebra yapbozunu, bu kişilerden biri dördüncü diğeri beşinci sırada tamamlamıştır. ▸ Ceyda timsah yapbozunu su aygırı yapbozundan önce tamamlamıştır. Aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır? Alp ve Ceyda'dan biri timsah ve zebra yapbozlarını art arda tamamlamıştır. Alp ve Ceyda'dan biri gergedan ve zebra yapbozlarını art arda tamamlamıştır. Alp ve Ceyda'dan biri timsah ve dinozor yapbozlarını art arda tamamlamıştır. D) Alp ve Ceyda'dan biri timsah ve su aygırı yapbozlarını art arda tamamlamıştır. Alp ve Ceyda'dan biri su aygırı ve zebra yapbozlarını art arda tamamlamıştır. (2020-DGS) FORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYIN KA INFORMAL YAYINLARI X Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI

6. (1) lletişim ve bilgi teknolojilerinin hızla yaygınlaşmasıyla sosyal medya, yaşamımızın ayrılmaz bir parçası hâline geldi. (II) Kendi oluşturduğumuz kişisel hesaplar veya anonim profiller üzerinden fotoğraf, video gibi farklı içerikler paylaşabiliyor ve bu sayede çevremizle web tabanlı uygulamalar üzerinden iletişim kurabiliyoruz. (III) Dolayısıyla sosyal medya aslında dijital bir sosyalleşme platformu olarak da tanımlanabilir (IV) Bu platformlarda hepimiz az ya da çok gerçek hayattaki kişilik özelliklerimizi yansıtıyoruz. (V) Yani sosyal medyadaki "biz"in fiziksel, duygusal ve psikolojik yapımızın bir çeşit "örtük aynası" olduğunu söylemek yanlış sayılmaz. (VI) Sosyal medya, insanları küresel bir kültürün parçası kıldığı için geleneksel kültüre özgü ögeler zamanla silikleşiyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) V 2) VI A) IV DENEME - 2 D) I E) II 8. M 3 LU a