Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

dakikadır.
niğidir. Bu
göre katman
Yani bilgisayar
nız veya
aktardığınız bir
kalar içinde
olur. Bu
cemiyle
parçalar da
erden
ğine
ina
N
una
mekler
gibi
elefon,
Barçaya göre cevaplayınız.
5.-6. sorular
Normal işık, bazen dalga gibi bazen de parçacık gibi
ardındaki ve cisimlerin arkasındaki şeyleri göremememiz
davranır ve düz bir doğru üzerinde hareket eder. Köşelerin
de işığın doğrusal yayılmasından kaynaklanır. Fakat
olağan dışı koşullar altında ışık bir sıvı gibi davranış
sergileyebilir ve gerçekten de nesnelerin etrafından
akabilir. Fizikçiler, oda sıcaklığında "sivi Işık elde ederek
maddenin bu tuhaf hâlini ilk defa erişilebilir kıldılar. Bu
madde, hem sıfır sürtünme ve viskoziteye sahip bir süper
akışkan hem de zaman zaman maddenin beşinci hali
olarak da tanımlanan Bose-Einstein yoğuşması hâlindedir
ve bu da ışığın nesnelerin etrafından ve köşelerden
akmasına olanak tanır.
Bu parçadan hareketle
1. Bilimin geldiği nokta, ışığın parçacık gibi davrandığı
durumlarda nesnelerin etrafından dolaşmasını
örnekleyecek düzeydedir.
7-8 sorula
yargılarından hangileri çıkarılabilir?
A) Yalnız I
B) I ve Il
Il/Bilim insanları, ışığın iki farklı türde yayılmasıyla ilgili
örnekler sunabilmektedirler.
Işığın bir sıvı gibi akışkanlık gösteren hâline oda
sıcaklığında ulaşılabilmektedir.
D) II ve III
kavramlar
noktası bi
E), Il ve III
ragmen
bulunma
ve toplum
olmustu
etkinlikt
modern
değild
inceler
C) I ve II
görül
bütü
Yönt
son
olan
ve
yo
G
d
V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
dakikadır. niğidir. Bu göre katman Yani bilgisayar nız veya aktardığınız bir kalar içinde olur. Bu cemiyle parçalar da erden ğine ina N una mekler gibi elefon, Barçaya göre cevaplayınız. 5.-6. sorular Normal işık, bazen dalga gibi bazen de parçacık gibi ardındaki ve cisimlerin arkasındaki şeyleri göremememiz davranır ve düz bir doğru üzerinde hareket eder. Köşelerin de işığın doğrusal yayılmasından kaynaklanır. Fakat olağan dışı koşullar altında ışık bir sıvı gibi davranış sergileyebilir ve gerçekten de nesnelerin etrafından akabilir. Fizikçiler, oda sıcaklığında "sivi Işık elde ederek maddenin bu tuhaf hâlini ilk defa erişilebilir kıldılar. Bu madde, hem sıfır sürtünme ve viskoziteye sahip bir süper akışkan hem de zaman zaman maddenin beşinci hali olarak da tanımlanan Bose-Einstein yoğuşması hâlindedir ve bu da ışığın nesnelerin etrafından ve köşelerden akmasına olanak tanır. Bu parçadan hareketle 1. Bilimin geldiği nokta, ışığın parçacık gibi davrandığı durumlarda nesnelerin etrafından dolaşmasını örnekleyecek düzeydedir. 7-8 sorula yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) Yalnız I B) I ve Il Il/Bilim insanları, ışığın iki farklı türde yayılmasıyla ilgili örnekler sunabilmektedirler. Işığın bir sıvı gibi akışkanlık gösteren hâline oda sıcaklığında ulaşılabilmektedir. D) II ve III kavramlar noktası bi E), Il ve III ragmen bulunma ve toplum olmustu etkinlikt modern değild inceler C) I ve II görül bütü Yönt son olan ve yo G d V
mi)
TI-SOSYAL BİLİMLER-1 TESTİ
Bilimler - 1; Tarih (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait
ti için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
k
k
A
AYT/PLM/009/22
PALME
YAYINEVI
3. Henry David Thoreau, kitapların mümkün olduğunca
yazıldığı gibi okunması gerektiğini söylemişti. Ben dijital
medyanın hızlı okumayı teşvik ettiğini düşünüyorum.
Yalnızca bilgi taraması yapıyorsanız bu, iyi bir şey
ama ciddi bir roman, bir tarih yapıtı ya da bir şiir
kitabı, yavaşça okunmalıdır. Evet, pek çok kitap fast
food gibidir, en iyi kitaplar ise özel bir yemekte aile ve
arkadaşlarla sofraya oturmaya benzer.
Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenemez?
A) Bütün kitapları aynı hızda okumaya çalışmak doğru
değildir. V
B) Yavaş okunacak kitaplar vardır, hızla okunacak
kitaplar vardır.
Bazı kitaplar oturup uzun uzun vakit geçirmeyi hak
eder. V
D) Kimi şiir kitaplarını tadını çıkara çıkara okuduğumu
söylemeliyim.
E Bilgi taraması için hızlı okumak, kimi bilgileri gözden
kaçırma sebebidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
mi) TI-SOSYAL BİLİMLER-1 TESTİ Bilimler - 1; Tarih (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait ti için ayrılan kısmına işaretleyiniz. k k A AYT/PLM/009/22 PALME YAYINEVI 3. Henry David Thoreau, kitapların mümkün olduğunca yazıldığı gibi okunması gerektiğini söylemişti. Ben dijital medyanın hızlı okumayı teşvik ettiğini düşünüyorum. Yalnızca bilgi taraması yapıyorsanız bu, iyi bir şey ama ciddi bir roman, bir tarih yapıtı ya da bir şiir kitabı, yavaşça okunmalıdır. Evet, pek çok kitap fast food gibidir, en iyi kitaplar ise özel bir yemekte aile ve arkadaşlarla sofraya oturmaya benzer. Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Bütün kitapları aynı hızda okumaya çalışmak doğru değildir. V B) Yavaş okunacak kitaplar vardır, hızla okunacak kitaplar vardır. Bazı kitaplar oturup uzun uzun vakit geçirmeyi hak eder. V D) Kimi şiir kitaplarını tadını çıkara çıkara okuduğumu söylemeliyim. E Bilgi taraması için hızlı okumak, kimi bilgileri gözden kaçırma sebebidir.
7
j
NO LSIGNON
27. Çocuk edebiyatı denilince akla sadece masallar gelmek-
tedir. Oysa tekerlemeler de çocuk edebiyatı açısından
çok zengin özelliklere sahiptir. Aile fertlerinden dinlediği
masallarda pasif bir dinleyici konumunda olan çocuklar,
tekerlemelerde bellekleriyle birlikte bedenleriyle de oyu-
nun başrol oyuncusu gibi olayın bir parçasıdırlar. Çocuk-
lar tekerlemede hem eğlenir hem eğlendirir; hem öğre-
nen hem öğretici konumunda olurlar. Gelecekte edinme-
leri gereken bilgi ve davranışların temelini atarlar. Bugün
birçok şairimizin dizelerinde tekerlemelerin izini bulmak
mümkündür. Çünkü tekerlemeler sayesinde çocukların
belleğine dilin ses ve ahenk unsurları yerleşmektedir.
Bu parçada tekerlemelerin çocuklar üzerindeki etkisi
ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Dil gelişimlerinin altyapısını şekillendirdiğine
C Ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerini güçlendirdiğine
C) Fiziksel ve zihinsel bakımdan daha aktif olmalarını
sağladığına
D) İlerideki öğrenmelerini kolaylaştırabileceğine
Birçok rolü bir arada yerine getirmelerine imkân ver-
diğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7 j NO LSIGNON 27. Çocuk edebiyatı denilince akla sadece masallar gelmek- tedir. Oysa tekerlemeler de çocuk edebiyatı açısından çok zengin özelliklere sahiptir. Aile fertlerinden dinlediği masallarda pasif bir dinleyici konumunda olan çocuklar, tekerlemelerde bellekleriyle birlikte bedenleriyle de oyu- nun başrol oyuncusu gibi olayın bir parçasıdırlar. Çocuk- lar tekerlemede hem eğlenir hem eğlendirir; hem öğre- nen hem öğretici konumunda olurlar. Gelecekte edinme- leri gereken bilgi ve davranışların temelini atarlar. Bugün birçok şairimizin dizelerinde tekerlemelerin izini bulmak mümkündür. Çünkü tekerlemeler sayesinde çocukların belleğine dilin ses ve ahenk unsurları yerleşmektedir. Bu parçada tekerlemelerin çocuklar üzerindeki etkisi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Dil gelişimlerinin altyapısını şekillendirdiğine C Ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerini güçlendirdiğine C) Fiziksel ve zihinsel bakımdan daha aktif olmalarını sağladığına D) İlerideki öğrenmelerini kolaylaştırabileceğine Birçok rolü bir arada yerine getirmelerine imkân ver- diğine
TYT 01 Relaxal
32. Şimdiye dek öztürkçeden yana yazarların çabalarında
genellikle bir kavga tavrı vardı. Bu kavganın yeni
sözcüklerin tutunmasında, dil devriminin birçok aşamayı
geride bırakmasında büyük rolü olmuştur kuşkusuz. O tavır
olmasaydı bugün gelinen yere kolaylıkla gelinemezdi. Ama
işte, dil devrimi bir yerde kesin bir zafere ulaştı sayılır. Bu
aşamada sorunları ele almak, yapılanlara eleştirel bir gözle
yaklaşmak da zorunlu artık. Serin bir mantıkla irdelemeliyiz
her şeyi, her yeni sözcüğün dil içindeki organik yerini
aramalıyız. Ayrıca düzenli olarak bir dil günlüğü tutmalı.
Böylece dil üstüne her gün düşünme, bilincimizi dil içinde
sürekli olarak uyanık tutma olanağı bulabiliriz.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Kararlı bir tutum sergilenmesi öztürkçe söyleyişin
yerleşmesini sağlamıştır.
B) Öztürkçecilik adına yapılan çalışmalar birtakım
olumsuzluklara neden olmuş olabilir.
C) Aydınların genel tavrı dil devriminin sorgulanmasını
zorlaştırmaktadır.
D) Dil devrimi, büyük oranda başarıya ulaşmıştır.
E) Dil alanında yapılan çalışmalar yaşamın içine
yayılmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 01 Relaxal 32. Şimdiye dek öztürkçeden yana yazarların çabalarında genellikle bir kavga tavrı vardı. Bu kavganın yeni sözcüklerin tutunmasında, dil devriminin birçok aşamayı geride bırakmasında büyük rolü olmuştur kuşkusuz. O tavır olmasaydı bugün gelinen yere kolaylıkla gelinemezdi. Ama işte, dil devrimi bir yerde kesin bir zafere ulaştı sayılır. Bu aşamada sorunları ele almak, yapılanlara eleştirel bir gözle yaklaşmak da zorunlu artık. Serin bir mantıkla irdelemeliyiz her şeyi, her yeni sözcüğün dil içindeki organik yerini aramalıyız. Ayrıca düzenli olarak bir dil günlüğü tutmalı. Böylece dil üstüne her gün düşünme, bilincimizi dil içinde sürekli olarak uyanık tutma olanağı bulabiliriz. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Kararlı bir tutum sergilenmesi öztürkçe söyleyişin yerleşmesini sağlamıştır. B) Öztürkçecilik adına yapılan çalışmalar birtakım olumsuzluklara neden olmuş olabilir. C) Aydınların genel tavrı dil devriminin sorgulanmasını zorlaştırmaktadır. D) Dil devrimi, büyük oranda başarıya ulaşmıştır. E) Dil alanında yapılan çalışmalar yaşamın içine yayılmalıdır.
C) Zaman zaman yazmaya ara veren
D) Sürekli kitap okuyan
E) Yazarlıktan başka bir iş yapmayan
30. Tutiname kaynağı çok eski zamanlara kadar giden, zaman
ve mekân içinde -tarihe, coğrafyaya, gelenek ve görenek-
lere göre- büyük değişikliklere uğramış olan çok tanınmış
eski bir "halk romanı"dır. Bu eserin kökeninin de Kelile ve
Dimne gibi Sanskrit edebiyatına dayandığı sanılmaktadır.
Eser sonraları Hint dillerine, Arapça ve Farsçaya, Osmanlı
İmparatorluğu'nun ilk yüzyıllarından itibaren de Türkçeye
çevrilmiştir. Türkçe tercümeleri, büyük ihtimalle ayrı ayrı
zamanlarda, ayrı ayrı kişiler tarafından yapılmıştır. Kitabın
ilk Sanskritçe metni ile elimizdeki Türkçe metni arasında S
elbette büyük farklar bulunmaktadır. Zira eser, meydana A
R
getirilişinden, daha doğrusu meydana gelişinden Türkçeye
aktarılışına kadar milletlerin ve bu milletlerin dillerinin at-
mosferinde geniş adaptelere uğramıştır.
M
Bu parçadan Tutiname ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Türkçeye, Arapça ve Farsça nüshalar esas alınarak ter-
cüme edilmiştir.
Kökeniyle ilgili kesin bilgilere ulaşılamamıştır.
Farklı zamanlarda, farklı kişiler tarafından Türkçeye ak-
tarılmıştır.
DXB
Bilinen ilk nüshasıyla Türkçeye aktarılanlar arasında
önemli farklar vardır.
E) Çeviri yapılan milletin kültür ve anlayışına uygun olarak
eserde değişiklikler yapılmıştır.
61
12
geniş adphobe Lig
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
C) Zaman zaman yazmaya ara veren D) Sürekli kitap okuyan E) Yazarlıktan başka bir iş yapmayan 30. Tutiname kaynağı çok eski zamanlara kadar giden, zaman ve mekân içinde -tarihe, coğrafyaya, gelenek ve görenek- lere göre- büyük değişikliklere uğramış olan çok tanınmış eski bir "halk romanı"dır. Bu eserin kökeninin de Kelile ve Dimne gibi Sanskrit edebiyatına dayandığı sanılmaktadır. Eser sonraları Hint dillerine, Arapça ve Farsçaya, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk yüzyıllarından itibaren de Türkçeye çevrilmiştir. Türkçe tercümeleri, büyük ihtimalle ayrı ayrı zamanlarda, ayrı ayrı kişiler tarafından yapılmıştır. Kitabın ilk Sanskritçe metni ile elimizdeki Türkçe metni arasında S elbette büyük farklar bulunmaktadır. Zira eser, meydana A R getirilişinden, daha doğrusu meydana gelişinden Türkçeye aktarılışına kadar milletlerin ve bu milletlerin dillerinin at- mosferinde geniş adaptelere uğramıştır. M Bu parçadan Tutiname ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Türkçeye, Arapça ve Farsça nüshalar esas alınarak ter- cüme edilmiştir. Kökeniyle ilgili kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Farklı zamanlarda, farklı kişiler tarafından Türkçeye ak- tarılmıştır. DXB Bilinen ilk nüshasıyla Türkçeye aktarılanlar arasında önemli farklar vardır. E) Çeviri yapılan milletin kültür ve anlayışına uygun olarak eserde değişiklikler yapılmıştır. 61 12 geniş adphobe Lig
ens Yayınla
8. Kurmaca metinler yaşadığımız hayatları çoğaltmaya,
yeni deneyimler biriktirmeye, anlam arayışına kelimelerle
katkı sunmaya, insanın kendisini keşfetmesine, ayrıca
insanın hayatı, dünyayı keşfetmesine, insan olarak kala-
bilmesine katkı sağlar. Bugün yaşadığımız dünya, yaşa-
dığımız coğrafya bize hangi insani erdemlerden bahse-
debilir? Gözümüz, zihnimiz, gönlümüz kirlenmişken nasıl
bir üretimin içinde olabiliriz? Yalnızca tüketiyoruz. Tükete
tükete tükeniyoruz ama farkında değiliz. İzlediğimiz
haberler, filmler bizi maddi dünyanın içine çağırıyor.
Oysa kitaplar bizi maddi dünyaya çağırmaz. Bilakis onu
anlamak için kendi dünyanızı oluşturmak ister. Bu yüz-
den okumak hayatın keşmekeşliğine karşı bir yönelimdir.
Hayatın bize vermediğini, eksik olanı, iyi olana karşı duy-
duğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi, sonsuz-
luğa duyduğumuz özlemi bulmak için kurmaca metinler
okuruz.
Bu parçaya göre, kurmaca metinlerle ilgili olarak,
1. Hayatı ve kendimizi tanımamıza olanak sunar.
II. Yaşamı sorgulamamızı sağlar.
III. İyi yönlerimizi ortaya çıkarır.
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız II
CET ve III
ve ll
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ens Yayınla 8. Kurmaca metinler yaşadığımız hayatları çoğaltmaya, yeni deneyimler biriktirmeye, anlam arayışına kelimelerle katkı sunmaya, insanın kendisini keşfetmesine, ayrıca insanın hayatı, dünyayı keşfetmesine, insan olarak kala- bilmesine katkı sağlar. Bugün yaşadığımız dünya, yaşa- dığımız coğrafya bize hangi insani erdemlerden bahse- debilir? Gözümüz, zihnimiz, gönlümüz kirlenmişken nasıl bir üretimin içinde olabiliriz? Yalnızca tüketiyoruz. Tükete tükete tükeniyoruz ama farkında değiliz. İzlediğimiz haberler, filmler bizi maddi dünyanın içine çağırıyor. Oysa kitaplar bizi maddi dünyaya çağırmaz. Bilakis onu anlamak için kendi dünyanızı oluşturmak ister. Bu yüz- den okumak hayatın keşmekeşliğine karşı bir yönelimdir. Hayatın bize vermediğini, eksik olanı, iyi olana karşı duy- duğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi, sonsuz- luğa duyduğumuz özlemi bulmak için kurmaca metinler okuruz. Bu parçaya göre, kurmaca metinlerle ilgili olarak, 1. Hayatı ve kendimizi tanımamıza olanak sunar. II. Yaşamı sorgulamamızı sağlar. III. İyi yönlerimizi ortaya çıkarır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II CET ve III ve ll
TURKÇE
59. Modern toplumlarda sınıf yapısından kaynaklanan sınırlılık-
ların ve sınıflar arasındaki sınırların fırsat eşitliği ve yaygın
eğitim aracılığı ile önemli ölçüde ortadan kalktığını, böylece
sınıf yapısının toplumsal hareketliliğe imkân tanıyacak hâle
dönüştüğünü öne süren belirli yaklaşımlar vardır Bu yakla-
şımlardan bazıları günümüz toplumlarını, bireylerin yetenek
ve başarılarına göre farklı ve eşit olmayan bir şekilde ödül-
lendirildiği toplumlar olarak görmektedin Yapısal işlevselci"
yaklaşım olarak bilinen bu yaklaşım, modern toplumları
önemli ölçüde bireysel yetenekler ve başarılar arasındaki
farklılıklara göre yapılanmış eşitlikçi ve meritokratik (liyakat
sistemine dayalı) toplumlar olarak nitelemektedir. -
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu yaklaşımlar, demokratik ve eşitlik üzerine kurulu
modern bir topluma ulaşmanın önemli bir aracı olarak
da görülmektedir
B) Sosyoloji çalışmalarında, toplumdaki üretim araçlarının
özel mülkiyetine sahip olanlar ile olmayanlar arasındaki
ayrıma dayandıran kimi yaklaşımlar da mevcuttur
C) Bu yaklaşımlar, günümüz toplumlarının toplumsal
hareketliliğe daha açık ve daha eşitlikçi toplumlar olarak
nitelenmesine yönündeki görüşe karşıdır
D) Bu yaklaşımlara göre eğitim de olumlu bazı işlevlerine
rağmen, kapitalist toplumdaki eşitsizliklerin yeniden
üretilmesini sağlayan bir araçtır
E) Bu yaklaşımlardan biri olan çatışmacı yaklaşım, genel
olarak kapitalist toplumlarda çalışma yaşamı ile eğitim
arasında bir ilişki kurar
ZDEBİR YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TURKÇE 59. Modern toplumlarda sınıf yapısından kaynaklanan sınırlılık- ların ve sınıflar arasındaki sınırların fırsat eşitliği ve yaygın eğitim aracılığı ile önemli ölçüde ortadan kalktığını, böylece sınıf yapısının toplumsal hareketliliğe imkân tanıyacak hâle dönüştüğünü öne süren belirli yaklaşımlar vardır Bu yakla- şımlardan bazıları günümüz toplumlarını, bireylerin yetenek ve başarılarına göre farklı ve eşit olmayan bir şekilde ödül- lendirildiği toplumlar olarak görmektedin Yapısal işlevselci" yaklaşım olarak bilinen bu yaklaşım, modern toplumları önemli ölçüde bireysel yetenekler ve başarılar arasındaki farklılıklara göre yapılanmış eşitlikçi ve meritokratik (liyakat sistemine dayalı) toplumlar olarak nitelemektedir. - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Bu yaklaşımlar, demokratik ve eşitlik üzerine kurulu modern bir topluma ulaşmanın önemli bir aracı olarak da görülmektedir B) Sosyoloji çalışmalarında, toplumdaki üretim araçlarının özel mülkiyetine sahip olanlar ile olmayanlar arasındaki ayrıma dayandıran kimi yaklaşımlar da mevcuttur C) Bu yaklaşımlar, günümüz toplumlarının toplumsal hareketliliğe daha açık ve daha eşitlikçi toplumlar olarak nitelenmesine yönündeki görüşe karşıdır D) Bu yaklaşımlara göre eğitim de olumlu bazı işlevlerine rağmen, kapitalist toplumdaki eşitsizliklerin yeniden üretilmesini sağlayan bir araçtır E) Bu yaklaşımlardan biri olan çatışmacı yaklaşım, genel olarak kapitalist toplumlarda çalışma yaşamı ile eğitim arasında bir ilişki kurar ZDEBİR YAYINLARI
1.-29. sorularda cümle ya da parçadaki boşluğa
en uygun seçeneği bulunuz.
getirilebilecek
Amerika Kıtası'nın ovalarındaki kaotik görünümün
asıl sorumlusu insandır. Daha çok kazanma hevesiyle
Amerika'ya gelenler; toprağı işlemiş, birkaç yıl sonra
tükenen topraktan yeterli verim elde edemeyince çift-
liklerini toprağın daha verimli olduğu yerlere taşımıştır.
Bu hırs, insanla toprağın birbirini karşılıklı olarak şekil-
lendirdiği binlerce yıllık alışveriş geleneğini baltalamış-
Tarıma açtıktan yeni arazilerde benzer
tır. Burada
tüketim politikalarını sürdüren bu gruplar böylelikle ha-
reketli bir şerit üzerinde yaşamaya mahkûm olmuştur.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına-
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yağmacı tarım, var olan zenginliği ele geçirip tü-
ketmiş ve daha sonra el değmemiş bölgeleri istila
etmiştir.
1.
B)
----.
tarım arazisini agrasifçe genişletme politikası, şe-
hirleşmeyi yavaşlatmış ve ticareti durdurmuştur.
C) kaynakların sorumsuzca tüketilebileceğini gören-
ler geri dönme fikrinden vazgeçmiş, tarım arazi-
lerine yerleşmeye başlamıştır.
D) hızlı üretim stratejisi işe yaramamış, tarım alanla-
rının akılcı ve sürdürülebilir kullanımı için düzen-
lemeler hayata geçirilmiştir.
E)
tarım alanlarının gördüğü hasar topluluklar arası
ilişkileri bozmuş, yerleşik gruplar gücünü kısa sü-
rede yitirmiştir.
A PEGEM AKADEMİ
4.
kıv
ya
A)
B)
C
D
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1.-29. sorularda cümle ya da parçadaki boşluğa en uygun seçeneği bulunuz. getirilebilecek Amerika Kıtası'nın ovalarındaki kaotik görünümün asıl sorumlusu insandır. Daha çok kazanma hevesiyle Amerika'ya gelenler; toprağı işlemiş, birkaç yıl sonra tükenen topraktan yeterli verim elde edemeyince çift- liklerini toprağın daha verimli olduğu yerlere taşımıştır. Bu hırs, insanla toprağın birbirini karşılıklı olarak şekil- lendirdiği binlerce yıllık alışveriş geleneğini baltalamış- Tarıma açtıktan yeni arazilerde benzer tır. Burada tüketim politikalarını sürdüren bu gruplar böylelikle ha- reketli bir şerit üzerinde yaşamaya mahkûm olmuştur. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına- göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yağmacı tarım, var olan zenginliği ele geçirip tü- ketmiş ve daha sonra el değmemiş bölgeleri istila etmiştir. 1. B) ----. tarım arazisini agrasifçe genişletme politikası, şe- hirleşmeyi yavaşlatmış ve ticareti durdurmuştur. C) kaynakların sorumsuzca tüketilebileceğini gören- ler geri dönme fikrinden vazgeçmiş, tarım arazi- lerine yerleşmeye başlamıştır. D) hızlı üretim stratejisi işe yaramamış, tarım alanla- rının akılcı ve sürdürülebilir kullanımı için düzen- lemeler hayata geçirilmiştir. E) tarım alanlarının gördüğü hasar topluluklar arası ilişkileri bozmuş, yerleşik gruplar gücünü kısa sü- rede yitirmiştir. A PEGEM AKADEMİ 4. kıv ya A) B) C D E
1.
1. "Yöre müziği" adıyla ayrıcalık atfettiğimiz unsurları ta-
rih perspektifi ile gözlemlediğimizde bunların siyasi,
kültürel ve ekonomik açıdan belli bir merkezî yoğun-
laşmaya dayalı olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir.
II. Kırşehir için bu değer hükümlerini dikkate alırsak bes-
lendiği iki ana damar kaynağı, musiki geleneğine et-
ki etmektedir.
III. Özellikle Anadolu'nun Türkleşmesi sırasında bu boy-
ların kültür ve siyasi merkezlerin bakiyeleri, bugün
müzikte "yöre" dediğimiz kavramı doğurmaktadır.
IV. Birincisi; Hacı Bektaş Veli Hazretleri'nden başlayarak
Aşık Paşa, Ahmet Gülşehri, Süleyman Türkmani, Ahi
Evren gibi Hakk'ı ve halkı terennüm edenlerdir.
V. Bir başka söyleyişle siyasi otoritenin zemin verdiği
kültür atmosferi, bir merkez oluşturmakta ve o mer-
keze bağlı bulunduğu boyun patronajında yeni bir
kültürel oluşum içine girerek üsluplaşmaktadır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir pa-
ragraf oluşturulmak istenirse doğru sıralanış aşağı-
dakilerden hangisi olur?
A) I-III-V-II-IV
C) II-I-V-III-IV
E) III - V - I - IV - II
B) I - V - III - II - IV
D) II - V - I - III - IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. 1. "Yöre müziği" adıyla ayrıcalık atfettiğimiz unsurları ta- rih perspektifi ile gözlemlediğimizde bunların siyasi, kültürel ve ekonomik açıdan belli bir merkezî yoğun- laşmaya dayalı olarak ortaya çıktığı gözlenmektedir. II. Kırşehir için bu değer hükümlerini dikkate alırsak bes- lendiği iki ana damar kaynağı, musiki geleneğine et- ki etmektedir. III. Özellikle Anadolu'nun Türkleşmesi sırasında bu boy- ların kültür ve siyasi merkezlerin bakiyeleri, bugün müzikte "yöre" dediğimiz kavramı doğurmaktadır. IV. Birincisi; Hacı Bektaş Veli Hazretleri'nden başlayarak Aşık Paşa, Ahmet Gülşehri, Süleyman Türkmani, Ahi Evren gibi Hakk'ı ve halkı terennüm edenlerdir. V. Bir başka söyleyişle siyasi otoritenin zemin verdiği kültür atmosferi, bir merkez oluşturmakta ve o mer- keze bağlı bulunduğu boyun patronajında yeni bir kültürel oluşum içine girerek üsluplaşmaktadır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir pa- ragraf oluşturulmak istenirse doğru sıralanış aşağı- dakilerden hangisi olur? A) I-III-V-II-IV C) II-I-V-III-IV E) III - V - I - IV - II B) I - V - III - II - IV D) II - V - I - III - IV
3. GÜN
61. İslamiyet öncesi dönemde Doğu'daki çeşitli merkezlerde
(Antakya, Harran, İran ve İskenderiye gibi) açılan okul-
larda Antik Yunan felsefesine dair çeviriler yapılmıştır.
Özellikle Yunan (Grekçe) dilinden Süryaniceye yapılan
çeviriler, Doğu ile Batı arasındaki coğrafyayı Antik Yunan
felsefesiyle tanıştırmıştır. İslam medeniyetinin hızla ya-
yılması çok farklı kültürlerin birbiriyle etkileşim kurmasını
sağlamış; bilim, sanat ve felsefede önemli gelişmeler
oluşturmuştur. Bağdat, bu gelişmelerin merkezi konumu-
na gelmiştir.
Bu parçadan hareketle,
1. İslamiyet'in çok çabuk yayılması kültür etkileşimine
katkıda bulunmuştur.
II. İslamiyet öncesinde Antik Yunan felsefesiyle ilgili
tercümeler yapılmıştır.
III. Yunanca çeviriler sayesinde Doğu-Batı coğrafyası
Antik Yunan felsefesini öğrenmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
Jl.
C) I ve II
II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. GÜN 61. İslamiyet öncesi dönemde Doğu'daki çeşitli merkezlerde (Antakya, Harran, İran ve İskenderiye gibi) açılan okul- larda Antik Yunan felsefesine dair çeviriler yapılmıştır. Özellikle Yunan (Grekçe) dilinden Süryaniceye yapılan çeviriler, Doğu ile Batı arasındaki coğrafyayı Antik Yunan felsefesiyle tanıştırmıştır. İslam medeniyetinin hızla ya- yılması çok farklı kültürlerin birbiriyle etkileşim kurmasını sağlamış; bilim, sanat ve felsefede önemli gelişmeler oluşturmuştur. Bağdat, bu gelişmelerin merkezi konumu- na gelmiştir. Bu parçadan hareketle, 1. İslamiyet'in çok çabuk yayılması kültür etkileşimine katkıda bulunmuştur. II. İslamiyet öncesinde Antik Yunan felsefesiyle ilgili tercümeler yapılmıştır. III. Yunanca çeviriler sayesinde Doğu-Batı coğrafyası Antik Yunan felsefesini öğrenmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III Jl. C) I ve II II ve III
TYT 01 Relax
32. Şimdiye dek öztürkçeden yana yazarların çabalarında
genellikle bir kavga tavrı vardı. Bu kavganın yeni
sözcüklerin tutunmasında, dil devriminin birçok aşamayı
geride bırakmasında büyük rolü olmuştur kuşkusuz. O tavır
olmasaydı bugün gelinen yere kolaylıkla gelinemezdi. Ama
işte, dil devrimi bir yerde kesin bir zafere ulaştı sayılır. Bu
aşamada sorunları ele almak, yapılanlara eleştirel bir gözle
yaklaşmak da zorunlu artık. Serin bir mantıkla irdelemeliyiz
her şeyi, her yeni sözcüğün dil içindeki organik yerini
aramalıyız. Ayrıca düzenli olarak bir dil günlüğü tutmalı.
Böylece dil üstüne her gün düşünme, bilincimizi dil içinde
sürekli olarak uyanık tutma olanağı bulabiliriz.
B
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Kararlı bir tutum sergilenmesi öztürkçe söyleyişin
yerleşmesini sağlamıştır.
B) Öztürkçecilik adına yapılan çalışmalar birtakım
olumsuzluklara neden olmuş olabilir.
C) Aydınların genel tavrı dil devriminin sorgulanmasını
zorlaştırmaktadır.
D) Dil devrimi, büyük oranda başarıya ulaşmıştır.
E) Dil alanında yapılan çalışmalar yaşamın içine
yayılmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 01 Relax 32. Şimdiye dek öztürkçeden yana yazarların çabalarında genellikle bir kavga tavrı vardı. Bu kavganın yeni sözcüklerin tutunmasında, dil devriminin birçok aşamayı geride bırakmasında büyük rolü olmuştur kuşkusuz. O tavır olmasaydı bugün gelinen yere kolaylıkla gelinemezdi. Ama işte, dil devrimi bir yerde kesin bir zafere ulaştı sayılır. Bu aşamada sorunları ele almak, yapılanlara eleştirel bir gözle yaklaşmak da zorunlu artık. Serin bir mantıkla irdelemeliyiz her şeyi, her yeni sözcüğün dil içindeki organik yerini aramalıyız. Ayrıca düzenli olarak bir dil günlüğü tutmalı. Böylece dil üstüne her gün düşünme, bilincimizi dil içinde sürekli olarak uyanık tutma olanağı bulabiliriz. B Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Kararlı bir tutum sergilenmesi öztürkçe söyleyişin yerleşmesini sağlamıştır. B) Öztürkçecilik adına yapılan çalışmalar birtakım olumsuzluklara neden olmuş olabilir. C) Aydınların genel tavrı dil devriminin sorgulanmasını zorlaştırmaktadır. D) Dil devrimi, büyük oranda başarıya ulaşmıştır. E) Dil alanında yapılan çalışmalar yaşamın içine yayılmalıdır.
TYT/TÜRKÇE
30. Herhangi bir alanda öne çıkan biriyle karşılaşıldığında, "O doğar-
ken yetenekliydi zaten." sözü her an kulaklara çalınır. Bu yeteneğin
insanın bilincini belirlediği de dillendirilir hemen. Oysa bilincimizin
yönelimlerini ilgilerimiz düzenler. Şöyle de diyebiliriz: Bilincimiz
yönelimlerimize göre oluşur. "Matematikten anlamam." diyen biri
"Matematikle ilgilenmiyorum." ya da "Matematikle aram iyi değil."
demek ister. "Benim kafam matematiğe yatmıyor." diyenler, insa-
nın özel bilinç yatkınlıkları varmış gibi düşünürler. Kimi matemati-
ğe, felsefeye veya dolandırıcılığa yatkın geliyor gibilerden çocuksu
bir görüş, ancak gelişigüzel düşünmeye yani düşünmemeye alış-
mış insanlar tarafından dillendirilebilir. Yatkınlıklarımız ilgilerimizin
birer sonucundan başka bir şey değildir. Bu ilgiler bilincin oluşma-
sıyla ilk yıllarda alttan alta kendini göstermeye başlar.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İnsanların herhangi bir alandaki yeteneği, bilincin yönelimini
belirleyen ilginin sonucudur.
B) Zihnin belli alanlara yatkınlığa sahip olduğu saptaması, basit
bir yanılsamadır.
C) Yönelimler doğrultusunda oluşan bilinç, yetenek sayesinde ilgi
alanını genişletir.
D) Bebeklik döneminde oluşmaya başlayan ilgiler zamanla yat-
kınlıkların kapısını aralar.
E) Kimi insanlar belli konulardaki ilgisizliklerini yeteneksizlikleriyle
ilişkilendirmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/TÜRKÇE 30. Herhangi bir alanda öne çıkan biriyle karşılaşıldığında, "O doğar- ken yetenekliydi zaten." sözü her an kulaklara çalınır. Bu yeteneğin insanın bilincini belirlediği de dillendirilir hemen. Oysa bilincimizin yönelimlerini ilgilerimiz düzenler. Şöyle de diyebiliriz: Bilincimiz yönelimlerimize göre oluşur. "Matematikten anlamam." diyen biri "Matematikle ilgilenmiyorum." ya da "Matematikle aram iyi değil." demek ister. "Benim kafam matematiğe yatmıyor." diyenler, insa- nın özel bilinç yatkınlıkları varmış gibi düşünürler. Kimi matemati- ğe, felsefeye veya dolandırıcılığa yatkın geliyor gibilerden çocuksu bir görüş, ancak gelişigüzel düşünmeye yani düşünmemeye alış- mış insanlar tarafından dillendirilebilir. Yatkınlıklarımız ilgilerimizin birer sonucundan başka bir şey değildir. Bu ilgiler bilincin oluşma- sıyla ilk yıllarda alttan alta kendini göstermeye başlar. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İnsanların herhangi bir alandaki yeteneği, bilincin yönelimini belirleyen ilginin sonucudur. B) Zihnin belli alanlara yatkınlığa sahip olduğu saptaması, basit bir yanılsamadır. C) Yönelimler doğrultusunda oluşan bilinç, yetenek sayesinde ilgi alanını genişletir. D) Bebeklik döneminde oluşmaya başlayan ilgiler zamanla yat- kınlıkların kapısını aralar. E) Kimi insanlar belli konulardaki ilgisizliklerini yeteneksizlikleriyle ilişkilendirmektedir.
A
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
TÜYAP Kitap Fuan'nda Yayıncılar Birliği'nin dağıttı bir afiş asılmıştı.
Afişte, bir bacağı tahta olan korsanın elinde bir kitap yığını bulunu-
yordu ve bir testere tahta bacağını kesmekteydi. Resmin altında da
ben de öncelikle kalıplaşmışlığın kabuğunu kıracak görsel kullanı-
"Burada korsan kitap satılmaz." yazılıydı. Afişteki korsana bakarken
lamaz mıydı diye düşündüm, ardından bu konudaki savaşımı. Ama
aynı zamanda yayıncıların yatırımlarından önce yazarların emeğine
karşı bir sömürü vardı ortada. Ve bu sömürü, hiç de korsan basım-
larla sınırlı değildi. Hemen, kimi yayınevlerinin bu ülkede kitapların
basım sayılarını eksik göstermeleri aklıma geldi. Tükenen kitaplan,
yazanından habersiz yeniden basılmaları, yazar hakkı belirlenirken
kitaba ilk çıkışta gerçek fiyatından daha düşük fiyat koymaları, çe-
virmenlere, grafikçi ve ressamlara bütün basım haklarına karşılık bir
kerede toplu ödeme önermeleri...
39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Etkileyicilik için alışılmışın dışında bir görsele yer verilmiştir.
B) Korsan kitaptan şikâyet eden yayınevleri, her alanda emek
sömürüsüyle mücadele eder.
C) Kitapların ilk baskılarını düşük fiyattan gösteren yayınevi, pres-
tij kaybeder.
memektedir.
D) Kitabin basim aşamasındaki birçok çalışana satıştan telif veril-
E) Kitapların yazardan habersizce basımı ve basılan kitapların
düşük gösterilmesi yazarın emeğinin sömürülmesi demektir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. TÜYAP Kitap Fuan'nda Yayıncılar Birliği'nin dağıttı bir afiş asılmıştı. Afişte, bir bacağı tahta olan korsanın elinde bir kitap yığını bulunu- yordu ve bir testere tahta bacağını kesmekteydi. Resmin altında da ben de öncelikle kalıplaşmışlığın kabuğunu kıracak görsel kullanı- "Burada korsan kitap satılmaz." yazılıydı. Afişteki korsana bakarken lamaz mıydı diye düşündüm, ardından bu konudaki savaşımı. Ama aynı zamanda yayıncıların yatırımlarından önce yazarların emeğine karşı bir sömürü vardı ortada. Ve bu sömürü, hiç de korsan basım- larla sınırlı değildi. Hemen, kimi yayınevlerinin bu ülkede kitapların basım sayılarını eksik göstermeleri aklıma geldi. Tükenen kitaplan, yazanından habersiz yeniden basılmaları, yazar hakkı belirlenirken kitaba ilk çıkışta gerçek fiyatından daha düşük fiyat koymaları, çe- virmenlere, grafikçi ve ressamlara bütün basım haklarına karşılık bir kerede toplu ödeme önermeleri... 39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Etkileyicilik için alışılmışın dışında bir görsele yer verilmiştir. B) Korsan kitaptan şikâyet eden yayınevleri, her alanda emek sömürüsüyle mücadele eder. C) Kitapların ilk baskılarını düşük fiyattan gösteren yayınevi, pres- tij kaybeder. memektedir. D) Kitabin basim aşamasındaki birçok çalışana satıştan telif veril- E) Kitapların yazardan habersizce basımı ve basılan kitapların düşük gösterilmesi yazarın emeğinin sömürülmesi demektir.
27. Yazarın eseri yazarken amaçladığı anlamla eserin anlamı
aynı olmayabilir. Bundan ötürü eserin yorumlanmasında,
son söz eseri ortaya koyan sanatçının değildir. Yazar da
eseri karşısında bizim gibi bir okurdur. Yaptığı yorumu öteki
yorumları değerlendirdiğimiz gibi değerlendiririz, yani metne
dayanıp dayanmadığına bakarak. Esere her çağ hatta her
okur yeni yorumlar getirebilir. Bundan dolayı yazarın amacı
olan tek yorum, eserin bütün anlamını tüketemez. Okur, bazı
hällerde sanatçıya başvurur, esere hangi açıdan bakacağını
anlar ve bundan yararlanarak eseri kendince yorumlar.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Sanat eseri açık bir ileti kaygısı taşımaz.
B) Eserin anlamı, yazarının sandığından daha zengindir.
C) Yapıtın en doğru yorumunu yazarı yapabilir.
D) Bir tek anlamı olan metinler gerçek sanat eseri olamaz.
E) Sanat eseri, içinde doğduğu koşullardan bağımsız
yorumlanamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Yazarın eseri yazarken amaçladığı anlamla eserin anlamı aynı olmayabilir. Bundan ötürü eserin yorumlanmasında, son söz eseri ortaya koyan sanatçının değildir. Yazar da eseri karşısında bizim gibi bir okurdur. Yaptığı yorumu öteki yorumları değerlendirdiğimiz gibi değerlendiririz, yani metne dayanıp dayanmadığına bakarak. Esere her çağ hatta her okur yeni yorumlar getirebilir. Bundan dolayı yazarın amacı olan tek yorum, eserin bütün anlamını tüketemez. Okur, bazı hällerde sanatçıya başvurur, esere hangi açıdan bakacağını anlar ve bundan yararlanarak eseri kendince yorumlar. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Sanat eseri açık bir ileti kaygısı taşımaz. B) Eserin anlamı, yazarının sandığından daha zengindir. C) Yapıtın en doğru yorumunu yazarı yapabilir. D) Bir tek anlamı olan metinler gerçek sanat eseri olamaz. E) Sanat eseri, içinde doğduğu koşullardan bağımsız yorumlanamaz.
33. Eski yeni aynımında daha dikkatli olunmalı. Yeni diye ortaya sürü-
len şey aslında çoğu kez her nasılsa gözlerden uzak kalmış bir
eski. Öte yandan bir şeyin eski olması her zaman güvenli olduğu,
sınanmış olduğu anlamına da gelmiyor elbette. Her müzelik, eski
ama her eski müzelik değil. Eski yeni mücadelesinin bize özgü
yanlarından biri de eskinin içsel ve dokumuzun ayrılmaz bir par-
çasıyken, yeninin dışsal bir dayatma oluşu. Çünkü yeni bizim kar-
pşımıza hep dışanda kurgulanmış ve tamamlanmış bir ürün olarak
çıktı. Onu gereksinimlerimiz doğrultusunda biz üretmedik. Değişi-
min daha iyi olan yeniyi getireceği beklentisi bir aldanma. Toplum-
sal yaşamı ayakta tutan yapılar hep eskiden oluşturulmuş ve hep
eski uzlaşmaların temsilcisi.
Aşağıdaki yargılardan hangisi düşüncelerini bu şekilde belir-
ten bir yazara ait olamaz?
A) Sunulan tüm orijinalliklerin çeperinde kimi eski hatlara rastla-
B) Yüzyılların imbiğinden süzülerek bugüne gelenler, yararlılık
denek taşından geçmiştir.
nir.
C) Yenilik adına yapılan değişimler, insanlara daha iyiyi ulaştıra
cağı inancıyla yapılır.
D) Bizim benliğimizi oluşturan eski dokuları, yeni motiflerle değiş
tirmeye çalışmak boşunadır.
E) Asil çatışma, içimizden gelenle dışardan empoze edilmek iste
nen arasındadır.
Diğer sayfaya geçin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. Eski yeni aynımında daha dikkatli olunmalı. Yeni diye ortaya sürü- len şey aslında çoğu kez her nasılsa gözlerden uzak kalmış bir eski. Öte yandan bir şeyin eski olması her zaman güvenli olduğu, sınanmış olduğu anlamına da gelmiyor elbette. Her müzelik, eski ama her eski müzelik değil. Eski yeni mücadelesinin bize özgü yanlarından biri de eskinin içsel ve dokumuzun ayrılmaz bir par- çasıyken, yeninin dışsal bir dayatma oluşu. Çünkü yeni bizim kar- pşımıza hep dışanda kurgulanmış ve tamamlanmış bir ürün olarak çıktı. Onu gereksinimlerimiz doğrultusunda biz üretmedik. Değişi- min daha iyi olan yeniyi getireceği beklentisi bir aldanma. Toplum- sal yaşamı ayakta tutan yapılar hep eskiden oluşturulmuş ve hep eski uzlaşmaların temsilcisi. Aşağıdaki yargılardan hangisi düşüncelerini bu şekilde belir- ten bir yazara ait olamaz? A) Sunulan tüm orijinalliklerin çeperinde kimi eski hatlara rastla- B) Yüzyılların imbiğinden süzülerek bugüne gelenler, yararlılık denek taşından geçmiştir. nir. C) Yenilik adına yapılan değişimler, insanlara daha iyiyi ulaştıra cağı inancıyla yapılır. D) Bizim benliğimizi oluşturan eski dokuları, yeni motiflerle değiş tirmeye çalışmak boşunadır. E) Asil çatışma, içimizden gelenle dışardan empoze edilmek iste nen arasındadır. Diğer sayfaya geçin
ştirme yollarını
snik ve şekil it-
amaklı misralar,
yapısının yıkıl
ne bakıldığında
or hitapla karşı
siz başarılı ami-
rak Reis, Kemal
es ve Kılıç Reis
es, sadece Os-
önemli bir yere
manda denizcilik
1.
D
Çoktan Seçmeli Sorular
Yeni Hayat romanındaki önemli motiflerden biri bir televizyon-
dur. Yetmişli yıllardan itibaren yaşamımıza giren, hayatlarımızı
altüst eden ve Batı'daki yaşamları her gece evimize taşıyan
bu renkli cam, Batılılaşmaya susamış insanımıza yeni haya-
tının nasıl olacağını gösteren bir kâhinin sihirli küresi gibidir.
Ancak bu yeni hayatlar ne yazık ki mutluluk getirmez; aksine
toplumsal belleğin zayıflamasına ve bunun sonucu olarak da
karamsarlıkların ve hüzünlerin yaşanmasına yol açar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine baş-
vurulmuştur?
Anlatımda Düşünceyi Geliştirme Yolları / Anlatımın
A) Tanımlama
B) Benzetme
C) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Sayısal verilerden yararlanma
2. Evliya Çelebi, gezip gördüğü yerlerin coğrafyasından bahset-
inmistir.
Bir cümlede aynı anlamı karşılayacak şekilde
sözcük sayısı, anlamı dağıtabilir. Bu sebeple
israfı yapılmamalıdır.
Bu cümleye göre eserin temel niteliği aşağ
gisi olmalıdır?
A) Akıcılık
B) Özgünlük,
D) Açıklık
E) C
5. Kendi dönemini aşan ve insanlığı kandil g
Emre'nin hayatı hakkında net bir bilgi yoll
di araştırmalar, Milli Edebiyat ve Cumhu
pılmıştır. Rıza Tevfik, bu anlamda ilk ör
atmıştır. Fakat bilimsel nitelikli ilk ve hâl
çalışma "Türk Edebiyatı'nda İlk Mutasa
Köprülü tarafından yapılmıştır. Pek çok
nimsediği görüşe göre Yunus, düzenli o
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ştirme yollarını snik ve şekil it- amaklı misralar, yapısının yıkıl ne bakıldığında or hitapla karşı siz başarılı ami- rak Reis, Kemal es ve Kılıç Reis es, sadece Os- önemli bir yere manda denizcilik 1. D Çoktan Seçmeli Sorular Yeni Hayat romanındaki önemli motiflerden biri bir televizyon- dur. Yetmişli yıllardan itibaren yaşamımıza giren, hayatlarımızı altüst eden ve Batı'daki yaşamları her gece evimize taşıyan bu renkli cam, Batılılaşmaya susamış insanımıza yeni haya- tının nasıl olacağını gösteren bir kâhinin sihirli küresi gibidir. Ancak bu yeni hayatlar ne yazık ki mutluluk getirmez; aksine toplumsal belleğin zayıflamasına ve bunun sonucu olarak da karamsarlıkların ve hüzünlerin yaşanmasına yol açar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine baş- vurulmuştur? Anlatımda Düşünceyi Geliştirme Yolları / Anlatımın A) Tanımlama B) Benzetme C) Tanık gösterme D) Karşılaştırma E) Sayısal verilerden yararlanma 2. Evliya Çelebi, gezip gördüğü yerlerin coğrafyasından bahset- inmistir. Bir cümlede aynı anlamı karşılayacak şekilde sözcük sayısı, anlamı dağıtabilir. Bu sebeple israfı yapılmamalıdır. Bu cümleye göre eserin temel niteliği aşağ gisi olmalıdır? A) Akıcılık B) Özgünlük, D) Açıklık E) C 5. Kendi dönemini aşan ve insanlığı kandil g Emre'nin hayatı hakkında net bir bilgi yoll di araştırmalar, Milli Edebiyat ve Cumhu pılmıştır. Rıza Tevfik, bu anlamda ilk ör atmıştır. Fakat bilimsel nitelikli ilk ve hâl çalışma "Türk Edebiyatı'nda İlk Mutasa Köprülü tarafından yapılmıştır. Pek çok nimsediği görüşe göre Yunus, düzenli o