Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

33. 80'li yıllardan 2000'li yılların başına kadar neredeyse her evde karşılaştığımız bir porselen seti vardı: Bahar Dalı. Prof. Dr. Önder Küçükerman tarafından Paşabahçe için tasarlanan bu yemek takımı, o dönem üretilen aynı nitelikli pek çok mutfak eşyasından ayrışarak en çok satan ürün olmuştur. Öyle ki İstanbul'un en elit semtlerinden Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar çok kısa bir sürede yaygınlaşmıştır. Bu kadar yaygınlaşmasının temel nedeni, tasarım açısından yeni ve belli bir çizginin üstünde olması ve tüketicilere son derece uygun bir maliyetle sunulmasıydı. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A insanların eşya tercihlerinde işlevsellikten çok lüksün ön 2 planda olduğu By insanların, eşya alırken ya da kullanırken başkalarını taklit etme ve modayı izleme eğiliminde olduğu Maliyet ve işlevselliğin, insanların bir eşyayı tercih etmesinde ve kullanmasında son derece önemli olduğu DEşyaların sosyoekonomik düzeyi yüksek kişilerce tercih edilmesinin, yaygınlaşmasında çok önemli bir rol oynadığı E) Bireylerin benzer eşyalar arasında daha çok, mali açıdan yük oluşturmayan estetik eşyaları tercih ettiği

1 3. si in A YARGI en YAYINLARI 2. Tiyatro Festivali, tiyatroseverler için başlı başına bir heyecan kaynağıdır Yalnız tiyat- rocular için değil/ izleyiciler için de büyük bir fırsattır Bu festival sayesinde, tiyatronun dünya ölçeğindeki gelişmelerinden, yenilikle- rinden kısa sürede haberdar olabilmek müm- kün. Büyük yazarların ve oyuncuların çalış- malarını, gösterilerini izleme olanağına sahip oluyorsunuz/ Ayrıca bu festivallere ulusal ve evrensel çapta birçok sanatçı katılıyor. Böy- lece dünya tiyatrosuyla da kaynaşmış, tanış- mış oluyorsunuz Bu parçada Tiyatro Festivali ile ilgili I. Tiyatroda yeniliklere yol açması II. Yazarlarla oyuncuların tanışmasını sağ- laması III. Oyuncu ve izleyicilere çeşitli olanaklar sunması IV. Tiyatro severlerin sayısını artırması X. Tiyatro için yeni yazar ve oyuncu yetiştir- mesi 600 yukarıda verilenlerden hangisi üzerinde durulmaktadır? A) D) IV B) II E) V C) III

2. Karşılaştırmalı edebiyat bölümü öğrencileri, hazır ödeve konmak isteyen açıkgöz liseliler, dersine hazırlanmadan gelmiş okutmanlar or anlarında bu büyük kaynaktan ya- rarlanabilirler. Yazarımız onlara da hoşgörü ile gülümseye- cektir. Ancak asıl kitap sevenler, edebiyat sevenler, tarih sevenler, sözcük sevenler, İstanbul'u sevenler, yazmayı sevenler, sanatta soluk alıp kötülüklere karşı direnme gü- cünü sanatta bulanlar, insanı anlamak isteyenler, insan- dan ümidini kesmemek isteyenler, mürekkebi, bir yazarın tüm ömrü olan bu kitabı okusunlar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen kita- bın okunması için belirtilen özellikler arasında bulun- maz? A) Istanbul'u doğası, tarihî ve çeşitli nitelikleriyle sevenler + B) Derse yeterince hazırlanamamış öğretmenler C) Sanatın kötülüğe direnme yöntemi olduğuna inananlar D) İnsanı bütün yönleriyle kavramak isteyenler +E) Hayattan ümidini kesmeyen insanlar Krallar Karmas

Y A R G I Y A Y I N L A Eleştirmen, topluma karşı taşıdığı sorumlulu- ğu, hiçbir zaman aklından çıkarmamalı. Bil- ginin yanında sağlam bir kültüre, sağlam bir karaktere sahip olmalıdır /Tam bir ilim adamı titizliği ile hareket etmeli; gerçeğin ışığı altın- da, sanat eserinin gerçek değerini objektifiyle tespit etmelidir. Ayrıca sanatın fonksiyonunu hiçbir zaman hatırından çıkarmamalı, objek- tif metotla çalıştığında pek az yanılacağının farkında olmalıdır. Bu parçada eleştirmen ile ilgili olarak vur- gulanmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Objektif bir bakış açışıyla toplumun so- runlarına eğilmesi gerektiği B) Sanatsal değerlendirmelerinde kendi ka- rakterini ön plana çıkarması gerektiği C) Tarafsız ve gerçekçi bir tutumla sanat eserini değerlendirmesi gerektiği not D) Toplumun örf, adet ve geleneklerine sağ- lam bir şekilde hâkim olması gerektiği E) Sanatsal çalışmalarında değerlendirme- lerinde sanatın amacını aşmaması gerek- tiği

es ota e- O aşı ğe bi. For a- şiir sil gi- ğı dü- YAYINLARI 6. Ben çok okuyan bir insandım, aileden gelen bir şeydi bizde okuma sevgisi. Sonra Doğan Hızlan'ın yardımıyla çeviriye başladım ve sevdim bu işi. Önceleri küçük şeyler çeviri- yordum/ Sonra bir gün kendimi çevirmen ola- rak buldum. Günümüzde çevirmenler genel- likle yayınevlerinin verdiği şeyleri çeviriyorlar Başlangıç için tamam ama ileride de böyle olursa sakıncalı bir şey. Çünkü her şeyden önce insan, diyalog kuramadığı bir yazarı iyi anlayamaz, anlayamadığı için de iyi çevire- mez. O bakımdan edebiyat çevirmeni profes- yonelliğe ulaşamaz. Bu parçadan çevirmenle ilgili I. Bol bol okuma yapması gerektiği II. Başkalarının yönlendirmesine ihtiyaç duyduğu III. Kendisini hiçbir şekilde sınırlandırmama- si gerektiği Yüksek bir iletişim gücüne sahip olması gerektiği 25% ho V. Çeviri yaptığı eserin diline profesyonelce hâkim olması gerektiği A) I yargılarından hangisi kesin olarak söyle- nebilir? D) IV B) II E) V C) III

B) Varlığa neliğini maddesi belirler. Nesnépin ne ise o oluşu, öz niteliklerini koruma- sına bağlıdır. D) İlineksel niteliklerdeki değişme, nesnelerde tőzsel değişmeye de neden olur. E) Bütün, parçaların toplamından ibaret değildir. A Y L A 1 13. Jacques Monod gibi sosyal davranışları biyolojik N süreçlerle açıklamaya çalışan sosyobiyologlar, bü- tün ahlaki seçimlerin neredeyse tamamen bireylerin R genleri tarafından belirlendiğine inanmamızı bekler- ler. Ben bu iddiaya şüpheyle yaklaşıyorum ve sos- yobiyologlar sadece DNA'larını inceleyerek bir Na- zi'yi, bir seri katilden ayırt edene kadar da ikna olma- yacağım. Eğer ahlaki ve ahlaki olmayan davranışları genetiğe indirgemeyi başarırsak kimsenin hiçbir şey- den sorumlu olmadığını söylememiz gerekir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ula- şılamaz? A Y A) Eylemlerin ahlakiliği eyleyenin özgürlüğünü var- sayar. B) Insanın değerler sistemini biyoloji ile açıklamaya palişan kişiler vardır. C) Genetik özellikler insan eylemlerini açıklamak için Aveterli değildir. yoktur. insanlar sosyal çevrenin belirlediği eylemlerden sorumlu tutulamaz. E) Eylemlerimizde özgür seçim yoksa sorumluluk da

5 - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Fare zehrinin besin zincirindeki hareketliliği akıllara durgun- luk veriyor. Güney Afrika'da yapılan bir araştırma, evlerde ve restoranlarda kullanılan fare zehirlerinin dolaylı yoldan bir- çok vahşi hayvanı tehdit ettiğini gösteriyor. Bir ulusal parkta 41 farklı hayvan türü üzerinde yapılan araştırmada arala- rında baykuşların, gelinciklerin ve su samurlarının da bu- lunduğu bu hayvanlardan %82'sinde fare zehri kalıntılarına rastlandı. Ancak en büyük risk karakulak adıyla da bilinen Afrika vaşaklarında. Yetkililer bu vahşi kedilerin 92'sinin fare zehrine maruz kaldığını açıkladı. 5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşı amaz? A Fare zehri Afrika vaşaklarına diğer hayvan türlerine göre daha çok zarar vermiştir. Fare zehrinin zararları konusunda 40'tan fazla hayvan türü üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Fare zehrindeki hareketlilik bazı kuşları da tehdit etmek- tedir. DY Yapılan araştırmalarda gelinciklerin %82'sinde fare zeh- rinin kalıntılarına rastlanmıştır. E)) Bir diğer ismi karakulak olan Afrika vaşakları vahşi özel- liklere sahiptir. [ F 7

VAF/T 32. Türk müzik tarihinde Rock müziğin etkilerinin ülkeye emulaşması ve Türkiye'den Batı enstrümanlarına ulaşı- labilirliğin artması, Batılı düzenlemeleri ve şan teknik- lerini taklitle başlayan bir sürecin önünü açtı. Hevesli gençler kurdukları orkestralarla eldeki hazır kaynağı, türküleri yorumlamak üzere 1960'ların ortasında yeni bir yola girdiler. Bass, elektrogitar, analog klavye ve davulla şekillenip hafif kırık bir Türkçeyle çalınıp söyle- nen bu sentez tür, ekolleşip koskoca Anadolu Pop'un oluşmasını sağlayacaktı. Bu kapsamda türkülerinin beat aranjmanlarını takip eden süreçte stilize besteler gelecek, elektrobağlama gibi bir enstrüman geliştirile- cekti. Batı müziği kendi topraklarında dallarından filiz- lenirken Türkiye'de de bir ağaç büyüyor; iklimin uygun- luğu, toprağın verimli yapısı, yeni teknikleri uygulama derken sentezler ortaya çıkıyordu. A) Türk Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Türkiye'de geleneksel müzik bir dönem tamamen reddedilerek yeni sentezler ön plana çıkarılmıştır. s Anadolu Pop, gençlerin türküleri Batı enstürman- larını kullanarak yorumlamaları sonucu ortaya çık- mıştır. Insb C) Batı enstrümanlarına ulaşılabilirliğin kolaylaşması Türkiye'nin müzik tarihinde yeni bir yol açmıştır. D) Türk müzik tarihinde bir dönem Batılı düzenlemele- rin taklit edildiği bir süreç yaşanmıştır. E) Türk müzik tarihinde sentez bir türün ortaya çıktığı dönem yaşanmıştır.

2. Kalp Ağns, Halide Edip'in en sevdiğim romanlarından bi- ridir. Aslında Halide Edip gibi çağının önünde yürüyen ya- zarlann satrian her zaman duyulan, sonsuz bir kalp ağn- sını yansıtmıştır. Coşkun yaradilişin üflediği bu kelimeler kitapların ve kağıtlanın dilinden anlayanlan, ortak bir kalp ağrısında buluşturmuştur. Bu ağn asla dinmez ve unutul- Bu parçadaki altı çizili sözle Halide Edip'le ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal sorunlan çözebildiği B) Yaşadığı dönemde öncü niteliğe sahip olduğu e) Okurun duygulanmasını amaç edindiği D) Yazınsal türlerin ilk örneklerini verdiği Başka sanatçılanın izinden gittiği

isini stresli ve r karışım yaşayan, hap da önerim nidiklar zak du te olun. blog- abi- Tik- du- 112 ok 1.-2 çaya göre cevaplayınız. (1) Hatay sırtlarında, çamlar altındayım. (II) Bin metre aşa- İskenderun Ovası soluk almaya mecalsiz, güneş al- ında dümdüz yatıyor. (ill) Serinlik, gölgelik içinde o kızgın yerlere hayretle bakıyorum. (IV) Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve saadet verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki sıcaktan bunalmış ve güneşten usanmış kişilerin bulu- nabileceğine inanamıyorum. (V) Aşağısı bana, Afrika çöl- lerinde geçen bir seyahat romanı okuyormuşum gibi çok uzak görünüyor. 1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? cümlede yan anlamlı bir sözcük kullanılmıştır. BY 11. cumlede kişileştirme sanatına yer verilmiştir. CIII. cümlede şaşkınlık içinde olma anlamı vardır. DIV. cümlede insandan doğaya aktarma yapılmıştır. V. Cümlede Orneklemeye yer verilmiştir. 3.-4 hl vaF Bizim de Tr en b üzer bir ta Ey F Ta Büy am anl ğil; sü ki ka du m

3. Bir kitap okuyorsunuz ve karşınızda mekânlar, hayatlar, kişiler, yaşanmışlıklar tören geçişi yapıyor âdeta. Adresler belli olmasa da kişiler bir silüet gibi belirse de siz bütün parçaları tamamlayarak çeviriyorsunuz sayfaları. Çünkü canlı bir tarihin ete kemiğe bürünmüş hâli vardır elinizde. Bu parçada kitapların hangi yönüne vurgu yapılmıştır? A) Parcadan bütüne ulaştırdığına B) Tarihî bilgilere yer verdiğine C) Tasvir gücünün yüksek olduğuna D) Gerçeği konu edindiğine E) İnsana geçmişini hatırlattığına

4. TEST 9 LPSB12TUR22-083 ÜNİTE 3 Hangimiz keyfine göre karar vermek istemez? Kendi başına karar vermek özgürlüğün en belirgin göstergelerindendir. Örneğin yalnız seyahat etmek, tek başına karar alabilme özgürlüğü demektir. Yalnızken her şey size kalmıştır. Zamanınızı siz organize edersiniz. Bir yeri sevdiniz mi? Ne kadar isterseniz o kadar kalırsınız. Bir yeri görmek istemiyorsanız gitmek zorunda değilsiniz. Müze sevmiyor olabilirsiniz, botanik parklar size sıradan gelebilir, kalabalık caddelerdense sokaklarda kaybolmak isteyebilirsiniz. Kim sizi engelleyebilir? Karar sizindir. İşte yalnızlık böyle güzel bir durumdur. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının görüşünü destekleyen bir düşünce değildir? A Onlarga ünlü insanın tatil yaptığı bir otelde konaklamaktansa dağ başında bir kamp yerini tercih ederim. B) Şehrin ortasında kalabalıklar içinde boğulmaktansa yaylada sessiz bir evim olmasını dilerim. C Büyük bir mağazada yönetici olmaktansa ünlü bir markanın danışmanı olmayı yeğlerim. D) iyi ama kalabalık bir okulda eğitim almaktansa daha orta düzeyde ama sakin bir okulda okumayı göze alırım. EX Binlerce insanın dolaştığı bir caddede alışveriş yapmaktansa tek tük insanın uğradığı bir yerde olmayı isterim. Edebiyat yoluyla birey ve toplum çözümlemesi ve

-0- tli a- ta si rt 7 3- 1- li - 7 - SUPARA Tahıllar, binlerce yıldır insanlann ana besin kaynağıdır ve uygarlı ği şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır. Tahillar dünyada dominant üründür ve her yıl 2,9 milyar ton tahıl üretimi yapılır. Türkiye'de ise 11,6 milyon hektar alanda tahıl ekilmekte ve yaklaşık 37,7 milyon ton üretim yapılmaktadır. İnsanın günlük enerji ihtiyacının % 55-65'i tahil ürünlerinden sağlanmaktadır. Tahıl ve tahıl ürünleri içerdikleri karbonhidrat, protein, lifler, E ve B vitaminleri, sodyum, magnezyum, çinko, azot, fosfor ve potasyum gibi makro ve mikro besin elementleri ile önemli bir enerji kaynağıdır. Beslenmemizde büyük yer tutan tahıl ve tahıl ürünlerinin, tüketim miktarına göre insan sağlığı üzerine de olumlu ve olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ayrıca son yıl- larda teknolojik gelişmelerle birlikte geleneksel tahıl işleme yöntemleri terk edilmiş, bu da tahılların sağlık için gerekli olan kimi bileşenlerinin zarar görmesine yol açmıştır. 7. Bu parçadan hareketle "tahillar"la ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) İnsanların enerji ihtiyacının büyük kısmını karşıladığı B) Tahıl işleme yöntemlerindeki değişimlerin tahılları olumsuz etkilediği C) insan hayatında önemli bir yere sahip olduğu D) Çeşitli elementler bakımından zengin olduğu E) Fayda sağlaması için düzenli olarak tüketilmesi gerektiği 8. 1. Türkiye'de üretilen tahıl, ihtiyacın tamamını karşılamaktadır. II. En çok enerji veren besin kaynağı, tahıllardır. III. Tahıl üretimi, dünyanın bütün ülkelerinde yapılmaktadır. IV. Tahılların sağlık üzerindeki etkisini belirleyen unsurlardan biri de tüketim miktarıdır. Bu parçadan yukarıdakilerden hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? A) I ve II D) Yalnız IV B) I ve IV E) III ve IV C) II ve III

Tahıllar, binlerce yıldır insanların ana besin kaynağıdır ve uygarlı- ğı şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır. Tahıllar dünyada dominant üründür ve her yıl 2,9 milyar ton tahil üretimi yapılır. Türkiye'de ise 11,6 milyon hektar alanda tahıl ekilmekte ve yaklaşık 37,7 milyon ton üretim yapılmaktadır. İnsanın günlük enerji ihtiyacının % 55-65'i tahıl ürünlerinden sağlanmaktadır. Tahıl ve tahıl ürünleri içerdikleri karbonhidrat, protein, lifler, E ve B vitaminleri, sodyum, magnezyum, çinko, azot, fosfor ve potasyum gibi makro ve mikro besin elementleri ile önemli bir enerji kaynağıdır. Beslenmemizde büyük yer tutan tahıl ve tahıl ürünlerinin, tüketim miktarına göre insan sağlığı üzerine de olumlu ve olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ayrıca son yıl- larda teknolojik gelişmelerle birlikte geleneksel tahıl işleme yöntemleri terk edilmiş, bu da tahılların sağlık için gerekli olan kimi bileşenlerinin zarar görmesine yol açmıştır. 7. Bu parçadan hareketle "tahıllarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) İnsanların enerji ihtiyacının büyük kısmını karşıladığı B) Tahıl işleme yöntemlerindeki değişimlerin tahılları olumsuz etkilediği C) İnsan hayatında önemli bir yere sahip olduğu D) Çeşitli elementler bakımından zengin olduğu Fayda sağlaması için düzenli olarak tüketilmesi gerektiği

2. soruları aşağıdakı pa Elektronik sahasına; radyo, telsiz, telefon, televizyon, bilgisa- yo, gemilerde ve sahil istasyonlarında kullanılmaya başlandı. yar ve daha birçok aygıt girer. Yirminci yüzyıl başlarında rad- 1910'da De Forest'in triot tüpünü icat etmesiyle radyo gelişti. I. Dünya Savaşı'nda telsiz önemli rol oynadı. İlk radyo yayı- ni ABD'de Pittsburgh şehrinde 1920 yılında yapıldı. 1935'te bunu frekans modülasyonu (FM) takip etti. 1947'de televizyo- nun icadına kadar radyo; eğitim, bilgi ve eğlence yayınlarıyla tek başına görev yaptı. 1912'de Marconi Şirketi, radyo yön bulucu cihazını piyasaya sürdü. Bu cihaz, deniz ve hava trafi- ğini sağlamak üzerine seyir amacıyla 1918'den beri kullanıl- maktadır. Telsizden sonra elektronikte atılan en büyük adım radardır. Radarın bulunması gemi ve uçaklara karanlıkta, sisli havalarda seyir olanağı sağlamıştır. II. Dünya Savaşı'na ka- dar, atış kontrol sistemlerinde radarlar büyük rol oynamıştır. 1. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? da me şuyor ve o boy bira çıt ye DGY A) İlk radyo yayını ABD'de gerçekleştirilmiştir. B) Radyo belli bir dönem eğitim amaçlı kullanılmıştır. C) Telsiz, savaş aracı olarak da kullanılmıştır. Elektronik sahasındaki en büyük gelişme radar ile olmuştur. Radyo yön bulucu cihazı günümüzde de kullanılmaktadır. e

3. ve 4. olu. İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası, Istanbul'da 1681 da meydana gelen bir dizi gerçeküstü olayın anlatısından ve okura nakleden bir anlatıcının ağzından anlatılıyor ve metin şuyor. Roman; bir üst anlatıcı yani tüm olayları gören, duyan boyunca da bu kurgu devam ediyor. Bugün roman yazmayı bırakmış olsa da İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatının başarı çıtasını yukarıya çeken bir yazar olarak Türk edebiyat tarihinde yerini aldı. Puslu Kitlalar Atlası da Anar'ın ilk olarak güçlü bir eser ile yola çıkma çabasının ürünü. Romanda yazar; edebi- yata yeni istikamet vermek, kendi varlığının kalıcı olacağını duyurmak ve mevcut kalıpların dışına çıkmak gibi işleri usta- lıkla başarıyor ama aykırılıklarına rağmen okur tarafından ko- layca içselleştiriliyor. Puslu Kitalar Atlası; edebiyatımıza özgün metin yaratma cesaretini vermesi, bunun başarılabileceğini göstermesi ve okura her okuyuşta ayrı bir tat sunmasıyla çok önemli bir roman. yılın Edirne li olmadığ kara iklim zen Kara Avrupa, altında ve kar mm'd rin ço zi is top luk 3. Bu parçada sözü edilen romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Farklılıklar barındırsa da okurlarca yadırganmadığına B) Olayların her şeye hâkim bir anlatıcının ağzından anlatıldığına C) Gerçekle bağdaşmayan bir içeriğe sahip olduğuna D) Yazarın geniş kitlelerce tanınmasında etkili olduğuna E) Sıra dışı anlatım yollarına başvurulduğuna r