Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

25 ve 26. soru
(1) Flamingo, flamingolar takımının flamingogiller familyasından
Phoenicopterus cinsini oluşturan 6 kuş türünün ortak adıdır, tek
bir cins ve onun altındaki 6 türden oluşur (II) Flamingolar Afrika,
Güneybatı ve Orta Asya, Güney Avrupa Güney ve Orta Ameri-
ka'da yaşam sürerler. Güney İspanya ve Güney Fransa'da da
kuşun en büyük ve yaygın türü olan rosa flamingo kulucka zama-
nında görülürler; bu tür 130 cm boyunda olup Afrika, Asya ve Gü-
ney Avrupa'da yaşam sürer, (III) Almanya'nın Hollanda sınırında
ise çeşitli flamingo türlerinden bir koloni hayat sürer ki bu koloni
dünyanın en kuzeyde yaşayan kolonisidir. (IV) Türkiye'de ise
son yirmi yılda sekiz üreme alanından altısını kaybeden flamin-
golar sadece Tuz Gölü ve Gediz Deltası'nda yuva yapıyor. (V)
En büyük üreme kolonisinin bulunduğu tuz gölü günümüzde fila-
mingoların neslini sürdürebilmesi için kilit rol üstleniyor. Fla-
mingoların en belirgin özelliklerinden biri kıvrık gagalarıdır, bunun
üst kısmı yiyecekleri su veya çamurdan çıkarırken filtre vazifesi
görür. (VI) Tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin
içerdiği karotin miktarına göre değişmektedir; genç kuşlar, çok az
karotin içerikli besinler aldığından beyaz tüylere sahiptir.
180
25
A) Yalnız I
nholb
flamingolar ile ilgili olarak,
2 STABILO BOSS
ORIGINAL
D) Il ve IV
B) Yalnız II
D) IV ve V
C) ve Il
E) I ve IV
26. Bu parça üç paragrafa bölünmek istense ikinci ve üçün-
cü paragraf sırasıyla numaralanmış cümlelerden hangi-
leri ile başlar?
A) II ve IV
B) II ve VI
C) III ve VI
E) IV ve VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25 ve 26. soru (1) Flamingo, flamingolar takımının flamingogiller familyasından Phoenicopterus cinsini oluşturan 6 kuş türünün ortak adıdır, tek bir cins ve onun altındaki 6 türden oluşur (II) Flamingolar Afrika, Güneybatı ve Orta Asya, Güney Avrupa Güney ve Orta Ameri- ka'da yaşam sürerler. Güney İspanya ve Güney Fransa'da da kuşun en büyük ve yaygın türü olan rosa flamingo kulucka zama- nında görülürler; bu tür 130 cm boyunda olup Afrika, Asya ve Gü- ney Avrupa'da yaşam sürer, (III) Almanya'nın Hollanda sınırında ise çeşitli flamingo türlerinden bir koloni hayat sürer ki bu koloni dünyanın en kuzeyde yaşayan kolonisidir. (IV) Türkiye'de ise son yirmi yılda sekiz üreme alanından altısını kaybeden flamin- golar sadece Tuz Gölü ve Gediz Deltası'nda yuva yapıyor. (V) En büyük üreme kolonisinin bulunduğu tuz gölü günümüzde fila- mingoların neslini sürdürebilmesi için kilit rol üstleniyor. Fla- mingoların en belirgin özelliklerinden biri kıvrık gagalarıdır, bunun üst kısmı yiyecekleri su veya çamurdan çıkarırken filtre vazifesi görür. (VI) Tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişmektedir; genç kuşlar, çok az karotin içerikli besinler aldığından beyaz tüylere sahiptir. 180 25 A) Yalnız I nholb flamingolar ile ilgili olarak, 2 STABILO BOSS ORIGINAL D) Il ve IV B) Yalnız II D) IV ve V C) ve Il E) I ve IV 26. Bu parça üç paragrafa bölünmek istense ikinci ve üçün- cü paragraf sırasıyla numaralanmış cümlelerden hangi- leri ile başlar? A) II ve IV B) II ve VI C) III ve VI E) IV ve VI
cuklann teknoloj
lara sebep olab
den itibaren ak
da diğer bağm
bir yaşam süre
nda olduğu i
bunlara karş
k. yaşlı, genç
ap ise "Kitap
Yardımcı Düşünce
Genellikle halkın yarattığı ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olay-
ları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyelerine masal denir. Masallar, meydana geldik-
leri zaman bir kişinin malıyken, yaygınlaştıkça yöreden yöreye, ülkeden ülkeye geçtikçe türlü değişikliklere uğ-
rar, halkın malı olur. Masal, anonim bir türdür. Günümüzde belli bir kişinin ortaya koyduğu yapma masallar da
yazılmaktadır. Türk masalları üzerinde bizde Pertev Naili Boratav, Eflatun Cem Güney gibi kişiler çalışmışlardır.
Eflatun Cem Güney, edebiyatımızda "Masalcı Baba" olarak anılır. Pertev Naili Boratav'in masallarla ilgili yaptı-
ğı iki önemli çalışma "Az Gittik Uz Gittik" ve Zaman Zaman içinde" adı ile yayımlanmıştır. "Billur Köşk Masalla-
n" da Tahir Alangu'ya aittir.
Bu parçada "masal" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Olağanüstü olayları ele aldığına
B) Sadece doğal masal türünün olmadığına
C) Zaman içerisinde tamamen değişikliğe uğradığına
D) Halkın ortak bir edebî türü olduğuna
Test 6
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
cuklann teknoloj lara sebep olab den itibaren ak da diğer bağm bir yaşam süre nda olduğu i bunlara karş k. yaşlı, genç ap ise "Kitap Yardımcı Düşünce Genellikle halkın yarattığı ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olay- ları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyelerine masal denir. Masallar, meydana geldik- leri zaman bir kişinin malıyken, yaygınlaştıkça yöreden yöreye, ülkeden ülkeye geçtikçe türlü değişikliklere uğ- rar, halkın malı olur. Masal, anonim bir türdür. Günümüzde belli bir kişinin ortaya koyduğu yapma masallar da yazılmaktadır. Türk masalları üzerinde bizde Pertev Naili Boratav, Eflatun Cem Güney gibi kişiler çalışmışlardır. Eflatun Cem Güney, edebiyatımızda "Masalcı Baba" olarak anılır. Pertev Naili Boratav'in masallarla ilgili yaptı- ğı iki önemli çalışma "Az Gittik Uz Gittik" ve Zaman Zaman içinde" adı ile yayımlanmıştır. "Billur Köşk Masalla- n" da Tahir Alangu'ya aittir. Bu parçada "masal" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olağanüstü olayları ele aldığına B) Sadece doğal masal türünün olmadığına C) Zaman içerisinde tamamen değişikliğe uğradığına D) Halkın ortak bir edebî türü olduğuna Test 6
"Bu olanaksız! Ben yılların mimar mühendisiyim.
Bu kubbe var olamaz. Düş görüyorum. Bu kub-
benin orada o biçimde durması, fizik ve matema-
tik kurallarına aykırı... Bu olanaksız orada hiçbir
şey yok, bu olanaksız!" Bu sözler, Selimiye Ca-
misi'ni gezen bir Japon turistin sözleriydi. Mimar
Sinan'ın Selimiye Camisi'nin kubbesini o geniş-
liğe oturtabilmek için 13 bilinmeyenli bir denk-
lemi, matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı,
beşinci bir işlem bularak çözdüğü söylenir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Mimaride Mimar Sinan tekniğine ve bilgisi-
ne ulaşılamayacaktır.
B)
İyi bir mimar olmanın birinci şartı çok iyi
derecede matematik bilmektir.
C) Mimar Sinan'ın tüm eserlerinin insanlık mi-
rası olduğudur.
D) Mimar Sinan'ın en değerli eseri Selimiye
Camisi'dir.
E) Selimiye Camisi'ni gezen herkes bu esere ve
onun arkasındaki dehaya hayran olmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
"Bu olanaksız! Ben yılların mimar mühendisiyim. Bu kubbe var olamaz. Düş görüyorum. Bu kub- benin orada o biçimde durması, fizik ve matema- tik kurallarına aykırı... Bu olanaksız orada hiçbir şey yok, bu olanaksız!" Bu sözler, Selimiye Ca- misi'ni gezen bir Japon turistin sözleriydi. Mimar Sinan'ın Selimiye Camisi'nin kubbesini o geniş- liğe oturtabilmek için 13 bilinmeyenli bir denk- lemi, matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı, beşinci bir işlem bularak çözdüğü söylenir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Mimaride Mimar Sinan tekniğine ve bilgisi- ne ulaşılamayacaktır. B) İyi bir mimar olmanın birinci şartı çok iyi derecede matematik bilmektir. C) Mimar Sinan'ın tüm eserlerinin insanlık mi- rası olduğudur. D) Mimar Sinan'ın en değerli eseri Selimiye Camisi'dir. E) Selimiye Camisi'ni gezen herkes bu esere ve onun arkasındaki dehaya hayran olmaktadır.
nden
Badi
dile
dey-
zdı:
aşk,
uru,
bla-
cbir
Sa-
ani
ne-
a-
33. Kıyıdan yükselen ışığıyla, denize açılmış kişilere karan-
likta yol gösteren deniz fenerleri, her dönemde deniz-
dekilerin kıyıdaki kılavuzu olmuş. Çok önceleri, gecenin
karanlığında evine dönmeye çalışan balıkçılar için aileleri
tarafından deniz kenarında yakılan kılavuz ateşi, deniz fe-
nerleri için insanlara ilham vermiş; günümüze kadar ge-
len gelişimiyle deniz fenerleri modern bir uyarıcı sisteme
dönüşmüş. Antik Çağ'da taş, ahşap gibi malzemelerle
yapılan fenerler; zaman içinde tuğla, dökme demir levha,
çelik gibi malzemelerle inşa edilir olmuş. Erken dönem
deniz fenerleri kayalıkları, akıntıları göstermekten çok, li-
manları ve liman çevresindeki yerleşimleri belli etmek için
kıyılara yapılmış. Fenerlerin konduğu kuleler, yüksek bir
yere ya da liman kenarlarında oluşturulan dalgakıranlar
üzerinde "burç" tipinde inşa edilir; gemicilere geliş yolu
göstermekle birlikte yön belirleme konusunda kılavuzluk
edermiş.
Bu parçadan "deniz fenerleri ile ilgili aşağıdaki bilgi-
lerden hangisi edinilemez?
A Ortaya çıkışı
Konumlandığı bölge
B) Geçirdiği değişim
D) Kullanım amacı
E) Işık kaynağı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nden Badi dile dey- zdı: aşk, uru, bla- cbir Sa- ani ne- a- 33. Kıyıdan yükselen ışığıyla, denize açılmış kişilere karan- likta yol gösteren deniz fenerleri, her dönemde deniz- dekilerin kıyıdaki kılavuzu olmuş. Çok önceleri, gecenin karanlığında evine dönmeye çalışan balıkçılar için aileleri tarafından deniz kenarında yakılan kılavuz ateşi, deniz fe- nerleri için insanlara ilham vermiş; günümüze kadar ge- len gelişimiyle deniz fenerleri modern bir uyarıcı sisteme dönüşmüş. Antik Çağ'da taş, ahşap gibi malzemelerle yapılan fenerler; zaman içinde tuğla, dökme demir levha, çelik gibi malzemelerle inşa edilir olmuş. Erken dönem deniz fenerleri kayalıkları, akıntıları göstermekten çok, li- manları ve liman çevresindeki yerleşimleri belli etmek için kıyılara yapılmış. Fenerlerin konduğu kuleler, yüksek bir yere ya da liman kenarlarında oluşturulan dalgakıranlar üzerinde "burç" tipinde inşa edilir; gemicilere geliş yolu göstermekle birlikte yön belirleme konusunda kılavuzluk edermiş. Bu parçadan "deniz fenerleri ile ilgili aşağıdaki bilgi- lerden hangisi edinilemez? A Ortaya çıkışı Konumlandığı bölge B) Geçirdiği değişim D) Kullanım amacı E) Işık kaynağı
bir durum var.
emi, bir altın çad
en bu durumun
üzleşememesi.
ann acı veren
el olanlan hafi-
. Bütün olum-
der onlara hiç
nda bir engel
rumlusu ken-
uklanı durum-
eri de korun-
rin dışarıdan
tıyor.
-nin akışına
r?
üzellikler de
hatırlanmı-
ni hafızada
ıklarını ha-
olmadığı-
ayan kişi-
eis
Yayınlan
20. Dünya; iletişim açısından sözlü kültür, yazılı kültür ve
elektronik kültür sürecinden geçmiştir. Sürecin ardışıklığı
toplumların kültürel gelişiminin sağlam bir zemine otur-
masını sağlamıştır. Türkiye'de sözlü kültür, yazılı kültür
ve elektronik kültür sürecinin birbirine yakın ve hatta iç
içe olduğu; yazılı kültürün ise biraz daha kısa bir döne-
mi kapsadığı görülmektedir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında
dahi sözlü kültürün toplumda belirgin derecede egemen
olduğu bir gerçektir. Geleneksel Türk toplumunun yapı-
sında dinleme kültürü hâkimdir ve kitlelerin bilgilenmesi
ancak birilerini dinlemek ile gerçekleşmiştir. Bu durum,
Batı'nın endüstri devriminden sonra yaşadığı yazılı kültür
dönemine Türk toplumunun geçmesinin önünü tıkamış-
tır. Batı'nın geliştirdiği okumaya dayalı yazılı kültür dev-
rimine Türkiye'nin geçmesindeki en büyük engel, sözlü
kültürün şekil değiştirip popüler kültür hâlini almasıdır.
Bu sebeple okuma, tam bir alışkanlık olma mertebesine
ulaşamamıştır.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık ola-
rak söylenmiş olabilir?
A) Türk toplumundaki popüler kültür algısı iletişimi nasıl
etkilemiştir?
B) Batı kültürü ile Türk toplumunun kültürü arasındaki
temel fark nedir?
Okuma alışkanlığının toplumun geneline yerleşme-
sinde hangi koşullar etkilidir?
D) Sozlü kültürün tercih edilir olması toplumların yapısı-
ni nasıl etkilemiştir?
E) Türk toplumunda okuma alışkanlığının gerektiği dü-
zeyde olmamasının temel nedeni nedir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bir durum var. emi, bir altın çad en bu durumun üzleşememesi. ann acı veren el olanlan hafi- . Bütün olum- der onlara hiç nda bir engel rumlusu ken- uklanı durum- eri de korun- rin dışarıdan tıyor. -nin akışına r? üzellikler de hatırlanmı- ni hafızada ıklarını ha- olmadığı- ayan kişi- eis Yayınlan 20. Dünya; iletişim açısından sözlü kültür, yazılı kültür ve elektronik kültür sürecinden geçmiştir. Sürecin ardışıklığı toplumların kültürel gelişiminin sağlam bir zemine otur- masını sağlamıştır. Türkiye'de sözlü kültür, yazılı kültür ve elektronik kültür sürecinin birbirine yakın ve hatta iç içe olduğu; yazılı kültürün ise biraz daha kısa bir döne- mi kapsadığı görülmektedir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında dahi sözlü kültürün toplumda belirgin derecede egemen olduğu bir gerçektir. Geleneksel Türk toplumunun yapı- sında dinleme kültürü hâkimdir ve kitlelerin bilgilenmesi ancak birilerini dinlemek ile gerçekleşmiştir. Bu durum, Batı'nın endüstri devriminden sonra yaşadığı yazılı kültür dönemine Türk toplumunun geçmesinin önünü tıkamış- tır. Batı'nın geliştirdiği okumaya dayalı yazılı kültür dev- rimine Türkiye'nin geçmesindeki en büyük engel, sözlü kültürün şekil değiştirip popüler kültür hâlini almasıdır. Bu sebeple okuma, tam bir alışkanlık olma mertebesine ulaşamamıştır. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir? A) Türk toplumundaki popüler kültür algısı iletişimi nasıl etkilemiştir? B) Batı kültürü ile Türk toplumunun kültürü arasındaki temel fark nedir? Okuma alışkanlığının toplumun geneline yerleşme- sinde hangi koşullar etkilidir? D) Sozlü kültürün tercih edilir olması toplumların yapısı- ni nasıl etkilemiştir? E) Türk toplumunda okuma alışkanlığının gerektiği dü- zeyde olmamasının temel nedeni nedir?
parçaya göre cevaplayınız.
hayatımın o ilk evresinde, beni en
Anna Karenina'ydı. Bu etki öylesine
zusunun başımızı en çok döndür-
gine Vronsky olabilmek için bütün
e razıydım. O yaşlarda geleceğin
im için feda etmesi kolay geliyor-
Anna, hayranlık duyduğum ka-
a birlikte, Anna Karenina en sev-
kaybetti. Bu, yaş almakla gelen
rli bir sonuçtu. Roman zevkim
da hemen tüm klasikler gibi
man hayli sıkıcı bir roman ol-
rak aşağıdakilerden han-
nina'dan çok etkilendiği
in olduğunu düşündü-
sevgisinin zamanla
da sevmeye devam
ardan daha çok tat
si çıkarılabilir?
i gençlik çağ-
severek oku-
di yaşamın-
görme far-
ksiklikleri
174
39.-40. soruları parçaya göre cevaplayınız.
internet yayıncılığının kol gezdiği, basılı medyanın sürekli
kan kaybettiği, nicelik olarak olmasa da nitelik olarak sancı-
li günlerden geçtiği şu günlerde dergi, gazete, kitap basmak
yürek işi. Zira, insanımız kazandığından çok harcayan, he-
men her şeyi müthiş bir hızla tüketen bir topluma dönüşür-
ken duygu ve düşünceleri ifade etmek neredeyse sadece
140 karaktere sıkışmış durumda artık. Bu sıkışma hâli ken-
dini sadece edebiyatta, sosyal medyada değil; hayatın her
alanında belli ediyor. Bir kültür ve edebiyat dergisi çıkarmak,
üstelik bunu basılı bir şekilde, 80-90'lar dönemi basılı ürün-
lere selam gönderir mahiyette yapmak, dönemin koşulları-
na bir başkaldırı aslında. Çünkü günümüzde 80-90'lara oran-
la hızlı yaşıyor, daha hızlı tüketiyor, daha hızlı öğrenip daha
hızlı unutabiliyoruz. Bu dergi, bu baş döndürücü hızın karşı
kıyısında konumlandırıyor kendini ve akıp giden her şeye
meydan okuyor. Üstelik sürekli koşturan, yaşamın hızından
bunalıp yorulan herkese çok keyifli bir mola verme imkânı
sunuyor.
39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
14
adish bash
A) Yazılı basının giderek gücünün zayıfladığına
B) insanımızın ekonomik açıdan zor durumda olduğuna
CBu dönemde yayıncılık yapmanın cesaret gerektirdiğine
D) Toplumumuzun hızla tüketim/toplumu olmaya doğru iler-
lediğine
1815
blovildi námss en aviv
E) İnsanların kendilerini sınırlı sayıda kelime ile ifade ettiğine
mebl
D) II ile IV
40. Bu parçada sözü edilen dergiyle ilgili olarak
1. Eski dergilerin hatalarını tekrarlamadığı
II. Toplumsal koşullara bir tepki olarak çıktığı
koşullara bir tepki olarak
III. Genç yazarlar için bir çıkış kapısı olduğu
IV. İnsanlara rahat bir nefes aldırmayı amaçladığı
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) lile l
B) Tile IV
E) III ile IV
C) II ile
APOTE
Bu testte 40
Cevaplarınızı
1.
2.
Antropologia
larını çok ara
sil evrim gec
lar boyunca
lu bu açıdan
dolu'da yer
duğunu far
Bu parçac
tılmak iste
perA) Rekab
B) Birlikt
pomorsble
C) Çatış
D) Birbi
E) Yenil
Sibrationer
on eines
ubio qon tie
-655Y 28413
2. "Göz"
deyir
aus
yi am
slud gelm
-Usum
red
ya
Sibyizion
olr
ģi
B
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
parçaya göre cevaplayınız. hayatımın o ilk evresinde, beni en Anna Karenina'ydı. Bu etki öylesine zusunun başımızı en çok döndür- gine Vronsky olabilmek için bütün e razıydım. O yaşlarda geleceğin im için feda etmesi kolay geliyor- Anna, hayranlık duyduğum ka- a birlikte, Anna Karenina en sev- kaybetti. Bu, yaş almakla gelen rli bir sonuçtu. Roman zevkim da hemen tüm klasikler gibi man hayli sıkıcı bir roman ol- rak aşağıdakilerden han- nina'dan çok etkilendiği in olduğunu düşündü- sevgisinin zamanla da sevmeye devam ardan daha çok tat si çıkarılabilir? i gençlik çağ- severek oku- di yaşamın- görme far- ksiklikleri 174 39.-40. soruları parçaya göre cevaplayınız. internet yayıncılığının kol gezdiği, basılı medyanın sürekli kan kaybettiği, nicelik olarak olmasa da nitelik olarak sancı- li günlerden geçtiği şu günlerde dergi, gazete, kitap basmak yürek işi. Zira, insanımız kazandığından çok harcayan, he- men her şeyi müthiş bir hızla tüketen bir topluma dönüşür- ken duygu ve düşünceleri ifade etmek neredeyse sadece 140 karaktere sıkışmış durumda artık. Bu sıkışma hâli ken- dini sadece edebiyatta, sosyal medyada değil; hayatın her alanında belli ediyor. Bir kültür ve edebiyat dergisi çıkarmak, üstelik bunu basılı bir şekilde, 80-90'lar dönemi basılı ürün- lere selam gönderir mahiyette yapmak, dönemin koşulları- na bir başkaldırı aslında. Çünkü günümüzde 80-90'lara oran- la hızlı yaşıyor, daha hızlı tüketiyor, daha hızlı öğrenip daha hızlı unutabiliyoruz. Bu dergi, bu baş döndürücü hızın karşı kıyısında konumlandırıyor kendini ve akıp giden her şeye meydan okuyor. Üstelik sürekli koşturan, yaşamın hızından bunalıp yorulan herkese çok keyifli bir mola verme imkânı sunuyor. 39. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? 14 adish bash A) Yazılı basının giderek gücünün zayıfladığına B) insanımızın ekonomik açıdan zor durumda olduğuna CBu dönemde yayıncılık yapmanın cesaret gerektirdiğine D) Toplumumuzun hızla tüketim/toplumu olmaya doğru iler- lediğine 1815 blovildi námss en aviv E) İnsanların kendilerini sınırlı sayıda kelime ile ifade ettiğine mebl D) II ile IV 40. Bu parçada sözü edilen dergiyle ilgili olarak 1. Eski dergilerin hatalarını tekrarlamadığı II. Toplumsal koşullara bir tepki olarak çıktığı koşullara bir tepki olarak III. Genç yazarlar için bir çıkış kapısı olduğu IV. İnsanlara rahat bir nefes aldırmayı amaçladığı yargılarından hangileri söylenebilir? A) lile l B) Tile IV E) III ile IV C) II ile APOTE Bu testte 40 Cevaplarınızı 1. 2. Antropologia larını çok ara sil evrim gec lar boyunca lu bu açıdan dolu'da yer duğunu far Bu parçac tılmak iste perA) Rekab B) Birlikt pomorsble C) Çatış D) Birbi E) Yenil Sibrationer on eines ubio qon tie -655Y 28413 2. "Göz" deyir aus yi am slud gelm -Usum red ya Sibyizion olr ģi B
1.
ODAKLANMA
Odaklanma
Bu testte 20 soru yer almaktadır.
►Bu testte yer alan sorular, deneme sınavi bütünlüğünde
oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri
seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.
► Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmeni-
zi tavsiye ederiz.
Mart ayı karlı başladı. Tam "Hava buz kesti kesecek.",
"Mart kapıdan baktıracak, kazma kürek yaktıracak."
derken neyse ki mimozalar açarak imdada yetişti, kara
kışın sonunu müjdeledi. Mimoza, İstanbul'un yerlisi değil.
Tarihî bir geçmişi ve tabii bir yetişme alanı yok. Eğer insan
eliyle getirilip dikilmezse kendiliğinden yetişmiyor. Tıpkı
manolya, gardenya, kamelya, zakkum, palmiye vs. gibi
yabancı kaynaklı egzotik bir bitki. Bizim mimoza olarak
bildiğimiz aslında "acacia dealbata" yani gümüşi yapraklı
gerçek akasyadır. Ana yurdu Avustralya'dır ve küstüm
otugillerdendir. Kumlu ve kuvvetli toprakları sever. Beş
metreden fazla boylanarak çalı kümesinden çıkar ve ağaç
unvanını kazanır ama on beş metreyi geçemez. Parlak
sarı renkte olan çiçekleri, kar tanelerini andırır.
Bu parçaya göre mimoza ile ilgili olarak
1. Aslında bir akasya türü olup İstanbul'a ilk kez
Avustralya'dan getirilmiştir.
II. Çiçekleri parlak sarı renkte olup kendiliğinden
yetişmeyen bir bitkidir.
III. Beş metreden fazla uzayan bir bitki olduğu için ağaç
niteliği kazanmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
00
Ĕ) II ve III
2.
C) Yalnız III
Besl
Ka
Un
Ya
al:
bi
ge
ya
de
u
Y
K
POGL
g
d
u
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. ODAKLANMA Odaklanma Bu testte 20 soru yer almaktadır. ►Bu testte yer alan sorular, deneme sınavi bütünlüğünde oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur. ► Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmeni- zi tavsiye ederiz. Mart ayı karlı başladı. Tam "Hava buz kesti kesecek.", "Mart kapıdan baktıracak, kazma kürek yaktıracak." derken neyse ki mimozalar açarak imdada yetişti, kara kışın sonunu müjdeledi. Mimoza, İstanbul'un yerlisi değil. Tarihî bir geçmişi ve tabii bir yetişme alanı yok. Eğer insan eliyle getirilip dikilmezse kendiliğinden yetişmiyor. Tıpkı manolya, gardenya, kamelya, zakkum, palmiye vs. gibi yabancı kaynaklı egzotik bir bitki. Bizim mimoza olarak bildiğimiz aslında "acacia dealbata" yani gümüşi yapraklı gerçek akasyadır. Ana yurdu Avustralya'dır ve küstüm otugillerdendir. Kumlu ve kuvvetli toprakları sever. Beş metreden fazla boylanarak çalı kümesinden çıkar ve ağaç unvanını kazanır ama on beş metreyi geçemez. Parlak sarı renkte olan çiçekleri, kar tanelerini andırır. Bu parçaya göre mimoza ile ilgili olarak 1. Aslında bir akasya türü olup İstanbul'a ilk kez Avustralya'dan getirilmiştir. II. Çiçekleri parlak sarı renkte olup kendiliğinden yetişmeyen bir bitkidir. III. Beş metreden fazla uzayan bir bitki olduğu için ağaç niteliği kazanmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II 00 Ĕ) II ve III 2. C) Yalnız III Besl Ka Un Ya al: bi ge ya de u Y K POGL g d u
nina sah-
al göster-
sur esere
filminin
=tanbul'a
şadıkla-
Anadolu
mlerinin
gelecek
mezlikle-
bir kapi
umdu-
Drunda
ile bir
iliğinin
işmez
aşağı-
değe-
nlerin
yeni
29. Zihinsel ya da fiziksel bir emek harcanan ve bu emeğin
karşılığında para kazanılan çalışma alanı "iş" olarak ta-
nımlanır. "İş"te, para kazanıyor olmak temel kriterdir.
Meslek ise belli bir eğitim ve öğretim ile kazanılan, sis-
temli bilgi ve becerilere dayalı, mal ve hizmet üretmek
için yapılan işlerin bütünüdür. Meslek, genellikle bir dip-
loma veya sertifika ile elde edilir; tıp doktorluğu, inşaat
mühendisliği, öğretmenlik birer meslekti Kişinin mesleği
ile işi birbirinden farklı olabilir. Mesleği öğretmenlik olan
biri, kendi alanında iş bulamamışsa farklı bir iş kolunda
çalışabilir. Ya da kurye olarak çalışan biri meslek sahibi
olmamasına rağmen bir iş sahibidir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki çıkarımlardan han-
gisi yapılamaz?
A) iş, bir gelir elde etmek için yapılan faaliyettir.
B) Kişinin bir mesleği varsa bunu ortaya koyan bir belge
vardır.
C) Kişinin yaptığı işin, mesleği ile ilgisi olmayabilir.
D Geçimini sağlamak için çalışan her insanın bir mesle-
ği vardır.
E) Para kazanmak amacı olmaksızın yapılan günlük ey-
lemler iş tanımı içinde yer almaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
nina sah- al göster- sur esere filminin =tanbul'a şadıkla- Anadolu mlerinin gelecek mezlikle- bir kapi umdu- Drunda ile bir iliğinin işmez aşağı- değe- nlerin yeni 29. Zihinsel ya da fiziksel bir emek harcanan ve bu emeğin karşılığında para kazanılan çalışma alanı "iş" olarak ta- nımlanır. "İş"te, para kazanıyor olmak temel kriterdir. Meslek ise belli bir eğitim ve öğretim ile kazanılan, sis- temli bilgi ve becerilere dayalı, mal ve hizmet üretmek için yapılan işlerin bütünüdür. Meslek, genellikle bir dip- loma veya sertifika ile elde edilir; tıp doktorluğu, inşaat mühendisliği, öğretmenlik birer meslekti Kişinin mesleği ile işi birbirinden farklı olabilir. Mesleği öğretmenlik olan biri, kendi alanında iş bulamamışsa farklı bir iş kolunda çalışabilir. Ya da kurye olarak çalışan biri meslek sahibi olmamasına rağmen bir iş sahibidir. Bu parçadan hareketle aşağıdaki çıkarımlardan han- gisi yapılamaz? A) iş, bir gelir elde etmek için yapılan faaliyettir. B) Kişinin bir mesleği varsa bunu ortaya koyan bir belge vardır. C) Kişinin yaptığı işin, mesleği ile ilgisi olmayabilir. D Geçimini sağlamak için çalışan her insanın bir mesle- ği vardır. E) Para kazanmak amacı olmaksızın yapılan günlük ey- lemler iş tanımı içinde yer almaz.
m kitap-
Karşı-
- Çün-
ek, ile-
olum-
doğru
= için
miza
ce al-
diren
kan
um.
dir-
ya-
mız
mi-
da
mış
bir
meis
Yayınlan
23. Aşık Daimi'nin "Ne ağlarsın benim zülfü siyahım / Bu da
gelir, bu da geçer, ağlama" dizeleriyle başlayan türküsü-
nü, insan arada bir söylemeli hatta yutmalı; içine çekme-
li. ilk bakışta sözlerinin doğrudan çağrısıyla akan göz-
yaşımızı durdurmaya yeltensek de sonra birden bunun
beyhude bir çaba olduğunu fark ediyoruz. Yangınlarla
kavrulan, sellerle savrulan, salgının üzerimize çöktüğü,
kaygıların bunalttığı şu günlerde birinin bize, "Bu da gelir,
bu da geçer." demesine çok ihtiyacımız var. Bugünlerde
biri, sahaya giren seyirci gibi, ekranlardaki tartışma prog-
ramlarında canlı yayına girip birden elindeki bağlama ile
bu türküyü çalıp söylemeye başlasa kimse müdahale
etmeyip herkes koyverecek sanki kendini türkünün söz-
lerindeki akışa. O sözler sayesinde güçlenecek herkes.
me Çünkü ancak bu ve benzeri türküler ayakta tutacak bizi
sıkıntılar karşısında.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangi-
sine ulaşılabilir?
A) Bir toplumun acılarını, sevinçlerini en güzel türküler
yansıtır.
B) Âşıklar, besteledikleri türkülerde ait oldukları toplumu
yansıtır.
C) Türküler, sözlerinin ilettiği mesaj ile insanlara olum-
suzluklarla baş etme direnci kazandırır.
D) Türküler, toplumun tarihini yansıtması açısından de-
ğerli olan kültür unsurlarıdır.
E) Bazı türküler, asırlar boyu varlığını korumuş; çalınıp
söylenegelmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
m kitap- Karşı- - Çün- ek, ile- olum- doğru = için miza ce al- diren kan um. dir- ya- mız mi- da mış bir meis Yayınlan 23. Aşık Daimi'nin "Ne ağlarsın benim zülfü siyahım / Bu da gelir, bu da geçer, ağlama" dizeleriyle başlayan türküsü- nü, insan arada bir söylemeli hatta yutmalı; içine çekme- li. ilk bakışta sözlerinin doğrudan çağrısıyla akan göz- yaşımızı durdurmaya yeltensek de sonra birden bunun beyhude bir çaba olduğunu fark ediyoruz. Yangınlarla kavrulan, sellerle savrulan, salgının üzerimize çöktüğü, kaygıların bunalttığı şu günlerde birinin bize, "Bu da gelir, bu da geçer." demesine çok ihtiyacımız var. Bugünlerde biri, sahaya giren seyirci gibi, ekranlardaki tartışma prog- ramlarında canlı yayına girip birden elindeki bağlama ile bu türküyü çalıp söylemeye başlasa kimse müdahale etmeyip herkes koyverecek sanki kendini türkünün söz- lerindeki akışa. O sözler sayesinde güçlenecek herkes. me Çünkü ancak bu ve benzeri türküler ayakta tutacak bizi sıkıntılar karşısında. Bu parçadan hareketle aşağıdaki sonuçlardan hangi- sine ulaşılabilir? A) Bir toplumun acılarını, sevinçlerini en güzel türküler yansıtır. B) Âşıklar, besteledikleri türkülerde ait oldukları toplumu yansıtır. C) Türküler, sözlerinin ilettiği mesaj ile insanlara olum- suzluklarla baş etme direnci kazandırır. D) Türküler, toplumun tarihini yansıtması açısından de- ğerli olan kültür unsurlarıdır. E) Bazı türküler, asırlar boyu varlığını korumuş; çalınıp söylenegelmiştir.
olmadıkları için kurma-
1
nin öne çıkarılması
Kemalettin Tuğ-
ş açısının Orhan
ektedir?
I ve II
yetinen
ayan
Jan
mayan
an
me duygu-
MAR
ada geçen "dıştan bakan" sözüyle anlatıl-
en aşağıdakilerden hangisi olamaz?
örnek olarak
angisidir?
gerekti-
mak
at
2015 SONBAHAR
25.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
sosyal bilimlerde mesele "anlama"dır. Anla-
Fen bilimlerinde önemli olan "anlatım" iken
bağlamaya çalışan bir açıklamadı Anlama
tim olaya dıştan bakan ve hadiseyi kanunlara
ise bir durumun özelliklerini ve o durumdaki
etmeye çalışmaktır. Farz edelim ki Merihli bir
kişilerin bunu nasıl değerlendirdiklerini tespit
sosyolog Dünya'ya gelip araştırma yapmak
mediğinden araştırmalarını kolayca sürdüre-
için Türkiye'ye yerleşiyor
giden insanların sayısının arttığını gözlemle-
biliyor. Bu kişi, cuma günleri iki müesseseye
kaydedebilir fakat hafta sonunun ve Islam'ın
yecektir: camiler ve bankalar. Merihli bunları
Türkler için anlamını, onların hayatlarına et-
kisini saptayamazsa toplumu doğru analiz
ve kimseye görün-
edemez.
A
Y
1
N
E
V
R
G
I
Y
A
A) onen
önen.
B) Sosyal bl...
lenmez.
Fen bilimlerinde gözlem ikincil
D) By sosyal olay sadece gözlem y
Hamaz.
Fen bilimlerinde değerlendirme an
tarmadan bağımsızdır.
00100
28. Bu paragraf aşağıdaki sorulardan hangisine ve-
rilmiş bir cevap olabilir?
A) Fen bilimleri neden sosyal bilimlerden daha nes-
neldir?
B) Fen bilimleri mi sosyal bilimler mi daha nesnel
bilgi üretir?
C) Sosyal bilimlerin amaç ve uygulamalarının fen
bilimlerininkinden farkı nedir?
Sosyal bilimlerde anlama ne demektir, neden
önemlidir?
E) Fen bilimlerinde ve sosyal bilimlerde çalışan
araştırmacıların ortak özellikleri nedir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
olmadıkları için kurma- 1 nin öne çıkarılması Kemalettin Tuğ- ş açısının Orhan ektedir? I ve II yetinen ayan Jan mayan an me duygu- MAR ada geçen "dıştan bakan" sözüyle anlatıl- en aşağıdakilerden hangisi olamaz? örnek olarak angisidir? gerekti- mak at 2015 SONBAHAR 25.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. sosyal bilimlerde mesele "anlama"dır. Anla- Fen bilimlerinde önemli olan "anlatım" iken bağlamaya çalışan bir açıklamadı Anlama tim olaya dıştan bakan ve hadiseyi kanunlara ise bir durumun özelliklerini ve o durumdaki etmeye çalışmaktır. Farz edelim ki Merihli bir kişilerin bunu nasıl değerlendirdiklerini tespit sosyolog Dünya'ya gelip araştırma yapmak mediğinden araştırmalarını kolayca sürdüre- için Türkiye'ye yerleşiyor giden insanların sayısının arttığını gözlemle- biliyor. Bu kişi, cuma günleri iki müesseseye kaydedebilir fakat hafta sonunun ve Islam'ın yecektir: camiler ve bankalar. Merihli bunları Türkler için anlamını, onların hayatlarına et- kisini saptayamazsa toplumu doğru analiz ve kimseye görün- edemez. A Y 1 N E V R G I Y A A) onen önen. B) Sosyal bl... lenmez. Fen bilimlerinde gözlem ikincil D) By sosyal olay sadece gözlem y Hamaz. Fen bilimlerinde değerlendirme an tarmadan bağımsızdır. 00100 28. Bu paragraf aşağıdaki sorulardan hangisine ve- rilmiş bir cevap olabilir? A) Fen bilimleri neden sosyal bilimlerden daha nes- neldir? B) Fen bilimleri mi sosyal bilimler mi daha nesnel bilgi üretir? C) Sosyal bilimlerin amaç ve uygulamalarının fen bilimlerininkinden farkı nedir? Sosyal bilimlerde anlama ne demektir, neden önemlidir? E) Fen bilimlerinde ve sosyal bilimlerde çalışan araştırmacıların ortak özellikleri nedir?
Yayınlanı
26. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bir yazarın konu seçi-
mine dahil olunmamalıdır." mesajı vermektedir?
A) Aynı konunun işlendiği yüzlerce eser var. Bir yapıtta
önemli olan benim için "mesele". Beni tırmalayan,
içimde yer eden şeyleri yazıyorum. Varlığımı oluştu-
ran tarifsiz şeylerin izleri, özleri bunlar; belki de yaza-
rak büyütüyorum, tanımlıyorum.
B) Yazarın her konuda özgür olduğunu düşünmüyorum.
Toplumun içinde yaşayan bir yazar -gözlerini kapat-
madığı sürece- topluma, insana, yaşama ilişkin so-
runlardan habersiz kalamaz. Sorunlara duyarsız biri
için söylenebilecek bir şey yok elbette.
C) Edebiyat yapıtlarında belli bir dönemi ilgilendiren so-
runların yanında her çağda geçerliliği olan, her döne-
min insanını ilgilendiren konular da işlenebilir. Yazar
bunda son derece özgürdür. Hangi konulara yönele-
ceği, yazarın hayata bakışı ve olaylar karşısındaki du-
yarlılığı ile ilgilidir. Gerçek bir yazara, yapıtında neleri
işleyeceği konusunda kimsenin bir önerisi olamaz. O
ne isterse onu anlatır, anlatmalıdır.
Elinde anlatmaya değer bir şey yoksa istediğin kadar
süsle, bir önemi yok. Gerçi güneşin altında yeni bir
şey de yok, insanlar o kadar çok hikâye anlattı ki...
Hikâyenin anlatmaya değer olması gerekir. Bütün
dünyayı ilgilendirecek büyük bir şey olması gerek-
mez, insana dair olması yeterli.
Yazar, toplumsal konulara elbette duyarsız kalamaz.
Ancak sanatın görevinin sorunlara çözüm bulmak ol-
madığı unutulmamalıdır. Bir edebiyat yapıtı sorunlara
dikkat çekebiliyor, okuyanların sorunlar üzerinde dü-
şünmesini sağlayabiliyorsa toplumsal işlevini yerine
getirmiş demektir.
27. Da
dir
dic
dü
"y
no
S
eis
Yayınlan
çi
la
a
V
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yayınlanı 26. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bir yazarın konu seçi- mine dahil olunmamalıdır." mesajı vermektedir? A) Aynı konunun işlendiği yüzlerce eser var. Bir yapıtta önemli olan benim için "mesele". Beni tırmalayan, içimde yer eden şeyleri yazıyorum. Varlığımı oluştu- ran tarifsiz şeylerin izleri, özleri bunlar; belki de yaza- rak büyütüyorum, tanımlıyorum. B) Yazarın her konuda özgür olduğunu düşünmüyorum. Toplumun içinde yaşayan bir yazar -gözlerini kapat- madığı sürece- topluma, insana, yaşama ilişkin so- runlardan habersiz kalamaz. Sorunlara duyarsız biri için söylenebilecek bir şey yok elbette. C) Edebiyat yapıtlarında belli bir dönemi ilgilendiren so- runların yanında her çağda geçerliliği olan, her döne- min insanını ilgilendiren konular da işlenebilir. Yazar bunda son derece özgürdür. Hangi konulara yönele- ceği, yazarın hayata bakışı ve olaylar karşısındaki du- yarlılığı ile ilgilidir. Gerçek bir yazara, yapıtında neleri işleyeceği konusunda kimsenin bir önerisi olamaz. O ne isterse onu anlatır, anlatmalıdır. Elinde anlatmaya değer bir şey yoksa istediğin kadar süsle, bir önemi yok. Gerçi güneşin altında yeni bir şey de yok, insanlar o kadar çok hikâye anlattı ki... Hikâyenin anlatmaya değer olması gerekir. Bütün dünyayı ilgilendirecek büyük bir şey olması gerek- mez, insana dair olması yeterli. Yazar, toplumsal konulara elbette duyarsız kalamaz. Ancak sanatın görevinin sorunlara çözüm bulmak ol- madığı unutulmamalıdır. Bir edebiyat yapıtı sorunlara dikkat çekebiliyor, okuyanların sorunlar üzerinde dü- şünmesini sağlayabiliyorsa toplumsal işlevini yerine getirmiş demektir. 27. Da dir dic dü "y no S eis Yayınlan çi la a V E
2.
Osmanlı Devleti gerek ülkesinin maddi menfaati gerekse de
siyasi çıkarlanı için çeşitli ülkelere kapitülasyon adı verilen ti-
cari imtiyazlar vermişti. Ancak bu ahidnameler iki taraf ara-
sında yapılmış bir antlaşma statüsünde olmayıp tek taraflıydı.
Yani kapitülasyonlar, XVIII. yüzyıla kadar Osmanlı padişahının
yabancılara bir lütfuydu. Padişah istediğinde imtiyazı geri ala-
bilir, sultan öldüğünde imtiyazın hükümleri ortadan kalkardı.
Bu bilgilere göre kapitülasyonlarla ilgili olarak,
I. Belirli döneme kadar padişahların ömürleriyle sınırlıdır.
II. Siyasi yönü ticari yönünden fazladır.
III. Bütün Avrupalı devletlere verilmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) I, II ve III
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Osmanlı Devleti gerek ülkesinin maddi menfaati gerekse de siyasi çıkarlanı için çeşitli ülkelere kapitülasyon adı verilen ti- cari imtiyazlar vermişti. Ancak bu ahidnameler iki taraf ara- sında yapılmış bir antlaşma statüsünde olmayıp tek taraflıydı. Yani kapitülasyonlar, XVIII. yüzyıla kadar Osmanlı padişahının yabancılara bir lütfuydu. Padişah istediğinde imtiyazı geri ala- bilir, sultan öldüğünde imtiyazın hükümleri ortadan kalkardı. Bu bilgilere göre kapitülasyonlarla ilgili olarak, I. Belirli döneme kadar padişahların ömürleriyle sınırlıdır. II. Siyasi yönü ticari yönünden fazladır. III. Bütün Avrupalı devletlere verilmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) I, II ve III 4.
21. Kimi zaman bireylerin, sosyal ilişkilerin nitelik ve niceliği
konusundaki beklentileri ile gerçekleştirebildikleri arasın-
da fark bulunabilir. Bu farkın arasının değişik nedenlerle
açılması, yalnızlık denen acı verici ve sıkıntılı bir ruh hâli
yaşanmasına neden olur. Yalnızlık; kişinin sosyal ilişkile-
rinin nicelik ve nitelik yönünden önemli ölçüde yetersiz
olduğu durumda ortaya çıkan nahoş bir deneyimdir
Yalnızlık, kişinin arzuladığı ve gerçekleştirdiği "tek başı-
nalık'tan farklıdır. Tek başınalık, sosyal ilişkinin nesnel
yönüdür; bilinçli bir seçimdir. Söz gelimi, yoğun bir iş
gününün ardından kişinin bir başına kalmaya can atma-
si bilinçli bir "tek başınalık" seçimidir. Yalnızlık ise bilinçli
seçimden uzaktır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Örnekleme
CNeden-sonuç ilişkisi
E) Tanımlama
B) Karşılaştırma
Benzetme
Dišor sayfaya gosiniz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Kimi zaman bireylerin, sosyal ilişkilerin nitelik ve niceliği konusundaki beklentileri ile gerçekleştirebildikleri arasın- da fark bulunabilir. Bu farkın arasının değişik nedenlerle açılması, yalnızlık denen acı verici ve sıkıntılı bir ruh hâli yaşanmasına neden olur. Yalnızlık; kişinin sosyal ilişkile- rinin nicelik ve nitelik yönünden önemli ölçüde yetersiz olduğu durumda ortaya çıkan nahoş bir deneyimdir Yalnızlık, kişinin arzuladığı ve gerçekleştirdiği "tek başı- nalık'tan farklıdır. Tek başınalık, sosyal ilişkinin nesnel yönüdür; bilinçli bir seçimdir. Söz gelimi, yoğun bir iş gününün ardından kişinin bir başına kalmaya can atma- si bilinçli bir "tek başınalık" seçimidir. Yalnızlık ise bilinçli seçimden uzaktır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Örnekleme CNeden-sonuç ilişkisi E) Tanımlama B) Karşılaştırma Benzetme Dišor sayfaya gosiniz
0²
354
1.
III. Hem onunla çağdaştır/hem de sanat bakımın-
dan ona yakın bir değerdir.
IV. Ama bizimkisi mücevher pazarına çıkamamış,
kiymeti bilinmeyen meçhul bir pırlanta.
V. Bizdeki denginin, Hacı Arif Bey olduğunu söyle-
yebiliriz.
A) I. ile II.
$
B) II. ile III.
D) III. ile IV. E) IV. ile V
C) IIle V.
Ax
Bazılarımız, özellikle de eşyanın sahibi olma
fikrine onu gerçekten kullanabilecek olmaktan
daha çok önem verenlerimiz, çok sayıda mobil-
ya satın alıp odalarını içinde kıpırdanamayacak
hâle getirir.
II. Zaman ve uzam kullanımlarımızdaki göreceli-
liği anlamak için öncelikle her birimiz kendimizi
boyutları tipatıp aynı olan odalarda oturuyor gibi
hayal edelim.
III. Öte yandan odalarını hem içerisinde kaybolmuş
hem de dağınıklığın ortasında sıkışıp kalmış gibi
hissedecek derecede düzensiz kullananlarımız
da olacaktır.
IV. Gerektiği kadar eşyayı gerektiği şekilde kullan-
mayı becerebilenlerimiz ise keyiflerince hareket
etmeyi sürdürürken kendilerine gereken nesne-
leri odalarına sığdırmayı da başarır.
V. Uzam konusunda da zaman konusunda da eşit
koşullar altında herkesin yaşam biçimini belirle-
yen şey kendi eğilim ve huylarıdır.
A) I e I
BI. ile V
D) III. He IV. E ile V.
CNI. ile V.
Y
A
R
G
I
A
N
E
V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
0² 354 1. III. Hem onunla çağdaştır/hem de sanat bakımın- dan ona yakın bir değerdir. IV. Ama bizimkisi mücevher pazarına çıkamamış, kiymeti bilinmeyen meçhul bir pırlanta. V. Bizdeki denginin, Hacı Arif Bey olduğunu söyle- yebiliriz. A) I. ile II. $ B) II. ile III. D) III. ile IV. E) IV. ile V C) IIle V. Ax Bazılarımız, özellikle de eşyanın sahibi olma fikrine onu gerçekten kullanabilecek olmaktan daha çok önem verenlerimiz, çok sayıda mobil- ya satın alıp odalarını içinde kıpırdanamayacak hâle getirir. II. Zaman ve uzam kullanımlarımızdaki göreceli- liği anlamak için öncelikle her birimiz kendimizi boyutları tipatıp aynı olan odalarda oturuyor gibi hayal edelim. III. Öte yandan odalarını hem içerisinde kaybolmuş hem de dağınıklığın ortasında sıkışıp kalmış gibi hissedecek derecede düzensiz kullananlarımız da olacaktır. IV. Gerektiği kadar eşyayı gerektiği şekilde kullan- mayı becerebilenlerimiz ise keyiflerince hareket etmeyi sürdürürken kendilerine gereken nesne- leri odalarına sığdırmayı da başarır. V. Uzam konusunda da zaman konusunda da eşit koşullar altında herkesin yaşam biçimini belirle- yen şey kendi eğilim ve huylarıdır. A) I e I BI. ile V D) III. He IV. E ile V. CNI. ile V. Y A R G I A N E V
eki
nin
alan "kişisel
söz konusu
ezlerin ön
a yazılır.
tez sahibi
aldığı kişi
e tez
ve
azım
en ailesi,
alışması
bir
ve
an
3
1986'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan
Hattuşa, asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na
başkentlik yapmıştır.
Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan şehir, Hitit
egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya
başlanmıştır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir?
A) Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan ve Hitit
egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya
başlanan Hattuşa, asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na
başkentlik yapmış ve 1986'da UNESCO Dünya Miras
Listesi'ne alınmıştır.
B 1986'da Dünya Miras Listesi'ne alınan ve asırlar boyu
Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapan Hattuşa, uzun
bir süre Hattiler egemenliğinde kaldıktan sonra Hitit
egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya
başlanmıştır.
Asırlar boyu Hattiler egemenliğindeyken adı Hattuş
olan ve Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak
anılmaya başlanan Hattuşa, 1986'da UNESCO
Dünya Miras Listesi'ne alınıp Hitit İmparatorluğu'na
başkentlik yapmıştır.
D) Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan ve Hitit
egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya
başlanan Hattuşa, 1986'da UNESCO Dünya Miras
Listesi'ne alınmıştır.
Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan ve Hitit
egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya
başlanan Hattuşa, asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na
başkentlik yapmıştır.
4.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eki nin alan "kişisel söz konusu ezlerin ön a yazılır. tez sahibi aldığı kişi e tez ve azım en ailesi, alışması bir ve an 3 1986'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan Hattuşa, asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır. Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan şehir, Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya başlanmıştır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir? A) Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan ve Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya başlanan Hattuşa, asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapmış ve 1986'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. B 1986'da Dünya Miras Listesi'ne alınan ve asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapan Hattuşa, uzun bir süre Hattiler egemenliğinde kaldıktan sonra Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya başlanmıştır. Asırlar boyu Hattiler egemenliğindeyken adı Hattuş olan ve Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya başlanan Hattuşa, 1986'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınıp Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır. D) Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan ve Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya başlanan Hattuşa, 1986'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Hattiler egemenliğinde adı Hattuş olan ve Hitit egemenliğine geçince Hattuşa olarak anılmaya başlanan Hattuşa, asırlar boyu Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır. 4.
e on-
k da
Imiş
lan-
yan
uğa
mel
min
du.
oğ-
her
Ü-
A
Feis
Yayinlan
18. Tür veya fark gözeterek yazmaya başlamanın, metnin
özgünlüğünü ve özgürlüğünü engelleyici bir tarafı oldu-
ğu kanısındayım. Yazmadan önce bir türe karar vermek,
benim için metni sınırlayan olumsuz bir şeydir. Süreç el-
bette zihnimde başlıyor. Metnin temel meselesi -ki bu bir
kavram olabilir, bir insan veya anlık bir görüntü olabilir-
yazmaya başlamadan çok önce bana kendini hissettir-
miş, bir anlamda ilk nüve yani öz oluşmuştur. Bu nüveyi
bir süre zihnimde taşırım, notlar alırım, silerim, defalarca
gözden geçiririm, bir noktada da yazmaya başlarım. -
Bu parça, konunun akışına göre aşağıdakilerden han-
gisi ile en uygun şekilde tamamlanabilir?
----.
A) Bazen kahramanlarıma ilişkin ayrıntıları açığa çıkar-
maktan kaçınırım
B) Yapıtın okura vermek istediği mesajı baştan belirleme
olanağı yoktur
Metnin roman mı öykü mü olacağını ise bu zihinsel
süreç belirler
D) Bir kere yazmaya başladım mı hiç ara ermem
E Bu sürecin nasıl sonuçlanacağını daha attığım ilk
adımda bilirim
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e on- k da Imiş lan- yan uğa mel min du. oğ- her Ü- A Feis Yayinlan 18. Tür veya fark gözeterek yazmaya başlamanın, metnin özgünlüğünü ve özgürlüğünü engelleyici bir tarafı oldu- ğu kanısındayım. Yazmadan önce bir türe karar vermek, benim için metni sınırlayan olumsuz bir şeydir. Süreç el- bette zihnimde başlıyor. Metnin temel meselesi -ki bu bir kavram olabilir, bir insan veya anlık bir görüntü olabilir- yazmaya başlamadan çok önce bana kendini hissettir- miş, bir anlamda ilk nüve yani öz oluşmuştur. Bu nüveyi bir süre zihnimde taşırım, notlar alırım, silerim, defalarca gözden geçiririm, bir noktada da yazmaya başlarım. - Bu parça, konunun akışına göre aşağıdakilerden han- gisi ile en uygun şekilde tamamlanabilir? ----. A) Bazen kahramanlarıma ilişkin ayrıntıları açığa çıkar- maktan kaçınırım B) Yapıtın okura vermek istediği mesajı baştan belirleme olanağı yoktur Metnin roman mı öykü mü olacağını ise bu zihinsel süreç belirler D) Bir kere yazmaya başladım mı hiç ara ermem E Bu sürecin nasıl sonuçlanacağını daha attığım ilk adımda bilirim