Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![B
VAF/TYT-1/ Türkçe Testi
B
28. "Haklı olmak mı? Mutlu olmak mı?" sorusuna takıldım
kaldım. Hem haklı hem de mutlu olabilsek keşke. Ne
yazık ki bu her zaman mümkün olmayabilir. Haklılığı-
mızı kanıtlamaya çalışmak doğal ve saygın bir dav-
ranış tabii ki ama haklı olmak uğruna mutluluğu feda
ederken ödenebilecek bedeller önceden düşünülmeli.
Ayrıca karşımızdaki kişi haklıysa egomuzun esiri olma-
maktan yanayım. Haklılık, haksızlık tartışmasının ça-
tışmaya dönüşmemesi gerektiğine inanıyorum. Onun
yerine kişiler empati kurmaya çalışsalar daha etkili bir
iletişim içinde olabilirler. Üstelik bu yaklaşım berabe-
rinde mutluluğu da getirebilir. Yirmili, otuzlu hatta kırklı
yaşlarımda haklı olmak benim için inanılmaz derecede
önemliydi. Sürekli haklılığımı kanıtlamak için uğraşan
müthiş bir savaşçıydım. Ellilere gelince o kadar değiş-
tim ki kendim bile inanamıyorum bazen. Mutlu olmak
haklı olmanın önüne geçiverdi.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının
görüşleriyle örtüşmemektedir?
A) Ne pahasına olursa olsun başarı elde etmeye ça-
lışmanın insanı nasıl tükettiğine bizzat şahit oldum.
B) Bir insana yapılacak en büyük kötülük, hakkını tes-
lim etmemektir bence.
C) İkisi de birbirini anlamaya çalışarak inandığı değer-
leri savunan harika insanlardı.
D) Başarı ve saygınlığa giden yolda maalesef birkaç
kalp kırmanız gerekebilir.
E) Senin derdin görüşlerini anlatmak olmalı, üstünlük
elde etmek değil.
29.
VOF](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213192611364962-1980348.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
VAF/TYT-1/ Türkçe Testi
B
28. "Haklı olmak mı? Mutlu olmak mı?" sorusuna takıldım
kaldım. Hem haklı hem de mutlu olabilsek keşke. Ne
yazık ki bu her zaman mümkün olmayabilir. Haklılığı-
mızı kanıtlamaya çalışmak doğal ve saygın bir dav-
ranış tabii ki ama haklı olmak uğruna mutluluğu feda
ederken ödenebilecek bedeller önceden düşünülmeli.
Ayrıca karşımızdaki kişi haklıysa egomuzun esiri olma-
maktan yanayım. Haklılık, haksızlık tartışmasının ça-
tışmaya dönüşmemesi gerektiğine inanıyorum. Onun
yerine kişiler empati kurmaya çalışsalar daha etkili bir
iletişim içinde olabilirler. Üstelik bu yaklaşım berabe-
rinde mutluluğu da getirebilir. Yirmili, otuzlu hatta kırklı
yaşlarımda haklı olmak benim için inanılmaz derecede
önemliydi. Sürekli haklılığımı kanıtlamak için uğraşan
müthiş bir savaşçıydım. Ellilere gelince o kadar değiş-
tim ki kendim bile inanamıyorum bazen. Mutlu olmak
haklı olmanın önüne geçiverdi.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının
görüşleriyle örtüşmemektedir?
A) Ne pahasına olursa olsun başarı elde etmeye ça-
lışmanın insanı nasıl tükettiğine bizzat şahit oldum.
B) Bir insana yapılacak en büyük kötülük, hakkını tes-
lim etmemektir bence.
C) İkisi de birbirini anlamaya çalışarak inandığı değer-
leri savunan harika insanlardı.
D) Başarı ve saygınlığa giden yolda maalesef birkaç
kalp kırmanız gerekebilir.
E) Senin derdin görüşlerini anlatmak olmalı, üstünlük
elde etmek değil.
29.
VOF
![TG-TYT/Türkçe
19. İç savaşlarımızın ikincisinde miydi, üçüncüsünde mi, iyi
hatırlamıyorum, evimin bir fersah kadar ötesine gezmeye
gitmiştim. Benim ev de bütün kargaşalıkların göbeğinde ol-
muştur her zaman. Uzağa gitmediğim ve güvensizlik duy-
madığım için yanıma fazla adam almamış, pek uysal ama
hiç de sağlam olmayan bir ata binmiştim. Dönüşte bu attan
alışkın olmadığı bir hız istemek zorunda kaldım bir ara.
Adamlarımdan biri, geme dizgine kulak asmayan gürbüz
bir küheylana binmiş iri yarı delikanlı, arkadaşlarım geçip
caka satmak için doludizgin üstüme geliverdi. Ben küçük,
at küçük, adam bütün ağırlığı, dev cüssesiyle bir çarpınca
biz ikimiz de tepetaklak gittik. At bir yana serili, ben sırt
üstü on adım ötesinde; yüzüm gözüm yara bere içinde;
elimden fırlamış kılıcım beş kulaç uzaklarda, üstüm başım
e paramparça, kımıltısız, duygusuz bir kütük. Geçirdiğim tek
baygınlıktı bu.
AU
Bu parçanın anlatımı için,
I. Betimleyici ögelere yer verilmiştir. ✓
II. Birinci kişili anlatım söz konusudur.
PIII. Varlıkların karşıt yönlerine yer verilmiştir.
IV. Olay içinde yaşatma amaçlanmıştır.
numaralanmış yargılardan hangileri söylenemez?
A) Yalnız
D) Hve IV
B) Yalnız t
E) II ve IV
Yalnız III
BERG
2](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213115646259524-1794518.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTG-TYT/Türkçe
19. İç savaşlarımızın ikincisinde miydi, üçüncüsünde mi, iyi
hatırlamıyorum, evimin bir fersah kadar ötesine gezmeye
gitmiştim. Benim ev de bütün kargaşalıkların göbeğinde ol-
muştur her zaman. Uzağa gitmediğim ve güvensizlik duy-
madığım için yanıma fazla adam almamış, pek uysal ama
hiç de sağlam olmayan bir ata binmiştim. Dönüşte bu attan
alışkın olmadığı bir hız istemek zorunda kaldım bir ara.
Adamlarımdan biri, geme dizgine kulak asmayan gürbüz
bir küheylana binmiş iri yarı delikanlı, arkadaşlarım geçip
caka satmak için doludizgin üstüme geliverdi. Ben küçük,
at küçük, adam bütün ağırlığı, dev cüssesiyle bir çarpınca
biz ikimiz de tepetaklak gittik. At bir yana serili, ben sırt
üstü on adım ötesinde; yüzüm gözüm yara bere içinde;
elimden fırlamış kılıcım beş kulaç uzaklarda, üstüm başım
e paramparça, kımıltısız, duygusuz bir kütük. Geçirdiğim tek
baygınlıktı bu.
AU
Bu parçanın anlatımı için,
I. Betimleyici ögelere yer verilmiştir. ✓
II. Birinci kişili anlatım söz konusudur.
PIII. Varlıkların karşıt yönlerine yer verilmiştir.
IV. Olay içinde yaşatma amaçlanmıştır.
numaralanmış yargılardan hangileri söylenemez?
A) Yalnız
D) Hve IV
B) Yalnız t
E) II ve IV
Yalnız III
BERG
2
![6.
+
Evde en ufak bir ses yükseldiğinde çocuğumuzun sarsıntı ya-
şayacağını zannedip, onu pamuklara sarıp sarmalarken aslında
ona iyilik yapmış olmuyoruz. Onu gerçek dünyaya adapte eder-
ken edebiyatın gücünden yararlanmanın hepimize iyi geleceğini
düşünüyorum. Çocuk edebiyatı bu yüzden var. İyi çocuk edebi-
yatı, bir çocuğa yıkımdan söz ederken ona güneş gözlüğü tak-
mayı ihmal etmez. Onların duygu dünyalarında karşılık bulacak
seçimlerle ilerler.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Konunun zararlı etkilerinden korumak
B Gerçeklerin öğrenilmesini engellemek
Olumsuzlukların geçici olduğunu vurgulamak
-
D) Görsel ögeleri öne çıkarmak
E) Olayı tüm boyutlarıyla ele almaya çalışmak
-](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213194803870298-1909802.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler6.
+
Evde en ufak bir ses yükseldiğinde çocuğumuzun sarsıntı ya-
şayacağını zannedip, onu pamuklara sarıp sarmalarken aslında
ona iyilik yapmış olmuyoruz. Onu gerçek dünyaya adapte eder-
ken edebiyatın gücünden yararlanmanın hepimize iyi geleceğini
düşünüyorum. Çocuk edebiyatı bu yüzden var. İyi çocuk edebi-
yatı, bir çocuğa yıkımdan söz ederken ona güneş gözlüğü tak-
mayı ihmal etmez. Onların duygu dünyalarında karşılık bulacak
seçimlerle ilerler.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Konunun zararlı etkilerinden korumak
B Gerçeklerin öğrenilmesini engellemek
Olumsuzlukların geçici olduğunu vurgulamak
-
D) Görsel ögeleri öne çıkarmak
E) Olayı tüm boyutlarıyla ele almaya çalışmak
-
![30. Aslında hepimizin başına gelmiştir. Yatağa yatarsınız ve
ertesi sabah erken kalkmanız gerekmektedir. Sonuçta
uyumanız lazım. Ama sokakta havlayan köpek, yan
odadan gelen filmin sesi... Sanki her şey size karşı.
Kafayı seslere taktınız bir kere. Saate bakarsınız.
Uyanmanıza dört saat kalmış. Uyumalısınız. Ama
muhtemelen uyuyamayacaksınız. Bunun nedeni "beyaz
ayı sendromu" veya "ironik işlem teorisi" olarak bilinir.
"Beyaz ayı sendromu" ne kadar uğraşırsak uğraşalım,
bir şey hakkında düşünmeyi bırakamadığımız durumu
tanımlar. Böyle zamanlardaki zihinsel süreciniz,
beyninizin iki bölümünü karşı karşıya getirir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi beyaz ayı
sendromu sonucu sergilenen davranışlardan biri
olamaz?
Jarmi
rnı aç olan bir kişinin akşama ne yiyeceğini
düşünmesi
A)
B) TYT'ye girecek bir öğrencinin her anında sınavı ve
sınavda çıkacak soruları düşünmesi
C) Uzun yolculuğa çıkan bir aile reisinin sürekli ailesinin
ne durumda olduğunu merak etmesi
D) Yaptığı yanlıştan korkan bir çocuğun ailesinin
göstereceği tepkiyi aklından çıkaramaması
E) İş görüşmesine gidecek bir mühendisin devamlı
olarak kendini mülakatta olduğunu hissetmesi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213144948009242-725642.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler30. Aslında hepimizin başına gelmiştir. Yatağa yatarsınız ve
ertesi sabah erken kalkmanız gerekmektedir. Sonuçta
uyumanız lazım. Ama sokakta havlayan köpek, yan
odadan gelen filmin sesi... Sanki her şey size karşı.
Kafayı seslere taktınız bir kere. Saate bakarsınız.
Uyanmanıza dört saat kalmış. Uyumalısınız. Ama
muhtemelen uyuyamayacaksınız. Bunun nedeni "beyaz
ayı sendromu" veya "ironik işlem teorisi" olarak bilinir.
"Beyaz ayı sendromu" ne kadar uğraşırsak uğraşalım,
bir şey hakkında düşünmeyi bırakamadığımız durumu
tanımlar. Böyle zamanlardaki zihinsel süreciniz,
beyninizin iki bölümünü karşı karşıya getirir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi beyaz ayı
sendromu sonucu sergilenen davranışlardan biri
olamaz?
Jarmi
rnı aç olan bir kişinin akşama ne yiyeceğini
düşünmesi
A)
B) TYT'ye girecek bir öğrencinin her anında sınavı ve
sınavda çıkacak soruları düşünmesi
C) Uzun yolculuğa çıkan bir aile reisinin sürekli ailesinin
ne durumda olduğunu merak etmesi
D) Yaptığı yanlıştan korkan bir çocuğun ailesinin
göstereceği tepkiyi aklından çıkaramaması
E) İş görüşmesine gidecek bir mühendisin devamlı
olarak kendini mülakatta olduğunu hissetmesi
![B
7.
●
Bir liderde olması gereken özellikler nelerdir?
Liderlik kavramı nasıl ortaya çıkmıştır?
Günümüz toplumunda lider olarak kimler ön
plandadır?
Lider, temsilcisi olduğu toplumu bir arada tutabilmek
için nasıl davranmalıdır?
Aşağıdaki ifadelerden hangisi bu sorulardan
herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Doğru olanın doğru ve yanlış olanın yanlış olduğunu
söylemeli; dengeli, doğru, dürüst ve ikiyüzlülükten
uzak bir hayat tarzını benimsemelidir.
B) Başarılı olma ihtirası olmalı, doğal davranmalı,
makamın ona getirdiği sahte bir gurura kapılmamalı,
karmaşık sorunları çözerken mutlaka sağduyusunu
kullanmalıdır.
Günümüzde yalnız belirli kurtarıcı ve başarılı
insanlara ya da büyük devlet adamlarına değil pop
şarkıcılarına, sporculara ve ön plana çıkan aktris ya
da aktörlere de bu değer verilmektedir.
k Çağlardan itibaren insanoğlu, duyusal etkilerini
gördükleri doğaya ait çeşitli güçlere ya da aralarında
üstün yetenekler ve beceriler gösteren belirli kişilere
yerine göre bir put ve hatta tanrı niteliği vermişlerdir.
E) Insanın, özellikle ilk zamanlarda büyük tehlikeler ve
yetersizlikler içerisinde ihtiyaçlarının doyurulması,
tehlikelerin azaltılması veya yok edilmesi için onu
yaşatacak, ona yardım edecek, onu mutlu kılacak bir
güce, bir kişiye ihtiyacından doğmuştur.
ayı](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213142934161467-725642.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
7.
●
Bir liderde olması gereken özellikler nelerdir?
Liderlik kavramı nasıl ortaya çıkmıştır?
Günümüz toplumunda lider olarak kimler ön
plandadır?
Lider, temsilcisi olduğu toplumu bir arada tutabilmek
için nasıl davranmalıdır?
Aşağıdaki ifadelerden hangisi bu sorulardan
herhangi biriyle ilişkili değildir?
A) Doğru olanın doğru ve yanlış olanın yanlış olduğunu
söylemeli; dengeli, doğru, dürüst ve ikiyüzlülükten
uzak bir hayat tarzını benimsemelidir.
B) Başarılı olma ihtirası olmalı, doğal davranmalı,
makamın ona getirdiği sahte bir gurura kapılmamalı,
karmaşık sorunları çözerken mutlaka sağduyusunu
kullanmalıdır.
Günümüzde yalnız belirli kurtarıcı ve başarılı
insanlara ya da büyük devlet adamlarına değil pop
şarkıcılarına, sporculara ve ön plana çıkan aktris ya
da aktörlere de bu değer verilmektedir.
k Çağlardan itibaren insanoğlu, duyusal etkilerini
gördükleri doğaya ait çeşitli güçlere ya da aralarında
üstün yetenekler ve beceriler gösteren belirli kişilere
yerine göre bir put ve hatta tanrı niteliği vermişlerdir.
E) Insanın, özellikle ilk zamanlarda büyük tehlikeler ve
yetersizlikler içerisinde ihtiyaçlarının doyurulması,
tehlikelerin azaltılması veya yok edilmesi için onu
yaşatacak, ona yardım edecek, onu mutlu kılacak bir
güce, bir kişiye ihtiyacından doğmuştur.
ayı
![-mek için
içinde bir
ma
uydularda
e iki tür
blar
dyo
otik
we az
klarının
5
z gazları
kopların
ve zayıf
nası
K
oz gazları
i önlemek
thaneleri,
athaneler
nelerde
manelerde
CII ve III
9. - 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Mustafa Kara'nın yazıp yönettiği Kalandar Soğuğu filmi
gerek insanın içine doğru bir pencere açan hikâyesi
gerekse sinematografik başarısıyla kendinden çokça söz
ettirdi. Aldığı ödüller ve Türkiye'yi temsilen 2016 Oscar
ödülleri için yabancı dilde en iyi film dalında aday film
olmasıyla da adı sık sık duyuldu. Film, Oscar için
yarışacak son dokuz film arasına kalamasa da
değerinden, başarısından bir şey kaybetmiş değil.
Kalandar Soğuğu'nun iyi, hem de oldukça iyi bir film
olarak nitelenmesine sebep birçok durum var. Filmin
özellikle görüntü estetiği, oyuncu yönetimindeki başarı ve
diğer sinematografik unsurların daha derininde kendine
özgü durumlar bunlar. Öncelikle yönetmenin seçmiş
olduğu hikâyenin özgünlüğünün altını çizmemiz gerekiyor.
Hikâyeyi yerli ve inandırıcı kılan bir diğer önemli unsur ise
yönetmenin mekânı kullanma biçimi.
9. Bu parçadan hareketle Kalandar Soğuğu adlı film ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türk sinemasında sıra dışı yöntemler kullanılarak
çekilen özgün bir sanat yapıtıdır.
B) Izleyicinin yadırgamayacağı ve kendi toplumuna ait
görebileceği bir hikâyeyi işlemiştir.
En iyi film Oscar'ını alabilmek için ülkemiz adına aday
gösterilmiş ama ödül alamamıştır.
Aynı sanatçı tarafından yazılmış ve çekilmiş, bazı
ödüller de kazanmış olan başarılı bir filmdir.
E) Yönetmenin mekânı kullanmadaki özgünlüğü, onu
Oscar'a aday göstermeye yetmiştir.
Bu sonu
teşekkürler
kolay gelsin
VI
V₂V
10. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İzleyicilerin sanatsal beklentilerini karşılamak
Y
sorunu
karşı çıkıyo
Başarı koçu:
Çünkü genç kuşak
çalışabiliyor.
Gazeteci:
Peki, sorun odakl
Başarı koçu:
B) Her kesimden ve her yaş grubundan izleyiciye hitap
etmek
C) Evrensel ve yerel nitelik taşıyan konuları aynı anda
işlemek
D) İnsanın duygu, hayal ve fikir dünyasını konu edinmek
E) Gerçek hayatta yaşanan toplumsal ve bireysel
sorunlara çözümler bulmak
Sorun odaklanma
isteyen bilgisaya
Sorun tamamen
Aşağıdaki yarg
başarı koçunu
A) Başarı, kenc
elma koparı
B) Başarıyı ar
ilgisi olmay
Başarı yolu
aşmaya bi
olur.
Hedeflene
sonuca g
E) Dünya üz
kadar od
12. Dünyada L
20. yüzyıla
ünlülerin
ettirmede
fotoğrafçı
La Dolce
karakterd
kovalaya
"paparaz
sürekli d
Kralı Far
dönemir
Ekberg'
fotoğraf
günlerd
başlatm
gizlice
fotoğra
Bu pa
"Feder
Tazio
getiri
A) I](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213191530400953-5316591.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler-mek için
içinde bir
ma
uydularda
e iki tür
blar
dyo
otik
we az
klarının
5
z gazları
kopların
ve zayıf
nası
K
oz gazları
i önlemek
thaneleri,
athaneler
nelerde
manelerde
CII ve III
9. - 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Mustafa Kara'nın yazıp yönettiği Kalandar Soğuğu filmi
gerek insanın içine doğru bir pencere açan hikâyesi
gerekse sinematografik başarısıyla kendinden çokça söz
ettirdi. Aldığı ödüller ve Türkiye'yi temsilen 2016 Oscar
ödülleri için yabancı dilde en iyi film dalında aday film
olmasıyla da adı sık sık duyuldu. Film, Oscar için
yarışacak son dokuz film arasına kalamasa da
değerinden, başarısından bir şey kaybetmiş değil.
Kalandar Soğuğu'nun iyi, hem de oldukça iyi bir film
olarak nitelenmesine sebep birçok durum var. Filmin
özellikle görüntü estetiği, oyuncu yönetimindeki başarı ve
diğer sinematografik unsurların daha derininde kendine
özgü durumlar bunlar. Öncelikle yönetmenin seçmiş
olduğu hikâyenin özgünlüğünün altını çizmemiz gerekiyor.
Hikâyeyi yerli ve inandırıcı kılan bir diğer önemli unsur ise
yönetmenin mekânı kullanma biçimi.
9. Bu parçadan hareketle Kalandar Soğuğu adlı film ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türk sinemasında sıra dışı yöntemler kullanılarak
çekilen özgün bir sanat yapıtıdır.
B) Izleyicinin yadırgamayacağı ve kendi toplumuna ait
görebileceği bir hikâyeyi işlemiştir.
En iyi film Oscar'ını alabilmek için ülkemiz adına aday
gösterilmiş ama ödül alamamıştır.
Aynı sanatçı tarafından yazılmış ve çekilmiş, bazı
ödüller de kazanmış olan başarılı bir filmdir.
E) Yönetmenin mekânı kullanmadaki özgünlüğü, onu
Oscar'a aday göstermeye yetmiştir.
Bu sonu
teşekkürler
kolay gelsin
VI
V₂V
10. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İzleyicilerin sanatsal beklentilerini karşılamak
Y
sorunu
karşı çıkıyo
Başarı koçu:
Çünkü genç kuşak
çalışabiliyor.
Gazeteci:
Peki, sorun odakl
Başarı koçu:
B) Her kesimden ve her yaş grubundan izleyiciye hitap
etmek
C) Evrensel ve yerel nitelik taşıyan konuları aynı anda
işlemek
D) İnsanın duygu, hayal ve fikir dünyasını konu edinmek
E) Gerçek hayatta yaşanan toplumsal ve bireysel
sorunlara çözümler bulmak
Sorun odaklanma
isteyen bilgisaya
Sorun tamamen
Aşağıdaki yarg
başarı koçunu
A) Başarı, kenc
elma koparı
B) Başarıyı ar
ilgisi olmay
Başarı yolu
aşmaya bi
olur.
Hedeflene
sonuca g
E) Dünya üz
kadar od
12. Dünyada L
20. yüzyıla
ünlülerin
ettirmede
fotoğrafçı
La Dolce
karakterd
kovalaya
"paparaz
sürekli d
Kralı Far
dönemir
Ekberg'
fotoğraf
günlerd
başlatm
gizlice
fotoğra
Bu pa
"Feder
Tazio
getiri
A) I
![31. 1. Yapılan araştırmalar chitosanın midedeki yağlara
yapışarak bunların vücut tarafından emilmesini
azaltmak gibi bir özelliği bulunduğunu göstermiştir.
II. Chitosan kabuklu deniz hayvanlarının sert dış ka-
buğundan elde edilen diyet özellikli bir fiber türü-
dür.
III. Bilim adamları bu özelliğin chitosanın yüksek po-
zitif manyetik yükü ile bağlantılı olduğunu düşün-
mektedirler.
IV. Bu bulgular, chitosanın yağ toplayıcı özelliğinin ko-
lesterol düzeylerini düşürmeye yardımcı olduğunu
göstermektedir.
V. Bu özelliğinden dolayı chitosan sağlık sektöründe
gittikçe daha fazla kullanılmaktadır.
Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
turması için hangilerinin yer değiştirmesi gerekir?
A) I. ve II.
B) ve III.
C) II. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.
34.
8](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213191555032924-5041073.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler31. 1. Yapılan araştırmalar chitosanın midedeki yağlara
yapışarak bunların vücut tarafından emilmesini
azaltmak gibi bir özelliği bulunduğunu göstermiştir.
II. Chitosan kabuklu deniz hayvanlarının sert dış ka-
buğundan elde edilen diyet özellikli bir fiber türü-
dür.
III. Bilim adamları bu özelliğin chitosanın yüksek po-
zitif manyetik yükü ile bağlantılı olduğunu düşün-
mektedirler.
IV. Bu bulgular, chitosanın yağ toplayıcı özelliğinin ko-
lesterol düzeylerini düşürmeye yardımcı olduğunu
göstermektedir.
V. Bu özelliğinden dolayı chitosan sağlık sektöründe
gittikçe daha fazla kullanılmaktadır.
Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
turması için hangilerinin yer değiştirmesi gerekir?
A) I. ve II.
B) ve III.
C) II. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.
34.
8
![7.
Sanatsal zevki önceleyen öz şiir anlayışında şairler,
farklı imgelerle şiiri zenginleştirir ve ahenk ögeleriyle
müzikaliteyi sağlar. Şiir anlaşılmak için değil, hisse-
dilmek için yazılır.
Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışa göre yazıl-
mış olamaz?
A) Lâfimin dostusunuz, çilemin yabancısı,
Yok mudur, sizin köyde, çeken, fikir sancısı?
B) Gün bitmeden başladı içimizde
Yarınsız insanların gecesi.
C) Bu bir düştür belki, insan uyanınca,
Gözlerinde kalır serabi bir ömür.
D) Her dakikasını ayrı hatırlarım
Erenköy'de geçen zamanımın.
E) Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor
10.
his ve](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213191231290526-4714816.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7.
Sanatsal zevki önceleyen öz şiir anlayışında şairler,
farklı imgelerle şiiri zenginleştirir ve ahenk ögeleriyle
müzikaliteyi sağlar. Şiir anlaşılmak için değil, hisse-
dilmek için yazılır.
Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışa göre yazıl-
mış olamaz?
A) Lâfimin dostusunuz, çilemin yabancısı,
Yok mudur, sizin köyde, çeken, fikir sancısı?
B) Gün bitmeden başladı içimizde
Yarınsız insanların gecesi.
C) Bu bir düştür belki, insan uyanınca,
Gözlerinde kalır serabi bir ömür.
D) Her dakikasını ayrı hatırlarım
Erenköy'de geçen zamanımın.
E) Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor
10.
his ve
![.....
eis
Yayınlan
27. "Aşk-ı Memnu" romanını, yazarı Halit Ziya, sağlığında
sadeleştirerek yeniden yayımlamıştır. Bu, bir yazarın en
doğal hakkıdır; yazar eserine istediği biçimi verebilir, söz-
cükler üzerinde istediği değişikliği yapabilir. Her hâliyle
eser, yazarının beğenisini, seçimlerini yansıtır. Bir eser,
sadece söylediği ile değil, söyleyişi ile de bir sanatçının-
dır. Bir başkasının, eseri anlaşılır kılmak adına sanatçının
olmaktan çıkarmaya kalkması, yazarın seçmediği şeyler-
le ona müdahale etmesi kabul edilebilir bir durum değil-
dir.
Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden
hangisidir?
Bir sanat eserinin ilk yayımlandığı biçimine müdahale
etmek yanlıştır.
Edebî yapıtlarda eserin içeriği kadar dili ve üslubu da
önemlidir.
C) Bir yapıtı yazarından başka birinin herhangi bir amaç-
la sadeleştirmesi doğru değildir.
Büyük yazarlar, yapıtlarında gördükleri eksik ve yan-
lışlıkları kendileri giderirler.
E) Bir kitabi sadeleştirirken yazarın anlatımını da değiş-
tirmek doğru değildir.
28. "Divan" sözü nedense ürkütüyor bizi. Bu söze karşı alerji
var. "Divan"ı rahatlık, yan gelip uzanma sanıyoruz. Diva-
nece bir görüş! Divan edebiyatı bir konfor, bir lükstür de
halk edebiyatı sırf yoksulluk, savaş çatışma mıdır? Divan
şiirinden yararlanmayı ölmüş kelimeleri diriltme diye
almıyorum ben. Estetikten, düzenden disiplinden va-
eis
Yayınlan](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213185746809235-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler.....
eis
Yayınlan
27. "Aşk-ı Memnu" romanını, yazarı Halit Ziya, sağlığında
sadeleştirerek yeniden yayımlamıştır. Bu, bir yazarın en
doğal hakkıdır; yazar eserine istediği biçimi verebilir, söz-
cükler üzerinde istediği değişikliği yapabilir. Her hâliyle
eser, yazarının beğenisini, seçimlerini yansıtır. Bir eser,
sadece söylediği ile değil, söyleyişi ile de bir sanatçının-
dır. Bir başkasının, eseri anlaşılır kılmak adına sanatçının
olmaktan çıkarmaya kalkması, yazarın seçmediği şeyler-
le ona müdahale etmesi kabul edilebilir bir durum değil-
dir.
Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden
hangisidir?
Bir sanat eserinin ilk yayımlandığı biçimine müdahale
etmek yanlıştır.
Edebî yapıtlarda eserin içeriği kadar dili ve üslubu da
önemlidir.
C) Bir yapıtı yazarından başka birinin herhangi bir amaç-
la sadeleştirmesi doğru değildir.
Büyük yazarlar, yapıtlarında gördükleri eksik ve yan-
lışlıkları kendileri giderirler.
E) Bir kitabi sadeleştirirken yazarın anlatımını da değiş-
tirmek doğru değildir.
28. "Divan" sözü nedense ürkütüyor bizi. Bu söze karşı alerji
var. "Divan"ı rahatlık, yan gelip uzanma sanıyoruz. Diva-
nece bir görüş! Divan edebiyatı bir konfor, bir lükstür de
halk edebiyatı sırf yoksulluk, savaş çatışma mıdır? Divan
şiirinden yararlanmayı ölmüş kelimeleri diriltme diye
almıyorum ben. Estetikten, düzenden disiplinden va-
eis
Yayınlan
![37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
nız.
lyi bir romancı ya da öykücü, etkili ve derli toplu günlük,
deneme türünde yazılar yazamayabilir. Güncel yazı ya
da deneme tadında metinler, yazarın yaklaşımı ve kişili-
ğine bağlı olarak belli riskler taşıyabilir. Asıl risk bilgiçlik
ve kibirdir. Okura tepeden bakan, sözü dolandırarak an-
laşılmaz hâle getiren, derinlik katayım derken "edebiyat
yapma" hevesi gösteren yazarlar sıkıcı ve iticidir. Sorun,
yalın sözu hor görmektir. Düşüncenin arkası boş ya da
dünya görüşü yeterince net olmadığında zor anlaşılırlığın
arkasına saklananlar da çıkabilir. İkinci risk, kitle kültürü-
ne seslenip çok okunmayı seçerek düzey düşürmektir.
Suya sabuna dokunmadan bir gazete, TV, dergi köşesine
kurulup durumu idare eden edebiyatçı sayısı az değildir.
İşte o zaman "renksiz, sığ, yavan" olmak kaçınılmazdır.
Ben, bu kitaptaki yazıları yazdığım iki buçuk yıllık süreçte
başka hiçbir şey yapamadım; yeni bir roman ve öyküler
yazamadım. Her yazı için aşırı titizlendim.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın
bazı türlerde etkili ve derli toplu metinler yazamama-
sının nedenlerinden biri değildir?
Toy
A) Roman veya öykü alanındaki başarısından dolayı, eis
yazdığı yazıyı hafife alması
B Gereksiz yere sözü uzatıp söz oyunları yapması
CX Fikirlerindeki bulanıklığı anlaşılması zor ifadelerle ört-
me çabası
DY Geniş okur kitlesine seslenmeyi hedefleyerek edebî-
likten ödün vermesi
E) Okurların uzun yazılara tahammülü olmadığı düşün-
cesiyle yazılarını kısa tutması
38. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman ya da öykü yazarının, kurmaca olmayan tür-
Jerde başarılı olmasını engelleyen nedenler
Günlük ve deneme gibi türlerde yazarın dikkat etmesi
gereken ayrıntılar
Gazete ve dergilerde edebî nitelik taşıyan yazıların
yer almaması
Roman ve öykü yazarlarının diğer yazı türlerine ilgi
duymamalarının nedeni
O
E Bir yazarın okur sayısını artırmaya yönelik tutum ta-
kınmasının yanlışlığı
TYT-3 KIRMIZI SERİ
39-40
nız.
iklim ki
de çok
oluyor;
yıllarda
sıcak c
de gec
erken
kende
nerede
ayların
etse c
tehlike
değişi
lerin v
ceğin
le ha
bozul
nitele
ceğir
39. Bu p
labil
D
40. Bu
gis
A)](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213190657188262-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
nız.
lyi bir romancı ya da öykücü, etkili ve derli toplu günlük,
deneme türünde yazılar yazamayabilir. Güncel yazı ya
da deneme tadında metinler, yazarın yaklaşımı ve kişili-
ğine bağlı olarak belli riskler taşıyabilir. Asıl risk bilgiçlik
ve kibirdir. Okura tepeden bakan, sözü dolandırarak an-
laşılmaz hâle getiren, derinlik katayım derken "edebiyat
yapma" hevesi gösteren yazarlar sıkıcı ve iticidir. Sorun,
yalın sözu hor görmektir. Düşüncenin arkası boş ya da
dünya görüşü yeterince net olmadığında zor anlaşılırlığın
arkasına saklananlar da çıkabilir. İkinci risk, kitle kültürü-
ne seslenip çok okunmayı seçerek düzey düşürmektir.
Suya sabuna dokunmadan bir gazete, TV, dergi köşesine
kurulup durumu idare eden edebiyatçı sayısı az değildir.
İşte o zaman "renksiz, sığ, yavan" olmak kaçınılmazdır.
Ben, bu kitaptaki yazıları yazdığım iki buçuk yıllık süreçte
başka hiçbir şey yapamadım; yeni bir roman ve öyküler
yazamadım. Her yazı için aşırı titizlendim.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın
bazı türlerde etkili ve derli toplu metinler yazamama-
sının nedenlerinden biri değildir?
Toy
A) Roman veya öykü alanındaki başarısından dolayı, eis
yazdığı yazıyı hafife alması
B Gereksiz yere sözü uzatıp söz oyunları yapması
CX Fikirlerindeki bulanıklığı anlaşılması zor ifadelerle ört-
me çabası
DY Geniş okur kitlesine seslenmeyi hedefleyerek edebî-
likten ödün vermesi
E) Okurların uzun yazılara tahammülü olmadığı düşün-
cesiyle yazılarını kısa tutması
38. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman ya da öykü yazarının, kurmaca olmayan tür-
Jerde başarılı olmasını engelleyen nedenler
Günlük ve deneme gibi türlerde yazarın dikkat etmesi
gereken ayrıntılar
Gazete ve dergilerde edebî nitelik taşıyan yazıların
yer almaması
Roman ve öykü yazarlarının diğer yazı türlerine ilgi
duymamalarının nedeni
O
E Bir yazarın okur sayısını artırmaya yönelik tutum ta-
kınmasının yanlışlığı
TYT-3 KIRMIZI SERİ
39-40
nız.
iklim ki
de çok
oluyor;
yıllarda
sıcak c
de gec
erken
kende
nerede
ayların
etse c
tehlike
değişi
lerin v
ceğin
le ha
bozul
nitele
ceğir
39. Bu p
labil
D
40. Bu
gis
A)
![ve tarihin
k. görenek
doğup
inden etk
ebeple
Merdin
lişki
?
1.
Endülüs'te Sanat
Edebiyat alanında Avrupa'da fabl türünün ortaya çıkışı,
Hint-Iran menşeine dayanan Islami eserlerin tesiriyle
olmuştur. Meşhur La Fontaine (La Funten), "Kelile ve
Dimne"den geniş çapta istifade ettiğini bizzat kendisi
söylemiştir. "Binbir Gece Masalları", Avrupa'da günü-
müze kadar gelen geniş bir kabul görmüştür. Dante'nin
(Dante) de Latince tercümeler sayesinde haberdar
olduğu mi'rac mucizesinden etkilendiği ve onda yer
alan figürleri farklı bir üslupla La Divina Commedia (La
Divina Komedya) adlı ünlü felsefî-edebî eserine uyarla-
dığı kabul edilmektedir. Endülüs'e özgü şiirlerin, Kastilya
halk şiirinde, yeni yıl ilahilerinde yeni bir türün doğuşunu
sağlamıştır. Endülüslülerin besteleyip söyledikleri şar-
kılar, Hristiyanlarca da kabul görmüş Aragon, Kastilya,
Leon krallarının saraylarında Müslüman müzisyen-
ler bulunmuştur. Endülüs musikisinin izlerini bugünkü
İspanya müziğinde görmek mümkündür. Öte yandan
Avrupa'daki Frankonian (Frankonyan) adlı notalandırma
usulünün temelinin Endülüslü müzisyenlerce atıldığı
bilinmektedir.
Tarih öğretmeni Aysun Hanım, "İslam Medeniyeti'nin
Doğuşu" ünitesini anlatırken, Mehmet Özdemir'in "Endülüs"
isimli kitabına ait yukarıda yer alan parçayı okuyarak der-
sine başlamıştır.
15). Din Kom
All. edebiyat ve sanatta etkileşim yaşandığı
durumlarından hangilerinin kanıtı olarak gösterilebilir?
A) Yalnız
B) Yalnız it
D) I ve III
Parçadan hareketle Avrupa'da yaşanan bu gelişmeler;
L medeniyetler arasında kültür aktarımının görüldüğü, 63.
11. Müslümanların müzik alanında dünyadaki ilk örnek-
leri verdiği,
1
-Ortve t
E) I, II ve III
1
Fa
di
ile
S](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213185539258975-4101606.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerve tarihin
k. görenek
doğup
inden etk
ebeple
Merdin
lişki
?
1.
Endülüs'te Sanat
Edebiyat alanında Avrupa'da fabl türünün ortaya çıkışı,
Hint-Iran menşeine dayanan Islami eserlerin tesiriyle
olmuştur. Meşhur La Fontaine (La Funten), "Kelile ve
Dimne"den geniş çapta istifade ettiğini bizzat kendisi
söylemiştir. "Binbir Gece Masalları", Avrupa'da günü-
müze kadar gelen geniş bir kabul görmüştür. Dante'nin
(Dante) de Latince tercümeler sayesinde haberdar
olduğu mi'rac mucizesinden etkilendiği ve onda yer
alan figürleri farklı bir üslupla La Divina Commedia (La
Divina Komedya) adlı ünlü felsefî-edebî eserine uyarla-
dığı kabul edilmektedir. Endülüs'e özgü şiirlerin, Kastilya
halk şiirinde, yeni yıl ilahilerinde yeni bir türün doğuşunu
sağlamıştır. Endülüslülerin besteleyip söyledikleri şar-
kılar, Hristiyanlarca da kabul görmüş Aragon, Kastilya,
Leon krallarının saraylarında Müslüman müzisyen-
ler bulunmuştur. Endülüs musikisinin izlerini bugünkü
İspanya müziğinde görmek mümkündür. Öte yandan
Avrupa'daki Frankonian (Frankonyan) adlı notalandırma
usulünün temelinin Endülüslü müzisyenlerce atıldığı
bilinmektedir.
Tarih öğretmeni Aysun Hanım, "İslam Medeniyeti'nin
Doğuşu" ünitesini anlatırken, Mehmet Özdemir'in "Endülüs"
isimli kitabına ait yukarıda yer alan parçayı okuyarak der-
sine başlamıştır.
15). Din Kom
All. edebiyat ve sanatta etkileşim yaşandığı
durumlarından hangilerinin kanıtı olarak gösterilebilir?
A) Yalnız
B) Yalnız it
D) I ve III
Parçadan hareketle Avrupa'da yaşanan bu gelişmeler;
L medeniyetler arasında kültür aktarımının görüldüğü, 63.
11. Müslümanların müzik alanında dünyadaki ilk örnek-
leri verdiği,
1
-Ortve t
E) I, II ve III
1
Fa
di
ile
S
![....
eis
Yayınlan
24. Sıradan insanların öykülerini anlatan sanatçı, insanları ve
durumları günlük yaşam içinde gözlemleyerek birtakım
izlenimler elde eder. Bu izlenimleri, olduğu gibi aktarmak
yerine, hayal dünyasında yeniden şekillendirir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilen anlatım
tarzına örnek gösterilemez?
A) Bekçi, yakaladığı çocuğu biraz hırpaladıktan sonra
serbest bıraktı. Bırakılınca azat edilmiş bir kırlangıç
gibi fırladı. Ay işığını ve ekin tarlasını keskin bir kanat
gibi sıyırarak kaçtı gitti.
B) Yirmi metrekarelik bu yazıhanenin içinde orta boy-
lu, kurnaz yüzlü bir adam otururdu. Hâlâ onu, orada
kahve içerken, önüne bir şeyler kaydederken görür
gibiyim. Mezarlığın taş ve servilerine hatırında hiçbir
ölüm korkusu olmadan bakan bu adam, benim için
filmlerin kötü karakteri gibiydi.
C) Çok korkuttuk, ağlamadı. Gözleri büyüdü büyüdü
ama dudaklarında azıcık bir titreme gözükmedi ve
kaşları sabit, kararlı hâllerini hiç bozmadılar. Hiç ko-
nuşmadan öfkeli biçimde bize bakıyordu. Sordukları-
miza cevap vermiyordu.
D) Genç adam, ayak ayak üstüne atıyor, sonra ayağını
değiştiriyordu. Bir türlü oturduğu yerde rahat edemi-
yordu. Belinden yukarısı sınav olan bir talebeyi andı-
riyor, korkak korkak bakıyor; ayakları ise sınav heyeti
masa altından ayak ayak üstüne attığını görecekmiş eis
korkusu içinde gibi bir inip bir kalkıyordu.
Yayınlan
E) Kayığı temizleyenlerden yedisi bizim adadan idi. Se-
kizincisi zayıf, sarı hastalıklı adamı hiç görmemiştim.
Ne kadar dostça, ne kadar içten bir sevgi ile çalışı-
yordu. Balığa katılanlara pay dağıtılıyordu. Dışarıdan
gelen bir tane versinler diye bekledi. Yüzünde tatlı bir
gülümseme ve çalışmaktan doğan hafif bir kırmızılık
vardı. Bu kırmızılık, pay dağıtan adamın elinde tek ba-
lık kalıncaya kadar adamın yanağında durdu; sonra
birden uçtu.
26](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213185448555198-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler....
eis
Yayınlan
24. Sıradan insanların öykülerini anlatan sanatçı, insanları ve
durumları günlük yaşam içinde gözlemleyerek birtakım
izlenimler elde eder. Bu izlenimleri, olduğu gibi aktarmak
yerine, hayal dünyasında yeniden şekillendirir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilen anlatım
tarzına örnek gösterilemez?
A) Bekçi, yakaladığı çocuğu biraz hırpaladıktan sonra
serbest bıraktı. Bırakılınca azat edilmiş bir kırlangıç
gibi fırladı. Ay işığını ve ekin tarlasını keskin bir kanat
gibi sıyırarak kaçtı gitti.
B) Yirmi metrekarelik bu yazıhanenin içinde orta boy-
lu, kurnaz yüzlü bir adam otururdu. Hâlâ onu, orada
kahve içerken, önüne bir şeyler kaydederken görür
gibiyim. Mezarlığın taş ve servilerine hatırında hiçbir
ölüm korkusu olmadan bakan bu adam, benim için
filmlerin kötü karakteri gibiydi.
C) Çok korkuttuk, ağlamadı. Gözleri büyüdü büyüdü
ama dudaklarında azıcık bir titreme gözükmedi ve
kaşları sabit, kararlı hâllerini hiç bozmadılar. Hiç ko-
nuşmadan öfkeli biçimde bize bakıyordu. Sordukları-
miza cevap vermiyordu.
D) Genç adam, ayak ayak üstüne atıyor, sonra ayağını
değiştiriyordu. Bir türlü oturduğu yerde rahat edemi-
yordu. Belinden yukarısı sınav olan bir talebeyi andı-
riyor, korkak korkak bakıyor; ayakları ise sınav heyeti
masa altından ayak ayak üstüne attığını görecekmiş eis
korkusu içinde gibi bir inip bir kalkıyordu.
Yayınlan
E) Kayığı temizleyenlerden yedisi bizim adadan idi. Se-
kizincisi zayıf, sarı hastalıklı adamı hiç görmemiştim.
Ne kadar dostça, ne kadar içten bir sevgi ile çalışı-
yordu. Balığa katılanlara pay dağıtılıyordu. Dışarıdan
gelen bir tane versinler diye bekledi. Yüzünde tatlı bir
gülümseme ve çalışmaktan doğan hafif bir kırmızılık
vardı. Bu kırmızılık, pay dağıtan adamın elinde tek ba-
lık kalıncaya kadar adamın yanağında durdu; sonra
birden uçtu.
26
![eis
ayınlan
7
atlatma için çeşitli yollar bulabilir
21. Yemek yemeyi severim. Hiçbir zaman zor yemek yiyen
biri olmadım ama gurme değilim. Özen gösterilmemiş
sofralardan hazzetmem. Bunda biraz ailemin etkisi var.
Zengin mutfak kültürü olan bir aileden geliyorum. Kaf-
kas, Karadeniz, Balkan, babamın Mardin görevi nedeniy-
le Güneydoğu yemekleri... hepsi pişerdi evimizde. Öğün-
ler geçiştirilmezdi, mutlaka düzgün bir sofra kurulurdu,
yemeğin hakkı verilirdi kısacası.
----.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ailenin bütün bireyleri akşam yemeğinde bir araya
gelirdi
B) Sofra kurallarına, ailedeki herkes titizlikle uyardı
Yemeğe katılmayanın mutlaka çok önemli bir maze-
reti olurdu
D) Yemek yemek bir tüketim değil, zaman ayırmamız
gereken kültürel bir eylem gibiydi
EYemeğin sonuna kadar, hiç kimse yerinden kalkmazdı
Diğer sayfaya geçiniz.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213185423324974-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelereis
ayınlan
7
atlatma için çeşitli yollar bulabilir
21. Yemek yemeyi severim. Hiçbir zaman zor yemek yiyen
biri olmadım ama gurme değilim. Özen gösterilmemiş
sofralardan hazzetmem. Bunda biraz ailemin etkisi var.
Zengin mutfak kültürü olan bir aileden geliyorum. Kaf-
kas, Karadeniz, Balkan, babamın Mardin görevi nedeniy-
le Güneydoğu yemekleri... hepsi pişerdi evimizde. Öğün-
ler geçiştirilmezdi, mutlaka düzgün bir sofra kurulurdu,
yemeğin hakkı verilirdi kısacası.
----.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın sonuna aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ailenin bütün bireyleri akşam yemeğinde bir araya
gelirdi
B) Sofra kurallarına, ailedeki herkes titizlikle uyardı
Yemeğe katılmayanın mutlaka çok önemli bir maze-
reti olurdu
D) Yemek yemek bir tüketim değil, zaman ayırmamız
gereken kültürel bir eylem gibiydi
EYemeğin sonuna kadar, hiç kimse yerinden kalkmazdı
Diğer sayfaya geçiniz.
![www.netlerikatla.com
24. Verimli olmak, yetenekli olmakla eş değer değildir. Bir bilgi ve
becerinin sahibi olmak ve bu doğrultuda başarı elde etmek ve-
ya bir ürün ortaya koymak başkalarına karşı da öncelikli görev-
lerimizdendir. Yeteneklerinin farkında olan fakat bu yetenekleri-
ni gün yüzüne çıkarmayan, yeteneklerini geliştirip kullanmayan
birinin verimli olması düşünülemez. Geniş ve verimli bir tarlaya
sahipsiniz, tarlanızın genişliğiyle ve verimliliğiyle övünüyorsunuz
fakat insanlara bu tarladan ne oranda verim aldığınızı göstere-
miyorsunuz. Ekim yapılan bir tarlanın bir müddet nadasa bıra-
kılması sonraki yıllarda ekilecek ürünün kalitesini ve verimini
yükseltir lakin hiçbir işlem görmeyen bir tarla zamanla yaban ot-
larının işgaline uğrar. Sahip olunan meziyetlerin kullanılmama-
si veya ürüne dönüştürülmemesi başta kendimize daha sonra
da çevremize karşı adeta bir ihanettir.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisi getirilmelidir?
Yetenekli olmayan kişiler de verimli olabilirler, emeğin karşı-
lığını vermek ve çok çalışmak bunun en büyük ölçütüdür.
Her yetenek bir nimettir, bu nimeti verimli kullanmayıp küflen-
meye terk etmek sosyal boyutları da olan bir nankörlüktür.
Sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş kişilerin yeteneklerini sa-
dece toplumun hizmetine sunmaları gerekir.
Ailesine karşı sorumluluklarının bilincinde olmayan bir kişi-
nin hangi bilgi ve beceriye sahip olduğu önemli değildir.
E) Bu ihanetin temelinde kişinin özünden uzaklaşması, toplu-
ma yabancılaşması yatar; millî ve manevi değerlerine ya-
bancılaşmış birinin topluma fayda sağlaması beklenemez.
Diňor caufava geçiniz](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213180826477130-3654290.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerwww.netlerikatla.com
24. Verimli olmak, yetenekli olmakla eş değer değildir. Bir bilgi ve
becerinin sahibi olmak ve bu doğrultuda başarı elde etmek ve-
ya bir ürün ortaya koymak başkalarına karşı da öncelikli görev-
lerimizdendir. Yeteneklerinin farkında olan fakat bu yetenekleri-
ni gün yüzüne çıkarmayan, yeteneklerini geliştirip kullanmayan
birinin verimli olması düşünülemez. Geniş ve verimli bir tarlaya
sahipsiniz, tarlanızın genişliğiyle ve verimliliğiyle övünüyorsunuz
fakat insanlara bu tarladan ne oranda verim aldığınızı göstere-
miyorsunuz. Ekim yapılan bir tarlanın bir müddet nadasa bıra-
kılması sonraki yıllarda ekilecek ürünün kalitesini ve verimini
yükseltir lakin hiçbir işlem görmeyen bir tarla zamanla yaban ot-
larının işgaline uğrar. Sahip olunan meziyetlerin kullanılmama-
si veya ürüne dönüştürülmemesi başta kendimize daha sonra
da çevremize karşı adeta bir ihanettir.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisi getirilmelidir?
Yetenekli olmayan kişiler de verimli olabilirler, emeğin karşı-
lığını vermek ve çok çalışmak bunun en büyük ölçütüdür.
Her yetenek bir nimettir, bu nimeti verimli kullanmayıp küflen-
meye terk etmek sosyal boyutları da olan bir nankörlüktür.
Sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş kişilerin yeteneklerini sa-
dece toplumun hizmetine sunmaları gerekir.
Ailesine karşı sorumluluklarının bilincinde olmayan bir kişi-
nin hangi bilgi ve beceriye sahip olduğu önemli değildir.
E) Bu ihanetin temelinde kişinin özünden uzaklaşması, toplu-
ma yabancılaşması yatar; millî ve manevi değerlerine ya-
bancılaşmış birinin topluma fayda sağlaması beklenemez.
Diňor caufava geçiniz
![eis
Yayınlan
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
nız.
lyi bir romancı ya da öykücü, etkili ve derli toplu günlük,
deneme türünde yazılar yazamayabilir. Güncel yazı ya
da deneme tadında metinler, yazarın yaklaşımı ve kişili-
ğine bağlı olarak belli riskler taşıyabilir. Asıl risk bilgiçlik
ve kibirdir. Okura tepeden bakan, sözü dolandırarak an-
laşılmaz hâle getiren, derinlik katayım derken "edebiyat
yapma" hevesi gösteren yazarlar sıkıcı ve iticidir. Sorun,
yalın sözu hor görmektir. Düşüncenin arkası boş ya da
dünya görüşü yeterince net olmadığında zor anlaşılırlığın
arkasına saklananlar da çıkabilir. İkinci risk, kitle kültürü-
ne seslenip çok okunmayı seçerek düzey düşürmektir.
Suya sabuna dokunmadan bir gazete, TV, dergi köşesine
kurulup durumu idare eden edebiyatçı sayısı az değildir.
İşte o zaman "renksiz, sığ, yavan" olmak kaçınılmazdır.
Ben, bu kitaptaki yazıları yazdığım iki buçuk yıllık süreçte
başka hiçbir şey yapamadım; yeni bir roman ve öyküler
yazamadım. Her yazı için aşırı titizlendim.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın
bazı türlerde etkili ve derli toplu metinler yazamama-
sının nedenlerinden biri değildir?
A) Roman veya öykü alanındaki başarısından dolayı, eis
yazdığı yazıyı hafife alması
Taynton
B Gereksiz yere sözü uzatıp söz oyunları yapması
C Fikirlerindeki bulanıklığı anlaşılması zor ifadelerle ört-
me çabası
DY Geniş okur kitlesine seslenmeyi hedefleyerek edebî-
likten ödün vermesi
E) Okurların uzun yazılara tahammülü olmadığı düşün-
cesiyle yazılarını kısa tutması
39-
nız
İklim
de c
oluy
yılla
Sica
de
erk
ker
ner
ayl
ets
teh
de
ler
ce
le
bc
nit
CE
39. B
la](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213190035357039-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelereis
Yayınlan
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
nız.
lyi bir romancı ya da öykücü, etkili ve derli toplu günlük,
deneme türünde yazılar yazamayabilir. Güncel yazı ya
da deneme tadında metinler, yazarın yaklaşımı ve kişili-
ğine bağlı olarak belli riskler taşıyabilir. Asıl risk bilgiçlik
ve kibirdir. Okura tepeden bakan, sözü dolandırarak an-
laşılmaz hâle getiren, derinlik katayım derken "edebiyat
yapma" hevesi gösteren yazarlar sıkıcı ve iticidir. Sorun,
yalın sözu hor görmektir. Düşüncenin arkası boş ya da
dünya görüşü yeterince net olmadığında zor anlaşılırlığın
arkasına saklananlar da çıkabilir. İkinci risk, kitle kültürü-
ne seslenip çok okunmayı seçerek düzey düşürmektir.
Suya sabuna dokunmadan bir gazete, TV, dergi köşesine
kurulup durumu idare eden edebiyatçı sayısı az değildir.
İşte o zaman "renksiz, sığ, yavan" olmak kaçınılmazdır.
Ben, bu kitaptaki yazıları yazdığım iki buçuk yıllık süreçte
başka hiçbir şey yapamadım; yeni bir roman ve öyküler
yazamadım. Her yazı için aşırı titizlendim.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın
bazı türlerde etkili ve derli toplu metinler yazamama-
sının nedenlerinden biri değildir?
A) Roman veya öykü alanındaki başarısından dolayı, eis
yazdığı yazıyı hafife alması
Taynton
B Gereksiz yere sözü uzatıp söz oyunları yapması
C Fikirlerindeki bulanıklığı anlaşılması zor ifadelerle ört-
me çabası
DY Geniş okur kitlesine seslenmeyi hedefleyerek edebî-
likten ödün vermesi
E) Okurların uzun yazılara tahammülü olmadığı düşün-
cesiyle yazılarını kısa tutması
39-
nız
İklim
de c
oluy
yılla
Sica
de
erk
ker
ner
ayl
ets
teh
de
ler
ce
le
bc
nit
CE
39. B
la
![ayı-
nlük,
zı ya
kişili-
lgiçlik
ak an-
ebiyat
Sorun,
ya da
ılırlığın
ültürü-
mektir.
şesine
eğildir.
mazdır.
süreçte
Syküler
azarın
mama-
dolayı, eis
asi
erle ört-
edebî-
düşün-
A
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplay
niz.
İklim krizi ve isinan havalar, dünyanın birçok bölgesin
de çok hızlı bir şekilde mevsimlerin değişmesine neden
oluyor; ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor. Son
yıllarda, sonbahar aylarında havaların ortalamadan daha
sıcak olduğunu görüyoruz; ağaçlardaki yaprak dökümü
de gecikiyor. Uzmanlar, aynı şekilde ilkbaharda havaların
erken ısınması nedeniyle, bitki ve ağaçların olması gere
kenden erken çiçek açtığını belirtiyor; İngiltere'de bunun
neredeyse bir ay erken yaşandığını ifade ediyorlar. Kıs
aylarında ağaçlarda çiçek görmek bizi ne kadar mutlu
etse de uzmanlar, çiçek açma düzenindeki değişimin
tehlikeli olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor ve bu
değişimlerin devam etmesi durumunda kuşların, böcek
lerin ve tüm ekosistemin, etkileri ciddi şekilde hissede
ceğini söylüyor. Dünyadaki tüm canlı türlerinin birbiriy
le hassas bir ritim içinde var olduğu biliniyor. Bu ritmin
bozulması, bilim dünyasında ekolojik uyumsuzluk olarak
nitelendiriliyor ve uzmanlar, sonuçlarının korkunç olabile
ceğine dikkat çekiyor.
39. Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşı
labilir?
A) İnsan; doğanın yalnız kendisine değil, tüm canlılara
ait olduğunun bilincinde olmalıdır.
B) Dünyadaki ekolojik dengenin bozulmasından en çok
etkilenecek canlı türü insandır.
İklim krizinin olumsuz etkilerinin alınacak önlemlerle
azaltılması mümkündür.
Dklim düzenindeki değişikliğin devam etmesi, doğay
ve tüm canlıları derinden etkileyecektir.
E) İnsan, doğaya biçim vermeye çabalamak yerine
onunla uyum içinde yaşamalıdır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213190047471092-46946.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerayı-
nlük,
zı ya
kişili-
lgiçlik
ak an-
ebiyat
Sorun,
ya da
ılırlığın
ültürü-
mektir.
şesine
eğildir.
mazdır.
süreçte
Syküler
azarın
mama-
dolayı, eis
asi
erle ört-
edebî-
düşün-
A
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplay
niz.
İklim krizi ve isinan havalar, dünyanın birçok bölgesin
de çok hızlı bir şekilde mevsimlerin değişmesine neden
oluyor; ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor. Son
yıllarda, sonbahar aylarında havaların ortalamadan daha
sıcak olduğunu görüyoruz; ağaçlardaki yaprak dökümü
de gecikiyor. Uzmanlar, aynı şekilde ilkbaharda havaların
erken ısınması nedeniyle, bitki ve ağaçların olması gere
kenden erken çiçek açtığını belirtiyor; İngiltere'de bunun
neredeyse bir ay erken yaşandığını ifade ediyorlar. Kıs
aylarında ağaçlarda çiçek görmek bizi ne kadar mutlu
etse de uzmanlar, çiçek açma düzenindeki değişimin
tehlikeli olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor ve bu
değişimlerin devam etmesi durumunda kuşların, böcek
lerin ve tüm ekosistemin, etkileri ciddi şekilde hissede
ceğini söylüyor. Dünyadaki tüm canlı türlerinin birbiriy
le hassas bir ritim içinde var olduğu biliniyor. Bu ritmin
bozulması, bilim dünyasında ekolojik uyumsuzluk olarak
nitelendiriliyor ve uzmanlar, sonuçlarının korkunç olabile
ceğine dikkat çekiyor.
39. Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşı
labilir?
A) İnsan; doğanın yalnız kendisine değil, tüm canlılara
ait olduğunun bilincinde olmalıdır.
B) Dünyadaki ekolojik dengenin bozulmasından en çok
etkilenecek canlı türü insandır.
İklim krizinin olumsuz etkilerinin alınacak önlemlerle
azaltılması mümkündür.
Dklim düzenindeki değişikliğin devam etmesi, doğay
ve tüm canlıları derinden etkileyecektir.
E) İnsan, doğaya biçim vermeye çabalamak yerine
onunla uyum içinde yaşamalıdır.