Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

,
71-
en
ale
da
aç-
an-
Merji
va-
de
"an
ye
a-
****
eis
Yayinion
A
29. Okurun, hakkında bir sonuca vardığı bir yazar olduğu
gibi, yazarın da varsaydığı okur ya da okurlar vardır.
Okur, nasıl bir metni okurken o metni yazan kişi hakkında
bazı tahminler yürütmekten kendini alıkoyamazsa yazar
da metnini yazarken o metni okuyacak olanlar hakkında
tahminler yürütmekten kendini alamaz. Bir farkla ki, okur
bu konuda yazardan daha özgürdür. Eline aldığı metnin
daha ilk sayfasından yazara bağlanmaz, ilerledikçe o ya-
zarı benimser ya da benimsemez, isterse metni bırakıp
okumaktan vazgeçebilir ve yazarı hakkında oluşturduğu
olumsuz yargı ile yaşayabilir. Yazar ise bir okur kestirerek
yazmak zorundadır.
Bu parçadan yazar ve okurlar ile ilgili aşağıdaki so-
nuçlardan hangisi çıkarılamaz?
Okurların yazar hakkında olduğu gibi, yazarın da
okur kitlesi ile ilgili tahminleri vardır.
B) Okurların, bazı yazarlarla ilgili hiçbir yapıtını okuma-
dan ön yargıları vardır.
Yazarın, yapıtını okuyacak okur konusunda kendince
bir öngörüsü vardır.
Bazı okurlar, okudukları eserin yazarı ile ilgili bir dü
şünce geliştirmekte aceleci davranabilir.
E) Yazar, eserini yazarken hedef kitlesi saydığı okurları
dikkate alır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
, 71- en ale da aç- an- Merji va- de "an ye a- **** eis Yayinion A 29. Okurun, hakkında bir sonuca vardığı bir yazar olduğu gibi, yazarın da varsaydığı okur ya da okurlar vardır. Okur, nasıl bir metni okurken o metni yazan kişi hakkında bazı tahminler yürütmekten kendini alıkoyamazsa yazar da metnini yazarken o metni okuyacak olanlar hakkında tahminler yürütmekten kendini alamaz. Bir farkla ki, okur bu konuda yazardan daha özgürdür. Eline aldığı metnin daha ilk sayfasından yazara bağlanmaz, ilerledikçe o ya- zarı benimser ya da benimsemez, isterse metni bırakıp okumaktan vazgeçebilir ve yazarı hakkında oluşturduğu olumsuz yargı ile yaşayabilir. Yazar ise bir okur kestirerek yazmak zorundadır. Bu parçadan yazar ve okurlar ile ilgili aşağıdaki so- nuçlardan hangisi çıkarılamaz? Okurların yazar hakkında olduğu gibi, yazarın da okur kitlesi ile ilgili tahminleri vardır. B) Okurların, bazı yazarlarla ilgili hiçbir yapıtını okuma- dan ön yargıları vardır. Yazarın, yapıtını okuyacak okur konusunda kendince bir öngörüsü vardır. Bazı okurlar, okudukları eserin yazarı ile ilgili bir dü şünce geliştirmekte aceleci davranabilir. E) Yazar, eserini yazarken hedef kitlesi saydığı okurları dikkate alır.
Feis
Yayınları
32. Hayata hazırlık, sadece eğitim dönemindeki sınavların
üstesinden gelmekle sınırlı bir süreç değildir. Duygusal
dayanıklılık veya pes etmemek ancak kişi sınandıkça,
zorlandıkça, konfor alanının dışına çıktıkça gelişen bir
özelliktir. Bazı insanların buna doğuştan hazırlıklı oldu-
ğunu söyleyenler olsa da bu özellik, önemli ölçüde ha-
yat içinde gelişir. Çünkü "pes etmemek"; hayat başarısı
konusunda diploma, deneyim ve mesleki teknik bilgiden
çok daha önemli rol oynuyor. Bunun en somut örneği de-
zavantajlı ortamlardan geldikleri hâlde, yaşadıkları güç-
lüklere takılmayıp birçok yetkinlik kazanarak zengin ve
başarılı olan insanların varlığıdır. Duygusal dayanıklılığı
yüksek kişilerin ilk özelliği gerçeği kabullenmeleridir. On-
lar, ayrıca, yaşadıklarından ders çıkarmayı bilen kişilerdir.
Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi-
ne ulaşılamaz?
A Insan, mücadele etme becerisini yaşarken kazanır.
Öğrenim hayatında başarılı olmak, yasamda başarılı
olmak için yeterli değildir.
Yaşamda başarılı olmak için, zorluklarla mücadeleyi
göze almak gerekir.
D Her başarılı insanın geçmişinde, yaşadığı büyük sı-
kıntılar ve zorluklar vardır.
İçinde bulunduğu olumsuz koşulları kavrayan kişinin
zorlukları aşması mümkündür.
33
fer
Yayın
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Feis Yayınları 32. Hayata hazırlık, sadece eğitim dönemindeki sınavların üstesinden gelmekle sınırlı bir süreç değildir. Duygusal dayanıklılık veya pes etmemek ancak kişi sınandıkça, zorlandıkça, konfor alanının dışına çıktıkça gelişen bir özelliktir. Bazı insanların buna doğuştan hazırlıklı oldu- ğunu söyleyenler olsa da bu özellik, önemli ölçüde ha- yat içinde gelişir. Çünkü "pes etmemek"; hayat başarısı konusunda diploma, deneyim ve mesleki teknik bilgiden çok daha önemli rol oynuyor. Bunun en somut örneği de- zavantajlı ortamlardan geldikleri hâlde, yaşadıkları güç- lüklere takılmayıp birçok yetkinlik kazanarak zengin ve başarılı olan insanların varlığıdır. Duygusal dayanıklılığı yüksek kişilerin ilk özelliği gerçeği kabullenmeleridir. On- lar, ayrıca, yaşadıklarından ders çıkarmayı bilen kişilerdir. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılamaz? A Insan, mücadele etme becerisini yaşarken kazanır. Öğrenim hayatında başarılı olmak, yasamda başarılı olmak için yeterli değildir. Yaşamda başarılı olmak için, zorluklarla mücadeleyi göze almak gerekir. D Her başarılı insanın geçmişinde, yaşadığı büyük sı- kıntılar ve zorluklar vardır. İçinde bulunduğu olumsuz koşulları kavrayan kişinin zorlukları aşması mümkündür. 33 fer Yayın
28. "Divan" sözü nedense ürkütüyor bizi. Bu söze karşı alerji
var. "Divan"ı rahatlık, yan gelip uzanma sanıyoruz. Diva-
nece bir görüş! Divan edebiyatı bir konfor, bir lükstür de
halk edebiyatı sırf yoksulluk, savaş çatışma mıdır? Divan
şiirinden yararlanmayı ölmüş kelimeleri diriltme diye
almıyorum ben. Estetikten, düzenden, disiplinden ya-
rarlanmak olarak düşünüyorum. Divan şiiri biraz kapalı,
biraz soyut şiire kaynak olabilir. Şiir; geçmişten, gelenek-
ten tam kopamaz; eski motif ve imgeleri de değerlendir-
mek, onlarla da beslenmek zorundadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebi-
lir?
A Divan şiirinde sınırlı konuların işlendiğini düşünmek
doğru değildir.
Divan şiiri ile halk şiirini karşılaştırıp birini ötekinden
üstün görmek nesnel bir tutum değildir.
Şiirde başarıya ulaşanlar, sanatta devamlılığın bilin-
cinde olanlardır.
Divan şiirinin kuralları ve disiplini, günümüz şairlerine
çok zor görünmektedir.
E Bugünün şiiri, divan şiirinin belirli yönlerinden yarar-
lanabilir.
TYT-3 KIRMIZI SERİ
10
*****
eis
Yoynian
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
28. "Divan" sözü nedense ürkütüyor bizi. Bu söze karşı alerji var. "Divan"ı rahatlık, yan gelip uzanma sanıyoruz. Diva- nece bir görüş! Divan edebiyatı bir konfor, bir lükstür de halk edebiyatı sırf yoksulluk, savaş çatışma mıdır? Divan şiirinden yararlanmayı ölmüş kelimeleri diriltme diye almıyorum ben. Estetikten, düzenden, disiplinden ya- rarlanmak olarak düşünüyorum. Divan şiiri biraz kapalı, biraz soyut şiire kaynak olabilir. Şiir; geçmişten, gelenek- ten tam kopamaz; eski motif ve imgeleri de değerlendir- mek, onlarla da beslenmek zorundadır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir? A Divan şiirinde sınırlı konuların işlendiğini düşünmek doğru değildir. Divan şiiri ile halk şiirini karşılaştırıp birini ötekinden üstün görmek nesnel bir tutum değildir. Şiirde başarıya ulaşanlar, sanatta devamlılığın bilin- cinde olanlardır. Divan şiirinin kuralları ve disiplini, günümüz şairlerine çok zor görünmektedir. E Bugünün şiiri, divan şiirinin belirli yönlerinden yarar- lanabilir. TYT-3 KIRMIZI SERİ 10 ***** eis Yoynian
Seis
26. Eskiden yalnız sessiz ortamlarda okuyabiliyordum. Şim-
di bu alışkanlığım değişti, ki çok hoşnutum, her yerde
okuyabiliyorum. Yavaş yavaş anlayarak okumak, bulun- .
maz dünyalar açar insanın önüne. Hızlı okumak, hızlı
trenle uçup gitmek gibidir; nereden nereye gittiğinizi bile
anlayamazsınız. Giderken kaçırdığınız manzaralar, kav-
ruk kalmanıza neden olur. Oysa yavaş yavaş okumak,
verilmiş anlamların arkasında saklı tutulan anlamları da
bulup çıkarmak, o kitabı ilk algınızdan bambaşka göste-
rir. Bu fırsatı kaçırmamak için yavaş okunmalıdır kitap.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarına ait bir
görüştür?
A) Bazı kitapların iyi anlaşılması için en az iki defa okun-
ması gerekir.
B) Alışılmış okuma biçimi, herkes için aynı ölçüde verim-
li olmaz.
CBIF kitabi özümseyerek okumak için rahat ve huzurlu
bir ortam gereklidir.
D) Bir kitabın anlam inceliklerini keşfetmek, kitabi sindi-
Te sindire okumakla mümkündür.
Her okurun, kendine göre daha faydalı bulduğu bir
okuma tarzı vardır.
Diss
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Seis 26. Eskiden yalnız sessiz ortamlarda okuyabiliyordum. Şim- di bu alışkanlığım değişti, ki çok hoşnutum, her yerde okuyabiliyorum. Yavaş yavaş anlayarak okumak, bulun- . maz dünyalar açar insanın önüne. Hızlı okumak, hızlı trenle uçup gitmek gibidir; nereden nereye gittiğinizi bile anlayamazsınız. Giderken kaçırdığınız manzaralar, kav- ruk kalmanıza neden olur. Oysa yavaş yavaş okumak, verilmiş anlamların arkasında saklı tutulan anlamları da bulup çıkarmak, o kitabı ilk algınızdan bambaşka göste- rir. Bu fırsatı kaçırmamak için yavaş okunmalıdır kitap. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarına ait bir görüştür? A) Bazı kitapların iyi anlaşılması için en az iki defa okun- ması gerekir. B) Alışılmış okuma biçimi, herkes için aynı ölçüde verim- li olmaz. CBIF kitabi özümseyerek okumak için rahat ve huzurlu bir ortam gereklidir. D) Bir kitabın anlam inceliklerini keşfetmek, kitabi sindi- Te sindire okumakla mümkündür. Her okurun, kendine göre daha faydalı bulduğu bir okuma tarzı vardır. Diss
21) Öykü, benim için içte ve dışta hep vardır. Ona yol açan
imgeleri, çağrışımları bulmak veya yakalamak önemli-
dir. Bunun için de sürekli okumak, yolculuklara çıkmak,
hayatın içine içine doğru yürümek kaçınılmaz bir ya-
şama uğraşıdır benim için. Bunlarsız bir yazma uğraşı
olabileceğini düşünemiyorum. Biriktirdikleriniz, gözlem
ve izlenimleriniz yazıya dönüştürebileceklerinizin debi-
sini oluşturur çünkü. Ötesi, olsa olsa
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) hayatta karşılığı olmayan yazılardır.
B) bir yapı işçiliğidir o ilk kıvılcım sonrasında.
Cbir taşma, buluşma anıdır benim için.
D) uçsuz bucaksız bir serüven; akıl almaz bir yolcu-
luktur.
E) bir engeli aşarsınız, ayıklamaları yaparsınız.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21) Öykü, benim için içte ve dışta hep vardır. Ona yol açan imgeleri, çağrışımları bulmak veya yakalamak önemli- dir. Bunun için de sürekli okumak, yolculuklara çıkmak, hayatın içine içine doğru yürümek kaçınılmaz bir ya- şama uğraşıdır benim için. Bunlarsız bir yazma uğraşı olabileceğini düşünemiyorum. Biriktirdikleriniz, gözlem ve izlenimleriniz yazıya dönüştürebileceklerinizin debi- sini oluşturur çünkü. Ötesi, olsa olsa Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) hayatta karşılığı olmayan yazılardır. B) bir yapı işçiliğidir o ilk kıvılcım sonrasında. Cbir taşma, buluşma anıdır benim için. D) uçsuz bucaksız bir serüven; akıl almaz bir yolcu- luktur. E) bir engeli aşarsınız, ayıklamaları yaparsınız.
. I. Günümüz toplumsal yapısı, bilgiyi etkili biçimde
kullanan ve yaşama dönüştüren bireye gereksi-
nim duymaktadır.
II. Bilgi çalışanlarının, bilgi üretiminin ve bilgi payla-
şımının yoğun ve hızlı olduğu, kısaca bilgi ça-
ğına ayak uydurabilen ülkeler dünyada söz sa-
hibi, lider ve dünyamızın geleceğine yön veren
ülkeler durumundadır.
Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümledeki yargı örneklerle kanıtlanmıştır.
B) I. cümledeki yargının gerekçesine yer verilmiştir.
C) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir
durumdan söz edilmiştir.
D) I. cümlede belirtilen gereksinimin gerçekleşme-
mesi durumunda olabilecekler anlatılmıştır.
E) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir
olumsuzluktan bahsedilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
. I. Günümüz toplumsal yapısı, bilgiyi etkili biçimde kullanan ve yaşama dönüştüren bireye gereksi- nim duymaktadır. II. Bilgi çalışanlarının, bilgi üretiminin ve bilgi payla- şımının yoğun ve hızlı olduğu, kısaca bilgi ça- ğına ayak uydurabilen ülkeler dünyada söz sa- hibi, lider ve dünyamızın geleceğine yön veren ülkeler durumundadır. Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümledeki yargı örneklerle kanıtlanmıştır. B) I. cümledeki yargının gerekçesine yer verilmiştir. C) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmiştir. D) I. cümlede belirtilen gereksinimin gerçekleşme- mesi durumunda olabilecekler anlatılmıştır. E) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir.
BENIM HOCAM BEN
10. (1) lonya'da bütün Troya efsanelerini ele alıp
işleyen birçok destan meydana geldiğini ve
klasik Yunanistan'da bunlara "kyklos" yani
çember dendiğini biliyoruz. (II) Ancak bazı
kaynaklardan adlarını öğrendiğimiz bu destan-
lardan bir kaçının yazarı da biliniyor, kimi Kıb-
rislı Stasinos'tan, kimi Miletoslu Arktinos'tan
kimi de Midillili Leskhes'ten olduğu söyleni-
yor. (III) Homeros'un adını taşıyan İlyada ve
Odyseia'den gayrı bütün destanlar kayıptır.
(IV) Eserleri kaybolan bu yazarlar bizim için
yalnız birer ad olarak kaldığı hâlde, hepsinin
Homeros'tan sonraki çağlarda yaşadıkları
anlaşılıyor. (V) Sonuç olarak Anadolu'dan ve
adalardan doğan destan efsanelerini hiç kuş-
ku yok ki birkaç ozan işlemiştir ve bu ozanların
işledikleri destana kendi adlarını koymamaları
destan türünün bir gerekçesidir.
A) I. ile II.
B) II. ile III.
D) III. ile V.
C) III. ile IV.
E) IV. ile V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
BENIM HOCAM BEN 10. (1) lonya'da bütün Troya efsanelerini ele alıp işleyen birçok destan meydana geldiğini ve klasik Yunanistan'da bunlara "kyklos" yani çember dendiğini biliyoruz. (II) Ancak bazı kaynaklardan adlarını öğrendiğimiz bu destan- lardan bir kaçının yazarı da biliniyor, kimi Kıb- rislı Stasinos'tan, kimi Miletoslu Arktinos'tan kimi de Midillili Leskhes'ten olduğu söyleni- yor. (III) Homeros'un adını taşıyan İlyada ve Odyseia'den gayrı bütün destanlar kayıptır. (IV) Eserleri kaybolan bu yazarlar bizim için yalnız birer ad olarak kaldığı hâlde, hepsinin Homeros'tan sonraki çağlarda yaşadıkları anlaşılıyor. (V) Sonuç olarak Anadolu'dan ve adalardan doğan destan efsanelerini hiç kuş- ku yok ki birkaç ozan işlemiştir ve bu ozanların işledikleri destana kendi adlarını koymamaları destan türünün bir gerekçesidir. A) I. ile II. B) II. ile III. D) III. ile V. C) III. ile IV. E) IV. ile V.
4.
Kahramanlık söylenceleri, insanların kişisel istekleriyle
topluma karşı olan sorumlulukları arasındaki ilişkiyi
inceler. Seçim, çoğunlukla can alıcı ama basittir; toplumu
kurtarmak için ölümü göze almalı mı? Ölümü göze alan
kahraman ün ve onur sahibi olur, risksizliği tercih edense
her ikisini de kaybeder. Herakles ve Beowulf birçok
canavarı öldürerek dünyayı daha güvenli bir yer hâline
getirmiş, Kotan Utunnainin kahramanı Poiyaunpe ise
düşmanlara karşı cesurca savaşarak halkına yardımcı
olmuştur.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Öznel ifadelere yer verilmiştir.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
C) Karşılaştırma yararlanılmıştır.
D) Abartma yapılmıştır.
E) Açıklama vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Kahramanlık söylenceleri, insanların kişisel istekleriyle topluma karşı olan sorumlulukları arasındaki ilişkiyi inceler. Seçim, çoğunlukla can alıcı ama basittir; toplumu kurtarmak için ölümü göze almalı mı? Ölümü göze alan kahraman ün ve onur sahibi olur, risksizliği tercih edense her ikisini de kaybeder. Herakles ve Beowulf birçok canavarı öldürerek dünyayı daha güvenli bir yer hâline getirmiş, Kotan Utunnainin kahramanı Poiyaunpe ise düşmanlara karşı cesurca savaşarak halkına yardımcı olmuştur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öznel ifadelere yer verilmiştir. B) Benzetmeye yer verilmiştir. C) Karşılaştırma yararlanılmıştır. D) Abartma yapılmıştır. E) Açıklama vardır.
BEE
83
T-(2
r-
1- 96
di.
9.
ni
anlı
İşte içeriği düzgün olmayan tüm kitapların
makûs tarihi.
II. Bir zaman sonra kitap sizi sıkmaya başlar
ve kitabı bir kenara fırlatıverirsiniz.
Kitabın yeni olduğunu bilmeseniz daha
önce okudum bunu, diyeceksiniz.
Bir kitabı okumaya başladığınızda sözcük-
lerin bir yerlerden tanıdık geldiğini hisset-
mişsinizdir.
V. Sanki okuduğunuz kısmı daha önce de
okumuşsunuzdur kim bilir?
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı
bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığın-
da hangisi baştan üçüncü sırada yer alır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
EXV.
NJ 111 V
Para
b
ya
tem
u de
ģer
da k
urulu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
BEE 83 T-(2 r- 1- 96 di. 9. ni anlı İşte içeriği düzgün olmayan tüm kitapların makûs tarihi. II. Bir zaman sonra kitap sizi sıkmaya başlar ve kitabı bir kenara fırlatıverirsiniz. Kitabın yeni olduğunu bilmeseniz daha önce okudum bunu, diyeceksiniz. Bir kitabı okumaya başladığınızda sözcük- lerin bir yerlerden tanıdık geldiğini hisset- mişsinizdir. V. Sanki okuduğunuz kısmı daha önce de okumuşsunuzdur kim bilir? Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığın- da hangisi baştan üçüncü sırada yer alır? A) I. B) II. C) III. D) IV. EXV. NJ 111 V Para b ya tem u de ģer da k urulu
playı-
ası ile
ibi fiz-
sesini
şturur.
k, bü-
e baş-
meler-
min ilk
maları
est ve
samın
ınlaş-
nilan
ildiği
erin-
na-
şi-
n-
B
eis
Yayınları
B
36. Yapay zekâ, canlıların ve insanın davranış biçimlerinden
esinlenerek sistemlerin modelleme çalışmasının genel
adıdır. Yapay zekâ disiplinler arası bir kavram olarak de-
ğerlendirilebilir. İnsan için insana gerek kalmadan işlem
yapabilen bir teknolojidir, bu nedenle çok daha dikkat
çekici olmuştur. Bilim ve teknolojiyi bir araya getiren bir
çalışma alanıdır. Yapay zekâ; insansı davranışları göster-
me, sayısal olarak mantık sağlama, hareket, konuşma
ve ses algılama gibi pek çok yeteneği beraberinde taşır.
Canlı bir organizmadan yararlanmadan tümüyle yapay
araçlar ile oluşturulmakta, insana özgü davranışlar ve
hareketler göstererek makinelerin çalışma sistemiyle ça-
lışmaktadır. İdealist bakış açısıyla insana özgü duygular
olan hissetme, davranışları öngörme, karar verme gibi
özelliklere sahip robotlar olarak tanımlanmaktadır.
Bu parçada yapay zekâ ile ilgili aşağıdakilerin hangi-
sinden söz edilmemiştir?
A) Çalışma sisteminin mantığının dayandığı kaynaktan
B) Yaşamın içinde hangi alanlarda kullanıldığından
C) Ortaya çıkmasında birden çok alandan yararlanıldı-
masınd
ğından
D İnsana özgü bazı davranış-ve eylemleri gerçekleştire-
bildiğinden
v
E) Çalışma düzeninin işleyişinde insanın bir katkışı ol-
madığından
18
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
playı- ası ile ibi fiz- sesini şturur. k, bü- e baş- meler- min ilk maları est ve samın ınlaş- nilan ildiği erin- na- şi- n- B eis Yayınları B 36. Yapay zekâ, canlıların ve insanın davranış biçimlerinden esinlenerek sistemlerin modelleme çalışmasının genel adıdır. Yapay zekâ disiplinler arası bir kavram olarak de- ğerlendirilebilir. İnsan için insana gerek kalmadan işlem yapabilen bir teknolojidir, bu nedenle çok daha dikkat çekici olmuştur. Bilim ve teknolojiyi bir araya getiren bir çalışma alanıdır. Yapay zekâ; insansı davranışları göster- me, sayısal olarak mantık sağlama, hareket, konuşma ve ses algılama gibi pek çok yeteneği beraberinde taşır. Canlı bir organizmadan yararlanmadan tümüyle yapay araçlar ile oluşturulmakta, insana özgü davranışlar ve hareketler göstererek makinelerin çalışma sistemiyle ça- lışmaktadır. İdealist bakış açısıyla insana özgü duygular olan hissetme, davranışları öngörme, karar verme gibi özelliklere sahip robotlar olarak tanımlanmaktadır. Bu parçada yapay zekâ ile ilgili aşağıdakilerin hangi- sinden söz edilmemiştir? A) Çalışma sisteminin mantığının dayandığı kaynaktan B) Yaşamın içinde hangi alanlarda kullanıldığından C) Ortaya çıkmasında birden çok alandan yararlanıldı- masınd ğından D İnsana özgü bazı davranış-ve eylemleri gerçekleştire- bildiğinden v E) Çalışma düzeninin işleyişinde insanın bir katkışı ol- madığından 18
1
8.
Bu yüzden Yalnızız'da laboratuvardan kur-
tarma, onu varlık bütünü içinde kavrama
gayretiyle, bu çaba sebebiyle ruh tahlille-
rine kazandırdığı derinlik ve insana açtığı
yeni ufuklar vardır.
II. İnsanoğlu Allah'ı bilmedikçe insanlık buh-
randan buhrana yuvarlanacak, huzur ve
sükûn bulamayarak bu problemlerin ara-
sında boğulacaktır.
H. Peyami Safa'nın düşünce ve sanat gücünü
aksettiren en olgun eserlerindendir Yalnı-
ZIZ.
IV. Yazara göre asrımızda insanlığın bütün
problemleri bu noktada düğümlenmektedir.
Üstad bu eserinde insanlığı materyalizmin
kör çemberini kırmaya, kaybettiği ruhunu
ve kendini bulmaya çağırmaktadır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı
bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığın-
da hangisi son sırada yer alır?
A). B1. C) III.
II.
D) IV. E) V.
111 V lyll
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1 8. Bu yüzden Yalnızız'da laboratuvardan kur- tarma, onu varlık bütünü içinde kavrama gayretiyle, bu çaba sebebiyle ruh tahlille- rine kazandırdığı derinlik ve insana açtığı yeni ufuklar vardır. II. İnsanoğlu Allah'ı bilmedikçe insanlık buh- randan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükûn bulamayarak bu problemlerin ara- sında boğulacaktır. H. Peyami Safa'nın düşünce ve sanat gücünü aksettiren en olgun eserlerindendir Yalnı- ZIZ. IV. Yazara göre asrımızda insanlığın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir. Üstad bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çemberini kırmaya, kaybettiği ruhunu ve kendini bulmaya çağırmaktadır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığın- da hangisi son sırada yer alır? A). B1. C) III. II. D) IV. E) V. 111 V lyll
soruları aşağıdaki parçaya göre cev
C) Çocuk
O
onları sine
D) Çocuklar, küç
rak onları hayaller
E) Insanlığı kurmak ve ha,
lidir.
Bir toplumda ahlakın ilerlemesini, düzelmesini istiyor
musunuz? O toplumda edebiyat, sanat merakını uyan-
dırmaya, geliştirmeye çalışın. Çocuklara, gençlere şiirler,
öyküler, romanlar okutturun; onları tiyatrolara, sinemalara
gönderin. O öykülerin, romanların, oyunların insanları ile
tanışsınlar. Onların hayatlarını hayallerinde yaşasınlar,
öğrensinler; onların içlerini, böylece geçmişteki insanları
daha iyi anlarlar. Çocuğunuz büyüyünce ne olacaksa
olsun, küçükken siz ona edebiyatı sevdirmeye bakın.
Bilim, bilgi sonradan gelecektir. Önce insanlığı kurmak ve
hayali işletmek gerek.
35. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenemez?
B) Cervantes, Shakespeare, Dante, Tolstoy'un okurlan
olarak, zamanı ve mekânı aşarak birbirimizi tanırız.
C) Etkinlikte ve kültürel farklılıklarda insanlık mirasının
zenginliğini görmeyi ve bu farklılıkları insanlığın çok
yönlü yaratıcılığının belirtisi olarak değerlendirmeyi
edebiyattan daha iyi hiçbir şey öğretemez.
D) Edebiyat, varlığını yaşantının yalnızca bir alanını
araştırmaya borçlu olduğundan edebiyatı bilime do
nüştürmek hiç de kolay olmasa gerek.
E) Edebiyatın insanlar arasında kurduğu kardeşlik bağ
onların diyaloğa girmelerini, ortak bir köken ve ereğin
bilincine varmalarını sağlayarak tüm zaman engelle-
rini aşar.
A) Kitap okumayan, edebiyata el sürmemiş bir insanlık
kaba ve ilkel dili yüzünden iletişim sorunları yaşayan
bir topluma döner.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
soruları aşağıdaki parçaya göre cev C) Çocuk O onları sine D) Çocuklar, küç rak onları hayaller E) Insanlığı kurmak ve ha, lidir. Bir toplumda ahlakın ilerlemesini, düzelmesini istiyor musunuz? O toplumda edebiyat, sanat merakını uyan- dırmaya, geliştirmeye çalışın. Çocuklara, gençlere şiirler, öyküler, romanlar okutturun; onları tiyatrolara, sinemalara gönderin. O öykülerin, romanların, oyunların insanları ile tanışsınlar. Onların hayatlarını hayallerinde yaşasınlar, öğrensinler; onların içlerini, böylece geçmişteki insanları daha iyi anlarlar. Çocuğunuz büyüyünce ne olacaksa olsun, küçükken siz ona edebiyatı sevdirmeye bakın. Bilim, bilgi sonradan gelecektir. Önce insanlığı kurmak ve hayali işletmek gerek. 35. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? B) Cervantes, Shakespeare, Dante, Tolstoy'un okurlan olarak, zamanı ve mekânı aşarak birbirimizi tanırız. C) Etkinlikte ve kültürel farklılıklarda insanlık mirasının zenginliğini görmeyi ve bu farklılıkları insanlığın çok yönlü yaratıcılığının belirtisi olarak değerlendirmeyi edebiyattan daha iyi hiçbir şey öğretemez. D) Edebiyat, varlığını yaşantının yalnızca bir alanını araştırmaya borçlu olduğundan edebiyatı bilime do nüştürmek hiç de kolay olmasa gerek. E) Edebiyatın insanlar arasında kurduğu kardeşlik bağ onların diyaloğa girmelerini, ortak bir köken ve ereğin bilincine varmalarını sağlayarak tüm zaman engelle- rini aşar. A) Kitap okumayan, edebiyata el sürmemiş bir insanlık kaba ve ilkel dili yüzünden iletişim sorunları yaşayan bir topluma döner.
11. Zavallı ördek, bataklıkta iki gün daha kalmış. Üçüncü
gün iki yaban kazı ile konuşurken birden bir çift silah sesi
duyulmuş. "Bom boml" Yaban kazları hemen yere düş-
müşler. Sazlıklardan bir sürü kaz havalanmış. Küçük gö-
lün çevresinde avcılar toplanmışlar. Köpekler ölen kazları
getirmek için suya girmişler. Zavallı ördek yavrusu öyle
korkmuş kil Tam o sırada köpeklerden biriyle burun buru-
na gelmiş. Köpek başını ona yaklaştırıp sivri dişlerini gös-
termiş. Ama sonra onu bırakıp ilerlemiş. "O kadar çirkinim
ki bana dokunmadı." demiş ördekçik. Hiç kıpırdamadan
ortalık yatışana kadar beklemiş. Sonra tarlaların içine da-
larak koşmaya başlamış. Bu arada rüzgâr da çıkmış.
Bir masaldan alınan bu parçada aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) III. kişili anlatım
B) Olayların oluş sırasına göre anlatımı
C) Doğadaki varlıklara insani özelliklerin aktarılması
D) Yalın ve anlaşılır bir üslup
E) Olay akışını canlandıran diyaloglar
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
11. Zavallı ördek, bataklıkta iki gün daha kalmış. Üçüncü gün iki yaban kazı ile konuşurken birden bir çift silah sesi duyulmuş. "Bom boml" Yaban kazları hemen yere düş- müşler. Sazlıklardan bir sürü kaz havalanmış. Küçük gö- lün çevresinde avcılar toplanmışlar. Köpekler ölen kazları getirmek için suya girmişler. Zavallı ördek yavrusu öyle korkmuş kil Tam o sırada köpeklerden biriyle burun buru- na gelmiş. Köpek başını ona yaklaştırıp sivri dişlerini gös- termiş. Ama sonra onu bırakıp ilerlemiş. "O kadar çirkinim ki bana dokunmadı." demiş ördekçik. Hiç kıpırdamadan ortalık yatışana kadar beklemiş. Sonra tarlaların içine da- larak koşmaya başlamış. Bu arada rüzgâr da çıkmış. Bir masaldan alınan bu parçada aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) III. kişili anlatım B) Olayların oluş sırasına göre anlatımı C) Doğadaki varlıklara insani özelliklerin aktarılması D) Yalın ve anlaşılır bir üslup E) Olay akışını canlandıran diyaloglar
karşısında
ta sinirimi-
karşısında
klı bir duy-
ylar karşı-
avga eder
demediği-
imizi yıkı-
e biriktirir.
duna gir-
hayatta
rla karşı-
insanlar,
yi yaşar.
maz?
sına yol
enin do-
olacağı
n tepki
kendisi
eis
Yayınlan
B
30. "Kurmaca" kavramı için, sözlükte, "olmadığı hâlde var-
mış gibi tasarlanmış kurgulanmış olay; bir şeyin kuruluş
biçimi, bir bütünü oluşturan parçaların birleştirilmesi"
anlamları verilir. Sanat ve edebiyatta ise "hayatın ger-
çekliğinden farklı olarak hayal veya gerçekliğin yeniden
tasarlanması ile kurulan masal, destan, roman, şiir, tiyat-
ro gibi türleri; çeşitli bilim alanlarında üretilen eserlerden
ayıran kavram" olarak kullanılır. Kurgu ile aynı anlamda
kullanıldığı gözlense de kurgu, kurmacanın parçalarını
birleştirme tekniğidir. Örneğin roman kurmaca bir türdür;
Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanında anlatılanların birli-
ğini sağlayan şey ise kurgudur
C
Bu parçaya göre "kurmaca" ile ilgili aşağıdakilerden
exen hangisi söylenemez?
A) Edebî yapıtların diğer yapıtlardan ayırıcı özelliğidir.
B) Yaşamdakinden farklı bir gerçekliğin ortaya konması-
dır.
Roman ve öykü gibi türlerde olay halkalarının bir ara-
ya getirilmesidir.
Başka bir kavramın yerine.de kullanılabilmektedir.
E Sadece gerçek olaylara dayanılarak oluşturulmaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
karşısında ta sinirimi- karşısında klı bir duy- ylar karşı- avga eder demediği- imizi yıkı- e biriktirir. duna gir- hayatta rla karşı- insanlar, yi yaşar. maz? sına yol enin do- olacağı n tepki kendisi eis Yayınlan B 30. "Kurmaca" kavramı için, sözlükte, "olmadığı hâlde var- mış gibi tasarlanmış kurgulanmış olay; bir şeyin kuruluş biçimi, bir bütünü oluşturan parçaların birleştirilmesi" anlamları verilir. Sanat ve edebiyatta ise "hayatın ger- çekliğinden farklı olarak hayal veya gerçekliğin yeniden tasarlanması ile kurulan masal, destan, roman, şiir, tiyat- ro gibi türleri; çeşitli bilim alanlarında üretilen eserlerden ayıran kavram" olarak kullanılır. Kurgu ile aynı anlamda kullanıldığı gözlense de kurgu, kurmacanın parçalarını birleştirme tekniğidir. Örneğin roman kurmaca bir türdür; Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanında anlatılanların birli- ğini sağlayan şey ise kurgudur C Bu parçaya göre "kurmaca" ile ilgili aşağıdakilerden exen hangisi söylenemez? A) Edebî yapıtların diğer yapıtlardan ayırıcı özelliğidir. B) Yaşamdakinden farklı bir gerçekliğin ortaya konması- dır. Roman ve öykü gibi türlerde olay halkalarının bir ara- ya getirilmesidir. Başka bir kavramın yerine.de kullanılabilmektedir. E Sadece gerçek olaylara dayanılarak oluşturulmaz.
10. İşte o zaman ağlarmış katır.
Ve dert yanng tannya.
Ben böyle mi olacaktım, domig,
Yulaf yüklü katıra
Fiske vurulmasın da
Bon dayak yiyoyim ölesiyo!
- Ya kardeş, demiş ötekil
Yüksek işler iyilik getirmez hor zaman;
Yulaf taşımakla kalsaydın benim gibi
Başına bu bela gelmezdi.
Bir fabldan alınan bu parçadan hareketle fabl túrú lle
Ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Manzum biçimde oluşturulabilir.
B) Sonunda bir ders verme amacı taşır.
C) Öyküleyici anlatıma özgü özellikler ağır basar.
D) Ayrıntılı mekân tasvirleri yapılarak anlatım güçlendirilir.
E) Insan dışındaki varlıklar, insanlara özgü kimi özellikler-
le verilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. İşte o zaman ağlarmış katır. Ve dert yanng tannya. Ben böyle mi olacaktım, domig, Yulaf yüklü katıra Fiske vurulmasın da Bon dayak yiyoyim ölesiyo! - Ya kardeş, demiş ötekil Yüksek işler iyilik getirmez hor zaman; Yulaf taşımakla kalsaydın benim gibi Başına bu bela gelmezdi. Bir fabldan alınan bu parçadan hareketle fabl túrú lle Ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Manzum biçimde oluşturulabilir. B) Sonunda bir ders verme amacı taşır. C) Öyküleyici anlatıma özgü özellikler ağır basar. D) Ayrıntılı mekân tasvirleri yapılarak anlatım güçlendirilir. E) Insan dışındaki varlıklar, insanlara özgü kimi özellikler- le verilir.
er
r
7
A
Türkçe
A
31. Şiir sanatının esası, şairlerin dil tercihi ve dili kullanım-
larındaki başarılarına dayanmaktadır. Modern şiir, dili
tabii dile karşı olduğu için bir tür aykırılık, farklılık ve
sapmalarla yol alır. Şiir sanatını büyük ölçüde gelişti-
ren, zenginleştiren, farklılaştıran, şiir dilini kendine has
kılan unsur; normal dil sınırlarını aşan bu tür sapma-
lardır. Şiir sanatı, kelimelerin misra içinde çarpıcı ve şa-
şırtıcı bir üslup içinde kullanımı ilkesine dayanır. Bu tür
kullanımlar; anlamda, çağrışımda ve imgede zengin
yorumlamalara kaynaklık eder.
Bu parçaya göre "şiir dili"yle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Gündelik kalıpların ötesine taşan nitelik gösterir.
B) Ahenkli söyleyişin en etkileyici aracı konumunda-
dir.
Kelimelerin ilk anlam değerlerine önem verir.
insanlar arasındaki en keskin iletişim aracıdır.
E Gizemli ve mistik bir dünyaya kapı aralar.
32. Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları, 10 bin
kent sakininden alınan akıl sağlığı verilerini inceledi ve
yeşil alanlara daha yakın yaşayanların, zihinsel stres-
ten daha az şikâyet ettiğini ortaya çıkardı/Üstelik söz
konusu bu saptama; gelir, eğitim ve iş durumları he-
saba katıldığında da gecerliydi 2009'da, Hollandalı
A
33. Sey
sini
Bir
ler
de
se
ra
şa
E
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
er r 7 A Türkçe A 31. Şiir sanatının esası, şairlerin dil tercihi ve dili kullanım- larındaki başarılarına dayanmaktadır. Modern şiir, dili tabii dile karşı olduğu için bir tür aykırılık, farklılık ve sapmalarla yol alır. Şiir sanatını büyük ölçüde gelişti- ren, zenginleştiren, farklılaştıran, şiir dilini kendine has kılan unsur; normal dil sınırlarını aşan bu tür sapma- lardır. Şiir sanatı, kelimelerin misra içinde çarpıcı ve şa- şırtıcı bir üslup içinde kullanımı ilkesine dayanır. Bu tür kullanımlar; anlamda, çağrışımda ve imgede zengin yorumlamalara kaynaklık eder. Bu parçaya göre "şiir dili"yle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Gündelik kalıpların ötesine taşan nitelik gösterir. B) Ahenkli söyleyişin en etkileyici aracı konumunda- dir. Kelimelerin ilk anlam değerlerine önem verir. insanlar arasındaki en keskin iletişim aracıdır. E Gizemli ve mistik bir dünyaya kapı aralar. 32. Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları, 10 bin kent sakininden alınan akıl sağlığı verilerini inceledi ve yeşil alanlara daha yakın yaşayanların, zihinsel stres- ten daha az şikâyet ettiğini ortaya çıkardı/Üstelik söz konusu bu saptama; gelir, eğitim ve iş durumları he- saba katıldığında da gecerliydi 2009'da, Hollandalı A 33. Sey sini Bir ler de se ra şa E 3