Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

4. krizi vardır. Philip Pullman'ın ünlü dizisinin ilk kitabı olan Altın Pu- sula'nın sinema uyarlaması hiç beğenilmemiş, tiyat- rosu ise İngiltere'de iki yıl kapalı gişe oynamıştır; by nedenle ---- Nam Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? nnel A) teknolojik olanaklarım daha geniş olması sine- mayı ayrıcalıklı bir konuma getirmiştir. B) edebî eserler, sinemaya uyarlanmaya uygun bir yapıda değildir. C) her sanat disiplini olay anlatımında kendine öz- gü yöntemler kullanır. Dedebî eserlerin topluma ulaştırılabilmesinde kit- le iletişim araçları önemli bir rol oynar. 6E) bir yapıtın başka bir türe adaptasyonunda ese- rin ele alınma biçimi önemlidir. O 41 O

da n/ ir- 31- J- PALME YAYINEVİ DENEME 3 23. Sahil kenarlarında adına yazlık denilen binaları inceledi- ğimde memleketimizde çevresindeki yapılarla ve doğayla uyum içerisinde olan yapıların ne kadar da az olduğunu görüyorum. Birçoğunun fiziksel özellikleri mesela pencere boyu, kapı boyu bizim güneşimizle uyuşmuyor. Hele öyle- leri var ki ben gösteriş amacıyla yapıldım, diye bağırıyor. Bu yapıların mimarları Avrupa'daki ustalarının yaratıcıkla- rına sığınıyorlar. Onların anlayışlarına soru işareti koyma- dan olduğu gibi onların mimari anlayışlarını aktarıyorlar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yazarın eleştirdi- ği durumlardan biridir? A) Modern yaşam koşulları gözetilmeden binaların yapıl- masi B) Kendi bünyesine uygun bir biçime dönüştürmeden yazlıkların inşa edilmesi C) Geleneksel yapıları örnek almadan yazlıkların yapılması D) Ülkemizin mimari yönden Batı'daki gelişmelerin çok gerisinde kalması E) Sahil kenarları gibi, imara açılmaması gereken yerlerin kötü yönetimler sonucunda imara açılması

2. Ümit Öğretmen, "İlk Büyük Millet Meclisi'nin Açılma- sı" konusunu anlatırken Birinci TBMM'nin hem kurtu- luş mücadelesi verdiğini hem de yeni bir devletin te- mellerini attığını, bu meclisteki milletvekillerinin farklı meslek ve fikirlere sahip olduğunu, yasama, yürütme, yargı yetkisinin meclise ait olduğunu ve hükûmet üye- lerini de meclisin seçtiğini ifade etmiştir. Ümit Öğretmen'in verdiği bu bilgilerden hareketle İlk Büyük Millet Meclisi ile ilgili aşağıdaki yargılar- dan hangisi savunulamaz? Güçler birliği anlayışını benimsemiştir. Bir inkılap meclisi niteliğine sahiptir Toplumun çeşitli unsurları temsil etmiştir. Olağanüstü koşullarda faaliyet göstermiştir. E) Meclis hükümeti sistemini uygulamıştır.

k B-C ÖZDEBİR YAYINLARI 1 8. Çocuk edebiyatında sanatsal bir zev asıl amaçtır. Çocuk edebiyatı diye nitelendirilebilecek bir edebi. yattan söz edilemez. Amerikalılarla Ruslar arasındaki uzay yarışının en önem- li özelliği tüm dünyanın gözü önünde cereyan ediyor ol masıdır. Soğuk Savaş'ın en kızıştığı zamanlarda her iki ülke de başarılı oldukları her şeyi dünyadaki diğer ülke- lere duyurmaya çalışıyordu. Uzay yarışı sırasında atılan her adım bir reklam çalışması olarak tüm dünyaya nak len yayınlanıyor hatta kaynağından duyulması sağlanı- yordu. Bunu önce Ruslar yapmıştı. Rusların uzaya ilk gönderdiği Sputnik uydusunun ABD üzerinden geçer- ken gönderdiği sinyaller sadece Amerika'da değil, dün- yanın tüm ülkelerinde radyo alıcıları tarafından dinlene- biliyordu. Bu sinyaller, kendi ideolojilerinin teknik üstün. BARMAN lüklerini diğer ülkelere ispat etmenin bir aracıydı.. ERHALING Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Uzay yarışının finalini ABD'nin yapması, Rusların bu yarıştan geri çekilmesiyle gerçekleşmiştir. 4-E Soğuk Savaş yıllarındaki ABD-Rusya yarışı uzay tek- nolojisinde de bir mücadeleye sahne olmuştur. C) ideolojik olarak Rusları destekleyen ülkeler, uzay yarışında Ruslara yardımcı olmuştur. D) İdeolojik çarpışmalar, savaş alanlarında daha çok askerin zarar görmesine neden olmuştur. E) Amerikalılarla Ruslar arasındaki uzay yarışı, dünya ülkelerinin çoğu tarafından takip edilmemiştir. 5-D 6-E 7-E 8-B

78 6. layıcıdır. D) Karakter oluştururken insana ait özleri doğru yansı- tabildiğinde başarıya ulaşacaktır. E) Karşı cinsten karakterleri uyum içinde kurgulamak konusunda dikkatli davranmalıdır. PE Yazılı basın ile çeşitli fikirler insanlara ulaştığı için mat- baanın icadına sıcak bakmayanlar bir yana, başkaları- nın fikirlerini okumaktan insanın düşünmeyi unutacağı- ni iddia edenler bile çıkmış. Benzer kaygılar, hesap ma- kinesinin icadı ile de yaşanmış. Bu gelişmelerin ilk baş- larda uyandırdığına benzer durumu şimdilerde hayatı- mızın ayrılmaz bir parçası hâline gelen internet hakkın- da yaşıyoruz. İnternetin beyne etkisi, beyni nasıl şekillen- dirdiği üzerine bilimsel araştırmalar başlangıç aşamasın- da olsa da konuyla ilgili iddia ve fikirler oldukça fazla. SPEENRECTEMELY Fantas Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Ortaya konan her yenilik beraberinde daha önce- den tahmin edilmeyen sorunlar doğurur. Ne B) Teknolojik alanda meydana gelen değişimleri top- lumların benimsemesi uzun zaman almıştır. C) İnsanlar yeni fikirlere ve değişime kapalı olduğun- mon da gelişim gösteremez. D Yenilik adına ortaya konan her türlü buluş ve keşif, insanlarda yenisi için arzu uyandırmıştır. Hayatımıza giren yeni buluş ve icatlar genelde en- dişeyle karşılanmıştır. O 1-A 2-B Q ÖZDEBİR YAYINLARI 3-C

nlamak kanit- i gös- lama- eki et- vazi- çok aze- uma bile en- el- ağlı ir? ün pl- a- 3-E ÖZDEBİR YAYINLARI B) zarin ne attigi C) Bir soz yazınsal metinde, konuşma dilinde taşıdığı anlamın çok ötesinde yeni anlamlar kazanır. D) Edebiyatın birincil amacı, okura çevresinde şahit ol duğu olaylar karşısında duyarlılık kazandırmaktır. E) Yazarlar farklı farklı kaynaklardan beslendiği için on- ların dillerinde de bir çeşitlilik görülür. 8. İstanbul, diğer şehirlerden farklı özelliklere sahip. Örne- ğin Ankara'da şehirle doğrudan temas kuramazsınız. Arkadaşlarınız, işiniz, aileniz üzerinden şehre dokuna- bilirsiniz. Ama İstanbul'da yalnız olsanız da şehir size dokunur. Diğer şehirlerde çok steril hayatlar kurarsınız. İşinize gidersiniz, kendi sosyal çevrenizde vakit geçirir- siniz. Şehrin geri kalanını bilmeden günlerinizi geçire- bilirsiniz. Oysa İstanbul'da nereye giderseniz gidin; şeh- rin kaosu, gürültüsü size bulaşır. Çünkü her yer, her şey iç içedir. Üstelik tek bir şehir yoktur, iç içe geçmiş bir- den fazla şehir vardır burada. Bu parçada İstanbul ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir? 4-A A) Diğer şehirlerden daha kalabalık bir nüfusunun bu- lunduğu B) Daha çok sosyal imkâna sahip olduğu Karakteristik özelliğini içinde yaşayanlara her an his- settirdiği D) Kozmopolit bir toplum yapısına sahip olduğu E) Burada oturanların, hâllerinden memnun olmadığı 5-D 6-B 7-C 8-C 2.

A) İnsanların yemek yerken neler hissettiğini anlamak B) Yemek ve z duygusu arasındaki bağlantıyı kanıt- lamak C)Yeme tern insan psikolojisi üzerindeki etkisini gös- di nedenlerle yediği yemeklerden lezzet alama- ya kişilerin bu durumunu düzeltmek E) Çiğneme eyleminin sağlıklı beslenme üzerindeki et- kisini saptamak 6. Eleştiri, yalnızca eleştirmen adı verilen yazarların yazı- ları değildir; günlük hayat içinde sanatsal olmayan, çok çeşitli biçimlerde ortaya çıkan eleştirilerle de yaşar in- san. Yazar da olur eleştiriyi yapan, okur da ya da gaze- tesine kapanmış herhangi biri de bonunda bir okuma edimi varsa anlama edimi de vardır; kendiliğinden bile olsa okunanlardan çıkan sonuçlar, "Beğendim, beğen- medim." yargılarıdır ve bunların tümü de eleştiridir el- bette. İnsanın iç eleştiri gücü, yetişme biçimine bağlı olarak kendine bir düzey bulur. WES Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) telikli eleştirmenlerin olmaması, eleştiri türünün gelişmesini engellemiştir. Eleştiri, günlük yaşamda herkesin başvurduğu yol- lardan biridir. C) Kişiselliği yansıtan eleştiriler yazara fayda sağlama- maktadır. D) Gerçek eleştiri, günlük yaşamdaki basit yorumlar- dan farklıdır. E) Gerçek eleştiri, ancak birikimli kişilerce yapılabilir. ●● 1-B 2-A Q ÖZDEBİR YAYINLARI 8.

A) BIT CYIII DIV CEV 32. Balkan kültürü ve edebiyatının neden göz ardı edildiği sorusunu cevaplamak kolay değil. Bazı yayıncılar, çeviri sürecinin zorlu olabileceğini g düşünerek yola hiç çıkmıyor, ki çok da yersiz bir düşünce değil bu. Bir diğer önemli nokta da Tür- kiye'deki yayıncılığın, aynı Balkan ülkelerindeki yayıncılar gibi, Batı odaklı olması. Balkanlar'da o toprakların edebiyatını tanıtacak edebiyat ajans- ları da yok. Fakat bu soruya en doğru cevabı, okuma alışkanlıklarımızı belirleyen toplumsal zihniyeti ve ön yargıları analiz ederek, bunların etki alanını ölçerek bulabiliriz şüphesiz. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ula- sılamaz? A) Balkan dilleri, öğrenilmesi en zor diller arasın- Zda yer almaktadır. B) Balkan ülkelerine ait eserler, Türkiye'deki ya- yınevlerinin öncelikli tercihleri arasında yer almamaktadır. V C) Türkiye'deki edebî çeviriler, Batı merkezli ya- yınevleri tarafından yönlendirilmektedir. V D) Balkan ülkeleri, kendi edebiyat ürünlerinin ta- nıtımında ciddi eksiklikler yaşamaktadır. ✓ YEYG E) Ülkemizde, Balkan edebiyatına olan ilgisizli- ğin nedenlerine yönelik bilgiler oldukça sınır- lıdır. 10

1. 2. Bu testin 1.-5, soruları Tarih, 6.-10. soruları Coğrafya, 11.-15. sorular konularını içermektedir. Cevaplarınızı, cevap kagidinin SOSYAL BILIS TYT SOSYAL BİLİMLER Marc Bloch, tarihin tanımını "zaman içinde in- sanların ilmi" şeklinde yapmıştır. Tarihçiler, olayları bizzat görme imkânına sahip değildir. Yani bir fizikçi veya kimyager gibi laboratuvarda müşahade imkânından mahrumdurlar. Profesör Ibrahim Kafesoğlu'nun da işaret ettiği gibi olay- ları, görenlerin bıraktıkları belgelere dayanarak takip etmek mümkündür. Yalnız bu bilgilere dayanarak tarih bilimi ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla- maz? A) Geçmişte yaşanmış olayları inceler. V B) Insan faaliyetlerini konu edinir. V C) Farklı bilimlerden yararlanır. D) Deney ve gözlem metodu kullanılmaz. V E) Kaynaklara dayanır. ✔ Islamlıktan önceki Türk devletlerinde görülen "kurultay" adı verilen meclisin bazı özellikleri 3. XEYG Fr le 9 4

TYT TÜRKÇE TESTİ 34. Televizyon bağımlılığı sadece çocukların de- ğil, yetişkinlerin de en önemli sorunlarından bir tanesi fakat bu durumun bir sorun oluşturduğu- nun farkında olan insan sayısı çok fazla değil. Televizyon bağımlılığı tıpkı diğer bağımlılıklar gibi önemli bir sorundur. Bu yüzden çocukların televizyon karşısında geçirdikleri pasif zamanın azaltılması, bunun yerine hayata aktif olarak ka- tılabilecekleri ortamlar sağlamak, çocuğumuzun gelişimi açısından son derece önemlidir. Televiz- yon bağımlılığı, insanların kendilerini mutlu ve ra- hat hissettiği bir durum olması nedeniyle insanın yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. Bağımlılı- ğa neden olan önemli etkenlerden birisi de boş vakitlerin etkili ve verimli bir şekilde doldurulama- masıdır. Çocuklarımızın televizyon karşısından geçirdikleri zamanın uyku hariç olmak üzere di- ğer her şeyden daha fazla olduğu gözlemlenmiş- tir. Tabii ki bu durum, yetişkinler için da pek farklı değildir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Televizyon programları toplumun her kesimi- ne seslenebilecek şekilde zenginleştirilmeli- dir. B) Yaşamın bütün alanlarında aile içi iletişimi ar- tırarak çocuklarımıza örnek olmaya çalışma- lıyız. C) Hayatımızda televizyonun ağırlığını azaltmalı ve çocuklarımıza daha etkin olabilecekleri tamlar sunmalıyız. + D) Toplumun eğitim seviyesini arttırmaya yönelik geniş katılımlı çalışmalar yapılmalıdır. E) Teknolojik gelişmelerin fiziksel anlamda pek çok yararının yanında önemli sosyal prob- lemlere yol açtığını da unutmamalıyız. XEYG 35. ve 36 Eski e hatnam Özellik yazılm zilan edebi gi, bib Tanp yal v bunla maga bu k hir e Kem boyu tezi "ani baş 35. Bu gis A) B) C) D E 36. B a A F

Cole- Dzle Emi- ça- son emi um ün zişi a- de 15 in i- ir r XEYG KİTAPÇIK A 39 ve 40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevipande Kolesterol, kanda ve vücuttaki tüm hücrelerde bulunan, yumuşak, yağ benzeri yapıda bir mad dedir. Kolesterol, hücre zarı, safra asidi, vitamin ler ve bazı hormonların sentezinde oynadığı rol nedeniyle sağlıklı bir vücudun temel taşidir An cak kanda yüksek düzeyde bulunursa kalp krizi damar tıkanması ve felç ile sonuçlanabilecek ko roner kalp hastalıkları, safra taşı gibi ciddi sağlık sorunları için temel risk faktörüdür. Kolesterol iki farklı kaynaktan gelir. Bunlardan biri vücudumuz diğeri ise gıdalardır. Karaciğer başta olmak üzere vücuttaki hücreler, kan kolesterolünün yaklaşık %75'ini oluşturur. Kalan %25'lik kısım ise tüketi- len gidalardan gelir. 39. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamk göstermeye başvurma B) Tanımlama C) Gerekçeli anlatıma yer verme V D) Koşula bağlı bir uyarıya yer verme E) Sayısal verilerden yararlanma 40. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarı- Jamor? 2

26. Hayek, seksen iki yaşında olmakla birlikte hâlâ altmışlı yaşlarda görünüyor. Zamanın akışı, onu birçok fiziksel faaliyeti bırakmaya zorlamışsa da hâlâ ince yapılı ve atik biri. Geçmişin yorulmak nedir bilmeyen bir dağcı ve usta bir yürüyüşçüsü. Bugün ise enerjisini entelektüel çalışmasıyla sınırlandırmak zorunda. Ülkesinde bulunduğu süre boyunca, sayısız yükümlülüğüne rağmen, zamanını yeni kitabının üçüncü cildinin son bölümlerini tamamlamak için kullanıyor. Kusursuz bir şekilde giyinir. Konuşma tarzı sakin. Yaşamını Büyük Britanya'da geçirdiği yıllardan bu yana İngilizcesi mükemmelleşmiş. Yine de konuşmasında güçlü ve melodik bir Avusturya aksanı var. Onunla röportaj yaparken size veya eleştirdiklerine üstten bakmaz, zaman zaman espriler yaparak genç bir muhabir olarak gerginliğinizin geçmesine dahi yardımcı olur. Bu parçada sözü edilen kişi, aşağıdakilerden hangisi ile nitelendirilemez? A) Yaşından daha dinç görünen B) Dış görünüşüne önem veren Dilindeki aksaklıkları zamanla gideren D) Kibirli olmayan E) Henüz düşünsel yanıyla tanınmayan

ann ko- ile, bir n düşü- aton yi- edilmiş- yi, ya- r. nlamlı diğin- EV ardı Bazı gini o bir E eki 30 15- bi, sal In + 33. Muhabir: (1)- Yazar: KİTAPÇIK A Sinemadan öyküye bakmam olabilir. Yaza cağım mekânı, oradaki kişileri önce görüyorum ben. Hepsi gözümün önünde canlanıyor. Taver ve davranışlarından yüzlerindeki mimiklere kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar izliyorum Son ra da sözcükleri kullanarak gördüklerimi başkala rina göstermeye çalışıyorum. Bu da öykülermin görsellik yönünü öne çıkarıyor sanırım. Muhabir: (11)- Yazar: - Ben hep heybesi boş dolaşanlardanım. Ik öykü kitabım yayımlandığında, yazıp yazacağım bu kadarmış, dedim. Bunu her kitabımdan sonra düşündüm ama her seferinde de ardından başka öyküler geldi. Şimdi heybem boş... Dolaşıyorum. Bir gün doldurursam yeni bir kitap daha çikar or- taya. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki- lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Sinemay-yazınsal bir tür olarak görmediği niz doğru mu? II. Öykülerinizi yazarken nasıl bir hazırlık sü- reci geçiriyorsunuz? BI-Szi sinemaya mesafeli bir öykücü olmaya iten nedenler nelerdir? II. Yazma sürecinden önce öykülerinizi zihni- nizde şekillendirdiğiniz doğru mu? ✓ C) I. Öykülerinizin, sinema sektöründe gördüğü ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? IL Neredeyse her sene bir öykü kitabınız ya- yımlanıyor, hazırda bekleyen öyküleriniz var mi? D) I. Edebi tür ayrımına niçin karşı çıkıyorsu nuz? IL Kolay yazan bir öykücü olduğunuz doğru mu? E) I. Sizin için sinema niçin bu kadar çok önemli? f. Sizi, ne anlatacağından çok, nasıl anlata- cağına kafa yoran bir öykücü olarak tanımla- yabilir miyiz? C 34.

kli atı er n e e KİTAPÇIK A 29. (1) Kırk yıllık Karagözcüyüm. (II) Kahvelerde, bahçelerde, çadırlarda, gazinolarda, sünnet dü- ğünlerinde, okullarda, tiyatrolarda, radyolarda binlerce defa Karagöz oynattım. (III) İhtiyarlama- dım çünkü onlarla beraber ben de güldüm. (IV) En zevkli Karagöz oynattığım zamanlar Rama- zan ayları idi. (V) Çünkü o aylarda -ne bileyim- seyirciler Karagöz seyretmeye daha hazırlıklı görünüyorlardı. Bu parçada düşüncenin akışına göre, numa- ralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bir- çok yavruyu büyükleriyle birlikte kahkahalarla güldürdüm." cümlesi getirilebilir? A) BICY B) D'IV E)V

TYT TÜRKÇE TESTI 23. Yazınsal metin, dil öğretiminin bir mutfak mal- zemesi değildir; yazınsal metin alımlayıcısının metinde kendisini, başkalarını, yaşadığı toplumu gözlediği bir uzamdır. Dikkatli bir okuyucu yazın- sal metinde toplumsal olguları, kişisel duyarlıkları gözleyebilir. Bilinçli bir okuyucu "yazınsal metin- lerden yola çıkarak bazı toplumsal olguları ince- lemek için bir belge oluşturulabilir." Bunun güzel bir örneğini Sabri Fahri Ülgener Iktisadî Çözül- menin Ahlâk ve Zihniyet Dünyası adlı kitabında verir. Yazınsal metinlerden hareketle Orta Çağ iktisat ahlâkını, Osmanlı çözülme devri zihniye- tini, bu devirdeki "hisleri ve ihtirasları" yazınsal ürünlerden örnekler vererek açıklar. Bu parçada yazınsal metinlerle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Bugünden yola çıkarak geleceğin dünyasına ilişkin sağlıklı öngörüler barındırdığı B) Kuru bir öğreticiliğe düşmeden okuyucunun dil zevkini ve duyarlılığını geliştirerek dilin ge- lişimine katkı sağladığı C) Toplumun farklı kültürel zenginliklerini barın- dıran bir çeşit toplumsal hafıza işlevi gördüğü D) Bireysel ya da toplumsal olguların ve olayla- rin ipuçlarını barındıran çok katmanlı bir yapı olduğu E) Dilin anlatım olanaklarını etkili biçimde kulla- marak büyük sosyal değişimlere öncülük ettiği EYG 2

ge- ırın- üğü yla- apı lla- tiği yş ük in en ni le XEYG 8 E) Edebî heyecan, yazılı metin ve okuyucu ara- sındaki dolaysız etkileşimin ürünüdür. 26. Cibali Karakolu, halihazırda varlığını koruyan pek çok gerçeğe ışık tutarak geçmişten günümü- zü yansıtan eleştirel bir ayna olmayı başarıyor. Öğrenilmiş kadın erkek ilişkileri başta olmak üze- re, paranın ilişkilerdeki etkisi, çeşitli kurumlardaki eksikliklerin neden olduğu yetersizlik gibi toplum- sal ve politik yaşama dair eleştirilerle biçimlenen oyun, güldürdüğü kadar yeniden cevaplanması gereken pek çok soruyu da beraberinde getir- mektedir. Bu parçada sözü edilen oyunla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Içerik bakımından evrensel vurgular içermek- tedir. B) Sorundan çok, çözüme odaklanan bir anla- yışla kaleme alınmıştır. V C) Düşünceyi eğlenceli bir yapı içinde sunmak- tadır. D) Geçmişten bugüne etkisini sürdüren toplum meselelerini irdelemektedir. V E) Gerçekçi ve sorgulayıcı bir yaklaşım sergile- mektedir. Sınav diğer sayfada devam ediyor...