Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

24. Resim yaparken doğayı yöneten güçlere katıldığım duygu-
sunu taşırım. Rastgele kullanılmış ve bozulmuş gibi görü-
nen malzemenin kurallarını, imgeler ve biçimlerle yeniden
kurmak isterim. Ne var ki bu kuralların bozulmuş ve rastgele
görüntüsü, sonunda düzeni sağlar ve uyumlu kılar. Bir dü-
zensizliğin dönüşümü, mükemmel bir hareketle organize
edildiği tek amaçlılığı ortaya çıkarır. Bu çaba, düzensizlik
içinden düzen yaratmak, düzensizlik yoluyla düzen oluş-
turmak anlamına gelir. Çalışmalarımda bilincin keşfine yö-
nelirim. Enerji, hareket, boşluk, uzam, devinim gibi evrenin
yaşama ilişkin dinamik yansımasını yakalamaya çalışırım.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine ulaşılamaz?
A) Resimleri yarar gözetmeksizin ve bir karşılık beklemek-
sizin ortaya çıkmaktadır.
BY Resmetme eylemini resmin özüyle uyum içinde olacak
biçimde vermektedir.
Yapıt oluşturma sürecini tamamlanmış bir düşünce ola-
rak görmektedir.
DY Enerji dolu eylemsel hareketleri ve iç gerçekleri yansıt-
mayı amaçlamaktadır.
E Nesneleri düzensiz görünümünden uzaklaştırarak im-
gelerle anlatmaktadır.
25.
7 endemik-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Resim yaparken doğayı yöneten güçlere katıldığım duygu- sunu taşırım. Rastgele kullanılmış ve bozulmuş gibi görü- nen malzemenin kurallarını, imgeler ve biçimlerle yeniden kurmak isterim. Ne var ki bu kuralların bozulmuş ve rastgele görüntüsü, sonunda düzeni sağlar ve uyumlu kılar. Bir dü- zensizliğin dönüşümü, mükemmel bir hareketle organize edildiği tek amaçlılığı ortaya çıkarır. Bu çaba, düzensizlik içinden düzen yaratmak, düzensizlik yoluyla düzen oluş- turmak anlamına gelir. Çalışmalarımda bilincin keşfine yö- nelirim. Enerji, hareket, boşluk, uzam, devinim gibi evrenin yaşama ilişkin dinamik yansımasını yakalamaya çalışırım. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? A) Resimleri yarar gözetmeksizin ve bir karşılık beklemek- sizin ortaya çıkmaktadır. BY Resmetme eylemini resmin özüyle uyum içinde olacak biçimde vermektedir. Yapıt oluşturma sürecini tamamlanmış bir düşünce ola- rak görmektedir. DY Enerji dolu eylemsel hareketleri ve iç gerçekleri yansıt- mayı amaçlamaktadır. E Nesneleri düzensiz görünümünden uzaklaştırarak im- gelerle anlatmaktadır. 25. 7 endemik-
İnsan yaşamının kimi yönlerini gözlem veya kurgu
yoluyla ancak gerçeğe uygun olarak anlatan yazılı
türe öykü denir. Öykünün yapısını oluşturan üç ana
öge vardır: Olay veya durum, kişiler ve yer. Öykülerde
kurgu bakımından birbirini izleyen olaylar olabileceği
gibi günümüzde durum öyküleri adı verilen öykülerde
olaylar zinciri yerine bir anlik gözlem veya günlük
yaşamdan küçük bir kesitin de verildiğini görüyoruz.
Öyküde en önemli öge insandır ve insan ayrıntıya
girilmeden yüzeysel bir biçimde ele alınır.
FOREMANATOS
KAMINNU
T
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Öykü türünün gelişim evreleri ve insan psikolojisi
üzerindeki etkisi vurgulanmıştır.
B) Günümüz öykücülerinin değerlendirme
ölçeklerindeki değişimler belirtilmiştir.
C) Öykünün ne olduğu; özellikleri yapısı ve
kurgulanmasının nasıl olduğu belirtilmiştir.
D) Durum öykülerinin olaylar zincirinden ayrıldığı açıkça
belirtilmiştir.
E) İnsanın ne olduğu ve hikâyenin insan hayatındaki
yeri belirtilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
İnsan yaşamının kimi yönlerini gözlem veya kurgu yoluyla ancak gerçeğe uygun olarak anlatan yazılı türe öykü denir. Öykünün yapısını oluşturan üç ana öge vardır: Olay veya durum, kişiler ve yer. Öykülerde kurgu bakımından birbirini izleyen olaylar olabileceği gibi günümüzde durum öyküleri adı verilen öykülerde olaylar zinciri yerine bir anlik gözlem veya günlük yaşamdan küçük bir kesitin de verildiğini görüyoruz. Öyküde en önemli öge insandır ve insan ayrıntıya girilmeden yüzeysel bir biçimde ele alınır. FOREMANATOS KAMINNU T Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Öykü türünün gelişim evreleri ve insan psikolojisi üzerindeki etkisi vurgulanmıştır. B) Günümüz öykücülerinin değerlendirme ölçeklerindeki değişimler belirtilmiştir. C) Öykünün ne olduğu; özellikleri yapısı ve kurgulanmasının nasıl olduğu belirtilmiştir. D) Durum öykülerinin olaylar zincirinden ayrıldığı açıkça belirtilmiştir. E) İnsanın ne olduğu ve hikâyenin insan hayatındaki yeri belirtilmiştir.
Toplumda resim sevgisi ve estetiği birden ortaya çıkmıyor. Yani
büyük dedenizden bir kültür kalacak, o kültürü dedeniz, babans-
za; o da size aktaracak. Şu an bizde koleksiyonculuk bile bu zin-
cirin daha birinci evresinde. Yine de bir sirkülasyon var. Ancak bu
sirkülasyon 500 kişiyi geçmeyen bir grubun içinde dönüyor. On-
ların da tamamına yakını resmi, estetik bir yaratım ürünü değil de
bir yatırım aracı olarak görüyor. Alıp satıyorlar. Bir de son dönem-
de genç kuşak, evine resim satın almaya başladı. Ancak bu kuşak
genelde resmi, evini güzelleştirmek için alıyor. Türkiye'nin ilk ga-
lericilerinden biri, bizdeki alıcılar daha çok, evine perde ve koltuk
seçip ona uygun resim alan insanlar derken pek de haksız değil.
19. Bu parçadan
I. İnsanlarda resim sanatına duyarlık oluşması için birkaç nesil
gerekmektedir.
II. Resim sirkülasyonunun artması, genç kuşak arasında resme
olan ilgiyi artırmıştır.
III. Ülkemizde resim alan kişilerin çoğu, resmi ekonomik bir ka-
zanç aracı olarak görmektedir.
-IV. Resmin maliyetinin yükselmesi, çok dar bir çevrede ilgi görür
hâle gelmesine yol açmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) ve Il
B) ve III
I'll ve Ill
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Toplumda resim sevgisi ve estetiği birden ortaya çıkmıyor. Yani büyük dedenizden bir kültür kalacak, o kültürü dedeniz, babans- za; o da size aktaracak. Şu an bizde koleksiyonculuk bile bu zin- cirin daha birinci evresinde. Yine de bir sirkülasyon var. Ancak bu sirkülasyon 500 kişiyi geçmeyen bir grubun içinde dönüyor. On- ların da tamamına yakını resmi, estetik bir yaratım ürünü değil de bir yatırım aracı olarak görüyor. Alıp satıyorlar. Bir de son dönem- de genç kuşak, evine resim satın almaya başladı. Ancak bu kuşak genelde resmi, evini güzelleştirmek için alıyor. Türkiye'nin ilk ga- lericilerinden biri, bizdeki alıcılar daha çok, evine perde ve koltuk seçip ona uygun resim alan insanlar derken pek de haksız değil. 19. Bu parçadan I. İnsanlarda resim sanatına duyarlık oluşması için birkaç nesil gerekmektedir. II. Resim sirkülasyonunun artması, genç kuşak arasında resme olan ilgiyi artırmıştır. III. Ülkemizde resim alan kişilerin çoğu, resmi ekonomik bir ka- zanç aracı olarak görmektedir. -IV. Resmin maliyetinin yükselmesi, çok dar bir çevrede ilgi görür hâle gelmesine yol açmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) ve Il B) ve III I'll ve Ill
Mayalar, astronomi ve matematiğe meraklı bir topluluktu. Yıllarca
çoğu kimsenin adını bile duymadığı bu topluluk 21 Aralık 2012'de
dünyanın sonunun geleceğine ilişkin kehanetleriyle bir anda in-
sanlığın gündemine oturdu. Kehanete göre, Mayaların yaradılış
ve savaş tanrısı Bolon Yokte, Tortuguero kentindeki bir tapınakta
hüküm sürmek için bu tarihte Dünya'ya dönecekti. Mayalar için
sembolik bir değeri olan bu tarih, gizemli tanrıların dönüşünü sim-
geliyordu. İşin doğrusunun, söylendiği gibi olmadığı daha sonra
anlaşıldı. Meğer işin aslı öyle değilmiş. Bu tarih kıyamete değil,
yeni bir çağın başlangıcına işaret ediyormuş.
Bu parçadan Mayalar ile ilgili olarak
Yakın zamana kadar varlıklarından pek haberdar olunmayan
bir topluluk olduklarına
II. Astronomi ve matematik biliminin gelişmesine çok önemli kat-
kılar yaptıklarına
III. Kıyametin kopacağı tarihle ilgili kehanetlerinin bir yanlış anla-
madan kaynaklandığına
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız I
D) We ll
B) Yalnız II
O₁
E Il ve Ill
orain
Yalnız III
yınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Mayalar, astronomi ve matematiğe meraklı bir topluluktu. Yıllarca çoğu kimsenin adını bile duymadığı bu topluluk 21 Aralık 2012'de dünyanın sonunun geleceğine ilişkin kehanetleriyle bir anda in- sanlığın gündemine oturdu. Kehanete göre, Mayaların yaradılış ve savaş tanrısı Bolon Yokte, Tortuguero kentindeki bir tapınakta hüküm sürmek için bu tarihte Dünya'ya dönecekti. Mayalar için sembolik bir değeri olan bu tarih, gizemli tanrıların dönüşünü sim- geliyordu. İşin doğrusunun, söylendiği gibi olmadığı daha sonra anlaşıldı. Meğer işin aslı öyle değilmiş. Bu tarih kıyamete değil, yeni bir çağın başlangıcına işaret ediyormuş. Bu parçadan Mayalar ile ilgili olarak Yakın zamana kadar varlıklarından pek haberdar olunmayan bir topluluk olduklarına II. Astronomi ve matematik biliminin gelişmesine çok önemli kat- kılar yaptıklarına III. Kıyametin kopacağı tarihle ilgili kehanetlerinin bir yanlış anla- madan kaynaklandığına yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I D) We ll B) Yalnız II O₁ E Il ve Ill orain Yalnız III yınları
9. Ihtiyar, kolumu tuttu. Elleri titriyordu. Kendisine bir şey ol
muş gibiydi. Küçük, dermansız gözleri yaş doluydu. Buru-
şuk yüzünde birçok çizgi daha belirmişti. Bir şey söylemek
istiyor fakat tıkanır gibi oluyordu. Yüzünden, ağzının kenar-
larından, gözlerinden, hatta vücudunun her sarsıntısından
dökülen bir acı beni sariyor, kucaklıyordu. Nihayet, boğazını
tıkayan bir şey varmış da onu firlatmaya muvaffak olmus
gibi birdenbire ve bir haykırışa benzeyen bir sesle:
-
- Delikanlı, bizim elimizden ormanımızı aldılar, bizi orman-
sız bıraktılar... Bizi bir tek ağaçsız bıraktılar!.. diye bağırdı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I Kişili anlatım söz konusudur.
Ruhsal ayrıntılara yer verilmemiştir.
C) Olay ve kişi unsurlarına yer verilmiştir.
D) Parçada anlatıcı kurgusal bir kişidir.
E) Öyküleyici ve betimleyici anlatıma başvurulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9. Ihtiyar, kolumu tuttu. Elleri titriyordu. Kendisine bir şey ol muş gibiydi. Küçük, dermansız gözleri yaş doluydu. Buru- şuk yüzünde birçok çizgi daha belirmişti. Bir şey söylemek istiyor fakat tıkanır gibi oluyordu. Yüzünden, ağzının kenar- larından, gözlerinden, hatta vücudunun her sarsıntısından dökülen bir acı beni sariyor, kucaklıyordu. Nihayet, boğazını tıkayan bir şey varmış da onu firlatmaya muvaffak olmus gibi birdenbire ve bir haykırışa benzeyen bir sesle: - - Delikanlı, bizim elimizden ormanımızı aldılar, bizi orman- sız bıraktılar... Bizi bir tek ağaçsız bıraktılar!.. diye bağırdı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I Kişili anlatım söz konusudur. Ruhsal ayrıntılara yer verilmemiştir. C) Olay ve kişi unsurlarına yer verilmiştir. D) Parçada anlatıcı kurgusal bir kişidir. E) Öyküleyici ve betimleyici anlatıma başvurulmuştur.
4.
I ve III
Takvimler 19 Mayıs 1798'i gösterirken Kahire limanına 43 parçadan oluşan, içinde 40.000 Fransız askerini barın-
diran Fransız donanması demirledi. İçinden başı sarıklı, pelerinli biri çıktı. İlk sözü "Ben bütün dünyaya düşman
olsam Osmanlı dostumdur." oldu. Halk ne yapsın, inandı. Ertesi sabah hazırlıklarını tamamlayan ordu ani bir
taarruza geçti, öğleden sonra Kahire zapt edildi. Gözdağı vermek için birçok masum idam edildi. Napolyon'un
keyfi yerindeydi, hesaplarına göre iki aya kalmadan imparatordu. Mısır'ın işgalini duyan bir diğer kulak ise
hiç şüphesiz İngiltere'ydi. Menfaatlerine balta vurmak isteyen bu kendini bilmeze haddini bildirmek lazımdı.
Günün akşamında Mısır'a doğru 36 parçalık bir donanma yolladılar. Üç gün sonra hedefe varan İngiliz donan-
masının ilk işi Kahire açıklarında demirleyen Fransız donanmasını yakmak oldu.
Bu metinde aşağıdakilerin hangisinden bahsedilmektedir?
Napolyon'un Fransa'nın başına geçme süreci
Napolyon'un Kahire'yi işgali ve sonrasında yaşananlar
OM Ge
3
Il ve IV
Napolyon'un İngilizlerle yaptığı savaş
A
Napolyon'un Osmanlı Devleti'ne hizmetleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. I ve III Takvimler 19 Mayıs 1798'i gösterirken Kahire limanına 43 parçadan oluşan, içinde 40.000 Fransız askerini barın- diran Fransız donanması demirledi. İçinden başı sarıklı, pelerinli biri çıktı. İlk sözü "Ben bütün dünyaya düşman olsam Osmanlı dostumdur." oldu. Halk ne yapsın, inandı. Ertesi sabah hazırlıklarını tamamlayan ordu ani bir taarruza geçti, öğleden sonra Kahire zapt edildi. Gözdağı vermek için birçok masum idam edildi. Napolyon'un keyfi yerindeydi, hesaplarına göre iki aya kalmadan imparatordu. Mısır'ın işgalini duyan bir diğer kulak ise hiç şüphesiz İngiltere'ydi. Menfaatlerine balta vurmak isteyen bu kendini bilmeze haddini bildirmek lazımdı. Günün akşamında Mısır'a doğru 36 parçalık bir donanma yolladılar. Üç gün sonra hedefe varan İngiliz donan- masının ilk işi Kahire açıklarında demirleyen Fransız donanmasını yakmak oldu. Bu metinde aşağıdakilerin hangisinden bahsedilmektedir? Napolyon'un Fransa'nın başına geçme süreci Napolyon'un Kahire'yi işgali ve sonrasında yaşananlar OM Ge 3 Il ve IV Napolyon'un İngilizlerle yaptığı savaş A Napolyon'un Osmanlı Devleti'ne hizmetleri
38. Eserlerinde biçimden çok konuya önem veren Friedrich
Dürrenmatt'ın amacı, tiyatroyu izledikten sonra insanların
huzurunu kaçırıp vicdan muhasebesi yapmalarını
sağlamak, onları gerçekler hakkında düşünmeye sevk
etmektir. Öte yandan onun eserlerinin kolayca okunur
olması geniş bir okuyucu kitlesine seslenmesine de
olanak sağlamıştır. Dürrenmatt, eserlerinde dünyayı
değiştirip mükemmelliğe ulaştırmaya çalışan olumlu
kişilere "Don Quijote" (Don Kişot) tipi demiştir. Bu tipler
biraz komik hatta biraz da delidirler. Bu tipin yanı sıra
cellat ve kurban da yazarın eserlerinde sıkça kullandığı
tiplerdendir.
Bu parçaya göre Dürrenmatt için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Nasıl anlatıldığına değil, neyin anlatıldığına önem
verdiği
B) Eserlerindeki tipleri huzursuz insanlardan seçtiği
C) Eserlerindeki yapıcı tiplere Don Kişot adını verdiği
D) Eserlerinde farklı tiplere yer verdiği
E) Okuyucuyu düşündürmeyi amaçladığı
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BILLE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
38. Eserlerinde biçimden çok konuya önem veren Friedrich Dürrenmatt'ın amacı, tiyatroyu izledikten sonra insanların huzurunu kaçırıp vicdan muhasebesi yapmalarını sağlamak, onları gerçekler hakkında düşünmeye sevk etmektir. Öte yandan onun eserlerinin kolayca okunur olması geniş bir okuyucu kitlesine seslenmesine de olanak sağlamıştır. Dürrenmatt, eserlerinde dünyayı değiştirip mükemmelliğe ulaştırmaya çalışan olumlu kişilere "Don Quijote" (Don Kişot) tipi demiştir. Bu tipler biraz komik hatta biraz da delidirler. Bu tipin yanı sıra cellat ve kurban da yazarın eserlerinde sıkça kullandığı tiplerdendir. Bu parçaya göre Dürrenmatt için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nasıl anlatıldığına değil, neyin anlatıldığına önem verdiği B) Eserlerindeki tipleri huzursuz insanlardan seçtiği C) Eserlerindeki yapıcı tiplere Don Kişot adını verdiği D) Eserlerinde farklı tiplere yer verdiği E) Okuyucuyu düşündürmeyi amaçladığı TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BILLE
35 ve 36. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplay.
Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının
az ileride kanlar içinde yere yığıldığını gördü. Insanın başını bir
saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altın-
daydılar. Tam siperden dışarıya çıkacakken başka bir arkadaşı
onu omzundan tutarak içeri çekti ve: "Napıyorsun sen, gitmeye
değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük ihtimalle yaşa-
mıyor, boşuna kendini tehlikeye atma." dedi. Fakat asker onu
dinlemedi, kendisini siperden dışarıya attı. İnanılması güç bir
mucize gerçekleşti, o korkunç ateş yağmuru altında arkada-
şına ulaştı. Onu sırtına alarak sipere geri döndü ancak cesur
asker, yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki diğer arka-
daşı: "Sana değmez demiştim, hayatını boş yere tehlikeye at-
tin." dedi. "Yanılıyorsun." dedi cesur asker "Yanına ulaştığımda
henüz sağ idi. Onun son sözlerini duymak benim için dünyala-
ra bedeldi." Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı.
"Geleceğini biliyordum... Geleceğini biliyordum..."
5. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi ya-
pılamaz?
A) Hiçbir şey için geç olmadığı fikrini benimseyerek sevdikle-
rimize kötü anlarında sahip çıkmalıyız.
BY Bir ilişkiye emek harcamak ve karşınızdakine güven ver-
mek hayatın anlamlı olmasını sağlar.
Birine güven vermek ya da ona güven duymak ne kadar kıy-
metli ise o güveni boşa çıkarmamak da o derece önemlidir.
Ame
D) Olumlu düşünmeyi benimsemek, olumsuzluklar karşısında
bile huzur veren durumlarla karşılaşma olasılığını artırır.
E) Qevredekilerin saygısını kazanarak hayata mutlu bir şekil-
de devam etmek cesur olmaya bağlıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35 ve 36. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplay. Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere yığıldığını gördü. Insanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altın- daydılar. Tam siperden dışarıya çıkacakken başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak içeri çekti ve: "Napıyorsun sen, gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük ihtimalle yaşa- mıyor, boşuna kendini tehlikeye atma." dedi. Fakat asker onu dinlemedi, kendisini siperden dışarıya attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti, o korkunç ateş yağmuru altında arkada- şına ulaştı. Onu sırtına alarak sipere geri döndü ancak cesur asker, yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki diğer arka- daşı: "Sana değmez demiştim, hayatını boş yere tehlikeye at- tin." dedi. "Yanılıyorsun." dedi cesur asker "Yanına ulaştığımda henüz sağ idi. Onun son sözlerini duymak benim için dünyala- ra bedeldi." Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı. "Geleceğini biliyordum... Geleceğini biliyordum..." 5. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi ya- pılamaz? A) Hiçbir şey için geç olmadığı fikrini benimseyerek sevdikle- rimize kötü anlarında sahip çıkmalıyız. BY Bir ilişkiye emek harcamak ve karşınızdakine güven ver- mek hayatın anlamlı olmasını sağlar. Birine güven vermek ya da ona güven duymak ne kadar kıy- metli ise o güveni boşa çıkarmamak da o derece önemlidir. Ame D) Olumlu düşünmeyi benimsemek, olumsuzluklar karşısında bile huzur veren durumlarla karşılaşma olasılığını artırır. E) Qevredekilerin saygısını kazanarak hayata mutlu bir şekil- de devam etmek cesur olmaya bağlıdır.
ve
Dili-
la-
dir.
eri-
ce
y-
ar
r.
MOMENTUM
25. İlk örneklerine Uzak Doğu ülkelerinde rastlanan uçurtma; bu-
gün oralarda hâlâ ulusal bir eğlence konumundadır. Batı'nın
uçurtmayla tanışmasıysa ünlü gezgin Marco Polo'nun anlatı-
larıyla gerçekleşmiştir. Avrupalı denizcilerin uçurtmayı Uzak
Doğu kıyılarından Eski Dünya'ya taşıması da 16 ile 17. yüz-
yıllara rastlar. Günümüzde dünyanın dört bir yanındaki insan-
ların eğlence kaynağı uçurtmaların binbir renk, çeşit ve bü-
yüklükteki örneklerine tesadüf edilebilir. Ayrıca balon ve uçak-
ların kullanılmaya başlamasından önceki dönemlerde uçurt-
malar, meteorolojik verilerin elde edilmesinde önemli bir araç-
ti. Havadan gözlem olanağı sağlayan uçurtmalar, 20. yüzyıl
başına değin bazı askerî amaçlar için bile kullanılmıştır.
Bu parçaya göre uçurtmalar ile ilgili aşağıdakilerin han-
gisi söylenebilir?
A) İlk çıktığı bölgelerde, aynı şekil ve biçimini bugün de de-
vam ettirmektedir.
B) Bütün dünyaya yayılışı, bazı gezginler aracılığıyla müm-
kün olmuştur.
C) Gökyüzüyle ilgili ilk bilimsel çalışmalarda işlevsel biçim-
de kullanılmıştır.
D) Belirli bir yüzyıla değin en etkili savaş araçlarından biri
olarak kullanılmıştır.
E) Farklı coğrafyalarda değişik biçim ve özellikteki model-
lerine rastlanabilir.
27.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ve Dili- la- dir. eri- ce y- ar r. MOMENTUM 25. İlk örneklerine Uzak Doğu ülkelerinde rastlanan uçurtma; bu- gün oralarda hâlâ ulusal bir eğlence konumundadır. Batı'nın uçurtmayla tanışmasıysa ünlü gezgin Marco Polo'nun anlatı- larıyla gerçekleşmiştir. Avrupalı denizcilerin uçurtmayı Uzak Doğu kıyılarından Eski Dünya'ya taşıması da 16 ile 17. yüz- yıllara rastlar. Günümüzde dünyanın dört bir yanındaki insan- ların eğlence kaynağı uçurtmaların binbir renk, çeşit ve bü- yüklükteki örneklerine tesadüf edilebilir. Ayrıca balon ve uçak- ların kullanılmaya başlamasından önceki dönemlerde uçurt- malar, meteorolojik verilerin elde edilmesinde önemli bir araç- ti. Havadan gözlem olanağı sağlayan uçurtmalar, 20. yüzyıl başına değin bazı askerî amaçlar için bile kullanılmıştır. Bu parçaya göre uçurtmalar ile ilgili aşağıdakilerin han- gisi söylenebilir? A) İlk çıktığı bölgelerde, aynı şekil ve biçimini bugün de de- vam ettirmektedir. B) Bütün dünyaya yayılışı, bazı gezginler aracılığıyla müm- kün olmuştur. C) Gökyüzüyle ilgili ilk bilimsel çalışmalarda işlevsel biçim- de kullanılmıştır. D) Belirli bir yüzyıla değin en etkili savaş araçlarından biri olarak kullanılmıştır. E) Farklı coğrafyalarda değişik biçim ve özellikteki model- lerine rastlanabilir. 27.
0
h
20 ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Çoğu canlı türü, avlanmak için görsel ipuçlarını kullandığından
ancak gün ışığında avlanabilir. Oysa yarasaların böyle bir ihti-
yaçları yoktur. Çoğu hayvanın iyi göremediği bir ortamda ses
görüntüsüyle de olsa görebilmek, çok büyük bir avantajdır.
Bu sayede hem yırtıcı bir hayvana yem olma riskini düşürür
hem de avlarını daha kolay yakalayabilme imkânına kavuşur.
Bu yüzden yarasaların gündüz saatlerinde güven içinde kala-
bilecekleri, yırtıcı hayvanların onları bulamayacağı güvenli ve
yalıtılmış bir alana ihtiyaçları vardır. Bu yerin korunaklı olduğu
kadar karanlık olması da yarasalar için önemlidir. Mağaralar bu
nedenle yarasaların ilk tercihi olur. Ancak mağaraları yarasala-
rin gözünde favori mekân kılan tek sebep, sağladığı güvenlik
değildir. Yarasalar tıpkı insanlar gibi sıcakkanlı memelilerdir.
Bu nedenle vücut ısılarını korumak önemli yaşamsal faktör-
lerden biridir. Mağara, yarasalara uygun sıcaklıkta bir ortam
sunar. Vücut ısılarını düzenlemek zorunda kalmamak da daha
az enerji tüketmelerini sağlar.
B
Bu parçanın bütününde yarasalarla ilgili asıl anlatılmak is-
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
22
Şair
anla
yar
old
ro
A) Gün içerisindeki yaşamsal faaliyetlerinin neler olduğu
B) Yaşam alanı için mağaraları neden tercih ettikleri
C) Tehlikelerden korunmak için hangi yöntemleri kullandıkları
D) Diğer canlı türleriyle aralarında ne gibi farklar bulunduğu
E) Fizyolojik özellikleriyle insanlara hangi yönlerden benze-
dikleri
içi
bi
n
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
0 h 20 ve 21. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çoğu canlı türü, avlanmak için görsel ipuçlarını kullandığından ancak gün ışığında avlanabilir. Oysa yarasaların böyle bir ihti- yaçları yoktur. Çoğu hayvanın iyi göremediği bir ortamda ses görüntüsüyle de olsa görebilmek, çok büyük bir avantajdır. Bu sayede hem yırtıcı bir hayvana yem olma riskini düşürür hem de avlarını daha kolay yakalayabilme imkânına kavuşur. Bu yüzden yarasaların gündüz saatlerinde güven içinde kala- bilecekleri, yırtıcı hayvanların onları bulamayacağı güvenli ve yalıtılmış bir alana ihtiyaçları vardır. Bu yerin korunaklı olduğu kadar karanlık olması da yarasalar için önemlidir. Mağaralar bu nedenle yarasaların ilk tercihi olur. Ancak mağaraları yarasala- rin gözünde favori mekân kılan tek sebep, sağladığı güvenlik değildir. Yarasalar tıpkı insanlar gibi sıcakkanlı memelilerdir. Bu nedenle vücut ısılarını korumak önemli yaşamsal faktör- lerden biridir. Mağara, yarasalara uygun sıcaklıkta bir ortam sunar. Vücut ısılarını düzenlemek zorunda kalmamak da daha az enerji tüketmelerini sağlar. B Bu parçanın bütününde yarasalarla ilgili asıl anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? 22 Şair anla yar old ro A) Gün içerisindeki yaşamsal faaliyetlerinin neler olduğu B) Yaşam alanı için mağaraları neden tercih ettikleri C) Tehlikelerden korunmak için hangi yöntemleri kullandıkları D) Diğer canlı türleriyle aralarında ne gibi farklar bulunduğu E) Fizyolojik özellikleriyle insanlara hangi yönlerden benze- dikleri içi bi n C
Yaşanmış olayların anlatıldığı yazılardır anılar. Geçmişte
yaşanmış çeşitli olaylardan ancak hafızanın muhafaza
ettiği kısımdır. Ancak -aradan uzun zaman geçtikten
sonra yazıldığı için olsa gerek- gerçeğin çoğu kez
iyimser bir tülle örtüldüğü yazılardır. Türk edebiyatında
birçok değerli sanatçımız anılarını kaleme almıştır. Ziya
Paşa'nın Defter-i Amal'i, Halit Ziya Uşaklıgil'in Kirk Yıl'ı,
Yakup Kadri'nin Zoraki Diplomat'ı, Yusuf Ziya'nın
Portreler'i, Halide Edip'in Mor Salkımlı Ev'i bunlardan
sadece birkaçıdır. Hiç kuşku yok ki anıların insanı
geçmişe götürme gibi bir işlevi vardır. Soren
Kierkegaard'ın "Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye
bakarak anlaşılır." sözü bu gerçeği apaçık biçimde dile
getirir. Anilar korunaklı limanları andırır bir yönüyle.
Zamanın yıkıcılığına, dalgaların sertliğine karşı şerbetlidir.
Yok oluşun elinden bir şeyler kurtarıştır anılar. Ancak
yaşananların tümüyle zamanın yıkıcılığına, dalgaların
sertliğine direnmesi de mümkün olamamaktadır. Andre
Gide "Anı yazmak, ölümün elinden bir şeyler
kurtarmaktır." derken ne kadar haklıdır.
34. Bu parçada anılarla ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
insanların belleğinde sakladıklarıyla oluşan bir yazı
türü olduğuna
B) Gerçeklerin ve yaşanan olayların genellikle olumlu bir
yaklaşımla aktarıldığına
İnsanın geçmişini anlamada önemli bir işleve sahip
olduğuna
D) Zamanın yıkıcılığından, unutmanın zararlarından
etkilendiğine
E) Türk ve dünya edebiyatında pek çok yazar tarafından
yazıldığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yaşanmış olayların anlatıldığı yazılardır anılar. Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan ancak hafızanın muhafaza ettiği kısımdır. Ancak -aradan uzun zaman geçtikten sonra yazıldığı için olsa gerek- gerçeğin çoğu kez iyimser bir tülle örtüldüğü yazılardır. Türk edebiyatında birçok değerli sanatçımız anılarını kaleme almıştır. Ziya Paşa'nın Defter-i Amal'i, Halit Ziya Uşaklıgil'in Kirk Yıl'ı, Yakup Kadri'nin Zoraki Diplomat'ı, Yusuf Ziya'nın Portreler'i, Halide Edip'in Mor Salkımlı Ev'i bunlardan sadece birkaçıdır. Hiç kuşku yok ki anıların insanı geçmişe götürme gibi bir işlevi vardır. Soren Kierkegaard'ın "Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır." sözü bu gerçeği apaçık biçimde dile getirir. Anilar korunaklı limanları andırır bir yönüyle. Zamanın yıkıcılığına, dalgaların sertliğine karşı şerbetlidir. Yok oluşun elinden bir şeyler kurtarıştır anılar. Ancak yaşananların tümüyle zamanın yıkıcılığına, dalgaların sertliğine direnmesi de mümkün olamamaktadır. Andre Gide "Anı yazmak, ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır." derken ne kadar haklıdır. 34. Bu parçada anılarla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? insanların belleğinde sakladıklarıyla oluşan bir yazı türü olduğuna B) Gerçeklerin ve yaşanan olayların genellikle olumlu bir yaklaşımla aktarıldığına İnsanın geçmişini anlamada önemli bir işleve sahip olduğuna D) Zamanın yıkıcılığından, unutmanın zararlarından etkilendiğine E) Türk ve dünya edebiyatında pek çok yazar tarafından yazıldığına
DENEME 2
17. Kazuo Ishiguro, farklı türlerde eserler vermekten hoşlanan bir
yazar. Gömülü Dev ile şövalyeler arasında gezinen yazar Beni
Asla Bırakma ile olumsuz bir evrene götürür okurlarını. Yine de
henüz yazarken hangi türde yazdığı konusunda emin olamı-
yormuş Ishiguro. "Yazarken ne olacağını bilmiyordum." diyor
ünlü yazar. "Okurlar benim peşimden gelecekler miydi? Ne
yapmaya çalıştığımı anlayacaklar mıydı yoksa yüzeysel fak-
törler hakkında ön yargılı mı davranacaklardı? Bunun fantezi
türünde olduğunu mu söyleyeceklerdi?"
Bu parçadan hareketle Kazuo Ishiguro ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) Farklı türlerde eser vermeyi sevdiği
B) Yazdıklarıyla ilgili, okurların düşüncelerini merak ettiği
CD Okuyucuda merak duygusunu canlı tuttuğu
D) Farklı kurgular üzerinde eserler yazdığı
E) Eserlerinin türünü, eser bittikten sonra belirlediği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DENEME 2 17. Kazuo Ishiguro, farklı türlerde eserler vermekten hoşlanan bir yazar. Gömülü Dev ile şövalyeler arasında gezinen yazar Beni Asla Bırakma ile olumsuz bir evrene götürür okurlarını. Yine de henüz yazarken hangi türde yazdığı konusunda emin olamı- yormuş Ishiguro. "Yazarken ne olacağını bilmiyordum." diyor ünlü yazar. "Okurlar benim peşimden gelecekler miydi? Ne yapmaya çalıştığımı anlayacaklar mıydı yoksa yüzeysel fak- törler hakkında ön yargılı mı davranacaklardı? Bunun fantezi türünde olduğunu mu söyleyeceklerdi?" Bu parçadan hareketle Kazuo Ishiguro ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Farklı türlerde eser vermeyi sevdiği B) Yazdıklarıyla ilgili, okurların düşüncelerini merak ettiği CD Okuyucuda merak duygusunu canlı tuttuğu D) Farklı kurgular üzerinde eserler yazdığı E) Eserlerinin türünü, eser bittikten sonra belirlediği
TÜRKÇE
32. "Az çizimle çok şey anlatma ya da bir içeriği, olabilecek
en az çizgiyle verme" biçiminde özetleyebileceğimiz
karikatürdeki yalınlık anlayışına karşı bu karikatürcü-
müzün çizgisi, ayrıntıların titizlikle işlenmesinde arıyor
yalınlığı. Bu sanatın temel ögesi olan çizgi, uzun süreli
bir emek sonucu incelmiş, kıvraklık kazanmış, bir içe-
riği rahatça iletir kıvama ulaşmış. Yer aldığı düzlemi,
saygı ve şaşkınlık uyandıran bir sabırla, âdeta bir koza
örercesine kaplıyor. Vardığı noktada ise insanı kendi-
sine hayran bırakan, tanımları sorgulatan bir özgünlü-
ğü, gösterişsiz bir olgunluğu var.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi sözü edi-
len karikatüristin eserlerinde görülen bir özellik
değildir?
A) Düşünceyi çok az çizgiyle çarpıcı biçimde verme
B) Uzun süreli bir çaba ile ortaya çıkma
C) Aşırı özenli bir çalışmayla yaratılmış olma
D) Ayrıntıları önemseme
E) İçeriği kolayca yansıtacak nitelikte olma
33. Bugünün dünyasında "Bütün sorunlar çözülsün in
sanlar barış içinde yasa
hir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TÜRKÇE 32. "Az çizimle çok şey anlatma ya da bir içeriği, olabilecek en az çizgiyle verme" biçiminde özetleyebileceğimiz karikatürdeki yalınlık anlayışına karşı bu karikatürcü- müzün çizgisi, ayrıntıların titizlikle işlenmesinde arıyor yalınlığı. Bu sanatın temel ögesi olan çizgi, uzun süreli bir emek sonucu incelmiş, kıvraklık kazanmış, bir içe- riği rahatça iletir kıvama ulaşmış. Yer aldığı düzlemi, saygı ve şaşkınlık uyandıran bir sabırla, âdeta bir koza örercesine kaplıyor. Vardığı noktada ise insanı kendi- sine hayran bırakan, tanımları sorgulatan bir özgünlü- ğü, gösterişsiz bir olgunluğu var. Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi sözü edi- len karikatüristin eserlerinde görülen bir özellik değildir? A) Düşünceyi çok az çizgiyle çarpıcı biçimde verme B) Uzun süreli bir çaba ile ortaya çıkma C) Aşırı özenli bir çalışmayla yaratılmış olma D) Ayrıntıları önemseme E) İçeriği kolayca yansıtacak nitelikte olma 33. Bugünün dünyasında "Bütün sorunlar çözülsün in sanlar barış içinde yasa hir
cevaplayınız.
len o saltanat
n güllük gülis-
anlı Devleti'nin
ye başlaması
ye başlamış,
son verilebi-
mıştı. (II) Bu-
e bu ülkelerin
yoluna gidil-
ürecin etkisi
yük atağını
sanatlarına
ilerlemesini
im gibi ko-
de serbest
ğretmenler
rak ilk kez
tırdı.
Igili aşa-
incesinin
irtilmiştik
sağlıkly
niştir.
daki et-
sterdiği
TÜRKÇE TESTİ
e padi
miştir.
nelerin
ur.
görül-
kıları
tumu
II
1
N
A
R
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bir insanın en mutlu anı, hiç yargılanmayacağı, ol-
duğu gibi kabul göreceği, kendini kendisi olarak ifa-
de edebildiği andır. En mutsuz anları da ilişkilerinde
bir maske takarak konuşmak, davranmak zorunda
kaldığı anlar... Hele bu durum bir de yıllarca sür-
mek zorunda ise... Gençliğimin en dayanılmaz yanı,
toplumsal hayatımı sürdürebilmek için maskeler
takmak zorunda olmamdı. Kendi başıma kurduğum
dünyayı günlük hayatın içinde karşılaştığım insanla-
rin arasına çıkaramıyordum. Neredeyse yer altında
yaşayan bir adam gibiydim. Ancak edebiyat, ruhsal
dünyamı yazıya aktarma fırsatı vererek beni dünya
yüzüne çıkardı.
37. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılabilir?
Yazarlığı, kendini özgürce ortaya koymanın bir
yolu olarak benimsemiştir.
B) Gençlik hayallerini gerçekleştirmek için yıllarca
çaba harcamıştır.
C) Sanatçılara özgü, zengin bir hayal dünyası var-
dır.
D) Zoraki davranışların ardında gizlenmiş gerçek
benliğini keşfetmek istemektedir.
E) Hayallerine değer verilmediği için üzülmektedir.
38. Parçada yazarın "maske takmak" derken asıl an-
latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanlara onlarla ilgili gerçek düşüncelerini gös-
termek istememesi
B) Olduğu gibi davranmakta güçlük çekmesi
Gençliğini, hayatının en kötü dönemi olarak gör-
mesi
Sosyal yaşamda dışlanmamak için, içinden gel-
meyen biçimde davranması
E) Anlaşılmamak, hor görülmek kaygısıyla insan-
lardan uzak yaşaması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
cevaplayınız. len o saltanat n güllük gülis- anlı Devleti'nin ye başlaması ye başlamış, son verilebi- mıştı. (II) Bu- e bu ülkelerin yoluna gidil- ürecin etkisi yük atağını sanatlarına ilerlemesini im gibi ko- de serbest ğretmenler rak ilk kez tırdı. Igili aşa- incesinin irtilmiştik sağlıkly niştir. daki et- sterdiği TÜRKÇE TESTİ e padi miştir. nelerin ur. görül- kıları tumu II 1 N A R 37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir insanın en mutlu anı, hiç yargılanmayacağı, ol- duğu gibi kabul göreceği, kendini kendisi olarak ifa- de edebildiği andır. En mutsuz anları da ilişkilerinde bir maske takarak konuşmak, davranmak zorunda kaldığı anlar... Hele bu durum bir de yıllarca sür- mek zorunda ise... Gençliğimin en dayanılmaz yanı, toplumsal hayatımı sürdürebilmek için maskeler takmak zorunda olmamdı. Kendi başıma kurduğum dünyayı günlük hayatın içinde karşılaştığım insanla- rin arasına çıkaramıyordum. Neredeyse yer altında yaşayan bir adam gibiydim. Ancak edebiyat, ruhsal dünyamı yazıya aktarma fırsatı vererek beni dünya yüzüne çıkardı. 37. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? Yazarlığı, kendini özgürce ortaya koymanın bir yolu olarak benimsemiştir. B) Gençlik hayallerini gerçekleştirmek için yıllarca çaba harcamıştır. C) Sanatçılara özgü, zengin bir hayal dünyası var- dır. D) Zoraki davranışların ardında gizlenmiş gerçek benliğini keşfetmek istemektedir. E) Hayallerine değer verilmediği için üzülmektedir. 38. Parçada yazarın "maske takmak" derken asıl an- latmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlara onlarla ilgili gerçek düşüncelerini gös- termek istememesi B) Olduğu gibi davranmakta güçlük çekmesi Gençliğini, hayatının en kötü dönemi olarak gör- mesi Sosyal yaşamda dışlanmamak için, içinden gel- meyen biçimde davranması E) Anlaşılmamak, hor görülmek kaygısıyla insan- lardan uzak yaşaması
A
IKS-2023
A
34. Muhabir: L
Yazar: Rahmetli hocamı çocuk denecek yaşta tanidim.
Allah karşıma onu çıkarmasa yazar mıydım, gerçekten
bilmiyorum. Tanıdığım en güzel konuşan insandı. Çocuk
yaşta böylesi figürler insanı etkiler. Ben de etkilendim. İlk
öykümü yazdığım vakit hocamin masasına bırakmıştım.
Çok beğenmişti. O günkü sevincimi saninm hiç unutmam.
Birkaç kişiyi aramıştım, "Biliyor musun, Niyazi hoca öykü-
mü beğendi!" diye. Yillar içinde onu o kadar çok dinledim,
ondan o kadar istifade ettim ki kitabımı Mehmed Niyazi'ye
ithaf etmemem düşünülemezdi. "Sen benim evladım
gibisin' dediğini çok işittim. O yüzden ona ithafım, bir ev-
ladin ebeveynine duyduğu minneti ödeyemese de öde-
meye çalışması gibi bir şeydi sanırım.
Muhabir: II. -
Yazar: Şu aralar doktora tezimle meşgulüm. Akademis-
yen adayıyım desek daha doğru olur sanki... Her ikisinin
de birbirinden zaman çaldığı düşünülürse aralarının çok
iyi olduğu söylenemez. Tuhaftır, bazen içimden bir ro-
man karakteri "Beni yazsana" diye sesleniyor. Susturmak
zorunda kalıyorum tabii. Ben romanı tıpkı bir tez yazar
gibi yazıyorum aslında. Bu açıdan bakılırsa akademik bir
terbiye ile çalıştığımı söyleyebilirim. Romanın iskeletini
Excel'de yapıyorum mesela. Hangi bölüm kaç kelime-
den oluşm
karak ne kadar anlatacağım, hep
Excel'e yazıyorum. Başka detaylar da bu dosyada oluyor.
Yazar tarafım akademik gelenekten besleniyor yani. Bir
şey veriyor mu? Bunu zaman gösterecek sanırım.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Romanımızın Mehmed Niyazi Beyefendi'ye ithaf
etmeseydiniz bunun yerini kim alırdı?
II. Yazarlığınızın akademisyenliğinize katkısı nedir?
B) I. Mehmed Niyazi Efendi ile olan unutamadığınız bir
anidan bahseder misiniz?
II. Akademisyen kişiliğinizin roman kahramanlanna
yansıması oluyor mu?
C) I. Mehmed Niyazi Hoca ile tanışıklığınızdan bahseder
misiniz, neden bu romani Mehmed Bey'e ithaf ettiniz?
II. Akademisyen Fatih Baha Aydın ile yazar Fatih
Baha Aydın'ın arası nasıl?
D) I. Mehmet Niyazi Efendi için manevi babanız diyebilir
miyiz?
II. Roman dışında bu aralar ne ile meşgulsünüz?
E) I. Mehmed Niyazi Hoca ile ne zaman tanıştınız, haya-
timiza katkıları nelerdir?
II. Roman karakterlerinin zihninizde münakaşa ettiği
oluyor mu?
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A IKS-2023 A 34. Muhabir: L Yazar: Rahmetli hocamı çocuk denecek yaşta tanidim. Allah karşıma onu çıkarmasa yazar mıydım, gerçekten bilmiyorum. Tanıdığım en güzel konuşan insandı. Çocuk yaşta böylesi figürler insanı etkiler. Ben de etkilendim. İlk öykümü yazdığım vakit hocamin masasına bırakmıştım. Çok beğenmişti. O günkü sevincimi saninm hiç unutmam. Birkaç kişiyi aramıştım, "Biliyor musun, Niyazi hoca öykü- mü beğendi!" diye. Yillar içinde onu o kadar çok dinledim, ondan o kadar istifade ettim ki kitabımı Mehmed Niyazi'ye ithaf etmemem düşünülemezdi. "Sen benim evladım gibisin' dediğini çok işittim. O yüzden ona ithafım, bir ev- ladin ebeveynine duyduğu minneti ödeyemese de öde- meye çalışması gibi bir şeydi sanırım. Muhabir: II. - Yazar: Şu aralar doktora tezimle meşgulüm. Akademis- yen adayıyım desek daha doğru olur sanki... Her ikisinin de birbirinden zaman çaldığı düşünülürse aralarının çok iyi olduğu söylenemez. Tuhaftır, bazen içimden bir ro- man karakteri "Beni yazsana" diye sesleniyor. Susturmak zorunda kalıyorum tabii. Ben romanı tıpkı bir tez yazar gibi yazıyorum aslında. Bu açıdan bakılırsa akademik bir terbiye ile çalıştığımı söyleyebilirim. Romanın iskeletini Excel'de yapıyorum mesela. Hangi bölüm kaç kelime- den oluşm karak ne kadar anlatacağım, hep Excel'e yazıyorum. Başka detaylar da bu dosyada oluyor. Yazar tarafım akademik gelenekten besleniyor yani. Bir şey veriyor mu? Bunu zaman gösterecek sanırım. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Romanımızın Mehmed Niyazi Beyefendi'ye ithaf etmeseydiniz bunun yerini kim alırdı? II. Yazarlığınızın akademisyenliğinize katkısı nedir? B) I. Mehmed Niyazi Efendi ile olan unutamadığınız bir anidan bahseder misiniz? II. Akademisyen kişiliğinizin roman kahramanlanna yansıması oluyor mu? C) I. Mehmed Niyazi Hoca ile tanışıklığınızdan bahseder misiniz, neden bu romani Mehmed Bey'e ithaf ettiniz? II. Akademisyen Fatih Baha Aydın ile yazar Fatih Baha Aydın'ın arası nasıl? D) I. Mehmet Niyazi Efendi için manevi babanız diyebilir miyiz? II. Roman dışında bu aralar ne ile meşgulsünüz? E) I. Mehmed Niyazi Hoca ile ne zaman tanıştınız, haya- timiza katkıları nelerdir? II. Roman karakterlerinin zihninizde münakaşa ettiği oluyor mu? Diğer sayfaya geçiniz.
B
VAF/TYT-1/Türkçe Testi
B
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Kanon sözcüğünün ses ve anlam olarak Türkçede
ilk çağrıştirdiği kavram "kanun'dur. Anlamsal olarak
"kanun" sözcüğü ile bağlantılı olarak Türkçeye yerle
şen kelimenin asıl anlang dinidir. Başlangıçta kilise-
nin çikardiği kural, kanun ve yönetmelikler anlamında
kullanilan kanon sözcüğü, daha çok dini bir kavram
olmanın verdiği kuvvetle gelenek ve mevcut durumun
oluşturduğu hakim ve baskıcı söylem ile bağ kurar.
Bu bağlanti üzerinden edebiyat için de kullanılmaya
başlanan sözcük herhangi bir otoritenin ya da otori-
telerin kutsadığı iyi yazarlar listesi ve buna eklenecek
isimlere verilen onay ya da izin" anlamında edebiyat
içerisinde özgün bir yer kazanır.
37. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Açıklama
B) Tanımlama
C) Nesnellik
Benzetme
E) Karşılaştırma
38. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir sözcük, her dönemde farklı bir anlam kazanabi-
lir.
B) Sözcüklerin anlamsal özellikleri kullanıldıkları bağ-
lama göre değişir.
e Sosyal bir bilim olan edebiyatın söz dağarcığında
gelişme olmaması asla düşünülemez.
Kim hangi sözcüğü nerede, hangi alanda kullan-
mak istiyorsa onu alır ve en uygun yere yerleştire-
bilir.
E) Her sözcüğün bir değişim sürecinin olduğunu kabul
etmeyen araştırmacıların sayısı hiç de az değildir.
URA
B
40, soruları aşa
39
layınız.
yayımlanışının üze
en çok satanlar st
lu Madonna romani,
Eserin, popülerliğini
sosyal gerçekçiliği, z
aşkı anlatmasıyla ba
Ali'nin diğer romania
ter güçlü olarak resn
39. Bu parçada aşağı
miştir?
A) Sabahattin Ali'n
özellikler göste
B) Romanda aşk
C) Romanda kad
gina
Gerçekçi ögel
E) Kürk Mantolu
çok okunduğu
40. Bu parçada g
mak istenen a
A) Çok beğen
B) Sıra dışı a
C) Toplumun
D) Evrensel
E) Güncelliğ
SOSYA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B VAF/TYT-1/Türkçe Testi B 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Kanon sözcüğünün ses ve anlam olarak Türkçede ilk çağrıştirdiği kavram "kanun'dur. Anlamsal olarak "kanun" sözcüğü ile bağlantılı olarak Türkçeye yerle şen kelimenin asıl anlang dinidir. Başlangıçta kilise- nin çikardiği kural, kanun ve yönetmelikler anlamında kullanilan kanon sözcüğü, daha çok dini bir kavram olmanın verdiği kuvvetle gelenek ve mevcut durumun oluşturduğu hakim ve baskıcı söylem ile bağ kurar. Bu bağlanti üzerinden edebiyat için de kullanılmaya başlanan sözcük herhangi bir otoritenin ya da otori- telerin kutsadığı iyi yazarlar listesi ve buna eklenecek isimlere verilen onay ya da izin" anlamında edebiyat içerisinde özgün bir yer kazanır. 37. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Açıklama B) Tanımlama C) Nesnellik Benzetme E) Karşılaştırma 38. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir sözcük, her dönemde farklı bir anlam kazanabi- lir. B) Sözcüklerin anlamsal özellikleri kullanıldıkları bağ- lama göre değişir. e Sosyal bir bilim olan edebiyatın söz dağarcığında gelişme olmaması asla düşünülemez. Kim hangi sözcüğü nerede, hangi alanda kullan- mak istiyorsa onu alır ve en uygun yere yerleştire- bilir. E) Her sözcüğün bir değişim sürecinin olduğunu kabul etmeyen araştırmacıların sayısı hiç de az değildir. URA B 40, soruları aşa 39 layınız. yayımlanışının üze en çok satanlar st lu Madonna romani, Eserin, popülerliğini sosyal gerçekçiliği, z aşkı anlatmasıyla ba Ali'nin diğer romania ter güçlü olarak resn 39. Bu parçada aşağı miştir? A) Sabahattin Ali'n özellikler göste B) Romanda aşk C) Romanda kad gina Gerçekçi ögel E) Kürk Mantolu çok okunduğu 40. Bu parçada g mak istenen a A) Çok beğen B) Sıra dışı a C) Toplumun D) Evrensel E) Güncelliğ SOSYA