Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![Divan şiirinin bitmiş olmasının şiire ne gibi bir zararı do-
kunmuş olabilir ki? Yahya Kemal gittiyse Melih Cevdet gel-
miştir. Can Yücel gittiyse Ahmet Telli orada durmaktadır.
Gelecekte de farklı olmayacaktır. Dolayısıyla bir ekolün
devamlılığı sadece o ekolün sorunudur. Ancak ustanın çı-
rağa aktarması gereken ve edebiyat disiplinini doğrudan
ilgilendiren çok hayati konular da var. Özellikle şiir söz konu-
su olunca... Şiirde geçiş süreçlerini, şiirin niteliğini ölçecek
metotları, nasıl bir sürece eklendiğini öğrenmenin tek yolu
sulandırılmamış bir usta-çırak ilişkisinden geçiyor. Ancak
bugün oldukça zayıf şiirlerin önemli dergilerde kolaylıkla yer
bulduklarının ve içi boş tartışmaların çok önemli gündem
malzemesi olması ilişkilerin sulandırıldığı sonucunu ortaya
çıkarıyor kaçınılmaz olarak.
39. Bu parçada yazarın asıl yakındığı aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Popüler dergilerde yazılan şiirler hakkında anlamsız
yorumların sürdürülmesi
B) Genç şairlerce yazılan kötü şiirlerin usta şairle tarihsel
bağlar kuracağının düşünülmesi
C) Sona eren divan şiiri geleneğinin şiir için bir kayıp olarak
görülmesi
D) Şiirde usta-çırak ilişkisinin sulandırılmış gözükmesi
E) Şiire yönelik gereksiz tartışmalarla gündem oluşturul-
mak istenmesi](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213091954390506-4489163.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerDivan şiirinin bitmiş olmasının şiire ne gibi bir zararı do-
kunmuş olabilir ki? Yahya Kemal gittiyse Melih Cevdet gel-
miştir. Can Yücel gittiyse Ahmet Telli orada durmaktadır.
Gelecekte de farklı olmayacaktır. Dolayısıyla bir ekolün
devamlılığı sadece o ekolün sorunudur. Ancak ustanın çı-
rağa aktarması gereken ve edebiyat disiplinini doğrudan
ilgilendiren çok hayati konular da var. Özellikle şiir söz konu-
su olunca... Şiirde geçiş süreçlerini, şiirin niteliğini ölçecek
metotları, nasıl bir sürece eklendiğini öğrenmenin tek yolu
sulandırılmamış bir usta-çırak ilişkisinden geçiyor. Ancak
bugün oldukça zayıf şiirlerin önemli dergilerde kolaylıkla yer
bulduklarının ve içi boş tartışmaların çok önemli gündem
malzemesi olması ilişkilerin sulandırıldığı sonucunu ortaya
çıkarıyor kaçınılmaz olarak.
39. Bu parçada yazarın asıl yakındığı aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Popüler dergilerde yazılan şiirler hakkında anlamsız
yorumların sürdürülmesi
B) Genç şairlerce yazılan kötü şiirlerin usta şairle tarihsel
bağlar kuracağının düşünülmesi
C) Sona eren divan şiiri geleneğinin şiir için bir kayıp olarak
görülmesi
D) Şiirde usta-çırak ilişkisinin sulandırılmış gözükmesi
E) Şiire yönelik gereksiz tartışmalarla gündem oluşturul-
mak istenmesi
![emli
lete
lar
Grü
a-
77
-
ve
31. Birleşik Krallık'ta bulunan Newcastle Universitesinden
Birdlife International adlı sivil toplum kuruluşundan bilim
insanları, soyu tükenmekte olan türlerin korunmasıyla ilgili
yapılan çalışmaların etkisini araştırdı. Araştırma, Birleşmiş
Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin yürürlüğe girdiği
1993 yılından beri koruma altına alınan onlarca hayvanın
koruma programları ve yasalar sayesinde 27 yıldır koruma
soyunun tükenmekten kurtarıldığını gösterdi. Uygulanan
altındaki en az 28. kuş ve memeli türünün soyunun tüken-
mekten kurtarıldığı belirtildi.
Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı
lerden hangisidir?
aşağıdaki-
Eleşti
doğru ku
leri için duru
de bulunm
bu durum
beraberi
Si
Bu pa
makt
Soyu tükenmekte olan hayvanlarla ilgili yürütülen çalış-
maları değerlendirmek
BY Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanları
koruma altına almak
A)
B)
C) Soyu tükenmekte olan hayvanların durumunu araştırmak
D) Koruma programlarını yasal bir zorunluluğa bağlamak
E) Koruma programları hakkında Birleşmiş Milletlerin far-
kındalığını artırmak](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213093836184481-3646094.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleremli
lete
lar
Grü
a-
77
-
ve
31. Birleşik Krallık'ta bulunan Newcastle Universitesinden
Birdlife International adlı sivil toplum kuruluşundan bilim
insanları, soyu tükenmekte olan türlerin korunmasıyla ilgili
yapılan çalışmaların etkisini araştırdı. Araştırma, Birleşmiş
Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin yürürlüğe girdiği
1993 yılından beri koruma altına alınan onlarca hayvanın
koruma programları ve yasalar sayesinde 27 yıldır koruma
soyunun tükenmekten kurtarıldığını gösterdi. Uygulanan
altındaki en az 28. kuş ve memeli türünün soyunun tüken-
mekten kurtarıldığı belirtildi.
Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı
lerden hangisidir?
aşağıdaki-
Eleşti
doğru ku
leri için duru
de bulunm
bu durum
beraberi
Si
Bu pa
makt
Soyu tükenmekte olan hayvanlarla ilgili yürütülen çalış-
maları değerlendirmek
BY Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanları
koruma altına almak
A)
B)
C) Soyu tükenmekte olan hayvanların durumunu araştırmak
D) Koruma programlarını yasal bir zorunluluğa bağlamak
E) Koruma programları hakkında Birleşmiş Milletlerin far-
kındalığını artırmak
![Ayn Rand'ın çalışmalarında ortaya koymayı amaçladığı
şey, ideal insan ya da rasyonel bireydir. Rasyonalite birey
olmanın gerekli bir şartı olduğu için rasyonel olmayı birey
olmaktan ayırma olanağı yoktur. Birey, tek bir varlık olarak
ortaya çıkmasına karşın bir birliktir. Insan olmak, her şey-
den önce birey olmaktır. Kendisi için bir hayat yaratmada
ve kendi karakterini şekillendirmede yalnız başınadır birey.
Birey, kendi hayatını kurarken nasıl bir insan olacağına ka-
rar verir ve toplumun beklentilerinden çok, kendi aklını dik-
kate almak zorundadır. Bireyci kuram, Rand'in objektivist
felsefesinin en önemli ögelerinden biridir. Bireycilik, hem
etik-politik hem de etik-psikolojik bir kavramdır. Etik-politik
bir kavram olarak bireycilik, insanın kendinde bir amaç ol-
duğu ve başkalarına kurban edilemeyeceği ilkesi ile birey
haklarının üstünlüğü teme
dayanır. Etik-psikolojik bir
kavram olarak da bireycilik, insanın bağımsız bir biçimde
düşünmesi, yargılaması, değerlendirmesi ve kendi aklının
üstünde egemen olacak herhangi bir güç kabul etmemesi
anlayışına dayanmaktadır.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ayn Rand'ın
objektivist felsefesinin özelliklerinden biri değildir?
A) Kendini başkaları için feda etmeyecek bir anlayışı sa-
vunması
B) Bireyin toplumsal beklentilerden büsbütün ayrı hareket
etmesi
C) Rasyonelliği bireyin kendi varlığı için bir koşul sayması
D) Yaşamın ve karakterin temel şekillendiricisi olarak yal-
nızca bireyi görmesi
E) İdeal insanı, rasyonel bencillik ilkesiyle ortaya koyması
3. Bu parçadan hareketle Rand'in objektivist felsefesiyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan temel yeti akıldır.
B) Herkes kendi çıkarının farkındalığıyla yaşama bakma-
lıdır.
C) Kendi hayatını kuran birey, daha çok kendi aklını esas
alır.
D) Birey bir araç olarak değil, bir amaç uğruna varlık gös-
terir.
E) Kişi, kendi iradesine dayalı olarak hayatına değer katar.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213092114018040-4489163.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerAyn Rand'ın çalışmalarında ortaya koymayı amaçladığı
şey, ideal insan ya da rasyonel bireydir. Rasyonalite birey
olmanın gerekli bir şartı olduğu için rasyonel olmayı birey
olmaktan ayırma olanağı yoktur. Birey, tek bir varlık olarak
ortaya çıkmasına karşın bir birliktir. Insan olmak, her şey-
den önce birey olmaktır. Kendisi için bir hayat yaratmada
ve kendi karakterini şekillendirmede yalnız başınadır birey.
Birey, kendi hayatını kurarken nasıl bir insan olacağına ka-
rar verir ve toplumun beklentilerinden çok, kendi aklını dik-
kate almak zorundadır. Bireyci kuram, Rand'in objektivist
felsefesinin en önemli ögelerinden biridir. Bireycilik, hem
etik-politik hem de etik-psikolojik bir kavramdır. Etik-politik
bir kavram olarak bireycilik, insanın kendinde bir amaç ol-
duğu ve başkalarına kurban edilemeyeceği ilkesi ile birey
haklarının üstünlüğü teme
dayanır. Etik-psikolojik bir
kavram olarak da bireycilik, insanın bağımsız bir biçimde
düşünmesi, yargılaması, değerlendirmesi ve kendi aklının
üstünde egemen olacak herhangi bir güç kabul etmemesi
anlayışına dayanmaktadır.
37. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Ayn Rand'ın
objektivist felsefesinin özelliklerinden biri değildir?
A) Kendini başkaları için feda etmeyecek bir anlayışı sa-
vunması
B) Bireyin toplumsal beklentilerden büsbütün ayrı hareket
etmesi
C) Rasyonelliği bireyin kendi varlığı için bir koşul sayması
D) Yaşamın ve karakterin temel şekillendiricisi olarak yal-
nızca bireyi görmesi
E) İdeal insanı, rasyonel bencillik ilkesiyle ortaya koyması
3. Bu parçadan hareketle Rand'in objektivist felsefesiyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan temel yeti akıldır.
B) Herkes kendi çıkarının farkındalığıyla yaşama bakma-
lıdır.
C) Kendi hayatını kuran birey, daha çok kendi aklını esas
alır.
D) Birey bir araç olarak değil, bir amaç uğruna varlık gös-
terir.
E) Kişi, kendi iradesine dayalı olarak hayatına değer katar.
![A
A
TYT
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Gezegenimiz, koronavirüse karşı hayatta kalma
mücadelesi verdiğimiz şu günlerde bizleri ciddi
sinyallerle uyarıyor. Sadece bu yüzden bile çizgili
sırtlanlara yaşam döngüsündeki rollerinden ötürü
teşekkür borçluyuz. Böylesi uzman temizleyiciler
olmasa çevremizde başa çıkılması gereken daha fazla
bakteri ve virüs olurdu. Çizgili sırtlanlar, besinlerinin
hemen hemen tamamını leşlerden karşılayan, koloni
oluşturmayan ve genellikle tek gezinen gececil
canlılardır. Doğada geriye kalan organik kalıntıları
tüketir ve çevreyi temizlerler. Bu da çürümeyi
hızlandırarak toprağa ve suya karışabilecek kötü
bakterileri yok eder.
A
A
Türkçe
40. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Çizgili sırtlanların ekolojik ortamdaki işlevine
B) İnsanların hâlihazırda yaşadığı tehlikeli duruma
C) Bakterilerin, canlı yaşamı üzerindeki etkilerine
D) Çizgili sırtlanların kimi özellikleriyle ilgili bilgiye
E) Çizgili sırtlanların ağırlıklı beslenme kaynağına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213094044407763-3259532.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerA
A
TYT
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Gezegenimiz, koronavirüse karşı hayatta kalma
mücadelesi verdiğimiz şu günlerde bizleri ciddi
sinyallerle uyarıyor. Sadece bu yüzden bile çizgili
sırtlanlara yaşam döngüsündeki rollerinden ötürü
teşekkür borçluyuz. Böylesi uzman temizleyiciler
olmasa çevremizde başa çıkılması gereken daha fazla
bakteri ve virüs olurdu. Çizgili sırtlanlar, besinlerinin
hemen hemen tamamını leşlerden karşılayan, koloni
oluşturmayan ve genellikle tek gezinen gececil
canlılardır. Doğada geriye kalan organik kalıntıları
tüketir ve çevreyi temizlerler. Bu da çürümeyi
hızlandırarak toprağa ve suya karışabilecek kötü
bakterileri yok eder.
A
A
Türkçe
40. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Çizgili sırtlanların ekolojik ortamdaki işlevine
B) İnsanların hâlihazırda yaşadığı tehlikeli duruma
C) Bakterilerin, canlı yaşamı üzerindeki etkilerine
D) Çizgili sırtlanların kimi özellikleriyle ilgili bilgiye
E) Çizgili sırtlanların ağırlıklı beslenme kaynağına
![-
ini
2-
m
a
e
B
layınız.
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap
Agatha Christie'nin en beğenilen eserlerinden biri olan
Doğu Ekspresinde Cinayet, sıradan bir polisiye roman
olmanın ötesinde, 1930'lu yılların insanının karanlık yo
zünü gözler önüne sermektedir. Aynı adla beyaz per-
deye de aktarılan eser, farklı statülerde bulunan ki
lerin sınıf, ırk, cinsiyet gibi açılardan öteki olana nas
baktığını tahlil eden ifadelerle kaleme alınmıştır. Ash-
na bakılırsa sanatçı bu eserinde insanın gözünden d
ğer insanı yorumlamıştır. Bir İngiliz'in Amerikalılara, bir
erkeğin kadınlara, statü sahibi olanın diğerlerine karşı
olan yargılarını gözler önüne sermiştir. Fransa'da yaşa-
dığı yıllarda pek çok tren yolculuğu yapan Christie; fark
irktan, dilden, cinsiyetten insanı gözlemleme şansına
erişmiş; karakterlerin kişiliklerini gözlemleri sayesinde
oluşturmuştur. Eserin popüler olmasında bir cinayetin
çözümleniş şeklinin yanı sıra, farklı kültürlerle yetişen
insanların "öteki"ne karşı olan ön yargılarını gözler önü-
ne sermesi de etkilidir.
37. Bu parçadan hareketle Agatha Christie ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Eserini gözlemlerine dayandırarak yazmıştır.
B) Deneyimini farklı ülkelerde bulunmasına borçludur.
C) Polisiye roman yazarı olarak ön plana çıkmıştır.
D) Toplumsal farklılıkları eleştirel bir gözle yansıtmıştır.
E Eserlerinde insanlarla ilgili nesnel genellemeler yap-
mıştır.
3. Bu parçada Doğu Ekspresinde Cinayet adlı romanla
ilgili aşağıdakilerden hangising dinilmemiştir?
B
39
lay
Dinl
ne
süz
kla
çür
me
si
ya
d
y
t
35](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213093603880209-5113048.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler-
ini
2-
m
a
e
B
layınız.
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap
Agatha Christie'nin en beğenilen eserlerinden biri olan
Doğu Ekspresinde Cinayet, sıradan bir polisiye roman
olmanın ötesinde, 1930'lu yılların insanının karanlık yo
zünü gözler önüne sermektedir. Aynı adla beyaz per-
deye de aktarılan eser, farklı statülerde bulunan ki
lerin sınıf, ırk, cinsiyet gibi açılardan öteki olana nas
baktığını tahlil eden ifadelerle kaleme alınmıştır. Ash-
na bakılırsa sanatçı bu eserinde insanın gözünden d
ğer insanı yorumlamıştır. Bir İngiliz'in Amerikalılara, bir
erkeğin kadınlara, statü sahibi olanın diğerlerine karşı
olan yargılarını gözler önüne sermiştir. Fransa'da yaşa-
dığı yıllarda pek çok tren yolculuğu yapan Christie; fark
irktan, dilden, cinsiyetten insanı gözlemleme şansına
erişmiş; karakterlerin kişiliklerini gözlemleri sayesinde
oluşturmuştur. Eserin popüler olmasında bir cinayetin
çözümleniş şeklinin yanı sıra, farklı kültürlerle yetişen
insanların "öteki"ne karşı olan ön yargılarını gözler önü-
ne sermesi de etkilidir.
37. Bu parçadan hareketle Agatha Christie ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Eserini gözlemlerine dayandırarak yazmıştır.
B) Deneyimini farklı ülkelerde bulunmasına borçludur.
C) Polisiye roman yazarı olarak ön plana çıkmıştır.
D) Toplumsal farklılıkları eleştirel bir gözle yansıtmıştır.
E Eserlerinde insanlarla ilgili nesnel genellemeler yap-
mıştır.
3. Bu parçada Doğu Ekspresinde Cinayet adlı romanla
ilgili aşağıdakilerden hangising dinilmemiştir?
B
39
lay
Dinl
ne
süz
kla
çür
me
si
ya
d
y
t
35
![B
Türkçe
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Meslekler kendi içinde yıllar süren bir bilgi birikimini
ve saygınlığı barındırır. Modern çağda meslekler, uz-
manlaşma ve toplumsal iş bölümlerini idare eden ya-
pılardır. Uzmanlaşma arttıkça profesyonellik önem
kazanmış ve her meslek kendi profesyonel uygulama
alanını yaratmıştır. Sosyal medya ise bunun aksine
kaynağını aleladelikten alır. Sosyal medyada paylaşılan
YouTuber içeriklerinin sanatsal, edebî ya da profesyonel
bir tarafı yoktur. Bunlar, izleyenleri sığ sularda dolaştı-
rıp sözü edilen güçlü kavramları bilerek basitleştirir. Bu
nedenle meslekler, çoğu zaman o mesleğin profesyo-
neli olmayan YouTuberlar tarafından sıradanlaştırılarak
sunulur. Bir mesleğin onlarca yıllık birikimleri ve hassa-
siyeti, bir videonun sıradanlık kodları arasında alelade
bir anlatımla değersizleştirilir. Artık o videoya konu olan
meslek, tamamıyla sıradan ve herkesçe ulaşılabilen bir
içeriktir.
35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Sosyal medyanın sıradanlık kültüründen beslendi-
gine
B) Mesleklerin profesyonel icrasının deneyim gerektir-
diğine
C) Sosyal medya paylaşımlarının mesleklere zarar ver-
diğine
b) YouTuberların, izleyenlerin merak duygusuna hitap
ettiğine
E) Sosyal medya içeriklerinin bilinçli olarak basit tutul-
duğuna
5. Bu parçada geçen "izleyicileri sığ sularda dolaştırmale"
37 38. sc
layınız.
Agatha Chr
Doğu Eksp
olmanın öt
zünü gözle
deye de a
lerin sınıf,
baktığını
na bakılır
ğer insar
erkeğin
olan yar
dığı yılla
ırktan,
erişmiş
oluşturm
çözüm
insanla
ne ser
37. Bu p
ğıda
A) E
B) 1
_C)
D)
E)
38. E
il](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213093525132250-5113048.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
Türkçe
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Meslekler kendi içinde yıllar süren bir bilgi birikimini
ve saygınlığı barındırır. Modern çağda meslekler, uz-
manlaşma ve toplumsal iş bölümlerini idare eden ya-
pılardır. Uzmanlaşma arttıkça profesyonellik önem
kazanmış ve her meslek kendi profesyonel uygulama
alanını yaratmıştır. Sosyal medya ise bunun aksine
kaynağını aleladelikten alır. Sosyal medyada paylaşılan
YouTuber içeriklerinin sanatsal, edebî ya da profesyonel
bir tarafı yoktur. Bunlar, izleyenleri sığ sularda dolaştı-
rıp sözü edilen güçlü kavramları bilerek basitleştirir. Bu
nedenle meslekler, çoğu zaman o mesleğin profesyo-
neli olmayan YouTuberlar tarafından sıradanlaştırılarak
sunulur. Bir mesleğin onlarca yıllık birikimleri ve hassa-
siyeti, bir videonun sıradanlık kodları arasında alelade
bir anlatımla değersizleştirilir. Artık o videoya konu olan
meslek, tamamıyla sıradan ve herkesçe ulaşılabilen bir
içeriktir.
35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Sosyal medyanın sıradanlık kültüründen beslendi-
gine
B) Mesleklerin profesyonel icrasının deneyim gerektir-
diğine
C) Sosyal medya paylaşımlarının mesleklere zarar ver-
diğine
b) YouTuberların, izleyenlerin merak duygusuna hitap
ettiğine
E) Sosyal medya içeriklerinin bilinçli olarak basit tutul-
duğuna
5. Bu parçada geçen "izleyicileri sığ sularda dolaştırmale"
37 38. sc
layınız.
Agatha Chr
Doğu Eksp
olmanın öt
zünü gözle
deye de a
lerin sınıf,
baktığını
na bakılır
ğer insar
erkeğin
olan yar
dığı yılla
ırktan,
erişmiş
oluşturm
çözüm
insanla
ne ser
37. Bu p
ğıda
A) E
B) 1
_C)
D)
E)
38. E
il
![on
n
a
e
T
24. Öykünün bendeki edebî karşılığı öncelikle anlam. Eleştiri
dinlerim. Kalbime danışırım. Duruşuma, duyuşuma arkadaş
rim fakat akla, bilgiye takılı kalmaktan korkarım. Vicdanımı
ederim. Bunlarla kalmam; öykünün bir mimarisi vardır, uya-
rim. Mimari benim için olağanüstülük demek değil. Yükseklik,
genişlik, heybet değil. Çarpıcı bloklar, biçimsel oyunlar değil.
Bunları ürkütücü bulurum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
A) Genç öykücülerin, öykü yazmaya başlamadan önce ne
yapmalarını tavsiye edersiniz?
B) yi bir öykünün taşıması gereken temel nitelikler olarak
neleri sıralarsınız?
yük
26. Ede
be
me
Öykücülüğünüzü değerlendirdiğinizde hangi yön ön plana
çıkıyor?
D) Gerçeklikten uzak bir öykünün edebî bir karşılık bulması
mümkün müdür?
E) Öykülerinizde öncelikle olmasını düşündüğünüz konular
nelerdir?
de
S
S](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213093815614840-3646094.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleron
n
a
e
T
24. Öykünün bendeki edebî karşılığı öncelikle anlam. Eleştiri
dinlerim. Kalbime danışırım. Duruşuma, duyuşuma arkadaş
rim fakat akla, bilgiye takılı kalmaktan korkarım. Vicdanımı
ederim. Bunlarla kalmam; öykünün bir mimarisi vardır, uya-
rim. Mimari benim için olağanüstülük demek değil. Yükseklik,
genişlik, heybet değil. Çarpıcı bloklar, biçimsel oyunlar değil.
Bunları ürkütücü bulurum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
A) Genç öykücülerin, öykü yazmaya başlamadan önce ne
yapmalarını tavsiye edersiniz?
B) yi bir öykünün taşıması gereken temel nitelikler olarak
neleri sıralarsınız?
yük
26. Ede
be
me
Öykücülüğünüzü değerlendirdiğinizde hangi yön ön plana
çıkıyor?
D) Gerçeklikten uzak bir öykünün edebî bir karşılık bulması
mümkün müdür?
E) Öykülerinizde öncelikle olmasını düşündüğünüz konular
nelerdir?
de
S
S
![27. Göstermesi beklenen performansla yeni teleskop "James
Webb'in, "Hubble" teleskobundan kat kat daha iyi olduğu
belirtiliyor. Webb'in hassas aynası sayesinde evrenin ilk
dönemlerine ilişkin gizli kalmış noktalarla ilgili görseller
toplamasının hedeflendiği bildiriliyor. Geliştirilmesi
yaklaşık 30 sene süren James Webb teleskobu, insanlık
tarihi boyunca geliştirilen en güçlü ve büyük teleskop.
Bugün Fransız Guyanası'ndaki Kourou'da bulunan
Avrupa Uzay İstasyonu'ndan fırlatılan James Webb
teleskobu, Hubble teleskobunun yerini alacak. Bilim
insanları ayrıca, teleskobun üstün teknik özelliklerini
kullanarak uzak gezegenlerin atmosferlerini incelemeyi
ve buralarda hayat izleri bulmayı umuyorlar. Hubble'dan
farklı olarak uzayı, kızılötesi teknolojisiyle algılayacağı için
daha güncel bilgileri işleyebilecek.
Bu parçada "James Webb teleskobu" ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Evrenin gizemli yönlerinin keşfi için yapıldığı
B) Hubble teleskobundan daha büyük olduğu
Farklı gezegenlerdeki yaşam belirtilerini araştırmada
kullanılacağı
D) Hubble teleskobundan farklı bir teknolojik donanıma
sahip olduğu
E) Bugüne kadarki bilgileri değiştirecek nitelikte olduğu
unlarından bori](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213092013223279-3641940.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler27. Göstermesi beklenen performansla yeni teleskop "James
Webb'in, "Hubble" teleskobundan kat kat daha iyi olduğu
belirtiliyor. Webb'in hassas aynası sayesinde evrenin ilk
dönemlerine ilişkin gizli kalmış noktalarla ilgili görseller
toplamasının hedeflendiği bildiriliyor. Geliştirilmesi
yaklaşık 30 sene süren James Webb teleskobu, insanlık
tarihi boyunca geliştirilen en güçlü ve büyük teleskop.
Bugün Fransız Guyanası'ndaki Kourou'da bulunan
Avrupa Uzay İstasyonu'ndan fırlatılan James Webb
teleskobu, Hubble teleskobunun yerini alacak. Bilim
insanları ayrıca, teleskobun üstün teknik özelliklerini
kullanarak uzak gezegenlerin atmosferlerini incelemeyi
ve buralarda hayat izleri bulmayı umuyorlar. Hubble'dan
farklı olarak uzayı, kızılötesi teknolojisiyle algılayacağı için
daha güncel bilgileri işleyebilecek.
Bu parçada "James Webb teleskobu" ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Evrenin gizemli yönlerinin keşfi için yapıldığı
B) Hubble teleskobundan daha büyük olduğu
Farklı gezegenlerdeki yaşam belirtilerini araştırmada
kullanılacağı
D) Hubble teleskobundan farklı bir teknolojik donanıma
sahip olduğu
E) Bugüne kadarki bilgileri değiştirecek nitelikte olduğu
unlarından bori
![31. Günümüz eleştirmenleri onu, edebiyatımızın en dikkat
çekici ve en ünlü romancıları içinde gösteriyor. Ulusaldan
evrensele ulaşmayı başarmış ve eserlerinde, bireyden
kitleye doğru akan dönüşümle son dönem romancılığa
damga vurmuş bir yazar olduğunu söylüyorlar. Bu
nedenle eserleri birçok dile çevrilmiş, okuyucu kitlesi
oluşmuş ve beğenilmiştir. Doğu mistisizmi ve Batı
materyalizmi içindeki bireysel ve toplumsal hareketlilik,
eserlerinin merkezini oluşturmaktadır. İki farklı
medeniyetin kültürel dünyaları arasında estetik bir köprü
kurarak aslında geleneksel roman algısının dışına
çıkmıştır. Güzel, doğru, iyilik, korku, yalnızlık gibi insan
hayatını şekillendiren değişkenleri güçlü bir şekilde
yansıtmıştır. Kendi bakış açısından yaklaşarak Türk
romancılığına yeni bir soluk getirmeyi başarmıştır.
Bu parçada anlatılan yazarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Romanlarında işlediği konuların tartışıldığına
Klasik roman anlayışının dışına çıktığına
C) Eserlerinin farklı kitleler tarafından okunduğuna
D) Doğu ve Batı arasında bağ oluşturduğuna
Sosyal dinamikleri de eserlerine yansıttığına
33. Ö
b
F](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213092223725738-3641940.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler31. Günümüz eleştirmenleri onu, edebiyatımızın en dikkat
çekici ve en ünlü romancıları içinde gösteriyor. Ulusaldan
evrensele ulaşmayı başarmış ve eserlerinde, bireyden
kitleye doğru akan dönüşümle son dönem romancılığa
damga vurmuş bir yazar olduğunu söylüyorlar. Bu
nedenle eserleri birçok dile çevrilmiş, okuyucu kitlesi
oluşmuş ve beğenilmiştir. Doğu mistisizmi ve Batı
materyalizmi içindeki bireysel ve toplumsal hareketlilik,
eserlerinin merkezini oluşturmaktadır. İki farklı
medeniyetin kültürel dünyaları arasında estetik bir köprü
kurarak aslında geleneksel roman algısının dışına
çıkmıştır. Güzel, doğru, iyilik, korku, yalnızlık gibi insan
hayatını şekillendiren değişkenleri güçlü bir şekilde
yansıtmıştır. Kendi bakış açısından yaklaşarak Türk
romancılığına yeni bir soluk getirmeyi başarmıştır.
Bu parçada anlatılan yazarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Romanlarında işlediği konuların tartışıldığına
Klasik roman anlayışının dışına çıktığına
C) Eserlerinin farklı kitleler tarafından okunduğuna
D) Doğu ve Batı arasında bağ oluşturduğuna
Sosyal dinamikleri de eserlerine yansıttığına
33. Ö
b
F
![cih
m
a
B
B
25. Portre yazılarını, yeni kişilik keşifleri olarak gördüğüm
den severek okurum. Ne var ki zordur portre yazmak
başka türlere yöneltir. Portre niyetiyle yola çıkan pek
çünkü yazara önemsiz gelebilecek sapmalar, rotay
çok deneyimsiz yazar ya biyografinin ya da anının lima-
nına demirlemiş bulur kendini. Halbuki portre bunlardan
farklı. Sıkı bir çalışma gerektiriyor. Ele alınan kişinin ru-
hundan yüzüne; oradan davranışlarına, işlerine, eserle-
rine yansıyan görüntüler, gizler olmalı portrede. Yetkin
bir portre yazarı, portresini yazacağı kişiyi, şahsiyetinin
kıvrımlarına kadar tanır, onunla ruh arkadaşlığına girer
ama sonuçta portreler öznel yazılar olduğundan bazen
alaycı ve yıkıcı ifadeler kullanmaktan da kendini alamaz.
Bu parçada portre türü ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Başka türlerle karıştırılma ihtimalinin bulunduğu
B) Sert veya küçümseyici eleştiriler içerebildiği
CIşlenen kişiyi en ince ayrıntısına kadar yansıttığı
D) Kaynak taramaya dayalı bir ön hazırlık gerektirdiği
E) Yazılması ustalık gerektiren, farklı bir tür olduğu
B
27.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213093159798874-5113048.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelercih
m
a
B
B
25. Portre yazılarını, yeni kişilik keşifleri olarak gördüğüm
den severek okurum. Ne var ki zordur portre yazmak
başka türlere yöneltir. Portre niyetiyle yola çıkan pek
çünkü yazara önemsiz gelebilecek sapmalar, rotay
çok deneyimsiz yazar ya biyografinin ya da anının lima-
nına demirlemiş bulur kendini. Halbuki portre bunlardan
farklı. Sıkı bir çalışma gerektiriyor. Ele alınan kişinin ru-
hundan yüzüne; oradan davranışlarına, işlerine, eserle-
rine yansıyan görüntüler, gizler olmalı portrede. Yetkin
bir portre yazarı, portresini yazacağı kişiyi, şahsiyetinin
kıvrımlarına kadar tanır, onunla ruh arkadaşlığına girer
ama sonuçta portreler öznel yazılar olduğundan bazen
alaycı ve yıkıcı ifadeler kullanmaktan da kendini alamaz.
Bu parçada portre türü ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Başka türlerle karıştırılma ihtimalinin bulunduğu
B) Sert veya küçümseyici eleştiriler içerebildiği
CIşlenen kişiyi en ince ayrıntısına kadar yansıttığı
D) Kaynak taramaya dayalı bir ön hazırlık gerektirdiği
E) Yazılması ustalık gerektiren, farklı bir tür olduğu
B
27.
![an
AAA
erek
yapı
in
'nin
34. Mehmet Akif'in seciyesini en çok şu uç şey inşa etti der
Mithat Cemal Kuntay: Kur'anlı ev, pehlivanlı mahalle,
müspet ilimli mektep. Bu üç dayanağı anlamak,
Akif'te tarih kültürel bir miras değil. O bunu çok erken
Türkiye'nin ve şiirin zeminine dair iyi bir fikir verecektir.
zamanda anlıyor ve Namık Kemal'in korktuğu varoluş
krizinin ortasında kendisini buluyor. Biyografisi
ve şiiri iç
içe geçmiş, hayatını verip şiirini alan bir şair Akif. "Sözüm
odun gibi olsun hakikat olsun tek" diyor, her şeyden
önce. Şiir Okuma Kılavuzu'nda İsmet Özel: Şairsen sende
bir şeyin fazla, bir şeyin eksik olması gerek. Fazla olan,
toplumun olağan eğilimlerindeki çürütücü özellikleri
görebilecek kadar yukarıdan, üst kattan bakıştır. Eksik
olan, toplumun uğradığı her beladan etkilenecek kadar
aşağıda kalış, alta düşüştür.
V
TÜRKÇE
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada belirtilen
düşüncelerle uyuşmamaktadır?
A) Mehmet Akif Ersoy'un yaşamını şiirinden ayırmak
mümkün değildir.
B) Şair, toplumdan ne eksiği ne de fazlası olan kişidir;
tam anlamıyla toplumdur.
C) Mehmet Akif Ersoy, eserlerinde gerçekleri sunmayı
tercih etmiştir.
35. I
D) Bazı toplumsal dinamikleri fark etmek, Türk şiirini de
fark etmek anlamına gelmektedir.
TY
E) Mehmet Akif, insanın yaradılışını sorgulayan ve bunu
eserlerine yansıtan bir şairdir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213092336465536-5373541.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleran
AAA
erek
yapı
in
'nin
34. Mehmet Akif'in seciyesini en çok şu uç şey inşa etti der
Mithat Cemal Kuntay: Kur'anlı ev, pehlivanlı mahalle,
müspet ilimli mektep. Bu üç dayanağı anlamak,
Akif'te tarih kültürel bir miras değil. O bunu çok erken
Türkiye'nin ve şiirin zeminine dair iyi bir fikir verecektir.
zamanda anlıyor ve Namık Kemal'in korktuğu varoluş
krizinin ortasında kendisini buluyor. Biyografisi
ve şiiri iç
içe geçmiş, hayatını verip şiirini alan bir şair Akif. "Sözüm
odun gibi olsun hakikat olsun tek" diyor, her şeyden
önce. Şiir Okuma Kılavuzu'nda İsmet Özel: Şairsen sende
bir şeyin fazla, bir şeyin eksik olması gerek. Fazla olan,
toplumun olağan eğilimlerindeki çürütücü özellikleri
görebilecek kadar yukarıdan, üst kattan bakıştır. Eksik
olan, toplumun uğradığı her beladan etkilenecek kadar
aşağıda kalış, alta düşüştür.
V
TÜRKÇE
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada belirtilen
düşüncelerle uyuşmamaktadır?
A) Mehmet Akif Ersoy'un yaşamını şiirinden ayırmak
mümkün değildir.
B) Şair, toplumdan ne eksiği ne de fazlası olan kişidir;
tam anlamıyla toplumdur.
C) Mehmet Akif Ersoy, eserlerinde gerçekleri sunmayı
tercih etmiştir.
35. I
D) Bazı toplumsal dinamikleri fark etmek, Türk şiirini de
fark etmek anlamına gelmektedir.
TY
E) Mehmet Akif, insanın yaradılışını sorgulayan ve bunu
eserlerine yansıtan bir şairdir.
![A
TYT
18. "Şarkısını, tüyler ürpertecek kadar ürkütücü ve kötü
niyetli bir kahkahayla bitirmişti. Tiyatro salonundaki
izleyiciler beyinlerinden vurulmuşçasına kımıldamadan
oturuyorlardı. Kesinlikle abartmıyorum ama herkes
dakikalarca hiçbir ses çıkarmadan ve kımıldamadan
olduğu yerde duruyordu. Sanki üzerlerine yoğun ve
ağır bir sıvı dökülmüştü de onlar bu sıvının yükü altında
boğulmuşlardı. Küçük burjuvaların soluk yüzlerinden
korku ve endişe okunuyordu." Maksim Gorki, 1900
yılına girerken, bir Rus basbaritonu olan Feodor
Chaliapin'in bir gösterisini işte böyle betimliyordu. Bu
olay ve geçmiş yıllarda benzer gösterilerde yaşanan
kimi olaylar,
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) insanların ses tonlarıyla başkaları tarafından
rahatlıkla tanınabileceğine işaret ediyor
B) tek bir insanın, sesiyle izleyenler üzerinde ne denli
büyük bir etki yaratabildiğini açıkça gösteriyor
C) insanların ses özelliklerinin birbirinden kalın
çizgilerle ayrıldığını gösteriyor
D) insanların sesler karşısında farklı tepkilerde
bulunabileceğini gösteriyor
2
E) insan sesinin sadece hayranlık uyandıran özelliğinin
bulunmadığını ortaya koyuyor
LİMİT YAYINLARI
19](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213090648632034-3259532.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerA
TYT
18. "Şarkısını, tüyler ürpertecek kadar ürkütücü ve kötü
niyetli bir kahkahayla bitirmişti. Tiyatro salonundaki
izleyiciler beyinlerinden vurulmuşçasına kımıldamadan
oturuyorlardı. Kesinlikle abartmıyorum ama herkes
dakikalarca hiçbir ses çıkarmadan ve kımıldamadan
olduğu yerde duruyordu. Sanki üzerlerine yoğun ve
ağır bir sıvı dökülmüştü de onlar bu sıvının yükü altında
boğulmuşlardı. Küçük burjuvaların soluk yüzlerinden
korku ve endişe okunuyordu." Maksim Gorki, 1900
yılına girerken, bir Rus basbaritonu olan Feodor
Chaliapin'in bir gösterisini işte böyle betimliyordu. Bu
olay ve geçmiş yıllarda benzer gösterilerde yaşanan
kimi olaylar,
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) insanların ses tonlarıyla başkaları tarafından
rahatlıkla tanınabileceğine işaret ediyor
B) tek bir insanın, sesiyle izleyenler üzerinde ne denli
büyük bir etki yaratabildiğini açıkça gösteriyor
C) insanların ses özelliklerinin birbirinden kalın
çizgilerle ayrıldığını gösteriyor
D) insanların sesler karşısında farklı tepkilerde
bulunabileceğini gösteriyor
2
E) insan sesinin sadece hayranlık uyandıran özelliğinin
bulunmadığını ortaya koyuyor
LİMİT YAYINLARI
19
![ward Lorenz,
mleri üzerine
in yazması
azdı. Sonra-
ar küçük bir
ğını düşün-
va durumu
isteme ak-
e sistemini
nu gördü.
k bir deği-
adaki dü-
rüzgârın,
lığı mev-
aynı so-
in bilin-
u kaza-
abilmesi
Türkçe Deneme - 6
27. Tüm sanat dalları bildiğimiz gibi insan ürünüdür; dolayısıy-
la insanlığın tarih içerisinde yaşadığı olaylar, hayata bakış
açısı, arayışları sanata yön vermiştir. İkinci Dünya Sava-
şı'nın ardından gelen bunalımla insanlar önce bireyselcili-
ğe sarıldı. Yalnızlaşan insanın iç dünyasındaki karmaşayı
anlatmak sanatta esas olarak görülmeye başlandı. Bu akım
zamanla modernizm olarak anılmaya başlandı. Sanatta belli
kalıplar yıkılmaya başlandı. İlk bakışta anlam verilemeyen
resimler, herkesin kendi kabuğuna çekildiği çok sayıda da-
ireyi içine alarak yükselen binalar, edebiyatta iç konuşma
gibi teknikler, belirli kuralları yıkma düşünceleri bu dönemde
ortaya çıktı. Şiire baktığımızda ise "serbest nazım"la kafiye-
nin aranmadığı, mısra biriminin olmadığı şiirler yazılmaya
başlandı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Modernizmle birlikte başlayan bunalım kimliği, insanları
giderek yalnızlaştırmıştır.
B) İkinci Dünya Savaşı'yla insanlarda ortaya çıkan karma-
şa, sanatta tüm kuralların yıkılmasına yol açmıştır.
Tarihî olayların merkezinde yer alan insan, yaşadığı her
şeyi sanat yapıtıyla ortaya koymaya çalışmıştır.
D) Sanatta yaşanan bütün değişimler, insanların yalnızlığı
neticesinde ortaya çıkmıştır.
Savaşların yıkıcı etkisi, psikolojik sorunları doğurmakla
birlikte gelişimi de beraberinde getirmiştir.
squainy do t](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213090527241216-4737153.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerward Lorenz,
mleri üzerine
in yazması
azdı. Sonra-
ar küçük bir
ğını düşün-
va durumu
isteme ak-
e sistemini
nu gördü.
k bir deği-
adaki dü-
rüzgârın,
lığı mev-
aynı so-
in bilin-
u kaza-
abilmesi
Türkçe Deneme - 6
27. Tüm sanat dalları bildiğimiz gibi insan ürünüdür; dolayısıy-
la insanlığın tarih içerisinde yaşadığı olaylar, hayata bakış
açısı, arayışları sanata yön vermiştir. İkinci Dünya Sava-
şı'nın ardından gelen bunalımla insanlar önce bireyselcili-
ğe sarıldı. Yalnızlaşan insanın iç dünyasındaki karmaşayı
anlatmak sanatta esas olarak görülmeye başlandı. Bu akım
zamanla modernizm olarak anılmaya başlandı. Sanatta belli
kalıplar yıkılmaya başlandı. İlk bakışta anlam verilemeyen
resimler, herkesin kendi kabuğuna çekildiği çok sayıda da-
ireyi içine alarak yükselen binalar, edebiyatta iç konuşma
gibi teknikler, belirli kuralları yıkma düşünceleri bu dönemde
ortaya çıktı. Şiire baktığımızda ise "serbest nazım"la kafiye-
nin aranmadığı, mısra biriminin olmadığı şiirler yazılmaya
başlandı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Modernizmle birlikte başlayan bunalım kimliği, insanları
giderek yalnızlaştırmıştır.
B) İkinci Dünya Savaşı'yla insanlarda ortaya çıkan karma-
şa, sanatta tüm kuralların yıkılmasına yol açmıştır.
Tarihî olayların merkezinde yer alan insan, yaşadığı her
şeyi sanat yapıtıyla ortaya koymaya çalışmıştır.
D) Sanatta yaşanan bütün değişimler, insanların yalnızlığı
neticesinde ortaya çıkmıştır.
Savaşların yıkıcı etkisi, psikolojik sorunları doğurmakla
birlikte gelişimi de beraberinde getirmiştir.
squainy do t
![30. Delilik, Rönesans sonrası büyük yazarların öne çıkardığı bir
kavram olup özellikle Erasmus ve Nietzsche ile idealize edi-
lir. Sadece felsefeci ve psikologların değil, edebiyatçıların
da ideal karakterler aracılığıyla deliliği övdüklerine rastlanır.
Bu eserlerden ilki hiç şüphesiz modern romanın ilk örneği
de sayılan Miguel de Cervantes'in 1605 yılında yayımladığı
başyapıtı Don Kişoftur. Bu roman, yıllarca sadece şövalye
hikâyeleri okuyan ve okudukça kendini o devirde yaşıyor
gibi görmeye çalışan bir karakter ekseninde kurgulanır. Ro-
manda Don Kişot; dürüst, eşit, adil, sadık, cesur bir karakter
olarak tasvir edilirken arkadaşı Sanço ise şişman, realist ve
pragmatist biri olup hiçbir tehlikeye atılmayan cahil bir köylü
olarak tanıtılır. Eser aynı zamanda 17. yüzyılda İspanyol fe-
odal toplumunun eleştirel örneğidir.
Bu parçada Don Kişot adlı romanla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
Ana kahramanı, dönemin düşünce yapısını yansıt
yansıt
B) Deliliğin övüldüğü bir anlayışın ürünüdür.
C) Feodal yapının eleştirisiyle göze çarpar
D) Rönesansın ortaya çıkardığı fikir hareketleri ekseninde
✓
yazılmıştır.
E) Belli bir türün ilk örneği olarak kabul edilmektedir.
edilmektedir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213085918357312-4737153.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler30. Delilik, Rönesans sonrası büyük yazarların öne çıkardığı bir
kavram olup özellikle Erasmus ve Nietzsche ile idealize edi-
lir. Sadece felsefeci ve psikologların değil, edebiyatçıların
da ideal karakterler aracılığıyla deliliği övdüklerine rastlanır.
Bu eserlerden ilki hiç şüphesiz modern romanın ilk örneği
de sayılan Miguel de Cervantes'in 1605 yılında yayımladığı
başyapıtı Don Kişoftur. Bu roman, yıllarca sadece şövalye
hikâyeleri okuyan ve okudukça kendini o devirde yaşıyor
gibi görmeye çalışan bir karakter ekseninde kurgulanır. Ro-
manda Don Kişot; dürüst, eşit, adil, sadık, cesur bir karakter
olarak tasvir edilirken arkadaşı Sanço ise şişman, realist ve
pragmatist biri olup hiçbir tehlikeye atılmayan cahil bir köylü
olarak tanıtılır. Eser aynı zamanda 17. yüzyılda İspanyol fe-
odal toplumunun eleştirel örneğidir.
Bu parçada Don Kişot adlı romanla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
Ana kahramanı, dönemin düşünce yapısını yansıt
yansıt
B) Deliliğin övüldüğü bir anlayışın ürünüdür.
C) Feodal yapının eleştirisiyle göze çarpar
D) Rönesansın ortaya çıkardığı fikir hareketleri ekseninde
✓
yazılmıştır.
E) Belli bir türün ilk örneği olarak kabul edilmektedir.
edilmektedir.
![dığı bir
ze edi-
çıların
stlanır.
Örneği
ladığı
valye
şıyor
Ro-
akter
st ve
öylü
l fe-
den
de
Türkçe Deneme - 6
32. Şiirlerim sokakları dolaşmalı, hayatın elinden tutmalı, insan-
ları şaşırtmalı, uçurumlardan sarkmalı, kuyulara inmeli, kuy-
tulardan geçmeli, yeryüzüne dokunmalıydı. Şiirlerim benden
bağımsızdı; kaçmayı, kaybolmayı, buluşmaları seviyordu.
Şiirimin işine karışamazdım, içine girerdim fakat şiirlerimin
hayatına müdahale edemezdim. Benden de daha çok özgür
olmayı hak ediyorlardı. Belki yaşamımda hiçbir alanda iyi ola-
madım şiir yüzünden fakat şiire hep işimmiş gibi, iki gözüm
gibi baktım. Zihnimi açık tutmak, hep âşık kalmak isteyişim
yine şiir yüzündendi.
Bu sözleri söyleyen bir sanatçı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Şiiri yaşamındaki her şeyden üstün gördüğü
BY Şiirlerine kimi yönlerden özgürlük tanıdığı
İstemsizce yaptığı davranışlarından şiiri sorumlu tuttuğu
D) Şiirlerini ortaya koyarken titiz davrandığı
Yaşamındaki bazı eksikliklerin sebebini şiire bağladığı
Ⓒ
frame](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213085942317282-4737153.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerdığı bir
ze edi-
çıların
stlanır.
Örneği
ladığı
valye
şıyor
Ro-
akter
st ve
öylü
l fe-
den
de
Türkçe Deneme - 6
32. Şiirlerim sokakları dolaşmalı, hayatın elinden tutmalı, insan-
ları şaşırtmalı, uçurumlardan sarkmalı, kuyulara inmeli, kuy-
tulardan geçmeli, yeryüzüne dokunmalıydı. Şiirlerim benden
bağımsızdı; kaçmayı, kaybolmayı, buluşmaları seviyordu.
Şiirimin işine karışamazdım, içine girerdim fakat şiirlerimin
hayatına müdahale edemezdim. Benden de daha çok özgür
olmayı hak ediyorlardı. Belki yaşamımda hiçbir alanda iyi ola-
madım şiir yüzünden fakat şiire hep işimmiş gibi, iki gözüm
gibi baktım. Zihnimi açık tutmak, hep âşık kalmak isteyişim
yine şiir yüzündendi.
Bu sözleri söyleyen bir sanatçı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Şiiri yaşamındaki her şeyden üstün gördüğü
BY Şiirlerine kimi yönlerden özgürlük tanıdığı
İstemsizce yaptığı davranışlarından şiiri sorumlu tuttuğu
D) Şiirlerini ortaya koyarken titiz davrandığı
Yaşamındaki bazı eksikliklerin sebebini şiire bağladığı
Ⓒ
frame
![1. Brezilya, Güney Amerika'nın en büyük
ülkesi olup Güney Amerika'da yaşayan
nüfusun yaklaşık yarısı da bu ülkededir.
En kalabalık yerleri doğusundaki Atlas
Okyanusu kıyılarıdır. İç kesimleri diğer
kesimlerine göre daha geniş yağmur or-
manlarıyla kaplıdır. Dünyanın ikinci uzun
ırmağı olan Amazon Brezilya'dadır. Öbür
Güney Amerika ülkelerinde İspanyolca
konuşulurken Brezilya'da Portekizce ko-
nuşulur çünkü Brezilya geçmişte bir Por-
tekiz sömürgesidir. 1822'de bağımsızlığı-
ni kazanmış ve savaşmadan bağımsızlı-
ğını kazanan tek Güney Amerika ülkesi
olmuştur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Güney Amerika'da farklı büyüklükler-
de ülkeler bulunduğu
B) Güney Amerika nüfusunun en fazla
nerede bulunduğu
C) Güney Amerika ülkelerinde hangi dil-
lerin konuşulduğu
D) Güney Amerika'da bağımsızlığını sa-
vaşarak kazanan ülkeler olduğu
E) Dünyanın en uzun iki ırmağının Gü-
ney Amerika'da bulunduğu](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230213085005511377-3505204.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler1. Brezilya, Güney Amerika'nın en büyük
ülkesi olup Güney Amerika'da yaşayan
nüfusun yaklaşık yarısı da bu ülkededir.
En kalabalık yerleri doğusundaki Atlas
Okyanusu kıyılarıdır. İç kesimleri diğer
kesimlerine göre daha geniş yağmur or-
manlarıyla kaplıdır. Dünyanın ikinci uzun
ırmağı olan Amazon Brezilya'dadır. Öbür
Güney Amerika ülkelerinde İspanyolca
konuşulurken Brezilya'da Portekizce ko-
nuşulur çünkü Brezilya geçmişte bir Por-
tekiz sömürgesidir. 1822'de bağımsızlığı-
ni kazanmış ve savaşmadan bağımsızlı-
ğını kazanan tek Güney Amerika ülkesi
olmuştur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Güney Amerika'da farklı büyüklükler-
de ülkeler bulunduğu
B) Güney Amerika nüfusunun en fazla
nerede bulunduğu
C) Güney Amerika ülkelerinde hangi dil-
lerin konuşulduğu
D) Güney Amerika'da bağımsızlığını sa-
vaşarak kazanan ülkeler olduğu
E) Dünyanın en uzun iki ırmağının Gü-
ney Amerika'da bulunduğu