Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

DE
ARI
31. Bakteri ve mikropların doğaları gereği kötü olduğu, do-
layısıyla mümkün olan her biçimde öldürülmeleri gerek-
tiği düşüncesi, günümüze kadar geldi. Fakat bu; yanlış,
tehlikeli derecede yanlış bir inanış. Mikroplar dünyası
araştırmalarındaki yeni bulgular gösteriyor ki her gün kar-
şılaştığımız ve vücutlarımızda yaşayan bakteriler sadece
dostane canlılar değil aynı zamanda hayatta kalmamız
için temel bir rol de üstleniyor. Onları yok ederek aslında
kendimizi tehlikeye atıyoruz. Bilinen bütün o klasik sal-
gınları yenilgiye uğratma hevesimiz yüzünden içinde mo-
dern salgınları saklayan pandoranın kutusunu istemeden
açmış olduk. Yavaş yavaş öldüren, berbat, kronik bir dizi
sağlık problemi günümüz dünyasında hüküm sürmeye
başladı: obezite, astım, alerjiler, diyabet, çölyak, hassas
bağırsak sendromu, MS hastalığı, romatizmal eklem ilti-
habı ve daha pek çoğu...
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
tir?
A) Bakteri ve mikroplar hakkındaki yanlış düşüncelerin
değiştiğine
B) Vücuttaki mikro-canlıların insanlar için yaşamsal önem
taşıdığına
C) Mikro canlıların yok edilmesinin birçok farklı hastalığa
yol açtığına
D) Modern tipta salgınlarla mücadele yöntemlerinin ye-
tersiz olduğuna
E) Günümüzde süreğen hastalıkların çeşitlenerek arttığı-
na
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DE ARI 31. Bakteri ve mikropların doğaları gereği kötü olduğu, do- layısıyla mümkün olan her biçimde öldürülmeleri gerek- tiği düşüncesi, günümüze kadar geldi. Fakat bu; yanlış, tehlikeli derecede yanlış bir inanış. Mikroplar dünyası araştırmalarındaki yeni bulgular gösteriyor ki her gün kar- şılaştığımız ve vücutlarımızda yaşayan bakteriler sadece dostane canlılar değil aynı zamanda hayatta kalmamız için temel bir rol de üstleniyor. Onları yok ederek aslında kendimizi tehlikeye atıyoruz. Bilinen bütün o klasik sal- gınları yenilgiye uğratma hevesimiz yüzünden içinde mo- dern salgınları saklayan pandoranın kutusunu istemeden açmış olduk. Yavaş yavaş öldüren, berbat, kronik bir dizi sağlık problemi günümüz dünyasında hüküm sürmeye başladı: obezite, astım, alerjiler, diyabet, çölyak, hassas bağırsak sendromu, MS hastalığı, romatizmal eklem ilti- habı ve daha pek çoğu... Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Bakteri ve mikroplar hakkındaki yanlış düşüncelerin değiştiğine B) Vücuttaki mikro-canlıların insanlar için yaşamsal önem taşıdığına C) Mikro canlıların yok edilmesinin birçok farklı hastalığa yol açtığına D) Modern tipta salgınlarla mücadele yöntemlerinin ye- tersiz olduğuna E) Günümüzde süreğen hastalıkların çeşitlenerek arttığı- na
ranışına bağlı olarak iş akışının aksaması,
30. Ert
bazı durumlarda şirketin ekonomik açıdan kayıp
yaşamasına da neden olabiliyor. Bu da kişinin kariyerini
doğrudan etkileyen bir faktör olarak ön plana çıkıyor.
Sürekli erteleme davranışı; müşteri kayıplarına, satın
alımların düşmesine, imaj ve itibar kayıplarına zemin
hazırlıyor. Erteleme davranışı, mevcut yapıdaki tüm
çalışanları ve sistemi etkilediği gibi bireylerin de zaman
ve stres yönetimi hususunda başarısız olmasına zemin
hazırlıyor. Bireyler, zaman ve stres yönetimini doğru ve
etkin bir biçimde kurgulayamadığı için çeşitli fiziksel ve
zihinsel sorunlarla yüzleşiyor. Erteleme davranışının
devamlılığı ise başta bireyin mutsuzluğunu ve
başarısızlığını tetikliyor. Erteleme davranışı sergileyen
kişinin zaman içerisinde önce kendisinde, sonra da
çevresinde hem fiziksel hem de psikolojik bazı sıkıntılar
ortaya çıkıyor.
Bu parçada erteleme davranışıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Ekonomik olumsuzluklara yol açtığı
B) İş stresinin artmasına neden olduğu
C) Zaman yönetimini olumsuz etkilediği
D) Sosyal ilişkilerde kırılmalar yarattığı
E) Projelere düşünme zamanı bıraktığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ranışına bağlı olarak iş akışının aksaması, 30. Ert bazı durumlarda şirketin ekonomik açıdan kayıp yaşamasına da neden olabiliyor. Bu da kişinin kariyerini doğrudan etkileyen bir faktör olarak ön plana çıkıyor. Sürekli erteleme davranışı; müşteri kayıplarına, satın alımların düşmesine, imaj ve itibar kayıplarına zemin hazırlıyor. Erteleme davranışı, mevcut yapıdaki tüm çalışanları ve sistemi etkilediği gibi bireylerin de zaman ve stres yönetimi hususunda başarısız olmasına zemin hazırlıyor. Bireyler, zaman ve stres yönetimini doğru ve etkin bir biçimde kurgulayamadığı için çeşitli fiziksel ve zihinsel sorunlarla yüzleşiyor. Erteleme davranışının devamlılığı ise başta bireyin mutsuzluğunu ve başarısızlığını tetikliyor. Erteleme davranışı sergileyen kişinin zaman içerisinde önce kendisinde, sonra da çevresinde hem fiziksel hem de psikolojik bazı sıkıntılar ortaya çıkıyor. Bu parçada erteleme davranışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ekonomik olumsuzluklara yol açtığı B) İş stresinin artmasına neden olduğu C) Zaman yönetimini olumsuz etkilediği D) Sosyal ilişkilerde kırılmalar yarattığı E) Projelere düşünme zamanı bıraktığı
Yayınlan
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
niz.
Türkiye'de ilk kez 2018 yılında Van'da üretilen "dolusa-
var" sistemi, gün geçtikçe il il yaygınlaşıyor. Dolusavar
uzun, ağzı oldukça geniş bir boru gibi bir cihaz. Yağışlı
havalarda çalıştırıldığında kamyon lastiğinin patlaması
gibi bir ses çıkarıyor. Sistemin üreticileri, makinenin yak-
laşık 10 km yüksekliğe gaz püskürttüğünü, gazla birlikte
çıkan sesin dolunun yere yağmur olarak düşmesini sağ-
ladığını ifade ediyorlar. Ancak İTÜ Meteoroloji Mühendis-
liği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "dolusavar"
adlı cihazın bir mucize arayışı olduğunu belirterek şunları
söylüyor: Bilimin en ileri düzeyde olduğu ülkelerde "do-
lusavar" diye bir şey yok. Yukarıya püskürtülen gazın eti-
len gazı olduğu söyleniyor. On kilometre yükseğe etilen
gazı gönderiyorsunuz; o gaz, havada dağılmadan nasıl
gidecek? Makine on kilometreden doluyu görüyor, etilen
gazı ile de dolu yağmura çevriliyormuş. Borudan çıkan
seslerin ve söz edilen gazın böyle bir şey yapması müm-
kün değil, tamamen umut tacirliği.
37. Bu parçada anlatılanlara göre "dolusavar"la ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
Dolu yağışını önlemek amacıyla üretilmiştir.
B) Üretilme amacına uygunluğu kanıtlanamamıştır.
Çalışma sistemi çok karmaşık değildir.
İşlevi ile ilgili ileri sürülen iddia, inandırıcı bulunma-
miştir.
Zaman içerisinde geliştirilebilecek nitelikte bir cihaz-
chir
38. Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşı-
labilir?
A Önceden alınacak önlemlerle, doğa olaylarının verdi-
ği zararlar engellenebilir.
eis
Doğa olayları karşısında insanların zor durumda ol-
ması, bazıları için kazanç yolu olabiliyor.
C) insanlar, kimi sorunlarını, deneme-yanılma yöntemiy-
Je çözmeye çalışırlar.
Bilimin kanıtladığı doğruları kullanmayan insan, gün-
lük yaşamında sürekli sıkıntılar yaşayabilir.
Başlangıçta işe yarayıp yaramadığı şüpheli olan tek-
nolojiler, zamanla çok verimli hâle gelebilir.
39.
41
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yayınlan 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı- niz. Türkiye'de ilk kez 2018 yılında Van'da üretilen "dolusa- var" sistemi, gün geçtikçe il il yaygınlaşıyor. Dolusavar uzun, ağzı oldukça geniş bir boru gibi bir cihaz. Yağışlı havalarda çalıştırıldığında kamyon lastiğinin patlaması gibi bir ses çıkarıyor. Sistemin üreticileri, makinenin yak- laşık 10 km yüksekliğe gaz püskürttüğünü, gazla birlikte çıkan sesin dolunun yere yağmur olarak düşmesini sağ- ladığını ifade ediyorlar. Ancak İTÜ Meteoroloji Mühendis- liği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "dolusavar" adlı cihazın bir mucize arayışı olduğunu belirterek şunları söylüyor: Bilimin en ileri düzeyde olduğu ülkelerde "do- lusavar" diye bir şey yok. Yukarıya püskürtülen gazın eti- len gazı olduğu söyleniyor. On kilometre yükseğe etilen gazı gönderiyorsunuz; o gaz, havada dağılmadan nasıl gidecek? Makine on kilometreden doluyu görüyor, etilen gazı ile de dolu yağmura çevriliyormuş. Borudan çıkan seslerin ve söz edilen gazın böyle bir şey yapması müm- kün değil, tamamen umut tacirliği. 37. Bu parçada anlatılanlara göre "dolusavar"la ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? Dolu yağışını önlemek amacıyla üretilmiştir. B) Üretilme amacına uygunluğu kanıtlanamamıştır. Çalışma sistemi çok karmaşık değildir. İşlevi ile ilgili ileri sürülen iddia, inandırıcı bulunma- miştir. Zaman içerisinde geliştirilebilecek nitelikte bir cihaz- chir 38. Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşı- labilir? A Önceden alınacak önlemlerle, doğa olaylarının verdi- ği zararlar engellenebilir. eis Doğa olayları karşısında insanların zor durumda ol- ması, bazıları için kazanç yolu olabiliyor. C) insanlar, kimi sorunlarını, deneme-yanılma yöntemiy- Je çözmeye çalışırlar. Bilimin kanıtladığı doğruları kullanmayan insan, gün- lük yaşamında sürekli sıkıntılar yaşayabilir. Başlangıçta işe yarayıp yaramadığı şüpheli olan tek- nolojiler, zamanla çok verimli hâle gelebilir. 39. 41
ili
r;
32. Türkçe kelimeleri kullanıma getirme, Türkçe köklerden
ve eklerden sözcükler, terimler türetme işinin başladığı
1930'lu yıllardan bu yana aradan yaklaşık 60-70 yıl geçti.
Şüphesiz birtakım olumlu sonuçlar alındı. Dilde Türkçe
sözcük oranı yükseldi. Ancak bu çalışmalar boyunca pek
çok da tartışma yapıldı, sert eleştiriler yayımlandı. Konu
siyaset ortamına çekildi. Yıllar içinde önerilmiş sözcük ve
terimlerden biri vaktiyle çok tartışılan "boyut" idi. Arapça
"uzaklık" anlamına gelen bu'ud ile ilişkilendirildi. Boyut
sözcüğünü şimdi pek çok alanda kullanılırken görüyo-
ruz. Bunun gibi "amaç, ortam, toplum" da çok tartışıldı.
Tartışmalara en çok konu olan bu tür sözcükler bile yazı
dilinde yer etti. Kısacası sözcük türetme işi her ne kadar
pek çok tartışmaya maruz kalsa da başarıyı elde etti.
sb Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A Bir dönem, türetilen bir sözcük tartışmalara sebep
olmuştur.
1594
B Türkçe sözcük türetme işi geçen yıllar içinde bir ka-
zanım elde etmiştir
CSözcük türetme işinin başladığı tarihten beri sert tar-
tışmalar gerçekleşmiştir. L
D) Başka bir dille ilişkilendirilen bir sözcük yazı dilinde
kendine yer bulmuştur.
E) Sözcük türetme çalışmaları ile Türkçe yabancı söz-
cüklerden arındırılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ili r; 32. Türkçe kelimeleri kullanıma getirme, Türkçe köklerden ve eklerden sözcükler, terimler türetme işinin başladığı 1930'lu yıllardan bu yana aradan yaklaşık 60-70 yıl geçti. Şüphesiz birtakım olumlu sonuçlar alındı. Dilde Türkçe sözcük oranı yükseldi. Ancak bu çalışmalar boyunca pek çok da tartışma yapıldı, sert eleştiriler yayımlandı. Konu siyaset ortamına çekildi. Yıllar içinde önerilmiş sözcük ve terimlerden biri vaktiyle çok tartışılan "boyut" idi. Arapça "uzaklık" anlamına gelen bu'ud ile ilişkilendirildi. Boyut sözcüğünü şimdi pek çok alanda kullanılırken görüyo- ruz. Bunun gibi "amaç, ortam, toplum" da çok tartışıldı. Tartışmalara en çok konu olan bu tür sözcükler bile yazı dilinde yer etti. Kısacası sözcük türetme işi her ne kadar pek çok tartışmaya maruz kalsa da başarıyı elde etti. sb Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Bir dönem, türetilen bir sözcük tartışmalara sebep olmuştur. 1594 B Türkçe sözcük türetme işi geçen yıllar içinde bir ka- zanım elde etmiştir CSözcük türetme işinin başladığı tarihten beri sert tar- tışmalar gerçekleşmiştir. L D) Başka bir dille ilişkilendirilen bir sözcük yazı dilinde kendine yer bulmuştur. E) Sözcük türetme çalışmaları ile Türkçe yabancı söz- cüklerden arındırılmıştır.
29.
Orhan Veli'nin öykücülüğünü değerlendirenler, biçemindeki
Çehov etkilerinden sıklıkla söz ederler. Süsten uzak ve
akıcı bir dille kaleme aldığı öyküleri, günlük hayatımızda
görebileceğimiz sıradan insana odaklanır. Onun çoğunluğa
hitap eden edebiyat" ve "halkla kucak kucağa gerçek"
anlayışı gündelik yaşamda sıradan insanın eyleminde,
düşüncelerinde vücut bulur.Öykülerini okurken bir gün-
lüğü okuyormuşsunuz hissine kapılırsınız. Büyük olaylar,
şaşırtıcı gelişmeler yoktur bunlarda. Örneğin "Kan" öykü-
sünde bir şey olacağı beklentisine kapılırsınız, bir gerilim
sarar vücudunuzu ilk girişte. Ama okuyup bitirdiğinizde
sadece başarısız bir av macerasına tanıklık ettiğinizi fark
edersiniz. Günlük hayatta başınıza gelebilecek olağan
bir olaydır bu. Açıkçası Orhan Veli, bizim hayatımızı bize
anlayacağımız bir dille anlatmıştır.
Bu parçadan hareketle Orhan Veli ile ilgili aşağıda-
sbs kilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Öykülerini genel kitleyi kapsayacak, onların da için-
de kendinden bir şeyler bulacağı şekilde yazmıştır.
B) Olayları günlük dille kaleme alması açık anlatımın
yanında samimi fakat dobra bir üslup edinmesine
yol açmıştır.
aparm
C) Eleştirmenler, eserlerinde sıradan durumları anlatır-
ken Çehov'dan alıntılar yaptığını sıkça söylemektedir.
D) Öykülerinin girişinde okurun merakını canlı tutmak
Con için gerilimi ön plana çıkarma çabası içinde olduğu
görülmektedir.
F) Gündelik hayatın sıradan işlerini kaleme alması sa-
natsal unsurlardan fazlaca yararlanmasına sebep
olmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Orhan Veli'nin öykücülüğünü değerlendirenler, biçemindeki Çehov etkilerinden sıklıkla söz ederler. Süsten uzak ve akıcı bir dille kaleme aldığı öyküleri, günlük hayatımızda görebileceğimiz sıradan insana odaklanır. Onun çoğunluğa hitap eden edebiyat" ve "halkla kucak kucağa gerçek" anlayışı gündelik yaşamda sıradan insanın eyleminde, düşüncelerinde vücut bulur.Öykülerini okurken bir gün- lüğü okuyormuşsunuz hissine kapılırsınız. Büyük olaylar, şaşırtıcı gelişmeler yoktur bunlarda. Örneğin "Kan" öykü- sünde bir şey olacağı beklentisine kapılırsınız, bir gerilim sarar vücudunuzu ilk girişte. Ama okuyup bitirdiğinizde sadece başarısız bir av macerasına tanıklık ettiğinizi fark edersiniz. Günlük hayatta başınıza gelebilecek olağan bir olaydır bu. Açıkçası Orhan Veli, bizim hayatımızı bize anlayacağımız bir dille anlatmıştır. Bu parçadan hareketle Orhan Veli ile ilgili aşağıda- sbs kilerden hangisine ulaşılabilir? A) Öykülerini genel kitleyi kapsayacak, onların da için- de kendinden bir şeyler bulacağı şekilde yazmıştır. B) Olayları günlük dille kaleme alması açık anlatımın yanında samimi fakat dobra bir üslup edinmesine yol açmıştır. aparm C) Eleştirmenler, eserlerinde sıradan durumları anlatır- ken Çehov'dan alıntılar yaptığını sıkça söylemektedir. D) Öykülerinin girişinde okurun merakını canlı tutmak Con için gerilimi ön plana çıkarma çabası içinde olduğu görülmektedir. F) Gündelik hayatın sıradan işlerini kaleme alması sa- natsal unsurlardan fazlaca yararlanmasına sebep olmuştur.
23. Moda, kültürel referanslara bağlı bir fenomen algısı
yaratır ve modanın kendine ait bir döngüsü vardır. Moda,
Üst sınıflardan alt sınıflara doğru geçişte ve üst
sınıfların kendilerini farklılaştırmasında yeni modalar
kullanılmaktadır. Üst sınıflar kendi sosyal konumlarını
belli etmek için giyimde, aksesuarda yeni biçimler ortaya
koyarlar. Bu yeni biçimler, üst sınıfların yaşam tarzlarını
taklit eden alt sınıflar arasında yaygınlık kazanır. Yani
birey, gösterişçi tüketim yoluyla kendi sınıflarından olan
diğer bireylerden üstünlüğünü göstermek için kendi
sosyal durumlarını gösteren ürünlerle gündelik yaşamını
inşa etmeye çalışır.
----.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) sanatsal değişimlerle kendini yenileyen bir düşünce
biçimidir
B) farklı sınıflardaki modacıların değişime ayak uyduran
görüşleridir
C) modern zamanların en etkili kültürel silahlarından
biridir
D) insanlar arasındaki sınıf çatışmasını belirleyen etkin
bir olgudur
E) bireyin faydalı amaçlar için ilerlemesine destek olan
sanat akımıdır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Moda, kültürel referanslara bağlı bir fenomen algısı yaratır ve modanın kendine ait bir döngüsü vardır. Moda, Üst sınıflardan alt sınıflara doğru geçişte ve üst sınıfların kendilerini farklılaştırmasında yeni modalar kullanılmaktadır. Üst sınıflar kendi sosyal konumlarını belli etmek için giyimde, aksesuarda yeni biçimler ortaya koyarlar. Bu yeni biçimler, üst sınıfların yaşam tarzlarını taklit eden alt sınıflar arasında yaygınlık kazanır. Yani birey, gösterişçi tüketim yoluyla kendi sınıflarından olan diğer bireylerden üstünlüğünü göstermek için kendi sosyal durumlarını gösteren ürünlerle gündelik yaşamını inşa etmeye çalışır. ----. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sanatsal değişimlerle kendini yenileyen bir düşünce biçimidir B) farklı sınıflardaki modacıların değişime ayak uyduran görüşleridir C) modern zamanların en etkili kültürel silahlarından biridir D) insanlar arasındaki sınıf çatışmasını belirleyen etkin bir olgudur E) bireyin faydalı amaçlar için ilerlemesine destek olan sanat akımıdır
25. Michigan State ve Stanford Üniversitelerinde bazı araş-
tırmacılar kalp krizine sebep olan plakların aşınmasını
sağlayan bir nanoparçacık geliştirdi. Çalışma prensibi
"Truva atı"na benzeyen nanoparçacık belirli bir bağışıklık
hücresi tipine, monositlere ve makrofajlara yönelik yüksek
seçicilik göstererek aterosklerotik plaklara yöneliyor Bu
plaklardaki makrofajların içine girince de hücrenin hüc-
resel kalıntıları yutup sindirmesini tetikleyen bir madde
salgılıyor. Böylece plağın merkezindeki hastalıklı ya da
ölü hücrelerin temizlenmesini sağlıyor. Araştırmacılar
geliştirdikleri nanoparçacıkla çoğu kalp krizi türünün
asgari düzeyde yan etkiyle önleneceğini umuyor
Bu parçada "nanoparçacık'la ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Birçok kalp krizi türünü yan etkisiz çözeceğine
B) Hastalıklı hücrelerin içinde nasıl çalıştığına
C) Hangi rahatsızlığın tedavisinde kullanılacağına
D) Üzerinde yürütülen çalışmaların nerelerde yapıldı-
ğına
E) Üzerinde çalışacağı hücreleri rastgele belirlemedi-
ğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25. Michigan State ve Stanford Üniversitelerinde bazı araş- tırmacılar kalp krizine sebep olan plakların aşınmasını sağlayan bir nanoparçacık geliştirdi. Çalışma prensibi "Truva atı"na benzeyen nanoparçacık belirli bir bağışıklık hücresi tipine, monositlere ve makrofajlara yönelik yüksek seçicilik göstererek aterosklerotik plaklara yöneliyor Bu plaklardaki makrofajların içine girince de hücrenin hüc- resel kalıntıları yutup sindirmesini tetikleyen bir madde salgılıyor. Böylece plağın merkezindeki hastalıklı ya da ölü hücrelerin temizlenmesini sağlıyor. Araştırmacılar geliştirdikleri nanoparçacıkla çoğu kalp krizi türünün asgari düzeyde yan etkiyle önleneceğini umuyor Bu parçada "nanoparçacık'la ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Birçok kalp krizi türünü yan etkisiz çözeceğine B) Hastalıklı hücrelerin içinde nasıl çalıştığına C) Hangi rahatsızlığın tedavisinde kullanılacağına D) Üzerinde yürütülen çalışmaların nerelerde yapıldı- ğına E) Üzerinde çalışacağı hücreleri rastgele belirlemedi- ğine
24.
geli
Da Vinci deyince insanların aklına birçok özellik
yor: Yaşadığı dünyanın en temel ilkelerini sorgulama
bir mucit ve zamanının çok ilerisinde bir bilim insanıdır.
Ayrıca tüm zamanların en ünlü tablolarını resmetmiştir.
Kendi döneminde olduğu gibi günümüzde de insanda
saygı ve hayranlık uyandıran Da Vinci aslında gizemli
ve anlaşılmaz bir figürdür. Ardında bıraktığı insanüstü
bir miras bulunuyor.
13
neb Bu parçadan hareketle "Da Vinci" ile ilgili aşağıdaki-
soutlerden hangisi söylenemez?
A) Farklı alanlarda çalışmalar yürüttüğü
B) Halihazırda sırrını korumaya devam ettiği
Asıl ününü yaptığı resimlerle elde ettiği
D) Yaşadığı dönemde icat da ortaya koyduğu
E) Yaptığı çalışmalarla kalıcılığı yakaladığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. geli Da Vinci deyince insanların aklına birçok özellik yor: Yaşadığı dünyanın en temel ilkelerini sorgulama bir mucit ve zamanının çok ilerisinde bir bilim insanıdır. Ayrıca tüm zamanların en ünlü tablolarını resmetmiştir. Kendi döneminde olduğu gibi günümüzde de insanda saygı ve hayranlık uyandıran Da Vinci aslında gizemli ve anlaşılmaz bir figürdür. Ardında bıraktığı insanüstü bir miras bulunuyor. 13 neb Bu parçadan hareketle "Da Vinci" ile ilgili aşağıdaki- soutlerden hangisi söylenemez? A) Farklı alanlarda çalışmalar yürüttüğü B) Halihazırda sırrını korumaya devam ettiği Asıl ününü yaptığı resimlerle elde ettiği D) Yaşadığı dönemde icat da ortaya koyduğu E) Yaptığı çalışmalarla kalıcılığı yakaladığı
ok
k
r
gi
cin
Z
bu
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi?
Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı
duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi
okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun
yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak.
"İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver,
yeter!" diyeceksiniz. Haksız da sayılmazsınız. Bu
kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski
hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki
ådet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek
gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş
olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak.
Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde
yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler üzülürüm;
beğenirler kızarım." diye.
35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Ikileme kullanılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Sohbet havasındadır.
D) Açıklamaya yer verilmiştir.
E) Benzetmeye başvurulmuştur.
36. Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına
B) Tanınmış bir yazar olduğuna
C) Eleştiriye karşı takındığı tutuma
DyYeni
DYYeni kitabının özelliklerine
E) Yaprak dergisiyle
E) Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ok k r gi cin Z bu 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi? Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak. "İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniz. Haksız da sayılmazsınız. Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki ådet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak. Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler üzülürüm; beğenirler kızarım." diye. 35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ikileme kullanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Sohbet havasındadır. D) Açıklamaya yer verilmiştir. E) Benzetmeye başvurulmuştur. 36. Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına B) Tanınmış bir yazar olduğuna C) Eleştiriye karşı takındığı tutuma DyYeni DYYeni kitabının özelliklerine E) Yaprak dergisiyle E) Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna
15. Önündeki kristal bardaktan bir yudum su içti. Söze nereden
1
||
başlayacağını bilemiyordu. Konuya direkt girmektense
önce biraz kendinden bahsetmeyi uygun gördüğünden
dolayı yazmayı çok sevdiğini söyledi.
IV
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda-
kilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
I
Zamir
Sifat
C)
İsim
D) İsim
T
Sifat
A)
BY
-E)
II
Edat
Zamir
Zamir
Zarf)
Zarf
III
Sifat
Zarf
Sifat
Zamir
Baglaç
IV
Bağlaç
Edat
Bağlaç
Edat
Zamir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15. Önündeki kristal bardaktan bir yudum su içti. Söze nereden 1 || başlayacağını bilemiyordu. Konuya direkt girmektense önce biraz kendinden bahsetmeyi uygun gördüğünden dolayı yazmayı çok sevdiğini söyledi. IV Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda- kilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? I Zamir Sifat C) İsim D) İsim T Sifat A) BY -E) II Edat Zamir Zamir Zarf) Zarf III Sifat Zarf Sifat Zamir Baglaç IV Bağlaç Edat Bağlaç Edat Zamir
Kendim için yazıyorum, bunu söylemekten de çekinmi-
yorum. Benim için yazmak, her şeyden önce kişisel bir
ihtiyaç ve beni yazmaya iten şey de çoğu zaman yarım
kalan duygularım. Bu anlamda edebiyat beni ruhsal ola-
rak tamamlayan bir olgudur. Ben kişilik özelliği olarak
fazlasıyla gerçekçi biriyim, yakın çevreme karşı sürekli
eleştiri gözüyle bakan ve mantığı duygularının önüne
koyan biriyim. Öykülerimin de bu anlamda daha ger-
çekçi olduğunu söyleyebilirim. Aslında buna toplumcu
gerçekçi diyebilirdim ama kendimi maalesef yeterince
toplumcu olarak göremiyorum. Belki de 1980 ve sonra-
si doğumlu olmam sebep buna. Bireyselim, apolitiğim,
tepki gösteriyorum ama eyleme geçemiyorum. Bu be-
nim öykülerimdeki karakterlere de yansıyor. Sıradan,
hastalıklı, acı çeken ve belki de acı çekmekten, mutsuz
olmaktan haz alan, harekete geçmeyen fakat içinde hep
bir umut besleyen, sürekli bir mucize bekleyen insanlar
benim karakterlerimdir.
39. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen sanat-
çının özelliklerinden biri değildir?
A) Öz eleştiri yapmaktan çekinmeyen
B) Sanatında özgün bir yan olduğuna inanan
C) Gerçekçiliği çoğu zaman ön plana çıkaran
D) Yazmayı kişisel bir gereksinim olarak gören
E) Çevresine eleştirel gözle bakmayı tercih eden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kendim için yazıyorum, bunu söylemekten de çekinmi- yorum. Benim için yazmak, her şeyden önce kişisel bir ihtiyaç ve beni yazmaya iten şey de çoğu zaman yarım kalan duygularım. Bu anlamda edebiyat beni ruhsal ola- rak tamamlayan bir olgudur. Ben kişilik özelliği olarak fazlasıyla gerçekçi biriyim, yakın çevreme karşı sürekli eleştiri gözüyle bakan ve mantığı duygularının önüne koyan biriyim. Öykülerimin de bu anlamda daha ger- çekçi olduğunu söyleyebilirim. Aslında buna toplumcu gerçekçi diyebilirdim ama kendimi maalesef yeterince toplumcu olarak göremiyorum. Belki de 1980 ve sonra- si doğumlu olmam sebep buna. Bireyselim, apolitiğim, tepki gösteriyorum ama eyleme geçemiyorum. Bu be- nim öykülerimdeki karakterlere de yansıyor. Sıradan, hastalıklı, acı çeken ve belki de acı çekmekten, mutsuz olmaktan haz alan, harekete geçmeyen fakat içinde hep bir umut besleyen, sürekli bir mucize bekleyen insanlar benim karakterlerimdir. 39. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen sanat- çının özelliklerinden biri değildir? A) Öz eleştiri yapmaktan çekinmeyen B) Sanatında özgün bir yan olduğuna inanan C) Gerçekçiliği çoğu zaman ön plana çıkaran D) Yazmayı kişisel bir gereksinim olarak gören E) Çevresine eleştirel gözle bakmayı tercih eden
5. Tasarruf kavramı kullanılabilir gelirin tüketiminden arta ka-
lan kısmı olarak tanımlanabilir. (1) Tasarruf ulusal ve yabancı
tasarruf olarak ikiye ayrılmaktadır. (II) Bunlardan ulusal ta-
sarruf, özel sektör tasarrufu ve kamu sektörü tasarrufu ol-
mak üzere ikiye ayrılır. (III) Ulusal tasarruf düzeyi ekonomi-
nin yeni sermaye oluşturma kapasitesini belirlemekte ve bu
nedenle de önemli bir makro ekonomik ölçüt olarak kabul
edilmektedir. (IV) Tasarruf düzeyi düşük olan ülkeler, büyü-
meden vazgeçmek istemiyorlarsa dış kaynaklara yönelirler
ve burada dış borç açığa çıkmaktadır. (V) Dış tasarruf ise
kısa ya da uzun vadeli yabancı sermaye olarak ülkeye gir-
mektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Tasarruf kavramı kullanılabilir gelirin tüketiminden arta ka- lan kısmı olarak tanımlanabilir. (1) Tasarruf ulusal ve yabancı tasarruf olarak ikiye ayrılmaktadır. (II) Bunlardan ulusal ta- sarruf, özel sektör tasarrufu ve kamu sektörü tasarrufu ol- mak üzere ikiye ayrılır. (III) Ulusal tasarruf düzeyi ekonomi- nin yeni sermaye oluşturma kapasitesini belirlemekte ve bu nedenle de önemli bir makro ekonomik ölçüt olarak kabul edilmektedir. (IV) Tasarruf düzeyi düşük olan ülkeler, büyü- meden vazgeçmek istemiyorlarsa dış kaynaklara yönelirler ve burada dış borç açığa çıkmaktadır. (V) Dış tasarruf ise kısa ya da uzun vadeli yabancı sermaye olarak ülkeye gir- mektedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
* W) Samanizm, uygulayıcısı olarak görülen şamanın, trans
gibi değişmiş bir bilinç durumu yardımıyla ruhlar dünyaya
irtibat kurabildiğine inanılan bir inanç sistemidir. (II) Ruhlar
dünyasıyla olan bu irtibatın ana amacı, ruhlar veya manevi
enerjileri fiziksel dünyaya yönlendirerek onlardan şifa, keha-
net veya başka türlü bir yardım almaktır. (III) Şamanizm, her
din veya inançta olduğu gibi zaman ve mekâna bağlı olarak
çeşitli kültürlerden etkilenmiştir. (IV) Bu yüzden tek ve müs-
takil bir Şamanizm tanımına bağlı kalmak hatalı olacaktır.
(V) Şamanizm'in net bir şekilde ortaya çıktığı dönem olarak
Erken Tunç Çağı gösterilmektedir, bunun dayanağı ise yazılı
kaynak bulunmadığı için Sibirya kaya resimlerinde şamania-
ra ait ilk gerçek tasvirlerin bu dönemde ortaya çıkması ola-
rak ifade edilmektedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakile-
rin hangisi yanlıştır?
A) Cümlede Şamanizm'in ne olduğu üzerinde durulmuş-
tur.
B) cümlede şamanın dolayısıyla Şamanizm'in gayesine
değinilmiştir.
C) NI. cümlede karşılaştırma yapılarak özgün bir inanış biçi-
mi olmadığından bahsedilmiştir.
DY V. cümle kendinden önceki cümlenin sonucudur.
V. cümlede ilk şamanların resim sanatıyla ilgilendiği üze-
rinde durulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
* W) Samanizm, uygulayıcısı olarak görülen şamanın, trans gibi değişmiş bir bilinç durumu yardımıyla ruhlar dünyaya irtibat kurabildiğine inanılan bir inanç sistemidir. (II) Ruhlar dünyasıyla olan bu irtibatın ana amacı, ruhlar veya manevi enerjileri fiziksel dünyaya yönlendirerek onlardan şifa, keha- net veya başka türlü bir yardım almaktır. (III) Şamanizm, her din veya inançta olduğu gibi zaman ve mekâna bağlı olarak çeşitli kültürlerden etkilenmiştir. (IV) Bu yüzden tek ve müs- takil bir Şamanizm tanımına bağlı kalmak hatalı olacaktır. (V) Şamanizm'in net bir şekilde ortaya çıktığı dönem olarak Erken Tunç Çağı gösterilmektedir, bunun dayanağı ise yazılı kaynak bulunmadığı için Sibirya kaya resimlerinde şamania- ra ait ilk gerçek tasvirlerin bu dönemde ortaya çıkması ola- rak ifade edilmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakile- rin hangisi yanlıştır? A) Cümlede Şamanizm'in ne olduğu üzerinde durulmuş- tur. B) cümlede şamanın dolayısıyla Şamanizm'in gayesine değinilmiştir. C) NI. cümlede karşılaştırma yapılarak özgün bir inanış biçi- mi olmadığından bahsedilmiştir. DY V. cümle kendinden önceki cümlenin sonucudur. V. cümlede ilk şamanların resim sanatıyla ilgilendiği üze- rinde durulmuştur.
27. Şimdiye kadar hiç kimseye şiirden anlamıyor diye kızma-
dım, kötü şair olduğundan ötürü fena bir söz söylemedim.
Zaman zaman şiirin ne olduğunu özellikle de şairlere an-
latmaya çalıştım. Anlamayacak durumda olanları da hiç-
bir zaman zorlamadım. Bununla beraber onlar, ileri geri
sözler söylemekte israr ettikleri yetmiyormuş gibi sağa
sola çatmaya, çamur atmaya başlarlarsa bize de birtakım
işler düşer. Modası gelmeden geçmiş bir sanatın, sözüm
ona bir sanatın, çığırtkanlarını sanat meselesini kişisel
politikasına alet etmeye kalktıkları, öteye beriye çatmaya
başladıkları an susturmak gerekir.
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Sanatı bireysel çıkarlar için kullanmak isteyenlerin önü-
nün kesilmesi gerektiğini düşünmektedir.
B) Sanatı anlatmaya çalışarak birçok kişinin yetişmesine
doğrudan katkı sağlamıştır.
Şiirin niteliklerini kavramakta zorlananlara karşı şiiri sa-
vunmada israrcı davranmamaktadır.
D) Hiç kimseyi sanatsal yetersizliğinden dolayı eleştirme
taraftarı olmamıştır.
E) Kendisiyle ilgili dayanaksız eleştiri üretenlere karşı ses-
siz kalmayacağını açıklamıştır.
sd 12
C 13 GÜNDE TYT TÜRKÇE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Şimdiye kadar hiç kimseye şiirden anlamıyor diye kızma- dım, kötü şair olduğundan ötürü fena bir söz söylemedim. Zaman zaman şiirin ne olduğunu özellikle de şairlere an- latmaya çalıştım. Anlamayacak durumda olanları da hiç- bir zaman zorlamadım. Bununla beraber onlar, ileri geri sözler söylemekte israr ettikleri yetmiyormuş gibi sağa sola çatmaya, çamur atmaya başlarlarsa bize de birtakım işler düşer. Modası gelmeden geçmiş bir sanatın, sözüm ona bir sanatın, çığırtkanlarını sanat meselesini kişisel politikasına alet etmeye kalktıkları, öteye beriye çatmaya başladıkları an susturmak gerekir. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Sanatı bireysel çıkarlar için kullanmak isteyenlerin önü- nün kesilmesi gerektiğini düşünmektedir. B) Sanatı anlatmaya çalışarak birçok kişinin yetişmesine doğrudan katkı sağlamıştır. Şiirin niteliklerini kavramakta zorlananlara karşı şiiri sa- vunmada israrcı davranmamaktadır. D) Hiç kimseyi sanatsal yetersizliğinden dolayı eleştirme taraftarı olmamıştır. E) Kendisiyle ilgili dayanaksız eleştiri üretenlere karşı ses- siz kalmayacağını açıklamıştır. sd 12 C 13 GÜNDE TYT TÜRKÇE
30. Sanat; insanı gündelik yaşamın gerçeğinden uzaklaştır-
mak, insanı özgürleştirmek ve insan yaşamına bir anlam
verebilmek için vardır. İnsanoğlu; tekdüzelikten, adilik-
ten, gevşeklikten kaçış yolu arar durur. O nedenle kendi
ortamından yola çıkarak yeni şeyler yaratmaya yönelir,
kendi kendini arayışına bir yanıt olsun diye eserinde
kendini dışa vurarak benliğini dile getirir. Başka yoldan
dışa vuramayacağı şeyleri eserinde şekillendirir. Çünkü
yaratı olmayan yerde doğum yoktur, doğum olmayınca
da yaşam anlamsız hâle gelir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Sanat, insanlar arasındaki bağın daha güçlü olması-
na katkıda bulunmuştur.
B) İnsanı sıradanlıktan kurtaracak yegâne unsur olarak
sanatı görmek, yaşamı anlamsızlaştırmıştır.
C) Bireylerin edebî zevk kazanmasında sanat, temel ile-
tişim unsuru olmuştur.
D) Büyük sanat eserleri ancak uzun uğraş ve fikir san-
cıları sonucu ortaya çıkmıştır.
E) Sanat, insanı monoton bir yaşamdan kurtararak in-
san hayatına bir anlam kazandırmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30. Sanat; insanı gündelik yaşamın gerçeğinden uzaklaştır- mak, insanı özgürleştirmek ve insan yaşamına bir anlam verebilmek için vardır. İnsanoğlu; tekdüzelikten, adilik- ten, gevşeklikten kaçış yolu arar durur. O nedenle kendi ortamından yola çıkarak yeni şeyler yaratmaya yönelir, kendi kendini arayışına bir yanıt olsun diye eserinde kendini dışa vurarak benliğini dile getirir. Başka yoldan dışa vuramayacağı şeyleri eserinde şekillendirir. Çünkü yaratı olmayan yerde doğum yoktur, doğum olmayınca da yaşam anlamsız hâle gelir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Sanat, insanlar arasındaki bağın daha güçlü olması- na katkıda bulunmuştur. B) İnsanı sıradanlıktan kurtaracak yegâne unsur olarak sanatı görmek, yaşamı anlamsızlaştırmıştır. C) Bireylerin edebî zevk kazanmasında sanat, temel ile- tişim unsuru olmuştur. D) Büyük sanat eserleri ancak uzun uğraş ve fikir san- cıları sonucu ortaya çıkmıştır. E) Sanat, insanı monoton bir yaşamdan kurtararak in- san hayatına bir anlam kazandırmıştır.
31. Yapılan bir araştırma, dünya iklimi ısınmaya devam ettik-
çe vahşi hayvanların yeni habitatlar bulmak için muhte-
melen büyük insan nüfusu barındıran yerlere göç ede-
ceğini öngörüyor. Bu durum da hayvanlardan insanlara
virüs geçme riskini çarpıcı ölçüde artıracağı için gele-
cekte başka pandemilere yol açabilir. Araştırma, türlerin
yeni habitatlar bulmak üzere yeni yerlere ilerlerken ya-
pacakları yolculuklara odaklandı. Göç eden memelilerin
başka memelilerle ilk kez karşılaştıklarında binlerce vi-
rüsü paylaşmaya başlayacakları tahmin ediliyor. Bu yer
değişikliklerinin Ebola ya da koronavirüsler gibi virüslere
yeni bölgelerde ortaya çıkma fırsatı tanıyacağı, bu duru-
mun hastalıkların takibini zorlaştıracağı ve ayrıca virüs-
lerin insanlara geçerken "sıçrama tahtası" olarak kulla-
nabileceği daha fazla hayvan türü bulunmasına neden
olacağı öngörüldü.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Küresel ısınmanın önüne geçecek çalışmaların çok
eksik olduğuna
B) Ebola, koronavirüs gibi virüslerle mücadelenin çok
yetersiz kaldığına
C) Vahşi hayvanlara yeni yerleşim alanları açmanın, in-
sanoğlu için bir zorunluluk olduğuna
D) Küresel ısınmanın, bir sonraki pandemiyi tetikleye-
bilme potansiyeli taşıdığına
E) Öldürücü virüslerin sadece vahşi hayvanlardan
insanlara geçtiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Yapılan bir araştırma, dünya iklimi ısınmaya devam ettik- çe vahşi hayvanların yeni habitatlar bulmak için muhte- melen büyük insan nüfusu barındıran yerlere göç ede- ceğini öngörüyor. Bu durum da hayvanlardan insanlara virüs geçme riskini çarpıcı ölçüde artıracağı için gele- cekte başka pandemilere yol açabilir. Araştırma, türlerin yeni habitatlar bulmak üzere yeni yerlere ilerlerken ya- pacakları yolculuklara odaklandı. Göç eden memelilerin başka memelilerle ilk kez karşılaştıklarında binlerce vi- rüsü paylaşmaya başlayacakları tahmin ediliyor. Bu yer değişikliklerinin Ebola ya da koronavirüsler gibi virüslere yeni bölgelerde ortaya çıkma fırsatı tanıyacağı, bu duru- mun hastalıkların takibini zorlaştıracağı ve ayrıca virüs- lerin insanlara geçerken "sıçrama tahtası" olarak kulla- nabileceği daha fazla hayvan türü bulunmasına neden olacağı öngörüldü. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Küresel ısınmanın önüne geçecek çalışmaların çok eksik olduğuna B) Ebola, koronavirüs gibi virüslerle mücadelenin çok yetersiz kaldığına C) Vahşi hayvanlara yeni yerleşim alanları açmanın, in- sanoğlu için bir zorunluluk olduğuna D) Küresel ısınmanın, bir sonraki pandemiyi tetikleye- bilme potansiyeli taşıdığına E) Öldürücü virüslerin sadece vahşi hayvanlardan insanlara geçtiğine