Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

2. En acı dersi bile tatlandırarak verdiği
için örnek davranışların insan bilincine
yerleşmesine yardımcı olan masallar,
yüzlerce yıllık deneyimlerden süzülüp
gelen eşsiz birer eğiticidir. Genellikle
iyilik - kötülük, adalet - zulüm, doğruluk
- haksızlık, alçakgönüllülük - kibir gibi zit
kavramları temsil eden kişilerin mücade-
Silesinden ya da insanların, ulaşılması güç
hedeflere varma isteğinden doğan hayal-
leri işler. Bunlar belli bir topluma mal
olabilecek özellikler olmayıp herhangi
bir toplumca kolaylıkla benimsenebilecek
kalıp hâline gelmiş temalardır. Dürüstlük,
sabır, adalet, eşitlik, bağlılık gibi evren-
sel değerleri ön plana çıkaran masallar;
çocukların gelişimine, kendilerini keşfet-
melerine, dünyaya umutla bakmalarına,
iyi ve doğru değerleri öğrenmelerine çok
önemli katkı sağlamaktadır.
Bu parçada anlatılmak istenen temel
düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çocukların fizyolojik ve psikolojik
gelişimine en büyük katkıyı masallar
yapmaktadır.
B) Masallar, bir bireyin adalet, dürüstlük
gibi erdemler kazanmasını sağlayan
yegâne anlatılardır.
C) Masal dinleyerek büyüyen çocuklar;
kendiyle ve dünyayla barışık, mutlu
ve huzurlu bireyler olurlar.
D) Masallar, çocukların olumlu evren-
sel nitelikler kazanmasına ve bunları
geliştirmesine yardımcı olur.
E) Bireylerin hayatlarını anlamlı kılma
cabası sonucu oluşan masallar, top-
luma ayna tutarak topluma rehberlik
eder.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. En acı dersi bile tatlandırarak verdiği için örnek davranışların insan bilincine yerleşmesine yardımcı olan masallar, yüzlerce yıllık deneyimlerden süzülüp gelen eşsiz birer eğiticidir. Genellikle iyilik - kötülük, adalet - zulüm, doğruluk - haksızlık, alçakgönüllülük - kibir gibi zit kavramları temsil eden kişilerin mücade- Silesinden ya da insanların, ulaşılması güç hedeflere varma isteğinden doğan hayal- leri işler. Bunlar belli bir topluma mal olabilecek özellikler olmayıp herhangi bir toplumca kolaylıkla benimsenebilecek kalıp hâline gelmiş temalardır. Dürüstlük, sabır, adalet, eşitlik, bağlılık gibi evren- sel değerleri ön plana çıkaran masallar; çocukların gelişimine, kendilerini keşfet- melerine, dünyaya umutla bakmalarına, iyi ve doğru değerleri öğrenmelerine çok önemli katkı sağlamaktadır. Bu parçada anlatılmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Çocukların fizyolojik ve psikolojik gelişimine en büyük katkıyı masallar yapmaktadır. B) Masallar, bir bireyin adalet, dürüstlük gibi erdemler kazanmasını sağlayan yegâne anlatılardır. C) Masal dinleyerek büyüyen çocuklar; kendiyle ve dünyayla barışık, mutlu ve huzurlu bireyler olurlar. D) Masallar, çocukların olumlu evren- sel nitelikler kazanmasına ve bunları geliştirmesine yardımcı olur. E) Bireylerin hayatlarını anlamlı kılma cabası sonucu oluşan masallar, top- luma ayna tutarak topluma rehberlik eder.
s
PARAGRAFI
3. Kum köpek balıkları yalnız Yumurtalık'ta üreyecek!
Nesli tükenmekte olan kum köpek balıklarının Adana'nın Yu-
murtalık ilçesindeki koylarda yaşadığını öğrenen Çukurova
Üniversitesinden uzmanlar çalışmalarının 2020 Aralık'ında
tamamlandığını belirttiler. Gökova Boncuk Koyu'ndan sonra
Yumurtalık Koyu'nun da kum köpek balıklarının yaşam alanı
olduğunu söyleyen uzmanlar, bu canlıların deniz ekosiste-
minin vazgeçilmez bir parçası olduğunu, üreme ve bakım
alanlarında balıkçılık yapanların dikkatli ve eğitimli olması
gerektiğini vurguladı. Bu canlıların Türkiye'nin dışında 11
üreme ve bakım alanı bulunuyor. Canlıların aynı tarih ara-
lığında Tunus, Gökova ve Yumurtalık'ta görülmesinin de
onların artık üremeye başladığını ve yok olmaktan kurtuldu-
ğunu gösterdiğini söyleyen yetkililer, bu köpek balıklarının
yavrularını 9-12 aylık gebelikle doğurduğunu da belirtiyor.
Bu haber metniyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Ortak bir konunun geçmişteki durumuyla güncel durumu
karşılaştırılarak yansıtılmaktadır.
B) Farklı uzmanların ortak bir konuyla ilgili bakış açıları
karşılaştırılmaktadır.
C) Dayanaksız öngörülerde ve çıkarımlarda bulunulmakta-
dır.
D) Konuyla ilgili nesnel ve yansız bir yaklaşım ortaya ko-
nulmamaktadır.
E) Kendi içerisinde çelişkili ve tutarsız bilgiler içermekte-
dir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
s PARAGRAFI 3. Kum köpek balıkları yalnız Yumurtalık'ta üreyecek! Nesli tükenmekte olan kum köpek balıklarının Adana'nın Yu- murtalık ilçesindeki koylarda yaşadığını öğrenen Çukurova Üniversitesinden uzmanlar çalışmalarının 2020 Aralık'ında tamamlandığını belirttiler. Gökova Boncuk Koyu'ndan sonra Yumurtalık Koyu'nun da kum köpek balıklarının yaşam alanı olduğunu söyleyen uzmanlar, bu canlıların deniz ekosiste- minin vazgeçilmez bir parçası olduğunu, üreme ve bakım alanlarında balıkçılık yapanların dikkatli ve eğitimli olması gerektiğini vurguladı. Bu canlıların Türkiye'nin dışında 11 üreme ve bakım alanı bulunuyor. Canlıların aynı tarih ara- lığında Tunus, Gökova ve Yumurtalık'ta görülmesinin de onların artık üremeye başladığını ve yok olmaktan kurtuldu- ğunu gösterdiğini söyleyen yetkililer, bu köpek balıklarının yavrularını 9-12 aylık gebelikle doğurduğunu da belirtiyor. Bu haber metniyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Ortak bir konunun geçmişteki durumuyla güncel durumu karşılaştırılarak yansıtılmaktadır. B) Farklı uzmanların ortak bir konuyla ilgili bakış açıları karşılaştırılmaktadır. C) Dayanaksız öngörülerde ve çıkarımlarda bulunulmakta- dır. D) Konuyla ilgili nesnel ve yansız bir yaklaşım ortaya ko- nulmamaktadır. E) Kendi içerisinde çelişkili ve tutarsız bilgiler içermekte- dir.
23. Araştırmacılar sıtmaya karşı, hastalığın etkili olduğu böl-
gelerdeki insanların ve özellikle de çocukların kaderini
değiştirebilecek çok güçlü bir aşı geliştirdi. Klinik de-
nemelerin %80'i bulan düzeyde etkinlik göstermesinin
ardından aşının bu yıl piyasaya sürülebileceği düşü-
nülüyor. Araştırmacılar, geliştirdikleri aşının düşük ma-
liyetli olduğunu ve şimdiden yılda 100 milyon doz aşı
üretimine yönelik bir anlaşmaları olduğunu belirtiyor.
Sivrisineklerin yaydığı sıtma paraziti çarpıcı derecede
karmaşık ve ele geçirilmesi zor bir organizma olduğu
için sıtmaya yönelik aşı geliştirilebilmesi yüz yıldan uzun
bir zaman aldı. Dünya Sağlık Örgütü, ilk sıtma aşısının
Afrika'da kullanımını geçtiğimiz yıl başlatmıştı ancak
yeni aşıyı geliştiren ekip, kendi yaklaşımlarının daha et-
kin olduğunu ve geliştirdikleri aşının daha büyük ölçekte
üretilebileceğini iddia ediyor.
Bu parçanın genelinde aşağıdakilerin hangisinden
söz edilmektedir?
A) Sıtma aşısına yönelik yeterli düzeyde çalışma
yapılmadığından
B) Pahalı aşılara ulaşmanın her ülkede önemli sorunlar-
dan biri olduğundan
C) Düşük maliyetli ve oldukça güçlü bir sıtma aşısı
geliştirildiğinden
D) Dünya Sağlık Örgütünün çalışmalarının
desteklenmediğinden
E) Sıtmanın daha çok Afrika gibi geri kalmış ülkelerde
yaygınlık gösterdiğinden
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Araştırmacılar sıtmaya karşı, hastalığın etkili olduğu böl- gelerdeki insanların ve özellikle de çocukların kaderini değiştirebilecek çok güçlü bir aşı geliştirdi. Klinik de- nemelerin %80'i bulan düzeyde etkinlik göstermesinin ardından aşının bu yıl piyasaya sürülebileceği düşü- nülüyor. Araştırmacılar, geliştirdikleri aşının düşük ma- liyetli olduğunu ve şimdiden yılda 100 milyon doz aşı üretimine yönelik bir anlaşmaları olduğunu belirtiyor. Sivrisineklerin yaydığı sıtma paraziti çarpıcı derecede karmaşık ve ele geçirilmesi zor bir organizma olduğu için sıtmaya yönelik aşı geliştirilebilmesi yüz yıldan uzun bir zaman aldı. Dünya Sağlık Örgütü, ilk sıtma aşısının Afrika'da kullanımını geçtiğimiz yıl başlatmıştı ancak yeni aşıyı geliştiren ekip, kendi yaklaşımlarının daha et- kin olduğunu ve geliştirdikleri aşının daha büyük ölçekte üretilebileceğini iddia ediyor. Bu parçanın genelinde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Sıtma aşısına yönelik yeterli düzeyde çalışma yapılmadığından B) Pahalı aşılara ulaşmanın her ülkede önemli sorunlar- dan biri olduğundan C) Düşük maliyetli ve oldukça güçlü bir sıtma aşısı geliştirildiğinden D) Dünya Sağlık Örgütünün çalışmalarının desteklenmediğinden E) Sıtmanın daha çok Afrika gibi geri kalmış ülkelerde yaygınlık gösterdiğinden
27. Yapılan bir araştırma, kalori kısıtlamasının hem bir insa-
nın ne kadar yaşayacağını hem de ne kadar süre sağlıkl
yaşayacağını belirleyen metabolizma ve bağışıklık ilintila
tepkileri iyileştirdiğini gösterdi. Araştırmada kalori alımın
iki yıl süreyle %14 oranında azaltan insanların bağışıklık
işlevinde önemli rol oynayan ve yaşlanma sürecini ya-
vaşlatan T hücrelerini daha fazla ürettiği görüldü. T hüc-
relerinin artışı, bağışıklığı geliştirmenin yanı sıra enerji
için yağ asidi depolarını yakma yeteneğiyle de ilintili. Bu
da önemli bir fayda çünkü eğer bir insan bunları yak-
mazsa bu yağlar; kas ve karaciğer gibi organlarda biri-
kip insülin direnci, obezite, Tip 2 diyabet ve yaşlanmaya
yol açabiliyor. Böylece kalori kısıtlamasının, yaşa bağlı
iltihabı azaltmak ve metabolizma sağlığını geliştirmek
için potansiyel bir tedavi olduğu ortaya çıkarıldı.
Bu parçada söz edilen araştırmadan aşağıdakilerin
hangisine ulaşılabilir?
A) Yaşam süresini uzatmanın temel yollarından biri, in-
sülin direncini artıran yiyecekler tüketmektir.
B) Kalori kısıtlaması, insanın daha sağlıklı ve uzun ya-
şam sürmesine yardımcı olur.
C) Kalori alımını kontrol altına almayan bireyler, ciddi
psikolojik problemler yaşayabilir.
D) Sağlıksız beslenme; obezite, yağ birikimi, Tip 2 diya-
bet gibi sorunlara yol açar.
E) Yaşlanmayı geciktiren T hücresi üretimi için vücut,
sürekli yağ yakmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Yapılan bir araştırma, kalori kısıtlamasının hem bir insa- nın ne kadar yaşayacağını hem de ne kadar süre sağlıkl yaşayacağını belirleyen metabolizma ve bağışıklık ilintila tepkileri iyileştirdiğini gösterdi. Araştırmada kalori alımın iki yıl süreyle %14 oranında azaltan insanların bağışıklık işlevinde önemli rol oynayan ve yaşlanma sürecini ya- vaşlatan T hücrelerini daha fazla ürettiği görüldü. T hüc- relerinin artışı, bağışıklığı geliştirmenin yanı sıra enerji için yağ asidi depolarını yakma yeteneğiyle de ilintili. Bu da önemli bir fayda çünkü eğer bir insan bunları yak- mazsa bu yağlar; kas ve karaciğer gibi organlarda biri- kip insülin direnci, obezite, Tip 2 diyabet ve yaşlanmaya yol açabiliyor. Böylece kalori kısıtlamasının, yaşa bağlı iltihabı azaltmak ve metabolizma sağlığını geliştirmek için potansiyel bir tedavi olduğu ortaya çıkarıldı. Bu parçada söz edilen araştırmadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Yaşam süresini uzatmanın temel yollarından biri, in- sülin direncini artıran yiyecekler tüketmektir. B) Kalori kısıtlaması, insanın daha sağlıklı ve uzun ya- şam sürmesine yardımcı olur. C) Kalori alımını kontrol altına almayan bireyler, ciddi psikolojik problemler yaşayabilir. D) Sağlıksız beslenme; obezite, yağ birikimi, Tip 2 diya- bet gibi sorunlara yol açar. E) Yaşlanmayı geciktiren T hücresi üretimi için vücut, sürekli yağ yakmaktadır.
bir
belirtili
edir?
lar
ST
tleri
ei
powod
AAA
TÜRKÇEVİRÜT\TYT
ya da
15. (1) Mumyalama, bedeni dikkatli şekilde kurutarak
bedenin bozulmaması için ilaçlayarak ölümden sonra
koruma sürecidir; birçok uygarlıkta yapılmıştır. amey
(II) Günümüzden 3.800 yıl önce yaşamış olan Lolan
Güzeli, Tibet'in kuzeyindeki devasa bir çölde bulunmuş
bir mumyadır. (III) Bulunan 200 mumyanın arasından
hemen fark edilen bu mumyayı özel kılan şey ise diğer
pek çok mumyaya göre çok az hasar almış olması ve
deformasyonunun neredeyse sıfır olmasıdır. (IV) Bir
mumya düşünün ki saçları ve kirpikleri bile yerli yerinde
durmakta. (V) Bu şekilde diğer mumyalardan çok daha
korunaklı duran Lolan Güzeli'nin, bir Türk prensesi
olabileceği düşünülmekte.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) II
C) III
A) I
+
DY TV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bir belirtili edir? lar ST tleri ei powod AAA TÜRKÇEVİRÜT\TYT ya da 15. (1) Mumyalama, bedeni dikkatli şekilde kurutarak bedenin bozulmaması için ilaçlayarak ölümden sonra koruma sürecidir; birçok uygarlıkta yapılmıştır. amey (II) Günümüzden 3.800 yıl önce yaşamış olan Lolan Güzeli, Tibet'in kuzeyindeki devasa bir çölde bulunmuş bir mumyadır. (III) Bulunan 200 mumyanın arasından hemen fark edilen bu mumyayı özel kılan şey ise diğer pek çok mumyaya göre çok az hasar almış olması ve deformasyonunun neredeyse sıfır olmasıdır. (IV) Bir mumya düşünün ki saçları ve kirpikleri bile yerli yerinde durmakta. (V) Bu şekilde diğer mumyalardan çok daha korunaklı duran Lolan Güzeli'nin, bir Türk prensesi olabileceği düşünülmekte. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) III A) I + DY TV E) V
34. Okuma kültürü; içinde okuma isteği uyanmış, yazılı kül-
tür ürünlerinin dünyasıyla tanışmış, bu dünyanın sundu-
ğu iletileri paylaşma, sorgulama yeterliğine ulaşmış, bu
dünyanın olanakları ile yaşamayı alışkanlık hâline getir-
miş bireylerin edinmiş olduğu kültürdür. Düşünen, duyar-
li bireylerin kazanması gereken temel becerilerden biri-
dir. Okuma kültürü, temelleri okul öncesi dönemde atılan
beceri ve davranışlar kümesidir. Bu kültürün edinilmesi
ve geliştirilmesindeki temel uyaranlar da yazılı ve gör-
sel kültür ürünleridir. Okuma alışkanlığının kültür hâline
gelebilmesi için, okul öncesi dönemde kurulan kitap-ço-
cuk-sanatçı etkileşiminin, ilk ve ortaöğretim döneminde
de duyarlı çabalarla desteklenmesi beklenir.
Bu parçadan, "okuma kültürü ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
Bireyin, yaşamının hangi döneminde kazandığı
Yaşam tarzına dönüşmesinin nasıl mümkün olduğu
Bireyin edinebilmesi için nelerin gerekli olduğu
D) Kişiye hangi donanımları kazandırdığı
Kazanıldıktan sonraki aşamasının ne olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Okuma kültürü; içinde okuma isteği uyanmış, yazılı kül- tür ürünlerinin dünyasıyla tanışmış, bu dünyanın sundu- ğu iletileri paylaşma, sorgulama yeterliğine ulaşmış, bu dünyanın olanakları ile yaşamayı alışkanlık hâline getir- miş bireylerin edinmiş olduğu kültürdür. Düşünen, duyar- li bireylerin kazanması gereken temel becerilerden biri- dir. Okuma kültürü, temelleri okul öncesi dönemde atılan beceri ve davranışlar kümesidir. Bu kültürün edinilmesi ve geliştirilmesindeki temel uyaranlar da yazılı ve gör- sel kültür ürünleridir. Okuma alışkanlığının kültür hâline gelebilmesi için, okul öncesi dönemde kurulan kitap-ço- cuk-sanatçı etkileşiminin, ilk ve ortaöğretim döneminde de duyarlı çabalarla desteklenmesi beklenir. Bu parçadan, "okuma kültürü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Bireyin, yaşamının hangi döneminde kazandığı Yaşam tarzına dönüşmesinin nasıl mümkün olduğu Bireyin edinebilmesi için nelerin gerekli olduğu D) Kişiye hangi donanımları kazandırdığı Kazanıldıktan sonraki aşamasının ne olduğu
6.
nabor
İnternet bağımlılığının erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat
fazla olduğunun tespit edildiği bir çalışmada, internet orta-
mında kadınların daha çok okuyarak, sohbet ederek ve
alışveriş yaparak zaman geçirdiği belirlenirken erkeklerin
spor programlarını ve oyunları tercih ettiği görülüyor.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
nab
Erkeklerin tercih ettiği oyun ve programlarda geçiri-
len sürenin kısıtlı olması internet bağımlılığını artır-
maktadır.
Internet üzerinden yapılabilecek işlemlerin sayısının
ülkemizde artması kadın ve erkekler üzerindeki ba-
ğımlılığı tetiklemektedir.
OD) Internet cinsiyet gözetmeksizin insanlar için bağım-
lilik derecesinde zaman geçirecek ortam sunmak-
tadır
EX Erkekler internet ortamını kadınlara göre daha fay-
dalı kullanmakta ve internette daha az zaman ge-
çirmektedir.
B) Internet bağımlılığını belirleyen etkenlerden biri ka-
din ve erkeklerin yaptığı etkinliklerin bilimsel içeri-
ğiyle ilgilidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. nabor İnternet bağımlılığının erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat fazla olduğunun tespit edildiği bir çalışmada, internet orta- mında kadınların daha çok okuyarak, sohbet ederek ve alışveriş yaparak zaman geçirdiği belirlenirken erkeklerin spor programlarını ve oyunları tercih ettiği görülüyor. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? nab Erkeklerin tercih ettiği oyun ve programlarda geçiri- len sürenin kısıtlı olması internet bağımlılığını artır- maktadır. Internet üzerinden yapılabilecek işlemlerin sayısının ülkemizde artması kadın ve erkekler üzerindeki ba- ğımlılığı tetiklemektedir. OD) Internet cinsiyet gözetmeksizin insanlar için bağım- lilik derecesinde zaman geçirecek ortam sunmak- tadır EX Erkekler internet ortamını kadınlara göre daha fay- dalı kullanmakta ve internette daha az zaman ge- çirmektedir. B) Internet bağımlılığını belirleyen etkenlerden biri ka- din ve erkeklerin yaptığı etkinliklerin bilimsel içeri- ğiyle ilgilidir.
3
kilde
bilir.
mesi
11
7
12. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 65 yaş ve üzeri bireyleri
"yaşlı" olarak tanımlamaktadır. Bir ülkenin toplam
nüfusunun içinde 65 yaş ve üzeri olan bireylerin sayısı %7
ile %10 arasında olduğunda o ülke, nüfusu yaşlı olarak
kabul edilmektedir. Yaşlanmanın başlangıcını fizyolojik
olarak belirlemek zordur. Normal yaşlanma sürecinde
zamana bağlı olarak vücut yapısında, organlar ve
organların fonksiyonlarında birtakım fiziksel yetersizlikler
ortaya çıkabilmektedir. Örneğin kemiklerde kalsiyum
azalmakta, eklem esnekliğindeki azalma hareketlerde
kısıtlılığa yol açabilmektedir. Bu durum yaşam tarzı
değişikliklerine sebep olabilmekte ve yaşam kalitesini
etkilemektedir.
Bu parçanın yazarı yaşlanma ile
Hayatın niteliği
Deneyim artışı
H. Sağlık sorunları
ilişkilerinden hangilerini kurmaktadır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
Dy've Il
E) I ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3 kilde bilir. mesi 11 7 12. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 65 yaş ve üzeri bireyleri "yaşlı" olarak tanımlamaktadır. Bir ülkenin toplam nüfusunun içinde 65 yaş ve üzeri olan bireylerin sayısı %7 ile %10 arasında olduğunda o ülke, nüfusu yaşlı olarak kabul edilmektedir. Yaşlanmanın başlangıcını fizyolojik olarak belirlemek zordur. Normal yaşlanma sürecinde zamana bağlı olarak vücut yapısında, organlar ve organların fonksiyonlarında birtakım fiziksel yetersizlikler ortaya çıkabilmektedir. Örneğin kemiklerde kalsiyum azalmakta, eklem esnekliğindeki azalma hareketlerde kısıtlılığa yol açabilmektedir. Bu durum yaşam tarzı değişikliklerine sebep olabilmekte ve yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu parçanın yazarı yaşlanma ile Hayatın niteliği Deneyim artışı H. Sağlık sorunları ilişkilerinden hangilerini kurmaktadır? A) Yalnız I B) Yalnız II Dy've Il E) I ve III C) Yalnız III
2021-TYT/ Türkçe
28. Kelime olarak pek tanıdık gelmese de mizantropi, kişinin
insanlığın doğasına veya eylemlerine karşı nefret besle-
mesi olarak tanımlanıyor. Bu duyguyu benimseyenler de
mizantropist olarak adlandırılıyor. Insanın doğası itiba-
rıyla kötü olduğunu düşünen mizantropistler, istemsiz bir
şekilde kötülük yapma, yaptırma ve buna göz yummanın
insanın bir parçası olduğunu öne sürüyor. Kökeni, Yu-
nanca "misos" (nefret) kelimesinden gelen mizantropi,
hâkim olduğu kişilerde insanları sevmeme ve güvensizlik
eğilimi olarak kendini gösteriyor. Mizantropi örneklerine
edebî eserlerde de bol miktarda rastlanıyor.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi mizantropist ba-
bakış açısıyla açıklanabilir?
A) Çevresindeki onca güzelliğe rağmen uygun olmayan
bir yere konan saksıyı fark etmek
B) Aylardır küs olduğu arkadaşının tüm barışma istekle-
rini geri çevirmekid shayub leemulgoT (A
C) Sürekli olarak yeni satın aldığı evinin borcunu nasıl
ödeyeceğini düşünmek
29. YU
do
ru
p
n
D) Etrafındaki herkesi birbirine düşürüp bundan keyif al-
maya başlamak
E) Verdiği sözleri tutmamayı alışkanlık hâline getiren bi-
rinin dostlarını tek tek kaybetmesi
For
Yeni Nesil
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2021-TYT/ Türkçe 28. Kelime olarak pek tanıdık gelmese de mizantropi, kişinin insanlığın doğasına veya eylemlerine karşı nefret besle- mesi olarak tanımlanıyor. Bu duyguyu benimseyenler de mizantropist olarak adlandırılıyor. Insanın doğası itiba- rıyla kötü olduğunu düşünen mizantropistler, istemsiz bir şekilde kötülük yapma, yaptırma ve buna göz yummanın insanın bir parçası olduğunu öne sürüyor. Kökeni, Yu- nanca "misos" (nefret) kelimesinden gelen mizantropi, hâkim olduğu kişilerde insanları sevmeme ve güvensizlik eğilimi olarak kendini gösteriyor. Mizantropi örneklerine edebî eserlerde de bol miktarda rastlanıyor. Buna göre aşağıdakilerden hangisi mizantropist ba- bakış açısıyla açıklanabilir? A) Çevresindeki onca güzelliğe rağmen uygun olmayan bir yere konan saksıyı fark etmek B) Aylardır küs olduğu arkadaşının tüm barışma istekle- rini geri çevirmekid shayub leemulgoT (A C) Sürekli olarak yeni satın aldığı evinin borcunu nasıl ödeyeceğini düşünmek 29. YU do ru p n D) Etrafındaki herkesi birbirine düşürüp bundan keyif al- maya başlamak E) Verdiği sözleri tutmamayı alışkanlık hâline getiren bi- rinin dostlarını tek tek kaybetmesi For Yeni Nesil
Feis
Yayinlan
32. Çeşitli yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan sabun, kirli
ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılır. Çeşitli Batı dil-
lerine "sapo", soap, savon" gibi şekillerde girmiş olan
"sabun" sözcüğünün kökeni İtalya'nın Sapo Dağı'ndan
geliyormuş. Hintçeden Sırpçaya, Malaycadan Pencap-
çaya, Norveççeden Doğu Afrika'nın yaygın lisanı Swahili
diline benzer telaffuzlarla giren "sabun" kelimesi pek çok
dilde, milyarlarca insanın "temizleyici" adı olmuş. Mezo-
potamya'da yapılan bir kazıda, Babil uygarlığında sabun
kullanıldığı, hatta MÖ 2800'lü yıllarda yaşayanların sabun
yapma konusunda bir hayli ustalaştığı ortaya çıkmış. Eş
zamanlı olarak Mezopotamya ile Eski Mısır uygarlığında
SIVI yağ ve tuz karıştırılarak sabun yapılırken İç Anado-
lu'da Hititler güneş otunun, çöven bitkisinin külünü kille
karıştırarak sabun yapıyorlarmış.
Bu parçadan hareketle "sabun"la ilgili aşağıdakiler-
den hangisi çıkarılamaz?
A) Yapımında, farklı coğrafyalarda farklı malzemelerin
kullanıldığı
B) Ilk Kez nerede üretildiğinin bilinmediği
C) Birbirinden uzak bölgelerde, tarihin aynı dönemlerin-
de kullanıldığının bilindiği
D) Sözcüğün söylenişinin, dünyadaki pek çok dilde bir-
birine çok yakın olduğu
Uretimiyle ilgili, zaman içerisinde yeni teknikler geliş
tirildiği
eis
Yaynion
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Feis Yayinlan 32. Çeşitli yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan sabun, kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılır. Çeşitli Batı dil- lerine "sapo", soap, savon" gibi şekillerde girmiş olan "sabun" sözcüğünün kökeni İtalya'nın Sapo Dağı'ndan geliyormuş. Hintçeden Sırpçaya, Malaycadan Pencap- çaya, Norveççeden Doğu Afrika'nın yaygın lisanı Swahili diline benzer telaffuzlarla giren "sabun" kelimesi pek çok dilde, milyarlarca insanın "temizleyici" adı olmuş. Mezo- potamya'da yapılan bir kazıda, Babil uygarlığında sabun kullanıldığı, hatta MÖ 2800'lü yıllarda yaşayanların sabun yapma konusunda bir hayli ustalaştığı ortaya çıkmış. Eş zamanlı olarak Mezopotamya ile Eski Mısır uygarlığında SIVI yağ ve tuz karıştırılarak sabun yapılırken İç Anado- lu'da Hititler güneş otunun, çöven bitkisinin külünü kille karıştırarak sabun yapıyorlarmış. Bu parçadan hareketle "sabun"la ilgili aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Yapımında, farklı coğrafyalarda farklı malzemelerin kullanıldığı B) Ilk Kez nerede üretildiğinin bilinmediği C) Birbirinden uzak bölgelerde, tarihin aynı dönemlerin- de kullanıldığının bilindiği D) Sözcüğün söylenişinin, dünyadaki pek çok dilde bir- birine çok yakın olduğu Uretimiyle ilgili, zaman içerisinde yeni teknikler geliş tirildiği eis Yaynion
DENEME 5
25. Türkiye'de pek fazla tercih edilmese de suda geri dönü-
şüm yapılabiliyor. Atık suları tarımda sulama için kullanan
sistemler, suyu filtreleyen özel mekanizmalar dünyada ol-
dukça rağbet görüyor. Sebze yıkarken kullandığınız suyu
sifon deposuna ekleyerek veya çiçek sulamada kullana-
rak siz de kendi küçük geri dönüşüm sisteminizi kurabilir-
siniz. Yağmur yağarken balkona koyacağınız bir kap suyu
am sonrasında kullanabilir, klima suyunu değerlendirerek geri
dönüşüm sağlayabilirsiniz. Su kıtlığını önlemenin bir diğer
no yolu da doğadan gelen suyu toprağa ulaştırmaktan ge-
çiyor. Bol bol ağaç dikerek yağmur alanları yaratmak, su
geçirgenliği yüksek kaldırımlar tercih ederek suyun topra-
Tğa ulaşmasına yardımcı olmak, yer altı sularının beslen-
mesi anlamına geliyor.
bise Mobnieixeil nalo
ob
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A Atık suların yeniden değerlendirilmesi mümkündür.
BKişisel çabalarla su israfının önüne geçilebilir.
Çıkarılan çevre yasaları ve güçlendirilen denetim me-
kanizmaları su kirliliğini azaltmıştır.de/exener
Su kaynaklarının sürdürülebilirliği, suyu verimli kullan-
manın yollarınan biridir.
E) Teknolojinin olanaklarından faydalanmak, su israfını
önlemede etkin bir adımdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DENEME 5 25. Türkiye'de pek fazla tercih edilmese de suda geri dönü- şüm yapılabiliyor. Atık suları tarımda sulama için kullanan sistemler, suyu filtreleyen özel mekanizmalar dünyada ol- dukça rağbet görüyor. Sebze yıkarken kullandığınız suyu sifon deposuna ekleyerek veya çiçek sulamada kullana- rak siz de kendi küçük geri dönüşüm sisteminizi kurabilir- siniz. Yağmur yağarken balkona koyacağınız bir kap suyu am sonrasında kullanabilir, klima suyunu değerlendirerek geri dönüşüm sağlayabilirsiniz. Su kıtlığını önlemenin bir diğer no yolu da doğadan gelen suyu toprağa ulaştırmaktan ge- çiyor. Bol bol ağaç dikerek yağmur alanları yaratmak, su geçirgenliği yüksek kaldırımlar tercih ederek suyun topra- Tğa ulaşmasına yardımcı olmak, yer altı sularının beslen- mesi anlamına geliyor. bise Mobnieixeil nalo ob Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A Atık suların yeniden değerlendirilmesi mümkündür. BKişisel çabalarla su israfının önüne geçilebilir. Çıkarılan çevre yasaları ve güçlendirilen denetim me- kanizmaları su kirliliğini azaltmıştır.de/exener Su kaynaklarının sürdürülebilirliği, suyu verimli kullan- manın yollarınan biridir. E) Teknolojinin olanaklarından faydalanmak, su israfını önlemede etkin bir adımdır.
17. Şiir ile sihir, dolayısıyla şair ile sahir (büyücü) arasında
anlam bakımından bir yakınlık vardır. Şair, gökyüzün-
den devşirdiği fırtınalı sözcükleri ile, sahir de yıldızlar-
dan topladığı alaca karanlık bilgilerle muhatabını büyü-
lemek ister. Yazının kullanılmadığı dönemlerde insanlar
sözlerini sırlamak için şiiri kullanmışlardır. Çünkü şiir
bu yönüyle sözü gizemleştirir ve bir üst katmana taşır.
Ölçülü ve ahenkli söz unutulmaz, çabuk ezberlenir, dil-
den dile dolaşır.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenir?
A) Geçmişte şairlik ve sahirliğin içi içe geçmesindeki
en temel neden, az sayıdaki bilginin tek merkezde
toplanmasıdır.
B) Şairin söze gizemli ve büyülü bir hava katma arzusu,
şiirin efsunlu bir güç olduğu düşüncesini doğurur.
C) Şiirin dağdan kopan çığdan, denizdeki fırtınadan
farksız kabul edilmesi; ozanların sesinin ilahi lütuf
olarak görülmesindendir.
D) Şairin şamanlara eş sayılmasının sebebi, destar
metinlerinden ağıtlara kadar şiirde ölçülü bir söyleyi
şin olmasıdır.
Geçmişte sözü zenginleştirmek için şiire başvurmak
yerini modern zamanlarda farklı anlayışlara bırak
mıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. Şiir ile sihir, dolayısıyla şair ile sahir (büyücü) arasında anlam bakımından bir yakınlık vardır. Şair, gökyüzün- den devşirdiği fırtınalı sözcükleri ile, sahir de yıldızlar- dan topladığı alaca karanlık bilgilerle muhatabını büyü- lemek ister. Yazının kullanılmadığı dönemlerde insanlar sözlerini sırlamak için şiiri kullanmışlardır. Çünkü şiir bu yönüyle sözü gizemleştirir ve bir üst katmana taşır. Ölçülü ve ahenkli söz unutulmaz, çabuk ezberlenir, dil- den dile dolaşır. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir? A) Geçmişte şairlik ve sahirliğin içi içe geçmesindeki en temel neden, az sayıdaki bilginin tek merkezde toplanmasıdır. B) Şairin söze gizemli ve büyülü bir hava katma arzusu, şiirin efsunlu bir güç olduğu düşüncesini doğurur. C) Şiirin dağdan kopan çığdan, denizdeki fırtınadan farksız kabul edilmesi; ozanların sesinin ilahi lütuf olarak görülmesindendir. D) Şairin şamanlara eş sayılmasının sebebi, destar metinlerinden ağıtlara kadar şiirde ölçülü bir söyleyi şin olmasıdır. Geçmişte sözü zenginleştirmek için şiire başvurmak yerini modern zamanlarda farklı anlayışlara bırak mıştır.
ALES/2/SÖZEL
36-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Her imgede bir görme biçimi yatar. Başlangıçta
imgelere konuşma bağlamında mevcut olmayan şeyleri
göz önünde canlandırmak amacıyla başvurulmuştur.
Zaman içinde imgenin, canlandırdığı şeyden daha kalıcı
olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle imge, bir nesnenin
veya kişinin bir zamanlar nasıl göründüğünü -böylece
konunun eskiden başkalarınca nasıl görüldüğünü
de- anlatır hâle gelmiştir. Daha sonraları imgeyi
yaratanın kendine özgü görüşü de imgenin bir parçası
olmuş; imge, Y'nin XI nasıl gördüğünü kaydeden
bir araca dönüşmüştür. Bu da bireysellik bilincinin
gittikçe artan bir tarih bilinciyle birlikte gelişmesi
sonucunda gerçekleşmiştir. Bu son gelişmenin tam
olarak ne zaman gerçekleştiğini söylemek pek mümkün
değildir. Bununla birlikte Avrupa'da bu bilincin
Rönesans'in başlangıcından beri var olduğu kesindir.
Geçmişe ait kutsal kalıntı veya metinlerin hiçbiri, eski
zamanlarda yaşayan insanların dünyasına ilişkin
sunduğu bilgiler bakımından imgelerle boy ölçüşemez.
İmgeler bunlardan daha kesin, daha zengindir. Bu
söylediğim, sanatı yalnızca geleneksel bir kanıt gibi
görerek onun anlatımcı veya imgelemci niteliğini
yadsımak anlamına gelmez. Yapıt ne denli imge yüklü
olursa biz de sanatçının görünenleri algılayışma o denli
derinden katılırız.
S
37. Bu
38. 1. İmgeler sanatçının dünyasını anlatandırmada
okura nasıl yardımcı olur?
kullandığı
II. Sanatçının ustalığı ile eserisinde
imgeler arasında nasıl bir bağ yar?
III. imge hangi sanat dallarda aha yoğun
kullanılmıştır?
Yukarıda numaralanus
cevabı bu parçada yoktu
A) Yalnız I
solardan hangilerinin
tir. Sorular
uluş tarafından
alnız II
ÖSnin yazı izni olmaksızın
kullanılamaz
Yalnız III
E II ve III
√250
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ALES/2/SÖZEL 36-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her imgede bir görme biçimi yatar. Başlangıçta imgelere konuşma bağlamında mevcut olmayan şeyleri göz önünde canlandırmak amacıyla başvurulmuştur. Zaman içinde imgenin, canlandırdığı şeyden daha kalıcı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle imge, bir nesnenin veya kişinin bir zamanlar nasıl göründüğünü -böylece konunun eskiden başkalarınca nasıl görüldüğünü de- anlatır hâle gelmiştir. Daha sonraları imgeyi yaratanın kendine özgü görüşü de imgenin bir parçası olmuş; imge, Y'nin XI nasıl gördüğünü kaydeden bir araca dönüşmüştür. Bu da bireysellik bilincinin gittikçe artan bir tarih bilinciyle birlikte gelişmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Bu son gelişmenin tam olarak ne zaman gerçekleştiğini söylemek pek mümkün değildir. Bununla birlikte Avrupa'da bu bilincin Rönesans'in başlangıcından beri var olduğu kesindir. Geçmişe ait kutsal kalıntı veya metinlerin hiçbiri, eski zamanlarda yaşayan insanların dünyasına ilişkin sunduğu bilgiler bakımından imgelerle boy ölçüşemez. İmgeler bunlardan daha kesin, daha zengindir. Bu söylediğim, sanatı yalnızca geleneksel bir kanıt gibi görerek onun anlatımcı veya imgelemci niteliğini yadsımak anlamına gelmez. Yapıt ne denli imge yüklü olursa biz de sanatçının görünenleri algılayışma o denli derinden katılırız. S 37. Bu 38. 1. İmgeler sanatçının dünyasını anlatandırmada okura nasıl yardımcı olur? kullandığı II. Sanatçının ustalığı ile eserisinde imgeler arasında nasıl bir bağ yar? III. imge hangi sanat dallarda aha yoğun kullanılmıştır? Yukarıda numaralanus cevabı bu parçada yoktu A) Yalnız I solardan hangilerinin tir. Sorular uluş tarafından alnız II ÖSnin yazı izni olmaksızın kullanılamaz Yalnız III E II ve III √250
ALES/2/SÖZEL
36-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Her imgede bir görme biçimi yatar-Başlangıçta
imgelere konuşma bağlamında mevcut olmayan şeyleri
göz önünde canlandırmak amacıyla başvurulmuştur.
Zaman içinde imgenin, canlandırdığı şeyden daha kalıcı
olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle imge, bir nesnenin
veya kişinin bir zamanlar nasıl göründüğünü -böylece
konunun eskiden başkalarınca nasıl görüldüğünü
de- anlatır hâle gelmiştir. Daha sonraları imgeyi
yaratanın kendine özgü görüşü de imgenin bir parçası
olmuş; imge, Y'nin Xı nasıl gördüğünü kaydeden
bir araca dönüşmüştür. Bu da bireysellik bilincinin
gittikçe artan bir tarih bilinciyle birlikte gelişmesi
sonucunda gerçekleşmiştir. Bu son gelişmenin tam
olarak ne zaman gerçekleştiğini söylemek pek mümkün
değildir. Bununla birlikte Avrupa'da bu bilincin
Rönesans'ın başlangıcından beri var olduğu kesindir.
Geçmişe ait kutsal kalinti veya metinlerin hiçbiri, eski
zamanlarda yaşayan insanların dünyasına ilişkin
sunduğu bilgiler bakımından imgelerle boy ölçüşemez.
İmgeler bunlardan daha kesin, daha zengindir. Bu
söylediğim, sanatı yalnızca geleneksel bir kanıt gibi
görerek onun anlatımcı veya imgelemci niteliğini
yadsımak anlamına gelmez. Yapıt ne denli imge yüklü
olursa biz de sanatçının görünenlen algılayışına o denli
derinden katılırız.
37. Bu parçadan hareketle imgeyle ilgili aşağıdakilerin
hangisine ulaşılamaz?
DA
A) Oluşma sürecinde nesnenin ön koşul olduğuna
B) Kendisini var edene dair de bilgi içerdiğine
Farklı dönemlerde farkamler taşıyabildiğine
D) Eser içerisinde nesneleri görünür kıldığına
E) Temel nitelerinden birinin kacılık olduğuna
38
geler.
Garasinda nasi u
noe b
KVZ
Imaksızın
L...
IL VI
250
111
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ALES/2/SÖZEL 36-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her imgede bir görme biçimi yatar-Başlangıçta imgelere konuşma bağlamında mevcut olmayan şeyleri göz önünde canlandırmak amacıyla başvurulmuştur. Zaman içinde imgenin, canlandırdığı şeyden daha kalıcı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle imge, bir nesnenin veya kişinin bir zamanlar nasıl göründüğünü -böylece konunun eskiden başkalarınca nasıl görüldüğünü de- anlatır hâle gelmiştir. Daha sonraları imgeyi yaratanın kendine özgü görüşü de imgenin bir parçası olmuş; imge, Y'nin Xı nasıl gördüğünü kaydeden bir araca dönüşmüştür. Bu da bireysellik bilincinin gittikçe artan bir tarih bilinciyle birlikte gelişmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Bu son gelişmenin tam olarak ne zaman gerçekleştiğini söylemek pek mümkün değildir. Bununla birlikte Avrupa'da bu bilincin Rönesans'ın başlangıcından beri var olduğu kesindir. Geçmişe ait kutsal kalinti veya metinlerin hiçbiri, eski zamanlarda yaşayan insanların dünyasına ilişkin sunduğu bilgiler bakımından imgelerle boy ölçüşemez. İmgeler bunlardan daha kesin, daha zengindir. Bu söylediğim, sanatı yalnızca geleneksel bir kanıt gibi görerek onun anlatımcı veya imgelemci niteliğini yadsımak anlamına gelmez. Yapıt ne denli imge yüklü olursa biz de sanatçının görünenlen algılayışına o denli derinden katılırız. 37. Bu parçadan hareketle imgeyle ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? DA A) Oluşma sürecinde nesnenin ön koşul olduğuna B) Kendisini var edene dair de bilgi içerdiğine Farklı dönemlerde farkamler taşıyabildiğine D) Eser içerisinde nesneleri görünür kıldığına E) Temel nitelerinden birinin kacılık olduğuna 38 geler. Garasinda nasi u noe b KVZ Imaksızın L... IL VI 250 111
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Nöroloji veya nörobilim olarak bilinen disiplin, sinir sisteminin araştı-
nimasına dayalı bir bilim dalıdır. İlk bakışta biyolojinin bir dalı olarak
değerlendirilse de günümüzde tip, biyoloji, kimya, matematik, fizik
ve psikoloji gibi bilimlerin bir arada çalıştıkları ortak dal kimliğine sa-
hiptir uygulama alanlarından biri, hareket ve duyu işlevini kaybetmiş
kişiler ve bu kişilerin farklı organları için tasarlanan nöroprotezlerdir.
Geliştirilen teknolojiler sayesinde hastaların beyinlerine veya siniriere
yerleştirilen implantlar yardımıyla nöronlarda oluşan hareket komut-
lanı algılanıyor. Bir robot kol hareket ettirilerek cisimlere erişmek, on-
lan kavramak mümkün olabiliyor. Ayrıca sinir sistemine duyusal bilgi
de iletilebiliyor. Bu açıdan yapılan çalışmaların dünyada olduğu gibi
ülkemizde de umut vadeden bir çalışma alanı olduğu vurgulanıyor.
Ülkemizde başta Hacettepe Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversi-
telerden Avrupa bağlantılı bir ekip bu alanda yeni teknolojiler üzerine
çalışmalar yapıyor.
37. Bu parçadan hareketle nörobilim ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Farklı bilim dalları ile ortak çalışmalar yapıldığı
BY Sinir sisteminin işleyişi üzerine araştırmalar gerçekleştirildiği
C) Ülkemizde ve dünya genelinde gelişim gösteren çalışmalar
yapıldığı
D) Biyoloji biliminin bir alt dalı olarak yakın zamanda varlık kazan-
dığı
E Kimi organları hareket işlevini kaybetmiş kişiler için nöropro-
tezler geliştirildiği
38. Bu parça ile ilgili yapılan aşağıdaki değerlendirmelerden han-
gisi yanlıştır?
A Tanımlamaya yer verilmiştir.
B) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.
C) Yansız bir söylemle oluşturulmuştur.
Dil, gödergesel işlevde kullanılmıştır.
E) Anlatımda yalınlık ilkesi göz ardı edilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Nöroloji veya nörobilim olarak bilinen disiplin, sinir sisteminin araştı- nimasına dayalı bir bilim dalıdır. İlk bakışta biyolojinin bir dalı olarak değerlendirilse de günümüzde tip, biyoloji, kimya, matematik, fizik ve psikoloji gibi bilimlerin bir arada çalıştıkları ortak dal kimliğine sa- hiptir uygulama alanlarından biri, hareket ve duyu işlevini kaybetmiş kişiler ve bu kişilerin farklı organları için tasarlanan nöroprotezlerdir. Geliştirilen teknolojiler sayesinde hastaların beyinlerine veya siniriere yerleştirilen implantlar yardımıyla nöronlarda oluşan hareket komut- lanı algılanıyor. Bir robot kol hareket ettirilerek cisimlere erişmek, on- lan kavramak mümkün olabiliyor. Ayrıca sinir sistemine duyusal bilgi de iletilebiliyor. Bu açıdan yapılan çalışmaların dünyada olduğu gibi ülkemizde de umut vadeden bir çalışma alanı olduğu vurgulanıyor. Ülkemizde başta Hacettepe Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversi- telerden Avrupa bağlantılı bir ekip bu alanda yeni teknolojiler üzerine çalışmalar yapıyor. 37. Bu parçadan hareketle nörobilim ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Farklı bilim dalları ile ortak çalışmalar yapıldığı BY Sinir sisteminin işleyişi üzerine araştırmalar gerçekleştirildiği C) Ülkemizde ve dünya genelinde gelişim gösteren çalışmalar yapıldığı D) Biyoloji biliminin bir alt dalı olarak yakın zamanda varlık kazan- dığı E Kimi organları hareket işlevini kaybetmiş kişiler için nöropro- tezler geliştirildiği 38. Bu parça ile ilgili yapılan aşağıdaki değerlendirmelerden han- gisi yanlıştır? A Tanımlamaya yer verilmiştir. B) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. C) Yansız bir söylemle oluşturulmuştur. Dil, gödergesel işlevde kullanılmıştır. E) Anlatımda yalınlık ilkesi göz ardı edilmiştir.
23. Biriyle ilişki kurduğumuzda o kişinin bizden önceki
deneyim ve alışkanlıklarının hakkımızdaki algısını
biçimlendirmesi gibi, okurun önceki deneyim ve
alışkanlıkları da okuma biçimini etkiler. Her algı, yeni bir
gerçekliktir. Okurun okuduğu bu yeni metinde yazarın
niyet ettiklerini aramak yersizdir. Hele ki "niyet edilen"in
yazar için de bir muamma olduğu düşünülürse...
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlara
uzak düşmektedir?
A) Bir yapıta yönelik okuma, kişinin karakteri ve
birikimine göre şekillenir.
B) Bir yapıtla ilgili yorumların aynı noktada birleşmesi, o
yapıtın anlamsal zenginliğiyle ilgili soru işaretleri
oluşturabilir.
C) Bir yapıtla ilgili farklı eleştirmenlerin farklı yorumlar
yapması ve yapıtla ilgili zıt fikirler ileri sürmeleri gayet
doğaldır.
D) Bir yazarın yapıtında anlatmak istedikleri dışında
yorum ve değerlendirmeler görülmesi hiç de şaşırtıcı
değildir.
E) Her yapıt, yazarından okuruna mektuptur ancak her
okurun o mektuptan anladığı aynı olmaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Biriyle ilişki kurduğumuzda o kişinin bizden önceki deneyim ve alışkanlıklarının hakkımızdaki algısını biçimlendirmesi gibi, okurun önceki deneyim ve alışkanlıkları da okuma biçimini etkiler. Her algı, yeni bir gerçekliktir. Okurun okuduğu bu yeni metinde yazarın niyet ettiklerini aramak yersizdir. Hele ki "niyet edilen"in yazar için de bir muamma olduğu düşünülürse... Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlara uzak düşmektedir? A) Bir yapıta yönelik okuma, kişinin karakteri ve birikimine göre şekillenir. B) Bir yapıtla ilgili yorumların aynı noktada birleşmesi, o yapıtın anlamsal zenginliğiyle ilgili soru işaretleri oluşturabilir. C) Bir yapıtla ilgili farklı eleştirmenlerin farklı yorumlar yapması ve yapıtla ilgili zıt fikirler ileri sürmeleri gayet doğaldır. D) Bir yazarın yapıtında anlatmak istedikleri dışında yorum ve değerlendirmeler görülmesi hiç de şaşırtıcı değildir. E) Her yapıt, yazarından okuruna mektuptur ancak her okurun o mektuptan anladığı aynı olmaz.