Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

15.-16. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Son yirmi yılın en önemli arkeolojik keşfi sayılabile- cek Göbekli Tepe, kulağımızdaki "medeniyetler be- şiği Anadolu" nitelemesine uygun olarak insanlığın medeniyet ve dinler tarihinin yeniden yazılmasına sebep oluyor. Göbekli Tepe'de yapılan kazılarla yalnızca dünyanın bilinen en eski ve en büyük kutsal alanı gün yüzüne çıkarılmış olmadı. Aynı zamanda, anıtsal inşa ile tapınma amaçlı toplumsal örgütlen- me ve iş bölümü, tarımın ve hayvan evcilleştirmenin doğuşundan önceye çekilmiş oldu. Göbekli Tepe yaklaşık on yıldır ulusal ve uluslararası akademi, medya, kamu ve özel sektör kurumlarının yayımla- dığı ve desteklediği makale, tanıtıcı film ve sergi fa- aliyetleriyle dünyadaki en dikkat çekici Yenitaş Devri yerleşimlerden biri haline geldi. 15. I. Farklı dinlerin buluşma noktası olduğuna Geniş bir kesim tarafından ilgi gördüğüne III. Insanların sosyal yaşamı hakkında bilgi içerdiğine TV. Tarihle ilgili bilgilerimizi değiştirdiğine Bu parçadan Göbekli Tepe'yle ilgili olarak yuka- ridakilerin hangilerine ulaşılamaz? A) I vell 8 D B) ve t D) ve V E) Yalnız I C) Il ve IV

5. (1) Benim için tiyatroya katkıda bulunmak; toplum ve bireyin sorunlarının sergilenmesi, tartışılması, eleştirilmesi ve çözümüne ilişkin düşünceler üretilmesine yardımcı olmaktır. (II) Önemli bir sorumluluk saydığım bu uğraşımı 1963 yılından bu yana kısa kesintiler dışında sürdürüyorum. (III) Bir oyunun başarısında yönetmen, oyuncular, ışıkçı, sahne düzenleyicisi, müzik, ses efektçisinden bilet satıcısına, tiyatroda görevli olanların tümünün aynı önemde olmasa da katkıları vardır. (IV) Tiyatro yönetiminin, seçici kurulun, dramaturgların oyun seçme kriterleri başta olmak üzere, oyunun sahneleneceği tiyatro binasının yeri ve görkemi bile oyunun başarısını olumlu ya da olumsuz etkiler. (V) Bu gerçekliği unutmadan bir metin yazarı olarak oyunlarımın başarısında ve çok izleyici bulmasında payımın bulunduğunu düşünüyorum. Bu parçada numaralanmış cümlelerde, kendisinden söz eden tiyatro yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez)? analo 100(8 A) I. cümlede, tiyatroya katkıda bulunmakla hangi amaçlara ulaşmak istediğini anlatmıştır. B) II. cümlede, tiyatroya hangi tarihte katkıda bulunmaya başladığını anlatmıştır. C) III. cümlede, tiyatroda görev alanların, oyununun başarısına katkısını karşılaştırmıştır. D) IV. cümlede, oyunun başarısını etkileyen koşullardan söz etmiştir. B) V. cümlede, oyunlarının ilgi göreceğine dair duyduğu güveni dile getirmiştir.

BEREN 2.4. Göktürklerde harfler Uygur alfabesinde olduğu gibi bitiştiril- mez. Yazı yukarıdan aşağıya ve sağdan sola doğru yazılır. Türklerdeki ilk noktalama işareti, Göktürk Yazıtları'nda kulla- nılan iki nokta üst üstedir. Uygurlar kimi zaman cümle bitim- lerine nokta (.) koymuşlardır. Arap yazısı kullanılırken harfler harekelenmiş kimi zaman cümle bitimlerine nokta konmuştur. Göktürk Yazıtları'nda bin kadar sözcük varken Caferoğlu'nun Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü'nün üçüncü baskısında 7500 sözcük, Divânu Lugâti't-Türk'te bir o kadar sözcük, Türk Dil Kurumunun 1998 basımı olan Türkçe Sözlük'te bugün kullanı- lan 75.000 sözcük bulunması Türkçenin söz varlığına bir ölçü olabilir. Göktürkçede cümle yapısı genellikle basit yapıdadır. gur Türkçesinde ise cümleler kullanılmaya başlanan zarf tümleçleri ile biraz uzar. Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi "Göktürkçe' nin bir özelliği değildir? A Harflerin yazımının Uygurcadan farklılık göstermesi B) Noktalama işaretlerinden iki noktanın kullanılması C) Türkçenin söz varlığını zenginleştirmesi D) Sözcük sayısının Uygurcadan fazla olması E) Tek yargı belirten cümlelerden oluştuğu

5. Etik; ahlaki olanın özünü ve temellerini araştıran, bilim ve insan davranışları ile ilgili problemleri inceleyen felsefe dalı olarak ta- nımlanmaktadır. Başka bir deyişle etik, ahlak felsefesidir. Gü- nümüzde etik kavramı, daha çok iş hayatı içerisindeki davranış biçimlerini irdeleyen, düzenleyen bir disiplin olarak görülmek- tedir Ahlak kavramı ise kişilerin sosyal yaşam içerisindeki iliş- kilerini düzenleyen bir disiplin olarak görülmektedir. Etik ile ah- lak kelimeleri, bazı felsefeciler tarafından farklı anlamlar içeren kavramlar olarak görülmekte, bazı felsefeciler ise buna karşı çık- maktadırlar. Bununla birlikte genel kabul ise etiğin bir doğru ve yanlış davranış teorisi olduğu, ahlakın ise onun pratiği olduğu şeklindedir. Bu parçadan hareketle "etik" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Uygulama ve davranışlardan çok, ilkelere yoğunlaştığına Binsanın bütün davranış ve eylemlerinin temelini araştırdığına Sosyal yaşamdaki kaliteyi yükselten bir yönünün olduğuna D) Ahlak kavramından ayrıştığı görüşünün ağır bastığına E) Eelsefeciler arasında görüş birliği olmayan bir kavram oldu- ğuna

- Bu sanatçımız, çizgi sanatının olanaklarından hareketle Çehov'un getirdiklerini zenginleştirip onlara derinlik kazandırdı. Çizgileriy- le karikatüre yeni bir hikâye ve anlatım boyutu kattı. Sanat yaşa- xmında kimsenin süreği olmadığı gibi kimsenin tıpkısı da olma- dr. Zora, bilinmeze ama bizde her zaman olana, olmuşa biraz daha yaklaştık; biraz daha açıklığa kavuştuk onun karikatürle- riyle. O, bütün karanlıkları delip geçen aynasını insanın ruhuna, doğanın karanlıklarına çevirerek bize oradan var olan bilinme- zimizi gösterdi. Homeros'un, Servantes'in, Dostoyevski'nin, Fa- ulkner'in de bize getirdikleri-bundan başka bir şey değildir as- linda. lelprat Bu parçada sözü edilen sanatçı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Kendi sanat çizgisini oluşturduğuna B) Karikatürleriyle Çehov'un yaptıklarına katkı sağladığına C) Karikatür alanında yeni bir çığır açtığına Dy Usta kalemlerin yazıyla yaptığını karikatürle gerçekleştirdi- ğine E) İnsanların iç dünyalarına ışık tuttuğuna

18. Küba'da ilaç üreticisi BioCuba Farma, daha önceki SARS 2B dâhil olmak üzere koronavirüsle savaşacak 22 ilacın ve MERS salgınlarında etkisini gösteren Interferon Alpha üretimi konusunda garanti verdi. Ajansların aktardığına göre BioCubaFarma yöneticisi Eduardo Martinez Diaz, "Şu anda birçok ülkeden talepler alıyoruz ve yeterli kapasitemiz olduğu için bunlara cevap verebiliyoruz." dedi. Diaz, ilaç talep eden ülkelere gerekli olandan fazlasını göndermediklerini belirtti. Küba Genetik Mühendislik ve Biyoteknoloji Merkezinden (CIGB) Genel Müdür Eulogio Pimentel Vazquez de "Depolarımızda Çin'de enfekte olan herkesi tedavi edebilecek miktarda ilaç bulunuyor." ifadelerini kulland. Interferon Alpha 2B, 2002'deki SARS ve 2012'deki MERS salgınında da kullanılmış ve tedavide etkili olduğu görülmüştü. Bu ilaç, Küba teknik altyapısıyla ve Changchun Heber Biyolojik Teknoloji Kurumu'yla yapılan ortak çalışma sonucu Çin'in Jilin Bölgesi'nde üretiliyor. Bu arada Küba'da şimdiye kadar dört koronavirüsü vakası tespit edildi. Bu parçada Küba kaynaklı koronavirüs çalışmalarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? @soslic A) Alpha 2B'nin hangi ülkede, nerede üretildiğine d VIPURVICAL B) Gelişmeleri hangi kurumunun haberleştirdiğine C) İlaç stoklarının ne kadar ihtiyacı karşılayabileceğine sine o Mevcut ilaçların önceki salgınlardaki etkisine nebyiney evsinstu E) Üretim aşamasında hangi ülkelerin ortak çalıştığına Byano ibah

4. Bilimi, kesin gözüyle baktıkları birtakım yargıların toplamı diye algılayanlar, bilim adına bu yargılara sımsıkı tutunmaya çalışanlar çok geçmeden bilim- sellikle ilişkilerini kesmek zorunda kalırlar. Bu du- rumun bilincine erişmeseler, gizlemeye kalkışsa- lar da böyledir bu. Bu bağlamda önemli bir gerçeği akıldan çıkarmamak gerekir, bilim yalnızca birtakım yargılar değildir; bilimi bilim yapan, tüm bilimsel yar- gıları var eden bilimsel düşüncedir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Bilimi sadece birçok yargının toplamı olarak gör- mek yanlıştır. B) Bilimsel buluşlara kesin gözüyle bakmak olduk- ça yanlış bir davranıştır. Bilimde önemli olan bir buluşa imza atmak değil onu detaylandırıp bilimin gelişmesine yardımcı olmaktır. D) Bilim, birçok yargının bir araya gelmesi değil onu yargı haline getiren sorunları çözme irade- sidir. E) insanlar, bilimsel yargılara değil bilimsel düşün- meye önem vermelidirler.

teknik gorev vermesi E) Bir futbolcunun profesyonel takımlarda oyunculuk yaşının dolmasına doğru oynamakta isteksiz davranması 27. Sıradanlık, hangi sıraya girdiğinin şuurundaysan pek de fena değildir. Ama "ilginçlik" diye modern bir hastalığımız var. Bu hastalık, bizi ne pahasına olursa olsun yenilik tutkusuna, uyduruk farklılıklara değer vermeye itiyor, olduğu gibi kalmayı yadırgıyor. Ne yanılgı ama! Şu kiraz ağacı hep aynı mevsimde, aynı renklerle çiçeklenip sonra aynı meyveyi veriyor ya bir seferliğine dahi tersi olsaydı şaşırır, tedirgin olur, kötü şeylere yormaz mıydık? Bu parçanın yazarının karşı çıktığı, aşağıdakilerden hangisidir? Farklı tercihler yapma olanağı varken olanın sürdürülmesi BY Sıradanlaşan güzelliklere karşı yeni üretimlerin yadırganması gere İnsanın bir amaca hizmet etmeyen değişimlere zorlanması D) Yeni üretimlerin alışılmış üretimlere özenilerek yapılması E Mevcudun işlevsizleşmesine rağmen kullanılmaya devam edilmesi Deneme Sınavı - 05 2 9

2. Insanların çoğu, üzerinde hiç düşünmeksizin kimseye ait olmayan, sahte hayatlar yaşıyor. Oscar Wilde "Insanların çoğu, aslında başka insanlardır." demiş de haklıymış. Kimi, hayatını arzu bile etmediği bir şeylerin peşinde harcar; kimi, ömür boyu istediği ama hiçbir işine yaramayacak bir şeyleri arar durur. Oysa insan için asıl olan, kendi olmaktır; neyi, nereden alacağını bilerek bilinçli yaşamaktır. Altı çizili sözlerin bu parçaya kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? O B) özgürlükten yoksun yaşamaktadır - özgürlüğünü hiçbir şeyle değiştirmemektir kavramadıkları ve benimsemedikleri bir yaşam tarzı edinmişlerdir - kendine ait bir yaşam tarzı edinmektir C) kendilerinden önde gördükleri insanları taklit etmektedir - yaşamını sürekli yeniliklerle değiştirmektir B) başkalarının söz ve tutumlarına göre hareket etmektedir - kendisini başkalarına tercih etmesidir E) kendisine ait bir tarzdan yoksundur - kendisini hep başkasından farklı tutacak tutumlara yönelmesidir

1. Eleştiriyi sanatla bir tutmak yanlış bir görüştür. Çün- kü ikisi arasında konu, yöntem ve yapı bakımından ayrılıklar vardır. Sanatın konusu insan, eleştirinse eserdir. Gerçek sanat eserinde içerikle biçim, tam bir uygunluk içindedir. Sanat insanı yansıtır, eleşti- riyse eseri tanıtır. Sanat bir yaratmadır, eleştiriyse yaratılanı yargılama. Bu parçanın eleştiri ve sanatla ilgili tam olarak bahsettiği, aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat eseri ve eleştiri arasındaki farklar B) Eleştirinin sanat eserine göre daha zorlu bir sü- reçte ortaya çıktığı C) Sanat eserinin yaratılan eleştirininse bunu sor- gulayan bir dal olduğu D) Sanat eserinin içerikle eleştirinin ise üslupla ilgi- li olduğu Sanat eseri ve eleştiriyi tam olarak ayırmanın yanlış olduğu

ndini sonsuzca suyla açılıyor. yer, kitapların ta aştıran bir süreç n beklenen ve Ayrıca Virginia r başkasına hiçbir tavsiyeye niyi sevdiğimi minin kendisini el birikiminden önemli bir ki, okunacak umamiz erlendirilmeli. san kendi ikten sonra, ur." tumundaki kken a karşı görürken si arken Türkçe 25. Bu araştırma, nitel veriler kullanılarak gerçekleştirilen bir derleme çalışmasıdır. Çalışmanın amacı, bilimsel araştırmalar sırasında istemli ya da istemsiz olarak çıkabilen hataların en aza indirgenebilmesi açısından bir bilinç oluşturmaktır. Etik dışı davranış olarak adlandırılan bu hataların neler olduğu, hangi sebeplerden dolayı ortaya Açıktığı, bu hatalara karşı hangi yaptırımların denendiği ve bu davranışların ortadan kaldırılmasına yönelik neler yapılabileceği bu çalışmada ele alınan temel konulardır. Günümüz şartlarında bilgiye birçok yolla ulaşılabildiği düşünülürse etik dışı davranışların çokça gerçekleştiğinin görülmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Kirli bilgilerin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde, bilimsel çalışmaların birçok farklı yöntemle ve birçok farklı nedene bağlı olarak etik ihlallere maruz kalması, bu anlamda bazı standartlara bağlı olarak çalışmanın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bilimsel yayınların belirli etik kurallar dâhilinde yapılması, etiğe aykırı bir durumun ortaya çıkması hâlinde, hangi yolun izlenmesi gerektiği konusunda faydalı olacaktır. Yapılan araştırmaların belirli standartlara bağlı olarak hazırlanması ve ilgili kişilerce denetlenmesi güçlü bir çalışma sunmak açısından önemlidir. Bu çalışmada söz konusu hususlar da dikkate alınmıştır. ortaya Bu parçada sözü edilen araştırma ve araştırmayı yapanlar aşağıdakilerden hangisi ile nitelendirilemez? A) Bilimsel araştırmalarda hata payını azaltmaya yönelik yapılan FOREVE ter miB) Sayısal verilerden yola çıkarak yol gösterici sonuçlar avex sunan C) Bilimsel araştırmaların standartlara uygun olması için denetimi öneren V D) Bilimsel yayınların belli kurallar çerçevesinde yapılmasını önemseyen kuralla 108 E) Etik dışı hatalara yol açan etkenleri bulmayı amaçlayan A 26

E) Kisa dan derir rul 1 A 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilim, zaman ve mekân dünyasında var olan şeylerin, olgu ve olayların yapılarını, onlar arasındaki sebep-sonuç bağlantılarının oluşturduğu düzeni keşfetmeyi amaçlar. Bu konuda elde edilen verileri bir sistem içinde toplamayı ve nihayet bütün olup bitenlerin hangi temel yasalara göre cereyan ettiğini belirlemeyi gaye edinir. Bilimin, kâinatta vuku bulan olaylar hakkında deney, gözlem ve tefekkür sonucu elde edilip biriken bilgilerin objektif metotlarla yeni bir bilgi üretimi olduğu kabul edilmektedir. Tabiat kanunlarını bilmek, bu kanunlardan yola çıkarak uygulamaya yönelik bilgi üretmek ve üretilen bilgiyi kullanarak doğa güçlerini denetim altına almak da bilimin temel işlevleri arasındadır. Bilimin insanla doğa arasındaki ilişkiyi denetim boyutuna ulaştırması, insanın doğadan yararlanma imkânlarını genişletmekle birebir aynıdır. 37. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi bilimsel bir faaliyet kabul edilemez? A) İnsanın DNA yapısıyla ilgili araştırmalardan sonra, bitkiler arasındaki farklılık ve benzerliklerin anlaşılması için günümüzde bitkilerin DNA yapısı araştırılıyor.\ B) Kurumumuz, yerkürede iklim değişikliğiyle ilişkili olarak bir ısınma sorunu var mıdır, varsa bunun insan faaliyetlerinden kaynaklanan gazların atmosfere yayılması ile bir ilişkisi söz konusu mudur, tespit anlamaya çalışıyor. O C) Güney Amerika'da yetişen bir bitkinin aynı iklim koşullarına sahip başka coğrafyalarda yetişmesinin arkasındaki etkenleri bulmak için araştırmalar yapılıyor. Bir anda içimde doğan kelimeleri bir araya getirip cümlelere dönüştürerek dillendirirken onların toplum tarafından kabul edilecek fikir ve duyguları seslendirip seslendirmediğini dikkate almadım. X E) Farklı iklim koşullarının insanların çalışma arzu ve hızlarını etkileyip etkilemediğini anlamak için sıcak iklimlerin insanları ile soğuk iklimlerin insanlarını gözlemlemek, onların çalışma ile ilişkilerini not almak istiyorum.

ORAN 003B01CC DE 1. Platon, "Önemli olan yaşamak değil, iyi yaşamaktır." dediğinde yalnızca "yaşamak" sözcüğüyle bir tür olumsuzlamayı anlat- mış oluyor bize. Önemi olmayan, sıradan yaşamak, salt biyo- lojik yönüyle sınırlı bir canlı olmayı vurguluyor ve bunu; anlamı, zenginliği olmayan bir yaşama biçimiyle düşünmemizi istiyor. Belki birilerimizin, bitkiler ya da hayvanlar için biçtiği bir yaşa- mak türüdür bu. Oysa pek de öyle değil gerçekte. Çünkü bitki, hayvan ve iç dünyası olmayan insan, çoğu zaman yer değişti- riyor evrenimizde. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tanık gösterme ✔ B) Tartışma C) Ömekleme D) Devrik cümle E) Karşılaştırma

Saygı; günlük hayatta sık sık kullanılan, sosyal ilişkilerin sağ likli bir şekilde sürdürülebilmesi açısından önemli bir ahlaki kay ram ve değerdir. (II) Saygı deyince genellikle başkalarının bize göstermesi gereken sevgi, hürmet aklımıza gelir. (III) Saygı çift yönlüdür, başkalarının bize göstermesi gereken özenli ve ölçü davranışın yanında bizim de başkalarına göstermemiz gereken dikkatli ve özenli davranış vardır. (IV) Ancak toplumumuzda bazı kişiler, karşılarındakilerden saygı beklerken kendilerinin de baş- kalarına saygılı olması gerektiğini göz ardı ediyor. (V) Sosyal ilişkilerde "karşılıklılık" ilkesi gereğince sevginin de saygının da tek taraflı olmadığını herkes biliyor ancak bazıları hep başkala- rının onlara karşı olan sorumluluklarını yerine getirmelerini bek- lerken kendi sorumluluklarını unutuyor. (VI) Gündelik yaşamda hep başkalarından saygı bekleyen ama başkalarına saygı gös- termeyen bencil insanlarla karşılaşıyoruz ne yazık ki. Bu parçada hangi cümleden başlanarak bir "yakınma" dile getirilmektedir? A) II B) III C) IV D) V E) VI

J Büyük Selçuklu Devleti'nde ,hanedan üyesi olmayan as- keri ve idari işlerden sorumlu olan taşradaki yöneticilere şihne adı verilirdi.Şıhnenin güvenlik,ekonomik,yürütme ve savunma alanlarında görevleri bulunmaktaydı. Ayrıca taşrada belediye işlerinden sorumlu muhtesipler ve aldığı hukuki kararlarda şıhneye karşı sorumlu olmayan kadılar shda bulunmaktaydı. 4. Büyük Selçukluların taşradaki bu teşkilatlanma çalış- maları; I. toplumsal güven ve huzur ortamının sağlanması, II. toprağa bağlı soylu sınıfının ortaya çıkmasını engelle- mek, I. hanedan mensuplarına idare tecrübesi kazandırmak amaçlarından hangilerine yönelik olarak yapılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız III Cve ll D) II ve III E) II ve III

ikiye da iki zcük, ünü- nemi şle- min ala- An- tla- 10. Ispanya'da doğan ve hayal gücü en zengin ressamlardan biri olarak kabul edilen Goya, kırk sekiz yaşında işitme du- yusunu yitirdiğinde yaklaşık otuz yıldır Madrid'de yaşıyor ve geleneksel anlayışın dışında çıkan portrelerin yanı sıra kraliyet ailesi için resimler yapıyordu. A) Goya, Ispanyol kraliyet ailesinin portrelerini yapmıştır. B) Goya, yenilikçi anlayışını işitme kaybı yaşamadan önce geliştirmiştir. insistot gro visb nelite C) Goya, resimlerinde gerçekçi ögelere yer vermemeyi tercih etmiştir. stru enmig eyue 1ebex sind D) Goya, İspanya'da yeni bir sanat akımına öncülük et- miştir. NO UST E) Goya, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını İspanya'da ge- çirmiştir. (