Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Evde
7- Kapı kenarlarında, duvar köşelerinde ya
da pencere diplerinde kısacası evimizin
birçok yerinde davetsiz misafirlerle
karşılaşabiliyoruz: örümcekler.
örümcekle karşılaşma fikri kulağa pek hoş
gelmiyor olabilir. Ancak uzmanlar evlerde
görülen örümceklerin genellikle zararsız
türler olduğunu hatta evin temizliğine
katkıda bulunduğunu belirtiyor. Bu
örümcekler çoğunlukla evlerde istenmeyen
diğer küçük canlıları ve sivrisinekleri yiyor.
Aralarında ölü taklidi yaparak başka
örümcekleri yiyenler dahi var. Bu nedenle
evde örümcek gördüğünüzde onu dışarı
atmadan önce bir kez daha düşünün.
Bu parçaya göre "evde görülen
örümceklerin dışarı atılmamasının" nedeni
nedir?
ç
Diğer küçük canlıları yemeleri
A)Temiz olmaları
Zararsız olmaları
DAtılırsa tekrar gelmeleri
K
Evdeki tozları temizlemeleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Evde 7- Kapı kenarlarında, duvar köşelerinde ya da pencere diplerinde kısacası evimizin birçok yerinde davetsiz misafirlerle karşılaşabiliyoruz: örümcekler. örümcekle karşılaşma fikri kulağa pek hoş gelmiyor olabilir. Ancak uzmanlar evlerde görülen örümceklerin genellikle zararsız türler olduğunu hatta evin temizliğine katkıda bulunduğunu belirtiyor. Bu örümcekler çoğunlukla evlerde istenmeyen diğer küçük canlıları ve sivrisinekleri yiyor. Aralarında ölü taklidi yaparak başka örümcekleri yiyenler dahi var. Bu nedenle evde örümcek gördüğünüzde onu dışarı atmadan önce bir kez daha düşünün. Bu parçaya göre "evde görülen örümceklerin dışarı atılmamasının" nedeni nedir? ç Diğer küçük canlıları yemeleri A)Temiz olmaları Zararsız olmaları DAtılırsa tekrar gelmeleri K Evdeki tozları temizlemeleri
e.
a
r.
1-
a
n
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Sinema, insanoğlunun manevi, ahlâki, varoluşsal meselelerini de-
rinlemesine anlatabilecek kapasiteye sahip yeni bir sanattır. Yö-
netmen, omuzlarında taşıdığı görevle öyle büyük bir sanatçıdır ki
başka hiçbir sanatçının kudreti bu yükü kaldırmaya yetmez. Bir
sanat olarak sinema ile sinema endüstrisi arasında temel farklılık
lar vardır. Öyleyse bir sanat olarak sinema, hangi ideolojik ve te-
orik sistemi temsil ederse etsin egemen çevrelerin politik konum-
larını güçlendirmek üzere çekilmiş propaganda ve mesaj içerikli
filmlerden farklıdır. Sinemanın bağımsız, yeni ve güçlü bir sanat
olduğunu kabul ediyorsak bu genç sanatın sınır ve yeterliliğinin
henüz keşfedilmediğini de kabul etmek zorundayız. Sinemanın
seyirci için bir eğlence ve az düşünme hatta bazen hiç düşünme-
me aracı olarak algılanması, sanatsal yönünün açığa çıkmasına
engel olmuştur. Netice itibariyle günümüz sinemacılarının ağır bir
sorumluluğu vardır çünkü onlar yeni estetik temelleri, anlatım im-
kanlarını ve yeni sanatsal açılımları keşfetmek ya da yaratmak
zorundadırlar.
39. Bu parçaya göre,
12
II. İnsanlığa dair sorunlan yansıtmada etkili bir gücü vardır.
III.
sinema sanatı, sınırlı bir kesimin onayını almak için
sinema
Gerçek
üretilmez.
Büyük bir çoğunluk tarafından sadece bir eğlence aracı ola-
rak görülmektedir. V
X
IV. Sinemacılar yeni anlatım imkânlarını keşfetmek noktasında
üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir.
yargılarından hangileri sinemanın özelliklerinden biri değildir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
Yalnız IV
D) II ve IV
III ve IV
40. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan düşünceyle
çelişmektedir?
A) Diğer sanatların aksine sinemada sanat filmi, propaganda
filmi ya da ucuz eğlence filmi gibi bir ayrım yapıldığını görür-
sünüz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
e. a r. 1- a n 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sinema, insanoğlunun manevi, ahlâki, varoluşsal meselelerini de- rinlemesine anlatabilecek kapasiteye sahip yeni bir sanattır. Yö- netmen, omuzlarında taşıdığı görevle öyle büyük bir sanatçıdır ki başka hiçbir sanatçının kudreti bu yükü kaldırmaya yetmez. Bir sanat olarak sinema ile sinema endüstrisi arasında temel farklılık lar vardır. Öyleyse bir sanat olarak sinema, hangi ideolojik ve te- orik sistemi temsil ederse etsin egemen çevrelerin politik konum- larını güçlendirmek üzere çekilmiş propaganda ve mesaj içerikli filmlerden farklıdır. Sinemanın bağımsız, yeni ve güçlü bir sanat olduğunu kabul ediyorsak bu genç sanatın sınır ve yeterliliğinin henüz keşfedilmediğini de kabul etmek zorundayız. Sinemanın seyirci için bir eğlence ve az düşünme hatta bazen hiç düşünme- me aracı olarak algılanması, sanatsal yönünün açığa çıkmasına engel olmuştur. Netice itibariyle günümüz sinemacılarının ağır bir sorumluluğu vardır çünkü onlar yeni estetik temelleri, anlatım im- kanlarını ve yeni sanatsal açılımları keşfetmek ya da yaratmak zorundadırlar. 39. Bu parçaya göre, 12 II. İnsanlığa dair sorunlan yansıtmada etkili bir gücü vardır. III. sinema sanatı, sınırlı bir kesimin onayını almak için sinema Gerçek üretilmez. Büyük bir çoğunluk tarafından sadece bir eğlence aracı ola- rak görülmektedir. V X IV. Sinemacılar yeni anlatım imkânlarını keşfetmek noktasında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir. yargılarından hangileri sinemanın özelliklerinden biri değildir? A) Yalnız I B) Yalnız III Yalnız IV D) II ve IV III ve IV 40. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan düşünceyle çelişmektedir? A) Diğer sanatların aksine sinemada sanat filmi, propaganda filmi ya da ucuz eğlence filmi gibi bir ayrım yapıldığını görür- sünüz.
TEST 3
4-6 soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Hayat akıp gidiyor, günler birbirine benzese de za-
manla beraber o günlerin içeriği de bizim yaşadık-
larımıza verdiğimiz tepkiler de dönüşüyor. Sabit
kalan taraflarımız olmakla birlikte, hayatı yorumla-
mamız değişkenlik gösteriyor. Insan çoğu zaman
hayatındaki zorluklara karşı savaşan bir varlık.
Bugün kurduğumuz dünya medeniyeti de aslında
bu mücadeleci tarafımız sayesinde oluştu. Sorun-
ları çözdük, yeni şeyler icat ettik ve daha ileriye
gittik hep. Bu, insanlık tarihinde böyleyken kişisel
tarihimizde de benzer süreçler ortaya çıkıyor. Ço-
cukluğumuzdan itibaren karşılaştığımız sorunlara
yönelik, bazen işlevsel, bazen işlevsiz çözüm yön-
temleri geliştiriyoruz. Bir şekilde yerimizde durmu-
yoruz yani, iyi ya da kötü yol alıyoruz. Özellikle
geçmişte yaşadığımız uzun soluklu problemlere
karşı geliştirdiğimiz çözüm yöntemleri, eğer onları
çok fazla kullanmışsak hayatın her alanına yayı-
labiliyor ve bizim gerçeğimiz olabiliyor. Geçmişte
bir noktada işe yarayan bu yöntemler, ilerleyen
zamanlarda problemlerimizin asıl sebebi hâline
gelebiliyor.
4. Bu parçadan hareketle,
I.
İnsanlık tarihi her zaman bir gelişme eğilimi
göstermiştir.
II. İnsanlar her alanda bir değişim ve gelişim ya-
şamaktadır.
III. Kimi zaman çözüm olarak kullanılan bazı yön-
temler sonraki zamanda insanlara sorun yara-
tabilmektedir.
İnsanoğlu her zaman karşısına çıkan güçlük-
lerle mücadele içinde olmuştur.
lir?
A) I ve II
C) ve IV
Küçük yaşlarda insanlar mantıklı karar vere-
mezken yaşının ilerlemesi ile daha olgun ka-
rarlar alabilmektedir.
numaralanmış yargıların hangilerine ulaşılabi-
E) IV ve V
Kitap adisi-
B) II ve III
DM ve V
5. Bu parçanın an
lerden hangial
A) Tanik göster
B) Karşılaştırma
C) Öznel cümle
D) Dil gönderge
E) Niteleyici sc
6. Bu parçac
kilerden.
A) Öyküle
B) Tartışm
C) Karşıla
D) Betiml-
Açıkla
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TEST 3 4-6 soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Hayat akıp gidiyor, günler birbirine benzese de za- manla beraber o günlerin içeriği de bizim yaşadık- larımıza verdiğimiz tepkiler de dönüşüyor. Sabit kalan taraflarımız olmakla birlikte, hayatı yorumla- mamız değişkenlik gösteriyor. Insan çoğu zaman hayatındaki zorluklara karşı savaşan bir varlık. Bugün kurduğumuz dünya medeniyeti de aslında bu mücadeleci tarafımız sayesinde oluştu. Sorun- ları çözdük, yeni şeyler icat ettik ve daha ileriye gittik hep. Bu, insanlık tarihinde böyleyken kişisel tarihimizde de benzer süreçler ortaya çıkıyor. Ço- cukluğumuzdan itibaren karşılaştığımız sorunlara yönelik, bazen işlevsel, bazen işlevsiz çözüm yön- temleri geliştiriyoruz. Bir şekilde yerimizde durmu- yoruz yani, iyi ya da kötü yol alıyoruz. Özellikle geçmişte yaşadığımız uzun soluklu problemlere karşı geliştirdiğimiz çözüm yöntemleri, eğer onları çok fazla kullanmışsak hayatın her alanına yayı- labiliyor ve bizim gerçeğimiz olabiliyor. Geçmişte bir noktada işe yarayan bu yöntemler, ilerleyen zamanlarda problemlerimizin asıl sebebi hâline gelebiliyor. 4. Bu parçadan hareketle, I. İnsanlık tarihi her zaman bir gelişme eğilimi göstermiştir. II. İnsanlar her alanda bir değişim ve gelişim ya- şamaktadır. III. Kimi zaman çözüm olarak kullanılan bazı yön- temler sonraki zamanda insanlara sorun yara- tabilmektedir. İnsanoğlu her zaman karşısına çıkan güçlük- lerle mücadele içinde olmuştur. lir? A) I ve II C) ve IV Küçük yaşlarda insanlar mantıklı karar vere- mezken yaşının ilerlemesi ile daha olgun ka- rarlar alabilmektedir. numaralanmış yargıların hangilerine ulaşılabi- E) IV ve V Kitap adisi- B) II ve III DM ve V 5. Bu parçanın an lerden hangial A) Tanik göster B) Karşılaştırma C) Öznel cümle D) Dil gönderge E) Niteleyici sc 6. Bu parçac kilerden. A) Öyküle B) Tartışm C) Karşıla D) Betiml- Açıkla
17.
Fakat Diesel'in bu girişimi, petrolden elde edilen ya-
kıtın daha ucuz olması yüzünden rafa kaldırıldı.
27
II. Ancak bu gelişme, beraberinde getirdiği önemli bir
sorunun cevaplanmasını gerektiriyor: Yeryüzünün sı-
nırlı olan tarım alanları gıda tarımına mı, enerji tarımı-
na mi tahsis edilmeli?
III. Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel, 1900'lü yılların
başlarında yer fıstığından elde ettiği yağla dizel mo-
torunu çalıştırarak bitkisel yağların yakıt olarak kulla-
nılabileceğini gösterdi.
IV. Yüz yıllık bir aradan sonra ise biyoyakıt, temiz ve ye-
nilenebilir olması sayesinde çevrecilerin de onayını
alarak "geleceğin petrolü" sıfatıyla yitirdiği saygınlığı-
na yeniden kavuştu.
V. Zaman içinde petrol rezervlerinin yavaş yavaş tükeni-
yor olması ve ham petrol fiyatlarının giderek artması
üzerine bitkileri de kapsayan alternatif enerji kaynağı
arayışları hızlandı.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf kurul-
mak istense sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
A) T-H-II-V-IV
C) III 1-V-IV-II
EIIN-II-V-IV-I
B) II-V-IV-I-III
DII-II-IV-V-I
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17. Fakat Diesel'in bu girişimi, petrolden elde edilen ya- kıtın daha ucuz olması yüzünden rafa kaldırıldı. 27 II. Ancak bu gelişme, beraberinde getirdiği önemli bir sorunun cevaplanmasını gerektiriyor: Yeryüzünün sı- nırlı olan tarım alanları gıda tarımına mı, enerji tarımı- na mi tahsis edilmeli? III. Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel, 1900'lü yılların başlarında yer fıstığından elde ettiği yağla dizel mo- torunu çalıştırarak bitkisel yağların yakıt olarak kulla- nılabileceğini gösterdi. IV. Yüz yıllık bir aradan sonra ise biyoyakıt, temiz ve ye- nilenebilir olması sayesinde çevrecilerin de onayını alarak "geleceğin petrolü" sıfatıyla yitirdiği saygınlığı- na yeniden kavuştu. V. Zaman içinde petrol rezervlerinin yavaş yavaş tükeni- yor olması ve ham petrol fiyatlarının giderek artması üzerine bitkileri de kapsayan alternatif enerji kaynağı arayışları hızlandı. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf kurul- mak istense sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? A) T-H-II-V-IV C) III 1-V-IV-II EIIN-II-V-IV-I B) II-V-IV-I-III DII-II-IV-V-I
2. Insan, ne olduğunu, kim olduğunu ararken insanın
başvuracağı en yakın eylemlerden birisi de sanırım
yazıya tutunmaktır. Yani okumak ve yazmak. Okumak ve
yazmak düşünmeyi de öğretiyor. Ben de hem okurken
hem de yazmaya başlarken kendime yakın olduğumun
farkına vardım sanırım. Bazı soruların cevabı kendini
anlamaktan, kendini anlamaksa insana dair ne varsa
onları anlamaktan geçiyor. Okumakla insanın kat kat
örttüğü yaralarını görebilmek mümkün. Ama okumakla
bu yaraları sadece görebiliyorsunuz. Yazı, o ince ucuyla
yaraları deşiyor. Yazının ince ucuyla dokunduğunuz, önce
kendi yaralarınız oluyor. Bu sayede bize benzeyenlerin
yaralarını da fark ediyoruz. Okumanın yanına yazmayı
eklemem sanırım bununla alakalı Yazıya içten bir
yaklaşım gösterildiğinde yazı, yazarını da terbiye ediyor.
Yani aslında yazdıklarımıza öncelikle kendimizin ihtiyacı
var diyebiliriz.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
16
A Nitelikli okur olmanın yolları
B) Yazma ile okuma arasındaki çelişki
C) Okuma ve yazmanın oluşum süreçleri
D) Gerçek yazarların okuma eylemleri
E) Okuma yazmanın yararları ve amacı
3D vaynla
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Insan, ne olduğunu, kim olduğunu ararken insanın başvuracağı en yakın eylemlerden birisi de sanırım yazıya tutunmaktır. Yani okumak ve yazmak. Okumak ve yazmak düşünmeyi de öğretiyor. Ben de hem okurken hem de yazmaya başlarken kendime yakın olduğumun farkına vardım sanırım. Bazı soruların cevabı kendini anlamaktan, kendini anlamaksa insana dair ne varsa onları anlamaktan geçiyor. Okumakla insanın kat kat örttüğü yaralarını görebilmek mümkün. Ama okumakla bu yaraları sadece görebiliyorsunuz. Yazı, o ince ucuyla yaraları deşiyor. Yazının ince ucuyla dokunduğunuz, önce kendi yaralarınız oluyor. Bu sayede bize benzeyenlerin yaralarını da fark ediyoruz. Okumanın yanına yazmayı eklemem sanırım bununla alakalı Yazıya içten bir yaklaşım gösterildiğinde yazı, yazarını da terbiye ediyor. Yani aslında yazdıklarımıza öncelikle kendimizin ihtiyacı var diyebiliriz. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? 16 A Nitelikli okur olmanın yolları B) Yazma ile okuma arasındaki çelişki C) Okuma ve yazmanın oluşum süreçleri D) Gerçek yazarların okuma eylemleri E) Okuma yazmanın yararları ve amacı 3D vaynla
em
ar-
ek-
en,
II)
k-
nü
ne
ar
II)
yüzyıllarca bahçeler ve bostanlar şehri olduğuna
bir kanıt olabilir. (V) Fatih'ten başlayarak, bütün
Osmanlı hükümdarlarının İstanbul'da bahçelere
önem verd
en bir gercektir. (VI)
4.-6. SORULARDA BAŞTA VERİLEN PARÇA İKİ
PARAGRAFA AYRILMAK İSTENSE, İKİNCİ PARAG-
RAFIN NUMARALANMIŞ CÜMLELERDEN HANGİ-
SİYLE BAŞLAMASI GEREKTİĞİNİ BULUNUZ
6. (1) Aslında bir çeşit dikenli çalı olan gül, bütün
kültürlerde her zaman çok özel bir yerin sahibi
olmuştur. (II) Hafız'dan Ronsard'a, Yunus'tan Ta-
gore'a, Hayyam'dan Goethe'ye kadar bütün dün-
ya şairlerinin üzerinde birleştiği tek çiçek güldür.
(III) Gül, aşkın her çeşidinde sevgiliyi temsil eder.
(IV) Bülbül ise onun aşkıyla yanıp tutuşan aşıktır.
(V) Efsaneye göre, gülün rengi eskiden kırmızı de-
ğilmiş. (VI) Gülün yüz vermeyişine dayanamayan
bülbül günün birinde gidip onun gövdesine batın-
ca akan kan gülü boyamış. (VI) Gül, işte o günden
sonra kırmızı açmaya başlamış.
A) II.
B) H.
C) IV
D) V.
E) VI.
AKILLI ADAM
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
em ar- ek- en, II) k- nü ne ar II) yüzyıllarca bahçeler ve bostanlar şehri olduğuna bir kanıt olabilir. (V) Fatih'ten başlayarak, bütün Osmanlı hükümdarlarının İstanbul'da bahçelere önem verd en bir gercektir. (VI) 4.-6. SORULARDA BAŞTA VERİLEN PARÇA İKİ PARAGRAFA AYRILMAK İSTENSE, İKİNCİ PARAG- RAFIN NUMARALANMIŞ CÜMLELERDEN HANGİ- SİYLE BAŞLAMASI GEREKTİĞİNİ BULUNUZ 6. (1) Aslında bir çeşit dikenli çalı olan gül, bütün kültürlerde her zaman çok özel bir yerin sahibi olmuştur. (II) Hafız'dan Ronsard'a, Yunus'tan Ta- gore'a, Hayyam'dan Goethe'ye kadar bütün dün- ya şairlerinin üzerinde birleştiği tek çiçek güldür. (III) Gül, aşkın her çeşidinde sevgiliyi temsil eder. (IV) Bülbül ise onun aşkıyla yanıp tutuşan aşıktır. (V) Efsaneye göre, gülün rengi eskiden kırmızı de- ğilmiş. (VI) Gülün yüz vermeyişine dayanamayan bülbül günün birinde gidip onun gövdesine batın- ca akan kan gülü boyamış. (VI) Gül, işte o günden sonra kırmızı açmaya başlamış. A) II. B) H. C) IV D) V. E) VI. AKILLI ADAM
ANALİZ TESTİ - 7
yaşlarındadır, bir tür inzivaya çekilmiş, zamanın çoğunluğunu
Hikâyelerinde başrolü verdiği karakterler sıklıkla 30'lu
evlerinde kahve içip caz ve klasik müzik plakları dinleyerek
geçiren kişilerdir. Bu karakterlerin pek çoğu yalnızlıklarından
hiç şikâyet etmez, aksine bu hâllerinden memnun görünmek-
tedirler. Yazar, bir anlamda 21. yüzyılın afili yalnızlarının hayat-
"larından portreler sunar okuruna: Bireyselliğin, abartılı benlik
sunumlarının bu kadar öne çıktığı bir çağda, yazarın yarattı-
ğı karakterler gönüllü bir sosyal yalıtıma çekilmişlerdir âdeta.
Dünyanın ve kalabalık anakentlerin kulakları tırmalayan uğul-
tusundan, sahte insan ilişkilerinden ayrışmış bir şekilde kendi
evlerinde huzurlu evrenlerini inşa etmişlerdir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-
den hangisi getirilemez?
wwave
3.4.
---
A) Yalnızlık yazarın hikâyelerinde oluşturduğu karakterlerin
neredeyse yazgısı hâline gelmiştir.
B) Yazarın üzerinde söz söylemeyi tercih ettiği en belirgin
tema hiç kuşkusuz yalnızlıktır.
Yalnızlık, insana yaşamın ne denli tutku barındırdığını ve
onun peşine düşmek gerektirdiğini öğretir.
D) Yazar, kendi dünyalarıyla baş başa yaşayan insanları kale-
me almaktan keyif alıyor.
K
ik
E) Yazdıklarının merkezinden yalnızlığı eksik etmeyenlerin
başını çekiyor neredeyse yazar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ANALİZ TESTİ - 7 yaşlarındadır, bir tür inzivaya çekilmiş, zamanın çoğunluğunu Hikâyelerinde başrolü verdiği karakterler sıklıkla 30'lu evlerinde kahve içip caz ve klasik müzik plakları dinleyerek geçiren kişilerdir. Bu karakterlerin pek çoğu yalnızlıklarından hiç şikâyet etmez, aksine bu hâllerinden memnun görünmek- tedirler. Yazar, bir anlamda 21. yüzyılın afili yalnızlarının hayat- "larından portreler sunar okuruna: Bireyselliğin, abartılı benlik sunumlarının bu kadar öne çıktığı bir çağda, yazarın yarattı- ğı karakterler gönüllü bir sosyal yalıtıma çekilmişlerdir âdeta. Dünyanın ve kalabalık anakentlerin kulakları tırmalayan uğul- tusundan, sahte insan ilişkilerinden ayrışmış bir şekilde kendi evlerinde huzurlu evrenlerini inşa etmişlerdir. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisi getirilemez? wwave 3.4. --- A) Yalnızlık yazarın hikâyelerinde oluşturduğu karakterlerin neredeyse yazgısı hâline gelmiştir. B) Yazarın üzerinde söz söylemeyi tercih ettiği en belirgin tema hiç kuşkusuz yalnızlıktır. Yalnızlık, insana yaşamın ne denli tutku barındırdığını ve onun peşine düşmek gerektirdiğini öğretir. D) Yazar, kendi dünyalarıyla baş başa yaşayan insanları kale- me almaktan keyif alıyor. K ik E) Yazdıklarının merkezinden yalnızlığı eksik etmeyenlerin başını çekiyor neredeyse yazar.
KÇE
smına işaretleyiniz.
3.
A KİTAPÇIĞI
Bir dönemin en önemli uygarlıklarına; Hitit, Asur, Make-
donya, Roma, Bizans gibi imparatorluklarına ev sahipliği
yapmış olan Antik Satala Kenti, Gümüşhane ilinin Kelkit il-
çesine bağlı Sadak köyünün sınırları içerisinde yer almak-
tadır. Antik kentte bugüne kadar derinlemesine bir çalış-
manın yapılmamış olmasından dolayı, Antik Dönem'de
Anadolu ve Kapadokya'dan Karadeniz'e açılan kapısı
ve diğer iç bölgeleri birleştiren stratejik yapısıyla önemli
bir yerleşim alanı durumunda olan kentte, bugün halen
tarihi zenginlikler saklı durumdadır. Bu nedenle bölge
coğrafyasının zenginliğini ortaya çıkarmak ve bunu dünya
kültürüne kazandırmak için çalışma yapılması önemli bir
gerekliliktir. Antik Satala Kenti'nde bulunan ayak izleri ile
burada Erken Bronz Çağı'na kadar yerleşim alanı olduğu-
nu görmek mümkündür.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.
BY Açıklama tekniğine başvurulmuştur.
C) Karşılaştırma yapılmıştır.
D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
E) Nesnellik söz konusudur.
hir oyun gibi bakmak (küçümsemek), yaşama öz-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
KÇE smına işaretleyiniz. 3. A KİTAPÇIĞI Bir dönemin en önemli uygarlıklarına; Hitit, Asur, Make- donya, Roma, Bizans gibi imparatorluklarına ev sahipliği yapmış olan Antik Satala Kenti, Gümüşhane ilinin Kelkit il- çesine bağlı Sadak köyünün sınırları içerisinde yer almak- tadır. Antik kentte bugüne kadar derinlemesine bir çalış- manın yapılmamış olmasından dolayı, Antik Dönem'de Anadolu ve Kapadokya'dan Karadeniz'e açılan kapısı ve diğer iç bölgeleri birleştiren stratejik yapısıyla önemli bir yerleşim alanı durumunda olan kentte, bugün halen tarihi zenginlikler saklı durumdadır. Bu nedenle bölge coğrafyasının zenginliğini ortaya çıkarmak ve bunu dünya kültürüne kazandırmak için çalışma yapılması önemli bir gerekliliktir. Antik Satala Kenti'nde bulunan ayak izleri ile burada Erken Bronz Çağı'na kadar yerleşim alanı olduğu- nu görmek mümkündür. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı duyulardan yararlanılmıştır. BY Açıklama tekniğine başvurulmuştur. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. E) Nesnellik söz konusudur. hir oyun gibi bakmak (küçümsemek), yaşama öz-
Bilinçaltı, bilincin yönetmediği eylem ve etkinlikleri
belirleyen bölgedir. Soluk alıp vermek, biriyle konuşurken
aynı anda resim çizmek gibi otomatik süreçler bu bölge
tarafından yönetilir. Farkına varılmayan, bastırılan ilkel
istekler ve korkular da bu alanda bulunur. Bu satırları
okurken dikkatinizi çekmeyen birçok uyaran örneğin
bir koku bu alanda depolanır. Belirli bir anda bilinçte
bulunmayan fakat kolaylıkla anımsanıp hemen bilince
çağrılabilen ani ve yaşantıların bulunduğu yer ise bilinç
öncesidir. Burası bilinç ile bilinçaltı arasında köprü görevi
görür. Bilinç ile bilinçsizlik kesin bir çizgi ile birbirinden
ayrılamaz. Bilincin nerede başlayıp nerede bittiği net
değildir. Bilinçlilik ile bilinçsizlik arasında dikkatli uyanıklık,
gevşek uyanıklık vb. birçok bilinçlilik düzeyi vardır.
37. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
Insan, bilinçli olarak bir şey yaparken bilinçsizce bir şey
yapamaz.
B) Bilinç öncesi, bilinç ve bilinçaltı arasında bağı sağlayan
yerdir.
C) Bilinçaltı, bilincin yetersizliğinde eylemleri ve faaliyetleri
belirler.
D) Şuur ve şuursuzluk birbirinden ayrılabilen iki durum
değildir.
E) Çeşit çeşit bilinçlilik düzeyi olduğu yanlış değildir.
38. Bu parçadan hareketle aşağıdaki eylemlerden hangisi
"bilinçaltı" bölgesinde yer almaz?
A) Nefes alıp verme
B) Ayırdında olunmayan korku
Bastırılan ilkel istek
Sohbet ederken bir şeyler karalama
Aklımıza gelen hatıra
Deneme Sınavı -06
12
Yirmi rc
liste bu
Ama ne
kendimi
seviyor
kendi o
oluşma
Yakup
Kadri b
fark ett
Meden
bu eser
roman
sanmiy
39. Bu pa
istedi
A) Ba
B) OH
olr
6/6
C) Ro
De
ola
E) Ba
40. Bu par
A) Yaz
olu
B) Yaz
ald
C) Yaz
beg
D) Kir
ön
E) Kir
ola
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bilinçaltı, bilincin yönetmediği eylem ve etkinlikleri belirleyen bölgedir. Soluk alıp vermek, biriyle konuşurken aynı anda resim çizmek gibi otomatik süreçler bu bölge tarafından yönetilir. Farkına varılmayan, bastırılan ilkel istekler ve korkular da bu alanda bulunur. Bu satırları okurken dikkatinizi çekmeyen birçok uyaran örneğin bir koku bu alanda depolanır. Belirli bir anda bilinçte bulunmayan fakat kolaylıkla anımsanıp hemen bilince çağrılabilen ani ve yaşantıların bulunduğu yer ise bilinç öncesidir. Burası bilinç ile bilinçaltı arasında köprü görevi görür. Bilinç ile bilinçsizlik kesin bir çizgi ile birbirinden ayrılamaz. Bilincin nerede başlayıp nerede bittiği net değildir. Bilinçlilik ile bilinçsizlik arasında dikkatli uyanıklık, gevşek uyanıklık vb. birçok bilinçlilik düzeyi vardır. 37. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Insan, bilinçli olarak bir şey yaparken bilinçsizce bir şey yapamaz. B) Bilinç öncesi, bilinç ve bilinçaltı arasında bağı sağlayan yerdir. C) Bilinçaltı, bilincin yetersizliğinde eylemleri ve faaliyetleri belirler. D) Şuur ve şuursuzluk birbirinden ayrılabilen iki durum değildir. E) Çeşit çeşit bilinçlilik düzeyi olduğu yanlış değildir. 38. Bu parçadan hareketle aşağıdaki eylemlerden hangisi "bilinçaltı" bölgesinde yer almaz? A) Nefes alıp verme B) Ayırdında olunmayan korku Bastırılan ilkel istek Sohbet ederken bir şeyler karalama Aklımıza gelen hatıra Deneme Sınavı -06 12 Yirmi rc liste bu Ama ne kendimi seviyor kendi o oluşma Yakup Kadri b fark ett Meden bu eser roman sanmiy 39. Bu pa istedi A) Ba B) OH olr 6/6 C) Ro De ola E) Ba 40. Bu par A) Yaz olu B) Yaz ald C) Yaz beg D) Kir ön E) Kir ola
39. Çağdaş yazı dili, yüz elli yıldan beri devam eden kültür
ve medeniyet değişmesinin doğal bir sonucudur ve onun
aynasıdır. Yavaş yavaş, âdeta kendiliğinden olan ve yüz-
lerce insanın ortaklığı ile meydana gelen bu hareket, uzun
zaman köklü ve başarılı olmuştur. Bugün Yahya Kemal'in
de yaptığı gibi Osmanlıca ancak sanat amacıyla kullanı-
lan, nadir insanların anladığı ve zevkine vardığı bir tarihî
çağrışım aracıdır. Kimse hayatın tâ kendisi demek olan bu
akımı geri çeviremez. Osmanlı Devleti nasıl bütün kurum
ve kuruluşları ile tarihe karışmışsa onun bir parçası olan
Osmanlıca da aynı biçimde tarihe karışmıştır.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Günümüzde kullanılan yazı dili uzun bir süreç içerisin-
de oluşmuştur.
BY Osmanlıca, Osmanlı Devleti'nde güncel dil olmanın
ötesine geçememiştir.
Günümüzde Osmanlıcadan anlayan ve lezzet alan
kişi sayısı çok azdır.
D) Osmanlıca da Osmanlı Devleti ile birlikte yok olmuş-
tur.
E) Osmanlıca, Osmanlı kültürünün bir parçasıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
39. Çağdaş yazı dili, yüz elli yıldan beri devam eden kültür ve medeniyet değişmesinin doğal bir sonucudur ve onun aynasıdır. Yavaş yavaş, âdeta kendiliğinden olan ve yüz- lerce insanın ortaklığı ile meydana gelen bu hareket, uzun zaman köklü ve başarılı olmuştur. Bugün Yahya Kemal'in de yaptığı gibi Osmanlıca ancak sanat amacıyla kullanı- lan, nadir insanların anladığı ve zevkine vardığı bir tarihî çağrışım aracıdır. Kimse hayatın tâ kendisi demek olan bu akımı geri çeviremez. Osmanlı Devleti nasıl bütün kurum ve kuruluşları ile tarihe karışmışsa onun bir parçası olan Osmanlıca da aynı biçimde tarihe karışmıştır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Günümüzde kullanılan yazı dili uzun bir süreç içerisin- de oluşmuştur. BY Osmanlıca, Osmanlı Devleti'nde güncel dil olmanın ötesine geçememiştir. Günümüzde Osmanlıcadan anlayan ve lezzet alan kişi sayısı çok azdır. D) Osmanlıca da Osmanlı Devleti ile birlikte yok olmuş- tur. E) Osmanlıca, Osmanlı kültürünün bir parçasıdır.
any
bir
1
5.
• Fosil yakıtlar, tüketildikten sonra dünya atmosferinin
etrafında bir sera gazı katmanı oluşturuyor.
. Bu katman, yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının
dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel olarak
ISıyı hapsediyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fosil yakıtlar, oluşturdukları sera katmanı ile güneş
ışınlarının dünyaya dönmesine engel olarak ısıyı hapseder.
B) Fosil yakıt tüketiminin ardından dünya atmosferinin etrafında
oluşan sera gazı katmanı, yeryüzüne ulaşan güneş
ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel
olarak ısıyı hapseder.
C) Dünya atmosferinin etrafında oluşan sera gazı katmanı,
fosil yakıt tüketiminin etkisiyle, yeryüzüne ulaşan güneş
ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel
olduğundan ısıyı hapseder.
D) Güneş ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine
engel olarak ısıyı hapseden sera gazı katmanı, fosil yakıt
tüketimi sonrası dünya atmosferinin etrafında oluşur.
E) Dünyadan geri seken güneş ışınlarının uzaya dönmesine
engel olarak isiy hapseden sera gazı katmanı, fosil yakıt
tüketimi sonrasında oluşur.
2. FASİKÜL
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
any bir 1 5. • Fosil yakıtlar, tüketildikten sonra dünya atmosferinin etrafında bir sera gazı katmanı oluşturuyor. . Bu katman, yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel olarak ISıyı hapsediyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Fosil yakıtlar, oluşturdukları sera katmanı ile güneş ışınlarının dünyaya dönmesine engel olarak ısıyı hapseder. B) Fosil yakıt tüketiminin ardından dünya atmosferinin etrafında oluşan sera gazı katmanı, yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel olarak ısıyı hapseder. C) Dünya atmosferinin etrafında oluşan sera gazı katmanı, fosil yakıt tüketiminin etkisiyle, yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel olduğundan ısıyı hapseder. D) Güneş ışınlarının dünyadan geri sekip uzaya dönmesine engel olarak ısıyı hapseden sera gazı katmanı, fosil yakıt tüketimi sonrası dünya atmosferinin etrafında oluşur. E) Dünyadan geri seken güneş ışınlarının uzaya dönmesine engel olarak isiy hapseden sera gazı katmanı, fosil yakıt tüketimi sonrasında oluşur. 2. FASİKÜL
66
29. Şiir, sözlük işi değildir; elde sözlükle incelenemez. Çünkü
sözlük bir kalıptır. şudur" kalıbıdır. Şairin ise belli bir
"şu" ile işi hiç olamaz. Marcel Proust'un dediği gibi “... şiir
biraz daha gizem gerektirir; tamamen içgüdüsel ve ken-
diliğinden..." Artık buradan sonra şair konuşsa da anlatır,
syssa da...
www
Bu parçada şiirin hangi yönü öne çıkarılmıştır?
A) Çağının sözcüsü oluşu
B) Şairiyle arasındaki özel bağ
C) Kalıcı ve etkileyici oluşu
D) Anlamca çok katmanlı oluşu
E) Sahip olduğu biçimsel yetkinlik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
66 29. Şiir, sözlük işi değildir; elde sözlükle incelenemez. Çünkü sözlük bir kalıptır. şudur" kalıbıdır. Şairin ise belli bir "şu" ile işi hiç olamaz. Marcel Proust'un dediği gibi “... şiir biraz daha gizem gerektirir; tamamen içgüdüsel ve ken- diliğinden..." Artık buradan sonra şair konuşsa da anlatır, syssa da... www Bu parçada şiirin hangi yönü öne çıkarılmıştır? A) Çağının sözcüsü oluşu B) Şairiyle arasındaki özel bağ C) Kalıcı ve etkileyici oluşu D) Anlamca çok katmanlı oluşu E) Sahip olduğu biçimsel yetkinlik
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Hikâye an'ların raf ömrünü uzatmaktır. An'ları çürümeye
ve küflenmeye terk etmemektir. An'ları saklayabilme
çabasıdır. Zamanın yitip gitmesine engel olmaya
çalışmaktır. Bulunduğu noktadan geçmişe, yine
bulunduğu noktadan geleceğe birer çizgi çekmek;
geçmiş ve gelecek arasında oluşan bu açının
genişliğiyle sürekli oynamaktır. Bir nevi oyundur hikâye,
şifreli bir oyun. Bazen resmin bütünlüğünü bozmadan
ters çevirmektir. Bütün gizemine ve büyüsüne rağmen
hikâye yazmak benim için gerçeklerden kopup
ayaklarım yerden kesilerek bulutlar üzerinde dolaşmak
değildir. Bir direniştir. Kendi kendime insanlığımı
hatırlamaktır. Ama kendimi sürekli haklı çıkartma ve
savunma şekli değildir. Birini yargılayacaksam eğer,
başkasını değil kendimi yargılamaktır. Kendime karşı en
büyük acımasızlığımdır hikâyem.
DENEME 11
38. Bu parçada konuşan yazar ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Hikâyeyi bir temize çıkma aracı olarak görmediğine
B Hikâyede ayakları yere basan bir duruş
sergilediğinel
C) Bir eylem, mücadele ortaya koymak için hikâyeye
başvurduğuna
DHikâye yazmanın yapabildiği en iyi iş olduğuna
ede kendisini sorguladığına
Flikayede!
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hikâye an'ların raf ömrünü uzatmaktır. An'ları çürümeye ve küflenmeye terk etmemektir. An'ları saklayabilme çabasıdır. Zamanın yitip gitmesine engel olmaya çalışmaktır. Bulunduğu noktadan geçmişe, yine bulunduğu noktadan geleceğe birer çizgi çekmek; geçmiş ve gelecek arasında oluşan bu açının genişliğiyle sürekli oynamaktır. Bir nevi oyundur hikâye, şifreli bir oyun. Bazen resmin bütünlüğünü bozmadan ters çevirmektir. Bütün gizemine ve büyüsüne rağmen hikâye yazmak benim için gerçeklerden kopup ayaklarım yerden kesilerek bulutlar üzerinde dolaşmak değildir. Bir direniştir. Kendi kendime insanlığımı hatırlamaktır. Ama kendimi sürekli haklı çıkartma ve savunma şekli değildir. Birini yargılayacaksam eğer, başkasını değil kendimi yargılamaktır. Kendime karşı en büyük acımasızlığımdır hikâyem. DENEME 11 38. Bu parçada konuşan yazar ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Hikâyeyi bir temize çıkma aracı olarak görmediğine B Hikâyede ayakları yere basan bir duruş sergilediğinel C) Bir eylem, mücadele ortaya koymak için hikâyeye başvurduğuna DHikâye yazmanın yapabildiği en iyi iş olduğuna ede kendisini sorguladığına Flikayede!
n çok
merak
ların
dine
enim
bilim
sa
n
KÖŞEBİLGİ Yayınları
Deneme - 11
31. Bizde sanat, sosyal alanların birçoğunda olduğu gibi olağan
akışıyla bugünlere gelmedi. Picasso, Matisse gibi birçok ünlü
ressamın da dikkatini çeken hat sanatı başta olmak üzere di-
ğer kitabi sanatlarımız kesintiye uğradı. Bunlar daha çok, ta-
rihten akıp gelen sanat dallarımızdı. Modern ve çağdaş sanat
söz konusu olduğunda ise maalesef son derece suni bir or-
tamla karşı karşıyayız. Bu eserler, tıpkı İstanbul'un gökdelen-
leri gibi mimari açıdan son derece başarılı ama Istanbul'dan
söküp New York'a ya da Berlin'e koysak bu gökdelenleri,
o şehirlere de rahatlıkla uyum sağlayabilirler.
Bu parçada altı çizili sözle sözü edilen eserlerle ilgili ola-
rak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ortaya çıktıkları toplumu, dünyanın farklı kültürleriyle ta-
nıştırdıkları
B) Sanatın evrensel niteliklerini ortaya çıktıkları koşullara
uyarladıkları
Clic
C) içinden çıktıkları toplumun geleneklerini yansıtmaktan
uzak oldukları
DOrtaya çıktıkları kültürden daha çok, başka kültürlerde
ilgi gördükleri
E Dış yapısındaki görkeme karşın içerik bakımından son
derece zayıf oldukları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
n çok merak ların dine enim bilim sa n KÖŞEBİLGİ Yayınları Deneme - 11 31. Bizde sanat, sosyal alanların birçoğunda olduğu gibi olağan akışıyla bugünlere gelmedi. Picasso, Matisse gibi birçok ünlü ressamın da dikkatini çeken hat sanatı başta olmak üzere di- ğer kitabi sanatlarımız kesintiye uğradı. Bunlar daha çok, ta- rihten akıp gelen sanat dallarımızdı. Modern ve çağdaş sanat söz konusu olduğunda ise maalesef son derece suni bir or- tamla karşı karşıyayız. Bu eserler, tıpkı İstanbul'un gökdelen- leri gibi mimari açıdan son derece başarılı ama Istanbul'dan söküp New York'a ya da Berlin'e koysak bu gökdelenleri, o şehirlere de rahatlıkla uyum sağlayabilirler. Bu parçada altı çizili sözle sözü edilen eserlerle ilgili ola- rak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Ortaya çıktıkları toplumu, dünyanın farklı kültürleriyle ta- nıştırdıkları B) Sanatın evrensel niteliklerini ortaya çıktıkları koşullara uyarladıkları Clic C) içinden çıktıkları toplumun geleneklerini yansıtmaktan uzak oldukları DOrtaya çıktıkları kültürden daha çok, başka kültürlerde ilgi gördükleri E Dış yapısındaki görkeme karşın içerik bakımından son derece zayıf oldukları
4.
4.-6. sorularda, başta verilen cümleden kesin
olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz.
Psikiyatristlerle nörologları aynı laboratuvarda bir
araya getiren nörobiyoloji çalışmaları, yaşayan
insanda beyin faaliyetlerinin görüntülenip
ölçülebilmesine olanak sağlayan teknolojide öyle
büyük ilerleme gösterdi ki nörobiyolojideki
çalışmalar ekonomiden politikaya kadar tüm sosyal
bilimlerdeki çalışmalara tesir etti.
A) Sosyal bilimler günümüzde en çok nörobiyolojik
çalışmaların gölgesinde kalmaktadır.
B) Nörolojinin gelişmesine en büyük katkıyı psikiyatri
bilimi sağlamıştır.
C) Psikiyatristler ve nörologlar sadece laboratuvarlarda
ortak çalışma yapabilmektedir.
D) Yaşayan insanların beyin faaliyetleri son yıllarda
görüntülenmeye başlanmıştır.
E) Nörobiyoloji alanındaki son gelişmeler başka bilim
dallarına yarar sağlamıştır.
üğırlıklı olarak ev
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. 4.-6. sorularda, başta verilen cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargıyı bulunuz. Psikiyatristlerle nörologları aynı laboratuvarda bir araya getiren nörobiyoloji çalışmaları, yaşayan insanda beyin faaliyetlerinin görüntülenip ölçülebilmesine olanak sağlayan teknolojide öyle büyük ilerleme gösterdi ki nörobiyolojideki çalışmalar ekonomiden politikaya kadar tüm sosyal bilimlerdeki çalışmalara tesir etti. A) Sosyal bilimler günümüzde en çok nörobiyolojik çalışmaların gölgesinde kalmaktadır. B) Nörolojinin gelişmesine en büyük katkıyı psikiyatri bilimi sağlamıştır. C) Psikiyatristler ve nörologlar sadece laboratuvarlarda ortak çalışma yapabilmektedir. D) Yaşayan insanların beyin faaliyetleri son yıllarda görüntülenmeye başlanmıştır. E) Nörobiyoloji alanındaki son gelişmeler başka bilim dallarına yarar sağlamıştır. üğırlıklı olarak ev
de
(1) Hiç düşündünüz mü, noktalama işaretleri yokken insan-
lar iletişim kurarken neye dikkat ediyorlardı? (II) Evet, bu-
gün inanması belki güç görünebilir; noktalama işaretlerinin
yaygın kullanımna dek, herkes yazılı metinleri yüksek ses-
le okurmuş. İlk kez, bir metni sessiz biçimde, "içinden"
okuyan kişinin Ermiş Ambroise olduğu söylenir. (IV) Yani
bu kişiye kadar yüksek sesle okuma geleneği devam ede-
gelmiş. (V) Sokrates, söz'ü yazı'dan üstün tuttuğu için yal-
nızca konuşur, yazmazmış. (VI) Düşüncesini, Platon'un ka-
leme aldığı diyaloglar aracılığıyla biliyoruz. (VII) Eğer Pla-
ton da olmasaymış o ünlü filozofun sözleri günümüze ula-
şamayacakmış.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
kaçıncı cümleyle başlar?
A) II
BNII
C) IV
D)
E) VI
AVANTA-
X
339
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
de (1) Hiç düşündünüz mü, noktalama işaretleri yokken insan- lar iletişim kurarken neye dikkat ediyorlardı? (II) Evet, bu- gün inanması belki güç görünebilir; noktalama işaretlerinin yaygın kullanımna dek, herkes yazılı metinleri yüksek ses- le okurmuş. İlk kez, bir metni sessiz biçimde, "içinden" okuyan kişinin Ermiş Ambroise olduğu söylenir. (IV) Yani bu kişiye kadar yüksek sesle okuma geleneği devam ede- gelmiş. (V) Sokrates, söz'ü yazı'dan üstün tuttuğu için yal- nızca konuşur, yazmazmış. (VI) Düşüncesini, Platon'un ka- leme aldığı diyaloglar aracılığıyla biliyoruz. (VII) Eğer Pla- ton da olmasaymış o ünlü filozofun sözleri günümüze ula- şamayacakmış. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? A) II BNII C) IV D) E) VI AVANTA- X 339