Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

39. Çağdaş yazı dili, yüz elli yıldan beri devam eden kültür
ve medeniyet değişmesinin doğal bir sonucudur ve onun
aynasıdır. Yavaş yavaş, âdeta kendiliğinden olan ve yüz-
lerce insanın ortaklığı ile meydana gelen bu hareket, uzun
zaman köklü ve başarılı olmuştur. Bugün Yahya Kemal'in
de yaptığı gibi Osmanlıca ancak sanat amacıyla kullanı-
lan, nadir insanların anladığı ve zevkine vardığı bir tarihî
çağrışım aracıdır. Kimse hayatın tâ kendisi demek olan bu
akımı geri çeviremez. Osmanlı Devleti nasıl bütün kurum
ve kuruluşları ile tarihe karışmışsa onun bir parçası olan
Osmanlıca da aynı biçimde tarihe karışmıştır.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Günümüzde kullanılan yazı dili uzun bir süreç içerisin-
de oluşmuştur.
BY Osmanlıca, Osmanlı Devleti'nde güncel dil olmanın
ötesine geçememiştir.
Günümüzde Osmanlıcadan anlayan ve lezzet alan
kişi sayısı çok azdır.
D) Osmanlıca da Osmanlı Devleti ile birlikte yok olmuş-
tur
Osmanlıca, Osmanlı kültürünün bir parçasıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
39. Çağdaş yazı dili, yüz elli yıldan beri devam eden kültür ve medeniyet değişmesinin doğal bir sonucudur ve onun aynasıdır. Yavaş yavaş, âdeta kendiliğinden olan ve yüz- lerce insanın ortaklığı ile meydana gelen bu hareket, uzun zaman köklü ve başarılı olmuştur. Bugün Yahya Kemal'in de yaptığı gibi Osmanlıca ancak sanat amacıyla kullanı- lan, nadir insanların anladığı ve zevkine vardığı bir tarihî çağrışım aracıdır. Kimse hayatın tâ kendisi demek olan bu akımı geri çeviremez. Osmanlı Devleti nasıl bütün kurum ve kuruluşları ile tarihe karışmışsa onun bir parçası olan Osmanlıca da aynı biçimde tarihe karışmıştır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Günümüzde kullanılan yazı dili uzun bir süreç içerisin- de oluşmuştur. BY Osmanlıca, Osmanlı Devleti'nde güncel dil olmanın ötesine geçememiştir. Günümüzde Osmanlıcadan anlayan ve lezzet alan kişi sayısı çok azdır. D) Osmanlıca da Osmanlı Devleti ile birlikte yok olmuş- tur Osmanlıca, Osmanlı kültürünün bir parçasıdır.
Siyasal ahlakın soruları, insanların toplumsal ilişkilerinde ve devlet
E)
işlerinde, siyasal gücün uymak zorunda kaldığı şeyler hakkındaki
sorulardır. Bu tür sorular, çok somut ve özel seviyelerden çok soyut
ve genel seviyelere kadar birçok farklı durumlarda ortaya çıkabilir. Çöz
Ancak mantıksal olarak daha somut sorulara verilen cevaplar (ki
olgulardan çıkan bilgidir) daha genel sorulara verilen cevaplardan
çıkarımlanır. Bu genel sorulardan bazıları daha az kuşatıcıdır.
Bundan dolayı onlara gönderme yapılarak cevap verilebilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilir?
A) Siyasal ahlakın sorularına verilen cevaplar kalıplayıcıdır.
B) Insan ve siyasal ahlak arasındaki düzen sınırlıdır.
Bu
ma
bilg
yar
Siyasal ahlakın soruları, tamamen somut ve genelleyicidir.
Siyasal ahlakın soruları farklı durumlarda ortaya çıkabilir.
E Genel sorulara cevap verilirken mantık gözetilmez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Siyasal ahlakın soruları, insanların toplumsal ilişkilerinde ve devlet E) işlerinde, siyasal gücün uymak zorunda kaldığı şeyler hakkındaki sorulardır. Bu tür sorular, çok somut ve özel seviyelerden çok soyut ve genel seviyelere kadar birçok farklı durumlarda ortaya çıkabilir. Çöz Ancak mantıksal olarak daha somut sorulara verilen cevaplar (ki olgulardan çıkan bilgidir) daha genel sorulara verilen cevaplardan çıkarımlanır. Bu genel sorulardan bazıları daha az kuşatıcıdır. Bundan dolayı onlara gönderme yapılarak cevap verilebilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilir? A) Siyasal ahlakın sorularına verilen cevaplar kalıplayıcıdır. B) Insan ve siyasal ahlak arasındaki düzen sınırlıdır. Bu ma bilg yar Siyasal ahlakın soruları, tamamen somut ve genelleyicidir. Siyasal ahlakın soruları farklı durumlarda ortaya çıkabilir. E Genel sorulara cevap verilirken mantık gözetilmez.
8.
Tarihî kent alanları ve yapılar, kentlerin kimliğini oluşturmaları
açısından önemlidir; bu nedenle, tarihî alanlar ile yapıların
korunması ve sürdürülebilirliği o kentin kimliğinin korunması-
na ve gelişimine katkı sağlar.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu cümlede anlatılmak
istenenle çelişmektedir?
A) Yeni bir kent kültürü inşa etmek isteyen bir toplumun an-
tik olana değil, modern olana yüzünü dönmesi gerekir.
B) Kentler de insanlar gibidir onların da duyguları, düşün-
celeri ve yaşanmışlıkları vardır; bunların farkında olmak
ve bunları korumak hepimizin asli görevlerinden biri ol-
malıdır.
C) Tarihî yapıların üzerine yazılar yazmak, onları tahrip et-
mek sadece geçmişimizi değil geleceğimizi de yok et-
mek demektir.
D) Okul öncesi dönemden başlayarak çocuklarımıza tarih
bilincini aşılamalıyız, tarihî yapıların korunmasının öne-
mini çocuklarımıza kavratmalıyız.
E) Tarihî alanların ve yapıların korunması sadece kent kim-
liği açısından değil, kentimize kazandıracağı kültür turiz-
mi açısından da önemlidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Tarihî kent alanları ve yapılar, kentlerin kimliğini oluşturmaları açısından önemlidir; bu nedenle, tarihî alanlar ile yapıların korunması ve sürdürülebilirliği o kentin kimliğinin korunması- na ve gelişimine katkı sağlar. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle çelişmektedir? A) Yeni bir kent kültürü inşa etmek isteyen bir toplumun an- tik olana değil, modern olana yüzünü dönmesi gerekir. B) Kentler de insanlar gibidir onların da duyguları, düşün- celeri ve yaşanmışlıkları vardır; bunların farkında olmak ve bunları korumak hepimizin asli görevlerinden biri ol- malıdır. C) Tarihî yapıların üzerine yazılar yazmak, onları tahrip et- mek sadece geçmişimizi değil geleceğimizi de yok et- mek demektir. D) Okul öncesi dönemden başlayarak çocuklarımıza tarih bilincini aşılamalıyız, tarihî yapıların korunmasının öne- mini çocuklarımıza kavratmalıyız. E) Tarihî alanların ve yapıların korunması sadece kent kim- liği açısından değil, kentimize kazandıracağı kültür turiz- mi açısından da önemlidir.
31
TYT Deneme-04
Yazarken önemli olan neyin yazıldığı değil, nasıl ele
alındığı ve işlendiğidir: yazılan metnin edebî değeri-
dir. Müdahaleci bir yaklaşımla, "bu yazılır, bu yazıl-
maz" demek zaten başlı başına yaratıcılığın önünde
bir engeldir. Bunu dayatmak, öğrenilmiş çaresizlikten
başka bir şey değildir. Yazmak, bazen yazarın boy-
nunun borcudur. Savaşı da yazar, yurdundan sürülen
insanların acılarını da yazar bu yüzden.
Bu parçada "yazma ve yazarlıkla" ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Anlatımın konudan daha önemli olduğuna
B) Yazarken konu ayrımı yapmanın yaratıcılığı engel-
lediğine
C) Yazarların kimi zaman sosyal bir sorumlulukla
yazdığına
D) Yazarın, toplum için yol açıcı bir kimliğe sahip ol-
ması gerektiğine
E)) Önemli olanın, yazınsal nitelik taşıyan metinler
oluşturmak olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31 TYT Deneme-04 Yazarken önemli olan neyin yazıldığı değil, nasıl ele alındığı ve işlendiğidir: yazılan metnin edebî değeri- dir. Müdahaleci bir yaklaşımla, "bu yazılır, bu yazıl- maz" demek zaten başlı başına yaratıcılığın önünde bir engeldir. Bunu dayatmak, öğrenilmiş çaresizlikten başka bir şey değildir. Yazmak, bazen yazarın boy- nunun borcudur. Savaşı da yazar, yurdundan sürülen insanların acılarını da yazar bu yüzden. Bu parçada "yazma ve yazarlıkla" ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Anlatımın konudan daha önemli olduğuna B) Yazarken konu ayrımı yapmanın yaratıcılığı engel- lediğine C) Yazarların kimi zaman sosyal bir sorumlulukla yazdığına D) Yazarın, toplum için yol açıcı bir kimliğe sahip ol- ması gerektiğine E)) Önemli olanın, yazınsal nitelik taşıyan metinler oluşturmak olduğuna
TÜRKÇE
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Sera gazlanı emisyonunda meydana gelen aşırı artış,
yerkürenin normalden daha fazla ısınmasına neden
olur. Bu artışın kaynağı ise %49 enerji kullanımı, %24
endüstri, %14 ormansızlaşma, %13 tarımsal faaliyet-
lerdir. Tüm bunlar sonucu artan sera gazı emisyonları
sıcaklık artışı ile birlikte yağış, nem, hava hareketleri
vb. ekstrem koşullan da beraberinde getirir. Bu da
ekosistem ve canlilar için potansiyel tehlike oluşturan
"küresel iklim değişikliği" olarak karşımıza çıkar. İklim
değişikliği; genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği ve ekosis-
tem çeşitliliği olarak üç farklı seviyede değerlendirilen/
biyolojik çeşitliliği her üç seviyede de olumsuz biçim-
de etkilemektedir. Canlılar değişen iklim koşullarına
mutasyon yoluyla genetik olarak uyum sağlamak-
tadırlar Ancak değişimin hızlı olması hâlinde uyum
zorlaşmaktadır. Yine iklim değişikliği, organizmaların
yaşamsal döngülerini etkilemektedir. Popülasyonla-
rin ve ekosistemlerin enlemsel olarak kuzeye doğru
göçleri beklenmektedir. Bunun sonucunda da örne-
ğin, tayga ormanlarının tundralara doğru genişlemesi
www.söz konusudur. Bu durumda tundra kuşaktaki türler
daha kuzeye göç imkânı bulamazlarsa nesilleri tüke-
nebilir.
39. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazları
emisyonlarındaki artış küresel ısınmanın kaynağı-
dır.
B) Hızlı iklim değişikliklerinin genetik düzeydeki et-
kisi, kimi canlı türleanin değişen iklim koşullarına
uyum sağlayıp sağlayamayacağı ile ilgilidir.
C) Küresel yüzey sıcaklığında görülen ısınmaya
bağlı olarak popülasyonların yaşam alanlarının
farklılaşması, kimi canlı türlerinin yok olma riskini
doğurmaktadır.
D) Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği;
ekosistem ve biyolojik çeşitlilik üzerinde tür ve
yaşam alanı temelinde olumsuz sonuçlar doğur-
maktadır.
(E) Kuzey enlemlerindeki canlı türlerinin dağılımında
ortaya çıkan değişim bitki örtüsünde de farklılaş-
maya neden olmaktadır.
eis
40.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TÜRKÇE 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Sera gazlanı emisyonunda meydana gelen aşırı artış, yerkürenin normalden daha fazla ısınmasına neden olur. Bu artışın kaynağı ise %49 enerji kullanımı, %24 endüstri, %14 ormansızlaşma, %13 tarımsal faaliyet- lerdir. Tüm bunlar sonucu artan sera gazı emisyonları sıcaklık artışı ile birlikte yağış, nem, hava hareketleri vb. ekstrem koşullan da beraberinde getirir. Bu da ekosistem ve canlilar için potansiyel tehlike oluşturan "küresel iklim değişikliği" olarak karşımıza çıkar. İklim değişikliği; genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği ve ekosis- tem çeşitliliği olarak üç farklı seviyede değerlendirilen/ biyolojik çeşitliliği her üç seviyede de olumsuz biçim- de etkilemektedir. Canlılar değişen iklim koşullarına mutasyon yoluyla genetik olarak uyum sağlamak- tadırlar Ancak değişimin hızlı olması hâlinde uyum zorlaşmaktadır. Yine iklim değişikliği, organizmaların yaşamsal döngülerini etkilemektedir. Popülasyonla- rin ve ekosistemlerin enlemsel olarak kuzeye doğru göçleri beklenmektedir. Bunun sonucunda da örne- ğin, tayga ormanlarının tundralara doğru genişlemesi www.söz konusudur. Bu durumda tundra kuşaktaki türler daha kuzeye göç imkânı bulamazlarsa nesilleri tüke- nebilir. 39. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazları emisyonlarındaki artış küresel ısınmanın kaynağı- dır. B) Hızlı iklim değişikliklerinin genetik düzeydeki et- kisi, kimi canlı türleanin değişen iklim koşullarına uyum sağlayıp sağlayamayacağı ile ilgilidir. C) Küresel yüzey sıcaklığında görülen ısınmaya bağlı olarak popülasyonların yaşam alanlarının farklılaşması, kimi canlı türlerinin yok olma riskini doğurmaktadır. D) Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği; ekosistem ve biyolojik çeşitlilik üzerinde tür ve yaşam alanı temelinde olumsuz sonuçlar doğur- maktadır. (E) Kuzey enlemlerindeki canlı türlerinin dağılımında ortaya çıkan değişim bitki örtüsünde de farklılaş- maya neden olmaktadır. eis 40.
3.
Edebiyatın büyülü bir şey olup olmadığı konusunda çok dü-
şündüm. Hemen her zihin bu meseleyi farklı açılardan ele
alıyor olsa da ben çıkışı yine "cesaret" meselesinde buldum.
Evet, edebiyat büyülüdür çünkü tıpkı "yaratmaya cüret eden"
hemen her üretim gibi o da cesaret ister. Edebiyat büyülüdür
çünkü yalnız kelimelerden bir başka dünya yaratan yazar, ki-
şiye imkân tanıdığı için değil, bir garip akrabalıkları da ortaya
çıkardığından... Olmaz deneni oldurttuğu, mukayese edileme-
yecek iki şeyi yan yana koyabildiği için büyülüdür. Son nefesini
yüzyıl önce vermiş birinin kelimelerini, bugünün yazar kişisinin
kalemine taşıdığı için büyülüdür.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyleme-
si beklenemez?
A) Edebiyat hayallere açılan bir kapı gibidir, mutlu etmeyi bilir.
B) Edebiyatı icat ettik çünkü gerçek yeterince yaratıcı değildi.
C) Edebiyat, hayatı taklit etmez; hayatın önünde gider ve ona
istediği biçimi verir.
D) Edebiyat zihnimizi baştan aşağı dekore eder.
E) Edebiyat yüzümüze tutulmuş bir ayna gibidir.
143
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Edebiyatın büyülü bir şey olup olmadığı konusunda çok dü- şündüm. Hemen her zihin bu meseleyi farklı açılardan ele alıyor olsa da ben çıkışı yine "cesaret" meselesinde buldum. Evet, edebiyat büyülüdür çünkü tıpkı "yaratmaya cüret eden" hemen her üretim gibi o da cesaret ister. Edebiyat büyülüdür çünkü yalnız kelimelerden bir başka dünya yaratan yazar, ki- şiye imkân tanıdığı için değil, bir garip akrabalıkları da ortaya çıkardığından... Olmaz deneni oldurttuğu, mukayese edileme- yecek iki şeyi yan yana koyabildiği için büyülüdür. Son nefesini yüzyıl önce vermiş birinin kelimelerini, bugünün yazar kişisinin kalemine taşıdığı için büyülüdür. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyleme- si beklenemez? A) Edebiyat hayallere açılan bir kapı gibidir, mutlu etmeyi bilir. B) Edebiyatı icat ettik çünkü gerçek yeterince yaratıcı değildi. C) Edebiyat, hayatı taklit etmez; hayatın önünde gider ve ona istediği biçimi verir. D) Edebiyat zihnimizi baştan aşağı dekore eder. E) Edebiyat yüzümüze tutulmuş bir ayna gibidir. 143
ü-
te
ve
u
Kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu bir yazılım belirleyebilir
mi? Bugün için bu sorunun cevabı hayır olsa da her geçen
gün bu noktaya doğru ilerliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri
ve Avrupa'da bazı yerlerde şartlı tahliye kararına ve şartların
belirlenmesine yazılımlar karar veriyor. Örneğin, çeşitli bilgile-
rini analiz ederek bir mahkûmu riskli gören bir algoritma, şartlı
tahliye sonucunda o mahkûm için haftada bir kontrole, bir baş-
kası içinse ayda bir kontrole karar verebiliyor. Ingiltere'deki bir
şehirde kullanılan yazılımla hangi gençlerin ilerleyen yıllarda
suç işleyeceği tahmin edilerek bu gençlere özel rehabilitasyon
programları başlatılıyor. Yetkililer bu tür yazılımların personel
eksikliğinden kaynaklı iş yığılmasını azalttığı, dikkatsizliğe da-
yalı hataları engellediği ve ön yargılardan arındırılmış bir yar-
gılama sürecine katkı sağladığını belirtiyor. Ancak birçok sivil
toplum örgütü bu yazılımların nasıl çalıştığı ve neye göre karar
verdiği şeffaf olmadığı için bu tür sistemlere karşı kampanyalar
başlatıyor.
1.
Bu parçadan hareketle söz edilen yazılımlarla ilgili olarak,
Yazılımların insanların davranışlarıyla ilgili bilgi verdiğine
Toplumdaki suç oranının bu yazılımla azalmaya başladığına
Yazılımların uygulanmamasını isteyen bir kitlenin olduğuna
IV. Tahliye edilen suçluları kontrol altında tuttuğuna
yargılardan hangilerine ulaşılamaz?
H.
E
A) I ve II
D) II ve IV
B) I ve fil
E) Il ve IV
C) ILve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ü- te ve u Kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu bir yazılım belirleyebilir mi? Bugün için bu sorunun cevabı hayır olsa da her geçen gün bu noktaya doğru ilerliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da bazı yerlerde şartlı tahliye kararına ve şartların belirlenmesine yazılımlar karar veriyor. Örneğin, çeşitli bilgile- rini analiz ederek bir mahkûmu riskli gören bir algoritma, şartlı tahliye sonucunda o mahkûm için haftada bir kontrole, bir baş- kası içinse ayda bir kontrole karar verebiliyor. Ingiltere'deki bir şehirde kullanılan yazılımla hangi gençlerin ilerleyen yıllarda suç işleyeceği tahmin edilerek bu gençlere özel rehabilitasyon programları başlatılıyor. Yetkililer bu tür yazılımların personel eksikliğinden kaynaklı iş yığılmasını azalttığı, dikkatsizliğe da- yalı hataları engellediği ve ön yargılardan arındırılmış bir yar- gılama sürecine katkı sağladığını belirtiyor. Ancak birçok sivil toplum örgütü bu yazılımların nasıl çalıştığı ve neye göre karar verdiği şeffaf olmadığı için bu tür sistemlere karşı kampanyalar başlatıyor. 1. Bu parçadan hareketle söz edilen yazılımlarla ilgili olarak, Yazılımların insanların davranışlarıyla ilgili bilgi verdiğine Toplumdaki suç oranının bu yazılımla azalmaya başladığına Yazılımların uygulanmamasını isteyen bir kitlenin olduğuna IV. Tahliye edilen suçluları kontrol altında tuttuğuna yargılardan hangilerine ulaşılamaz? H. E A) I ve II D) II ve IV B) I ve fil E) Il ve IV C) ILve III
8.
Divan edebiyatından ya da genelde gelenekten yarar
landığım öteden beri söylenegelmiştir/ Bu, bir ölçüde
bas
şunu
doğrudur. Gelenekten özellikle de söz sanatlarına
vurmada yararlandığımı söyleyebilirim. Ama hemen s
da eklemeliyim ki bu yararlanma, şiirlerimde söz oyun
ları becerisi göstermek amacıyla yapılmıyor/Beni, divan
şairlerinden ayıran da bir bakıma budur. Divan şiirinin as
büyüklüğü, onun ses ve ritminde yani dizelerdeki uyumlu
söyleyiştedir. Bu bakımdan divan şairlerine çok şey borç
lu olduğumu söylemeliyim.
Böyle diyen bir şairle ilgili olarak aşağıdakilerin hangi
si söylenemez?
A) Divan şiirinin büyüklüğünün, ahenkli söyleyişinden
kaynaklandığını düşünmektedir.
B) Divan şairlerinden yararlanmanın kendisine çok şey
kattığına inanmaktadır.
C) Gelenekten yararlanma konusunda aldığı eleştirileri
haksız bulmaktadır.
D) Şiirlerinde söz sanatlarından yararlanmaktadır.
E) Kendini divan şairlerinden farklı görmektedir.
2.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Divan edebiyatından ya da genelde gelenekten yarar landığım öteden beri söylenegelmiştir/ Bu, bir ölçüde bas şunu doğrudur. Gelenekten özellikle de söz sanatlarına vurmada yararlandığımı söyleyebilirim. Ama hemen s da eklemeliyim ki bu yararlanma, şiirlerimde söz oyun ları becerisi göstermek amacıyla yapılmıyor/Beni, divan şairlerinden ayıran da bir bakıma budur. Divan şiirinin as büyüklüğü, onun ses ve ritminde yani dizelerdeki uyumlu söyleyiştedir. Bu bakımdan divan şairlerine çok şey borç lu olduğumu söylemeliyim. Böyle diyen bir şairle ilgili olarak aşağıdakilerin hangi si söylenemez? A) Divan şiirinin büyüklüğünün, ahenkli söyleyişinden kaynaklandığını düşünmektedir. B) Divan şairlerinden yararlanmanın kendisine çok şey kattığına inanmaktadır. C) Gelenekten yararlanma konusunda aldığı eleştirileri haksız bulmaktadır. D) Şiirlerinde söz sanatlarından yararlanmaktadır. E) Kendini divan şairlerinden farklı görmektedir. 2.
8.
ar
3.
9
ÖSYM
tarzında
A) I. ve II.
1. İnsanların kişisel ve toplumsal ilişkilerinde, günlük ya-
şamda kullandığı "günaydın, geçmiş olsun, selametle,
teşekkür ederim" gibi kalıp sözlerde, başka dillerde pek
rastlanmayan geniş bir söz varlığı Türkçede karşımıza çı
kar. Bir iş yapmakta olan kimseye yaklaşıldığında söyle-
nen "Kolay gelsin."in bir benzerini bir başka dilde bulmak
olanaklı değildir. Çocuğuyla karşılaştığımız, çocuğunu
sevdiğimiz birine "Allah bağışlasın." denmesi, bebeği do-
ğanları kutlarken "Analı babalı büyüsün." sözü, çocuğun
anne ve babasıyla büyümesi dileğini yansıtan "Allah dört
gözden ayırmasın." sözü bunlar arasındadır. İyilik eden,
yardımcı olan kimseye "Elleriniz dert görmesin.", su veren
kişiye "Su gibi aziz ol, su verenlerin çok olsun." denmesi
Türkçeye özgü toplumsal iletişim sözlerindendir.
Bu parçadan Türkçeyle ilgili olarak
I. Kalıplaşmış sözler yönünden zengin olduğu
II. Aile fertleriyle ilgili sözcüklerin geniş yer tuttuğu
III. Dilek, temenni bildiren sözler bakımından başka dil-
lerden farklı ve zengin olduğu
yargılarından hangisi/hangileri
çıkarılamaz?
ÇIKABİLECEK SORULAR:
D) II. ve III.
B) I. ve III.
E) Yalniz III
3. Eleg
ren
Qu
C) Yalnız II
yüm
da
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. ar 3. 9 ÖSYM tarzında A) I. ve II. 1. İnsanların kişisel ve toplumsal ilişkilerinde, günlük ya- şamda kullandığı "günaydın, geçmiş olsun, selametle, teşekkür ederim" gibi kalıp sözlerde, başka dillerde pek rastlanmayan geniş bir söz varlığı Türkçede karşımıza çı kar. Bir iş yapmakta olan kimseye yaklaşıldığında söyle- nen "Kolay gelsin."in bir benzerini bir başka dilde bulmak olanaklı değildir. Çocuğuyla karşılaştığımız, çocuğunu sevdiğimiz birine "Allah bağışlasın." denmesi, bebeği do- ğanları kutlarken "Analı babalı büyüsün." sözü, çocuğun anne ve babasıyla büyümesi dileğini yansıtan "Allah dört gözden ayırmasın." sözü bunlar arasındadır. İyilik eden, yardımcı olan kimseye "Elleriniz dert görmesin.", su veren kişiye "Su gibi aziz ol, su verenlerin çok olsun." denmesi Türkçeye özgü toplumsal iletişim sözlerindendir. Bu parçadan Türkçeyle ilgili olarak I. Kalıplaşmış sözler yönünden zengin olduğu II. Aile fertleriyle ilgili sözcüklerin geniş yer tuttuğu III. Dilek, temenni bildiren sözler bakımından başka dil- lerden farklı ve zengin olduğu yargılarından hangisi/hangileri çıkarılamaz? ÇIKABİLECEK SORULAR: D) II. ve III. B) I. ve III. E) Yalniz III 3. Eleg ren Qu C) Yalnız II yüm da
6. Bilimsel araştırmalar; bilinmezi bilinir kılmak, sorunlara
çözüm üretmek, sosyal ve kültürel unsurları tanımlayıp
açıklamak için yapılır. Sonuçlarının toplum yararına kulla-
nımı ve çalışmaların devamlılığı temel ilkedir. Bu nedenle
araştırma sonuçlarının duyurulması gerekir. İletişim, temel
ögelerinden biridir. İlk bilimsel derginin yayımlandığı 1665
yılından bu yana bilimsel iletişim; artan bilim dalları ve bil-
gi kaynakları, gelişen bilgi teknolojisi ve araştırma olanak-
larıyla büyük ölçüde değişime uğramıştır.
Bu parçadan bilimsel araştırmalarla ilgili olarak
1. Hedef ve amaçları
II. Hangi ortamlarda gerçekleştirildiği
III. Sonuçlarının ne kadar sürede paylaşıldığı
bilgilerinden hangisi/hangileri edinilemez?
(-102-
A) Yalnız I
D) II. ve III.
B) I. ve II.
E) Yalnız III
C) I. ve III.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. Bilimsel araştırmalar; bilinmezi bilinir kılmak, sorunlara çözüm üretmek, sosyal ve kültürel unsurları tanımlayıp açıklamak için yapılır. Sonuçlarının toplum yararına kulla- nımı ve çalışmaların devamlılığı temel ilkedir. Bu nedenle araştırma sonuçlarının duyurulması gerekir. İletişim, temel ögelerinden biridir. İlk bilimsel derginin yayımlandığı 1665 yılından bu yana bilimsel iletişim; artan bilim dalları ve bil- gi kaynakları, gelişen bilgi teknolojisi ve araştırma olanak- larıyla büyük ölçüde değişime uğramıştır. Bu parçadan bilimsel araştırmalarla ilgili olarak 1. Hedef ve amaçları II. Hangi ortamlarda gerçekleştirildiği III. Sonuçlarının ne kadar sürede paylaşıldığı bilgilerinden hangisi/hangileri edinilemez? (-102- A) Yalnız I D) II. ve III. B) I. ve II. E) Yalnız III C) I. ve III.
CEVAP: E
4.
Erken Orta Çağ, Geç Antik Dönem'den miras kalan bir tutumla
sanatı "öğretilebilir" aktivite olarak gördü. Bu görüş incelendiğinde
karşımıza keskin kurallara dayanan, yaratıcılığı ve bireyselliği dış-
layan, dehaya ve orijinalliğe pek de yer tanımayan bir sanat görüşü
çıkar.
MAT
Bu parçadan hareketle Erken Orta Çağ ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Sanatın öğretilebilir bir aktivite olduğu görüşü hâkimdir.
B Bu dönem algısında insana fayda esastır ve değişmez.
CSert, keskin ve kuralcı bir sanat anlayışı hâkimdir.
D) Sanat anlayışı Geç Antik Dönem'den kalma gibidir.
Bireyselliğe, üstün zekâya izin vermez; kalıplayıcıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
CEVAP: E 4. Erken Orta Çağ, Geç Antik Dönem'den miras kalan bir tutumla sanatı "öğretilebilir" aktivite olarak gördü. Bu görüş incelendiğinde karşımıza keskin kurallara dayanan, yaratıcılığı ve bireyselliği dış- layan, dehaya ve orijinalliğe pek de yer tanımayan bir sanat görüşü çıkar. MAT Bu parçadan hareketle Erken Orta Çağ ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Sanatın öğretilebilir bir aktivite olduğu görüşü hâkimdir. B Bu dönem algısında insana fayda esastır ve değişmez. CSert, keskin ve kuralcı bir sanat anlayışı hâkimdir. D) Sanat anlayışı Geç Antik Dönem'den kalma gibidir. Bireyselliğe, üstün zekâya izin vermez; kalıplayıcıdır.
um-
loji
me
rin
er
ci,
lu
7.
n
ni
1.
7
a
1
Televizyon yapımcıları dizi film yapmak için Halide Edip'in
en uygun romanı olan Kalp Ağrısı'nı seçmişler. Çünkü kay
naklara göre yazarın son tutkulu aşk romanıdır Kalp Ağrısı,
Halide Edip'in bireysel aşk hikâyelerine odaklanan ilk dönem
romanlarıyla kadın üzerinden geliştirilen çağdaşlaşma ha
reketi ekseninde kaleme aldığı olgunluk dönemi eserlerinin
tam ortasında durur bu roman. Bu anlamda yazarın yapıtlan
içinde ayrıcalıklı bir yeri vardır bu romanının. Romanlarında
otobiyografik özelliklerin çok yoğun olduğunu bildiğimiz
Halide Edip, Kalp Ağrısı yayımlandığında tam kırk yaşında-
xumdır. Savaşın, hayatın ve aşkın içinden acılarla geçmiş ancak
insanın hayatına yön veren şeyin en derindeki kalp ağrısı
olduğunu tüm varlığıyla kavramıştır artık. Dahası kalp ağrısı
denen şeyin öyle çok fazla dillendirilip ortaya saçılmaması
ebe gerektiğini düşünmüş olmalı ki sonraki eserlerinde bir aşk
hikâyesine yer vermemiştir. Aşk üzerine söyleyeceklerinin
tümünü sanki bu sızılı eserde söylemiş; sonra bir aşk kırgını
gibi susmayı tercih etmiştir.
Yanıt Yayınları
250
8
...d.o.o
Bu parçada Halide Edip'le ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
B Farklı dönemlerde belli konulara yoğunlaştığına
A) Romanlarında yaşamıyla ilgili bilgilerin yer aldığına
C) Aşk konulu son eserinin Kalp Ağrisi olduğuna
D) Kalp Ağrısı'nı diğer romanlarından ayıran bir yönü oldu-
ğuna
Elk romanlarında yaşadığı aşkları konu edindiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
um- loji me rin er ci, lu 7. n ni 1. 7 a 1 Televizyon yapımcıları dizi film yapmak için Halide Edip'in en uygun romanı olan Kalp Ağrısı'nı seçmişler. Çünkü kay naklara göre yazarın son tutkulu aşk romanıdır Kalp Ağrısı, Halide Edip'in bireysel aşk hikâyelerine odaklanan ilk dönem romanlarıyla kadın üzerinden geliştirilen çağdaşlaşma ha reketi ekseninde kaleme aldığı olgunluk dönemi eserlerinin tam ortasında durur bu roman. Bu anlamda yazarın yapıtlan içinde ayrıcalıklı bir yeri vardır bu romanının. Romanlarında otobiyografik özelliklerin çok yoğun olduğunu bildiğimiz Halide Edip, Kalp Ağrısı yayımlandığında tam kırk yaşında- xumdır. Savaşın, hayatın ve aşkın içinden acılarla geçmiş ancak insanın hayatına yön veren şeyin en derindeki kalp ağrısı olduğunu tüm varlığıyla kavramıştır artık. Dahası kalp ağrısı denen şeyin öyle çok fazla dillendirilip ortaya saçılmaması ebe gerektiğini düşünmüş olmalı ki sonraki eserlerinde bir aşk hikâyesine yer vermemiştir. Aşk üzerine söyleyeceklerinin tümünü sanki bu sızılı eserde söylemiş; sonra bir aşk kırgını gibi susmayı tercih etmiştir. Yanıt Yayınları 250 8 ...d.o.o Bu parçada Halide Edip'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? B Farklı dönemlerde belli konulara yoğunlaştığına A) Romanlarında yaşamıyla ilgili bilgilerin yer aldığına C) Aşk konulu son eserinin Kalp Ağrisi olduğuna D) Kalp Ağrısı'nı diğer romanlarından ayıran bir yönü oldu- ğuna Elk romanlarında yaşadığı aşkları konu edindiğine
5. SERİ
9. Dünyayı değiştiren fikirler
C
Fug
1.
Dünya'nın dev bir kaplumbağanın üzerinde durduğu
düşüncesi, bazılarımıza ne kadar saçma gelse de
bu düşünce Hindu, Çin ve hatta Amerikan yerlilerinin
mitolojilerinde vardır. Aslında gezegenimizin doğası
hakkında şimdi çok tuhaf görünen fikirler tarih boyun-
ca pek çok kültürde yer almıştır. (İnsanlar açıklaya-
madığı bazı düşüncelere kültürlerinde ve edebi-
yatlarında yer vermiştir.)
PARAGRAF KA
MÖ yaklaşık 610 ile 547 yılları arasında yaşayan Yu-
nan filozof Anaximander ilk bilimsel coğrafyacı ve
haritacı sayılmaktadır. Onun dünya haritası sadece
bildiği karaları içeriyordu ve düz bir tepesi olan silindir
bir dünya gösteriyordu. Düz Dünya fikri, Pisagor'un
Dünya'nın yuvarlak olabileceğini söylediği MÖ 500
civarına kadar doğru kabul ediliyordu. (Filozofların
düşünceleri zaman içinde farklılaşabilir.)
Atve
isina ninggisman
D) I ve V
LH. Günümüzde çoğu insan akıllı cep telefonlarındaki Go-
ogle haritalarına ve satnav cihazının belli belirsiz de-
ğişen renk tonlarına bakmadan seyahat edemez hâle
ulgothe gelmiş olsa da binlerce yıldır insanlar yön bulmak için
Güneş'e ve yıldızlara bel bağlamıştır. (Teknolojik ge-
lişmeler kalıplaşmış fikirlerin yok olmasını sağlar.)
IV
Tırnaklar yılda ortalama 10 cm uzarlar ve bu hız çoğu
malebin tektonik parçanın hareket hızı ile aynıdır. Yılda 10 cm
size fazla gelmeyebilir ama çok uzun bir zaman zar-
finda kıtalar çok büyük mesafeler katedebilirler. 200
milyon yıl öncesinde dünyanın yörüngesine bir uydu
mery yerleştirmek mümkün olsaydı oradan çekeceğimiz
fotoğraflar dünyanın şimdiki hâlinden çok farklı olur-
shermes du. (Küçük adımlarla başlayan hareketler birikimle
büyük yol alır.) bum uncob emibashajeb
hans
Yukarıda numaralanmış parçalardan hangileri ayraç
ve içindeki ana düşünceyle ilişkilendirilemez?
B) Ilve III RYSY
eng-ise
10. Kafl
gus
lesi
am siya
ne
ban C) I vetll
esia
E) III ve IV
P
E
S
Yu
ed
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. SERİ 9. Dünyayı değiştiren fikirler C Fug 1. Dünya'nın dev bir kaplumbağanın üzerinde durduğu düşüncesi, bazılarımıza ne kadar saçma gelse de bu düşünce Hindu, Çin ve hatta Amerikan yerlilerinin mitolojilerinde vardır. Aslında gezegenimizin doğası hakkında şimdi çok tuhaf görünen fikirler tarih boyun- ca pek çok kültürde yer almıştır. (İnsanlar açıklaya- madığı bazı düşüncelere kültürlerinde ve edebi- yatlarında yer vermiştir.) PARAGRAF KA MÖ yaklaşık 610 ile 547 yılları arasında yaşayan Yu- nan filozof Anaximander ilk bilimsel coğrafyacı ve haritacı sayılmaktadır. Onun dünya haritası sadece bildiği karaları içeriyordu ve düz bir tepesi olan silindir bir dünya gösteriyordu. Düz Dünya fikri, Pisagor'un Dünya'nın yuvarlak olabileceğini söylediği MÖ 500 civarına kadar doğru kabul ediliyordu. (Filozofların düşünceleri zaman içinde farklılaşabilir.) Atve isina ninggisman D) I ve V LH. Günümüzde çoğu insan akıllı cep telefonlarındaki Go- ogle haritalarına ve satnav cihazının belli belirsiz de- ğişen renk tonlarına bakmadan seyahat edemez hâle ulgothe gelmiş olsa da binlerce yıldır insanlar yön bulmak için Güneş'e ve yıldızlara bel bağlamıştır. (Teknolojik ge- lişmeler kalıplaşmış fikirlerin yok olmasını sağlar.) IV Tırnaklar yılda ortalama 10 cm uzarlar ve bu hız çoğu malebin tektonik parçanın hareket hızı ile aynıdır. Yılda 10 cm size fazla gelmeyebilir ama çok uzun bir zaman zar- finda kıtalar çok büyük mesafeler katedebilirler. 200 milyon yıl öncesinde dünyanın yörüngesine bir uydu mery yerleştirmek mümkün olsaydı oradan çekeceğimiz fotoğraflar dünyanın şimdiki hâlinden çok farklı olur- shermes du. (Küçük adımlarla başlayan hareketler birikimle büyük yol alır.) bum uncob emibashajeb hans Yukarıda numaralanmış parçalardan hangileri ayraç ve içindeki ana düşünceyle ilişkilendirilemez? B) Ilve III RYSY eng-ise 10. Kafl gus lesi am siya ne ban C) I vetll esia E) III ve IV P E S Yu ed A
5.
x
Edebiyat, malzemesi dil olan güzel sanat etkinliğidir.
İnsan, toplumsal bir varlıktır ve edebiyatın konusu
da insandır. Edebî eserler; insan ilişkilerine, toplu-
mun duyuş ve düşünüşüne göre şekillenir. Edebî
eserlerin bir kısmı topluma öncülük etmek, onu de-
ğiştirmek amacını taşır. Yazarlar, içinden çıktığı top-
lumun duyuş ve düşünüşünü eserlerine yansıtır. Bu
nedenle denilebilir ki ---
Bu parça, aşağıdakilerden hangisi ile tamamla-
nırsa parçanın anlamında bir daralma ya da bo-
zulma olmaz?
A) edebiyatın sınırlarını çizmek mümkün değildir.
B) her edebî ürün, kendi sanatçısından izler taşır.
C) sanat ile insan arasındaki bağ zayıftır.
D) edebiyat ile toplum arasındaki ilişki oldukça kuv-
vetlidir.
E) edebiyatın önemsendiği toplumlar, daha düzenli
toplumlardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. x Edebiyat, malzemesi dil olan güzel sanat etkinliğidir. İnsan, toplumsal bir varlıktır ve edebiyatın konusu da insandır. Edebî eserler; insan ilişkilerine, toplu- mun duyuş ve düşünüşüne göre şekillenir. Edebî eserlerin bir kısmı topluma öncülük etmek, onu de- ğiştirmek amacını taşır. Yazarlar, içinden çıktığı top- lumun duyuş ve düşünüşünü eserlerine yansıtır. Bu nedenle denilebilir ki --- Bu parça, aşağıdakilerden hangisi ile tamamla- nırsa parçanın anlamında bir daralma ya da bo- zulma olmaz? A) edebiyatın sınırlarını çizmek mümkün değildir. B) her edebî ürün, kendi sanatçısından izler taşır. C) sanat ile insan arasındaki bağ zayıftır. D) edebiyat ile toplum arasındaki ilişki oldukça kuv- vetlidir. E) edebiyatın önemsendiği toplumlar, daha düzenli toplumlardır.
7.
Size de Edison veya Einstein gibi günü yirmi dört saat olan bir
ömür emanet edildi. Siz de kafatasınızın içinde bütün diğer insan-
lar gibi ölünceye kadar eşit sayıda milyarlarca sinir hücresinden
oluşan harika bir beyin mekanizması taşıyorsunuz. Öyle büyük bir
potansiyele sahipsiniz ki milyonlarca iş yapsanız bile beyin kapa-
sitenizin hâlâ yaklaşık binde birini kullanıyorsunuz. Kimse sizden
üstün yeteneklerle yaratılmadı. Siz de kimseden üstün yetenek-
lerle yaratılmadınız. Öyleyse neden bazı insanlar zirvelere tırma-
nıyorlar? Neden sempati, karizma, zenginlik, şöhret gibi değer-
ler yalnızca bazı insanların elinde kalıyor? Fizikçi iseniz neden bir
Einstein veya Abdüsselam değilsiniz; edebiyatçı iseniz tarihin ge-
rilerinde hâlâ parlak kalan Shakespeare'in ötesine neden geçmi-
yorsunuz?
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine va-
rılamaz?
B
B) Terimler kullanılmıştır
Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
Öngörüde bulunulmuştur
D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
E) Sorular sorularak dikkatin konu üzerinde yoğunlaştırılması
sağlanmaya çalışılmıştır.
Yayınları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. Size de Edison veya Einstein gibi günü yirmi dört saat olan bir ömür emanet edildi. Siz de kafatasınızın içinde bütün diğer insan- lar gibi ölünceye kadar eşit sayıda milyarlarca sinir hücresinden oluşan harika bir beyin mekanizması taşıyorsunuz. Öyle büyük bir potansiyele sahipsiniz ki milyonlarca iş yapsanız bile beyin kapa- sitenizin hâlâ yaklaşık binde birini kullanıyorsunuz. Kimse sizden üstün yeteneklerle yaratılmadı. Siz de kimseden üstün yetenek- lerle yaratılmadınız. Öyleyse neden bazı insanlar zirvelere tırma- nıyorlar? Neden sempati, karizma, zenginlik, şöhret gibi değer- ler yalnızca bazı insanların elinde kalıyor? Fizikçi iseniz neden bir Einstein veya Abdüsselam değilsiniz; edebiyatçı iseniz tarihin ge- rilerinde hâlâ parlak kalan Shakespeare'in ötesine neden geçmi- yorsunuz? Bu parça ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine va- rılamaz? B B) Terimler kullanılmıştır Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Öngörüde bulunulmuştur D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. E) Sorular sorularak dikkatin konu üzerinde yoğunlaştırılması sağlanmaya çalışılmıştır. Yayınları
-48
9
26. Bence insan yüzlerini seyretmek kadar güzel bir şey yoktur.
Dünyada okunması gereken en güzel kitap insandır çünkü.
Dünyada çirkin insan yoktur aslında, sadece çirkin ruhlu
insan çoktur. Dış görünümü alımlı olmayıp da karakteri mü-
kemmel, çok sempatik olan insanlar vardır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
şılabilir?
A) Her sempatik davranışın kaynağı sağlam bir karakterdir.
B) Karakterin iyi olması ahlak yönünden bir zorunluluktur.
C) Fiziksel özelliklerin karakterin oluşmasında bir rolü yok-
tur.
D) Görüntü bir yanılsama olsa da özle bütünleşerek anlam
kazanır.
E) İç güzelliği, dış görünüş üzerinde etkili olduğu içindir ki
insan onunla saygınlık kazanır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
-48 9 26. Bence insan yüzlerini seyretmek kadar güzel bir şey yoktur. Dünyada okunması gereken en güzel kitap insandır çünkü. Dünyada çirkin insan yoktur aslında, sadece çirkin ruhlu insan çoktur. Dış görünümü alımlı olmayıp da karakteri mü- kemmel, çok sempatik olan insanlar vardır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir? A) Her sempatik davranışın kaynağı sağlam bir karakterdir. B) Karakterin iyi olması ahlak yönünden bir zorunluluktur. C) Fiziksel özelliklerin karakterin oluşmasında bir rolü yok- tur. D) Görüntü bir yanılsama olsa da özle bütünleşerek anlam kazanır. E) İç güzelliği, dış görünüş üzerinde etkili olduğu içindir ki insan onunla saygınlık kazanır.