Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![Bu parçadaki numaralanmış cümi
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
D) IV
E) V
Gerçek anlamda bir burjuva sanat akımı olan romantizm,
ne pahasına olursa olsun özgünlük peşinde koşulması
geleneğini başlattı. Kendi "ben" ini yaratmak için daha
önce var olanların tümünden kaçmaya çalıştı. Romantizm,
bu geleneksizlik geleneği ve yaratıcı yeteneği bembeyaz
bir sayfa açma varsayımıyla da yetinmedi; yeni anlatım
biçimlerini toplayan kendi sözlüğünü de kaleme aldı. Ne
var ki bu sözlük, geçmişteki başvuru kitaplarından daha
eskiydi.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatta özgün olabilmek, önceki sanat anlayışlarını
bilmekle mümkündür.
B) Kuralları olmayan hiçbir sanat akımı, varlığını
sürdüremez.
C) Hiçbir sanat akımı, kendisinden önceki sanat
anlayışından büsbütün bağımsız değildir.
D) Kendine sınırlar oluşturan bir sanat anlayışı, kısa
sürede eskimeye mahkûmdur.
BÖLÜM-3
E Eski sanat anlayışını devam ettiren hiçbir akım yeni
olamaz.
2](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209203548685154-2403281.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerBu parçadaki numaralanmış cümi
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
D) IV
E) V
Gerçek anlamda bir burjuva sanat akımı olan romantizm,
ne pahasına olursa olsun özgünlük peşinde koşulması
geleneğini başlattı. Kendi "ben" ini yaratmak için daha
önce var olanların tümünden kaçmaya çalıştı. Romantizm,
bu geleneksizlik geleneği ve yaratıcı yeteneği bembeyaz
bir sayfa açma varsayımıyla da yetinmedi; yeni anlatım
biçimlerini toplayan kendi sözlüğünü de kaleme aldı. Ne
var ki bu sözlük, geçmişteki başvuru kitaplarından daha
eskiydi.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatta özgün olabilmek, önceki sanat anlayışlarını
bilmekle mümkündür.
B) Kuralları olmayan hiçbir sanat akımı, varlığını
sürdüremez.
C) Hiçbir sanat akımı, kendisinden önceki sanat
anlayışından büsbütün bağımsız değildir.
D) Kendine sınırlar oluşturan bir sanat anlayışı, kısa
sürede eskimeye mahkûmdur.
BÖLÜM-3
E Eski sanat anlayışını devam ettiren hiçbir akım yeni
olamaz.
2
![7. Çocukluk dönemlerinde çeşitli nedenlerden
dolayı kitlik ve ciddi ekonomik sorunlar yaşayan
insanlar, biriktirme hastalığına yakalanabilir.
Ayrıca sevgi ve şefkat ihtiyaçlarının yeterli
düzeyde karşılanamamasi, reddedilme gibi
durumlar da bu hastalığın temelinde var olan
sebeplerdir. Kişi bu sebeplere bağlı olarak
ilgisini aşırı bir biçimde eşyalara yöneltebilir.
Çocukluk dönemlerinde kalem, silgi vs. gibi
eşyaların biriktirilmesi ile başlayabilen biriktirme
hastalığının daha çok elli yaşından sonra
görüldüğü tespit edilmiştir. Obsesif kompulsif
kişilik bozukluğuna sahip olan yani takıntılı
hastaların %15inde bu hastalık mevcuttur. Kişi,
eline geçen her şeyi evine getirip takıntılı bir
şekilde biriktirmeye çalışır. Getirdiği eşyaların
-her ne olursa olsun- dişanya atılması, kişi için
son derece rahatsız edici bir durumdur.
Bu parçada "biriktirme hastalığayla ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Obsesif kompulsif kişilik bozukluğuna sahip
hastalanın bir kısmında görüldüğüne
B) Maddi imkânsızlıklara ve duygusal
yoksunluğa bağlı olarak geliştiğine
C) Ihtiyaç duyulmayan giyim eşyalanını satın
alma eğilimini artırdığına
D) Eşyaya aşın bir şekilde bağlanma ve eşyayı
biriktirme eğilimi oluşturduğuna
E) Kişilerde çoğunlukla elli yaşından sonra
ortaya çıktığına](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209162319974287-1872025.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7. Çocukluk dönemlerinde çeşitli nedenlerden
dolayı kitlik ve ciddi ekonomik sorunlar yaşayan
insanlar, biriktirme hastalığına yakalanabilir.
Ayrıca sevgi ve şefkat ihtiyaçlarının yeterli
düzeyde karşılanamamasi, reddedilme gibi
durumlar da bu hastalığın temelinde var olan
sebeplerdir. Kişi bu sebeplere bağlı olarak
ilgisini aşırı bir biçimde eşyalara yöneltebilir.
Çocukluk dönemlerinde kalem, silgi vs. gibi
eşyaların biriktirilmesi ile başlayabilen biriktirme
hastalığının daha çok elli yaşından sonra
görüldüğü tespit edilmiştir. Obsesif kompulsif
kişilik bozukluğuna sahip olan yani takıntılı
hastaların %15inde bu hastalık mevcuttur. Kişi,
eline geçen her şeyi evine getirip takıntılı bir
şekilde biriktirmeye çalışır. Getirdiği eşyaların
-her ne olursa olsun- dişanya atılması, kişi için
son derece rahatsız edici bir durumdur.
Bu parçada "biriktirme hastalığayla ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Obsesif kompulsif kişilik bozukluğuna sahip
hastalanın bir kısmında görüldüğüne
B) Maddi imkânsızlıklara ve duygusal
yoksunluğa bağlı olarak geliştiğine
C) Ihtiyaç duyulmayan giyim eşyalanını satın
alma eğilimini artırdığına
D) Eşyaya aşın bir şekilde bağlanma ve eşyayı
biriktirme eğilimi oluşturduğuna
E) Kişilerde çoğunlukla elli yaşından sonra
ortaya çıktığına
![GÜN
hafıza-
Google
deoları
u so-
Ciksek
öyle-
ma-
den
cay-
vor.
by-
5. SERI
3. Estetik tutumun dikkati en çok çeken tarafı, çıkar gözet-
memesi yani faydacı bir tutumdan tamamen uzak kalması
özelliği olmuştur. Bir sanat eserini sırf ondan aldığımız tat
için okumuyorsak, işe başka hesaplar karışıyorsa tutumu-
remuz estetik değildir. Bir şiirin toplum üzerinde ne gibi etkiler
Hayapacağını düşünen bir sansür üyesinin veya bir romanın
yapacağı satışı düşünerek okuyan bir yayıncının bu eserler
karşısındaki tutumları pratik amaçlara yöneltilmiş tutumlar-
dır. Edebiyat eserlerini bilgi edinmek için okumak da estetik
tutumla bağdaşmaz. Olayları Afrika'da geçen bir romanı,
an oradaki yerlilerin örfleri, âdetleri, gelenekleri hakkında bilgi
di edinmek amacıyla okuyan insanın tutumu bilgiseldir, estetik
sayılmaz. Bazı kimselerse okuduklarıyla kendi kişisel hayat-
ları arasında bağlantılar kurarlar. Kendilerini ve sevgililerini
romandakilere benzetir ve bu özdeşleştirmeden, estetik ol-
ghtmayan başka zevkler alırlar.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
CA
PARAGRAF KAMPI
A) insanlar sanat eserlerinde kendilerinden bir parça bul-
duğunda eseri içselleştirir.
4. Yüzünü
tiyarın
bütün
elleri
B) Bir romanın çok satılanlar arasında bulunması sağla-
yan, yayıncının gösterdiği çabadır.
nhat
C) Ihtiyaçlarınızın etkisi altında kalarak ilgilendiğiniz eser-
Neuden estetik zevk alamazsınız.
D) Edebî anlamda bir roman, döneminin sosyal ve kültürel
er birikimlerini okuyucuya yansıtır.
-60 tarise obimnop
EX Estetik kaygısı bulunmayan sanat eserleri okuyucu ta-
J
rafından çok talep görmez.
pinlibe
mişti:
seniz
çarp
yaş
zar
gö
ise
go
tere
S](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209184019132997-807499.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerGÜN
hafıza-
Google
deoları
u so-
Ciksek
öyle-
ma-
den
cay-
vor.
by-
5. SERI
3. Estetik tutumun dikkati en çok çeken tarafı, çıkar gözet-
memesi yani faydacı bir tutumdan tamamen uzak kalması
özelliği olmuştur. Bir sanat eserini sırf ondan aldığımız tat
için okumuyorsak, işe başka hesaplar karışıyorsa tutumu-
remuz estetik değildir. Bir şiirin toplum üzerinde ne gibi etkiler
Hayapacağını düşünen bir sansür üyesinin veya bir romanın
yapacağı satışı düşünerek okuyan bir yayıncının bu eserler
karşısındaki tutumları pratik amaçlara yöneltilmiş tutumlar-
dır. Edebiyat eserlerini bilgi edinmek için okumak da estetik
tutumla bağdaşmaz. Olayları Afrika'da geçen bir romanı,
an oradaki yerlilerin örfleri, âdetleri, gelenekleri hakkında bilgi
di edinmek amacıyla okuyan insanın tutumu bilgiseldir, estetik
sayılmaz. Bazı kimselerse okuduklarıyla kendi kişisel hayat-
ları arasında bağlantılar kurarlar. Kendilerini ve sevgililerini
romandakilere benzetir ve bu özdeşleştirmeden, estetik ol-
ghtmayan başka zevkler alırlar.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
CA
PARAGRAF KAMPI
A) insanlar sanat eserlerinde kendilerinden bir parça bul-
duğunda eseri içselleştirir.
4. Yüzünü
tiyarın
bütün
elleri
B) Bir romanın çok satılanlar arasında bulunması sağla-
yan, yayıncının gösterdiği çabadır.
nhat
C) Ihtiyaçlarınızın etkisi altında kalarak ilgilendiğiniz eser-
Neuden estetik zevk alamazsınız.
D) Edebî anlamda bir roman, döneminin sosyal ve kültürel
er birikimlerini okuyucuya yansıtır.
-60 tarise obimnop
EX Estetik kaygısı bulunmayan sanat eserleri okuyucu ta-
J
rafından çok talep görmez.
pinlibe
mişti:
seniz
çarp
yaş
zar
gö
ise
go
tere
S
![PARAGRAF KAMPI
mevcut alışkanlık-
z. Eğer yaptıkları-
de değişmez. Her
hayatınızda fark
dece yanlış yap-
ünüz şeyler için
nız şeyleri belir-
giderek bunla-
zdaki engelleri
Enıza yardımcı
akışına göre
tısı ya da so-
ızı yıkmaya
gınızı daha
alnız III
P
E
S
m
2. GÜN
12. Yıllar önce Science dergisinde yayımlanan bir araştırma
kapsamında kullanılan "Ültimatom" adlı oyunda iki oyuncu-
natdan birine bir miktar para veriliyor ve bu parayı karşısındaki
oyuncuyla paylaşması isteniyor. Paranın ne kadarını diğer
oyuncuyla paylaşacağı ise tamamen ona kalmış. Eğer ikinci
i oyuncu, birinci oyuncunun teklifini kabul ederse ikisi de ken-
ludilerine düşen parayı alıp gidiyor. Ancak ikinci oyuncu teklifi
ale kabul etmezse kimse para alamadan oyun bitiyor. Araştır-
Amacılar, oyunu bir grup katılımcıya hem gerçek bir insanla
in hem de bilgisayarla oynatmış. Araştırma sonucunda katı-
Stalimcıların bir insanla oynarken adil olmadığını düşündükleri
Sivi para miktarlarını (genellikle tüm paranın %30'undan daha
ofel az olan miktarı), bilgisayarla oynadıkları duruma göre daha
fazla reddettiği gözlenmiş. Bu, bize karşımızda gerçek biri
varken daha duygusal tepkiler verdiğimizi gösteriyor. Sosyal
am medyada da duygularımızı ve tavrımızı yalnızca emojiler ve
noktalama işaretleri yoluyla yansıtıyoruz. Üstelik hemen o
lep saniyede gözlerini bize dikmiş, her hareketimizi inceleyen
ve cevap bekleyen biri yokken kendimizi istediğimiz biçimde
ifade edebilmek için gerekli olan zamana da sahibiz.
3010
1930 sons
hion Bu parçadan hareketleub
nüüd nameremediğilsi
omel
-AUTOS
1-21
Bund ende id illed chibsb
-nohell. Bir çocuğun yüz yüzeyken arkadaşını kıramaması, te-
u8 pelefonla konuşurken ise çeşitli bahaneler üretmesi
miails,
III. Sevgililerin karşı karşıya geldiklerinde söyleyemedik-
lerini sosyal medyada rahatlıkla söyleyebilmeleri
yeaston
clo ipli
ifadelerinden hangileri bu parçada anlatılmak istenenle
örtüşmektedir?
erA) Yalnız Islounge le B) Yalnız II
DGMSS
Mezun olan bir öğrencinin sokakta gördüğü arkada-
şına verdiği tepkiyle sosyal medyada verdiği tepkinin
Si
farklı olmaması
id IsemC) I ve II
hibst
EXI, II ve III
oblemav ebibieg Reoeyebieteeb innidd neho s
D) II ve III
-stamis ele ghibnehejob innslady ichst nunuplo myA Q
alsmslununuğubio qühög tid Netto sbislu o](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209183933716808-807499.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerPARAGRAF KAMPI
mevcut alışkanlık-
z. Eğer yaptıkları-
de değişmez. Her
hayatınızda fark
dece yanlış yap-
ünüz şeyler için
nız şeyleri belir-
giderek bunla-
zdaki engelleri
Enıza yardımcı
akışına göre
tısı ya da so-
ızı yıkmaya
gınızı daha
alnız III
P
E
S
m
2. GÜN
12. Yıllar önce Science dergisinde yayımlanan bir araştırma
kapsamında kullanılan "Ültimatom" adlı oyunda iki oyuncu-
natdan birine bir miktar para veriliyor ve bu parayı karşısındaki
oyuncuyla paylaşması isteniyor. Paranın ne kadarını diğer
oyuncuyla paylaşacağı ise tamamen ona kalmış. Eğer ikinci
i oyuncu, birinci oyuncunun teklifini kabul ederse ikisi de ken-
ludilerine düşen parayı alıp gidiyor. Ancak ikinci oyuncu teklifi
ale kabul etmezse kimse para alamadan oyun bitiyor. Araştır-
Amacılar, oyunu bir grup katılımcıya hem gerçek bir insanla
in hem de bilgisayarla oynatmış. Araştırma sonucunda katı-
Stalimcıların bir insanla oynarken adil olmadığını düşündükleri
Sivi para miktarlarını (genellikle tüm paranın %30'undan daha
ofel az olan miktarı), bilgisayarla oynadıkları duruma göre daha
fazla reddettiği gözlenmiş. Bu, bize karşımızda gerçek biri
varken daha duygusal tepkiler verdiğimizi gösteriyor. Sosyal
am medyada da duygularımızı ve tavrımızı yalnızca emojiler ve
noktalama işaretleri yoluyla yansıtıyoruz. Üstelik hemen o
lep saniyede gözlerini bize dikmiş, her hareketimizi inceleyen
ve cevap bekleyen biri yokken kendimizi istediğimiz biçimde
ifade edebilmek için gerekli olan zamana da sahibiz.
3010
1930 sons
hion Bu parçadan hareketleub
nüüd nameremediğilsi
omel
-AUTOS
1-21
Bund ende id illed chibsb
-nohell. Bir çocuğun yüz yüzeyken arkadaşını kıramaması, te-
u8 pelefonla konuşurken ise çeşitli bahaneler üretmesi
miails,
III. Sevgililerin karşı karşıya geldiklerinde söyleyemedik-
lerini sosyal medyada rahatlıkla söyleyebilmeleri
yeaston
clo ipli
ifadelerinden hangileri bu parçada anlatılmak istenenle
örtüşmektedir?
erA) Yalnız Islounge le B) Yalnız II
DGMSS
Mezun olan bir öğrencinin sokakta gördüğü arkada-
şına verdiği tepkiyle sosyal medyada verdiği tepkinin
Si
farklı olmaması
id IsemC) I ve II
hibst
EXI, II ve III
oblemav ebibieg Reoeyebieteeb innidd neho s
D) II ve III
-stamis ele ghibnehejob innslady ichst nunuplo myA Q
alsmslununuğubio qühög tid Netto sbislu o
![5. SERI
PARAGRAF KAM
5. Caz, ilk kez ABD'nin güney eyaletlerinde 1900'lerin başında
gelişmeye başlamış bir müzik türüdür. Caz müziği; mavi
enotalar, senkop, swing, çoklu ritim, atışma ve doğaçlama
tekniklerini kullanır; Afrikalı-Amerikalı ve Batı müziği teknik-
lerinin harmanlanmasıdır. Bu müziğin dünya ile tanışması
ise 1917 yılında Dixieland Jazz Band'in ilk plaklarının piya-
saya çıkmasıyla olmuştur. 1920 ile 1930'larda popülerliğinin
artmasıyla başta ABD olmak üzere tüm dünya genelinde
"Caz Çağı" yaşanmıştır. Caz bugün dahi çok sevilen ve ünü
gün geçtikçe artan müzik türlerinden biridir. Cazın kökeni
Eski Afrika -ruhani törenler- ve Batı dünyası geleneklerin-
den -Avrupa ordu bandoları- gelir. 19. yüzyılın başında or-
taya çıkmasından sonra caz stilleri yayılmaya; caz, müzik
akımlarını da etkilemeye başlamıştır. Caz kelimesinin köke-
ninin o dönemin argosundan geldiği düşünülmektedir. Cazın
ilk yıllarında en çok beslendiği akım "blues'tur. Blues, Ame-
rika'ya gelen köle Afrikalıların halk müziğidir. Caz da Afri-
ka'daki geleneksel müzikten kaynaklanmıştır. Bu nedenle
caz, pek çok caz müzisyeni için Güney Afrikalıların icat ettiği
bir müziktir.
Bu parçada caz müzikle ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Sadece geçmişte sevilmediği günümüzde de sevilen bir
müzik türü olduğuna
B) Doğuşundan itibaren blues akımından etkilenerek bir
Caz Çağı başlattığına
6.
C) Kökeninin melez bir yapıya sahip olduğuna
DY Birçok tekniği kullandığına ve çeşitli tarzlarının oldu-
ğuna
E) Adının kaynağına ilişkin bilginin kesinlik kazanmadığına
Sokak
rak sar
rüdür.
Sokak
dır. G
oluştu
nitele
lerde
i tasir
sendi
end
bakır
P
E
S
ona
rür
ço
bu
ge
Z
S
E](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209184009160570-807499.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5. SERI
PARAGRAF KAM
5. Caz, ilk kez ABD'nin güney eyaletlerinde 1900'lerin başında
gelişmeye başlamış bir müzik türüdür. Caz müziği; mavi
enotalar, senkop, swing, çoklu ritim, atışma ve doğaçlama
tekniklerini kullanır; Afrikalı-Amerikalı ve Batı müziği teknik-
lerinin harmanlanmasıdır. Bu müziğin dünya ile tanışması
ise 1917 yılında Dixieland Jazz Band'in ilk plaklarının piya-
saya çıkmasıyla olmuştur. 1920 ile 1930'larda popülerliğinin
artmasıyla başta ABD olmak üzere tüm dünya genelinde
"Caz Çağı" yaşanmıştır. Caz bugün dahi çok sevilen ve ünü
gün geçtikçe artan müzik türlerinden biridir. Cazın kökeni
Eski Afrika -ruhani törenler- ve Batı dünyası geleneklerin-
den -Avrupa ordu bandoları- gelir. 19. yüzyılın başında or-
taya çıkmasından sonra caz stilleri yayılmaya; caz, müzik
akımlarını da etkilemeye başlamıştır. Caz kelimesinin köke-
ninin o dönemin argosundan geldiği düşünülmektedir. Cazın
ilk yıllarında en çok beslendiği akım "blues'tur. Blues, Ame-
rika'ya gelen köle Afrikalıların halk müziğidir. Caz da Afri-
ka'daki geleneksel müzikten kaynaklanmıştır. Bu nedenle
caz, pek çok caz müzisyeni için Güney Afrikalıların icat ettiği
bir müziktir.
Bu parçada caz müzikle ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Sadece geçmişte sevilmediği günümüzde de sevilen bir
müzik türü olduğuna
B) Doğuşundan itibaren blues akımından etkilenerek bir
Caz Çağı başlattığına
6.
C) Kökeninin melez bir yapıya sahip olduğuna
DY Birçok tekniği kullandığına ve çeşitli tarzlarının oldu-
ğuna
E) Adının kaynağına ilişkin bilginin kesinlik kazanmadığına
Sokak
rak sar
rüdür.
Sokak
dır. G
oluştu
nitele
lerde
i tasir
sendi
end
bakır
P
E
S
ona
rür
ço
bu
ge
Z
S
E
![20. Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu'nu ilk olarak İstanbul Kızı
adiyla dört perdelik bir piyes şeklinde kaleme almış ve
darülbedayiye sunmuştur. Ancak yazar, gerek darülbedayi
piyesin içeriğindeki köy sahnelerini hoş karşılamadığı ge-
rekse kendisi eseri Türkçeyi iyi konuşamayan o zamanki
kadın oyunculara oynatmak istemediği için eseri geri çeker
ve Çalıkuşu adıyla romana çevirir. Babasının mesleği ve
öğretmenliği dolayısıyla Anadolu'yu gezip görmüş olan
Reşat Nuri Güntekin, Anadolu'nun yoksulluğunu ve çeşitli
eksiklerini gerçekçi bir bakış açısıyla eserine yansıtmıştır.
Çalıkuşu, 1 Ağustos 1921-1 Aralık 1921 tarihleri arasın-
da Vakit gazetesinde tefrika edilir ve dönemin en çok ilgi
gören eseri olur. İyi bir aileye mensup neşeli bir genç kızın
Anadolu'ya giderek öğretmenlik yapması kurtuluş müca-
delesi veren Türk toplumu için bir umut, Türk edebiyatı için
de Anadolu'ya geçişin sembolü olur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
Açıklama - karşılaştırmaX
B) Betimleme - kişileştirme
C) Öyküleme-tanımlama
ax
D) Tartışma - benzetme
E) Örnekleme - tanık gösterme](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209125825614255-3551018.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler20. Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu'nu ilk olarak İstanbul Kızı
adiyla dört perdelik bir piyes şeklinde kaleme almış ve
darülbedayiye sunmuştur. Ancak yazar, gerek darülbedayi
piyesin içeriğindeki köy sahnelerini hoş karşılamadığı ge-
rekse kendisi eseri Türkçeyi iyi konuşamayan o zamanki
kadın oyunculara oynatmak istemediği için eseri geri çeker
ve Çalıkuşu adıyla romana çevirir. Babasının mesleği ve
öğretmenliği dolayısıyla Anadolu'yu gezip görmüş olan
Reşat Nuri Güntekin, Anadolu'nun yoksulluğunu ve çeşitli
eksiklerini gerçekçi bir bakış açısıyla eserine yansıtmıştır.
Çalıkuşu, 1 Ağustos 1921-1 Aralık 1921 tarihleri arasın-
da Vakit gazetesinde tefrika edilir ve dönemin en çok ilgi
gören eseri olur. İyi bir aileye mensup neşeli bir genç kızın
Anadolu'ya giderek öğretmenlik yapması kurtuluş müca-
delesi veren Türk toplumu için bir umut, Türk edebiyatı için
de Anadolu'ya geçişin sembolü olur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
Açıklama - karşılaştırmaX
B) Betimleme - kişileştirme
C) Öyküleme-tanımlama
ax
D) Tartışma - benzetme
E) Örnekleme - tanık gösterme
![9.
Bir cinsin doğrudan doğruya ilişkide olduğu tür, onun yakın türü;
araya giren türler vasıtasıyla bağlandığı tür de uzak türüdür. Mesela
bitki, çiçek ve gülü ele alalım. Burada bitki cinsi, çiçek türü belirtir.
Ancak çiçek, güle nispetle cinsi, bitkiye nispetle türü oluşturur.
1110
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi ile
tamamlanmalıdır?
A Çiçeğe nispetle gül, bitkinin yakın türü çiçeğin ise uzak türüdür.
B Bitkiye göre çiçek bitkinin uzak türü, gülün yakın türüdür.
Bitkiye nispetle gül uzak türü, çiçek ise yakın türü teşkil eder.
Çiçeğe nispetle gül, çiçeğin bitkiye uzaklığından daha uzaktır.
E) Gül ve çiçek birbirine yakın tür, bitkiye ise uzak türlerdir.
SIPTA](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209161450566645-3894389.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler9.
Bir cinsin doğrudan doğruya ilişkide olduğu tür, onun yakın türü;
araya giren türler vasıtasıyla bağlandığı tür de uzak türüdür. Mesela
bitki, çiçek ve gülü ele alalım. Burada bitki cinsi, çiçek türü belirtir.
Ancak çiçek, güle nispetle cinsi, bitkiye nispetle türü oluşturur.
1110
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi ile
tamamlanmalıdır?
A Çiçeğe nispetle gül, bitkinin yakın türü çiçeğin ise uzak türüdür.
B Bitkiye göre çiçek bitkinin uzak türü, gülün yakın türüdür.
Bitkiye nispetle gül uzak türü, çiçek ise yakın türü teşkil eder.
Çiçeğe nispetle gül, çiçeğin bitkiye uzaklığından daha uzaktır.
E) Gül ve çiçek birbirine yakın tür, bitkiye ise uzak türlerdir.
SIPTA
![Bireyin üstbilişi, bir olay veya durum karşısında onun zihinsel
eylemlerini farklı şekillerde ortaya çıkarmasını, gerekirse tekrar göz-
den geçirmesini, süreç boyunca bilinçli hâlde gerçekleştirmesini ve
süreçte ortaya çıkabilecek beklenmedik durumlara karşı kendisini
daha hazır tutmasını sağlayıcı bir zihinsel gücü içerisinde barındır-
dığı düşüncesine bizler gibi bilim dünyası da sadık.
Birey, kendi öğrendiklerinin ve nasıl öğreneceğinin farkına üst-
biliş sayesinde varır.
II. Bireyin, farkına vardığı öğrenmeleri üstbiliş sayesinde depolar
ve gerektiğinde kullanır.
III. Birey, üstbiliş sayesinde öğrenmenin farkında olurken olmadık
durumlara da hazır durumdadır.
Bu cümle ile numaralanmış yargılardan hangileri örtüşür?
A) Yalnız I
B) I ve II
D) I ve III
C) II ve III
E) I, II ve III](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209161506944078-3894389.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerBireyin üstbilişi, bir olay veya durum karşısında onun zihinsel
eylemlerini farklı şekillerde ortaya çıkarmasını, gerekirse tekrar göz-
den geçirmesini, süreç boyunca bilinçli hâlde gerçekleştirmesini ve
süreçte ortaya çıkabilecek beklenmedik durumlara karşı kendisini
daha hazır tutmasını sağlayıcı bir zihinsel gücü içerisinde barındır-
dığı düşüncesine bizler gibi bilim dünyası da sadık.
Birey, kendi öğrendiklerinin ve nasıl öğreneceğinin farkına üst-
biliş sayesinde varır.
II. Bireyin, farkına vardığı öğrenmeleri üstbiliş sayesinde depolar
ve gerektiğinde kullanır.
III. Birey, üstbiliş sayesinde öğrenmenin farkında olurken olmadık
durumlara da hazır durumdadır.
Bu cümle ile numaralanmış yargılardan hangileri örtüşür?
A) Yalnız I
B) I ve II
D) I ve III
C) II ve III
E) I, II ve III
![a"
ar
e
1-
r
5. "---- sanat beğenisi, yeme ve içme beğenisinden çok
daha karmaşık bir olgu" cümlesinin kanı niteliği ta-
şıması için aşağıdakilerden hangisiyle başlaması
gerekir?
A) Yaşama yön veren
Bütün sanatçıların belirttiği gibi
C) Sanatseverle değişik görüşler bildirseler de
D) Toplumun kültürel gelişmişliğinin göstergesi olan
E) Bana sorarsanız
6 Edal](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209164854582254-2338693.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelera"
ar
e
1-
r
5. "---- sanat beğenisi, yeme ve içme beğenisinden çok
daha karmaşık bir olgu" cümlesinin kanı niteliği ta-
şıması için aşağıdakilerden hangisiyle başlaması
gerekir?
A) Yaşama yön veren
Bütün sanatçıların belirttiği gibi
C) Sanatseverle değişik görüşler bildirseler de
D) Toplumun kültürel gelişmişliğinin göstergesi olan
E) Bana sorarsanız
6 Edal
![B
Türkçe
18 (1) Şiir, akıp giden hayatın içinden seçilmiş parçalardan, an-
lardan oluşan, çoğunlukla kişisel, duygusal deneyimleri yan-
sıtır. (1) Bir coşkunun, anlık bir sesin, duygunun ürünüdür;
büyük bir resimden çok, tek bir fotoğrafın aktarımıdır.
(Roman ise bütün bir hayatı anlatma imkânına sahiptir;
toplumsal ayna görevi görür, yaşamı yansıtır. (IV) Dili, günde-
lik dil değildir; düşünce ve duygunun örtük, imgeselbir tezahü-
rüdür ve dışsal gerçekliğe bire bir denk düşmesi gerekmeyen
soyut, öznel bir sestir. (V) Bu anlamda şiir, hayatı bütünlüklü
olarak kapsayamaz, hayatın büyük bir bölümü dışarıda kalır.
(VI) Çünkü seçme, arınma ve yoğunlaşmayla oluşur, hayatın
tümünü anlatmaya talip değildir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
B) III
C) IV
A)
DIV
E) V
B
19. Bir birey olarak içsel gelişim sürecimizde yolculuğa çıkaca-
ğımız "gönüllülük deneyimi", toplum ve bilinçlenme adına
son derece önemlidir. Sivil toplum kuruluşları, gönüllülük
2
AYDIN YAYINLARI](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209171015089165-437179.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
Türkçe
18 (1) Şiir, akıp giden hayatın içinden seçilmiş parçalardan, an-
lardan oluşan, çoğunlukla kişisel, duygusal deneyimleri yan-
sıtır. (1) Bir coşkunun, anlık bir sesin, duygunun ürünüdür;
büyük bir resimden çok, tek bir fotoğrafın aktarımıdır.
(Roman ise bütün bir hayatı anlatma imkânına sahiptir;
toplumsal ayna görevi görür, yaşamı yansıtır. (IV) Dili, günde-
lik dil değildir; düşünce ve duygunun örtük, imgeselbir tezahü-
rüdür ve dışsal gerçekliğe bire bir denk düşmesi gerekmeyen
soyut, öznel bir sestir. (V) Bu anlamda şiir, hayatı bütünlüklü
olarak kapsayamaz, hayatın büyük bir bölümü dışarıda kalır.
(VI) Çünkü seçme, arınma ve yoğunlaşmayla oluşur, hayatın
tümünü anlatmaya talip değildir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
B) III
C) IV
A)
DIV
E) V
B
19. Bir birey olarak içsel gelişim sürecimizde yolculuğa çıkaca-
ğımız "gönüllülük deneyimi", toplum ve bilinçlenme adına
son derece önemlidir. Sivil toplum kuruluşları, gönüllülük
2
AYDIN YAYINLARI
![D) Dili, kurallara uy
EL-Yazdıklarıyla geniş bir kitleye seslenmemeleri
OPRAK
2.5. Kars'ın Boğatepe köyü, öyle dışarıya göç vermekten başka
çaresi kalmayan köylerden biri değil; köyün sakinleri çalışıyor,
ekmeğini kazanıyor. Bu durum, dünyanın en güzel peynirlerin-
den biri olan Kars gravyerini üretiyor olmalarından kaynakla-
nıyor. Köyün yedi mandırası, hiç durmadan gravyer üretiyor;
New York'tan Hong Kong'a sipariş alıyor. Burası meşhur Kars
gravyerinin üretildiği tek köy ve burada bir nevi ekonomik mu-
cize yaşanmış. Gezimiz boyunca bize eşlik eden rehberimiz,
aslında bu mucizenin öncüsü Yaptığıysa köylülere kuşaklardır
yaptıkları, ustası oldukları bir işi yeniden hatırlatmak olmuş.
Sapsarı bir çayırın içine kurulmuş gibi duran köyde gravyer,
eski kaşar, Türkmen saçak, Malakan, tulum, otlu, kelle, tel, çü-
rük, çanak gibi 16 ayrı çeşit peynir üretiliyor. Peynirlerin dün-
yada benzeri yok ve peynirler, bu yönüyle de tescillenmiş du-
rumda. Nedeni 1800-2600 metre yükseklikteki Kars-Ardahan
bölgesinde Kafkas ve Iran-Turan iklimlerinin çakışarak ortaya
çıkardığı muazzam bitki çeşitliliği. Hayvanlar, bu bölgede 150
metre uzerinde yaşayan bitki çeşitliliğinden besleniyor; bu da
hayvanların sütlerini eşsiz kılıyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
1
dan
3.5.
A) Köyün diğer köyler gibi kaderine terk edilmeme sebebine
B) Köyde üretilen peynirlerin hangi özelliği sayesinde tescil-
lendiğine
C) Birden fazla peynir çeşidinin oluşmasındaki etkene
D) Dünyanın birçok ülkesine köydeki peynirlerden ihraç edil-
diğine
E) Rehberin, gravyer peynirinin ünlenme sürecini başlatan
kişi olduğuna](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209164241621948-400606.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerD) Dili, kurallara uy
EL-Yazdıklarıyla geniş bir kitleye seslenmemeleri
OPRAK
2.5. Kars'ın Boğatepe köyü, öyle dışarıya göç vermekten başka
çaresi kalmayan köylerden biri değil; köyün sakinleri çalışıyor,
ekmeğini kazanıyor. Bu durum, dünyanın en güzel peynirlerin-
den biri olan Kars gravyerini üretiyor olmalarından kaynakla-
nıyor. Köyün yedi mandırası, hiç durmadan gravyer üretiyor;
New York'tan Hong Kong'a sipariş alıyor. Burası meşhur Kars
gravyerinin üretildiği tek köy ve burada bir nevi ekonomik mu-
cize yaşanmış. Gezimiz boyunca bize eşlik eden rehberimiz,
aslında bu mucizenin öncüsü Yaptığıysa köylülere kuşaklardır
yaptıkları, ustası oldukları bir işi yeniden hatırlatmak olmuş.
Sapsarı bir çayırın içine kurulmuş gibi duran köyde gravyer,
eski kaşar, Türkmen saçak, Malakan, tulum, otlu, kelle, tel, çü-
rük, çanak gibi 16 ayrı çeşit peynir üretiliyor. Peynirlerin dün-
yada benzeri yok ve peynirler, bu yönüyle de tescillenmiş du-
rumda. Nedeni 1800-2600 metre yükseklikteki Kars-Ardahan
bölgesinde Kafkas ve Iran-Turan iklimlerinin çakışarak ortaya
çıkardığı muazzam bitki çeşitliliği. Hayvanlar, bu bölgede 150
metre uzerinde yaşayan bitki çeşitliliğinden besleniyor; bu da
hayvanların sütlerini eşsiz kılıyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
1
dan
3.5.
A) Köyün diğer köyler gibi kaderine terk edilmeme sebebine
B) Köyde üretilen peynirlerin hangi özelliği sayesinde tescil-
lendiğine
C) Birden fazla peynir çeşidinin oluşmasındaki etkene
D) Dünyanın birçok ülkesine köydeki peynirlerden ihraç edil-
diğine
E) Rehberin, gravyer peynirinin ünlenme sürecini başlatan
kişi olduğuna
![SYON TESTI - 1
a
er
a-
a
le
si
in
re
ir-
er
In-
şti.
an
5n-
la-
an
nin
luk
un-
um
ığı
P
2. Edebiyat sosyolojisi, edebiyatın toplumla arasında yeni
organik bağlar kurmaya çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca
din, kanun ve törelerin edebiyat üzerinde meydana getir-
diği etkilerle bu kavramların edebiyatın alanındaki yerini
tespit eder. Edebiyat sosyolojisi, siyasi rejim, kültür kuru-
mu, sosyal tabaka ve dil bilimi problemleri gibi edebî olay-
ları çerçeveleyen sosyal yapı ve teknik durumları inceler.
Edebiyat türü, belli bir süreçten ve ekonomik gerçeklikten
sonra ortaya çıkar. Sosyologlar için özel bir önemi olan bu
süreç, edebiyat sosyolojisine kaynaklık eder.
Altı çizili ifadeyle sözü edilen süreçte
I. Sosyologlar, farklı alanlardan verilere ihtiyaç duymak-
tadır.
II. Ortaya çıkan eserlerde konular çözüm odaklı bir yakla-
şım ile ele alınmaktadır.
III. Dilin kullanımıyla ilgili durumlar araştırma konusu yapıl-
maktadır.
yargılarından hangilerinin gerçekleştiğine işaret edil-
mektedir?
A) Yalnız I
D) I ve Ill
K
B) I veĺ
E) II ve III
C)
Yalnız
Yalnız III
DERİN SÖZ
Varlık elde etmek için yokluk gerek. Mimar, ev yapmak için
hos arsa arar Marangoz, ahşap işi yapmak için ham tahta](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209110336088189-4495997.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerSYON TESTI - 1
a
er
a-
a
le
si
in
re
ir-
er
In-
şti.
an
5n-
la-
an
nin
luk
un-
um
ığı
P
2. Edebiyat sosyolojisi, edebiyatın toplumla arasında yeni
organik bağlar kurmaya çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca
din, kanun ve törelerin edebiyat üzerinde meydana getir-
diği etkilerle bu kavramların edebiyatın alanındaki yerini
tespit eder. Edebiyat sosyolojisi, siyasi rejim, kültür kuru-
mu, sosyal tabaka ve dil bilimi problemleri gibi edebî olay-
ları çerçeveleyen sosyal yapı ve teknik durumları inceler.
Edebiyat türü, belli bir süreçten ve ekonomik gerçeklikten
sonra ortaya çıkar. Sosyologlar için özel bir önemi olan bu
süreç, edebiyat sosyolojisine kaynaklık eder.
Altı çizili ifadeyle sözü edilen süreçte
I. Sosyologlar, farklı alanlardan verilere ihtiyaç duymak-
tadır.
II. Ortaya çıkan eserlerde konular çözüm odaklı bir yakla-
şım ile ele alınmaktadır.
III. Dilin kullanımıyla ilgili durumlar araştırma konusu yapıl-
maktadır.
yargılarından hangilerinin gerçekleştiğine işaret edil-
mektedir?
A) Yalnız I
D) I ve Ill
K
B) I veĺ
E) II ve III
C)
Yalnız
Yalnız III
DERİN SÖZ
Varlık elde etmek için yokluk gerek. Mimar, ev yapmak için
hos arsa arar Marangoz, ahşap işi yapmak için ham tahta
![mları
-ni
n
dini
T,
r
I
j.
tonguç kampüs
16. 54 metre uzunluğunda, 20 metre
yüksekliğindeki, bati-doğu yönünde uzanan
büyük sfenks, Nil Nehri'ne bakmaktadır ve nehir
yoluyla gelenlerin Gize kompleksinde gördükleri
ilk yapı da o dev gibi bekçidir. Ünlü sfenks,
yolcuları durdurup onlara ünlü bilmecesini
sorar. Bu bilmecenin cevabı aynı zamanda
insanlığın en ünlü gizemidir. Bilmece şudur:
"Hangi yaratık sabah dört ayak, öğlen iki ayak,
aksam üç ayak üzerinde yürür ve bacakları ne
kadar çok olursa o kadar zayıftır?" Yanıt:
"İnsan"'dır. Sfenks bilmecesinin bir cevabı daha
vardır. Bu cevap Pisagorcu sayılar teorisi ile
ilişkilidir. 4 sayısı cahil insanı, 2 sayısı eğitimli
insanı ve 3 sayısı ise ruhsal insanı gösterir.
Bebeklik çağındaki insanlık dört ayağı üzerinde
yürür, olgun insan iki ayağı üzerinde yürür.
Kurtulmuş ve aydınlanmış akıl ise iki ayağına
bilgelik asasını ekler. Sfenks, dolayısıyla doğa
gizemi gizli öğretisinin cisimleşmesidir. Onun
bilmecesini çözemeyen herkes yok olacaktır.
Sfenksi geçmek ölümsüzlüğe ulaşmaktır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
Karşılaştırma yapılmıştır.
C) imgesel bir anlatım benimsenmiştir.
D) Benzetme yapılmiştır.
E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
A](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209162109074432-4928221.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelermları
-ni
n
dini
T,
r
I
j.
tonguç kampüs
16. 54 metre uzunluğunda, 20 metre
yüksekliğindeki, bati-doğu yönünde uzanan
büyük sfenks, Nil Nehri'ne bakmaktadır ve nehir
yoluyla gelenlerin Gize kompleksinde gördükleri
ilk yapı da o dev gibi bekçidir. Ünlü sfenks,
yolcuları durdurup onlara ünlü bilmecesini
sorar. Bu bilmecenin cevabı aynı zamanda
insanlığın en ünlü gizemidir. Bilmece şudur:
"Hangi yaratık sabah dört ayak, öğlen iki ayak,
aksam üç ayak üzerinde yürür ve bacakları ne
kadar çok olursa o kadar zayıftır?" Yanıt:
"İnsan"'dır. Sfenks bilmecesinin bir cevabı daha
vardır. Bu cevap Pisagorcu sayılar teorisi ile
ilişkilidir. 4 sayısı cahil insanı, 2 sayısı eğitimli
insanı ve 3 sayısı ise ruhsal insanı gösterir.
Bebeklik çağındaki insanlık dört ayağı üzerinde
yürür, olgun insan iki ayağı üzerinde yürür.
Kurtulmuş ve aydınlanmış akıl ise iki ayağına
bilgelik asasını ekler. Sfenks, dolayısıyla doğa
gizemi gizli öğretisinin cisimleşmesidir. Onun
bilmecesini çözemeyen herkes yok olacaktır.
Sfenksi geçmek ölümsüzlüğe ulaşmaktır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
Karşılaştırma yapılmıştır.
C) imgesel bir anlatım benimsenmiştir.
D) Benzetme yapılmiştır.
E) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
A
![23.
- Olmaz! Ertuğrul Bey'in adını doğrulayıp sürmüş gelmiş,
şu kadar yerden... Ellerin verdiğini verse ya... Babam
geçende dert yandı Akçakoca emmime... "Yeri gelince
söyle oh Koca Emmi, hazırda olmayanı vermeye kalka-
cak diye yüreğim hoplamakta bir isteğe geldi mi biri" dedi.
Cebinde bir altın yokken "Ver şurdan beş altın" dedi mi,
n'aparsın Kara Osman Bey olsan?..
Gelenlere bir zaman baktı: Evet, anlaşıldı mesele!.. Ba-
hardır, uçlara gelen olur tek tük... Akın, çapul umuduy-
la... Eskinin hesabı... Ne bilsin, akılsız topal, Ertuğrul
ucunun nerde kıvrandığını... Sür gidelim! Para ister bun-
lar... Bizim kese, parayı unutalı hanidir...
Tepikle hadi!
Kerim hayvanı sürdü. Orhan Bey, dümbelek gümbürtü-
lerini, böğürtülerini bir zaman dinledi:
1
- Para olsa da, Kerim Çelebi, cavlak kısmına ıssız yer-
de vermek canımı sıkar benim!
- Neden?
- Silahlıdır bunlar... Az biraz da soyguncudurlar, "Korku-
tup aldık" diye şişinirler.
- Vermeyince?..
- Afyon keyfiyle edepsizlenmeye kalkanı olur.
- Kılıcı elinden alıp tersiyle kıçına vurunca?..
Ertuğrul dedemden öğütlüyüm: "İtle dalaşmaktan çalı-
yı dolaş." buyurmuştur.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Tarihi bir gerçeklik konu edilmiştir.
Kurmaca nitelik taşımaktadır.
Kahraman anlatıcının bakış açısıyla oluşturulmuştur.
Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
Anlatmaya bağlı metinlere ait özellikler taşımaktadır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209144926897685-2321995.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler23.
- Olmaz! Ertuğrul Bey'in adını doğrulayıp sürmüş gelmiş,
şu kadar yerden... Ellerin verdiğini verse ya... Babam
geçende dert yandı Akçakoca emmime... "Yeri gelince
söyle oh Koca Emmi, hazırda olmayanı vermeye kalka-
cak diye yüreğim hoplamakta bir isteğe geldi mi biri" dedi.
Cebinde bir altın yokken "Ver şurdan beş altın" dedi mi,
n'aparsın Kara Osman Bey olsan?..
Gelenlere bir zaman baktı: Evet, anlaşıldı mesele!.. Ba-
hardır, uçlara gelen olur tek tük... Akın, çapul umuduy-
la... Eskinin hesabı... Ne bilsin, akılsız topal, Ertuğrul
ucunun nerde kıvrandığını... Sür gidelim! Para ister bun-
lar... Bizim kese, parayı unutalı hanidir...
Tepikle hadi!
Kerim hayvanı sürdü. Orhan Bey, dümbelek gümbürtü-
lerini, böğürtülerini bir zaman dinledi:
1
- Para olsa da, Kerim Çelebi, cavlak kısmına ıssız yer-
de vermek canımı sıkar benim!
- Neden?
- Silahlıdır bunlar... Az biraz da soyguncudurlar, "Korku-
tup aldık" diye şişinirler.
- Vermeyince?..
- Afyon keyfiyle edepsizlenmeye kalkanı olur.
- Kılıcı elinden alıp tersiyle kıçına vurunca?..
Ertuğrul dedemden öğütlüyüm: "İtle dalaşmaktan çalı-
yı dolaş." buyurmuştur.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Tarihi bir gerçeklik konu edilmiştir.
Kurmaca nitelik taşımaktadır.
Kahraman anlatıcının bakış açısıyla oluşturulmuştur.
Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
Anlatmaya bağlı metinlere ait özellikler taşımaktadır.
![yle olan ilişki-
pildirmektedir.
varlığının çok
melidir. Top-
ardımlaşmayı
k kültüründe
. Bu durum,
kalmasını da
ki içerisinde
söz varlığına
limeler açı-
u akrabalık
ermiştir. İn-
erece bağlı
ğıdakilerin
si oldukça
de belli bir
ni sürdür-
dir.
almasın-
payı bü-
arak da
ak-
aha çok
xler, söz
ahşap
Dan us-
el sa-
a karşı
manla-
gele-
narme
azaldı.
arımız,
zlarla
farkı,
han-
ginin
işi
som
ply
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Michel Butor: "Bilim kurgu, bilimin izin verdiği oranda
mümkün olabilecek olanı kullanan bir yazındır, gerçek-
likle sınırlandırılmış bir düşçülüktür." diyor. En iyi tanı-
mı yapıyor belki de böylece. Çünkü bilim kurgu aslında
çağdaş birtakım gerçeklerden başlayarak bunları gele-
cekte ya da başka dünyalarda uzatır ve geliştirir düşsel
yöntemlerle. Bu nedenle bilimsel gerçeklerden ya da
günümüz gerçeklerinden uzaklaşamaz tam olarak. Bilim
kurgu yazarı ya bugünün çağdaş bilim ve teknik geliş-
melerini ya da bunların kısa sürede gerçekleştirecekleri
sanılan etkilerini dikkate alır, bunlar olmazsa gelecekte
var olacağını öne sürdüğü bir bilimsel gelişmeye dayan-
dınır öyküsünü. Bu bilimsel gelişme ya da teknik buluş,
salt uydurma ya da çağımızdaki bir varsayımın uzantısı
da olabilir. Örneğin Jules Verne, çağdaş bilim verilerine
saygılıdır ve onların dışına çıkmaz pek. Öyküleri öğretici
nitelikte bilimsel tanımlar ve kuramlarla doludur. Verne,
"Ay'a Seyahat" adlı yapıtında, Ay'a adam gönderirken
füzenin itme gücünü, yer çekiminden kurtulması için ge-
reken zamanı ve başka güçlükleri hesaba katar.
35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Michel
ney Butor'un bilim kurguya bakışıyla örtüşmez?
A) Bilim kurgu eserler, gerçeğe dayalı olmayan, sade-
ce hayal ürünü olan kurgusal yapıtlardır.
B) Bilim kurgu, insanın bilim ve teknoloji seviyesindeki
elsonda
değişimlere verdiği tepkilerle meşgul olan bir ede-
biyat dalıdır.
vanie terlitni singe Art
Bilim kurgu yapıtlar, dünyadaki değişimi bilimsel
perspektif doğrultusunda ele alır.
D) Bilim kurgu yazarı romanında; astronomi, kimya,
fizik, özellikle kuantum fiziği, matematik gibi bilim
dallarının verilerinden faydalanır.
1
Y
T
E) Bilim kurgu romanında yazar; gerçekte olmayan
varsayımsal unsurlarından da beklenebilir.
1
1
1
36. Bu parçadan bilim kurgu yazarıyla ilgili aşağıdakilerin
hangisine ulaşılabilir?
37. Gerard de
yazar. Bu
rüyaların
nedenidir.
nan, imge
avunması
lerine işle
gözlerimi
uyanıklık
Ahmet H
mizin en
Tanpina
dönüştü
Nerval e
1
1
A) Olmuş ya da olabilecek olayları, kendi zihin dünya-
sında belli bir sıraya koyarak yazar.
B) Bilimsel ve teknik gelişmeleri ötelemeden, bilimsel
gerçekliğin dışına çıkmadan yazar eserlerini.
C) Bilim ve tekniğin değişmez kanunlarının kıskacında
kalmadan özgür bir düşünceyle şekillendirir yapıtla-
1
1
rini.
D) Salt gerçeklikten beslenerek hayalî olmayan, öğre-
tici niteliklere haiz eserler kaleme alır.
1
1
E
1
E) Gelecekte var olabilecekleri önceden haber veren
bir haberci hassasiyetiyle eserlere imza atar.
1
1
eşim, du
Bu par
larına
dir?
A) RU
de
B) Ka
ta
1
1
ra yahu
"Anlata
yorum
38.
1
1
r
D) P
ang
m
Gür
ni w
y
dur
ger
kal
gel
be
ola
Bu
VE
o
Sa
C
E
h](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209145332714846-1938674.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleryle olan ilişki-
pildirmektedir.
varlığının çok
melidir. Top-
ardımlaşmayı
k kültüründe
. Bu durum,
kalmasını da
ki içerisinde
söz varlığına
limeler açı-
u akrabalık
ermiştir. İn-
erece bağlı
ğıdakilerin
si oldukça
de belli bir
ni sürdür-
dir.
almasın-
payı bü-
arak da
ak-
aha çok
xler, söz
ahşap
Dan us-
el sa-
a karşı
manla-
gele-
narme
azaldı.
arımız,
zlarla
farkı,
han-
ginin
işi
som
ply
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Michel Butor: "Bilim kurgu, bilimin izin verdiği oranda
mümkün olabilecek olanı kullanan bir yazındır, gerçek-
likle sınırlandırılmış bir düşçülüktür." diyor. En iyi tanı-
mı yapıyor belki de böylece. Çünkü bilim kurgu aslında
çağdaş birtakım gerçeklerden başlayarak bunları gele-
cekte ya da başka dünyalarda uzatır ve geliştirir düşsel
yöntemlerle. Bu nedenle bilimsel gerçeklerden ya da
günümüz gerçeklerinden uzaklaşamaz tam olarak. Bilim
kurgu yazarı ya bugünün çağdaş bilim ve teknik geliş-
melerini ya da bunların kısa sürede gerçekleştirecekleri
sanılan etkilerini dikkate alır, bunlar olmazsa gelecekte
var olacağını öne sürdüğü bir bilimsel gelişmeye dayan-
dınır öyküsünü. Bu bilimsel gelişme ya da teknik buluş,
salt uydurma ya da çağımızdaki bir varsayımın uzantısı
da olabilir. Örneğin Jules Verne, çağdaş bilim verilerine
saygılıdır ve onların dışına çıkmaz pek. Öyküleri öğretici
nitelikte bilimsel tanımlar ve kuramlarla doludur. Verne,
"Ay'a Seyahat" adlı yapıtında, Ay'a adam gönderirken
füzenin itme gücünü, yer çekiminden kurtulması için ge-
reken zamanı ve başka güçlükleri hesaba katar.
35. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Michel
ney Butor'un bilim kurguya bakışıyla örtüşmez?
A) Bilim kurgu eserler, gerçeğe dayalı olmayan, sade-
ce hayal ürünü olan kurgusal yapıtlardır.
B) Bilim kurgu, insanın bilim ve teknoloji seviyesindeki
elsonda
değişimlere verdiği tepkilerle meşgul olan bir ede-
biyat dalıdır.
vanie terlitni singe Art
Bilim kurgu yapıtlar, dünyadaki değişimi bilimsel
perspektif doğrultusunda ele alır.
D) Bilim kurgu yazarı romanında; astronomi, kimya,
fizik, özellikle kuantum fiziği, matematik gibi bilim
dallarının verilerinden faydalanır.
1
Y
T
E) Bilim kurgu romanında yazar; gerçekte olmayan
varsayımsal unsurlarından da beklenebilir.
1
1
1
36. Bu parçadan bilim kurgu yazarıyla ilgili aşağıdakilerin
hangisine ulaşılabilir?
37. Gerard de
yazar. Bu
rüyaların
nedenidir.
nan, imge
avunması
lerine işle
gözlerimi
uyanıklık
Ahmet H
mizin en
Tanpina
dönüştü
Nerval e
1
1
A) Olmuş ya da olabilecek olayları, kendi zihin dünya-
sında belli bir sıraya koyarak yazar.
B) Bilimsel ve teknik gelişmeleri ötelemeden, bilimsel
gerçekliğin dışına çıkmadan yazar eserlerini.
C) Bilim ve tekniğin değişmez kanunlarının kıskacında
kalmadan özgür bir düşünceyle şekillendirir yapıtla-
1
1
rini.
D) Salt gerçeklikten beslenerek hayalî olmayan, öğre-
tici niteliklere haiz eserler kaleme alır.
1
1
E
1
E) Gelecekte var olabilecekleri önceden haber veren
bir haberci hassasiyetiyle eserlere imza atar.
1
1
eşim, du
Bu par
larına
dir?
A) RU
de
B) Ka
ta
1
1
ra yahu
"Anlata
yorum
38.
1
1
r
D) P
ang
m
Gür
ni w
y
dur
ger
kal
gel
be
ola
Bu
VE
o
Sa
C
E
h
![Kahvenin kaç yıllık hatırı olduğu atasözlerimizde geçer. Ama son
zamanlarda gerçek olan bir durum varsa o da dünyada yoğun il-
gördükten sonra birkaç yıldır da İstanbul'da başlayıp Anadolu
şehirlerimize yayılan "Üçüncü Dalga Kahve" akımı mekânlarının
sosyal ve gündelik hayatımızda oldukça hatırı olduğu. Aslında biz,
UNESCO tarafından koruma altına alınmış, dünyada Türk kahve-
solarak bilinen bir değerli içeceğe sahibiz. Kahvemiz, Avusturya
kaynaklarında bir şehir efsanesine dönüşen hikâyeyle Viyana ku-
şatması sonrasında Osmanlı askerlerinin çuvallarca cephede unut-
tuklan kahve çekirdekleri sayesinde Avusturya'ya giriş yapıp tüm
Avrupa ve dünyaya bir içecek kültürü olarak yayılmıştır.
Bu parçadan hareketle Türk kahvesi ile ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisine varılamaz?
Anadolu'da yayılması dünyadan daha sonra olmuştur.
Dünya tarafından tanınan, tescilli marka bir içecektir.
C) Batı dünyasına girişi efsanevi bir şekilde olmuştur.
Dj Bir kuşatma ardından farkında olmaksızın Osmanlı askerle-
ri tarafından Avusturya'ya yayılmıştır.
ikram edilmesi ve içilmesi, kültürümüzce önemli sayılmıştır.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230209144553313433-3662749.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerKahvenin kaç yıllık hatırı olduğu atasözlerimizde geçer. Ama son
zamanlarda gerçek olan bir durum varsa o da dünyada yoğun il-
gördükten sonra birkaç yıldır da İstanbul'da başlayıp Anadolu
şehirlerimize yayılan "Üçüncü Dalga Kahve" akımı mekânlarının
sosyal ve gündelik hayatımızda oldukça hatırı olduğu. Aslında biz,
UNESCO tarafından koruma altına alınmış, dünyada Türk kahve-
solarak bilinen bir değerli içeceğe sahibiz. Kahvemiz, Avusturya
kaynaklarında bir şehir efsanesine dönüşen hikâyeyle Viyana ku-
şatması sonrasında Osmanlı askerlerinin çuvallarca cephede unut-
tuklan kahve çekirdekleri sayesinde Avusturya'ya giriş yapıp tüm
Avrupa ve dünyaya bir içecek kültürü olarak yayılmıştır.
Bu parçadan hareketle Türk kahvesi ile ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisine varılamaz?
Anadolu'da yayılması dünyadan daha sonra olmuştur.
Dünya tarafından tanınan, tescilli marka bir içecektir.
C) Batı dünyasına girişi efsanevi bir şekilde olmuştur.
Dj Bir kuşatma ardından farkında olmaksızın Osmanlı askerle-
ri tarafından Avusturya'ya yayılmıştır.
ikram edilmesi ve içilmesi, kültürümüzce önemli sayılmıştır.