Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla
kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi-
ği vahalarda Doğulu kralların baskılı yönetimi altında doğdu. Ve
bu üslupların modası, binlerce yıl hemen hemen hiç geçmedi.
Bunlardan hâlâ devam edenler de var. Bu imparatorlukları çev-
releyen denizin daha yumuşak iklimli diyarlarında, Doğu Akde-
niz'in irili ufaklı birçok adasında, Yunanistan'ın ve Küçükasya'nın
(Anadolu) yarımadalarının girintili çıkıntılı kıyılarında Yunanlı sa-
natçılar, taştan heykeller oymaya başladıkları zaman Mısırlı ve
Asurlu sanatçıların bıraktıkları noktadan işe koyuldular. Çünkü
sanat, bireysel bir iş değildi. En özgün eserler bile birikime sırtı-
ni yaslamadan ortaya çıkamazdı.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz?
A) Sanat, her zaman önceki birikimlerin üzerine yeni ekleme-
fer yaparak inşa edilir.
B) Kalıcı ve olgun bir sanat tarzı oluşturmak için sanatçıya öz-
gur bir alan bırakmak gerekir.
C) Her sanatçı, kendine kadar gelenlerin tecrübelerinden bir şe-
kilde yararlanmadan hareket edemez.
D) Sanat dünyasında tam anlamıyla özgünlük, mümkün ol-
mayan bir niteliktir.
Her sanatçınm, dile getirsin veya getirmesin, kendi alanın-
daki tecrübelilere minnettarlik borcu vardır.
Ø
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Tarihte görülen en erken sanat üslupları, güneşin acımasızlıkla kavurduğu ve ancak nehirlerin suladığı toprakların besin verdi- ği vahalarda Doğulu kralların baskılı yönetimi altında doğdu. Ve bu üslupların modası, binlerce yıl hemen hemen hiç geçmedi. Bunlardan hâlâ devam edenler de var. Bu imparatorlukları çev- releyen denizin daha yumuşak iklimli diyarlarında, Doğu Akde- niz'in irili ufaklı birçok adasında, Yunanistan'ın ve Küçükasya'nın (Anadolu) yarımadalarının girintili çıkıntılı kıyılarında Yunanlı sa- natçılar, taştan heykeller oymaya başladıkları zaman Mısırlı ve Asurlu sanatçıların bıraktıkları noktadan işe koyuldular. Çünkü sanat, bireysel bir iş değildi. En özgün eserler bile birikime sırtı- ni yaslamadan ortaya çıkamazdı. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Sanat, her zaman önceki birikimlerin üzerine yeni ekleme- fer yaparak inşa edilir. B) Kalıcı ve olgun bir sanat tarzı oluşturmak için sanatçıya öz- gur bir alan bırakmak gerekir. C) Her sanatçı, kendine kadar gelenlerin tecrübelerinden bir şe- kilde yararlanmadan hareket edemez. D) Sanat dünyasında tam anlamıyla özgünlük, mümkün ol- mayan bir niteliktir. Her sanatçınm, dile getirsin veya getirmesin, kendi alanın- daki tecrübelilere minnettarlik borcu vardır. Ø
128. Varlık konusunda sadece filozoflar düşüncelerini belirt-
memiştir. Varlık konusunda Anadolu ozanları da eser-
lerinde, şiirlerinde bu konuya değinmişlerdir. Örneğin;
Karacaoğlan "Ben güzele güzel demem, güzel benim
olmayınca.", Aşık Veysel "Güzelliğin on para etmez bu
bendeki aşk olmasa." demişlerdir.
Bu parçada yer alan görüşlerin ortak özelliği aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Asıl olanın güzellik olduğu
B) Asıl olanın aşk olduğu
C Asıl olanın özne olduğu
D) Asıl olanın değerli olduğu
E) Asıl olanın idea olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
128. Varlık konusunda sadece filozoflar düşüncelerini belirt- memiştir. Varlık konusunda Anadolu ozanları da eser- lerinde, şiirlerinde bu konuya değinmişlerdir. Örneğin; Karacaoğlan "Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca.", Aşık Veysel "Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa." demişlerdir. Bu parçada yer alan görüşlerin ortak özelliği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Asıl olanın güzellik olduğu B) Asıl olanın aşk olduğu C Asıl olanın özne olduğu D) Asıl olanın değerli olduğu E) Asıl olanın idea olduğu
7.
for
7 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Okuduğum şey edebiyat metni mi onu anlamak isterim.
Neye göre okurum? Doğrusu, okuduğum şey edebî me-
tinse ben önce anlatıcının konuyu zevkle anlatıp anlat-
madığına bakarım. Çünkü edebî metinde zevk, öğretici
metinde bilgi aktarımı işin nirengi noktasıdır. Yazar anlatma
heyecanıyla dolu mu, sözleri doğru ve güzel seçiyor mu?
Söylediğini aklında tutuyor mu, olay örgüsü nasıl ilerliyor,
yazarın bakışı yazının evrensel geleneğinden beslenmiş
mi, anlatıcıyla karakter arasındaki ayrımlaşma fark edilmiş
mi? Bir metni "neye göre okumamak" gerekir? Bu apaçık
bildiğimiz bir şey değildir bana göre. Okuru genellikle toplu
ön yargılar yönetir, ondan etkilenmiş olabiliriz. Bir şeyi oku-
mayı ve okumamayı seçmek kendi ruh dünyamızda biriken
şeylerle ilgilidir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tahminde bulunulmuştur.
B Devrik cümle kullanılmıştır.
C Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.
E)
Bu parçadan hareketle, yazarın okuma tutumuyla ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Bir kitabı okumaya başlamadan önce yazarın onu
hangi koşullarda yazdığını araştırır.
B) Okumaya yaklaşımı, okuduğu metnin türüne göre fark-
lıdır.
C) Okuduğu kitabın biçemini önemsemektedir.
D) Okuma seçimlerinde psikolojik durumun etkili olduğunu
düşünmektedir.
E) Edebî eserde, yazarın konuyu aktarma şeklini önem-
semektedir.
S
A
A
M
A
L
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. for 7 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Okuduğum şey edebiyat metni mi onu anlamak isterim. Neye göre okurum? Doğrusu, okuduğum şey edebî me- tinse ben önce anlatıcının konuyu zevkle anlatıp anlat- madığına bakarım. Çünkü edebî metinde zevk, öğretici metinde bilgi aktarımı işin nirengi noktasıdır. Yazar anlatma heyecanıyla dolu mu, sözleri doğru ve güzel seçiyor mu? Söylediğini aklında tutuyor mu, olay örgüsü nasıl ilerliyor, yazarın bakışı yazının evrensel geleneğinden beslenmiş mi, anlatıcıyla karakter arasındaki ayrımlaşma fark edilmiş mi? Bir metni "neye göre okumamak" gerekir? Bu apaçık bildiğimiz bir şey değildir bana göre. Okuru genellikle toplu ön yargılar yönetir, ondan etkilenmiş olabiliriz. Bir şeyi oku- mayı ve okumamayı seçmek kendi ruh dünyamızda biriken şeylerle ilgilidir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tahminde bulunulmuştur. B Devrik cümle kullanılmıştır. C Tanık göstermeye başvurulmuştur. D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır. Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. E) Bu parçadan hareketle, yazarın okuma tutumuyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Bir kitabı okumaya başlamadan önce yazarın onu hangi koşullarda yazdığını araştırır. B) Okumaya yaklaşımı, okuduğu metnin türüne göre fark- lıdır. C) Okuduğu kitabın biçemini önemsemektedir. D) Okuma seçimlerinde psikolojik durumun etkili olduğunu düşünmektedir. E) Edebî eserde, yazarın konuyu aktarma şeklini önem- semektedir. S A A M A L
6.
O, sadece bir ozandırozanlığı dünyayı düzeltmek için bir
araç olarak görmez. Fikir, onun şiirlerinde bağırmaz. Şiir-
leri, kendine özgü bir ses taşır. O şiirler sizi öyle bir dün-
yaya çeker ki yaşadığınız dünyanın kötülükleriyle, kahra-
manlıklarıyla savaşmak, içinizden gelmez artık. Sizi alır
götürür aydınlıklara, iyiliklere.
Bu parçada sözü edilen şairin hangi yönüne değinil
memiştir?
A) Şiirlerinin özgün bir nitelik taşıdığına
B) Anlatımıyla iyilik ve güzellik coşkusu oluşturduğuna
C) Şiirlerinde duygunun hakim olduğu bir dünya kurdu-
ğuna
A
D) Şiirlerinde düşüncenin öne çıkmadığına
E) Şiirlerinin didaktik bir yapıya sahip olduğuna
Sogretial
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
6. O, sadece bir ozandırozanlığı dünyayı düzeltmek için bir araç olarak görmez. Fikir, onun şiirlerinde bağırmaz. Şiir- leri, kendine özgü bir ses taşır. O şiirler sizi öyle bir dün- yaya çeker ki yaşadığınız dünyanın kötülükleriyle, kahra- manlıklarıyla savaşmak, içinizden gelmez artık. Sizi alır götürür aydınlıklara, iyiliklere. Bu parçada sözü edilen şairin hangi yönüne değinil memiştir? A) Şiirlerinin özgün bir nitelik taşıdığına B) Anlatımıyla iyilik ve güzellik coşkusu oluşturduğuna C) Şiirlerinde duygunun hakim olduğu bir dünya kurdu- ğuna A D) Şiirlerinde düşüncenin öne çıkmadığına E) Şiirlerinin didaktik bir yapıya sahip olduğuna Sogretial
7.
8.
7 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Okuduğum şey edebiyat metni mi onu anlamak isterim.
Neye göre okurum? Doğrusu, okuduğum şey edebî me-
tinse ben önce anlatıcının konuyu zevkle anlatıp anlat-
madığına bakarım. Çünkü edebî metinde zevk, öğretici
metinde bilgi aktarımı işin nirengi noktasıdıp Yazar anlatma
heyecanıyla dolu mu, sözleri doğru ve güzel seçiyor mu?
Söylediğini aklında tutuyor mu, olay örgüsü nasıl ilerliyor,
yazarın bakışı yazının evrensel geleneğinden beslenmiş
mi, anlatıcıyla karakter arasındaki ayrımlaşma fark edilmiş
mi? Bir metni "neye göre okumamak" gerekir? Bu apaçık
bildiğimiz bir şey değildir bana göre. Okuru genellikle toplu
ön yargılar yönetir, ondan etkilenmiş olabiliriz. Bir şeyi oku-
mayı ve okumamayı seçmek kendi ruh dünyamızda biriken
şeylerle ilgilidir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tahminde bulunulmuştur.
B Devrik cümle kullanılmıştır.
C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.
Bu parçadan hareketle, yazarın okuma tutumuyla ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Bir kitabı okumaya başlamadan önce yazarın onu
hangi koşullarda yazdığını araştırır.
B) Okumaya yaklaşımı, okuduğu metnin türüne göre fark-
lıdır.
C
Okuduğu kitabın biçemini önemsemektedir.
D) Okuma seçimlerinde psikolojik durumun etkili olduğunu
düşünmektedir.
E) Edebî eserde, yazarın konuyu aktarma şeklini önem-
semektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7. 8. 7 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Okuduğum şey edebiyat metni mi onu anlamak isterim. Neye göre okurum? Doğrusu, okuduğum şey edebî me- tinse ben önce anlatıcının konuyu zevkle anlatıp anlat- madığına bakarım. Çünkü edebî metinde zevk, öğretici metinde bilgi aktarımı işin nirengi noktasıdıp Yazar anlatma heyecanıyla dolu mu, sözleri doğru ve güzel seçiyor mu? Söylediğini aklında tutuyor mu, olay örgüsü nasıl ilerliyor, yazarın bakışı yazının evrensel geleneğinden beslenmiş mi, anlatıcıyla karakter arasındaki ayrımlaşma fark edilmiş mi? Bir metni "neye göre okumamak" gerekir? Bu apaçık bildiğimiz bir şey değildir bana göre. Okuru genellikle toplu ön yargılar yönetir, ondan etkilenmiş olabiliriz. Bir şeyi oku- mayı ve okumamayı seçmek kendi ruh dünyamızda biriken şeylerle ilgilidir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tahminde bulunulmuştur. B Devrik cümle kullanılmıştır. C) Tanık göstermeye başvurulmuştur. D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır. Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. Bu parçadan hareketle, yazarın okuma tutumuyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Bir kitabı okumaya başlamadan önce yazarın onu hangi koşullarda yazdığını araştırır. B) Okumaya yaklaşımı, okuduğu metnin türüne göre fark- lıdır. C Okuduğu kitabın biçemini önemsemektedir. D) Okuma seçimlerinde psikolojik durumun etkili olduğunu düşünmektedir. E) Edebî eserde, yazarın konuyu aktarma şeklini önem- semektedir.
SI
2. Edimsel kuramcılar, organizmanın faal olduğu görüşünü savunur-
ken davranışlarını şekillendirenin çevre olduğunu söyleyerek bilim-
sel açıdan içsel süreçleri göz ardı etmişlerdir.
Bu cümlede edimsel kuramcıların tutumuna dair yapılan eleşti-
ri aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşüncelerinin yeteri kadar tutarlı olmaması
B) insanı basite indirgemekten geri durmamaları
Organizmanın zihinsel faaliyetleriyle ilgilenmemeleri
DÇevre koşullarının etkisini abartmış olmaları
EX İnsanın adaptasyon sürecini kenara bırakmaları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SI 2. Edimsel kuramcılar, organizmanın faal olduğu görüşünü savunur- ken davranışlarını şekillendirenin çevre olduğunu söyleyerek bilim- sel açıdan içsel süreçleri göz ardı etmişlerdir. Bu cümlede edimsel kuramcıların tutumuna dair yapılan eleşti- ri aşağıdakilerden hangisidir? A) Düşüncelerinin yeteri kadar tutarlı olmaması B) insanı basite indirgemekten geri durmamaları Organizmanın zihinsel faaliyetleriyle ilgilenmemeleri DÇevre koşullarının etkisini abartmış olmaları EX İnsanın adaptasyon sürecini kenara bırakmaları
ara da
güzel
i kah-
engin
bu ki-
re ta-
say-
siyet-
zelli-
evre-
e sa-
açlar
ha-
ğaç-
arda
gi-
z?
T
EMPO
(1) Işık, bir ortamdan diğerine geçerken bükülür di-
ğer bir deyişle kırılır. (II) Işığın kırılımını, bir bardak su-
yun içine bir cisim koyarak da gözlemleyebilirsiniz: Işık
sudan havaya geçerken bükülecek ve cismin su için-
de görünen şekli değişecektir. (III) Çok eski zamanlar-
dan beri bilinen bu olayın fiziksel bir etki olduğunun far-
kına varan bilim insanları, olayın matematiksel ifadesi-
ni bulmaya çalıştılar. (IV) Ilk "kırılım yasası"nı da Mısır-
li bilim insanı Batlamyus'un bulduğu düşünülüyor ancak
Batlamyus'un kuramı çok güvenilir sonuçlar vermemişti.
(V) Daha sonraları Arap bilim insanı Ibnü'l-Heysem bu
konuda araştırma yapmış fakat ışığın kırılım açısını he-
saplayamamıştı. (VI) Problem, 1621 yılında Willebrord
Snell tarafından, "Snell Yasası" olarak bildiğimiz, kırılım
yasasıyla çözüme kavuştu.
SER
S 39. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han-
gisinde tahmin söz konusudur?
A) II.
B) II. C) IV.
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap.
layınız.
E
i
S
DIV.
EX VI.
1.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ara da güzel i kah- engin bu ki- re ta- say- siyet- zelli- evre- e sa- açlar ha- ğaç- arda gi- z? T EMPO (1) Işık, bir ortamdan diğerine geçerken bükülür di- ğer bir deyişle kırılır. (II) Işığın kırılımını, bir bardak su- yun içine bir cisim koyarak da gözlemleyebilirsiniz: Işık sudan havaya geçerken bükülecek ve cismin su için- de görünen şekli değişecektir. (III) Çok eski zamanlar- dan beri bilinen bu olayın fiziksel bir etki olduğunun far- kına varan bilim insanları, olayın matematiksel ifadesi- ni bulmaya çalıştılar. (IV) Ilk "kırılım yasası"nı da Mısır- li bilim insanı Batlamyus'un bulduğu düşünülüyor ancak Batlamyus'un kuramı çok güvenilir sonuçlar vermemişti. (V) Daha sonraları Arap bilim insanı Ibnü'l-Heysem bu konuda araştırma yapmış fakat ışığın kırılım açısını he- saplayamamıştı. (VI) Problem, 1621 yılında Willebrord Snell tarafından, "Snell Yasası" olarak bildiğimiz, kırılım yasasıyla çözüme kavuştu. SER S 39. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gisinde tahmin söz konusudur? A) II. B) II. C) IV. 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap. layınız. E i S DIV. EX VI. 1.
-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır.
Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
2. (1) Sanatı, en basit ifadesiyle, yaratıcılığın ya da hayal
gücünün somutlaştırılması olarak açıklayabiliriz. (II) in-
sanoğlu varolali beri, kendini sanatla ifade etmeye ça-
lışmış; toplum içinde yaratıcı farklılığı olanlar, sanatçı
kişilikleriyle eserler üretmişlerdir. (III) Yine aynı genel
çerçeveden baktığımızda sanatçı için herkesin duyduğu-
nu, gördüğünü, hissettiğini, düşündüğünü; farklı bir şe-
kilde duyan, gören, hisseden, düşünen, yorumlayandır
diyebiliriz. (IV) Binlerce yıl önce Lascaux Mağarası'ndaki
insanı, çevresindeki hayvanları çizmeye iten dürtü neydi
bilemiyoruz. (V) Ancak bu insanın, çevresinde olanları
betimleme ihtiyacı ve amacı içinde olduğu açıktır; insa-
nın bu ihtiyacı, bin yıllardır hiç değişmemiştir.
1
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümleden hareketle, sanatın temelinde "yaratıcı-
lik" ve "hayal gücü" olduğu söylenebilir.
B) II. cümlede, sanatın değişim, gelişim aşamaların-
dan söz edilmiştir.
q) III. eúmlede, sanatçı; "sıradan olmayan, özgün kişi"
olarak tanımlanmıştır.
D) IV. cümlede, ilk insanların mağaralarına hayvan be-
timlemeleri çizdikleri anlatılmaktadır.
E V. cümlede, çevresini anlatma ihtiyacının, insan için
bir gereksinim olduğu vurgulanmıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır. Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 2. (1) Sanatı, en basit ifadesiyle, yaratıcılığın ya da hayal gücünün somutlaştırılması olarak açıklayabiliriz. (II) in- sanoğlu varolali beri, kendini sanatla ifade etmeye ça- lışmış; toplum içinde yaratıcı farklılığı olanlar, sanatçı kişilikleriyle eserler üretmişlerdir. (III) Yine aynı genel çerçeveden baktığımızda sanatçı için herkesin duyduğu- nu, gördüğünü, hissettiğini, düşündüğünü; farklı bir şe- kilde duyan, gören, hisseden, düşünen, yorumlayandır diyebiliriz. (IV) Binlerce yıl önce Lascaux Mağarası'ndaki insanı, çevresindeki hayvanları çizmeye iten dürtü neydi bilemiyoruz. (V) Ancak bu insanın, çevresinde olanları betimleme ihtiyacı ve amacı içinde olduğu açıktır; insa- nın bu ihtiyacı, bin yıllardır hiç değişmemiştir. 1 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümleden hareketle, sanatın temelinde "yaratıcı- lik" ve "hayal gücü" olduğu söylenebilir. B) II. cümlede, sanatın değişim, gelişim aşamaların- dan söz edilmiştir. q) III. eúmlede, sanatçı; "sıradan olmayan, özgün kişi" olarak tanımlanmıştır. D) IV. cümlede, ilk insanların mağaralarına hayvan be- timlemeleri çizdikleri anlatılmaktadır. E V. cümlede, çevresini anlatma ihtiyacının, insan için bir gereksinim olduğu vurgulanmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.
neleri
rsak
Der-
Itan
ar-
he-
ur.
(1) Son zamanlar gerçekleşen hızlı değer artışıyla
gündemimizden düşmeyen dolar işaretinin kökeni
şaşırtıcıdır ki Amerika'ya dayanmamakta. (II) İşa-
retin kökeni eski İspanyol para birimlerinden olan
pesoya dayanıyor. (III) İspanyolların dünya ticare-
tinde etkin olduğu dönemlerde peso kelimesi p ve
s harflerinin üst üste yazılmasıyla ifade ediliyordu.
(1700'lü yıllarının sonlarına gelindiğinde ise bu
para birimi $ sembolüyle gösterilmeye başlanıyor.
(M) Amerika kıtasının keşfiyle birlikte bu kitaya
başlayan göçlerle birlikte İspanyollar paralarını
da beraberlerinde götürüyorlar ve dolar bugünkü
sembolüne kavuşuyor.
Bu parça ikiye bölmek istendiğinde ikinci pa-
ragraf numaralı cümlelerden hangisiyle başlar?
They
AH
B) II
D) IV
E)V
III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
neleri rsak Der- Itan ar- he- ur. (1) Son zamanlar gerçekleşen hızlı değer artışıyla gündemimizden düşmeyen dolar işaretinin kökeni şaşırtıcıdır ki Amerika'ya dayanmamakta. (II) İşa- retin kökeni eski İspanyol para birimlerinden olan pesoya dayanıyor. (III) İspanyolların dünya ticare- tinde etkin olduğu dönemlerde peso kelimesi p ve s harflerinin üst üste yazılmasıyla ifade ediliyordu. (1700'lü yıllarının sonlarına gelindiğinde ise bu para birimi $ sembolüyle gösterilmeye başlanıyor. (M) Amerika kıtasının keşfiyle birlikte bu kitaya başlayan göçlerle birlikte İspanyollar paralarını da beraberlerinde götürüyorlar ve dolar bugünkü sembolüne kavuşuyor. Bu parça ikiye bölmek istendiğinde ikinci pa- ragraf numaralı cümlelerden hangisiyle başlar? They AH B) II D) IV E)V III
1.
gelerde
1.-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
kaplamasına karşın, dünyadaki toplantür sayısının üç
Tropikal yağmur ormanları, karaların yaklaşık % 6'sın
te ikisini barındırır. Ekvator çevresindeki bol yağışlı böl-
butonan bu ormanlar; yüksek, geniş yapraklı
ve yaprak dökmeyen ağaçlardan oluşur. Iliman bölge-
lerdeki yağmur ormanlarına göre daha sık olan, daha
fazla ağaç ve hayvan türü içeren tropikal yağmur or-
manlarında aşırı nemden dolayı kaya ve topraklarda
kimyasal ufalanma daha fazla olur. Toprak yüzeyi ağaç
dalları, sürgünler ve yapraklarla kaplıdır. Zemine yakın
yerlerde besin maddesi az olduğundan, kuşlar, may-
munlar, böcekler dahil pek çok hayvan türü sürekli
ağaçların üzerinde yaşar. Ormanın geniş yapraklı ağaç
lardan oluşması nedeniyle güneş ışınlarının toprağa
yakın kesimlere ulaşması zordur. Bu loş kesimde ya-
şayan hayvanların gözleri olağandan iridir ve işitme du-
yuları görme duyularından daha fazla gelişmiştir.
RME TESTI-5
Bu parçada, tropikal yağmur ormanlarıyla ilgi-
li aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yok-
tur?
A Kimyasal ufalanma hızı neden daha fazladır?
BKimi hayvanlarda görülen bedensel farklılıkla-
rin nedeni nedir?
FTA YARD
Tropikal yağmur ormanları yeryüzünde ne ka
dar yer kaplar?
Tropikal yağmur ormanları dünyanın hangi
bölgesindedir?
Tropikal yağmur ormanlarının iklim üzerinde
etkileri nelerdir?
AAğaçların sıklığı
Bu parçada, tropikal yağmur ormanlarının di-
ğer yağmur ormanlarından farklılıkları arasın-
da aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır?
Topraktaki kimyasal ufalanma hızı
Ağaç türü
Ağaç boyları
Hayvan çeşitliliği
PARAGRAF
WKO
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. gelerde 1.-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. kaplamasına karşın, dünyadaki toplantür sayısının üç Tropikal yağmur ormanları, karaların yaklaşık % 6'sın te ikisini barındırır. Ekvator çevresindeki bol yağışlı böl- butonan bu ormanlar; yüksek, geniş yapraklı ve yaprak dökmeyen ağaçlardan oluşur. Iliman bölge- lerdeki yağmur ormanlarına göre daha sık olan, daha fazla ağaç ve hayvan türü içeren tropikal yağmur or- manlarında aşırı nemden dolayı kaya ve topraklarda kimyasal ufalanma daha fazla olur. Toprak yüzeyi ağaç dalları, sürgünler ve yapraklarla kaplıdır. Zemine yakın yerlerde besin maddesi az olduğundan, kuşlar, may- munlar, böcekler dahil pek çok hayvan türü sürekli ağaçların üzerinde yaşar. Ormanın geniş yapraklı ağaç lardan oluşması nedeniyle güneş ışınlarının toprağa yakın kesimlere ulaşması zordur. Bu loş kesimde ya- şayan hayvanların gözleri olağandan iridir ve işitme du- yuları görme duyularından daha fazla gelişmiştir. RME TESTI-5 Bu parçada, tropikal yağmur ormanlarıyla ilgi- li aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yok- tur? A Kimyasal ufalanma hızı neden daha fazladır? BKimi hayvanlarda görülen bedensel farklılıkla- rin nedeni nedir? FTA YARD Tropikal yağmur ormanları yeryüzünde ne ka dar yer kaplar? Tropikal yağmur ormanları dünyanın hangi bölgesindedir? Tropikal yağmur ormanlarının iklim üzerinde etkileri nelerdir? AAğaçların sıklığı Bu parçada, tropikal yağmur ormanlarının di- ğer yağmur ormanlarından farklılıkları arasın- da aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır? Topraktaki kimyasal ufalanma hızı Ağaç türü Ağaç boyları Hayvan çeşitliliği PARAGRAF WKO
06
1 ve 2. soruları bu parçaya göre cevaplayınız.
Her ay üç dört edebiyat dergisi alırım. Çoğunu zevkle oku-
rum. Özellikle yeni kalemlere bayılırım ama bazıları illallah
dedirtir. "Edebiyat dergilerinde hoşlanmadan, eziyet çeke-
rek okuduğun yazılar hangisidir?” diye sorsalar hiç düşün-
meden "Bir şiir kitabı üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır."
derim. Sorun belki de bendedir ama bu tür yazıların hangi
ölçütlere göre yazıldığını anlayamıyorum. Tanıtımı yapan iyi
niyetli yazar, genellikle ilgili şairin söz konusu kitabındaki
dizelerden hareketle" bir şeyleri duyumsamaya, şairin şiir
dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır bizi. Kendin-
ce eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya çabalanan
etkileyici havaya. Ama kaliteli bir yazı yazamadığı için ki-
taba yönelik ilgi oluşturulamaz çoğu zaman. Hatta kitabı
olumsuz etkiler.
1.Bu parçadaki eleştiri kime yöneliktir?
A) Şiirlerinin donanımsız eleştirmenler tarafından eleştiril-
mesine izin vererek haklarında olumsuz düşünülmesine
göz yuman şairler
B) Siir kitaplarını tanıtmak için kalitesiz eleştiriler yazarak
kitabın olumsuz tanınmasına neden olan yazarlar
C Edebiyat dergilerine sınırlı sayıda ve kalitesiz şiirler ko-
yarak derginin adının lekelenmesine neden olan yayın
yönetmenleri
INGEN
Kendi kitabının tanıtılmasını ve kısa sürede meşhur ol-
mayı isteyen yeni yetme şairler
Şairlere yaranmak ya da onları yerin dibine sokmak için
yazan eleştirmenler
LOITELİK
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
06 1 ve 2. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. Her ay üç dört edebiyat dergisi alırım. Çoğunu zevkle oku- rum. Özellikle yeni kalemlere bayılırım ama bazıları illallah dedirtir. "Edebiyat dergilerinde hoşlanmadan, eziyet çeke- rek okuduğun yazılar hangisidir?” diye sorsalar hiç düşün- meden "Bir şiir kitabı üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır." derim. Sorun belki de bendedir ama bu tür yazıların hangi ölçütlere göre yazıldığını anlayamıyorum. Tanıtımı yapan iyi niyetli yazar, genellikle ilgili şairin söz konusu kitabındaki dizelerden hareketle" bir şeyleri duyumsamaya, şairin şiir dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır bizi. Kendin- ce eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya çabalanan etkileyici havaya. Ama kaliteli bir yazı yazamadığı için ki- taba yönelik ilgi oluşturulamaz çoğu zaman. Hatta kitabı olumsuz etkiler. 1.Bu parçadaki eleştiri kime yöneliktir? A) Şiirlerinin donanımsız eleştirmenler tarafından eleştiril- mesine izin vererek haklarında olumsuz düşünülmesine göz yuman şairler B) Siir kitaplarını tanıtmak için kalitesiz eleştiriler yazarak kitabın olumsuz tanınmasına neden olan yazarlar C Edebiyat dergilerine sınırlı sayıda ve kalitesiz şiirler ko- yarak derginin adının lekelenmesine neden olan yayın yönetmenleri INGEN Kendi kitabının tanıtılmasını ve kısa sürede meşhur ol- mayı isteyen yeni yetme şairler Şairlere yaranmak ya da onları yerin dibine sokmak için yazan eleştirmenler LOITELİK
lama-
uştur.
ka ait
adır.
ami-
Bu
ani
ve
sa-
mi-
en
T,
7
ÖZDEBİR YAYINLA
34 Yaşadığımız hayat bize sürekli "Sosyalles, bu
bir emirdir." cümlesini dikte ediyor. Yalnızlığı-
öneriliyor Oysa telefon bir yalnızlık aygıtı, bil-
mızı geçirecek bir ilaç olarak sosyalleşmemiz
gisayar bir yalnızlık cehennemidir olsa olsa. İki,
yalnızlık azalıyor mu, artıyor mu? Tam tersine,
üç, dört, binlerce yalnız kişilik yan yana gelince
dedi Philip! Geçmişte başkalarının arkadaşlığı-
ni istediğimde yani aslında veremeyecekleri bir
şey istediğimde asıl yalnızlık oydu.Yani kimse-
ye ihtiyaç duymamak hiçbir zaman yalnızlık de-
ğildir, biz buna "bahşedilen yalnızlık' diyoruz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Teknolojik ürünlerin bireyi yalnızlaştırdığı
B) Kurulan arkadaşlıklarla yalnızlığın iyice pe-
kiştiği
C) Sosyalleşmediğimiz için yalnızlaştığımız
düşüncesinin yanlışlığı
and D) Yaşamın, kendi düşüncelerini zorla kabul
ettirmeye çalıştığı
E) Kimseye ihtiyaç duymayan insanın "yalnız"
olarak adlandırıldığı
Shahsedib
yalnızlık
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lama- uştur. ka ait adır. ami- Bu ani ve sa- mi- en T, 7 ÖZDEBİR YAYINLA 34 Yaşadığımız hayat bize sürekli "Sosyalles, bu bir emirdir." cümlesini dikte ediyor. Yalnızlığı- öneriliyor Oysa telefon bir yalnızlık aygıtı, bil- mızı geçirecek bir ilaç olarak sosyalleşmemiz gisayar bir yalnızlık cehennemidir olsa olsa. İki, yalnızlık azalıyor mu, artıyor mu? Tam tersine, üç, dört, binlerce yalnız kişilik yan yana gelince dedi Philip! Geçmişte başkalarının arkadaşlığı- ni istediğimde yani aslında veremeyecekleri bir şey istediğimde asıl yalnızlık oydu.Yani kimse- ye ihtiyaç duymamak hiçbir zaman yalnızlık de- ğildir, biz buna "bahşedilen yalnızlık' diyoruz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Teknolojik ürünlerin bireyi yalnızlaştırdığı B) Kurulan arkadaşlıklarla yalnızlığın iyice pe- kiştiği C) Sosyalleşmediğimiz için yalnızlaştığımız düşüncesinin yanlışlığı and D) Yaşamın, kendi düşüncelerini zorla kabul ettirmeye çalıştığı E) Kimseye ihtiyaç duymayan insanın "yalnız" olarak adlandırıldığı Shahsedib yalnızlık
Rormon x
Denonc
24. Her insanın en önemli varoluş sebebi, olmaya
geldiğimizi olmak ve yaşama o özgün ifade-
mizi sunmak. "Ne yapacağım?" diye çözmeye
çalışmak ile değil. "Kim olmayı deneyimlemek
istiyorum?" sorusunu belirleyerek ilerlemek için
buradayız.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatıl-
mak istenen düşünceyle örtüşmektedir?
A) Hayatı sorgulamayan, onun üzerine düşün-
meyen bir insanın elbette, mutlu yaşama
şansı yoktur.
B) Yaşamak, yaşanacakları sorgulamak yerine
yaşayacak olanı özgün bir biçimde anlaya-
rak birey olmayı gerektirir.
C) Yaşamakta önemli olan ne yaşadığınız de-
ğil, onu en farklı nasıl yaşadığınızdır.
D) Yaşamak denince ilk kural, her seçimle
kendimizin bir üst versiyonunu yaşama sun-
maktır.
ÖZDEBİR YAYINLARI
E) Hepimiz potansiyel yetilerle yüklü araçlarda
o yetileri ifade ederek yaşamda var olmak
için buradayız.
TYT Türkçe Branş Deneme Sınavı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Rormon x Denonc 24. Her insanın en önemli varoluş sebebi, olmaya geldiğimizi olmak ve yaşama o özgün ifade- mizi sunmak. "Ne yapacağım?" diye çözmeye çalışmak ile değil. "Kim olmayı deneyimlemek istiyorum?" sorusunu belirleyerek ilerlemek için buradayız. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatıl- mak istenen düşünceyle örtüşmektedir? A) Hayatı sorgulamayan, onun üzerine düşün- meyen bir insanın elbette, mutlu yaşama şansı yoktur. B) Yaşamak, yaşanacakları sorgulamak yerine yaşayacak olanı özgün bir biçimde anlaya- rak birey olmayı gerektirir. C) Yaşamakta önemli olan ne yaşadığınız de- ğil, onu en farklı nasıl yaşadığınızdır. D) Yaşamak denince ilk kural, her seçimle kendimizin bir üst versiyonunu yaşama sun- maktır. ÖZDEBİR YAYINLARI E) Hepimiz potansiyel yetilerle yüklü araçlarda o yetileri ifade ederek yaşamda var olmak için buradayız. TYT Türkçe Branş Deneme Sınavı
4. Huzur'un, Sinekli Bakkal'ın, Yaban'ın veya bir başkası-
nin hangi dönemi anlattığından veya ne çeşit kahraman-
lar yarattıklarından bahsetmiyorum. Benim bahsettiğim,
yazarın içinde, Huzur'y veya Sinekli Bakkal'ı veya bir
başkasını doğuracak şartların, ortamın meydana gel-
miş olmasıdır. Diğer bir ifadeyle bir roman; diliyle ve
üslubuyla, konusuyla, kahramanlarıyla yaratıldığı çağın
ürünüdür. Yirmi yıl öncesinin veya otuz yıl sonrasının
değil. Yazarına, Tutunamayanlar'ı yazma hâlini üfleyen
o çağdır, o mevsimdir. Romanlar ancak kendilerini bek-
leyen o biricik mevsimde doğar. Ne öncesinde ne de
sonrasında...
Bu parçada asıl anlatılmak istenilen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Bir romani gereğince anlamak, yazıldığı çağı da an-
lamayı gerektirir,
B) Her roman, yazarının mührünü taşıyan biricik, öz-
gün bir eserdir.
C) Bir romanın ortaya çıkması, üretilmesine sebep ola-
bilecek özel şartların oluşmasıyla mümkündür.
D) Yazarların romanlarını, günün belirli zamanlarında
kaleme almaları gerekir.
E) Her roman; gerek konusu, gerek üslubu ve gerekse
kahramanları ile belli bir dönemi yansıtır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. Huzur'un, Sinekli Bakkal'ın, Yaban'ın veya bir başkası- nin hangi dönemi anlattığından veya ne çeşit kahraman- lar yarattıklarından bahsetmiyorum. Benim bahsettiğim, yazarın içinde, Huzur'y veya Sinekli Bakkal'ı veya bir başkasını doğuracak şartların, ortamın meydana gel- miş olmasıdır. Diğer bir ifadeyle bir roman; diliyle ve üslubuyla, konusuyla, kahramanlarıyla yaratıldığı çağın ürünüdür. Yirmi yıl öncesinin veya otuz yıl sonrasının değil. Yazarına, Tutunamayanlar'ı yazma hâlini üfleyen o çağdır, o mevsimdir. Romanlar ancak kendilerini bek- leyen o biricik mevsimde doğar. Ne öncesinde ne de sonrasında... Bu parçada asıl anlatılmak istenilen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bir romani gereğince anlamak, yazıldığı çağı da an- lamayı gerektirir, B) Her roman, yazarının mührünü taşıyan biricik, öz- gün bir eserdir. C) Bir romanın ortaya çıkması, üretilmesine sebep ola- bilecek özel şartların oluşmasıyla mümkündür. D) Yazarların romanlarını, günün belirli zamanlarında kaleme almaları gerekir. E) Her roman; gerek konusu, gerek üslubu ve gerekse kahramanları ile belli bir dönemi yansıtır.
ifadesini
4. Nasreddin Hoca dünyanın Anadolu'dan Çin'e uzanan
geniş bir bölgesinde yüzyıllar boyunca sahiplenilen,
sevilen ve en önemlisi birbirinden farklı onlarca halkı
ilgüldürebilen bir kahramandır. Yağız atıyla, ışıldayan
kılıcıyla, bir vuruşta üç kişiyi yere seren gücüyle mi?
Değil! Ama eşeğiyle, sarığıyla ve en önemlisi hazır
dit cevaplılığıyla kendisini gösteren zekâsıyla... Onun için
het doğum ve ölüm tarihleri verilse de Hoca'nın yaygın
inünü, bir insanın hayat süresi içinde -hele de 13. yüzyıl
koşullarında- bu kadar geniş topraklar üzerinde elde
edilmiş gibi görünmemektedir. Muhtemeldir ki ilham
kaynağı olan bir kişinin üzerine eklenen, hayata onun
gibi bakan takipçileri vardır onu anlatan ve yayıp
Nasreddin Hoca'nın
zenginleştiren, canlı tutan.
ağırlıklı olarak Müslüman halklar arasında tanındığı
düşünülse de onun milliyetler gibi dinler arasında da
sınırlar ötesi olduğu aşikârdır.
Bu parçadan hareketle Nasreddin Hoca ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
PARAGRAFIN ŞİFRE
A) Yaşadığı zaman dilimi bilinmektedir.
B) Farklı milletler tarafından takip edilmektedir.
C) Ağzından anlatılanlar içerisinde kurgular da
mevcuttur.
D) Evrensel bir değer olarak kabul edilmiştir.
İnsanları güldürürken bir yandan da düşündürür.
E
6. Ra
107
RACE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ifadesini 4. Nasreddin Hoca dünyanın Anadolu'dan Çin'e uzanan geniş bir bölgesinde yüzyıllar boyunca sahiplenilen, sevilen ve en önemlisi birbirinden farklı onlarca halkı ilgüldürebilen bir kahramandır. Yağız atıyla, ışıldayan kılıcıyla, bir vuruşta üç kişiyi yere seren gücüyle mi? Değil! Ama eşeğiyle, sarığıyla ve en önemlisi hazır dit cevaplılığıyla kendisini gösteren zekâsıyla... Onun için het doğum ve ölüm tarihleri verilse de Hoca'nın yaygın inünü, bir insanın hayat süresi içinde -hele de 13. yüzyıl koşullarında- bu kadar geniş topraklar üzerinde elde edilmiş gibi görünmemektedir. Muhtemeldir ki ilham kaynağı olan bir kişinin üzerine eklenen, hayata onun gibi bakan takipçileri vardır onu anlatan ve yayıp Nasreddin Hoca'nın zenginleştiren, canlı tutan. ağırlıklı olarak Müslüman halklar arasında tanındığı düşünülse de onun milliyetler gibi dinler arasında da sınırlar ötesi olduğu aşikârdır. Bu parçadan hareketle Nasreddin Hoca ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? PARAGRAFIN ŞİFRE A) Yaşadığı zaman dilimi bilinmektedir. B) Farklı milletler tarafından takip edilmektedir. C) Ağzından anlatılanlar içerisinde kurgular da mevcuttur. D) Evrensel bir değer olarak kabul edilmiştir. İnsanları güldürürken bir yandan da düşündürür. E 6. Ra 107 RACE
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
ÖZDEBİR
YAYINI AR
Türkiye'de görülen iribaş deniz kaplumbağası (caretta ca-
retta) etçil, yeşil deniz kaplumbağası (chelonia mydas) ise
otçul besleniyor. Deniz kaplumbağalarının denizdeki canlı
çeşitliliğini korumada önemli bir rolü var. Kaplumbağala
rin kıyılarımızda bıraktığı yumurtaların çoğu çatlamıyor.
Embriyolar mikroplar nedeniyle ölebiliyor, yumurtalar ye-
ni yuvalar kazan diğer kaplumbağalar nedeniyle açıkta ka-
labiliyor. Yumurtalarının ince kabuklarını kırıp çıkabilenler
ise kuşlar tarafından yenmeden denize ulaşmaları gereken
bir mücadeleye girişiyor. Bu arada kaplumbağaların deni-
zanası sanarak gida amacıyla tükettikleri plastik poşetler,
yutabilseler bile sindirim sistemlerini bozuyor. Bu neden-
lerden dolayı yumurtadan çıkan kaplumbağaların yalnızca
yüzde biri erişkinliğe ulaşabiliyor. Bu canlıların korunması
için üreme sezonunda kumsala giriş yasaklanmalı ve böl-
ge halkı eğitilmelidir. Ayrıca yüksek dalgaboylu (kırmızı, sa-
veya düşük basınçlı sodyum lambalarının kullanımı pag-
lanmalı, kumsallarda yanlış yapılaşma önlenmeli; yua tah-
ribatlarının kontrolü, kafesleme ve yer değiştirme yöntemn-
lenyle gerçekleştirilmelidir.
37.
Bu parçadan "deniz kaplumbağaları" ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Docal dengenin korunmasında pay sahibi olduklarına
BY Değişik türlerinin olduğuna
Yaşam alanlarının korunması noktasında toplumun bilinç-
lendirilmesi gerektiğine
Haklarında kesin bilgilere sahip olunmadığına
E) Salt doğal sartlar nedeniyle risk altında olmadıklarına
38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Terim kullanıldığı
BY Açıklamadan yararlanıldığı
C) Kuralli cümlelerle oluşturulduğu
Anlatıcının duygusal etkilenmesinin yansıtıldığı
Öneri nitelikli cümlelere yer verildiği
39-40, se
Ferit Ed
Türk ede
fer kura
gü'nün
tinin çiz
casini se
ri sokan
sina en
ler olde
toplum
larında
lendiğ
ayenin
likle B
gü'de
ranışla
sini ö
eden
39. Bu pa
kiler
o
40. Bu
ya
dir
A)
B)
C)
D
VE
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ÖZDEBİR YAYINI AR Türkiye'de görülen iribaş deniz kaplumbağası (caretta ca- retta) etçil, yeşil deniz kaplumbağası (chelonia mydas) ise otçul besleniyor. Deniz kaplumbağalarının denizdeki canlı çeşitliliğini korumada önemli bir rolü var. Kaplumbağala rin kıyılarımızda bıraktığı yumurtaların çoğu çatlamıyor. Embriyolar mikroplar nedeniyle ölebiliyor, yumurtalar ye- ni yuvalar kazan diğer kaplumbağalar nedeniyle açıkta ka- labiliyor. Yumurtalarının ince kabuklarını kırıp çıkabilenler ise kuşlar tarafından yenmeden denize ulaşmaları gereken bir mücadeleye girişiyor. Bu arada kaplumbağaların deni- zanası sanarak gida amacıyla tükettikleri plastik poşetler, yutabilseler bile sindirim sistemlerini bozuyor. Bu neden- lerden dolayı yumurtadan çıkan kaplumbağaların yalnızca yüzde biri erişkinliğe ulaşabiliyor. Bu canlıların korunması için üreme sezonunda kumsala giriş yasaklanmalı ve böl- ge halkı eğitilmelidir. Ayrıca yüksek dalgaboylu (kırmızı, sa- veya düşük basınçlı sodyum lambalarının kullanımı pag- lanmalı, kumsallarda yanlış yapılaşma önlenmeli; yua tah- ribatlarının kontrolü, kafesleme ve yer değiştirme yöntemn- lenyle gerçekleştirilmelidir. 37. Bu parçadan "deniz kaplumbağaları" ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Docal dengenin korunmasında pay sahibi olduklarına BY Değişik türlerinin olduğuna Yaşam alanlarının korunması noktasında toplumun bilinç- lendirilmesi gerektiğine Haklarında kesin bilgilere sahip olunmadığına E) Salt doğal sartlar nedeniyle risk altında olmadıklarına 38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Terim kullanıldığı BY Açıklamadan yararlanıldığı C) Kuralli cümlelerle oluşturulduğu Anlatıcının duygusal etkilenmesinin yansıtıldığı Öneri nitelikli cümlelere yer verildiği 39-40, se Ferit Ed Türk ede fer kura gü'nün tinin çiz casini se ri sokan sina en ler olde toplum larında lendiğ ayenin likle B gü'de ranışla sini ö eden 39. Bu pa kiler o 40. Bu ya dir A) B) C) D VE