Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

16. Bilim dünyasında kadınların rolü tarihte, ne yazık ki,
erkeklerin gerisinde kalmıştır. İtalya'nın ilk kadın dok-
toru olan Dr. Maria Montessori de o kadınlardan biri-
dir. Gitgide daha aşina olduğumuz Montesöri eğitimi,
onun tarafından geliştirilmiştir. 1870 yılında doğan Dr.
Maria Montessori, çeşitli ülkelerin eğitim sistemini ve
çocuklarını incelemiş ve yaptığı çalışmalarla 1900'lü
yıllarda etkisini gösterecek olan yöntemi kurgulamış-
tır. Avrupa ve özellikle Amerika'da yaygın olan Mon-
tesöri eğitim yöntemi, klasik eğitimden farklı olarak
sözlü eğitimden ziyade özel tasarlanmış araçların ve
oyuncakların eğitimde daha etkin olduğuna inanır.
----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Klasik sistemle tek ortak yanı, okul öncesi eğitimin
önemli olduğunu savunmasıdır
B) Bu sayede Montesöri sisteminin gelişmiş ülkeler-
de de yayılması amaçlanmaktadır
C) Sınıf ortamını, öğrencilerin birbirlerinden öğren-
melerini destekleyecek şekilde düzenler
D) Çocuğun ilgi alanlarına, öğrenme hızlarına, kişilik
özelliklerine göre planlamalar yapar
E) Insan doğuştan iyiye yöneliktir ve esas amacı ken-
dini ispatlamaktır, bakış açısını benimser
18.
17.20. yy.dan sonra Türkçe, İngilizce istilasına maruz
kaldı. Cumhuriyet rejimi; Osmanlı ve Selçuklu yöne-
timlerinin aksine dünyadaki bilinclenmenin paraleli
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. Bilim dünyasında kadınların rolü tarihte, ne yazık ki, erkeklerin gerisinde kalmıştır. İtalya'nın ilk kadın dok- toru olan Dr. Maria Montessori de o kadınlardan biri- dir. Gitgide daha aşina olduğumuz Montesöri eğitimi, onun tarafından geliştirilmiştir. 1870 yılında doğan Dr. Maria Montessori, çeşitli ülkelerin eğitim sistemini ve çocuklarını incelemiş ve yaptığı çalışmalarla 1900'lü yıllarda etkisini gösterecek olan yöntemi kurgulamış- tır. Avrupa ve özellikle Amerika'da yaygın olan Mon- tesöri eğitim yöntemi, klasik eğitimden farklı olarak sözlü eğitimden ziyade özel tasarlanmış araçların ve oyuncakların eğitimde daha etkin olduğuna inanır. ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Klasik sistemle tek ortak yanı, okul öncesi eğitimin önemli olduğunu savunmasıdır B) Bu sayede Montesöri sisteminin gelişmiş ülkeler- de de yayılması amaçlanmaktadır C) Sınıf ortamını, öğrencilerin birbirlerinden öğren- melerini destekleyecek şekilde düzenler D) Çocuğun ilgi alanlarına, öğrenme hızlarına, kişilik özelliklerine göre planlamalar yapar E) Insan doğuştan iyiye yöneliktir ve esas amacı ken- dini ispatlamaktır, bakış açısını benimser 18. 17.20. yy.dan sonra Türkçe, İngilizce istilasına maruz kaldı. Cumhuriyet rejimi; Osmanlı ve Selçuklu yöne- timlerinin aksine dünyadaki bilinclenmenin paraleli
23. Geleneksel olarak yöneticiler, ekiplerini bir konuda
yönlendirme durumu içindedirler. Fakat bu, sürekli
olarak sabit sonuçların doğmasına neden olur. Çünkü
otorite hisseden ve gözlemci etkisinde olan ekip üye-
leri yönlendirilen hedefe gideceği için daima sabit so-
nuçlar çıkacaktır. Burada yenilik ve inovasyon adına
herhangi bir şey beklemek mümkün değildir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) Ekibin lideri, başarı odaklı olduğu için hedefe kilit-
lenir ve herkesi başarıya yöneltir.
B) Bir ekibin otorite ve gözlemci etkisinden dolayı ak-
tive olması beklendik sonuçtur.
C) Gözlemci etkisinin bir olayın sonucunu etkilediği
görülmemiştir çünkü olacaklar değişmez.
D) Kendi başına bırakılan ve kontrol edilmeyen şir-
ketlerde batış da kaçınılmaz olacaktır.
CE) Çalışan bireylerin bir noktada özgür olmaları, yeni-
liğin ve değişimin kapısını aralar.
25
RI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. Geleneksel olarak yöneticiler, ekiplerini bir konuda yönlendirme durumu içindedirler. Fakat bu, sürekli olarak sabit sonuçların doğmasına neden olur. Çünkü otorite hisseden ve gözlemci etkisinde olan ekip üye- leri yönlendirilen hedefe gideceği için daima sabit so- nuçlar çıkacaktır. Burada yenilik ve inovasyon adına herhangi bir şey beklemek mümkün değildir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Ekibin lideri, başarı odaklı olduğu için hedefe kilit- lenir ve herkesi başarıya yöneltir. B) Bir ekibin otorite ve gözlemci etkisinden dolayı ak- tive olması beklendik sonuçtur. C) Gözlemci etkisinin bir olayın sonucunu etkilediği görülmemiştir çünkü olacaklar değişmez. D) Kendi başına bırakılan ve kontrol edilmeyen şir- ketlerde batış da kaçınılmaz olacaktır. CE) Çalışan bireylerin bir noktada özgür olmaları, yeni- liğin ve değişimin kapısını aralar. 25 RI
9
5. Kilim kalbin aynasıdır, gönlün sesidir;
Her nakışı bir duygunun ifadesidir.
Kilim sevgiliye çağrı, aşka davettir;
Kimi renkler şikâyettir kimi hasrettir.
Ben şu gönül tezgâhında kilim dokudum,
Erenlerin dergâhında aşkı okudum.
Töremizde kilim demek ilim demektir;
Kilim sevdadır, özlemdir, derttir, istektir.
Anadolu'da kilim, renk demek, renge susamışlık demek...
Göz alabildiğine bozlaşan topraklarda yeşile, kırmızıya,
maviye, turuncuya özlem duyan insanlar hıncını kilimlere
döktüğü renklerden alır. Ağaçtan yeşil, denizden mavi,
çiçekten kırmızı arayan; bulamayınca da tezgâha koşan
insanlar, özlemlerini kilimlerde dile getirir. Anadolu'da
kilim, renk sofrasıdır, renge aç insanların sofrası. Alı-al,
moru-mor, aki-karası, sarısı-durusu, nesi var nesi yoksa
cömertçe ortaya döker, evini, çadırını bir bayram şenliği,
bir düğün alayı gibi renklerle donatır. Bu, onun dünyası-
dır.
Bu iki metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Aynı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula-
V
maktadırlar.
BY Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.X
C) Farklı bir konuyu, aynı bakış açısı ile değerlendirip ele
almaktadırlar.
D) Farklı üsluplar kullansalar da aynı konuyu benzer yön-
lerden ele almaktadırlar. X
Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.
▶▶▶▶▶ PES Paragraf Soru Bankası
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
9 5. Kilim kalbin aynasıdır, gönlün sesidir; Her nakışı bir duygunun ifadesidir. Kilim sevgiliye çağrı, aşka davettir; Kimi renkler şikâyettir kimi hasrettir. Ben şu gönül tezgâhında kilim dokudum, Erenlerin dergâhında aşkı okudum. Töremizde kilim demek ilim demektir; Kilim sevdadır, özlemdir, derttir, istektir. Anadolu'da kilim, renk demek, renge susamışlık demek... Göz alabildiğine bozlaşan topraklarda yeşile, kırmızıya, maviye, turuncuya özlem duyan insanlar hıncını kilimlere döktüğü renklerden alır. Ağaçtan yeşil, denizden mavi, çiçekten kırmızı arayan; bulamayınca da tezgâha koşan insanlar, özlemlerini kilimlerde dile getirir. Anadolu'da kilim, renk sofrasıdır, renge aç insanların sofrası. Alı-al, moru-mor, aki-karası, sarısı-durusu, nesi var nesi yoksa cömertçe ortaya döker, evini, çadırını bir bayram şenliği, bir düğün alayı gibi renklerle donatır. Bu, onun dünyası- dır. Bu iki metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula- V maktadırlar. BY Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler.X C) Farklı bir konuyu, aynı bakış açısı ile değerlendirip ele almaktadırlar. D) Farklı üsluplar kullansalar da aynı konuyu benzer yön- lerden ele almaktadırlar. X Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. ▶▶▶▶▶ PES Paragraf Soru Bankası
B
Lucas'ın "Roman her şeyi kapsar, çok
yönlüdür; öykü ise düz ve dar bir çizgi üzerinde
gelişir." gibi bir düşüncesi var. Ancak bu
düşüncenin, ortaya konan bütün öykü ve romanlar
için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Sözgelimi
Hemingway in Ihtiyar Balıkçı sı, Steinbeck'in Inci'si
tek bir çizgi, tek bir olay üzerinde ilerler. Bunun yanı
sıra kısa ama çok yönlü, çok boyutlu öyküler de
vardır.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi
anlatılmaktadır?
A) Kimi eserlerin alışılmışın dışında özellikler.
taşımasının onların değerini azaltmadığı
B) Romanın belirleyici özelliklerinin neler olduğu
e) Roman yazmanın öykü yazmaya oranla daha
güç olduğu
DY Romanda değişik görüşlerin ele alındığı
yargısının doğru olmadığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B Lucas'ın "Roman her şeyi kapsar, çok yönlüdür; öykü ise düz ve dar bir çizgi üzerinde gelişir." gibi bir düşüncesi var. Ancak bu düşüncenin, ortaya konan bütün öykü ve romanlar için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Sözgelimi Hemingway in Ihtiyar Balıkçı sı, Steinbeck'in Inci'si tek bir çizgi, tek bir olay üzerinde ilerler. Bunun yanı sıra kısa ama çok yönlü, çok boyutlu öyküler de vardır. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? A) Kimi eserlerin alışılmışın dışında özellikler. taşımasının onların değerini azaltmadığı B) Romanın belirleyici özelliklerinin neler olduğu e) Roman yazmanın öykü yazmaya oranla daha güç olduğu DY Romanda değişik görüşlerin ele alındığı yargısının doğru olmadığı
D
Yanıt Yayı
4.
Binalara, bilgisayarlara hapsedilmiş bir gençlik geliyor ve
onlar bizi anlamayacaklar. Bizim yazdıklarımıza masal gö-
züyle bakacaklar. Örneğin arkadaşlarla oturup konuşurken
çocuklar, anlattıklarımızı masal niyetine dinleyip "Haydi biraz
daha anlatın." diyorlar. Bazıları da bana, "Ne güzel çocukluk
yaşamışsınız!" diyor. Böyle bir çocukluğu anlatıyorum şimdiki
gençlere, masal gibi geliyor. Bunun nedeni, belki de anlattık-
larımın içinde oyunun ve hayalin olmasıdır. İnsanların düşlere,
hayallere eğiliminden kaynaklanan bir şey de olabilir. Biz o
zaman hayallerimizi yaşamayı, kişiselleştirmeyi biliyorduk.
Buna fırsatımız da vardı. Şimdiki çocukların hayal kurmasına
bile gerek yok. Hazır kurulmuş hayaller sunuluyor.
Bu parçada yazarın sözünü ettiği temel eksiklik aşağıda-
kilerden hangisidir?
AÇocukluk döneminde olanakların kısıtlı olması
B) Yeni nesillerin kendilerini geliştirmek için çaba harcama-
masi
Gençlerin düş kurma olanağından yoksun olması
ağın değerlerinin, çocukların iç dünyasını olumsuz
etkilemesi
E) Gençlerin önceki kuşaklara karşı ön yargılı olması
· 33 201
nu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D Yanıt Yayı 4. Binalara, bilgisayarlara hapsedilmiş bir gençlik geliyor ve onlar bizi anlamayacaklar. Bizim yazdıklarımıza masal gö- züyle bakacaklar. Örneğin arkadaşlarla oturup konuşurken çocuklar, anlattıklarımızı masal niyetine dinleyip "Haydi biraz daha anlatın." diyorlar. Bazıları da bana, "Ne güzel çocukluk yaşamışsınız!" diyor. Böyle bir çocukluğu anlatıyorum şimdiki gençlere, masal gibi geliyor. Bunun nedeni, belki de anlattık- larımın içinde oyunun ve hayalin olmasıdır. İnsanların düşlere, hayallere eğiliminden kaynaklanan bir şey de olabilir. Biz o zaman hayallerimizi yaşamayı, kişiselleştirmeyi biliyorduk. Buna fırsatımız da vardı. Şimdiki çocukların hayal kurmasına bile gerek yok. Hazır kurulmuş hayaller sunuluyor. Bu parçada yazarın sözünü ettiği temel eksiklik aşağıda- kilerden hangisidir? AÇocukluk döneminde olanakların kısıtlı olması B) Yeni nesillerin kendilerini geliştirmek için çaba harcama- masi Gençlerin düş kurma olanağından yoksun olması ağın değerlerinin, çocukların iç dünyasını olumsuz etkilemesi E) Gençlerin önceki kuşaklara karşı ön yargılı olması · 33 201 nu
Descartes 1628'den itibaren 15 yıl süren gezi-
ler, savaşlar ve serüvenlerden sonra yerleştiği
Hollanda'da Batı düşüncesini alt üst eden bir fel-
sefe sistemi kurdu. Öğrendiğinin, gördüğünün,
duyduğunun, inandığının hepsini birden büsbütün
silerek her şeyden kuşkulanmaya başladı. Yalnız
tek bir şeyden emindi: Düşüncenin varlığı. Bura-
dan hareketle evrenin açıklamasını yaptı. "Sağdu-
yu dünyada en iyi bölüştürülmüş şeydir." diyerek
felsefeyi, karmaşıktan basite indirgemiş, uzman
le olmayanların bile anlayabileceği bir dille ifade et-
miştir. Ona göre ahlak, mutlu yaşama sanatıdır.
mamy
9.
Bu parçada Descartes ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Her bilginin, bilinmeyen için bir ipucu olduğuna
B) Kurduğu felsefe sisteminin, alışılagelmişin dı-
şında olduğuna
Düşünce sistemini bilinen her şeye şüpheyle
yaklaşarak geliştirdiğine
DY Felsefi düşünceyi anlaşılmazlıktan anlaşılır
hâle indirgediğine
E) Mutlu bir yaşamı, ahlak kavramıyla açıkladığına X
tam teri
10.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Descartes 1628'den itibaren 15 yıl süren gezi- ler, savaşlar ve serüvenlerden sonra yerleştiği Hollanda'da Batı düşüncesini alt üst eden bir fel- sefe sistemi kurdu. Öğrendiğinin, gördüğünün, duyduğunun, inandığının hepsini birden büsbütün silerek her şeyden kuşkulanmaya başladı. Yalnız tek bir şeyden emindi: Düşüncenin varlığı. Bura- dan hareketle evrenin açıklamasını yaptı. "Sağdu- yu dünyada en iyi bölüştürülmüş şeydir." diyerek felsefeyi, karmaşıktan basite indirgemiş, uzman le olmayanların bile anlayabileceği bir dille ifade et- miştir. Ona göre ahlak, mutlu yaşama sanatıdır. mamy 9. Bu parçada Descartes ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A)Her bilginin, bilinmeyen için bir ipucu olduğuna B) Kurduğu felsefe sisteminin, alışılagelmişin dı- şında olduğuna Düşünce sistemini bilinen her şeye şüpheyle yaklaşarak geliştirdiğine DY Felsefi düşünceyi anlaşılmazlıktan anlaşılır hâle indirgediğine E) Mutlu bir yaşamı, ahlak kavramıyla açıkladığına X tam teri 10.
2. Düşünüyorum da aslında çok uzun bir süredir her türlü
ilişki, dönüp dolaşıp bir aldatmacaya, şu ya da bu biçim-
de bencillikle donatılmış bir yalana dayanıyor sonunda
Evet evet, "İyi oynayan kazansın!" diyoruz ya, yalan;
"Haksızlıklara dayanamam!" diyoruz ya yalan; "Eleştiri-
lere açık biriyimdir!" diyoruz ya yalan; "Yalanı sevmem!"
diyoruz ya, bu da yalan...
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla-
bilir?
A) Söylenen yalanları kolay bağışlıyor, çabuk unutuyor,
onları hoş görüyoruz. X
B) İnsanların bencillikleri kimi zaman geçici başarılar
oluşturabilir.
A bencillikle donatılmış
C) Söylenen her yalan, bir bencillik temeline oturtulur.
DAldatmaya yönelik davranışlarımız bizi de aldatıyor.
EYalanlar yok oluncaya kadar gerçekler susmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Düşünüyorum da aslında çok uzun bir süredir her türlü ilişki, dönüp dolaşıp bir aldatmacaya, şu ya da bu biçim- de bencillikle donatılmış bir yalana dayanıyor sonunda Evet evet, "İyi oynayan kazansın!" diyoruz ya, yalan; "Haksızlıklara dayanamam!" diyoruz ya yalan; "Eleştiri- lere açık biriyimdir!" diyoruz ya yalan; "Yalanı sevmem!" diyoruz ya, bu da yalan... Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla- bilir? A) Söylenen yalanları kolay bağışlıyor, çabuk unutuyor, onları hoş görüyoruz. X B) İnsanların bencillikleri kimi zaman geçici başarılar oluşturabilir. A bencillikle donatılmış C) Söylenen her yalan, bir bencillik temeline oturtulur. DAldatmaya yönelik davranışlarımız bizi de aldatıyor. EYalanlar yok oluncaya kadar gerçekler susmalıdır.
26. Yönetsel çalışma alanı veya disiplinleri içerisinde yer alan
araştırmacıların yönetimin tarihsel kodlarından bütünüyle
kendilerini ayıramadıkları hatta son dönemde artan bir
biçimde geçmişin izlerine odaklanmaya yöneldikleri
görülmektedir. Geçmişin yönetimine veya yönetimin
geçmişine yönelik artan bu ilgi genellikle iki nedene
dayanmaktadır. Bunlardan birincisi yönetim geleneği veya
pratiğini merkeze alarak onun göründüğünden daha sağlam
ve köklü olduğuna vurgu yapabilmektir. İkincisi ise özellikle
benzer tarihsel aşamalardan geçmiş, aynı coğrafyalarda
yaşamış olan toplumlara ait tarihsel kodların, bu toplumların
bugününü anlamada da referans teşkil edebilecek bir
zenginliğe sahip olduğunu göstermektir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada
hareketle varılabilecek bir genellemedir?
X
anlatılanlardan
27. Bir ola
değer
üzerin
Herhangi bir alana dikkat çekmenin iyi bir yolu, onun
köklü bir geleneğe sahip olduğunu ve bugün için işlevsel
olabileceğini göstermektir.
Yönetim kavramı incelendiğinde birbirinden farklı
alanların yönetim başlığı altında ele alınabileceği
görülmektedir.
C) İnsanların binlerce yıldır yönetim sistemleri geliştirdiği ve
bu sistemlerin topluma etki ettiği görülmektedir.
D) Aynı veya yakın coğrafyalarda yaşamış toplulukların
ortak özellikleri bugünkü toplumsal yapılarını da belirler.
E) Sosyal bilimciler için geçmişin kodlarını çözmek, bugünkü
çalışma alanlarını zenginleştirmek anlamına gelmektedir.
oluşu
nede
anlas
gere
olma
aras
önc
seb
sor
ge
gö
SO
B
al
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
26. Yönetsel çalışma alanı veya disiplinleri içerisinde yer alan araştırmacıların yönetimin tarihsel kodlarından bütünüyle kendilerini ayıramadıkları hatta son dönemde artan bir biçimde geçmişin izlerine odaklanmaya yöneldikleri görülmektedir. Geçmişin yönetimine veya yönetimin geçmişine yönelik artan bu ilgi genellikle iki nedene dayanmaktadır. Bunlardan birincisi yönetim geleneği veya pratiğini merkeze alarak onun göründüğünden daha sağlam ve köklü olduğuna vurgu yapabilmektir. İkincisi ise özellikle benzer tarihsel aşamalardan geçmiş, aynı coğrafyalarda yaşamış olan toplumlara ait tarihsel kodların, bu toplumların bugününü anlamada da referans teşkil edebilecek bir zenginliğe sahip olduğunu göstermektir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada hareketle varılabilecek bir genellemedir? X anlatılanlardan 27. Bir ola değer üzerin Herhangi bir alana dikkat çekmenin iyi bir yolu, onun köklü bir geleneğe sahip olduğunu ve bugün için işlevsel olabileceğini göstermektir. Yönetim kavramı incelendiğinde birbirinden farklı alanların yönetim başlığı altında ele alınabileceği görülmektedir. C) İnsanların binlerce yıldır yönetim sistemleri geliştirdiği ve bu sistemlerin topluma etki ettiği görülmektedir. D) Aynı veya yakın coğrafyalarda yaşamış toplulukların ortak özellikleri bugünkü toplumsal yapılarını da belirler. E) Sosyal bilimciler için geçmişin kodlarını çözmek, bugünkü çalışma alanlarını zenginleştirmek anlamına gelmektedir. oluşu nede anlas gere olma aras önc seb sor ge gö SO B al
with busti (metil gapler & skyd
Mel6
#DMBHC12H12
CALL
9
erde olsa
panlagilmasina rag
kudu (1) Yazilanında
lydi; bu karmaşık
(V) Kullandigi bir
en saatlerce uğra-
paba gerekiyordu.
iliyordu ama yap
aria bazen çıkmaz
pin yapılan değer-
ştir.
olduğu sonucuna
aykın bir tutum
anlamı vardır.
verilmiştir. V
DENEME-12
19. Zihniniz, en değerli varlığınızdır. Her zaman sizinle birlikte
dir. Onu kullanmayı bildiğiniz takdirde onun muhteşem g
cünden yararlanabilirsiniz. Bildiğiniz üzere zihnin iki seviyes
vardır: Bilinç yani rasyonel seviye ve bilinçaltı yani irrasyonel
seviye. Bilinçli zihninizle düşünürsünüz ve sürekli olarak d
şündüğünüz şeyler, düşüncelerinizin doğasına uygun ola
rak bunları yaratan bilinçaltınızın üzerine çöker. Bilinçaltınız,
duygularınızın bulunduğu yerdir; yaratıcı zihininizdir. İyi sey
ler düşünürseniz iyi şeyler, kötü şeyler düşünürseniz kötü
şeyler olur. Zihninizin işleyişi bu şekildedir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek
yargılar arasındadır?
A) Zihnin çok karmaşık bir işleyiş tarzı vardır.
B) Duygular da bilinçli zihnin bir ürünüdür.
C) Bilinçaltının oluşumunda yaşananların algılanışı etkilidin
D) Doğru düşünebilen insanlar, bilinçaltının gücünden ya-
rarlanabilirler.
E) Bilinçaltı, yeni bir şey ortaya koymanın kaynağıdır.
d
20. (1) Orhan K
TYT/TO
21. Bir rom
karak
yani
ların
bilec
yaşa
nok
Do
An
lar
B
g
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
with busti (metil gapler & skyd Mel6 #DMBHC12H12 CALL 9 erde olsa panlagilmasina rag kudu (1) Yazilanında lydi; bu karmaşık (V) Kullandigi bir en saatlerce uğra- paba gerekiyordu. iliyordu ama yap aria bazen çıkmaz pin yapılan değer- ştir. olduğu sonucuna aykın bir tutum anlamı vardır. verilmiştir. V DENEME-12 19. Zihniniz, en değerli varlığınızdır. Her zaman sizinle birlikte dir. Onu kullanmayı bildiğiniz takdirde onun muhteşem g cünden yararlanabilirsiniz. Bildiğiniz üzere zihnin iki seviyes vardır: Bilinç yani rasyonel seviye ve bilinçaltı yani irrasyonel seviye. Bilinçli zihninizle düşünürsünüz ve sürekli olarak d şündüğünüz şeyler, düşüncelerinizin doğasına uygun ola rak bunları yaratan bilinçaltınızın üzerine çöker. Bilinçaltınız, duygularınızın bulunduğu yerdir; yaratıcı zihininizdir. İyi sey ler düşünürseniz iyi şeyler, kötü şeyler düşünürseniz kötü şeyler olur. Zihninizin işleyişi bu şekildedir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek yargılar arasındadır? A) Zihnin çok karmaşık bir işleyiş tarzı vardır. B) Duygular da bilinçli zihnin bir ürünüdür. C) Bilinçaltının oluşumunda yaşananların algılanışı etkilidin D) Doğru düşünebilen insanlar, bilinçaltının gücünden ya- rarlanabilirler. E) Bilinçaltı, yeni bir şey ortaya koymanın kaynağıdır. d 20. (1) Orhan K TYT/TO 21. Bir rom karak yani ların bilec yaşa nok Do An lar B g
an
weyi
son
Bir yanda kırılan oluklarımızdan ötürü camin mermerine
asice vuran yağmur kulağımı çınlatadururken aynı kulakta
140 yılın en sıcak kışını yaşayacağımızı iddia eden
uzmanların sesi... Tam o sırada sayfa 44'te yerkürece
yaşadığımız iklim değişikliğine zarifçe değiniyor Sevinç
Çokum. "Istanbul'un eskilerine sorun! Böyle sel, baskın
yaşanır mıydı hiç? Çünkü dereler alır götürürdü suları;
derelerin üzerinde de ev mev olmazdı tabii. İstanbul'da
dereler yok edilmemiş, yola ve yerleşim alanına
çevrilmemişti, dere dereliğini biliyordu." Canım Dolapdere,
Büyükdere, Ihlamurderesi ve pek çoğu da böylelikle bu
hatıratta yerini aldı.
Bu parçada yazarın asıl amaçladığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Iklim değişikliğine dikkat çekmek
B) Kitap okumanın yararına değinmek
Derelerin yaşamdaki önemini vurgulamak
D) Sevinç Çokum'un öngörülü yönünü belirtmek
E) Edebiyat ile doğa arasındaki ilişkiyi ortaya koymak
hotrat
OXO
humma
OR
14. He
nları
Do
e
e
6
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
an weyi son Bir yanda kırılan oluklarımızdan ötürü camin mermerine asice vuran yağmur kulağımı çınlatadururken aynı kulakta 140 yılın en sıcak kışını yaşayacağımızı iddia eden uzmanların sesi... Tam o sırada sayfa 44'te yerkürece yaşadığımız iklim değişikliğine zarifçe değiniyor Sevinç Çokum. "Istanbul'un eskilerine sorun! Böyle sel, baskın yaşanır mıydı hiç? Çünkü dereler alır götürürdü suları; derelerin üzerinde de ev mev olmazdı tabii. İstanbul'da dereler yok edilmemiş, yola ve yerleşim alanına çevrilmemişti, dere dereliğini biliyordu." Canım Dolapdere, Büyükdere, Ihlamurderesi ve pek çoğu da böylelikle bu hatıratta yerini aldı. Bu parçada yazarın asıl amaçladığı aşağıdakilerden hangisidir? A) Iklim değişikliğine dikkat çekmek B) Kitap okumanın yararına değinmek Derelerin yaşamdaki önemini vurgulamak D) Sevinç Çokum'un öngörülü yönünü belirtmek E) Edebiyat ile doğa arasındaki ilişkiyi ortaya koymak hotrat OXO humma OR 14. He nları Do e e 6
ir.
en
ir-
va
in
k,
ğa
ri-
4.
mob id
Bir şairin, başka bir şairin şiirini konu ve biçim
yönünden örnek alarak aynı ölçü, kafiye ve redifle
yazdığı benzer şiire verilen ad aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Murabba
D) Taştir
B) Nazire
C) Müseddes
E) Muhammes
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ir. en ir- va in k, ğa ri- 4. mob id Bir şairin, başka bir şairin şiirini konu ve biçim yönünden örnek alarak aynı ölçü, kafiye ve redifle yazdığı benzer şiire verilen ad aşağıdakilerden han- gisidir? A) Murabba D) Taştir B) Nazire C) Müseddes E) Muhammes
ni
1. Eskimolar yani Inuitler, Amerika'nın ve Grönland'in kuze-
yinde kutuplara en yakın yerleşim yerlerinde yaşamları-
sürdüren topluluklardır. Kendi dillerinde ev anlamına
gelen "iglo" adlı barınaklarda yaşarlar. İglo, sert kar küt-
leleri tuğlalar şeklinde kesilerek iki metre genişliğinde,
kubbe biçiminde yapılmış bir yapıdır. Bir iglonun içinde
sıcaklık +4 derecedir. İnsan yaşadığında bu sıcaklık +16
dereceye çıkar. İçerinin sıcaklığını koruyabilmek için ig-
loların kapıları kendisinden yarım metre uzağa yapılır ve
içeriye tünelle bağlanır. Bazı İnuitler, iglolarını tünellerle
birbirine bağlar böylece dışarı çıkmadan birbirlerine ge-
lip gidebilirler.
Bu parçayla ilgili,
1. Karşılaştırma söz konusudur.
II. Benzetme yapılmıştır.
Açıklayıcı betimlemeden yararlanılmıştır.
TV Tanımlama yapılmıştır.
V. Örneklendirme vardır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) I ve II
B) I ve IV
D) III ve IV
E) IV ve V
C) II ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ni 1. Eskimolar yani Inuitler, Amerika'nın ve Grönland'in kuze- yinde kutuplara en yakın yerleşim yerlerinde yaşamları- sürdüren topluluklardır. Kendi dillerinde ev anlamına gelen "iglo" adlı barınaklarda yaşarlar. İglo, sert kar küt- leleri tuğlalar şeklinde kesilerek iki metre genişliğinde, kubbe biçiminde yapılmış bir yapıdır. Bir iglonun içinde sıcaklık +4 derecedir. İnsan yaşadığında bu sıcaklık +16 dereceye çıkar. İçerinin sıcaklığını koruyabilmek için ig- loların kapıları kendisinden yarım metre uzağa yapılır ve içeriye tünelle bağlanır. Bazı İnuitler, iglolarını tünellerle birbirine bağlar böylece dışarı çıkmadan birbirlerine ge- lip gidebilirler. Bu parçayla ilgili, 1. Karşılaştırma söz konusudur. II. Benzetme yapılmıştır. Açıklayıcı betimlemeden yararlanılmıştır. TV Tanımlama yapılmıştır. V. Örneklendirme vardır. yargılarından hangileri söylenemez? A) I ve II B) I ve IV D) III ve IV E) IV ve V C) II ve V
(1) Edebi eserde duygu, düşünce ve hayali veren
kelimeler hayatın kelimeleridir; kelimelerin kırılıp
dökülmesi, şaha kalkıp direnmesi, derin bir anlam
ile satıhtaki mânâları çeşitlendirmesi, üzülüp (
sevinmesi, donuk iken akması ve akar iken uçması
hep hayattan alınmıştır. (II) Bu şekilde hayatiyet
bulan kelimeler bir tercih, bir tavır ve nihayet bir
üslup oluşturur. (III) Üslup ile ruh hali arasında çok
yakın bir ilişki vardır. (IV) Günlük hayatta neşeli iken
seçtiğimiz kelimeleri, kullandığımız telaffuz ve ses
tonunu; üzüntülü iken kullandığımız kelimeler ve
telaffuzlarla karşılaştırırsak psikolojik durumumuz
ortaya çıkar. (V) Sözlerimiz, o anki meramımızı
anlatırken derunumuzdaki haller kelimelere akar.
14. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dilin gücünü arttıran, o ülkenin kültür
seviyesidir.
B) Dile duygu katmak, usta şairlerin işidir.
C) Dil sayesinde hislerimizi, fikirlerimizi
başkalarıyla paylaşırız.
) Dilimize dökülen kelimeler yaşadıklarımızdan
bağımsız değildir.
E) Dil ve düşünce arasında bir bağ yoktur.
mille
oluş
veri
Kač
yör
he
bu
is
GIPTA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(1) Edebi eserde duygu, düşünce ve hayali veren kelimeler hayatın kelimeleridir; kelimelerin kırılıp dökülmesi, şaha kalkıp direnmesi, derin bir anlam ile satıhtaki mânâları çeşitlendirmesi, üzülüp ( sevinmesi, donuk iken akması ve akar iken uçması hep hayattan alınmıştır. (II) Bu şekilde hayatiyet bulan kelimeler bir tercih, bir tavır ve nihayet bir üslup oluşturur. (III) Üslup ile ruh hali arasında çok yakın bir ilişki vardır. (IV) Günlük hayatta neşeli iken seçtiğimiz kelimeleri, kullandığımız telaffuz ve ses tonunu; üzüntülü iken kullandığımız kelimeler ve telaffuzlarla karşılaştırırsak psikolojik durumumuz ortaya çıkar. (V) Sözlerimiz, o anki meramımızı anlatırken derunumuzdaki haller kelimelere akar. 14. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Dilin gücünü arttıran, o ülkenin kültür seviyesidir. B) Dile duygu katmak, usta şairlerin işidir. C) Dil sayesinde hislerimizi, fikirlerimizi başkalarıyla paylaşırız. ) Dilimize dökülen kelimeler yaşadıklarımızdan bağımsız değildir. E) Dil ve düşünce arasında bir bağ yoktur. mille oluş veri Kač yör he bu is GIPTA
ÖRNEK SORU
Var olduğumuzun en belirgin tutanağı, yaratmadır; bir eser or-
taya koymadır. Sanatçı ancak yaratmakla, eser vermekle dün-
yaya gelişinin nedenini tanıtmış olur. Çünkü sanatçı; duyan, du-
yuran, duygu ve düşüncelere biçim veren; temizleyen, yüksel-
ten bir insandır. Edebiyat bakımından, her eser; sayısız koşulla-
rın, yaşantı ve gözlemlerin, duyuş ve düşüncelerin, inanç
ve eği-
limlerin etki ve öğrenimlerin meyvesidir. Taine'e göre: "Her eser,
belli bir zamanın aynası ve ürünüdür; onu bu zamana göre kay-
ramak, yorumlamak gerekir." Madem sanat eseri belli koşulla-
rın ürünüdür, o koşullardan ayrı düşünülmesi doğru değildir.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Betimleyici anlatıma özgü nitelikler taşımaktadır.
B) Mecazlı söyleyiş söz konusudur.
C) Karşılaştırma vardır.
D) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
E) Tanımlama vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ÖRNEK SORU Var olduğumuzun en belirgin tutanağı, yaratmadır; bir eser or- taya koymadır. Sanatçı ancak yaratmakla, eser vermekle dün- yaya gelişinin nedenini tanıtmış olur. Çünkü sanatçı; duyan, du- yuran, duygu ve düşüncelere biçim veren; temizleyen, yüksel- ten bir insandır. Edebiyat bakımından, her eser; sayısız koşulla- rın, yaşantı ve gözlemlerin, duyuş ve düşüncelerin, inanç ve eği- limlerin etki ve öğrenimlerin meyvesidir. Taine'e göre: "Her eser, belli bir zamanın aynası ve ürünüdür; onu bu zamana göre kay- ramak, yorumlamak gerekir." Madem sanat eseri belli koşulla- rın ürünüdür, o koşullardan ayrı düşünülmesi doğru değildir. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici anlatıma özgü nitelikler taşımaktadır. B) Mecazlı söyleyiş söz konusudur. C) Karşılaştırma vardır. D) Tanık göstermeye başvurulmuştur. E) Tanımlama vardır.
25. Hikâye dinledikçe hikâye biriktirmeyi de öğreniyor insan.
Ve hatta kendi hikâyesini oluşturmayı da... Nihayetinde
"ben" dediğimiz şey, bir hikâyeler toplamı değil de
nedir? Bazı hikâyeler çok önemlidir, şu an olduğumuz
insan yapmıştır bizi onlar. Belki de bu yüzden en çok
onları anlatmayı severiz. Dinleyici kitlesine göre süsleriz
veya sadeleştiririz hikâyelerimizi. Ama en önemlisi, bir
deneyimin ancak anlatıldığı zaman, bir hikâye kalıbına
yerleştirildiği zaman gerçek anlamına kavuşmasıdır.
Tekrar tekrar anlattığımız hikâye, zaman içinde değişir
ve dönüşür çünkü bizim o deneyimle kurduğumuz ilişki
de artık değişmiştir. Bizi bir zamanlar çok acıtan, çok
yaralayan o hikâye giderek etkisini yitirmeye başlar. Bu
sayede belki biz de artık konuyla dalga geçmeye başlarız
hikâyemizi anlatırken. Veya çocukluğumuzla ilgili güzel
bir şey hatırlarız bazen, anlatmaya başlarız ve anlattıkça
fark ederiz ki geçmişi çok özlemişizdir; bu zamanlarda da
mutlu hikâyemize hüzün karışıverir azıcık. Ama yine de
hikâyelerimiz oradadır ve biz anlatmaya devam ederiz,
sadece duygusal tonları biraz değişmiştir o kadar...
Bu parçada "hikâye" ile ilgili asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hikâye, ağızdan ağıza dolaşarak kuşaktan kuşağa
aktarılır.
B) Hikâye, bize başka insanların hayatlarını anlama
imkânı sunar.
C) Hikâye sayesinde geçmişe duyulan özlem bastırılır.
D) Hikâye, insan hayatını biyolojik bir olgu olmaktan
çıkarır.
Hikâye, unuttuğumuz tüm duyguları bize hatırlatır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
25. Hikâye dinledikçe hikâye biriktirmeyi de öğreniyor insan. Ve hatta kendi hikâyesini oluşturmayı da... Nihayetinde "ben" dediğimiz şey, bir hikâyeler toplamı değil de nedir? Bazı hikâyeler çok önemlidir, şu an olduğumuz insan yapmıştır bizi onlar. Belki de bu yüzden en çok onları anlatmayı severiz. Dinleyici kitlesine göre süsleriz veya sadeleştiririz hikâyelerimizi. Ama en önemlisi, bir deneyimin ancak anlatıldığı zaman, bir hikâye kalıbına yerleştirildiği zaman gerçek anlamına kavuşmasıdır. Tekrar tekrar anlattığımız hikâye, zaman içinde değişir ve dönüşür çünkü bizim o deneyimle kurduğumuz ilişki de artık değişmiştir. Bizi bir zamanlar çok acıtan, çok yaralayan o hikâye giderek etkisini yitirmeye başlar. Bu sayede belki biz de artık konuyla dalga geçmeye başlarız hikâyemizi anlatırken. Veya çocukluğumuzla ilgili güzel bir şey hatırlarız bazen, anlatmaya başlarız ve anlattıkça fark ederiz ki geçmişi çok özlemişizdir; bu zamanlarda da mutlu hikâyemize hüzün karışıverir azıcık. Ama yine de hikâyelerimiz oradadır ve biz anlatmaya devam ederiz, sadece duygusal tonları biraz değişmiştir o kadar... Bu parçada "hikâye" ile ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Hikâye, ağızdan ağıza dolaşarak kuşaktan kuşağa aktarılır. B) Hikâye, bize başka insanların hayatlarını anlama imkânı sunar. C) Hikâye sayesinde geçmişe duyulan özlem bastırılır. D) Hikâye, insan hayatını biyolojik bir olgu olmaktan çıkarır. Hikâye, unuttuğumuz tüm duyguları bize hatırlatır.
AYT EDEBİYAT SORU BANKASI
6.
-, sanatçının olgunluk döneminde yazdığı en önemli
eserlerindendir. Doğu'yu ve Batı'yı temsil eden kişiler ara-
sındaki evlilikler ekseninde gelişen bu romanda II. Abdül-
hamit ile Jön Türkler arasındaki çatışmalar dikkat çeker.
Yazar, bu romanıyla bireysel konuların sınırlarını aşarak
toplumsal sorunlara yönelir. Toplumun içinde bulunduğu
durum, yazarın bir ayna gibi onu metne taşımasıyla ya-
şamın bir gerçekliğine dönüşür. İstanbul'da II. Abdülhamit
dönemindeki Türk toplumunun panoramik bir tablosunu
çizen romanın olay örgüsü ise topluma yayılarak geniş-
ler ve siyasal, toplumsal, dinsel sorunlarla örülmüş olarak
gelişir. Bu açıdan roman, bir devrin yaşam biçimi ve öy-
küsünü ele alarak geçmişe ışık tutar.
Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getiril-
melidir?
----
A Sinekli Bakkal
B Fatih- Harbiye
C Vurun Kahpeye
B) Üç İstanbul
Sürgün
EX
in
Bir
P063
L
G
DS AR
M
A
L
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYT EDEBİYAT SORU BANKASI 6. -, sanatçının olgunluk döneminde yazdığı en önemli eserlerindendir. Doğu'yu ve Batı'yı temsil eden kişiler ara- sındaki evlilikler ekseninde gelişen bu romanda II. Abdül- hamit ile Jön Türkler arasındaki çatışmalar dikkat çeker. Yazar, bu romanıyla bireysel konuların sınırlarını aşarak toplumsal sorunlara yönelir. Toplumun içinde bulunduğu durum, yazarın bir ayna gibi onu metne taşımasıyla ya- şamın bir gerçekliğine dönüşür. İstanbul'da II. Abdülhamit dönemindeki Türk toplumunun panoramik bir tablosunu çizen romanın olay örgüsü ise topluma yayılarak geniş- ler ve siyasal, toplumsal, dinsel sorunlarla örülmüş olarak gelişir. Bu açıdan roman, bir devrin yaşam biçimi ve öy- küsünü ele alarak geçmişe ışık tutar. Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getiril- melidir? ---- A Sinekli Bakkal B Fatih- Harbiye C Vurun Kahpeye B) Üç İstanbul Sürgün EX in Bir P063 L G DS AR M A L