Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

ud
5
Selahattin Eyyubi, ilk gençlik yıllarımızdan itibaren,
bizler için yiğitliklerle dolu hayatı ve savunduğu dün-
ya görüşüyle tam bir model insan olmuştur. Benim
hayat felsefem, Selahaddin'in hayat felsefesiyle tam
bir uyum içindedin Kültürümüz aynı, dilimiz aynı, ya-
şadığımız coğrafya ve tarihimiz de aynı. O yüzden, bu
önemli tarihsel karakteri canlandırma işini büyük he-
yecanla üstlendim. Çünkü onu herhangi bir Batili ak-
törün benim kadar iyi anlayabileceğini ve anlatabile-
ceğini hiç sanmıyorum.
Bu parçanın yazarı, kendisiyle ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisinden söz etmektedir?
A) Tarihî geçmişimizi çok iyi bildiğinden
B) Oyunculuk yeteneğinin Batılı aktörlerden çok da-
ha iyi olduğundan
Tarihî karakterleri canlandırmayı çok sevdiğinden
Selahaddin karakterini canlandırmayı niçin kabul
ettiğinden
E) Tarihî bir karaktere karşı büyük bir hayranlığının
olduğundan
Bo
auden söz etmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ud 5 Selahattin Eyyubi, ilk gençlik yıllarımızdan itibaren, bizler için yiğitliklerle dolu hayatı ve savunduğu dün- ya görüşüyle tam bir model insan olmuştur. Benim hayat felsefem, Selahaddin'in hayat felsefesiyle tam bir uyum içindedin Kültürümüz aynı, dilimiz aynı, ya- şadığımız coğrafya ve tarihimiz de aynı. O yüzden, bu önemli tarihsel karakteri canlandırma işini büyük he- yecanla üstlendim. Çünkü onu herhangi bir Batili ak- törün benim kadar iyi anlayabileceğini ve anlatabile- ceğini hiç sanmıyorum. Bu parçanın yazarı, kendisiyle ilgili olarak aşağı- dakilerin hangisinden söz etmektedir? A) Tarihî geçmişimizi çok iyi bildiğinden B) Oyunculuk yeteneğinin Batılı aktörlerden çok da- ha iyi olduğundan Tarihî karakterleri canlandırmayı çok sevdiğinden Selahaddin karakterini canlandırmayı niçin kabul ettiğinden E) Tarihî bir karaktere karşı büyük bir hayranlığının olduğundan Bo auden söz etmek
bu küçük,
amcamın
koltuğun
baklarıyla
esaretim
olsa her
ata nasıl
gücüm
Maskeli
uran ço-
atıyor.
sini çok
ğız ki...
yorum:
e veril-
ştur.
Ölçme, Değerlendirme ve Sina
MEB .
4.
Bazı öyküleri okurken yazarın hayatından haberdarsanız
yaşadıklarını yazıyor, dersiniz. Cumhuriyet Dönemi ya-
zarlarından Tarık Buğra da hayatından süzdüğü birta-
kım malzemeleri anlattıklarının içine katmıştır. Söz ge-
limi taşradaki hayatından kimi sahneler, üniversite yılla-
rında çektiği yoksulluklar "Piyano ve Keman İçin'e ser-
piştirilmiştir. Kimi öykülerinde gördüğümüz "çevreden
yoksun olduğu için boşlukta kalan" insan tipi, öykücünün
kendisinden başkası değildir. Yine "087956'nın Sıfırı"
da böyle bir özelliğe sahiptir. Bu öyküde beş parasız bir
tıp öğrencisinin yoksulluk dramı, İclâl adlı bir kızla olan
duygusal ilişkisi ve öykünün adını taşıyan rakamlarla
uydurulmuş yılbaşı biletinin tutmayan sıfırı yüzünden do-
ğan şanssızlık psikolojisi anlatılır.
Bu metne getirilebilecek en uygun başlık aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A Cumhuriyet Öykücülüğü
B Gerçekçi Öykü
C) Yazar-Eser İlişkisi
DY Öyküde Gözlem
8
Tarık Buğra Hikâyeleri
r
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bu küçük, amcamın koltuğun baklarıyla esaretim olsa her ata nasıl gücüm Maskeli uran ço- atıyor. sini çok ğız ki... yorum: e veril- ştur. Ölçme, Değerlendirme ve Sina MEB . 4. Bazı öyküleri okurken yazarın hayatından haberdarsanız yaşadıklarını yazıyor, dersiniz. Cumhuriyet Dönemi ya- zarlarından Tarık Buğra da hayatından süzdüğü birta- kım malzemeleri anlattıklarının içine katmıştır. Söz ge- limi taşradaki hayatından kimi sahneler, üniversite yılla- rında çektiği yoksulluklar "Piyano ve Keman İçin'e ser- piştirilmiştir. Kimi öykülerinde gördüğümüz "çevreden yoksun olduğu için boşlukta kalan" insan tipi, öykücünün kendisinden başkası değildir. Yine "087956'nın Sıfırı" da böyle bir özelliğe sahiptir. Bu öyküde beş parasız bir tıp öğrencisinin yoksulluk dramı, İclâl adlı bir kızla olan duygusal ilişkisi ve öykünün adını taşıyan rakamlarla uydurulmuş yılbaşı biletinin tutmayan sıfırı yüzünden do- ğan şanssızlık psikolojisi anlatılır. Bu metne getirilebilecek en uygun başlık aşağıdaki- lerden hangisidir? A Cumhuriyet Öykücülüğü B Gerçekçi Öykü C) Yazar-Eser İlişkisi DY Öyküde Gözlem 8 Tarık Buğra Hikâyeleri r
n
yatındaki en
nün
me-
in-
8
1. Bir olayı değil, günlük yaşamın her hangi
anlatan öykülerdir Serim, düğüm, çözüm planına uyulmaz
Belli bir sonucu da yoktur. Merak ve heyecandan çok duy-
gu ve hayallere yer verilir; fikre önem verilmez, kişiler ken-
di doğal ortamlarında hissettirilir. Olayların ve durumların
akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır. ---- hikâye; olay-
sız, gerilimsiz bir öyküdür. Belli bir ortamdan kaynaklanan
izlenimler, çağrışımlar vardır. Bir durumdan ya da gündelik
yaşamın içine rastgele bir yerinden girilir. Şiirsellik, şiirselliği
yaratan anılar, çağrışım ve düşünceler yazara anlatımda ola-
naklar sağlar. Kimi kez simgelere başvurulur, gerçeküstü bir
tutumun içine girildiği görülür, örneğin, Sait Faik'in "Singarit
Baba" ve "Dülger Balığının Ölümü" vb.
II. --- hikâye, klasik bi yapı ve roman kurgusu içinde oluşturu-
lur. Hikâye belli bir giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden
oluşur. Kişi kadrosu, özenle seçilmiş insanlardan oluşur; ki-
şiler sıradan değildir. Kişiler; tezatlar, büyük ihtiraslar, çatış-
malar, entrikalı bir hayat yaşarlar. Kişiler bedbindir, muzda-
riptir. Realizm (gerçekçilik) akımı etkili olduğu için konular,
gerçek hayattan alınır. Toplumsal konu ile okuyucu karşısına
çıkılır. Ahlak dersi vermenin amaçlandığı söylenebilir. Haya-
tin kusurlu ve elemli taraflarına bakılır, karamsarlık hâkimdir.
Mekân ile insan arasında güçlü bir ilişki söz konusudur. İn-
san, çevrenin ayrılmaz bir parçasıdır. Mekân, kişinin karak-
terinin şekillendirilmesinde önemli bir işleve sahiptir. Kişi
ve mekân tasvirine de önem verilir. Ayrıntılı bir anlatım tarzı
benimsenir. Anlatıcı açıklama, betimleme ve çözümleme
(tahlil) anlatım tekniklerini kullanarak okuyucunun hayal
dünyasına pek bir şey bırakmaz.
A) Okuyucuda merak duygusu uyandırmak
B) Toplumsal beklentileri dikkate almamak
C) Okuyucunun duygularını yansıtmak
D) Okuru öykünün içine almamak
E) Olayları gerçekçi bir anlatımla yansıtmak
10
USTAT DER Kİ YAYINLARI
A) Memdu
BÖmer S
C) Reşat M
D) Ferit Ec
Halide
Fakfon ke
na koştu
-Sanırın
Gümüş
kin, çok
başladı
hızlı hi
dim. Sa
ken bir
karker
- Gel
Soluc
şaşıra
ni so
- Bil
II. parçada geçen "okuyucunun hayal dünyasına pek bir şey
bırakmamak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Bab
-H
-H
-E
ya
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
n yatındaki en nün me- in- 8 1. Bir olayı değil, günlük yaşamın her hangi anlatan öykülerdir Serim, düğüm, çözüm planına uyulmaz Belli bir sonucu da yoktur. Merak ve heyecandan çok duy- gu ve hayallere yer verilir; fikre önem verilmez, kişiler ken- di doğal ortamlarında hissettirilir. Olayların ve durumların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır. ---- hikâye; olay- sız, gerilimsiz bir öyküdür. Belli bir ortamdan kaynaklanan izlenimler, çağrışımlar vardır. Bir durumdan ya da gündelik yaşamın içine rastgele bir yerinden girilir. Şiirsellik, şiirselliği yaratan anılar, çağrışım ve düşünceler yazara anlatımda ola- naklar sağlar. Kimi kez simgelere başvurulur, gerçeküstü bir tutumun içine girildiği görülür, örneğin, Sait Faik'in "Singarit Baba" ve "Dülger Balığının Ölümü" vb. II. --- hikâye, klasik bi yapı ve roman kurgusu içinde oluşturu- lur. Hikâye belli bir giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Kişi kadrosu, özenle seçilmiş insanlardan oluşur; ki- şiler sıradan değildir. Kişiler; tezatlar, büyük ihtiraslar, çatış- malar, entrikalı bir hayat yaşarlar. Kişiler bedbindir, muzda- riptir. Realizm (gerçekçilik) akımı etkili olduğu için konular, gerçek hayattan alınır. Toplumsal konu ile okuyucu karşısına çıkılır. Ahlak dersi vermenin amaçlandığı söylenebilir. Haya- tin kusurlu ve elemli taraflarına bakılır, karamsarlık hâkimdir. Mekân ile insan arasında güçlü bir ilişki söz konusudur. İn- san, çevrenin ayrılmaz bir parçasıdır. Mekân, kişinin karak- terinin şekillendirilmesinde önemli bir işleve sahiptir. Kişi ve mekân tasvirine de önem verilir. Ayrıntılı bir anlatım tarzı benimsenir. Anlatıcı açıklama, betimleme ve çözümleme (tahlil) anlatım tekniklerini kullanarak okuyucunun hayal dünyasına pek bir şey bırakmaz. A) Okuyucuda merak duygusu uyandırmak B) Toplumsal beklentileri dikkate almamak C) Okuyucunun duygularını yansıtmak D) Okuru öykünün içine almamak E) Olayları gerçekçi bir anlatımla yansıtmak 10 USTAT DER Kİ YAYINLARI A) Memdu BÖmer S C) Reşat M D) Ferit Ec Halide Fakfon ke na koştu -Sanırın Gümüş kin, çok başladı hızlı hi dim. Sa ken bir karker - Gel Soluc şaşıra ni so - Bil II. parçada geçen "okuyucunun hayal dünyasına pek bir şey bırakmamak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Bab -H -H -E ya
lere
-inin
bu
unu
rda
ern
mli
un
sal
ur-
esi
n-
k
1-
1
28. 300'den fazla üstün zekâlı çocuğun 13 ila 38 yaşları ara-
sında izlendiği bir araştırma; bu çocukların yarısının
bugün önemli pozisyonlarda çalıştığını, iyi koşullarda
yaşadığını ve hayatından memnun olduğunu gösteriyor.
Peki diğerleri? Pek çoğu, sınıfın geri kalanını onların
seviyesine taşıyamadığı için konuyu sınıfta işlenmeye
başlamadan önce öğrenmiş bu öğrencileri görmezden
gelmek zorunda kalan öğretmenler ve kendilerine hitap
etmeyen öğrenme ortamları yüzünden konsantrasyon
problemleri yaşıyor. Ayrıca onların arkadaş edinme ve
birlikte çalışma gibi konularda desteğe ihtiyaç duymaya-
caklarına inanılması; üstün zekâlıları derinden etkiliyor,
motivasyonlarını düşürüyor, böylece onları potansiyelle-
rinin altında bir hayat yaşamak zorunda bırakıyor.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin üstün
zekâlı çocukların potansiyellerinin altında kalma
sebeplerinden biri olduğu söylenemez?
A) Grup içinde rekabet etmekte zorluk yaşamaları
B) Gruba uyamamak sebebiyle arka planda kalmaları
C) Beklenenden daha fazla ön bilgiye sahip olmaları
D) Öğrenme ihtiyaçlarının altında okul koşullarında bu-
lunmaları
E) Sosyal etkileşim konusunda yardımdan yoksun ol-
maları
@
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lere -inin bu unu rda ern mli un sal ur- esi n- k 1- 1 28. 300'den fazla üstün zekâlı çocuğun 13 ila 38 yaşları ara- sında izlendiği bir araştırma; bu çocukların yarısının bugün önemli pozisyonlarda çalıştığını, iyi koşullarda yaşadığını ve hayatından memnun olduğunu gösteriyor. Peki diğerleri? Pek çoğu, sınıfın geri kalanını onların seviyesine taşıyamadığı için konuyu sınıfta işlenmeye başlamadan önce öğrenmiş bu öğrencileri görmezden gelmek zorunda kalan öğretmenler ve kendilerine hitap etmeyen öğrenme ortamları yüzünden konsantrasyon problemleri yaşıyor. Ayrıca onların arkadaş edinme ve birlikte çalışma gibi konularda desteğe ihtiyaç duymaya- caklarına inanılması; üstün zekâlıları derinden etkiliyor, motivasyonlarını düşürüyor, böylece onları potansiyelle- rinin altında bir hayat yaşamak zorunda bırakıyor. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin üstün zekâlı çocukların potansiyellerinin altında kalma sebeplerinden biri olduğu söylenemez? A) Grup içinde rekabet etmekte zorluk yaşamaları B) Gruba uyamamak sebebiyle arka planda kalmaları C) Beklenenden daha fazla ön bilgiye sahip olmaları D) Öğrenme ihtiyaçlarının altında okul koşullarında bu- lunmaları E) Sosyal etkileşim konusunda yardımdan yoksun ol- maları @
21. Mikroskobu canlıların sistematik biçimde incelenmesi ama-
cıyla ilk kez kullanan bilim insanı, 1628'de Bolonya yakınla-
nında dünyaya gelen Marcello Malpighi'dir. Bu önemli bilim
adamı, Biyolog William Harvey'in insanlarda kan dolaşımının
nasıl olduğuna yönelik tezlerinin doğruluğunu ispatlamış ve
böbrekleri, ciğerleri, sinirleri, deriyi ve dil üstünde bulunan tat
tomurcuklarını inceleyip yapılarını tanımlamıştır. Döneminde
ortaya koyduğu çalışmalar büyük yankı uyandırdığı hålde
ona karşı çıkanlar olmuştur. Hatta bu çalışmaların pek çok
bilim adamı tarafından reddedildiği bilinmektedir. Bu durum
Malpighi'yi oldukça sert tartışmaların içine itmiştir. Ancak
1691'de Papa XII. Innocent'in başhekimliğine atanmış ol-
ması, onun yaşadığı çağda da önemli bir bilim insanı olarak
kabul edildiğinin göstergesidir.
Bu parça anlatım yönünden incelendiğinde aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) Paragrafta açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.
B) Hem nesnel hem de öznel ifadeler yer almaktadır.
C) Anlatımı pekiştirmek için örnekleme ve benzetmeden ya-
rarlanılmıştır.
D) Sessel yinelemelere yer verilmiştir.
E Neden sonuç ilişkisiyle bağlı cümleler bulunmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Mikroskobu canlıların sistematik biçimde incelenmesi ama- cıyla ilk kez kullanan bilim insanı, 1628'de Bolonya yakınla- nında dünyaya gelen Marcello Malpighi'dir. Bu önemli bilim adamı, Biyolog William Harvey'in insanlarda kan dolaşımının nasıl olduğuna yönelik tezlerinin doğruluğunu ispatlamış ve böbrekleri, ciğerleri, sinirleri, deriyi ve dil üstünde bulunan tat tomurcuklarını inceleyip yapılarını tanımlamıştır. Döneminde ortaya koyduğu çalışmalar büyük yankı uyandırdığı hålde ona karşı çıkanlar olmuştur. Hatta bu çalışmaların pek çok bilim adamı tarafından reddedildiği bilinmektedir. Bu durum Malpighi'yi oldukça sert tartışmaların içine itmiştir. Ancak 1691'de Papa XII. Innocent'in başhekimliğine atanmış ol- ması, onun yaşadığı çağda da önemli bir bilim insanı olarak kabul edildiğinin göstergesidir. Bu parça anlatım yönünden incelendiğinde aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Paragrafta açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. B) Hem nesnel hem de öznel ifadeler yer almaktadır. C) Anlatımı pekiştirmek için örnekleme ve benzetmeden ya- rarlanılmıştır. D) Sessel yinelemelere yer verilmiştir. E Neden sonuç ilişkisiyle bağlı cümleler bulunmaktadır.
B) Yapıt adlarını içe
C) Güçsüzlerin yanında olduğu
D) Eserlerini planlayarak yazdığı
liği/
E) Adaleti ve nesnelliği önemsediği
4. Attilâ İlhan, edebiyat dünyasına adım attıktan sonra halk ve
divan şiirini harmanlayan şiirler kaleme almıştır. Her zaman
araştırmaya ve öğrenmeye açık yapısı, kuşkuculuğu onu,
tarihini daha derinden tanımaya ve sorgulamaya yöneltmiş;
Kurtuluş Savaşı'nı, Türklerin Orta Asya'dan göçünü
destanlaştıran şiirler yazdırmıştır. Şair, Türk edebiyatına ve
Türk tarihine hâkim olduğu gibi dünyada yaşananlara karşı
da ilgisiz kalmamış; İkinci Dünya Savaşı, emperyalizm,
üçüncü dünya ülkelerini de şiire konu etmiş, hayranı olduğu
Atatürk'e her zaman yer vermiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Türk tarihinin farklı dönemlerini şiirlerinde ele aldığına
B) Şiirlerinde sadece ulusal konulara yer vermediğine
Destansı şiirin en güzel örneklerini verdiğine
D) Evrensel değerlere sahip olduğuna
Kendisinden önceki edebî gelenekten yararlandığına
9
Diğer sayfaya ge
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B) Yapıt adlarını içe C) Güçsüzlerin yanında olduğu D) Eserlerini planlayarak yazdığı liği/ E) Adaleti ve nesnelliği önemsediği 4. Attilâ İlhan, edebiyat dünyasına adım attıktan sonra halk ve divan şiirini harmanlayan şiirler kaleme almıştır. Her zaman araştırmaya ve öğrenmeye açık yapısı, kuşkuculuğu onu, tarihini daha derinden tanımaya ve sorgulamaya yöneltmiş; Kurtuluş Savaşı'nı, Türklerin Orta Asya'dan göçünü destanlaştıran şiirler yazdırmıştır. Şair, Türk edebiyatına ve Türk tarihine hâkim olduğu gibi dünyada yaşananlara karşı da ilgisiz kalmamış; İkinci Dünya Savaşı, emperyalizm, üçüncü dünya ülkelerini de şiire konu etmiş, hayranı olduğu Atatürk'e her zaman yer vermiştir. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Türk tarihinin farklı dönemlerini şiirlerinde ele aldığına B) Şiirlerinde sadece ulusal konulara yer vermediğine Destansı şiirin en güzel örneklerini verdiğine D) Evrensel değerlere sahip olduğuna Kendisinden önceki edebî gelenekten yararlandığına 9 Diğer sayfaya ge
Üstün yetenekli çocukların aileleri üzerinde yapılan araştırma-
lara göre çok az bir istisna ile bu çocuklar, sosyal ve ekonomik
seviyesi iyi olan ailelerden gelmektedir. Aile yapısının; fiziksel
gelişim, sağlıklı ve kuvvetli olmak, uygun beslenme rejimi ile iliş-
kili olduğu belirtilmektedir. Sağlıklı doğumun da annenin gebelik
sırasında takip ettiği sıkı bir beslenme rejimiyle çok fazla ilgilidir.
Üstün yetenekli çocukların aileleri genellikle beslenmeye özen
gösteren ailelerdir.
Bu parçada üstün yetenekli çocuklarla ilgili olarak asıl anla-
tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
ik dului on
A Hepsinin ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocuklarının ara-
sından yetiştikleri
BAsıl özellikleri olan zekâlarının gebelik döneminde belirginleş-
tiği
with
CSadece üstün bir zekâya değil sağlıklı bir bedene de sahip
oldukları V
DAilenin bilinç düzeyi neticesinde doğum öncesi ve sonrasın-
misiel
da yapılanların doğrudan etkili olduğu
vem nat
E Sosyo-ekonomik gücü olan ailelerin genetik özelliklerini taşı-
soob sly
dıkları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Üstün yetenekli çocukların aileleri üzerinde yapılan araştırma- lara göre çok az bir istisna ile bu çocuklar, sosyal ve ekonomik seviyesi iyi olan ailelerden gelmektedir. Aile yapısının; fiziksel gelişim, sağlıklı ve kuvvetli olmak, uygun beslenme rejimi ile iliş- kili olduğu belirtilmektedir. Sağlıklı doğumun da annenin gebelik sırasında takip ettiği sıkı bir beslenme rejimiyle çok fazla ilgilidir. Üstün yetenekli çocukların aileleri genellikle beslenmeye özen gösteren ailelerdir. Bu parçada üstün yetenekli çocuklarla ilgili olarak asıl anla- tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? ik dului on A Hepsinin ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocuklarının ara- sından yetiştikleri BAsıl özellikleri olan zekâlarının gebelik döneminde belirginleş- tiği with CSadece üstün bir zekâya değil sağlıklı bir bedene de sahip oldukları V DAilenin bilinç düzeyi neticesinde doğum öncesi ve sonrasın- misiel da yapılanların doğrudan etkili olduğu vem nat E Sosyo-ekonomik gücü olan ailelerin genetik özelliklerini taşı- soob sly dıkları
Paragrafta Konu / Başlık
7. Geçen yüzyılın sonlarında, davranış bilimci Tito Vignoli, bili-
min nasıl ortaya çıkmış olabileceği sorusuna cevap ararken
özellikle memeli hayvanların ve bebeklerin çevrelerini önce
kendilerinin bir parçası, sonra da kendilerine benzer bir ya-
ratik olarak algıladıklarını fark etmişti. Bir kedi yavrusunun
önünde yuvarlanan bir yün yumağı, önce yavruyu korkutur.
Yavru, yumağın etrafında dolanarak onun muhtemel tepkile-
rini tartmaya çalışır. Hiçbir tepki gelmeyeceği kanısını edinin-
ce yumağa dokunma denemeleri yapmaya başlar. En niha-
yet yumağın bir diğer kedi yavrusu değil de "tepkisiz bir nes-
ne" olduğuna inanınca onunla gönlünce oynamaya koyulur.
Bu parçaya göre, yavru kedinin yün yumağıvla hemen
oynamamasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilinmez olana duyulan merak
B) Kendini yeni duruma adapte etme güdüsü
C) Psikolojik ön şartlar
Korkularla yüzleşme ve onunla baş etme çabası
E) Bulunduğu alanı koruma içgüdüsü
O
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Paragrafta Konu / Başlık 7. Geçen yüzyılın sonlarında, davranış bilimci Tito Vignoli, bili- min nasıl ortaya çıkmış olabileceği sorusuna cevap ararken özellikle memeli hayvanların ve bebeklerin çevrelerini önce kendilerinin bir parçası, sonra da kendilerine benzer bir ya- ratik olarak algıladıklarını fark etmişti. Bir kedi yavrusunun önünde yuvarlanan bir yün yumağı, önce yavruyu korkutur. Yavru, yumağın etrafında dolanarak onun muhtemel tepkile- rini tartmaya çalışır. Hiçbir tepki gelmeyeceği kanısını edinin- ce yumağa dokunma denemeleri yapmaya başlar. En niha- yet yumağın bir diğer kedi yavrusu değil de "tepkisiz bir nes- ne" olduğuna inanınca onunla gönlünce oynamaya koyulur. Bu parçaya göre, yavru kedinin yün yumağıvla hemen oynamamasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilinmez olana duyulan merak B) Kendini yeni duruma adapte etme güdüsü C) Psikolojik ön şartlar Korkularla yüzleşme ve onunla baş etme çabası E) Bulunduğu alanı koruma içgüdüsü O
ci
Palme Yayınevi
40. Tanbur sazı köken olarak Sümerlere kadar dayanan
tarihi bir geçmişe sahip olup farklı coğrafyalarda tanbur
ismiyle kullanılan enstrümanlara verilen genel bir addır.
Henry George Farmer ve Curt Sachs gibi yazarlara göre
tanbur kelimesinin kökeni "küçük yay" anlamındaki
Sümerce "pantur"dur. Tanbur kelimesi "tambur" şeklinde
"m" harfi ile de kaynaklarda geçmekte ve günümüzde de
bu iki şekilde kullanılmaktadır. Bugün Iran, Irak, Suriye,
Özbekistan, Tacikistan gibi ülkeleri içine alan çok geniş
bir coğrafyada etkin olarak kullanılan tanbur sazının,
kullanılan bölgeye göre tekne, sap veya perdeleri kısmi
değişiklikler gösterebilmektedir. Klasik Türk müziği
enstrümanları arasında çok önemli bir yeri olan tanbur,
yüzyıllar boyunca Türk musikişinaslarının vazgeçilmez
sazlarından biri olmuştur. Perdeli bir enstrüman
olmasından dolayı Türk müziğinin kendine özgü seslerini
yani perdelerini net bir şekilde barındıran tanbur, Türk
müziğinin makam yapılarını daha iyi kavrayabilmek için
büyük imkânlara sahiptir.
Bu parçada Tanbur,
Kullanıldığı coğrafya
002/22
II. Biçim özellikleri
III. Türk musikisindeki yeri
özelliklerinden hangileri bakımından
değerlendirilmiştir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
C) Yalnız III
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ci Palme Yayınevi 40. Tanbur sazı köken olarak Sümerlere kadar dayanan tarihi bir geçmişe sahip olup farklı coğrafyalarda tanbur ismiyle kullanılan enstrümanlara verilen genel bir addır. Henry George Farmer ve Curt Sachs gibi yazarlara göre tanbur kelimesinin kökeni "küçük yay" anlamındaki Sümerce "pantur"dur. Tanbur kelimesi "tambur" şeklinde "m" harfi ile de kaynaklarda geçmekte ve günümüzde de bu iki şekilde kullanılmaktadır. Bugün Iran, Irak, Suriye, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkeleri içine alan çok geniş bir coğrafyada etkin olarak kullanılan tanbur sazının, kullanılan bölgeye göre tekne, sap veya perdeleri kısmi değişiklikler gösterebilmektedir. Klasik Türk müziği enstrümanları arasında çok önemli bir yeri olan tanbur, yüzyıllar boyunca Türk musikişinaslarının vazgeçilmez sazlarından biri olmuştur. Perdeli bir enstrüman olmasından dolayı Türk müziğinin kendine özgü seslerini yani perdelerini net bir şekilde barındıran tanbur, Türk müziğinin makam yapılarını daha iyi kavrayabilmek için büyük imkânlara sahiptir. Bu parçada Tanbur, Kullanıldığı coğrafya 002/22 II. Biçim özellikleri III. Türk musikisindeki yeri özelliklerinden hangileri bakımından değerlendirilmiştir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) I, II ve III
DİLİ ve EDEBİYATI-SOSYAL
BILIMLER-1 TESTI
-ih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır.
ti-Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
allerde
7
rak
olojik
ütlerin
erden
ığında
er
er ve
malarda
krar
miktar
ma
tekrar
uzun
gelme
sındaki
k
e ilgili
bilir?
3.
AYT-DENEME 3
Altay dilleri teorisi; Türk, Moğol, Tunguz, Kore ve Japon
dillerinin ortak bir kökten çıktığını ve bunların akraba
olduğunu kabul eden teorinin adıdır. Başlangıçta sadece
Türk, Moğol, Tunguz dillerinin akrabalığı üzerinde
durulurken 20. yüzyılın ortalarında ve ikinci yarısında
Korece ve Japonca da bunlara katılmıştır. Teoriye göre
bu diller ortak bir ata dilden iniyordu. Ortak ata dil, farazi
bir dildi ve tabiatıyla bir adı yoktu. Akrabalık teorisine
inananlar bu farazi dile Altay dili (Altayca) adını verdiler.
Altay dilinden zaman içinde ayrılarak bağımsız diller
håline gelen akraba diller topluluğuna da "Altay dilleri
ailesi" adı verildi. Karşılaştırmalı Altay dilleri bilim alanına
Altayistik, bu bilim alanıyla uğraşanlara da Altayist
denildi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A Tanımlamadan yararlanılmıştır.
BY Nesnel ifadeler kullanılmıştır.
Açıklama yapılmıştır.
D) Orneklerden yararlanılmıştır.
E Niteleyici unsurlara yer verilmiştir.
4.
Bütün kusurlarımı toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DİLİ ve EDEBİYATI-SOSYAL BILIMLER-1 TESTI -ih-1 (25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır. ti-Sosyal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. allerde 7 rak olojik ütlerin erden ığında er er ve malarda krar miktar ma tekrar uzun gelme sındaki k e ilgili bilir? 3. AYT-DENEME 3 Altay dilleri teorisi; Türk, Moğol, Tunguz, Kore ve Japon dillerinin ortak bir kökten çıktığını ve bunların akraba olduğunu kabul eden teorinin adıdır. Başlangıçta sadece Türk, Moğol, Tunguz dillerinin akrabalığı üzerinde durulurken 20. yüzyılın ortalarında ve ikinci yarısında Korece ve Japonca da bunlara katılmıştır. Teoriye göre bu diller ortak bir ata dilden iniyordu. Ortak ata dil, farazi bir dildi ve tabiatıyla bir adı yoktu. Akrabalık teorisine inananlar bu farazi dile Altay dili (Altayca) adını verdiler. Altay dilinden zaman içinde ayrılarak bağımsız diller håline gelen akraba diller topluluğuna da "Altay dilleri ailesi" adı verildi. Karşılaştırmalı Altay dilleri bilim alanına Altayistik, bu bilim alanıyla uğraşanlara da Altayist denildi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Tanımlamadan yararlanılmıştır. BY Nesnel ifadeler kullanılmıştır. Açıklama yapılmıştır. D) Orneklerden yararlanılmıştır. E Niteleyici unsurlara yer verilmiştir. 4. Bütün kusurlarımı toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Bölüm 3
0,9
M/S
Kara Kutu Kitapları
5. VE 6. SORULARI AŞAĞIDAKİ
PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.
(1) Türk tüketiciler arasında yapılan bir araştırmaya göre
çevre kirliliği nedeniyle sağlığın bozulma riski % 88, trafik
kazasında yaralanma riski % 87 ve gıdalar yoluyla sağlığın
bozulma riski % 86 olarak görülüyor. (II) Oysa AB ülkelerin-
de benzer bir araştırmaya katılanların % 40'ı sağlıklarının
alınan gıdalar nedeniyle bozulabileceğini düşünüyor. (III) Bu
düşüncelerin kaynağını, Türk tüketiciler için bilim insanları
ve doktorlar, Avrupalılar için ise tüketici örgütleri ve doktorlar
oluşturuyor.(IV) Uygun koşullar sağlansa bile gıdalar tüketi-
ciye ulaşana kadar ürünü olumsuz yönde etkileyecek koşullar
oluşabilir. (V) Insan sağlığını tehdit eden pek çok kimyasal
madde de zaman zaman ürünün doğal yapısını bozabilir. (VI)
Hatta uygun işleme teknikleri uygulandığında bile ham mad-
denin besin değerlerinde ve biyo yararlılığında bir azalma söz
konusu olabilir.
A) İkileme kullanılmıştır.
B) Nesnel veriler kullanılmıştır.
C) Koşul bildiren cümleler kullanılmıştır.
D) Olasılıklar belirtilmiştir. V
%55
Benzetmeden yararlanılmıştır.
(231A-106).
14:47
Paragraf
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi şöylenemez?
INLARI
(2011-ALES)
INF
Güneş
yebilec
hüküm
zegen
lardan
neder
bu de
larını
olan
hava
bir g
Urar
lüğü
düş
dev
(2011-ALES)
açı
se
dü
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bölüm 3 0,9 M/S Kara Kutu Kitapları 5. VE 6. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) Türk tüketiciler arasında yapılan bir araştırmaya göre çevre kirliliği nedeniyle sağlığın bozulma riski % 88, trafik kazasında yaralanma riski % 87 ve gıdalar yoluyla sağlığın bozulma riski % 86 olarak görülüyor. (II) Oysa AB ülkelerin- de benzer bir araştırmaya katılanların % 40'ı sağlıklarının alınan gıdalar nedeniyle bozulabileceğini düşünüyor. (III) Bu düşüncelerin kaynağını, Türk tüketiciler için bilim insanları ve doktorlar, Avrupalılar için ise tüketici örgütleri ve doktorlar oluşturuyor.(IV) Uygun koşullar sağlansa bile gıdalar tüketi- ciye ulaşana kadar ürünü olumsuz yönde etkileyecek koşullar oluşabilir. (V) Insan sağlığını tehdit eden pek çok kimyasal madde de zaman zaman ürünün doğal yapısını bozabilir. (VI) Hatta uygun işleme teknikleri uygulandığında bile ham mad- denin besin değerlerinde ve biyo yararlılığında bir azalma söz konusu olabilir. A) İkileme kullanılmıştır. B) Nesnel veriler kullanılmıştır. C) Koşul bildiren cümleler kullanılmıştır. D) Olasılıklar belirtilmiştir. V %55 Benzetmeden yararlanılmıştır. (231A-106). 14:47 Paragraf Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi şöylenemez? INLARI (2011-ALES) INF Güneş yebilec hüküm zegen lardan neder bu de larını olan hava bir g Urar lüğü düş dev (2011-ALES) açı se dü
014
36. Elbette herkesin kendine özgü düşünceleri, duyguları
vardır. Bunlara karışılmaması gerekir. Ama bir yazarın,
başkalarının kayıtsız kalacağı şeyleri ortaya dökmesinin
ne anlamı var? Buna rağmen yazar, ille de "Duygularımı
ve düşüncelerimi yazdıklarıma yansıtmak istiyorum."
diyorsa bu konuda kaygılanmasına gerek yok. Onları siz
yazıyorsunuz ve isteseniz de istemeseniz de bunlar
yazdıklarınıza sızacaktır. Daha fazla çaba göstermek,
yazdıklarınızı istenmeyen bir yere götürecektir.
Bu parçada yazarın duygu ve düşüncelerini
yazdıklarına katmasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Bunu özellikle yapmaya çalışmanın gereksizliğine
B) Bazılarının okur tarafından önemsenmeyebileceğine
C) Yapmakta israrlı olmanın, eser üzerinde olumsuz
sonuçlar meydana getireceğine
D) Eserin inandırıcılığını yitirmesine yol açacağına
E) Kendiliğinden gerçekleşecek bir durum olduğuna
37. Ka
kay
hav
ge
ort
kü
bir
tar
ha
mi
ge
ne
kü
B
SI
de
fa
b
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
014 36. Elbette herkesin kendine özgü düşünceleri, duyguları vardır. Bunlara karışılmaması gerekir. Ama bir yazarın, başkalarının kayıtsız kalacağı şeyleri ortaya dökmesinin ne anlamı var? Buna rağmen yazar, ille de "Duygularımı ve düşüncelerimi yazdıklarıma yansıtmak istiyorum." diyorsa bu konuda kaygılanmasına gerek yok. Onları siz yazıyorsunuz ve isteseniz de istemeseniz de bunlar yazdıklarınıza sızacaktır. Daha fazla çaba göstermek, yazdıklarınızı istenmeyen bir yere götürecektir. Bu parçada yazarın duygu ve düşüncelerini yazdıklarına katmasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bunu özellikle yapmaya çalışmanın gereksizliğine B) Bazılarının okur tarafından önemsenmeyebileceğine C) Yapmakta israrlı olmanın, eser üzerinde olumsuz sonuçlar meydana getireceğine D) Eserin inandırıcılığını yitirmesine yol açacağına E) Kendiliğinden gerçekleşecek bir durum olduğuna 37. Ka kay hav ge ort kü bir tar ha mi ge ne kü B SI de fa b
Dünyadaki en popüler beş taştan biri olan ametist taşlarının
yüzde doksanı mor renklidir. Bununla birlikte koyu kırmızı ve
açık pembe gibi renk alternatifleri de mevcuttur. Bu alternatif
renkler nadir oluştuğu için çok daha değerlidir. En çok ame-
tist çıkartan ülkelerin başında Amerika yer alıyor. Estetik ve
parlak bir görünüme sahip olan bu taşlar, mücevher ve takı
sektöründe büyük ilgi görmektedir. İçinde demir elementi di-
şında eser miktarda kükürt de bulunuyor. Bu taşın, kaygı ve
stresi kişilerden uzak tuttuğuna, yaydığı enerji sayesinde bi-
reylerin çok daha mutlu, pozitif ve zinde olmalarını sağladığı-
na inanılıyor.
Bu parçayla ilgili olarak,
1.) Öğretici nitelik taşımaktadır.
Olay anlatımı yapılmıştır.
H. Gerçek anlatıcı söz konusudur.
yargılarından hangileri doğrudur?
B) Yalnız III
A
AY Yalnız I
D) I ve III
E) II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dünyadaki en popüler beş taştan biri olan ametist taşlarının yüzde doksanı mor renklidir. Bununla birlikte koyu kırmızı ve açık pembe gibi renk alternatifleri de mevcuttur. Bu alternatif renkler nadir oluştuğu için çok daha değerlidir. En çok ame- tist çıkartan ülkelerin başında Amerika yer alıyor. Estetik ve parlak bir görünüme sahip olan bu taşlar, mücevher ve takı sektöründe büyük ilgi görmektedir. İçinde demir elementi di- şında eser miktarda kükürt de bulunuyor. Bu taşın, kaygı ve stresi kişilerden uzak tuttuğuna, yaydığı enerji sayesinde bi- reylerin çok daha mutlu, pozitif ve zinde olmalarını sağladığı- na inanılıyor. Bu parçayla ilgili olarak, 1.) Öğretici nitelik taşımaktadır. Olay anlatımı yapılmıştır. H. Gerçek anlatıcı söz konusudur. yargılarından hangileri doğrudur? B) Yalnız III A AY Yalnız I D) I ve III E) II ve III C) I ve II
Yazar, romanını mitolojik bilgilerden olabildiğince anındırarak
okurla buluşturuyor. Abartılı hållerden arındırılmış karakterler
sayesinde okuru kurgu dünyasına çekmeyi başarıyor. Dolayı-
sıyla roman, tarihi uçuk kaçık kişilerin boca edildiği bir serüven
tomanı olarak gören histerik kitlelere hitap etmiyor.
Bu parçada sözü edilen romanın öne çıkan özellikleri aşa-
ğıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Sürükleyicilik - Etkileyicilik
B) Doğallık - Yalınlık
C) Etkileyicilik - Yoğunluk
D) Derinlik - Özgünlük
E) Doğallık - Etkileyicilik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yazar, romanını mitolojik bilgilerden olabildiğince anındırarak okurla buluşturuyor. Abartılı hållerden arındırılmış karakterler sayesinde okuru kurgu dünyasına çekmeyi başarıyor. Dolayı- sıyla roman, tarihi uçuk kaçık kişilerin boca edildiği bir serüven tomanı olarak gören histerik kitlelere hitap etmiyor. Bu parçada sözü edilen romanın öne çıkan özellikleri aşa- ğıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Sürükleyicilik - Etkileyicilik B) Doğallık - Yalınlık C) Etkileyicilik - Yoğunluk D) Derinlik - Özgünlük E) Doğallık - Etkileyicilik
A
TYT / Türkçe
28. Küçükken yaşadığım evin duvarları kâğıtla kaplıydı.
Üstünde yer yer çizgi hâlinde kabartılar uzanan bir kâğıttı
bu. Geçmek bilmeyen öğle uykusu saatlerinde uyuma
numarası yapar, bu çizgilerin üzerinde oyunlar kurardim.
Bazen parmağım bir bisiklet olur, çizgilerle döşeli
bu engebeli yolda düşmeden ilerlemeye çalışırdım,
bazen de çizgiler arası uzun atlama olimpiyatları
düzenlerdim. Annemi uyuduğuma inandırır mıydım,
orası meçhul ama ben epey eğlenmiş olmalıyım ki
aradan geçen otuz yıla rağmen gözlerimi kapayıp
parmağımı boşluğa uzattığımda aynı oyunu kaldığım
yerden oynayabiliyorum. Belki de hayatın mucizevi yanı
budur, bu şekilde bizler zamanın ve mekânın ötesine
geçebilirken imkânsız olsa da ihtimallerin, güç durumların
içinde her şeyi başarabiliyoruz. Bir nevi büyücü olup
çıkıyoruz. Tek bir göz kırpışla zamanda yolculuk yapar,
yeterince iyi bir seyyahsak seneler öncesine ait kokuları
bile içimize çekebiliriz. Peki, nedir bunu mümkün kılan?
Cevabı bulmak için seçenekler arasında bocalamaya
gerek yok, çetrefilli cümleler boşuna. Bunu sağlayan
hayal gücümüzden başkası değildir.
1
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanların hepsi, çocukluğunda her zaman daha
mutludur.
B) Oyunlarla büyüyen çocukların başaramayacağı hiçbir
şey yoktur.
C) Bir çocuğun hayal gücünü geliştiren en önemli unsur
oyunlardır.
D) Hayal gücü sayesinde insan pek çok zorluğun
üstesinden gelmeyi başarabilmektedir. 4
E) Insanlar hayal ettikleri müddetçe başarılı olur ve
rakiplerinin önüne geçebilir..
F
29. (1)
Palme Yayınevi
atit
ok
kita
gö
ara
dil
am
ha
ya
ke
de
ya
ist
B
pa
ba
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A TYT / Türkçe 28. Küçükken yaşadığım evin duvarları kâğıtla kaplıydı. Üstünde yer yer çizgi hâlinde kabartılar uzanan bir kâğıttı bu. Geçmek bilmeyen öğle uykusu saatlerinde uyuma numarası yapar, bu çizgilerin üzerinde oyunlar kurardim. Bazen parmağım bir bisiklet olur, çizgilerle döşeli bu engebeli yolda düşmeden ilerlemeye çalışırdım, bazen de çizgiler arası uzun atlama olimpiyatları düzenlerdim. Annemi uyuduğuma inandırır mıydım, orası meçhul ama ben epey eğlenmiş olmalıyım ki aradan geçen otuz yıla rağmen gözlerimi kapayıp parmağımı boşluğa uzattığımda aynı oyunu kaldığım yerden oynayabiliyorum. Belki de hayatın mucizevi yanı budur, bu şekilde bizler zamanın ve mekânın ötesine geçebilirken imkânsız olsa da ihtimallerin, güç durumların içinde her şeyi başarabiliyoruz. Bir nevi büyücü olup çıkıyoruz. Tek bir göz kırpışla zamanda yolculuk yapar, yeterince iyi bir seyyahsak seneler öncesine ait kokuları bile içimize çekebiliriz. Peki, nedir bunu mümkün kılan? Cevabı bulmak için seçenekler arasında bocalamaya gerek yok, çetrefilli cümleler boşuna. Bunu sağlayan hayal gücümüzden başkası değildir. 1 Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların hepsi, çocukluğunda her zaman daha mutludur. B) Oyunlarla büyüyen çocukların başaramayacağı hiçbir şey yoktur. C) Bir çocuğun hayal gücünü geliştiren en önemli unsur oyunlardır. D) Hayal gücü sayesinde insan pek çok zorluğun üstesinden gelmeyi başarabilmektedir. 4 E) Insanlar hayal ettikleri müddetçe başarılı olur ve rakiplerinin önüne geçebilir.. F 29. (1) Palme Yayınevi atit ok kita gö ara dil am ha ya ke de ya ist B pa ba A
J
cul nelnye
İkisinin de ön yüzünde şu yazılıydı: Işığı Görmeden Kör
Olanlar!... Kaldırımın üzerinde farklı sunumlarla duran aynı
içerikli sanat gereksinimlerinden biri kitap, diğeri de filmdi.
"Hey dostum! Aynı şey, ikinci kez işe yaramaz." Seyyar
kitapçı "Kim konuştu şimdi?" diye mırıldanınca kitap, "Ben
konuştum. Yandaki taklitçi filmle." diye yanıt verdi. Bu kez
film, "Hangi aynı şey, ikinci kez işe yaramaz? Anlamadım
kâğıt destesi!" dedi. Seyyar kitapçı araya girdi: "Lütfen
dostlarım! Benim dergâhimda kimse bir başkasını oyun
kâğıdına benzetemez. Ayrıca uyarlandığı kitabı anlamamak
da ya da onu yadsımak, soylu sinemaya asla yakışmaz!
Sinema da edebiyat da bireyi içi ve dışıyla ifade edebildiği
ölçüde lezzeti doyumsuz sanatlardır." Film yeniden dillendi:
"Bazı romanlarda şu tür diyaloglara rastlanır bak:
Kemiklerimi kırabilirsin ama gururumu asla!" Kitap, yanıtta
gecikmedi: "Edebiyatla alay ettiğin çok açık. O zaman ben,
sinemaya neden uyarlanıyorum? Benim edebiyat dilim ile
senin sinema anlatın aynı şey değildir. Her kitap sinemaya
aktarılamaz. Ben sana sinemaya kusursuz olarak uyarlanmış
yapıtlar da sayarım ama tüm kitaplar için geçerli değil bu.
Instead nabritset ite
memb
37. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Edebî yapıtların sinema sanatı için kaynak olarak
kullanıldığına
B) Bir sanat yapının başarısının insanı bir bütün
olarak vermesine bağk olduğuna
edio
C) Sinema ile edebiyatın kendine özgü ifade
Flub
piqey
yöntemlerinin bulunduğuna
ublo
inhst faynur moo inequa
D) Her edebî yapıtın sinemaya uyarlanmaya elverişli
bir yapı göstermediğine
E) Edebî yapıtların sinemaya uyarlanmasının edebiyat
ile sinema arasındaki sınırları kaldırdığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
J cul nelnye İkisinin de ön yüzünde şu yazılıydı: Işığı Görmeden Kör Olanlar!... Kaldırımın üzerinde farklı sunumlarla duran aynı içerikli sanat gereksinimlerinden biri kitap, diğeri de filmdi. "Hey dostum! Aynı şey, ikinci kez işe yaramaz." Seyyar kitapçı "Kim konuştu şimdi?" diye mırıldanınca kitap, "Ben konuştum. Yandaki taklitçi filmle." diye yanıt verdi. Bu kez film, "Hangi aynı şey, ikinci kez işe yaramaz? Anlamadım kâğıt destesi!" dedi. Seyyar kitapçı araya girdi: "Lütfen dostlarım! Benim dergâhimda kimse bir başkasını oyun kâğıdına benzetemez. Ayrıca uyarlandığı kitabı anlamamak da ya da onu yadsımak, soylu sinemaya asla yakışmaz! Sinema da edebiyat da bireyi içi ve dışıyla ifade edebildiği ölçüde lezzeti doyumsuz sanatlardır." Film yeniden dillendi: "Bazı romanlarda şu tür diyaloglara rastlanır bak: Kemiklerimi kırabilirsin ama gururumu asla!" Kitap, yanıtta gecikmedi: "Edebiyatla alay ettiğin çok açık. O zaman ben, sinemaya neden uyarlanıyorum? Benim edebiyat dilim ile senin sinema anlatın aynı şey değildir. Her kitap sinemaya aktarılamaz. Ben sana sinemaya kusursuz olarak uyarlanmış yapıtlar da sayarım ama tüm kitaplar için geçerli değil bu. Instead nabritset ite memb 37. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Edebî yapıtların sinema sanatı için kaynak olarak kullanıldığına B) Bir sanat yapının başarısının insanı bir bütün olarak vermesine bağk olduğuna edio C) Sinema ile edebiyatın kendine özgü ifade Flub piqey yöntemlerinin bulunduğuna ublo inhst faynur moo inequa D) Her edebî yapıtın sinemaya uyarlanmaya elverişli bir yapı göstermediğine E) Edebî yapıtların sinemaya uyarlanmasının edebiyat ile sinema arasındaki sınırları kaldırdığına