Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

44 TEST 22 5 ve 6. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. Türk dili, edebiyatı, tarihi ve kültürü konusunda temel eserlerinden biri Dede Korkut Oğuznameleri'dir. Bilim dünyası, 2017 yılına kadar Oğuzname yazmalarının ikisinden haberdardı. Bu iki nüshadan birincisi 1815 yılında Almanya'nın Dresden şehrindeki Kraliyet Kütüphanesinde, ikincisi ise 1952 yılında Vatikan Kütüphanesinde ortaya çıkmış ve bilim dünyasına duyurulup tanıtılmıştır. Dresden nüshasında (D) bir mukaddime ve 12 destansı boy, Vatikan nüshasında (V) ise bir mukaddime ve altı destansı boy yer alır. Dede Korkut yazmalarının bulunuşundan günümüze söz konusu iki yazmadan hareketle Türk dili, edebiyatı, tarihi ve kültür tarihi alanlarında birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. 2019 yılının Nisan ayında Bayburt Universitesinde düzenlenen "Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu'nda Türkiye kamuoyuna 13. Oğuznamenin varlığı, Metin Ekici tarafından duyuruldu. Böylece varlığı bilinen Dede Korkut Oğuznamelerinin sayısı bir artarak 13'e çıkmış oldu. 5. 6. Bu parçadan hareketle, 1. 2017 yılında Dede Korkut hikâyelerinin 13.sü keşfedilmiştir. II. Dresden nüshası, Vatikan nüshasından önce bulunmuştur. III. Vatikan nüshasında 12 hikâye bulunmaktadır. X yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B Yalnız II Y ENI ve III C) Yalnız III Bu parçadan hareketle Dede Korkut Oğuznameleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? ANüshaların birbirinden farklı yerlerde yazıldığı BÜzerinde birçok bilimsel araştırmanın yapıldığı C) Tüm nüshalarının bir girişle başladığı Kahramanlık konularını işlediği EXTürk tarih ve kültürüne ışık tuttuğu AD Pa (1) Ba sevg sözle (11) N onu sürü düş içine (MM) orta vey neş yam yar 7. 8

A KİTAPÇIĞI 25 Sabahattin Eyuboğlu; çevirdiği eserlerle, yaptığı belgesel filmlerle, resim ve heykel gibi sanat dalları ile ilgili eleştirileriyle edebiyat dünyamızda önemli bir figür olmuştur. Eyuboğlu, çok sayıdaki deneme- lerinin hepsinde kendi adını kullanmamış; özellikle resim sanatı ile ilgili eleştiri yazısı olarak değerlen- dirilebilecek gazete yazılarında, "Cim. Dal" imzasına yer vermiştir. O; yalın, akıcı ve alıntıları, anekdotları, masalları ile yer yer eğlendirici olan denemeleri sa- yesinde Türk denemeciliğinde önemli bir yer edin- miştir. Yazarın denemelerini "söz sanatları ile ilgili olanlar" ve "görsel sanatlarla ilgili olanlar" şeklinde iki ana grupta değerlendirmek mümkündür. Yazar, ilk denemelerinde sonrakilere oranla daha ağır bir dil kullanmıştır. Konuşma üslubundan hiç uzaklaş- madığı denemelerinde tartışma, açıklama yöntem- lerinin yanı sıra soru-cevap yöntemini de kullandığı görülür. İnceleme yazısı olarak değerlendirilebilecek yazılarında ise örnek ve alıntılara bolca yer vererek düşüncelerini destekleme ya da kanıtlama çabası- na girer. Konuşma üslubu bazı denemelerde hitabet üslubuna evrilir. Kre NAUTISTARAMA 4. Deneme Bu parçada "Sabahattin Eyuboğlu" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? 26. Ü A) Denemelerinin içerik bakımından sınıflandırılabi- leceğine D BY Denemelerini oluştururken başvurduğu anlatım tekniklerine TY Türk edebiyatının çok yönlü yazarlarından oldu- ğuna Denemelerinin anlatımında tam bir tutarlılık ya- kalayamadığına X E) Deneme türündeki yazılarında öteki türde kaleme aldığı eserlerden farklı olarak mahlas kullandığı- na

7. 7.-9. SORULARDA NUMARALANMIŞ CÜMLE- LERDEN HANGİSİNİN PARÇANIN ANLAM BÜ- TÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. (1) Tarihi özellikleri korunmuş saray, köşk ya da konaklardan herhangi birine girdiğinizde, pek çok değerli eşyanın yanında, bir çini soba karşı- lar sizi. (II) Sanki, işlevinin, bulunduğu yeri ısıt- maktan çok daha fazla olduğunu ima eder gibi- dir. (III) Türkiye'de kaloriferin yaygınlaşmasından önce sobaların yanı sıra ocak ve mangallar kulla- nılırdı. (IV) Yalnızca kış aylarında gürüldeyip yaz aylarında yan gelip yatsa da o, bütün eşyaların efendisidir sanki. (V) Sedef kakmalı dolaplar, bü- yük Çin vazoları, şıkır şıkır kristal avizeler, yan- maya hazır gümüş şamdanlar ve yerlere serilmiş güzelim Hereke halılarının yanında insanın içini en çok o ısıtır. (A)X. B) II. C). III. D) IV. E) V.

A 31. Galapagos takımadalarında yaşayan ispinoz kuşları, kaktüş nektarları ile beslendikleri için tozlaşma olayında rol oynar. Bazı adalarda ispinoz kuşları gibi marangoz arıları da kaktüs nektarları ile beslenir. Marangoz arılarının bulunduğu bu ada- larda ispinoz kuşları büyük kanat açıklığına sahiptir ve diğer. besinlerle de beslenebilir. Marangoz arılarının bulunmadığı adalarda ise ispinoz kuşları nektarlardan daha sık beslenir ve daha küçük kanat açıklığına sahiptir. Bu adalarda küçük kanat açıklığı, kuşun kaktüs nektarlarına daha kolay ulaşabilmesini sağlayan bir özelliktir. Buna göre, I. Kaktüsler ile ispinoz kuşları arasında mutualizm görülür. II. İki tür arasındaki rekabet baskısı, canlıların dış görünüşle- rinde zamanla farklılıklar oluşturabilir. III. İspinoz kuşları ile marangoz arıları arasında av-avcı ilişkisi görülür. bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız III D) II ve I E), ve ve II

1. Yeni şair: "Malumdur benim sözüm mahlas istemez." diyebi- len, bunu haklı olarak söyleyebilen adamdır ama bu: "Benim şiirimde yalnız ben varım." demek değildir: "Benim şiirimde bütün insanlık vardır ama bunu ancak ben böyle söyler, sez- direbilirim." demektir. Öyle ise yeni şair, yeni sanat adamı insanda, kendisinden önce bilinmeyen birtakım duygular bulan yahut o duyguları yaratan kişi midir? Hayır, hiçbir sa- nat adamı insanlıkta yeni bir duygu bulmaz, yeni bir duygu yaratmaz. Zaten var olan duyguları söyler. Ancak öyle söyler ki biz o duyguların, o şairin söylediğinden başka türlü söyle- nemeyeceğini, o şairin o duygulara en uygun deyişi buldu- ğunu sanırız. Yeni şair eskimeyen, ölmeyen; yeni şair bir dil arasından insanlara kendilerini en iyi anlatacak, sezdirecek şekiller bulmuş olan adamdır. Bu parçada anlatılmak isteneni karşılayan en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yeni şair, insanlığın var olan hâllerini evrensel bir dille bütün insanlığa anlatabilen kişidir. B) Bir şair, kendi duygularını ve kendisini anlatarak ölüm- süzlüğü ve evrenselliği yakalar. C) Şairin yenisi, evrensel duyguları, kendi duygularıyla öz- gün bir şekilde anlatıp ölümsüzlüğü yakalar. D) Her şair ölümsüzlüğü yakalamak ister, bunun için de ev- rensel olana yönelir. 7. E) İnsanın bütün duygu ve düşüncelerini, hayata bakışını ele alan şairler şiirlerinde kendilerini gizleyemezler. O. (1) Edebiya onları eser ları, olayla dile yaslan edebiyatç dilin, kulla önemli bir bu durum Bunun içi larını zen Bu parça numarala dir? A) I yell Gıda

si bankasi.net 11. (1) Hiç kuşkusuz, bir gök cismi olmasından öte Ay'ın ve şantımızda ayrı bir yeri var. (II) Gezegenimizin tek doğal uydusu olan Ay, bize en yakın gök cismidir. (III) Bize en yakın gezegen olan Venus'ten bile 100 kez daha ya- kind (IV) Bu yönüyle şiirlerde, gece resimlerinde ve özellikle romantik edebiyatın sayfalarında sık sık karşı- laşırız onunla. (V) Özellikle gökyüzünün açık olduğu yaz gecelerinde onun birtakım yüzey şekillerini çıplak gözle bile net alarak görebiliriz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi an- latımın akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E)

göre arastime etimolog erin hatta Cünkü mitlerini bize mal, kir klama, ribir min en doku- sadığı üğün er. A 39. (1) Istanbul sokaklarında el ayak çekilmişti. (II) Şans e önünden geçen bir arabayı çevirdi. (III) Karanlık sokaklar evi arayıp bulması epey zaman aldı. (IV) Sonunda bir hâlde eve vardı. (V) Kapıyı her zamanki asık yüzüy açan annesi, ifadesi hiç değişmeyen gözleriyle uzun uza Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak a yüzüne baktı. ğıdakilerden hangisi yanlısur? A) 1. cümlede birleşik eylem vardır. B) II. cümlede zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır. C) III. cümlede zarf-fiil vardır. D) IV. cümlede belirtme sıfatı bulunmaktadır. E) V. cümlede edat vardır. 40. Köyümüz Alcal Deneme. d.

dilerini anlar- tün -1- 71 e 2. 1. Doğal afetler jeolojik ve meteorolojik kökenliler olmak üzere iki gruba ayrılır. II. Kaynağını doğrudan yer kabuğundan ya da yerin derin- liklerinden alan jeolojik afetler deprem, heyelan, yanar- dağ patlamaları, tsunami gibi olaylardır. III. Ülkemiz de dâhil olmak üzere birçok ülkenin büyük za- rarlar görmesine sebep olan deprem, yer kabuğu içinde meydana gelen kırıkların ani titreşimlere sebep olması ve bu titreşimlerin yeryüzünde sarsılmalar olarak hisse- dilmesi şeklinde olur. IV. Atmosferdeki doğa olaylar sonucunda meydana gelen meteorolojik doğal afetler ise sel, firtina, kuraklık, çığ, erozyon ve su taşkınlıkları gibi olaylardır. V. Depremin nasıl oluştuğu ölçü aletlerini ve yöntemlerini, deprem ile ilgili her şeyi sismoloji adı verilen bilim dalı inceler. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulmak istendiğinde hangileri yer değiştirmelidir? A) ve III BNI ve III C) II ve IV D) ilk ve IV E) IV ve V

TÜRKÇE 2020'de kuruluşunun 95. yıldönümünü kutlayan Berlin Radyo Korosu, sezonda yaklaşık 60 konser ve ulusla- rarası turneler gerçekleştiriyor. Alman müziğinin simge- si olarak tanınan koro, deneysel projeleri ile farklı müzik kültürlerinin dikkatini çekiyor. Çeşitli kültürlerden gelen sanatçılarla iş birliği içinde, klasik konser biçimini yıkarak yeni dinleyici kitleleri için de yeni koral (dinî ezgili) müzik biçimleri geliştiriyor. Kazandıkları üç Grammy ödülünün yanı sıra 2016'da "New York Lincoln Center'in White Li- ght Festivali'nde yerleşik topluluk olmaları ve 2018'de "Adelaide Festivali'nde konser vermeleri gibi etkinlikler, koronun performans taçlarıdır. Repertuvarının sıra dışı genişliği, belirgin sıcaklığı, zengin nüanslarla bezeli tini- si, mutlak doğruluğu ve deneysel çalışmalara yatkınlığı, topluluğu uluslararası orkestralar ile Hollandalı Gijs Le- enaars, İngiliz Simon Rattle ve Rus Kirill Petrenko gibi 39 şeflerin tercihi hâline getiriyor. 37. Bu parçadan Berlin Radyo Korosu'yla ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? A) Dünya çapında ilgi gördüğü B) Yaklaşık bir asırdır aktif faaliyet gösterdiği C. Yenilikçi ve farklı müzik disiplinlerini kaynaştıran bir yapıda olduğu D) Ülkesini temsil eden bir topluluk olduğu E Kuruluşundan bu yana dünyanın en büyük korosu olduğu 38. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Koronun sürekli hareket hâlinde olduğu B) Topluluğun başarısının somut göstergesi olduğu Koronun farklı kitlelere seslendiği D) Başarıda herkesin payının olduğu E) Topluluğun çeşitli faaliyetlerle adını duyurmaya ça- lıştığı KONDISV KUNDISYON 14 4C

DENEME-12 22. 1. Takvimler 1348 yılını gösterdiğinde Cenevizliler, kuleyi yığma taş tekniği ile bir kez daha inşa etmiş zira konu- mu gereği Galata Kulesi'nin varlığının şehir savunma- sını ciddi oranda kolaylaştıracağına inanılıyormuş. II. Buna rağmen neredeyse yedi asra yakın süre bo- yunca ayakta kalıp görevini layıkıyla yerine getirmeyi başarmış. III. Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biri olup Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında inşa ettirilmiştir. IV. Ancak 1204'teki Latin istilası, kulenin ilk versiyonu- nun sonu olmuş çünkü IV. Haçlı Seferi için oluşturu- lan ordunun dönüş yolunda başlattığı yağma sırasın- da çıkan yangın sonucunda Galata Kulesi geniş çaplı hasar görmüş. V. Bir fener kulesi olarak denizcilere yol göstermesi amaçlanan yapı, tarih sahnesine ilk çıktığı dönemde tamamen ahşaptanmış. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluş- turulursa cümlelerin doğru sıralaması aşağıdakiler- den hangisi olur? A) III-I-V-IV-II C) I-III-V-II-IV B) III-V-II-IV-I D) III-V-IV-1 - || E) V-III-II-I-IV 23. Hayal gücü, zihnin temel bir aracı, temel bir düşünme biçimidir. İnsan olmanın ve kalmanın vazgeçilmez bir ara- cıdır kuşkusuz. Hepimiz hayatlarımızı nasıl icat edeceği- mizi ve nasıl yaşayacağımızı öğrenmek zorundayız. Başarısız olabiliriz ama hayal kurmaya devam etmeliyiz atmayi hırakmak hayatı bırakmaktır.

8. Bazı düşünürler, toplumsal düzen bireyin gereksinimlerini karşılayamaz hale geldiğinde, haksızlıklar giderecek, sorun- ları ortadan kaldıracak ideal toplum düzenleri tasarlamışlar- dır. Düşünürlerin adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramlar üze- rine tasarladıkları bu devlet düzenine ütopya adı verilir. Buna göre ütopyalar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Var olan devlet anlayışlarına ilişkindirler. B) Ahlaki değerlere daha çok önem verirler. C) Devlet düzenini reddeden anlayışa sahiptirler. D) Zaman içinde gerçekleşmeleri umut edilir. E) Tieri teknolojiye hakim yönetimlerin oluşumu amaçlanır. 11.

2. Okuma, türlü türlüdür. Bu farklı okumalar, okurun damağında farklı tatlar bırakır. Nabokov, Madam Bovary ile' Anna Karenina'yı karşılaştırırken "Madam Bovary'de çok daha fazla müzik vardır; yazılmış yazılacak en şiirli romanlardan biridir onunki." diyor. Ona göre Anna Karenina'da ise kas gücü vardır. Okumayı her zaman yakın gözlükleri takarak yapmak gerekir. Bu, ayrıntıların sözcüklerin metnin arkasına düşen gölgelerini ayırt etmek için gereklidir. Hikâyenin başından sonuna bir lastik gibi gerilmiş unsurlarıyla okunmayı sağlayan öyküleme örneği de önemli bir haz nedenidir. A B Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözlerden birinin anlamca karşılığı olamaz? A) metinde ayrıntılara yoğunlaşmak B) ahenk unsurlarına ağırlık vermek C) gerilim yaratan unsurlar içermek D) farklı türlerin lezzetini duyumsatmak E) metnin arka planında olanlara odaklanmak Kafa

38. 37-38. soruları aşağıdaki par (0) Kahverengi orman topraklan, ilman iklim bölgelerinde kr sin yapragini döken geniş yaprakh ormanlar altında gelişen ko yu renkli, verimli topraklarch (11) var nemli ve yanı kurak ik tim kusaginda, orman ve fundaliklarda, vadi yamaçlarında, ge- nellikle kireçsia, asit karakterli ana materyal üzerinde meyda na gelmiştin (1) Toprağın yıkanmadan dolayı ph değerinin notr özellikte olması, yani hiç asit içermemesi bitkilerin besin mad delerini almasını kolaylaştırır. (IV) Su tutma kapasitesi diger toprak türlerinden çok daha yüksek olan bu topraklarda, ya iştan dolayı da su boldur. (V) Bu toprak, sahip olduğu şartlar- dan dolayı özellikle kuzey bakılarda, yoğun nemli ormanların gelişmesine imkan vermiştir. 37. Kahverengi orman topraklarının ele alındığı bu parçada nu- maralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? LA 1. cümlede, tanım yapılmıştır. B). cümlede, oluştuğu yüzeylerin özellikleriyle ilgili bilgi ve- rilmiştir. III. cümlede, insan sağlığı açısından faydalı olan bir özelli- ğine değinilmiştir. DY IV. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. E) V cümlede yargı, gerekçesiyle verilmiştir. 1. Suyun buharlaşmasını engelleyen bir yapıda olması II. içeriğinde asit bulunmaması Iliman iklimi olan bölgelerde olması A) Yalnız I D) II ve III B) I ve II ⒸOZDEBIR YAYINLARI E) Yamız III Fanzil Yukarıdakilerden hangileri, kahverengi orman topraklarının, bitkilerin gelişiminde etkili olan özelliklerindendir? şartlard konuda cin tak te go cr, ilk mişti best lara inte line dir 39. E C) Yalnız II

KÇE TESTİ 1 BİR YAYINLARI 13. ya- Yazın dünyasında gelenek meselesi her daim tartışılmıştır. Ama aslına bakarsanız birilerini bir geleneğe dayandırmak okur, eleştirmen ya da edebiyat incelemecisi olarak bizi rahatlatır. zınsal yakınlıklar, akrabalıklar vardır. Ama söz gelişi Asaf Hâlet O yazarı da kolay tanımlanabilir kılar. Elbette edebiyatta Çelebi'yi koskoca bir gelenekten beslendiği hâlde kimlere ek- lemleyebiliriz? Onun değeri, yegâneliğinde ve kendi çeşitlili- ğinde yatar. Benzer durum yurt dışında da geçerlidir. Anna Ka- van'a "Kafka'nın kız kardeşi" demek, onu bir kategoriye koyup tarzını, okurunu belirlemek için yapılır ancak Anna Kavan'ın edebiyatçı kişiliği hiçe sayılır. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir sanatçının düşüncesi olabilir? A) Gelenekten beslenerek yapıt üreten sanatçılar, yazın dün- yasında diğer yazarlardan bir adım önde gider. B) Bir yazar, yurt içinde ve dışında kendine örnek alacağı sa- natçıları doğru belirlerse çabucak olgunlaşabilir. Bir sanatçıyı etkilendiği yazarlarla birlikte değerlendirmek yazın kimliğinin geçerliliğini belirginleştirir. D) Benzer yazınsal tarzlara sahip olsalar da her sanatçı anlat- tığı konunun ilgi çekici olmasıyla okuruna hitap eder. E) Edebiyat alanında saygı duyulan, etkilenilen sanatçılar olsa da her yazarın yolu ve sözü kendine özgüdür.

35. Erteleme, zor veya istenmeyen işlerden kaçınma, hepimizin zaman zaman içine düştüğü bir durum. Belirli işleri "sonra" yapmaya karar veririz. "Sonra" geldiğinde ise bir sonraki "sonra"ya geçeriz. Bu durum, her erteleme kararının verdiği anlık ferahla- mayla bir süre böyle devam eder. Ancak öyle bir an gelir ki erteleyecek "sonra"mız kalmaz. İşte o zaman sıkıntı kendini gösteriverir ve panik içinde çalışmaya koyuluruz. Bu parçadan hareketle "erteleme"yle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? ALYaygın görülen bir davranış biçimi olduğu B) Kısa süreli bir rahatlık sağladığı INLAR Önüne geçilemeyen bir rahatsızlık olduğu D) Kişiler üzerinde benzer etkiler yarattığı E) Belli bir sürecin ardından son bulduğu 1

3. h u uteumio sihug: Bir ağacı, bir gemiyi, bir dağı herkes aşağı yukarı tanımlayabilir. Peki, edebiyat ürünlerinde neden sanki bunları ilk kez görüyormuşuz gibi oluyoruz? Sanırım bunun altında sanatçının o varlığa ilişkin ayırt edici özellikleri dikkatli, daha titiz bir gözleme dayanarak vermesi yatıyor. İşte, edebiyat eserlerinin çekici yanı biraz da buradan geliyor. TEST-36 Bu paragrafın başına getirilecek en uygun cümle an aşağıdakilerden hangisidir? he ng pa B Nesneler, genel özellikleriyle karşımızda durur. Bir yazarı, en iyi tanıtan yazılarıdır. ubrug esdC) Çünkü bu, sanatın değil, sosyal bilimlerin görevidir. D) Sanatçı, bireyi özel yönleriyle tanıtmalıdır. E) Sosyal bilimlerle edebiyatın yöntemleri farklıdır. vider loy nemes námes Bi 2000 visualomu mpay (0 (E (3 1shox nebielvog hoblibamid psixtus